Ana Sayfa Blog Sayfa 721

Bisikletinizi elektrikli hale getiren yerli çözüm: Byqee

Byqee, günlük hayatta e-bisikletlerle daha kolay, hızlı ve keyifli bir sürüş deneyimi sağlamayı hedefleyerek bisikletlerinizi elektrikli hale getiren yerli bir çözümdür.

Arıkovanı’nda fonlamaya açılan Byqee, Yokuş veya engebeli olan yollarda ulaşımı kolaylaştırmak istiyor. Ayrıca çalışmalarını İTÜ Çekirdek bünyesinde sürdürüyor.

Byqee’yi kurmak için herhangi bir teknik bilgiye sahip olmak gerekmiyormuş ve sistemi çalışır hale getirmek için 15 dakika gibi bir sürede bisiklete entegre edilen kitler ile bu dönüşüm sağlanıyormuş.

Pili yanınızda götürüp şarj edebiliyorsunuz

Byqee kutusunda 4 ana ekipman var. Bunlar; elektrikli motorlu ön tekerlek, Byqee batarya paketi, bracket ve gaz kolu. Elektrikli motorlu ön tekerleği bisikletinin jantı ile değiştiriyorsun, bracketi ve gaz kolunu gidona takıp Byqee batarya paketini de brackete yerleştirdikten sonra geriye sadece gaz pedalını itmek kalıyor.

Byqee’yi Base ve Pro olmak üzere iki üründen oluşuyor.

Base

  • 36V 5.8Ah Güç Paketi
  • 250W Motorlu Ön Tekerlek
  • 30 km Menzil
  • 3 Saat Şarj Dolum Süresi​

Pro

  • 36V 8.7Ah Güç Paketi
  • 250W Motorlu Ön Tekerlek
  • 45 km Menzil
  • 4 Saat Şarj Dolum Süresi

Hali hazırda bulunan veya yeni aldığın herhangi bir bisikleti Byqee kutusundan çıkan 4 ekipman ile elektrikli bisiklete dönüştürülebiliyor. Hem şarj etmek hem de güvenliği sağlamak için batarya kolaylıkla yerinden çıkarılabiliyor ve çantada kolaylıkla taşınabiliyor. 250 Watt gücündeki elektrikli motoru ile yokuş ve engebeli yollarda sürüş deneyimi sağlıyormuş ve yaklaşık 35 kilometre menzile ulaşabiliyormuş.

Turk Holding GSYF, yerli girişim Payfull’un yüzde 50 hissesini 1.8 milyon liraya satın alıyor

Yüksek hizmet standartlarıyla sermaye piyasalarının gelişimine katkıda bulunan Global Menkul Değerler’in yüzde 100 iştiraki Global MD Portföy’ün yönettiği Turk Holding Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ilk yatırımını yapıyor.

Elektronik para şirketi yerli fintech girişim Payfull’un yüzde 50 hissesini 1.8 milyon liraya satın alacak olan fon gelecek dönemde 6-7 şirkete daha ortak olmayı hedefliyor.

Global MD Portföy Turk Holding Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun (ECF) kapalı olarak kurulmuş bir fon olarak faaliyete geçtiğini anlatan Global MD Portföy Genel Müdürü Barış Subasar, fonun odağında gelişime açık şirketlerin olduğunu aktardı. Fonunu tek yatırımcısı olan Turk Holding’ten ilk yatırımı alarak Payfull şirketinin yüzde 50 hissesini alacaklarını anlatan Subasar, “Bir yıl içinde fonun büyüklüğünü 20 milyon liraya çıkarmayı hedefliyoruz. Bu yolla 6- 7 şirkete yatırım yapmayı planlıyoruz” dedi.

