Ana Sayfa Blog Sayfa 871

Innogate, otomotiv alanındaki şirketlerin başvurularını bekliyor

Birçok teknoloji firmasına globalde başarı hikayesi oluşturması için çalışmalarını sürdüren uluslararası hızlandırma programı Innogate, yeni döneminde otomotiv ve mobilite firmalarını global süreçlere hazırlayacak.

Son başvuru: 5 Nisan 2019

Otomotiv sektöründeki teknoloji firmaları Innogate’in sunduğu kapsamlı program ve bağlantılar sayesinde ihracat yapma şansına kavuşmanın yanı sıra sektör trendlerini yakından inceleme fırsatı da bulacak. Innogate’e katılmak isteyen firmalar, programa 5 Nisan 2019 tarihine kadar başvurusunu bu bağlantıdan gerçekleştirebilir.

15 Nisan’da başlayacak olan Innogate 10. döneminde sürüş güvenliği, sinyalizasyon, akıllı şehirler, elektrikli araçlar gibi alanlarda çözümleri olan otomotiv ve mobilite firmaları; hem yeni bir pazara giriş için ihtiyaçları olan tüm strateji, satış ve pazarlama taktiklerini öğrenecek hem de sektör trendlerini yakından inceleme fırsatı bulacak.

Otomotiv sektörünün lider kuruluşlarıyla buluşturacak

Innogate programının İstanbul ayağında şirketler, 6 hafta boyunca Silikon Vadisi’nden gelen mentorlar ile birlikte; ABD otomotiv pazarına giriş stratejileri, ABD’de yayılma kanalları, rakip-pazar analizi, inovatif ürün konumlama, ürün fiyatlaması ve dijital pazarlama gibi önemli başlıklar üzerinde çalışacak ve her firma kendi stratejisini oluşturacak. ABD döneminde ise bir haftası San Francisco ve iki haftası Detroit’te olmak üzere 3 hafta boyunca ABD otomotiv sektörünü ve dinamiklerini yakından inceleme şansına kavuşacak. Firmalar ayrıca sektördeki son trendlerle ilgili bilgi almak ve kendi firmalarının iş geliştirme faaliyetlerini yürütmek için Google, Tesla, Mitsubishi Motors, Panasonic, Google ve benzeri lider kuruluşlardan uzmanlarla bir araya gelecek.

ABD’de 3 şehirde ofis fırsatı

Firmaların global hedeflerine hızla ulaşabilmeleri için tüm çözümlerin bir arada sunulduğu Innoagate programı kapsamında şirketler; sektörlerine uygun birebir satış ve pazar koçluğu hizmeti alarak, ABD pazarına daha hızlı giriş yapıyor. Innogate programına katılan firmalar; 178’i ABD’den 12’si Türkiye’den olmak üzere, alanında uzman 190 mentorun eğitim ve network desteğini alıyor. Ayrıca İTÜ ARI Teknokent’in New York, Chicago ve San Francisco’daki ofislerini altı ay boyunca kullanabilme imkânının yanı sıra danışmanlık, iletişim, pazarlama ve operasyonel desteklerden de faydalanabiliyor.
Innogate programına www.innogate.org adresinden başvurabilir.

Maximum Mobil ile Öde yöntemini Paynet altyapısındaki firmalar da kullanabilecek

Maximum Mobil kullanıcılarının e-ticaret siteleri ya da mobil uygulamalarında sadece cep telefonu numaralarını girerek satın alma deneyimini hızlı ve güvenli bir şekilde tamamlayabilmelerine olanak sağlayan “Maximum Mobil ile Öde” yöntemi, Paynet altyapısındaki firmalar tarafından da kullanılabilecek.

İş Bankası ve Paynet işbirliği kapsamında Maximum Mobil kullanıcıları, Paynet üye işyerlerinden sadece cep telefonu numarası ile hızlı ve güvenli bir şekilde ödeme yapabilecek.

