Ana Sayfa Blog Sayfa 975

Vispera, Logo Ventures’tan 1.2 milyon dolar yatırım aldı

Vispera, Logo Ventures‘tan 1.2 milyon dolar yatırım aldı. Prof. Dr. Aytül Erçil ve Dr. Ceyhun Burak Akgül tarafından Ocak 2014’te kurulan girişim, görüntü işleme teknolojileri ve veri madenciliği teknolojileri üzerinde çalışıyor. Yenilikçi bir teknolojiyle müşterileri arasına Türkiye’deki önemli global şirketlerini ekleyen Vispera, global vizyonu ile büyümeye devam ediyor.

Geçtiğimiz yıl Keiretsu Forum Türkiye ofisinin yanında Keiretsu Forum Capital Fonu’ndan da yatırım alan Vispera, son aldığı Logo Ventures yatırımı ile birlikte şirket değerlemesini 1 yıl içerisinde neredeyse ikiye katlayarak 12 milyon dolar değerlemeye ulaştırdı. Prof. Aytül Erçin, Vispera’nın yer aldığı pazarın Türkiye’de 300 milyon dolar, dünya çapında 30 milyar dolar hacminde olduğunu paylaşıyor. Yıllık yüzde 15’lik büyüme hedefleyen Vispera, bazı büyük şirketlerin hem yerel hem de küresel operasyonlarında verimlilik sağlıyor.

Vivoo: Evinizden kendi sağlığınızı takip edebileceğiniz biyoteknoloji tabanlı wellness uygulaması

Türkiye’den teknoloji odaklı yeni girişimlerin çıktığını görmek umutlarımızı tazeliyor.

Vivoo, 10 parametreli idrar stripleri üzerine idrarınızı yaptıktan sonra, uygulama üzerinden fotoğrafını çekerek bu parametrelere göre sizlere tavsiyelerde bulunan, kişisel wellness asistanıdır. Alt yapısında görüntü işleme teknolojisini kullanıyor.

Gözde Büyükacaroğlu ve Miray Tayfun tarafından kurulan Vivoo, 2017 Eylül ayında şirketleşme sürecini tamamladı ve 500 Startups‘tan 120 bin dolar yatırım aldı. Kurucuları taşınabilir tanı teknolojileri üzerine ürün geliştiren Vivosens adlı girişimden tanıyoruz. Vivoo, Vivosens’ten bağımsız olarak kurulmuş yeni bir girişimdir. Girişim, Mart ayında Kickstarter kampanyasına hazırlanıyor.

Örneğin, bu stripler üzerinden idrar yollarınızda bir enfeksiyon olup olmadığını veya ne kadar su içtiğinizi anlayarak bunlara göre beslenme alışkanlıklarınızla ilgili tavsiyelerde bulunuyor. Basit bir enfeksiyonun varlığında bağışıklık sisteminizi arttırıcı gıdalar öneren, veya asidik beslendiğinizde alkali gıdalardan öneriler sunan bir sistem.

Bir idrar stribinin üzerindeki parametrelerle kullanıcının, böbrek, karaciğer, idrar yolları, beslenme alışkanlıkları hakkında bilgi sahibi olabilir, şeker hastası olup olmadığını öğrenebilir veya yeterli su alıp almadığını fark edebiliyoruz. Parametrelerin birbirleriyle olan ilişkileri sayesinde de çok farklı anlamlara gelen geniş bir yelpazeden kişinin genel durumunu anlayabiliyoruz. Bunlara bağlı olarak da beslenme alışkanlıklarıyla ilgili tavsiyeler vererek kişinin daha iyiye gitmesini hedefliyoruz.

Günümüzdeki uygulamaların çoğunluğu, kişiye her an ne yediklerini sistemlerine giriş yapmasını isteyen ve bunları baz alarak “genel” tavsiyeler sunan sistemler. Örneğin, sabah tost yediğinizden akşam tükettiğiniz brokolinin kaç gram olduğuna kadar sisteme girip, ne kadar su içtiğinizi sürekli yazmanız gereken; ancak karşılığında “günde 3 litre su içmelisin” şeklinde genele hitap eden uygulamalar. Hiçbirimizin, düzenli olarak her gün 15 dakikamızı bir uygulamaya girip yediğimiz içtiğimiz her şeyi bir veri tabanından çekerek/ekleyerek kaydetme alışkanlığımız yok. Wellness dediğimiz olgu, tamamen kişisel olması gerekirken genele hitap eden tavsiyeler ile insan hayatında geniş bir karşılığı yok. Bu yüzden bu tarz uygulamalar, genellikle “sadakat” problemi ile karşılaşmakta. Yapılan bir araştırmaya göre, wellness/mobil sağlık uygulaması indiren insanların %80’i, ilk iki hafta içerisinde uygulamayı telefonlarından kaldırıyorlar. Vivoo, kesinlikle kullanıcısından bu tarz girişler yapmasını beklemiyor. İdrar striplerinden baktığı parametrelere göre insan hayatında karşılık bulacak tavsiyeler veriyor, aynı zamanda bunları da “idrar”dan baktığı için kişinin objektif datasıyla çalışıyor.

Böylelikle Vivoo, dün akşam aldığınız alkolün karaciğerinizi ne kadar yorduğunu anlayabiliyor ve karaciğerinizi rahatlatacak besin önerileri sunuyor. Herhangi bir tanı ya da tedavi amacı olmayan girişim, sadece beslenme alışkanlıklarındaki ufak değişikliklerle nasıl daha iyiye gideceğimizi öneriyor. Sisteme yakın zamanda, egzersiz ve uyku takibi de eklenerek bütüncül bir wellness asistanı olmayı hedefliyor.

Türkiye’deki yeni girişimleri paylaşmaya devam edeceğiz.