En az yüzde 25 ortak olacak

Fonun 17 yıllık vade ile kurulduğunu ifade eden Barış Subasar, bunun 15 yılı yatırım 2 yılı ise çıkış olarak planlandığını belirtti. Payfull’a yaptıkları 1.8 milyon liralık yatırımın haziran ayı içinde tamamlanacağını kaydeden Subasar, şöyle devam etti: “Şirketlerin geleceğini satın alıyoruz. Yatırım yaptığımız şirketlerin tamamını almayacağız ama en az yüzde 25 ortak olmayı planlıyoruz. Turk Holding’e özel kapalı olan bu fon, satın almalar tamamlandığında bireysel ve kurumsal yatırımcılara da açılacak.”

Global MD Portföy Yönetimi hakkında da bilgi veren Subasar, yurtiçi ve yurtdışında işbirliği fırsatlarını değerlendirerek, sermayelerin Türk finansal sistemine kazandırılmasına aracılık etmek istediklerini söyledi. Global Menkul Değerler’in yüzde 100 iştiraki olduklarını belirten Subasar, “Deneyimli kadromuz ve yenilikçi yaklaşımımız ile hem halihazırda yönetimimizde bulunan fonları sermaye piyasalarında yatırıma yönlendiriyoruz hem de yenilikçi ürünlerle geçmişte olduğu gibi bugün de piyasanın bir adım önünde olarak finansal ürün çeşitliliğine katkı sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Revo’nun da katıldığı turda Londra merkezli girişim TransferGo, 10 milyon dolar yatırım aldı

Londra merkezli uluslararası para transfer hizmeti hizmeti sunan girişim TransferGo, yeni turda Seventure ve Vostok Emerging Finance liderliğinde; Hard Yaka, Revo Capital ve Bootstrap Europe‘tan 10 milyon dolar yatırım aldı.

TransferGo aldığımız bilgilere göre; Japonya, Yeni Zelanda, Suudi Arabistan, Singapur ve Gana dahil olmak üzere 11 yeni pazarda açıldığını paylaştı. Bu süreç; Güney Doğu Asya ve Afrika pazarındaki genişlemesini yaklaşık iki katına çıkarmış oldu.

2012 yılında kurulan girişim, ağırlıklı olarak ailelerine para gönderen göçmenlerden oluşmaktadır. Kendisini piyasadaki en hızlı uluslararası para transferi hizmetlerinden biri olarak sunduğunu ifade ediyor. Kısacası paranızın 30 dakika içinde hedefine ulaşacağını garanti edebilecek tek Pan-Avrupa para transferi şirketi olduğunu iddia ediyor ve uluslararası “çapraz ağ” transferleri sağlayabildiğini söylüyor.

Sistem üzerinden 33 ülkeye para gönderebilirsiniz. Transferin ne kadar çabuk gelmesini istediğinize bağlı olarak da farklı fiyatlandırmaları mevcut. Para gönderirken, gönderdiğiniz süre sizin için önemli değilse; ücretsiz ya da düşük maliyetli seçenekleri kullanabilirsiniz. Garantili bir gönderim saatine ihtiyacınız varsa, biraz daha hizmet bedeli ödemelisiniz. Kurulduğu günden bu yana sistem içerisinde 7 milyondan fazla işlem gerçekleştirilmiş. Pandemi krizinden ile de günlük yapılan havale sayısı yoğun seviyelere ulaşmış. Dolayısıyla uzaktan ve hızlı yapılan işlemlerin öneminin arttığı günümüzde TransferGO, yatırımcıların ilgisini çekmeyi başarmış.

TransferGo kurucu ortağı CEO’su Daumantas Dvilinskas: “Arkadaşlarına veya ailesine, yurt dışına para göndermek isteyen herkes dijital para transfer hizmetlerine bağımlı hale geldi. Nakitsiz bir topluma doğru devam ettiğimiz günümüz dünyasında, sunduğumuz hizmet her zamankinden daha önemli hale gelmeye başladı ve bu zorlu koşullarda hem yeni hem de mevcut müşterilerin gelişen ihtiyaçlarını desteklemek için gayretle çalışıyoruz.” dedi.

