Geliştirdiği artırılmış gerçeklik çözümleriyle mimari modelleri yeni bir gerçekliğe taşıyan İTÜ Çekirdek girişimi AR Pandora, thenewsfunnel.com tarafından emlak dikeyinde en iyi 10 küresel artırılmış gerçeklik firması arasında gösterildi.
Listede, artırılmış ve sanal gerçeklik çözümleriyle mimari deneyimleri en iyi şekilde mobil platformlara taşıyan Pandora’nın yanı sıra, Oculus ve Augmented Pixels gibi ünlü firmalar da yer aldı.
IUGO, altyapıdan (yol, çevre, vs…) ve araçtan (OBD üzerinden gerçek zamanlı araç bilgileri) gelen verilerin bulut’a aktarılması ile sürücü davranışlarının incelenmesi; tüm bu verilerin kullanılmasıyla sürücü alışkanlıklarının ve gidilecek rotanın öğrenilmesi ve bu öğrenen algoritmalar sayesinde hem sürüş sırasında sürücüye anlık gelişmiş destek ve tavsiyelerin verilmesi, hem de sürüş sonrası detaylı sürüş raporlarının çıkarılması projesidir.
İTÜ Çekirdek’te yetişen IUGO ile Afyon Kocatepe Üniversitesi Sultandağı Meslek Yüksekokulu Otobüs Kaptanlığı Bölümü arasında, daha yetkin otobüs kaptanları yetiştirmek adına işbirliği sağlandı.
Sürücü araç kullanım takip sistemiyle, yakıt tasarrufuna ve daha güvenli sürüşe olanak tanıyan IUGO işbirliği kapsamında, Otobüs Kaptanlığı Bölümü’nde bulunan eğitim aracına IUGO sistemi yerleştirilecek. IUGO, kaptan adaylarının sürüş alışkanlıklarını ve kabiliyetlerini objektif bir şekilde ölçerek onların daha iyi birer sürücü olmalarına yardımcı olacak.
IUGO İTÜ Çekirdek BIG BANG 2015’te; 50 bin TL OİB Özel Ödülü, 30 bin TL Elginkan Özel Ödülü, 20 bin TL Cardtek Özel Ödülü ve 120 bin Dolar IBM Bluemix Kullanım Ödülü kazanmıştır.
Kadir Can Kırkoyun, 1999 doğumlu ve Scode’un kurucusudur. Çorlu Ticaret Borsa Anadolu Lisesi’nde bu sene Lise 4.sınıfa başladı. Youtube partnerlik sistemleri, dijital tasarım gibi konular üzerinde çalıştıktan sonra asıl alanının yazılım olduğunun farkına vararak, bu alanda geliştirmeler yapmaya başladı.
Kadir Can, teknoloji tutkunu olup yine bu alanda çalışmak istiyordu ancak onun çalışmayı istediği şirketler, Kadir Can’ıın 18 yaşını doldurmadığı için iş imkanı sağlayamıyordu. Bu nedenle kendi imkanlarıyla İnternet üzerinden çalışma yürütürken, farkında olmadan girişimcilik temellerini attığını dile getiriyor.
Kadir Can girişimci olma yolunda en büyük sorununun 18 yaşını henüz doldurmamış olarak görüyor. Çünkü ödeme sistemleri, başvuru formları gibi birçok durum karşısına engel olarak çıkıyormuş. Diğer büyük problem ise neredeyse tüm kuluçka hızlandırma programlarının toplandığı, en çok etkinliklerin düzenlendiği şehir olan İstanbul‘a uzak olması, onu girişimcilik ekosisteminden uzak tutuyormuş. Ekosistemdeki hareketlerin büyük kısmı İstanbul’da gerçekleşiyor. Günü birlik gelebilmesine rağmen kısa süreli veya geç saatteki etkinliklere katılmasını mümkün görmüyor. (Editör Not: eGirişim bunun üzerinde çalışıyor.)
Kadir Can’ın kurgulanmış senaryolar ile oyun deneyimi sunarak yazılım öğrenimini sağlayan Scode isimli bir mobil uygulaması var. Kullanıcılar senaryolarda ilerlemek için C#, PHP, Phyton gibi yazılım dillerini kullanıyorlar. Scode’daki amaçları özellikle genç kitlenin yazılıma karşı önyargılarını kırıp üretici bireyler haline gelmesini sağlamak.
