Ana Sayfa Blog Sayfa 126

BinBin global e-bisiklet üreticisi VanMoof için satın alma görüşmelerine başladı

Dünya genelinde 6 ülkede faaliyet gösteren ve 2023 yılının başlarında Go Sharing’i devralarak Hollanda’da 10 farklı şehirde operasyonlarını başarılı şekilde tekrar başlatan BinBin, Temmuz ayında iflasını açıklayan Hollandalı elektrikli bisiklet üreticisi VanMoof’u satın almak için teklif yapmayı hedeflediğini duyurdu.

BinBin ve VanMoof Arasında gizlilik sözleşmesi imzalandı

BinBin yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre iki şirket arasında gizlilik sözleşmesi imzalandı ve satın alma kararı için BinBin tarafından VanMoof’un verileri inceleniyor.

18 Temmuz’da iflasını açıklayan VanMoof, bugüne kadar değeri 2.000 Euro’nun üzerinde olan 200.000 adet bisiklet satışı gerçekleştirdi. Şirketin iflasını açıklamasının ana sebeplerinden biri olarak bakım masraflarının yüksekliği gösteriliyor. 1000 Yatırımlar Holding’in bir parçası olan BinBin’in yapayı hedeflediği bu satın alma sonucunda getireceği operasyonel düzenlemeler ile bu sorunların aşılabileceğine inanılıyor.

Amsterdam halkının beğenisini yakalayan VanMoof markasının satın alma sürecinin önümüzdeki haftalarda tamamlanması bekleniyor.

IAA Mobility 2023’te dikkat çekecek Bosch inovasyonları

Araçlar, günümüzün dijital dünyasının ayrılmaz bir parçası. Gelecekte bağlanabilirlik, otomasyon, kişiselleştirme ve yüksek verimli güç aktarma sistemleri için yeni işlevler, yazılım ve akıllı donanım sayesinde daha fazla sunulacak.

Teknoloji ve servis tedarikçisi Bosch, her iki alanda da eşit derecede yer alıyor. Şirket, frenler, direksiyon sistemleri ve elektrikli güç aktarma sistemlerinden sensörlere, araç bilgisayarlarına ve yazılım çözümlerine kadar modern araçların temel bileşenlerini tek bir çatı altında geliştiriyor ve üretiyor. Bosch, Münih’teki IAA Mobility 2023’te güvenli ve sürdürülebilir mobilite için en yeni ve büyüleyici çözümlerini sunacak. Mobilite sektörüne yönelik donanım, yazılım ve yeni servisler, B3 salonu, D10 numaralı Bosch standında sergilenecek.

Mobilite sektöründeki en büyük trendlerden biri, diğer satıcıların yazılımlarıyla da uyumlu olan yüksek performanslı araç bileşenlerine yönelmek. Bosch, buradan hareketle zekası, bileşenlerin kendisine ve aynı zamanda merkezi araç bilgisayarlarına yerleştirilebilen donanımlar sunuyor.

Görünmez ama her yerde: Yarı iletkenler teknik cihazların önemli bir parçasıdır. Otomotiv sektöründeki ilk on yarı iletken üreticisinden biri olan Bosch, araştırma ve geliştirmeye ve dünya genelindeki yarı iletken üretim ağını genişletmeye sürekli olarak yatırım yapıyor. Portföyünde entegre devreler, MEMS (mikroelektromekanik sistemler) sensörleri, güç yarı iletkenleri ve güç modülleri yer alıyor. Bosch, kendi elektrik/elektronik (E/E) araç mimarilerini tanımlayan otomobil üreticileri için, yarı iletkenlerin işlevsel kapsamını bu mimariye tam olarak uyarlama olanağı sunuyor.

Hassas çevresel algılama için sensörler: Çevre algılama, otonom sürüş işlevleri için vazgeçilmezdir. Bosch’un yeni radar sensörleri, SAE Seviye 0 ila 3’te destekli ve otonom sürüş işlevlerini mümkün kılıyor. Bosch, bu radar sensörlerinin altıncı nesli için yapay zekayı da bünyesine kattı. Bu yeni nesil, mesafe, yüksek hızlar ve açısal çözünürlük ölçümünde daha iyi performans gösteriyor. Sonuç olarak, motosikletler gibi nesneler de tüm görüş alanı boyunca güvenilir bir şekilde algılanabiliyor. Bosch ayrıca IAA’da yeni nesil ultrasonik sensörlerini de tanıtacak. Yapay zeka tabanlı yükseklik sınıflandırması sayesinde bu sensörler, daha sağlam algılama özellikleri sunuyor. Bu da bir engelin yüksekliği gibi durumları tahmin etmelerini sağlıyor. Ayrıca, yankıların üç katına çıkarılması bu sensörleri daha da hassas hale getirerek, örneğin yayaların ve düşük yansımalı nesnelerin hızlı ve güvenilir bir şekilde algılanmasını sağlıyor. Portföy yeni kamera yuvalarıyla tamamlanıyor. Görüntü analizi artık kameranın kendisinde değil, Bosch’un ADAS Entegrasyon Platformu gibi merkezi araç bilgisayarlarında gerçekleşiyor. 3 ve 8 megapiksel varyantlarının yanı sıra Seviye 4 uygulamaları için 12 megapiksel versiyon seçeneği de bulunan kamera yuvaları, görüntü sensörü teknolojisinin en ileri noktasında yer alıyor.

