Ana Sayfa Blog Sayfa 1071

Girişimcilerin Kuruluş Sözleşmesindeki Noter Tasdikletme Zorunluluğu Kaldırıldı

Girişimcilerin şirket kurarken ufak da olsa notere ödedikleri “noter tasdikletme” onayı resmi olarak kaldırılmıştır. Bu ortalama girişimcinin şirket kuruluş sermayesine göre 500-1000 TL arasında cebine bir miktar bırakacaktır.

Aslında ufak gibi görünen bu miktarlar, diğer taraftan bakıldığında devlet tarafından girişimcilere sağlanan destekler kapsamında yavaş yavaş girişimcinin lehine çevrildiğinin göstergesidir. Bunun gibi ufak desteklerin toplamı bir girişimin hayatını oldukça etkileyecektir.

Nice güzel haberler duymamız temennisiyle.

Wired Dergisi’ne Göre 2016’daki İstanbul’un En Gözde 10 Girişimi

Wired dergisi’nin İngiltere ekibi, her yıl Avrupa’nın en gözde 100 girişimini seçiyor. Londra, Barselona, Helsinki, Paris, Lizbon, Stockholm, Amsterdam, Berlin, Tel Aviv ve İstanbul olmak üzere on şehri kapsayan liste her şehirden de onar adet girişimi öne çıkarıyor.

2016 yılında İstanbul’daki en gözde 10 girişim:

Pazarlama: Insider
Sosyal: Onedio
E-ticaret: Tapu
E-ticaret: Visionteractive
Sosyal: Scorp
Fintech: AloTech
Talebe göre: KapGel
Fintech: Paraşüt
Finans: İyzico
Uygulama: Monument

Girişimlere başarılar diliyoruz.

Kadir Can Kırkoyun’dan Silikon Vadisi Notları

Silikon Vadisi ödüllü birçok yarışmaya katıldım bu sene. Bunlardan biri de Trakya Kalkınma Ajansı tarafından düzenlenen Yeni İşim Girişim idi. Uzun bir sürecin ardından Trakya Demo Day’de uygun görülen 9 girişimci sunum yaptı ve bu 9 girişimciden 3 girişimci Silikon Vadisi’ne gitmeye hak kazandı. Ben de 1.olarak Silikon Vadisi’ne gitmeye hak kazandım.

silikon vadisi haritaHavalimanında bizi karşıladılar ve konaklayacağımız otele ulaştık. Havalimanında ve otelde çevreyi gözlemlediğimde beklediğimin çok çok üstünde asya kökenli insanlarla karşılaştım. Beklediğim oran %10-15 iken gördüğüm/karşılaştığım yoğunluk %60 dolaylarında idi. İngilizce olarak çoğunlukla anlaşabilmemize rağmen asya kökenli olanlarla anlaşmamız maalesef çok zor oldu. Çok hızlı konuştuklarından ve aksanlarından dolayı ingilizce seviyesi çok iyi olan kişilerin bile anlaması pek mümkün olmuyor ki benim de ingilizce seviyem iyi denemez. O kadar hızlı konuşuyorlar ki “Adın ne” diye sorduklarında bile anlayamıyorsunuz. 1-2 gün geçtikten sonra neyseki onları da anlamaya başladım.

Konakladığımız yere Twitter’ın uzaklığı yaklaşık olarak 100 metre idi. Her gün markete giderken Twitter’ın önünden geçiyorduk. Silikon Vadisi’nin en büyük avantajı “networking” dediğimiz kavram diyebilirim. Twitter tişörtü nerden alabilirim diye sorduğunuz kişi Twitter’da yazılım geliştirici çıkabiliyor veya bir teknolojide problem yaşadığınızda mail atmak yerine doğrudan ofislerine gidebiliyorsunuz. Yeni geliştirilen frameworkleri sıcağı sıcağına takip edip kullananlarla doğrudan bağlantıda oluyorsunuz.twitter silikon vadisi ofisi (1)

