Kedi ve köpeklerin pati ve tuvalet sonrası temizliği için Yaprak ve Yağmur Sürmeli kardeşler tarafından geliştirilen Peggymatic, temizlik işlemini su ile fırçalayarak yaparak dünyadaki tüm benzerlerinden farklılaşıyor. Öyle ki, Peggymatic bir buluş olarak ele alındı ve patent belgeleri çıkarıldı.
Stajim.net, 450 binin üzerinde kullanıcı ve 250’den fazla şirkete ulaştı
3 yılın ardından bugün Stajim.net, 450 binin üzerinde kayıtlı kullanıcı ve 250+ şirket’e ulaştı. 1.500’den fazla öğrencinin stajlarını buldu. Dijital dönüşüme en çok inanan şirketlerden ve kişilerden biri olarak çok yüksek miktarlarda teknoloji yatırımları yaptı ve wordpress altyapısından tamamen kendi kendine çalışan Akıllı Eşleştirmeler, Videolu Ön Mülakat gibi bir çok yeniliği içinde bulunduran bir sistem haline dönüştü, dönüştürmeye de devam ediyor.
Stajim.net, KWORKS hızlandırma programı girişimidir.
‘Çocuğum otizmli mi?’ uygulamasıyla erken otizm belirtilerini öğrenin
16-30 ay arasındaki çocukların evde ön tarama yapılmasını sağlayan “Çocuğum Otizmli Mi?” uygulaması 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık gününde tanıtıldı. Dr. Yankı Yazgan danışmanlığında tasarlanan ve otizmli çocuklar için özel eğitim materyalleri üreten Otsimo tarafından geliştirilen uygulamayı App Store‘dan ve yakında Google Play’den indirebilirsiniz.
Otizmin günümüzde bilinen tek tedavisi erken tanı ile yoğun ve sürekli özel eğitimdir. Erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde 90’ında otizmin belirtilerinin kontrol altına alınabildiği, gelişim sağlanabildiği gözlenmiştir.
Otsimo ekibi geliştirdiği uygulamalarla eğitim tarafında çözümler üretiyor. 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Gününde “Çocuğum Otizmli Mi?” uygulaması aracılığıyla otizm erken tanısını herkese ulaştırmayı amaçlıyorlar. 23 soruluk bir soru setinden oluşan uygulama tamamen ücretsiz olarak indirilip kuruluyor.
Dr. Yankı Yazgan danışmanlığında hazırlanan uygulama M-Chat araştırmasını temel alıyor. Uygulama aynı zamanda Apple Research Kit adı verilen açık kaynak araştırma kütüphanesini kullanıyor. Otsimo ekibi Türkiye’de ilk defa bu araştırma ve teknoloji üzerine geliştirme yapıldığını belirtiyor.
Teknolojinin kadın liderleri ödüllerine başvurular başladı, son başvuru 21 Nisan
Microsoft Türkiye, içinde bulunduğumuz yüzyılın bilişim teknolojilerinin çığır açıcı gelişmelerinin yüzyılı olduğu kadar, cinsiyet eşitliği ve kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesinin de yüzyılı olduğuna inanıyor. Bu sebeple Microsoft Türkiye, kadınların teknoloji alanındaki başarılarını ve liderliklerini ödüllendireceği bir yarışmayı hayata geçirdi. Kadın girişimciliğinin sembol kuruluşu KAGİDER ve Aydın Doğan Vakfı tarafından da desteklenen yarışma 9 ayrı kategoriden oluşuyor. Teknolojiye gönül verve tüm kadınların 21 Nisan‘a kadar başvurularını bekliyor.
Teknolojinin Kadın Liderleri Yarışması’nın Kategorileri:
1. Geleceğin Teknoloji Yıldızı Adayı: Ortaokul veya lise düzeyinde bilişim teknolojilerine gönül vermiş, bu konuda katıldığı programlarla, gösterdiği başarılarla fark yaratmış kız öğrenci.
2. Genç Teknoloji Yıldızı: Bilişim teknolojileri alanında çalışmaları ile fark yaratan, bu alanda arkadaş gruplarıyla bilgi birikimini ve deneyimlerini paylaşan, çevresinde değer yaratan kız üniversite öğrencisi.
