Ana Sayfa Blog Sayfa 857

Netaş, AB’nin bağımsız ödeme kanalları için blockchain güvenliği alanında çalışacak

Türkiye’yi dünyada blockchain temelli dijital finans merkezi yapacak önemli adımlardan biri de Netaş’tan geldi. Netaş, H2020 Avrupa Birliği Programı kapsamında yer aldığı “Critical-Chains” projesi ile AB’nin yeni nesil finans dünyasında siber güvenlik, kara para aklama ve sahtecilik gibi birçok tehdidin önlenmesinde söz sahibi olacak.

Avrupa Birliği’nin bağımsız ödeme kanalları oluşturmak amacıyla başlattığı program kapsamında hibe almaya da hak kazanan projede Netaş, çok katmanlı yenilikçi bulut tabanlı bir hizmet modelinin kurulması, finansal veri akışlarının analitiği, modellemesi, madenciliği ve tehdit istihbaratı gibi konularda çalışacak.

“45 yıllık yerli ArGe gücümüzle AB’nin geleceğinde bir dijital iz daha bırakacağız”

Konuyla ilgili açıklama yapan Netaş ArGe Genel Müdür Vekili Bülent Kemal Mutlu;

“45 yıl önce Türkiye’nin ilk özel telekom ArGe’sini kuran Netaş, bugün geliştirdiği yeni nesil teknolojilerle sadece Türkiye’nin değil bölgenin de dijital dönüşümünde rol alıyor. “Critical-Chains” projemizi hayata geçirerek, AB’nin blockchain üzerine kurmaya hazırlandığı bağımsız ödeme kanallarının veri transferi güvenliğinde pay sahibi olacağız. Üzerinde çalıştığımız proje; küresel finans ağındaki sağlıksız, kayıt dışı ticari işlemleri; siber saldırı tehditlerini, kullanıcı dostu olmayan, işlevsiz, yetersiz bankacılık süreçlerini, karmaşık sözleşmeleri, hantal finans ve sigortacılık altyapılarının Avrupa Birliği genelinde oluşturduğu engelleri ortadan kaldırmayı hedefliyor. Proje ile etkin, takip edilebilir, ulaşılabilir, hızlı ve verilerin korunduğu finansal sözleşme ve işlemler sunmak için yeni bir tümleşik altyapı oluşturulacak. Yalnızca parasal işlemler değil, finansal nitelikteki tüm sözleşme ve taahhütler de bu proje sayesinde kolayca ve güvenliği garantilenmiş bir şekilde yapılabilecek. Projenin temel inovatif düşüncesi, blokzincir, siber fiziksel güvenlik, kurum içi ve kurumlar arası bilgi akışının modellenmesi gibi yeni gelişmekte olan teknolojilerin birleştirilerek bulut tabanlı çerçevede kullanılması. Netaş olarak, bulut altyapısının kurulması, bulut güvenliğinin sağlanması, sistem entegrasyonu, siber güvenlik ve aykırılık tespiti gibi konularda hizmet vereceğiz.” dedi.

Biz de Netaş’tan yeni gelişmeler oldukça sizlerle paylaşacağız.

Ticket yemek kartlarına QR Kod ile mobil ödeme özelliği geldi

Ticket Restaurant markası ile dünyada yemek çeklerinin kurucusu Edenred, MyEdenred uygulaması ile kullanıcılarına daha zengin ve keyifli bir deneyim sunuyor. Yeni QR ödeme özelliği sayesinde kartı unutma ya da kaybetme derdi ortadan kalkıyor.

Edenred’in mobil uygulaması MyEdenred, yemek kartlarını cep telefonlarına taşıyor. Ayrıca, farklı özellikleriyle kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor. Cep telefonuna indirilen My Edenred uygulaması çeşitli avantaj ve kampanyaların yanı sıra ödemede de kolaylıklar da sunuyor. QR Kod ile Ödeme Özelliği sayesinde Ticket Restaurant kart kullanıcıları yanlarında kartları olmasa bile kartsız ödeme yapabiliyorlar. Restoranlarda uygulamadaki kodu okutarak kartsız ödeme yapabilen kullanıcılar kartlarını kaybetmeleri durumunda ise mobil uygulama üzerinden tek bir tıkla kartlarını bloke edebiliyor, istediklerinde yine tek bir tıkla tekrar kullanmaya başlayabiliyorlar.