Otele çantalarımızı yerleştirdikten sonra şehir turuna çıktık. San Francisco yapı olarak dik bir şehir diyebilirim. Eğik bayırlardan uzun bir iniş ve çıkış yapabiliyorsunuz. Birçok ırk ve milletten insanı bulunduruyor. San Francisco’da kapitalizm çok keskin diyebilirim. Bu da dayanamayan insanların ekonomik çöküş yaşamasına sebep oluyor. Yollarda çok sayıda evsiz görmek mümkün. Siyahi çeteler de çok rahat bir şekilde gözünüze çarpıyor. Yüksek egzoz sesi çıkararak araba süren çete üyeleri de görmek mümkün. Bu arabaların arkasında sirenleri yakıp giden 2-3 polis arabası da…

Yemek konusunda pek farklılık yok. Zaten fast-food, her yerde fast-food denebilir.Ulaşım için Uber hizmeti uygun gözüküyor. Kimi yerlere gitmek için(Golden Gate) şehir içi otobüsler de kullanılabilir. Biz de onu kullandık.

Saat farkından dolayı, uyku problemi yaşamaktan korkuyordum ancak zaten pek de düzenli olmayan uyku saatlerine alışkın olduğumdan dolayı problem yaşamadım gittiğimde… Ancak döndüğümde gerçekten çok sert bir şekilde etkilendim. 3 gün olmasına rağmen hala kendime gelemedim.

silikon vadisi üniversiteleriBölgede böyle bir ekosistemin oluşmasında en büyük etki tartışmasız bir şekilde üniversiteler… Girişimcilik doğrudan üniversitelerde aşılanıyor ve ekosisteme hazır şekilde mezun oluyorlar. Türkiye’de eksik olan belki de bu olabilir. İş fikri ve teknik ekip iyi olabilir ancak doğru iş yönetimi, yeni pazarlama stratejileri konusunda eksikler olduğundan dolayı milyar dolarlık seviyeye henüz gelememiş olabiliriz.

Türkiye’den farklı olarak, Türkiye’de bizler ürün hazır olduktan sonra nerdeyse yayınlanacak halde iken kullanıcılardan geri dönüş almaya çalışıyoruz. (Scode’da kısmi olarak bu hatayı biz de yaptık diyebilirim) Silikon Vadisi’nde ise basit bir Landing Page website ile örnek olarak kullanıcılardan feedback alınıp ona göre ürün geliştiriliyor. Ek olarak bu websiteden mail adresleri gibi iletişim adresleri toplanarak ürün yayınlandıktan sonra da kullanıcıya ulaşım sağlanıyor.geri bildirim

Başka bir problem ise ürün ile alakalı feedbackleri yanlış kişilerden alıyoruz. Bunu Silicon Valley dizisindeki bir olaydan hafif spoiler vererek açıklayabilirim. Sıkıştırma hizmeti sunan genel kullanıcı kitlesi için bir platform geliştiriliyor. MVP halinde yakın çevrelerinden (mühendis) feedback alıyorlar. Herkes mükemmel, kusursuz şeklinde geri dönüş yapıyor. Bunun üzerine genel kullanıma sunuyorlar. Yüksek kullanıcı geliyor, her şey dışardan mükemmel görünüyor ancak şöyle bir problem var. Kullanıcı bağlılığı yok. Çünkü kullanıcılar sistemi fazla karmaşık buluyor ve ne yapacaklarını anlamıyorlar. Kısaca soruları doğru kişilere sorma konusunda eksiğimiz olduğunu söyleyebilirim.(Scode’da bu hatayı biz de yaptık diyebilirim. Biz de geri dönüşü ise kullanıcı bağlılığı yerine eğitim kalitesi üzerine oldu ve bunun üzerine revizeler yapıyoruz.)

Yazıyı fazla uzatmadan olabildiğince network kurun. Doğru soru ve kişilerden en hızlı şekilde ve sık sık feedbackler alın.

Silikon vadisiyle ilgili yazmayı unuttuğum veya merak ettiğiniz sorular olabilir. Bana aşağıdaki adresten email gönderirseniz elimden geldiğince cevaplamaya çalışırım. Bu yazı eGirişim için özel olarak hazırlanmıştır.

Mail Adresim: [email protected]

Vergiciler, girişimci’nin dilinden anlayabiliyor mu?

Geçenlerde ofisteki arkadaşlarım uyardılar. Yanlış anlaşılmalara mahal vermemek için ismini vermeyeceğim güzel bir Anadolu kentimizden benimle görüşmek için ofisimi aramışlar. Neredeyse tüm gün ofiste olmadığım günlerden biriydi. Etrafı kolaçan edip, işlerimi sıraya dizerken tekrar sabah arayan kişi aradı ve bu sefer cevap verebilme imkanı buldum. Karşımdaki kişi son derece saygılı, teknik jargona hakim üslubu ve şakalarıyla da tam bir Anadolu insanı olduğunu açıkça belli ediyordu.

