Ana Sayfa Blog Sayfa 1096

Dünyaca ünlü melek yatırımcı ağı Keiretsu Forum, Türkiye’de!

Keiretsu Forum, ciddi yatırımcıları, iş dünyası liderlerini, risk sermayedarlarını, kollektif/kurumsal yatırımcılarla ve seri girişimcileri bünyesinde barındırmaktadır. Bu forum’a üyelik sadece davet yoluyla yapılmaktadır. Keiretsu Forum, girişim sermayesi firmaları, üniversiteler ve yatırım bankacılığı kuruluşlarıyla yakın ilişkiler kurmuş ve bu kurum ve kuruluşlarla arasında bir sinerji yaratmıştır. Keiretsu Forum’un oluşturduğu bu ilişkiler, bir girişimin başarılı olabilmesi için ihtiyaç duyduğu sermaye, yetenek, teknoloji ve diğer kaynaklara erişimini kolaylaştırmaktadır.

…Nitelikli Yatırım Fırsatı”

Nitelikli ve çeşitli yatırım fırsatları, yatırımcı üyelerimizin, girişim sermayedarlarının, sponsorların, kuluçka örgütlerinin ve üniversitelerin oluşturduğu topluluk vasıtasıyla yaratılmaktadır. Keiretsu Forum üyeleri, gelişmekte olan teknolojilere, yaşam bilimi, sağlık, biyoteknoloji, Internet, emlak, tüketici malları, gıda ve diğer yüksek büyüme potansiyeline sahip sektörlerdeki yatırım fırsatlarına odaklanmıştır. Toplantılarda, projelerini tanıtan girişimciler, çok sayıda potansiyel yatırımcının yanı sıra müşteri, yönetim kurulu üyesi , danışmanlarla tanışma fırsatı yakalamakta ve kaynak, tavsiye ve geri bildirimler almaktadır.

Keiretsu Forum İstanbul üyeleri genelde, 200 bin dolar ile 1 milyon dolar arasında başlangıç sermayesi sağlamaktadır. Keiretsu Forum İstanbul, bir fon değildir ve sınırlı sorumlu bir ortaklık şeklinde yatırımlarda bulunmaz. Üyelerimiz çeşitli aralıklarla düzenlenen toplantılarda Keiretsu Forum İstanbul profesyonelleri ve üyelerimiz tarafından önceden seçilmiş firmalardan yatırım sunumları dinlerler. Üyelerimiz, değerlendirme ve inceleme çalışmalarını bir arada yaparlar, ancak yatırım kararlarını tek başlarına alırlar. Üyelerimiz herhangi bir yatırım fırsatına istedikleri miktarda yatırım yapabilmektedirler.

Bu linkten daha detaylı bilgi alabilirsiniz: keiretsuforum.com.tr

2013 Yılı’nın potansiyel Etohum 15’i belli oldu

Türkiye’de internet girişimini artırmaya yönelik girişimlerini sürdüren E Tohum geçtiğimiz cumartesi günü düzenlediği Girişimcilik Zirvesi’nde 2013 yılının potansiyel 15 girişimini açıkladı. Bu girişimler ve bunların girişimcileri 15-17 Şubat tarihleri arasında yerli ve yabancı yatırımcılarla bir araya gelecek.

Geleceğe yönelik derin yatırım çalışmalarını sürdüren Etohum Yatırım AŞ, ülkemizde girişimciliğin gelişmesi için en önemli kurum olma özelliğini koruyor. Bu 15 girişimi seçmek için 300 e yakın girişimciyle bir araya gelerek onları dinledi ve aralarında eleme yaparak önce 40 sonra 15 potansiyel girişim olarak belirledi.

Murat Deligöz tarafından kurulan Angelfish Games sosyal ve mobil oyunlar geliştirmeye odaklanmış bir oyun şirketidir.

