Ana Sayfa Blog Sayfa 1055

Ebru Türün, Codela

Haftanın girişimcisi serisine hız kesmeden devam ediyoruz. Bu hafta KWORKS girişim hızlandırma programı girişimlerinden Codela kurucu ortağı Ebru Türün, bizim tarafımızdan haftanın girişimcisi oldu. Kendisiyle yaptığımız röportajı okuyalım.

Kendinden biraz bahseder misin?

“1988 Balıkesir doğumluyum. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi’ni tamamladıktan sonra Koç Üniversitesi Ekonomi bölümünü ÖSS’de ilk 200’e girerek kazandım. Bir dönem erken mezun olup Estee Lauder de çalıştım. Bu keyifli 6 aydan sonra CEMS Uluslararası Yönetim Master’ı için Bocconi’ye Milano’ya gittim.”

Okul hayatında kendini geliştirmek üzere neler yaptın?

“Üniversite döneminde hep çok aktiftim ve sürekli çalıştım ama aslında yaptığım şey kendimi tanımaya çalışmaktı. İlk olarak Koç’ta UNICEF ve Toplum Gönüllüleri’nde gönüllü olarak çalıştım. Olabildiğince farklı deneyimler edinmeye çalıştım. Ohio’da bir restoranda garsonluk, kasiyerlik yaptım. Fiat bursuyla lisede hayalim olan Floransa’da dil okuluna gittim. Yazlarımı farklı sektörlerde pek çok staj yaparak geçirdim. Bu farklı deneyimler bana en uygun alanları bulup onların peşinden gitmem konusunda en büyük yol gösterici oldu.”

Daha önce çalışmalarını ve projelerini anlatır mısın?

“Master’dan sonra Peppers&Rogers Dubai ofisinde stajyer olarak yönetim danışmanlığına başladım. Devamında Accenture, Türk Telekom Strateji & İş Geliştirme ve OC&C Strategy Consultants’ta görev aldım. Özellikle yönetim danışmanı olmak pek çok şirketin iç süreçlerini ve yaşanılan zorlukları görmemi sağladı. İşe alım süreçlerinde insan kaynaklarının yaşadığı sorunları da hem aday olarak hem de danışman olarak yakından gözlemledim. Çözüm üretmek için doğru zaman geldiğinde kurumsal hayatımı geride bırakarak girişimci olmaya karar verdim.”

Girişimin tam olarak nedir?

“Arkadaşım Murat Sütunç’la birlikte Codela’yı kurduk. Codela’yı yazılımcı adayların teknik bilgilerini ölçerek otomatik değerlendiren bulut tabanlı bir platform olarak özetleyebilirim.”

Neden böyle bir girişimi kurma gereği hissettin? Girişimin neyi çözüyor?

“Codela fikri, Murat’ın bir yazılımcı olarak girdiği mülakatlarda yaşadığı zorluklardan doğdu aslında. Bana yazılımcıların geleneksel mülakatlarda kağıt kalemle ya da beyaz tahtada kod yazmaları istendiğinden ve tüm sürecin manuel olarak ilerlediğinden bahsedince teknik ve business geçmişlerimizle iyi bir takım olacağımıza inandık. Gelenekselleşmiş işe alım süreçlerini teknolojiyle modernize ederek hem işe alımda rol alan ekiplerin hem de adayların hayatını kolaylaştırma vizyonuyla yola çıktık.”

Hayatın boyunca başından geçen bir başarısızlığı anlatır mısın?

“Kurumsal hayattan hatta danışmanlıktan girişimciliğe geçiş sürecinin zorluklarından bahsedebilirim. Mükemmeliyete odaklı zihin yapısı girişimci olduğunuzda esnek ve test etme odaklı yapıya dönüşüyor. Benim için zorlu bir süreç olduğunu söylebilirim ama hızlı ve doğru ilerleyebilmek için en önemli koşullardan biri.”

Girişimci olmak isteyen kişilere neler önerirsin?

“Codela’da en değer verdiğimiz noktaların başında müşterilerle konuşmak, takım dinamikleri ve kararlı olmak geliyor. Müşteriler ve kullanıcılar konuşmak bezen hiç beklemediğiniz kadar değerli, aldığınız geri bildirimler sonucunda çok farklı bakabiliyorsunuz. Takım üyelerinin yetenekleri birbirini tamamladığında daha doğru yönde ilerleyebiliiyorsunuz. Startup dinamikleri de diğer şirketlerden çok farklı. Çok hızlı değişen varsayımlar ve koşullara uyum sağlarken aynı zamanda kararlı ve sağlam durmanız gerekiyor.”

