Ana Sayfa Blog Sayfa 9

Amazon Web Services’tan ilk kuantum bilgi işlem çipi: Ocelot

Amazon Web Services (AWS), kuantum hata düzeltme maliyetlerini yüzde 90’a kadar azaltabilen birinci nesil kuantum bilgi işlem çipi Ocelot‘u geliştirdiğini duyurdu. California Teknoloji Enstitüsü AWS Kuantum Bilgi İşlem Merkezi’ndeki ekip tarafından geliştirilen bu çip, herhangi bir geleneksel bilgisayarın çözemeyeceği ticari ve bilimsel sorunları çözebilen, hata toleranslı kuantum bilgisayarlar oluşturma yarışında önemli bir adımı temsil ediyor.

Kuantum bilgisayar ile klasik bilgisayar arasındaki fark nedir?

Kuantum bilgisayarlar, kriptografiden asal malzemelerin geliştirilmesine kadar geniş bir yelpazede toplumda ve teknolojide büyük ilerlemeler sağlama potansiyeline sahip. Bugün kullanılan geleneksel veya ‘klasik’ bilgisayarlar ile kuantum bilgisayarlar arasındaki temel fark, klasik bilgisayarların en temel dijital bilgi birimi olan ve genellikle 1 veya 0 değeri ile temsil edilen bitleri kullanması. Ancak kuantum bilgisayarlar hesaplama yapmak için kuantum bitlerini veya ‘kübitleri’ (genellikle elektronlar veya fotonlar gibi temel parçacıklar) kullanıyor. Bilim adamları, kübitin aynı anda hem 1 hem de 0 değerini taşıması anlamına gelen ‘kuantum durumunu’ manipüle etmek için hassas bir şekilde zamanlanmış ve ayarlanmış elektromanyetik darbeler uygulayabiliyor. Bu işlem birçok kübit üzerinde gerçekleştirildiğinde bir kuantum bilgisayarın bazı önemli sorunları klasik bir bilgisayarın yapabileceğinden çok daha hızlı bir şekilde çözmesine olanak tanıyor.

Neden hepimiz halihazırda kuantum bilgisayarları kullanmıyoruz?

Kuantum bilgisayarlarla ilgili en büyük zorluklardan biri, ortamlarındaki en küçük değişikliklere veya ‘gürültüye’ karşı inanılmaz derecede hassas olmaları. Titreşimler, ısı, cep telefonlarından ve WIFI ağlarından gelen elektromanyetik parazitler ve hatta uzaydan gelen kozmik ışınlar ve radyasyon, kübitleri kuantum durumlarından çıkararak gerçekleştirilen kuantum bilgi işleminde hatalara neden olabiliyor. Bu durum, yüksek karmaşıklıkta, güvenilir ve hatasız hesaplamalar yapabilen kuantum bilgisayarlar oluşturmayı son derece zorlaştırıyor.

Kuantum hata düzeltme nedir?

Kuantum hata düzeltme, kuantum bilgilerini çevreden korumak için ‘mantıksal kübitler’ olarak adlandırılan birden çok kübit üzerinde özel bir kuantum bilgisi kodlaması kullanıyor. Bu aynı zamanda hataların oluştukları anda tespit edilmesini ve düzeltilmesini de sağlıyor. Ne yazık ki kuantum hata düzeltme, gerekebilecek kübit sayısının fazlalığı nedeniyle potansiyel olarak büyük bir maliyeti de beraberinde getiriyor.

Son zamanlarda kuantum bilgi işlem ‘atılımları’ hakkında başka haberler de çıktı. Ocelot’u farklı kılan nedir?

