Ana Sayfa Blog Sayfa 142

Hepsiburada, afet bölgesinde 1000 yeni girişimci ve 852 milyon TL’lik ticaret hacmi oluşturdu

Hepsiburada, 6 Şubat’ta gerçekleşen depremlerden etkilenen 11 ilde sürdürülebilir, kalıcı refahın sağlanmasını desteklemek için hayata geçirdiği “Deprem Bölgesine Ticaret ve Teknoloji Gücü” programının 6 Mart – 16 Haziran 2023 tarihleri arasında gerçekleşen ilk 3 aylık sonuçlarını açıkladı.

KOBİ, esnaf ve aile işletmelerinin, girişimci kadınların ve kadın kooperatiflerinin desteklenmesi; bölgenin e-ticaret ve lojistik kapasitesinin artırılması; istihdam artırıcı hizmet ve faaliyetlerin bölgeye kaydırılmasının yanı sıra çocuklara ve ailelere eğitim ve sosyal destekleri kapsayan program doğrultusunda bölgedeki aktif satıcıların Hepsiburada üzerinden ulaştığı net ciro 852 milyon TL oldu. 3 ayda bölgede faaliyet gösteren satıcılar toplam 2,5 milyon adet ürünün satışını gerçekleştirdi.

Girişimci Kadınlar ve Kooperatiflerde Adana, Diyarbakır ve Hatay ilk 3’te

2017’den itibaren yürüttüğü “Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü Programı” ile binlerce kadın girişimciyi teknoloji gücüyle destekleyen Hepsiburada, deprem bölgesinde faaliyet gösteren girişimci kadınlar ve kadın kooperatiflerine de destek vermeye devam ediyor. Bu doğrultuda deprem bölgesinde faaliyet gösteren ve Hepsiburada platformu üzerinden satış yapan 1800 girişimci kadın ile kadın kooperatifleri deprem felaketinin ardından ilk 3 ayda 72 milyon TL’lik net ciro elde etti. Net ciro sıralamasında Adana’da faaliyet gösteren girişimci kadın ve kadın kooperatifleri ilk sırada yer alırken, Adana’yı sırasıyla Diyarbakır, Hatay ve Şanlıurfa takip etti.

120 Bin Kişinin İstihdamına, 500 Bin Kişinin Geçimine Katkı

Hepsiburada’nın tedarikçilerden aldığı hizmetlerin bir bölümünü bölgeye kaydırmasının yanı sıra bölgede e-ticareti artırmaya yönelik destek ve yatırımların etkisiyle 120 bin kişinin istihdamına ve 500 bin kişinin geçimine katkı sağlanması hedefleniyor.

İlk E-Ticaret İhtisas Merkezi Açıldı

Hepsiburada ayrıca bölgede e-ticaret ekosisteminin büyüyüp gelişmesi ve küçük işletmelerin ofis, stok, lojistik, pazarlama, müşteri hizmetleri ve eğitim ihtiyaçlarına yanıt vermesi amacıyla 3 farklı şehirde kurulma aşamasında olan ‘E-Ticaret İhtisas Merkezleri’ projesini de hayata geçiriyor. Bölgedeki ilk E-Ticaret İhtisas Merkezi de Adana’da açıldı.

E-ticaret Siparişleriyle Destek Devam Ediyor

17 Şubat 2023’te hayata geçirilen “Her Sipariş, Bir Destek” projesiyle deprem bölgesinde faaliyet gösteren üreticilerin ve kadın kooperatiflerinin yöresel ürünlerini, ticari amaç gütmeksizin satışa sunan Hepsiburada, projeyi deprem bölgesinde bulunan tüm işletmelere, üreticilere ve esnafa açtı.

Depremin ardından esnaf ve KOBİ’lerin işlerini hızla toparlamalarına destek olmak amacıyla Hepsiburada ilk etapta, bölgedeki iş ortaklarının satış gelirlerinin tamamını, kesintisiz, komisyonsuz ve vade süresiz işletmelere aktarıyor. Buna ek olarak satıcıların daha fazla müşteriye ulaşmalarını sağlamak amacıyla her bir işletmeye Hepsiburada platformu üzerinden reklam ve tanıtım desteği (HepsiAds) de sağlıyor. Bölgeden, platformda satış yapan işletmelere e-ticaret, satış ve pazarlama gibi konularda online eğitimler de sunuluyor.

Ayrıca yine ilk aşamada depremzede satıcılara personel alımı ve muhasebe konularıyla ilgili desteklerin yanı sıra Hepsiburada’nın lojistik imkânları da seferber ediliyor, Hepsiburada iş ortaklarının büyük şirketler tarafından kullanılan pazarlama uygulamaları bölgedeki KOBİ ve esnafın hizmetine sunmak üzere hazırlıklar yapılıyor.

