Ana Sayfa Blog Sayfa 849

İlk Exit haberini bugün paylaştığımız Revo Capital, Sonarworks’e yatırım yaptı

Dijital ses kalibrasyon teknolojileri üzerine odaklanan Sonarworks, Revo Capital‘in de katıldığı Seri A turda 5 milyon Euro yatırım aldı.

Sonarworks’un bu yatırım turuna; Estonya’dan Karma Ventures‘ın liderliğinde Türkiye’den Revo Capital, Estonya’dan SuperAngel, Letonya’dan ProksCapital ve Imprimatur, Litvanya’dan ise Practica Capital katıldı.

2012 yılında kurulan Sonarworks, 170’den fazla ülkedeki müşterileri ile dijital ses kalibrasyon teknolojilerinde dünyanın en önde gelen şirketi olarak konumunu koruyor. Aldığı bu yeni yatırım ile, şirketin yeni pazarlara açılması, kalibrasyon teknolojisinin geliştirilmesi ve kişiselleştirilmiş tüketici ürünlerini odaklanmayı hedefliyor. Ayrıca, şirketin iki yıl içinde 10 milyon Euro’nun üzerinde gelir elde edeceği planlanıyor.

Sonarworks’un kurucusu ve CEO’su Helmuts Bems, “Bu yatırım, Sonarworks için başka bir dönüm noktası, yeni yatırımcılarımızla birlikte, cihazlardaki en iyi ses deneyimini sunmak için doğru yöne hızla ilerliyoruz.” dedi

Yerli girişim Foriba, vergi teknolojilerinin global lideri Sovos tarafından satın alındı

Finans, vergi yazılımları ve raporlama çözümlerinde dünya lideri Sovos, regülasyon teknolojileri alanında Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden Foriba’yı satın aldı. Bu haberi Türkiye’de ilk kez paylaşan yayıncı olarak, girişimcilerimize yeni serüvenlerinde başarılar dileriz. Ayrıca bu gelişmenin de Revo Capital‘in ilk exit’ı olduğunu söyleyebiliriz.

Daha önce Invoiceware, Paperless ve TrustWeaver gibi lider firmaları bünyesine katan Sovos, Foriba’yı da satın alarak dijital bir dünya için geliştirdiği global vergi çözümünü güçlendirmeyi amaçlıyor. Sovos, Latin Amerika, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’dan sonra şimdi de Türkiye’deki uzman ekipleri ile vergi uyumluluğu konusunda karşılaşılan sorunları global açıdan ele alacak.

2014 yılından beri yürürlükte olan e-Fatura zorunluluğu kapsamında, Türkiye’de elektronik dönüşüm uygulamaları yıllardır devam ediyor. Latin Amerika dışındaki ülkeler için oldukça yeni sayılabilecek bu kavram, ülkemizde yıllardır yürürlükte olan bir uygulama. Türkiye’nin önde gelen e-Fatura sağlayıcılarından biri olan Foriba, farklı ülkelerdeki regülatif zorunlulukları karşılamak adına e-Dönüşüm çözümleri geliştiriyor.

Geçtiğimiz yıllarda İtalya, Macaristan, İngiltere ve İspanya gibi Avrupa ülkelerinin yaptıkları yatırımlar göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin bu konuda oturmuş bir sisteme sahip olduğunu görüyoruz. Foriba’nın Türkiye ile birlikte bu ülkelerdeki etkinliğini göz önünde bulunduran Sovos, birleşme ile e-Dönüşüm ve regülatif entegrasyonlarda Foriba’nın deneyimlerinden faydalanacak.

Birleşmeyle gelen global liderlik

Birleşmeye ilişkin bir açıklama yapan Sovos CEO’su Andy Hovancik, “2025 yılı itibariyle, sanayileşmiş ve gelişmekte olan ekonomilerdeki şirketlere ait faturaların yüzde 75’inden fazlasının e-Faturaya geçmesi bekleniyor. Sovos’un diğer yatırımlardan sonra Foriba’yı satın alması, B2B ve B2C geçişindeki müşterilerimizi korumamıza yardımcı olacak” dedi.

