Ana Sayfa Blog Sayfa 893

Her Yerde Pilates: Aylık üyelik modeli ile çalışan online pilates stüdyosu

Türkiye’deki girişimleri paylaştığımız serimizde bugün, aylık üyelik modeli ile çalışan pilates stüdyosu Her Yerde Pilates var.

Tanem Kuriş, Banu Erdi, Canan Tekinel ve Gamze Kiremitçi tarafından Ocak 2018’de kurulan Heryerdepilates.com içerisinde pilates eğitmenleri tarafından oluşturulmuş 100’e yakın ders ve özel program bulunuyor.

Kullanıcılar ister süre, seviye, ekipman filtrelerini kullanıp kendilerine en uygun dersleri seçebilir ya da “Pilates’e Başlangıç, Quick Fit, Hamileler için Pilates ve Bale Barı” gibi özel hazırlanmış programları takip edebiliyor.

Zamansal ve mekansal özgürlük: Her Yerde Pilates

Kuruculara “nasıl bir sorun gördünüz de bu girişimi kurdunuz?” diye sorduk

“Teknoloji sayesinde insanlar hayatlarını daha kolaylaştırmaya, kendilerine zamansal ve mekansal özgürlük sağlamaya alıştılar. İnsanlar için artık her şey bulundukları yere geliyor. Biz de yola çıkarken Pilates yapmak isteyenlere bu özgürlüğü sağlayabilmek istedik.

Ortakların üçünün Pilates stüdyoları var, buraya gelenlerin zaman ayırmak için ne kadar zorlandıklarını görüyorduk, büyük şehirlerde trafik, ev ve işteki sorumluluklar, konservatif yaşam tercihleri ve stüdyolardaki yüksek ücretler gibi sebeplerden dolayı çok istense bile Pilates stüdyolarına gitmek mümkün olamayabiliyor. Biz de elimizdeki kaynakları kullanarak hem kaliteli bir içeriğe sahip hem de makul fiyatlı bir çözüm geliştirmeye karar verdik.”

Her Yerde Pilates’in yerel ve global hedefleri

Ana hedefimiz üye sayımızı hızla artırmak. Bireysel satış için Türkiye’nin önde gelen markaları ile iş birliklikleri üzerinde çalışıyoruz. Kurumsal tarafta ise sağlıklı yaşamı kimliklerinin bir parçası haline getiren şirketlerin insan kaynakları paketlerine girmeyi hedefliyoruz.

Üyelik sayısında arzu ettiğimiz ivmeyi yakaladığımız zaman ikinci fazda Pilates eğitmenlerine yönelik eğitim modülümüzün planı var. Türkiye’nin dört bir yanında Pilates eğitmenleri yetiştiriliyor, bu eğitmenlerin ulaşım, dil bariyeri ve maliyetler dolayısı ile kendilerini güncel tutmaları, dünyadaki yenilikleri takip etmeleri çok kolay olmayabiliyor. Biz yine alanında uzman eğitmenler ile bu eğitimleri Pilates hocaları için en ulaşılabilir hale getirmeyi hedefliyoruz.

Global hedefimiz ise siteyi en kısa zamanda İngilizce olarak tüm dünyaya açmak. Dünya çapında kalitede bir içeriği yurt dışındaki rakiplerimize kıyasla çok daha makul bir maliyet ile üretebiliyoruz. 2019 planlarımız içinde yurt dışına açılma çalışmaları yer alıyor.

“Siteyi açtığımız ilk gün ilk üyemizi içeri aldık…”

“Siteyi açtığımız ilk gün ilk üyemizi içeri aldık ve bu aile veya arkadaşlarımızdan biri değildi. Dördümüzün de tanımadığı biriydi ve bu bizi çok sevindirdi. Site açılmadan 3-4 ay önce Instagram hesabımızı açmış ve referans vererek farklı içerikler ile takipçi toplamaya başlamıştık. Site açıldığında 6-7 bin civarı takipçi sayımız vardı. Sitenin açılmasına yakın sosyal medya içeriğimizi artık tamamen özgün bir hale getirdik ve duyurularımızı bu kanaldan yaptık. Hala bireysel üyelerimiz, ağırlıklı olarak Instagram üzerinden yaptığımız pazarlama aktiviteleri ile geliyor.”

Heryerpilates.com’u diğer girişimlerden avantajlı hale getiren nedir?