Kampanyalı restoranlar artık mobilde

My Edenred uygulaması kullanıcıları yakınlarındaki kampanyalı restoranları anında görerek karar verebiliyor, kampanyalardan anında haberdar olurken; bütçelerine göre seçim yapabiliyorlar.

Yüzlerce restoran Ticket Restaurant kullanıcılarına özel Dolu Dolu kampanya platformundan yararlanırken yüzbinlerce kullanıcı da Dolu Dolu kampanyalarıyla restoranların cirolarının arttırılmasına katkıda bulunuyor. Ayrıca bu kampanyalar ile kullanıcılara indirime ek olarak, farklı avantajlar da sunuluyor.

Uygulama üzerinden yemek geçmişini, kartın harcama hareketlerini ve harcama noktalarını takip etmek de mümkün.

Uygulamayı App Store veya Google Play‘den indirebilirsiniz.

110 bin TL ödüllü Geleceğin Bankacılığı temalı Kuveyt Türk Hackathon başvuruları açıldı

Kuveyt Türk’ün, fintech ve bankacılık alanında yeni projelerin geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla düzenlediği “Geleceğin Bankacılığı” temalı Kuveyt Türk Hackathon başvuruları açıldı.

Kuveyt Türk Hackathon’a son başvuru: 3 Nisan

Bu yılki teması “Geleceğin bankacılığı” olan yarışmaya herkes bireysel veya ekip olarak başvurabiliyor. 3 Nisan 2019’a kadar bu bağlantı üzerinden başvuruların alınacağı yarışma, 13-14 Nisan tarihlerinde Kuveyt Türk Bankacılık Üssü’nde gerçekleştirilecek.

Birincilik ödülünün 40 bin TL olduğu yarışmada ilk beşe girenlere toplamda 110 bin TL ödül takdim edilecek.

Fintech ve bankacılık alanında yeni nesil çözümler sunmak isteyen yazılımcılar, grafik tasarımcıları, arayüz tasarımcıları ve proje yöneticileri de dâhil olmak üzere herkese açık olan bu hackathon Şekerpınar’daki Kuveyt Türk Bankacılık Üssü’nde düzenlenecek.

Birinciye 40 bin TL ödül

Hackathon Yarışmasında bu yıl dereceye girenlere toplam 110 bin TL ödül takdim edilecek. Yarışmanın birincisi 40 bin TL’nin sahibi olacakken, ikinciye 30 bin TL, üçüncüye 20 bin TL, dördüncüye ve beşinciye ise 10’ar bin TL takdim edilecek.

Kodlar Kuveyt Türk API’leri ile yazılıyor

Kuveyt Türk Hackathon’da, projenin ilk kez yarışma esnasında üretilecek olması ve daha önce başka bir kurum tarafından düzenlenen herhangi bir organizasyonda sunulmamış olması şartı koşuluyor. Kod yazımında kullanılacak API’ler ise Hackathon’dan kısa bir süre önce yarışmacılara sağlanıyor. Kuveyt Türk, API’lerin kullanımı için takımda en az bir yazılımcının bulunmasını tavsiye ediyor.

Kuveyt Türk, İstanbul dışından Hackathon’a katılmak isteyen yarışmacılar için kişi başı 200 TL’ye kadar yol masraflarını karşılıyor. Bu imkândan faydalanmak için katılımcıların başvurularını yaptıktan sonra Hackathon’a kabul almaları ve ardından [email protected] adresine ulaşım masrafını talep ettiklerini içeren bir e-posta göndermeleri yeterli oluyor.

Geçtiğimiz yıllarda düzenlediği Hackathon yarışmalarında Kuveyt Türk, “Dijital bankacılık” ve “Finansal teknolojiler” konularına odaklanmıştı.

Bilgi Sosyal Kuluçka Merkezi yeni dönem destek programı başvuruları açıldı

2014 Aralık ayından beri İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Sivil Toplum Çalışmaları Merkezi bünyesinde faaliyetlerine devam eden Bilgi Sosyal Kuluçka Merkezi bugüne kadar 81 sivil toplum kuruluşu (STK) ve tüzel kişiliğe sahip olmayan sivil oluşumlarına (inisiyatif, platform vb.) doğrudan kuluçka hizmeti sunarak kurumsal gelişimine destek oldu.

