Ana Sayfa Blog Sayfa 713

İş Bankası, kişisel finans yönetimi hizmetini İşCep üzerinden hayata geçirdi

Pandemi ile birlikte geleceğe hazırlıklı olmanın, yarınlar için birikim yapmanın, harcamaları bilinçli ve hesaplı yapmanın gerekliliği bir kez daha ön plana çıktı. Türkiye İş Bankası, böyle bir ortamda müşterilerinin harcamalarını kontrol altına alabilecekleri, akıllı harcama konusunda kendilerine yol gösterecek yeni kişisel finans yönetimi hizmetini İşCep üzerinden hayata geçirdi.

İş Bankası müşterileri, İşCep uygulaması üzerinden tamamen kendilerine özel tasarlanan hizmet sayesinde, ay içinde harcadıkları tutar ve bahse konu tutarların kategoriler bazında dağılımlarını izleyebiliyor; kaynaklarını nereye harcadığını tek bir ekrandan toplu olarak görüp kolayca takip edebiliyor. İşCep kişisel finans yönetimi hizmeti ile işlemler kategorize edilmiş şekilde günlük olarak takip edilebiliyor, seçilen işlemin detaylarına erişilirken, arama ve filtreleme özellikleriyle geçmişe dönük işlemler de kolayca bulunabiliyor. Haftalık harcama raporu üzerinden de müşteriler harcamalarının haftalık resmini görebiliyor.

İşCep üzerinden sunulan kişiselleştirilmiş bu hizmet sayesinde, aylık harcama tutarı, seçilecek kredi kartı veya kategorilere harcama kontrolü eklenerek belirlenen tutara yaklaştığında müşteriler bilgilendiriliyor, böylece harcama kontrolü sağlanıyor. Aynı zamanda, her bir müşteriye, yapılan işlemlerle bağlantılı olarak kolaylık veya finansal anlamda değer katacak bağlamsal ürün ve hizmet bilgileri de anlık olarak uygulama içerisinden sunuluyor.

İş Bankası’nın, bu olağanüstü dönemde müşterilerinin elindeki olanakları maksimumda değerlendirmesini mümkün kılacak İşCep kişisel finans yönetimi hizmeti, banka müşterilerine harcama ve kazanç dengelerini düzenlemeleri için büyük bir destek sağlıyor. Müşterilerin finansal işlemlerini daha kolay anlayabilmelerini, harcamalarıyla ilgili aksiyonlar alabilmesini mümkün hale getiren yeni hizmet, kişiye özel bilgilendirme ve önerilerle doğru finansal kararlar verilmesine yardımcı oluyor. Müşteriler, İşCep üzerinden konuşarak veya yazışarak mesajlaştıkları yapay zekalı kişisel asistan Maxi’den de bütçelerini geçmeyecek şekilde harcama tavsiyesi alabiliyor, harcamalarına kolaylık sağlayacak güncel kampanyaları öğrenebiliyor.

Cube Incubation, Rejenerasyon-20 projesi kapsamında girişimlerin başvurularını bekliyor

Teknopark İstanbul‘un girişimcileri desteklemek için kurduğu kuluçka Merkezi Cube Incubation’ın İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen Girişimcilik Ekosistemi Yenilenme Projesi: Rejenerasyon-20 projesi için başvuruları açıldı.

Son Başvuru: 17 Temmuz

  • Evde yaşam, erişim/lojistik, uzaktan çalışma ve sosyal girişim konularında çalışmalar yapan ön kuluçka ve kuluçka aşamasına gelen girişimcilerin başvurabileceği proje girişim ekosisteminin yeniden yapılanmasını kapsıyor.

Rejenerasyon-20 projesine: Başvur

Bu proje kapsamında; prototip üretme, prototip geliştirme veya ürünleşme aşamasındaki girişimlere dijital hızlandırma, ticarileşme aşamasındaki girişimlere ise danışmanlık programı verilecek. Danışmanlık programından ürününü bitirmiş, scale up aşamasında olan ya da pandemi olmadan önce gelir üretebilen fakat şu an iş yapmakta zorlanan genç girişimler yaralanabilecek.

150 saatlik mentorluk, 360 saatlik teknik danışmanlık, 150 saatlik insan kaynakları danışmanlığı

Bugüne kadar yapılan en kapsamlı hızlandırma programı olan Dijital Hızlandırma Programı’na başlayacak olan 15 girişim; proje ekibi, teknik destek yetkilisi ve insan kaynakları danışmanının ortak görüşü ile değerlendirmeye alınacak. Program boyunca girişim gruplarına toplamda; 50 saat finansal danışmanlık desteği, 360 saat teknik analiz, yazılım danışmanlığı ve test desteği, 150 saat mentorluk desteği, 150 saat insan kaynakları danışmanlığı, 30 saat hukuk danışmanlık desteği, 30 saat fikri ve sınai mülkiyet haklar danışmanlık desteği, stratejik marka iletişimi ve dijital pazarlama danışmanlığı, iş geliştirme ve pazarlama desteği, prototipleme/ üretim danışmanlığı, kapsamlı stratejik analiz ve plan oluşturma desteği, 6 ay boyunca iş geliştirme uygulamaları desteği gibi destekler sunulacak.