Girişimcilere sizin okuduğun ve önerdiğin 3 kitap ismi verebilir misin?

“Steve Jobs’ı ilk çıktığında okumuştum. Peter Thiel’ın Zero to One: Notes on Startups, or How to Build the Future’ı bu aralar çok popüler ama Hooked: How to Build Habit-Forming Products‘ın yeri ayrı.”

Ebru Türün’ün girişimcilik serüveninde yaptığı çalışmaları ve girişimiyle ilgili olan gelişmeleri egirişim’den takip edebilirsiniz.

150 bin TL hibeli TÜBİTAK BİGG programına başvurular başladı, işte bilinmesi gerekenler

Çoğu girişimcinin uzun zamandır heyecanla beklediği haber, geçtiğimiz hafta TÜBİTAK web sitesi üzerinden duyuruldu ve TÜBİTAK 1512 BİGG Programının 2017 yılı çağrısı açıldı. Hem de 2 çağrı birden!

Girişimcilik ekosisteminde ‘hibe’ veya ‘fon’ denildiğinde akla ilk gelen program, muhtemelen TÜBİTAK BİGG’dir. İlk defa 2012 yılında başlayan ve o zamanlarki adı 1512 Aşamalı Girişimcilik Destek Programı olan BİGG, gerek “girişimcinin para harcamasını beklemeden hibe desteği vermesi” ve “çalışanlara yüksek üst limitten maaş yazabilme imkanı tanıması” gibi sebeplerle girişimciler arasında oldukça popüler.

2012-2015 yılları arasında 3204 girişimcinin başvuru yaptığı TÜBİTAK 1512 programı kapsamında 389 girişimci 100.000’er Bin TL hibe desteği verildi. 2015 yılı itibariyle de “TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimcilik (BİGG) Destek Programı” ismini alan program kapsamında sunulan hibe miktarı 150.000 TL’ye çıkarılırken, artık başvuruların doğrudan TÜBİTAK’ değil; TÜBİTAK’ın seçtiği uygulayıcı kuruluşlara yapılacağı duyuruldu.

İlk defa 1 Temmuz 2015 itibariyle başlayan BİGG kapsamında 17 uygulayıcı kuruluşa 1354 iş fikri ulaşırken, bu iş fikirleri arasından seçilen 551 iş planı TÜBİTAK’a sunuldu ve neticede 220 girişimci 150.000’şer BİN TL hibe desteği almaya hak kazandı.

BİGG programı ilk açıldığında, her yıl 2 çağrı açılacağı söylenmesine hem BİGG’in ilk kez uygulanmasının getirdiği acemilik hem de 2016 yılında yaşanan 15 Temmuz sürecine bağlı olarak 1 Temmuz 2015’ten bu yana toplamda yalnızca 1 çağrı açılabildi. 2017 yılında da BİGG çağrısının açılacağı çoğu kimsenin aklından geçmiyordu ki TÜBİTAK tarafından 30 Mart 2017’de yayınlanan duyuru ile 2017 yılında 2 ayrı BİGG çağrısı açıldığı ifade edildi.

Bu duyuruya göre; 2017 yılındaki BİGG çağrılarına ilişkin iş fikri toplama ve iş planı hazırlama süreçlerini 20 Uygulayıcı Kuruluş yürütecek. Bahsi geçen kuruluşların kimler olduğu, bulundukları iller ve başvuru yapabileceğiniz web sitelerine ilişkin bilgiler şu şekilde:

Uygulayıcı Kuruluş – Bulunduğu Şehir

BİGG programına en az lisans son sınıf öğrencileri ile hali hazırda yüksek lisans veya doktora öğrenimine devam eden girişimciler ve lisans, yüksek lisans veya doktora mezuniyetlerinin üzerinden en fazla 10 yıl geçmiş kişiler başvuru yapabilecek.

Başvuru yapacak kişilerin daha evvel TÜBİTAK 1512 ve/veya Sanayi Bakanlığı Teknogirişim programlarından destek almamış olmaması ve başvuru esnasında herhangi bir şirkette ortaklığı bulunmaması gerekiyor.