3 Ayda 1000 Yeni İşletme E-Ticaret İle Tanıştı

Hepsiburada’nın Deprem Bölgesine Ticaret ve Teknoloji Gücü’ Programı kapsamında bölgede e-ticaret yapmaya devam eden ve desteklerle e-ticarete adım atmak isteyen toplam 10 bin iş ortağı için sağlanan farklı destekler ve tüm Türkiye için kurgulanacak özel kampanyalar 2 yıl boyunca farklı ihtiyaçlar çerçevesinde devreye alınacak. Destekler işletme ve esnafın teknolojik ve ticari kapasiteleri, sektörleri, büyüklükleri, işletme yapılarına göre farklı seviyelerde verilecek. “Deprem Bölgesine Ticaret ve Teknoloji Gücü” programıyla Hepsiburada 2 yılda bölgeden yapılacak satışları 10 milyar TL’lik hacme ulaştırmayı hedefliyor. İlk 3 ayda bölgede faaliyet gösteren 1000 yeni işletme e-ticarete başladı.

Bir Gülüş Yeter Deprem Bölgesindeki 3Bin Çocukla Buluştu

Hepsiburada, deprem bölgesinde yürüttüğü sosyal sorumluluk projeleriyle de depremden etkilenen çocuklar, gençler ve aileleri için verdiği desteği sürdürüyor, “Bir Gülüş Yeter” etkinlikleriyle çocuklarla bir araya gelmeye devam ediyor. Gaziantep’den Hatay’a kadar birçok köyde depremden etkilenen çocuklar ile bir araya gelerek çeşitli etkinlikler düzenleyen Hepsiburada, bu zamana kadar toplam 3000’den fazla çocuğa ulaşmış oldu. Hepsiburada ekibi Temmuz ve Ağustos aylarında da çocuklarla buluşmaya devam edecek.

Deprem Bölgesi Destek Kampanyaları Devam Ediyor

Hepsiburada’nın deprem bölgesine destek kampanyaları da devam ediyor. Bölgedeki satıcıların yerel ürünleri ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak gıda erzak kolisine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

Papara, İspanya merkezli neobank Rebellion’ı satın aldı

2016’dan bu yana herkes için hızlı, kolay, hesaplı ve keyifli finansal hizmetler geliştiren finansal teknoloji şirketi Papara, İspanya merkezli neobank Rebellion’ı satın aldı. Haziran 2023’te tamamlanan Rebellion satın alma anlaşması kapsamında Papara, Avrupa’ya açılma sürecinde önemli bir adım atmış oldu.

Fiziksel şubeleri olmadan, yalnızca mobil ve internet tabanla platformlarda faaliyet gösteren ve geleneksel bankalar olmayan neobank’ler, teknolojinin gücüyle geleneksel finansal hizmetlere meydan okuyan finansal teknoloji şirketlerini tanımlıyor.

İspanya mobil uygulama mağazalarının favorisi

Y ve Z kuşağına mensup kullanıcılara bankadan bağımsız bir finansal deneyim için para transferi, ön ödemeli kart, Cashback gibi finansal ürün ve hizmetler sunan Rebellion, İspanya’da mobil uygulama mağazalarında en çok olumlu oy alan finansal teknoloji uygulamasını geliştiren şirketlerden biri olarak öne çıkıyor. 2017’de Sergio Cerro ve Alex Sagrado tarafından kurulan ve İspanya pazarında önde gelen neobank’lerden birine dönüşen Rebellion’ın, bugüne dek 15 milyon euro yatırım aldığı biliniyor.

“Papara en ideal ortak”

Satın almaya ilişkin görüşlerini paylaşan Rebellion Kurucu Ortağı Sergio Cerro, “Rebellion olarak küresel yatırımcı trendlerindeki değişimler nedeniyle, 2022’nin başlarında uluslararası bir üst düzey oyuncuyla güçlerimizi birleştirmek için stratejik bir M&A planı başlattık. Bu satın alma, İspanyol neobankacılık piyasasıyla sorunsuz bir şekilde uyum sağlayan bir projeyi ilerletmek için olağanüstü bir fırsat sunuyor. İspanyol sektöründe baskın bir oyuncunun yokluğu ve hâkim ekonomik manzara göz önüne alındığında Papara’nın, kaynakları, iş vizyonunu ve tutkuyu sinerjik olarak harmanlamak için ideal ortak olduğuna güçlü bir biçimde inanıyorum. Satın almayla mevcut Rebellion ekibinin tamamı bu yeni macerada kalmaya devam ederken sektördeki uzmanlığımız ve bilgi birikimimiz yeni işe alımlar ve Papara’nın vizyonuyla büyüyecek” dedi.