  • Ara değerlendirme sonrasında elemeden geçecek 15 girişim jüri elemesi sonucu 10’a düşürülecek.
  • İkinci aşamaya geçen 10 girişime ayrıyeten; sosyal medya tanıtım desteği, kurumsal kimlik ve dijital tasarım desteği, 100 saat kullanıcı ara yüz tasarım desteği, prototipleme desteği, 2 yıl boyunca bulut veri depolama hizmeti sunulacak. program sonunda 10 girişim demoday etkinliğinde kurumsal firma ve yatırımcılara sunum yapma fırsatına erişecek.

Danışmanlık başvurusundan ise 25 girişim yararlanabilecek. Bu girişimlere toplamda 300 saatlik Psikolojik, Finansal ve Pazarlama danışmanlığı verilecek. Öte yandan projenin son ayağı olan Video Portal Modülü ile daha büyük kitleye hitap edilecek ve girişimlerin en çok merak ettiği 100 soru konunun uzmanları tarafından kısa videolarla cevaplanacak.

Cube Incubation Yöneticisi Gürol Üzenç “Cube Incubation’ın yenilenen ekibi ile girişimcilik ekosistemine fayda sağlamak amacıyla Türkiye’nin en kapsamlı hızlandırma ve destek programlarını oluşturmaya tüm hızımızla devam ediyoruz. Rejenerasyon-20 projesi ile birlikte girişimcilik ekosistemine tüm paydaşlar ile somut adımlar atmak istiyoruz.” dedi.

Dell Technologies Türkiye’nin yeni ülke müdürü Işıl Hasdemir oldu

Dell Technologies, 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, Işıl Hasdemir’in Türkiye’nin yeni ülke müdürü olarak şirkete katıldığını duyurdu.

NCR, Cisco ve Alcatel gibi küresel teknoloji şirketlerinde çalışmış olan Işıl Hasdemir, 20 yılı aşkın sektör deneyimini de beraberinde getiriyor. Hasdemir, daha önce üstlendiği rollerde, dolaylı ve dolaysız iş modelleri aracılığıyla, farklı bölgelerdeki ekiplerle çalışarak birden fazla kültürde çalışma ve liderlik deneyimi kazandı. En son Türkiye, Mısır, Ürdün ve Lübnan gibi ülkeleri kapsayan ‘Büyüyen Pazarlar’ adı verilen bölgede, NCR’ın Bölge Başkan Yardımcılığını yaptı.

Türkiye’nin En Etkili 50 Kadın CEO’su arasında

Dell Technologies Orta Doğu, Rusya, Afrika ve Türkiye Bölgesi (MERAT) Kıdemli Başkan Yardımcısı Mohammed Amin bu görevlendirme konusunda şunları söyledi: “Türkiye’deki ekibimizin ve işlerimizin önemini göz önünde bulundurarak ülkedeki faaliyetlerimizi yönetecek doğru yeteneği özenle seçme konusunda çok seçici davrandık. Şirketlerin dijital dönüşüm gündemlerine odaklanmalarıyla birlikte teknolojinin yön verdiği yenilikler konusunda kritik bir eşikte olduğumuz bir dönemde, Işıl’ın bize katılmasından memnuniyet duyuyorum. Çalışanları desteklemeye, faaliyetleri optimize etmeye ve pazarda başarı ivmesini sürdürmeye ve müşterilerimiz ile iş ortaklarımıza daha fazla değer katmaya yardımcı olacaktır.”

“Türkiye’nin En Etkili 50 Kadın CEO’su” listesinde üç yıl art arda yer alma başarısı göstereren Işıl Hasdemir “Şirketin stratejik gündemine liderlik etme ve bu gündemi şekillendirme sorumluluğunu üstlenmek üzere MERAT bölgesinde Dell Technologies ekibinin bir parçası olmak bana büyük heyecan veriyor. Dijitalleşme, sosyo ekonomik büyümenin önemli bir etkeni olmaya devam ediyor.Rekabet güçlerini artıracak ve başarıya yön verecek dijital dönüşüm yolculuklarını hızlandırmak üzere müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla yakın çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Toplumsal ayrımcılığa karşı faaliyetleriyle öne çıkan bir şirkette çalışacağım için ayrıca gurur duyuyorum. Aynı ideallere sahip olduğum Dell Technologies, toplumsal cinsiyet eşitliğinin yanı sıra tüm insanlığın gelişimi açısından ekosisteme yön veriyor.” dedi.

Işıl Hasdemir, cinsiyet eşitliğinde farkındalık yaratarak kadınların tüm sektörlerde lider pozisyonlarda yer almasını teşvik etmekten büyük heyecan duyuyor. Kadınları kariyer planlama ve geliştirme konularında desteklemek için üniversiteler ve diğer STK’lar ile yakın çalışmalarda bulunuyor. Bu yönüyle Hasdemir’in vizyonu, gelecekteki yetenek gereksinimlerini karşılarken çeşitlilik açığını da kapatmayı amaçlayan Dell Technologies Çeşitlilik ve Kapsayıcılık stratejisiyle de örtüşüyor.

Yerli girişim Scoutium, twozero liderliğinde 2 milyon dolar yatırım aldı

Genç yetenekleri keşfeden dijital futbol gözlemciliği platformu Scoutium, girişimlere yatırım yapmak için kurulan yeni fon twozero Ventures‘ın yönettiği turda; girişimin ilk yatırımcısı Nokta Holding, Nevzat Aydın, Orkun Saitoğlu, Barbaros Özbugutu ve Selin Kiper katıldı.