Foriba 1999’daki kuruluşundan itibaren özel entegratör olarak SAP kullanan firmalara ve büyük ölçekli kurumsal işletmelere hizmet veriyor. Foriba, organizasyon yapısındaki büyüme ile Sovos’un SAP stratejisini kuvvetlendirerek uluslararası şirketlerin modern vergi uyumluluğunu global olarak ölçeklendirmelerini sağlayacak. Sovos, Foriba çözümlerini Sovos S1 Platformu’na entegre ederek uluslararası şirketlere, global dolaylı vergi yükümlülüklerini tek bir merkezden yönetme olanağı sağlayacak.

Uçtan uca çözüm sunan tek bir şirket

Koray Gültekin Bahar, CEO, Foriba

Birleşmeye ilişkin değerlendirme yapan Foriba CEO’su ve Kurucu Ortağı Koray Gültekin Bahar ise, “Sovos, 60’tan fazla ülkede e-Fatura uyumluluğu konusunda uçtan uca çözüm sağlamak adına girişimcileri ve uzman yetenekleri bir araya getirmiş oldu. Hem Foriba hem de Sovos bünyesinde, ürün kalitesi, müşteri deneyimi ve rekabetçi farklılaşmaya odaklanmış ekipler bulunuyor. Birlikteliğimiz dünya çapında uçtan uca çözüm sunan tek bir şirket haline gelmemizi sağlayacak” şeklinde konuştu.

Sovos Başkan Yardımcısı ve KDV İş Birimi Genel Müdürü Steve Sprague da yaptığı açıklamada, “Foriba ve Sovos bünyesindeki ekipler, büyük ölçekli SAP projeleri için profesyonel hizmetler sunacak. Müşterilerimiz S1 Platformuna entegre edilen Foriba çözümleri ile güvenilir ürünlerden ve sağlam bir Ar-Ge altyapısından yararlanmış olacaklar. Bu çözümleri Avrupa ve globaldeki geniş bir pazara sunacağız dedi.

Londra merkezli yatırımcı Hg Capital’in yatırımcısı olduğu Sovos ile anlaşma şartlarının henüz açıklanmadığını kaydeden Sovos Kurumsal Gelişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı John Gledhill ise, bu süreçte Sovos’un mali müşavirlik hizmetini Deloitte’tan, hukuk danışmanlığı hizmetini ise Skadden ve Akol’dan aldığını belirtti. Gledhill sözlerine şöyle devam etti: “Dünyanın önde gelen markalarının pek çoğu Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Bu kapsamda Türkiye, dünyanın en büyük ticaret merkezleri arasında. Foriba’nın ise global ERP sistemlerini kullanan birinci sınıf bir müşteri tabanı var. Dahası Foriba’nın sahip olduğu girişimci ruh, şirketlerin dijital vergi dünyasında başarılı olmalarına katkı sağlama misyonumuzla örtüşüyor.”

Sina Afra’nın girişimi Evtiko, Türkiye faaliyetlerini sonlandırdı

Sina Afra‘nın gayrimenkul odaklı alım satım girişimi Evtiko‘nun twitter hesabı üzerinden yapılan resmi açıklama ile Türkiye’deki faaliyetlerinin durdurulduğunu, Tiko markası ile İspanya’da devam edileceği açıklandı.

Evtiko’nun resmi açıklaması

“Evtiko bundan sonraki dönemde gayrimenkul alım satım faaliyetlerine Tiko markasıyla İspanya’da devam edecektir. Tiko’nun teknolojik altyapı desteği ise Türkiye’den verilecektir.”

Bu haber Sina Afra’nın tamamıyla bir kapanış yapmadığını, sadece pazar odağını değiştirdiğini gösteriyor. Ülkemizdeki gayrimenkul krizi ve ev kredilerinin yüksek olması, bu sektörü çok fazla yavaşlatmış durumda.

Sina Afra’nın girişimi Evtiko ile birinci yılının sonunda Madrid’e açılacağını 27 Ekim 2017’de duyurmuştuk. Hedefi bu pazar üzerinden de Avrupa’nın diğer ülkelere açılmaktı. Şimdi daha global odaklı düşünerek, enerjisini bu yönde harcayacağını anladık. Tiko’nun farklı ülkelere açıldığının haberini gelecekte görürsek, şaşırmamak lazım.

