Ana Sayfa Blog Sayfa 147

Yerli dijital çözüm geliştirme platformu Rierino, 1.25 milyon dolar yatırım aldı

Yüksek performanslı dijital çözüm geliştirme platformu Rierino, Türkiye’nin önde gelen portföy yönetim şirketlerinden, Tacirler Portföy tarafından kurulan ve Vestel Ventures ortaklığıyla yönetilen Tacirler Portföy Gelecek Etki Fonu’ndan 1.25 milyon dolar değerinde yatırım aldığını duyurdu.

2020 yılında Berkin Özmen, Utku Sarıöz ve Mine Özmen tarafından kurulan Rierino, modüler altyapı, entegre zeka ve low-code/no-code mikroservis geliştirme yetkinliklerini birleştiren platformu ile, başta e-ticaret sektörü olmak üzere orta ve büyük ölçekli firmaların standart çözümlerle adresleyemedikleri esneklik, hız ve maliyet azaltma ihtiyaçlarını karşılıyor. 2 yıllık Ar-Ge sürecinin ardından markaların hizmetine sunulan çözüm, aynı zamanda, yapay zeka otomasyonu ile müşteri tecrübesi ve operasyonların gerçek zamanlı iyileştirilmesini de destekliyor.

Bu yatırım ile özellikle Avrupa ve Orta Doğu’da büyümeye odaklandıklarını belirten Rierino kurucu ve CTO’su Berkin Özmen,

“Geçtiğimiz 20 senede yaklaşık 20 farklı ülkede 60’ın üzerinde marka ile çalıştık. Alt yapı kısıtlarının çoğu kez ölçekli operasyonları gerçek potansiyellerinden uzaklaştırdığını gördük. Bu kısıtlar kaynak, zaman ve uzmanlık gibi alanların yanı sıra servis sağlayıcıların ürün geliştirme planları ile uyum problemleri şeklinde de ortaya çıkıyor. Rierino ile vizyonumuz firmaların herhangi bir engel olmadan teknolojileriyle rekabet eder hale gelmesi, aynı zamanda iş birimleri ve veri bilimciler gibi farklı ekiplerin de teknolojiye doğrudan katkı sağlayabilmesi” dedi.

24 yıldır elektronik sektörünün ihracat şampiyonu ve Türkiye’nin en çok patent üreten firmalarından biri olan Vestel, şirketin global yayılma stratejileri doğrultusunda önemli bir değer teşkil etmektedir. Vestel Ventures Genel Müdürü ve Gelecek Etki Yatırım Komitesi Üyesi Metin Salt, konuya ilişkin olarak;

“Hızla büyümeye devam eden low-code/no-code yazılım teknolojileri alanında şirketlerin iç dinamiklerine, rekabet ve müşteri beklentilerine hızlı çözümler geliştirerek özelleştirmesini sağlayan Rierino, sunduğu mikro servis altyapısı ile e-ticaret firmalarının süreçlerinin esnek ve ölçülebilir olmasını da sağlamaktadır. Deneyimli kurucu ekibin geliştirdiği yenilikçi, yaratıcı çözümler ile platformun kolay ve verimli bir kullanım sağlaması, hızlı büyüme potansiyelini desteklemektedir. Rierino’nun fark yaratan üstün teknoloji mimarisi ile pazarda yoğun ilgi göreceğini ve global ölçekte başarılı olacağını öngörüyoruz. Yatırım için doğru teknoloji ve zamanlama olduğunu, şirketin değerini hızla katlayarak finansal anlamda fonumuza önemli getiriler sağlamasını beklemekteyiz.”

Tacirler Portföy Gelecek Etki Fonu; kurucularının ve yatırımcılarının finansal ve operasyonel katkılarıyla; tohum ve Seri A aşamasındaki, teknolojik ve inovatif, sosyal ve çevresel yönü güçlü, sürdürülebilir çözümler geliştiren girişimlere yatırımlar yapmayı, finansal getiriyle birlikte daha sürdürülebilir bir geleceği inşaa etmeyi amaçlayan girişimlerin pozitif etki yaratma yolculuklarına eşlik etmeyi hedefleyen yatırım fonudur.