Yeni nesil araç bilgisayarları: Bosch, bireysel olarak yapılandırılabilen araç bilgisayarları ile müşteriye özel E/E mimarileri için modüler ve ölçeklenebilir bileşenler sunuyor. Araç entegrasyon platformu, merkezi ve bölgesel E/E mimarilerine sahip yazılım tanımlı araçların etkinleştiricisi. Buradaki fikir, aracın uygulama yazılımını merkezi araç bilgisayarlarına taşımak. Bu şekilde, araç entegrasyon platformu gövde, hareket ve konfor gibi tüm alanlarda işlevsel entegrasyon sağlıyor. Kablosuz güncellemeler, araç yazılımını her zaman güncel tutabiliyor. ADAS entegrasyon platformu, gelişmiş sürücü destek sistemleri alanına yönelik bir Bosch araç bilgisayarı. Bu güçlü bilgisayar, SAE Seviye 0 ila 4’te destekli ve otonom sürüş işlevleri ve park etmeyi gerçekleştirebilir. Modüler ve ölçeklenebilir mimarisi sayesinde platform, üçüncü taraf yazılımların esnek entegrasyonu da dahil olmak üzere her otomobil üreticisinin özel gereksinimlerine göre uyarlanabiliyor. Kokpit entegrasyon platformu, bilgilendirici eğlence ve gösterge alanlarının bilgi işlem görevlerini tek bir bilgisayarda birleştiriyor. Performans ve fonksiyonel güvenlik gereksinimlerine bağlı olarak, bilgisayara iklim kontrolü, bağlanabilirlik, sürücü destek işlevleri ve sürücü ve yolcu izleme, çevresel görünüm ve araç kamerası kaydı gibi kamera tabanlı uygulamalar gibi diğer alanlardan ek işlevler entegre edilebiliyor. Hareket entegrasyon platformu, güç aktarma sistemleri, şasi ve direksiyon için güvenlikle ilgili uygulama yazılımlarına odaklanıyor. Bu portföyü tamamlamak için Bosch, araç bilgisayarları ile dağıtılmış ECU’lar, sensörler ve aktüatörler arasında bir bağlantı görevi gören bölge ECU’larını sunuyor.

Elektromobilitede sonraki adımlar: Bosch, elektromobilite çözümleri portföyünü genişletmeye devam ediyor. Şirket, ilk kez 800 volt teknolojisini kullanarak bir elektrik motoru ve invertör üretecek. Motor gelişmiş güç ve tork yoğunluğu sunarken, invertör yüzde 99’a varan verimliliğe ulaşmasını sağlayan silikon karbür (SiC) güç yarı iletkenleri kullanıyor. Ayrıca şarj cihazı ve yüksek voltajlı DC/DC dönüştürücüyü tek bir gövdede birleştiren bir şarj cihazı dönüştürücü de yakında üretime girecek. Bu çözüm alandan tasarruf sağlayacak ve maliyetleri azaltacak.

Elektrikli otomobillerde ve hibritlerde doğru sıcaklığı ayarlama: Bosch, elektrikli ve hibrit araçların kullanım mesafesini artırmak için akıllı termal yönetim kullanıyor. Soğutucu akışkan devresinin ve soğutma devresinin optimum koordinasyonu, sıcak ve soğuğun hassas bir şekilde dağıtılması, akünün verimliliğinin artırılmasını ve tüm bileşenlerin optimum sıcaklık aralığında çalışmasını sağlıyor. Bu amaçla Bosch, önceden entegre edilmiş çözümler olarak esnek termal üniteler geliştiriyor. Bunlar daha az parça, montaj adımı ve kablo ile kurulum alanını ve ağırlığı azaltıyor. Yolcular da bundan faydalanıyor, termal yönetim sistemi araç içerisinde yeterli bir sıcaklık sağlıyor. Küresel fırçasız üfleyici, yolcu bölmesindeki iklim konforunun artırılmasında aktif bir rol oynuyor. Dış hava sıcaklığına ve araç yolcularının gereksinimlerine bağlı olarak, soğutma veya ısıtma için hava akışını aracın içine taşıyor. Akıllı motor topolojisi, ağırlığı önemli ölçüde azaltırken, güç yoğunluğunu artırıyor ve gürültü emisyonlarını azaltan kompakt bir tasarım sunuyor.

Geliştirilmiş fren sistemleri: Bosch’un en yeni nesil elektronik denge programı (ESP®), modern fren sistemlerinin önemli bir bileşenidir. Elektromekanik fren güçlendirici iBooster ile otonom sürüş sırasında gerekli fren sistemi yedekliliğini, otomatik acil frenleme için yüksek derecede fren basıncı oluşturma dinamiğini sağlar. Hibrit ve elektrikli araçlarda frenleme enerjisi geri kazanımının verimliliğini artırır. Araç dinamikleri kontrolü (Vehicle dynamics control) 2.0, ESP®’nin yeni çekirdek kontrol sistemidir. Sensör bilgilerine dayanarak araç davranışını öngörür ve proaktif olarak müdahale eder.

Otonom sürüşü hızlı ve güvenilir bir şekilde geliştirme: Bosch iştiraki ETAS, işletim sistemi ile araçtaki bireysel yazılım uygulamaları arasında bir bağlantı olarak özel bir ara yazılım piyasaya sürüyor. Bu çözüm, sürücü yardımı ve otonom sürüş için yazılım işlevlerinin sürekli olarak geliştirilmesine olanak tanıyor. Güvenlikten ödün vermeden saniyede 10 gigabayttan fazla bant genişliğinde yazılım uygulamaları arasında anında iletişim sağlıyor. Deterministik davranış, birçok geliştirme adımının kaydedilmiş gerçek verilerle sanal olarak gerçekleştirilmesine imkan sunuyor. Tekrarlanabilir simülasyon tabanlı doğrulama, gerçek trafik koşullarında maliyetli test sürüşü kilometrelerinin sayısını azaltmayı mümkün hale getiriyor.

Destek sistemleri ile güvenliği artırma: Bosch sürücü desteği, daha güvenli ve daha konforlu sürüş imkanı sağlıyor. Araç üreticileri, boylamasına ve yanlamasına yönlendirme, otomatik şerit değiştirme ve acil frenleme gibi modüler bir sistemden istedikleri fonksiyon paketini bir araya getirerek SAE Seviye 2 otomatik sürüş fonksiyonlarını uygulayabilir. En gelişmiş varyant olan Bosch driving assist premium, otonom sürüş fonksiyonlarının uygulamasını otoyoldan şehir içi ve kırsal trafik durumlarına genişletmek için 360 derecelik bir kamera kuşağı kullanıyor.

Elektrikli araçlarda enerji yönetimi: Bosch’un bağlantılı araç enerji yönetim sistemi, elektrikli bir aracın termal yönetimini, güç aktarma sistemlerini ve elektrik sistemini bir araya getiriyor. Bu, enerjinin araç düzeyinde optimum şekilde dağıtılmasını sağlayarak enerji tüketimini azaltıyor ve konforu artırıyor. Ayrıca güvenli ev modu gibi yeni işlevlerin de önünü açıyor. Bu, ısıtma ve klima kontrolü gibi konfor öğelerinin güç tüketimini gerektiği şekilde azaltarak aracın kalan akü şarjı ile varış noktasına ulaşmasına yardımcı oluyor.

