Ana Sayfa Blog Sayfa 871

Dr. Gülin Vardar’ın elektrikli araçlara özel araştırma projesi, MIT tarafından desteklenecek

Boğaziçi Üniversitesi ve MIT, iki kurumun araştırmacıları arasında iş birliği kurulmasını ve her yıl en az üç projenin finanse edilmesini öngören MISTI (Science and Technology Initatives) programı kapsamında 2018-2019 döneminde desteklenecek yeni projeler arasına, Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi olarak görev yapan Dr. Gülin Vardar’ın ‘’Cold Sintering: a Novel Solidification Technique for Solid-State Batteries’’ başlıklı araştırmasını ekledi.

Bu araştırma, elektrikli araçlarda kullanılan pillerin depoladığı enerji miktarını artırmayı ve pillerin performansını güçlendirecek yeni yöntemler geliştirmeyi hedefliyor.

Dr. Gülin Vardar, Boğaziçi Üniversitesi’nden Makine Mühendisliği ve Fizik Bölümü’nden çift Anadal derecesiyle 2010 yılında mezun oldu. Amerika’da Michigan Üniversitesi’nde doktora çalışmalarına başladı, ayrıca bir süre doktora çalışmaları için Japonya’da bulundu. Vardar, daha sonra Amerika’ya giderek MIT’de iki yıl süreyle doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştı. 2018 yılı Şubat ayından bu yana ise Boğaziçi Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği Bölümü’nde Dr. öğretim üyesi olarak görev yapıyor. Sıvı elektrolitli pillerde yanma, patlama gibi risklerin olduğunu belirten Vardar, elektrikli araçlarda sıvı yerine daha güvenli olan katı elektrolitli piller kullanılması ve katı pillerin batarya ömrünün uzatılması yönünde çalışmalar yürütüyor.

Pillerin şu anda dünyada çok ilgi çeken araştırma alanlarından biri olduğunu belirten Gülin Vardar, MISTI projesi kapsamında desteklenecek projesinde MIT’den Bilge Yıldız ile ortak bir araştırma yürütüyor.

Dr. Gülin Vardar

Cep telefonundan arabalara, sağlık alanından elektrikli ev araçlarına geniş bir alanda kullandığımız pillerin yüksek miktarda enerji depolayabilmeleri ve güvenli olmaları yönünde çalışan Vardar çalışmasını, ‘’Katı pillerin enerji depolama hacmi sıvı elektrolitli Li-iyon pillerin iki katı ama şarj olma hızı Li-iyon pillerin yüzde biri. Bir başka deyişle çok yavaş şarj oluyorlar. Benim çalışmalarım katı pillerin şarj olma hızını en az sıvı elektrolitli piller kadar yapabilmek üzerine’’ ifadesiyle özetliyor.

Gülin Vardar araştırmasıyla ilgili olarak, “Pilin içinde katmanlar ve katmanlar arasında da arayüzler var. Eğer lityum iyonları bu arayüzlerden çabuk geçebiliyorsa pil çabuk şarj olabiliyor demektir. MIT ile yaptığım araştırmalarda gördüm ki katı arayüzlerinde büyük rezistanslar oluyor ve pil çabuk şarj olmuyor. Benim amacım yeni teknikler kullanarak arayüzlerdeki lityum geçişlerini hızlandırmak. Arayüzlerin rezistanslarının yüksek olmasının nedeni katı pillerin yüksek sıcaklıklarda işlem görmesi. İşlem sıcaklığını 300 dereceye çıkardığınızda pilin şarj olma hızı sekizde birine düşüyor. Projemde sıcaklıkları 100 derecenin altına çekecek başka bir işlem geliştirmeyi planlıyorum. Böylece pilin şarj olma hızının düşüşünün daha az olmasını hedefliyorum. Bu, “Cold Sintering” adı verilen, aslen Penn State Üniversitesi’nde oldukça yakın tarihte bulunmuş, yeni bir teknik. Şimdi de MIT’de daha önce birlikte çalıştığım Bilge Yıldız hocayla bu tekniği kullanarak projeyi devam ettirmeyi planlıyorum’” bilgisini veriyor.

