Ana Sayfa Blog Sayfa 958

Türkiye’deki öğrencilerin girişimciliğe bakış açısı

Yeni nesil online araştırma servisi Adgager’in, İTÜ ARI Teknokent işbirliği ile yaptığı araştırmadan, Türkiye’deki gençlerin girişimciliğe hazır olduğu sonucu çıktı. Araştırmaya katılan lisans öğrencilerinin yüzde 65’i mezun olduktan sonra veya hali hazırda girişimci olmak istediğini belirtti.

Yeni nesil online araştırma servisi Adgager, İTÜ ARI Teknokent işbirliği ile yaptığı ve öğrencilerin girişimciliğe bakış açısını ortaya koyan raporunu yayınladı. Türkiye’deki girişimcilik ruhunu ölçmek ve öğrencilerin sektördeki gelişimini sağlamak amacıyla 18-26 Aralık 2017 tarihleri arasında yapılan araştırmaya, 1011 üniversite öğrencisi katıldı. Türkiye’nin girişimcilik ruhu ile ilgili çok ilginç sonuçlar ortaya koyan araştırmaya göre; lisans öğrencilerin yüzde 65’i mezun olduktan sonra veya hali hazırda girişimci olmak isterken, yüzde 23’i ise bu konuda halen kararsız olduğunu, yüzde 11’i ise böyle bir hedefinin olmadığını belirtti. Adgager’in araştırmasına göre; neden girişimci olmak istedikleri sorulduğunda, öğrencilerden yüzde 33’ü yaratıcı bir fikrinin olduğunu ifade ederken, yüzde 23’ü ise hayallerini gerçekleştirmek için girişimci olmayı hedeflediğini kaydetti.

Öğrenciler kendi işinin sahibi olmak istiyor!

Araştırmaya katılan öğrenciler ‘Neden girişimci olmak istiyorsunuz’ sorusuna birbirinden ilginç cevaplar verdi. Öğrencilerin yüzde 57’si girişimciliği kendi işinin sahibi olmak için istediğini belirtirken, yüzde 18’lik kısım ‘Bu benim hayalim’ dedi. Yüzde 16’sı girişimciliği bir risk olarak değerlendirirken, geri kalan yüzdeleri ise kurumsaldan kaçış ve işsizliğe alternatif cevapları takip etti.

Girişim hedefine alternatif: Özel sektör!

Araştırma sonuçlarına göre; mezun olduktan sonra girişim sektöründe ilerlemek istemeyen öğrencilerin neredeyse yarısı alternatif olarak özel sektörde bir kariyer hayali kurduğunu belirtti. Girişimci olmak istemeyen öğrencilere girişimcilik dışında nasıl bir kariyer hedeflediği sorulduğunda yüzde 49’u özel sektörü seçerken, yüzde 25’i kamu sektöründe ilerlemek istediğini, yüzde 20’si ise girişim hedefine ulaşamazsa yurt dışında farklı bir kariyer hedefinde olacağını kaydetti.

Araştırma sonuçlarına göre; girişimci olmak istemeyen öğrencilerin yüzde 35’i girişimciliği riskli bulduğunu belirtirken, yüzde 35’i girişimcilik ile ilgili hiçbir fikrinin olmadığını, yüzde 17’si ise kurumsal hayatı sevdiğini söyledi. Öte yandan araştırma sonuçlarına göre; fikrini projeye nasıl dökeceğini bilmeyenler ve aile baskısı yaşadığı için girişimci olmak istemeyen öğrenciler de mevcut.

Girişimcilik eğitimi lise düzeyinde olmalı!

Adgager’in araştırmasına göre; hayallerini girişimcilik ile temellendiren öğrencilerin yüzde 75’i girişimciliğin öğrenilebilir olduğunu belirtti. Girişimciliğin öğrenilebilir olduğuna inanan öğrencilerin yüzde 51’i lise düzeyindeki öğrencilerin girişimcilik ile ilgili eğitim alması gerektiğini, yüzde 26’sı eğitimin ilkokul, yüzde 16’sı ise lisans döneminde verilmesi gerektiğini kaydetti.