Daha iyi menzil tahminleri ve uygun şarj noktaları: Elektrikli araç sürücüleri için önemli bilgiler, araçlarının mevcut menzilini ve kişiselleştirilmiş şarj noktası önerilerini içeriyor. Bu bilgilerin doğruluğunu artırmak için Bosch, rota, topografya ve tüketim verilerini hava durumu ve trafik akışı hakkındaki en son güncellemelerin yanı sıra klima kontrolü veya koltuk ısıtması gibi elektrikle çalışan hangi konfor öğelerinin o anda kullanımda olduğuna dair bilgilerle destekliyor. Bulut tabanlı algoritmalar gerçek menzili hesaplar, uygun bir şarj noktası seçer ve bu bilgileri navigasyon haritasında görselleştirir.

İç mekan algılama: Bosch’un iç mekan izleme sistemi, başta çocuklar olmak üzere araç içindekilerin güvenilir bir şekilde algılanmasını sağlamak için çeşitli teknolojileri bir araya getiriyor. Dikkat dağınıklığı, uyku sersemliği veya çözülmüş emniyet kemeri gibi kritik durumlar hızlı bir şekilde tespit edilebilir ve sürücü buna göre uyarılabilir. Sistem, araç içindekilerin sağlık durumunun da göstergesi olabilecek hareketlerin ve yaşamsal belirtilerin tespitine dayanıyor. İç mekan izleme kameralarının son derece hassas kabin algılama radarıyla veya alternatif olarak Perfectly Keyless için de kullanılan ultra geniş bant teknolojisiyle kombinasyonu, iç mekan algılama sisteminin yeteneklerini geliştiriyor ve genişletiyor. Bu da yoldaki herkes için güvenliği artırıyor.

Lenovo, yapay zeka inovasyonları için 1 milyar dolar ayırdığını duyurdu

Dünyanın lider teknoloji şirketlerinden Lenovo, 2023 yılının ikinci çeyrek (Lenovo mali yılının ilk çeyrek) sonuçlarına göre 12,9 milyar dolar ciro ve 191 milyon dolar -Hong Kong Finansal Raporlama Standartlarına göre (HKFRS) net gelir elde etti.

Lenovo, Gider-Ciro (E/R) oranını esnek tutmak ve sürdürülebilir kârlılığı artırmak için proaktif adımlar atmayı sürdürürken, büyüme ve dönüşüm için yatırım yapmaya devam ediyor. Lenovo, yapay zekâ (AI) cihazları, yapay zekâ altyapısı ve yapay zekâ çözümleri başta olmak üzere dünya genelindeki işletmeler için yapay zekâ dağıtımını hızlandırmak amacıyla yapay zekâya üç yılda 1 milyar dolar daha yatırım dahil olmak üzere, orta vadede inovasyon yatırımlarını iki katına çıkarma kararlılığını koruyor.

Lenovo CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Yang Yuanqing, sonuçlar hakkında verdiği demeçte;

“Geçtiğimiz çeyrekte makroekonomik ortamda ortaya çıkan sorunlar nedeniyle donanım faaliyetlerimiz adaptasyon aşamasında kalsa da stratejimizi yürütmeye devam ettik. Hizmet odaklı faaliyetlerimiz güçlü bir büyüme elde ederek kârlılığını sürdürdü. Grup cirosundaki bilgisayar dışı ciro karması önceki yıla göre daha da artarak, çeşitlendirilmiş büyüme etkenlerimizin ne kadar etkin olduğunu ortaya koydu ve bu nedenle, önümüzdeki çeyreklerde sektörün toparlanması konusunda ihtiyatlı iyimserliğimi koruyorum. İnovasyonu ve akıllı dönüşümü desteklemeye devam ettikçe, uzun vadede sürdürülebilir kârlılık ve büyüme sağlayacağımıza inancım tam.”

Yapay zekâ yatırımları Lenovo’nun liderliğine güç katacak

Yapay zekayı her yönüyle değerlendirmeye devam eden Lenovo, istemciden uç noktaya, bulut çözümlerine ve ağa kadar bilişim gücündeki avantajlarını geliştiriyor. Büyük Dil Modellerinde ve yapay zekâ ile üretilen içeriklerde yapılan atılımlar, yapay zekâ geliştirme ve uygulama alanında büyük bir sıçrama niteliğinde olup, yapay zekanın benimsenmesini artıran bir katalizör ve hızlandırıcı görevi görüyor. Lenovo, önümüzdeki üç yılda yapay zekâ cihazlarını, yapay zekaya hazır ve yapay zekâ için optimize edilmiş bilişim altyapısını ve yapay zeka ile üretilen içerikleri dikey sektörlerin akıllı çözümlerine entegre ederek müşterilerin üretkenliklerini artırmasına yardımcı olacak 1 milyar dolar daha yatırım yapmayı hedefliyor.

Yapay zekâ çözümlerinde öncü

Altyapı Çözümleri Grubu’nun (ISG) kapsamlı yapay zekâ portföyü, yapay zekâ donanım altyapısı alanında dünyada üçüncü sırada yer aldı. Bu iş grubu, NVIDIA destekli yeni nesil yapay zekâ sistemlerinin tasarımına da öncülük ediyor. Yakında yeni duyurulan NVIDIA L40S GPU’ları içerecek olan Lenovo ThinkSystem SR675 V3 sunucular, dünya genelindeki profesyonellerin yapay zekayı geliştirmesine ve farklı sektörlerdeki kullanıcılara akıllı sohbet robotları, arama ve özetleme araçları gibi üretken yapay zekâ uygulamaları sunmasına yardımcı olacak. İlk yılında 45 ISV ortağıyla iş birliği yapan AÇG, şimdiden 70’i aşkın yapay zekâ optimizasyonlu platform üzerinde 150’den fazla yenilikçi yapay zekâ çözümü sunmayı başardı.

Çözüm ve Hizmetler Grubu (SSG), tahmine dayalı destek için yapay zekâ destekli cihaz bilgi edinme olanakları, servis birimine bütünleşmiş üretken yapay zekâ çözümleri ve yapay zekâ ile güçlendirilen sektörel çözümler gibi uygulamalarla portföyünde yapay zekadan yoğun bir biçimde yararlanıyor.