Aralık 2017 yılında çalışmalarına başlayan Scoutium, 2 milyon dolarlık yeni yatırımla toplamda aldığı yatırımı 3 milyon dolara çıkarmış oldu.

Emre Ün, Efe Aydın ve Safa Yerliyurt tarafından kurulan Scoutium; tüm kulüplere, 56 farklı şehirde 179 kişilik scout ekibi ve 150’den fazla video uzmanının çektiği 90 dakikalık videolar üzerinden istenilen oyuncunun analizlerine ulaşma fırsatı sunuyor. Kulüpler; sistem, takım ya da oyuncu analizi başına ödeyecekleri ücretle Türkiye’de istedikleri yaş kategorisindeki tüm oyuncuları düşük maliyetlerle keşfedebiliyor. Futbolcular ise sistemden 90 dakikalık video ve analizlerini alarak iyi ve eksik yönlerini görme, kendilerini geliştirme ve kulüpler izlediğinde bildirim alarak keşfedilme şansına ulaşıyor.

Futbolseverlere yeni kariyer fırsatı

Scoutium’un sunduğu teknolojiyle beraber futbolseverler, video uzmanı olarak görev alıp maçların 90 dakikalık videolarını sisteme yükleyerek, gelir kazanma fırsatı elde ediyor. Sisteme kayıt olan scout adayları belirli elemelerden geçip, ardından ‘Scoutium Academy’ tarafından eğitilerek sertifikalandırılıyor ve kulüpler için analiz yaparak gelir elde etme şansı yakalıyor.

Yatırımla beraber yurtdışına açılacağız; önceliğimiz Almanya

Türkiye ve dünyada ilk olan bir iş modelini yerli bir girişimle hayata geçirdiklerini ve geride bırakılan 2,5 yıllık dönemde büyük bir yol katettiklerine dikkat çeken Scoutium CEO’su Efe Aydın, “Global bir marka olma hedefiyle çıktığımız bu yolda önemli isimlerden aldığımız bu yatırımdan dolayı oldukça gururlu ve mutluyuz.

Bize güvenen herkese bir kez daha teşekkür ediyoruz. Genç ve iyi bir ekibimiz var. Futbolculara, kulüplere ve futbolseverlere katkıda bulunmak için çok çalışıyoruz. Almış olduğumuz bu yatırımla beraber ekibimiz büyüyecek ve operasyonlarımız daha da hızlanacak. Hedefimizde keşfedilmeyi bekleyen futbolcular var. Teknolojik altyapısını tamamladığımız yeni geliştirme ile birlikte futbolcular, 90 dakikalık maç videolarını izleyebiliyor, Scoutium’un eğitimli ve sertifikalı scoutlarının yaptığı bireysel analizler ile negatif ve pozitif yönlerini görebiliyor.

Aynı zamanda, analizlerinin kulüpler tarafından izlenmesinin ardından bildirim alabiliyor. Tüm dünyadaki futbolcuların kulüpler tarafından keşfedilmesini sağlamak olan misyonumuza uygun olarak kulüpler ve futbolcuların bir araya geldiği bir platform olma yolunda hızla ilerliyoruz. Yine gerçekleşen bu yatırımla beraber yurtdışı hedeflerimizle ilgili çalışmaya da devam edeceğiz. Tüm dünyayı ve tüm spor branşlarını olumsuz etkileyen pandemi öncesinde Almanya’dan 90 dakika video ve futbolcu analizleri sağlamaya başladık. Önümüzdeki süreçte bu çalışmalarımız giderek yoğunlaşacak” dedi.

İngiltere merkezli ekip içi iletişim platformu OurPeople, 1.7 milyon Euro yatırım aldı

İnsan Kaynakları teknojileri alanında faaliyet gösteren ve İngiltere merkezli ekip için iletişim platformu OurPeople, Seri A turda 1.7 milyon Euro yatırım aldı. Bu turla birlikte aldığı toplam yatırım 2.6 milyon Euro oldu.

2015 yılında Ross McCaw tarafından kurulan İngiltere’nin Bristol kentinde kurulan şirket, işletmelerin çalışanlarıyla iletişim kurmasına yardımcı oluyor ve güvenli bir platform sunarak ekiplerin anında bağlanmasını sağlıyor.

West Ham United Vakfı, Virgin Active UK, Paulton’s Park ve Serco Leisure dahil olmak üzere çok sayıda mobil çalışanın bulunduğu sektörlerde önemli müşterileri var.

Pandemi sırasında OurPeople, platformunu iş arkadaşlarına kritik bilgileri iletmek için, diğer tüm iletişim platformları gibi her zamankinden daha fazla işletme tarafından kullanıldı.

Pandemi başlangıcında OurPeople, şu anda yerel hükümet ve İngiliz sağlık hizmeti (NHS) tarafından finanse edilen hastalara yatılı bakım hizmeti veren Sirona Care and Health‘te ürünün ücretsiz bir sürümü olan OurPeople NOW aktif olarak kullanılıyormuş.