Şirketin yeni dönemdeki ürün yaklaşımına ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Rebellion Kurucu Ortağı Alex Sagrado ise şu ifadeleri kullandı: “Yeni dönemde Papara ve Rebellion ürün geliştirme stratejilerinde finansal teknolojileri giderek daha şeffaf ve kullanışlı hâle getirmek, finansın herkes için ve aynı zamanda kişisel olduğuna dair bir kabulle her bireye en iyi deneyimi sunmak gibi yaklaşımları paylaşmayı sürdürecek. Bu sayede kullanıcıların günlük yaşamla bütünleşen, nitelikli, erişilebilir ve hızlı bir deneyim talebine yanıt verilebilecek.”

Sinyali Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde verilmişti

Papara CEO’su Emre Kenci, geçtiğimiz aylarda gerçekleştirilen ve Türkiye’nin en önemli iş ve ekonomi buluşmalarından biri sayılan Uludağ Ekonomi Zirvesi’ndeki konuşmasında, Papara’nın küresel pazarlarda rekabet edebilme potansiyeline inandıklarını vurgulayarak 2023 içinde Avrupa’da iki şirket satın alacaklarını duyurmuştu. Rebellion, Papara’nın 2023’te Avrupa’da tamamladığı ilk satın alma anlaşması oldu.

Apple, 3 trilyon doların üzerinde piyasa değeriyle işlem yaptı

Apple, 3 trilyon dolarlık piyasa değeriyle bir işlem gününü tamamlayan ilk halka açık şirket oldu. Şirketin hisseleri Cuma günü yaklaşık %2,31 artarak yeni bir rekora ulaştı. Teknoloji devi, ilk kez Ocak 2022’de 3 trilyon dolarlık bir piyasa değerine ulaşmış, ancak o seviyede kapanamamıştı.

Apple’ın hisse fiyatı bu yıl neredeyse %46 arttı. Şirketin bu yılki borsa başarısı, 2022’den beri oldukça farklılık gösterdi. Bu yılın başlarında, Apple’ın piyasa değeri 2021’in başından beri ilk kez 2 trilyon doların altına düştü.

Teknoloji devinin bu kilometre taşı değeri, geçen ayın başlarında uzun zamandır dedikoduları süren artırılmış gerçeklik (AR) başlığı Apple Vision Pro’nun piyasaya sürülmesinin hemen ardından geldi. Kullanıcıların bir iPhone büyüklüğünde bir pil paketine bağlı kalmasını gerektiren 3.499 dolarlık başlık, gelecek yıl satışa sunulacak.

Wall Street ve Silikon Vadisi, OpenAI’nin ChatGPT’sinin 2022’nin sonlarında çıkışıyla başlayan yapay zeka (AI) çılgınlığına tamamen katıldı. O zamandan beri Microsoft, Google, Nvidia ve Meta gibi şirketler yapay zeka trendine atladı. Nvidia, bu yıl %181’lik bir sıçrama ile S&P 500’ü liderliyor. Meta ise %137’lik bir sıçramayla onu takip ediyor. Apple, rakipleri yeni ortaya çıkan teknolojiye tamamen yatırım yaparken, yapay zeka hakkında neredeyse hiç bahsetmemiştir.

Ayrıca, Alphabet, Microsoft, Amazon ve Nvidia gibi dört Amerikan şirketi 1 trilyon doların üzerinde değere sahiptir.

Apple, Mayıs ayında beklenenden daha güçlü bir çeyreklik kar açıkladı, ancak teknoloji devinin satış ve karı düşüş yaşadı. Şirketin sonuçları yatırımcılar arasında itibarını güçlendirmiş oldu.

Kalıplanmış selülozik ambalaj çözümleri sunan yerli girişim THECA, 1 milyon 225 bin Euro yatırım aldı

Pamukkale Üniversitesi Teknokent’te ülkemizin parlak, girişimci ve sektörel tecrübesi yüksek mühendisleri Makine Mühendisi Dr. Engin Sarıkaya ve Makine Mühendisi Dr. Artunç Alptekin tarafından 2021 Haziran ayında kurulan THECA., Mercan Kimya A.Ş.’den 1 milyon 225 bin Euro yatırım aldı.

THECA; kalıplanmış selülozik ambalaj sektöründe viyol olarak adlandırılan ürünleri üreten ve bu üretime dair tüm proses, makina ve kalıpları kendisi tasarlayıp imal eden bir AR-GE şirketidir.

2021 yılında sıfırdan kurulan firma hali hazırda yurt içi ve yurt dışı pek çok pazara erişim sağlamış, ihracat ve iç satış ile ciro yapmaya başlayan THECA‘nın ürünleri; doğada çabuk çözünen, düşük enerji ile üretilen ve karbon ayak izini azaltan yeni nesil, sürdürülebilir ürünlerdir.

Yatırımı değerlendiren THECA CEO’su Dr. Engin Sarıkaya, verdiği demeçte;

“Yatırımla birlikte kısa, orta ve uzun vadede çok önem verdiğimiz AR-GE projelerimizi hayata geçirmek için çalışmalarımızı hızlandırdık. Hedefimiz Avrupa’nın en büyük endüstriyel viyol üreticisi olmak. Eylül ayında devreye alacağımız 6000 metrekarelik yeni üretim fabrikamız Türkiye’nin en büyük endüstriyel viyol tesisi olacak ve hedeflerimize ulaşmamızda önemli bir kilometretaşı vazifesi görecektir. Sürdürülebilir bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz.”