Hali hazırda kullanılan pillerde sıvı elektrolit bulunduğunu belirten Vardar, ‘’Pillerde sıvı kullanılması aynı zamanda riskler barındırıyor. Örneğin sıvı, ısınan bir ortamda çok çabuk alev alıp yanabiliyor. Biz sıvı elektrolitler yerine katı elektrolitler koymaya çalışıyoruz. Katı elektrolit sıvı elektrolit gibi yanmıyor, katı halini muhafaza edebiliyor’’ diyor.

Elektrikli arabalarda kullanılan pillerin özellikle yaz mevsiminde aşırı ısınmadan etkilenebildiğini veya herhangi bir çarpışma anında yangın riski barındırdığını belirten Vardar, bu riskleri minimize etmek üzere pillerde katı elektrolit kullanımı üzerine çalıştıklarını aktarıyor.

Gülin Vardar, pil teknolojisinde tüketicinin temel beklentisinin pilin çok enerji depolaması ve bu enerjinin hemen tükenmemesi olduğunu; ayrıca pilin çabuk şarj olması ve pilin güvenli olmasının da önemli olduğunu belirtiyor.

Bu gereklilikleri sağlayabilen pillerin katı elektrolit piller olduğunu ifade eden Vardar, ‘’Ancak katı pillerdeki mevcut soruların başında çabuk şarj olmama sorunu geliyor. Örnek vermek gerekirse; sıvı elektrolit kullanan bir pil 1 saatte şarj olurken katı elektrolit kullanılan pil 10 saati bulabiliyor. Özellikle elektrikli arabalarda tüketiciler bu kadar uzun şarj süresini tercih etmiyor. Zira pil, elektrikli araç için maliyetin en büyük kısmı. Araba üreticileri bu nedenle kendi pillerini kendileri üretmek istiyorlar. Dünyada bugün en büyük pil üreticileri Japonya ve Çin. Örneğin, Çin 2020’de elektrikli araba satışlarının toplam araba satışlarının minimum %12 olmasını şart koştu. Pil üreticisi olmayan ülkelerin büyük kısmı ise elektrikli araçlara geçiş sürecini hibrid araçlarla (hem elektrikli hem de benzinli çalışan araçlarla) gündemlerine alıyor’’ diyerek sözlerini tamamlıyor.

Polonya merkezli sesli kitap platformu Audioteka, Türkiye pazarına giriş yaptı

2009 yılında kurulan Polonya merkezli sesli kitap platformu girişimi Audioteka, Türkiye pazarına giriş yaptı. Türkiye’de şu ana kadar 20’yi aşkın yayıneviyle işbirliği yapan platform, bunun yanı sıra 1800 civarında İngilizce, Fransızca, Almanca ve Rusça sesli kitabı kullanıcıların beğenisine sundu. Audioteka, toplu taşımada geçen zamanı binlerce sesli kitapla doldurmayı hedefliyor.

“Kitap okumak istiyorum ama zamanım yok” cümlesini rafa kaldıracak bir atılım yaparak dünyada hızla yayılan Polonyalı sesli kitap platformu Audioteka, Türkiye pazarına iddialı bir giriş yaptı.

Türkiye’nin okuma alışkanlığı bakımından bir “cennet” olmasa da yeni teknolojilere çok hızlı adaptasyon sağlayan bir pazar olduğuna vurgu yapan Audioteka Kurucusu ve CEO’su Marcin Beme, “Ankara, İzmir ve İstanbul gibi kalabalık şehirlerde insanlar yolda, toplu taşımada kaybettikleri zaman sebebiyle kitap okumaya yeterince vakit ayıramıyor. Bu boşluk sesli kitaplar tarafından doldurulabilir. Yolda geçen zamanın sesli kitaplar için büyük bir potansiyel barındırdığını düşünüyoruz. Audioteka üzerinden sesli kitap dinleyeceklerin tek ihtiyacı bir cep telefonu ve kulaklık; ki bu da zamanımızda herkeste var” dedi.

Marcin Beme – CEO, Audioteka

Yeni işbirlikleri yolda

Son bir yıldır Türk kullanıcılara en iyi ve kaliteli hizmeti verebilmek amacıyla yoğun bir çalışma yürüttüklerine dikkat çeken Audioteka Türkiye Genel Müdürü Göktuğ Oğuz ise bu süreçte Türkiye pazarına yönelik güçlü bir altyapı kurduklarını ve şu ana kadar 20’yi aşkın yayıneviyle anlaşma imzaladıklarını söyledi. Pazardaki en iyi kitapları seçerek en kaliteli şekilde seslendirdiklerini vurgulayan Oğuz, anlaşma yaptıkları yayınevi sayısının önümüzdeki aylarda giderek artacağını belirtti.

