Ana Sayfa Blog Sayfa 679

Psikologlar ile psikolojik desteğe ihtiyaç duyanları bir araya getiren girişim: Psikolog Merkezi

Dijitalleşmenin iletişim süreçlerinin birçok farklı alanına katkı sağladığı günümüzde; Psikolog Merkezi, önemli bir gereksinime yenilikçi ve güvenilir çözümler üretmeyi başarıyor.

Murat Elbeye, Murat Kaşlıoğlu, Onur Çetin ve Eyüp Altındal tarafından hayata geçirilen girişim, Temmuz ayında kullanıcılarıyla buluştu ve kısa sürede önemli bir kitleye ulaştı.

Kendi dijital kliniğinizi oluşturma

Bu platform, psikologların abonelik modeliyle kaydolup çevrimiçi ya da yüz yüze randevu oluşturmalarına imkân tanıyor. Sade ve işlevsel arayüzüyle kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi de amaçlayan bir web uygulaması olan Psikolog Merkezi, ruh sağlığı uzmanlarının kendi dijital kliniklerini yaratmalarına yardımcı oluyor.

Konum esaslı çalışan sistem, bir danışanın mevcut konumunu baz alarak ona en yakından en uzak mesafeye doğru bir uzman listesi oluşturuyor. Psikolojik desteğe ihtiyaç duyan bireyler, psikologmerkezi.com aracılığıyla yakın konumdaki uzmanlarla online terapi ya da yüz yüze randevu alabilirken uzak konumdaki psikologlarla da iletişime geçerek farklı şehirlerdeki psikologlardan da online terapi ile psikolojik destek alabiliyorlar.

Online Terapi için tercih ettikleri uzmanın profiline giren danışanlar, uygun gün ve saati seçerek ödeme işlemini tamamlayarak tercih ettikleri uzman ile online terapilerini gerçekleştirebiliyorlar. Seans başarılı şekilde tamamlandığı takdirde de ödeme ruh sağlığı uzmanının banka hesabına aktarılıyor.

Psikolog Merkezi çevrimiçi(online) görüşmelerin tamamında kendi teknik altyapısını kullanıyor. Güvenli ve gelişmiş dijital donanımı sayesinde kullanıcılara ileri seviyede erişim imkânı sağlayan uygulama, farklı görüntülü görüşme sistemlerine ihtiyaç duymuyor.

Terapiye kolayca ulaşabilmenin önemi

Bilişim teknolojilerinin yardımıyla zaman ve mekânın kısıtlayıcılığına takılmadan, insanları çok değerli bir hizmetle buluşturan Psikolog Merkezi, aynı zamanda ruh sağlığı alanında insanların terapi olanağına ulaşabilirliklerini de artırmayı hedefliyor.

Son teknolojiye uygun şekilde hazırlanan web altyapısı sayesinde güvenilir bir hizmet sunan Psikolog Merkezi, kişisel verilerin korunmasıyla ilgili tüm yasal mevzuatları da yerine getirerek danışan ve uzman gizliliğine büyük önem veriyor.

Ruh sağlığı tedavisi lüks değil, ihtiyaç

Ruh sağlığı tedavisinin lüks değil, ihtiyaç olduğu gerçeğini 21. yüzyılın ağ toplumunun ortaya koyduğu teknolojik gelişmelerden yararlanarak insanlarla paylaşan bu sistem, bu alanda online dünyada dijital elçilik görevini üstleniyor. Toplumsal faydayı birinci önceliği olarak belirleyen ve kurumsal sorumluluk bilinciyle hareket eden Psikolog Merkezi, farklı bakış açılarıyla yepyeni fikirler üretmenin en iyi dijital örneklerinden birini temsil ediyor.

Dijital iletişimin sunduğu olanaklarla danışan ve uzman arasındaki fiziki mesafeyi ortadan kaldıran Psikolog Merkezi, ruh sağlığı biliminin mevcut etik değerlerine uygun seanslar gerçekleştirilmesini kendi öz değeri olarak kabul ediyor. Danışanların kişisel bilgilerinin ve seans kayıtlarının korunması konusunda oldukça hassas olan sistem, psikoloji alanında yeni bir iletişim köprüsü kurulmasını sağlıyor.

Red Bull Basement, fikrini hayata geçirmek isteyen üniversite öğrencilerinin başvurularını bekliyor

Teknolojiyle ilgilenen girişimcileri destekleyen Red Bull Basement, üniversite öğrencilerine kampüs hayatını değiştirecek projelerini geliştirmeleri için fırsat tanıyor.