Akıllı Cihazlar Grubu (IDG) faaliyetleri, ürün tasarımı ve analizinde kullanılmak üzere kullanıcı içgörüleri madenciliğinde yapay zekâ kullanılmasından üretim öncesi kodlardaki güvenlik açıklarının taranmasına, parça planlama dahil olmak üzere üretime, kalite kontrolleri ve optimizasyonuna cihaz yaşam döngüsünün her aşamasında yapay zekadan yararlanıyor. Geleceğe baktığımızda, kişisel bilişimde dönüştürücü bir değişime öncülük eden Lenovo, yeni üretken yapay zekâ iş yüklerinin ihtiyaçlarını karşılamak için bilgisayarların da yapay zekâ bilgisayarına dönüşmesini öngörüyor. Lenovo, yapay zekâ bilgisayarlarının geleceğini, gelişmiş işlevsellik, hız, yaratıcılık ve kullanıcıyı içine alan gerçekçi deneyimler sunan istemci, uç nokta ve bulut teknolojilerinin yenilikçi ve hibrid bir karışımı olarak görüyor. Operasyon düzeyinde ise Lenovo, verimlilik, öngörü oluşturma ve karar verme süreçlerini desteklemek için şirketin akıllı üretim, tedarik zinciri, müşteri hizmetleri ve diğer süreçlerinde yapay zekâ kullanıyor.

Çözümler ve Hizmetler Grubu (SSG) ile yüksek faaliyet karı

Lenovo Çözümler ve Hizmetler Grubu (SSG), %21’in üstünde yüksek faaliyet kârı ile bir önceki yıla göre %18 artış anlamına gelen 1,7 milyar dolar ciro ile güçlü bir büyüme ve yüksek kârlılık sergilerken, destek hizmet faaliyetleri temel kârlılık etkeni olma özelliğini koruyor. SSG cirosunun (önceki yıla göre 4 puan artışla) yarısından fazlasını oluşturan Yönetilen Hizmetler ile Projeler ve Çözümler hizmetlerinin kapsamının genişletilmesinde güçlü bir ilerleme gerçekleşiyor. SSG, “Dijital İş Yeri Çözümleri” için güçlü bir iş geliştirme akışı oluşturmaya devam ediyor.

Altyapı Çözümleri Grubu (ISG) en güvenilir alt yapıyı sunuyor

ISG grubu, yapay zekâ, uç nokta, yapay zekâ, hibrit bulut ve yapay zekâ merkezli iş yüklerini destekleyen sunucu ve depolama gibi yapay zekâya hazır ve yapay zekâ ile optimize edilen altyapı geliştirme çalışmalarına yatırım yapmaya devam edecek. ISG, dijital ve akıllı dönüşümlerinde müşteriler için en güvenilir altyapı ortağı olma vizyonunu geliştirme konusuna yoğunlaşmayı sürdürüyor.

Kazayaptim, ilk turda Colendi ve One Tech Ventures liderliğinde 200 bin dolar yatırım aldı

Aracıyla kaza yapan kişilere hızlı, güvenilir ve en yakın destek noktasıyla hizmetler sağlamak için Cüneyt Lütfü İspir tarafından kurulan Kazayaptim.com, sürekli geliştirdiği teknolojik alt yapısı ile sadece kaza anında değil, araçla ilgili tüm acil durumlarda saniyeler içerisinde müdahale edebilen bir araç içi entegre güvenlik çözümü sunuyor.

Londra’da KY Holdings UK çatısı altında, kendilerinin de ifade ettiği üzere bir Türk girişimi olarak kurulan kazayaptim.com, ilk yatırım turunda Colendi ve One Tech Ventures liderliğindeki turda 2 milyon dolar değerleme üzerinden 200 bin dolar yatırım aldı.

Biraz daha bilgi vermek gerekirse; Kazayaptim, mobil uygulamadan veya araca takılan bir cihaz sayesinde kaza algılama, hırsızlık algılama gibi sensör bilgilerini algoritmalar ile değerlendirerek, sürücülere saniyeler içerisinde destek araması sağlayarak zor anlarında işlerini kolaylaştırmalarını sağlıyor.

Kaza anında veya araçtan uzakken verdiği güvenlik servislerinin yanı sıra finansal destek paketlerini de kullanıcıları ile buluşturan kazayaptim.com’un yatırım turuna One Tech Ventures ve Colendi liderlik ederken, yatırımcılar arasında Bülent Tekmen, Erkan Kilimci, Demirhan Şener, Okan Utkueri gibi teknoloji ve finans dünyasının öncü isimleri yer aldı.

Hedef 1 milyon araç

İlk turdan elde edilen geliri ağırlıklı olarak yeni kullanıcılar kazanımında ve kullanıcı deneyimini artırıcı, veriye dayalı çözümler üretmekte kullanacaklarını söyleyen kazayaptim.com Kurucusu Cüneyt L. İspir, ‘Avrupa’da ADAC’ ve ABD’deki AAA örneklerinde olduğu gibi, üyelik modelleri ile beş yıl içinde Türkiye’de 1 milyon araca ulaşacağız’’ şeklinde konuştu.

kazayaptim.com’un uzun vadeli hedefleri arasında ise önce Avrupa ve İngiltere pazarlarında, daha sonra ABD ve Uzakdoğu pazarlarında faaliyet göstermek bulunuyor. İspir “Bize güvendikleri için tüm yatırımcılarımıza teşekkür ediyoruz” derken, 1 milyon araç hedefine ulaşılmasıyla birlikte, kazayaptim.com’un Türkiye’nin insurtech alanındaki ilk unicorn’u olmayı amaçladıklarını da vurguladı.

İnsan kaynakları platformu Kolay İK, ChatGPT üzerinden ‘çalışan esenliği’ chatbot’u geliştirdi

Çalışanların mesleki ve sosyal hayatlarında kendilerini daha iyi hissetmelerine odaklanan çalışan esenliği, dünya genelinde şirketlerin öncelikli gündemlerinden biri. Esenliği yüksek olan şirketlerde çalışanların mutluluğu ile birlikte üretkenliği ve bağlılığı artarken, bu durum müşteri memnuniyetinden marka imajına kadar şirketlere pek çok fayda da sağlıyor.