İTÜ Çekirdek açık ara farkla en çok bilinen kuluçka merkezi

Araştırma sonuçlarına göre; İTÜ ARI Teknokent’in girişimcilik kuluçka merkezi İTÜ Çekirdek, yüzde 77’lik oran ile açık ara en çok bilinen kuluçka merkezi oldu.

En çok bilinen destek programı KOSGEB

Araştırma sonuçlarına göre; girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması, desteklenmesi ve başarılı işletmelerin kurulması amacıyla oluşturulan destek programlarından en çok bilineni yüzde 73’lük oranla KOSGEB oldu. KOSGEB’i yüzde 20’lik oranla TÜBİTAK takip etti.

Teknoloji sektörü ilk sırada yer alıyor

Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin en çok girişimde bulunmak istedikleri sektör teknoloji olurken, teknoloji sektörüne yönelik bir girişimde bulunmayı hedefleyenlerin yüzde 30’u ‘Bulut Tabanlı’ veya ‘AI/Machine Learning’ alanında bir girişimde bulunmayı planladığını belirtti.

Araştırmaya katılan ve girişimci olmayı hedeflediğini söyleyen öğrencilerden yüzde 48’i girişim fikrini 1 yıldan daha fazla sürede hayata geçirebileceğini belirtirken, öğrenciler iyi bir ürün veya hizmet ortaya çıkarmak için ise günde 4 saatten daha fazla çalışılması gerektiğini kaydetti.

Deniz Tunçalp: “Gençlerin girişimcilikten beklentileri böylesine büyükken, ekosistem paydaşları olarak daha çok çalışmalıyız.”

Araştırma sonuçlarını değerlendiren İTÜ ARI Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Deniz Tunçalp şunları söyledi; “İTÜ ARI Teknokent olarak; Türkiye’de teknoloji, inovasyon ve girişimcilik ekosistemine katkı sağlama misyonuyla hareket ederken, Adgager’ın yaptığı bu araştırma bizi daha da motive etti. Gençlerin belirli konularda uzmanlık biriktirerek kendilerini geliştirmelerini ve buradan hareketle hayatımızdaki problemleri çözen ürünler tasarlayarak kendi işlerini kurmalarını çok önemsiyorum. Gençlerin girişimcilikten böylesine büyük beklentileri olması hepimize ümit verirken, bir yandan da tüm ekosistem paydaşlarının el ele vererek daha çok çalışmamız gerektiğini de gösteriyor.”

Araştırma kapsamında öğrencilere; ‘Mezun olduktan sonra veya halihazırda öğrenci iken girişimci olma hedefin var mı?’, ‘Girişimcilik senin için ne ifade ediyor?’, ‘Neden girişimci olmak istemiyorsun?’, ‘Girişimcilik dışında nasıl bir kariyer hedefliyorsun?’, ‘Neden girişimci olmak istiyorsun’, ‘İyi bir ürün/hizmet ortaya çıkarabilmek için günde ne kadar çalışman gerektiğini düşünüyorsun?’ , ‘Girişim fikrini sınamak için hangi yöntemi ve/veya yöntemleri kullandın?’, ‘Girişim fikrini ne kadar sürede hayata geçirebileceğine inanıyorsun?’, ‘Hangi sektörde girişimde bulunmayı hedefliyorsun?’, ‘Girişimini hangi alanda yapmak istiyorsun?, ‘Aşağıdaki ön kuluçka ve/veya kuluçka merkezlerinden hangisini biliyorsunuz?, ‘Aşağıdaki girişim destek programlarından hangisini biliyorsun?’, ‘Girişimciliğin öğrenilebilir bir şey olduğunu düşünüyor musun?’, ‘Girişimcilik eğitimi sence hangi seviyede öğrencilere verilmeye başlanmalı?’ şeklinde 14 soru yöneltildi.