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, dijital çağda teknoloji sürekli gelişip çok daha ileri noktalara giderken, yeni gelişen teknolojileri yalınlaştırıp müşterilerinin hayatını kolaylaştıracak yeni hizmetler sunma konusunda çok yönlü çalışmalara devam ettiklerini vurguladı. Sezen, “Maximum Mobil ile Öde’nin geçerli olacağı e-ticaret platformlarının yaygınlaştırılmasında, fintech işbirliklerine de önem veriyoruz. Paynet ile yaptığımız işbirliğini de fintech ekosistemindeki değer zincirine önemli bir katkı olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.

Paynet Genel Müdürü Bakay Korkmaz ise işbirliğinin, hem Paynet üye işyerlerine hem de Maximum Mobil kullanıcılarına daha kolay bir alışveriş deneyimi yaşatacağını belirterek, “Paynet, tüm organizasyonuyla işletmelerin ödeme ve tahsilat deneyimlerini kolaylaştırıcı yeni çözümler katmaya devam edecektir” dedi.

Paynet Ödeme Hizmetleri A.Ş.;20 bine yakın orta ve büyük ölçekli işletmeler ile bayilerin tahsilatlarını, geliştirdiği finansal ve teknolojik çözümlerle kolaylıkla yönetmelerini sağlıyor. Şirket, özellikle bayi ağında faaliyet gösteren firmalar için yarattığı etkin çözümler sayesinde yıllık 1,5 milyar TL lik ödeme trafiğine aracılık ediyor.

Türkiye İş Bankası’nın ilk kadın başkanı Füsun Tümsavaş oldu

Türkiye İş Bankası’nın Yönetim Kurulu Başkanı olan Füsun Tümsavaş, bankanın ilk kadın başkanı olarak da tarihe geçti.

Geçtiğimiz hafta yapılan genel kurul toplantısında Ersin Özince’nin görevinden ayrılmasının ardından, yeniden 1 Nisan’da toplanan Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu, verilen karar sonucunda yeni Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Füsun Tümsavaş’ı seçti. Başkan vekili ise Ertuğrul Bozgedik oldu.

Tümsavaş’ın yanı sıra Feray Demir’in de Yönetim Kurulu Üyeleri arasında bulunduğu İş Bankası’nın İcra Kurulu’nda da Genel Müdür Yardımcıları Senar Akkuş, Ebru Özşuca ve Gamze Yalçın görev alıyor.

1957 Ankara doğumlu olan Füsun Tümsavaş, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, İktisat ve Maliye Bölümü’nden mezun oldu. İş hayatına 1979’da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Ankara Şubesi’nde başladı, Türkiye İş Bankası’ndaki kariyer hayatına ise 1981’de I. Krediler Müdürlüğü’nde memur olarak başlamıştı. Bu noktada çeşitli görevler üstlendikten sonra, 2004’te Ticari Krediler Müdürlüğü’ne Müdür olarak atandı. 2008’de Banka’nın Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçilen Tümsavaş, 30 Mayıs 2011’den itibaren Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak görev yapıyordu. Tümsavaş halen, Türkiye İş Bankası A.Ş. Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı’nda Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevini de sürdürüyor.

QVEDO: Tur rehberleri ile gezginleri bir araya getiren mobil uygulama

Artık sadece Türkiye’den değil, dünyadaki girişimlerden de özel içerikler alarak o girişimlere egirişim’de yer vermeye başlıyoruz. Bu serimizde ilk olarak Slovenya’dan merkezli startup QVEDO.

QVEDO’yu neden kurdunuz, sizi motive eden neydi? diye sorduk

“Dünyanın hızla değişiyor olması ve insanların artık tamamıyla telefon ve uygulamalar üzerinden hayatlarını devam ettiriyor olmaları, bununla birlikte telefon uygulamaları yardımıyla yapılan; ödemeler, navigasyon hizmeti, mailleşmeler gibi iş uygulamaları sayısının tüm hızıyla artmaya devam etmesiyle birlikte mobil telefonlar ve içerisindeki uygulamalar her gün insanların hayatıyla daha fazla bütünleşiyor.”

Dolayısıyla rahatlıkla seyahat edebilir ve işlerimizi mobilden çözebilir durumda oluyoruz.

