Ana Sayfa Blog Sayfa 822

Microsoft’un olanaklarından faydalanabileceğiniz Head Start portalı ile girişiminizi büyütün

Dünyanın teknoloji üreten en büyük şirketlerinden Microsoft, girişimciliği geliştirme ve mevcut girişimlerin daha başarılı olması için dünya çapında hayata geçirdiği Head Start portalını Türkiye’de duyurdu.

Siz de girişiminizle Head Start’ın portalında bu bağlantı üzerinden mentorluk için randevu talebinde bulunabilirsiniz.

Head Start’ın amacı şirketinizi hızlandırmanızı sağlamak üzere sunulabilecek tüm olanak ve avantajları sağlamaktır. Sizi, varmak istediğiniz yere ulaşmanıza yardımcı olabilecek mentorlar, gurular ve eğitimler ile bir araya getiriyor. Bu mentorlar arasında Microsoft’un kendi profesyonel çalışanları da yer alıyor.

Head Start portalında sizi neler bekliyor?

Kurslar: Kişisel bir yaklaşıma sahip dijital eğitim merkezi Cloud Society’ye ücretsiz erişim edinebilirsiniz.

Yardımlar: HeadStart’a kayıt olarak dijital danışmanlıklara, eğitimlere, canlı etkinliklere, toplantılara ve daha fazlasına anında erişebilirsiniz.

İş Ortakları: Kuruluşunuzun buluta sorunsuzca geçmesine yardımcı olabilecek Microsoft İş Ortaklarını keşfedin.

Etkinlikler: Tüm sektörden endüstri liderlerinin yönettiği canlı interaktif ilham veren oturumları takip edebilirsiniz.

Head Start’ın öne çıkan özelliklerinden biri uzman mentor desteği. Startup’lar; iş geliştirme, teknik ve hukuk konularında uzman mentorlarla buluşuyor ve girişimlerinin daha hızlandırılmasında yardım alıyorlar.

Head Start Portalı

Eğer sizin de bir hikayeniz olmasını istiyorsanız, ücretsiz faydalanabileceğiniz bu portalına başvurunuzu gerçekleştirin.

SKA Etki Hızlandırıcı Programı’nın Demo Day sahnesinde yer alan 9 girişim

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ilişkin çözümler üzerinde çalışan startupları hızlandırmayı hedefleyen bir kamu-özel sektör ortaklığı olan SKA Etki Hızlandırıcı’nın Demo Günü İstanbul’da gerçekleşti.

UNDP ve T.C. Dışişleri Bakanlığı tarafından başlatılan SKA Etki Hızlandırıcı’nın kurucu ortakları arasında Bill ve Melinda Gates Vakfı, WFP, Eczacıbaşı Holding ve Limak Holding yer alıyor.

Etkinlikte; Türkiye, Hollanda, ABD, Ürdün, Filistin, Hindistan, Kenya ve Ruanda’dan 9 startup, 3 ay süren hızlandırıcı programı boyunca geliştirdikleri ürünlerini, uluslararası etki yatırımcılarının yanı sıra potansiyel kamu ve özel sektör ortaklarından oluşan seçkin bir kitleye sundu. Dört takım geçim kaynaklarına erişim ve dijital kimlik, beş takım ise taşınabilir su ve sanitasyon konularında mültecilere yönelik çözümlere odaklandılar.

Dijital Kimlik kategorisinden Gravity.Earth-Sertifier-Mark Labs konsorsiyumu ve Taşınabilir Tuvalet ve Sanitasyon Sistemleri kategorisinden change:WATER LABS, New York’ta gerçekleştirilecek BM Genel Kurulu sırasında Türkiye ve UNDP tarafından 23 Eylül 2019’da düzenlenecek yan etkinlikte, potansiyel küresel ortaklara sunum yapacak.

SKA Etki Hızlandırıcı’nın pilot grubuna Türkiye, Almanya, Belçika, Senegal, Kenya, Ruanda, Hollanda, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri, Filistin, Ürdün, Kolombiya, Macaristan ve Hindistan’dan 14 ülkede yerleşik toplam 25 startup katıldı. SKA Etki Hızlandırıcı, önümüzdeki aylarda kurucu ortak olarak özel sektörden ve uluslararası kuruluşlardan yeni ortakları bünyesine katacak.

