Ana Sayfa Blog Sayfa 166

İklim odaklı çözümler geliştiren Mitiga Solutions, 13.2 milyon euro yatırım aldı

İklimle ilgili tehlikeleri önleme, dayanıklılık ve uyum sağlama kapasitesini geliştiren iklim teknolojisi girişimi Mitiga Solutions, düzenlenen Seri A turda 13.2 milyon euro yatırım aldı. Kibo Ventures tarafından yönetilen tura Microsoft Climate Innovation Fund, Nationwide Ventures, Faber Ventures ve CREAS Impacto katıldı.

NASA‘ya göre küresel ısınma hızı son 10.000 yılda görülmeyen bir seviyeye ulaştı. İnsan faaliyetlerinin neden olduğu artan CO2 emisyonları nedeniyle dünyanın ortalama yüzey sıcaklığı geçtiğimiz yüzyılda 1°C arttı. 1969’dan bu yana okyanus 0.33°C derecenin üzerinde ısındı ve ekstra ısının yaklaşık yüzde 90’ını emdi. Mitiga Solutions bu konuda ciddi fark yaratmak istiyor.

2018 yılında Dr. Alejandro Marti ve Dr. Mauricio Hanzich tarafından kurulan girişim, bilimsel modelleri son teknolojiyle birleştirerek sigorta, gayrimenkul, enerji ve finans sektörlerinin iklim değişikliğinin risklerini ve belirsizliklerini anlamasına ve çözmesine yardımcı oluyor.

Mitiga Solutions, zorlu çevresel zorlukları çözmek için yapay zeka (AI), yüksek performanslı bilgi işlem, jeofizik ve sayısal hava tahmini  dahil olmak üzere çeşitli teknik alanlardan uzmanlar kullanıyor.

Girişimin müşterileri arasında AXA Climate Insurance, Howden Group, Willis Tower Watson, Safran ve INDRA’nın yanı sıra EUROCONTROL ve UNDP gibi devlet kurumları ve Danimarka Kızılhaçı gibi kar amacı gütmeyen kuruluşlar bulunuyor.

Mitiga Solutions kurucusu Dr. Alejandro Marti:

“Geleceği tahmin etmek için geçmiş olaylara dayanan geleneksel risk yönetimi araçları artık yeterli değil. İşletmeleri açıkta, varlıkları mahsur ve itibarları risk altında bırakıyor.” dedi.

Girişim, aldığı yatırımı doğal afetlerin meydana gelmesini durdurmaya yardımcı olmak ve fizik tabanlı modellerini hayata geçirmek için kullanacak.

Meta, Twitter alternatifi P92 hakkında yeni bilgiler verdi

Facebook, Instagram, WhatsApp ve Messenger gibi sosyal medya platformlarının tepe şirketi Meta, Twitter alternatifi olarak geliştirdiği P92 hakkında yeni bilgiler paylaştı. Yeni platform, özellikle içerik üreticiler ve tanınmış kişiler için özel olarak tasarlanmış merkezi olmayan bir sosyal ağ oluşturmayı amaçlıyor.

Son zamanlarda Instagram’ın ana şirketi Meta, Project 92 hakkında yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Ortaya çıkan bilgilere göre merkezi olmayan uygulama, Mastodon gibi diğer uygulamalarla uyumlu olurken Instagram’ın temeli üzerine inşa edilecek. Dikkate değer özellikler arasında Instagram kimlik bilgilerinizi kullanarak oturum açma, mevcut takipçilerle senkronize olma yeteneği ve kullanıcı adınızın, biyografinizin ve Instagram’dan doğrulamanın sorunsuz bir şekilde taşınması sağlıyor.

Yeni uygulama, takipçilerinizi ve önerilen içeriği gösteren merkezi bir beslemeye sahip olacak ve izleyicilerinizle etkileşim kurmanıza olanak tanıyacak. 500 karaktere kadar olan metin güncellemeleri özlü ifadeler sunuyor. 5 dakikaya kadar videolar, bağlantılar ve fotoğraflar eklenebiliyor. Kullanıcılar, içerikle etkileşime geçmek için beğeni, yanıt ve yeniden gönderi seçeneklerine sahip olacak.