Bununla birlikte turizm sektöründe çok fazla küçük tur acenteleri, hatta çok farklı turlar düzenleyen ama serbest çalışan tur rehberleri varmış. QVEDO’nun gözüne çarpan ise bu küçük acenteler ile gezi rehberleri kendilerini yeterince pazarlayamadıkları ve büyük şirketlerden onlara yer kalmadığı için turistlerin onları fark etmemesi olmuş.

QVEDO ile gezginlerin en güzel ve keyifli aktiviteleri bulmak amacıyla yaptıkları araştırmalara kolaylık getirebilmek için tur rehberleri ve tur hizmeti vermeye hazır kişilerle bu gezginleri buluşturabilecek bir platform yaratılmış. Böylece gezginler bu uygulama üzerinden kendi gezilerini kolayca ayarlayabilir konumdalar.

4 kişilik ekipten oluşan QVEDO’nun kurucusu ve CEO’su Kirill Paimtsev, 20 yıl Coca-Cola gibi kurumsal şirketlerdeki pazarlama işlerinden sonra bu işi kuruyor. Albert K ise takım içi uyumu ve diğer operasyonel işlerin arkasındaki isim olarak görev alıyor. Obukhovi ve Filippov de mobil tarafta yazılım geliştirici olarak görev yapıyor.

Bu uygulamanın bu alanda hizmet veren diğer rakiplerinden hangi konularda ayrıldıklarını sorduğumuzda; bize en önemli özelliğin kendilerinin web sitesi olmadan direkt olarak telefon uygulamasına yönelmiş olmalarından kaynaklandığını belirttiler. Yani şu an için mobil odaklı olmalarını, kendilerini ayıran özellik olarak dile getirdiler.

Onlara ne gibi zorluklar ile karşılaştıklarını sorduğumuzda ise; bize örnek olarak ilk başlarda yaşadıkları QVEDO uygulamasının diğer telefon uygulamalarıyla (takvim, mesajlaşma uygulamaları vb.) entegrasyonundaki problemler yüzünden bir süre uygulamayı piyasadan çekip uzun süre uygulama üzerinde çalışmaları olmuş. Teknik sorunları düzelttikten sonra yine uygulamayı indirmeye açık hale getirince bu sefer hızla farklı ülkelere açılmak ve pazarlama stratejileri gibi girişimin büyümesine yöneldiklerini söylediler.

,Büyüme modellerini de sosyal medya ve içerik ile yaptıklarını belirtirken bununla birlikte Japonya’dan Hindistan’a, Portekiz’e kadar bir çok ülkeden soruların ve taleplerin geldiğini söylediler.

Dünyadaki yeni girişimleri paylaşmaya devam edeceğiz.

TutumluAnne, 3.6 milyon dolar değerleme ile ikinci tur yatırım aldı

Geçen yıl Arya Kadın Yatırım Platformu ve Galata Business Angels’tan 2 milyon dolar değerleme ile yatırım alarak ikinci yarıyıl satışlarını bir önceki yıla göre yüzde 150 artıran TutumluAnne, bu kez ARYA ve GBA dışında, EGİAD Melekleri‘ni de alarak 3.6 milyon dolar değerleme ile ikinci tur yatırımını aldı.

Özden Pusat ve Barış Parıltı’nın kurduğu TutumluAnne, ikinci el çocuk ürünlerini almak ve satmak isteyenleri güvenli bir ortamda buluşturan online pazar yeri. Herkese ve her şeye hitap eden büyük online pazar yerlerinden farklı olarak, annelerden oluşan etkileşimi yüksek bir topluluğa sesleniyor. Sadece ön elemeden geçirilmiş ürünlerin yer aldığı TutumluAnne, kullanıcıları doğru fiyatlama ve listeleme gibi birçok konuda yönlendiriyor. TutumluAnne’nin aylık 1.3 milyon web site ziyaretçisi bulunuyor.