Çinli girişim Ehang, insan taşıyabilen drone’u tanıttı

İlk olarak testsiz sürüşünün videosu paylaşılan drone’un geçtiğimiz günlerde insan ile test uçuşu videosu da yayınlandı. Bu drone’un insan ile 40 test uçuşu sorunsuz bir şekilde gerçekleştirdiği söyleniyor.

İki kişilik kapasiteye sahip olan drone, hızlı ulaşım için alternatif bir yöntem ancak dünyada benzer projeler de var. 2017’de testleri yapılmaya başlanmış uçuş ekibine ihtiyaç duymadan kalkış ve iniş yapabilen jet Lilium ve uzaktan kontrol edebilen Volocopter bunlardan sadece bazıları.

Henüz daha yeni olan bu araçlar hakkında bir yasa olmaması ücretli yolcu taşımalarını engelliyor. Ancak gerekli izinler ve yasaların çıkmasıyla elektrikli uçuş araçları geleneksel yöntem olan büyük uçakların yerine geçebilecek gibi gözüküyor.

Workinton kuluçka merkezi Workincubation’dan mezun olan 10 girişim

Ortak ve paylaşımlı çalışma alanı hizmeti sunan Workinton tarafından hayata geçirilen kuluçka merkezi Workincubation ilk mezunlarını verdi. Toplamda 10 girişimin sahne aldığı demo day’de girişimler, kuluçka programında kaldıkları süre içerisinde nasıl bir yol aldıklarını anlattılar. Şimdi o girişimeri birlikte tanıyalım:

Workincubation Demo Day sahnesine çıkan 10 girişim:

Book Book: Kullanıcıları dijital kütüphanelerinde sadece sevdiği kitapların sevdiği bölümlerini bulundurmalarını ve bu notları her zaman ulaşma ve paylaşma imkânı sunan bir mobil uygulamadır.

Heystyleit (App Store): Kişisel stil danışmanlığı desteği veren mobil uygulamadır

Bonobo: Arkadaşlarınıza veya çevrenizdeki herhangi birine bir şeyler ısmarlamanızı sağlayan bir tür sanal paradır.

KahvegibiKahve: Taze ve kaliteli filtre kahveyi zahmetsizce demleyebilme kolaylığı sağlayan kahve ürünüdür.

Latte: İnsanların güzellik kavramını objektif bir şekilde kavrayabileceği ve dinamik bir istatistiksel veri sunan sosyal medya platformudur.

Outliers Notebook: Mobil uygulamalar ile dijitalleşen ve silinip tekrar kullanılabilen akıllı not defteridir.

Pulp: Kullanıcıların videoları birleştirmesine olanak tanıyarak mevcut sosyal medya servislerinin sağlayamadığı sağlıklı sosyalleşme ve iletişimi sağlayan sosyal medya platformudur.

Spechy: İşletmelerin tüm iletişim kanallarını tek bir kanal üzerinden yönetildiği bir platformdur.

Subcon: Geliştirilen cihaz ve yazılım sayesinde internet erişimi olmaksızın internetin işlevlerini gerçekleştirebilen bir teknolojidir.

Visar: İnsanların kodlama ya da tasarım bilmeden kendi artırılmış gerçeklik uygulamalarını yapabilecekleri bir platformdur.

Hande Çilingir, ABD dışındaki dünyanın en iyi 7 kadın CEO’su arasında

Yerli şirketlerden Insider CEO’su ve başarılı kadın girişimci Hande Çilingir, dünyanın en büyük platformlarından biri olan Crunchbase tarafından dünyanın ABD dışındaki en iyi 7 kadın CEO’sundan biri olarak seçildi.

Türkiye’den çıkmış global bir teknoloji şirketi olan Insider’ın kurucusu Hande Çilingir’i tebrik ediyoruz.