Heryerdepilates.com direkt olarak Youtube, fitness appleri ve spor salonları ile rakip pozisyonda. Heryerdepilates.com’u rakiplerinden ayıran en önemli özellikler kişiye istediği özgürlüğü getirebilmesi, içeriğinin kalitesi ve zenginliği, her platformdan ulaşılabilir olması, makul ücreti ve Türkiye’nin en iyi eğitmenlerini kullanıcıların ayağına kadar götürmesi..

Onboardio kurucusu Baran Özbek, girişimini ve bu süreçte yaşadıklarını anlattı

Sizlere daha öncesinde yazı içeriği olarak ilk kez bizim paylaştığımız canlı chat kullanan sitelerde mesajlaşma yükünü analitik veriyle azaltan girişim Onboardio‘nun kurucusu Baran Özbek‘i bu sefer egirişim YouTube kanalına konuk ettik. Baran, bize girişimini ve bu süreçte yaşadıklarını anlattı.

Onboardio’yu ayrıca Workup Girişimcilik Programı‘nın 3. dönemine seçilen girişimler arasında da görüyoruz.

Yeni röportajları yayınlamaya devam edeceğiz.

Silikon Vadisi’ndeki kuluçka merkezi Starcamp ile Türk girişimciler ABD’de satış yapıyor

2017 yılında KOSGEB‘in Uluslararası Kuluçka Merkezi Kurma desteği ve 5 üniversitenin iş birliği ile hayata geçirilen kuluçka merkezi Starcamp, girişimcileri ABD pazarına hazırlıyor ve satış yapmaları için çalışıyor. Dünya genelindeki yatırımların neredeyse %75’inin çıktığı bölge Silikon Vadisi’nde Palo Alto‘da yeni ofisiyle çalışmalarını sürdürüyor.

Starcamp, teknoloji şirketlerine ve girişimcilere neler sunuyor?

  • Amerika’da adres gösterme,
  • Şirket kurma & banka hesabı açma,
  • Muhasebe hizmetleri,
  • Sanal ofis & fiziki ofis,
  • Uzun & kısa süreli eğitim programları,
  • Fikri, sınai ve mülkiyet hakları,
  • Kurumsal inovasyon erişim programları,
  • Yatırımcılara ve mentorlara erişim.

Amerika pazarına girebilmek için ihtiyaç duyulan yol haritasını ve desteği sunuyor.

Starcamp, halihazırda 2 güçlü partneri Startupbootcamp ve StartersHub ile girişimcilere 6 aylık yatırım odaklı “3SLandingPad“ programı düzenliyor.

Programla ilgili gelişmeleri ve buradan çıkan girişimlerde neler olduğunu paylaşmaya devam edeceğiz.

3 startup batırdıktan sonra 3 yılda 3 milyon dolar ciro yapan girişimci: Berhan Kongel

Wesociable, Drinkcheckin, Fansmeetin gibi startupları batırdıktan sonra son 3 yılda kurduğu startup Harlex Projects altında SupportGirls, Richy, ModelClub, TravelClub ve PartyGirls ürünleri ile 3 milyon dolar ciro yapan girişimci, mentor ve Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olan Berhan Kongel ile keyifle uzun bir röportaj yaptık.

Startuplara mentorluk veren Berhan, startupların nerede hata yaptığını güzel bir şekilde açıkladı. Röportaj 47 dakika ile uzun ancak ders alınacak nitelikte olan bu video içeriği her startup izlemeli.

Üniversite öğrencilerinin LinkedIn uygulaması Handshake değerini arttırdı

Tüm dünyada 562 milyon kullanıcısı LinkedIn uygulaması önde gelen mesleki platformlardan biri. Girişim şirketi olarak işe başlamış olsa da günümüzde değerini giderek arttıran şirkete şimdi yeni bir rakip var: yeni mezunlar ve üniversite öğrencileri için oluşturulan LinkedIn uygulaması Handshake.

Yeni açılan platform Handshake açılmasının ardından Amerika’da 700 Üniversitede tam 14 milyon kullanıcı tarafından kullanılmaya başlandı. Aynı zamanda uygulamaya çok kısa sürede 300.000 iş veren de katıldı.

Uygulamanın değeri bundan iki yıl önce 275 milyon dolar iken Microsoft destekli LinkedIn’in en büyük rakiplerinden biri haline gelen Handshake değerini giderek arttırdı. Avrupa’nın yatırım şirketlerinden EQT Ventures’dan yatırım alan uygulamanın değeri 40 milyon dolar arttı.

