Ana Sayfa Blog Sayfa 211

Google, yapay zekası Bard’ın ChatGPT verilerini kullandığı iddialarını yalanladı

Google, yapay zeka destekli chatbot’u Bard‘ı OpenAI‘ın ChatGPT‘si üzerinden gelen verilerle izinsiz olarak eğitmekle suçlanıyor. Ortaya çıkan bilgilere göre Google yapay zeka araştırmacısı olan Jacob Devlin, şirketin ChatGPT verilerini ShareGPT adlı bir web sitesinden çıkarması nedeniyle istifa etti.

OpenAI ve Google‘ın üretken yapay zeka alanında doğrudan rekabet halinde olduğunu biliyoruz. Microsoft’un OpenAI’a yaptığı yoğun yatırım ve ürünlerine GPT’yi hızla entegre etmesi, Google’ın kendi yapay zeka destekli sohbet robotu Bard’ı hızlıca piyasaya sürmek için uğraşmasına neden oldu. Google’ın ChatGPT verilerini kaldırdığına dair bir suçlama, yapay zeka araştırmasını desteklemek için yıllarını harcadığı göz önüne alındığında şirketin itibarına zarar verebilecek düzeyde görünüyor.

Raporda:

“Devlin, Pichai, Dean ve diğer üst düzey yöneticilerle, Brain çalışanlarından yardım alan Bard ekibinin makine öğrenimi modelini OpenAI’nin ChatGPT’sinden alınan verileri kullanarak eğittiğine dair endişelerini paylaştıktan sonra işi bıraktı” deniyor.

Devlin, o zamandan beri ChatGPT üzerinde çalışmak için OpenAI’ye katıldı.

Rapordan bağımsız olarak, yakın zamanda Loopex Digital adındaki bir SEO ajansı, Bard ile sohbet ettiğini iddia etti ve burada yapay zeka yardımcısı OpenAI’ın GPT-3 dil modeline dayandığını söyledi. Ancak daha sonraki bir değiş tokuşta Bard, tavrını değiştirdi ve Google AI’ın LaMDA modeline dayandığını iddia etti.

Google, Bard’ın ChatGPT verilerine dayalı olduğunu kategorik olarak reddetti. Google sözcüsü Chris Pappas:

“Bard, ShareGPT veya ChatGPT’den gelen herhangi bir veri konusunda eğitimli değil.” dedi.

İddiaları reddeden Google, kendi yapay zekasının öğrenim ve kavrama süreçlerini yeniden elden geçirecek gibi duruyor. Yapay zeka konusunda Microsoft’un gerisinde kalan şirketin açığı kapatmak için nasıl bir yol izleyeceği oldukça merak ediliyor.

Mobilet, sinema sektörü odaklı biletleme girişimi Biletiva’yı satın aldı

Sevgili İhsan Elgin‘den doğrudan bize ulaşan bilgi doğrultusunda, Türkiye’nin önde gelen online bilet platformlarından Mobilet, sinema sektörüne yönelik biletleme girişimi Biletiva’yı satın aldı.

2013 yılında kurulan Biletiva, tiyatro ve sinema biletleri dikeyinde uzmanlaşarak, sektörün önde gelen isimlerinden biri olmayı başardı. Bu sene sektördeki 10. yılını tamamlayan şirket, bundan sonra yoluna Mobilet markası altında devam edecek. Mobilet ise bu satınalmayla birlikte sinema sektörüne girerken, müşterilerine de daha yenilikçi servisler sunmaya başlayacak.