Pepee TV, bilim odaklı global çocuk kanalı Da Vinci Kids ile iş birliği yaptı

Sizlere geçtiğimiz aylarda ilk kez bizim paylaştığımız Türkiye’nin milli çocuk markası Pepee TV ve dünyanın önde gelen çocuklara yönelik bilim odaklı TV kanallarından Da Vinci TV, çocukların bilim ve teknolojiyle daha önde bireyler olarak yetişmesi için geniş kapsamlı bir iş birliğine giderek güçlerini birleştirdi.

Okul öncesi çocuklara hitap eden yayınlarıyla çocukların gelişimine katkı sağlayan Pepee TV, 6-12 yaş arası çocukların soft skill öğrenme konusunda eğitimine odaklanan Da Vinci Kids ile yaptığı iş birliği sayesinde 6 yaşından büyük çocukları da unutmadığını gösterdi. Da Vinci Kids’in bilimden matematik ve teknolojiye, sanattan müzik ve spora kadar geniş bir yelpazeye sahip eğlendirirken öğreten, oyun tabanlı ve özgün içerikleri artık Pepee TV’den de sunulacak.

Dijital dünyadaki “yüzde 100 güvenli çocuk televizyonu” Pepee TV, içerikleriyle, çocukların gelişimine büyük katkı sağlarken, zaman ayarlı ve tercihe göre reklamsız olarak yayın hayatını sürdürüyor. Özel içerikleriyle 0-6 yaş grubuna yayın yapan Pepee TV’nin işbirliği yaptığı Da Vinci Televizyon Kanalı, ödüllü programlarıyla dünyanın 90’dan fazla ülkesinde, 18 farklı dilde yayın yapıyor.

6 yaş üzeri tüm çocuklar Pepee TV’de izledikleri Da Vinci Kids içerikleriyle, “Büyünce ne olacaklarına” deneyimlerek karar verme şansını yakalıyor, bilimin ve dünyanın işleyişi ile ilgili en heyecan verici sırları uzmanlardan en eğlenceli şekilde öğreniyor ve spordan müziğe kadar birçok alanda kendilerini geliştirmeleri için bilimin kaldıraç gücünden faydalanıyor.

Düşyeri, Arçelik ve Beko ile çocukların akıllı televizyonlar üzerinden de Pepee TV’yi izleyebilmeleri için stratejik bir işbirliğine de gitmişti. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek tasarlanan Pepee TV kumandası ile çocuklar sadece dijital dünyada değil evlerinde de güvenle çizgi film izleyebiliyorlar.

Dine and Pay: Restoranda masanızdan ödeme yapmanızı sağlayan girişim

Dine and Pay, kullanıcılarına kolay rezervasyon ve hızlı mobil ödeme seçeneklerini global sadakat programı PINS ile birlikte sunan, restoranlara özel olarak geliştirilmiş bir mobil uygulamadır.

Türkiye’nin ilk global sadakat programı olan PINS’in resmi yeme – içme uygulaması olan Dine and Pay ile dünyaca ünlü markaların arasında yerinizi alarak işletmenize global bir dünyanın kapılarını açabilir veya kullanıcı olarak restoranlardan hem zaman hem de çeşitli avantajlardan faydalabilirsiniz.

Dine and Pay kurucu ortağı Alara Eren ile girişimi üzerine güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Eğer girişimle ilgili sorularınız veya yorumlarınız varsa, iletmeyi unutmayın.

Dine and Pay, geçtiğimiz ay gerçekleştirilen Startup Turkey’de Startup Estonia özel ödülünü kazanmıştı. Yeni röportajları yayınlamaya devam edeceğiz.

Arya Retreat 2019’un kazanan girişimleri belli oldu

Arya Kadın Yatırım Platformu, her yıl Bodrum’da düzenlediği üç günlük yatırımcı / girişimci etkinliği Arya Retreat‘in ön buluşmasını, bizim de katıldığımız 23 Mayıs tarihinde İstanbul’da, Arya’nın yeni evi Fark Labs‘te düzenledi.