Türkiye’den 6 öğrenci Apple WWDC 20 bursu kazanmayı başardı

Görsel: TurkishKit
Görsel: TurkishKit

Apple‘ın bu yıl ilk kez COVID-19 salgını nedeniyle dijital platformda düzenleyeceği Worldwide Developers Conference (WWDC) etkinliği için düzenlenen Swift Student Challenge açıklandı. Swift Student Challenge’ı kazanarak WWDC 20 bursu almayı başaran isimler arasında 6 Türk öğrenci bulunuyor.

Türkiye’de WWDC kültürünün yaygınlaşması için etkinlikler düzenleyen TurkishKit topluluğundan üç öğrencinin de yer aldığı 6 kişilik ekibe Apple tarafından WWDC 20’ye özel ceket ve rozet hediye edilecek.

WWDC 20 bursu almaya hak kazanan Türk öğrenciler

Ataberk Turan: Lisenin ilk yılında Swift öğrenen Ataberk Turan 11. sınıfta ve öğrenimine Ankara Yüce Koleji‘nde devam ediyor. Aynı zamanda TurkishKit Blog Direktörü olan Turan, LalopatyAI isimli uygulaması ile konuşma bozukluklarını makine öğrenmesiyle tespit ediyor.

Can Balkaya: TurkishKit ekibinin bir parçası olan 16 yaşındaki Can Balkaya, öğrenimini İngiltere‘de sürdürüyor. İlk okuldan beri yazılım geliştiren Balkaya Swift ile kodlamayı iTunesU aracılığıyla öğrendiğini söylüyor. Balkaya, Evape uygulamasıyla WWDC 20’ye katılıyor.

Ali Eren Ak: 20 yaşındaki Ali Eren Ak, Sabancı Üniversitesi öğrencisi. Geçtiğimiz Ocak ayında Swift ile kodlamayı öğrenen Ali Eren Ak NLP isimli uygulamasıyla Semantik Space’ler üzerinde insanların kendi kelime uzaylarını yaratmasını sağlıyor.

Alkan Caner: WWDC etkinliğinden TurkishKit ile haberdar olan Alkan Caner, İstanbul Rami Atatürk Anadolu Lisesi‘nde öğrenimine devam ediyor. Caner, Interactive Picture uygulamasıyla animasyon tekniğini kullanarak tablolar yaratıyor.

M. Bertan Tarakçıoğlu: 15 yaşındaki Muhammet Bertan Tarakçıoğlu, Ankara Zafer Koleji’nde öğrenci. Tarakçıoğlu, WWDC Badge Creator isimli uygulamasıyla insanların, dijital ortamda yaka kartı oluşturmasını ve birbiriyle tanışmak için bir araç olarak kullanmasını sağlıyor.

Deniz Karakay: Daha önce TÜBİTAK yarışmasında üçüncü olan Karakay, Kadıköy Anadolu Lisesi’ndeki CodeKAL kulübünün de kurucusu. Stop Pandemic! oyunu ile insanları hem pandemi sürecinde eğlendiriyor hem de COVID-19 hakkında bilgi edinmelerini sağlıyor. Öğrenimine ODTÜ‘de devam ediyor.

Hayat Eve Sığar uygulaması Huawei AppGallery’de yayınlandı

T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından vatandaşlarımızı pandemi konusunda bilgilendirmek, yönlendirmek ve yaşanabilecek salgın hastalık ile ilgili riskleri en az seviyeye indirmek ve yayılmasını önlemek amacıyla geliştirilen Hayat Eve Sığar uygulaması, dünyanın en büyük üçüncü uygulama mağazası olan Huawei AppGallery’de kullanıcılara sunuldu.

Huawei Harita ve Huawei konum servisleri ile geliştirilen uygulama, çok hızlı ve yüksek kesinlik derecesinde konum doğrulaması yapabiliyor.

