Ana Sayfa Blog Sayfa 811

Hamdi Ulukaya Girişimi 4. dönem başvuruları 22 Aralık’ta sona eriyor

Türkiye’de hayallerini gerçekleştirmek isteyen girişimci adayları ve dünyaya açılmak isteyen startuplara destek veren Hamdi Ulukaya Girişimi’nin 4. Dönem başvuruları 22 Aralık’ta sona eriyor.

Programa başvuru: ulukayagirisimi.com

2017 yılında 5 milyon dolar yatırımla, Amerika’nın en hızlı büyüyen şirketlerinden Chobani’nin kurucusu Hamdi Ulukaya tarafından Türkiye’deki girişimcileri desteklemek amacıyla kurulan Hamdi Ulukaya Girişimi Anadolu’nun dört bir yanından gençlerin başvurularını bekliyor.

Girişimci Adayı ve Startup Destek Programı olmak üzere iki ayrı program sunan Hamdi Ulukaya Girişimi’ne başvurular, 22 Aralık tarihine kadar www.ulukayagirisimi.com adresi üzerinden yapılabilecek. Seçilen Girişimci Adayı ve Startup kurucuları Türkiye’deki hedef belirleme toplantısının ardından New York Üniversitesi ve Chobani Kuluçka Merkezi’nde düzenlenecek girişimcilik seminerlerine katılacak, mentorlar eşliğinde iş planları ve şirketlerini geliştirme fırsatı bulacak. Toplam bir yıl sürecek programda Türkiye ve Amerika girişimcilik ekosistemini yakından tanıma fırsatı bulacak katılımcılar eğitimlerin yanında New York’ta kültürel ve sanatsal etkinliklere katılma şansı da yakalayacak.

Bugüne kadar Hamdi Ulukaya Girişimi’nde neler oldu?

Hamdi Ulukaya Girişimi, ilk dönemi olan 2017 yılında 3 bin 694, ikinci yılında 9 bin 615 üçüncü yılında ise 35 bin 105 başvuru aldı. Bugüne kadar girişimci adayları arasındaki şirketleşme oranı yüzde 26 iken, programa katılan Startuplar ortalama olarak %50 oranında büyüdü. Hamdi Ulukaya, Ulukaya Girişimi projesiyle girişimciliği tüm Anadolu’ya yaymayı ve sosyal problemlere duyarlı girişimci liderler yetiştirmeyi amaçlıyor.

Girişimci Adayı Destek Programı’na hayallerine inanan ve 18 yaşını doldurmuş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gençler; Startup Destek Programı’na ise Türkiye’de kurulmuş ve ürün veya servisini pazara sunmuş startup kurucuları başvurabiliyor. Türkiye’nin 81 ilinden Ulukaya Girişimi’ne başvuran girişimci adayları dört adımlık değerlendirme sürecinin ardından New York programına katılma hakkı kazanacak. Türkiye’nin dört bir yanından, ürününü ya da servisini pazara sunmuş startup kurucuları ise Chobani’nin New York SoHo’daki Kuluçka Merkezi’nde kendileri için ayrılmış özel ofislerinde çalıştıkları sektörün ABD’deki üst düzey yöneticileriyle görüşerek şirketlerini büyütme fırsatı bulacak. New York programı bitiminde düzenlenen Demo Day’de katılımcılar, mentor ve yatırımcılardan oluşan bir gruba sunum yapacak. Bir sene süren program süresince Girişimci Adayları iş planı hazırlama, şirket kurma, PR gibi alanlarda destek alırken, Startuplar ise yatırımcılarla buluşma ve global pazara erişim fırsatı yakalıyor. Tüm giderlerin Ulukaya Girişimi tarafından karşılandığı programda ayrıca Girişimci Adayları’na program boyunca aylık 500 TL burs ve şirket kuruluş desteği veriliyor. Programa başvuru için yabancı dil veya üniversite şartı bulunmuyor.