Son Başvuru: 1 Nisan 2019

Bu destekler çeşitli atölyelere katılımdan danışmanlığa, fiziki mekan olanağı sağlamaktan eğitimlere kadar geniş bir yelpazede gerçekleşti. Bunlara ek olarak Sosyal Kuluçka Merkezi 2014’ten beri mentorlarla desteklediği tematik kuluçka programları da yürütmektedir.

Bu çerçevede Bilgi Sosyal Kuluçka Merkezi, İsveç Başkonsolosluğu-İstanbul desteği ile ikinci kez İstanbul’da bulunan, zarar görebilir ve hassas gruplar alanında çalışan (çocuk, kadın, engelli, mülteci, LGBTİ gibi sosyal desteğe ihtiyacı olan) STK’ların ve tüzel kişiliğe sahip olmayan sivil oluşumların (inisiyatif, platform vb.) kurumsal yapılarını stratejik olarak geliştirmeye destek olmak amacıyla “genel kapasite gelişimi” programına başlıyor.

Bilgi Sosyal Kuluçka Merkezi programının amacı

Mayıs 2019 ve Eylül 2019 arasında toplam 4 ay süre ile gerçekleştirilecek olan bu program, zarar görebilir ve hassas gruplar alanında çalışan STK’ların ve tüzel kişiliğe sahip olmayan sivil oluşumların önceliklerini belirlemelerini sağlayarak kurumsal kapasitelerini geliştirmek amacıyla hayata geçiriliyor. Kurumların kendilerine odaklanmaları sağlanarak hem kurum içinde sorun çözme yetilerinin geliştirilmesi, hem de örgütsel gelişimlerinin desteklenmesi hedeflenmektedir.

Böylece farklı sosyal sorunlara yönelik farklı çözümler üreten birlikteliklerin sayısının artmasına katkı yapılacak; toplumda ve sivil toplum düzleminde çok seslilik ve sorun çözme becerisinin artması için demokratik bir kültürün gelişmesi teşvik edilmiş olacaktır.

Programa başvuranlarda aranan özellikler

  • Zarar görebilir ve hassas gruplar alanında (çocuk, kadın, engelli, mülteci, LGBTİ gibi sosyal desteğe ihtiyacı olan gruplar) çalışıyor olmak,
  • Kar amacı gütmeyen bir tüzel kişiliğe sahip olmak (dernek, vakıf, vb.) ya da tüzel kişiliğe sahip olmayan ve bir sosyal sorunu çözmeye yönelik faaliyet yürüten bir yurttaş girişimi olmak,
  • Tüzel kişiliği bulunsun ya da bulunmasın ilgili sivil girişim bünyesindeki ekibin en az 1 yıldır beraber çalışıyor olması,
  • Tüzel kişiliği olmayan sivil girişimlerin en az 5 kişilik bir ekibe sahip olması
  • Programın faaliyetlerine sürekli olarak katılacak iki kişinin bulunması,
  • Program döneminde ekibin (Mayıs – Eylül 2019) İstanbul’da bulunması (çalışılan konu/hedef kitle İstanbul dışında olabilir),
  • Tüm ekibin Mayıs – Eylül 2019 döneminde program bünyesinde odaklanılacak konulara yönelik motivasyon, zaman ve kapasiteye sahip olması,
  • Hak temelli bir yaklaşımla sosyal sorunların çözümüne odaklanılması.
  • Kurumun ihtiyaçlarıyla Sosyal Kuluçka Merkezi’nin sağlayacağı katkıların örtüşüyor olması.

Sağlanan İmkanlar

  • Sosyal Kuluçka Merkezi çalışanlarından danışmanlık,
  • Kurumun ihtiyacına yönelik uzmanlığı bulunan bir mentor,
  • İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Santral Kampüsü’ndeki Sosyal Kuluçka Merkezi’nde ofis alanı,
  • Kurumların ihtiyaçlarına yönelik eğitim ve atölyeler,
  • Hukuki destek ağından yararlanma.

Programa başvurunuzu bu bağlantı üzerinden yapabilirsiniz.

İstanbul odaklı akıllı şehir yarışması Sustainbul Ideathon’da yarışan ve kazanan projeler

Günümüzün teknoloji sağlayıcıları ve kullanıcıları ile dünyanın öncü kurum ve kuruluşlarının tek çatı altında toplandığı World Cities Congress İstanbul 2019, geleceğin şehirlerini tasarlamak için, Turkcell’in kitlesel fonlama platformu Arıkovanı, IBB ve İSBAK işbirliği ile teknoloji odaklı fikirlere sahip girişimcileri Girişimci Fikir Yarışması Sustainbul Ideathon yarışmasında buluşturdu.