AWS, kuantum hata düzeltmeyi verimli ve etkili bir şekilde uygulamak için Ocelot’un mimarisini sıfırdan tasarladı. Ocelot, kuantum hata düzeltme için gereken kaynakları geleneksel yaklaşımlara kıyasla 5-10 kat azaltma potansiyeline sahip. Adını ünlü Schrödinger’in kedisi deneyinden alan, kedi kübitleri adı verilen bir tür kübit teknolojisi kullanıyor. Kedi kübitleri, belirli hata türlerini bastırarak yapılması gereken kuantum hata düzeltmesini basitleştiriyor ve azaltıyor. AWS, Ocelot’u geliştirerek elektronik endüstrisi süreçleri ile üretilebilecek bir mikroçipe kedi kübiti teknolojisini ve kuantum hata düzeltme bileşenlerini entegre edebileceğini gösterdi.

Bu neden önemli?

AWS Kuantum Donanımı Başkanı Oskar Painter verdiği demeçte;

“Pratik kuantum bilgisayarlar yapacaksak, öncelikle kuantum hata düzeltmeden başlamamız gerektiğine inanıyoruz. Ocelot ile bunu yaptık. Mevcut bir mimariyi alarak buna hata düzeltmeyi dahil etmeye çalışmadık. Kübitimizi ve mimarimizi seçerken kuantum hata düzeltmeyi en önemli gereksinim olarak belirledik.”

Painter ve ekibi, Ocelot’u “dönüştürücü toplumsal etki yaratabilecek tam teşekküllü bir kuantum bilgisayara” ölçeklendirmek için, standart olarak kuantum hata düzeltme yaklaşımlarıyla ilişkilendirilen kaynakların onda birini kullanmanın yeterli olacağını tahmin ediyor.

Ocelot hakkında kısa bilgiler:

  • Ocelot, AWS’in kuantum hata düzeltme mimarisinin etkinliğini test etmek için tasarlanmış küçük ölçekli bir prototip çiptir.
  • İki entegre silikon mikroçipten oluşuyor. Her çip yaklaşık 1 cm²’lik bir alana sahip. Çipler, elektrikle bağlı bir çip yığınında üst üste yerleştirilmiş olarak bulunuyorlar.
  • Her silikon mikroçipin yüzeyinde, kuantum devresi elemanlarını oluşturan ince süper iletken malzeme katmanları bulunuyor.
  • Ocelot’un devreleri 14 temel bileşenden oluşuyor: 5 veri kübiti (kedi kübitleri), veri kübitlerini stabilize etmek için 5 ‘tampon devre’ ve veri kübitlerindeki hataları tespit etmek için 4 ek kübit.
  • Kedi kübitleri, bilgi işlem için kullanılan kuantum durumlarını depoluyor. Bunu yapmak için, sabit aralıklarla tekrarlayan bir elektrik sinyali üreten, osilatör adı verilen bileşenler kullanıyorlar.
  • Ocelot’un yüksek kaliteli osilatörleri, Tantal adı verilen süper iletken ince film bir malzemeden yapıldı. AWS malzeme bilimcileri, osilatörlerin performansını artırmak için
  • Tantal’ı silikon çip üzerinde işlemenin özel bir yöntemini geliştirdiler.

Ocelot ismi nereden geliyor?

Ocelot ismi aslında bir kelime oyunu. Hem ‘osilatör’ kelimesini çağrıştırıyor hem de oselo bir kedi cinsi, böylece çipin kedi kübitleri kullandığına atıfta bulunuluyor.

Ocelot’un işe yaradığını nereden biliyoruz?

AWS bilim insanları, Ocelot’un mantıksal kübit düzeyinde bilgiyi ne kadar iyi depolayabildiğini ve saklayabildiğini incelemek için deneyler yaptı. Bu deneyler hem hata oranını hem de yaklaşımın ölçeklenebilirliğini incelemek için hata düzeltme işleminin tekrar tekrar uygulanarak test edilmesini içeriyordu. Painter,

“Bu, algoritma çalıştırdığımız bir iş yükü değildi. Kuantum bilgisini ne kadar süre depolayabileceğini görmek için çipi tekrar tekrar ölçtük. Açıkçası, bu testleri yapmadan önce, bu mimarinin ve kedi kübiti yaklaşımının performansı koruyarak ölçeklenebilir olup olamayacağı konusunda şüphelerim vardı. Ocelot ile gördüklerimizden sonra bu yaklaşımın uygulanabilir olduğuna ikna oldum ve daha büyük, daha performanslı sistemler oluşturma aşamasında önemli teknik faydalar sağlayacağını düşünüyorum.”