Tüm listeye bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

İnteraktif fitness aleti Mirror, 13 milyon dolar yatırım aldı

Piyasada hali hazırda pek çok fitness aleti mevcut ancak bugün bahsedeceğimiz girişim diğerlerinden biraz farklı.
Mirror yakında satışa sunulacak olan bir fitness aleti. Alet aynaya benzemesiyle dikkat çekiyor ve eğitimciniz ile sınıf arkadaşlarınızı görebilmenizi mümkün kılıyor.

Ancak buradaki asıl olay video konferans sistemi değil ekrandan performans değerlendirmesi de yapılabiliyor olması.

Şimdiden 13 Milyon $ yatırım almış New York çıkışlı girişimin kurucu ve CEO’su Brynn Putnam, Mirror’ı “kişiselleştirilmiş, harika bir antreman” cihazı olarak tarif ediyor.

Henüz fiyatı da belli olmayan Mirror için beklenti, benzer bir sistem kullanan ancak bunu fitness bisikletleri üzerinde yapan Peloton’un fiyatına yakın (2000$) olması. Artı olarak üyelik fiyatını da unutmayalım.

Tarihi kesin olmasa da Mirror’ın bahar ayında çıkması bekleniyor. Satışları da websiteleri üzerinden olacak.

Etkili bir facebook reklam kampanyası için dört ipucu

Facebook, reklamcılık için önemli bir platform. Peki neden ? Facebook muhtemelen ideal tüketiciye ulaşmanın en etkili yoludur. Henüz Facebook’ta reklam yapmıyorsanız, yapmalısınız. İşte müşterileriniz için kampanyalar oluştururken kullandığımız bazı ipuçları.

Ideal Müşterinizi Tanımlayın

Kulağa kolay geliyor. Ancak, ideal müşteri nedir ? Ne kadar iyi biliyorsunuz ? Facebook bunları çok iyi bilir. İdeal müşterinizin kimliğini gösteren bir müşteri profilini oluşturmak, Facebook’ta doğru kişilere ulaşmaya başlamanın harika bir yolu. Yaş, cinsiyet, ilgi alanları, davranışlar, psikografik ve sosyo-ekonomik bilgilerle başlamayı deneyin. Mevcut müşterilerinizin çoğunluğunun kim olduğuna bakarak, sahip oldukları şeyleri keşfetmek, bir Facebook reklam kampanyası hazırlarken sahip olmanız gereken değerli bir bilgidir.

Mevcut Müşterilerinizin Bilgilerinden Yararlanın

Bir reklam kampanyası hazırlarken soracağımız en önemli şeylerden biri, CRM’inizden gelen mevcut verilerdir. Sizinle iş yapanlar kimler ? Bu bilgileri alıp Facebook’a yükleyebilir ve onunla harika şeyler yapabilirsiniz. Örneğin, mevcut müşterilerinizle yaptığınız işleri sunabilirsiniz.

Müşterileriniz Sayesinde Yeni Müşteriler Kazanın

Facebook reklamcılığının en iyi özelliklerinden biri, mevcut müşteri verilerinizi Facebook’taki yeni müşterilerle eşleştirmektir. Temel olarak Facebook, mevcut müşteri veritabanınızı alıp, bundan yararlanarak benzer hedef kitlesi oluşturuyor. Bu kitle, mevcut müşterilerinizin özelliklerine benzeyen kişilerin kitlesidir. Bu bilgi Facebook’un algoritmasına göre, aslında düşünemediğiniz kişilerin müşteri listesine girmeyi sağlar. Basitçe ifade etmek gerekirse, reklamınızı şu anki müşterilerinize benzeyen ancak sizinle henüz iş yapmayan kişilerin önünde koymanın harika bir yoludur.