Bu yatırım turuna iki bilinen yatırımcı; dijital medya, e-ticaret ve sağlık alanında uzmanlaşmış bir yatırım şirketi olan Alpine Meridian ve aynı zamanda Yönetici Ortak olarak OurPeople’a katılan girişimci Robert Neveu‘dur.

OurPeople’ın kurucusu ve CEO’su Ross McCaw “Fitness endüstrisinde çalışıyordum, her gün uzakta çalışanlar ve masa başında çalışanı olmayan personel ile iletişim konusunda, farklı sektörlere de yayılan bir sorun olduğunu görebiliyordum. Nerede olursa olsun, bilgili bir çalışanın gerekli olduğunu ve iyi bir iletişim kurulması gerektiğimni biliyoruz. Biz de ekibin kendi arasında güvenli bir şekilde iletişim kurmasını sağlayan, güçlü ve kullanımı kolay bir ürün geliştirdik.” dedi.

Online gerçekleştirilen demo day’de Workup’ın altıncı döneminden mezun olan 11 girişim

İş Bankası’nın girişimcilik programı Workup’ın altıncı dönemi online olarak gerçekleştirilen demo day ile bugün tamamlandı. 11 girişimin sunum yaptığı bu günde girişimciler yaklaşık 6 ay boyunca nasıl bir gelişme sergiledi ve projelerini hangi aşamaya getirdiklerini anlattı.

Workup Girişimcilik Programı’nın altıncı döneminden mezun olan 11 girişim:

Aktivido: Deneyim aktiviteleri, doğa ve adrenalin sporlarıyla ilgili eğitimlerle, macera turları gibi çok sayıda etkinliği aynı çatı altında toplayan online pazaryeri

B2Metric AI: Sigorta ve finans sektöründe sahteciliği önleyerek poliçelendirme süreçlerini optimize eden bulut tabanlı yapay zeka yazılımı

Barty (eski adıyla Bartme): Kişiler arası eşya takas platformu

Enhencer: Firmaların müşteri davranışlarını yalın biçimde tahmin ederek aksiyon almalarını sağlayan makine öğrenmesi platformu

Templay (esk adıyla Enpratik): Abonelik sistemi ile hazır web sitesi yazılımı ve tasarımları sağlayan platform

Headports: İşe alım sürecinde adayların yetkinliklerini yapay zeka tabanlı algoritmayla değerlendiren; yetenekleri keşfedip, analiz eden girişim

Hipicon: Yaratıcı ve farklı tasarım ürünlerini müşterilere sunan e-ticaret platformu

Mindsite: Markaların ve rakiplerinin e-ticaret sitelerinde ve perakendedeki tüm ürünlerinin fiyat, görünürlük, promosyon ve aktivite bilgilerinin anlık takibini yapıp raporlayan yazılım

e-bursum: Öğrenciler ile burs verenleri bir araya getiren online platform.

Process Eye: Görüntü işleme teknolojisi ile seri üretim hatlarında kalite kontrolü yapan, böylelikle insan hatalarının önüne geçerek maliyet tasarrufu sağlayan yazılım

Vahaa: İklimden ve mevsimsellikten bağımsız olarak, besin değeri yüksek, taze ve izlenebilir meyve ve sebze üretimi için hydroponics yöntemi ve IoT cihazları kullanarak kentsel tarıma alternatif sunan akıllı tarım girişimi

Yerli girişim PackUpp, ilk turda 12.5 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Yeni nesil bir “same-day delivery” şirketi olan PackUpp, çıktığı ilk yatırım turunda, 12.5 milyon TL değerleme ile yatırım aldı. TRAngels A.Ş. ve Yatırımcılar Grubu üyeleri önderliğinde gerçekleşen yatırımda Girişim Türk A.Ş. ve üyeleri ile Keiretsu Forum üyeleri de yatırım turunda yer aldılar.

PackUpp’ın Kurucu Ortakları Semih Emre Özcan ve Rıdvan Göçemen, “PackUpp bir teknoloji şirketi ve tamamen kendi geliştirdiğimiz %100 yerli yazılımımız ile kurumsal firmaların ve e-ticaret sitelerinin ürünlerinin müşterilere “Aynı-Gün” ve “Sonraki-Gün” teslimatını sağlıyoruz. Bu amaçla çıktığımız yolda TRAngels A.Ş. ve Yatırımcılar Grubu önderliğinde Girişim Türk A.Ş. ve Keiretsu Forum yatırımcılarının da desteğini almış olmaktan son derece mutluyuz. Şu an Türkiye’de Istanbul dahil toplam 6 şehirde teslimat hizmeti veriyoruz ve aldığımız yatırımın desteğiyle birlikte öncelikle daha fazla ilde kaliteli teslimat hizmetini sunacağız. Önümüzdeki yıl da Avrupa ve Amerika’da hizmet vermeye başlayarak global bir teslimat teknoloji şirketi olma hedefimize doğru daha güçlü adımlarla ilerleyeceğiz” dediler.

PackUpp’tan, E-Ticarette “Göndericiden Alıcıya Direkt Teslimat”

PackUpp’ın fark yaratan en önemli hizmetlerinden bir tanesi de “Göndericiden Alıcıya Direkt Teslimat”lar gerçekleştirmesi. Toplama ve dağıtım merkezleri, depol ve şube olmadığı için tüm alım ve teslimatlara yazılım karar veriyor. Böylece bir paket 4-5 farklı noktada farklı kişilerle temas etmeden tek kişi üzerinden müşteriye teslim ediliyor. Hijyenin çok önemli olduğu bugünlerde hem paketler daha steril taşınıyor, hem de ürün hasarlanması oranı sıfıra iniyor. PackUpp bu hizmeti firmalara hem depodan hem de mağazadan teslimatlar olarak sunuyor.