Bilim insanları başka ne diyor?

Painter, “İlk klasik dijital bilgisayarlar devasa makinelerdi. Çok fazla yer kaplıyorlardı ve elektrik sinyallerini yükseltmek için güvenilir olmayan vakum tüplerinden yapılmışlardı. Ancak daha sonra transistör icat edildi, bu da zamanla daha güvenilir bileşenlerin kullanılmasını sağlayarak nihayetinde mikroelektroniğin büyük ölçekte üretilebilmesinin ve bugün gördüğümüz bilgisayarların yolunu açtı. Şu anda kuantum bilgi işlemde vakum tüpü günlerinde olduğumuzu söyleyebilirim; devasa makineler inşa ediyoruz ve bunları daha etkili bir şekilde ölçeklendirmek için daha iyi, daha küçük, daha verimli kaynaklara sahip bileşenleri nasıl elde edeceğimizi bulmaya çalışıyoruz.”

AWS Uygulamalı Bilimler Direktörü Fernando Brandao;

“Kuantum hata düzeltme, fiziksel kübitlerde sürekli iyileştirme yapılmasını gerektiriyor. Çipleri üretirken sadece geleneksel yaklaşımlara güvenemeyiz. Daha az kusurlu yeni malzemeleri birleştirmeli ve daha sağlam üretim süreçleri geliştirmeliyiz.”

Sırada ne var?

Ocelot, pratik kuantum bilgi işlem çağına düşündüğümüzden daha kısa sürede ulaşmamıza yardımcı olabilir. Ancak umut verici bir başlangıç olsa da, hâlâ sadece bir laboratuvar prototipi. AWS, bu alandaki yaklaşımını geliştirmeye devam edecek. Painter konuyla ilgili şunları söyledi:

“Birkaç ölçeklendirme aşamasını daha geçmemiz gerekiyor ve üstesinden gelmemiz gereken bir dizi mühendislik zorluğu bulunuyor. Bu, aşılması çok zor bir sorun ve bir yandan temel araştırmalara yatırım yapmaya devam ederken bir yandan da akademide yapılan önemli çalışmalarla bağlantıda kalmamızı ve onlardan öğrenmeyi sürdürmemizi gerektiriyor. Şu anda görevimiz, kuantum bilgi işlem yığınında inovasyon yapmaya devam etmek, doğru mimariyi kullanıp kullanmadığımızı incelemeyi sürdürmek ve bu öğrendiklerimizi mühendislik çalışmalarımıza dahil etmek. Buna sürekli bir iyileştirme ve ölçeklendirme döngüsü diyebiliriz.”

Yerli mobil oyun stüdyosu Surpass Games, Laton Ventures’tan 1.5 milyon dolar yatırım aldı

Yerli mobil oyun stüdyosu Surpass Games, Laton Ventures’tan 1.5 milyon dolarlık tohum öncesi yatırım aldığını duyurdu. Bu yatırım, şirketin ekibini genişletmesine ve oyun geliştirme süreçlerini hızlandırmasına katkı sağlayacak.

Hybridcasual alanında oyunlar geliştirmek üzere 2025 yılının Ocak ayında Ensar Kelez tarafından kurulan Surpass Games, almış olduğu yatırımın desteğiyle kısa süre zarfında iş planında bulunan birçok oyunu hayata geçirmeyi hedefliyor.

Surpass’ın CEO’su Ensar Kelez verdiği demeçte;

“Hybridcasual pazarında lider olma hedefimizi gerçekleştirebilmek için bu yatırımdan sonra ekibimizi hızla genişleteceğiz ve oyun geliştirme sürecimize ivme katacağız. Oyunlarımızı her açıdan optimize ederek, oyunculara daha kaliteli ve yenilikçi deneyimler sunacağız. Laton Ventures’ın desteğiyle, sektörde en hızlı büyüyen ve lider konuma ulaşan şirket olmayı hedefliyoruz” dedi.