Handshake 2014 yılından beri sadece Amerika’da kullanılıyor ancak şirketin yönetim kurulu üyelerinden Ben Christensen ve Scott Ringwelski çok yakında Avrupa marketlerine de açılacaklarını, aldıkları yatırımları bu alanda kullanacaklarını ifade etti.

LinkedIn bundan bir süre önce genç kullanıcıları da hedeflemeye başlamış ancak bu konuda yeterince başarılı olamamıştı. Sonrasında ise üniversitelerde düzenledikleri organizasyonlar ile bu konuda kendilerini geliştirmeyi amaçlamışlardı. Ancak LinkedIn uygulaması bu anlamda başarılı olamayınca devreye Handshake girdi.

Adım adım ilerleyen ve LinkedIn’den çok daha çeşitli iş veren ve iş arayan gruplarına erişen uygulama giderek gelişmeye başladı. Handshake çeşitli insan gruplarına hitap etmek için daha fazla çalışma yaptığı için bu anlamda giderek gelişti. Üyelerin özellikle bağlı bulundukları üniversiteler üzerinden çalışmalar yapmasını sağlayan uygulama 100 kurumla yakından çalışıyor.

Handshake ilk kurulduğu günden itibaren sıkı çalışarak LinkedIn’den daha çok kazanç elde etmeye bile başladı.

SpaceX, Starlink isimli binlerce iletişim uydusu yollamaya hazırlanıyor

SpaceX, Starlink adıyla bilinen ve içerisinde en az binlerce uydu olan uydu takımını yollamaya hazırlanıyor. Bununla birlikte şirketin kullanıcılarının çok daha iyi sinyal alması bekleniyor.

Starlink şirketinin şuan 4.409 uydusu var ancak şirket uydularının dörtte biri kadar daha fazla yani 1.584 tane uydu daha yollamaya hazırlanıyor. Bu uydular Dünya’dan 550 kilometre uzağa yollanacaklar. Pek çok iletişim uydusu 36.000 mil gibi uzaklıklara yollanırken SpaceX şirketi farklı yol izleme kararı aldı. Çünkü uyduların bu tür uzaklıklarda daha çabuk yandığı biliniyor.

Uyguların atmosferde daha fazla sürükleneceği düşünülüyor ve böylece şirketin kullanıcıları çok daha iyi sinyaller alacak. Tüm bunların başarıyla tamamlanması için aynı zamanda binlerce işçi çalışıyor.

Alınan karar sonrası şirket bu yıl deneme yapmak üzere Tintin test uydularını uzaya yollamıştı. Bu yapılan deneme sonrası durumun avantajları ve dezavantajları daha iyi öğrenildiği için şirket çok daha iyi sonuçlar almak üzere çalışmalara başladı. SpaceX yaptığı deneme sonrasında daha uzağa atılan uyduların kısa sürede kullanılamaz duruma geldiğini anladı. Bunu anlaması da tüm planlarını değiştirdi diyebiliriz.

SpaceX tüm şirketlerin kullandığı iletişim uydusu taktiklerinden farklı stratejiler geliştirdi ve Starlink adıyla biline uydu takımını geliştirdi. Böylece daha yakına atılan uyduların daha iyi sinyal sağlaması için uygun şartlar yaratıldı. Şirket uzaya fırlatacağı bu uydu takımı ile bu konuda bir fark yaratacak ve çığır açacak.

Starlink uydu takımı gelecek yıl fırlatılacak. Belki verilen bu tarih tutmayabilir ama SpaceX şirketinin ne kadar hırslı olduğu uzun süredir biliniyor.

Atıklarla filament üretimi yapabilmenizi sağlayan FlaX, Arıkovanı’nda desteklerinizi bekliyor

Kitlesel fonlama platformu Arıkovanı‘ndaki projelerde bugün filament üretim makinesi FlaX‘i sizinle paylaşıyoruz. Platform üzerinden destek verebileceğiniz projeye bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

FlaX, 3 boyutlu yazıcı kullanıcıları başta olmak üzere üretim ile ilgilenen herkesin zevkle kullanabileceği geri dönüşüm odaklı tasarlanmış bir makinedir. 2017 yılında tasarımına başlanan FlaX, 1 yıl içerisinde bütün testlerini başarı ile tamamlayarak evlerde ve Maker atölyelerinde kullanılabilir duruma gelmiştir.

FlaX nasıl çalışıyor?