Teslimat Müşteri Memnuniyeti: %100

PackUpp’ın Kurucu Ortakları Semih Emre Özcan ve Rıdvan Göçemen, PackUpp’ın çıkış noktasını, kargo süreçlerindeki gecikmeler, sorunlar ve manuel yürütülen operasyonlar olarak tanımlayarak, belirsiz süreçlerin hepsini ortadan kaldırarak hem hizmet verdikleri firmaların tüm teslimat ihtiyaçlarına dijital olarak çözüm sağladıklarını, hem de online alış veriş yapan müşterileri hızlı teslimatla mutlu ettiklerini belirttiler. Özcan ve Göçemen açıklamalarına şöyle devam ettiler:

“Türkiye’de teslimat sektörünü baştan aşağıda değiştirme hedefindeyiz. Aslında öncelikli odağımız her zaman çalıştığımız firmaların müşterileri. Müşterileri teslimat sürecine dijital olarak dahil ediyoruz ve hatta müşterilere paketlerini haritadan canlı izleme imkanı sunuyoruz. Paketlerinin kendilerine gelişini canlı olarak takip edebiliyorlar ve tüm gün evde beklemek zorunda kalmıyorlar. Bu, kargolardaki günlerce geciken ve bazen de kaybolan paketler olduğu düşünüldüğünde muazzam bir hizmet. Diğer taraftan müşterilerden teslimat sonrasında da verdiğimiz teslimat hizmetini puanlamalarını ve yorumlarla değerlendirmelerini istiyoruz. Şu an müşterilerden gelen teslimat müşteri memnuniyeti oranımız %100’dür. Tarafımıza iletilen teşekkür yorumları bizi çok fazla motive ediyor. İnsanların satın aldıkları ürünün kendilerine hızlı bir şekilde teslim edilmesinden duydukları mutluluk ve memnuniyet bizim için çok büyük bir haz. Bu hizmet kalitesini devam ettirmek en büyük hedefimiz”

PackUpp’tan bir ilk: Yerli Yazılım ile Otonom Teslimat!

Teknolojiyi Lojistik alanında en üst düzeyde kullanan PackUpp, yakın zamanda saha filosuna doğa dostu elektrikli araçları katmayı planlıyor ve sürücüsüz otonom araçlarla da teslimatlar üzerine çalışıyor. Tamamen kendi yazılımı ile lojistik optimizasyonları yaparak %100 otonom çalışan bir teslimat sistemini gerçekleştirmeyi hedefliyor. 2020’nin ikinci yarısında machine learning ve yapay zeka (AI)’yı da yazılımlarına eklemeyi hedefleyen PackUpp, Türkiye’de Drone ile teslimatları gerçekleştirecek ilk firma olma amacıyla Drone ile teslimat çalışmalarına da başlamış durumda.

Son bir yıldır pazarda işleyişini sürdüren ve kısa zamanda müşteri portföyünü genişleten PackUpp’ın müşterileri arasında CarrefourSA, Decathlon, Fox Medya, SPX, Columbia, Çağrı Market, Bereket Döner gibi çok sayıda global ve yerel firma bulunuyor.

Panteon ve Teknasyon ortaklığında, oyun geliştiricilerinin destekleneceği Rocket Games kuruldu

Hyper-casual kategorisinin son 3 yıldır büyüyen bir grafik ile mobil oyun sektörünü domine ettiğini sektör raporlarından görebiliyoruz. 2-3 kişilik ekiplerle bile geliştirilmesi mümkün bu oyun türü çok ciddi cirolara ve karlılık rakamlarına erişebiliyor. Ancak bu süreçte çok ciddi tecrübe, pazarlama ve finansman ihtiyacı bulunuyor. Rocket Games bu süreçte geliştiricilerin yanında olmayı hedefliyor.

10 milyon dolara kadar pazarlama desteği

Şimdiye kadar uygulamaları dünya çapında 1.5 milyardan fazla indirilen Teknasyon’un dijital pazarlama gücünden faydalanacak Rocket Games; geliştiricilere oyun başı 10 milyon dolara kadar pazarlama desteği sunacak. Buna ek olarak; Panteon’un 8 yıllık mobil oyun geliştirme tecrübesi, oyunların fikir aşamasından global yayınlanmasına kadar olan sürecin tamamında yapacağı mentorluk çerçevesinde oyun geliştiricilere aktarılacak.

Rocket Games’i kurmadan önce, 20’den fazla yerli oyun stüdyosu ile görüşmeler yapan ekip; sektörün yayıncılık ihtiyaçlarını ve problemlerini belirlemiş ve şirketin stratejilerini tamamen bu analizin sonuçlarına göre oluşturmuş.

Panteon’un kurucusu, ayrıca Rocket Games’de de CEO’luk görevini üstlenecek Ufuk Şahin; bu konuda “Rocket hem geliştirici hem yayıncı kültürüne aynı anda sahip olan bir şirket. Bu sayede hem geliştiricilerin problemlerine çözüm bulurken hem de çok büyük finansal başarılar yaratabilecek.” mesajını paylaştı.