Öğrenciler, kampüs deneyimini ileri götürmeyi amaçlayan fikir ve projelerini anlatan bir dakikalık video ile redbullbasement.com adresinden 25 Ekim 2020‘ye kadar başvuru yapabiliyor. Jüri üyelerinin değerlendirmelerinin ardından seçilecek proje Red Bull Basement Global Atölyesi’ne davet edilecek.

Redbull Basement ile fikrini hayata geçir

Brezilya’nın Sao Paulo şehrinde doğan Red Bull Basement, bugün pek çok ülkede daha iyi bir gelecek inşa etmek amacıyla teknolojinin gücünden yararlanan üniversite öğrencisi girişimcileri, kod yazarlarını ve inovasyon alanındaki fikir önderlerini desteklemeyi sürdürüyor.

Red Bull Basement; İngilizce bilen, lisans ve yüksek lisans öğrencileri başvurularını bireysel veya iki kişilik takımlar halinde yapabiliyor. Jürinin değerlendirmesinden geçen bir finalist takım veya bireysel katılımcıya ödül olarak projelerini geliştirmeleri için uygun bir zemin sunulacak. Finale kalan proje sahibi, global sosyal inovasyon çevresi ile buluşma imkânı yakalıyor. Burada mentörlerin katkıları ile fikirlerini gerçeğe dönüştürme fırsatı yakalamanın yanında global bir eğitim programına da dahil oluyor.

Fikrini olgunlaştırmak için çevrimiçi gerçekleşecek etkinliklere katıl

Red Bull Basement bu yıl çevrimiçi etkinlikler serisi ile girişimci öğrencileri uzman isimlerle bir araya getiriyor. İlki 15 Eylül 2020, ikincisi 18 Ekim 2020 tarihlerinde gerçekleşecek buluşmalar, ilgili tüm öğrencilere açık olacak.

15 Eylül Salı günü saat 14.00’da başlayacak olan ilk çevrimiçi etkinlikte; mobil uygulama üzerinden dijital turlar sunan bir seyahat teknolojileri girişimi olan Piri’nin Satış Direktörü Hande Ercan, eski Millî Basketbolcu ve Melek Yatırımcı Sinan Güler ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Akıllı Şehir Departmanı Direktörü ve Şehir Plancısı Burcu Özdemir konuşmacı olarak yer alacak.

Hindistan merkezli spor odaklı girişim Dream Sports, 225 milyon dolar yatırım aldı

Merkezi Mumbai’de olan fantezi spor uygulaması Dream11‘in ana girişimi Dream Sports, yeni yatırım turunda 225 milyon dolar aldı.

Dünyanın en büyük ikinci internet pazarına sahip olan Hindistan’da bulunan firma, Tiger Global Management, TPG Tech Adjacencies (TTAD), ChrysCapital ve Footpath Ventures gibi firmalardan yatırımını sağladı.

Şirketin sunduğu Dream11 uygulamasının, Disney ve Facebook dahil birçok büyük firmanın ilgisini çeken kriket oyunu sayesinde kullanımı yaygınlaştı. Dream11, oyuncuların yaklaşan bir maç için en iyi karakterleri seçmelerine olanak tanıyor. Kullanıcılar seçtikleri takımın performansına bağlı olarak para ödülleri kazanabiliyorlar.

Dream11 aynı zamanda dünyanın en popüler spor etkinliklerinden biri olan Hindistan Premier Ligi (IPL) kriket turnuvasının 2020 sezonunun isim sponsoru oldu. Girişim, daha önce akıllı telefon firması Vivo tarafından güvence altına alınan isim sponsoru haklarını 30 milyon Dolar teklif ederek kazandı. IPL’nin yeni sezonu, pandemi nedeniyle aylar süren ertelemeler sonrası yakında başlayacak.

Dream Sports, son yıllarda ticari satış gibi farklı sektörlerde yer almaya başladı. Dream Sports’un CEO’su ve kurucu ortağı Harsh Jain yaptığı açıklamada, girişimin 100 milyondan fazla kullanıcıya sahip olduğunu belirtti. Fantezi sporlara ilginin arttığını belirten Jain, “Vizyonumuz, spor teknolojisi ve inovasyon yoluyla Hindistan için sporu daha yaygın ve iyi hale getirmek” dedi.