“Görme engelliler için özel çalışmalar yürüteceğiz”

Oğuz, sesli kitapların özellikle görme engelli bireylere yeni dünyaların kapılarını açtığını vurgulayarak, “Gerek Türkiye gerekse faaliyet gösterdiğimiz diğer pazarlarda görme engelli bireylerin kitaplara ilgisinin ortalamanın çok üzerinde olduğunu gözlemliyoruz. Önümüzdeki dönemde faydalı projelerle daha fazla görme engelli bireye ulaşabilmek için özel çalışmalar yürüteceğiz” açıklamasında bulundu.

Kitap dışında farklı yayınlar da seslendirilecek

Sesli kitapları üretip dağıtmanın maliyetinin fiziksel kitaplara göre daha düşük olduğuna vurgu yapan Oğuz, “Bu nedenle, Audioteka’nın faaliyette olduğu diğer pazarlarda gözlemlediğimiz gibi, giderek daha fazla yayınevinin sesli kitabın yarattığı katma değerin farkına varacağını düşünüyoruz. Türk kullanıcılar İngilizce, Fransızca, Almanca ve Rusça dillerinde 1800 civarında sesli kitaba Audioteka aracılığıyla ulaşabiliyor ve bu sayı sürekli artıyor. Gelecekte kitap dışında farklı yayınları da farklı iş modelleriyle uygulamamıza eklemeyi planlıyoruz” diye konuştu.

Tazemasa’da iki saatte hızlı teslimat dönemi başladı

2013 yılından beri; 2500 çeşit ürünü ve 200 adedi taze olmak üzere 6 yıldır müşterilerine taze meyve, sebze ve birçok farklı kategoride hizmet veren tazemasa‘da hızlı teslimat dönemi başladı.

Bu yıllar içerisinde her geçen gün hizmetlerine bir yenisini ekleyen tazemasa, 2016 yılında tüm Türkiye’ye kargo ile hizmet vermeye başlamıştı. İstanbul’da faaliyet gösteren ve +4 derecede soğuk servis hizmeti veren girişim, hızlı teslimat ile hizmetlerine bir yenilik daha ekledi.

Her sipariş sonrasında müşterilerinden aldığı geri bildirim doğrultusunda ortaya çıkan bu hizmet için, tazemasa CEO’su Fahir Özcan şunları söyledi “Müşterilerimize her sipariş sonrasında gönderdiğimiz bir anketimiz vardı. Özellikle son zamanlarda “aynı gün teslimat istiyorum” seçeneğinin daha fazla rağbet gördüğünü tespit ettik. Bunun üzerine müşterilerimizle telefon görüşmeleri yaparak kendilerinin görüşlerini başvurduk ve 2019 yılı itibariyle bu servisi uygulamaya koyduk.”

Geleneksel teslimatın dışına çıkarak, İstanbul sınırları içerisinde 2 saate kadar hızlı teslimatı gerçekleştirmeye başladı. Bir süreliğine 150 TL ve üzeri siparişlere ücretsiz bir şekilde bu hizmeti sunan tazemasa, saat 16:00’a kadar verilen tüm siparişleri aynı gün içerisinde, 2 saatte teslim ediyor.

Sosyal girişimciler için ChangemakerXchange programı 2019 başvuruları açıldı

changemakerxchange

80’den fazla ülkeden 600’den fazla sosyal girişimcinin yer aldığı, Ashoka ve Robert Bosch Vakfı desteğiyle gerçekleşen ChangemakerXchange Programı, sosyal girişimciler için global başvuru programlarını açtı.

Son Başvuru: 18 Şubat 2019

Yenilikçi genç sosyal girişimciler için uluslararası sosyal girişimcilik ağına katılım ve daha pek çok imkân sunan ChangemakerXchange, 5 günlük özel programı için başvuruları kabul ediyor. Çeşitli ülkelerde doğayla iç içe, özel mekanlarda oldukça farklı bir deneyim sunacak olan programda; 600’den fazla sosyal girişimciyle birlikte bağlantı kurma ve iş birliği yapma şansının yanında sistem değişikliği, kişisel gelişim ve sosyal fayda artırma konularında oturumlar gerçekleşiyor.