Laton Ventures Kurucu Ortağı Görkem Türk ise demecinde;

“Ensar, daha önceden içinde yer aldığı başarılı hybrid-casual projeler sayesinde kuvvetli bir deneyime sahip. Surpass, oldukça kısa bir sürede güçlü bir ekip haline geldi. Laton olarak, Surpass gibi oyun sektörünün öncüsü olma potansiyelindeki ekipleri desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.

NetSafe, 3 milyon dolarlık hisse karşılığında Angel Effect’i satın alıyor

Türkiye’nin önde gelen yatırımcıları tarafından kurulan Angel Effect için maksimum 3 milyon dolar değerleme üzerinden anlaşma sağlandı.

Böylece Türkiye’de kurulmuş bir şirket ilk defa tüm dünyada yatırım yapan bir melek yatırım şirketini satın almış olacak. Mart ayının ortalarında tamamlanması beklenen anlaşma için “NetSafe satın aldığı hisseler karşılığında kısmen nakit kısmen de hisse senedi ile ödeme yapacak.

NetSafe’in etkinliği artacak

Satın almayı değerlendiren ICU Yönetim Kurulu Başkanı Bayram Başaran, şirketten herhangi bir nakit çıkışı olmadan gerçekleşecek bu satın alma ile birlikte NetSafe’in dijital platformlardaki etkinliğinin artması beklediklerini söyledi.

“Türkiye’nin önde gelen işadamları tarafından kurulan Angel Effect’in hali hazırda 19 start-up aşamasındaki girişime yatırımı var” diyen Başaran, “Bu şirketler yapay zekadan sağlığa kadar birçok alanda faaliyet gösteriyor. NetSafe de özellikle teknoloji sektöründeki büyüme fırsatlarını değerlendirmek adına bu satın almayı gerçekleştirdi. Angel Effect’in güçlü portföyü ve yenilikçi yapısının, NetSafe’in teknolojik yatırımlarına önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.”

Kayacan Ventures’tan yapay zeka girişimleri için yatırım garantili hızlandırma programı

Kayacan Ventures, yapay zeka teknolojisi kullanan ve küresel büyüme potansiyeli taşıyan B2B SaaS girişimlerine yönelik Türkiye’nin en kapsamlı hızlandırma programını başlattı.

Performanslarına bağlı olarak 100 girişime özel tasarlanan ve toplamda 3 milyon dolara kadar yatırım desteği sunan program, finansal katkının yanı sıra özelleştirilmiş hibrit eğitimler, mentorluk ve ciro odaklı networking fırsatları sağlayarak girişimlerin büyümesini hızlandırmayı amaçlıyor.

25 Şubat – 1 Nisan tarihleri arasında alınacak başvurular yapay zeka destekli bir eleme süreciyle değerlendirilerek farklı yatırımcılardan oluşan jüri tarafından üç aşamalı seçimden geçecek. 7 Nisan – 3 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek program, direkt seçilen girişimlere başta ve sonraki süreçte yatırım yaparak diğer hızlandırma programlarından ayrışırken, KPI hedeflerini tutturan girişimcilere ek yatırım imkanı sunacak. Küresel rekabet avantajı kazandırmayı hedefleyen program, yurt dışında düzenlenecek özel bir motivasyon kampıyla başlayacak ve girişimlerin ihtiyaçlarına göre şekillenen eğitimlerle tamamlanacak.