Facebook Pixel

Web sitenize bir Facebook Pixel yüklü değilse, edinin. Facebook Pixel, web sitenizdeki her türlü önemli işlemi izler. Yeni müşteriler kazanmak için bu eylemlerden yararlanabilirsiniz. Facebook Pixel kullanarak, dönüşüm kampanyaları, ürün kataloğu kampanyaları yayınlayabilir ve hangi reklamın en iyi performansı verdiğini görebiliriz. Bu örnek için dönüşüm kampanyalarına odaklanalım. Dönüşüm kampanyaları, Facebook’un web sitenizde belirli bir işlem yapması muhtemel olduğunu düşündüğü kişilere reklamlar sunmanıza izin verir. Bunlara “etkinlikler” denir. Dokuz standart etkinlik var. Bu örnek için “içeriği göster”, “sepete ekle” ve “satın al” ı kullanacağız. Bunlar, müşterinizin çevrimiçi haline gelen herkesin geçtiği üç önemli olaydır. Öncelikle, ürünlerinize bakar (içeriği görüntüler) sonra istedikleri ürünü sepetlerine ekler, daha sonra ürünü kontrol eder ve satın alırlar.

Bu işlemlerin kaç kez yapıldığını görebilirseniz, bu dev bir satış hunisine benzeyecektir. Örneğin, ayda 10.000 web sitesinin ziyaretçisi olduğunu varsayalım ve 5000’in üzerinde ürün görüntülendiğini ve bunların 1000 tanesinin sepete  eklendiğini, bunların 150 tanesinin satın alındığını görebiliriz. Aslında, ne kadar çok “içeriği göster” eylemi gerçekleşirse, o kadar çok ürün sepete eklenir ve daha fazla alışveriş yapılır. Web sitenizde gerçekleşen önemli olaylara odaklanan bir kampanya oluşturmak, bir Facebook reklam kampanyası tasarlarken çok önemlidir.

İlk Adım Fonu: Sosyal girişimcileri mikro fon ile destekleyen girişim

İlk Adım Fonu, toplumsal ve sosyal sorunlara çözüm üreten yerel projelerin ve bu projeleri hayata geçirmek üzere bir araya gelmiş sosyal girişimcilerin ihtiyaç duydukları desteği sağlayan bir girişimdir.

İlk Adım Fonu; Betül Özyılmaz, Gülcan Yayla, Emre Şarbak ve Aykut İbrişim tarafından 2018 yılı içerisinde kuruldu.

Her sosyal girişime 1000 dolarlık mikro fon

Yerel sosyal girişimciliğin ülkemizde yaygınlaşması ve mevcut sorunlara ellerindeki kısıtlı imkanlarla çözüm bulmak isteyenlerin önündeki engellerin kalkması için, etki potansiyeli yüksek olan sosyal girişimlere 1000 dolara kadar karşılıksız mikro fonlar ile birlikte kapasite geliştirme desteği sağlıyor.

Aynı zamanda, sosyal girişimcilerin etkilerini devam ettirmeleri ve genişletmeleri için ihtiyaç duydukları desteklere erişimi kolaylaştırıyor. Türkiye’nin dört bir yanından seçilecek girişimcilerin aynı zamanda birbirleriyle tanışmaları ve güçlü bir ekosistem oluşturmaları için de beraber çalışma ortamı sunuyorlar.

Kurucularının yaptığı ortak açıklamada;

İnanıyoruz ki ülkemizdeki pek çok kişinin mevcut sorunlara çözüm üretebilmeleri için önlerini açmak, ihtiyaç duydukları maddi, manevi ve profesyonel desteği sunacak fırsatlar yaratmak, atacakları ilk adımda yanlarında olmak ve de elbette tüketen değil üreten bireyler olarak topluma katkı sağlamalarının önünü açmak, geleceğin Türkiye’si için en önemli adımlardan biri. Hızla dönüşen dünyada toplumsal sorunlara çözüm üreten yerel girişimler önem kazanıyor olsa da bu girişimlerin sürdürülebilirliklerini sağlayabilecekleri olanaklar çoğu zaman erişilebilir değil. İlk Adım Fonu, tam da bu noktada sosyal girişimcilere, etkilerini devam ettirmeleri ve genişletmeleri için sunduğu desteklerle sosyal girişimciliğin yaygınlaşmasına katkı sağlama hedefi taşıyor.