Ancak bir sorunu vardı.. ! Anlaşılamamak.. !

Kendimi tanıttıktan sonra sorularını almaya başladım. Kendisinin bir eticaret girişimcisi olduğunu, İnternet ve sosyal medya mecralarından bir takım gelirler elde ettiğini ve bulunduğu şehirdeki tüm vergi dairelerine gitmesine rağmen sağlıklı ve yeterli, daha da önemlisi tutarlı bir bilgi alamadığını ve hatta kendisini ve ne iş yaptığını anlatamadığını anlatıyor ve hatta bazen anlatmakla kalmıyor haykırıyordu.

Girişimci beyefendiyi sabırla ve dikkatle dinledikten sonra kendisine birkaç soru sormak istediğimi ve soruların cevaplarına göre kendisini yönlendireceğimi bildirdim. Onca soruya soruyla cevap verecek olmama başta biraz tepkili yaklaşan arkadaşımız daha sonra cevaplarını bildiği soruların sorulduğunu anlayınca rahat bir nefes aldı.

Ben: Değerli girişimci arkadaşım, ne iş yapıyor olursan ol, yada ne yapıyor olursan ol, bu eylemlerin neticesinde evini, hayatını idame ettirebilecek bir gelir elde ediyor musun

Girişimci: Evet ! Kesinlikle, zaten para kazanmak ve gelir elde etmek için çalışıyorum.

Cevabımı almıştım. Kendisine artık Vergi Mükellefi olması gerektiğini bildirdim. Yani yolun yarısını katetmiştik. Fakat girişimci arkadaşımız ama,yani,fakat vb. ünlemlerle sormak istediğim ikinci soruya hazırlanıyordu.

Girişimci: Cenk bey, peki vergi mükellefi oldum ama ben gelirimin nasıl vergilendirileceğini bilmiyorum. Burada gezmediğim vergi dairesi, gezmediğim Uzman kalmadı. Vergi dairesi müdürüne bile sordum anlamadı, bazı Mali Müşavirler şöyle derken bazı Mali Müşavirler böyle dedi. Forumlarda,bloglarda ise Maliyenin bu tarz gelirleri incelemediğini ama bazı forumlarda da banka hesaplarından inceleme yaptıklarını okudum.

Ben: Kıymetli girişimci, bildiklerinin hepsini unut ve arkana yaslan, Amerikayı yeniden keşfedebilmen için sana yol gösterebilirdim ama buna hiç gerek yok, çünkü kanunlarımız çok açık ve ne yapmamız gerektiği,nasıl bir yol izlememiz gerektiği buralarda yazıyor. Nasıl ki başımız ağrıdığında o meşhur ilacı içiyoruz, veya midemiz yandığında bir hapı emeduruyoruz, aynen öylede doğru teşhisi yapıp doğru kanun maddeleriyle sorunumuzu çözeceğiz.

Neler yapması gerektiğini konuştuğumuz değerli girişimci,görüşmenin sonuna doğru
“Aslında benim sorularımın,sorunlarımın çoğu ilgili kanun maddelerinde,yönetmeliklerde,tebliğlerde bunlar dada yoksa başka vergi mükelleflerinin talep ettiği özelgelerde açıkça yazıyormuş. Buralara bakıp yorumlamam yeterliymiş, size gerçekten minnettarım,şimdi çok daha bilinçli bir şekilde vergi planlamamı yapabilir ve bütçemi oluşturabilirim.”

Bir girişimcinin çıktığı yolda kaybolması üzerine, benim elimle doğru yolu bulabilmesi benim ona ışık tutabilmem beni ziyadesiyle mutlu etmişti. Para kazanmayı düşünebilir konuşmanın belli bir kısmından sonra profesyonel hizmet vermem gerektiğini bildirebilirdim. Evet bu beni mutlu ederdi ama ne kadar? Sadece bir kere.. Şimdi ise yardım etmenin hazzını her daim yaşıyorum.

Peki nedir bizim sorunumuz?