HIZLI MODANIN EN GÜÇLÜ RAKİBİ: İKİNCİ EL PAZARI

Moda dünyasının en etkili online platformlarından Business of Fashion, hızlı moda markalarına en büyük tehditin ikinci el giysi pazarından geldiğini yazdı ve ABD’deki mevcut tabloyu rakamlarla ortaya koydu: Bugün 35 Milyar dolarlık hızlı moda piyasasını 24 milyar dolarla takip eden ikinci el pazarı, önümüzdeki 10 yılda 2,5 kattan fazla büyüyerek 64 milyar dolara ulaşacak. Aynı süre içinde hızlı moda piyasası 1,2 kat büyüyecek ve 44 Milyar dolarla ikinci el piyasasının gerisinde kalacak.

ÇEVRECİ DURUŞ

Arya Kadın Yatırım Platformu Kurucusu Ahu Büyükkuşoğlu Serter, ABD ve Avrupa’dan sonra Türkiye’de de ikinci el algısının değişmeye başladığını söylüyor: “İkinci el, hem alan hem satan için, artık ekonomik ihtiyacın ötesinde anlam taşıyor. Satın alanlar, dünyanın hızla azalan kaynakları konusunda hassas, çevreye duyarlı ve bilinçli tüketiciler olarak bugünün değerlerine uygun bir tutum sergiliyor. Satış yapanlar da bir malın ömrünü uzatarak yine çevreci ekonomik değer yaratıyor. Oradan gelecek paraya ihtiyacı olması da şart değil; elde ettiği geliri inandığı bir derneğe bağışlayabiliyor, çocuğunu için yaptığı birikimlere ekliyor. Sonuçta ikinci el alışveriş, alanın da satanın da kendini iyi ve akıllı hissettiği bir faaliyete dönüşüyor.”

Kuruculardan Özden Pusat ise birçok değişik oyuncuya rağmen ikinci el pazarının Türkiye’de hala potansiyelinin çok altında olduğunu; ancak tüketicilerin bilinçlenmesi ve ikinci el algısının değişmesiyle pazarın canlanmaya başladığını anlatıyor: “Gelecekte hem basitçe alıcı ve satıcıyı buluşturan pazar yerleri hem de TutumluAnne gibi odaklanmış ve aracılık hizmetlerinde katma değer yaratan gelişmiş pazar yerleri pastadan pay almak için rekabet edecek.’’

Alınan yatırım teknolojik iyileşme ve pazarlama faaliyetlerinde kullanılarak büyümeye odaklanılacak. Ayrıca kullanıcılardan gelen talep doğrultusunda çok yakında çocuk ürünlerinin yanı sıra ikinici el kadın giyim ve ayakkabı ürünlerinin de satışına aracılık etmeye başlayacakları ifade edildi.

İstanbul Ticaret Odası destekli bir startup merkezi: Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi

Girişimler için kuluçka programları yürüten ve İstanbul Ticaret Odası tarafından desteklenen Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi‘ni daha iyi tanıma amacıyla direktörü İbrahim Elbaşı ile bir röportaj gerçekleştirdik. Merkez hakkında aklımızdaki tüm soruları cevaplayan Elbaşı, bize burasıyla ilgili güzel bilgiler verdi.

Girişimlere destek amacıyla bünyesinde birçok program bulunduran Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’ne, sizin de bir girişiminiz varsa hemen başvurunuzu bu bağlantıdan yapabilirsiniz.

Aklınıza takılan tüm soruları yorumlar kısmına yazabilirsiniz.

65 ülkeden 100 girişimin katılacağı Startup Turkey 2019 için geri sayım başladı

Girişim hızlandırma programı Etohum tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Startup Turkey‘de, bu yıl 26-29 Nisan tarihlerinde 65 ülkeden 100 girişim İstanbul’da bir araya gelecek. Startup Turkey 2019‘a Etohum Yatırımcı Kulübü’ndeki firmaların yanı sıra Silikon Vadisi’nden yatırımcılar da katılacak.