19 ülkede 1.800’den fazla şirket tarafından kullanılan insan kaynakları platformu Kolay İK, çalışanların fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak kendilerini daha iyi hissetmelerine katkı sunmak için Insider iş birliğiyle çalışan esenliği chatbot’u geliştirdi. ChatGPT ile entegre çalışan ve yazışmaların WhatsApp uygulaması üzerinden yapıldığı chatbot’a, Kolay İK kullanıcısı olmayan çalışanlar da erişebiliyor.

Çağlar Yalı: “İK profesyonelleri ve çalışanlar için katma değerli çözümler geliştiriyoruz”

Yetenek havuzu yaratmaktan izin ve performans yönetimine kadar uçtan uca bir insan kaynakları deneyimi sunduklarını söyleyen Kolay İK CEO’su Çağlar Yalı, verdiği demeçte;

“Günümüzde insan kaynakları alanındaki en önemli konulardan birini çalışan esenliği oluşturuyor. Dünya genelinde giderek daha fazla şirket çalışanlarının refahı için çalışmalar yürütüyor. Bu şirketlerde çalışanlar da kendilerini daha değerli hissediyor. Biz de insan kaynakları alanında katma değerli çözümler üreten uygulamalarımıza bir yenisini ekleyerek çalışan esenliği chatbot’u geliştirdik. ChatGPT ile entegre çalışan chatbot sayesinde İK profesyonelleri, çalışanların esenliğini artırmak için yeni stratejiler, projeler geliştirebilir. Çalışanlar da kendilerini daha iyi hissetmek için doğrudan chatbot ile yazışabilir. Esenlik çok geniş bir alan. Gece iyi uyuyamadığı için kendini kötü hisseden bir çalışan da çalışan bağlılığını artırmak isteyen yöneticiler de yaratıcı ve faydalı fikirler edinebilir. Chatbot ile yazışmaların WhatsApp üzerinden yapılması da çalışanların tıpkı bir arkadaşlarıyla sohbet ediyormuş gibi rahat etmesini sağlıyor. Biz de bu chatbot’u yalnızca Kolay İK kullanıcılarına değil tüm çalışanların kullanımına açarak şirketlerin tamamında çalışan esenliğinin artmasına katkı sunmayı hedefledik” dedi.

İlk girişten sonra yazışmalar WhatsApp’ta yapılıyor

Kolay İK chatbot’unu ilk kez kullanacaklar Kolay İK web sitesindeki “yapay zeka destekli dijital asistanınız” bölümü veya kolayik.com/esenlik adresi üzerinden “Sohbete Başlayın” butonuna bastıklarında WhatsApp’a yönlendiriliyor. Bu işlem yalnızca bir kez yapılıyor, sonraki kullanımlarda ise Kolay İK’nın sitesine giriş yapmaya gerek kalmaksızın yazışmalar WhatsApp üzerinden yürütülüyor. Bunlara ek olarak Kolay İK kullanıcıları Kolay İK web uygulamasından da chatbot’a giriş yapabiliyor. Esenlikle ilgili yazışmak için WhatsApp listesindeki Kolay İK’ya herhangi bir yazı yazıp görüşmeyi başlatmak yeterli oluyor.

Finansal teknoloji şirketi Papara, logosunu yeniledi

2016’dan bu yana faaliyet gösteren Türkiye’nin önde gelen finansal teknoloji şirketlerinden Papara, yeni kurumsal kimliği için ilk adımı attı. Papara, mevcut logosunu teknolojiyi odağa alan, daha modern ve yalın bir yaklaşımla yeniledi.

Güncellemeyle eski logodaki yuvarlak hatlar, yeni logoda yerini daha oval ve yumuşak köşeli formlara bıraktı. Yapılan geometrik düzeltmelerle, marka algısıyla özdeşleştirdiği teknoloji, şeffaflık, yalınlık gibi kavramları öne çıkaran şirket, tipografik yaklaşımı koruduğu yeni logosunda, gradyanlı renk geçişini terk ederek, farklı zeminler için sade siyah ve beyaz tercih etti. Bu sayede Papara, bir teknoloji şirketi olduğu vurgusunu, daha net, anlaşılır, yalın bir biçimde, çağdaş tasarım ilkelerine uygun bir anlayışla tasarladığı yeni logosuna taşıdı.

Küreselleşme yolculuğunda yeni kurumsal kimlik

Logo değişikliğinin yanı sıra kademeli bir kurumsal kimlik değişimi de planlayan şirket, geçtiğimiz aylarda, İspanya merkezli neobank Rebellion’ı satın aldığını duyurmuştu. Avrupa’nın en önemli finans ve teknoloji etkinliklerinden Money 20/20 Europe’ta Türkiye’yi büyük bir stantla temsil eden şirket, yurt dışı genişlemesi süreçlerine de hız verdi.

Arka arkaya spor yatırımları ve büyük sponsorluk anlaşmaları açıklayan, her ay ödemeler, kart, sigorta gibi iş alanlarında yeni ürün ve hizmetlerini devreye alan Papara, küreselleşme yolculuğuna yeni kurumsal kimliğiyle devam edecek.

Dijital pazarlama yapanlara öneri veren platform: Grower

2023 başında geliştirilmeye başlanan Grower, Google Analytics, Google Search Console, Instagram ve Meta Ads gibi pazarlama verilerinin olduğu sistemler ile entegre olup sektörü, rakipleri analiz ederek hangi aksiyonu ne zaman almanız gerektiğini belirliyor ve ekibinize nasıl yapılacağının açıklandığı görevler, uyarılar, bildirimler tanımlıyor.

Dijital Pazarlama için Akıllı Öneriler Veren Sistem

SEO için Analizler, Akıllı Görevler ve İçerik Briefleri Oluşuyor

SEO çalışmaları yapanlar için otomatik olarak rakipleri bulan, potansiyel büyüme alanlarını ya da anahtar kelimelerini gösteren analiz sayfasının yanı sıra içerik önerileri bölümünde Grower algoritması tarafından her ay yazılması gerektiği ön görülen 10 adet içerik için arama niyetinden başlık, alt başlık yapılarına, site içi linkleme önerilerine kadar SEO ekiplerinin doğru ve hızlı şekilde içerik üretebileceği akıllı briefler oluşuyor.