Dünyanın en büyük girişimcilik etkinliklerinden Slush 100’de Türkiye’den de üç startup vardı

Geçtiğimiz hafta Helsinki’de dünyanın en büyük startup etkinliklerinden biri gerçekleşti: Slush. Farklı ülkelerden startupların Slush sahnesinde olabilmek için yaptığı başvuruların ardından, sunum yapacak 100 startup belirlendi. Türkiye’den üç startup ilk 100 arasına girdi ve Slush’ta sunum yapmaya hak kazandı. Biri İzmirli bir biyoteknoloji startup’ı: Initio. Diğer ikisi ise İstanbul’dan yapay zeka startupları: Paym.es ve Metrobi

Initio, özellikle ilaç endüstrisinde kullanılmak üzere 3D hücre kültür laboratuvarları geliştiriyor. Initio aynı zamanda, TEPAV’da MSD desteği ile yürüttüğümüz son BIO Startup Programımızın biyogirişimcilerindendi. Finalist olmuş ve birlikte ABD’deki BIO Convention’a katılmıştık. Orada da yaptığı görüşmelerde şirketlerden ilgi görmüştü.

Yapay zeka startuplarından biri olan Metrobi, taşıtların hareketlerini yapay zeka ile analiz ederek yolculara hizmet sunuyor. Yolcuların toplu ulaşım olanaklarını tıpkı kendi taşıtlarıymış gibi güvenerek kullanabilmelerini hedefliyor.  Metrobi, trafik durumunu anlık hesaplayarak taşıtların nereye ne zaman geleceğini dakikası dakikasına hesaplıyor. Bir yere toplu ulaşımla en hızlı nasıl gidileceğini gösteriyor, yolculuktayken dahi eğer bir taşıt gecikecek olursa daha hızlı yeni alternatifleri belirtiyor.

Paym.es ise, sosyal medya üzerinden chatbot ile kolay ve güvenli e-ticaret yapmanızı sağlayan bir startup. E-ticareti daha kolay, güvenilir ve etkileşimi yüksek bir alana taşıma hedefiyle çalışmalarına hızla devam eden bu girişim, kullanıcılara karşılarında bir insan zekâsı olduğunu hissettirebilmeyi amaçlıyor. Paym.es Slush 100’de yaptığı sunumun ardından, ilk 50 arasına da seçilmeyi başararak Slush’a devam etme şansına sahip oldu.

Hep söylüyoruz, dünya artık değişti. Bu değişimin arkasında da biyoteknoloji, yapay zeka gibi yeni teknolojiler var. Teknolojik dönüşüm 21.yüzyılın ana konusu. Küresel gündemde ya da ülkelerin tekil gündemlerinde bugün yer alan meseleler arasında, teknolojik dönüşümün etki etmediği konu bulmak imkansız. 21.yüzyıl, 20.yüzyıldan farklı. Yeni teknolojiler sadece üretim ve Ar-Ge yöntemlerini değiştirmedi. İş modellerinden şirket davranışlarına, binalardan ticaretin yapılma biçimine kadar hayatımızın her alanını derinden etkiledi ve etkilemeye devam edecek.

Peki bizde yok mu dünyadaki bu dönüşüme etki edebilecek startuplar? Gördüğünüz gibi var. Slush 100’e giren Türkiye’den startuplar buna örnek. Sayıları bunlarla sınırlı da değil. Şehirleri, enerjiyi, otomobilleri, sağlığı yeniden şekillendiren startuplar Türkiye’de de var. Bu teknoloji startupları, Türkiye’nin 21.yüzyılda kendini yeniden keşfetmesi için büyük bir fırsat. Elimizdekilerin farkına varsak, sonra onlardan nasıl daha büyük değer yaratabileceğimize odaklansak.

Seyahat bazlı arkadaşlık uygulaması Citiletter ile şehirleri deneyimleyenlerden keşfedin

Şehirleri en iyi şekilde bilen insanların, o şehrin yerlilerinin ve gezginlerinin olduğu kabul edilen bir gerçek. Citiletter ile şehirleri şimdi keşfedin, şeflerle buluşun, makalelerini okuyun ve onlara mesaj gönderin.

Citiletter, şehirlerin kültürünün, gündeminin, sorunlarının, mekanlarının, lezzetlerinin ve etkinliklerinin şefler tarafından makalelerle ele alındığı bir mobil uygulamadır. İçerikler tamamen İngilizce’dir.

Gezginler, öğrenciler, Interrail gezginleri, blog yazarları, turistler, araştırmacılar ve vatandaşlar bu platform içerisinde bir araya geliyor.

Fatih’in ana hedefi, şehir aşkıyla tutuşan herkesi bir araya getirmektir. Seyahatlerini planlayan kişiler genellikle şehirler hakkında tipik bilgiler bulur ve onlara destek olan bir opsiyon olmamasından ötürü de sıkıntı yaşarlar.  Citiletter yerliler ve gezginler tarafından ele alınan özel deneyimler sunar. Aynı zamanda tüm ziyaretçiler ve şefler birbirleriyle iletişim kurabilirler.

Şimdilik sadece Belgrad, Berlin, Floransa, Istanbul ve Kiev’i destekliyor. Ayrıca dileyen herkes uygulama üzerinden şeflik başvurusunda bulunarak kendi şehirlerini sıradaki şehir olması için önceliklendirebilirler.

Girişimin kurucusu, girişimi şöyle özetliyor:

“Diyelim ki bir Japonyalı, Kiev’i ziyaret etmek için internette araştırmaya koyuluyor. Bu araştırmada karşısına çıkacak olan bilgiler genellikle uluslararası seyahat platformlarının internetten araştırma bilgilerle hazırladığı içerikler ya da gerçek kullanıcıların yorumları olacaktır. Biz de diyoruz ki neden ona gerçekten orada yaşayan veya daha önce orayı deneyimlemiş birinin spesifik hikayesini sunmayalım? Citiletter’da Japonyalı’ya hem o hikayeyi okuma fırsatı hem de o hikayenin sahibine mesaj atarak arkadaşlık kurma fırsatı sağlıyoruz. Kendileri aralarında dilerlerse konaklama imkanları, restoran ve kültürel yapılar hakkında konuşabiliyor; dilerlerse de seyahat gerçekleşeceği zaman şehri birlikte gezebiliyorlar. Bu sayede dünyanın dört bir yanından kaliteli arkadaşlıklar kurabiliyor, seyahat deneyimlerini biraz daha farklı yaşayabiliyorlar. Üstelik İngilizce pratiği yapmak isteyen ve ama çevresinde konuşacak kimse bulamayanlar için de mükemmel bir fırsat sağlıyoruz.”