Ortakları arasında eğlence ve sanat sektörünün önemli isimlerinden Muzaffer Yıldırım ve Mert Fırat’ın da bulunduğu ve 2021 yılında Finberg ve Oyak Yatırım’dan aldığı yatırımla hızlı bir büyüme dönemine giren Mobilet, 2022 yılında işlem hacmini ikiye katlarken, bu satınalmayla birlikte de 3 milyonun üzerinde müşteriye hizmet vermeye başlayacak. Konser, tiyatro, basketbol maçları ve stand-up şovlar gibi kategorilerde çok sayıda mekanda bilet satışını organize eden Mobilet bu satın alma ile birlikte sinema endüstrisine de hızlı bir giriş yapmayı planlıyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan Mert Fırat, Mobilet’i Türkiye’nin lider etkinlik platformu olarak konumlandırma hayalleri doğrultusunda attıkları bu adımla ilgili verdiği demeçte;

“Mobilet olarak uzun süredir uygulamamız ve teknolojik altyapımız üzerinde çalışıyoruz. Biletiva satınalması müşterilerimize daha geniş bir teklif yelpazesi ile daha iyi bir deneyim sunmamızı sağlayacak stratejik bir hareket. Aynı zamanda gelecekte yapmayı planladığımız satınalmaların da ilkini oluşturuyor. Bu satınalmalarla birlikte müşterilerimizin eğlence dünyasına erişimi konusunda ilk durakları olacağından eminiz.”

Finberg Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Elgin ise konuyla ilgili olarak biletleme endüstrisine yeni bir bakış açısı ve hız getirmek için çalıştıklarını söyleyerek,

“Türkiye eğlence endüstrisinde büyük bir potansiyel taşıyor; yatırım yaparken aklımızda Mobilet’i sadece bilet satış noktasında değil, mekanlarla ve organizatörlerle daha yakından çalışarak, eğlence deneyimini yeniden şekillendirdiğimiz ve insanlara eksiksiz bir sosyal deneyim sunduğumuz bir noktada konumlandırdık. Bu hayal doğrultusunda da ilerlemeye devam ediyoruz.”  dedi.

Trugo, kesintisiz şarj deneyimini kullanıcılarla buluşturmaya hazırlanıyor

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, ilk akıllı cihazı T10X’i kullanıcılarla buluşturmanın heyecanını yaşarken, kesintisiz kullanıcı deneyimi hedefi doğrultusunda Trugo markasıyla sürdürdüğü şarj cihazı kurulumlarına da ülkenin dört bir yanında aralıksız devam ediyor.

Trugo ile Türkiye’de uçtan uça kesintisiz ve yüksek performanslı şarj ağı kurmak için yola çıkan Togg, Bolu HighWay Dinlenme Tesisi’nde kurduğu yüksek performanslı şarj cihazlarının ardından, Bursa, İstanbul, Samsun, Sakarya, Düzce, Ankara, Kocaeli, Van ve Denizli’de de kurulumlarını tamamladı. Kendi hizmet noktalarının yanı sıra Shell ile de iş birliği yapan Togg, Trugo’nun hedefleriyle uyumlu olarak belirlenen Shell istasyonlarında da cihaz kurulumlarını sürdürüyor. Trugo’nun kurduğu istasyonlar tüm elektrikli araç kullanıcıları tarafından kullanabilecek.

Yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanılıyor

180 kW ve üzeri cihazlarla tüm elektrikli araç kullanıcılarına kesintisiz bir deneyim sunmayı hedefleyen Trugo, yüksek performanslı şarj cihazlarıyla bir bataryanın doluluk oranının 30 dakikadan daha kısa sürede yüzde 20’den yüzde 80’e ulaşmasını sağlıyor. Cihazlar, yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynakları kullanılıyor. Türkiye’deki tüm elektrikli araç sahiplerinin erişimine açık olan yüksek performanslı şarj ağı sayesinde kullanıcıların menzil endişesi de ortadan kalkıyor.