Yeni girişimcilere veya girişimci olmak isteyen kişilere sevdikleri ve uzman oldukları alan üzerine çalışma yürütmelerini öneriyor. Örnek olarak kendisi bundan önce yüzyüze yazılım eğitimleri vermiş. Şimdi ki girişimi de yazılım eğitimi üzerine. Bir çok kişinin tecrübesi olmayan sektörlerde çalışma yürütmeleri sık hata yapmalarına neden olduğu gibi başarısız olmalarına da neden oluyor.
Girişimcilik üzerine Napoleon Hill ve Robert Kiyosaki ‘nin kitaplarını genel olarak tavsiye ediyor. Düşün ve Zengin ol (Napoleon Hill), Zengin Baba Fakir Baba (Robert Kiyosaki) güzel kitaplardır. Bunların dışında yaptıkları girişimlerinin sektörüne göre kitapları bol bol okumalarını öneriyor. Ayrıca girişimcilerin yazılım alanında yeni çıkan teknolojileri takip edip, onlara hızla adapte olmalarını önemle tavsiye ediyor.
Trakya Kalkınma Ajansı’nın Lets Up Programı (Hızlandırma programı) ‘nı 1. olarak sonuçlandırdı ve Silikon Vadisi’ne gitmeye hak kazandı. indir.com’un düzenlediği mobil uygulama yarışmasında 2. oldular ve ofis, reklam desteği kazandılar. Yapıkredi’nin düzenlediği mobil uygulama geliştirme yarışmasında yine 1. oldular. Bu yarışmadan da Silikon Vadisi’ne gitmeye hak kazandılar. Fikrimobil yarışması kapsamında da KWORKS‘te hem iş geliştirme hem de teknik birçok eğitim aldık.
Ve son olarak kendi yaş grubundakilere bir önerisi var.
“Tüm olumsuzluklara rağmen girişimcilik için en uygun yaştasınız. Pes etmeyin.”
İzzet Zakuto, 1991 doğumlu Koç Üniversitesi Medya ve Görsel Sanatlar Mezunu’dur. 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası (Haziran 2010 – Ağustos 2010), Mekanist That’s Management’ta Menajer, Koç Üniversitesi’nde Mava Club Kurucusu, yine Koç Üniversitesi Kurumsal İlişkiler Ofisi’nde Tanıtım ve Bilgilendirme, RZK Çelik Servis Merkezi’nde Satın Alma Asistanı gibi görevler çalıştı. Sonrasında bir eksikliği görerek Scorp’u Sercan Işık’la beraber kurdu.
Scorp, Türkiye’deki bir eksiklikten ziyade Sercan’la beraber var olan girişimci ruhu, ikisi yakın arkadaş olduktan sonra bir şeyler üretip kurma fikirleri geldiğinde ortaya çıktı. İlk başta Taksim’de makarna ve salata servisi yapan bir kafe açmakla başlayan fikirleri zamanla İnternet’e ve Scorp’a bağlandı.
Türkiye’ye has ve asla modası geçmeyen Internet sözlükleri konusunda düşünmeye başlamışlar. Ekşi Sözlük yıllardır Alexa’da 8. sırada ve asla oradan düşmüyor. Bunun yanı sıra İnsanlar’da SnapChat ile başlayan bir mikro video furyası söz konusu… Artık okumaktansa mikro videolar ile tüketmeyi sever hale geldiler. Video içerikler dünyada’da çok hızlı tüketiliyor.
Sonrasında Türkiye’de alışılmış sözlük formu ile mikro video yapısını birleştirecek projeler üzerinde düşünmeye başladıkça ortaya Scorp fikri ortaya çıkmış. Scorp, en kısa tanımı ile insanların dilediği konularda 15 saniyelik videolar ile kendilerini ifade etmesidir.
Girişimci olmaya karar verdikten sonra girişimlerdeki en büyük sorunları onlar da yaşamış. Yatırım, takım olabilme, aile olabilme, doğru zamanda doğru update hamlelerini gerçekleştibilme gibi… Şu zamana kadar hep hızlı ruhlarla doğru adımları atmaya çalışmışlar, bundan sonraki süreçte de aynı şekilde ilerlemek istiyorlar.
Yeni girişimcilere ve girişimci olmak isteyenlere ise yatırım almak için doğru zamanı beklemek, uykusuzluğa-zorluklara ve yalnız kalmaya alışmak, sürekli olarak kendini teste sokmak ve yine sürekli olarak kendini ve girişimi farklı insanlara anlatarak fikir alışverişi yapmalarını öneriyor.