Cenk Duran ve Burak Keskik tarafından kurulan Ehil.com tüketicilerin ev geliştirme ihtiyaçları için işinde ehil ve lokal hizmet sağlayıcılara zahmetsizce ulaştığı, hizmet sağlayıcıların da daha az pazarlama bütçesiyle hedefledikleri müşterilere erişebildiği bir internet platformdur.

Koç Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun Emir Uluğ tarafından kurulan Mortaki, kişiselleştirilmiş takı ve mücevher üreticisi bir eticaret sitesidir.

Tolga Canözkan, Ozan Küçük ve Baturay Tok tarafından kurulan ShareBugg, kullanıcılarının gerçek hayatta yaşadıkları deneyimleri sosyal medya üzerinden yakınları ve arkadaşlarıyla paylaşmalarını sağlayan, yeni bir akıllı telefon uygulamasıdır.

Stajyeri, Mithatpaşa Anadolu Teknik Lisesi son sınıf öğrencileri Onat Benli ve Kemal Aydın tarafından kurulmuştur. Site, staj yapan öğrencilerin meslek liseleri ve işletmeler tarafından doldurulması gereken standart raporlarını SAAS olarak girmelerini sağlayan bir internet iş modelidir.

Taylan Özdere tarafından kurulan ABCDE bir online üniversite hazırlık hizmetidir. En iyi test materyallerini algoritmalar yardımıyla kişiselleştirerek sunar ve öğrencinin zayıf olduğu noktaları iyileştirmeyi hedefleyerek, üniversiteye girişte adaylara net bir rekabet avantajı sağlar.

Bora Ünal ve Berkay Ünal tarafından kurulan Ganipara şirketlerin veya bireysel kullanıcıların birkaç dakika içinde sanal mağazalarını açmalarını sağlayan bir e-ticaret platformudur.

Clover Game Studio, yenilikçi fikirlerini hayata geçirmek isteyen İTÜ Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun Metin Bayram, Murat Uğur Kurt ve Yiğit Türkeri tarafından kurulmuştur.

Erdi Maden ve Ender Ayna tarafından kurulan İyiuygulama kullanıcı deneyimi ve etkileşimleri ile zenginleşen ve üyelerine en doğru ve en avantajlı mobil uygulamaları sunan sosyal bir uygulama platformudur.

EtkiTakip.com ODTÜ’de araştırma görevlisi olarak çalışmış dört yüksek bilgisayar mühendisi Gencay K. Evirgen, Umut Eroğul, Çağatay Çallı ve Can Eroğul tarafından kurulmuş, Türkçe içerik analizi konusunda çalışan bir mühendislik girişimidir.

Bilişim güvenliği ürünlerinin analiz ve denetimi alanında yenilikçi yöntem ve teknolojiler geliştiren Picus Security, Çağlar Abbasoğlu, Süleyman Özarslan ve Volkan Ertürk tarafından kurulmuştur.

oBilet.com, 60′ın üzerinde otobüs firmasının biletini tek bir platformda toplamaktadır. Sistem, firmaları bir araya getirip kullanıcıya istediği zaman aralığındaki en uygun fiyat seçeneğini sunmaktadır.

H. Gürkan Gürsoy ve Yiğit Nalkıran tarafından kurulan Otoredi.com müşterilerine online araç kiralama hizmeti sunan bir platformdur.

Barış Bilgiç tarafından kurulan İşkolig, çalışanların şirketler ve işler hakkında kimlik belirtmeden –anonim olarak– bilgi paylaşabildiği ve bilgi alabildiği, şirketlere içeriden bakış sağlayan, ücretsiz bir kariyer topluluğudur.

Memet Baygün tarafından kurulan Kidomini “yeni gibi” olan dünya markası çocuk ürünlerini yüzde 80’e varan indirimlerle sunmaktadır.

Alphan Manas’ın Kim Olduğunu Hiç Böyle Dinlediniz mi?