Trugo mobil uygulaması ve web sitesi de hizmette 

Tüm elektrikli araç kullanıcıları, Türkiye genelinde kurulan şarj ağını Trugo mobil uygulaması ve web sitesi üzerinden takip edebilecek. App Store ve Google Play üzerinden kullanıcıların hizmetine sunulan mobil uygulama kullanıcılara sorunsuz bir şarj deneyiminin kapısını açıyor. Kullanıcılar, Trugo mobil uygulaması ile kendilerine en uygun istasyonu bulabilecek, şarj sürecini takip edebilecek, şarjın tamamlandığını görebilecek, geçmiş şarj uygulamalarına erişebilecek ve şarj ödemesini yapabilecek. Trugo mobil uygulaması kullanıcıları yakınlarındaki Trugo istasyonunu ararken eczane, kafe, oyun parkı, AVM, restoran gibi ihtiyaçlarına göre de arama yapabilecek. Kullanıcılar, anlık boş olan/müsait olan şarj istasyonlarını da görebilecekler.

Trugo User Care / Kullanıcı İlgi Merkezi 7/24 hizmet verecek

Şarj işlemi, Togg T10X dahil şarj cihazlarıyla uyumlu şarj soketi kullanan tüm elektrikli araçlar için aynı aşamalardan oluşuyor. Kullanıcılar istasyona geldiğinde soketi araçlarına bağlayıp, mobil uygulama ile şarj işlemini başlatacak ve araçlarını şarj ederken diledikleri anda şarjı durdurup yolculuklarına devam edebilecekler. Şarj deneyimi sırasında herhangi bir sorunla karşılaşan kullanıcılar, 7/24 hizmet veren Trugo User Care / Kullanıcı İlgi Merkezi’nden destek alabilecek. Merkezde görev yapan danışman seviyesindeki uzmanlar, kullanıcıların her türlü soru, bilgi, destek ve yardım talebinde çözüm noktası olacak.

“Trugo dünyası ve mobilite ekosistemi kullanıcıyla buluşuyor”

Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, Türkiye’de ihtiyaç duyulan şarj altyapısı için aralıksız çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:

“T10X’i kullanıcılarımızla buluşturmanın heyecanını yaşarken, ülkemizde uçtan uca elektrikli araçlarla seyahat etmeyi mümkün kılacak yüksek performanslı şarj cihazlarımızın kurulumlarını da farklı bölge ve şehirlerimizde sürdürüyoruz. Kullanıcıların şarj ağımızdan maksimum fayda sağlaması için geliştirdiğimiz Trugo mobil uygulamamız ve web sitemiz de hizmete girdi. Kullanıcılar, Trugo’nun dünyasını ve mobilite ekosisteminin sunduğu avantajları ve bir süre sonra da   kurulum çalışmaları devam eden ya da tamamlanan şarj istasyonlarının bilgilerini mobil uygulama ve web sitesi üzerinden de takip edebilecek. 2023 sonunda 81 ilimizdeki kurulumları tamamlamayı hedefliyoruz. Tüm elektrikli araç kullanıcılarına kesintisiz ve sorunsuz bir deneyim yaşatmak için çalışmaya devam edeceğiz.”

TÜBİTAK, BİGG Fonu ile girişimlerin yüzde 3 hissesini satın alacak

TÜBİTAK, girişimlere yatırım yaparak destek sağladığı 2023-1 BiGG hakkında ilk bilgileri açıkladı. Türkiye’de ilk olacak yatırım tabanlı destek programı ile girişimlerin hisseleri satın alınacak.

Konuyla alakalı TÜBİTAK‘tan yapılan açıklama şu şekilde:

BİGG Programı’nın yatırım tabanlı ilk çağrısı olma özelliği taşıyan 2023-1 BiGG çağrısı kapsamında desteklenmeye hak kazanan girişimciler için destek tutarı, TÜBİTAK BİGG Fonu ile %3 hisse karşılığında yatırım olarak aktarılacaktır.

İş fikri başvuruları 27 Mart 2023 – 31 Mayıs 2023 tarihleri arasında 147 Uygulayıcı Kuruluş tarafından alınacaktır. Uygulayıcı Kuruluşlar girişimcilerin iş fikirlerinin toplanması, değerlendirilmesi, seçilen iş fikirlerinin iş planına dönüştürülmesine yönelik eğitim, rehberlik, kuluçka vb. hizmetler ile iş fikirlerinin doğrulanması ve girişimcinin TÜBİTAK’a sunacağı iş planı önerilerinin onaylanması gibi faaliyetleri gerçekleştireceklerdir. Uygulayıcı Kuruluşlar tarafından 2. Aşamaya geçmesi onaylanan iş planları 1 Haziran 2023- 23 Haziran 2023 tarihleri arasında TÜBİTAK’a sunulabilecektir.