Neden bildiğimiz şeyleri anlatmakta zorluk yaşıyoruz. Evet bazen karmaşık bazense karmaşık gibi görünen kanun maddelerini neden yorumlayamıyoruz? Neden anlayamıyor ve anlatamıyoruz? Girişimcinin kendini kendi evinde gibi hissetmesi gereken Vergi Dairelerinde neden sorularına cevap bulamıyoruz? Yada işin uzmanı Mali Müşavirlerimiz, ki burada bir parantez açıp meslektaşlarıma arka çıkmadan edemeyeceğim, her şeyi bilmek her şeyden anlamak durumundalarmış gibi bir hayat sürmek zorunda kalan Mali Müşavirler neden Girişimcinin önünü açacak pratik yollar bulmazlar?

Aslında cevap çok açık değil mi?

Okumuyoruz. Gerçekten okumuyoruz. İlkokul çağımıza dönersek “Okuduğumuzu anladık mı ? ”bölümündeki beş soruya cevap dahi veremiyoruz. Okumamakla büyük bir hataya adım atarken, hasbel kader öğrendiğimiz bilgileri de ilgili mecralarda paylaşmıyoruz. Son dönemlerde özellikle son 6-7 yılda Maliye Bakanlığımız Vedop, E-Defter,E-Fatura,İnternet Vergi dairesi gibi gerçekten çağa uygun modern projeleri başlatmış, vergi dairelerinin fiziki şartlarını çok değiştirmiş ve personel sayısını arttırmıştır. Ancak halen eksiklerimiz yok mu? Fazlasıyla var.

Girişimciyi dinlemek lazım, dinlemekten öte anlamak lazım,anlamaktan öte girişimci olmak lazım.

Mehmet Şimşek’ten Apple’a Türkiye Daveti: Vergi Teşviki Sağlarız

Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek, vergi cezası alıp zor günler geçiren Apple için twitterda bir mesaj paylaşarak, Apple’ın Türkiye’ye taşınması gerektiğini söyledi. Mesajında ayrıca Avrupa Birliği’ne gönderme yaparak, “AB bürokrasisi ile uğraşmak zorunda kalmazsınız” cümlelerini de ekledi. Mehmet Şimşek’in bu açıklaması ile Türkiye olarak gelecekte neleri hedeflediklerimiz ortada. Yaşanan olumsuzluklar sonrasında atılan bu önemli adımlar, Türkiye’nin orta ve uzun vadede dünya ekonomi klasmanında iyi yerlere geleceğini gösteriyor.

Kısa sürede dünyada yankı bulan twitter mesajına bakalım Apple’ın cevabı nasıl olacak.

İşte o tweet…

Genç Girişimciler İçin 29 Yaş Altı Vergi Muafiyeti Kanunu Getirildi

Genç girişimcileri ilgilendirecek önemli bir kanun yürürlüğe girdi. 29 yaş altı kendi işini kurmak isteyen genç girişimcilere ilgilendirecek 29 yaş altı vergi muafiyeti kanunu çıkarıldı. Bu kanun ile 29 yaşını doldurmamış yeni işini kuran gençler için önemli bir fırsat diyebiliriz. 30 yaşına girdiğiniz ilk günden itibaren kurduğunuz hiçbir işletme için geçerli değildir. Ayrıca kendi adınıza ilk defa işletme kurmuş olmanız gerekiyor. Ben işletmemi kapatayım sonra yeniden açarım derseniz de bundan faydalanamazsınız.

29 Yaş Altı Vergi Muafiyeti Kanunu nedir ve kimler faydalabilir?

İş yerinizin bağlı bulunduğu vergi dairesinde Tam mükellef (yani bizzat kendi adınıza ve ilk defa) olmak kaydıyla açılış yapmanız gerekmektedir. Limited Şirket ortağı olarak bu istisnadan faydalanamazsınız. Bir adi şirket kurduysanız diğer ortaklarında tek tek kanunda belirtilen şartları taşıması gerekmektedir. Ve tabi bu kanunun yayım tarihi olan 10/02/2016’dan sonra mükellef olmalısınız.

Bu istisnadan faydalanma süreniz toplamında 3 yıldır. İlk defa şahıs şirketi kurmuş olmanız ve 29 yaş altında olmanız gerekmektedir. Eğer daha öncesinde işletme kurduysanız bu kanundan yararlanamazsınız. Limited, A.Ş vb. gibi şirketler bu kanundan yararlanamaz.