Alphan Manas, adının bir marka olduğunu söyleyebiliriz. Kendisini 2 yıldır takip ediyorum. Tam bir futurist kafa yapısına sahip olduğu için verdiği seminerlerde herkes onun konuşmasını kolay kolay takip edemez veya bazı çok başarılı ince esprileri kaçırırlar.

Türkiye Futuristler Derneği’nin Kurucusu ve Onursal Başkanı. Futurist Ufuk Tarhan’ın yakın bir arkadaşı. Bir konudan diğerine atladığında nasıl yaptığını anlamazsınız. Türkiye’de önemli yatırımlarda imzası var. Seri girişimci… Deniz Taksi, Bilyoner.com vs… Şimdi ise Elektrikli araç üzerine yoğunlaştı. Sayarak bitiremeyeceğiniz patentleri var. 1990 larda iPad tarzı bir ürün çıkardı ve 10-15 yıl sonra piyasaya gerçek iPad çıktı (Futurist demiştim). Belki patentlerini bilmiyorum ama geleceği öngördüğünden eminim. TED, Futurist Shuffle gibi etkinliklerde konuşmalar yaparak bu alandaki bilinirliliğini artırdı.

Kendisi Prof. Dr. Oğuz Manas’ın oğlu. Babası da tam bir futuristti. 30 yıl önce öngördüğü bazı inovasyonlar bugün hayatımızda (e-perakende). Ayrıca Alphan Manas 9 yaşında bilgisayarla tanıştı ve onu sadece oyun oynamak için kullanmadı. Bende 9 yaşında tanıştım ama oyun daha aır basıyordu. Neyse konuyu dağıtmayalım. Eğer blog’una bir girip bakarsanız; üst anasayfa resminde geleceği pencerenin arkasından nasıl gördüğünü daha iyi anlayacaksınız. Seminerlerde ortaya koyduğu tablolar çok mantıklı ve doğruları yansıtıyor. Ayrıca kendi yorumlarını katması ve geleceğe uyarlayarak aktarması onu gerçekten dinleyenlere ışık tutuyor. Blog’unu takip ederek onun düşünce dünyasına pencereden bakabilirsiniz.

Türkiye’de İnternet Üzerinden Yapılan Kredi Kartı İşlemleri – Ocak Ağustos

Bankalararası kart merkezi verilerine göre 2012 yılı Türkiye’de İnternet üzerinden yapılan kredi kartı işlemleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Bu tabloya göre en dikkat çeken taraf, Haziran ve Ağustos aylarıdır. Eticaret’in sürekli olarak farklı derecede yükseldiği ülkemizde bu iki ay’da bir önceki ay’a göre düşüş yaşanmıştır. Bunun nedeni uzmanlar tarafından tartışılır. Haziran ay’ı yazın başlangıcı ve ağustos ay’ı yazın bitişi olarak algılansa da elbette ki farklı nedenleri vardır. Gerçek şu ki e ticaret ülkemizde her geçen yıl inanılmaz bir şekilde büyümektedir. Geleceğin en önde mesleği olarak görülen bu alana yapılan doğru yatırımlar sonuç vermektedir.

Doğru demişken, bu alanın büyüdüğünü gören birçok girişken bir girişimde bulunmaya çalışıyor ve son yıllara göre en çok bu alanda alanında başarısızlıklar olmuştur. Markafoni, Trendyol gibi son yıllardan çıkan dev markaların bugün müşteri hacimlerine, müşteri hizmetlerine, satış rakamlarına ve en önemlisi marka bilinirliliklerine baktığımızda bu alanı en doğru şekilde kullandıklarını göstermektedir.

“Trendyol’da her 5 saniyede bir ürün satılmaktadır” – Trendyol CEO’su Demet Mutlu

Bir Türk İnternet markası daha yatırım aldı: Yemeksepeti.com

2001 yılında başlayan macera bugün bir dünya markası olma yolunda önemli adım attı. 25 restoran ve 3 çalışan ile başlayan Yemeksepeti.com, Türkiye pazarına girmek isteyen General Atlantic‘ten 44 milyon dolar yatırım aldı.