Girişim, e-ticarete ek olarak hızlı dönüşüm ve gerçek zamanlı verinin önemli olduğu tüm dijital sektörlerde fark yaratmayı hedefliyor. Yakın dönem planlarında, gündemde olan diyalog bazlı yapay zekadan hazır entegrasyonlara, ürünlerini yenilikçi teknoloji ve yetkinliklerle zenginleştirmek var. Rierino, bu doğrultuda, farklı uzmanlık alanı ve coğrafyalarda ekibini büyütmeyi de planlıyor.

Teknik bilgi gerektirmeden uygulama oluşturabileceğiniz Easyapp, 19.6 milyon TL yatırım aldı

Taptoweb Bilgi Teknolojileri A.Ş. tarafından geliştirilen Easyapp, Fonangels üzerinden çıktığı kitle fonlama turunda 19.6 milyon TL yatırım aldığını duyurdu. Girişimin değerlemesi ise 25 milyon doların üzerinde olarak belirlenmiş.

Kitle fonlama yatırımcılarının yanı sıra bu tura; Albaraka Portföy Yönetimi A.Ş. Fonangels GSYF ve kitle fonlama ile 100’ün üzerinde nitelikli yatırımcı ile toplamda 700’den fazla yatırımcı katıldı.

Bu yatırım turuyla ilgili bir detayı belirtelim. Tüm kitle fonlama platformlarını incelediğimizde Easyapp, kitle fonlama ile en çok yatırım alan yazılım şirketi oldu.

Easyapp hakkında bilgi vermek gerekirse; dijital dünyada var olmak isteyen işletme ve bireylerin hayatını kolaylaştırmayı hedefleyerek dijital dönüşüme katkıda bulunmak istiyor. Uygulama oluşturma deneyimini değiştirmeye odaklanan Easyapp, uçtan uca çözümler sunarak, teknik bilgi gerektirmeden mobil cihazlarda çalışabilen erişilebilir bir çözüm, bir dijital dönüşüm sihirbazı olarak kullanıcıların karşısına çıkacak.

Easyapp, No-code çözümlerin ötesinde No-Knowledge yapısı ile sadece yazılım değil teknik bilgiye ihtiyaç duymadan uygulamalar yapmaya imkân tanıyor.

Easyapp’i kullanmak için kodlama ve en önemlisi teknik bilgiye ihtiyaç olmadığı söyleniyor. Bu da mobil uygulama oluşturma sürecini kolaylaştıran bir özellik olarak oldukça önemli. İşletmelere ve bireylere onlarca kategoride uygulamalarını kolayca oluşturabilecekleri, önizleme yapabilecekleri, uygulama mağazalarında ve web dünyasında yayınlayabilecekleri ve kullanıcılarının eğilimlerini analiz edebilecekleri bir çözüm sunuyor.

Uygulamayla ilgili egirişim’e demeç veren Taptoweb Kurucusu ve CEO’su Enes Zahid Urhan:

“Easyapp, teknik veya yazılım bilgisi gerektirmeden mobil cihazında uygulama oluşturmayı sağlayarak işletmeler ve bireylerin dijital dönüşümünü kolaylaştırmayı hedefliyor. Yatırım turundan elde ettiğimiz kaynakları, inovasyon ve büyüme stratejilerimize odaklanmak için kullanacağız. Uygulama oluşturma deneyimini daha da kolaylaştırarak başta Türkiye, Avrupa ve ABD pazarları olmak üzere müşteri kitlemizi genişletecek ve kısa zamanda pazarda güçlü bir dominasyon sağlayacağız.”

Kullandıkça öde sistemiyle çalışan Easyapp uygulamasının uygulama pazarındaki erişilebilirlik problemlerini ortadan kaldırdığı belirtiliyor.

Yerli eğitim teknolojileri girişimi VRLab Academy, 11 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Laboratuvar deneyimlerini sanal gerçeklik teknolojisi ile birleştirerek yeni nesil bir eğitim teknolojisi çözümü sunan VRLab Academy, aralarında Teknoloji Yatırım A.Ş., TechOne VC, Lima Ventures, Heaventures, hiVC gibi farklı yatırım firmalarının bulunduğu yatırım turunu 11 milyon dolar değerleme ile kapattı.