Project 92, içerik oluşturucu kontrollerine ve hesap güvenliğine güçlü bir vurgu yapıyor. Yanıtları ve bahsetmeleri yönetme, spam’ı zahmetsizce engelleme veya bildirme ve gelişmiş güvenlik için 2 faktörlü kimlik doğrulamayı kullanma becerisine sahip olma imkanı sunuyor. Ayrıca Instagram’da engellenen tüm hesaplar, gizli kelime tercihleriyle birlikte taşınıp aynı topluluk yönergeleri uygulanacak.

Uygulama üzerinden para kazanmayla ilgili ayrıntılar henüz açıklanmadı. Bu ihmal, lansmanda potansiyel bir reklam yokluğunu gösteriyor. Sonuç olarak organik bir sosyal strateji geliştirmeye odaklanılacağını düşünülüyor. Uygulamanın mikro metin güncellemeleri, son zamanlarda Instagram akışını çoğaltan Twitter ekran görüntülerini paylaşma eğiliminin yerini alabilecek gibi duruyor. Ancak, kullanıcıların yeni platformlara nasıl tepki vereceğini tahmin etmek her zaman zor oluyor. Bu nedenle esneklik ve uyarlanabilirlik daha çok vurgulanıyor.

Haziran sonunda çıkması planlanan Project 92, kendilerini ifade etmek ve kullanıcılarla etkileşim kurmak için yeni bir yol arayan içerik üreticiler ve tanınmış kişiler için umut vaat ediyor. Gelişini beklerken, bu yeni merkezi olmayan sosyal ağın sürekli gelişen sosyal medya manzarası üzerindeki etkisinin nasıl olacağı oldukça merak ediliyor. 

Missafir, uzaktan ev yönetim uygulaması Missafir Owner’ı duyurdu

Türkiye’nin ilk ve en büyük ev konaklama markası Missafir, bünyesindeki ev sahipleri için tasarladığı yeni mobil uygulaması “Missafir Owner” ile ev yönetimini akıllı telefonlara taşıyor. Missafirli ev sahipleri, Owner mobil uygulaması sayesinde evleriyle ilgili tüm detaylara akıllı telefonlarından gerçek zamanlı ve anlık olarak erişebiliyor. 

Uygulama üzerinden evlerinin gelir ve gider durumu takip edilebiliyor, rezervasyon bilgileri görüntülenebiliyor ve takvim yönetimi yapılabiliyor. Ayrıca, evlerde gerçekleşen bakım veya temizlik hizmeti gibi önemli güncellemeler hakkında anında bildirim almak mümkün. 

Missafir CEO’su Mehmet Yüksel,

“Kısa dönem konaklama sektöründeki ev sahiplerimizin beklentileri, detaylı ve şeffaf bilgilendirme sürecinin yanı sıra kolay erişim ve zamandan tasarruf etmek. Missafir Owner’i bu beklentiler doğrultusunda tasarladık. Uygulamamız sayesinde, ev sahiplerimiz dünyanın herhangi bir yerinden evleriyle alakalı gelişmeleri kontrol edebiliyorlar. Missafir olarak teknolojik yatırımlarımıza devam ederek, hem ev sahiplerimizin hem de misafirlerimizin kusursuz bir deneyim yaşamaları için yenilikler paylaşmaya devam edeceğiz.” açıklamalarında bulundu. 

Missafir Owner Uygulamasına Yakından Bakış

Missafir Owner’in kullanımı da kolay anlaşılır ve kullanıcı dostu arayüzüyle oldukça basit. Uygulama temelde dört ekran ile tasarlanmış: 

  • Overview: Evlerle ilgili tüm bilgilerin genel özetinin bulunduğu bölüm. Bu bölümde kullanıcılar evler arasında tek adımda geçiş yapabiliyor. Net gelir, brüt gelir, ortalama günlük kira bedeli ve doluluk oranı bilgileri burada grafiklerle aktarılıyor. 
  • Properties: Evlerle ilgili detaylı bilgilerin olduğu bölüm. Burada hesabınıza bağlı olan evi seçerek detaylarını inceleyebiliyorsunuz.
  • Reports: Yıllık bazda raporları görebildiğiniz bölüm. Burada evinizin geçen yıl ne kadar kazandırdığını, kaç gün rezerve olduğunu ve ay kırılımlı gelir dağılımını görebiliyorsunuz. 
  • Expenses: Evinizle ilgili giderlerin detaylandırıldığı bölüm. 