Paylaşımlı elektrikli scooter Martı, fiyatlarını düşürdü

Sizlerle hem hikayesini YouTube kanalımızda paylaştığımız hem de belli aralıklarla gelişmelerini gündeme getirdiğimiz paylaşımlı elektrikli scooter Martı, yeni bir duyuru yayınlayarak fiyatlarında güncellemeye gitti.

Martı‘nın yeni fiyatlandırmasında açılış ücretini 31 Aralık 2019‘a kadar 3 TL’den 1.99 TL‘ye dakikası ise 0.75 TL’den 0.59 TL‘ye düşürüldü. Duyurusu uygulama üzerinden resmi olarak yapıldı. Sonrasında eski fiyatları dönülür mü veya indirimli fiyat üzerinden mi devam edilir, birlikte göreceğiz.

Yeni fiyatlandırma yapılırken, “sizi dinlendik, fiyatları indirdik” cümlesi kullanıldı. Çünkü biz de çevremizden Martı’nın ücretleriyle ilgili pahalı olduğu yönünde yorumlar alıyorduk. Bu ücretler ne zamana kadar sürer veya yeni süreçle ilgili ne düşündüklerini zamanla göreceğiz.

Ankara Startup Zirvesi’nde 3 girişim Workup’ın sunum gününe davet edildi

Bilkent Genç Girişimciler Kulübü tarafından İş Bankası Workup ana sponsorluğunda ve Bilkent Cyberpark partnerliğinde bu yıl 13.’sü gerçekleştirilen Ankara Startup Zirvesi, bu sene de girişimcilik dünyasının en önemli isimlerini bir çatı altında topladı.

Bilkent Otel’de bir gün boyunca süren etkinlikte 800 katılımcı; önemli yatırımcıların, girişimcilerin ve iş insanlarının konuşmalarını dinledi. Günün sonunda ise önceden başvurusu alınan 100’ün üzerinde startuptan seçilen 18 startup yarıştı ve birbirinden güzel ödüller kazandı.

Microsoft Türkiye Kamu Sektörü ve Yatırımlarından Sorumlu Ülke Direktörü Dr. R. Erdem Erkul’un konuşmasıyla başlayan etkinlik Google Cloud Platform Kurumsal Segment Lideri Uğur Osmanlıoğlu’nun konuşması ile devam etti. Ardından Türkiye İş Bankası Workup Girişimcilik Programı Yöneticisi Emrah Koktekin’in moderatörlüğünde Workup mezunu başarılı startuplar PCI Checklist ve Agrovisio’ nun eşliğinde Workup Paneli düzenlendi. Ardından birbirinden değerli girişimcilerin katılımıyla Brave New World paneli, Google ve Oracle’ın katılımıyla Giants in Ecosystem paneli ve Türkiye’nin en önemli yatırımcılarının katılımıyla The Investors paneli gerçekleştirildi.

Konuşmalardan sonra 18 startup üç farklı kategoride birbirlerine karşı yarıştı. Startuplara Bilkent Cyberpark Ofis Ödülü, Bilkent Cyberpark Ön Kuluçka Ödülü, Hacettepe Teknokent Ön Kuluçka Ödülü, Growth Circuit Türkiye Hızlandırma Programı Ödülü verildi.

Ayrıca 3 girişim; Neverwhere, Popoupsmart ve Sfm, Workup Girişimcilik Programı’nın yeni dönemi için sunum günü daveti kazandılar.

Google, Türkiye’deki Android iş ortakları ve kullanıcılarıyla ilgili bir açıklama yayınladı

Google, son zamanlarda yasalarla ilgili yaşadığı durumlardan ötürü Türkiye’deki Android iş ortaklarıyla ve kullanıcılarıyla ilgili bir açıklama yayınladı.