2017 yılı BİGG çağrılarına ilişkin uygulama takvimi ise şu şekilde:

1. ÇAĞRI TAKVİMİ

  • 10 Nisan – 28 Nisan 2017 saat 17:30: Ön başvuruların uygulayıcı kuruluşlar tarafından TÜBİTAK’a sunulması
  • 2 Mayıs – 16 Mayıs 2017 saat 17:30: TÜBİTAK tarafından 2. aşama başvurularının alınması
  • Haziran – Temmuz 2017: 2. aşama panel değerlendirmeleri
  • 31 Temmuz 2017: Desteklenmeye hak kazanan girişimcilerin duyurulması
  • Ağustos – Eylül 2017: Şirket kurulumu ve sözleşme imzalanması
  • 1 Ekim 2017: Destek başlangıç tarihi

2. ÇAĞRI TAKVİMİ

  • 1 Ağustos – 15 Ağustos 2017 saat 17:30: Ön başvuruların uygulayıcı kuruluşlar tarafından TÜBİTAK’a sunulması
  • 16 Ağustos – 29 Ağustos 2017 saat 17:30: TÜBİTAK tarafından 2. aşama başvurularının alınması
  • Eylül – Kasım 2017: 2. aşama panel değerlendirmeleri
  • 30 Kasım 2017: Desteklenmeye hak kazanan girişimcilerin duyurulması
  • Aralık 2017 – Ocak 2018: Şirket kurulumu ve sözleşme imzalanması
  • 1 Şubat 2018: Destek başlangıç tarihi

Program kapsamında destek almaya hak kazanan girişimcilere; desteklenmeye uygun bulunan bütçenin %40’ı sözleşme imzalandıktan sonra, %40 ara ödeme olarak (proje süresinin yarısına gelindiğinde) ve %20’si de projenin kapatılmasını takiben ödenecek.

BİGG programına ilişkin bilinmesi gereken diğer tüm detayları, “2017 Yılı BİGG Çağrı Metni” isimli dökümanda bulabilirsiniz.

BİGG programına başvuru yapmayı düşünen girişimcilere bol şanslar!

1 milyon dolar yatırımla kurulan Faydabul, kullanıcıların ihtiyaçlarına hızlı çözüm sunuyor

Mart 2016’da Trabzon’lu bir girişimci Kenan Altun tarafından kurulan Faydata Bilgi Teknolojileri şirketi, ilk projeleri olan faydabul.com‘a geçtiğimiz yıl içerisinde Trabzon’lu iş adamı Süleyman Keleş tarafından, bizim de kendisiyle teyit ettiğimiz rakamlar ile 1 milyon dolar yatırım aldı. Bu yatırım sayesinde Trabzon’daki merkezinde takım arkadaşlarını genişletti ve operasyonel çalışmalarını hızlandırdı. Bu paranın bir kısmı kuruluş sermayesi olarak şirkete aktarıldı, geri kalan kısmı ise yapılan harcamalara ve personel maaşlarına aktarılmaya devam ediyor.

Pazar yeri olarak alıcı ile satıcıları buluşturan Faydabul, firmalar için potansiyel müşterilere ulaşabilecekleri imkanlar sunmuştur.

Faydabul.com’un Ceo’su ve kurucu ortağı Kenan Altun girişimleri hakkında şunları söyledi;

“Her icat bir ihtiyaçtan doğar. Bizimkiside öyle gerçekleşti desem tam yerinde olur. Faydabul.com projesi, arka planda uzun süre ev arayıp ve en sonunda bu böyle olmaz bunu nasıl oturduğumuz yerden yapabiliriz sorusunu kendime sormamla gerçekleşti. Ev arama sancılarımızın sonunda Türkiye’ye hizmet sağlaycak bir platforma çıkış noktası olacağını tahmin edemezdim.

Gayrimenkul, otomotiv, lojistik, temizlik hizmetleri ve araç kiralama sektörleri başta olmak üzere 14 farklı kategoride insanlara hizmet veren bir web sitesi geliştirdik. Bu web sitesi ile ev arayan, araba kiralamak isteyen ya da temizlik hizmeti almak isteyenlere faydabul.com kolaylığını tattırdık.