İzzet, Silikon Vadisi’nde keşfettiği Ben Horowitz – The Hard Thing About Hard Things adlı bu kitabı girişimcilikle ilgilenen herkesin şiddetle okumasını tavsiye ediyor.
İstanbul Kalkınma Ajansı’nın 2015 yılı “Yenilikçi İstanbul Mali Destek Programı” kapsamında desteklediği KWORKS’ün hızlandırma programını başarıyla tamamlayan girişim, TTGV ödülü, Wired dergisi Europe’s Hot Startups’ları arasında gösterilme gibi ödüller ve başarılar elde ettiler.
Türkiye’den globale açılan bir girişimi hayata geçirdikleri için kendilerini tebrik ediyoruz.
Kitle Fonlaması (crowdfunding); İnternet devriminin popülerleştirdiği bir fonlama modelidir. Bu model ile projeniz ya da fikriniz için gereken parayı, küçük paylar halinde kişilerden (destekçilerinizden) toplayabildiğiniz, dünyada son bir kaç yıldır gelişen ve gittikçe de ilgi gören yeni bir finansal kaynak sistemidir. En basit haliyle, kitle fonlaması bir proje ya da girişimin bir grup insan tarafından internet aracılığı ile finanse edilmesidir. Dünyada popüler olan Kickstarter bu sisteme örnek olarak gösterilebilir.
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Yani kitle fonlaması, tek başına bir şirketi inceleyemeyecek ve yatırım süreçlerini yönetemeyecek bir yatırımcının kendisi gibi binlerce yatırımcıyla birlikte bir hayalin gerçeğe dönüşünü izlemektir.” dedi.
Hazine Müsteşarlığının kitle fonlaması sistemine yönelik kanun çalışmalarının bir yılı aşkın süredir sürdürdüğünü ve belirli bir noktaya geldiğini anlatan Şimşek, çalışmaların birkaç ay içinde bitirilmesini hedeflediklerini bildirdi. Ve yabancıların da yatırım yapabileceğini sözlerine ekledi.
Kitle Fonlaması yasa tasarısı şu anda Hazine Müsteşarlığı’nca hazırlanmış durumda olup, yasalaştırılması için meclise sunulması bekleniyor. Onaylanması ve yürürlüğe girmesi biraz zaman alacak gibi.
Kitlesel Fonlama’nın 2012’de 2,4 Milyar dolar olan pazar değeri; 2015’te 34,4 Milyar dolara kadar yükseldi.
Melek Yatırımcılar’dan destek almak oldukça zor bir süreç. Melek yatırımcılığın ülkemizde gelişme aşamasında olması ve girişimcilerin de melek yatırımcılara henüz tam hazır olmaması, girişimciliğin ülkemizdeki gelişme hızının istenilen seviyede olmamasına neden olmaktadır. Bir de yaşanan olaylar, melek yatırımcıların çekincelerinin artmasına sebep olmakla birlikte yatırımlarının çok yavaş olmasına neden olmaktadır.
“İngiltere’de resmi alt yapısı oluşmuş durumda, ancak İngiltere dışında ABD’de dahi henüz tam hukuki alt yapısı oluşmamış bir sistem. İşte Türkiye, bu kanunun çıkması ile beraber bu sistemin kanuni alt yapısını oluşturmuş dünyadaki birkaç ülkeden biri olacak. Böylelikle, tüm dünyada startup düzeyinden exit / çıkış aşamasına kadar bir girişimcinin ihtiyacı olan tüm finansman tekniklerinin resmen uygulandığı İngiltere’den sonra ikinci ülke Türkiye olacak. Heyecanlıyım!”
Baybars Altuntaş – Melek Yatırımcı
Kitle Fonlama Sistemi şu şekilde işliyor. Sizin bir fikriniz veya prototipini yaptığınız bir ürün var. Ancak parasal sıkıntı yaşıyorsunuz. Biriktirilmiş paranız veya çevrenizde size destek olacak eş, dost, akraba, Melek Yatırımcı da yok. O zaman tam bu noktada ürününüzün gerekli tanıtımlarını online olarak hazırlayıp iyi bir video çekiyorsunuz. Bu video karşısına siz de geçip projenizi anlatabilirsiniz. Sonra projenizi kitle fonlaması yapan bir siteye yüklüyorsunuz. Sonrasında insanlar sizin projenize 1 TL, 5 TL, 10 TL … gibi belirlenen rakamlarda destek oluyorlar. Diyeceksiniz ki 1 TL’lik destek mi olur. Bunu 50.000 kişinin yaptığını düşünsenize? Veya 5 TL’lik bir yatırımı 10.000 kişinin yaptığını düşünsenize. Buradaki amaç evinde oturan insanların cebindeki 3-5 TL’lerini gelecek vaad eden projelere yatırmaları istemeleri. Belki de bir gün kahve içmezsiniz, o 10 TL’niz bir kişinin hayatını değiştirebilir.