Girişimcilerin geliştirdikleri teknoloji ve inovasyon odaklı projelerin hayata geçmesi için ihtiyaç duydukları kaynağı toplumdan edinmesini sağlayan bir kitlesel fonlama platformu olarak çalışan Arıkovanı, Türkiye’nin yerli teknoloji üretimini artırmayı ve topluma teknoloji üretimine destek olma bilincini kazandırmayı hedefliyor.

World Cities Congress İstanbul kapsamında gerçekleşen yarışmada yerlerini alan projeler:

NB Sens: İçme ve kullanma sularındaki mikrobiyal kirliliğin tespitini tam otomatik olarak yapabilen online takip cihazı geliştiriyor.

Pulsec: Bozulmuş veya tamiri mümkün olmayan elektronik atıkları çocuklarla beraber açarak aynı zamanda hala kullanılabilir durumda olan motor, mıknatıs, pervane ve benzeri parçaları kurtarmayı hedefliyor.

Hergele: Sürdürülebilir, çevreci ve kentsel parametrelerin oluşturduğu kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir istasyonsuz elektrikli scooter kiralama/satış modeli olmayı hedefleyen platform.

Smart.ist: Toplu taşımanın daha kullanılabilir hale gelmesini ve insanlar tarafından kullanılmasını teşvik edip trafik sorununa çözüm üretmeyi hedefleyen girişim.

Afet Savar: Afet anlarında yapılması gerekenlerle ilgilli halkı bilgilendirmeyi ve bilinçli bir biçimde hareket edilmesini sağlayan uygulama.

LEDSgrow: İstanbul’da yaşamını devam ettiren insanlara, daha yaşanabilir, daha çok yeşil alana ve daha az çöp ve hava kirliliğine sahip bir şehir sunmayı ve bu yeşil alanlar çoğalırken de ülke ekonomisine katkı sağlamayı hedefleyen uygulama.

Akıllı Kart: Sürdürülebilirlik, erişilebilirlik ve hareketlilik niteliklerinin, teknolojiden güç alarak tasarlanacak akıllı ulaşım sistemleri aracılığıyla İstanbul’a kazandırılmasını ve İstanbul’u akıllı bir şehre dönüştürmeyi hedefleyen girişim.

Sustainbul Ideathon 2019 yarışmasını kazanan projeler: NB Sense, LEDSgrow, Afet Savar

Kongrenin üçüncü ve son günü akademisyenler, İsbak, Turkcell ve İBB yetkililerinden oluşan jürinin seçimiyle Turkcell Sustainbul Ideathon yarışmasını ilk 3’e giren projeler NB Sense, LEDSgrow, Afet Savar kazandı ve bu projelerin uygulanabilirliği İBB ve Teknokentler tarafından sağlanacak.

Teknoloji yatırımcıları 26 Mart’ta Ankara’da CoZone alanında buluşuyor

Startupfon ve Kuveyt Türk Katılım Bankası 26 Mart 2019 – Salı günü Ankara’da CoZone konferans salonunda Teknoloji Yatırımcısı Akademisi düzenliyor.

Teknoloji Yatırımcısı Akademisi; potansiyel melek yatırımcılara girişimcilik ekosistemi ve yatırım yapma aşamaları konusunda güncel bilgileri aktararak yeni ekonomi alanlarına ışık tutmaktadır.

Eğitimin sınırlı sayıdaki katılımcılarından biri olmak için 24 Mart 2019’a kadar bu bağlantıdan katılım başvurusu yapabilirsiniz.

Konuşmacılar

Türkiye’de üretilen ilk reeder akıllı cep telefonu: P13 Lite

Türkiye merkezli teknoloji firması reeder’ın Samsun’daki fabrikasında üretilen ilk akıllı cep telefonu P13 Lite piyasaya sürülüyor. Dual kamerası, 4 çekirdekli güçlü MediaTek MT6739 işlemcisi ve Android Oreo Go işletim sistemi ile P13 Lite teknolojiyi ve konforu bir arada sunuyor.