Burada hesaplamayı daha iyi anlayabilmemiz için 2 işletmeyi örnek olarak vereceğiz. Birincisi kanundan faydalanmayan X İşletmesi, ikincisi kanundan faydalanan Y İşletmesi.

Hesaplama için örnek vermek gerekirse;

29 yaş altı vergi muafiyeti kanunundan faydalanmayan X İşletmesi,

1 yıl boyunca toplamda 150.000 TL’lik bir fatura kesti. Yine aynı yıl içerisinde 50.000 TL’lik İşletme gideri var.

150.000 – 50.000 = 100.000 TL -> Bu kalan miktar X İşletmesinin gelir vergisi matrahı oluşturacağı miktar. Bu matraha göre ödeyeceği gelir vergisi miktarı 26,750.000 TL’dir

29 yaş altı vergi muafiyeti kanunundan faydalanan Y İşletmesi,

1 yıl boyunca toplamda 150.000 TL’lik bir fatura kesti. Yine aynı yıl içerisinde 50.000 TL’lik İşletme gideri var.

150.000 – 50.000 = 100.000 TL -> Bu kalan miktar X İşletmesinin gelir vergisi matrahı oluşturacağı miktar.

Bu noktada kanundan faydalanan Y İşletmesinin elde ettiği kardan 75.000 TL oranında muafiyet indirimi yapılıyor.

Yani; 100.000 TL – 75.000 TL = 25.000 TL

Artık Y İşletmesinin yıllık gelir vergisi matrahı 25.000 TL’dir. Bu matrahında gelir vergisi miktarı 4,370.000 TL’dir.

Sonuç olarak ne öğrendik?

Kanundan faydalanmayan X İşletmesi 26,750.000 TL vergi öderken, yine aynı fatura ve giderler göz önünde bulunduran kanundan faydalanan Y İşletmesi 4,370.000 TL vergi ödedi.

  • 26,750.000 – 4,370.000 = 22,380.000 TL (Y İşletmesinin yıllık gelir vergisi kârı)

Bu kanundan 3 yıl boyunca faydalanabilen Y İşletmesi;

  • 22,380.000 x 3 Yıl = 67,140.000 (Y İşletmesinin 3 yıllık gelir vergisi kârı)

Bu paraya neler yapılmaz ki?

Kendi işini kurmak isteyen genç girişimciler için 29 yaş altı vergi muafiyeti kanunu oldukça faydalıdır. Girişimciler bu fırsatı kaçırmamalıdır.

KOBİ’ler İçin Proje Yönetim Sistemi Toundo Yayında!

Toundo; Kadir İnanıcı ve Arthur Jones tarafından kurulmuş bir İTÜ Çekirdek Ön Kuluçka girişimidir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin kullanabileceği, çalışanlarını, projelerini ve iş planlarını yönetebileceği SaaS tabanlı proje yönetim sistemidir. Proje detayında ekip içi mesajlaşma, dosya gönderme özelliklerini sağlayan toundo, projelerinizin yönetimi kolay ve keyifli bir hale getiriyor.

Bulut tabanlı bir proje yönetim sistemi olan toundo; akıllı takvim sistemi, dijital tahta uygulaması ve müşteri teklif yönetimi ile iş akışınızda yeni deneyimler yaşamanıza olanak sağlıyor. Farklılık oluşturacaklarını düşündükleri özellikleri ise dijital tahtaya sahip olmaları. Çizimler yapıp notlar bırakabiliyorsunuz. Böylelikle aylar önce yaptığınız iş planlarının ilk günkü haline ulaşabiliyorsunuz. Responsive bir yapıya sahip olduğu için tüm platformlarda kullanılabiliyor. Ekip olarak herhangi bir işi birlikte yürüten herkes, toundo’yu çok rahat kullanıp üretkenliğini arttırabilir.

toundo appPazar olarak Türkiye’de 400 binin üzerinde kurumsal web kullanıcısı var. Bunların %99’u KOBİ’lerden oluşmaktadır. KOBİ’ler toundo’yu çok rahat kullanabilirler. Fakat toundo ekibi için öncelikli hedef kitleler; dijital reklam ajansları, avukatlık ofisleri, yazılım şirketleri ve mimarlık ofisleri gibi daha çok kurumsal firmalar.