Hayat Eve Sığar uygulamasına telefon numarası ile doğrulama yapılarak giriliyor ve kişinin sağlık durumuna ve olası şikayetlerine yönelik sorulan sorulara vereceği cevaplar değerlendirilip nasıl davranması gerektiğine ilişkin yönlendirme yapılabiliyor.

Kullanıcılar harita üzerinde yaşadığı bölgenin risk haritasını görebiliyor, enfekte yoğunluğunun olduğu bölgeleri, riskli bölgeleri ve evde izolasyonun olduğu bölgeleri inceleyerek bulundukları alanda ya da gitmeyi planladıkları adreslerde hastalığın yoğunluğunu öğrenebiliyor. Harita üzerinde risk yoğunluğunun yanı sıra, hastane, eczane, market zincirleri, metro ve otobüs durakları gibi temel ihtiyaç noktalarına kolayca ulaşabiliyor.

Uygulama üzerinden kullanıcılar, izinleri doğrultusunda sevdiklerinin risk durumlarını takip edebilirken kontrollü sosyal hayat kapsamında hayata geçirilen ve şehirlerarası yolculuklarda kullanılan HES kodunu üretebiliyor, paylaşabiliyor ya da iptal edebiliyor. Bununla birlikte uygulamadaki Güvenli Alan özelliği ile gittikleri mekanlardaki QR kodu okutarak hem mekanda alınması gereken önlemlere dair bilgi sahibi oluyor, hem de olası risk takibinin yapılmasını sağlıyor.

AppGallery, kullanıcıların hassas verilerini ve gizliliğini korumak için en üst düzeyde doğrulama uyguluyor. Biyometrik veriler gibi kişisel olarak duyarlı bilgiler asla HUAWEI cihazının dışında işlenmiyor ve kullanıcıya kişisel verileri üzerinde tam kontrol sağlanıyor. EMUI, kullanıcıların uygulamaların izinleri üzerinde kontrol sahibi olmasını sağlıyor. Daha da önemlisi, tüm kullanıcı verileri anonimleştiriliyor ve her kullanıcının bölgesine karşılık gelen sunucularda yerel olarak depolanıyor.

AloTech araştırması: Çağrı merkezleri en çok online market siparişleri için arandı

Pandemi döneminde birçok sektörde olduğu gibi çağrı merkezi çalışanları da büyük bir özveri ile çalışarak kesintisiz hizmet vermeye devam ediyor. Çağrı Merkezi Derneği’nin 2019 Türkiye çağrı merkezi pazar verilerine göre 115 binden fazla kişiye istihdam sağlayan ve pazar büyüklüğü 7.5 milyar TL’ye ulaşan çağrı merkezi sektörü, büyümeye devam ediyor.

Pandemi öncesi ve sonrasındaki çağrı trafiğinin değişimini inceleyen ve Nevzat Aydın’ın yatırım yaptığı Alotech, hazırladığı araştırmada, 500’den fazla şirkete ait aylık ortalama 35 milyon ses ve chat trafiği verisi üzerinden çağrı merkezi sektöründeki güncel verileri paylaştı.

Chatbot kullanan şirket sayısı yüzde 157 arttı

AloTech’in Ocak 2020 ile Nisan 2020 dönemlerini karşılaştırdığı araştırmada: Şirketlerin dakika bazlı çağrı trafiği, Ocak ayına göre yüzde 23,4 oranında arttı. Bu dönemde firmaların yüzde 60’ının çağrı sayısı azalırken yüzde 11’i geçici olarak servislerine ara verdi. Şirketlerin yüzde 29’unun ise çağrı adetleri artış gösterdi. Firmaların yüzde 60’ında çağrı sayısı azalmasına rağmen toplam çağrı sayısı Ocak ayına göre Nisan ayında yüzde 2,6 oranında bir artış gösterdi. Ses trafiğinin yanı sıra yazılı ve sesli iletişim kanallarını ekleyerek çok kanallı iletişim teknolojilerine geçen firma sayısı Ocak ayına göre Nisan ayında yüzde 157 oranında arttı.