P13 Lite 5.7 inçlik ekranı, 1.5 GHz 64 Bit 4 çekirdekli MediaTek MT6739 işlemcisi, Android 8.1 Oreo Go Edition işletim sistemi, 1 GB RAM ve 16 GB depolama gibi özellikleriyle dikkat çekiyor. Tam bir fiyat performans ürünü olan P13 Lite, Vatan Bilgisayar mağazalarında 999 TL tavsiye edilen satış fiyatı ile Türk tüketicisinin beğenisine sunuluyor.

Günlük ihtiyacı karşılayacak özellikler

reeder P13 Lite, sahip olduğu donanım özellikleriyle günlük ihtiyaçları fazlasıyla karşılıyor. 1 GB RAM, 16 GB depolama, microSD bellek kartı desteği, 4.5G özelliği, Bluetooth ve GPS gibi özellikleri bulunan telefon, günlük kullanım ihtiyaçlarını fazlasıyla karşıladığı gibi, uygun fiyatıyla da rahatlıkla erişilebiliyor.

Dual kamera ile otomatik ortam ışığı ayarlama özelliği

Telefonun arka yüzünde bulunan 8 Megapiksel çözünürlüklü Full HD video kayıt özelliği bulunan ana kameraya 0.3 Megapiksel çözünürlüklü ikinci bir kamera eşlik ediyor. Ortam ışığını otomatik olarak en ideal şekilde ayarlama özelliğine sahip olan P13 Lite sadece fotoğraf değil video alanında da iddiasını sürdürüyor. 5 Megapiksel çözünürlüklü ön kamera ise selfie tutkunlarının beklentilerini fazlasıyla karşılıyor.

Bir günü rahatlıkla geçiren pil ömrü

Akıllı telefonda bulunan 2500 mAh pil ile bir gün kullanım rahatlıkla sağlanabiliyor. P13 Lite sahipleri bu pil gücü sayesinde şarj sorunu ile uğraşmak zorunda kalmıyor. Telefonda bulunan ultra tasarruf modu sayesinde pilin azaldığı durumlarda iletişim kesilmiyor ve pil ömrü birkaç saate kadar artırılabiliyor.

Android 8.0 Oreo Go Edition desteği

reeder P13 Lite, Android 8.0 Oreo Go Edition ile yüklü olarak geliyor. Android 8.0 Oreo Go Edition, yüzbinlerce uygulama ve özelliği destekliyor. Ayrıca 4.5G desteği, GPS, Wi-Fi ve Bluetooth 4.2 gibi özellikleri bulunan akıllı telefon günümüz teknolojilerinin hepsini destekliyor.

reeder P13 Lite teknik özellikleri

  • 5.7 inç 1280×720 piksel ekran
  • 1.5 GHz 64 Bit 4 çekirdekli MediaTek MT6739 işlemci
  • Android 8.1 Oreo Go Edition işletim sistemi
  • 1 GB RAM
  • 16 GB dahili hafıza
  • microSD bellek kartı yuvası
  • 4.5G desteği
  • 8 Megapiksel + 0.3 Megapiksel dual ana kamera
  • Full HD video kayıt
  • 5 Megapiksel ön kamera
  • Bluetooth 4.2
  • GPS
  • 2500 mAh pil
  • 155 x 75 x 8.9 mm
  • 174 gr

Türkiye’de temassız ödeme günlük 1 milyona ulaştı

Temassız ödemeye ilgi günden güne artıyor. Bankalararası Kart Merkezi verilerine göre temassız ödeme adedi geçen yılın aynı dönemine kıyasla 2 katına çıkarken, şubat ayında günlük yaklaşık 1 milyon adet temassız işlem gerçekleşti. Temassız ödemelerin en çok market ve yemek sektörlerinde tercih edildiği görülürken, diğer sektörlerde de yaygınlaşmayı sürdürdüğü açıklandı.

Her 2 ödeme noktasından 1’inde temassız ödeme mümkün

Kolay, hızlı ve güvenli ödeme imkânı sağlayan temassız teknolojisi sayesinde bugün 90 TL altındaki işlemlerde şifre girmeden ve vakit kaybetmeden ödeme yapılabilirken, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) şubat ayı verilerine göre temassız dönüşümle beraber bugün kredi kartlarının yüzde 48’inin, banka kartlarının yüzde 18’inin, ödeme noktalarında ise terminallerin yüzde 55’inin yani yarısından fazlasının temassız teknolojisiyle uyumlu olduğu görülüyor. Hem kart tarafında hem de kart kabul noktasında temassız yaygınlığı hızla artmaya devam ediyor.