Temiz Su ve Sanitasyon Problemlerine Yönelik Teknoloji Geliştiren Ekipler;

CHANGE:WATER LABS (Dr. Diana Yousef, Amerika): change:WATER Labs, günlük lağımın %90-95’ini agresif biçimde buharlaştıran (veya “sifon”layan) taşınabilir, atığı küçültücü tuvalet olan “iThrone”u geliştiriyor; bu sayede toplum temiz kalıyor, atık toplama maliyet, hacim ve sıklığı büyük ölçüde azalıyor, böylelikle yerelleşmiş sanitasyon hizmeti daha ölçeklenebilir ve sürdürülebilir hale geliyor. Sahip olduğu iki temel teknoloji şunlardır: (1) Sıvı ve katı atığın su içeriğini emen ve buharlaştıran düşük maliyetli buharlaştırıcı membran; ve (2) kötü kokuyu gidermek üzere havalandırmaya enerji veren “sidik enerjili” batarya. Tuvalet yalnız suyu korumakla kalmıyor, atıktan temiz suyu ayrıştırıyor.

AKYAS (Bara Wahbeh, Ürdün): AKYAS, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde kurulabilen, dışkıda bulunan patojenleri (3 gün içinde) dezenfekte ederek hastalık bulaşmasını önleyen komple sanitasyon sistemini kullanıcılara sunuyor. AKYAS sistemi 0 su, 0 enerji sarfiyatlı bir üründür; minimal maliyetle mevcut tesislere entegre edilebiliyor. AKYAS’ın amacı, dünyanın her köşesindeki insanlara güvenli ve makul fiyatlı sanitasyon çözümleri sunmaktır.

BLUE FILTER (Omar Badawi, Filistin): Blue Filter, kimyasal katkı maddeleri veya enerji kullanmaksızın nitratlar ve diğer zararlı maddelerin sudan arıtılması için doğal filtre üretiyor. Blue Filter, ürünlerinde yeşil malzeme kullanır; farkındalık hizmetleri ve su kalitesi çevrimiçi veya çevrimdışı testleri sağlıyor. Blue Filter ürünleri hem su hem de tarım sektöründe ağırlık ve boyut bakımından tüm müşterilere uyuyor.

GARV (Mayank Midha, Hindistan): GARV Toilets, yeterince hizmet verilmeyen yoğun nüfuslu topluluklara entegre WASH çözümleri sağlıyor. Girişim, imha edilemez, akıllı ve yapısal olarak taşınabilir umumi tuvaletin geliştirilmesiyle başladı. Hedef toplulukların çoğu, toplu sanitasyon kullanıyor ve bu tuvaletler çoğunlukla ya pis, sağlıksız ya da yağmalanmış durumdadır; bunun sonucunda insanlar açıkta ihtiyaç gideriyor, bu da ishalli hastalıklara yol açıyor.

NEPSER (Sertaç Karacaferoglu, Türkiye): Nepser, enerji tüketimi olmadan atıksu arıtımına odaklanmış bir şirket. Ürünü, yalnız doğa ve suyun gücünü kullanıyor.

Dijital Kimlik ve Geçim Kaynaklarına Erişimi Arttırmaya Yönelik Teknoloji Geliştiren Ekipler;

GRAVITY (Johannes Ebert, Kenya): Gravity, güvenli dijital cüzdanda güvenilir dijital kimlik bilgilerini herkesin alabileceği, saklayabileceği ve yönetebileceği “bulut” platformu sağlıyor. Çözümleri, tedarikçi, yardımcı hizmetler ve ödeme sağlayıcılardan gelen verileri kullanmak suretiyle, küçük işletmelerin daha ucuz krediye ulaşmasına katkı sağlıyor. Sağlayıcılar, GDPR’ye uygun biçimde verilerini parasallaştırabilir ve ödeme gücü daha yüksek müşterilerden yararlanabilir; ve borç verenler ise, kredi değerliğini daha iyi değerlendirmelerine yardım eden doğrulanabilir verilere kolay erişime sahiptir, böylece risk azalır ve müşteri tabanı genişler.

SERTIFIER (Mert Akın, Türkiye): Sertifier, kullanıcıların (örneğin üniversiteler, STK’lar, firma-içi eğitime gerek duyan özel sektör şirketleri vs.) akıllı sertifika ve açık rozetleri tasarlaması, dağıtması ve depolamasını sağlayan bir web uygulamasıdır. Sertifikalar blok zincir tabanlı bir sistem üzerinde, bu sertifikaları kazandıran becerileri temsil eden etiketler ile birlikte saklanıyor.

