Ana Sayfa Blog Sayfa 1028

Petya saldırısına karşı Innovera ve SocPrime’dan güç birliği

Bankalar, telekom şirketleri ve merkezi kamu kuruluşları başta olmak üzere 200’ün üzerinde büyük kuruluşa teknoloji tedariği, danışmanlık, eğitim ve personel alımı gibi farklı alanlarda destek veren Innovera, SocPrime ile güçlerini birleştirdi.

Siber güvenlik sektöründe faaliyetlerini sürdüren Innovera, son yıllarda artarak devam eden fidye yazılım saldırılarına karşı atakların erken tespiti ve engellenmesi için SocPrime ile iş birliği gerçekleştirdi.

WannaCry’dan sonra dün başlayan ve etkisi artarak devam eden yeni siber saldırı Petya için de çok hızlı aksiyon alan SocPrime, tüm dünyayı kasıp kavuran Petya zararlısını tespit etme ve engelleme için tespit senaryolarını dünyada herkesten önce hazırladı. Müşterileri için ücretsiz Petya tespit içeriği sağlayan SocPrime sayesinde kuruluşlar saldırıyı erken tespit ederek önlem alabiliyorlar. SocPrime tarafından hazırlanan içerik Arcsight, Qradar ve Splunk gibi popüler analiz platformları tarafından kullanılabiliyor.

SocPrime’ın Türkiye temsilcisi Innovera’nın Genel Müdürü Gökhan Say, “Tüm müşterimizin saldırıları tespit etmek ve engellemek için kullandığı birden fazla güvenlik ürünü var; bundan sonra önemli olan bu ürünleri sürekli akıllandırmak ve akıllı tutmak olacak. SocPrime burada bize ve müşterilerimize kritik bir katkı sağlıyor” dedi. Kendi geliştirdiği ATAR ürünü ile siber saldırılara hızlı yanıt vermeyi amaçlayan Innovera, şimdi de SocPrime çözümleri ile saldırıların hızlı tespit edilebilmesini sağlamayı hedefliyor.

SocPrime, dünya çapında gerçekleşen siber saldırıları ve kullanılan teknikleri analiz ederek bunların nasıl tespit edilebileceğine ilişkin bilgisayar senaryoları hazırlıyor ve bu alanda dünyanın ilk ve tek firması konumunda. SocPrime tarafından hazırlanan içeriğe abone olan kuruluşlar sürekli olarak yeni tespit senaryoları ile güvenlik sistemlerini güncelleyebiliyorlar.

Petya saldırısı hakkında da açıklama yapan Innovera Yönetici Ortağı Burak Dayıoğlu konuyla ilgili şunları söyledi: “Petya saldırısı, WannaCry’dan sonra tam da beklediğimiz gibi kısa sürede geldi. Saldırganlar WannaCry’da kullanılan saldırı tekniklerinin oldukça benzerlerini uyguluyorlar. Zararlı yazılım, saldırı için özel hazırlanmış MS-Word belgeleri olarak eposta ile iletiliyor; hedef kuruluştan birisi açınca ilgili bilgisayardaki dosyaları erişilemez kılıyor ve WannaCry’ın da yaptığı biçimde başka bilgisayarlara Windows dosya paylaşımı protokolü üzerinden yayılmaya çalışılıyor. WannaCry’dan iki temel farkı var; birincisi WannaCry’daki gibi bir ‘acil durdurma’ mekanizması konulmamış; hatırlayacağınız gibi WannaCry’ı bu acil durdurma mekanizmasını tetikleyerek dünya çapında frenlemek mümkün olmuştu. Petya bu açıdan yayılması merkezi olarak engellenemez durumda. Diğer taraftan tüm dosyaları tek tek şifrelemek yerine Petya işletim sisteminin açılışına yerleşip sadece hangi dosyanın nerede olduğunu gösterir kataloğu değistirip şifreleyebiliyor; bu da tek bir bilgisayarı ele geçirip fidye istemesini ciddi şekilde hızlandırıyor. Bilgisayar kullanıcılarına önerilerimiz benzer; tüm güncel yamaları uygulamalarını, modern bir antivirus yazılımını çalıştırmalarını, sürekli yedek almalarını ve iyi bir güvenlik tarayıcısı ile sistemlerini surekli güvenlik açiklarına karşı test etmelerini öneriyoruz.”