Missafir Head of Technology Mesut Çilingir ise şu açıklamalarda bulundu:

“Missafir Owner, özenli ve ve detaylı bir çalışmanın sonucunda ortaya çıktı. Kullanıcı deneyimini önceliklendirdiğimiz bu projede, ev sahiplerimizin farklı platformlarda yayında olan evleriyle alakalı verilere en hızlı sürede ulaşmalarını amaçladık. 50+ platformda dijital görünürlük sağladığımız ev sahiplerimiz, evleriyle alakalı bilgilere masaüstünden erişebiliyordu, Missafir Owner ile bu hizmetimizi geliştirerek mobile taşımış olduk.”

Ev konaklaması konusunda hem ev sahiplerine hem de konuklara teknolojik çözümler sunan Missafir, günümüzde 4 ülkede 100’ün üzerinde popüler lokasyonda hizmet veriyor.

iyzico, PayU Global’e direkt bağlanarak küresel konumunu güçlendiriyor

2019 yılında gerçekleşen iyzico ve PayU birleşmesinin ardından, sektörün öncü fintech markası iyzico, küresel konumunu güçlendirecek önemli bir başarıya imza attı. PayU’nun aldığı yeni karara göre iyzico, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde gösterdiği güçlü performansı ve başarısı sayesinde, PayU çatısında 18 ülkenin bağlı olduğu Bölgesel Ödeme Organizasyonu’ndan ayrılarak, PayU Global’e direkt bağlandı.

iyzico CEO’su Orkun Saitoğlu:

“iyzico sahip olduğu vizyon, deneyim ve teknoloji çözümü ile küresel konumunu güçlendiriyor’’

iyzico’nun PayU yapılanması içinde PayU Global’e direkt bağlanmasının küresel konumunu güçlendireceğini belirten iyzico CEO’su Orkun Saitoğlu:

“Satın alma sürecinin ardından 1.5 yıl gibi kısa bir süre içinde PayU ile birleşme sürecimizi tamamlamıştık. Gelecek vizyonumuz, hedefleri gerçekleştirmede gösterdiğimiz performans ile kısa sürede PayU bölgeleri içerisinde güçlü bir konuma gelmeyi başardık. Şimdi ise Bölgesel Ödeme Organizasyonu’ndan ayrılıp PayU Global’e direkt bağlanarak yeni bir dönemi başlatmış olduk. Bu sayede, PayU ile beraber küresel ekosistemde sahip olduğumuz gücümüzü artırmaya, finansal hizmetleri demokratikleştirme ve dijitalleşme çalışmalarımıza değer katmaya devam edeceğiz.’’ dedi.

Yerli sanal mutfak girişimi Bundle Kitchen, 1.25 milyon dolar tohum yatırım aldı

Türkiye’nin ilk sanal mutfak girişimlerinden biri olarak yeme içme sektörüne benzersiz bir yaklaşım getiren Bundle Kitchen, büyüme yolunda attığı adımlarla sektördeki konumunu güçlendirmeye devam ediyor.

Sanal mutfak iş modelinin Türkiye’deki başarılı temsilcisi Bundle Kitchen, Orta Doğu’nun en önde gelen sermaye fonlarından Nuwa Capital liderliğinde ve Kybele Investment‘ın katılımıyla gerçekleştirilen tohum yatırım turunda 1.25 milyon dolar yatırım aldı.

Bu yatırım, şirketin Türkiye pazarında lider konumunu güçlendirmesi ve küresel olarak büyümesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Sanal mutfak iş modelinin Türkiye’den çıkan başarılı temsilcisi olan Bundle Kitchen, bünyesinde bulundurduğu çeşitli markalar aracılığıyla en iyi ürünü en uygun fiyat ve sürdürülebilir bir hizmetle müşterilerine sunmayı amaçlıyor. Yiyecek ve içecek sektöründe çeşitli markaları tek bir çatı altında buluşturan girişim, geniş marka yelpazesiyle farklı damak zevklerine hitap etmeyi sürdürüyor. Rebel, Green Box, Sandosan, Suup Çorba & Meze, Wrap Me Some, Nane Sumak, 150 Gr, Keftedes, Hungry Vegan olmak üzere çatısı altında bulunan 10 farklı markayla Bundle Kitchen, 3 yıl içinde Türkiye genelinde 50 mutfak açmayı hedefliyor.