3. Bilişimde Fark Yaratan Kadın Lider: Bilişim sektörüne hizmet veren, tedarik zincirinde katma değer yaratan, başarılı projelere liderlik etmiş kadın yönetici
4. Yılın Başarılı Kadın Girişimcisi (Start-Up): Bilişim teknolojilerini kullanarak iş dünyasında fark yaratan, AR-GE ve inovasyon kültürünün gelişmesini destekleyen, yenilikçi, cesur ve büyüme odaklı girişimci kadın lider.
5. Yılın Başarılı Kadın Yazılım Geliştiricisi: Yazılım teknolojileri alanında uzman, uygulama pazarını takip eden, en yeni teknolojilerle başarılı projelere imza atmış başarılı kadın yazılımcı.
6. Yılın Başarılı Kadın CIO’su: Stratejik yönetimden, operasyonel sürece kadar iş süreçlerinde teknolojiyi en iyi kullanan, bulut bilişimden mobile kadar farklı alanlarda firmasının iş süreçlerini değiştiren, çalıştığı şirketin teknolojiyle büyümesine öncülük eden kadın lider.
7. Engelleri Aşan Kadın: Fiziksel engellere rağmen, teknolojinin gücü ile çevresinde fark yaratan ve örnek olan başarılı kadın lider.
8. Yılın Başarılı Kadın Eğitimcisi: Türkiye’nin bilişim alanında tüketenden üreten bir topluma dönüşmesi için eğitim ve öğretim alanında önemli katkılarda bulunmuş, genç nesillerin ve kalifiye insan gücünün yetişmesine önayak olmuş, katkılarıyla toplumumuzda iz bırakan başarılı kadın öğretim görevlisi.
9. Bulut Bilişimle Fark Yaratan Kadın Lider: Bulut çözümleriyle bilişim alanında fark yaratan, başarılı projelere liderlik etmiş kadın yönetici.
Siz de uygun gördüğünüz kategoriden başvurunuzu bu bağlantıdan hızlıca yapabilirsiniz.
Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı sosyal bağış hareketi başladı
Aralarında Koruncuk Vakfı, Bilim Kahramanları Derneği, Darüşşafaka Cemiyeti, KAÇUV, Hayata Destek Derneği, WWF, TEMA, TEGV, KEDV, ÇEKÜL, AÇEV, AKUT, TOÇEV, Tohum Otizm Vakfı ve ASHOKA olmak üzere 15 sivil toplum kuruluşunu (STK) tek platformda toplayan MarjinalSosyal’in önderliğinde başlatılan Sosyal Bağış Hareketi, Türkiye’de Facebook üzerinden bireysel bağış ve sivil toplum kuruluşu bilincini artırmayı hedefliyor. “Biriniz Hepimiz İçin” sloganıyla başlayan “Sosyal Bağış Günü” ise her ayın ikinci Perşembe günü gerçekleşecek.
Neredeyse her gün incinen bir çocuğun, haksızlığa uğrayan ya da ihtiyaç içindeki insanların, şiddet karşısında çaresiz kalan kadınların, eşitsizliklerin, doğa tahribatının, yok oluşun, kayıpların, yoksunlukların, birlikte yaşadığımız hayvanlara ve tüm canlılara tahammülsüzlüğün yansıdığı haberler ile karşılıyor, tepkimizi, isyanımızı milyonlarca mesajla tüm dünyaya duyurmaya çalışıyoruz.
Öteki yandan, tüm bu sorunlar karşısında başta çocuklar, kadınlar, hayvanlar ve doğa olmak üzere ihtiyaç sahibi herkesin hak ettiği yaşama ulaşması için mücadele eden ve ortaya koydukları ile hepimizin yüreklerini fetheden sivil toplum kuruluşları (STK) durmakta. Bu sivil toplum kuruluşlarının ise varlıklarını sürdürebilmek, sorunlara çözüm üretebilmek ve bu çözümleri hayata geçirebilmek için desteğe ihtiyacı var.