FlaX, Sanayi tipi extrüzyon makinesinin küçültülmüş versiyonudur. Bu makineler çalışma şekilleri ve üretim kapasiteleri nedeni ile 50 metrelik üretim hatlarına sahiptirler.

FlaX bu üretim hattını ev koşullarına uygun olacak şekilde küçülterek masanızın üzerinde üretim yapabilecek boyutlara getirmeyi başarmıştır.

Üretim Prosesi;

  • Makine içerisinde bulunan burgu huni içerisinden hammaddeyi alır.
  • Rezistansın olduğu alana doğru sürükler.
  • Ergime oluşturduktan sonra nozzle dan filament akışını sağlar.
  • Soğutucu hava yatağı filamentin soğumasını sağlar ve aşağı yönde hareketi sırasında uzamasını engeller.
  • Hunide bulunan hammadde prosesi döngüye sokar.

Bütün bu döngü sırasında FlaX hassas sıcaklık ve hız ayarlarını sizin belirlediğiniz sınırlar içerisinde tutmak için sürekli hesaplama yaparak filamentin her üretimde aynı kalitede olmasını garanti eder.

Renk Seçimi

Renk Pigmentleri ile renklerinizi siz belirleyebilirsiniz.

FlaX ile çalışıyorsanız projelerinizdeki farklı renkte parçalar için kg bazında filament satın almanız gerekmez.

  • İstediğiniz gramajda ve istediğiniz renkte filament üretmenize olanak verir.
  • Projelerinizde daha yaratıcı ve ekonomik olarak daha avantajlı olmanızı sağlar.
  • Satın alacağınız renk pigmentleri ile sonsuz renk kombinasyonları yaratabilir gökkuşağı filamentler ile rengarenk ürünler üretebilirsiniz.
  • Parçalı üretim tekniği ile kullanacağınız kadar renk üretebilir farklı renklerde ürünlerinizi yazıcılarınızda üretebilirsiniz.

FlaX ile evinizdeki hangi ürünleri dönüştürebilirsiniz?

  • Evsel atıklar (pet şişe, plastik tabak, plastik oyuncaklar)
  • Hatalı üretim atıkları ( 3 boyutlu yazıcılarınızda üretim sırasında oluşan basım hatalı parçalar için PLA,ABS,PETG,NYLON vs.)

Üretim Kalitesi

FlaX üretimini yaparken düzen ve hassasiyet için FlaX WraPPer kullanır, bu sayede filamentler 0.03mm hassasiyet ile üretilir ve ürettiğiniz filamentler orjinal FlaX kasnağa sarılarak bütün yazıcı markaları ile uyumlu hale gelir.

Üretim yapabildiği hammaddeler;

  • ABS Filament
  • PLA Filament
  • PVA Filament
  • Flexible Filament
  • Naylon Filament
  • eFlex Filament
  • Bronze Filament
  • ePC Filament
  • eMATe Filament
  • eCOPPER Filament
  • PETG Filament
  • Ahşap Filament

Faladdin ve Binnaz kurucuları Sertaç Taşdelen ve Kaya Diker, Endeavor girişimcisi seçildi

Sizlere geçtiğimiz haftalarda röportaj yapıp paylaştığımız Faladdin ve Binnaz uygulamalarının kurucuları Sertaç Taşdelen ve Kaya Diker, Endeavor’un uluslararası seçim panelinde Endeavor Girişimcisi olmaya hak kazandılar.

Endeavor’a dahil olma süreçleri

Girişimcilerin yaptığı ortak açıklamada “Teknoloji girişimcisi olarak hedefimiz sosyal etkisi yüksek, ölçeklenebilir ve katma değeri yüksek iş modelleri yaratmak. Kurmuş olduğumuz uygulamaların Türkiye’de başarılı olması bizi global pazarda büyüme konusunda motive etti. Bu yolculukta bize yol gösterecek, beraber hareket edebileceğimiz mentor ve danışmanlara ihtiyaç duyduk. Global mentor ve girişimci ağı ile, bizim bu yolculuğumuzda hızlandırıcı ve yönlendirici etkisi olacağını bildiğimiz için Endeavor’a başvurduk ve 83.’sü Atina’da düzenlenen Uluslararasi Seçim Panelinde Endeavor Girişimcisi secildik.”

Sertaç Taşdelen kimdir?