Zoom, kullanıcıların güvenliğini artırmak amacıyla iki faktörlü doğrulama özelliğini duyurdu

Zoom, kullanıcıların güvenliğini artırmak amacıyla mobil uygulama ya da SMS üzerinden ikinci bir kimlik doğrulaması yapmayı sağlayan İki Faktörlü Doğrulama (2FA) özelliğini bünyesine ekledi.

Zoom’un gelişmiş İki Faktörlü Doğrulama özelliği, yöneticilerin ve kurumların kullanıcılarını korumasını ve platform üzerinde ortaya çıkabilecek güvenlik açıklarını engellemeyi kolaylaştırıyor.

İki Faktörlü Doğrulama, kullanıcıların kimlik doğrulaması aşamasında kullanıcının hesabın sahibi olduğunu, kullanıcının bildikleri (parola ya da PIN), sahip olduğu objeler (akıllı kart ya da mobil cihaz) ya da fiziksel özellikleri (parmak izi, ses) gibi iki ya da daha fazla kanıt veya doğrulama bilgisi sunarak, işlemi gerçekleştiriyor.

Zoom 2FA’nın faydaları

Zoom’un tümleşik iletişim platformundaki 2FA çözümü, kullanıcılara aşağıdakilerin de arasında bulunduğu çeşitli faydalar sağlarken, doğrulama ve güvenlik açıklarına karşı korumanın güvenilir bir yolunu sunuyor:

  • Artan güvenlik: 2FA ile kurumlar, çalışanların ya da öğrencilerin cihazlarına erişim sağlayarak ya da parolaları tahmin ederek kötü aktörlerin hesaplara erişim sağlamasını önleyen ek bir güvenlik katmanı ekleyerek kimlik hırsızlığı ve güvenlik açığı riskini azaltabilecek.
  • Gelişmiş uyumluluk: 2FA kullanımı, kurumların hassas veri ve müşteri bilgileri için uyumluluk yükümlüklerini yerine getirmesine yardımcı olacak.
  • Azalan maliyetler: Ufak işletmeler ve okullar için bir SSO hizmeti masraflı olabilir. Zoom 2FA çözümü, kullanıcıları doğrulamak ve güvenlik açıklarına karşı koruma için ücretsiz ve etkin bir yol sunuyor.
  • Basitleşen kimlik yönetimi: 2FA, kullanıcıların sürekli parola yönetimi yapma gerekliliğini azaltan ek bir güvenlik katmanı sağlıyor.

Zoom 2FA ile kullanıcılar Google Authenticator, Microsoft Authenticator ve FreeOTP gibi Zaman Bazlı Tek Seferlik Parola (TOTP) sağlayan kimlik doğrulama uygulamalarını kullanabilecek. Ayrıca Zoom, SMS ile kod göndererek ya da telefon çağrısı ile de kimlik doğrulamanın ikinci aşamasını gerçekleştirebilecek.

Zoom 2FA nasıl etkinleştirilir ve kullanılır?

Zoom, SAML, OAuth ve/veya parola bazlı olmak üzere, farklı kimlik doğrulama metotları sunuyor. Bunlar, her hesap için birbirinden ayrı olarak etkinleştirilip devre dışı bırakılabiliyor. Zoom 2FA özelliğini hesap seviyesinde parola bazlı kimlik doğrulama için etkinleştirmek isteyen yöneticiler aşağıdaki adımları izleyebilirler:

  • Zoom ana sayfasına giriş yapın.
  • Navigasyon menüsünden Gelişmiş > Güvenlik sayfasını açın.
  • İki Faktörlü Kimlik Doğrulama ile Giriş Yap ibaresinin seçili olduğundan emin olun.
  • 2FA etkinleştirmesi için aşağıdaki seçenekleri kullanabilirsiniz:
    • Hesabınızdaki tüm kullanıcılar
    • Belirli rollerdeki kullanıcılar
    • Belirli gruplardaki kullanıcılar
  • Kaydet’e tıklayarak 2FA ayarlarından çıkın.

PayTR’nin verilerine göre ağustos ayında kırtasiye ve kitap harcamaları iki kat arttı

Pandemi nedeniyle okullar fiziki olarak açılmasa da uzaktan eğitimin başlamasıyla birlikte okula dönüş hazırlıkları bu yıl öne çekildi.