Şu anda Etiyopya, Nijerya, Berlin, Köln, Hangzhou ve Barselona olmak üzere 6 farklı bölgede global başvurular açık. Türkiye’den Yuvarla (Emre Danacı), Impact Hub İstanbul (Semih Boyacı), Biryudumkitap (Alparslan Demir), KODA (Mine Ekinci) gibi sosyal girişimler daha önce bu programda yer aldı.

Etiyopya’da (20 – 24 Mayıs), Berlin’de (9 – 13 Mayıs 2019) ve Barselona’da (29 Mayıs – 2 Haziran 2019) gerçekleşecek programlara 18 – 30 yaş arasında kurucusu ya da kurucu ortağı, yöneticisi ya da eş yöneticisi olduğu sosyal girişimlerle Türkiye’deki genç girişimciler başvurabilir. Başvuru sahibinin iyi derecede İngilizce konuşabilmesi gerekiyor. Diğer bütün detaylar, program temaları ve başvuru şartları başvuru formunda yer alıyor. Başvurular, 18 Şubat 2019 01.00’da son bulacak.

Mutlu haber kaynağı olarak konumlanan Pozy, 2018 yılı verilerini paylaştı

Arge faaliyetleri neticesinde geliştirdikleri “mutlu haber süzgeci” ile okuyucularına sadece iyi gelişmeleri sunan Pozy.org, 2018 yılında yayın hayatına başlamıştı.

Bireysel ya da sınırlı sayıda kişiyle yapılan ve kitlelere ulaşamayan bir çok güzel çalışmanın, hareketin ya da sosyal girişimin gerekli maddi/manevi desteği bulmakta zorlanması ve insanların olumsuz haberlere maruz kalmamak için haber takip etmekten kaçınması Pozy’nin doğmasını sağlayan sebeplerin en başında geliyor.

Reuters Digital News Report 2017” adlı raporda da geçtiği üzere, Türkiye %57’lik bir oran ile haber takibinden kaçınmada ilk sırada yer alıyor. Nedeni sorulduğunda ise %48 oranla haberlerin kötü hissettirmesi ilk sırada yer alıyor.

Turgay Öztürk, Hakan Çelik ve Ömer Faruk Çelebi tarafından bu sorunları çözme hedefiyle yola çıkan Pozy.org, entegre olduğu haber kaynaklarından çektiği içerikleri, geliştirdiği duygu analizi motorundan geçirip her bir içeriği puanlayarak önceden belirlenen eşik değerinin üstündeki haberleri okuyucuyla buluşturuyor. İçerikler, doğal dil işleme tabanlı duygu analizi motorunun Türkçeye uyarlanmış bir takım özel filtrelerinden geçirilerek derecelendiriyor. Eşik değerini aşan haberler Pozy elçileri tarafından titizlikle incelenerek yayına alınıyor. 2018 istatistiklerine bakıldığında 180.000 haber arasından sadece 2.000 haber mutlu haber süzgecinden geçebilmiş.

Kendisini sosyal girişim olarak konumlandıran Pozy, 2019 yol haritasında birçok önemli özelliğini yayına alacağını belirterek, Pozy elçilerini kendileri ile bu yolda yürümeye davet ediyor. Ayrıca hazırladıkları infografik ile şu anki yolculuklarını şöyle özetliyorlar:

Girişimler için dijital üretim merkezi İTÜ Magnet Fab Tridi kapılarını açtı

İTÜ ARI Teknokent liderliğinde, İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle, Türkiye’nin fikirden ürüne dijital süreçlerle yürütülen en kapsamlı dijital üretim merkezi İTÜ Magnet Fab | Tridi, kapılarını bugün bizim de katıldığımız lansmanda açtı. Uzun zamandır ne zaman açılacak diye takip ediyorduk ve bugün girişim ekosistemi ile buluştu.

Üniversite – sanayi iş birliğinin en başarılı örneklerinden biri olacak olan İTÜ Magnet Fab | Tridi’de bir yıl sonunda 1000’den fazla prototipin çıkması, 50’den fazla endüstriyel tasarım projesinin gerçekleştirilmesi planlanıyor. Merkezde 19 adet üç boyutlu yazıcı, 2 adet lazer kesim makinesi ve 4 adet CNC makinesi yer alıyor.

  • Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır: “Bütün gayretimizi bu ekosistemi güçlendirme yönünde sürdürüyoruz” dedi.
  • İTÜ Rektörü ve İTÜ ARI Teknokent YK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karaca: “İTÜ MAGNET FAB | TRİDİ üretim merkeziyle yeni bir dönemin kapılarını açıyoruz” dedi.

Alanında uzman bir start-up olan Tridi ile iş birliği halinde inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı bir sistem kurgulayan İTÜ ARI Teknokent, bu merkez ile büyük, orta ve küçük ölçekli sanayiden endüstriye, öğrencilerden bireysel kullanıcılara kadar geniş bir kitleye prototipleme ve ön seri üretim süreçlerinde değer yaratmayı hedefliyor.

İTÜ Magnet Fab | Tridi; endüstriyel 3D baskı, silikon kalıplama, lazer kesim, yüzey işlemleri ve tasarım hizmetlerinin yanı sıra üretimin içinde bulunmak isteyenlere kendi kullanabilecekleri bir ortak üretim ve çalışma alanı da sunuyor.

Flat Games’in Ston ve Look adlı iki bulmaca oyunu Netmarble tarafından yayınlandı

Netmarble EMEA ve StartersHub tarafından düzenlenen mobil oyun geliştiricileri için hızlandırma programı Gamer’s Qube’da 400 bin TL yatırım desteği kazanan Türk oyun firması Flat Games’in Ston ve Look adlı iki bulmaca oyunu Netmarble tarafından tüm dünyada yayınlandı.

2016 yılında kurulan Flat Games, genelde minimalist bulmaca oyunları geliştiren bir oyun firması. 2 yıl içerisinde geliştirdikleri 16 minimalist bulmaca oyunu ortalama 1 milyon indirme sayısına ulaşmayı başardı.

Zihni çalıştıran ve rahatlatan bulmacalar: Ston ve Look

Ston, basit ve kullanıcı dostu tasarıma sahip minimal bir bulmaca oyunu. Ston, hafızayı zorlayan 3 farklı paket 250’den fazla bölümü ve rahatlatıcı müziği ile dikkat çekiyor. Oyunda zaman kısıtlaması ve hareket kısıtlaması olmadığı için, oyuncunun odaklanmasına, kafa dinlemesine ve rahatlamasına imkan tanıyor.

Look adlı diğer oyun ise, mekansal yetenekleri geliştirmeyi sağlayan perspektif bir bulmaca oyunu. Oyunda zaman sınırı, hareket sınırı ve puan yok; rahatlatıcı bir müzik eşliğinde oyun oynama keyfi var.

Her iki oyun da iOS ve Android platformlarında yer alıyor.

Flat Games’in kurucuları Mutlu Oskan ve Adem Kayırcı temel amaçlarının insanlara beyin egzersizi yaptırmak ve oyunlarını oynarken eğlenmelerini sağlamak olduğunu belirterek, “Netmarble gibi dünya çapında bilinirliği olan büyük bir firma ile çalışmak bizi oldukça heyecanlandırıyor. Birlikte güzel işler başaracağımıza inanıyoruz. Global bir firma olma yolunda çok büyük bir adım attığımızı düşünüyoruz.” dedi.

Netmarble EMEA Yönetim Kurulu Başkanı Barış Özistek, “Türkiye son 5 yılda dünyada oyun sektörüne damgasını vuran ülkelerden biri haline geldi. Bu başarıyı ekosistemin gelişmesinin bir sonucu olarak görebiliriz. Netmarble olarak, Flat Games gibi başarılı ve gelecek vaat eden oyun stüdyolarına yatırım yapmak ve sonrasında oyunlarının tüm dünyadaki oyuncular ile buluşturmak öncelikli amaçlarımız içerisinde. Flat Games’in yetenekli kurucuları ve kendilerine özgü stilleri ile geliştirmiş oldukları oyunlar ile hem yaratıcılık, hem de geliştirme yetkinlikleri dikkatimizi çekti. ”

125 bin TL maddi destekli Türk Telekom PİLOT’un 7. dönem başvuruları açıldı

Türk Telekom’un girişim hızlandırma programı Türk Telekom PİLOT’un 7. dönemi için girişim başvuruları açıldı.