Geliştiricilere; pazar araştırması, mentorluk, teknik destek, finansman, pazarlama, ve monetizasyon konularında uçtan uca destek verecek Rocket Games, ayrıca tamamen şeffaf bir şekilde gerçek zamanlı olarak bütün verilerini takip edebilecekleri bir platform da sağlayacak.

Yayınladığı oyunlarda maksimum karlılık gayesi ile hareket edecek Rocket Games, kullandığı farklı pazarlama yaklaşımı ile geliştiriciler için esnek KPI gereksinimi yapısı sunacak. Bu yaklaşımın bir yandan hit oyunları listenin tepesine taşırken bir yandan da belirli bir başarı eşiğini aşabilecek ve geliştiricilere nakit akışı sağlayacak projelerin gözden kaçmasının önüne geçeceği öngörülüyor.

Teknasyon kurucu ortağı Burak Sağlık ise “Teknasyon ve Pantoen olarak başarıya giden yolun nasıl bir süreç olduğunu öğrendik. Bu tecrübelerimizi diğer oyun geliştiricileri ile paylaşmak için Rocket Games’i kurduk. Oyun geliştiricilerinin hangi problemler ile karşılaştıklarını biliyoruz, biz de bu problemler ile karşılaştık, nasıl aşılacağı ile ilgili çözümler sunuyoruz. Rocket Games’in hem tecrübesi hem de güçlü finansal yapısı ile oyun sektörüne çok katkı sağlayacağına inanıyorum. Oyun geliştiricilerinin global pazarlara roketlemesi için bir engel kalmadı.” dedi.

Rocket Games’in ekipleri İstanbul Maslak’ta ve Ankara ODTÜ Teknokent’teki ofislerde bulunacak ve bu iki şehirde de geliştiricilerle hem online hem de yüz yüze iletişim kuracak.

Yerli üretim İnsansız Mini Tank, 2021 yılında kullanılmaya başlıyor

Savunma sanayinin üreticilerinden Katmerciler, insansız kara araçları konseptinin ilk ürünü olan uzaktan kumandalı insansız kara aracı, Aselsan’la birlikte ülkemiz silahlı kuvvetlerine kazandırıyor. Yerli bir ürün olarak tasarlanan silahlı insansız kara aracı, bu segmentte Türkiye’yi dünyanın sayılı ülkeleri arasına sokuyor.

Aselsan’la seri üretim sözleşmesi imzaladıklarını açıklayan Furkan Katmerci: “Dünyanın ancak sayılı ordularının sahip olabildiği insansız kara araçlarının üstün nitelikli bir örneği olan insansız mini tankın Aselsan işbirliğiyle TSK envanterine kazandırılmasından gurur duyuyoruz” dedi.

Türk savunma sanayinin önde gelen şirketlerinden Katmerciler, dünyada çok az ülkede bulunan insansız kara araçlarının (İKA) ülkemizdeki ilk paletli örneğini, Aselsan’la birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kazandırıyor. Aselsan’ın yükleniciliğinde hayata geçirilecek proje, yerli olma özelliğine sahip ve muadilleri arasında üstün özelliklerle ön plana çıkmaktadır.

İnsansız yerli mini tank

Aselsan ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı arasında imzalanan silahlı sınıf insansız kara aracı temin sözleşmesi kapsamında seri üretimine başlanacak silahlı insansız kara aracının uzaktan kumanda iletişim alt yapısı dahil tüm altyapı platformu Katmerciler tarafından geliştirildi. Araç, keşif, gözetleme, hedef tespiti yapabilen, üzerine silah ve gözetleme sistemleri dahil ihtiyaç duyulan her türlü sistemin takılabildiği, uydu bağlantısı üzerinden uzaktan kontrol edilip yönetilebilen, otonom olarak kullanılabilme özelliğine sahip, zorlu yol, arazi ve iklim şartında üstün hareket kabiliyetine sahip dünyanın en önde platformlarından biri olacak.

Aselsan ile Katmerciler arasında imzalanan seri üretim sözleşmesi gereğince “insansız mini tank” olarak da adlandırılan silahlı insansız kara araçları, 2021 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilmeye başlanacak.

İKA’ların gelecekte büyük önem taşıyacağı stratejik öngörüsünden hareketle uzun yıllardır bu alana yönelik Ar-Ge çalışmaları yürüten Katmerciler, ilk olarak Uzaktan Kumandalı Atış Platformu’nu (UKAP) geliştirmiş ve sektöre sunmuştu. Ardından, sınır gözetleme, lojistik destek, büyük top konulacak araç gibi farklı İKA versiyonları tasarlayan Katmerciler, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçları doğrultusunda Aselsan ile uzun süren ortak bir çalışma ile silahlı insansız kara aracı özgün tasarımını geliştirdi.

Temin sözleşmesinin imzalanmasını takiben bir açıklama yapan Katmerciler İcra Kurulu Başkan Vekili Furkan Katmerci, ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda insansız kara aracı konseptini ilk olarak beş yıl önce gündeme getirdiklerini belirterek, bu konseptin ilk örneği olan UKAP’ı üç yıl önce tanıttıklarını söyledi. UKAP’ın büyük beğeni kazandığını vurgulayan Katmerci, o günden bu yana, kara kuvvetlerinin ihtiyaçları doğrultusunda bu aracı sürekli geliştirdiklerini, gelinen noktada UKAP Platformunun, üst donanımlarıyla birlikte bir “insansız mini tank”a dönüştüğünü kaydetti.