BDDK tarafından 2016’da yetkilendirilen, Türk mühendisler tarafından geliştirilen ödeme kuruluşu PayTR‘nin verilerine göre ağustos ayında kitap ve kırtasiye kategorisinde internetten alışveriş hacmi, geçen yılın aynı dönemine göre iki kat artış gösterdi.

PayTR’nin verilerine göre söz konusu dönemde internetten yapılan kitap ve kırtasiye alışverişleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 126 artarken, bu yılın mart-haziran aylarını kapsayan pandemi dönemine göre de yüzde 44 artış yaşandı.

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan PayTR Genel Müdürü Tarık Tombul, şunları söyledi: “31 Ağustos’ta uzaktan eğitimin başlayacağının duyurulmasını takiben, normalde eylül ayında kırtasiye ve kitap kategorilerinde görülen hareketlilik bu yıl bir ay erken başladı. Yine bu dönemde özellikle temmuz ve ağustos aylarında online eğitim kategorisinde yer alan işletmelerden de yoğun başvuru aldık. Günlük 12 başvuru aldığımız günler oldu. Pandemi süreciyle birlikte tüketicilerin internetten alışverişe yöneldiğini gözlemliyoruz. Bu rakamlar bizlere hayatımızın artık pek çok alanında harcamaların dijital ortama kaydığını gösteriyor.”

Mobil projeler için derleme ve yayınlama platformu: Appcircle

Mobil projeler için derleme ve yayınlama platformu Appcircle herkesin kullanımına açıldı.

Appcircle, mobil uygulamalar için derleme, yayınlama ve test süreçlerini otomatikleştiren ve basitleştiren bir platformdur. Kullanım için DevOps bilgisi ya da özel bir yazılım gerektirmemektedir. Tüm popüler geliştirme altyapılarını desteklemektedir.

Appcircle, bir dijital dönüşüm girişimi olan Smartface’in içerisinden çıkan yeni bir girişim olarak 2020 başında hayata geçmiştir. Appcircle, kurumsal mobilite alanında 10 yılı aşkın deneyime sahip uzman bir ekip tarafından geliştirilmektedir. Dünya çapında edinilmiş kurumsal deneyimlere dayanarak mobil CI/CD süreçlerinin iyileştirilmesini hedeflemektedir.

Daha hızlı ve daha düşük maliyetli mobil uygulama süreçleri

Mobil geliştiriciler ortalama olarak zamanlarının yüzde 15 ile yüzde 20’sini derleme ve yayınlama süreçlerine harcamaktadır. “The State of Mobile CI/CD in 2020” raporuna göre de mobil CI/CD süreçleri çoğunlukla DevOps ekipleri değil de mobil geliştirici takımlar tarafından yönetilmektedir.

Appcircle, tüm CI/CD süreçlerini ve çıktılarını tek bir kurumsal mobil DevOps platformunda toplamaktadır. Appcircle, bu süreçleri tümüyle otomatikleştirerek

  • Geliştiricilerin iş yükünü azaltır ve operasyon maliyetlerini düşürür
  • Uygulama yayınlama süreçlerini hızlandırır
  • Özel DevOps bilgisi gereksinimi ortadan kaldırır
  • Manuel operasyona bağlı kullanıcı hatalarını azaltır

macOS olmadan mobil uygulama yayınlamak artık mümkün

Google Flutter ekibinin yaptığı araştırmaya göre, Flutter geliştiricilerinin sadece yüzde 27’si macOS kullanmaktadır.

Bununla birlikte, iOS uygulamaları yayınlamak için macOS kullanmak şarttır. Appcircle ile, macOS çalıştıran bir cihaza gerek duyulmadan aşağıdaki dillerle geliştirilen iOS ve Android projelerini derlemek ve yayınlamak mümkündür:

  • Obj-C/Swift
  • Java/Kotlin
  • Flutter
  • React Native
  • Smartface

Kurumsal Mobil CI/CD süreçlerini basitleştirin ve merkezileştirin

The State of Mobile CI/CD in 2020 raporuna göre, kurumların %68’i mobil CI/CD için on-premise (kurum içi) ya da private cloud çözümleri tercih etmektedir.