TYKN (Jimmy Snoek, Hollanda): Doğal veya insan kaynaklı afetlerden etkilenen insanların çoğu genellikle kendilerini, kimliklerini kanıtlamak için kolay yöntemlerden yoksun halde bulurlar; ve yardım veya kamu hizmetlerine erişmeleri zorlaşır. Tykn dijital kimlik platformu, kamu ve özel kuruluşların dijital kimlik vermelerini ve doğrulamalarını sağlıyor; bunun yanı sıra, kişisel veri kanıtlarını paylaşmak ve istemek için yenilikçi bir yöntem içeriyor. Kullanıcılara, her mobil cihazda çalışan ve kurumların dijital hizmetlerine gizli ve güvenli biçimde erişim sağlayan bir uygulama ve dijital kimlik cüzdanı veriliyor. Amaç, yardım sağlama sürecinde kimlik bileşenini dönüştürmek, tüm yardım zinciri boyunca değer yaratılmasını sağlamaktır.

ZAKA (Nick Mason, İngiltere ve Ruanda): ZAKA ID, dijital ve fiziksel hizmetlere derhal ve güvenli biçimde erişim ihtiyacı duyan bireylere yardım ediyor. Bunu yapmak için, müşterilerin kendi kimlik bilgilerini proaktif biçimde oluşturma, saklama ve kullanmalarına yardım eden güvenli mobil uygulama sağlıyor, kimlik bilgileri de kimlik verici makamlar veya güvenilen üçüncü taraflarca uygulama yoluyla otomatik olarak doğrulanıyor. Bu dijital kimlik cüzdanı, telefonu olan veya ilgili servis merkezlerine ulaşabilen kişilerin, gerekli kimlik bilgilerini zamanında ibraz edemedikleri için daha önce erişemedikleri hizmetlere erişmelerine yardım ediyor.

Bu program sayesinde Türkiye, girişimcilerin yaratıcılığı ve teknolojinin imkanlarıyla mültecilerin ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmaya yönelik çözümlerin test edildiği ortamı sağlamış oldu. Uzun vadede hedef, bu hızlandırma modelini, aynı zorlukları yaşayan ülkelerle paylaşmak ve dünyada sayıları 70 milyona ulaşan yerlerinden edilmiş kişilere yardım etmek.

Hamdi Ulukaya Girişimi’nin dördüncü dönem başvuruları açıldı

İlk başvurularını 2017 yılında almaya başlayan Hamdi Ulukaya Girişimi, girişimciler ve startup’lar için 2019 yılı başvurularının açıldığını duyurdu.

Chobani kurucusu Hamdi Ulukaya tarafından hayata geçirilen ve adını da kendisinden alan bu girişimcilik programı 24 girişimci ve 6 startup’ı, ABD ve Türkiye’deki eğitim, mentorluk süreçlerine dahil ederek, girişimcilerin hayallerini hayata geçirmeleri tarafında iyi bir adım, startup’lar için de globale açılma noktası önemli bir süreç sunuyor.

> Hamdi Ulukaya Girişimi programına bu bağlantı üzerinden başvurabilirsiniz.

Başvuru noktasında girişimcilerin ABD’ye gitme sürecinin olması akıllarında ingilizce şart mı sorusunu getiriyor. Özellikle bu kısmı söylemek gerekirse, girişimcilerin ingilizce bilmesi gerekmiyor. Girişimciler 1 yıl boyunca program kapsamında mentorluk alıyor, hedef takip toplantıları ile yine 1 yıl boyunca izleniyor.

Seçilen startup’lar ise Chobani’nin New York SoHo’daki Kuluçka Merkezi’nde kendilerine özel bir alanda şirketlerini geliştirme olanağından faydalanıyor.