Başvuruları açıldığı günden bu yana Adana’dan Kars’a, İstanbul’dan Mardin’e kadar pek çok şehirden aldığımız 75’ten fazla başvuru var. Ülkemizde harekete geçmek için ilk desteği bekleyen girişimlerin potansiyeline dair umut veriyor diyebiliriz.

Proje yönetim aracı Atina.io, yeni özellikleriyle Product Hunt’a çıktı

Sizlere daha önce beta sürümünün çıktığını duyurduğumuz, sonrasında da yayın hayatına başladığını paylaştığımız girişimler için proje yönetimi aracı ve yerli girişim Atina.io‘ya yeni özellikler eklendi ve bugün Pruduct Hunt‘a çıktı.

Atina.io, girişiminiz veya projeniz için bir yönetim aracıdır. Tüm süreci tek bir yerden yönetebilir, görev atayabilir ve işlerin hangi aşamada olduğunu takip edebilirsiniz.

Alptekin Can ve Enes Uz tarafından hayata geçirilen girişim Atina.io ekibine Deniz Mert Yıldız da katıldı ve ekip şu an toplamda 5 kişiden oluşuyor.

2000’den fazla kullanıcı üye oldu, sistem üzerinde 5000’in üzerinde proje açıldı ve 15.000’in üzerinde süreç yönetildi.

Sistem içerisinde Türkiye’nin haricinde Amerika, Almanya ve İspanya’dan da kullanıcılar var. Kısa bir süre içerisinde premimum modele geçerek ödeme sistemini de aktif edecek. 2 ay içerisinde Almanca dil desteği eklenecek ve sorularınızı cevaplandıracak destek sistemi kurulacak.

Biz de girişimi yakından takip ediyor ayrıca Atina.io’yu kullanıyoruz. Detayları aktarmaya devam edeceğiz.

Hamdi Ulukaya, girişimcileri ve startup’ları ABD’ye götürüyor

Hamdi Ulukaya Girişimi‘nde sizin için iki çeşit program var. Hayallerinizi gerçekleştirmek için uygun olanı seçin ve başvurun. Birincisi Girişimci Adayı Destek programı, ikincisi Startup Destek programı.

Bu programlara başvurmak için İngilizce bilmenize gerek yok!

1. seçenek: Girişimci Adayı Destek programı

24 katılımcı, 24 mentor ve 1 yıl sürecek bir destek programı ile Türkiye’nin her yerinden, her alanda hayallerine inanan 24 genç, hayallerini gerçekleştirmek üzere Girişimci Adayı Destek Programı’na başvurabilir.

Programa bu bağlantıdan başvurabilirsiniz.

2. seçenek: Startup Destek programı

Türkiye’de herhangi bir ticari ürün ya da hizmeti pazara sunmuş ve bu girişimi dünya pazarına taşıma hayali olan 6 şirketi, hayallerini gerçekleştirmek üzere, 1 yıl sürecek Startup Destek Programı’na başvurabilir.

Programa bu bağlantıdan başvurabilirsiniz.

Peki bu programları hayata geçiren Hamdi Ulukaya kimdir?

Hamdi Ulukaya ABD’de son 10 yılın en hızlı büyüyen ve “En Yenilikçi 10 Şirket” arasında yer alan Chobani’nin kurucusu ve CEO’sudur. 