Şeflerin çok iyi İngilizce dil becerisine sahip olmaları da gerekmez. Citiletter yeni başlayanlara aynı zamanda dil becerilerini geliştirebilmeleri için pratik yapma fırsatı sunar.

Citiletter uygulamasını App Store veya Google Play‘den indirebilirsiniz.

artTECA: İki Kız kardeş Claudia ve Flavia’nın giyilebilir sanat girişimi

Kız kardeşler Claudia ve Flavia Giardinella, artTECA’da sanat ve moda sevgilerini birleştirdi. Markaları, yüzde 100 ipekten yapılmış ürünlerden oluşuyor.

ABD’de üretimi yapılan ürünler, her ürün satın alımında sanat eğitimine destek veren parçalardan oluşuyor.

İkili, kadınların  galeri benzeri bir dolap yaratmalarına yardımcı olmak için sınırlı sayıda koleksiyonlarda ve sanatçılarla birlikte çalışıyorlar. Girişimciler, kendi işine başlamayı düşünen diğer girişimcilerle ipuçlarını paylaştı.

Akıllı Şehirlerin Geleceği, Hello Tomorrow’da 5 Aralık’ta Zorlu PSM’de konuşulacak

Bilimi, teknolojiyi ve girişimciliği bir araya getirerek geleceğe yön veren çözümler sunan ve kar amacı gütmeyen global etkinlik Hello Tomorrow, 5 Aralık 2017 tarihinde Zorlu PSM’de ‘Akıllı Şehirlerin Geleceği‘ temasıyla Türkiye’de gerçekleştirilecek.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de ilk kez ‘Enerjinin Geleceği’ temalı düzenlenen etkinlikte birçok girişimci, yatırımcı ve iş dünyasının liderleri bir araya geldi. Türkiye’nin “deep-tech start-up” yani bilim ve teknoloji bazlı girişimcilik ekosistemini inşa etme misyonuyla yola çıkan Hello Tomorrow Türkiye; Los Angeles, New York, Londra, Paris, Kopenhag, Tel Aviv ve Dubai gibi dünyanın dört bir yanından gelecek vaat eden inovatörleri de bu seneki ikinci etkinlikle Türkiye’de ağırlıyor.

Etkinliğe bu bağlantıdan kayıt olabilirsiniz.

GYİAD, startup’lara 3 yıllık KDV muafiyeti tanınması yönündeki önerilerini Maliye Bakanı’na sundu

Vergi düzenlemelerine katkıda bulunmayı amaçlayan Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD), KDV’ye ilişkin değerlendirme ve önerilerini Maliye Bakanı Naci Ağbal’a sundu. Teknoloji sektörü odaklı KOBİ’ler, girişimcilere yönelik 25 maddelik listede, start-up’lara 3 yıllık KDV muafiyeti tanınması, teknoloji şirketlerinin KDV alacaklarına öncelik verilmesi ve kredi kartı ile yapılan online alışverişlerden daha düşük KDV alınması gibi öneriler yer alıyor.

Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD), KOBİ’ler, girişimciler ve teknoloji odaklı iş hayatına yönelik Katma Değer Vergisi (KDV) düzenlemelerine ilişkin değerlendirme ve önerilerini Maliye Bakanı Naci Ağbal’a sundu.

Bakan Ağbal’ı ziyaret ederek toplam 25 maddeden oluşan listeye ilişkin bilgi aktaran GYİAD Başkanı Yiğit Savcı, “Hazırladığımız bu çalışma ile özellikle teknoloji şirketlerini ilgilendiren vergi düzenlemelerine dikkat çekmek istedik. Önerilerimizin hayata geçirilmesi durumunda ülke ekonomisine önemli katkıları olacağına inanıyoruz” dedi.

Girişimlere 3 yıllık KDV muafiyeti

25 madde arasında start-up olarak nitelendirilen şirketlere mali kolaylıklar sağlanması yönünde bir öneri bulunduğunu kaydeden Yiğit Savcı, “Günümüzde ülkeler için buluşlar ve yenilikler geliştirmek ve bunları hızla ticarileştirmek büyük öneme sahip. Bunları da start-up adı verilen şirketler hızla hayata geçirebiliyor. GYİAD olarak önerimiz, bu şirketlerin kurulduktan sonra üç yıl boyunca KDV mükellefi olmamaları yönünde. Dünyada start-up olarak başlamış bugünün önemli teknoloji şirketlerinden birçoğunun piyasa değerinin, tek başına Türkiye’de borsada işlem gören tüm şirketlerin piyasa değerinin üzerinde olduğu unutulmamalı. Ülkemizin de dünya devi olabilecek 2-3 start-up şirket çıkarması bile ekonomiye önemli katkı sağlanması için yeterli olacaktır” dedi.

Teknoloji şirketlerinin KDV alacaklarına öncelik

Listedeki maddelerden birinin teknoloji alanında faaliyet gösteren şirketlere yönelik olduğunu belirten Savcı, “Bu şirketlerin KDV alacaklarına uygulanacak özel bir program ile öncelik tanınması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin yüksek teknolojili üretim hedefine öncülük ederken, biriken KDV alacakları kendilerine ek bir yük oluşturuyor. GYİAD olarak teknoloji şirketlerinin KDV alacaklarının en geç 3 ay içinde ödenmesini öneriyoruz. 94,3 milyar TL satış hacmi yaratan bu şirketlerin KDV alacaklarının kısa sürede ödenmesi halinde, önemli bir maliyet unsurundan kurtularak daha rekabetçi hale gelecekleri düşüncesindeyiz. Bu da daha yüksek gelirler ve kamu mali yükümlülüğü tabanı anlamına gelecektir” dedi.