Türk girişimlerini Unicorn’a dönüştürmek istiyoruz

Kayacan Ventures Hızlandırma Programı açılışında önemli açıklamalarda bulunan Kayacan Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Kayacan verdiği demeçte;

“Türkiye’nin en kapsamlı hızlandırma programı olarak toplamda 100 girişime destek vereceğiz. Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini küresel düzeyde öne çıkarmak için yola çıktık. Kayacan Ventures olarak hedefimiz, Türkiye’deki startupları dünya çapında unicorn seviyesine taşımak olacak. İleriye dönük güçlü yatırımlar ve stratejik mentorluk ile, bu girişimlerin global pazarda söz sahibi olmasını sağlayacağız. Yapay zekanın gücünü kullanarak iş dünyasından fintek teknolojilerine, sağlık teknolojilerinden enerjiye kadar her sektördeki lider girişimlerin hızla büyümesi için elimizden geleni yapacak ve onları unicorn olma yolunda destekleyeceğiz. Türkiye’nin potansiyelini dünyaya kanıtlayacağız.”

Programın başlangıcı öncesinde girişimcilerin uyum süreçlerini hızlandırmak ve motivasyonlarını artırmak amacıyla Mısır’ın Sharm el-Sheikh bölgesinde özel bir lansman ve motivasyon kampı düzenlenecek. Etkinlik, girişimcilere finansal ve eğitim desteği sağlamanın yanı sıra psikolojik ve motivasyonel katkı da sunmayı amaçlıyor. Program, 7 Nisan – 3 Haziran tarihleri arasında yoğun bir süreçten geçecek ve girişimcilere yurt dışı seyahatleri, küresel network fırsatları ve sektördeki önemli danışmanlarla birebir görüşme imkanı sağlanacak. Türkiye’nin yapay zeka ekosistemine can suyu olacak bu hızlandırma programı, katılımcı girişimlerin küresel pazarda rekabetçi bir konum elde etmelerine yardımcı olmayı hedefliyor.

Yerli girişim EtraPay, ABD merkezli Ava Labs tarafından satın alındı

ZK Proof’lar (Sıfır Bilgi Kanıtları) ve homomorfik şifreleme teknolojilerini kullanarak blockchain ödemelerinde en kritik sorunlardan biri olan mahremiyet ve denetlenebilirlik dengesine özgün bir çözüm sunan EtraPay, ABD merkezli Ava Labs tarafından satın alındı.

Bu satın alım, Türkiye’de blockchain alanında gerçekleşen ilk exit olarak kayıtlara geçti. EtraPay’in Encrypted ERC (eERC) standardı ile blockchain ekosistemine kazandırdığı yenilikçi teknolojiyle, gizlilik odaklı ve aynı zamanda regülasyonlarla uyumlu bir finansal altyapının oluşturulmasına öncülük ediyor.

Medipol Üniversitesi çatısı altından çıkan EtraPay’in, akademik dünyada, girişimciliğin ve ileri düzey teknoloji üretiminin teşvik edilmesi gerektiğine somut bir örnek olduğunu söyleyen EtraPay’in Kurucusu ve CEO’su Nurullah Mahmut Dündar, satın alma ile ilgili olarak yaptığı açıklamada,

“Yaklaşık 1,5 yıl önce Medipol Üniversitesi’nden öğrencilerim ve aynı zamanda ortaklarım Furkan Boyraz, Berat Öztürk ve Emre Kaan Satış ile birlikte başladığımız bu yolculukta büyük bir aşama kaydettik. Blockchain ödemelerinde gizlilik ve denetlenebilirlik konularına getirdiğimiz çözümler, Ava Labs tarafından fark edildi ve bu önemli exit gerçekleşti. Türkiye’den dünyaya açılan bir teknoloji başarı hikayesi yazma hedefimizi gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.

Blockchain ekosistemine güçlü altyapı ve inovatif teknolojiler sunan Ava Labs, EtraPay’in eERC standardını ekosistemine entegre ederek blockchain tabanlı ödemeler alanında dönüşüm yaratmayı hedefliyor. AvaCloud’un sunduğu altyapı sayesinde, hassas verileri koruyarak tam denetlenebilirlik sunan blockchain sistemleri geliştirilebilecek. Bu yeni teknoloji, finans, DeFi, tokenizasyon ve tedarik zinciri gibi çeşitli alanlarda yeni kullanım senaryoları oluşturacak.