İnsansız Mini Tank Üstün Nitelikli

Yerli ve Türk mühendisliği ürünü insansız kara aracı, her türlü arazi ve yolda üstün performans sergileyebiliyor. Zırh opsiyonu bulunan araç, uydu bağlantısıyla çok uzak mesafelerden kontrol edilebiliyor. Uzaktan kumanda birimiyle ise yakın alanda tüm fonksiyonlarıyla kumanda edilebiliyor. Çeşitli silah sistemlerinin monte edilebildiği platform, hareketli halde ve meyilli arazide atış ve yüksek isabet imkanı sunuyor.

Araç, Aselsan tarafından geliştirilen Sarp Dual Uzaktan Komutalı Stabilize Silah Sistemiyle hedefi otomatik olarak tespit ve imha edebilecek. Araç, çok düşük termal iz özelliği taşıyor. Gece-gündüz, zorlu hava şartlarında ve iklimde kullanıma uygun olan aracın, elektrikli ve hibrit model seçenekleri bulunuyor.

Platform, ağır ve hafif silahlara sahip silah istasyonu, keşif gözetleme aracı, hasta ve yük taşıma aracı ve çıkartma operasyonlarına yardımcı görev alabilecek konfigürasyonlarıyla kullanıcıya geniş seçenekler sunuyor.

Üç ton yüklü ağırlık kapasitesine sahip araç, kompakt ebatına rağmen, üst sınıf zırhlı araçlarda bulunan bütün zorlu performans ve arazı testlerinin tamamını başarı ile yerine getirebilmektedir.

Can Kurtaran Fonksiyonlar

Çatışma bölgesindeki ilerleme veya sahil çıkartma operasyonlarında ilk ateş sırasında ön planda kullanılarak, yaralıların tahliyesi sırasında susturma atışı yaparak, kritik noktalara mevzilenmiş unsurların mevzilerden çıkarılması sırasında, yoğun atış altında karşı atış yaparak, can kayıplarının azaltılmasında önemli rol oynuyor.

Zorlu arazi koşullarında ağır yüklerin taşınmasında yardımcı olurken, düşman tehdidi altında olan bölgelerden geçen lojistik hatlarda kullanılarak can güvenliğini artırıp personel ihtiyacını azaltıyor.

Sahip olduğu kamera sistemleri sayesinde, düşman unsurların tespiti ve operasyon sahasının keşfi için önemli verileri, düşük siluet ve termal izi sayesinde can kaybı olmadan toplayabiliyor.

Pandemi ile mücadele eden bazı Yıldız Teknopark girişimleri

Normalleşme sürecinde de hepimiz pandemiyle mücadeleye devam edeceğiz. Yıldız Teknopark bünyesinde yer alan pek çok şirket bu mücadeleye yönelik ürün ve hizmet geliştirerek kişi ve kurumların bu anlamda güvenliğini sağlamak için çalışıyor. Zeytin çekirdeğinden siperlik, yoğurt asidinden dezenfektan, sosyal mesafe ölçen akıllı bileklik bunlardan birkaçı.

Teknopark bünyesinde, turizm sektöründe otellere pandemi mücadelesinde destek olacak ve uzaktan bazı hizmetleri vermelerine olanak sağlayan bir platform oluşturan şirket de var, meyve sebze ihracatında virüs etkisini azaltacak antiviral sprey üreten de.

Örneğin Yıldız Teknopark bünyesinde iki şirket, koronavirüsten korunmada öne çıkan maske ve dezenfektan konusunda doğallığıyla fark yaratan zeytin çekirdeğinden maske, yoğurt asidinden dezenfektan üretti. Sosyal mesafe ölçen akıllı bileklik, uzaktan ateş, mesafe ve maske varlığını tespit eden yazılım, sebze ve meyveler için viral bakteri bariyeri Yıldız Teknopark bünyesinde geliştirilen ve normalleşme sürecinde çokça kullanılması beklenen ürün ve hizmetlerden sadece birkaçı.

Hangi projeler var?

Normalleşme sürecinde maskeler gibi siperlikler de ayrılmaz bir parçamız olacak. Ancak koronavirüs salgını nedeniyle başta sağlık çalışanları olmak üzere birçok kişinin kullandığı yüz siperliklerini takanlar buğu yapma, hareket ve görme kısıtlılığı, sterilize edilmeme gibi bazı problemler yaşadı. Yıldız Teknopark Kuluçka şirketlerinden biri olan Ferge Mühendislik bu sorunları ortadan kaldıran bir yüz siperliği geliştirdi. TÜBİTAK destekli bu siperliğin üretimine ise yakın zamanda başlandı.

Yıldız Teknopark şirketlerinden biri olan Biolive, artan plastik kullanımına alternatif olarak dünyada bir ilk olan zeytin çekirdeğinden biyoplastik üretimine hız kesmeden devam ediyor. Covid19 sürecinde tek kullanımlık plastiklerin git gide arttığını gören Biolive ekibi ARaymond firması ile ortak olarak zeytin çekirdeğinden çevreci siperlikler üretti.