Hizmet kategorisinden herhangi birine ulaşmak isteyen insanlarımıza ”sen kapı kapı emlakçı dolaşma, onlar seni arasın dedik” ve insanlarımıza zamandan tasarruf edebileceklerini gösterdik.

Türkiye’de bu alanda elbette sayısız çalışmalar yapılmıştır. Bazıları başarılı olmuştur, bazıları maalesef start-up evresini aşamamışlardır. Biz doğru bildiğimiz yolda hızla ilerliyoruz. Bu ilerleyebilmemizin en önemli sebebi web sitemizin pazardakilere benzememesi. Bu farklılıklar bizim avantajımız oldu. Bir kere faydabul.com’un çalışma mantığında ilan sitelerinin mantığı yoktur. İş bağlantılarından komisyon alma mantığı da yoktur. Hizmet almak isteyenlerde ve hizmet vermek isteyenlerde üyelik için ücret alma mantığı hiç yoktur. Bu kadar avantajı bir araya getirdik ve faydabul.com farkını kanıtladık.

Platformumuzun iş modelini açacak olursak; Daha öncede bahsettiğim 14 farklı kategoriden kullanıcı ihtiyaç duyduğu hizmet kategorisini seçerek, talebini detaylı bir şekilde oluşturuyor. Bu talep müşteri hizmetlerimiz tarafından onaylandığında Sms ve e-posta yoluyla sisteme kayıtlı firmalara bildiriliyor. Talebi değerlendirmek isteyen firmalar gelen talebin puanına yani kalitesine göre 1TL ile 10TL arasında kredi harcaması yapıyor. Bunun dışında faydabul.com sistemi firmalardan herhangi bir ödeme talep etmiyor. Bireysel kullanıcılar tarafında olaylar zaten tamamen ücretsiz bir şekilde gerçekleştiriliyor.”

Faydabul.com şuan için İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya ve Adana’da gelen talepleri üye firmalara ulaştıracak bir ağa sahip. Firmanın hedefi tüm Türkiye’de bireysel ve kurumsal açıdan kullanılabilmek.

OLEV, İstanbul Startup Angels’dan 1 milyon TL yatırım aldı

İstanbul’da adresten adrese ulaşımın konforlu ve güvenli bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlayan ilk yerli mobil uygulama Olev, İstanbul Startup Angels’tan 1 milyon TL tutarında yatırım aldı. Olev böylece üçüncü yatırımını almış oldu.

VIP araçlarla şehiriçinde adresten adrese ulaşım alanında ilk yerli uygulama olan Olev, İstanbul Startup Angels, Hande Enes ve Murat Kantarcı’dan toplam 1 milyon TL’lik yatırım aldı. Yatırım, Olev’in aldığı üçüncü yatırım olma özelliğini de taşıyor.

Konu ile ilgili bir açıklama yapan Olev’in Kurucusu Ertunç Çiriş, “Alanında ilklere imza atan Olev’in İstanbul Startup Angels ve üyelerinin yatırımı ile daha da güçlendiğine inanıyorum. Bu yatırım, en iyi yerel marka olma hedefimizde çok önemli bir kilometre taşı olacak. Bir yıllık çalışmanın ardından 2016’nın son çeyreğinde hayata geçirdiğimiz Olev gelişimini sürdürüyor. Aktif araç sayımızı artırmaya da devam ediyoruz. Bu sayede yolcularımıza İstanbul’un birçok bölgesinde 5 dakika gibi çok kısa süreler içinde araç temin edebiliyoruz. Adresten adrese ulaşımın konforlu ve güvenli markası olarak İstanbullulara hak ettikleri üst düzey hizmeti sunmak için çalışmalarımızı kesintisiz sürdüreceğiz” dedi.