2021 yılında kurulduğu ilk günden bu yana sanal mutfak iş modelini sürekli geliştirerek kısa sürede büyük bir başarı yakalayan Bundle Kitchen, günlük ortalama 1.500 sipariş gerçekleştiriyor Ocak 2023’te Etiler Han Space’te ilk hibrit lokasyonunu hayata geçiren girişim, 10 marka, 4 şube ve 50’den fazla satış noktasıyla faaliyetlerini sürdürüyor.

Teknoloji odaklı yaklaşımı ve geliştirdiği çözümlerle müşterilerine aynı anda farklı markalardan sipariş verebilme imkanı sağlayan girişim, hem Türkiye ve hem de dünyada hızla büyüyen paket servis sektörüne yeni bir soluk getiriyor. Aldığı 1 milyon 250 bin dolarlık yatırımla küresel varlığını güçlendirmek isteyen girişim, yeni nesil sanal mutfak konsepti alanında Orta Doğu’nun en büyük foodtech şirketi olmayı hedefliyor.

Bundle Kitchen Kurucusu Alican Karaca, egirişim’e verdiği demeçte;

“Bundle Kitchen olarak öncelikli hedefimiz Türkiye’nin yiyecek ve içecek sektöründe önde gelen markalarından biri olmak. Ardından, küresel bir marka olma yolundaki çalışmalarımızı hızlandıracağız. Küresel ölçekteki ilk açılımımızı Orta Doğu bölgesinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz. En büyük hedefimiz müşterilerimize hızlı ve kolay bir şekilde ulaşılabilen kaliteli gıda hizmeti sunmak” dedi.

Yerli fintech girişimi Fimple, 1. yılında Kasa Katılım Bankası ile anlaşma sağladı

2022 yılı Mayıs ayında tamamladığı çekirdek yatırım turunun ardından aktif olarak faaliyetlerine başlayan Fimple, kuruluşunun ardından kısa sürede tamamı sektör tecrübeli 50’den fazla çalışma arkadaşı, 80’den fazla iş ortağı ile sektör konumlandırması hakkında ilk izleminleri verdi.

Mikroservis mimarisiyle en güncel teknolojileri kullanarak geliştirdiği ve Fimple Core adını verdiği ana bankacılık teknoloji platformuyla dikkatleri üzerine çekerek yeni nesil yatırım bankaları olma vizyonuyla kuruluş çalışmalarını sürdüren yatırım bankaları Hedefbank ve Qbank ile anlaştı.

Geçtiğimiz günlerde ise Fimple, katılım bankacılığı prensipleriyle hizmet vermeye hazırlanan Kasa Katılım Dijital Bankası ile ana bankacılık platform sağlayıcı olarak anlaşarak kısa zaman içerisinde elde ettiği başarılarına bir yenisini daha ekledi.

Fimple CEOsu Dr. Mücahit Gündebahar, Fimple olarak geçirdikleri ilk yıllarına ilişkin değerlendirmede bulundu

Gündebahar:

“Fimple olarak kurulduğumuz günden beri geldiğimiz noktaya baktığımızda banktech-fintech dünyasında önemli sayılabilecek bir yol katettiğimizi söyleyebilirim. Tabi bu yolculukta elde ettiğimiz başarıların arkasında her biri alanında tecrübeli ve her şeyden önemlisi inanmış bir ekibin olduğunu vurgulamak isterim. Sektörün ihtiyaçlarını titizlikle analiz edip en yeni teknoloji ve sistemleri kullanarak ortaya çıkardığımız ana bankacılık platformumuzun özellikle yeni kurulan banka ve finans kuruluşları tarafından ilgiyle karşılanması oldukça gurur verici. Bu durum aslında Fimple olarak çok doğru bir yolda ilerlediğimizin de bir kanıtı” dedi.