Appcircle, güvenilir ve yüksek performanslı AWS altyapısı ile SaaS ve private cloud olarak kurumlara sunulmaktadır. İsteyen kurumlar için çok yakında kurum içi kurulum seçeneği de sunulacaktır. Appcircle’ın 20 yılı aşkın mobilite deneyimine sahip kurucu ortağı Osman Çelik de böyle bir çözüme olan ihtiyacı şu sözlerle ifade ediyor:

“Mobil dünya hızlı ve hatasız sürüm çıkmayı gerektiriyor. Kurumların yaşadıkları sorunları dikkate alarak bu süreçleri otomatikleştirmek amacıyla Appcircle’ı geliştirdik. “

Pandemi döneminde uzaktan çalışan kullanıcılar, kurumlardaki ortak test cihazlarına erişemediler ve farklı cihazlardaki testlerde sorunlar yaşadılar. Appcircle bu sorunları çözmek adına tarayıcı tabanlı cihaz erişimi özelliğini geliştirdi. Appcircle, Android 4’ten 10’a, iOS 8’den 13’e yayılan geniş bir cihaz havuzunda mobil uygulamaları tarayıcı üzerinden çalıştırabilmektedir. Böylece, kullanıcılar, iOS ve Android projelerini gerçek cihaz deneyimi ile anında test edebilmektedir.

ABD merkezli paylaşımlı elektrikli scooter girişimi Bird, Türkiye’ye mi giriş yapıyor?

2017 yılında Amerika Birleşik Devletleri‘nde faaliyetlerine başlayan ve kısa süre içinde dünyada ses getiren paylaşımlı elektrikli scooter girişimi Bird, Türkiye’de faaliyetlerine başlamak için ilk adımını attı.

Dünyada elektrikli scooter’ların yaygınlaşmasına öncülük eden şirketlerden biri olan Bird, kendi tasarladığı ve ürettiği elektrikli scooter’ları Türkiye’de Roboto Teknoloji distribütörlüğünde satılacak. Şimdilik sadece elektrikli scooter ürünleriyle Türkiye’de tüketicilerle buluşacak olan Bird’ün 2021 yılında Türkiye’de paylaşımlı scooter kiralama modelini de hayata geçirebileceği belirtiliyor.

Bird hangi scooter modellerini Türkiye’ye getiriyor?

Bird markasının Türkiye’deki temsilcisi Roboto Teknoloji tarafından açılan internet sitesinde şimdilik çocuklar için olan Birdie modeli satın alınabiliyor. Aynı zamanda yetişkinleri hedefleyen Bird One modelinin de yakın zamanda Türkiye’de satışa sunulacağı görülüyor.

Bird neden paylaşımlı scooter uygulamasını Türkiye’de hayata geçirmedi?

Henüz şirketin neden böyle bir adım atmadığı resmi olarak bilinmese de ürünlerin distribütör aracılığıyla Türkiye’ye getirilmesi, şirketin Türkiye’de elektrikli scooter’lara olan ilgiyi fark etmesi anlamına geliyor. Yine de Bird yönetimi, Türkiye’de paylaşımlı elektrikli scooter’ların iş modelleriyle ilgili resmi bir düzenleme olmadığı için bu konuyla ilgili bir adım atmıyor olabilir. Öte yandan Bird, şu anda Türkiye’de hızla artan paylaşımlı scooter girişimlerinin rekabeti nedeniyle pazara giriş için doğru zamanı bekliyor da olabilir.

Görünüşe göre Bird, ilk etapta Roboto Teknoloji distribütörlüğünde Türkiye’deki satışlarını gözlemleyerek elektrikli scooter pazarını izlemeye başlayacak ve duruma göre Türkiye’de de paylaşımlı elektrikli scooter uygulamasını başlatacak. Şirketin Türkiye adına atacağı tüm gelişmeleri yakından takip ederek sizlere ulaştıracağız.

BKM’nin ağustos ayı verilerine göre kartlı ödeme tutarı yüzde 22 artışla 102 milyar TL’ye ulaştı

Bankalararası Kart Merkezi (BKM), 2020 yılının ağustos ayına ilişkin verilerini açıkladı. BKM’nin verilerine göre, ağustos ayı sonunda Türkiye’de 72,6 milyon adet kredi kartı, 176 milyon adet banka kartı kullanılıyor. 2019 yılının ağustos ayı ile kıyaslandığında kredi kartı sayısında yüzde 6’lık, banka kartı sayısında ise yüzde 11’lik artış görülüyor. Toplam kart sayısı ise 248,6 milyon adede ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 oranında artış gösterdi.