İstanbul Startup Angels Kurucu Ortağı Gülsüm Çıracı ise, “Onuncu melek yatırımımızı gerçekleştirdik. Rakamsal açıdan, son dönemde Türkiye’de gerçekleşen en büyük melek yatırım turu oldu. Olev’e yatırım yapmamızın birden fazla sebebi var. İlki, paylaşım ekonomisine olan güçlü inancımız. Bu alanda yabancı girişimlerin Türkiye’ye gelmesi sevindirici olsa da Olev’in yerli bir girişim olması bizi çeken bir faktör oldu. Ayrıca Ertunç Çiriş’in vizyonu da vizyonumuzla örtüştü. Olev’in ve temsilcisi olduğu sistemin Türkiye ekonomisi için bir değer olduğu, ulaşım sektöründeki kayıt dışı ekonominin ortadan kaldırılmasında Olev’in önemli katkılar sağlayacağı düşüncesindeyiz. Yerelden başlayıp bölgesele uzanan bir başarı hikayesi bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Çevreye zarar vermeyi bırak, yoksa müşteri olarak seni neden tercih edeyim ki?

Sosyal çevreler, ülkelerin politikaları ve müşteri talepleri, en büyüğünden en küçüğüne işletmeleri oldukça köşeye sıkıştırmış durumda.

Bu sese kulak verin:

Çevreye zarar vermeyi bırak! Yoksa müşteri olarak seni neden tercih edeyim ki?

Duydunuz. Güncel işletme dünyasında sürdürülebilir pazarlamanın önemi günden güne artıyor. Sürdürülebilir pazarlamanın amacı sadece yeşil kokan çevreci hareketler ile sınırlı kalmayıp, tüm yönetim ve pazarlama süreçlerindeki uygulanıp, bunu kültürel bir yaşam tarzı olarak topluma sunmak olmalı.

Size bunun İngiltere’de yapılmış başarılı bir örneğini anlatayım. Dünya’nın en önde gelen köklü perakende şirketlerinden biri. Hedef kitlesi çok iyi tanımlanmış. İlk önce müşterinin ve paydaşlardan gelen sese kulak vermişler. Fabrikalarını eski tip fabrikadan eco-fabrika konseptine çevirerek değişimi başlatmışlar.

Eco-fabrika’ın özelliği ise yenilenebilir enerji kaynakları ile enerji verimliliğin sağlanarak üretim yapılmasını olanak sağlıyor olması. Böylelikle toplum odaklı şirket kültürünün ilk adımları atmışlar. İklim değişikliği hassasiyeti, atık maddelerinin geri dönüştürülebilmesi, adil ticaret logolu ürünlerin üretilmesi gibi yüze yakın maddeleri sıralamışlar.

Bu şekilde marka, kendini değişime taahhüt ederek hazırlamış.

Bu değişimi önce merkez çalışanlarına anlatarak süreci çok daha hızlı ve verimli gerçekleştirebileceklerine inanmışlar.

Ardından mağaza kanalında sunulan ürünlere yansımış. Artık bazı ürünler geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılmaya başlamış.

Ve son olarak müşteriye ürünlerin faydalarını anlatmaya başlamışlar. Ürünlere koyulan etiketlerde ürün çok daha az derecede, kısa programda yıkanabileceğini yazmışlar. Hatta ürünü reyonda tutan askı bile geri dönüşümden elde edildiğini göstermişler. Böylelikle müşteriye sunulan özellikli fayda ise daha az enerji harcayıp tasarruf edebilmek olarak belirlenmiş.

Sonuç olarak şirket kendinde bir değişim gerçekleştirdi. Bunu uyguladı. Sonuçlarını ise müşteri tarafından tercih edilerek aldı.

Bu süper faydalı projeyi hayata geçirdikleri için bende bir müşteri olarak teşekkür ediyorum.

Başta belirttiğim gibi, en büyüğünden en küçüğüne ne yaparsak yapalım ister ürün üretin veya hizmet sağlayın, her zaman ufak bir yerde çevremizi de düşünmeyi ihmal etmeyelim.

Alibaba, eticaret pazarında hızla büyüyor

Amazon’un Asya’daki önde gelen rakibi Alibaba, dünyanın en hızlı büyüyen eticaret pazarı olan Hindistan’da istikrarlı bir şekilde yükselişe geçti .

Economic Times gazetesinin haberine göre, Çinli internet devi Hindistan’ın Silikon Vadisinde ortak bir ofis alanına girmeye başladı bile. Alibaba, Mumbai’deki ilk Hindistan bürosunu rakibi Amazon’un karargahına bir taş atmak için ilan etti.Alibaba, Bangalore’da, şehrin en büyük ticari gayrimenkul geliştiricilerinden biri olan CoWrks ile anlaşma yoluyla esnek bir ofiste 30 sandalye kiraladı. İnsan kaynakları, yönetim ve operasyon ekipleri bu alanın dışında çalışacak.