Dijital varlık yönetim platformu Pointship, 1.9 milyon dolar yatırım aldı

Dijital varlık yönetimi ve oyun içi varlık ticareti alanında yenilikçi çözümler sunan Pointship, 1.9 milyon dolarlık yatırım turunu başarıyla tamamladı. Türkiye, Dubai ve Londra merkezli yatırımcıların yanı sıra, Avrupa’nın önde gelen hızlandırıcı fonlarından Startup Wise Guys da bu turda devam yatırımı gerçekleştirdi.

Pointship, kullanıcıların dijital varlık sahipliği ve ticaretinde karşılaştığı güvenlik, değer kaybı ve kullanım verimsizliği gibi temel sorunlara çözüm sunuyor. Platform, dijital varlıkların daha güvenli, şeffaf ve kullanıcı dostu bir ekosistem içinde yönetilmesini sağlayarak, bu varlıkların değerini koruyor ve kullanıcıların daha fazla kazanç elde etmesine imkan tanıyor.

Şirket, şu anda iki sektöre odaklanıyor. Pointship, seyahat sektöründe kullanılmayan sadakat ödüllerinin değerlendirilmesini sağlarken, Gameship, oyun içi varlıkların güvenli ticaretini mümkün kılan bir pazar yeri sunuyor.

Kuruluşundan bu yana Türkiye’de hızlı bir büyüme yakalayan Pointship, şimdi uluslararası pazarda büyümeyi hedefliyor. Yeni yatırım, öncelikli olarak Avrupa’daki genişleme stratejisini desteklemek, platformun teknoloji altyapısını geliştirmek ve kullanıcı deneyimini güçlendirmek için kullanılacak.

2021 yılında kurulan Pointship girişimi mevcutta 11 kişilik ekibiyle çalışmalarını sürdürüyor. Kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu Türkiye’den olan Pointship, 100.000 toplam kullanıcı sayısını da geçmiş durumda.

Pointship kurucu ortağı ve CEO’su Merter Ünsal, bu yatırımla ilgili demecinde;

“Seyahat ve oyun sektörlerinde dijital varlık yönetimini dönüştürme hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz. Yeni yatırım sayesinde ekibimizi genişletecek, platformumuzu daha da güçlendirecek ve uluslararası pazarda büyümemizi hızlandıracağız.”

Pointship, aldığı yatırımla ürünlerini geliştirmeye ve Avrupa pazarında daha güçlü bir konuma ulaşmaya odaklanıyor.

Yerli girişim Adgager’dan markaların reklam performanslarını ölçen yeni çözümü: AdQ

Yerli girişim Adgager, online araştırma dünyasında yenilikçi yaklaşımıyla fark yaratmaya devam ediyor.

Girişim, reklam performansı ölçümleme teknolojisi AdQ’yu hizmete açarak sektörün dinamiklerine yeni bir boyut kazandırdı. AdQ, bugüne kadar Türkiye’de yayınlanmış yaklaşık 3000 TV reklam filmini analiz ederek markalara benzersiz içgörüler sundu.

Reklam performansını ölçmek ve optimize etmek için özel olarak geliştirilen “AdQ Skoru”, reklamların 12 farklı kritere göre değerlendirilmesiyle oluşturuluyor. Bu kriterler arasında Dikkat Çekicilik, Güven Vericilik, Farklılık, Satın Alma İsteği ve Marka Algısı gibi önemli başlıklar yer alıyor.

AdQ’nun getirdiği yenilikler

AdQ, markalara reklam kampanyalarının etkisini objektif bir şekilde ölçümleme ve stratejik kararlar alabilme imkanı tanıyor. Platform, kullanıcılarına şu avantajları sunuyor:

  • Karşılaştırmalı Analiz: Reklamlarınızı ülke geneli, kategori, alt kategori, etiket ve marka ortalamalarıyla karşılaştırabilirsiniz.
  • Bağımsız Ölçümleme: TV ve dijital reklamların etkisi tarafsız bir şekilde analiz edilir.
  • Derinlemesine İçgörüler: Reklamların güçlü ve zayıf yönlerini tespit ederek yaratıcı süreçlere yön verir.