Ana sponsorluğunu Farplas ve Türkiye İş Bankası’nın yaptığı, “cüret et” temalı bir günlük zirvede, yatırım / girişim ekosisteminin önemli isimleri, deneyimlerini samimiyetle paylaştı.
Arya Hızlandırma programı ARPC (Arya Retreat Pitching Challenge) eğitiminden geçen 10 girişimci, jüri karşısında sunum yaparak yarıştı.

Birinciliği Nebyan Doğal kazandı

Birinciliği; antibiyotiksiz, doğal döngüsünde yetişmiş hayvanlardan elde edilen et ürünlerini evinize getiren Nebyan Doğal kazandı. Nebyan Doğal bu başarısıyla, İş Bankası’nın verdiği 20 bin TL’lik ödülün de sahibi oldu.

İkinciliği; Türk tasarımcılarını dünya pazarına açan online platform Hippist, üçüncülüğü ise kurum içi eğitimleri dijitalleştirip ve oyunlaştırarak ilgiyi canlı tutan Pacer aldı.

Arya’nın kurucusu Ahu Büyükkuşoğlu Serter açılış konuşmasında, kadın yatırımcı sayısının artmasının dünyanın gelecekte alacağı şekli belirleyeceğini anlattı ve kadınları karar alırken daha cüretkar olmaya ve yatırım yapmaya çağırdı.

Dünyaya açılmak isteyen markalara seslenen Dilek Dayınlarlı, global’de başarı hikayesi yaratmak için gerekli üç koşulu şöyle sıraladı: “Alanınızda fikir liderliği yapabilmeli, gireceğiniz pazarda nasıl satış yapacağınızı önceden araştırmış olmalı ve elbette çok iyi bir bir ürün yaratmış olmalısınız.”

Yatırımcı Oktay Berkin, konuşmasında, trendlere büyük bir merak duyduğu için yatırımcı olduğunun altını çizerken, yatırımcının işinin para vermekle bitmediğini, sonrasındaki yatırımcı girişimci işbirliğinin başarıda kilit rol oynadığını anlattı.

Yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.

Albaraka Türk, geliştiriciler için API’lerini kullanıma açtı

Albaraka Türk, hayatı kolaylaştıran finansal ürün ve hizmetleri birlikte geliştirmek için, 29 farklı bankacılık servisinin yer aldığı API platformunu; başta kurumsal firmalar, startuplar ve fintech’ler olmak üzere geliştiricilere açtı.

developer.albarakaturk.com.tr adresi ile değişen, dönüşen ve gelişen finansal dünyadaki yepyeni iş modellerine, teknolojilere ve oyunculara Albaraka API platformunun kapısını ardına kadar açan Albaraka Türk, bu platform aracılığıyla, hayatı kolaylaştıran finansal ürün ve hizmetleri birlikte geliştirme imkânı sağlıyor.

Platformda sunulan API’ler ana kategorileri itibarı ile “Hesaplar”, “Para Transferleri”, “Finansman Bilgileri”, “Kredi Kartları”, “Yatırım Ürünleri” ve “Bilgi Servisleri”nden oluşuyor. Albaraka API’lerini kullanan geliştiriciler, müşterinin rızasını alarak kendi platformları üzerinden ilgili servislere ilişkin hizmetler verebilecek.

Ayrıca geliştiriciler, kişisel finansal yönetim uygulamaları ile kişinin hesap bilgilerine ve hesap hareketlerine ulaşarak bu veriler ile müşteriye finansal önerilerde bulunabilecek. Yine geliştiriciler, bir yatırım yönetim uygulaması ile Albaraka’nın ilgili API’lerini kullanarak müşterinin altın ve döviz alıp satmasını sağlayabilecek ve bu hizmetleri kendi iş modeli içinde sunabilecek.

Geliştiriciler Albaraka API platformuna kolayca kayıt olduktan sonra hangi API’lerin kullanılacağı ve proje detaylarını içeren form ile projelerini oluşturarak API’leri test edebilecekler. Albaraka API’lerini kullanacak projeler geliştirildikten sonra uygulamaların hayata geçirilmesi süreçlerinde Albaraka API ekibi destek verecek.