Kartlı online alışverişe düşük KDV

Diğer bir maddenin kredi kartı ile yapılan online alışverişleri kapsadığını söyleyen Yiğit Savcı, kredi kartı ile yapılan harcamaların ve internet üzerinden yapılan harcamaların yüzde yüz kayıtlı olduğuna dikkat çekti. Savcı, “Kayıt dışılığın önlenmesi yolunda bir adım olarak, hane halkı harcamalarında kredi kartı ile online alışverişin teşvik edilmesi için, bu tür harcamalarda yüzde 8 gibi daha düşük KDV oranı uygulanmalı. Bu sayede 12,2 milyar TL ilave KDV geliri elde edileceği gibi, hane halkları da 15,3 milyar TL tasarruf etmiş olacaktır. Tüm bunlara ek olarak, online alışverişin yaygınlaşması çok sayıda firma için yeni ürün ve hizmet satışını da beraberinde getireceği için, kamu için vergi ve SGK tabanı da genişlemiş olacaktır” diye konuştu.

GYİAD’ın Maliye Bakanlığı’na sunduğu talep ve önerilerin tam metni şöyle:

I. KATMA DEĞER VERGİSİ ORANLARINA İLİŞKİN ÖNERİLER

1. Genel KDV Oranı Yüzde 18’den Ekonomik Canlanmayı Sağlayacak Ve Kayıt Dışı Ekonomiyi Azaltacak Makul Bir Seviyeye Düşürülmelidir

1985 yılında ilk başlangıçta %10’luk genel KDV oranı ile temel gıda maddeleri için sıfır olmak üzere iki oranla KDV uygulamasına geçilmişti. Bir yıl sonra %0, %1 ve %5 olmak üzere indirimli oran sayısı üçe çıkmıştır. 1988 yılında genel oran %12’ye yükseltilmiş, indirimli oranlara %8 oranı eklenmiş ve ilk defa %15’lik yükseltilmiş oran uygulamasına başlanmıştır.

Zaman içerisinde genel oran %11, %12, %15, %17 olarak uygulandıktan sonra 15/5/2001 tarihinde %18 olarak bugünkü orana getirilmiştir. İndirimli oranlarda da çeşitli değişikliklerden sonra 1/11/1993 tarihinde bugün geçerli olan %1 ve %8’lik oranlar yürürlüğe girmiştir. Yükseltilmiş oranlar ise %13, %13,5, %15, %20, %23, %25, %26 ve %40 olarak devam etmekte iken, 2002 yılında ÖTV’nin yürürlüğe girmesiyle yükseltilmiş KDV uygulamasına son verilmiştir.

Genel KDV oranı gelir endişesi ile başlangıçtan bu yana 8 puan artmış, neredeyse iki katına yükselmiştir. Genel KDV oranının yükseltilmesine neden olan unsurların büyük bölümü bugün ortadan kalkmıştır. Bu nedenle genel KDV oranı kademeli olarak aşağı çekilmelidir.

2. Hizmet Sektöründe KDV Oranları % 8’e Düşürülmelidir

Hizmet sektöründe giderlerin (ücret, kira v.b.) ağırlıklı olarak KDV’ye tabi olmaması nedeniyle hasılat üzerinden % 18 KDV hesaplanması, özellikle tahsilatların vadelerinin arttığı dönemlerde mükellefleri ödeme güçlerini aşan vergi borçlarıyla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu nedenle hizmet sektöründe yüklenilen KDV tutarlarının görece azlığı dikkate alınarak KDV oranı % 8’e düşürülmelidir.

3. Eğitim, Sağlık, Temel Gıda Ve Zorunlu Barınma İle İlgili Mal Ve Hizmetler KDV’den İstisna Olmalıdır

Anayasanın 2. maddesi ile ülkemizin sosyal bir hukuk devleti olduğu hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla eğitim, sağlık, temel gıda ve zorunlu barınma ile ilgili mal ve hizmetler her yurttaşa sağlanması gereken kamusal haklardır. Bu hizmetlerin devlet ya da özel sektör eliyle sunulmasında hiçbir fark bulunmamaktadır. Bu nedenle bahsi geçen temel haklara ilişkin mal ve hizmetlerin KDV’den istisna olması gerekmektedir. Bu kapsamdaki hizmet ve malların özel sektör eliyle sunulması halinde elde edilecek gelir üzerinden gelir/kurumlar vergisi alınması gerektiği tabidir. Ancak esas itibariyle nihai tüketiciye yansıtılmakta olan KDV’nin alınması açıklandığı üzere Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen sosyal devlet tanımlamasına uygun değildir.

II. KATMA DEĞERİN HESAPLANMASINA VE ÖDENMESİNE YÖNELİK ÖNERİLER

1. ÖTV Tutarının KDV Matrahına Dahil Edilmesi Uygulaması Kaldırılmalıdır

Güncel vergi mevzuatımıza göre; ÖTV’ye tabi bir mala ilişkin KDV hesaplanırken, ÖTV tutarı malın bedeli ile birlikte KDV matrahına dahil edilerek katma değer vergisi hesaplanmaktadır. Dolayısıyla hesaplanan vergi üzerinden başka bir vergi alınmaktadır. Vergi üzerinden vergi almak şeklindeki bu uygulamaya son verilmesi gerekmektedir.

2. Yasal Defter Kayıtlarının, Mali Tabloların Ve Vergi Beyannamelerinin UFRS’ye Uygun Hale Getirilmesi Sağlanmalıdır, Tahsil Edilmeyen KDV’lerin Ödenmesi Önlenmelidir

UFRS esas itibariyle gerçeğe uygun değer tanımını esas almaktadır. Ancak vergi kanunları uyarınca hazırlanan yasal defterler, mali tablolar ve vergi beyannameleri maalesef gerçek durumdan son derece uzaktır. Örneğin; şirketler bilançolarında değerli varlıkları olsa da vergi usul kanunu uyarınca alış bedeli ile kayıtlı edilmiş olmaları nedeniyle gerçeği yansıtmamaktadır. Bu durum piyasa ve kredi talep ettikleri bankalar nezdinde hatalı değerlendirmelerle karşılaşmalarına neden olmaktadır.

Ayrıca henüz tahsil etmedikleri KDV tutarlarını beyan etmek zorunda bırakılmaları nedeniyle kanun mantığına göre aracısı oldukları bir vergiyi tahsil etmeden ödemek zorunda kalmaktadırlar. Yasal Defter Kayıtlarının, Mali Tabloların ve Vergi Beyannamelerinin UFRS’ye uygun Hale Getirilmesi bu durumları ortadan kaldıracaktır.