Girişim, Haziran 2020’de ilk yatırımını yine bu turda da yeniden yer alan Lima Ventures’tan almıştı. İkinci yatırımını Nisan 2021’de Lima VentureshiVCTechoneErsin PamuksüzerAhmet BilgenKoray Gültekin Bahar ve İzzet Halyo’nun katıldığı turda 300 bin dolar olarak tamamlamıştı. Şimdi ise 11 milyon dolar değerleme üzerinden aldığı üçüncü tur yatırımını duyurdu.

Günümüzde hızlı bir yükseliş gösteren ve eğitim alanında öne çıkan şirketlerden biri olan VRLab Academy, öğrencilerin bilimsel deneyleri dijital ortamda yapmalarına olanak tanıyarak dünyanın dört bir yanındaki eğitimcilerin karşılaştığı zorlukların çözümünde rol oynamaktadır. 2020 yılında 21. yüzyıl beceri ve yetkinliklerinin gelişimini desteklerken eğitimi herkes için erişilebilir kılma amacıyla kurulan VRLab Academy, 10 farklı kategoride 200’den fazla farklı laboratuvar deneyi ile eğitim ve öğretim süreçlerinin teknoloji entegrasyonu ile dijitalleşmesine ve zenginleşmesine olanak sağlamaktadır. Farklı eğitim düzeyindeki kurumlar tarafından hem sanal gerçeklik gözlüğü hem de bilgisayar versiyonları ile tercih edilen VRLab Academy, 30’dan fazla ülkede kullanılmakta ve global pazarda yapmış olduğu stratejik anlaşmalarla da dikkat çekmektedir.

VRLab Academy’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürcan Demirci, dünya ölçeğinde lider Edtech platformu olma hedefi doğrultusunda büyümeye devam ettiklerini belirtti.

“Laboratuvar içeriklerinin ve platformlarının sürekli güncellenmesinin, yeni deney ve modüller eklenmesi VRLab Academy’i dinamik tutuyor. Uluslararası ve ulusal müfredatları kapsayan platformumuz, sürükleyici ve etkileşimli eğitsel içerik alanında rakipsiz bir konuma geldi. VRLab Academy’nin sistematik bir temelde geliştirilen yaratıcı sanal gerçeklik uygulamaları ile ortaokul, lise ve üniversite seviyesi temel bilim alanları başta olmak üzere çeşitli proje alanlarında eğitim teknoloji desteği ile bilimsel ve teknolojik gelişme sağlıyor. Kuruluş aşamamızdan itibaren oluşturduğumuz strateji ışığında, temel bilimler başta olmak üzere eğitsel aktivitelerin sanal ortamda uygulanabilir hale getirilmesi için sırasıyla, gerçekçi üç boyutlu malzeme, ekipman ve ortamların tasarlanması, sanal ortam mekanikleri, etkileşimlerinin ve yazılımda işlenecek verilerin araştırılması, analizi ve matematiksel modellenmesi, içeriğin güncel eğitsel yöntem ve pedagojiler çerçevesinde pozitif kullanıcı deneyimini ve öğrenmeyi destekleyici hale getirilmesi, bilimsel formüllere dayalı yazılımların geliştirilmesinin VRLab Academy’i derin teknoloji firması haline getirdi. 2022 yılı sonunda yayınladığımız stratejik raporda yer aldığı gibi İngiltere operasyonlarımız haricinde, yatırım turu ile birlikte Amerika yapılanması ile de global kullanıcılara çözüm sağlayacağız.

VRLab Academy yatırımcılarından Teknoloji Yatırım A.Ş. yatırım direktörü Elif İnalkoç Gedikli, ABD pazarında büyüme stratejisini doğrulaması için yürüttükleri hızlandırma programını başarıyla tamamladığı tarihten itibaren VR Lab Academy ile yakın çalışma yürüttüklerini, bu yatırım turunun global pazarda etki yaratan firmanın rekabet gücünü artıracağına yürekten inandıklarını belirtti.

Lima Ventures’ın kurucusu Ahmet Argun, ilk ve en büyük yatırımcısı olarak VRLab Academy’ye verdiğimiz desteklerin karşılığını bulmasından son derece memnunuz, dedi.

Teorik eğitim içeriklerini özgün teknolojilerle dijital laboratuvar deneyimlerine dönüştüren VRLab Academy’e Heaventures olarak yatırım yapmaktan mutluluk duyduklarını belirten Nurettin Şendoğan, VRLab Academy’nin globalde de pazar uyumunu yakalayan, eğitim alanında geleceği şekillendirecek bir EdTech girişimi olduğunun altını çizdi.