Tablo 1: Temassız Kart ve Terminal Sayıları

Temassız Kart ve Terminal Sayıları
(Milyon Adet)
2019
Şubat
Toplam İçindeki Payı
Temassız Kredi Kartı 32 %48
Temassız Banka Kartı 27,8 %18
Temassız Terminal 1,3 %55

Temassız işlem ortalaması 33 TL’ye çıktı

2018 yılında temassız kullanımı 2017 yılının 1,5 katına çıktı. 2019 yılında ise temassız kullanımının aynı hızla artmaya devam ettiği görülürken, şubat ayında günlük yaklaşık 1 milyon adet temassız işlem gerçekleşti. 2018 yılı şubat ayında toplam internet harici fiziki ödemelerin yüzde 3,1’i temassız olarak gerçekleşirken, bu yıl bu oranın yüzde 6’yı geçtiği görülüyor. Temassız işlem ortalamasının ise 33 TL’ye çıktığı bilgisine ulaşılıyor.

Tablo 2: Temassız Ödeme Adetleri

Temassız Ödeme Adedi 2018 Şubat 2019 Şubat Değişim
Temassız Ödeme Adedi (Milyon Adet) 11,3 25,6 %125
Temassız Ödeme Adedi Payı %3,1 %6,2

 

Temassız ödemeler en çok market ve yemek sektörlerinde tercih ediliyor

Temassız işlemlerde şifresiz işlem limitinin 2018 yılı mart ayında 50 TL’den 90 TL’ye çıkarılmasıyla beraber küçük ölçekli harcamalarda kullanılan temassız ödeme özelliğinin artık perakende, akaryakıt ve ulaşım gibi sektörlerde de tüketicilere kolaylık sağladığı ve yaygınlaştığı görülüyor. Kullanıcıların en fazla market ve yemek sektörlerinde temassız ödemeyi tercih ettiği gözlemlenirken; çeşitli gıda, taşımacılık-ulaşım ve akaryakıt sektörleri temassız ödemenin en fazla tercih edildiği diğer sektörler olarak ön plana çıkıyor.

Tablo 3: Temassız Ödemelerde Sektörlerin Dağılımı (2019 Şubat)

Market ve AVM %34
Yemek %33
Çeşitli Gıda %11
Taşımacılık-Ulaşım %5
Akaryakıt İstasyonları %3

 

Hepsiburada’nın yeni CEO’su Murat Emirdağ oldu

Türkiye’nin önde gelen eticaret platformlarından Hepsiburada’nın yeni CEO’su, sektörlerinde lider birçok teknoloji şirketinin dünya merkezlerinde ve Silikon Vadi’sinde üst düzey yöneticilik yapmış Murat Emirdağ oldu. 2017’den bu yana Hepsiburada Yönetim Kurulu Danışman Üyeliği’ni de yürüten Emirdağ, Şubat 2019 itibarıyla Hepsiburada’daki yeni görevine başladı.

Kariyeri, Hepsiburada’nın girişimciliği temel alan genç, yenilikçi ve teknolojiye dayalı DNA’sıyla birebir örtüşen Hepsiburada CEO’su Murat Emirdağ, “Hepsiburada’da 2017 yılından bu yana sürdürdüğüm Yönetim Kurulu Danışman Üyeliği rolünden sonra CEO olarak göreve başlamaktan büyük mutluluk ve onur duyuyorum. Hepsiburada olarak müşterilerimiz, iş ortaklarımız ve çalışanlarımız için değer yaratmak amacıyla çalışmalarımızı var gücümüzle yürüteceğiz. Tüm hizmet ve projelerimizde müşterilerimizi odak noktasında tutmaya devam edecek, onların hayatını kolaylaştıracak hizmetler ve teknolojiler sunmayı sürdüreceğiz. E-ihracat ile Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını desteklerken, sadece Türkiye’nin değil bölgemizin de açık ara lider dijital oyuncusu olma vizyonumuzda ilerlemeye devam edeceğiz.” dedi.

ABD ve Türkiye’de faaliyet gösteren aralarında Hepsiburada’nın da yer aldığı birçok şirket ve organizasyonda danışma ve yönetim kurulu üyesi olarak çalışmalarını sürdüren Murat Emirdağ, aynı zamanda teknoloji ve yeni ekonomilere odaklı ABD merkezli danışmanlık ve yatırım firması M-Factory Ventures’ın kurucusu.