Gündebahar;

“Yoğun emek ve çabalar sonucu regülasyonun gereklerine tam uyumlu ürettiğimiz Fimple Core ana bankacılık platformumuzla banka ve finans kuruluşlarının teknoloji ihtiyaçlarını uçtan uca karşılarken aynı zamanda yenilikçi lisanslama modelimizle de geleneksel sistemlerin gerektirdiği ilk yatırım maliyetlerine göre önemli bir maliyet avantajı sağlıyoruz. Fimple Core’un ayırt edici ürün özellikleri yanında, bu avantajın da yeni kurulan bankalar tarafından tercih edilmemizde önemli bir etken olduğunu düşünüyorum” diye ekledi. Gündebahar, “Fimple olarak kendimizi ve ürünümüzü geliştirmemizde önemli katkıları olduğunu net olarak söyleyebileceğim çok değerli müşterilerimiz Hedefbank ve Qbank’ın ardından, bankacılık ekosistemimize yeni bir soluk getirerek ülkemizi bankacılık alanında yurt dışında temsil etme vizyonuyla çalışmalarını sürdüren Kasa Dijital Bankası ile ilk yılımız bitmeden yaptığımız anlaşma bizim için çok önemli bir kilometre taşı oldu. Bu süreçte emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma ve Kasa ailesine teşekkürlerimi sunuyorum” diyerek Fimple- Kasa Katılım Dijital Bankası anlaşmasına ilişkin düşüncelerini paylaştı.

Dr. Mücahit Gündebahar: SaaS yaklaşımıyla Türkiyede On-premise, yurt dışında bulut modeli”

Fimple’ın tüm ürünlerini global bir vizyon ve lokal pazar ile uyum içerisinde geliştirdiğini, API tabanlı ana bankacılık platformu ile yeni nesil iş ihtiyaçlarının adresler iken regülasyon uyumu konusunda azami özen gösterdiklerini ifade eden Gündebahar açıklamalarına şöyle devam etti:

“Fimple olarak en önemli asset’imiz son derece deneyimli çalışma arkadaşlarımız-ortaklarımız. Hem Türkiye’de hem de görüşmelerde bulunduğumuz yabancı ülkelerdeki lokal-bölgesel regülasyona uyumlu hareket etmeye çok önem veriyor ve çok titiz davranıyoruz. Fimple platformun hem on-premise modelde hem de bulut sistemlerde çalışma yeteneğine sahip olmasının avantajıyla, ülkemizde kurduğumuz bankaları on-premise modelde ele almayı tercih ettik. Hedef Yatırım Bankası, Q Yatırım Bankası ve Kasa Dijital Katılım Bankalarını tamamen on-premises bir yaklaşım ile kurduk.”

Dr. Mücahit Gündebahar: Fimple fintek ekosistemiyle birlikte büyüyecek.”

Gündebahar son olarak:

“Fimple olarak fintek ekosisteminin potansiyelini çok net bir şekilde görüyor ve gelişmesine büyük önem veriyoruz. Fimple olarak oluşturduğumuz pazaryeri modelimizle ilk yılımızda bir kısmı yurt dışı olmak üzere 80’den fazla iş ortaklığı yaptık. Fimple altyapısını iş ortaklarımıza açarak kendi ürünlerini geliştirmelerine olanak sağladık. Bu ürünlerin büyük kısmını Fimple ana bankacılık sistemine entegre ederek müşterilerimizin hizmetine sunduk. Bu sayede sadece Fimple olarak değil iş ortaklarımızın da finansal fayda sağlamalarına aracılık ettik. Ekosistem ile birlikte büyüme modeline, ürün kabiliyetlerimizin yanında kapsayıcı iş ortaklığı faaliyetlerimiz ile de ülkemizin bankacılık-finans dünyasına katkı sağlayacağımıza inanıyoruz “diyerek sözlerini tamamladı.

Bayer G4A Girişim Hızlandırma Programı’na seçilen 5 girişim

Bayer’in girişimcilik ekosistemini desteklemek amacıyla girişimleri dünyanın önde gelen yenilikçi şirketleriyle buluşturan Hackquarters ile birlikte yürüttüğü G4A Girişim Hızlandırma Programı’na seçilen 5 girişim belli oldu. Bu yıl altıncı kez düzenlenen programda; sağlık ve tarım alanlarında dijital çözümler sunan, fikir aşamasını geçmiş, sürdürülebilir ve ölçeklenebilir bir iş modeline, yalın bir ürüne veya prototipe sahip ya da satış aşamasında olan 300’den fazla girişim değerlendirildi.