3. Kur Farkları KDV’ye Tabi Tutulmamalıdır

KDV’de vergiyi doğuran olay malın teslimi, hizmetin ifasıdır. Teslim ve ifadan sonra ödeme sırasında döviz kurlarındaki değişime bağlı olarak ortaya çıkan farkların KDV’ye tabi olacağı yönünde kanunda açık bir düzenleme olmamasına rağmen Bakanlık öteden beri kur farkını vade farkı olarak değerlendirip KDV’ye tabi tutmaktadır. Bu uygulamadan vazgeçilmeli ve gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır.

4. İthalatta ve Yurt içi İşlemlerden Alınan KDV’de İkilik Ortadan Kaldırılmalıdır

İthalatta alınan KDV’nin gümrük mevzuatına tabi olması yurt içi işlemlerdeki KDV’nin KDV mevzuatına tabi olması ikilik yaratmakta, Maliye Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı arasındaki farklı uygulamalar işletmeler açısında sorunlar çıkarmaktadır. KDV açısından tek bir mevzuat ve yetkili tekbir İdari makam olmalıdır. KDV oranlarının GTİP numaralarına göre belirlenmesi zaten gümrük uygulamalarında tartışmalı olan birçok hususun KDV’ye sirayet etmesine yol açmaktadır. Bu uygulamadan vaz geçilmesi gerekir.

5.Bedelsiz Veya Düşük Bedelli Teslimlerde Emsal Bedel Üzerinden KDV Alınması Uygulaması Kaldırılmalıdır

KDV Kanunun 27. maddesi uyarınca bedelsiz/düşük bedelli işlemlerde emsal bedel üzerinden KDV ödenmesini gerektiren hüküm, işlemlerin gerçek tutarını dikkate almamakta ve mükellefler açısından almadıkları bir bedel üzerinden vergi ödemelerine yol açmaktadır. Söz konusu düzenleme her ne kadar vergi güvenlik müessesi olarak düzenlenmiş olsa da bir cezalandırma aracı olmaya başlamış, işlemlerin gerçek mahiyetine aykırı ve piyasa dinamiklerini de bozan bir düzenleme halini almıştır

6. Arsa Payı/Kat Karşılığı İnşaat İşlerinde KDV Uygulamasına İlişkin Bakanlık Görüşü Değiştirilmelidir

Maliye Bakanlığı arsa payı/kat karşılığı inşaat işlerinde, arsa ve bina olarak iki ayrı teslim olduğu, yani işlemin trampa hükmünde olduğu konusunda görüş açıklamış olup hem Müteahhit hem de arsa sahibini KDV’ye tabi tutmaktadır. Ancak Müstekar hale gelen Danıştay ve Yargıtay kararlarında kat karşılığı inşaat işlerinin hizmet içeren karma sözleşmeler olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle yapılacak reformda yüksek yargı kararları dikkate alınmalıdır.

III. KATMA DEĞER VERGİSİNDE İNDİRİMLER, ALACAKLAR, İADELER VE DEVİRLERE İLİŞKİN ÖNERİLER

1. KDV İadeleri Süreci İyileştirilmeli ve Hızlandırılmalıdır

Gerek istisnalar gerekse indirimli oran uygulamaları nedeniyle zorunlu olarak buna uymak durumunda olan KDV mükellefleri bu işlemler nedeniyle almaları gereken iadelerde sorunlar yaşamakta ve iade uygulamalarında mükellefler “bünyeye giren KDV hesaplamalarına” zorlanmaktadır. Bu, verginin iş adamı üzerinde gerçek bir yük olarak birikmesine ve iadelerdeki sınırlamalar ve gecikmeler yüzünden orantısız bir iş-istihdam yüküne neden olmaktadır. Bu nedenle, yüklenim KDV hesaplarıyla uğraşmak yerine, istisna nedeniyle alınmayan veya eksik alınan KDV tutarlarını baz alan bir iade mekanizması kurulmalıdır.

2. KDV Tevkifatı Uygulamasının Kapsamı Daraltılmalıdır

KDV’de esas itibariyle sınırlı durumlarda ( özellikle yurt dışında mukim kişilerle yapılan işlemlere bağlı olarak) uygulanması gereken tevkifat yöntemi, sonradan, Kanunda ve tebliğlerle yapılan düzenlemelerle yaygın hale getirilmiştir. Bu konuda alıcılara sorumluluk yüklemesi yapılmış olup, çoğu zaman sorunlar yaşanmaktadır. Satıcının düzenlediği faturalar için alıcıya sorumluluk yüklenmekte ve çoğu zaman düzenlenen faturaların düzeltilmesi gereği doğmakta ya da bu yükümlülüğün farkına sonradan varılabilmektedir. Bu nedenle, anılan sorumlulukların daraltılması yönünde düzenlemeler yapılmalıdır.

3.KDV İadelerinde YMM Raporları Yeterli Görülmeli, İadeler Geciktirilmeksizin Gerçekleştirilmelidir

Yeminli Mali Müşavirlerin devlet adına denetim yapmakta olmaları ve yaptıkların tasdiklerden müteselsil sorumlu olmaları nedeniyle vergi iade tasdik raporlarının esas alınarak iadelerin ivedilikle gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.

4. Dönem Kayması Olarak Ertesi Yıla Sarkan Faturalardaki KDV’nin İndirimi Kabul Edilmelidir

KDV Kanununun 29/3 maddesi uyarınca KDV indirim hakkı vergiyi doğuran olayın olduğu takvim yılı ile sınırlandırılmıştır. Bu uygulama, işletmelerin elinde olmayan nedenlerle geç gelen/düzenlenen faturaların indirilememesi sonucunu doğurmaktadır. KDV’de vergilendirme dönemi yıllık değil aylıktır, dolayısıyla giderleştirmedeki dönemsellik ilkesi burada uygulanmamalıdır. Ertesi yıla sarkan KDV’nin indirimine olanak tanınmalıdır.