Canlı yayınlanan basın toplantısında Nevzat Aydın, yurtdışında yatırımların devam edeceğini dile getirdi. Türkiye’de 6500 kadar restoranla çalıştıklarını söyleyen Nevzat Aydın, Dubai ve Rusya’da dahil ortalama 8000 kadar restoranla çalıştıklarını açıkladı.

Bu yatırım Türk İnternet tarininin dönüm noktalarından biri. Yabancı yatırımcıların ülkemizde gözünün olduğunu açık bir şekilde göstermektedir. Ülkemizde eskiye dayalı çok fazla proje olmasa da son yıllardan çıkan girişimlerin gelecekte de ülkemizi uluslararası internet kulvarında başarılı noktalara taşıyacağını gösteriyor. Yabancı yatırımcılar Türk pazarının geleceğini bizden daha iyi görüyor. Böyle yatırımların ülkemizde devam edeceğini umuyoruz.

Mavi Okyanuslara açılan girişimler kazanıyor

Hayatınızda inovasyon’un önemli bir yeri varsa ve Mavi Okyanus Stratejisi kitabını da okuduysanız hayat olan bakış açınız değişiyor. Girişimlerin birçoğunu incelediğimde neredeyse hepsi birbirine benziyor. Aralarında en çok kazanan projeler ise bir nebze olsun farklılık oluşturan projelerdir. Farklı değilseniz siz de aynısınız demek. Müşteriler artık çok akıllı, tercihlerini yaparken profesyonelce web üzerinden araştırma yapıyorlar.

Diyorum ya bazen projelere bakıyorum ve gülüyorum. Onlar kazanmıyor mu? tabii ki kazanıyor… ama nasıl? maliyerlerini bile karşılamıyor, bir süre sonra ise bir proje daha internet dünyasına veda ediyor. Hem de çarpıcı başlıklarla… Dedim ya farklı olmak. Bir ürünü veya hizmeti sunarken bir yerine bir şey ekleyin, ekstra bir hediye verin… Kullanıcının kendisini önemli hissetmesini sağlayan bir güzellik yapın. Bunları yaparken de kalitede sitenin tasarımı ve hizmeti bir yandan paralel gitmeli.

Günümüz internet dünyasında aynı kalanlar pastanın parçalarını toplarken, inovasyon dahilinde bir yenilik getirenler dilimleri üzerindeki süsleriyle beraber yiyorlar.

Kızıl denizlerden Mavi okyanuslara… Rekabetten kaç, farklılık oluştur…

Bir zamanlar Drangons Den Türkiye programı vardı. Bu programın 5 yatırımcısında biri olan ve elinde bulundurduğu patentleri ile tam bir futurist beyne sahip olan Alphan Manas katıldığı bir seminerde şunları dile getiyordu. Türkiye’deki projelerin gerçekten çok komik olduğunu, adam gibi projenin çok zor çıktığını söylüyordu. Bende kendisine fazlasıyla katılıyorum. Çünkü gerçekten komik projeler çıkıyordu ve o projeden yatırım almayı planlıyorlardı. Açık ve net bir şekilde karşıdaki 5 mahluktan nasıl para yolabiliriz diye akıl almaz (iğrenç) sunumlar yapıyorlardı. Bu kafada olduğumuz sürece iğne ile kuyu kazarız. Teknolojinin neden ülkemize aylar hatta yıllar sonra geldiği belli. Çünkü inovasyon çok çok az. Tübitak’ın bile haberlerini duyamıyoruz. Discovery Science izledikçe ülkemin teknoloji konusunda haline üzülüyorum.