Gelecekte yüksek teknolojinin farklı alanlarda kullanımın önünü açarak, VRLab Academy’nin bilimsel gelişmeler ve uygulamaların eğitim alanına yansımasında lider bir rol oynaması öngörülmektedir. Tüm dünyanın yöneldiği sanal ortam geliştirmelerini Ar-Ge çalışmaları ile sıkı şekilde takip eden VRLab Academy, eğitimin demokratikleşmesi ve ulaşılabilir kılınması amacı ile sanal gerçeklik teknolojisi ve açık kaynaklar üzerindeki çalışmalarını sürdürmektedir.

Dünyanın ilk amonyakla çalışan araç motoru tanıtıldı

Otomobil endüstrisine yeni bir boyut katacak olan Guangzhou Automobile Group (GAC), dünyanın amonyakla çalışan ilk otomobil motorunu tanıttı. Elektrikli araçlara alternatif olacak bu motorun, üreticiler için alternatif motor seçenekleri sunacağı tahmin ediliyor.

Motor, GAC’ın araştırma ve geliştirme merkezi tarafından geliştirildi ve sıvı amonyağı önceki denemelere göre daha verimli ve güvenli bir şekilde yakabileceği söyleniyor. Amonyak, karbon içermemesi ve yenilenebilir kaynaklardan üretilebilmesi nedeniyle araçlar için potansiyel bir alternatif yakıt oluyor.

Bununla beraber amonyak özelinde toksisitesi ve düşük yanıcılığı nedeniyle de eleştiriliyor. GAC, motorunun bu zorlukların üstesinden geldiğini ve geleneksel yakıtlara kıyasla karbon emisyonlarında %90 azalma sağlayabildiğini söylüyor. Motor hala geliştirmenin erken aşamalarında ve seri üretim araçlarda ne zaman kullanıma sunulacağı henüz açıklanmadı. GAC’nin duyurusu, ulaşım için uygun bir alternatif yakıt olarak amonyağın geliştirilmesinde ileriye doğru atılmış önemli bir adım olarak görülüyor.

Amonyak, karbon içermediği ve yenilenebilir kaynaklardan üretilebildiği için araçlar için potansiyel temiz yakıt oluyor. GAC, sıvı amonyağı daha verimli ve güvenli bir şekilde yakabilen 2.0 litrelik bir motor geliştirdiğini, 120 kilovat güç ve yüzde 90’a ulaştığını ve motorun bu zorlukların üstesinden geldiğini ve karbon emisyonlarında öncekine kıyasla %90 azalma sağlayabildiğini söylüyor.

Motor hala geliştirmenin ilk aşamalarında görünüyor. Amonyağın ulaşım için uygun bir alternatif yakıt olarak geliştirilmesinde ileriye doğru atılmış önemli bir adım sayılıyor. Amonyağın otomobiller için ana yakıt haline gelip gelmeyeceği şimdilik bilinmezliğini koruyor. Ancak GAC’nin duyurusu, şirketin alternatif yakıt seçeneklerini keşfetmeye ve karbon ayak izini azaltmaya kararlı olduğunun bir işareti oluyor.

İnsan kaynakları yazılımı geliştiren Jet HR, 4.7 milyon euro yatırım aldı

İtalya’daki işletmelere İK yönetimi için kolaylıklar sunan Jet HR, düzenlenen tohum turda 4.7 milyon euro yatırım aldı. Yatırım turunun başında Luca Ascani, Dario Brignone, Alberto Dalmasso, Max Ciociola, Luca Ferrari, Luca Foresti, Diego Piacentini, Matteo Pichi, Giorgio Tinacci ve diğer melek yatırımcıların yanı sıra Exor Ventures ve Italian Founders Fund yer alıyor.

Marco Ogliengo ve Francesco Scalambrino tarafından kurulan girişim, bürokratik personel yönetiminin zorluklarını teknolojinin gücüyle aşmayı hedefliyor. Hızla büyüyen girişimin net bir vizyonu bulunuyor: modern bir çalışan yönetimi teknolojik platformu oluşturarak gereksiz bürokrasiyi ve karmaşıklığı ortadan kaldırmak.