5. Zayi Olan Mallarda KDV İndirimi Mümkün Olmalıdır

KDV Kanununun 30/c maddesi sadece deprem, sel ve Bakanlıkça yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olan mallar nedeniyle yüklenilen KDV’nin indirimine izin vermektedir. Bu durum oldukça kısıtlayıcı olup, zayi olduğu ilgili kurumlarca belgelendirilen mal ve sabit kıymetlere ilişkin KDV’nin indirimine izin verilmelidir.

6. İndirimli Orana Tabi Mallar İçin Sonraki Dönemlerde Ortaya Çıkan Harcamalar Nedeniyle Yüklenilen KDV’nin İndirimine İzin Verilmelidir

İndirimli orana bağlı KDV iadesinde ciro primi, mal iskontosu, fiyat farkı, vade farkı, kur farkı vb. nedenlerle sonraki dönemlerde gelen faturaların KDV’sinin iade edilmemesi şirketler üzerinde finansman yükü oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu iadeye izin verilmelidir.

7. Devreden KDV’ler İade Edilmelidir

KDV Kanununda bir dönem içinde yüklenilen KDV, hesaplanan KDV’den fazla olduğu durumda, fazlalık sonraki dönemler devretmektedir. Bu durum ise özellikle yatırım aşamasındaki işletmelerle sürekli devreden KDV veren şirketler açısından büyük bir finansman yüküne maruz bırakmakta. Diğer taraftan da devlet mükelleflerin parasını faizsiz kullanmaktadır. Devreden KDV uygulaması yerine devredilecek tutar mükelleflere iade edilmelidir. Genel bir iade uygulaması ilk etapta bütçe dengelerini bozabileceğinden geçiş sürecinde yatırımcı işletmeler veya belirli sektörlerdeki işletmeler pilot uygulama olarak seçilebilir.

8.Teknoloji Alanlarında Faaliyet Gösteren Şirketlerin KDV Alacakları İçin Teşvik Kapsamında Öncelik Tanınmalıdır

Türkiye’de yeni gelişme evresinde olan Bilişim Şirketleri için uygulanacak bir teşvik kapsamında KDV alacakları için öncelik uygulanmalıdır.

IV. KATMA DEĞER VERGİSİ İLE İLGİLİ DİĞER ÖNERİLER

1. Serbest Meslek Erbabında Gelir Vergisi Kanunu İle Katma Değer Vergisi Kanunu Hükümleri Arasındaki Uyumsuzluk Giderilmelidir

Serbest meslek erbabı gelirin elde edilmesi açısından tahsilat esasına tabi iken KDV açısından tahakkuk esası geçerlidir. Diğer bir ifadeyle serbest meslek makbuzu düzenlenmesiyle gelir henüz doğmadığı halde KDV tahakkuk etmektedir. Bu durum da müşterilerinden KDV’yi tahsil edemeyen serbest meslek erbabını zor durumda bırakmakta ve çoğu durumda kayıt dışılığı beslemektedir. Bu uygulamanın değişmesi için gerekli yasal değişiklikler yapılmalıdır.

2. Örtülü Sermaye Ve Transfer Fiyatlandırması Durumlarında KDV Uygulanması Değiştirilmelidir

Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi Kanunlarında örtülü sermaye üzerinden hesaplanan faizler ile transfer fiyatlandırması yoluyla dağıtılan örtülü kazançlar ortaklara yapılan bir kar dağıtımı olmasına rağmen ayrıca KDV’ye de tabi tutulmaktadır. Bu yorum değiştirilmelidir.

3- Hizmet İhracı Tanımı AB Mevzuatıyla Uyumlu Hale Getirilmeli, KDV İstisnası Uygulaması Genişletilmelidir

AB’nin 2006/112 numaralı KDV direktifinin 56’ncı maddesi, yurt dışında bulunan kimselere verilen bazı seçilmiş hizmetler için, hizmetten yararlanma yeri “hizmeti alanın bu hizmetle alakalı olan ekonomik faaliyetlerinin yürütüldüğü yer, bunun bilinmemesi durumunda ise yine hizmeti alanın mukim olduğu yer” olarak kabul edileceği olarak düzenlemektedir.

Ülkemizde ise yurt dışında bulunanlara verilen hizmetlerin hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmesi için “Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması” ve “Hizmetten yurtdışında faydalanılması” şartlarının birlikte sağlanması aranmaktadır. Uygulamada “faydalanma” kriterinin tespiti hem zorluk teşkil etmekte hem de bu durum AB mevzuatıyla aykırılık yaratmaktadır. Bu durum düzeltilmeli ve yurt dışındaki kişilere sunulan hizmetlerde faydalanma yerine bakılmadan ihracat istisnası uygulanmalıdır. Ayrıca, Hizmet ihracı istisnasında dövizin Türkiye’ye getirilme şartı kaldırılmalıdır.

4. Türkiye’den Serbest Bölgelere Verilen Hizmetler, Hizmet İhracı Kapsamına Alınmalıdır

Türkiye’den serbest bölgelere yapılan mal teslimleri ile serbest bölge içi teslimler istisnadan yararlanırken, Türkiye’den serbest bölgelere verilen hizmetlerde KDV uygulanmaktadır. Bu uygulama değiştirilerek gerekli yasal değişiklik yapılmalıdır.

5. Türkiye’den Gümrüksüz Satış Mağazalarına Yapılan Teslimler İhracat İstisnası Kapsamına Alınmalıdır

Gümrüksüz satış mağazalarından yurt dışına çıkanlara satılacak olan mallar KDV’siz satılırken, bu mağazalara yurt içinden yapılan satışlar KDV’ye tabi tutulmaktadır. Bu mağazalara yapılan satışlar da ihracat istisnası kapsamına alınmalıdır.

6. İthalatı Gözetim Uygulamaları Kapsamında KDV Uygulaması İyileştirilmelidir

İş makina yedek parça ithalatından İthalatı Gözetim Uygulaması adı altında konteynerın ağırlığı üzerinden KDV alınmaya başlanmıştır. Bu şekilde hesaplanan KDV mal bedelinin çok üzerinde olmakta ve satışlardan toplanan KDV ile mahsup edilmesine rağmen şirkette her ithalatta artan KDV alacağı yaratmaktadır. Bu uygulamaya son verilmelidir.