BiGG Uygulayıcı Kuruluşları kendi web sayfalarında ilan edecekleri duyuru ile altı tematik alanda iş fikri başvurularını kabul edecekler. 1. aşama başvuruları aşağıda yer alan Uygulayıcı Kuruluşlar tarafından alınacaktır.

Yüzde 3 hisse alımının yanı sora proje desteği için girişimlere verilecek tutarın da 450 bin TL olduğu duyuruldu. Programla alakalı tüm detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

Google Fotoğraflar’a gelen güncelleme, Chromebook’lara film düzenleme özelliği getiriyor

Google, Chromebook‘lara Google Fotoğraflar aracılığıyla yeni film düzenleme araçları verdiğini söyledi. Bu özellikler nihayet gelmeye başlıyor.

Google Fotoğraflar topluluk sayfasındaki bir yayında şirket, Chromebook’larda Google Fotoğraflar için yeni video düzenleme özelliklerinin “kullanıma sunulmaya başladığını” duyurdu. Bu özellikler, “Chromebook’unuzdaki resimleri ve videoları sorunsuz bir şekilde kullanmanıza ve Google Fotoğraflar’da düzenlemenize” olanak tanıyor.

Film düzenleyiciyi kullandığınızda, kendi videonuzu yapmakla önerilen temaları kullanmak arasında seçim yapabilme imkanı sunuluyor. Kendi başınıza yapmayı seçerseniz, galerinizden istediğinizi seçme ve yerleşik düzenleyiciyi kullanarak görüntülerde veya sahnelerde ayarlamalar yapma özgürlüğüne sahip olacaksınız. Ancak önerilen temaları seçerseniz, özellik sizin için temanıza göre videolar ve resimler seçecek; yine de değiştirebilecek ve seçtiklerinizi düzenleyebileceksiniz.

Tam teşekküllü bir film düzenleme uygulamasının aksine, yüksek kaliteli bir film yapmanın tüm inceliklerini anlamanız gerekmiyor. Google, yenilenen film oluşturma araçlarının “yalnızca birkaç dokunuşla yüksek kaliteli filmler yapmanıza yardımcı olacağını” belirtiyor. Ancak bu aracın daha profesyonel düzenleme yazılımları kadar iyi olmadığı da biliniyor.

Özellikleri kullanmak için, henüz yüklemediyseniz, Google Fotoğraflar uygulamasını Chromebook’unuza yüklemeniz gerekiyor. Yeni özelliklerin ilerleyen günlerde tüm kullanıcılar için aktif hale getirileceği tahmin ediliyor. 

Netflix, orijinal filmlerinin sayısını azaltarak daha kaliteli içerikler sunacak

Video içerik platformu Netflix, 2023 yılı planları kapsamında orijinal yapım film sayılarını azaltmayı planlıyor. Son 2 yılda haftada en az bir film yayınlayan platform, artık daha az ve daha kaliteli içerikler sunmak istiyor.

Netflix, film bölümünü yeniden yapılandırıyor. Şirket, bütçesi 30 milyon dolar veya daha az olan küçük projeler üzerinde çalışan ekibi ve yapımı 30 milyon ila 80 milyon dolar arasında değişen orta bütçeli filmler üreten birimi birleştirecek. Yeniden yapılanma, işten çıkarmalara ve iki önemli üst düzey yöneticinin görevinden alınmasına da sebep olacak. Platformun kaç kişiyi işten çıkaracağı ise henüz bilinmiyor.

Tiger King gibi belgeselleri ve küçük bütçeli filmleri yöneten Lisa Nishimura ve Ian Bricke, on yıldan fazla bir süre sonra şirketten ayrılıyor. 