Otopark rezervasyon uygulaması Parkkolay, havalimanlarında da hizmete başlayacak

İstanbul’da artan araç sayısı ile birlikte her gün aracınızı park edecek bir park yeri bulmak da gittikçe zorlaşıyor. Otoparklara rezervasyon ve mobil ödeme özelliği ile bu sorunu çözmeyi hedefleyen Parkkolay, uygulamasını Google Play ve App Store‘den indrebilirsiniz.

Parkkolay kullanıcıları harita üzerinde otoparkların yerlerini görebiliyor, detaylı fiyat tarifelerini inceleyebiliyor ve gitmek istedikleri otoparklara rezervasyon yaparak yerlerini önceden ayırabiliyorlar. Gidecekleri bölgedeki otoparkı seçen kullanıcılar otoparka tahmini varış sürelerini belirleyerek ilk 1 saatlik otopark ücretlerini uygulama üzerinden ödediklerinde otoparkta yerleri ayrılmış oluyor. Kullanıcılar rezervasyon işlemi sonucu kendilerine verilen karekodlar ile otoparka giriş ve çıkış işlemlerini tamamlayabiliyorlar.

Parkkolay; Nişantaşı, Bebek, Bağdat Caddesi ve Taksim gibi otopark sorunun en yoğun olduğu bölgeler başta olmak üzere müşterilerine hizmet veriyor, bir yılın sonunda ise uygulama içindeki otopark sayısının 100’e çıkması hedefleniyor. Piyasaya yeni çıkan uygulamanın içindeki otopark sayısı günden güne artıyor ve şuanda tüm bölgelerdeki otoparklarda kullanıcılar 0-1 saati 5 TL ye park edebiliyorlar. Böylece Parkkolay kullanıcılarına %50 indirim avantajı sağlamış oluyor.

Havalimanı Otoparkları ve Kurumsal Çözümler

Parkkolay şuanda sadece şehir içlerinde belirli bölgelerde hizmet veriyor ancak yaz ayları içinde havalimanı otoparklarında da hizmet vermeye başlayacak. Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı yakınlarındaki otoparklarda yerinizi önceden ayırabilecek ve shuttle servisler ile havalimanına ulaşabileceksiniz. Havalimanı otoparklarına oranla hem daha indirimli hem de sizin için özel olarak ayrılmış bir yere park etme imkanı bulabileceksiniz.

Parkkolay aynı zamanda kurumsal firma çalışanlarının ve filoların şirket araçları ile yapılan otopark işlemlerini monitör edebilecekleri ve detaylı olarak kayıtlarını tutabilecekleri bir kurumsal uygulama çözümünü de piyasaya kısa süre sonra çıkarmayı planlıyor. Her ikisi de İTÜ lisans öğrencisi olan Murat Kütük ve Büşra Baydan tarafından kurulan girişim, bugüne kadar İstanbul Startup Angels ve Nexus Ventures’dan 350.000 TL tutarında yatırım aldı. Aynı zamanda Parkkolay İTÜ Çekirdek Big Bang finalinde ise toplamda 60.000 TL tutarında özel ödüle layık görülmüştü.

3Z’nin yeni adı Respo Gadgets, uyku apnesi ve horlama sorununu çözmeyi hedefliyor

Big Bang 2016 sahnesinde İstanbul Sanayi Odası tarafından Geleceğin Sanayicisi Büyük Ödülü’nün yanı sıra Ege Kimya ve Monitise özel ödüllerine layık görülen biyoteknoloji girişimi 3Z, artık yoluna Respo Gadgets ismiyle devam ediyor. Marka dönüşümünü tamamlayan girişimi bundan sonra yeni ismiyle göreceğiz.

Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde bir tez çalışması olarak başlayan hikaye, ürünleşme yolunda emin adımlarla ilerliyor. Türkiye’de 1.5 milyon, Dünyada ise 200 milyondan fazla insanı etkileyen ‘uyku apnesi ve horlama‘ probleminin tedavisinde kullanılmak üzere geliştirdikleri “Dormio” adındaki ağız içi aparey ile güncel olarak sunulan tedavilere konforlu ve güçlü bir alternatif oluşturmayı hedefliyorlar.

İstanbul Sanayi Odası Ödülü, Big Bang 2016

Acıbadem Hastanesi’nde gerçekleştirilen ve Dormio’nun tedavideki etkinliğinin kanıtlandığı klinik çalışmalarda ilk etap 12 gönüllünün katılımıyla tamamlandı. Alınan olumlu sonuçlar ile moral bulan ekip ürünü hastalara en kısa sürede ulaştırmak için çalışmalarını daha da hızlandırdı. Dormio’yu erken deneme şansını yakalayan hastalardan alınan geri bildirimler ile ürün tasarımını da yenileyen Respo Gadgets seri üretim ve ruhsatlandırma için gereken işlemleri başlatıyor.

Projeyle ilgili gelişmeler oldukça sizlerle paylaşacağız.

Markafoni, satın mı alınıyor?

Geçtiğimiz hafta kapanacağını duyuran özel alışveriş sitesi Markafoni‘yi satın almak için bazı görüşmeler yapıldığı duyumunu aldık. Henüz detayları bilinmeyen anlaşmanın yakın zamanda netlik kazanacağı söyleniyor.

Olumlu ya da olumsuz, yeni bilgiler aldıkça sizinle paylaşacağız.

Detaylar yakında.

Serkan Kağan Çelik, Mentornity

Girişimcileri paylaşmaya devam ediyoruz. Bu hafta Mentornity kurucusu Serkan Kağan Çelik‘i haftanın girişimcisi olarak yayınlıyoruz.

Serkan, 2002 Yılında Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra Grafik Tasarım, Proje Yönetimi ve Planlama konularında eğitimler aldı. Kurumsal hayatta bir çok şirketin proje, iş geliştirme, tasarım ve planlama bölümlerinde çalıştı. Freelance olarak grafik tasarım ve 3d modelleme üzerine çalışmalar yaptı.

Girişimci olma sürecinden bahsedebilir misin?

“Girişimcilik, daha doğrusu yeni bir ürün/hizmet sunma ve bunu büyük kitlelere ulaştırma arzusu hep içimde vardı. Sürekli proje ön çalışmaları yaptım. Bunlar hayatı kolaylaştırıcı bir cihaz veya bir web sitesi olabiliyordu.

2010 yılında iş arkadaşımdan bir eposta Norveçte yunusların katledilmesini engellemek için adımı ve eposta adresimi gönderi içeriğine ekleyip başka bir arkadaşıma iletmemi istiyordu. Böylece bir liste oluşacak ilgili makamlara gönderilecekti. Bunun daha kolay ve güvenli olması gerektiğini düşündüm ve ilk sosyal girişimim imzakampanyam.com‘u kurdum.

Proje kısa sürede kendi kendine büyüdü ve şimdi 860 bin den fazla kişinin imza attığı bir platform haline geldi. Düzenlenen kampanyalar ulusal basında yer aldı.

Gelir modeli konusunda çok emin olmadığım için benim için imzakampanyam.com bir tam zamanlı işe dönüşmedi. Aradan geçen zamanda çeşitli girişimler denedim. Bir çok girişimcilik programı ve hackathon’a katıldım. İnsanların uzmanlara, mentorlara ve danışmanlara olan ihtiyacını gördüm ve bunun için bir mobil uygulama olması gerektiğini düşünerek “Mentornity” projesini tasarladım. Detayları Twitter’da paylaştım.

Bu projeyi beğenen “Ekim Nazım Kaya” yaklaşık 1 haftalık Twitter yazışması ve epostalar sonrası ilk tohum yatırımcım oldu.”