7. Kayıt Dışı Ekonomiyi Engellemesi Adına İnternet Üzerinden Kredi Kartıyla Yapılan Alışverişlerde Daha Düşük KDV Oranları Uygulanmalıdır

8. Vergi Mükelleflerinin Harcamalarının Tamamı Gider Olarak Kabul Edilmeli, Böylece Belgelendirme Kapsamı Genişletilerek KDV Tahakkuku Artırılmalıdır

Kayıt dışı ekonomiyi azaltmak ticari faaliyetlerin tamamının belgelendirilmesi ile mümkündür. Bir kişinin harcaması diğer bir kişinin gelirini oluşturacaktır. Bu nedenle kişilerin harcamalarını tam olarak belgelendirmesinin, gider gösterebilmek suretiyle kendilerine fayda sağlaması halinde, kayıt dışı ekonomi ciddi ölçüde azalacaktır. Belgelendirme kapsamı genişletilerek KDV tahakkuku artacaktır.

Yiğit Savcı – Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD) Başkanı

Rimuut: Freelance çalışanları mikro-şirketlere dönüştüren platform

Türkiye’deki girişimleri seri bir şekilde paylaşmaya devam ediyoruz. egirişim olarak tüm girişimcileri destekliyoruz.

Rimuut, freelance çalışanlara kurumsal donanımlar kazandırarak onları mikro-şirketlere dönüştüren bir ticaret platformudur. Bireysel ve bağımsız çalışanlar artık Rimuut aracılığıyla müşterilerini faturalandırabilecek, yurtiçi ve yurtdışı müşterilerinden kredi kartı ve taksit imkanlarıyla güvenle ödeme alabilecekler. Rimuut ağındaki bağımsız profesyoneller yakın gelecekte yeni iş imkanlarını da platformumuzda bulabilecek ve dijital ürün / reklam gibi satışlarını da bu platform aracılığıyla gerçekleştirebilecekler.

Rimuut, 2016 yılında Esen Bulut ve Mert Şafak Bulut tarafından kuruldu. Ocak 2017’de İTÜ Çekirdek’e kabul edildi. Şirketleşme sürecini Haziran’da tamamladı. Ekim ayının başından bu yana da aktif olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Sistem içerisinde kayıtlı 3000’in üzerinde Freelancer var.

Kurucuların bu girişimin ortaya çıkmasında yaptığı ortak açıklamada; “Şu an dünyada yerleşik iş gücü modelinde bir devrim gerçekleşiyor. Her şeyle birlikte çalışma düzeni ve iş gücünün karakteristiği de değişiyor. Bağımsızlık ve esneklik özellikle bizim gibi genç jenerasyonların vazgeçilmezi haline gelmiş durumda. Ancak buna rağmen freelance çalışanların bir takım sorunlar nedeniyle bugüne kadar o kadar da konforlu hissetmediğini fark ettik. Fatura problemlerinden ötürü şirketlerle çalışmakta güçlük çeken, Paypal’ın yokluğunda yurtiçi ve yurtdışı müşterilerinden tahsilat almakta sorunlar yaşayan, sözleşmeyle kendini güvence altına almak isteyen serbest çalışanlara yönelik düşük komisyonlu çözümler geliştirdik.” diyorlar.

Girişimciler Rimuut‘u global bir şirket yapmak istiyor. Operasyonlarına Türkiye pazarında başlayan girişim, 2018 yılının sonlarına doğru yurt dışına açılmayı hedefliyor.

Türkiye’de çalışan bağımsız çalışanlar olmak üzere, global ölçekte tüm freelancerlar için çalışma şartlarını iyileştiren daha verimli ve güvenli bir ticaret alanı oluşturmak için çalışıyor. 2027 yılında Amerika’da her 2 kişiden 1’inin bağımsız çalışan olacağı hesaplanırken; Rimuut, bu iş gücü dönüşümünün global ölçekte öncü platformlarından biri olmayı hedefliyor.

Girişimi bu bağlantıdan inceleyebilirsiniz.

Başarılı bir işe sahip olmak için edinmeniz gereken 5 alışkanlık

Başarılı iş insanlarının bazı ortak noktaları var. Aşağıdaki listede, aslında sizin de bildiğiniz ancak uygulamakta zorluk çektiğimiz 5 alışkanlığı listeledik. Başarılı iş insanları ve şirketleri, genellikle bu alışkanlıklar her gün uyguluyor. Hepimiz işimizde her gün çalışıyoruz ama işimizi sürekli başarılı tutmak için kazanmamız gerek bu alışkanlıklara bir göz atalım.

Öncelikle Sabır

Hiçbir şey kolay olmayacaktır ve zaman zaman başarısızlıklar yaşayacağız. Steve Jobs ve Bill Gates de dahil ilk girişimlerinde başarılı olmadıklarını biliyoruz. Herkes gibi onlar da başarısızlık yaşadı. Yaşadıkları başarısızlıklarla pes etmek yerine sabrettiler ve tekrar tekrar denediler.

Yani bir milyoner gibi iş yapmanız için çok fazla para devralmanız veya anlık bir başarı kazanmanız gerekmiyor. Sabırla işlerinizi yürüttüğünüz zaman başarı sizinle olacaktır.

Kendinizi Adayın

Tekrar Bill Gates’ten örnek vermek gerekirse işini garajın arkasına koydu. Özverili bir şekilde çalışmak gerektiğini de eklemek gerekir.

Hırs ve Büyük Hayaller

Hiç ‘’ay için ateş et’’ cümlesini duydunuz mu? Eğer milyarder olmayı hedeflemişseniz defalarca milyoner olabilirsiniz. Wright Kardeşleri örnek alabilirsiniz. 1902’te başarılı bir planör yapmakla yetinmeyip 1092’de dünyanın ilk uçağını yaptılar. Yaptıkları ilk uçakla Kitty Hawk’ta dört kısa uçuş bile gerçekleştirdiler. Şöyle bir düşününce 1 sene aslında kısa bir zaman ama onlar büyük hayallere sahip hırslı kardeşlerdi. Kardeşler büyük hayaller kurmanın önemini bizlere yansıtıyorlar aslında çünkü ne elde edeceğinizi asla bilemezsiniz.