Aylık 500 TL burs ve 1000 dolar hibe

Girişimci Destek Programının olanakları:

  • Aylık 500 TL burs
  • Tüm eğitim programı ve geziler
  • Grup yemekleri
  • Müze giriş ve kültürel etkinlik biletleri
  • Yurt içi ve yurt dışı ulaşım/konaklama
  • Pasaport ve vize masrafları
  • ABD eğitimi boyunca günlük 25 Dolar harçlık
  • Program sonrasında ilk 1 yıl içinde şirket kuran adayların, kuruluş masrafları için 1000 Dolar hibe

Startup Destek Programı’nın olanakları:

  • Tüm eğitim programı ve geziler
  • Grup yemekleri
  • Müze giriş ve kültürel etkinlik biletleri
  • Yurtiçi ve yurt dışı ulaşım/konaklama
  • Pasaport ve vize masrafları
  • ABD eğitimi boyunca günlük 50 Dolar harçlık
  • Amerika’da şirket kuruluş masrafları için 1000 Dolar hibe

20’den fazla ülkeye açılan akıllı atık toplama girişimi Evreka’nın hikayesi

2014 yılından bu yana ODTÜ Teknokent’te çalışmalarını sürdüren, 20’den fazla ülkede ürünü kullanılan, şehirlerdeki atıkları akıllı toplama üzerine SaaS geliştiren girişim Evreka kurucu ortağı Umutcan Duman‘ın hikayesini egirişim’e anlattı. Yaklaşık 30 çalışanı olan Evreka, büyüme noktasında iyi bir ivme yakalamış.

Evreka’yla ilgili yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.

Emirates, uçağa biniş kapılarında biyometrik tanıma sistemine geçti

Havayolu şirketi Emirates, Temmuz ve Ağustos aylarında, Dubai’den New York ve Los Angeles’a olan uçuşlarında, biniş kapılarında gerçekleştirilen ilk biyometrik biniş sisteminin pilot çalışmasını, başarılı bir şekilde gerçekleştirdi ve ABD Gümrük Sınır Koruma (CBP)kuruluşundan onay alan, Amerika dışındaki ilk havayolu şirketi oldu.

Kısa zamanda, Dubai’den, Emirates’in ABD’deki 12 destinasyonuna uçan yolcuları, biniş kapılarında, yüz tanıma teknolojisini seçme şansına sahip olacak ve kimlik kontrolleri için harcanan zamanı, iki saniye ya da daha da az olan bir süreye indirebilecekler. Önceden kayıt olmanın gerekmediği sistemde, yolcuların bu teknolojiden yararlanmamayı tercih etmesi de mümkün olacak. Emirates, yolcularına ait herhangi bir biyometrik kaydı saklamıyor. Verilerin hepsi, CBP tarafından, güvenli bir şekilde yönetiliyor.

Teknolojinin pilot çalışması, yolcuların en yoğun seyahat ettiği dönem olan Temmuz ve Ağustos aylarında Dubai’den New York ve Los Angeles’a olan Emirates uçuşlarındaki biniş kapılarında gerçekleştirildi. Bazı uçuşlarda %100 biyometrik biniş ve sıfır manüel kontrol sağlanması ile birlikte, elde edilen sonuçlar cesaret verici oldu. Şirket, gerekli ekipman sağlandığında, biyometrik biniş sisteminin, yıl sonuna kadar, tüm ABD destinasyonlarında ulaşılabilir olmasını umuyor.

Biyometrik biniş sistemi şu şekilde işliyor: biniş kapısında, yüz tanıma sistemi tarafından çekilen yolcunun fotoğrafı iki saniye ya da daha da az olan bir süre içerisinde, kişinin kimliğini doğrulamak üzere, gerçek zamanlı olarak, CBP’nin galerisi ile eşleştiriliyor. Sistem, uzun süredir ABD’ye seyahat etmemiş olan ya da görselleri CBP’nin galerisinde bulunmayan yolcuların bilgilerini içermeyebiliyor, bu durumda, bu kişilerin, sadece biniş kapılarındaki masalara gitmeleri gerekiyor.

Haziran ayında, Emirates, Washington-Dubai uçuşlarındaki yolcuları için de biyometrik biniş uygulaması gerçekleştirmişti. Şirket, bu teknolojiyi, tüm ABD destinasyonlarındaki havaalanlarında hayata geçirmeyi umuyor. Emirates şu anda, New York, Newark, Boston, Chicago, Dallas, Houston, Los Angeles, San Francisco, Seattle, Washington, D.C., Orlando ve Fort Lauderdale olmak üzere 12 ABD şehrine uçuş gerçekleştiriyor.

Türkiye’nin ilk sermaye piyasası hackathonu Serathon-in başvuruları açıldı

Sermaye piyasasının çok sayıda paydaşının desteği ile sermaye piyasasının büyümesi, yatırımcı tabanının genişlemesi amacıyla Serathon-in Sermaye Piyasası Yazılım Maratonu 25-27 Ekim 2019 tarihlerinde yapılacak.

