Ana Sayfa Blog Sayfa 1051

Millennial’lar ile tanıştık, ama ne kadar kaynaştık?

Millennial’lar ile tanıştık. Ama ne kadar kaynaştık?

Bugünlerde pazarlama dünyasının gündemini meşgul eden bir konu:

Kuşak farklılıkları….

Yavaştan yavaştan öyle bir kuşak geliyor ki, bunlar artık yetişkin oldular. Bazıları çalışma hayatında yükseldi bile. Şirketlerde yöneticilik yapmaya, şirket kurup yönetmeye başladılar. Bazıları evlendi, Bazıları hala öğrenci.

Bu durumların karması olarak ele aldığımız kuşağın adı: Millennials (19-29)

Bu kişiler çok kalabalık, sadece 80 milyonu ABD’ de yaşıyor.

  • Çeşitlilikten heyecan duyuyorlar.
  • Markalara, kurumlara, medyaya, politikacılara güvenmiyorlar; ama birbirlerine güveniyorlar.
  • Ailelerine güveniyorlar. Diğer nesillere göre, aileleriyle daha arkadaşlar.
  • İlginç olan ise, hiç tanımadıklarına, yabancılara güvenebilmeleri.
  • Her şeyi test-drive yöntemiyle deneyimliyorlar.
  • İşlerine gelmezse diğer seçeneğe geçmeleri çok kolay ve çok doğal.
  • İnternet mağazalarında ürün değerlendirme konusunda objektif bir yabancının

değerlendirmesi onlar için daha değerli.

Amerikan’ın önde gelen dergilerinden TIME diyor ki,

Bu insanlar Dünyayı dert ediyorlar, çevreyi dert ediyorlar, satın alma kararları ise tepkisel oluyor.

‘Bu jenerasyonun narsisizmini dert edinip bu konuda çalışan tüm psikologların bile anlaştığı bir nokta var:

Millennial’lar aslında “iyi insanlar.”

Dünya’nın önde gelen “fast food” zincirlerinden biri şirketin yüzünü Millennial’lara göre değiştirdi. Şirket ürünlerini daha sağlıklı olarak konumlandırdı.

90’lı yıllarda kuşağın istek ve beklentilerini yerinde ve zamanında anlayan rakipler ise kendilerine başka bir pazar yarattılar. Bu pazarın adı: Fast Casual Food pazarı.

Fast Casual Food şirketleri ise konumlandırmanın olmazsa olmaz 4 başlığına göre sistemlerini kurdular.

  • Hedef Kitle
  • Kategori
  • Point of Difference
  • Reason to Believe

Bu durumun sonuçlarını büyüme oranlarında çok açık bir şekilde görebiliyoruz. “Fast Food” pazarı 1 birim büyürken, “Fast Casual Food” pazarı 5 birim büyüyor.

Millennial’lar ile tanıştık. Ama ne kadar kaynaştık?

Burak Büyükdemir “Türkiye’den 5 yıl içerisinde milyar dolarlık girişim çıkabilir.”

Etohum kurucusu Burak Büyükdemir ile gerçekleştirdiğimiz özel röportaj. Türkiye’den 5 yıl içerisinde unicorn yani milyar dolarlık bir girişim çıkabileceğini söylüyor.

FitWell, Founders Factory liderliğinde 2.3 milyon TL yatırım aldı

Kişisel fitness koçluğu uygulamasıyla küresel pazardaki iddiasını güçlendiren mobil uygulama FitWell, Founders Factory liderliğinde 2.3 milyon TL yatırım aldı. Bu yatırım turuna Valuta Capital Partners’tan Umur Özal, Yemek Sepeti’nin kurucu ortaklarından Melih Ödemiş ve melek yatırımcılardan Haluk Emiroğlu katıldı. Ayrıca FitWell bu yatırımla beraber Londra ofisini de açtı.

Londra merkezli Founders Factory, erken aşama yatırım ve hızlandırma fonu olarak faaliyet gösteriyor. Bu yatırımla beraber Brent Hoberman, FitWell’e mentorluk yapmaya başlıyor.  Yatırımla birlikte Brent Hoberman, FitWell’e mentorlük yapmaya başlıyor.