Grower’ın SEO bölümü içerisinde “rakipler ne yapıyor” alanı da bulunuyor. Bu alan içerisinde incelemek istediğiniz rakibi yazdığınızda sistem hızlı bir şekilde rakibin organik trafik aldığı anahtar kelimeleri ve reklam verdiği kelimeleri sunuyor.

Sosyal Medya için Fikir Veriyor, Planlama Yapmanı Sağlıyor, Trendleri Gösteriyor

Grower’ın sosyal medya sayfasında ise Grower algoritması ile yapay zekanın birlikte çalıştığı harika alanlar var. İstediğiniz an işiniz için sosyal medya fikirleri üretebiliyor, Instagram, LinkedIn gibi platformlarda planlayabiliyor, analizleri ve büyüme verilerini görebiliyor ve sektörünüzü anlık takip eden sistemi ile sektördeki trendleri ve gelişmeleri gözlemleyebiliyorsunuz.

Reklam Yönetimi için Akıllı Öneriler Sunuyor

Instagram, Facebook veya Google gibi mecralarda reklamlar veriyorsanız Grower sistemi kampanyalarınızın iyileştirilmesi için otomatik öneriler veriyor, reklamlarınız ile ilgili olan gelişmelerde size uyarılar, bildirimler gönderiyor ve yönlendirmeler yapıyor.

Pazarlama Verilerinizi Bilen ve Yol Gösteren Yapay Zeka Botu: Growbot

Grower içerisinde algoritmanın ve pazarlama verilerinin Chatgpt ile birleştiği Growbot alanı da eşsiz bir pazarlama geliştirme deneyimi sunuyor. Firmanızın web site trafiğini bilen, Instagram gelişmesini takip eden, reklamlarınıza, sektörünüze hakim olan yapay zeka botu sayesinde anlık öneriler alabilir, pazarlama ile ilgili durumunuzu sorabilir, rakiplerinizle kıyaslama yapabilir, istediğiniz an raporlama alabiliyorsunuz. Yepyeni bir pazarlama botu deneyimi sunan bu bölüm içerisinde SEO, sosyal medya ve reklam yönetimi çalışmalarınızda çok hızlı kararlar ve aksiyonlar alabilirsiniz.
Ajanslar ve Freelancerlar için de İşler Kolaylaşıyor

Dijital pazarlama ajansları ve freelancerların kendi logoları ile otomatik raporlama alabileceği, ekiplerini takip edebilecekleri, görevler verip müşterilerine tek panelde yaptıkları işleri anlatıp gösterebilecekleri özellikleri ile de Grower pazarlama işlerini kolaylaştırıyor.

10 Kişilik Pazarlama ve Ürün Geliştirme Tutkunu Bir Ekip Geliştiriyor

Ocak 2023’den bu yana ürünün ilk versiyonunu tamamlayan Grower ekibi 300’den fazla kullanıcının da kapalı beta olarak sistemi deneyimlemesini sağladı. Grower’ın kurucu ortağı Barış Korkmaz verdiği demeçte;

“SEO, sosyal medya ve reklam yönetimi yapan herkes için iş kolaylaştırıcı ve tüm süreçleri hızlandıran bir araç geliştirdik. Hayalimiz pazarlama dünyasında çalışan herkesin hayatını kolaylaştırmak ve tüm bu süreçlerde yaşanan zorlukları, bilgi eksikliklerini ortadan kaldırmak. Yaklaşık 8 aydır ürünümüzün ilk versiyonunu ekibimiz ile birlikte tamamladık ve önümüzdeki dönemde geliştireceğimiz özellikler için de son derece heyecanlıyız. Yakın gelecekte yapay zekanın ve Grower algoritmasının birleştiği harika özellikler sunmak için çalışıyoruz.”

Önümüzdeki dönemde yatırım turuna çıkmayı hedefleyen Grower, reklam yönetimi araçlarını geliştirmeyi ve freelancerlar için daha fazla özellik ekleyerek Avrupa pazarında da büyümeyi planlıyor.

Üretken yapay zeka girişimi Syntonym, 900 bin dolar yatırım aldı

Görüntü kaydedici cihazların ve yüz tanıma teknolojilerinin artış hızı karşısında bireylerin mahremiyetini koruyan, sentetik veri anonimleştirme teknolojisi geliştiren Generative AI girişimi (üretken yapay zekâ) Syntonym, 12 yıldır girişim ekosistemine öncülük eden 212’nin, erken aşama girişimlere yatırım yapma hedefi doğrultusunda hayata geçirdiği Simya VC’nin liderliğinde gerçekleşen yatırım turunda 900 bin dolar yatırım aldı.

Girişim yatırım turuna; Invest 101, APY Ventures ve TT Ventures GSYF katıldı. Syntonym aldığı bu yatırımla ABD, Avrupa ve İngiltere pazarında büyümeyi hedefliyor.

Kişisel veri içeren görsel veri setlerinin, regülasyonlarla getirilen kısıtlamalar sebebiyle yapay zekâ eğitimlerinde ve veri analizlerinde kullanılamaması sorununa çözüm üretmek üzere yola çıkan yerli girişim Syntonym, mobil, bulut veya yerel platformlarda gerçek zamanlı olarak benzersiz ve anonim yüzler oluşturarak bireylerin gerektiğinde gizliliklerini koruyabilmeleri için güvenli bir çözüm de sunuyor. Syntonym, aldığı yatırımla uzun süredir üzerinde çalıştığı Ar-Ge faaliyetlerinin meyvesini alarak, patent başvurusunu yapmış olduğu teknolojisini global markaların kullanımına sunmaya hazırlanıyor.

Syntonym, büyüme yolculuğunda global müşteri edinimi için stratejisini, Simya VC’nin iş ortaklarından dünyanın en iyi hızlandırma programlarından biri olan Alchemist Accelerator ile birlikte yürütecek. Syntonym özellikle ABD, Avrupa ve İngiltere pazarında büyümeye odaklanacak.