Girişimcilik dünyasının en önemli isimleri İstanbul’da

Hatcher+’ın kurucusu John Sharp, Entrepreneur Dergisi’nin Editörü Amy Cosper, MENA Innovation Avukatı Yousef M. Hamidaddin, Avrupa Yatırım Fonu (EIF) Yatırım Müdürü Özgür Altan, 212 Genel Müdürü Ali Karabey Ali Karabey, Legwork Venture Groupe Genel Müdürü Michael Finkbeiner, Startup Turkey İş Mentoru Doris Kaiserreiner, XX Felipe Millan, Faster Capital Mentoru Kei Hareyama, Guixer & Partners Yönetici Ortağı Victor Guixer Martin, Girişimci ve APAC Mashable Eski Strateji Başkanı Gwendolyn Regina ve Test My Pitch Kurucusu Bill Kenney gibi girişimcilik dünyasının önemli isimleri, Startup Turkey’e katılmaya hak kazanan girişimlerle deneyimlerini paylaşacak.

Burak Büyükdemir, Etohum kurucusu

Startup Turkey’nin Kurucusu Burak Büyükdemir bu yılki etkinlikle ilgili şunları söyledi “Startup Turkey’e yapılan başvuru sayısı her yıl artmaya devam ediyor. Bu yıl dünyanın birçok ülkesinden 130.000 başvuru alarak ve Silikon Vadisi’ndeki yatırımcıları ülkemizde ağırlayarak Türkiye’yi dünyanın en önemli girişimcilik noktalarından biri haline getirmeye devam ediyoruz. Gerek etkinlik içeriği gerekse katılımcı profiliyle dünyanın en önemli girişimcilik etkinliklerinden biri olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

Sony’den video içerik üreticileri için ultra kompakt fotoğraf makinesi: RX0 II

Sony, son derece popüler kompakt fotoğraf makinesi yelpazesinin en yeni ve heyecan verici üyesini görücüye çıkardı. Premium kompakt fotoğraf makinesi RX0 II (model DSC-RX0M2), orijinal RX0’ın su geçirmezlik/toz geçirmezlik, şoka dayanıklılık, ezilmeye dayanıklılık ve ultra kompaktlık özelliklerini daha da ileriye taşıyor.

Yeni model artık makine içi 4K kayıt ve video kaydı için yeni görüntü sabitleme çözümlerinin yanı sıra yukarı doğru 180 dereceye, aşağı doğru 90 dereceye kadar eğilebilen ve su altında dahi çalışan bir LCD ekrana sahip.

RX0 II’nin merkezinde, 1.0-tip yığılmalı 15.3-megapikseli Exmor RS™ CMOS görüntü sensörü ve güzel görünümlü cilt tonları gibi gelişmiş renk yeniden üretimini mümkün kılan gelişmiş bir BIONZ X™ görüntü işleme motoru yer alıyor. Bu güçlü kombinasyon, ISO 80-12800 gibi geniş bir hassasiyet aralığında, hareketsiz obje ve video çekimi için ışık hızında performans ve muhteşem bir görüntü kalitesi sunmak üzere optimize edildi. Kısaltılmış 20cm minimum netleme uzaklığına sahip ZEISS® Tessar T* 24mm F4.0 sabit geniş açılı lens, yeni makineyi selfie çekimleri veya masa üstü fotoğraflar için mükemmel hale getiriyor.

Tüm koşullara uyum sağlayan fotoğraf makinesi: Sony RX0 II

RX0 II, başka hiçbir fotoğraf makinesinin gidemediği yerlere yanınızda götürebileceğiniz, gerçek anlamda ‘sıkıntısız’ bir fotoğraf makinesi. Sadece 59mm x 40,5mm x 35mm’lik boyutları ve 132g ağırlığı ile cebinize kolaylıkla sığan RX0 II, hava koşullarının karşısına çıkaracağı her türlü zorluğa hazır. 10 metre derinliğe kadar su geçirmezii, toz geçirmezii, 2 metre yüksekliğe kadar darbeye dayanıklıvii ve 200KG kuvvete kadar ezilmeye dayanıklıviii.