Bayer yöneticilerinin ve mentorlarının dahil olduğu özel bir jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda programa; Agrio Finans, Hekimanne, Help Steps, Lua Biosciences ve Non Nocere seçildi.

Seçilen 5 girişimden 2’sinin 200’er bin TL hibe ile destekleneceği programda tüm girişimciler; 100 gün boyunca online eğitim, mentorluk, iletişim ağını genişletme, girişimlerini geliştirme aynı zamanda Bayer ile iş birliği yapabilme imkânlarından yararlanabilecek.

Bayer G4A Girişim Hızlandırma Programı’na seçilen girişimler:

Agrio Finans 

Tarım ve gıda sektöründeki mikro ve küçük işletmelere, sürdürülebilirlik açısından olumlu etkileri olan uygulamalarını desteklemek ve ekonomik açıdan kalkınmalarına yardımcı olmak amacıyla danışmanlık ve finansman hizmetleri sunuyor.

Hekimanne 

Mobil uygulaması ve giyilebilir ateş ölçeri ile ayrıca sunduğu dijital sağlık arşivi aracılığıyla ebeveynlerin; bebeklerinin ve çocuklarının vücut sıcaklığını, sağlık verilerini takip etmelerine yardımcı oluyor.

Help Steps

Ücretsiz mobil uygulaması adımsayar özelliği ile kullanıcıların, adımlarını bağışlayarak sivil toplum kuruluşlarını desteklemesini sağlıyor ve markaların dijital reklam hedeflerini karşılamaya destek oluyor.

Lua Biosciences 

Sıvı biyopsi yöntemini kullanarak kan, tükürük gibi vücut sıvılarından protein, DNA ve RNA içeren molekülleri ayrıştırıp kanser türlerine özgü biyobelirteçler saptamayı, kanseri erken teşhis etmeyi kolaylaştıracak teknolojiler geliştirmeyi amaçlıyor.

Non Nocere 

Sanal gerçeklik teknolojisinin kullanıldığı cerrah eğitimi için nitelikli ve uygun maliyetli bir platform sağlayarak; sanal ameliyathanesi, sanal anatomi ve patoloji laboratuvarı ile cerrah eğitimini hem eğitmen hem de öğrenen açısından kolaylaştırmayı hedefliyor.

Yerli mikro mobilite girişimi BinBin, Üsküp şehrinde hizmete başladı

Mikromobilite alanında teknoloji üreten, çevreci ve pratik ulaşım çözümleri sunan teknoloji şirketi BinBin, hizmet ağını yeni ülke ve yeni şehirlerle büyütüyor. Kısa süre önce Hollanda merkezli GO Sharing’i bünyesine katarak hem global varlığını genişleten hem de Türkiye’nin en büyük mikromobilite şirketi haline gelen BinBin, Makedonya’nın başkenti Üsküp’te paylaşımlı elektrikli scooter hizmeti sunmaya başladı.

Böylece BinBin markasıyla Türkiye’nin de dahil olduğu 5 ülkede toplam 21 şehirde hizmet veren şirket, Makedonyalılar için de kısa mesafeli yolculukları çok daha pratik ve kolay hale getirecek.

“Satın alma ve organik büyümeyle başarı grafiğimizi artırıyoruz”

BinBin CEO’su Kadir Abdik, konuya ilişkin değerlendirmesinde, yüksek hizmet kalitesiyle hizmet ağlarını büyütmeye odaklandıklarını belirterek:

“BinBin olarak kuruluşumuz üzerinden daha dört yıl geçmişken şimdiden uluslararası mikromobilite dünyasında prestijli bir yer edindik. Gerek satın almalarla gerekse organik büyümemiz ile başarı grafiğimizi daha da artırarak yolumuza devam ediyoruz. Bulgaristan, Bosna Hersek, Hırvatistan’ın ardından Üsküp’teyiz. Yurt dışında faaliyet gösterdiğimiz tüm şehirlerde yeni model scooterlarımız ve uygun fiyatlandırma politikalarımız sayesinde kısa zamanda şehirlerin vazgeçilmez bir parçası haline geliyoruz. Üsküp’te de bu ilginin artarak devam edeceğini düşünüyoruz. İşimizin doğası gereği 7/24 özveri ile çalışan saha ve destek merkezi ekibimizle birlikte en iyi hizmeti sunacağız. Avrupa’da sahada olan ilk 3 mikromobilite şirketinden biri olma hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz” diye konuştu.