“Türkiye’deki Android iş ortaklarımız ve kullanıcılarımız için bir güncelleme”

“2007 yılında Android’i birçok şirketin mobil cihazlarına güç vermek üzere, açık kaynaklı bir işletim sistemi olarak geliştirmeye başladık. O günden bu yana, Android’e milyarlarca dolar yatırım yaptığımız gibi, dünyanın her yanındaki insanlar için cihazlar ve deneyimler üretebilmeleri için üreticilere ve geliştiricilere ücretsiz olarak sunduk.

Android’e olan yatırımımız bizim için çok anlamlı, çünkü telefon üreticilerine, bazıları bizim için gelir üreten ve üreticilere müşterilerine yararlı servisler sunmalarını sağlayan popüler Google uygulamalarını önceden yükleme seçeneğini veriyoruz. Telefon üreticileri bizim servislerimizin hiçbirini cihazlarına yüklemek zorunda olmadıkları gibi, aynı zamanda bizimkilerin yanında rakip uygulamaları da yüklemekte özgürdür. Bu da bizim ancak uygulamalarımızın yüklü olması ve kullanıcıların alternatifler yerine bizim uygulamaları tercih etmeleri durumunda gelir elde ettiğimiz anlamına geliyor.

Bugün, Türkiye’de milyonlarca kullanıcı her gün arkadaşlarıyla bağlantı kurmak ve işlerini yapmak için Android telefonlarını kullanıyor. Bu da, Android telefonları satan Türk ve uluslararası üreticiler ve Türkiye’deki mobil operatörler ile mobil cihazlar için uygulamalar, oyunlar ve servisler hazırlayan geliştiriciler için ekonomik fırsatlar yaratmaktadır.
Rekabet Kurumu ile üç yıldan fazla süre çalıştıktan sonra Ağustos ayında yine Rekabet Kurumu’nca alınan bir karar üzerine, Android iş ortaklarımızla yaptığımız anlaşmalarda bazı değişikliklere gittik. Bu değişiklikler arasında, iş ortaklarımıza cihazları üzerinde Google’ın gelir üreten uygulamalarının önceden yüklenmesi konusunda sunduğumuz esnekliği çok daha yüksek bir seviyeye taşımak da yer alıyordu. Ancak, Kasım ayında Rekabet Kurumu bu değişikliklerin yeterince uygun olmadığı ve Türkiye’de bu anlaşmalarla faaliyet gösteremeyeceğimiz yönünde kanaat bildirdi.

Google olarak bu konunun olabildiğince hızlı şekilde çözümü için Rekabet Kurumu ile birlikte çalışmayı sürdürüyoruz. Bu çerçevede, Türkiye’de hızlı şekilde kanunlarla uyumlu biçimde çalışmak bizim için büyük önem taşıdığından, iş ortaklarımızla temasa geçerek kendilerini Türkiye’de yeni çıkacak Android cihaz modellerini onaylamayı durdurmak zorunda olduğumuz doğrultusunda bilgilendirdik.

Bu, Türkiye’de yeni cihaz modellerinin Google servisleri ile pazara sunulamayacağı anlamına geliyor. Halihazırda mevcut modellerin satışı ve çalışması ise normal şekilde devam edecek. Mevcut cihazlar ve uygulamalar da normal biçimde çalışmaya ve güncellemeler almaya devam edecek. Google’ın diğer ürünleri ve servisleri ise durumdan etkilenmeyecek.
Bu durumun Türkiye’deki kullanıcılar, üreticiler, uygulama geliştiriciler ve operatörler için getirdiği zorlukları anlıyor, bu sebeple Rekabet Kurumu ile birlikte çalışarak konuyu en kısa sürede çözüme kavuşturabilmeyi umuyoruz.”

Multinet Up’ın Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bora Işık oldu

Yeni nesil finansal teknoloji şirketi Multinet Up’ın Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine Bora Işık atandı. 15 yılı aşkın süredir çeşitli şirketlerde dijital pazarlama, strateji ve iş geliştirme alanlarında liderlik yapan Bora Işık, Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı unvanıyla Multinet Up’ın pazarlama faaliyetlerini yönetecek.