Adgager CEO’su Umut Vural yeni ürünüyle ilgili verdiği demeçte;

“AdQ, reklam performansını ölçümlemede yalnızca bir araç değil, aynı zamanda sektör için bir referans noktasıdır. Markaların yaratıcı stratejilerini daha sağlam temellere oturtarak sektörümüzün gelişimine katkı sağlıyoruz.”

Sektöre katkı sağlayan teknoloji

AdQ, yalnızca markalara değil, sektöre de önemli bir katkı sağlıyor. Daha objektif ve ölçümlenebilir reklam stratejileri geliştirmek isteyen her ölçekteki şirket, AdQ ile içgörüler elde edebilir.

Vestel Ventures, elektrikli araç şarj çözümleri sunan ABD merkezli Splitvolt’a yatırım yaptı

Vestel Ventures, elektrikli araç şarjlarını daha erişilebilir hale getiren ve şarj işlemini kolaylaştıran çözümler sunan ABD merkezli girişim Splitvolt‘a yatırım yaptı.

Vestel, önümüzdeki dönemde üssel büyüme beklediği mobilite alanına yönelik yatırımlarına bir yenisini daha ekledi. Vestel’in risk sermayesi şirketi Vestel Ventures, ABD’de enerji verimliliği ve elektrikli araç şarj çözümleri sunan Splitvolt şirketinin yatırımcıları arasına katıldı.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Zorlu Holding Teknoloji ve İş Geliştirme Grubu Başkanı Burak Aydın, dijitalleşme, yapay zekâ ve inovasyon ile dünya hızla dönüşürken, Zorlu Grubu olarak Akıllı Hayat 2030 rehberliğinde bu dönüşüme öncülük ettiklerini ifade etti.

“Bu kapsamda uluslararası iş birlikleri ve büyüme alanlarımıza yönelik stratejik yatırımlarımıza devam ediyoruz. Son olarak, Vestel’in elektrikli araç ekosistemi ve mobilite alanındaki gücünü artırmak amacıyla ABD merkezli Splitvolt’a yatırım yaptık. Bu yatırımla Splitvolt’un satış hacmini ve erişimini daha da genişletmeyi hedefliyoruz.”

Vestel Mobilite Genel Müdürü Ender Yüksel ise demecinde;

“Bu yatırımla, Vestel Mobilite’nin önümüzdeki dönemde ABD’deki evlere girmesinin önü açıldı. Vestel Mobilite ürünlerini Splitvolt ile iş birliğimiz Amerikan pazarına daha hızlı ve etkili şekilde sunmamızı sağlayacak.”

Splitvolt Inc. Kurucusu ve CEO’su Daniel Liddle ise aldıkları yatırımla ilgili;

“Splitvolt olarak, Vestel Mobilite ve Vestel Ventures ile bu stratejik ticari ve yatırım ortaklığını kurmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Stratejik ortaklık için birlikte çalıştığımız süre boyunca, kurumun vizyonundan, azminden ve liderliğinden çok etkilendim. Vestel’in Avrupa ve ötesinde milyarlarca dolarlık başarılı bir küresel işletme olarak kendini nasıl kanıtladığı ortada. Bu iki taraflı ortaklık, her iki şirket için de teknoloji sinerjisi sağlama ve yeni pazarlara açılma fırsatları sunuyor.”

ABD ve Kuzey Amerika genelinde on binlerce müşteri tarafından yaygın şekilde kullanılan Splitvolt, cazip fiyatlar ve basitleştirilmiş Seviye 2 / 240 volt güç erişimi ve elektrikli araç şarjı ürünleri etrafında şekillenen teknolojiler geliştiriyor ve sürekli olarak genişleyen bir ürün yelpazesi sunuyor.