Emirdağ, M-Factory Ventures’i kurmadan önce; ABD’de Seattle ve San Francisco’da uzun yıllar aralarında Microsoft, Zynga ve Instacart’ın da yer aldığı dünyada önde gelen teknoloji şirketlerinde liderlik ve yöneticilik yaptı. Kariyerinin daha önceki yıllarında The Boston Consulting Group New York ofisinde çalışmalar yapan Emirdağ, aynı zamanda Unilever’de önemli tüketici markalarında yöneticilik görevi üstlendi.

İstanbul Erkek Lisesi mezunu olan Murat Emirdağ, lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi’nde Makina Mühendisliği ve Kimya Mühendisliği bölümlerinden çift anadal ile tamamladı. Lisansüstü MBA eğitimini ise New York’daki Columbia Üniversitesi Columbia Business School’da Pazarlama ve Yönetim dalında aldı.

Innogate’in 9. dönemine seçilen 8 girişim açıklandı

İTÜ ARI Teknokent liderliğinde ve İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle gerçekleşen Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı’nın 9. döneminde ABD’ye gidecek firmalar belli oldu. Programa katılan firmalar; potansiyel partner, yatırımcı ve müşteriler ile buluşarak ABD pazarına giriş yapacak.

Firmalar programın Türkiye sürecinde 8 haftalık program boyunca mentorlar ile birlikte; iş modeli kanvası, pazar analizi, değer önerisi, müşteri bölümleme, pazarlama stratejileri, büyüme ve ölçeklenme konuları üzerine çalıştı. Programın ABD sürecinde ise iki haftası San Francisco, iki haftası New York olmak üzere 1 ay boyunca potansiyel müşteri ve iş ortakları ile bir araya gelerek, Türkiye’deki başarılarını globale de taşıyacak.

Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı’nın yeni döneminde ABD’ye gidecek o firmalar:

AKTEK: Smart Hospitality Management platformuyla; otellere kolaylık, ziyaretçilerine de evde yaşadıkları konforu sunuyor.

ArkSigner: Bankalar ve finansal kuruluşlar için hatalı kimlik doğrulamadan kaynaklı sahtekarlık risklerini en aza indirilmesi ve müşteri-banka arasındaki işlemleri dijital imza ile imzalanabilmesini sağlayan çözümler sunuyor.

BIS Çözüm: HRlytics ürünü yapay zekâ sistemiyle insan kaynakları yapılarındaki verileri işleyerek, yıldız çalışanların ayrılma potansiyelini öngörüyor; yeni personel alımları ve içeriden yükseltmelerde yüzlerce başvuruyu otomatik eliyor ve böylece verimli, mutlu bir iş ortamına katkı sağlıyor.

XPoda: “No code” yazılım geliştirme platformu sayesinde kurumların dijital dönüşümünü hızlandırır. Basit ve hızlı öğrenilen görsel ara yüzü sayesinde yazılım geliştiriciler hızla adapte olur, daha yüksek kalite ve verimlikte çalışarak, firmalara katma değer yaratır.

Shopi: Geleneksel mağazacılığın dijital dönüşümü için online ve offline kanalları birleştirebilmesi sayesinde mağaza içi verimliliği artıran çözümler sunuyor.

Reminis: Yapay zekâ destekli yüz tanıma teknolojisi sayesinde, mezuniyet, maraton, açılış gibi etkinliklerde kişilerin profesyonel fotoğraflarını online platform üzerinden alabilmesini sağlıyor ve fotoğrafçı ile anı sahipleri arasındaki bağ oluyor.

Select Optimus: Lojistik sektörü için tüm süreçleri kapsayan yazılımlar üreten Select Optimus, bulut tabanlı yazılımları ile lojistik firmalarının e-lojistik dönüşümünü sağlıyor.

Simula ICT: Ortaya koyduğu esnek ve gelişmiş simülasyon altyapısı ile hangi alanda olursa olsun, kullanıcıların hızlı ve kolay model ile simülasyon geliştirmesine imkân tanıması yanında; senaryo tanımlama, simülasyon koşumu, analiz ve raporlamanın da yapılabildiği entegre geliştirme ortamı sunuyor.

Innogate’in 10. Dönem başvuruları ise devam ediyor. Otomotiv ve mobilite firmalarının ihracat geliri kazanması, var olanı artırması ve trendleri yakalaması amacıyla düzenlenecek programa başvurular 1 Nisan 2019’a kadar bu bağlantı üzerinden alınıyor.