Toundo’nun gelir modeli; proje sayısı ve depolama alanına bağlı olarak aylık üyelik paketleri bulunmaktadır.

[email protected] adresinden kendileriyle iletişime geçebilirsiniz.

Sosyal Girişimcilik Yarışması: SEN BUL Diyabet Kolaylaşsın! Son Başvuru 3 Eylül!

Bir sosyal sorumluluk (girişimcilik) projesi olan “Sen Bul Diyabet Kolaylaşsın” yarışması üniversite öğrencilerine yöneliktir.  Öğrencilerden gelecek fikirlerle diyabetlilerin hayatlarını kolaylaştırmaya ve diyabet hastalığı hakkında farkındalık yaratma amaçlanmaktadır. Bu sene 3.sü gerçekleşen Sen Bul Diyabet Kolaylaşsın proje yarışma başvurusu başlamıştır.

3 kategoride değerlendirilecek projeler, yarışma sonunda, kategori başı, üç 1.ye 10.000TL büyük ödül ile birlikte Sanofi Aventis şirketinde staj fırsatı sunuluyor.

Neden Bu Yarışma?

Çağımızın en yaygın hastalıklarından olan diyabet, ömür boyu devam eden kronik bir hastalık. Diyabetle yaşamı kolaylaştıracak fikirler ise hastaların hayatında büyük önem taşıyor.

Senden Ne Bekliyoruz?

Senden sahip olduğun bilgi ve yeteneklerini kullanarak diyabetli hastaların hayatını kolaylaştıracak fikirler üretmeni bekliyoruz.

Nasıl Katılabilirsin?

Tek yapman gereken başvuru butonunu tıkladığında karşına çıkacak formu eksiksiz şekilde doldurmak ve geliştireceğin fikrini ya da icadını bize yollamak.

Hemen Başvur

Diyabet nedir?

Şeker hastalığı olarak bilinen diyabet (Diabetes Mellitus), insan vücudundaki şekeri düzenleyen ana hormon olan insülinin salgılanamaması veya salgılanan insülinin etkili bir şekilde kullanılamaması sonucu oluşan ve ömür boyu devam eden kronik bir hastalıktır.

Nasıl gelişir?

Sağlıklı bireylerde, tüketilen gıdalar barsaklarda parçalanarak vücuda enerji sağlamak üzere glukoza dönüştürülür. Barsaklarda parçalanan glukoz kana geçerek, kandaki şeker seviyesini yükseltir. Ancak glukozun hücreler tarafından kullanılabilmesi için “insülin”e ihtiyaç vardır. İnsülin ise midenin arka tarafında yer alan pankreas adlı salgı bezinden salgılanır.

Sağlıklı bireylerde, salgılanan insülin kandaki şeker seviyesini dengeleyerek glukozun hücreler tarafından kullanılmasına yardımcı olur. Diyabetli hastalarda ise insülin yokluğu veya insülin cevapsızlığı nedeniyle glukozun bir kısmı kanda birikirken, bir kısmı idrarla dışarı atılır. Glukozu sağlıklı kullanamayan hastaların kan şekeri düzeyleri hipoglisemi (düşük kan şekeri) ve hiperglisemi (yüksek kan şekeri) seviyelerinde, normalin dışında seyreder.

İyisahne’ye Değerini 5 Milyon TL’ye Yükselten Yatırım Geldi

Galata İş Melekleri ve EGİAD Melekleri’nin yatırımı ile iyisahne.com’un değeri 5 milyon TL’ye yükseldi. Etkinlik ve organizasyonlarda performans sergileyebilecek sanatçıları bir araya getiren online pazar yeri platformu iyisahne.com, ikinci tur yatırım sürecini tamamladı.

Türkiye’nin ilk melek yatırım organizasyonlarından Galata İş Melekleri’nin (Galata Business Angels – GBA) liderliğinde EGİAD Melekleri’nin (Egeli Genç İş Adamları Derneği) de katılımıyla iyisahne.com’a yapılan ikinci tur yatırımının sonucunda girişim 5 milyon TL’lik değere ulaştı.

galata business angels toplu
Galata Business Angels

Melih Ödemiş, Kurtuluş Eker gibi GBA üyelerinin başını çektiği yatırıma, EGİAD Melekleri’nden Ali Barçın, Mustafa Aslan, Yaşar Baran Kayhan ve Williamsburg Capital LLC’ın yanı sıra Ersin Gençtürk de katıldı.