Özcan: “Generative AI alanında takip eden değil, öncülük eden pozisyondayız”

Syntonym Kurucusu ve CEO’su Batuhan Özcan konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Yüz tanıma teknolojileri, herhangi bir kişinin kimliğinin tek bir fotoğraf ile tespit edilmesine imkân sağlayacak şekilde hızla gelişiyor. Yüz tanıma teknolojilerinin, otonom sürüş için kullanılan araç dışı ve kabin içerisindeki kameralarla birleştirilebileceğini düşündüğümüzde maalesef oldukça karamsar bir gelecek öngörüsü ile karşı karşıya kalıyoruz. Son zamanlarda yabancı basında sıklıkla yer alan ve otonom araç kameralarından kaynaklanan ulusal güvenlik sorunlarına vurgu yapan haberler de maalesef bu durumu destekler nitelikte. Syntonym olarak misyonumuz teknolojik gelişmeler ve temel hak ve özgürlüklerimiz arasında bir denge sağlamak üzerine. Yapay zekâ temelli teknolojilerin görsel veriye duyduğu ihtiyacı, bireylerin gizlilik beklentilerini ihlal etmeyecek şekilde karşılamak üzere yola çıktık. Gerçekçi sentetik yüz üreten modellerimizin ihtiyaç duyduğu donanım ve güç miktarını azaltacak Ar-Ge çalışmalarına yoğunlaşarak; edge (uç bilişim), bulut sunucu altyapıları ve en sonunda da mobil ve masaüstü cihazlarda en yüksek kalitede çıktıları kayıpsız olarak üretebilmeyi başardık. Bu bağlamda insan yüzlerindeki ifadeler, göz hareketleri ve baş pozisyonları gibi önemli metrikleri korurken, biyometrik veriden de arındırmış oluyoruz. Böylece ürettiğimiz çıktılar, görsel veriye ihtiyaç duyan şirketler için GDPR/KVKK uyumlu şekilde yapay zekâ eğitim ve analiz verisine dönüşüyor. Teknolojimizin geldiği seviye itibarıyla, global pazarda Generative AI (üretken yapay zekâ) alanında takip eden değil öncülük eden pozisyondayız. Bu sayede, görsel veri işleyen kuruluşların yanı sıra son kullanıcıların da faydalanabilecekleri veri gizliliği sağlayıcı uygulamalar geliştirebildik.”

Uppy, G20 Zirvesi’nde Eğitim Teknolojileri kategorisinde dünyanın en iyi ikinci girişimi seçildi

ABD, İngiltere, Avusturalya, Kanada, Çin, Fransa, İtalya, Japonya gibi dünyanın en büyük 20 ekonomisini buluşturan G20 Zirvesi 2023 çerçevesinde düzenlenen G20 DIA Zirvesi’nde Eğitim Teknolojileri kategorisinde ikinciliği getiren proje için Uppy (Düşyeri) 5 yıldır çalışmalar yapıyordu.

Dünyada rakibi olmayan bu proje, hem teknoloji Ar-Ge’si hem de bilimsel temellere dayalı eğitim modeli ile girişimcilik tarihinin en büyük global ödülünü Türkiye’ye getirmiş oldu. Son yatırım turunda 45 milyon dolardan değerlenen, Ali Sabancı, Ali Koç, Nevzat Aydın gibi önemli yatırımcıların yanında Türkiye’nin önde gelen VC’lerinden de yatırım alan Uppy büyümesini sürdürürken gelen bu ödül başarıyı taçlandırdı.

Türkçe, İngilizce, Almanca, İspanyolca ve Portekizce konuşabilen Uppy, 2023’ün son çeyreğinde global büyüme planları çerçevesinde ABD, İngiltere, Almanya, Meksika, Brezilya ve MENA bölgesinde de lansmanlar gerçekleştirecek.

Çocuklara dokunan ve dünyayı etkileyen iş fikri

Uppy, okul öncesi çağdaki 2-6 yaş arasındaki çocukları dijital dünyanın tüm tehlikelerinden koruyan bir süper app olarak dikkat çekiyor. Platform, Oyun, Kitap, Çizgi Film, Youtube Videoları, Uyku, Müzik ve Meditasyon gibi farklı uygulamaları bir araya getiriyor. Uppy platformunun içindeki tüm uygulamalar ve içerikler Düşyeri tarafından bilimsel çalışmalar ile geliştirildi.

Uppy, çocuğunun dijitalde vakit geçirirken zekasını ve bilişsel gelişimini dijital dünyada yüzde 100 güvende tutarken, tüm içerik ve eğitim modelinin merkezine yerleştirdiği 5.000 kelimelik sözlük ile ona eğlenceli bir şekilde yeni kelimeler öğretiyor. Kelimeler aracılığıyla çocuğunuzun beyin gelişimine yardımcı olan platform, dünyanın en önemli sorunlarından biri olan Word Gap’e de çareler sunuyor.

700 milyon aileye dokunmak

Dünyanın en iyi 2. Edtech Girişimi Ödülü’nü kazanan Uppy’nin (Düşyeri’nin) Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Şule Bilgiç ödülün, girişimcilik ekosistemimiz için bir Türk filminin Oscar Ödülleri’ni kazanması kadar büyük ve önemli bir konu olduğunun altını çizerek şunları söyledi;

“Bugün dünya genelinde 0-6 yaş aralığında 700 milyon çocuk var. Bu çocuklar erken yaştan itibaren ekran ve akıllı cihazlarla temas halindeler. Dünya çocukları dijital evrende farklı tehditlerle karşı karşıya. Aileler bu konuda endişeli. Ancak çocuklar dijital dünyada büyüyecek ve işlerini bu dünya üzerinden yürütecekler. Dolayısıyla ekranı yasaklamak bir çözüm değil. Biz Uppy (Düşyeri) olarak çocukların 2 yaşına kadar ekrana maruz kalmasını kesinlikle doğru bulmuyoruz. 2 yaştan sonra da zaman ve içerik kontrollü bir şekilde faydalı bir kullanım öneriyoruz. İşte Uppy’yi 5 yıl süren bilimsel çalışmalar sonucunda bu amaç için hayata geçirdik. Çocuklar Uppy’de zaman geçirirken eğlenecekler. Üstelik bunu kendi potansiyellerinin en üstüne çıkacakları eğitsel bir içerikle yapacaklar.”