Serathon-in son başvurusu: 10 Ekim 2019

Serathon-in Hackathon başvuruları 10 Ekim 2019’a kadar devam edecek. Başvurunuzu bu bağlantı üzerinden yapabilirsiniz.

Serathon-in Sermaye Piyasası Yazılım Maratonu, daha önce sermaye piyasalarıyla tanışmayan yazılım profesyonellerini, fintek şirketlerini ve yatırımları sermaye piyasasına yönlendirmeyi amaçlıyor. Bu farkındalığın sermaye piyasalarının geleceğini şekillendirmeye katkı sağlanması hedefleniyor. Etkinlik esnasında geliştirilecek yazılım projeleri, sermaye piyasası kuluçka merkezinde daha ileri aşamaya taşınabilecek.

Yarışmada, özgünlük ve yenilikçilik, yapılabilirlik ile finansal ve sosyal etki koşulları değerlendirme ölçütleri arasında yer alıyor. Yarışmacıların sermaye piyasası alanında, istediği fikri ve teknolojiyi özgürce kullanarak proje geliştirmeleri bekleniyor.

Yarışma sonunda birinci takım 20 bin TL, ikinci takım 15 bin TL, üçüncü takım ise 10 bin TL değerinde yatırım fonu varlık dağılımının sahibi olacak. Ayrıca, dereceye giren takımlara mekân ve danışmanlık alanında çözüm ortağı olan Workinton nezdindeki sermaye piyasası kuluçka merkezinde 6 ay ile 1 ay arasında değişecek süreyle ortak çalışma alanı sağlayacak.

Serathon-in etkinliğinin destekçileri arasında Borsa İstanbul, Takas İstanbul, Merkezi Kayıt İstanbul, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği, A1 Capital, Beycon, Burger King, Garanti Yatırım, Gedik Yatırım, Habitat, iDealData, İnfina Yazılım, Matriks, Optimus Yazılım, Tradesoft, Workinton yer alıyor.

Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation yeni girişimcilerini bekliyor

Türk savunma sanayisinin inovasyon merkezi Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation girişimcilere uluslararası standartlarda fırsatlar sunuyor.

Cube Incubation yeni girişimcileri bekliyor

Faaliyete geçtiği günden bugüne; alanlarında geliştirdikleri teknolojilerle dünya genelinde takip edilen ve yatırım alan Start Up’lara ev sahipliği yapmanın gururunu yaşayan Cube Incubation şu anda inovatif ve derin teknoloji tabanlı iş fikirleri üzerinde Ar-Ge çalışmaları yürüten 90’ı aşkın girişimci grubuna ev sahipliği yapıyor.

Başvurunuzu bu bağlantıdan yapabilirsiniz.

Incubation center for deep tech entrepreneurs

“Incubation center for deep tech entrepreneurs” mottosuyla dünyanın sayılı kuluçka merkezleri arasında yer alma yolunda ilerleyen Cube Incubation’da yer alan girişimcilerin; geçtiğimiz 10 ayda 60 firma ile 350’den fazla işbirliği toplantısı yaptığını vurgulayan Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi Yöneticisi Gürol Üzenç yine aynı aylarda girişimcilerin 30 yatırımcı kurumla 180’den fazla toplantı gerçekleştirdiği aktardı.

Cube Incubation’da girişimciler; 300 metrekarelik alana kurulu Biyoküp Laboratuvarı’ndan, 100 metrekarelik alana kurulu Temiz Odalar’dan, Post Kuluçka Alanı’ndan ve 400 metrekarelik alana kurulması planlanan Prototipleme Merkezi’nden ücretsiz ya da çok düşük bir maliyet karşılığında yararlanabiliyor.

Kuluçka merkezinde girişimciler; iş planı hazırlama, başarılı sunum teknikleri, pazarlama, finans gibi konularda eğitim ve mentörlük imkânlarından sıfır maliyetle yararlanıyor, mali desteklere ulaşmak noktasında ücretsiz danışmanlık hizmeti alıyor ve yatırımcı buluşmalarından faydalanarak işlerini nasıl büyütecekleri konularında bilgiler alabiliyorlar.