Tüm banka hesaplarınızın hareketlerini tek platformda toplayan girişim: BulutTahsilat

İş gücü maliyetini azaltan, zamandan tasarruf ettiren ve karlılığı artırmayı sağlayan BulutTahsilat, banka hesap hareketlerinin hepsini tek ekranda topluyor ve bu bilgilere anında ulaşmayı sağlıyor.

2016 yılında Mehmet Öztürk tarafından 2 ayda kurulan BulutTahsilat, sınırsız sayıdaki banka hesabınıza gelen ve giden ödemeleri konsolide ediyor, muhasebe ve ERP sistemlerinize otomatik olarak işlenmesini sağlıyor. Sonrasında yapılacak işlemi insan kontrolüne gerek kalmadan yapıyor. BulutTahsilat ile ister sipariş onaylayabilir ister bakiye yükleyebilir, isterseniz limit arttırabilirsiniz. Gelen ve giden ödeme ile ilgili ne yapmak istiyorsanız otomatik olarak yapılmasını da sağlayabilirsiniz. Girişim İstanbul’da Kayaport Teknoloji bünyesinde bulunuyor.

Ödeme Hizmetleri Sağlayıcısı

Kurucusundan aldığımız bilgiye göre BulutTahsilat uygulamasının temeli 2009 yılında Avrupa Birliği ülkelerinde ortaya çıkan Ödeme Hizmetleri Kanununa (PSD-Payment Services Directive) dayanıyor. Bu kanunla, birlik ülkelerin ulaşmaya çalıştığı temel amaç standardize edilmiş güvenli ve verimli bir ödeme alt yapısı geliştirmekti. Bu kanun, ödeme hizmetleri sektörü için heyecan verici bir gelişmeydi, çünkü Ödeme Hizmetleri Sağlayıcısı (PSP-Payment Services Providers) adı verilen yeni bir kavram ortaya çıkmıştı. Böylece “Fintech” adını vermiş olduğumuz yeni nesil finansal teknolojiler üzerine yatırım yapan işletmeler oluşmaya başlamıştı. Fintech’ler, Avrupa Birliği Ödeme Hizmetleri Kanunu’nun dört-beş farklı kategorisinde hizmet verebiliyorlar. Bu kategorilerin en önemlisi Finansal Veri Sağlayıcısı (Financial Data Aggregators) kavramıdır. BulutTahsilat, Avrupa Birliği Ödeme Hizmetleri Kanunu’nun getirdiği yeniliklerin uyguluyor.

Mehmet Öztürk, CEO, BulutTahsilat

Öztürk, girişimin hedefleriyle ilgili: “2018 yılı BulutTahsilat için başarılı bir yıl oldu. 2019 yılında bu başarımızı katlayarak arttırmak istiyoruz. Firmaların finansal veriye kolay erişimi, iş süreçlerinde bu veriyi daha hızlı ve doğru işleyebilmesi için yeni çözümler sunacağız. Yerel geliştirdiğimiz bu çözümlerimizi global çözümler haline getirip, yurt dışında bu ürünlerimizin tanıtım faaliyetlerinde bulunmak 2019 hedeflerimizin en başında geliyor.” dedi.

27 banka ile entegrasyon

BulutTahsilat, işlemlerini tamamen bulut üzerinden yapıyor. Kurulum, bakım, yedekleme ve güncelleme operasyonlarını BulutTahsilat kendisi karşılıyor. Akıllı öğrenme sayesinde ve eşleşme algoritmalarının çeşitliliği ile farklı sektörlerde hizmet veren firmaların banka hareketlerini muhasebe kayıtları ile eşleştirebiliyor.

2019 yılı itibariyle 27 banka ile entegrasyonu bulunan girişim, 300’ün üzerinde büyük ölçekli firmaya hizmet veriyor. Herhangi bir girişim hızlandırma programına katılmadı.

Girişimi büyütme sürecinde ne tür zorluklar yaşadınız?