Fotoğraf ve video odaklı yapay zeka aracı Runway, 141 milyon dolar yatırım aldı

Yazı ve görüntü video araçlarıyla dikkat çeken öncü yapay zeka girişimlerinden biri olan Runway, Google, Nvidia ve Salesforce Ventures gibi yatırımcıların da yer aldığı bir C serisi turunda 141 milyon dolarlık yeni bir finansman turunu duyurdu.

New York merkezli şirket, basın açıklamasında bu yeni finansmanı “yerleşik araştırma çalışmalarını daha da ölçeklendirmek, dünya standartlarında bir ekip oluşturmak ve pazarda en son multi-modal yapay zeka sistemlerini sunmaya devam etmek, aynı zamanda çığır açan ve sezgisel ürün deneyimleri oluşturmak” için kullanacaklarını belirtti.

Runway, sanatçılar ve yaratıcılar için özel olarak yapay zeka araçları geliştirmek misyonuyla dört yıl önce kurulan bir şirket olarak başladı.

Mart ayında VentureBeat, Runway CEO’su ve ortak kurucusu Cristóbal Valenzuela ile bir röportaj gerçekleştirdi. Şirketin genel olarak kullanılabilir hale gelen Gen-2 aracının kademeli olarak piyasaya sunulmasını ve dört yıl önce kuruluşunu sanatçılar ve yaratıcılar için özel olarak yapay zeka araçları oluşturma misyonuyla gerçekleştirdiğini anlattı.

“Gerçekten, sanatçıların bugün çalışmalarında yapay zekayı nasıl kullandığını anlamamıza yardımcı olan inanılmaz bir topluluk oluşturduk” dedi ve Oscar ödüllü Everything Everywhere All at Once filmindeki çalışmalarına atıfta bulundu. Filmin kurgucusu, bazı sahnelerde efektlerle yardımcı olmak için Runway’i kullandı.

“Dolayısıyla, bu modellerin hikaye anlatımı bağlamında nasıl kullanılacağını anlamamıza yardımcı olan birçok kişiye sahibiz” diye açıkladı. “Tüketiminizin çoğunu oluşturan içeriklerin ve medyanın üretileceği bir dünyaya gidiyoruz ve bu da size bu tür hikayeleri oluşturmanıza izin verecek farklı bir yazılım ve araç setine ihtiyaç duyuyor.”

Runway’nin büyümesi, sanatçıların generative yapay zekaya karşı direnişiyle çakışıyor. Örneğin, binlerce senarist, generative yapay zeka kullanımına sınırlamalar getirmek istedikleri için iki aydan fazla süredir grev yapıyor ve birçok film ve televizyon yapımını durdurdu.

Bunun ile birlikte VentureBeat, Adobe Stock yaratıcılarının şirketin generative yapay zeka modeli Firefly’dan memnun olmadığını bildirdi. VentureBeat ile görüşen bazı yaratıcılar, Adobe’nin stok görüntülerini açık bildirim veya onay olmadan Firefly için eğittiğini belirtti.

“Çok fazla dinleme yapıyoruz ve topluluğun bir parçasıyız” diyen Valenzuela, Mart ayındaki AI Film Festivali‘in profesyonel film yapımcıları ve hikaye anlatıcıları tarafından bu teknolojilerin nasıl kullanılacağına dair tartışmaları teşvik etmenin bir örneği olarak gösterdi.

“Bu algoritmaların zaten nasıl yaratıcı ortamlarda kullanıldığı konusunda bir yanılgı olduğunu düşünüyorum” dedi. “Her şeyi sistemlere yaptırıp hiçbir girişimizin olmadığı hakkında bir yanılgı var. Biz böyle görmüyoruz. Bu araçları insanların kabiliyetlerini artırmak için kullanılan araçlar olarak görüyoruz. Yaratıcılığı geliştiren araçlar. Yaratıcılığın yerini almak için değildir.”

Sanatçılar tarafından dile getirilen telif hakkı, adil kullanım ve çalışmanın yerini alma konularında yorum yaparken, Valenzuela generatif AI’nın tüm sonuçlarını anlamanın “çok erken” olduğunu söyledi. “Bu konuşmayı olumlu bir sonuca götürebilmek için gerçekten çaba sarf ediyoruz” dedi. “Dinlemenin hala en önemli yön olduğunu düşünüyorum. Değişime açık olmak, uyum sağlamak ve nasıl kullanılacağını anlamak, ürünümüzü düşünme şeklimizin itici faktörleridir. Diğer şirketler ve diğer şirketlerin bu alandaki düşünce şekli hakkında konuşamam, ancak bizim için kullanıcılarımıza olan bağlılığımız var.” sözlerini kullandı.