Sertaç Taşdelen kariyerine 22 yaşında Dubai’de Ernst & Young’da Yönetim Danışmanı olarak başladı. Dubai’de geçen 4 yılda dünyanın en büyük uluslararasi şirketlerine finansal ve kurumsal danışmanlık yaptı. 2010’da aynı şirketin Singapur ofisine transfer oldu. 2012’de annesi Binnaz Hanımın kahve falı sohbetlerinden ilham alarak, ortağı Kaya ile “binnaz” uygulamasını kurdu ve kurumsal hayattan ayrılarak girişimciliğe yöneldi. Sosyal sorumluluğa duyduğu tutku onu online bağış portali iyilikpaylas.org’u kurmaya itti. Ortağı Kaya ile 2017’de Faladdin uygulamasını hayata geçirdi.

Kaya Diker kimdir?

Teknoloji ve bilime olan olan meraki sayesinde ortaokul sıralarında web sitesi kodlayan Kaya Diker, bu tutkusunu İTÜ Jeofizik Mühendisliğinde okuyarak devam ettirdi. 2008 yılında yine aynı dalda yüksekokul öğrenimine devam etmek icin Amerika Birleşik Devletleri, Michigan State üniversitesine gitti. Yükseköğrenime devam ettiği sırada hayatın tesadüfleriyle bir araya geldiği ortağı Sertaç ile kafa kafaya vererek “Binnaz” uygulamasının kurucu ortağı oldu ve tamamen teknoloji girişimciliğine yöneldi. Sertaç’la 2017 yılında “Faladdin” uygulamasını hayata geçirdi ve her iki uygulamanın da teknolojik gelişimini yönetti.

StartupHR: Startup’ların ortak veya ekip arkadaşı bulabileceği platform

Yeni girişimleri paylaştığımız serimizde bu sefer StartupHR var. Aslında geçtiğimiz Mart ayında paylaşmıştık ancak o zaman MVP olarak yola çıkmıştı ve yeni yeni üye almaya başladığını duyurmuştuk. Şimdi hem ekibiyle hem de altyapısıyla yoluna daha net devam ediyor.

StartupHR, geleceğin ekonomisi olan girişimcilik ekosistemine katılıp startuplarda yer alabileceğiniz, ortak ve stajyerlerle tanışabileceğiniz, ekibinizi genişleterek startup veya teknoloji şirketinizi daha hızlı büyütebileceğiniz dijital ve sosyal platformdur. Sistemde bireysel ve startup olmak üzere iki farklı üyelik mevcut, kişi profilini doldurarak yetkinliklerini belirtir, startup ise aradığı yetenekleri filtreleyerek kişileri listeler ve onlarla iletişime geçerek ekibine dahil eder.

Türkiye’de 10 binden fazla startup var

100’den fazla startup ile görüşerek ekip arkadaşı bulmanın çok ciddi bir problem olduğu anlayan ekip, bu girişimi hayata geçirmek için kolları sıvadı. Workup girişimcilik programının 3. dönemine kabul edilen StartupHR, Ekim 2017’de faaliyetlerine başladı. Müge Bezgin ve Nizamettin Sami Harputlu olmak üzere 2 kişilik ekip tarafından kuruldu.

Türkiye’deki tüm startuplara dokunarak, startupların ekip problemini çözmeyi ve bu sayede ekosistemi büyütmeyi hedefliyor. Üç sene sonra ise sırasıyla Almanya, İngiltere ve Fransa’ya açılarak globalde de aktif olmak istiyor. Türkiye’de 10 binin üzerinde startup olduğunu dile getiren StartupHR kurucuları, dünyada ise her yıl milyonlarca yeni startup doğduğunu söyledi.

StartupHR’ın Türkiye’nin ekonomisine katkısı nedir?

“Startuplar geleceğin ekonomisini oluşturuyor. StartupHR ise startupların en büyük başarısızlık sebeplerinden biri olan ekip problemini çözerek onların büyümesi, hem Türkiye hem de dünya için değer yaratmasına katkı sağlayacak.”

Girişiminizi avantajlı hale getiren, diğer girişimlerden ayıran nedir?

“Buna öncelikle ekip cevabını verebiliriz, dört kişilik farklı yetkinliklere ve deneyimlere sahip genç ve canlı bir ekibe sahibiz. Sektördeki iş modelini tamamen tersine çevirdik, bu sebeple iş modeli olarak tüm rakiplerimizden ayrışıyoruz. Startup dostu bir girişimiz. Ekosistemde önemli işbirlikleri kurduk. Kurduğumuz işbirliklerini de büyük bir avantaj olarak görüyoruz.”