Bu sorumuzu Mehmet Öztürk; “Hesap hareketleri konsolidasyonunda alanında ilk olan firmamız, mevcutta servisleri bulunmayan bankalarla geliştirilecek servisler ile ilgili gereksinimleri paylaştı. Bazı bankalardaki geliştirme süreçlerinin uzun sürmesi büyüme sürecinde yavaşlatıcı bir etkisi oldu.” şeklinde cevapladı.

Sosyal girişimcilik programı BBVA Momentum’a seçilen 10 girişim belli oldu

Sürdürülebilir bir iş modeli ile yüksek sosyal etki yaratmak isteyen sosyal girişimcilere katkı sağlamayı amaçlayan Garanti Bankası’nın hayata geçirdiği BBVA Momentum Sosyal Girişimcilik Programı’na seçilen 10 sosyal girişim açıklandı.

BBVA Momentum Sosyal Girişimcilik Programı yeni dönemi, 24 Haziran Pazartesi günü başlayacak.

BBVA Momentum’un 2019 Sosyal Girişimleri:

Batır Gıda: Sağlıklı ve doğal beslenmenin bir yaşam biçimine dönüşmesi sürecinde yerel çiftçileri ve üreticileri güçlendirirken otantik, yenilikçi ve besleyici fındık ezmesi çeşitleri yaratıyor. Öte yandan, hiçbir katkı maddesi, koruyucu, suni tat, rafine şeker barındırmayan ve vegan olan fındık yağı üretiyor.

Es Kariyer: Engelli çalışanlara daha fazla ve sürdürülebilir istihdam olanağı yaratıyor. Türkiye’nin ilk ve tek engelli istihdamı danışmanlığı olarak 2016’dan beri hem şirketler hem de engelliler arasında çalışanlara danışmanlık yapıyor ve İŞKUR’un özel istihdam bürosu olarak faaliyet gösteriyor.

Maide Mutfak: Göçmen kadınları istihdam etmeyi ve onların toplumsal uyumuna katkıda bulunmayı amaçlıyor. Maide ekibi, bu kadınları finansal okur-yazarlıktan fotoğrafçılık eğitimine varıncaya kadar bir dizi eğitimden geçiriyor ve onları birer girişimciye dönüştürüyor.

Mumo Wrap: Balmumu, çam ağacı reçinesi ve Hindistan cevizi yağının kumaşa emdirilmesiyle üretilen MUMO, gündelik hayatta kullanılan buzdolabı poşeti ve streç filme alternatif; sağlıklı, güvenli, tekrar kullanılabilir bir yiyecek saklama kumaşı sunuyor.

NemFlora: İnsanların yaşam alanlarında sağlıklı ürünler üretmesini sağlayan aynı zamanda üretici ve tüketiciyi teknolojik altyapıyla buluşturan topraksız tarım odaklı Saas girişimidir. Buradaki ürünleri geri dönüşümlü kumaş ve kartondan yapılıyor. Ayrıca, kullanılmış ürünlerin zirai bir ekosisteme atık olmadan geri getirilmesine olanak sağlayan tarımsal geri dönüşüm projesi üzerinde çalışıyor.

Puduhepa ve Kız Kardeşleri: Puduhepa ve Kız Kardeşleri’nin amacı, Türkiye’deki kız çocuklarının kendilerine güvenen bireyler olarak büyümelerine destek olmak. Bunu yaparken de Anadolu’dan çıkan kadınların başarı hikayeleriyle onlara yol göstermek. Kadınlara, evlerinde istihdam sağlayan projenin geliri de yine kız çocuklarının eğitimine destek için kullanılıyor.

Pulsec: Elektronik atık yönetimi için daha verimli çözümler sunuyor. Yeniden kullanılabilir, işlevsel ve değerli parçaları atık olmaktan kurtarıyor. Yeniden kullanım yaklaşımı geri dönüşümden daha çevre dostu olduğu için, dünya üzerindeki karbon emisyonu olumsuz etkisini azaltıyor.

Sertifier: Her türlü belgenin güvenli şekilde dijitalleştirilmesi, dağıtılması, depolanması fikri üzerine ortaya çıkmış bir platform. Her bir belgeye özel QR kod ve seri numara yerleştiriyor ve sonrasında oluşturulan belgelerin sorgulama sayfası üzerinden kontrol edilebilmesini sağlayan güvenli bir sistem oluşturuyor. Belgeler dijital ortamda korunur ve saklanırken zaman, para ve malzeme tasarrufu yoluyla hem kullanıcılara hem de doğaya hizmet ediyor.