Jet HR, idari görevleri, BT operasyonlarını, çalışan ve serbest çalışan yönetimini birleştirmeyi ve iş hukuku kavramlarını basitleştirmeyi amaçlıyor. Platform, girişimcilere ve yöneticilere bordro yönetimi gibi idari faaliyetleri yürütmeleri ve çalışanları ve bağımsız yüklenicileri işe almaları için araçlar sağlayarak, yeni başlayanlardan daha büyük şirketlere kadar her büyüklükteki işletmeye verimliliği artırmaları ve büyümelerini etkin bir şekilde yönetmeleri için güç veriyor.

Platform, bordro işlemeyi, düzenlemeyi ve arşivlemeyi otomatik hale getiriyor. Kullanıcı dostu bir arayüz ile ayrıntılı çalışan bilgilerine, işgücü maliyeti simülasyonlarına, sözleşme yönetimine ve diğer temel İK işlevlerine erişim sağlıyor. Ayrıca Jet HR, bordro yönetiminin ötesine geçerek tüm idari görevler için tek adres olarak hizmet veriyor. Bu, çalışanlar için kişisel bilgisayarların kiralanmasını ve teslim edilmesini kolaylaştırmayı, tıbbi muayeneler için rezervasyon yaptırmayı, çalışanları güvenlik kurslarına kaydetmeyi ve diğer zorunlu süreçleri içeriyor. Jet HR ayrıca ortak işgücü danışmanları sağlayarak müşteri şirketleri destekliyor. 

Girişim, avantajlarını çalışanlara ve yüklenicilere de genişletiyor. Basit bir mobil uygulama aracılığıyla tatil günleri talep edebilir, harcama raporları gönderebilir, şeffaflığı artıran ve işverenler ile çalışanları arasındaki ilişkiyi düzene sokan diğer özelliklere erişebiliyorlar. Kapsamlı özellikleri ve İK yönetimini basitleştirme taahhüdü ile Jet HR, İtalya’daki işletmelerin çalışma şeklini değiştirmeye ve ilgili herkes için idari süreçleri daha akıcı, açık ve şeffaf hale getirmeye hazırlanıyor.

Yeni yatırımla beraber girişim, platformunu daha fazla şirkete ulaştırmayı ve daha işlevsel hale getirmeyi planlıyor.

Microsoft’un yeni dil modeli, ChatGPT’den daha iyi performans sergiliyor

Microsoft, 1.3 milyar parametreli en yeni dil modeli Phi-1 ile beklentilerin üzerine çıkıyor. Öyle ki şirket, yaklaşımı eğitim verilerinin kalitesine odaklanıyor. Titizlikle seçilmiş “ders kitabı düzeyinde” bir veri kümesi üzerinde eğitilen Phi-1, 100 milyar parametreyle GPT-3.5’ten daha iyi performans gösteriyor.

Microsoft‘un Transformer mimarisi üzerine kurulu Phi-1 dil modeli, etkileyici performansıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Phi-1’in arkasındaki ekip, model yığını boyutunu artırmaya yönelik hakim eğilimden farklı olarak, eğitim verilerinin kalitesine önem verdi. 

İnternetten alınan “ders kitabı düzeyinde” içerikten oluşan yüksek kaliteli bir veri kümesi kullanan Microsoft ekibi, bilgileri GPT-3.5 kullanarak işledi. 8 adet Nvidia A100 GPU’nun yardımıyla eğitim süreci sadece dört günde tamamlandı.

Microsoft’a göre, parametre sayısını yükseltmek yerine eğitim veri kalitesini artırmaya odaklanmak umut verici sonuçlar çıkardı. Karşılaştırmalı testlerde, Phi-1, %50.6’lık bir doğruluk puanı elde ederek şaşırtıcı bir 175 milyar parametreyle GPT-3.5’in %47’lik performansını geride bıraktı.

Phi-1 hakkındaki araştırma makalesi, mimarisi ve eğitim metodolojisi hakkında ayrıntılı bilgiler sağlayan arXiv’de yayınlandı. Teknik yönleri keşfetmekle ilgilenenler için, makale Phi-1’in gelişimine kapsamlı bir genel bakış sunuyor.