Stüdyolar filmlerini şirkete lisanslamak yerine kendi akış hizmetlerini oluşturmaya başladıktan sonra Netflix, film geliştirme çabalarını artırdı. Netflix’in küçük ve orta bütçeli filmler üzerinde çalışan birimlerine ek olarak, büyük bütçeli projeler geliştiren bir bölümü daha bulunuyor. Son grubun da yeniden yapılanmadan etkilenip etkilenmediği konusunda henüz herhangi bir bilgi bulunmuyor. 

Netflix’in daha önce yayınladığı çok sayıda başlığa rağmen, yalnızca birkaçı övgüler kazandı ve milyonlarca saatlik yayına ulaşmış veya en büyük gişe rekorları kıran filmlerden bazılarının elde ettiği türden bir kültürel etkiye sahip oldu. (Şirketin En İyi 10 İçerik sayfasına göre 2021 ve 2022’de en çok izlenen filmleri arasında Red Notice , Don’t Look Up ve Glass Onion: A Knives Out Mystery yer alıyor.)

Netflix, işten çıkarmaları film, TV ve eğlence alanındaki rakiplerinin çoğundan önce gerçekleştirdi. HBO ve HBO Max, Ağustos ayında Warner Bros. Discovery yeniden yapılandırmasının parçası olarak bazı yapım ekibi üyelerinin ayrılmasına izin vermek zorunda kaldı. Disney ise geçtiğimiz günlerde medya ve dağıtımla ilgili olanlar da dahil olmak üzere 7.000 işçiyi işten çıkardığını duyurdu.

Türkiye’nin lisanslı ilk dijital perakende bankası: TOM Bank

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu‘ndan faaliyet izni almasıyla birlikte onayın resmi gazetede de yayınlanmasıyla TOM Bank, Türkiye’nin lisanslı ilk dijital perakende bankası oldu.

1.5 milyar TL başlangıç sermayeli olarak kurulan ve sadece dijital kanallarda hizmet verecek olan TOM Bank, Türkiye’de ve yurt dışında önemli başarılar elde etmiş, kendi kategorilerinde sektör lideri olan A101, English Home, Memorial Sağlık Grubu, Eve şirketlerini bünyesinde barındıran Aydın Grup hissedarları ve üst yönetimi tarafından kuruldu.

T.O.M. Şirketler Grubu’nun bir şirketi olacak dijital banka, etik bankacılık vizyonuyla %100 dijital ürün ve süreçlerle, sunduğu yenilikçi fırsatlar ve avantajlarla yüksek bir müşteri ağına ulaşmayı hedefliyor.

“Avrupa’nın ilk 5 dijital bankasından biri olmayı hedefliyoruz”

Bankacılık hizmetlerinin daha fazla kişiye ulaşmasına ve geleneksel bankaların sunduğu tüm hizmetlerin internetin olduğu her yerden ve mobilden erişilebilir olması anlamına gelen dijital bankacılığın ülkemize pek çok yenilik getireceğinin altını çizen TOM Bank Kurucusu ve Genel Müdürü Onur Özkan:

“Avrupa ve Amerika’da hızla yükselen dijital bankacılık trendini yakından takip ederek Aydın Grup ve TOM Şirketler Grubu bünyesindeki tecrübe ve deneyimlerimizi bir araya getirmek istedik. Her cebin, her evin bankası olmak hedefiyle bankanın en teknolojik halini TOM Bank ile oluşturduk. TOM Bank olarak kapsayıcılık ilkesi doğrultusunda finansal hizmetlerin erişimini kolaylaştırmayı amaçlayarak dijital bankacılık konusunda ülkemizde ses getirmeyi hedefliyoruz. Gruba bağlı Türkiye’nin dört bir yanına yayılan her ilçede en az bir mağazası bulunan A101’in yaygınlığının verdiği güçle hareket edeceğiz. Dünyanın lider ve en yenilikçi dijital bankalarından birisiolmak vizyonuna paralel bir şekilde, Türkiye’yi en yakın zamanda Avrupa’nın ilk 5 dijital bankasından biri olarak temsil etme hedefinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

TOM Bank, mikrokrediler ve TL, katılma, altın, euro, dolar hesaplarının ücretsiz olması şube giderlerinden yapılacak tasarrufların müşterinin lehine kullanılarak daha avantajlı teklifler sunma imkanını sağlamayı hedefliyor.