Gerçek toplumsal etki yaratmak isteyen herkesi işbirliğine çağıran MarjinalSosyal, Türkiye’de bireysel bağış ve sivil toplum kuruluşu (STK) bilincini uyandırmak için, 15 STK ile birlikte Facebook’un da katkılarıyla Sosyal Bağış Hareketi platformunu (facebook.com/sosyalbagishareketi) oluşturdu. 15 ay boyunca her ayın bir gününü bir STK’ya “Sosyal Bağış Günü” olarak adayacak olan platformun basın toplantısı 31 Mart Cuma İstanbul’da gerçekleşti.
Basın toplantısı, Marjinal Porter Novelli Ajans Başkanı Asuman Bayrak, MarjinalSosyal Kurucu Ortağı Işık Elpek, Facebook, Türkiye Kamu Politikaları Sorumlusu Nilay Erdem ve 15 STK’nın katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda “STK nedir, ne iş yapar?”, “Bireysel bağışın önemi nedir?”, “Sosyal medyada paylaşılan toplumsal mesajlar uygulamada ne ölçüde etkili?”, “Türkiye’de bireysel bağış bilincini nasıl uyandırabiliriz?” soruları ve Sosyal Bağış Hareketi’nin bu sorulara nasıl çözüm arayacağı üzerine konuşuldu.
MarjinalSosyal Kurucu Ortağı Işık Elpek, hareketle ile ilgili: “Yaşadığımız toplumsal ve çevresel sorunlar sınır değerleri aşmış durumda. Artık neredeyse her dakika sarsıcı bir sorunun etkisi altında kalıyor, çoğu zaman sorunların büyüklüğü karşısında çözümsüz, çaresiz hissedebiliyoruz. Biz hem ülkemizde, hem dünyada yaşanan her sorunun çözümü olduğuna yürekten inanıyoruz ve çözüm için çalışan, çözüm üreten ve hepimizi çözümün bir parçası olmaya çağıran sivil toplum kuruluşlarını destekliyoruz. MarjinalSosyal olarak sivil toplum kuruluşlarına inancımızı ve desteğimizi ‘Sosyal Bağış Hareketi’ ile herkesin katılabileceği bir platforma taşıdık. Duygularımızı, düşüncelerimizi, duyarlılıklarımızı milyonlarca mesajla paylaştığımız Facebook platformunda, Türkiye’de faaliyet gösteren, başarılı, etkili sivil toplum kuruluşlarını tanıtmak, anlatmak ve Facebook kullanıcılarını da çözümün bir parçası olmaya davet etmek istiyoruz. Sosyal Bağış Hareketi’nde, her ay bir STK’yı tanıtıyor, her ayın ikinci Perşembe gününü sosyal bağış günü ilan ediyoruz. Çünkü bireysel olarak küçük bağışlarla başlayıp büyük sorunların üstesinden gelmek için harekete geçebilir, sivil toplum kuruluşlarını daha özgür, daha güçlü, daha etkin kılabiliriz.” açıklamasında bulundu.
MarjinalSosyal’i bünyesinde barındıran Marjinal Porter Novelli Ajans Başkanı Asuman Bayrak ise düşüncelerini, “Marjinal olarak, STK’lara 24 yıldır verdiğimiz desteği Işık Elpek’le 2 yıldır yürüttüğümüz MarjinalSosyal aracılığıyla somutlaştırmaktan dolayı içten bir sevinç ve gurur duyuyoruz” şeklinde ifade etti.
Facebook, Türkiye Kamu Politikaları Sorumlusu Nilay Erdem ise konuyla ilgili, “Facebook olarak bu anlamlı projenin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz. Sosyal Bağış Hareketi’nin verimli ve uzun soluklu bir projenin başlangıcı olmasını diliyor ve tüm topluluğumuz ve proje partnerlerimizin de desteğiyle insanların önem verdiği konularda pozitif bir dönüşüm yaratmasını umuyorum” yorumunu yaptı.
Z kuşağının çalışacağı işlerin yüzde 65’i, şu anda dünyada var olmayan işler
Dijitalleşme süreci gittikçe hızlanırken, ManpowerGroup’un Yetenek Devrimi araştırmasına katılan işverenlerin %83’ü önümüzdeki iki yılda çalışan sayısının aynı kalacağını veya artacağını düşünüyor.[i] Teknolojik gelişmeler yeni iş imkânları yaratırken, yeni mesleklerde tutunmak için yeni beceriler edinmek ve bu becerileri daha sık kullanmak ve güncellemek gerekecek.