Değişim şart

Okyanusların ötesindeki güzelliklere açılamadığımız sürece yerimizde saymaya devam edeceğiz. Yurt dışında yapılan yüzlerce proje var ve bunlardan birkaçı ülkemize farklı bir şekilde girse de biz de girişimlerimiz ile dünyaya meydan okusak. Ben sıfırdan hiç bilinmedik yeni bir proje yazma konusunu da geçtim artık. Ülkemizin internet projelerine yatırım yapıyor ama müşteri olarak yapıyor bunu. Son 2-3 yılda inanılmaz yükselen çiçeksepeti, yemeksepeti, markafoni, trendyol, şehirfırsatı, yakala.co, netvarium bunların birkaç örneği.

Bunlar da olmasa panellerde örnek verecek konu, konuşturacak girişimci bulamayacağız.

Proje Nasıl Üretilir? İnsanın Aklına Fikir Nasıl Gelir?

Genelde zordur insanların aklına fark oluşturacak fikirler gelmesi. Herkes bir fikir bir proje üreteyimde hemen zengin olayım veya iyi bir hayatım olsun havasındadır. Alırlar ellerine bir kalem kağıdı masanın başına otururlar sonra düşünürler “ne yapsam ne yapsam hımm”… Böyle kağıtlar dolar, kalemler tükenir… veya bir başkasında gördüğü bir modeli hemen kendi yapmak ister. Bu tip insanların büyük bir kısmı projeye başlamadan yapılmasının zor olduğunu öğrenir pes eder, bi kısmı proje başlar sonra ilgilenmez hevesi kaçar pes eder, bir kısmı ise işi baya bir götürür ya ekonomik krizden pes eder, ya geliştirememekten ya da rekabete dayanamaz pes eder. (Ör: Çiğ Köfteciler, Dönerciler, … )

Şimdi siz bir fark oluşturarak PROJE mi üretmek istiyorsunuz?

Bunun için öncelikle İnovatif olmanız baktığınız bir şeyleri farklı görebilmeniz gerekiyor. İnovatif olmaktan maksat bu çok ekstra bir özellik değildir. Anlatmak istediğim herhangi bir nesneye veya bir iş modeline neye bakarsanız bakın onu nasıl FARKLILAŞTIRABİLİRİM veya üzerine nasıl bir ÖZELLİK ekleyebilirim olmalıdır.

İş modellerinin bir çoğu farklılaştırma yapısı üzerine kurulmuştur. Sıfırdan proje üretecek gücü kendinizde bulamayabilirsiniz. Aklınıza gelen bir şey ilk defa sizden çıktığı için demo uygulaması zor olabilir veya gerçekten zordur yapamazsınız bu sizin hevesinizi kaçırabilir. Amerika’nın keşfedildiğini unutmayın. Siz Amerika’nın içerisindeki güzellikleri keşfetmeye, kimsenin göremediğini görmeye odaklanın. Bu sayede örnek aldığınız modeller üzerinde değişiklik, ekleme yaparak kendi PROJE’nizi oluşturabilirsiniz. Veya çok zorlanıyorsanız yabancı siteleri biraz fazla karıştırın ama oldukça fazla, yurtdışındaki modelleri Türkiye’ye getirin.

Şu bir gerçek ki ülkemizde gerçekleşen bir çok yeni proje yurtdışında seneler önce uygulanmaya başlanmış veya o proje orada eskimiştir bile. Uykularınız kaçacaksa eğer araştırmaktan kaçsın, kararsızlıktan değil.

İnovatif olun, gözlüğü bir defa da tersten takın.

Bakalım ne göreceksiniz?

Gerçek Mağazalar Vitrin mi Oluyor? ‘Sanal’ın Zaferi’

Eticaret‘in her yıl %40-60 ortalamayla artış göstermesi AVM lere olan ilgiyi azaltıyor diyebiliriz. İnternet üzerinden yapılan alışverişleri adet bazında düşünürsek aslında AVM lerin ne kadar bir müşteri ya da ne kadar satış adedi kaybettiğini görebiliriz. Ve bu her geçen gün çılgıncasına artmaya devam ediyor. Online mağazası olan veya internette farklı sitelere ürün veren markaların bu konuda reel mağazasında müşteri kaybetmesi hele ki kaçınılmaz olacaktır. İnsanlar gerçek mağazaların internete oranla pahalı olduğunu biliyor. Ben size direk örnek vereyim. Bimeks’in internet sitesinde ürünlerin birçoğu %20 daha ucuz. Çünkü gerçek mağazada kira bedeli var, personel çalıştırıyor, elektrik,  su, görsel malzemeler vs.. derken sanal mağazaya göre çok çok daha maliyetli oluyor.