En hızlı büyüyen sektör online market pazarı oldu

Çağrı adetleri incelendiğinde en hızlı büyüyen sektör online market pazarı oldu. Online market pazarı, hem sipariş alma hem de şikayet/durum bilgisi yönetimi süreçlerinde Ocak ayına göre Nisan ayında çağrı sayısını yüzde 422 artırdı. Çağrı sayısı artışında ikinci sırada yüzde 96,7 ile kamu kuruluşları yer alırken, kamu kuruluşlarını ise yüzde 94,1 ile kargo/lojistik oldu. Mobilya sektörü ise çarpıcı bir performans ortaya koydu: Ev ihtiyaçlarına talebin arttığı dönemde mobilyacılık, %85,7 ile en çok çağrı trafiğine sahip sektörlerden biri oldu.

E-ticarette çağrı sayıları artmaya devam ediyor

Perakendecilik ve e-ticaret karşılaştırıldığında ise aynı ürünleri satan firmalar bazında e-ticaret sektörü çağrı adetleri bağlamında yüzde 61,3 büyüme gösterirken perakendeciler ise yüzde 7,3 oranında kaldı. Servis sektöründe ise tamir/beyaz eşya bakım, kombi vb. ihtiyaçlarda büyüme yüzde 36,9 oranında olurken; teknolojik ürünler konusunda servis sektörünün çağrı sayıları yüzde 59,4 artış gösterdi.

Girişimcilik Vakfı’nın yedinci dönem başvuruları açıldı

Girişimcilik Vakfı, 2014 yılından itibaren Türkiye’nin üreten ve değer yaratan ülke olma yolundaki dönüşümünü girişimcilik ile hızlandırmak vizyonu ile kurulan ve girişimcilik kültürünü oluşturmak, yaygınlaştırmak misyonu ile çalışıyor.

Bu vizyon ve misyon doğrultusunda, 17-24 yaş aralığındaki üniversite öğrencisi olan, girişimcilik potansiyeli yüksek gençler için özel olarak dizayn ettikleri Fellow Programı‘nı geliştirdiler. Hedef olarak, 7. döneminde de gençlerin girişimcilik potansiyellerini 5 aşamada bilimsel bir seçim sistemi ile ölçerek beceriler geliştirecekleri süreçler oluşturmak, ilham ve doğru network ile bir araya getiriyor.

Programın ana amacı girişimci genç liderleri desteklemek olduğu için, fikre değil insana yatırım yapmayı benimsemişler. Bu çerçevede programa katılan ve fellow olmaya hak kazanan gençler bu yıl, hibrit model ile hem online hem de offline olarak içeriklere, uzmanlara, eşsiz bir networke, yenilikci metodları deneyimleme şansına sahip olabilecekler. Seçilen fellow’lar 12 ay boyunca 500 TL burs alıyor.

Bu yıl da Fellow Programı #fellow2020 için başvuruları almaya başladı ve 12 Temmuz 2020 saat 23:59’a kadar devam edecek.

Fellow programının yedinci dönemine; Şimdi Başvurun

Kurum ile girişimi eşleştiren yeni program: KWORKS COVID-19 Ekspres

Koç Üniversitesi Girişimcilik Araştırma Merkezi KWORKS’ün İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle kurduğu KWORKS COVID-19 Ekspres Platformu başvuru almaya başladı.

KWORKS COVID-19 Ekspres’e: Şimdi Başvurun

Platform COVID-19 salgınının olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik hızlı uygulanabilecek çözümler geliştiren ileri aşama girişimler ile bu girişimlere finansal kaynakları dışındaki kaynaklarını dayanışma içinde açacak şirketleri eşleştirecek ve eşleşme sonucu oluşan iş birliği projelerinin hızlandırılmasını sağlayacak. Çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek eşleştirme etkinliği sonunda seçilecek en iyi 10 iş birliği projesi KWORKS’ün 1 ay sürecek olan ekspres hızlandırma programına katılacaklar.