Bora Işık Kimdir?

İş hayatına 2004 yılında MT olarak Akbank’da başlayan Işık pazarlama, iş geliştirme, dijital kanallar yönetimi olmak üzere çeşitli birimlerde görev aldı. 2012’de ödeme sistemleri sektörüne geçerek BKM (Bankalararası Kart Merkezi)’de Pazarlama ve Yeni İş Geliştirme’den Sorumlu Müdür olarak görev yaptı.

2014’te n11.com şirketinde Pazarlama Direktörü görevine getirilen Işık, 2018’de Avansas.com’da Pazarlama ve Satış Direktörü olarak kariyerine devam etti. Buradaki görevinin ardından TatilBudur.com’da Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlenen Işık, 2019 Kasım ayından itibaren Multinet Up Pazarlama Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütmektedir.

İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme lisans programı mezunu olan Işık, yüksek lisans derecesini İstanbul Ticaret Üniversitesi Uluslararası İşletme ve Ticaret Bölümü’nden aldı. 2018’de başladığı ikinci yüksek lisansını ise Üsküdar Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji Bölümü’nde sürdürmekte. Işık, evli ve 2 çocuk babası.

Kolektif House, dördüncü lokasyonunu Ataşehir’de açtı

Girişimcilerden yatırımcılara, şirketlerden serbest çalışanlara pek çok gruba ortak çalışma ve ofis alanları sunan Kolektif House, 4’üncü lokasyonunu Anadolu Yakası’nda Ataşehir’de açtı. 4.500 metrekarelik bir alanda yerini alacak olan Kolektif House Ataşehir, toplamda 1.000 kişiye ev sahipliği yapacak.

Paylaşımlı ofis konseptiyle yaklaşık 5 yıl önce kapılarını açan Kolektif House, hızlı büyümesini sürdürüyor. Levent, Şişhane ve Maslak’tan sonra 4’üncü lokasyon olarak Anadolu Yakası’nı tercih eden şirket, Kolektif House Ataşehir’de girişimcileri, yatırımcıları, serbest çalışanları ve kurumsal şirketleri bekliyor.

Şirket ihtiyacına özel esnek tasarım imkânı sunuyor

Nidakule Batı Ataşehir’deki yeni lokasyonda 4.500 metrekarelik alanda hizmet vereceklerini ifade eden Kolektif House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur, “2 kattan oluşan bir alanda yerini alan Kolektif House Ataşehir’de toplamda 142 ofis yer alıyor. Ofis alanları ise özel olarak şirket ihtiyacına göre istenilen büyüklükte esnek olarak tasarlanabiliyor” diye konuştu.

Açılış yapılmadan ofislerin yüzde %50’si doldu

Yaklaşık 1.000 kişi kapasiteli ortak kullanıma açık alana sahip Kolektif House Ataşehir’deki ofislere ilginin de yoğun olduğunu vurgulayan Ahmet Onur, açılış yapılmadan dahi ofislerin yüzde %50’sinin dolduğunu söyledi. Şu anda 4 farklı lokasyonda 25’i aşkın farklı sektöre ev sahipliği yaptıklarının altını çizen Ahmet Onur, bu yeni Kolektif House Ataşehir ile birlikte kurumsal müşterilere yeni nesil ofis hizmeti vermeyi hedeflediklerini belirtti.