Twitter üzerinden görüşmeler sonucunda yatırım alan Serkan, cümlelerine şu şekilde devam ediyor.

“Tohum yatırım sonrası yazılım geliştirme işleri için ekibe şu an kurucu ortağım olan Emrullah Lüleci katıldı. İTÜ Teknokent ve İTÜ Çekirdek’in yönlendirmesi ile Mentornity bir bireysel bir mobil uygulamadan bir kurumsal sisteme dönüştü.

Mentornity, kurumsal gelişim programları, mentorluk ve koçluk programlarını kolay ve verimli bir şekilde yürütülmesi için bir iletişim ve yönetim sistemidir. Mentornity, girişim merkezleri, mezun dernekleri, şirketler ve organizasyonlardaki mentorluk ve gelişim programlarını anında yapılabilir hale getiriyor.”

Hedeflerinden biraz bahsedebilir misin?

“Mentornity’nin Türkiye ve Dünya çapında büyük başarılar elde etmesini hedefliyorum. Çünkü mesleğini geliştirmek isteyen kişilerin, işini büyütmek isteyen girişimcilerin, kariyer hedefi olan öğrencilerin bu amaçlarına ulaşmasını kolaylaştırmayı çok istiyorum.”

Bu zamana kadar başında geçen bir başarısızlığını anlatabilir misin?

“Mentornity’den önceki girişimlerim ön gördüğüm ticarileşme ve ekip olma aşamasına ulaşamamıştı. Bir karşılaştırma yaptığımda bunun nedeninin yeterince basit çalışmamak, şartların en iyi hale gelmesini beklemek, zaman yönetimini iyi yapamamak, girişim hakkında tecrübeli kişilere, kurumlara ulaşmak için yeterince çaba sarf etmemek olduğunu görüyorum.”

Serkan Kağan Çelik’e teşekkür ederiz. Girişimcileri yayınlamaya devam edeceğiz.

Sesli yürüyüş turu uygulaması Piri, yurtdışına Londra ve Amsterdam ile açıldı, 80 bin kullanıcıya ulaştı

POI Labs tarafından geliştirilen ve Saffet Emre Tonguç tarafından seslendirilen ‘sesli yürüyüş turu uygulamasıPiri‘de, ilk yayınladığımızdan bugüne oldukça güzel gelişmeler oldu.

Piri’nin kullanıcı sayısı 80 bin’i geçti, günlük aktif kullanıcısı ise 1000’in üzerinde seyretmeye başladı. Appstore tarafından 3 hafta üst üste popüler uygulamalar arasına alındı.

İstanbul’la başlayan tur serüveni, yine İstanbul içerisinde yeni turların eklenmesinin yanı sıra; Kars, Kapadokya, Edirne Merkez, Edirne Meriç ve Konya olmak üzere 5 yeni bölgeye açıldı. İstanbul içerisinde ise; Galata, Tarihi Yarımada, Karaköy ve Üsküdar bölgelerinde uygulamayı kullanabiliyorsunuz.

Londra ve Amsterdam da artık Piri‘de!

Yurtiçi turların yanı sıra, yurtdışı açılımına Londra ve Amsterdam ile başladı. Çok kısa bir süre içerisinde Roma ve Paris‘in de ekleneceğinin bilgisini aldık.

Alınan yorumlar ve kullanım rakamları yurtdışı turlarının da iyi gittiğini gösteriyormuş. Girişimle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Yerli mobil ulaşım uygulaması GelGit, İzmir ile faaliyetlerine başladı

Yerli mobil ulaşım uygulaması GelGit, bu yaz İzmir Çeşme’de kullanıcılarıyla buluşuyor.
Tek tuşla hızlı, güvenli, uygun fiyatlı araç çağırma imkanı sunan GelGit, 22 Haziran itibariyle İzmir Havalimanı-Çeşme ile Çeşme ve çevresinde hizmet vermeye başladı. Son model araçlarla yolcularına konforlu bir ulaşım deneyimi yaşatan GelGit ile anında araç çağırmanın yanı sıra önceden araç rezervasyonu yapma özelliği de var. Uber‘e rakip olduğunu da söylemek gerekiyor.