ManpowerGroup tarafından yapılan ve 43 ülkeden 18.000 işverenin katıldığı Yetenek Devrimi (The Skills Revolution) araştırmasına göre istihdam piyasasının geleceği parlak görünüyor. Araştırmaya göre, her beş işverenden biri (%19), geleceğin iş dünyasına adapte olunabildiği takdirde teknolojik gelişmelerin iş imkânlarını artıracağını, her 10 işverenden altısı (%64) ise çalışan adaylarının doğru becerilere sahip olması ve öğrenmeye, uygulamaya ve adaptasyona hazır olması halinde çalışan sayısını aynı tutacağını ya da artıracağını belirtiyor. İşverenlerin %90’dan fazlası ise önümüzdeki iki sene içinde işletmelerinin dijitalleşme trendinden etkileneceğini düşünüyor.
Yetenek devrimi çağında kurumlar ve çalışanlarını hızlı bir dönüşüm bekliyor
Yeni teknolojiler çalışanlar ve kurumların çok daha gelişmiş uzmanlıklara sahip olmasını gerektirecek. Bugüne kadar iş dünyasının geleceğini tahmin etmek adına çok şey söylendi: daha çok/az iş imkânı, daha farklı iş imkanları ve hatta sıfır iş. 2016’da McKinsey tarafından yapılan bir araştırma, bugün insanların ücret karşılığında yaptığı işlerin %45’i teknoloji sayesinde makinalar tarafından otomatik olarak yapılabileceğini ortaya koydu[ii]. Bu ilk bakışta yakın gelecekte insanlığı işsizlik günlerinin beklediğine işaret ediyor gibi görünse de durum pek de böyle değil. İstihdam piyasası daha önce de pek çok evrime şahit oldu. Örneğin daktilocular yerini sözcük işlemci programlarına, veznedarlar müşteri temsilcilerine bıraktı. İş imkânlarının değişmesi, dönüşmesi, bozulması ve yeniden şekillenmesi yeni bir olgu değil. Şimdiki tek fark ihtiyaç duyulan becerilerin değişme hızının gelmiş geçmiş en yüksek seviyede olması ve değişimin baş döndüren bir hızla gerçekleşmesi. Dijitalleşme çağında, belki de henüz adı bile duyulmamış işlerde kalıcı olmak için hızla yeni beceriler edinmek ve bu becerileri daha sık kullanmak gerekecek. Yetenek Devrimi çağında beceri ve yetenek şimdiye kadar olduğundan daha da değerli olacak. Z neslinin sahip olacağı mesleklerin %65’i ise henüz dünya üzerinde olmayan meslekler olacak.
Dijitalleşme işsizlik değil, daha yüksek istihdam olanağı getirecek
ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Reha Hatipoğlu araştırma sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “Dijitalleşme ve teknolojideki gelişmeler hayatın her evresini etkilerken, mutlaka iş dünyasını da etkilemesi bekleniyordu, The Skills Revolution araştırması da bize bu durumu kanıtlamış oldu. Genel kanı dijitalleşmenin ve teknolojideki gelişmelerin işsizliği tetikleyeceği ve insanların işlerini kaybedeceği yönündeydi. Raporumuz ise bunun tam tersine bir beklenti ortaya koyuyor. Özellikle kısa vadede Türkiye dahil birçok ülkede bırakın işsizlik yaratmasını, yeni iş alanları çıkartacağını gösteriyor. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz Yetenek Devrimi çağında, bir işte kalıcı olmak ve bir çalışan olarak değerini korumak için öğrenme isteği ve yetisine sahip olmak en büyük güç olacak. Artık doğru becerilere sahip olanlarla geride kalma riski taşıyanlar arasındaki açığı kapatmak için derhal harekete geçerek çalışanları geliştirmek için adım atma zamanı.”