Sabancı Üniversitesi Girişimcilik Kurulu bünyesinde faaliyet gösteren ön kuluçka merkezi SUCOOL tarafından desteklenen girişimciler, Londra’ya düzenlenen turda dünya çapında girişim hızlandırma merkezleri, melek yatırımcılar, risk sermayesi yatırım firmaları ile görüşme ve demo gününde girişimlerini tanıtma fırsatı yakaladı.
Sabancı Üniversitesi’nin teknoloji girişimlerine destek veren ön kuluçka merkezi SUCOOL, 2016 döneminde beraber çalıştığı 7 girişimi 17-23 Temmuz 2016 arasında Londra’ya götürdü. SUCOOL’un destek verdiği girişimciler 21 Temmuz 2016 tarihinde düzenlenen ‘demo’ gününde sahneye çıktı.
Londra turu kapsamında girişimciler dünya çapında girişim hızlandırma merkezleri, melek yatırımcılar, VC yatırım firmalarını içeren 10’dan fazla toplantıda kendi işleri hakkında yorumlar aldı, global iş kurma standartlarını gördü, Londra’da olabilecek ileri iletişim fırsatlarını değerlendirdi.
Girişimciler; Techstars, Masschallenge, Athene Capital, Truestart, Capital Enterprise, PROFounders Capital, Level 39 gibi uluslararası düzeyde girişimcileri destekleyen ve yatırım yapan kuruluşlardaki yöneticilere projelerini anlatıp geri bildirimler aldı. Global hukuk firması Osborne Clarke’ı ziyaret edip İngiltere’deki ticari düzenlemeleri öğrendi ve Londra’da bulunan Büyükelçiliği ziyaret edip ticari ataşe ile görüştü.
SUCOOL Direktörü Kutlu Kazancı’nın Türkiye girişimcilik ekosistemi hakkındaki konuşmasının ardından, girişimciler İngiliz ve Türk yatırımcı, teknolojist ve meraklıların oluşturduğu bir seyirci önünde şirketlerini tanıttılar.
Cemal Eyüpoğlu, Tansu Kendirli / HizmetTalebi: Kurumsal firmaların tüm etkinlik ve organizasyon ihtiyaçlarını karşılamak için firmaları hizmet sağlayıcılarla buluşturur.
Doğancan Uluğ, Eray Şen / ChefTeam: Mutfak ekipleri ile HORECA (Hotel/Restaurant/Café) sektörünü buluşturan kariyer platformudur.
Erkan Karakuş / BirlikteAl: Bireylerin gayrimenkul varlıklarına ortaklaşa yatırım yapabildiği ve gayrimenkul portföyü oluşturabildiği Gayrimenkul Kitlesel Fonlama platformudur.
Olcay Silahlı / FazlaGıda: Üretim fazlası ve son kullanma tarihi yaklaşan gıda ürünlerinin gıda bankaları ve derneklere bağışlanmalarını sağlarak onları faydalı kılan platformdur.
Ozan Süner / Shopier: Kendi internet sitenizden, blogunuzdan veya sosyal medya hesaplarınızdan satış yapıp, ödeme almanızı sağlar.
Serhat Bolsu / QualifyLabs: Cihaz labarotuvarı ve kendi mobil uygulama test otomasyon sistemi ile uygulama test hizmetleri sunar.
Tunce Baykaş, Yalçın Yamaner / Scholife: Lisansüstü öğrenci ve akademisyenleri buluşturan bir platformdur.
ImpactHub Istanbul’da düzenlenen Fikrim İçin Nasıl Para Bulurum? etkinliğinin çekimi.
EticaretSEM tarafından organize edilen Eticaret Eğitimleri 3. sezonunda. Ticimax ve TEB (Türk Ekonomi Bankası) ana sponsorluğunda ve sektörün önde gelen şirketlerinin destekleriyle ilerleyen eğitim ve seminerler, alanının en iyilerini biraraya getiriyor. Eticaret Ekosistemi, Teknolojisi ve Girişimcilik üçgeninde hazırlanan program, Dijital Pazarlama’nın ince çizgilerinden, verimli ve sürdürülebilir bir iş modeli yaratmaya kadar bir çok konuya ev sahipliği yapıyor. Güncel ve yaşanmış tecrübelerin paylaşıldığı tam kapsamlı bu eğitimler size yeni iş modelinizi hazırlıyor.