Yerli dijital çözüm geliştirme platformu Rierino, 1.25 milyon dolar yatırım aldı

Yüksek performanslı dijital çözüm geliştirme platformu Rierino, Türkiye’nin önde gelen portföy yönetim şirketlerinden, Tacirler Portföy tarafından kurulan ve Vestel Ventures ortaklığıyla yönetilen Tacirler Portföy Gelecek Etki Fonu’ndan 1.25 milyon dolar değerinde yatırım aldığını duyurdu.

2020 yılında Berkin Özmen, Utku Sarıöz ve Mine Özmen tarafından kurulan Rierino, modüler altyapı, entegre zeka ve low-code/no-code mikroservis geliştirme yetkinliklerini birleştiren platformu ile, başta e-ticaret sektörü olmak üzere orta ve büyük ölçekli firmaların standart çözümlerle adresleyemedikleri esneklik, hız ve maliyet azaltma ihtiyaçlarını karşılıyor. 2 yıllık Ar-Ge sürecinin ardından markaların hizmetine sunulan çözüm, aynı zamanda, yapay zeka otomasyonu ile müşteri tecrübesi ve operasyonların gerçek zamanlı iyileştirilmesini de destekliyor.

Bu yatırım ile özellikle Avrupa ve Orta Doğu’da büyümeye odaklandıklarını belirten Rierino kurucu ve CTO’su Berkin Özmen,

“Geçtiğimiz 20 senede yaklaşık 20 farklı ülkede 60’ın üzerinde marka ile çalıştık. Alt yapı kısıtlarının çoğu kez ölçekli operasyonları gerçek potansiyellerinden uzaklaştırdığını gördük. Bu kısıtlar kaynak, zaman ve uzmanlık gibi alanların yanı sıra servis sağlayıcıların ürün geliştirme planları ile uyum problemleri şeklinde de ortaya çıkıyor. Rierino ile vizyonumuz firmaların herhangi bir engel olmadan teknolojileriyle rekabet eder hale gelmesi, aynı zamanda iş birimleri ve veri bilimciler gibi farklı ekiplerin de teknolojiye doğrudan katkı sağlayabilmesi” dedi.

24 yıldır elektronik sektörünün ihracat şampiyonu ve Türkiye’nin en çok patent üreten firmalarından biri olan Vestel, şirketin global yayılma stratejileri doğrultusunda önemli bir değer teşkil etmektedir. Vestel Ventures Genel Müdürü ve Gelecek Etki Yatırım Komitesi Üyesi Metin Salt, konuya ilişkin olarak;

“Hızla büyümeye devam eden low-code/no-code yazılım teknolojileri alanında şirketlerin iç dinamiklerine, rekabet ve müşteri beklentilerine hızlı çözümler geliştirerek özelleştirmesini sağlayan Rierino, sunduğu mikro servis altyapısı ile e-ticaret firmalarının süreçlerinin esnek ve ölçülebilir olmasını da sağlamaktadır. Deneyimli kurucu ekibin geliştirdiği yenilikçi, yaratıcı çözümler ile platformun kolay ve verimli bir kullanım sağlaması, hızlı büyüme potansiyelini desteklemektedir. Rierino’nun fark yaratan üstün teknoloji mimarisi ile pazarda yoğun ilgi göreceğini ve global ölçekte başarılı olacağını öngörüyoruz. Yatırım için doğru teknoloji ve zamanlama olduğunu, şirketin değerini hızla katlayarak finansal anlamda fonumuza önemli getiriler sağlamasını beklemekteyiz.”

Tacirler Portföy Gelecek Etki Fonu; kurucularının ve yatırımcılarının finansal ve operasyonel katkılarıyla; tohum ve Seri A aşamasındaki, teknolojik ve inovatif, sosyal ve çevresel yönü güçlü, sürdürülebilir çözümler geliştiren girişimlere yatırımlar yapmayı, finansal getiriyle birlikte daha sürdürülebilir bir geleceği inşaa etmeyi amaçlayan girişimlerin pozitif etki yaratma yolculuklarına eşlik etmeyi hedefleyen yatırım fonudur.

Girişim, e-ticarete ek olarak hızlı dönüşüm ve gerçek zamanlı verinin önemli olduğu tüm dijital sektörlerde fark yaratmayı hedefliyor. Yakın dönem planlarında, gündemde olan diyalog bazlı yapay zekadan hazır entegrasyonlara, ürünlerini yenilikçi teknoloji ve yetkinliklerle zenginleştirmek var. Rierino, bu doğrultuda, farklı uzmanlık alanı ve coğrafyalarda ekibini büyütmeyi de planlıyor.