Türkiye, dijitalleşmeyle yeni iş fırsatlarının doğacağı ülkeler arasında
Reha Hatipoğlu, bu dönüşümde Türkiye’nin alacağı konum hakkında şunları söyledi: “Türkiye bu alana hala yeterince yatırım yapmamış ve hem yetenek hem de yatırım bazında açıklarımız olsa da, ülkemizde BT ve bilişim sektöründe istihdam artışı olması yönünde önemli bir beklenti var. Bu alanda gidecek çok yolumuz olduğu için bilişim sektöründe çalışan/çalışacak kişiler için önemli fırsatlar çıkacaktır. Türkiye’deki işverenler ikinci sırada üretim sektörünü zikrediyor. Üretimde de teknolojik gelişmelerin olumlu bir yansıması olacak. Özellikle küçük ve orta ölçekli firmaların ağırlıklı olduğu bir ortamda gerçekten fark yaratabilecek bir dönüşümden bahsediyoruz. Küçük ve orta ölçekli firmalar, teknolojiye doğru yatırımı yaparsa çok verimli sonuçlar elde edebilir. Ülkemizde küçük ve orta ölçekli işletmeler teknolojiyi çok fazla kullanmıyor. Kullanırlarsa hem üretkenliklerini hem verimliliklerini artıracaklar. Bu yatırımlar ayrıca yeni istihdam olanakları anlamına gelecek.”
Firmalar ve çalışanları bekleyen en büyük zorluk adaptasyon
Reha Hatipoğlu, bu dönüşümün getireceği zorlukları ise şöyle özetledi: “Raporda da belirtildiği gibi özellikle Z kuşağının çalışacağı işlerin yüzde 65’i, şu anda dünyada var olmayan işler. Dünyada var olmayan bir iş konusunda eğitim planlayamazsınız. Ancak kişilerin adaptasyon yeteneklerini ve öğrenme yetilerini geliştirmek yönünde bir eğitim planlayabilirsiniz. Ezberci değil araştırmacı ve öğrenmeye açık kişilere ihtiyacımız var. Eğitim sistemimiz bunu desteklemese de gençler, tekniğin yanı sıra sosyal beceri alanlarında da kendilerini geliştirmeli, her zaman yeni şeyler öğrenmeye açık olmalı ve kendini eğitmeli. Bu yetkinliği kazanan gençler yeni işlere çok çabuk adapte olup kolayca öğrenebilir. Ancak adaptasyonda sorun yaşayan kişiler iş dünyasında tutunmakta zorluk yaşayacaktır. Türkiye’deki ve dünyadaki birçok firma kendisini bu noktada hazır görmüyor ve bir hazırlık ihtiyacı var.”
Türkiye’deki yetenek açığı tersine beyin göçüne neden olabilir
Reha Hatipoğlu Türkiye’nin bu adaptasyon sürecinde yaşayabileceği sorunların altını çizdi: “ManpowerGroup’un her yıl global çapta gerçekleştirdiği bir Yetenek Açığı araştırması var. Bu araştırmada, dünyanın en büyük sıkıntılarından birisinin yetenekli iş gücü bulamamak olduğunu görüyoruz. Çağımızda artık yetenek de mobilize oldu. Doğru yeteneklere sahipseniz dünyanın pek çok yerinde rahatça iş bulabiliyorsunuz. Transferler de daha hızlı gerçekleşmeye başladı. Türkiye özelinde baktığınız zaman bu iki yönlü etki edebilir. Birincisi, beyin göçü de yaşanabilir. Kendini geliştiren ve öğrenme yetisini artıran kişiler yurt dışında mutlaka değer göreceklerdir. Fakat Türkiye’deki eğitim sistemi yapısal olarak değiştirilmediği takdirde, ezberciliğe dayalı bir ortamda yetişen gençler kendilerini bu değişikliklere tam olarak adapte edemeyebilirler. Bu da tersine beyin göçüne neden olabilir ve Türkiye’deki işverenler yurt dışından yeni çalışanlar almak durumunda kalabilir.”
iyzico, Ocak ayında çıktığı C Serisi yatırım turunu 15 milyon dolara çıkarttı
Üye işyerleri için hızlı, kolay ve güvenli ödeme altyapısı sunan fintech girişim iyzico, Ocak ayında çıktığı C Serisi yatırım turunu 15 milyon dolarla tamamlamış.
iyzico‘nun Ocak ayında çıktığı turda haber olarak 13 milyon dolar olarak paylaşmıştık. Ancak buna ek olarak Londra merkezli Amadeus Capital Partners’ın da katılımıyla bu miktar 15 milyon dolara çıkmış.