Alibaba sözcüsü “Hindistan büyük bir potansiyele sahip olan gelişmekte olan pazardır ve biz bu pazarı uzun vadede geliştirmeye kararlıyız” açıklamasında bulundu.

Uzmanlar Amazon savaşına karşı Alibaba’nın Amazon’la karşılaştırıldığında Walmart’dan daha büyük olduğunu ve yakında Güneydoğu Asya’yı devralacağını düşünüyor. Forbes , “Bu, muhtemelen onlarca yıl sürecek olan savaş olacak ve önümüzdeki birkaç yıl içinde Güneydoğu Asya’da daha belirgin hale gelicek” diyor .

Alibaba, ülkedeki 200 milyon kullanıcılı en büyük mobil cüzdan olan Paytm aracılığıyla 15 milyar doları aşkın Hint e-ticaret alanına yoğun bir şekilde yatırım yapıyor.

Çinli şirket, bağlı kuruluşu Ant Financial ile birlikte Paytm’daki yüzde 40 hisseye sahip ve bu ayın başlarında Paytm’un e-ticaret birimine 200 milyon dolarlık para yardımı sağladı.

Geçtiğimiz yılın en büyük denizaşırı anlaşmasında Alibaba, Güneydoğu Asya’da perakendeci Lazada Grubu’nda yaklaşık 1 milyar dolarlık bir kontrol hazı toplamıştı .

Amazon da, Hindistan’daki ağır yatırımlarla müşterileri kucaklıyor . Ayrıca, dünyanın dördüncü en kalabalık ülkesi olan Endonezya’ya 600 milyon dolarlık giriş yatırımını açıkladı .

ve Alibaba’nın Singapur’a girişi yakında.

Connected2me, 11 milyon kullanıcı ile büyümeye devam ediyor

BIC Angels yatırımlarından Connected2me’nin kurucusu Ozan Yerli ile BIC Angels kısa bir röportaj gerçekleştirdi. Potansiyelini daha ilk günden ortaya koyan Connected2me, dünya çapında 11 Milyon kayıtlı kullanıcısı ile büyümeye devam ediyor.

Şirketinizin faaliyet alanını ve sunduğu ürünü biraz anlatır mısın?

Ozan Yerli “Mevcut sosyal ağlarda, diğer kullanıcılarla iletişime geçebilmek için bir kimlik kullanmanız gerekmektedir. Bu durum sizin bazen kendinizi objektif olarak ifade edebilmenizi engeller. Bu sorundan yola çıkarak, anonim olma imkânı veren bir sosyal ağ olması amacıyla Connected2.me’yi geliştirmek için çalışmalara başladım.

Connected2.me’de tanıdığınız veya tanımadığınız insanlar sizin hakkınızdaki düşüncelerini objektif olarak size anlık olarak iletebiliyorlar. Size sormak istediklerini sorduklarında sitenin anlık yapısından dolayı anında onlara cevap verebiliyorsunuz. Bu normalde elde edemeyeceğiniz faydalı ve eğlenceli bir deneyim yaratıyor. Ayrıca mevcut chat sistemleri tüm platformlarda sorunsuz olarak çalışamıyor. Connected2.me tüm cihaz ve platformlarda hizmet vermektedir.”

Bugüne kadar aldığınız yatırımlar neler ve bunları nasıl kullandınız?

“Silikon Vadisi’nden ‘500 Startups’, Türkiye’den Aslanoba Capital, BIC Angels ve bireysel melek yatırımcılardan toplam 800 bin dolar yatırım aldık. Bu yatırımı büyümemizi hızlandırmak, ekibimizi büyütmek ve karlılık noktasına en hızlı şekilde ulaşmak için kullandık. 2016 yılı Nisan ayında karlılığı yakaladık.”

Büyüme ve pazarlama stratejinizden bahseder misin?

“Büyüme için en önem verdiğimiz konulardan biri Big Data yöntemlerini uygulamaya başlamamız oldu. Kullanıcı davranışlarının analizlerini yaparak, ürünü en verimli şekilde geliştirmeye başladık. Gerçek zamanlı ses, video ve görüntü paylaşımı özellikleri ekleyerek interaktifliği arttırmayı başardık. Şu anda Türkiye’den çıkan en büyük sosyal ağız. Bu başarımızı diğer ülkelere de taşımak için çok kanallı dijital pazarlama stratejisi uyguluyoruz. Bu kapsamda daha geniş kitlelere hitap eden farklı uygulama içi özellikler de geliştirmeye devam ediyoruz.”