Tüm bunların yanında sağlanan yan imkânlarla da ofis alanı, açık çalışma alanları, toplantı odaları, internet ve telefon hizmetlerini ücretsiz karşılayarak 18 ay boyunca yararlanabiliyorlar. Cube Incubation geçen yıl faaliyete geçirdiği Ortak Çalışma Alanı’yla (Co-working) da kuluçka merkezinden başarıyla mezun olan girişimcileri ofis kurana kadar desteklemeye devam ediyor. Kuluçka merkezinden mezun olan girişimciler teknopark firması olarak ticari ve Ar-Ge faaliyetlerini sürdürüyorlar. Ayrıca kuluçka mezuniyeti sonrası girişimciler; post kuluçka olarak adlandırılan dönemde düşük kira bedeli ödeyerek Teknopark İstanbul’da kalabiliyor.

İzmir’de tasarımıyla dikkat çeken paylaşımlı ofis alanı Withco, Ekim’de açılıyor

Paylaşımlı hazır ofis modeli, son yıllarda tüm dünyada hızla yayılan ve gelişen bir çalışma modeli olarak klasik çalışma sistemlerini, 21. Yüzyılın devrimi sayılabilecek bir şekilde dönüştürüyor.

Bu konseptin yeni örneklerinden biri ortak/paylaşımlı çalışma alanı İzmir’de Withco adıyla Ekim’de açılıyor.

İletişim ve teknoloji çağında ticari başarıların kişiler ve markalar arası etkileşime dayalı olarak geliştiği gerçeği paylaşımlı ofisleri iş dünyasında önemli bir noktaya getirdi. Amerika’da başlayan hazır ofis akımı ülkemizde 2010’lu yıllarda iş dünyasına hızla adapte olarak, bugün Türkiye’nin her noktasında çarpıcı bir şekilde yayılıyor. Klasik çalışma yöntemlerine karşı; Üreten ve geliştiren kişilere aynı zamanda özgür bir çalışma alanı sunan hazır ofis hizmetleri, yanında sabit masa, sanal ofis ve günlük giriş alternatiflerini de içinde barındırıyor.

Eylül 2018’de İzmirli girişimci Övünç Emre tarafından fikir olarak başlayan Withco, melek yatırımcı Atakan Atalar, genç girişimciler Arda Meriç, Tunca Meriç ve Ogün Özkan tarafından desteklenerek geliştirildi. Ayrıca İzmir merkezli erken aşama yatırımlar yapan Atanova Ventures’ın da yatırımcılar arasında olduğu belirtelim.

Withco 18-19-20 Ekim’de İzmir’de kapılarını açarak ekosistemdeki yerini alacak. 3.650 m2‘lik bir alan üzerinde, birlikte çalışma ve ortak üretme ruhuna inanarak hayata geçirilen Withco, üyelerine keyifli bir çalışma ortamı sunuyor. Withcolic olarak adlandırdığı üyelerine, bu düşünceye paralel olarak geniş, ortak çalışma alanları ve ihtiyaç duydukları sosyal bir ortam sağlayan Withco Coworking Space;

  • Hazır Ofis, Sabit Masa, Sanal Ofis ve Günlük Kullanım gibi ihtiyaca uygun üyelik modelleri, Kurumsal firmaların iş toplantıları, eğitim seminerleri ve iş birliklerine ev sahipliği yapacak olan 15, 25, 70 kişilik toplantı salonları ile 35 ve 100 kişilik seminer salonları,
  • İş birliklerine ve sosyal aktivitelere ev sahipliği yapacak etkinlik alanları,
  • Üyelerinin işlerine ve ekip motivasyonlarına katkı sağlayacak Video ve Fotoğraf Stüdyosu, GYM, Yoga/Pilates Stüdyosu, ve Bisiklet Parkuru gibi yeni nesil ofis hizmetleri ile paylaşımlı ofislerin standartlarını yükseltmeyi hedefliyor.

Withco’nun, Türkiye’deki büyümesine İzmir’den başlayarak başta İstanbul ve Ankara olmak üzere diğer büyükşehirlerde de faaliyet göstereceğini öğrendik. Bu alanla ilgili en kısa zamanda bir çekimimiz olacak. O zaman daha detaylı görüntüler aktarmış olacağız.

MPAY, kripto para borsası BigONE’da işlem görmeye başladı

Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerini kapsayan MENA Bölgesinin ilk blok zinciri (Blockchain) tabanlı ödeme sistemi olan MenaPay küresel ölçekte önem kazanmaya ve ilgi görmeye devam ediyor.