FitWell’in kurucusu Barış Özaydınlı “Londra ofisinin açılışıyla dünya çapında büyümemizi hızlandırarak, uluslararası yeteneklere daha kolay ulaşmayı hedefliyoruz.”

FitWell uygulama içerisine yapay zeka desteği eklemeyi planlıyor. Artık Londra ofisiyle beraber bu çalışmaları da hızlandıracak.

Türkiye’nin emlakçılara özel ilk akıllı uygulaması EmlakCep yayında

Emlakçılara özel hazırlanmış ilk akıllı telefon uygulaması olan EmlakCep, ilk ayında 3.000 gayrimenkul danışmanına ulaştı. 2016 yılı sonunda yayına giren EmlakCep, gayrimenkul danışmanlarının yeni işlem fırsatlarını takip edebildikleri, etkili bir müşteri takip ve sosyal ağ uygulaması. Ağırlıkla ilan sitelerinin yer aldığı gayrimenkul sektöründe, gayrimenkul danışmanlarının ilan yayınlama dışında ihtiyaç duydukları müşteri takibi ve mesleki iletişime odaklanan EmlakCep, bu özelliği ile sadece emlakçılara değil ev arayanlara da faydasını hissettirecek.

Uzun yıllar emlak ve internet sektöründe çalıştıktan sonra EmlakCep’i kuran Önder Çoban EmlakCep’in kuruluş hikayesini şöyle anlatıyor. “Tecrübeli olduğunuz bir sektöre, yeni bir iş fikri ile dönmeniz doğal karşılanıyor. Aslında EmlakCep’in doğuşu hiç de öyle planlanmış bir fikir ile olmadı. Eşimle kendimize bir ev arayışı içerisindeyken, haber bıraktığımız emlakçıların bize uzun süreler geri dönmemesi üzerine bu fikir spontan bir şekilde doğdu. Uzun yıllar çalıştığınız bir alanda dahi, müşteri olmadan, sıkıntıları ve dolayısıyla fırsatları göremiyorsunuz.”

EmlakCep’in sektöre sunduğu ilklerden birisi de, içerisinde barındırdığı emlakçılara özel iletişim ağı. EmlakCep, emlakçılara coğrafi sınırlara bağlı kalmadan birbirleriyle haberleşme olanağı sunuyor. İzmir’den Adana’ya, İstanbul’dan Antalya’ya nerede olursa olsun, emlakçılar meslektaşlarına nokta atışı ulaşıp, ellerindeki gayrimenkulleri ya da müşteri taleplerini paylaşabiliyor. Karşıyaka’daki bir emlakçı yatırımlık portföyü için Çankaya’daki meslektaşlarına ulaşabiliyor, Bursa’daki bir emlakçı tüm sahil kasabalarına yazlık arayışını duyurabiliyor.

Türkiye’nin önde gelen uygulama geliştirme firmalarından olan KukaApps ile işbirliği içerisinde çalıştıklarını belirten Önder Çoban, Türkiye’deki tüm gayrimenkul danışmanlarının ceplerinden eksik etmediği bir iş çözümü ve iletişim ağı olmayı hedeflediklerini belirtiyor.

3. dalga kahveci müdavimleri için kahve çekirdeği satan yeni girişim tazekahve.co

3. dalga kahvecilik ve bu tarzda kafelerin çoğalmasıyla günümüzün önemli bir parçası olan kahve hakkında artık daha çok şey biliyoruz. En azından iyi kahve ve kötü kahveyi ayırt edebiliyoruz ve bu konuda çok seçiciyiz. tazekahve.co, evinizde de iyi kahve içmeyi mümkün kılmak istiyor ve bunu eğlenceli modelleriyle bizlere sunuyor.

En başta demleme yöntemlerine göre ayrışan modeller, kendi içinde çeşitlenebiliyor. Mesela evinde genelde French Press’le kahve demleyenler Mösyö modelini tercih edebilirler. Kahvelerin yöreleri ve tadım notalarıyla ilgili bilgileri de sitede bulabiliyorsunuz. Şimdilik siteyi minimal tutan tazekahve.co kurucuları, özel gün ve dönemlerde yeni ürünler ve aksesuarlar ekleyerek büyümeyi hedefliyorlar. Mesela Aralık ayı döneminde satışa çıkarılan Rudolph – Christmas Blend şu anda mevcut değil.

tazekahve.co kurucularından Dilhan Şener: “Kahve ve özellikle nitelikli kahve çok yükselen bir trend, bunu her köşebaşında açılan butik 3. dalga kahvecilerden de anlayabiliyoruz. Rekabet de bu noktada başlıyor aslında. tazekahve.co bir kafe olmasa da, adını çok fazla duyurmuş öncü kafelerin internetten kendi çekirdeklerini satmaya başlamasından dolayı onlara rakip bir platform.