PİLOT’un yeni döneminde programa kabul edilen her ekibe 125 bin TL nakit desteğinin yanı sıra, geniş mentor ve yatırımcı ağına erişim, ofis alanı, teknoloji altyapısı gibi birçok imkan sunuluyor. Şehir dışından katılan ekipler de konaklama imkânından faydalanabilecek.

Son Başvuru: 31 Mart 2019

Türk Telekom PİLOT‘a bu bağlantıdan başvurabilirsiniz.

Eğitim ve sağlık teknolojileri, yapay zekâ, sanal/artırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti ve siber güvenlik gibi alanlarda geleceği şekillendiren girişimlere PİLOT kapsamında öncelikli olarak destek verilecek.

PİLOT’a kabul edilen girişimler 12 haftalık bir hızlandırma programına dâhil olacaklar.

Türk Telekom’dan girişimcilere sunulan fırsatlar

PİLOT‘a başvuran girişimler; iş birliği potansiyeli, fikrin yenilikçiliği ve uygulanabilirliği, hedeflenen pazarın büyüklüğü ve büyüme potansiyeli, iş modelinin tutarlılığı ve ekibin yetkinliği gibi kriterlere göre değerlendirilecek.

Yapılan değerlendirmeler sonrası PİLOT’a katılmaya hak kazanan her ekibe Türk Telekom’un sağladığı 125 bin TL nakit desteğinin yanı sıra, Türk Telekom’un mentor ağına, şirketin iş bağlantılarına ve yatırımcı ağına erişim, çeşitli eğitimler, ofis alanı, teknolojik altyapı, girişimlerinin çeşitli mecralarda tanıtımı, mobil iletişim desteği ve şehir dışından gelen ekiplere konaklama imkânı gibi birçok destek sunuluyor. Girişimler, Türk Telekom iş birimlerinden kendi alanlarında uzman profesyonellerden ve girişimcilik ekosisteminden, başarılı diğer girişimcilerden ve müşteri görüşmeleri sonucunda müşterilerden aldıkları geri bildirimler doğrultusunda iş fikirlerini doğrulamak için çalışacaklar. Program sonunda ekiplerden doğrulanmış bir iş modelini esas alan “Ana Fonksiyonlara Sahip Ürün” (MVP) ortaya çıkarmaları, geliştirdikleri MVP ve iş modellerini seçkin yatırımcıların katıldığı ‘Demo Day’ etkinliğinde sunmaları bekleniyor.

Türk Telekom’dan 56 girişime 3 milyon TL nakit destek

Mentorluk başta olmak üzere sağlanan diğer tüm faydalara ek olarak Türk Telekom, programa kabul edilen her girişime global standartlarda nakit desteği de sağlıyor. Türkiye’de bu şartlarda destek veren tek kurum olan Türk Telekom’un PİLOT’tan bugüne kadar 56 girişim mezun oldu ve girişimler toplamda 3 milyon TL nakit desteği aldı. Bu 56 girişim, 2018 yılında toplam 280 kişiye istihdam sağlayıp, 24 milyon TL’lik ciro elde etti. Aynı zamanda PİLOT’tan mezun olan girişimlerden 14’ü yatırım aldı.

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! 2019 programına seçilen girişimler açıklandı

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Girişimcilik Kampı 5-9 Şubat tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşti. Kampın sonunda iş fikirlerini sunan 33 ekipten 12 tanesi TÜSİAD üyeleriyle eşleşerek girişimcilik programının bir sonraki etabına geçmeye hak kazandı. Diğer ekipler ise TÜSİAD Girişimci Kulübü çerçevesinde çalışmalarına devam edecek.

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Girişimcilik Kampı’nda girişimci adayı gençler;

İhtiyaç doğrulamadan pazara giriş stratejilerine, fizibiliteden sunum tekniklerine kadar bir girişimcinin ihtiyacı olan tüm bilgileri içeren beş günlük yoğun eğitim programına katıldı.