Ahmet Onur, Kolektif House kurucu ortağı ve CEO’su

“Bir ofiste keşke olsa” denilen her şey düşünüldü

Amaçlarının serbest çalışanlardan startup’lara, butik ajanslardan kurumsal şirketlere kadar farklı sektörlerde, işini tutkuyla yapan ve ilhamını bir arada olmanın gücünden alan herkesi şimdi de Kolektif Ataşehir’de tek bir çatı altında toplamak ve onlara çalışabilecekleri ‘yaşayan’ bir ofis alanı ve ortamı yaratmak olduğunu vurgulayan Ahmet Onur, sözlerine şöyle devam etti: “Kolektif Ataşehir’de üyelerimize 7/24 ofis kullanımı, tüm gün kahve ve çay servisi, hızlı ve güvenilir internet erişimi, otopark, temizlik ve güvenlik gibi operasyonel hizmetler vereceğiz. Ayrıca üyelerimizin kendine ve işine değer katması için ihtiyacı olan her şeyi de düşündük. Bu bağlamda pazartesi sendromunu yok eden aile kahvaltılarından, iş çıkışlarında herkesi bir araya topladığımız atölye ve söyleşilere, yoga seanslarından rahat bir nefes alabilecekleri Kolektif bahçeye, 230 m2’lik etkinlik alanı KoLounge’dan iş ve ekip toplantıları için özel tasarlanmış toplantı odaları KoRoom’lara kadar “keşke olsa” denilebilecek her şeye yeni lokasyonumuzda erişmek mümkün.” Kolektif House olarak aile bilinci yaratmaya büyük önem verdiklerine dikkat çeken Onur, “Yola ‘Kalbine iyi gelen işine de iyi gelir’ mottosuyla çıktık. En büyük önceliğimiz de yeni lokasyonumuzda da bu bilinci devam ettirmek” dedi.

Bosch ve Mercedes-Benz, araç çağırma servisi için San José pilot projesini başlatıyor

Bosch ve Mercedes-Benz’in şehir içi otonom sürüşü geliştirmeye yönelik ortak projesi yeni bir aşamaya daha ulaştı.

Otonom Mercedes-Benz S Sınıfı araçların kullanıldığı uygulama tabanlı araç çağırma servisine ilişkin pilot proje, San José’de Silikon Vadisi olarak bilinen bölgede hayata geçti. Emniyet için bir sürücü tarafından izlenen otonom araçlar, San Carlos ve Stevens Creek Boulevard Caddeleri üzerinden Batı San José ve şehir merkezi arasında gidip geliyor. Servis, ilk olarak seçili bir kullanıcı grubuna sunulacak ve kullanıcılar, istedikleri alım noktasından gitmek istedikleri yere otonom S Sınıfı araçlarla bir yolculuk rezervasyonu yapmak için, Daimler Mobility AG tarafından geliştirilen bir uygulamadan yararlanacaklar.

Bosch ve Mercedes-Benz, bu pilot projenin SAE Seviye 4/5 otonom sürüş sisteminin daha fazla geliştirilebilmesi için değerli katkılar sağlayacağını düşünüyor. İş ortakları, aynı zamanda sürücüsüz araçların toplu taşıma ve otomobil paylaşımını da içeren karma bir mobilite sistemine nasıl entegre edilebileceğine dair daha fazla bilgi elde etmeyi de umuyor.

Bosch, Mercedes-Benz, San José – Geleceğin mobilitesinin iş ortakları

2017 yılının ortasında San José, özel şirketleri otonom sürüş saha testlerini gerçekleştirmek ve karayolu trafiğinde artan zorlukları analiz etmek üzere davet eden ilk ABD şehri oldu. Özellikle tıkalı şehir trafiğinde, sürücüsüz otomobillerin sürekli 360 derece çevre algılaması özelliği potansiyel olarak emniyeti artırabilir ve sorunsuz sürüş tarzları da trafiğin akışını iyileştirebilir. San José’nin Şehir İnovasyon Yöneticisi Dolan Beckel, “Otonom araçların, trafik akışlarını daha sorunsuz ve emniyetli hale getirme ve ayrıca mobiliteyi daha ulaşılabilir, sürdürülebilir ve kapsayıcı konuma taşıma konusunda şehirlere nasıl yardımcı olabileceğiyle ilgili daha fazla bilgi elde etmek istiyoruz. San José, bir akıllı şehir olmak ve trafik sistemini, modern ve yenilikçi teknolojilerle geleceğe uygun hale getirmek istiyor. Bosch ve Mercedes-Benz tarafından yürütülen proje, buna mükemmel derecede uygunluk gösteriyor” diye konuştu.