Kendi sermayeleri ile kurulan tazekahve.co, şimdiye kadar 4000’e yakın tekil ziyaretçi alan tazekahve.co ‘nun hedefi günlük sipariş sayılarını ve ürün çeşitliliğini arttırmak. Hızlı kargo ve iyi müşteri deneyimiyle kendini ayrıştırmak isteyen tazekahve.co’yu denemek isteyenler ilk siparişte %10 indirimden yararlanabilirler.

Hikayemiz

Kahvenin günlük hayatınızda ne kadar önemli bir yer tuttuğunu biliyoruz. Bizim için de aynısı geçerli. Okulda ve işte kötü kahve içmekten bıktık. 3. dalga kahvecilikle butik kafelerde kendimizi bulduk ve açıkçası şımardık. Her an iyi kahve içmek hakkımız olduğundan bu işe bir el atalım dedik.

Demleme yöntemlerine göre özenle seçtiğimiz çekirdeklerden kendi modellerimizi oluşturduk. Mesela French Press’inden vazgeçemeyenler Mösyö içsin istedik. Filtre kahvesiz güne başlayamayanlara Buenos Dias, Espresso makinasıyla harikalar yaratanlara Nostresso, Türk Kahvesinin muhabbetine doyamayanlara Gıybet, son olarak ailemizin yeni üyesi yine filtre kahve sevenler için olan Organik. Ama bunun yanında farklı çeşitler denemek isteyenlere de dönem dönem yeni yöreler eklemeye söz verdik.

Haftalık taze kavrulmuş kahvelerimizi sizin siparişiniz üzerine öğütüyoruz ve paketliyoruz. Kahvelerimizi haftalık kavurmamızın sebebi sipariş verdiğinizde içime hazır olması içindir. Kahve çekirdekleri kavrulduktan sonra 5-6 gün dinlendirilmelidir. Bu süreden sonra ve 2 ay içerisinde tükettiğinizde kahveden en yoğun tadı alabilirsiniz. Aynı gün kargoya veriyoruz ve siz kahvesiz kalmayın diye size en geç ertesi gün ulaştırıyoruz.

Akıllı aksesuar Smart Mimic, 100 bin TL’lik Arıkovanı hedefini tamamladı

Evinizin, otel odanızın veya ofisinizin güvenliğini sağlayan akıllı aksesuar Smart Mimic, Arıkovanı‘ndaki 100 bin TL’lik hedefini henüz 16 gün kala tamamlayan bir diğer girişim oldu.

Dağda kamp yaparken 12 metre çapında algı sensörü ile çadırınıza yaklaşan her türlü canlıyı fark ediyor ve bunu size anında bildiriyor. İçersindeki güçlü 120dB’lik alarmı ile bir güvenlik sistemi gibi çalışıyor. Sıcaklık sensörü ile ani sıcaklık değişikliklerni fark eder ve olası yangın tehlikelerinde size haber verir.


Bir İTÜ Çekirdek girişimi olan Smart Mimic, Noyan Berker ve Serdar Serttop tarafından 2016 yılında hayata geçiriildi. Big Bang 2016 yarışmasında da toplamda 150 bin TL’lik bir ödül kazandı.

Türkiye’den teknoloji üretimi konusunda özverili çalışan bu ekibi tebrik ederiz.

Sosyal girişim Otsimo, Arıkovanı’ndaki 100 bin TL’lik hedefini tamamladı

Otizm sendromlu çocuklara gereken ve eksik kalan eğitimin tablet bilgisayarlar aracılığıyla eğitim vermeye yönelik yapılmış sosyal girişim uygulaması Otsimo, kitlesel fonlama platformu Arıkovanı‘ndaki 100 bin TL’lik hedefini tamamlayarak başarıya ulaşan projeler arasına girdi.