Uygulamayı App Store veya Google Play‘den indirebilirsiniz.

GelGit konforlu ve uygun fiyatlı ulaşımın yanı sıra Çeşme ve çevresindeki mekanlarda özel indirim ve fırsatlar da sunuyor. Türk mühendisleri tarafından tasarlanan GelGit’in Türkçe menüsünün kullanımı oldukça kolay. Anlık araç çağırmak için uygulamayı açıp çağır tuşuna basmak yeterli, en yakın aracı size yönlendiren uygulama yolculuk sonrası ulaşım bedelini kredi kartınızdan çekiyor ve eFatura’nızı adresinize gönderiyor.

GelGit kurucuların uygulamanın, 7 gün 24 saat kullanıcıların hizmetinde olacağını dile getirdi. Rota optimizasyonu ile şoförlerini trafiğe göre yönlendirme özelliği de olan uygulama, şoförlerin trafikte zaman kaybetmesini de engelliyor.

GelGit Tanıtım Toplantısı’nda basın mensupları ile biraraya gelen GelGit CEO’su Austin Kim, GelGit’i Türkiye’de ilk kez İzmirlilerle buluşturmanın gururunu yaşadıklarını belirterek “Türk mühendisler tarafından tasarlanan ve uygulamaya alınan GelGit’i bu yaz ilk kez İzmir Çeşme’de kullanıcılarla buluşturuyoruz. Uygun fiyatlı, güvenli, konforlu ve hızlı bir ulaşım deneyimi yaşatmayı hedefliyoruz. Yüzde yüz Türk sermayeli bir şirketiz ve tüm müşterilerimize hizmet sonrası E-fatura gönderiyoruz. Amacımız Çeşme’de başlayan organizasyonumuzu önümüzdeki dönem İzmir şehir merkezini de içine alacak şekilde genişletmek” dedi.

Girişimle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

OpenFab İstanbul desteğiyle programlanabilir yerli drone projesi: ESPcopter

Özyeğin Üniversitesi öğrencileri OpenFab İstanbul bünyesinde ilk meyvelerini vermeye başladı. Programlanabilir açık kaynak kodlu bir drone projesi olan ESPcopter, dünyanın en büyük fonlama sitelerinden biri olan Indiegogo’da destek toplamaya başladı.

Özyeğin Üniversitesi Elektrik & Elektronik mühendisliği öğrencisi olan Metehan Emlik tarafından geliştirilen ESPcopter, oldukça uygun fiyatlı bir alternatif olarak dikkat çekiyor.

Kullanıcılarına drone yazılımları konusunda kodlama öğretmeyi hedefleyen ESPcopter, 32 gram ağırlığında ve 8 dakikalık uçuş süresine sahip. Klasik bir drone modeli olmaktan çok drone eğitimi ve proje üretimi konularında kullanılabilecek başarılı bir çözüm olarak destek bekliyor.

Metehan Emlik

ESPcopter, internete bağlanabilmesi sayesinde nesnelerin interneti (IoT) projelerinde de kullanılabilir. Popüler programlama dilleri olan C++, Arduino, Lua ve MicroPython’a destek veren ESPcopter, üzerinde 5 farklı sensör bulunduruyor. Harici sensörlerin eklenebilmesi için 9 adet pine de sahip olan ESPcopter, 25 dakika gibi kısa bir sürede şarj olabiliyor. Mühendislik ve yazılım konularında bilgisi olmayan kullanıcıların ürün ile birlikte gelen kullanım kılavuzları ile ESPcopter kullanmaları mümkün olacak.

Gelecekte drone temelli başka projelerin oluşmasına da olanak sağlayabilecek olan ESPcopter, kısa zaman içinde 676$ destek toplamayı başardı. 49 dolar fiyat etiketi ile satın alınabilecek olan ESPcopter, yaklaşık 45 gün içinde 30 bin dolar toplamayı hedefliyor.
Siz de destek vermeyi unutmayın.