Splitvolt’un öne çıkan yenilikçi ürünü, elektrikli araç sahiplerinin pahalı ve karmaşık yeni devre kurulumlarından kaçınarak para tasarrufu sağlamalarına imkân tanıyan akıllı, entelektüel Splitter Switch™ cihazı. Cihaz, mevcut 240V çamaşır kurutma devresini Seviye 2 elektrikli araç şarj cihazı ile otomatik ve güvenli şekilde paylaşıyor. Cihaz, yeni kurulum yerine sadece bir dakikada takılabilmesi sayesinde, binlerce dolardan ve zamandan tasarruf sağlıyor.

Boly kurucu ortağı Sinan Güler’in basketboldan girişimciliğe uzanan hikayesi

İTÜ ARI Teknokent’in kuluçka merkezi İTÜ Çekirdek tarafından her yıl gerçekleştirilen Big Bang Startup Challenge’da bu yıl ilk defa çok güzel bir adım atarak, etkinliğin fuaye kısmında medya alanı kurduk. İki gün boyunca etkinlikte yer alan girişimcileri konuk ettik. Şimdi o girişimcileri sizlere tek tek paylaşıyoruz. İlk konuğumuz Boly‘nin kurucu ortağı Sinan Güler.

Türk girişimcilerin San Francisco’da kurduğu Eachlabs, Right Side Capital liderliğinde yatırım aldı

Geliştiricilere özel AI model pazaryeri çözümü sunan Eachlabs, San Francisco merkezli Right Side Capital liderliğinde tohum öncesi yatırım turunu başarıyla tamamladı.

Yatırım turuna, Amsterdam merkezli ENA Venture Capital ve Miami merkezli Treeo VC’nin yanı sıra, melek yatırımcılar Alper Güler, Andaç Türkmen, Begim Başlıgil, Cihat İmamoğlu, Dara Hizveren, Gökben Demir, Galip Selçuk, Gertjan Ndoja,, Korhan Erçin, Kristian Serani, Nevzat Aydın, Orçun Şimşek, Serra Küçükoğlu ve Silva Ndoja da katıldı.

2024 Haziran’ında Eftal Yurtseven, Ferhat Budak ve Canberk Sinangil tarafından kurulan Eachlabs, yapay zeka destekli içerik üretim çözümleri sunarak kısa sürede geliştiricilerin ilgisini çekti.

Platform, 150’den fazla AI tabanlı video, görsel, ses ve yazı modeli ile sürükle-bırak AI workflow altyapısı sunarak uygulamalara hızlı ve kolay entegrasyon imkânı sağlıyor.

Eachlabs, kullanıcı dostu AI entegrasyonu, ölçeklenebilir altyapısı ve hızlı teknik desteği sayesinde rakiplerinden ayrışıyor. Geliştiricilerin farklı AI modellerini kullanarak iş akışlarını kolayca yönetmesini sağlayarak inovasyona odaklanmalarına yardımcı olurken, ürün geliştirmeyi 4 kat hızlandırarak AI uygulamalarının pazara hızlı girmesini sağlıyor.

Sadece altı ayda yaklaşık 1 milyon dolar gelir (ARR) seviyesine ulaşan Eachlabs, küresel yatırımcıların ve geliştiricilerin ilgisini çekmeyi başardı. ABD, Türkiye, Güney Kore ve Doğu Avrupa başta olmak üzere 65 ülkede 4.000’den fazla geliştirici, projelerinde Eachlabs’i kullanıyor.

EachLabs kurucu ortağı ve CEO’su Eftal Yurtseven, yatırım turu kapanışı sonrasında verdiği demeçte;

“Eachlabs olarak, aldığımız yatırımı ürün geliştirme, platformdaki AI model çeşitliliğini artırma ve daha geniş bir global geliştirici kitlesine ulaşma hedefleri doğrultusunda kullanmayı planlıyoruz. Yapay zeka tabanlı görsel ve özellikle video üretimi alanında yeni standartlar belirleyerek, geliştiriciler için daha güçlü bir ekosistem oluşturmayı amaçlıyoruz.”