Ne kadar kullanıcıya ulaştı Connected2me?

“Şu anda dünya çapında 11 milyon kayıtlı kullanıcımız var.”

Büyüme oranlarınız nasıl gidiyor?

“Yatırım aldığımızdan bu yana geçen iki yılda üye sayımızı 4 katına çıkarmayı başardık.”

Bundan sonraki büyüme / yatırım planlarınız neler?

“Marketing ekibimizi büyüterek, yeni pazarlara ve ülkelere açılmayı hedefliyoruz. Bu sayede gelirimizi ve büyüme hızımızı arttırarak globalde en çok kullanılan uygulamalardan biri olma amacımıza yaklaşacağız. Şu anda karlı durumda olduğumuz için yeni yatırım turu yapmayı kısa vadede düşünmüyoruz.”

Son olarak melek yatırım almak isteyen startuplara neler tavsiye edersiniz?

“Yatırımcı sunumlarına çok iyi hazırlanmaları lazım. İlk olarak girişim ile hangi sorunu çözdüklerini anlatarak başlamaları gerekli. Genelde başlangıçta çok detaya girilmesi yatırımcıların dikkatini dağıtıyor. En büyük sağladığınız değer nedir, ürününüz nedir, bunlara yoğunlaşmak çok önemli. Yatırımcılar için bir girişimdeki en önemli kriter ne kadar geniş bir kitleye ulaşabileceği ve büyüme hızı. Sonuçta fikir ne kadar güzel görünürse görünsün, girişimin başarılı olup olmayacağını kullanıcılar belirleyecek. Hızlı bir şekilde ürün pazara sunulduğunda çok değerli geribildirim alma fırsatı yakalanıyor. Bu şekilde kullanıcılardan neler öğrendikleri ve hangi yönde girişimlerini geliştirecekleri belirtilmeli. Projenin detayları ile vakit kaybetmek yerine, en can alıcı olduğunu düşündükleri özelliklerini anlatmaları çok önemli. Başarılı girişimleri belirlerken projenin hedef kitlesinin büyüklüğünün yanı sıra girişimcilerin hızlı hareket edip edemediklerini de melek yatırımcılar göz önünde bulunduruyor.”

Uber, Çin’de yeni yüz tanıma özelliği başlattı

Sürüş uygulamaları endüstrisinde rahatsız edici bir dolandırıcılık var. Sürücüler aklına gelen her şeyi yapıyorlar; konumlarını yanlış verip nakit arttırmak için birçok yola başvurmaya başladılar.

Uber, Çin’in Didi Kuaidi ve Hindistan’ın Ola gibi uygulamaları dolandırıcılıktan kurtulmak için ve bu arabaları kimin kullandığına bir göz atmak için bir dizi güvenlik özelliğini sundu.

Sürücülerin bulundukları yeri söylediğinden emin olmak için sofistike bir yeni yüz tanıma özelliğini tanıtan uygulama Uber’den geliyor. Ve ilk olarak Çin’de piyasaya sürülecek.

Yüz tanıma, kayıt sırasında sürücü kimliğini doğrulamak için kullanılacak ve aynı zamanda uygulamadaki periyodik kontrollerin bir parçası olacak.Kullanıcı tarafından pek fazla değişme ihtimali bulunmayan bu uygulama ile bir yolculuğa çıktığınızda göreceğiniz en büyük fark sürücünüzün fotoğrafının sabitlenmesi olucaktır.

Şirket, son birkaç aydır Asya’da bir dizi benzersiz lokalizasyon geliştirdi ; UberMOTO, şimdiye kadar yalnızca birkaç kilit Güney ve Güneydoğu Asya pazarına yayılan motosiklet çağırma hizmetiydi.

Bu yeni özellik Uber’in Çinli bir yüz tanıma sistemi olan Face ++ ile yaptığı bir anlaşmanın getirisi . Şu anda beta durumda ve önümüzdeki ay Çin’deki sürücülerin uygulamasının bir parçası olacak.