Alper Afşin Özdemir: Türkiye’de 4 milyon eSpor oyuncusu ve takipçisi var

Kadir Has Üniversitesi tarafından düzenlenen “Espor Dünyasında Yönetim, Hukuk Ve İletişim Sempozyumu” ile eSpor dünyasının uzman isimleri bir araya geldi. Türkiye’de eSpor yapılanması ve hukuki zemin, Esporda yönetim, yayıncılık ve ekonomi, dijital oyunlar, eSpor dünyası ve medya ilişkisi, eSpor hukuki yapısı ve sporcuların hukuki durumu başlıklarının konuşulduğu sempozyumda Espora dair merak edilen tüm sorular cevap buldu.

2000’li yılların başından bu yana gündemde olan ve son yıllarda 15-25 yaş arası genç nüfusun dikkatini daha çok çeken eSpor, kendi içerisinde farklı oyunlara ve alanlara bölünüyor olmasından dolayı Türkiye’de geleneksel sporu geride bırakıyor.

“eSpor ile çocuklar sosyalleşiyor”

Espor, rekabetçi ortamda, kulüp temsilcileriyle oynanan herhangi bir oyun olarak değerlendiriliyor. Esporda hedef gençler olduğu için amaç aile ve çocukları doğru yönlendirmek oluyor. Esporla birlikte çocukların ve gençlerin hareket etme sosyalleşme açısından büyük bir avantajı olduğu ortaya çıkıyor.

“Türkiye’de 4 milyon eSpor oyuncusu ve takipçisi var”

Türkiye Espor Federasyonu Başkanı Alper Afşin Özdemir, “Bugün 10 tane oyun etrafında dönen bir ekosistem varken yarın belki bu sayı 50’ye 100’e çıkacak. Esporun farkındalık olarak çok uzun olmayan bir vadede en popüler spor dalı olarak konumlanacağına inancım tam. Türkiye’de Espor oynayan ve takipçisi olan 4 milyonluk bir kitle var. Federasyon olarak amacımız profesyonel ve lisanslı oyuncu sayısını daha da arttırmak” dedi.

“Amaç Türkiye’yi eSpor ekosisteminde tüm dünyada konuşulur bir ülke haline getirmek”

Türkiye’nin Espor alanında öncü ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Alper Afşin Özdemir, “Ciddi bir oyuncu ve takipçi kitlesi var. İyi takımlarımız ve oyuncularımız var. Biz aslında federasyonumuzla beraber bu öncülüğü korumak, daha da yukarı çıkarmak, Türkiye’yi Espor ekosisteminde tüm dünyada konuşulur bir ülke haline getirmek ve Espor ekosisteminin çerçevesini belirlemek istiyoruz. Bunun ilk adımı olarak Esporcuların oyuncu statüsünde konumlanması doğrultusunda bir talimat çıkardık ve bununla beraber artık il spor müdürlükleri üzerinden dileyen arkadaşlarımız başvurularını yaparak Esporcu statüsüne ulaşabiliyor” dedi.

“eSpor yeni hukuki sorunlara gebe bir alan”

Espor’da yaşanan hukuki sorunlara değinen Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Bayazıt Katoğlu, ” Espor alanında uluslararası veya ulusal müsabakalar bugüne kadar şirket bazında düzenlenmişti, ancak artık bir federasyonumuz var. Federasyon müsabakaların olmaları gerektiği gibi düzenlemelerini sağlayacak. Bunun dışında futbolda olduğu gibi Espor alanında da yayın hakları konusu var. Sporcu haklarının da düzenlenmesi gerekiyor. Dolayısıyla birçok boyutu olan ve yeni sorunlara gebe bir alanla karşı karşıyayız” dedi.

“eSpor’un spor olup olmadığı sorusundan vazgeçmek lazım”

Kadir Has Üniversitesi Spor Çalışmaları Merkezi Müdürü Emir Güney, “Espor bir gerçek, bir fenomen. Bunun spor yapılanması altında olup olmaması biraz daha idari bir konu. Sonuç olarak sporun tanımı çok farklı boyutlarda yapılabiliyor. Satranç, briç gibi sporlar da var ve bunlar dünya çapında tescil edilmiş durumda. O nedenle sporu sadece fiziksel bir boyut olarak görmemek lazım. Bu sektör hem ekonomik hem de ilgi olarak çok hızlı büyüyor. Bunun önüne geçip spor değildir demek yerine bütünleyici, kapsayıcı daha işlevsel bir şekilde düşünerek herkesin yararına olacak bir model bulmakta fayda var” diye konuştu.