Bosch, Almanya’nın Dresden şehrinde yeni bir çip fabrikası inşa etmeye başladı

Dünyanın önde gelen parça tedarikçilerinden Bosch, Almanya’nın Dresden şehrinde çip fabrikası inşa etmeye başladı. 700 farklı işleve sahip olacak bu çip fabrikasına yaklaşık 1 milyar Euro yatırım yaptı. Şirketin üst düzey yöneticisi Dr. Volkmar Denner “Bosch’un 130 yıllık tarihinin en büyük yatırımı” olduğunu söyledi. Bosch, tesisin inşaatını 2019 yılı sonunda tamamlamayı planlıyor, üretimin ise 2021’de başlayacağı söyleniyor.

Global şirketlerin yapmış olduğu yatırımlardan ilham alarak, girişimlerimizi şekillendirebiliriz. Biz de sizlere dünyadaki gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Yerli akıllı kumaş teknolojisi girişimi Thread in Motion, 350 bin dolar yatırım aldı

Kumaşın kullanıldığı tüm giysi ve eşyaları akıllandırmak üzere yola çıkan, yerli teknoloji girişimi Thread In Motion, Startupbootcamp Istanbul programından 2017 başında mezun olduktan sonra küresel bir marka olma yolunda ilerlemek adına ilk büyük adımını atarak 350 bin dolarlık yatırım aldı. Bu ilk yatırım turuyla birlikte şirketin yakın zaman planı; Ağustos ayında Londra ve 2017 yılı son çeyreğinde ise ABD’de ofis açarak dünya çapında çıkış yakalamak.

Thread In Motion, Türkiyenin önde gelen girişim geliştirme platformlarından StartersHub, seri üretimde işbirliği yaptığı Reisoğlu İplik ve melek yatırımcı olarak Ebru Dorman’dan toplamda 350 bin dolarlık yatırım aldı.

Dünyanın ilk akıllı takım elbisesi Türkiye’den

Bu yılın başında ilk ürünü akıllı mont Skadi Jacket’ı geliştiren Thread In Motion yakın dönemde bir eldiven ve takım elbise markası ile de iş birliği yaptı. Konu hakkında bilgi veren Thread In Motion Kurucu Ortağı Kadir Demircioğlu, “Yaptığımız anlaşmayla birlikte dünyanın ilk akıllı takım elbisesi bir Türk markasıyla çıkacak. Ayrıca tüm dünyanın en önemli trendlerinden biri olan Endüstri 4.0’a geçişte önemli bir örnek teşkil edecek, üzerinde çalıştığımız akıllı eldivenler de üretim aşamasında. ” dedi.

Thread In Motion ile Kumaşlar akıllanıyor

Kumaşın olduğu her alana teknoloji üretmek için yola çıkan bu girişim, aldığı ilk tur yatırımla birlikte hem ülkemizde, hem de uluslararası arenada önemli projeler için güç toplamış oldu. Yaptıkları işte geleceği inşa ettiklerini belirten Kadir Demircioğlu’na göre geliştirdikleri bu çözümle herhangi bir cihazı kontrol etmenin yanı sıra, hayati önem taşıyan bilgileri takip etmek de son derece kolay olacak. Demircioğlu, şu sözlerle üzerinde çalıştıkları işin önemini anlatıyor: “Ürettiğimiz teknoloji, uykunuzu analiz eden bir nevresimden, egzersiz yaparken kaslarınızın gelişimini gösteren bir spor kıyafetine kadar her alanda çalışma yapabilen dinamik bir AR&GE yapısına sahip. Amacımız; Türkiye’nin tekstil sektöründeki mevcut bilgi birikimini ve deneyimini teknolojiyle birleştirerek dünya çapında fark yaratan ve rekabet edebilen ürünler üretmek.”

StartersHub girişimleriyle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.