MEB verilerine göre, Türkiye genelinde devlet okulları ve Otistik Çocuklar Eğitim Merkezlerinde (OÇEM) 0-18 yaş grubu arasında yaklaşık 352 bin otizmli çocuk içinden sadece %5’inin (21.131) otizmli çocuğun eğitim aldığını görülmektedir. İngiltere’de otizme, kansere harcanan paranın yaklaşık 3 katı kadar kaynak ayırılmaktadır. Eğitim alabilen otizmli çocuklarda görülen büyük sorun ise odak sürelerinin çok kısıtlı olması ve eğitime odaklanamamalarıdır. Bu soruna çözüm olarak ortaya çıkan Otsimo, global hedefleri doğrultusunda yoluna tam hız devam etmektedir.

Otsimo’yu neden yaptık?

Dijital iş alanları hızla yaygınlaşıyor

VMware tarafından EMEA bölgesindeki 1.200 işletme ve BT yöneticisi ile yapılan araştırmaya göre, dijital iş alanları sayesinde işletmelerin yüzde 57’si mobil iş güçlerinin verimliliğini, yüzde 54’ü kullanıcı memnuniyetini, yüzde 47’si ise cihazların ve uygulamalarının güvenliğini arttırdı.

Bulut altyapısı ve ticari mobilite alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden VMware, Inc. (NYSE: VMW), tarafından yayınlanan “VMware State of the Digital Workspace” raporuna göre, dijital çalışma alanı konusunda başarılı adımlar atan EMEA bölgesindeki işletmelerin yüzde 51’i daha hızlı gelir akışı yarattı. 1.200 işletme ve BT yöneticisi ile yapılan araştırmaya göre, ayrıca dijital alanlarını dönüştürenlerin yüzde 57’si mobil iş güçlerinin verimliliğini, yüzde 54’ü kullanıcı memnuniyetini, yüzde 47’si ise cihazların ve uygulamalarının güvenliğini arttırdıklarını belirtti.

Katılımcıların yüzde 49 ile yaklaşık yarısı ise dijital çalışma alanı ile ilgili başarılı çalışmaları ardından toplam yönetim maliyetlerinde iyileşme görürken yüzde 52’si toplam maliyetlerde iyileşme gördü. Yatırımların geri dönüşünde ise bazı faktörlerin bir araya gelmesi etkin rol oynadı. Bu faktörlerden başlıcaları: Uygulamaların daha hızlı yayına alınması (yüzde 34), masaüstü ve mobil cihazlarda güvenliğini arttırılması (yüzde 29) ve son kullanıcı tarafında verimliliğin artışı (yüzde 28).

VMware EMEA Son Kullanıcı Bilişim Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ian Evans konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “2017 yılına girerken endüstri, kurumsal mobilite alanında yeni bir safhaya doğru ilerliyor. Bu yeni safhada, iş yerleri artık son kullanıcılar için sundukları tüm kaynak ve uygulamalara, tüm bağlantılı cihazlardan erişim imkanı sağlamak zorunda. Yayınladığımız bu rapor, iş ve BT liderlerinin dijital çalışma alanlarının kurumlara sağladığı faydayı kabul ettiğini gözler önüne sermiştir. VMware’in dijital çalışma alanı çözümü VMware Workspace™ ONE™, tüm endüstrilerdeki müşterilerin dijital dönüşümlerine yardımcı olan basit ve güvenli bir platformdur.”

Dijital dönüşüm çoğu kurum için öncelikler arasında yer aldığından, dijital çalışma alanlarının sunduğu potansiyel ile iş dünyasının geçen yıl başardığı çalışmalar arasından da çok büyük bir fark ortaya çıkmadı. Ancak buna rağmen iş liderleri dijital çalışma alanları ile ilgili uygulamaları etkileyen bazı faktörlerle karşılaşıyor. EMEA bölgesinde dijital çalışma alanlarının yaygınlaşması önündeki en büyük bariyerler; güvenlik endişeleri (yüzde 43), bütçe sorunları (yüzde 38) ve bu alanda kalifiye eleman eksikliği (yüzde 25).

Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 46 ile yaklaşık yarısı, dijital çalışma alanlarını uyumluluk ve güvenlik risklerine karşı bir çözüm olarak görüyor. Güvenlik ve uyumluluk araçları dışında EMEA bölgesindeki önde gelen teknoloji liderleri, mobil cihaz yönetim yazılımlarını (yüzde 38) ve çalışma alanı yönetim yazılımlarını (yüzde 35), dijital çalışma alanları için gerekli bileşenler olarak görüyor. Kimlik yönetim yazılımları da yüzde 37 ile listede üst sıralarda yer alan diğer gerekli bileşen olarak öne çıkıyor.

Essilor France’in Pazarlama ve Satış Müdürü Julien Zamora açıklamasında, “Mobilite, ticari süreçleri dönüştürmemizi mümkün hale getirdi. Ekiplerimiz hareket halinde iken çalışabilecekleri araçlara sahip olduğundan artık ofiste daha az zaman harcıyor. Bu uzaktan erişim, çalışan verimliliğini arttırırken bizi de pazarda inovatif lider konumuna getirdi.” dedi.

Deutsche Bahn AG’den Çalışma Alanı Altyapı Yönetim Servisleri Müdürü Kai Löebig ise şunları söyledi: “Mobilite çözümlerini kullanarak operasyonel maliyetlerimizi uygulama başına yüzde 75 azalttık. Bizim ve müşterilerimiz için bu, çok büyük bir maliyet tasarrufu demek. Kullanıcı arızalarını da ayda 2.100’den 210’a kadar düşürdük. Bu da bu alanda 10 kat iyileşme anlamına geliyor. Bu sayede BT ekipleri destek için daha az zaman harcıyor, inovasyona daha fazla zaman ayırabiliyor.”

Yabancı dil öğrenme platformu Cambly, Türkiye’de büyümeye devam ediyor

YCombinator çıkışlı, Silikon Vadisi merkezli, yabancı dil öğrenme girişimi Cambly, 130’dan fazla ülkedeki kullanıcıları ve Google Ventures, Etohum gibi güçlü destekleriyle büyümeye devam ediyor. Şuana kadar ülkemizde viral olarak büyüyen Cambly, Türkiye pazarına yatırımını arttırma kararı aldı. Bu kararın ilk hamlesi olarak da KWorks bünyesindeki Enigma Biyoteknoloji’nin kurucu ortağı ve eski Accenture danışmanı Emre Şimdi, Cambly Türkiye Ülke Müdürü olarak göreve başladı.

Cambly, ana dili İngilizce olan eğitmenlerle görüntülü konuşma yapıp kullanıcıların İngilizce’lerini geliştirmelerini sağlıyor. Web, IOS ve Android cihazlar üzerinden erişilebilen Cambly ile eğitmenlere anında bağlanıp, İngilizce pratik yapılması sağlanıyor.

Şirketin ayrıca Güney Kore, Çin, Japonya, Orta Doğu, Güney Amerika ve Brezilya’da yoğun kullanıcı kitlesi bulunuyor. Cambly hakkında sorularınız ve görüşleriniz için Emre’ye, [email protected]’den ulaşabilirsiniz.

Türkiye’nin ilk dikey hızlandırma programı “IOT Telco Labs” Ankara ve İzmir’de!

İstanbul Startup Angels ve Nexus Ventures girişimciler ile birebir görüşüp tanışmak için İzmir ve Ankara’ya geliyor. Girişi

Eğer IOT veya Telekom projeniz varsa gelin hem yatırım ihtiyaçlarınızı yatırımcılar dinlesin hem de IoT Telco Labs hızlandırma programı hakkında genel bilgi alın.

IOT TELCO LABS

Geleneksel sektörlerin teknoloji ile buluşturan yüksek potansiyelli, sürdürülebilir girişimcileri destekleyen bir hızlandırma programıdır. Güçlü ortaklar ile açtığı programlarda seçilmiş girişimcilerin iş modellerini test edip, büyümelerini sağlamak için sektörel network, uzmanlık ve yatırım desteklerinde bulunur.

7 Şubat’taki İzmir etkinliğine bu bağlantıdan, 8 Şubat’taki Ankara etkinliğine ise bu bağlantıya‘dan kayıt olabilirsiniz.