Kişilerin tamamen mobil uygulama üzerinden hızlıca müşteri olabildiği TOM Bank’in kritik avantajlarından bir tanesi de Türkiye’de bir ilk olan A101 mağazalarından şubeye gitmeden, masrafsız, komisyonsuz, teminatsız “Veresiye Kredi” imkanı sunması olacak.

Birkaç dakika içinde limit oluşturulup kredi kullandırabilecek teknolojik altyapısı ile müşteriler kendilerine yürüme mesafesinde olan her ilçedeki A101 mağazalarından nakit ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Bunun yanı sıra TOM Bank, müşterilerin ATM arama derdine de çözüm olacak. Sadece QR kod okutularak A101 kasalarından anında para çekme ve ödeme yapılmasını planlıyor.

Resmi gazete kararı

Elektrikli araç üreticisi BYD, otomobiller için geliştirdiği Yunnian teknolojisini önümüzdeki ay tanıtacak

Çin’in en büyük otomobil üreticilerinden biri olan BYD, kendi geliştirdiği en son teknolojisi ‘Yunnian’ı 10 Nisan‘da tanıtacak. Ağırlıklı olarak otomobil endüstrisinde faaliyet gösteren şirket, yeni teknolojiler üzerinde çalışmaya devam ediyor.

BYD, öncelikle otomobil endüstrisinde faaliyet gösteren, ancak aynı zamanda şarj edilebilir piller, güneş panelleri ve diğer enerji ürünleri üreten çok uluslu bir teknoloji şirketi olarak karşımıza çıkıyor. 1995 yılında Çin’in Shenzhen kentinde kurulan marka, o zamandan beri dünyanın en büyük elektrikli araç üreticilerinden biri haline geldi.

Çin’in en büyük elektrikli araç üreticilerinden olan şirket, Tesla‘nın en büyük rakibi konumunda yer alıyor. BYD, binek otomobiller, otobüsler ve kamyonların yanı sıra elektrikli forkliftler ve diğer endüstriyel araçlar dahil olmak üzere çok çeşitli elektrikli ve hibrit araçlar üretiyor. Şirket, geleneksel pillere kıyasla yüksek enerji yoğunluğu, uzun ömür ve gelişmiş güvenlik sağlayan lityum-iyon fosfat piller gibi gelişmiş pil teknolojilerini kullanmasıyla tanınıyor.

Bu yıl Ocak ayında BYD, e⁴ teknolojisini piyasaya sürdü ve şimdi başka bir yeni teknolojiyi piyasaya sürmek için davetiye yayınladı. Davete göre şirket, 10 Nisan’da Shenzhen’deki genel merkezinde gerçekleşecek bir etkinlik sırasında “Yunnian” (云辇) adlı yeni bir sistemi başlatacak. BYD, yaklaşmakta olan teknoloji hakkında herhangi bir bilgi vermese de araçların akıllı entegrasyonunda hayati bir rol oynayacağını belirtti.

BYD, Ocak ayında ‘Yunian’ markası için başvurdu ve bu ay bir Weibo gönderisinde şirket, yeni teknolojinin dengeyi ve yolda sürüş konforunu artırmaya yardımcı olacağını ima etti. Davetiye posteri ayrıca yeni teknolojinin uygulanmasına da işaret ediyor.

BYD tarafından 10 Nisan’da piyasaya sürülecek olan sistemin “Yunnian” (云辇) olarak adlandırıldığını ve nadir görülen ve tipik olarak tarihsel olarak imparatorlar tarafından kullanılan aracı ve karakteri ifade eden Çince karakterler “辇” içeriyor. Bu, yeni teknolojinin aracın bir imparatorun arabasına dönüştüreceği anlamına geliyor.