Sanatçılara erişebilirlik sorununu ortadan kaldıran, topluluk temelli pazaryeri iyisahne.com; düğün, kurumsal etkinlik, karşılama gibi organizasyonlar için yüzlerce müzisyen ve binlerce sanatçıya ulaşmanın en kolay yolu olarak kısa bir sürede büyük bir ilgi gördü. Kapalı davetiye sistemi içerisinde 400’ü aşkın profilde kayıtlı yaklaşık 2 bin sanatçıyı bünyesine katan site, kurulduğu günden bugüne geçen 15 aylık sürede binlerce teklifi sanatçılara iletmeyi başararak yatırımcıların radarına girdi.

“Hedefimiz; sanat ve performans denilince akla gelen ilk marka olmak”

Aldıkları yatırım ile ilgili açıklamada bulunan iyisahne.com CEO’su Sinan Zabunoğlu, “Biz de varız dediğimiz günden bu yana kültür, sanat ve eğlence ekonomisinde devrim niteliğinde bir girişim olduğumuzu iddia etmiş ve söz konusu ekonominin iş yapış şeklini ve iş akışını kökten değiştirmek için yola çıktığımızı söylemiştik. Ne mutlu ki bu iddiamızı bizimle paylaşan hayal ortaklarımız sayesinde, yatırımcılarımızı da aramıza katarak yolumuza devam ediyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi sanat ve performans denilince akla gelen ilk marka olmak istiyoruz. Yemeksepeti’nin restoranlar için yaptığını sanatçılar için yapan Türkiye’nin ilk pazar yeri olarak Yemeksepeti’nin kurucusu Melih Ödemiş’in liderliğinde yatırım almış olmayı büyük bir şans olarak görüyoruz. ” dedi.

“Alışkanlıkları değiştirmek, piyasayı şeffaflaştırmak!”

iyisahne mobiliyisahne.com CTO’su Deniz Tav ise tüketici açısında berrak olmayan bir pazarı şeffaflaştırarak, kültür-sanat ve eğlence ekonomisini demokratize etmek ve alışkanlıkları değiştirmeyi hedefliyoruz. Sanatçıları görünür, bilinir ve erişilebilir kılarak aracı/çantacı denilen kitleyi tabiri caizse oyun dışına itmeyi planlıyoruz’ dedi.

Kurucu ortaklar Zabunoğlu ve Tav aldıkları yeni yatırım ile platformun kapsama alanını ve kategorilerini genişleterek hızlı bir büyüme içerisinde girmeyi, örgütlenme ve pazarlama bütçesini artırmayı ve ekiplerini güçlendirmeyi planladıklarını da ifade ettiler.

“Devrim niteliğinde bir girişim”

Yatırım sürecinin liderliğini üstlenen Melih Ödemiş ise yaptıkları yatırım ile ilgili şunları söyledi: “Kültür, sanat ve eğlence ekonomisinde devrim niteliğinde bir girişim olan iyisahne.com, sanat performans profesyonellerinin kendilerini vitrine çıkartabildikleri, etkinlik planlayan birey ya da kurumlar tarafından keşfedilip, tek tuşla iletişim kurabildikleri, yeteneklerini geniş kitlelere ulaştırabildikleri bir girişim olarak şu ana kadar büyük bir başarı sergiledi. Kurulduğu günden bu yana kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen platformun ortaya koymuş olduğu bu üstün başarı nedeniyle yatırım yapma kararı aldık. Girişimin bu sinerji ile faaliyetlerine devam edeceğine ve çok daha büyük işlere imza atacağına kesinlikle inanıyoruz.”

Şu an için sadece müzisyen, müzik grubu, orkestra, trio, quartet ve DJ gibi kategoriler üzerinden hizmet vererek Türkiye’nin en büyük sanatçı topluluğunu yaratan platform, önümüzdeki 1 yıllık süreç içerisinde hizmet sağlayıcı sayını, Türkiye’nin kültür başkentleri olarak bilinen 7 farklı ilde, bin sahne profiline kayıtlı 5 bin sanatçıya çıkarmayı hedefliyor.

iyisahne.com stratejik ortaklık çerçevesinde değerlendirilebilecek ilk tur yatırımını ise daha önce Devlet Opera ve Balesi, Borusan Filarmoni Orkestrası ve Devlet Konservatuarı gibi Türkiye’nin yüz akı sanat kurumlarına üye dört sanatçıdan almıştı.