Gayrimenkul analiz teknolojisi Tapusor, 22 milyon TL hedefle kitle fonlama yatırım turuna çıktı

Big-Data ve yapay zeka teknolojileri kullanılarak geliştirilmiş Türkiye’nin en gelişmiş gayrimenkul odaklı karar destek sistemi Tapusor, fonbulucu platformunda paya dayalı kitle fonlaması turuna çıktı. Tapusor yazılımı, gayrimenkul sektöründe bir mülke ilişkin değer tahmini, fiyat geri dönüş oranı, arz talep hareketleri, teknik bilgi, sosyo ekonomik istatistik, yatırım puanı, imar bilgisi, kentsel dönüşüm, deprem risk puanı, kamulaştırma, sit alanı, orman alanı gibi yüzlerce başlıktaki bilgiyi kolay okunabilir raporlar halinde sunuyor.

Tapusor ulusal düzeyde yaygınlaşmayı hızlandıracak finansmana eriştikten sonra iş modelini farklı ülkelerde uygulamak ve küresel pazarlarda söz sahibi olmak hedefiyle çıktığı yatırım turunda şirket paylarını %9’unun arzıyla yatırımcılardan toplamda 22 milyon TL fon talep ediyor. fonbulucu Gelecek Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, fonbulucu Kurucusu Hakan Yıldız, Susu Yatırım ve bazı melek yatırımcıların 3 milyon TL yatırım kararı aldığı tur, hedeflenen rakama erken aşamada ulaşılmadığı takdirde 21 Temmuz’a kadar devam edecek.

Yatırımcılar avantajlı dönemde bedelsiz pay sahibi olacak

Girişim şirketi, yatırım turunun başlama tarihi olan 22 Mayıs Pazartesi günü saat 10.00 itibari ile ilk 10 iş günü içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara %20 fazladan pay verecek. Ayrıca 5 bin TL üzeri yatırım yapan yatırımcılara bir yıllık Tapusor PRO üyelik ve bin jeton, 10 bin TL üzeri yatırım yapan yatırımcılara 1 yıllık Tapusor VIP üyelik ve 2 bin jeton, 25 bin TL üzeri yatırım yapan yatırımcılara bir yıllık Tapusor BUSINESS üyelik ve 5 bin jeton hediye edecek. Tapusor, 1.000 TL üzerinde pay alan tüm yatırımcılara beş adet gayrimenkul için Tapu Takip ve uyarı üyeliğini bir yıl boyunca bedelsiz olarak sağlayacak.

Gayrimenkul sektörünün teknolojiye dayalı, nitelikli ve şeffaf veri paylaşım modeli

Sistem hakkında bilgi veren Tapusor Kurucu Ortağı İshak Kurtuluş Altun:

“Türkiye 85 milyon nüfusu ve yaklaşık 280 milyon tapu kaydı ile devasa bir gayrimenkul piyasasına sahip. Ülkemizde gayrimenkul hem yurt içi hem yurt dışı yatırımcılar açısından en önemli yatırım aracı olarak görülüyor. Servetinin büyük bölümünü gayrimenkulde tutan herkesin alırken, satarken, kiralarken, kiraya verirken nitelikli bilgiye ihtiyacı var. Bununla birlikte Türkiye’deki gayrimenkul sektöründe teknolojiye dayalı, nitelikli ve şeffaf bir veri paylaşım modelinin bulunmaması sektör temsilcilerini iş yapma süreçlerinde zorlamakta. Geliştirmeye devam ettiğimiz Tapu Takip ve Uyarı sistemi gayrimenkulleri 7/24 takip ederek herhangi bir gelişme yaşanması durumunda bildirimler oluşturarak sahibinin pozisyon almasını sağlıyor.

Mevcut durumda firmamızın öz kaynaklarıyla 1 milyona yakın mobil indirme ve yüzbinlerce kayıtlı üyeye ulaştık. En popüler iş uygulamaları listesinde ilk 10 uygulama arasında yer alıyoruz. Sadece bir aylık kullanıma bakıldığında sunucularımızın 40 milyondan fazla sorgu çağrısına cevap verdiği görülüyor. Hedefimiz, 5 yıl içinde 3.7 milyon adet gayrimenkulün sisteme kayıt olması, bireysel kullanıcının küçük bedellerle gayrimenkullerini düzenli bir şekilde takip edeceği bir sistem haline gelmek” dedi.