Bosch Şehir İçi Otonom Sürüş Mühendisliği Yöneticisi Dr. Michael Fausten, “Otonom sürüş her gün göreceğimiz bir gerçeklik haline gelecekse teknolojinin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde çalışması gerekiyor. San José’deki pilot projemiz gibi testlere bu noktada ihtiyacımız var” dedi. Mercedes-Benz AG Otonom Sürüş Yöneticisi Dr. Uwe Keller ise “İyi olduğunu kanıtlaması gereken sadece otonom araçlar değil. Bu araçların şehir içi mobilite yapbozunun bir parçası olarak uygunluklarını da kanıtlamamız gerekiyor. San José’de her ikisini de test edebiliyoruz” şeklinde konuştu.

Bosch ve Mercedes-Benz, ABD ve Avrupa’da iş ortaklığı yapıyor

Bosch ve Mercedes-Benz, yaklaşık iki buçuk yıldır şehirlerde otonom sürüşe yönelik çözümler üzerinde birlikte çalışıyor. Her iki şirket, araç yönetimi yazılımı dahil olmak üzere tamamen otonom ve sürücüsüz araçlar için bir SAE Seviye 4/5 sürüş sistemi sağlamayı hedefliyor. Ancak prototiplerle ilgilenmiyorlar ve bunun yerine, farklı araç tiplerine ve modellerine entegre edilebilecek, üretime hazır bir sistem geliştirmek istiyorlar. Araç hareketini kontrol eden bir yazılım geliştirme çalışmasında iş ortakları, sadece yapay zekaya ve test kilometresinin ölçülmesine bel bağlamıyor. Simülasyonlardan yararlanan mühendisler, karayolu trafiğinde son derece nadir meydana gelen sürüş durumlarını spesifik olarak ele alan deneme alanları geliştirdi. Bu amaç doğrultusunda, Almanya’daki Immendingen test ve teknoloji merkezinde görev yapan mühendisler, özellikle otonom sürüş için tasarlanmış olan 100.000 metrekarelik deneme alanını kullanabiliyor. Burada, karmaşık trafik durumları son derece yüksek doğrulukta ve istenilen sıklıkta oluşturulabiliyor.

Bosch ve Mercedes-Benz için bütünlük ve emniyet, en önemli öncelikler arasında bulunuyor. Ekibin bir kısmı San José ve San Francisco arasında bir Silikon Vadisi şehri olan Sunnyvale’de görev yaparken, diğer kısmı ise her iki şirketin Stuttgart bölgesinde çalışan mühendislerinden oluşuyor.

İki şirket teknik bilgi ve deneyimlerini bir araya getiriyor

Nerede olursa olsunlar, Bosch ve Mercedes-Benz çalışanları bir arada çalışıyor. Bu, karar alma kanallarının kısa olmasını ve farklı alanlar arasında hızlı bir şekilde bilgi alışverişinde bulunulmasını sağlıyor. Bununla birlikte çalışanlar, ana şirketlerindeki çalışma arkadaşlarının bilgi birikimine ve uzmanlığına da her zaman erişim sağlayabiliyorlar. Burada, Bosch’un sensörler, kontrol üniteleri ve direksiyon ve fren kontrol sistemlerinden tüm otomotiv alt sistemlerine kadar teknik bilgisi, Mercedes-Benz’in sistem entegrasyonu ve otomobil üretimi alanındaki uzun yıllara dayanan deneyimiyle bir araya geliyor. Proje içerisindeki görev dağılımı da aynı şekilde yapılıyor. Mercedes-Benz’in görevi, ortaklaşa geliştirilen sürüş sistemini araçta kuruluma hazır hale getirmek ve gerekli test araçlarını, test alanlarını ve test filolarını sağlamak. Bosch ise şehir içi otonom sürüş için gerekli bileşenleri geliştiriyor ve üretiyor.