Uppy (Düşyeri) ortağı ve CEO’su İbrahim Coşkuner de, Türkiye girişimcilik tarihinin en büyük başarısına ulaştıklarını kaydederek şu demeci verdi;

“Biz Uppy olarak çocukların IOS’unu, Android’ini inşa ettik. Ebeveynleri uygulama marketlerindeki kontrolsüz ve faydalı olmayan yüzlerce uygulamaya para ödemekten kurtaran bir sistem geliştirdik. Uppy’nin içinde 100’den fazla oyun barındıran kendi oyun dünyası var. Kitap uygulamamızda 260’ın üzerinde oku-izle-dinle seçeneği sunan kitaplar yer alıyor. Meditasyon, Uyku Müzik uygulamamız var. Güvenli Youtube uygulamalarımızda uzmanlarımız tarafından tek tek seçilmiş 35 binden fazla video bulunuyor. Ayrıca kendi yapay zekamızla çocuğun analizini yaparak, aileye çocuğunun gelişimine destek olacak raporlar ve öneriler de sunuyoruz. Ebeveynlerin en çok sevdiği özellik ise Uppy’i açıp çocuk modu kilidini aktif ettikten sonra çocuğun artık Uppy’den dışarı çıkamıyor olması.”

Uppy, Türkiye doğumlu global bir iş olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu başarı şüphesiz ki Düşyeri’nin 2024 yılında gerçekleştireceği global Seri A Yatırım Turu’na da ciddi katkı sağlayacaktır. Aldığımız duyumlara göre G20 etkinliğinde başta Hindistan Merkezli bir fonlar olmak üzere, İngiliz ve İsrailli fonlarla ilk görüşmeler yapılmış.

Craftgate, yeni turda Hepsiburada ve D4 Ventures’tan 1 milyon dolar yatırım aldı

İşletmelerin Sanal POS’larını, anlaşmalı ödeme/e-para kuruluşlarını ve alternatif ödeme yöntemlerini tek merkezden kolayca yönetmelerini sağlayan ve işletmelere finansal özgürlük kazandıran Craftgate, yeni turda Hepsiburada ve D4 Ventures’tan toplam 1 milyon ABD doları yatırım aldı.

2021 yılında hizmete başlayan ve alanında uzman kurucu ekibi, güçlü takımı ve aldığı yatırımlarla hızlı bir büyüme performansı elde eden Craftgate ödeme orkestrasyonu, özellikle dijital perakendecilikte ödemenin dijitalleştirilmesi konusunda işletmelere hizmet verirken bir yandan da AR-GE çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Sunduğu merkezi entegrasyon, kart saklama, tek tıkla ödeme, pazaryeri çözümü, kapalı devre cüzdan, ödeme formu, ortak ödeme sayfası, link ve QR kod ile ödeme, akıllı ve dinamik ödeme yönlendirme, proaktif izleme gibi katma değerli servislerle de ödeme sistemleri tarafındaki entegrasyon ve tahsilat problemlerini ortadan kaldırırken kurumların maliyetlerini düşürüyor ve işlerini büyütmelerini destekliyor.

Craftgate Kurucu Ortağı ve CEO’su Hakan Erdoğan, verdiği demeçte;

“2007 yılından bu yana ödeme sistemleri üzerine çalışıyoruz. İşini tutkuyla yapan bir ekibimiz, başarılı ürünümüz ve güçlü teknolojik altyapımız var. Türkiye’deki bankacılık sistemi dinamiklerini ve altyapı sağlayıcılarını çok iyi biliyoruz. Bu büyük ekosistemde yaşanan sorunlara Ar-Ge çalışmaları yaparak çözümler üretiyoruz. Türkiye’de finansal teknolojiler alanında uzun yıllar boyunca biriktirdiğimiz tecrübelerimizle işletmelerin büyümesine destek oluyoruz. Hepsiburada ve D4 Ventures gibi ödeme sistemleri deneyimimize ve ürünümüze inanan yatırımcılarımızın bize kattığı güç ile her geçen gün hızla büyüyoruz ve global olma hedefiyle ilerliyoruz. Yeni yatırımcılarımızla gerçekleştirdiğimiz bu ortaklığın gücümüze güç katacağını düşünüyorum.”

Konuya ilişkin görüşlerini paylaşan Hepsiburada Finansal Hizmetler CEO’su Erkin Aydın ise verdiği demeçte;

“Craftgate, sunduğu hizmetler ve hedeflediği pazardaki potansiyelle e-ticaret ve ödeme çözümleri pazarlarındaki büyüme stratejimizi hızlandırmamıza fayda sağlayacak stratejik iş ortaklarımızdan birisi. Hali hazırda pazara çıkış planlamalarını yaptığımız ürünlerimizle, bu işbirliğinin ilk sonuçlarını tüm paydaşlarımızla paylaşacağız. Bu gelişme, sektörün ve sunduğumuz hizmetlerden faydalanan perakendecilerin büyümelerini hızlandırma açısından cesaret verici bir gelişme. Craftgate’in sunduğu ödeme orkestrasyonu pazara erişimimizi kolaylaştırıyor, böylece ticaretin dijitalleşmesine liderlik etme ve Türkiye’nin lider fintech oyuncusu olma vizyonumuzu pekiştiriyoruz. Hepsipay müşteri bazı ve satıcıları da Craftgate’in değer önermesini güçlendirecek ve birlikte yarattığımız sinerjiyi güçlendirecektir. Güvenilir bir iş ortağımız olan Craftgate ile kurduğumuz bu organik bağın uzun vadeli olmasını temenni ediyoruz.” dedi.

Hepsiburada’nın Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan tarafından kurulan D4 Ventures’ın Yatırım Komitesi Üyesi Serhat Aydoğdu, söz konusu yatırımı değerlendirirken

“D4 Ventures ile geleceğe ve ticaretin dijitalleşmesine yön veren inovatif teknolojilere yatırım yapmayı hedefliyoruz. Hepsiburada ile ortaklaşa Craftgate gibi finansal teknolojiler alanında büyük hedefleri olan ve çok güçlü bir kurucu ekibe sahip bir şirkete yatırım yapmaktan ötürü mutluluk duyuyoruz. Bu yatırımla şirketin Türkiye’de sahip olduğu başarı hikâyesini yurt dışına taşıması için de katkı sağlıyor olmak heyecan verici.”