Sony Europe Dijital Görüntüleme Ürün Pazarlama Direktörü Yann Salmon Legagneur, “Orijinal RX0’ın geliştirilmesinin ardındaki amaç, formuyla ve teknik özellikleriyle yeni yaratıcı ifade şekillerine imkan veren bir fotoğraf makinesi üretmekti. Yeni RX0 II ile bu temeli daha da geliştirdik. Yeni özellikler ve fonksiyonlar ekleyerek, fotoğraf makinemizi her tip seyahat için ideal hale getirdiğimize; geniş bir çekim ve video blog çalışmaları yelpazesinde hem fotoğraf hem de video kamerası olarak aynı performansı göstermesini sağladığımıza inanıyoruz” dedi.

Film çekimi ve daha fazlası

RX0 II, 4K video için gerekenin yaklaşık 1,7 katı veri toplamak üzere, piksel gruplama olmaksızın tam piksel okumalı 4K 30p iç video kayıt özelliği sunuyoriv. Bu yüksek hızda örnekleme, hare ve çentiklenmelerin görünümünü azaltarak sıradışı detay ve derinliğe sahip, pürüzsüz, yüksek kaliteli 4K görüntüler sağlıyor. Bu görüntüler, kısa süre önce hayata geçirilen Sony “Imaging Edge™” mobil uygulamasının yardımıyla akıllı telefona aktarılabiliyor, düzenlenebiliyor ve sosyal ağlar üzerinde kolaylıkla paylaşılabiliyor.

RX0 II, elde çekim sırasında dahi net görüntüler elde etmek için, gövde içi elektronik sabitleme özelliği sunuyor. Görüntüler, video çekimi sırasında yakalanan ek bilginin gimbal benzeri pürüzsüzlüğe sahip bir video üretmek üzere işlenebildiği ‘Movie Edit add-on’[xvi] uygulaması ile çalışan bir akıllı telefon veya tablete aktarıldığı durumlarda daha da iyileştirilebiliyor. Sony ‘Movie Edit add-on’ üzerinden erişilebilen bir diğer yeni özellik ise, seçilen süjenin çerçevenin merkezinde tutulduğu ve görüntüdeki bozulmanın nihai bir düzenlemede düzeltildiği ‘Akıllı Kadrajlama.’ Videonun nerede paylaşılacağına bağlı olarak istenilen en-boy oranı da seçilebiliyor.

RX0 II’nin diğer video özellikleri arasında, 1000 fps’e kadar Süper Yavaş Çekim kayıt, sıkıştırılmamış 4K HDMI çıktı ve eşzamanlı proxy kayıt da bulunuyor. Kullanıcılar, ortaya çıkacak sonucun kreatif vizyonlarına tam olarak uyduğundan emin olmak için Picture Profile, S-Log2 ve Zaman Kodu / Kullanıcı Biti fonksiyonlarından da yararlanabiliyor.

Hassas Fotoğrafçılık

RX0 II’nin çok yönlülüğü, video yeteneklerinin yanı sıra bir dizi fotoğraf çekimi özelliği de sunması anlamına geliyor. 1/32000 saniyeye kadar Bozulma Önleyici Deklanşöre sahip olan fotoğraf makinesi, süjenin yüzünden bir anlığına geçen hisleri dahi yakalamak için, 16 fps’e kadarv çekim yapabiliyor. Orijinal RX0’ya göre yapılan güncelleme ile yeniden renk üretimi, doğal ve canlı insan cildi renkleri üretmek üzere geliştirilirken, opsiyonel ‘Yumuşak Cilt Efekti’ de ufak leke ve kırışıklıkları kapatmak için uygulanabiliyor. Sınıflandırma ve Koruma fonksiyonları, fotoğraf makinesinde uygulanabiliyor ve kesintisiz çekilen fotoğraflar gruplanmış halde fotoğraf makinesi üzerinde görüntülenebiliyor.