Hatalarınız Hakkında Bilgi Edinin

Büyük iş adamlarının kaçınılmaz olduğu bir durum var ki o da her şeyi berbat etmeleri. Evet yanlış duymadınız. Büyük iş adamları her şeyi berbat ederler. Burada önemli olan işlerinizi berbat etmeniz değil, zaman içinde hatalarınızdan neler öğrendiğinizdir. Kendiniz bir ölçün. Hatalarınızı yaptıktan sonra adapte oluyor musunuz? Milyoner iş adamları her zaman düşünmek için zaman ayırırlar. Daha sonra tekrarlanmamasını sağlamak için bir eylem planı oluştururlar.

Nişlere Odaklanın

İşte en önemlisi bu! Bir kerede bir sanayiyi ele geçirmeye çalışırsanız rekabete yakalanırsınız. Bu da kaçınılmaz durumlardan bir tanesidir. Küçük bir adımla başlayın ve kendi nişinizi görün ve kontrol edin. Eğer o attığınız küçük adımdaki alanı idare edebiliyorsanız zamanla genişletin. Bu yöntemle önce kendi niş hakimiyetinizi kazandığınızı görecek sonra da bunun ne kadar kolay olduğunu fark edip daha büyük alanlara sahip olacaksınız.

Neye ihtiyacımız olduğunu başarılı iş adamlarına sormuşlar. Cevabı ise şu: Bir plana ihtiyacınız var ve eğer başarılı olursanız doğru alışkanlıklara ihtiyacınız olur.

Konuk Yazar: Nazlı Gündoğdu

Türk Telekom PİLOT’un 5. döneminden mezun olan 10 girişim

Türk Telekom PİLOT girişim hızlandırma programı, 5. dönem girişimlerini bugün gerçekleştirdiği demo day ile mezun etti. 4 dakikalık sunum hakkı verilen toplamda 10 girişim, sahnede PİLOT dönemi içerisinde aldıkları yolu anlattı ve hedeflerinden bahsetti. Ayrıca sunumlarında ihtiyaçları olan yatırımı da dile getirdi.

Sahne alan 10 girişimi yakından tanıyalım:

Artiwise: Doğal dil işleme tekniklerini kullanan ve makine öğrenmesi ile çalışan bulut tabanlı metin analitiği platformudur. Kullanıcılar, doğal dil işleme ve makine öğrenmesi tekniklerini bilmeden Artiwise ile veri modellemesi yapabilir; tüm yazılı içerikleri tek bir ortamda birleştirerek yazılı içerikleri anlamlandırabilir ve analitik sonuçlara dönüştürebilir.

Birfatura: Pazaryerleri ve kendi siteleri üzerinden e-ticaret yapan kobiler için geliştirilmiş fatura oluşturma çözümüdür. Kobiler, pazaryerlerine de entegre çalışan Birfatura ile tüm satış kanalları üzerinden gelen siparişleri bir ekranda görüp raporlayabilir; siparişlerini toplu faturalandırıp kargo fişini hazırlayabilir.

Frizbit: Kişiselleştirilmiş anlık web bildirimleri ile websitelerinin trafik ve gelirlerinin artırılmasını sağlayan pazarlama otomasyonu aracıdır. Dijital pazarlamacılar, Frizbit ile doğru mesajı, doğru zamanda, doğru kişiye göndererek kullanıcılar sitede değilken bile onları tekrar websitelerine çekebilirler ve kampanyalarını tek bir arayüzden yönetip raporlayabilirler.

Mobilya Takip: Mobilya üretim ve satış firmaları için iş yönetim çözümüdür. Her büyüklükte mobilya üretim ve satış firması Mobilya Takip ile sipariş takibi yapabilir, teklif verebilir, satış sonrası hizmet yönetimi ve teslimat yönetimi yapabilir.

Nara: Sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin eğitim alanında kullanılabilmesini sağlayan eğitim teknolojileri platformudur. Nara ile sanal gerçeklik teknolojileri sınıf içinde üç boyutlu, etkileşimli ve öğretmen rehberlikli (tablet kontrollü) kullanılabilmektedir.

Optiyol: Yolcu veya yük taşıyan filolar için akıllı rota yönetimi çözümüdür. Optiyol ile müşteri adresleri, ziyaret frekansları, sipariş büyüklükleri veya harita yapısı değiştiğinde dinamik rota optimizasyonu yapılır; optimizasyon yapılırken sadece matematiksel optimizasyona odaklanmak yerine tüm iş kısıtları ve planlama tercihleri dikkate alınır.

Propars: Ticaretle uğraşan kobilerin süreçlerini dijitalleştiren ticari operasyon yönetim platformudur. Kobiler, Propars ile ürünlerini internet üzerinden yurt içi ve yurt dışındaki pazar yerlerinde listeleyip satışa sunabilir; gerçek zamanlı stok yönetimi yapabilir; ön muhasebe ve e-fatura süreçlerini yönetebilirler.

SaltCommerce: E-ticaret yapan firmalar için bulut tabanlı operasyon yönetim platformudur. SaltCommerce, firmalara kendi e-ticaret sistemlerini kurabilmeleri için e-ticaret teknoloji alt yapısı ve ürün yönetimi, müşteri yönetimi ve lojistik yönetimi çözümleri sunar.

Vexrob: Fizik tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinden geçen kişilere, uzmanları (doktor veya fizyoterapistler) tarafından kişiye özel egzersiz programı oluşturulmasına olanak sağlayan sağlık çözümüdür. Vexrob ile kişilere egzersiz yapmaları gereken zamanlarda hatırlatma gönderilir; kişiler mobil uygulama üzerinden kendilerine özel egzersizleri video egzersizler yardımı ile uygulayabilir; uzmanlar ise hasta takibi ve tedavi değerlendirme süreçlerini yönetebilirler.

Visar: Kullanıcıların yazılım ve tasarım bilgisi olmadan artırılmış gerçeklik projesi geliştirmesini sağlayan geliştirme platformudur. Kullanıcılar, Visar üzerinden artırılmış gerçeklik projesi geliştirebilmek için gerekli artırılmış gerçeklik içerik kütüphanesine ulaşabilir.