Microsoft’un Phi-1 dil modeli, artan yığın boyutunun gelişmiş performans için gerekli olduğu fikrine meydan okuyor. Phi-1, yüksek kaliteli eğitim verilerine odaklanarak, daha büyük modelleri bile geride bırakarak olağanüstü bir doğruluk sergiledi. Phi-1’in açık kaynak kullanımı, Microsoft’un doğal dil işleme alanını ilerletme taahhüdünü daha da gösteriyor.

Karayolu lojistiğine yönelik çalışmalar yapan Colonia Technologies, 6 milyon euro yatırım aldı

Almanya merkezli karayolu lojistiği girişimi olan Colonia Technologies, tohum turunda 6 milyon euro yatırım aldı. Octopus Ventures liderliğinde düzenlenen tura Plug and Play, vent.io, MobilityFund, Hoyer, Flixbus, Atlantic Labs ve Grover katıldı.

Mayıs 2021’de Jakob Sadoun ve Kaspar Filipp tarafından kurulan Colonia Technologies, lojistik şirketlerinin filoları daha verimli bir şekilde işletmeleri için kullanıcı dostu filo yönetimi yazılımıyla donatılmış güvenli bir pazar yeri aracılığıyla araçları paylaşmalarına olanak tanıyor.

Alman girişimin müşterileri arasında çeşitli sektörlerden her büyüklükteki nakliye ve lojistik şirketleri yer alıyor. Bu firmaların kendi ticari araç filoları ve esnek ticari araç gereksinimleri bulunuyor.

Octopus Ventures’ın Müdürü Nick Sando:

“Kamyonlara ve römorklara erişim uluslararası lojistikte kritik bir darboğazken, talebin öngörülemezliği ticari lojistik filoları işleten küçük işletmeler için büyük zorluklar yaratıyor. Colonia, yalnızca atıl kamyon ve treyler sorununu çözmekle kalmıyor, aynı zamanda filo operatörlerinin Avrupa’da iş kazanmasını sağlıyor. Avrupa lojistiğinde bir adım değişikliği yaratıyor.” dedi.

Girişimden yapılan açıklama şu şekilde:

“Tanınmış yatırımcıları tekrar cezbettiğimiz için çok mutluyuz. Yatırım turu, iş modelimizi daha da ilerletmemizi ve ticari araç filosuna sahip şirketlerimizin daha rekabetçi ve aynı zamanda daha sürdürülebilir olmalarını sağlıyor.” dedi.

Colonia Technologies, yatırımı platformunun özelliklerini geliştirmek için kullanmayı planladığını açıkladı. 

Bentley, 2025 yılında elektrikli otomobillere self-driving desteği sunacak

İngiliz lüks otomobil markası Bentley, ilk saf elektrikli otomobiliyle elektrikli araçlar alanına çığır açan bir adım atmaya hazırlanıyor. Bentley’in CEO’su Adrian Hallmark yakında çıkacak olan elektrikli aracın en son self-driving (kendi kendine sürüş teknolojisi) ile donatılacağını açıkladı.

Elektrikli Bentley, Mobileye‘nin 11 kameralık etkileyici bir diziden oluşan SuperVision sistemini kullanacak. Bu sistem Porsche’nin yeni Macan EV’inde de yer alacak. Başlangıçta Bentley EV, otoyollarda kısmen otonom sürüş yeteneğine sahip olacak. Bununla birlikte şirketin gelecekte kablosuz (OTA) yazılım güncellemeleriyle tam otonom sürüş yetenekleri elde etmek için uzun vadeli planları bulunuyor.

Resmi olarak 2025 yılında tanıtılması beklenen Bentley’nin ilk elektrikli otomobilinin bir spor coupe tasarımına sahip olduğu söyleniyor. Ortaya çıkan bilgilere göre elektrikli aracın 1.400 beygir gücüne kadar güç çıkışına sahip olacağı ve 1.5 saniyede 0’dan 100 km/s hıza çıkabileceği söylendi.

Bentley’in, 2025’ten 2030’a kadar her yıl yeni bir elektrikli aracı piyasaya sürmeyi hedefleyen iddialı elektrik çağı planları olduğunu görmek oldukça ilginç görünüyor. Şirket, bu iddialı girişimi desteklemek için Crewe fabrikasını yenilemek üzere 3 milyar dolarlık devasa bir yatırım yaptı.