Sony’nin dünyanın dört bir yanındaki portre fotoğrafçıları arasında son derece yüksek popülarite kazanan Eye AF özelliği, RX0 II’da daha da iyileştirildi. Eye AF’nin hızı, doğruluğu ve işleyişi, nefes kesen bir portre çekmeyi daha da kolaylaştırmak üzere geliştirildi; deklanşöre sadece yarıya kadar basıldığında, netleme, süjenin gözlerine kilitleniyor. Odaklanılan göz (sol / sağ / otomatik) menü üzerinde seçilebildiği gibi özel bir butona da atanabiliyor; ve bu şekilde, kullanıcının kompozisyon üzerine yoğunlaşmasına imkan veriyor.

Fotoğraf makinesi, aralıklı çekime ayarlanabiliyor ve bunun sonuçları da Sony’nin “Imaging Edge” masaüstü uygulaması ‘görüntüleyicisi’ ile düzenlenerek nefes kesen hızlandırılmış çekim videolara dönüştürülebiliyor.

Çoklu kamera seçenekleri

Sony’nin ‘Imaging Edge Mobile uygulaması ile 5’e kadar RX0 II fotoğraf makinesi kablosuz olarak kullanılabiliyor 6 ila 50 fotoğraf makinesi de bir erişim noktası üzerinden kontrol edilebilecek (Yaz 2019 için planlanmıştır). RX0 II, aynı zamanda 100’e kadar fotoğraf makinesinin kablolu bir çoklu fotoğraf makinesi düzeneği içinde bağlanıp kontrol edilebilmesine imkan veren Kamera Kontrol Kutusu CCB-WD1 ile de uyumlu. Bu çok kameralı çözümler, kullanıcının takip etmek istediği her bakış açısından çekim fırsatlarına ve özgür video anlatım olanaklarına sahip olduğu yeni bir dünyanın kapılarını aralıyor.

KWORKS’ün 2019 yılı hızlandırma programı başvuruları açıldı

KWORKS’ün 2019 yılı Hızlandırma ve Ön Hızlandırma Programları başvuruları açıldı. 21 Nisan 2019 tarihine kadar bu yılın son başvurusunu alacak KWORKS, Mayıs’ta yeni programlarını başlatacak.

KWORKS, iki program kapsamında girişim seçecek: Hızlandırma ve Ön Hızlandırma

KWORKS’e başvurmak için: kworks.ku.edu.tr

Hızlandırma programı girişim fikrini doğrulamış, şirketleşmiş ya da şirketleşmeye yakın, ürün-pazar uyumunu çalışan girişimcilere uygun destekler sunarken, ön hızlandırma programı ise girişim fikrinin pazar ve teknoloji doğrulaması üzerinde çalışan girişimler için destekler sunacak.

Geçtiğimiz dönemlerde Kolay İK ve Botanalytics gibi aldıkları yatırımlarla öne çıkan girişimleri mezun eden KWORKS, yeni döneminde de büyüme ve yatırım alma potansiyeli yüksek girişimlere destek vermeyi hedefliyor.

Teknolojik odak alanına dijitalleşmeyi alan KWORKS; yapay zeka, makine öğrenmesi, büyük veri, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, nesnelerin interneti, bulut bilişim gibi teknolojileri kullanarak dijital dönüşümü hızlandıracak girişimleri programlarına katılmaya davet ediyor. Pazar odak alanlarında ise bu teknolojilerin uygulanabileceği ulaşım, lojistik, finans, eğitim, sağlık, enerji, perakende, gıda, tarım, savunma gibi pazarlardaki ihtiyaçlara çözüm sunan yenilikçi girişimlerin başvuruları KWORKS’ün önceliğinde olacak.

Programa kabul edilen girişimler, Türkiye’nin en kapsamlı ve girişime özelleşmiş destek paketlerinden birine erişecekler. Merkezi konumdaki Şişli kampüsünde çalışma alanı, alanlarında uzman mentorlara erişim, girişimlerin farklı aşamalardaki ihtiyaçlarına özel tasarlanan eğitimler, Amazon, Microsoft, Koç Sistem gibi paydaşlardan teknolojik altyapı desteği, melek yatırımcılara ve girişim sermayedarlarına erişim ve Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampüsü’ndeki ortak çalışma alanından yararlanma gibi desteklerden programlara kabul edilen girişimciler yararlanabilecekler.