Platform, otonom araçların taksi filolarına entegrasyonuna izin veriyor

Bosch ve Mercedes-Benz, özellikle otonom araç çağırma pilot projesi için yeni bir iş ortağını daha aralarına aldılar: Daimler Mobility AG, pilot operasyon aşamasına eşlik edecek bir filo platformu geliştiriyor ve test ediyor. Bu, potansiyel araç çağırma servisi iş ortaklarının sürücüsüz (Mercedes-Benz) araçları kendi hizmet portföyüne sorunsuz bir şekilde entegre etmesini sağlıyor. Platform, operasyon ve bakım dahil olmak üzere hem sürücüsüz hem de konvansiyonel araçları yönetiyor. Konvansiyonel olarak kullanılan Mercedes-Benz araçlarına yönelik uygulama tabanlı bir mobilite servisi, 2019 yılının sonbaharında Bay Area’da faaliyete geçti. Servis, aynı zamanda Almanya’nın başkenti Berlin’de de kullanılıyor.

Fintech girişim NKolayOfis, yoluna yeni adı KolayBi ile devam edecek

QNB Finansbank’ın ilk dönem girişimleri arasına seçilen bulut tabanlı ön muhasebe programı NKolayOfis, yeni adı KolayBi’ ile KOBİ’lere web tabanlı ön muhasebe ile finansal çözümler sunan bir platform haline geliyor.

Girişimin değerlemesi: 1.25 milyon dolar

NKolayOfis adı ile yola çıkan girişim, 2017 yılında kullanıma sunulmuş, geçtiğimiz yıl ilk yatırımını StartersHub ve TEB Holding Yönetim Kurulu Üyesi Varol Civil’den alarak 1.25 milyon dolar değerlemeye ulaşmıştı.

Bu yatırımla birlikte etki alanını genişleterek birçok KOBİ’nin geleneksel yollarla gerçekleştirdiği ön muhasebe işlemlerini dijitale taşımasında yardımcı oldu. Bu dönüşümü desteklemeyi vizyon edinerek, birçok finansal çözümü bünyesinde barındıran bir platform olma stratejisiyle KolayBi’ yeni marka ismi olarak belirlendi.

Platformun başlangıç yapısını incelemek gerekirse; KolayBi’nin bulut tabanlı ön muhasebe programı çözümü olarak sunduğu KolayBi’Ofis ile kullanıcılar fatura takibi, cari hesap takibi, stok yönetimi yapabiliyor, e-Fatura/e-Arşiv uygulamalarını sistem içerisinde kullanabiliyorlar. Online banka entegrasyonu çözümü olarak sunulan ve 21 banka ile anlaşmalı çalışan KolayBi’Banka ise banka hesaplarındaki hareketleri tek ekranda anlık olarak görebilme imkanı sağlıyor. Üstelik, kullanıcılar ön muhasebe programı içerisinde bu özelliği kullanarak banka hareketlerini carileri ile ilişkilendirip nakit akışlarını çok daha hızlı ve sağlıklı şekilde yönetebiliyorlar.

Edindiği vizyon doğrultusunda KOBİ’lerin dijital dönüşümlerini desteklemek amaçlı farklı ürünler geliştirmek için planlama aşamasında olan KolayBi’, yurt dışı pazar açılımı için Haziran ayında Dubai’de yatırım görüşmeleri gerçekleştirdi ve 5 farklı ülke, 64 farklı şehirden 3000 üzeri aktif kullanıcıya sahip. KolayBi’Ofis üzerinden yaklaşık olarak aylık 5 milyon liralık fatura kesiliyor ve 10.000 e-Fatura gönderiliyor.