Hem Bentley hem de Rolls-Royce‘un elektrikli mobiliteyi benimsemesiyle birlikte, lüks otomotiv endüstrisinin geleceği, diğer büyük otomobil üreticileri için Ar-Ge’de derin bir değişime tanıklık edecek. 

IBM, yazılım şirketi Apptio’yu 5 milyar dolara satın almaya hazırlanıyor

Bilgisayar pazarının önemli oyuncularından IBM, yazılım şirketi Apptio‘yu satın almak için düğmeye bastı. Şirket, Apptio’yu 5 milyar dolara satın almaya hazırlanıyor. Wall Street Journal tarafından paylaşılan haberde, şirketler arasındaki anlaşmanın hafta sonu tamamlanabileceğini açıkladı.

2007 yılında kurulan ve Andreessen Horowitz‘in yatırım yaptığı Apptio, bilgi teknolojisi alanındaki işletmeleri yönetmek için bulut tabanlı teknoloji ve hibrit iş yönetimi yazılımı sunuyor. Şirket, teknoloji maliyeti, kalitesi ve değerine ilişkin gerçeğe dayalı bir anlayış sağlamak için çeşitli finansal, operasyonel ve faturalandırma sistemlerinden veri alan bir iş analitiği uygulamaları paketi sağlıyor.

Apptio’nun yazılımı, BT veriye dayalı karar alma süreçlerini hızlandırabilecek eyleme dönüştürülebilir içgörüler sunuyor. Kuruluşlar, teknoloji harcamalarını daha geniş iş sonuçlarıyla uyumlu hale getirmek ve maliyet şeffaflığı, kıyaslama ve operasyonel verimlilik gibi BT süreçlerini düzene sokmak için bu bilgileri kullanabiliyor.

Apptio’nun hizmetlerini destekleyen temel özelliklerden biri, bellek içi maliyet analitiği platformun oluyor. Toplanan içgörüler, hem şirket içi hem de bulut tabanlı sistemleri kapsar.

Apptio’nun, Fortune 100’ün %60’ından fazlası dahil olmak üzere 1.800’den fazla müşterisi bulunuyor. Müşterilerinin yıllık 650 milyar doları aşan bir teknoloji harcamasını yönetiyor. Satın alma işlemi IBM’in hibrit bulut ve yapay zekaya daha fazla odaklanmaya başladığı bir zamanda gerçekleşiyor. 

YouTube, çevrimiçi oyunları platformu içerisinde test ediyor

Popüler video içerik platformu YouTube, kullanıcılarına yeni hizmetler sunmaya hazırlanıyor. Bu yeni hizmetlerle beraber şirket, oyun hizmetini platforma entegre ediyor.

The Wall Street Journal tarafından paylaşılan bilgiye göre göre Google çalışanları, YouTube’un geniş kullanıcı tabanına çevrimiçi video oyunları getirmeyi amaçlayan bu oyun platformunu test etmeye davet edildi. Kullanıcılar, Playables adı verilen bir şey kullanarak oyunları doğrudan cihazlarında oynayabilecekler. Hem web hem de mobil sürümlerde oyunlar kullanıma sunulacak.

YouTube, oyun oynama sistemiyle reklam gelirlerine yeni bir soluk getirme arzusuyla besleniyor gibi görünüyor. Playables ile platform, çevrimiçi oyun endüstrisinin geniş potansiyelinden yararlanmayı hedefliyor. YouTube yetkilisi, yeni özelliklerle devam eden deneylerden bahsederek YouTube’un yenilikçiliğe olan bağlılığını dile getirdi. YouTube’un, oyun yarışmalarının canlı yayınlarını izlemek için platforma akın eden önemli sayıda oyuncuyu cezbettiği belirtiliyor.

YouTube’un bu yeni girişimden nasıl para kazanmayı planladığı belirsizliğini koruyor. Google Play Store, Android kullanıcıları için bir dizi mobil oyun sunarken Playables, YouTube’un alternatif gelir modellerini keşfetmesi için yeni bir fırsat sunuyor.

Google’ın oyun akış hizmeti Stadia’nın kapatılması, YouTube’un Stadia’nın teknolojisini geliştirmesinin ve Nvidia’nın GeForce Now veya Microsoft’un Xbox cloud oyunları gibi diğer bulut tabanlı oyun hizmetleriyle rekabet etmesinin yolunu açıyor.