Kampa katılan tüm ekipler TÜSİAD Girişimcilik Kulübü 2019 mezunları olarak TÜSİAD ile çalışmalarına devam edecek ve üniversitelerinde TÜSİAD’ın girişimcilik elçisi olarak görev alacaklar. Beş günlük kampın sonunda gençlere iş fikirlerini geliştirme ve planlarını hazırlama aşamasında iki ay boyunca rehberlik edecek TÜSİAD üyeleri ve eşleştikleri ekipler ise şunlar oldu:

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! 2019 programına seçilen girişimler ve ekiptekilerin isimleri

  • Bluedot: Ferhat Babacan, Furkan Ali Yalçın, Selinay Filiz Parlak
  • Algheda: Mert Furkan Filizoğlu, Mehmet Can Sucu
  • Megsen: Necmettin Kaya, Mustafa Toprak, Beste Şevik, Emir İbrahim Işık
  • Teknofarm: Yakup Özbey, Enes Doğan, Şevval Özek, Ömer Şınık, Savaş Korkmaz
  • Dsyapp: Esra Ablak, Öykü Demirhan, Deniz Öztürk, Büşra Bektaş
  • Women Self Defense Academy: İdil Kandil, Eylem Çağıl Başçuhadar
  • Colay: Mehmet Çağatay Ateş, Mertcan Çiçek
  • Emerf: Sefa Kılıç, Kaan Gürler, Enes Alemdar
  • NinjaCoders: Çağlayan Şerbetçi, Feyza Yeliz Bayındır
  • Perdibook: Halil Yıldız, Gizem Ertaş
  • Gengoo: Umut Acerbaştimur, Mazlum Tanrıkulu
  • Kisar: Nabican Göktürk Özdemir, Bahadır Gökberk Özdemir, Hakan Aktan, Mahmut Serkut Öğüt, Ayçanur Tekin

Final 26 Nisan 2019’da

Tüm üniversitelerin ön lisans, lisans ve lisansüstü öğrencilerine açık olan TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Girişimcilik Programı’nda final 26 Nisan 2019’da yapılacak. Finalde birinci ekibe 75.000 TL, ikinci ekibe 50.000 TL, üçüncü ekibe ise 25.000 TL para ödülü verilecek.

Boğaziçi Ventures’ın yeni ortağı Kenan Çolpan oldu

Başarılı şirket satışları gerçekleştiren girişimcilerin teknoloji girişimlerini desteklemek, yerli ve milli teknoloji şirketlerine yatırımlar yapmak, çok yönlü destek mekanizmaları ve uluslararası işbirlikleri oluşturarak Türkiye’den doğan global başarılara imza atan şirketler geliştirmek üzere kurulan Boğaziçi Ventures ortakları arasına teknoloji yatırımları yapan ve girişimcilik sektörünü çok yakından tanıyan İTÜ ARI Teknokent’in önceki CEO’su Kenan Çolpan katıldı.

Kenan Çolpan’ın İTÜ ARI Teknokent deneyimi

Kendisi de başarılı bir seri girişimci olan Kenan Çolpan 25 yıllık profesyonel iş hayatında perakende ve yapı sektörlerinde kurduğu üç firmadan başarılı bir şekilde çıkış yaparak, tecrübe ve deneyimlerini teknoloji startup’larına aktarmak üzere 23 girişime bireysel yatırım yaptı.

Girişimcilik dünyasında sadece yatırımcı değil aynı zamanda mentorluk görevini de etkin şekilde yürüterek, 2013 yılından bu yana 6 yıl boyunca İTÜ Teknokent’te CEO olarak görev yaparak her yıl binlerce başvurunun yapıldığı programlarda girişimleri inceleyerek jüri üyeliği görevini üstlendi. Değerlendirme sürecini başarıyla geçen girişimlerin başarılı bir büyüme sürecine giden yolda iş geliştirme ve yatırım alma konularında katkılar sağladı.

STK’larda üst düzey görev

Kenan Çolpan’ın girişimcilik alanı ile beraber Kitlesel Fonlama Derneği, Türkiye Melek Yatırımcılar Derneği, İsviçre Ticaret Odası, DEİK, İTÜ Vakfı ve YGA gibi pek çok sivil toplum kuruluşunda da çeşitli kademelerde görev ve üyelikleri bulunuyor.

İstanbul Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü bitiren, evli ve iki çocuk babası olan Kenan Çolpan ileri seviyede İngilizce bilmektedir.