 

Musa Sönmez, Pollop

1992 doğumlu Musa Sönmez, Koç Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği’nden 2015 yılında mezun oldu. Koç Üniversitesi Girişimcilik Kulübü’ne üyeydi ve yine aynı Üniversite içerisinde Enerji Kulübünü kurup başkanlığını yaptı. Şimdiki ortakları Kaan Telciler ve Kaan İlkyazla bu kulüpte tanıştılar. Bu tanışma iyi bir ortaklığından başlangıcı oldu. Musa, Pollop’un görsel tarafında iyi işler çıkarıyor. Fotoğrafçılık ve video işleriyle uğraşması bu özelliğini destekliyor. Ayrıca Musa’nın IFSAK kısa film festivalinde bu yıl finale kalan kısa filmi var.

Musa, yaptığı stajlardan sonra kurumsal hayatı pek sevemedi ve öğrenciliğinin son döneminde girişimcilikle ilgili dersler aldı. Mezun olduktan sonra yurtdışındaki yüksek lisansını da 1 seneliğine dondurup girişimciliğe yöneldi. Girişimci olma aşamasında hayatıyla ilgili bazı kararları vermek zorunda olduğunu biliyordu. Mezun olduktan sonra kurumsal hayata mı yönelse yoksa yüksek lisans mı yapsa, ya da yurtdışına mı gitse… gibi çelişkiler doldu kafasında. Girişimciliği seçmenin de zor olduğunı biliyordu çünkü Türkiye de henüz tam anlaşılmayan bir işe atılmış oluyorsunuz, aileniz ve çevrenizdekilere yaptığınız işi anlatamayabiliyorsunuz. Bu aşamada ailesi ve arkadaşları, onun bu alandaki en büyük destekçileri oldu.

Pollop’u 3 arkadaş olarak Koç Üniversitesi’nde jüriye karşı sundular. Projeleri beğenildi ve KOç Üniversitesi’ne bağlı olan KWORKS Girişim Hızlandırma Programı’na kabul edildi. Kabul edildikten sonra kendilerine olan güvenleri artan bu ekibin sayısı da bununla beraber arttı.

pollop ekibiPollop, akla gelen her türlü sorunun sorulup oylanabileceği bir sosyal medya platformudur. İnsanların sorularına hızlı yanıt alamama ve diğer sosyal mecralarda sorulan soruların postlar arasında kaybolmasına çözüm olan bir uygulamadır. Ve bunu yaparken de aynı zamanda İnsanların eğlenceli olarak kullanabilecekleri bir uygulama haline dönüştürdüler. Biliyorsunuz kullanıcılara bir uygulamayı ikinci kez kullandırmanın zorluğunu… Onlarda burada özveriyle ve yoğun çalışarak uygulama içerisinde İnsanların daha fazla zaman geçirip, onların soru sormalarını sağladılar.

KWORKS’un sağladığı olanaklar da bir girişim ortamının nasıl olması gerektiğini gösteriyor. Yeni girişimci ve girişimci olmak isteyenlere tavsiyesi; “hayata geçirmek istediğiniz fikri iyi araştırın, fikrinize güvenin ama eksik yanlarını mutlaka görün, fikri hayata geçirmeden önce olabildiğince çok İnsandan görüş alın. Özellikle girişim dünyasını iyi bilen kişilere ulaşıp sorularınızı en çok onlara sorun, herkes içten bir şekilde fikrinizle ilgili yorum yapacaktır. Ayrıca ekosistemin gelişmesi de fikir alışverişi ile olacaktır.”

Girişim dünyasını merak edenler için aynı zamanda hocası da olan Mustafa Ergen’in “Girişimci Kapital: Silikon Vadisi Tarihi ve Startup Ekonomisi” kitabını okumanızı tavsiye ediyor. Anlaşılır bir dille yazılan kitap size farklı bir perspektif kazandıracaktır.

Pollop, KWORKS girişimidir. Kendilerini yakından takip ediyoruz. Gelişmeleri size aktarmaya devam edeceğiz. Musa ve ekibine başarılar dileriz.