Tutumlu Anne: Türkiye’nin ilk ve en büyük ikinci el anne, bebek ve çocuk ürünleri sitesi tutumluanne.com, az kullanılmış markalı ürünleri almak ve satmak isteyen yüzbinlerce anneyi güvenli bir ortamda buluşturuyor.

Twin Science & Robotics: Çocukların hayal gücünü geliştiren, eğlenceli ve öğretici bir robotik ve kodlama seti olan Twin, her çocuğun bilime ulaşabilmesini sağlamak ve eğitimde fırsat eşitliği vizyonuyla hareket ediyor. Ayrıca, YGA (Young Guru Academy) & T.C. Milli Eğitim Bakanlığı iş birliği ile hayata geçen Bilim Seferberliği projesi ile ihtiyaç sahibi köy okullarına Twin seti gönderiyor.

Yerli biotech girişim Naturansa, Tim Draper’dan çekirdek yatırım aldı

Naturansa, geliştirdiği biyoteknolojik yöntem ile tüketiciye henüz ulaşmamış günlük sebze ve meyve atıklarının kullanılması ile yenilebilir protein kaynağı üreten bir yerli biotech girişimdir.

Esra Serbes tarafından kurulan Naturansa, günümüz problemlerinden olan gıda atıklarının yeniden besin zincirine kazandırılamaması ve varolan protein kaynağı üretim yöntemlerinin sürdürülebilir, efektif ve sağlıklı olmamasından kaynaklı problemlere çözüm üretmek amacıyla kurulmuştur.

Tim Draper’dan çekirdek yatırım

Esra Serbes ve Tim Draper (egirişim’e özel fotoğraf)

Kurucusu Esra Serbes hem ürünle hem yatırımla ilgili egirişim’e şu açıklamayı yaptı:

“İki yıl süren Ar-Ge çalışmalarının ardından ilk olarak pet sektörünü hedefleyerek ürünlerimizi piyasaya sürdük. Aslına baktığınızda hem biz hem hayvanların kullandıkları protein kaynakları aynı ve aynı problemler her iki sektörde de var. Pet hayvan yemi 70 milyar dolar büyüklüğünde ve bunun 30 milyar dolarını Amerika Birleşik Devletleri oluşturuyor. Gerek pazar büyüklüğü gerekse de girişimcilik ekosistemi göz önünde bulundurulduğunda, aslında başından beri hedefimiz Amerika pazarına açılmaktı. Haziran ayından itibaren Silikon Vadisi’nde Draper ailesinin 3. jenerasyon yatırımcısı ve Tesla, Skype gibi şirketlerin de yatırımcısı olan Tim Draper’in liderliğinde yürütülen Draper Üniversitesi’nin girişimcilik programına katıldık. Programın sonunda yatırım teklifi alarak, ilk çekirdek yatırım turumuzu Draper University Ventures ile kapattık.

Bu sayede üretim kapasitemizi arttırarak Amerika pazarına açılacağız. Aynı zamanda yeni Ar-Ge çalışmalarımız ile de ilk insan gıdası pazarına yönelik protein içeriği daha da arttırılmış olan prototiplerimizi geliştirmeye başladık. Mevcut ürünlerimizde etin yaklaşık 2 katı protein, 100 katı kalsiyum ve 4 katı fosfor var. Fakat hedefimiz, klasik bir besin, özellikle de protein içeriği bir ürün çıkarmak değil, burada da mevcut problemlere çözüm getirecek ürünler geliştirmek. Geleneksel protein kaynaklarına alerjisi olanlara, böbrek ve kanser hastaları gibi diğer ürünleri sindiremeyen hastalara ve bir de sporculara yönelik gıdalar üretmeyi hedefliyoruz. Kişiye özel besin içeriklerinin hazırlanmasının, farklılaşmanın önemli olduğuna inanıyoruz.” dedi.

ABD’de çalışmalarını sürdüren girişimi yakından takip ediyoruz. Yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.