Pekin merkezli Face ++, Alibaba gibi diğer Çin devleriyle ortaklık kurarak, yüz tanıma için Çin’in en çok aranan girişimlerinden biri haline geldi.

Şahıs, Limited, Anonim şirketinizin hiç fatura kesmeden 1 yıllık sabit vergi giderleri

İşletmelerin uzun vadede başarılı olamamaların önemli nedenlerinden biride bütçe yapmamaları ya da yaptıkları bütçelerde aslında çok kolay öngörülebilecek olan giderleri öngörmedikleridir. Genel ufak rakamlar kulak arkası ediliyor. Küçük fakat tekrarlayan giderlerin yılın sonunda bir hayli tutara ulaştığı ise gözlerden kaçmıyor.

Sizler için bir işletme 1 yıl boyunca hiç fatura kesmeden sermayesinden ne kadar azalır ya da ne kadar borçlanır kısaca derledik.

Değerlendirmeler:

* Kuruluş aşamasındaki giderler dikkate alınmamıştır.
* Bazı giderler işin mahiyetine, büyüklüğüne göre değişmekte olup ortalama bazda hesaplama yapılmıştır.
* 2017 yılı verileri “1 Ocak – 31 Aralık” arası olarak değerlendirilmiştir.

Şahıs Firması

  • Kira (Stopaj): 400,00 – 500,00 TL/Ay x 12 = 4.800,00 TL
  • Muhasebe 250,00 – 300,00 TL/Ay x 12= 3.000,00 TL
  • Muhasebe Stopaj: 50,00 TL/Ay x 12 = 600,00 TL
  • KDV Damga Vergisi 33,90 TL/Ay x 12 = 406,80 TL
  • Muhtasar Damga Vergisi: 33,90 x 4= 135,60 TL
  • Geçici Vergi Damga Vergisi ve eki: 53,00 x 4= 212,00 TL
  • Gelir Vergisi Damga Vergisi ve eki: 70,50 x 1= 70,50 TL
  • 4B Bağkur Pirimi: 524,36 (indirimli) x 12= 6.292,32 TL

Şahıs Firması yıllık ortalama sabit gideri: 15.517,22 TL

Görüldüğü üzere bir şahıs firması ortalama hesaplamalara göre yılda 15 bin TL gibi bir bedele katlanmak zorunda kalıyor. Bu ise ayda ayda 1250 TL gibi bir masrafa denk geliyor. Şirket kurulumu, görülmeyen diğer küçük giderleri de kattığımızda işletmenin 1. yılında harcadığı paranın 20 binTL’yi bulduğunu görüyoruz.

Limited Şirket/Anonim Şirket

  • Kira (Stopaj): 400,00 – 500,00 TL/Ay x 12 = 4.800,00 TL
  • Muhasebe 500,00 – 600,00 TL/Ay x 12= 6.000,00 TL
  • Muhasebe Stopaj: 100,00 TL/Ay x 12 = 1.200,00 TL
  • Kdv Damga Vergisi 33,90 TL/Ay x 12  = 406,80 TL
  • Muhtasar Damga Vergisi: 33,90 x 4 = 135,60 TL
  • Geçici Vergi Damga Vergisi ve eki: 53,00 x 4 = 212,00 TL
  • Kurumlar Vergisi Damga Vergisi ve eki: 127,40 x 1 = 127,40 TL
  • 4B Bağkur Pirimi: 524,36 (indirimli) x 12 = 6.292,32 TL

Limited Şirket/Anonim Şirket yıllık ortalama sabit gideri: 19.174,12

Yine görüldüğü üzere tüzel kişilik firmaya sahip olduğunuzda kuruluş ve diğer giderleri hesaba kattığımızda ilk yıl 22-23 bin TL harcandığını görüyoruz.

Arıkovanı’nda kitlesel fonlama ile başaran kadınlar: Yağmur Sürmeli

Kedi ve köpeklerin pati ve tuvalet sonrası temizliği için Yaprak ve Yağmur Sürmeli kardeşler tarafından geliştirilen Peggymatic, temizlik işlemini su ile fırçalayarak yaparak dünyadaki tüm benzerlerinden farklılaşıyor. Öyle ki, Peggymatic bir buluş olarak ele alındı ve patent belgeleri çıkarıldı.