Teknik bilgi gerektirmeden uygulama oluşturabileceğiniz Easyapp, 19.6 milyon TL yatırım aldı

Taptoweb Bilgi Teknolojileri A.Ş. tarafından geliştirilen Easyapp, Fonangels üzerinden çıktığı kitle fonlama turunda 19.6 milyon TL yatırım aldığını duyurdu. Girişimin değerlemesi ise 25 milyon doların üzerinde olarak belirlenmiş.

Kitle fonlama yatırımcılarının yanı sıra bu tura; Albaraka Portföy Yönetimi A.Ş. Fonangels GSYF ve kitle fonlama ile 100’ün üzerinde nitelikli yatırımcı ile toplamda 700’den fazla yatırımcı katıldı.

Bu yatırım turuyla ilgili bir detayı belirtelim. Tüm kitle fonlama platformlarını incelediğimizde Easyapp, kitle fonlama ile en çok yatırım alan yazılım şirketi oldu.

Easyapp hakkında bilgi vermek gerekirse; dijital dünyada var olmak isteyen işletme ve bireylerin hayatını kolaylaştırmayı hedefleyerek dijital dönüşüme katkıda bulunmak istiyor. Uygulama oluşturma deneyimini değiştirmeye odaklanan Easyapp, uçtan uca çözümler sunarak, teknik bilgi gerektirmeden mobil cihazlarda çalışabilen erişilebilir bir çözüm, bir dijital dönüşüm sihirbazı olarak kullanıcıların karşısına çıkacak.

Easyapp, No-code çözümlerin ötesinde No-Knowledge yapısı ile sadece yazılım değil teknik bilgiye ihtiyaç duymadan uygulamalar yapmaya imkân tanıyor.

Easyapp’i kullanmak için kodlama ve en önemlisi teknik bilgiye ihtiyaç olmadığı söyleniyor. Bu da mobil uygulama oluşturma sürecini kolaylaştıran bir özellik olarak oldukça önemli. İşletmelere ve bireylere onlarca kategoride uygulamalarını kolayca oluşturabilecekleri, önizleme yapabilecekleri, uygulama mağazalarında ve web dünyasında yayınlayabilecekleri ve kullanıcılarının eğilimlerini analiz edebilecekleri bir çözüm sunuyor.

Uygulamayla ilgili egirişim’e demeç veren Taptoweb Kurucusu ve CEO’su Enes Zahid Urhan:

“Easyapp, teknik veya yazılım bilgisi gerektirmeden mobil cihazında uygulama oluşturmayı sağlayarak işletmeler ve bireylerin dijital dönüşümünü kolaylaştırmayı hedefliyor. Yatırım turundan elde ettiğimiz kaynakları, inovasyon ve büyüme stratejilerimize odaklanmak için kullanacağız. Uygulama oluşturma deneyimini daha da kolaylaştırarak başta Türkiye, Avrupa ve ABD pazarları olmak üzere müşteri kitlemizi genişletecek ve kısa zamanda pazarda güçlü bir dominasyon sağlayacağız.”

Kullandıkça öde sistemiyle çalışan Easyapp uygulamasının uygulama pazarındaki erişilebilirlik problemlerini ortadan kaldırdığı belirtiliyor.

Yerli eğitim teknolojileri girişimi VRLab Academy, 11 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Laboratuvar deneyimlerini sanal gerçeklik teknolojisi ile birleştirerek yeni nesil bir eğitim teknolojisi çözümü sunan VRLab Academy, aralarında Teknoloji Yatırım A.Ş., TechOne VC, Lima Ventures, Heaventures, hiVC gibi farklı yatırım firmalarının bulunduğu yatırım turunu 11 milyon dolar değerleme ile kapattı.

Girişim, Haziran 2020’de ilk yatırımını yine bu turda da yeniden yer alan Lima Ventures’tan almıştı. İkinci yatırımını Nisan 2021’de Lima VentureshiVCTechoneErsin PamuksüzerAhmet BilgenKoray Gültekin Bahar ve İzzet Halyo’nun katıldığı turda 300 bin dolar olarak tamamlamıştı. Şimdi ise 11 milyon dolar değerleme üzerinden aldığı üçüncü tur yatırımını duyurdu.

Günümüzde hızlı bir yükseliş gösteren ve eğitim alanında öne çıkan şirketlerden biri olan VRLab Academy, öğrencilerin bilimsel deneyleri dijital ortamda yapmalarına olanak tanıyarak dünyanın dört bir yanındaki eğitimcilerin karşılaştığı zorlukların çözümünde rol oynamaktadır. 2020 yılında 21. yüzyıl beceri ve yetkinliklerinin gelişimini desteklerken eğitimi herkes için erişilebilir kılma amacıyla kurulan VRLab Academy, 10 farklı kategoride 200’den fazla farklı laboratuvar deneyi ile eğitim ve öğretim süreçlerinin teknoloji entegrasyonu ile dijitalleşmesine ve zenginleşmesine olanak sağlamaktadır. Farklı eğitim düzeyindeki kurumlar tarafından hem sanal gerçeklik gözlüğü hem de bilgisayar versiyonları ile tercih edilen VRLab Academy, 30’dan fazla ülkede kullanılmakta ve global pazarda yapmış olduğu stratejik anlaşmalarla da dikkat çekmektedir.