Programda ileri aşama girişimler ile büyük şirketler salgınının olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik yeni çözümleri iş birliği içinde geliştirecekler. Program sonunda gerçekleştirilecek demo gününde ise iş birliği projeleri ve bu projeler kapsamında geliştirilen ürünler tanıtılacak. Program ile ileri aşama girişimler işlerini ölçeklendirirken, büyük şirketler yeni iş geliştirme ve yatırım imkanı bulacaklar.

Tüm kullanıcılar için ücretsiz olacak platformda yer alacak şirketlerden isteyenlerin sunduğu kaynaklar ile orantılı ilk yatırımcı ve müşteri olma hakları olabilecek. Ayrıca, kamu kurumları, STK’lar ve yatırımcılar da iş birliği projelerine katkı sağlayacaklar.
Platform kapsamında geliştirilecek yenilikçi iş birliği projeleri üretimin, tedariğin ve perakendenin devamlılığı, istihdamın devamlılığı ve uzaktan çalışma, finansal devamlılık veya temiz teknolojiler ve döngüsel ekonomi odak alanlarından birinde olabilecek. Bu 4 odak alanını kesen otomotiv, ulaşım, beyaz eşya, tarım araçları, savunma, enerji üretim (genel), gıda, perakende, tarım, otel-restoran-turizm işletmeleri, insan kaynakları çözümleri, finans, e-ticaret, yazılım, bilişim, elektronik gibi sektör dikeylerinde faaliyet gösteren ileri aşama girişimler ve şirketler platforma katılmak için 1 Temmuz tarihine başvuru yapabilirler.

KWORKS Direktörü Dr. Mahmut Özdemir Covid-19’un başlarında ihtiyaç duyulan acil çözümlerin geliştirilmesi için gerçekleştirilen şirketler ile girişimler arasındaki başarılı dayanışma örneklerinin bu projeye ilham kaynağı olduğunu ve farklı odak alanlarında benzer dayanışma-tabanlı kurum-girişim iş birliklerini çevrimiçi modelle çoklamak için KWORKS COVID-19 Ekpsres platformunu kurduklarını belirtiyor. Özdemir, iş birliği içerisinde inovasyon yapmak ve COVID-19 salgınının olumsuz etkilerini azaltarak bu sürecin hızlı bir şekilde atlatılmasına katkı sağlamak isteyen tüm girişimcilerin ve şirketlerin platforma başvurularını beklediklerini ekliyor.

Kurye sektörüne yeni bir soluk getiren Tamam App, 3500’den fazla teslimat tamamladı

2019 yılında Abdullah Wasfi tarafından kurulan Tamam App, ihtiyacınız olan her anda kendinize uygun kurye bulabileceğiniz bir teslimat uygulamasıdır.

Şehir hayatı ve kalabalık bir toplumda yaşamamızın yanında, COVID-19’un hayatımıza girmesi ile birlikte dışarda geçirdiğimiz zamanın daha da önemli bir hale geldiği dönemde, Tamam App kullanıcılarına kurye ve teslimat konularında hizmet veriyor. Apple Store ve Google Play Store’dan ulaşabileceğiniz uygulamada ilk adımda teslimat adresini girip, teslimatınızda kullanılacak olan araç ya da motorsiklet gibi farklı opsiyonlardan birini seçiyorsunuz. Teslim edilmesini istediğiniz ürünleri belirtip, teslimatınızı canlı olarak takip edebiliyorsunuz.