Yerli girişim VSight, 3 milyon Euro değerleme ile Startup Wise Guys’tan yatırım aldı

Yerli girişim VSight, firmaların bakım operasyonlarını uzaktan yapmalarını sağlayan Augmented MRO yazılım platformudur.

egirişim‘e özel yapılan açıklamada VSight, son zamanlarda Türkiye’de yatırımlarını duymaya başladığımız Startup Wise Guys‘tan 3 milyon Euro değerleme ile yatırım aldı. Yatırım miktarı henüz açıklanmadı.

Artırılmış gerçeklik tabanlı VSight, uzmanlar ile saha personelleri arasında bir köprü kurarak, sahada gerekli uzmanlığın anında eriştirilmesini sağlıyor. Çünkü üretim firmaları, üretim hatlarında oluşan sorunları anında çözemediklerinden dolayı dakikada 20 bin Euro’ya kadar para kaybediyorlar. Bu maliyetlerin içinde yetişemeyen siparişler, üretim hatlarının durması, uzmanların sahaya ulaştırılması için harcanan ulaşım ve konaklama masrafları bulunuyor. Bunun yerine VSight Remote, uzmanların bulundukları yerden uzaktaki saha çalışanları ile video, ses, PDF, çalışma yönergeleri ve 3D-modellerinin augmented reality(artırılmış gerçeklik) ile gösterilmesi ile problemi anında çözebilmelerini sağlıyor. VSight firmalarınn kendi PLM ve diğer iç sistemleri ile entegre olarak, firmaların kendi iş yapış modellerine uyum sağlıyor. Realwear, Epson Vuzix gibi akıllı gözlük üreticileri ile partner olan VSight’ın, iOS ve Android cihazlar için uygulamaları da bulunuyor.

VSight CEO’su kurucu ortağı Cihat Kahraman’dan aldığımız bilgi doğrultusunda bu yatırımı Avrupa piyasasına açılmada kullanacağını öğrendik. Ayrıca “İlk hedef pazar Almanya, şu anda Almanya satış birimimizi oluşturduk ve özellikle SME seviyesindeki firmaları hedefliyoruz. Almanya’nın ardından ve İngiltere, Polonya ve İsveç diğer sıradaki hedef pazarlar. En iyi mühendislik pratiklerini kullanarak, bilgiye erişimin önündeki fiziksel engelleri kaldırmayı ve dünyanın en gelişmiş Augmented Reality (Artırılmış Gerçeklik) platformu olmayı hedefliyoruz.” dedi.

VSight girişimiyle ilgili artık tüm gelişmeleri egirişim üzerinden takip edebilirsiniz.

Bankalararası Kart Merkezi’nden kart dolandırıcılık iddialarına karşı açıklama geldi

Bankalararası Kart Merkezi’nden son zamanlarda çıkan kart bilgilerinin çalındığına dair haberlerle ilgili resmi bir açıklama geldi.

Bankalararası Kart Merkezi’nden Kamuoyu Bilgilendirmesi

“Basına yansıyan, Türkiye’de bazı kredi kartı bilgilerinin çalındığına ilişkin haberler, düzenleyici otoriteler, kart çıkaran kuruluşlar ve ilgili tüm paydaşlarca titizlikle takip edilmektedir.

Banka kartı ve kredi kartları kanun ve yönetmeliklerine göre ülkemizde tüm ödeme kartları, kullanıcıları dolandırıcılık risklerine karşı güncel uluslararası standartlarla korunmaktadır.

Türkiye’de faaliyet gösteren tüm kart çıkaran kuruluşlar, güvenlik hizmetleri ve sahtekarlıkla mücadele eden çözümleriyle kart bilgilerini sıkı bir biçimde korumaya her daim özen göstermektedir. Bu kapsamda, zaman zaman bazı internet sitelerinden çalındığı iddia edilen kartlara ilişkin işlemler, kart çıkaran kuruluşlar tarafından yakından takip edilerek gerekli önlemler alınmaktadır.

Tüm kullanıcılar kart güvenliğiyle ilgili her türlü güncel bilgiye www.bilgiguvende.com adresinden her zaman ulaşabilmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Bankalararası Kart Merkezi