İddialı bir anlama gelen bu yeni teknolojini nasıl çözümler sunacağı oldukça merak ediliyor. Etkinlik ınrasında ortaya çıkan bilgilerden haberdar olmak için takipte kalın!

100 milyon euro yatırım alan kripto varlık cüzdanı Ledger, 1.3 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Kritik dijital varlık güvenliğinde dünya lideri olan Ledger, Seri C yatırım turu kapsamında 100 milyon dolar yeni yatırım alarak toplamda 1,3 milyar dolar değerlemeye ulaştı.

Ledger’ın, milyonlarca kişiye yeni nesil güvenilir cihazlar sunma misyonunun, uzun vadeli yatırımcıların devam eden desteği ve donanım devrimine önem veren yeni yatırımcıların vizyonu sayesinde hızlanması planlanıyor.

Ledger CEO’su Pascal Gauthier yaptığı açıklamada “Uzun vadeli yatırımcılarımıza devam eden destekleri için minnettarız. Mevcut değer ve donanım devrimini destekleyen yeni yatırımcılara ise ‘Hoş geldiniz.’ diyoruz. Bu yatırım, kritik dijital varlıkları ve blok zinciri özellikli teknolojiyi keşfeden milyonlarca kişiye yeni nesil güvenilir cihazları sunma misyonumuzu hızlandıracak. Bildiğiniz gibi 2022, önemli kripto borsalarının çöküşü ve değişen makroekonomik koşullar da dahil olmak üzere kripto endüstrisi için zorlu bir yıl oldu. Bu zorlu ortamda Ledger, işimizin donanım ve hizmet bölümleri için sürekli olarak güçlü bir esneklik ve artan bir uyum gösterdi.” dedi.

“Ledger’ı Sektörde Altın Standart Olarak Konumlandırıyoruz”

Ledger’ın kuruluşundan bu yana piyasanın inişli çıkışlı bir seyir izlediğini belirten Ledger CEO’su Pascal Gauthier;

“İnsanların kriptonun var olup olmaması gerektiğini sorguladığı zamanlar oldu ancak bizim blok zinciri inovasyonuna olan inancımız hiç bir zaman sarsılmadı. Kripto para birimlerinin vaadini yerine getirerek ve Ledger’ı sektörde altın standart olarak konumlandırarak değişken anlarda müşterilerimiz için güvenli liman olmaya devam ediyoruz. Piyasadaki endişeler arttığında, insanlar Ledger cihazlarını satın almak ve Ledger Live işlem hizmetlerini günlük olarak kullanmak için yarışıyor.” dedi.

“Değer Zinciri Her Sektörü Yeniden Tanımlayacak”

“Önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde, değer zinciri yükselişinin milyarlarca insanın varlıklarını yönetme şeklini yeniden şekillendireceğine, internet ile etkileşimimizi, aracıların rolünü, küresel ekonomiyi ve her sektörü yeniden tanımlayacağına inanıyorum.” diyen Pascal Gauthier, “Temel güvenlik özelliklerinden yoksun akıllı telefon ve bilgisayarlar, merkezi olmayan bir değer zincirinde varlık sahibi olmak ya da ticaret yapmak için değil, merkezi bilgi internetinde içerik üretmek ve paylaşmak için üretildi. Yeni dönemi keşfetmek için ise yeni nesil bir donanıma ihtiyacımız var. Ledger Stax’ın yakın zamanda piyasaya sürülmesiyle, tam olarak bunu mümkün kılmayı planlıyoruz. Bu yeni nesil donanım cüzdanı, Ledger’ın benzersiz güvenliği ile iPod ve iPhone’un ortak mucidi ve tasarımcısı Tony Fadell tarafından tasarlandı. Aldığımız tepkiler bizi çok memnun etti. En iyi kullanıcı deneyimini yaratmak için çalışmaya devam ediyoruz.”