Ulukaya, Erzincan’ın İliç ilçesinde süt ürünleri üreten bir ailede doğdu. İngilizce öğrenmek için Amerika’ya geldikten sonra, New York’un kuzeyinde kapatılmış olan bir yoğurt fabrikasını satın aldı ve beş yıldan kısa sürede yıllık satışlarını sıfırdan 1 milyar doların üzerine çıkararak Chobani’yi ABD’nin en hızlı büyüyen markası yaptı. Fast Company tarafından açıklanan “2017 Dünyanın En Yenilikçi Şirketleri” listesinde Chobani, hem “Gıda” hem de “Sosyal Fayda” kategorilerinde ilk sırada yer aldı. Chobani aynı zamanda tüm sektörleri kapsayan “En Yenilikçi Şirketler” sıralamasında ilk ona yerleşti.

Türkiye’nin önde gelen girişimcileri, Mehmet Zorlu Vakfı aracılığıyla gençlerle bir araya geldi

Mehmet Zorlu Vakfı’nın (MZV), 3 yıldır düzenlediği 21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı çerçevesinde Zorlu PSM’de düzenlenen girişimcilik başlıklı derste gençler, Türkiye’nin önde gelen girişimcilerini dinleme ve tecrübelerinden yararlanma fırsatı yakaladıkları benzersiz bir deneyim yaşadı.

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu: “ABD’de yeni açılan işyerlerinin yüzde 90’ı start-uplardan oluşuyor. Eğer bir ülkede toplumsal bir dönüşüm ve istihdam artışı isteniyorsa, kurumların ve şirketlerin mutlaka start-uplara yatırım yapması gerekir.”

MZV bursiyerlerinin katıldığı etkinlikte Okan Kara, Bahtiyar Yurtoğlu, Hasan Aslanoba, Başar Kaya, Arzu Eryılmaz, Can Yücaoğlu, Gamze Cizreli, Emre Kurttepeli, Hande Çilingir, Bora Yılmaz, Numan Numan, Murat Tortopoğlu, Ayşe İnal, Aytül Erçil, Burak Büyükdemir, Eray Erdoğan ve Jason Lau gibi birçok değerli konuşmacı girişimcilik deneyimleri ve girişimcilik ekosistemi ile ilgili tecrübelerini gençlerle paylaştı. Etkinlik çerçevesinde ayrıca Prof. Dr. Erhan Erkut, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu ve Vestel Ventures Genel Müdürü Metin Salt ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

Vestel Ventures Genel Müdürü Metin Salt: “Vestel Ventures ile start-uplara Zorlu Grubu’nun kapılarını açıyoruz”

Start-upların girişimcilik ekosistemi içerisinde çok önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Vestel Ventures Genel Müdürü Metin Salt ise, Vestel Ventures ile start-uplara finansal desteğin çok ötesinde katkılar sağladıklarını dile getirdi.

21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı

Kapsamı ve içeriği ile Türkiye’de bir ilk olan program, ders ortamında eğitim, online destek, bitirme projesi, yaz dönemi stajı, staj sonrası deneyim paylaşımı gibi uygulamaları ile fark yaratıyor. “Kariyer Planlama”, “Yetkinlikler”, “Excel ile Modelleme” ve “Girişimcilik” gibi ana başlıklarda gerçekleştirilen programda, yetkinliklerin geliştirilmesi için bireysel projeler ve grup projeleri gibi birçok uygulamaya da yer veriliyor. Düzenlenen eğitimlerle gençlerin, sadece akademik, teknik ve profesyonel bilgi ile değil aynı zamanda 21. yüzyılın gerektirdiği beceri ve yetkinlikler ile donanmaları için destek veriliyor. Ayrıca eğitimler boyunca tasarım odaklı düşünme ve networking başta olmak üzere birçok yan etkinlik de düzenleniyor.

Programın bir parçası olarak düzenlenen MZV Gençlik Zirvesi’nde ise gençler başarıları ile pek çok kişiye ilham veren alanında uzman konuşmacıları dinleme fırsatı yakalıyor. MZV bursiyerlerinin yanı sıra tüm Türkiye’den üniversite ve lise öğrencilerinin ücretsiz katılımına açık olan etkinliğe, ilk iki yılında toplam 3500 genç katıldı.