VRLab Academy’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürcan Demirci, dünya ölçeğinde lider Edtech platformu olma hedefi doğrultusunda büyümeye devam ettiklerini belirtti.

“Laboratuvar içeriklerinin ve platformlarının sürekli güncellenmesinin, yeni deney ve modüller eklenmesi VRLab Academy’i dinamik tutuyor. Uluslararası ve ulusal müfredatları kapsayan platformumuz, sürükleyici ve etkileşimli eğitsel içerik alanında rakipsiz bir konuma geldi. VRLab Academy’nin sistematik bir temelde geliştirilen yaratıcı sanal gerçeklik uygulamaları ile ortaokul, lise ve üniversite seviyesi temel bilim alanları başta olmak üzere çeşitli proje alanlarında eğitim teknoloji desteği ile bilimsel ve teknolojik gelişme sağlıyor. Kuruluş aşamamızdan itibaren oluşturduğumuz strateji ışığında, temel bilimler başta olmak üzere eğitsel aktivitelerin sanal ortamda uygulanabilir hale getirilmesi için sırasıyla, gerçekçi üç boyutlu malzeme, ekipman ve ortamların tasarlanması, sanal ortam mekanikleri, etkileşimlerinin ve yazılımda işlenecek verilerin araştırılması, analizi ve matematiksel modellenmesi, içeriğin güncel eğitsel yöntem ve pedagojiler çerçevesinde pozitif kullanıcı deneyimini ve öğrenmeyi destekleyici hale getirilmesi, bilimsel formüllere dayalı yazılımların geliştirilmesinin VRLab Academy’i derin teknoloji firması haline getirdi. 2022 yılı sonunda yayınladığımız stratejik raporda yer aldığı gibi İngiltere operasyonlarımız haricinde, yatırım turu ile birlikte Amerika yapılanması ile de global kullanıcılara çözüm sağlayacağız.

VRLab Academy yatırımcılarından Teknoloji Yatırım A.Ş. yatırım direktörü Elif İnalkoç Gedikli, ABD pazarında büyüme stratejisini doğrulaması için yürüttükleri hızlandırma programını başarıyla tamamladığı tarihten itibaren VR Lab Academy ile yakın çalışma yürüttüklerini, bu yatırım turunun global pazarda etki yaratan firmanın rekabet gücünü artıracağına yürekten inandıklarını belirtti.

Lima Ventures’ın kurucusu Ahmet Argun, ilk ve en büyük yatırımcısı olarak VRLab Academy’ye verdiğimiz desteklerin karşılığını bulmasından son derece memnunuz, dedi.

Teorik eğitim içeriklerini özgün teknolojilerle dijital laboratuvar deneyimlerine dönüştüren VRLab Academy’e Heaventures olarak yatırım yapmaktan mutluluk duyduklarını belirten Nurettin Şendoğan, VRLab Academy’nin globalde de pazar uyumunu yakalayan, eğitim alanında geleceği şekillendirecek bir EdTech girişimi olduğunun altını çizdi.

Gelecekte yüksek teknolojinin farklı alanlarda kullanımın önünü açarak, VRLab Academy’nin bilimsel gelişmeler ve uygulamaların eğitim alanına yansımasında lider bir rol oynaması öngörülmektedir. Tüm dünyanın yöneldiği sanal ortam geliştirmelerini Ar-Ge çalışmaları ile sıkı şekilde takip eden VRLab Academy, eğitimin demokratikleşmesi ve ulaşılabilir kılınması amacı ile sanal gerçeklik teknolojisi ve açık kaynaklar üzerindeki çalışmalarını sürdürmektedir.

Dünyanın ilk amonyakla çalışan araç motoru tanıtıldı

Otomobil endüstrisine yeni bir boyut katacak olan Guangzhou Automobile Group (GAC), dünyanın amonyakla çalışan ilk otomobil motorunu tanıttı. Elektrikli araçlara alternatif olacak bu motorun, üreticiler için alternatif motor seçenekleri sunacağı tahmin ediliyor.

Motor, GAC’ın araştırma ve geliştirme merkezi tarafından geliştirildi ve sıvı amonyağı önceki denemelere göre daha verimli ve güvenli bir şekilde yakabileceği söyleniyor. Amonyak, karbon içermemesi ve yenilenebilir kaynaklardan üretilebilmesi nedeniyle araçlar için potansiyel bir alternatif yakıt oluyor.