“Ledger Live’i ve Diğer Birçok Yeni Hizmeti Geliştirmeye Devam Edeceğiz”

“Bu nedenle Ledger Live’a yeni coin’ler, blok zincirleri, hizmetler ve özellikler entegre ederek ve Ledger Extension’ın yakın zamanda piyasaya sürülmesinin de gösterdiği gibi Web3 deneyiminize kullanım kolaylığı sağlayıp Ledger yazılım deneyiminizi geliştirmeye devam edeceğiz. B2B tarafında, işletmelere yönelik Ledger Enterprise, giderek artan sayıda şirketin uygun yönetim ve güvenlik çerçeveleriyle dijital değerden yararlanmasını sağlayacaktır. Ledger cihazlarımız değeriniz, kimliğiniz, verileriniz, hisse senetleriniz ve çok daha fazlası dahil olmak üzere sürekli genişleyen bir dizi token haline getirilmiş varlığı yönetmenize olanak tanıyarak tam sahiplikle bağlantı kurmanızı sağlayacaktır.” dedi.

Dünyanın en büyük oyun odaklı etkinliklerinden E3, iptal edildi

Bu yıl düzenlenmesi planlanan video oyun endüstrisinin önemli etkinliklerinden biri olan E3 veya Electronic Entertainment Expo, iptal edildi. Büyük şirketlerin etkinlikte yer almaması bunun en büyük nedenlerinden biri oluyor.

E3, genellikle Los Angeles, California’da düzenlenir ve oyun donanımı, yazılımı ve aksesuarlarında en son ve en iyiyi sergilemesiyle bilinir. Etkinlikte sektör profesyonelleri, gazeteciler ve meraklılar için basın toplantıları, ürün duyuruları, uygulamalı demolar ve ağ oluşturma fırsatları yer alıyor. E3, 1995’teki başlangıcından bu yana oyun endüstrisinde önemli bir etkinlik oldu ve her yıl merakla beklenen bir etkinlik olmaya devam ediyor. Geçmişteki en büyük oyun lansmanlarından birine ev sahipliği yapan etkinlik, 2023 için iptal edildi.

Geçen hafta Ubisoft fuardan çekildiğinde E3’ün iptali oldukça muhtemel görünüyordu. Bu hamle, Microsoft ve Nintendo gibi video oyunu devlerinin de etkinlikten çekilmesinin ardından geldi. Bu şirketlerin çoğu, aynı tarih civarında kendi etkinliklerine ev sahipliği yapmayı planlıyor. Aslında, Ubisoft’un kendi etkinliği Ubisoft Forward Live’ın bu yıl 12 Haziran’da yapılması planlanıyor ve bu E3’ün tarihiyle çelişiyordu. 

Covid-19 salgını, oyun lansman etkinlikleri üzerinde önemli ve olumsuz bir etkiye sahipti. 2020’de E3, virüsün yayılmasıyla ilgili endişeler nedeniyle tamamen iptal edildi. Bunun yerine, birçok oyun şirketi yakında çıkacak ürünlerini duyurmak ve sergilemek için dijital etkinlikler düzenlemeyi tercih etti. Bu eğilim, E3’ün yalnızca çevrimiçi formata geçmesiyle 2021’de devam etti. 

Dijital etkinlikler daha geniş erişilebilirlik ve erişim sağlarken, geleneksel olarak oyun etkinlikleriyle ilişkilendirilen yüz yüze etkileşimlerden, heyecandan ve deneyimlerden yoksundu. Sonuç olarak bazı şirketler kendi bağımsız etkinliklerine ev sahipliği yapmayı veya daha küçük, yerelleştirilmiş fuarlara katılmayı seçti. Salgının oyun endüstrisini ürünlerini sunmanın ve tanıtmanın yeni yollarını uyarlamaya ve denemeye zorladığı oldukça açık. Etkinliğin gelecek senelerde beklenen katılımla düzenlenip düzenlenmeyeceği henüz bilinmiyor.