Kullanıcılarından teslimat başına bir ücret alan Tamam App, aynı zamanda kurduğu partner ağı ile birlikte, online’da olmayan ya da kendi kurye sistemi olmayan işletmeleri de çevrim içi ulaşılabilir hale getiriyor. Şu an İstanbul’un Maslak, Levent, Etiler, Şişli, Beşiktaş, Beyoğlu, Karaköy, Üsküdar, Kadıköy, Ümraniye, Altunizade ve Ataşehir bölgelerinde hizmet veren uygulama, çok yakın zamanda bütün İstanbul’da, İzmir’de ve Ankara’da da hizmet vermeye hazırlanıyor. Sunduğu hizmet itibariyle Getir ve Banabi gibi uygulamalar ile karşılaştırılan girişim, sadece yemek ve gıda gibi dikeylerde değil, evinizde unuttuğunuz bir eşyadan, bir şirket evrakına kadar farklı konulardaki ihtiyaçlarınızın çok kısa bir sürede teslim edilmesini sağlıyor.

Şu an 15 kişilik bir ekip ile faaliyetlerini sürdüren Tamam App, Anadolu şehirleri sonrası Doğu Avrupa bölgesine açılma planları üzerinde de çalışıyor. Tamam App, zamanın herkes için daha da önemli hale geldiği bu dönemde, kullanıcılarına verimli bir çözüm olma yolunda ilerliyor.

Apsiyon Akademi, Site Yöneticiliği kapsamında 3 bin kişiye yeni istihdam sağlayacak

Apsiyon, Apsiyon Akademi‘yle düzenlediği eğitimlerle site yöneticiliğini profesyonel bir mesleğe dönüştürüyor.

5 yıldır devam eden eğitimlerle 350 kişiyi istihdama kazandıran Apsiyon Akademi, fiziki olarak düzenlediği eğitimleri koronavirüs sebebiyle yılın geri kalanında online olarak düzenleyecek. İlki 9 Mayıs tarihinde gerçekleşen online sertifika programının ikincisi 20 Haziran’da başlayacak ve eğitim 30 saat sürecek. Eğitim sonrası düzenlenen sınavda başarılı olan katılımcılar, Yeditepe Üniversitesi onaylı “Site Yöneticiliği Eğitimi Sertifikası” alarak yeni bir kariyer yolculuğuna çıkacak.

“3 bin kişiyi istihdama kazandıracağız”

İşsizliğin günümüzün önemli problemlerinden biri olduğuna değinen Apsiyon CEO’su Kudret Türk, sözlerine şöyle devam etti, “Apsiyon olarak hayata geçirdiğimiz her proje ile insan hayatına dokunuyoruz. ‘Site Yöneticiliği Eğitim Programı’ ile farklı bir kariyer hedefleyenleri istihdama kazandırmak için çözüm sunuyoruz. Düzenlediğimiz eğitimlerle bu zamana kadar 350 kişiyi istihdama kazandırdık. Önümüzdeki üç yıl içerisinde bu sayıyı 3 binlere çıkarmak istiyoruz. Eğitimlerimizi kendi uzman kadromuz ile birlikte Yeditepe Üniversitesi’nin kampüslerinde veriyorduk. Bu yıl koronavirüs sebebiyle eğitimlerimizi online düzenleme kararı aldık. Bu sayede eğitimlerimizi de Türkiye’nin dört bir tarafına açmış olduk. Eğitimlerimizi tamamlayarak sertifikasını alan katılımcılar, apartman ve site yönetimlerinde, yapı ve inşaat firmaları gibi farklı alanlarda istihdama katılabilirler.”

Apsiyon mobil uygulamasının da derslerde yer alacağı eğitimlerde ayrıca, Bilişim Sistemleri, Verimli Site Yönetimi, İş Sağlığı ve Güvenliği, Kat Mülkiyeti Hukuku Temel Kavramlar, Muhasebe, Denetim ve Raporlama, Bütçe (İşletme Projesi), Apsiyon’da Muhasebe Uygulamaları, Site Yönetimlerinde Vergi konuları işlenecek. Eğitim sonrası düzenlenen sınavdan geçer not alan katılımcılar sertifika almaya hak kazanacak.