Kartlı ödemelerde yüzde 22 artış görüldü

BKM verilerine göre, banka kartları ve kredi kartları ile ağustos ayında toplam 101,6 milyar TL’lik ödeme yapıldı. Bu tutarın 83,8 milyar TL’si kredi kartlarıyla ödenirken, 17,8 milyar TL’sinde banka kartları kullanıldı. Büyüme oranları özelinde incelendiğinde banka kartıyla yapılan ödemelerde bir önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı yüzde 44 olurken, kredi kartıyla yapılan ödemelerde ise bu oran yüzde 18 olarak gerçekleşti. Toplam kartlı ödemeler büyümesi ise yüzde 22 oldu.

Her 5 kartlı ödemeden 2’si artık banka kartlarıyla gerçekleşiyor

Geçmişte maaş kartı olarak adlandırılan ve sadece para çekmek için kullanılan banka kartları günümüzde ödemelerin vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Bugün internetten yapılan ödemelerden simit, kahve, ulaşım gibi mikro ödemelere kadar tüm ödemelerde banka kartlarının kullanıldığı görülüyor. Ağustos ayında banka kartlarıyla 225 milyon adet ödeme yapılırken toplam ödemelerin yüzde 37’sinde banka kartları kullanıldı. 10 yıl önce her 10 kartlı ödemeden 1’i banka kartlarıyla gerçekleşirken, bugün gelinen noktada her 5 kartlı ödemeden 2’si artık banka kartlarıyla yapılıyor.

Kartlı ödemelerin en hızlı arttığı sektör elektronik eşya oldu

Kartlı ödemelerde, 2020 yılının ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre en fazla artışın hangi sektörlerde gerçekleştiği detaylı incelendiğinde, “elektronik eşya”nın yüzde 78 ile en fazla artış gerçekleşen sektör olduğu görüldü. “Yapı malzemeleri” yüzde 49, “mobilya/dekorasyon” yüzde 33, “market-gıda” yüzde 28 ve “sağlık/kozmetik” sektörü yüzde 27 büyüme ile kartlı ödemelerde en fazla artış görülen diğer sektörler arasında yer aldı.

Rejenerasyon-20 projesinde 10 girişim 16 Eylül’de Demo Day sahnesine çıkıyor

Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’ın yürütücüsü olduğu İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen Girişimcilik Ekosistemi Yenilenme Projesi: Rejenerasyon-20 projesi 8 haftalık yoğun bir tempodan sonra demo day etkinliği ile sonlanıyor.

Birbirinden değerli 10 girişimin yer alacağı etkinlikte girişimcilerin evde yaşamı iyileştiren, uzaktan çalışmaya katkı sağlayan, lojistik/erişim problemlerine çözüm bulan ve sosyal hayata katkı sağlayan projeler 16 Eylül Çarşamba günü saat 13:00’da Cube Incubation’ın YouTube kanalında canlı yayınlanacak.

Mekan içi tarım teknolojileri geliştiren ForFarming kurucusu Levent Atlas hikayesini anlattı

Giderek daha karmaşık ve belirsiz hale gelen gıda sisteminde ForFarming, tüm iklim koşullarından bağımsız, insanların taze ve sağlıklı gıdaya kolayca ulaşmaları için dijital çözümler üreten bir girişimdir.

Yapay zeka destekli, IoT tabanlı, takip edilebilir, kontrol edilebilir ve raporlanabilir bir tarım teknolojisi çözümleri sunuyor.

ForFarming kurucusu Levent Atlas, egirişim’in konuğu olarak tüm hikayesini ve yaşadığı zorlukları anlattı.

ForFarming size hangi mevsimde olursanız olun daima taze ve sağlıklı ürünler üretmenizi sağlar. Üretilen ürünlerin hiçbirinde zirai ilaç kullanılmamaktadır.

ForFarming tamamen otomatik teknolojisi sürdürülebilir ve kontrol edilebilir üretim imkanı sağlar. Akıllı telefonunuzdan, tabletinizden veya bilgisayarınızdan uzaktan erişim sağlayarak ürünlerinizi kontrol edebilirsiniz.

ForFarming hidroponik sistemi sayesinde su tüketiminizi normal tarım tekniklerine kıyasla %90’a kadar azaltabilirsiniz. Ayrıca yerinde üretim imkanıyla şehir içi tarıma olanak sağlayarak lojistik harcamalarınızı minimalize eder.