Bu eğitimler sayesinde kazanacağınız bilgi ve tecrübeler ile ister “Eticaret Yönetmeni” olarak profesyonel çalışabilir, isterseniz kendi işinizin patronu olabilirsiniz. Çok kısıtlı sayıda kontenjana sahip ve ücretlendirmelerin büyük bir kısmının sponsorlar tarafından karşılandığı bu özel eticaret eğitimleri için acele edin.
Önemli Not: Katılım payı olarak 2700 TL olan eğitim ücretinin %75 Burs desteğiyle sadece 675 TL sini ödemeniz yeterli. Kaydınızı bu rakam üzerinden gerçekleştirebilirsiniz.
1993 yılı doğumlu Berke Uygun, Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler son sınıf öğrencisi. Müzik tutkunu ve gitarına aşık. Kendi deyimiyle ise tam bir sağlık delisi. Girişimi Doktorderki’yi tanımlarken bile hayata geçirilen fikrin ilk kullanıcılarının aslında o fikrin kurucuları olması gerektiğinin altını çiziyor. Sonrası ise sizin gibi insanları bulma serüveni.
Girişimcilik ekosistemi onu çok heyecanlandırıyor ve kendi cümleleriyle şöyle anlatıyor: “Kurumsal hayattaki gözlemim, ortak alanlardaki muhabbetin futboldan ve emlaktan öteye gitmediği yönünde. Abi Nani Valencia’dan başlıyor bitmiyor sohbet, sonra biraz da o araba kaç beygirmiş kaç yakıyorsa tuzu biberi… O da güzel tabi ama bir yere kadar fakat bu ekosistem çok ayrı. Herkes birbirine birşeyler katmanın heyecanını yaşıyor. Her bir konuşmada başka kapılar başka bilgiler ve en önemlisi başka networkler gelişiyor. Beni de sanırım en çok heyecanlandıran bu.”
Doktorderki fikrinin ise yaşadığı bir problem üzerine başladığını ve neden anında uzman
doktorlara ulaşamayalım sorusu üzerine şekillendiğinden bahsediyor. Yaşadığı en büyük problem ise doktorları ikna etme sürecinde olmuş.
Doktorderki, uzman doktorlar ile birebir mesajlaşıp, fotoğraf ve tahlil paylaşabileceğiniz bir bilinçlendirme kanalı. Ortağı Anıl Şimşek ile en büyük motivasyonunun, insanların artık internete sorunlarını yazıp okudukları yazılardan dolayı paniğe kapılmamasını sağlamak olduğunu söylüyor. Sırf bir tahlilini gösterme sürecinin bile uzun zaman aldığını ve insanların ciddi stres yaşadığının altını çiziyor.
Doktora gitmeye çekinen veya utanan (kadın doğum, üroloji gibi branşlarda), üşenen (bana birşey olmazcılar) ve bu yüzden ciddi sorunlar yaşayan kişilere de alternatif bir kanal olmasının öneminden bahsediyor.
Yeni girişimcilere en büyük tavsiyesi; özellikle yazılımcı olmayan kişilerin sahaya inmesi, bir çok insanla konuşmaları gerektiği, sözüm ona google girişimcisi olmamaları yönünde. Ve özellikle pazarlama konusu üzerinde çok düşünmeleri, hedef kitle ve potansiyel kullanıcıyı çok iyi analiz etmeleri gerektiğinin öneminden bahsediyor.
Bölümünü sevmemesinin onu pozitif etkilediğini ve hayal kurmanın önünü açtığını vurguluyor. Bu işi kurmasındaki ilk sürecin rahatlık çemberinden çıkması ve aslında problem kelimesi yerine fırsat kelimesini kullanmakla başladığını söylüyor.
Bir diğer tavsiyesi ise girişimcilik sürecinde aynı inanca sahip insanlar (ortaklar) ile beraber yürümeleri. Bu kişilerin hem karakter olarak farklı olması hem de ilgi-bilgi alanın farklı olmasının önemli ve tamamlayıcı rolünden de bahsediyor.
Berke’ye bu girişimcilik serüveninde başarılar dileriz.