MenaPay’in MPAY adıyla dünyada işlem gören kripto parası dünyanın en önemli yeni nesil kripto para borsası BigONE platformunda 20 Eylül 2019 tarihinde itibaren işlem görmeye başladı. Çin merkezli BigONE ile MenaPay CEO’su Çağla Gül Şenkardeş Çinli yatırımcıların sorularını yanıtladı.

Asya’da MPAY’e büyük ilgi

Özellikle MENA bölgesi olarak adlandırılan Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde faaliyetlerini yoğunlaştıran MenaPay’a Asya ülkelerindeki kripto para yatırımcılarından büyük ilgi görüyor. Dünyanın en önemli ve en güvenilir kripto para borsalarından biri olan BigONE platformunda 20 Eylül 2019 tarihinden itibaren işlem görmeye başlayan MPAY, 65 milyon BigONE kullanıcısının oylarını alarak işlem görmeye başladı.

Listelenmesi sonrası gelen talepler üzerine Çin’li yatırımcıların sorularını yanıtlamak üzere MenaPay CEO’su Çağla Gül Şenkardeş canlı yayına katıldı. Asya ülkelerindeki yatırımcılardan büyük ilgi görmelerinden ve BigONE gibi önemli bir platformda yer almaktan duyduğu memmuniyeti belirten Gül Şenkardeş, özellikle gerçekleşen yayında gelen soruların MenPay’in fark yaratan özelliklerine odaklı olmasından ve bu konuda detaylı bilgi aktarma imkanı bulmasından duyduğu mutluluğu da ifade etti.

MenaPay, platform içinde tüccarlar ve kullanıcılar için daha uygun olan P2P işlemleri için kendi sabit şifreleme para birimine sahiptir çünkü sabit para birimi kullanıcıların kriptoyu bir ödeme seçeneği olarak kullanma problemlerini dalgalanmalarını önler. Diğer bir fark ise dünyada çok fazla ödeme seçeneğinin mevcut olması ancak bankaları veya diğer geleneksel bankacılık ve finans araçlarını kullanmayan nüfusa odaklandık. Bankacılık işlemlerini kullanmayan nüfus için en önemli sorun, dijital cüzdanı doldurmaktır. Cüzdanımızdaki bankalar yerine, cüzdanı doldurmak için ek bir seçeneğimiz var. Tüm kullanıcılar aynı zamanda cüzdanı satıcı noktaları olarak adlandırdığımız fiziksel yerlerden nakit olarak alabiliyorlar.Nakit paranın anında dijitalleşmesi için 40 binin üzerindeki noktada güvenli işlenmesi mümkün.

Çin halkı ödeme yöntemlerinde devrim yapan iki büyük şirketle tanıştı. Herkes Alipay’i biliyor ve Wechatpay kısa sürede tüm ülkeye yayıldı. Ve şimdi Çin’deki insanların çoğu dijital cüzdanlarını nakit veya kredi kartı taşımak yerine kullanıyor. MenaPay projesi yüzde 80’den fazla banka dışı nüfusa sahip olan MENA bölgesi için benzer bir şeyi hedefliyor. Önemli miktarda kullanıcıya ulaştıktan sonra büyük şirket olma potansiyelini hayata geçirmeyi hedefliyor. MenaPay, bu bölgenin Alipay’i olma potansiyeline sahiptir. Dünya çapındaki tüm şirketlere MENA bölgesinden yeni müşteriler bulmak ve dijital ürünlerini Menapay aracılığıyla yurt dışına satmak için bir geçit noktası olmaktadır.

Mobil oyun ve uygulamaları 120 milyon indirilen startup: VLMedia

Ankara ODTÜ Teknokent‘te faaliyetlerini sürdüren yerli girişim VLMedia‘nın bugün uygulama marketlerinde 30’un üzerinde oyunu ve uygulaması var. 180+ ülkede 120 milyondan fazla indirilme rakamlarına ulaşmış durumda ve aylık 5 milyon aktif kullanıcıları var. Biz de şirketin yöneticilerinden Özgür Karayalçın‘dan VLMedia’nın hikayesini dinledik.

Video içerisinde sözü edilen oyun Mech Wars‘u iOS veya Android‘den indirebilirsiniz.