Bununla beraber amonyak özelinde toksisitesi ve düşük yanıcılığı nedeniyle de eleştiriliyor. GAC, motorunun bu zorlukların üstesinden geldiğini ve geleneksel yakıtlara kıyasla karbon emisyonlarında %90 azalma sağlayabildiğini söylüyor. Motor hala geliştirmenin erken aşamalarında ve seri üretim araçlarda ne zaman kullanıma sunulacağı henüz açıklanmadı. GAC’nin duyurusu, ulaşım için uygun bir alternatif yakıt olarak amonyağın geliştirilmesinde ileriye doğru atılmış önemli bir adım olarak görülüyor.

Amonyak, karbon içermediği ve yenilenebilir kaynaklardan üretilebildiği için araçlar için potansiyel temiz yakıt oluyor. GAC, sıvı amonyağı daha verimli ve güvenli bir şekilde yakabilen 2.0 litrelik bir motor geliştirdiğini, 120 kilovat güç ve yüzde 90’a ulaştığını ve motorun bu zorlukların üstesinden geldiğini ve karbon emisyonlarında öncekine kıyasla %90 azalma sağlayabildiğini söylüyor.

Motor hala geliştirmenin ilk aşamalarında görünüyor. Amonyağın ulaşım için uygun bir alternatif yakıt olarak geliştirilmesinde ileriye doğru atılmış önemli bir adım sayılıyor. Amonyağın otomobiller için ana yakıt haline gelip gelmeyeceği şimdilik bilinmezliğini koruyor. Ancak GAC’nin duyurusu, şirketin alternatif yakıt seçeneklerini keşfetmeye ve karbon ayak izini azaltmaya kararlı olduğunun bir işareti oluyor.

İnsan kaynakları yazılımı geliştiren Jet HR, 4.7 milyon euro yatırım aldı

İtalya’daki işletmelere İK yönetimi için kolaylıklar sunan Jet HR, düzenlenen tohum turda 4.7 milyon euro yatırım aldı. Yatırım turunun başında Luca Ascani, Dario Brignone, Alberto Dalmasso, Max Ciociola, Luca Ferrari, Luca Foresti, Diego Piacentini, Matteo Pichi, Giorgio Tinacci ve diğer melek yatırımcıların yanı sıra Exor Ventures ve Italian Founders Fund yer alıyor.

Marco Ogliengo ve Francesco Scalambrino tarafından kurulan girişim, bürokratik personel yönetiminin zorluklarını teknolojinin gücüyle aşmayı hedefliyor. Hızla büyüyen girişimin net bir vizyonu bulunuyor: modern bir çalışan yönetimi teknolojik platformu oluşturarak gereksiz bürokrasiyi ve karmaşıklığı ortadan kaldırmak.

Jet HR, idari görevleri, BT operasyonlarını, çalışan ve serbest çalışan yönetimini birleştirmeyi ve iş hukuku kavramlarını basitleştirmeyi amaçlıyor. Platform, girişimcilere ve yöneticilere bordro yönetimi gibi idari faaliyetleri yürütmeleri ve çalışanları ve bağımsız yüklenicileri işe almaları için araçlar sağlayarak, yeni başlayanlardan daha büyük şirketlere kadar her büyüklükteki işletmeye verimliliği artırmaları ve büyümelerini etkin bir şekilde yönetmeleri için güç veriyor.

Platform, bordro işlemeyi, düzenlemeyi ve arşivlemeyi otomatik hale getiriyor. Kullanıcı dostu bir arayüz ile ayrıntılı çalışan bilgilerine, işgücü maliyeti simülasyonlarına, sözleşme yönetimine ve diğer temel İK işlevlerine erişim sağlıyor. Ayrıca Jet HR, bordro yönetiminin ötesine geçerek tüm idari görevler için tek adres olarak hizmet veriyor. Bu, çalışanlar için kişisel bilgisayarların kiralanmasını ve teslim edilmesini kolaylaştırmayı, tıbbi muayeneler için rezervasyon yaptırmayı, çalışanları güvenlik kurslarına kaydetmeyi ve diğer zorunlu süreçleri içeriyor. Jet HR ayrıca ortak işgücü danışmanları sağlayarak müşteri şirketleri destekliyor. 

Girişim, avantajlarını çalışanlara ve yüklenicilere de genişletiyor. Basit bir mobil uygulama aracılığıyla tatil günleri talep edebilir, harcama raporları gönderebilir, şeffaflığı artıran ve işverenler ile çalışanları arasındaki ilişkiyi düzene sokan diğer özelliklere erişebiliyorlar. Kapsamlı özellikleri ve İK yönetimini basitleştirme taahhüdü ile Jet HR, İtalya’daki işletmelerin çalışma şeklini değiştirmeye ve ilgili herkes için idari süreçleri daha akıcı, açık ve şeffaf hale getirmeye hazırlanıyor.

Yeni yatırımla beraber girişim, platformunu daha fazla şirkete ulaştırmayı ve daha işlevsel hale getirmeyi planlıyor.