Techcrunch’ta çıkan haberde 10 binin üzerinde B2B müşteriye ulaştığını açıklayan iyzico, işlem hacmi olarak da 1,5 milyar TL’yi 2016 yılında geçmişti. Eskiden olduğu gibi sanal pos almak halen zahmetli bir süreç iken, iyzico bunu 24 saatten daha kısa bir sürede online olarak halledebiliyor. Tüm bankalarla entegreli olan sistem ile eticaret yapmak kolay hale geldi.
iyzico hakkındaki gelişmeleri egirişim’den takip edebilirsiniz.
Yemek Sepeti’nin geçmişten günümüze uzanan başarı hikayesi
Yemek Sepeti, bugün 589 milyon dolarlık bir rakamla exit değeri en yüksek olan başarılı bir İnternet girişimidir. Nevzat Aydın liderliğinde 2001 yılında kurulan Yemek Sepeti bünyesinde 400’ten fazla çalışan ve arkasında güzel bir başarı hikayesi var. Gelin bu 16 yıllık süreci beraber inceleyelim.
Yemek Sepeti’nin kurucusu ve CEO’su olan Nevzat Aydın, Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nden mezun oldu. 2000 yılında eticaret eğitimi için bir Startup merkezi olan San Francisco’ya gidiyor. Burada okurken Amerika’da olan başarılı girişimleri ve bunların iş modellerini inceledi.
Sonrasında İnternet üzerinden yemek sipariş fikri ilgisini çekiyor. Eğitimini yarım bırakıp bu fikri hayata geçirmek için hemen Türkiye’ye dönüyor. Hemen en yakın iki arkadaşı Cem Nufusi ve Melih Ödemiş‘e fikrini anlatıyor. Bu fikir; İnternet üzerinden restoranların kullanıcılardan yemek siparişi almasını sağlamak. Hem de telefonla bile henüz doğru düzgün sipariş verilmeyen bir pazarda.

Ve Yemek Sepeti’nin hikayesi 3 kurucu ortak ile 40 metrekare’lik bir ofiste başlıyor. Hemen restoran görüşmelerine başlayan bu ekip, görüştükleri ilk 15 restorandan red cevabı alıyor. İlk etapta restoranları ikna etmekte zorlansalar da, 26 restoran ile zorlu bir anlaşma sürecinin sonunda yola koyuluyorlar.
İlk olarak siparişlerini yazıcı ve faks üzerinden almaya başlıyor. Ve bu uzun bir süre böyle gidiyor.
Rocket Internet isimli şirketin kurucuları ve sahipleri Alman Samwer kardeşler ile ortaklık imzaladılar. Bu günden itibaren şirketin siparişleri de artmaya başladı. 2010 yılında Yemek Sepeti günlük 1-2 siparişten 25 bin siparişe ulaşıyor.
Geçtiğimiz ilk 10 yıllık sürenin, ilk 5 yıl para kazanmadan hayatta kalmaya çalışıyor. Fikirlerine olan inancı ve iyi bir ekip olmaları, şirketin istikrarını korumadan çok büyük etken oluyor.
iPhone ile mobil üzerinden sipariş almaya başlıyorlar. 2010’nun sonları 2011’in başlarına günde 28-29 bin sipariş alan Yemek Sepeti, 900 bin kullanıcıya ulaşıyor.
2012 yılında General Atlantic, şirkete 44 milyon dolarlık bir yatırım yaparak şirketin azınlık hissesine sahip oluyor.
Yemek Sepeti bu yatırımdan sonra hızına hız katarak büyümesini katlayarak artırıyor.
Bugün günde 100 bin üzerinde sipariş alan dünyanın en büyük online mutfağı Yemek Sepeti, Mayıs 2015’te Almanya merkezli Delivery Hero şirketi tarafından 589 milyon dolar karşılığında satın alındı. Şirketin hisselerinin tamamı (%100) bu şirkete satıldı.
Nevzat Aydın, Yemek Sepeti’nde CEO’luk görevine devam ediyor. Sözleşmeye göre ne kadar daha kalacağı henüz bilinmiyor ancak bu hikaye Türk İnternet tarihine başarılı bir serüven olarak geçiyor.