“İyi bir exit imkanı oluşturup yatırımcılarımıza ciddi gelirler sağlayacağız” 

Yatırım turu kararıyla ilgil bilgi veren Tapusor Kurucu Ortağı Ufuk Balcı ise:

“440 milyon TL olarak belirlediğimiz şirket değerimiz üzerinden %50 iskonto ile kitle fonlaması kampanyası düzenlemeye karar verdik. Son kullanıcıya yönelik hizmet veren bir iş olduğumuz için kitle fonlaması kampanyamızı yalnızca yatırım almak için değil, aynı zamanda önemli bir pazarlama faaliyeti olarak da görüyoruz. B2B alanında emlak danışmanlarında yakaladığımız başarıyı, yatırım turu kampanyamızla birlikte bireysel alana taşımak istiyoruz. Yatırımcıların, yatırım anından itibaren faydalanacağı ve projenin fahri elçileri olacağına inanıyoruz. B2B alanındaki başarı, kitle fonlaması kampanyamız birlikte B2C alanına yaygınlaştırılacak ve büyüme katlanarak devam edecektir. İyi bir exit imkanı oluşturup, tüm yatırımcılarımıza ciddi gelirler sağlayacak potansiyelimiz bulunmakta. Ayrıca Türkiye modelinin birçok ülkede uygulanabilirliğiyle global bir oyuncu olma ihtimalimiz çok yüksek. Yatırımcılarımızı AR-GE süreçleri tamamlanmış, büyüme aşamasına geçen, giderek büyüyen bir sektörde oturmuş ürünlere sahip şirketimize yatırım yaparak riskleri azaltmaya ve kısa dönemde karlı bir yatırıma davet ediyoruz.”

Volkswagen, elektrikli araç yazılımları için Huawei’den destek alacak

Alman otomobil üreticisi Volkswagen, araçlarında Huawei tarafından geliştirilen yazılımları kullanmak için şirket ile görüşme yaptı. Bu sayede şirketin Çin pazarında daha etkili olması amaçlanıyor.

Global otomobil endüstrisinin önemli bir oyuncularından Volkswagen, hem içten yanmalı hem de elektrikli araçlar üretiyor. Şirket, elektrikli araçlar konusunda ve yeni otomotiv teknolojileri ile ilgili sorunlar yaşıyor. Bu sorunları çözmek için Huawei ile iş birliğine gidiliyor.

Ortaya çıkan son raporlara göre Volkswagen’in yazılım bölümü Cariad’ın gecikmeler ve maliyet aşımları yaşadığını gösteriyor. Bunun sonucunda, Audi Q6 e-tron ve Porsche Macan gibi birkaç yeni elektrikli araç modelinin lansmanı ertelendi. Bu durum Alman otomobil devi için zorluk teşkil ettiği gibi gelecekteki operasyonlarını da tehlikeye atıyor. Neyse ki Volkswagen, Huawei ile ortaklık yaparak bir çözüm buldu.

Bildiğiniz gibi Huawei bir süredir akıllı telefon pazarında zorlu bir dönemden geçiyor. ABD ambargosu nedeniyle Google hizmetlerine erişimini kaybeden şirket, şu sıralar HarmonyOS üzerinden eski gücünü geri kazanmanın mücadelesini veriyor. Bu arada Çinli teknoloji devi de boş durmuyor; HarmonyOS’u sadece akıllı telefonlarda değil, farklı sektörlerde de yaygınlaştırmak için aktif olarak çalışıyor. Bunlardan biri de otomotiv sektörü oluyor. Huawei, anavatanında otomotiv yazılımının geliştirilmesinde lider oldu. Şirket, kendi işletim sisteminin lisansını zaten birkaç Çinli otomobil üreticisiyle paylaştı.

Volkswagen ve Huawei arasındaki görüşmeler henüz başlangıç ​​aşamasında ve iki şirketin bir anlaşmaya varıp varamayacağı bilinmiyor. Ancak sızıntıların ortaya çıkması bile otomotiv endüstrisinde yazılımın artan öneminin bir işareti olarak görülüyor.