Alkolsüz ve doğan dezenfektan

Durak Nano Bio Teknoloji Arge, etken maddesi alkol olmayan tamamen doğal ve etkili bir el dezenfektanı geliştirdi. Bu dezenfektan halk arasında yoğurt asidi olarak da bilinen laktik asit ile karanfil, kekik, okaliptüs, çay ağacı, aleo vera gibi bazı esansiyal bitki yağlarının karışımından oluşuyor. Amerika’nın önde gelen üniversitelerinden biri olan Utah Üniversitesi’nde COVİD 19’a karşı testleri yapılan ve COVİD 19 virüsünü tamamen öldürdüğü tespit edilen bu dezenfektanın üretimi konusunda şirket ruhsat ve izin aşamasında.

Mesafe ölçen akıllı bileklik

Eren Mert tarafından 2011 yılında kurulan Medron, giyilebilir teknolojiler ve IOT alanında çalışıyor. Şirket iş kazalarını önlemek, verimliği artırmak adına personel, nesne ve iş makinelerinin takibini geliştirdiği bir akıllı bileklikle yapabiliyor.Avrupa Birliği destekli bu cihazı bugün pek çok büyük kurum fabrikalarında kullanıyor. COVİD 19 salgını sonrasında bu cihazda bazı geliştirmeler yapıldı. Cihaz artık insanlar arasındaki mesafeyi ve birlikte kaldığı süreyi ölçüyor, mesafe ve süre geçildiğinde titreşerek uyarı veriyor. Kapalı alanlarda kullanılan bu cihazın bir özelliği de kişinin nerelerde zaman geçirdiğini kayıt etmesi. Böylece bir kişide bulaş olduğunda o kişinin hangi ortamlarda kimlerle temas ettiği bilindiği için kolaylıkla müdahale edilebiliyor.

Maske ve ateş tesbiti

Ayvos’un geliştirdiği yapay zeka destekli yazılım koronavirüse geçit vermiyor. Yazılımın kameralara entegre edilmesiyle sistem devreye giriyor ve sosyal mesafenin ihlal edildiği, maske kullanılmadığı durumlar tespit edilerek yetkililere bildiriliyor. Termal IP kameralar üzerinden 6 metre mesafeden temassız bir şekilde serbest geçiş sağlayarak anında ateş ölçümü yapabilen bu yazılım, kişi özelinde dezenfektan kullanılıp kullanılmadığını da saptıyor.

Oteller mesafeli hizmet verebilecek

Done İletişim ve Bilgi Sistemleri A.Ş.’nin geliştirdiği WeBee isimli inovatif çözüm, pandemi döneminde turizm sektörü için umut oldu. WeBee; COVID-19 salgını nedeniyle Turizm Bakanlığı’nın da açıkladığı “Sağlıklı Turizm Sertifika” programındaki önlemlerin oteller tarafından alınabilmesine destek sağlayarak otellerin işini kolaylaştırıyor. WeBee, pandemi sürecinde, otellere ve misafirlerine şu hizmetleri sağlıyor.

Temassız check-in özelliği. Bu şekilde misafir resepsiyon kuyruğunda beklemiyor. Sağlık karnesinin misafir tarafından dijital olarak doldurulup otele gönderilebilmesi. Oda için kapı kartı alınmasına gerek kalmadan, oda kapısının cep telefonu ile açılabilmesi. Menüler ve kataloglar gibi tüm basılı dokümanları dijitalleştirerek, ortak kullanılan yüzey miktarının düşürülmesi. Yiyecek ve içecek siparişlerinin cep telefonundan otelde bulunulan bölgeye talep edilebilmesi, ödeme için para kullanmaya veya POS cihazına gerek kalmadan ödemelerin mobil ödeme ile gerçekleştirilebilmesi.

Meyve ve sebze için virüs bariyeri

Türkiye yıllık ortalama 54 milyon ton yaş meyve ve sebze üretimine sahip. Bu ihracatın 4 milyon tonu ise ihraç edilerek yaklaşık 2.26 milyar dolarlık bir gelir elde ediliyor. Özellikle koronavirüs salgını nedeniyle, insanların sağlıklı beslenmesi için yaş meyve ve sebze sektörünün stratejik öneminin daha iyi anlaşılması, ihracatçılara gelecekle ilgili umut veriyor. Ancak bu noktada Covid 19 ile mücadeleye yönelik gıda güvenliğinin sağlanması çok önemli. Bu yönde temassız ihracat gibi farklı önlem ve çalışmalar yapılıyor.

Yıldız Teknopark bünyesinde yer alan gıda teknoloji şirketi Hyggefoods’un üzerinde çalıştığı antiviral yenilebilir kaplama sıvısı ise gıda güvenliği konusunda önemli bir boşluğu dolduruyor.Çünkü bu sıvı ile kaplanan meyve ve sebzeler virüsün doğrudan tüketiciye ulaşmasını engellemeyi amaçlıyor. Kısacası bu proje ile dünyada ilk defa koronavirüsü taşımadığı kanıtlanan özel etiketli meyve ve sebze ürünleri oluşturulabilecek. Bu şekilde yetiştirilen yerli meyve ve sebzenin katma değeri yüksek şekilde ihraç edilmesine de olanak sağlaması bekleniyor.