Özetleyecek olursak; 16 yıllık bir süreçte çok red yiyorlar. Siparişlerde sorunlar yaşıyorlar, ilk siparişlerinin teslimatında da sıkıntı yaşıyorlar. Henüz doğru düzgün telefonla bile sipariş verilmeyen bir pazarda, İnsanları İnternet üzerinden sipariş vermeye ikna ediyorlar ve bunu başarıyorlar. Bu zamana kadar bazı rakipleri çıkıyor ancak pes etmiyor, bir şeyleri farklı yapıp rakiplerini geçiyorlar. İlk günkü inançları ve hevesleri, şirketin satılmasına rağmen 2017 yılında da devam ediyor.

Yemek Sepeti, bugün başarı kitaplarında okutulacak bir hikayeye sahip. Ders çıkarmasını bilirsek ve biz de bir şeyleri yapma konusunda, bu sabrı gösterirsek ikinci, üçüncü… bu değerde şirketler çıkar.
Gittigidiyor’un eBay’e satılması da bir başarı hikayesidir. Bu şirketi de farklı bir yazıda size anlatacağız.
Starbucks’ın Kasım ayında Türkiye’de yayınladığı mobil uygulaması 200 bin kullanıcıyı geçti
Starbucks, mobil uygulamasını geçtiğimiz Kasım ayında Türkiye’de yayına aldı. O günden bugüne uygulamayı 200 binden fazla kullanıcı indirdi. Starbucks tarafından veriler ilk kez bugün paylaşıldı.
Starbucks Mobil, Starbucks’ın kendi kart özellikleri ile mobil özelliklerin birleştirilmiş halidir. Kullanıcılar ödemelerini mobil uygulama üzerinden QR code ile yapıp yıldızlarını buradan kazanabiliyor. Böylelikle şirket kullanıcıları daha iyi anlık analiz edebiliyor.
Starbucks bu uygulamada bir sadakat programı oluşturarak, oyunlaştırma (gamification) özelliğini de en etkin şekilde kullanmış oluyor. Sonuç olarak 15 yıldızda 1 kahve verilse de, kullanıcılar yıldız kazanmak için Starbucks ödemelerinin büyük kısmını bu uygulama üzerinden yapıyor.
Paylaştığı birkaç veriye göre; en çok 07:00-11:00 arasında sipariş veriliyor. En çok sipariş verilen içecek Latte ve en popüler yaş aralığı 25 ile 30 olarak söyleniyor.
Şirketle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.
Embryonix TTO, otomotiv kategorisinde fikri olan girişimcilerin başvurularını bekliyor
Fikirlerin sanayileşip, üretime dönüşmesini ve endüstrimize birer çıktı olarak katkı sağlaması amacıyla Embryonix TTO, ‘Otomotiv Teknolojileri‘ özel kategorisiyle yapay zekâdan enerji teknolojilerine, bulut servislerden tekstil teknolojilerine batarya verimliliğinden sürüş güvenliğine kadar tüm alanlarda fikirleri olan girişimcilerin başvurularını bekliyor.
Son başvuru: 14 Nisan 2017
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde, Bilimpark A.Ş., Embryonix Teknoloji Transfer Ofisi ve İzmir Ticaret Odası olmak üzere üç ana birim temelli kurulmuş, inovasyon ve girişimcilik başlığı altında üniversite ile sanayi arasındaki teknolojik katma değer yaratan bir yapılanmadır.
Embryonix TTO, İzmir Ekonomi Üniversitesi tarafından desteklenen girişimcilik ruhunun öğrenci, akademisyen ve sanayi ortakları arasında fikir aşamasından projelendirmeye, bilimsel teknolojiden üretime kadar tüm safhalarda ihtiyaçları karşılamak amacındadır.
Projelerden elde edilen çıktıların katma değer sağlaması için sanayiye aktarılması, sanayi ihtiyaçlarının araştırılıp projelendirilmesi hedefiyle çalışmalarını gerçekleştirmektedir.
Bu bağlantıdan başvurunuzu gerçekleştirebilirsiniz.
F6S Başvuru linki: https://www.f6s.com/zmirekonominiversitesi-otomotiv/apply