Program kapsamında Turkcell, Microsoft ve Amazon gibi önemli çözüm ortaklarının sunduğu desteklere erişim imkanı yakalayacak olan girişimler Arçelik, Inventram, Yapı Kredi, Koçfinans, Koç ZER, Eczacıbaşı ve TOFAŞ gibi Türkiye’nin önde gelen kurumlarının yöneticileri ile de bir araya gelme olanağı bulacaklar. Ayrıca, her sene olduğu gibi 2019 yılında da KWORKS Demo Day’de girişimciler yatırımcı ve kurumsal iş ortaklarına sunum yapmak için sahneye çıkacaklar. Üst Kurulu’na bu sene Hakan Baş’ı ekleyen KWORKS kurumsal ve girişimcilik ekosistemi bağlantıları açısından en güçlü hızlandırma programlarından biri olarak dikkat çekmeye devam edecek.

300 binden fazla kullanıcıya ulaşan seyahat uygulaması Piri’ye ücretsiz içerikler ekleniyor

Şehirleri rehberlerden dinleyerek keşfetmenizi sağlayan seyahat uygulaması Piri’nin yeni versiyonu geçtiğimiz hafta uygulama mağazasında yerini aldı. Reklam modelini yayına alan ve ücretsiz sesli seyahat içerikleri üretmeye başlayan uygulama, seyahat severlere sunduğu hizmeti genişleterek büyümeye devam ediyor.

Piri, Türkiye ve Avrupa’nın en çok seyahat edilen 24 şehrinde 90’dan fazla dijital tura ulaştı.

Piri’nin yeni versiyonunda, dijital turların yanında seyahate çıkmadan önce dinleyebileceğiniz sesli seyahat içerikleri de yer alıyor. Bu içeriklerde yolculuğa çıkmadan önce o şehre özgü hikayeler ve bilmeniz gereken detaylar sunuluyor. Kullanıcılar da bu içerikleri, bir sonraki seyahat destinasyonlarını belirlemek, planlamak ve ilham almak için dinliyor. Dijital şehir turlarının yanı sıra çocuklu aileler için yapılan doğa turlarına, lezzetli menüleri ve seçme restoranları sunan gurme rotalara, müzelerin ve şehirlerin hiç bilinmeyen yönlerini anlatan sesli hikayelere de ulaşmak mümkün.

Yeni sürümde bu sesli içerikler ödüllü reklam formatıyla ücretsiz olarak herkesin erişimine sunuluyor. İçerikler indirilmeden çevrimiçi dinlenebiliyor. Ödüllü reklamları da aylık veya senelik üyelik seçenekleriyle atlamak mümkün. Örneğin abonelik seçeneklerinden biri olan Piri Gezgin Paketi ile hem reklamları atlayabiliyor hem de çevrimdışı kullanıp içeriği indirerek her hafta yenisi eklenen içerikleri dinleyebiliyorsunuz.

2017 yılından bugüne, Piri 300 bin kullanıcı bazını aştı, tur kullanan gezgin sayısını ise 15 kat büyüttü.

Sesli içeriklerin dünyadaki yükselişini yakalayan Piri’nin yeni sürümüyle, sesli içerik alanında bambaşka bir tarz yarattığını ve zamanda esneklik sağlayan bu içerikler ile seyahat dünyasına farklı bir soluk getirdiğini söyleyebiliriz.

Geçtiğimiz yıl Piri ekibinin aldığı yatırımdan bahsetmiştik, yabancı kullanıcı oranlarını da %10’a çıkaran Piri’nin yabancı kullanıcıları yoğunluklu olarak Amerika, İngiltere ve Almanya’dan geliyor. Piri ekibinin bizlerle paylaştığı bilgilere göre, İngiltere pazarına odaklanacakları dönemleri için yeni bir yatırım turuna çıkacaklarını da belirtelim.

Piri’nin yeni tasarımını ve son güncellemelerini merak edenler iOS için AppStore‘dan, Android için Google PlayStore‘dan uygulamaya göz atabilirler.