İnsanlar AVM’leri artık vitrin olarak kullanıyor diyebiliriz. Gidiyor mağazaya, ürünlere bakıyor ve hangisini alacağına karar veriyor sonra eve gidip internete girip o ürünü markasından bir sanal mağazada buluyor ve büyük bir ihtimal daha ucuza satın alıyor. Bazı duyumlarıma göre gelecekte markalar gerçek dükkanlarını sadece vitrine çevirecekmiş ve alışverişleri online’a yönlendireceklermiş.

Aslında Migros bu işe başladı bile. Telefonunuza yüklediğiniz bir uygulama ile buzdolabını açıyorsunuz barkotlarından azalan ürünleri okutuyorsunuz, ihtiyacınız olan ürünleri de ismini yazarak buluyorsunuz ve siparişi onaylıyorsunuz. Çok küçük bir ulaşım bedeli ile ürünler kapınıza geliyor. Sizce yüklü ve alacağınızı bildiğiniz alışverişlerde markete gidip 10 poşet taşımanıza gerek var mı? Son verdiğim örnek size asıl anlatmak istediğimi özetlemiştir. O gelecek artık geldi.

Herşeyin online hale helmesi hayatımızı değiştirdi mi?

Online hayatın her alanında var. Kullanıcılar artık günlerinin sadece küçük bir bölümünü offline olarak geçiriyor. (uyku, wc, önemli iş toplantıları vs..) aslında bu anları da öyle geçirdikleri söylenemez çünkü dışarıda çalışan bir bilgisayarlar ve ceplerinde internete sürekli bağlı olan telefonları var. Kısacası önemli bir kitle için 24 saat bağlılar diyebiliriz.

İnternetin yaşamımıza bu kadar entegre olması, beraberinde yeni alışkanlıkları da getirdi. Muhabbetlerin büyük kısmında online kavramlar var. İnsanlar aralarında online yazışıyorlar, her işlerini online hallediyorlar. Bir markanın nasıl olduğunu öğrenmek istediklerinde online araştırıyorlar… Farkettiniz mi herşeyin başında neredeyse online geliyor. Ben mesela yemeği bile online sipariş veriyorum, bankaya 2 ayda bir uğruyorum çünkü internet bankacılığı var…tek cümle herşey “e” de.

Hayatımıza artı mı kattı yoksa bir şeyler mi götürdü diye sorsak her ikisi de derim. İyi tarafından bakmak gerekirse kattığı değerler daha fazla. Belki artık arkadaşlarımla online sık sık görüştüğüm için onlarla daha az buluşuyorum, gerçek hayattan biraz soyutlanmış gibi hissediyorum. İşin bu kısmını iyi kullanırsan bunu da artıya çevirebilirsin. Önceden arkadaşlarını telefonla toplamak güçtü… şimdi facebook etkinlik var… Zamanımı daha iyi kullanıyorum. İşlerimi hızlıca hallederek yapacak daha çok şey buluyorum. Kendimi önceden yoğun zannederdim ama iki iş arasında boğulduğumuz için bunu söylerdim. Şimdi günde 10 iş yapıyoruz da halen iş yapacak çok zamanımız kalıyor. Durum bunlardan ibaret olunca da hayatımızın değişmediğini söylemek yanlış olur.

En güzel örnek şu yazdığım yazıyı online dışında düşünürsek size nasıl ulaştırabilirdim.. 1. mektupla 2. yüzyüze 3. Sanırım dumanla…

Bende tam bundan bahsediyorum… Gelecek “e” de.