Ana Sayfa Blog Sayfa 668

Microsoft’un Dijital Savunma Raporu’na göre Sivil Toplum Kuruluşları siber saldırıların yeni hedefi oldu

Microsoft’un Dijital Savunma Raporu’ndan elde edilen veriler, siber korsanların her geçen gün teknolojilerini ve taktiklerini geliştirdiklerini; dolayısıyla siber tehditlerin giderek daha komplike bir hal aldığını ortaya koyuyor. Siber korsanlar, Covid-19 pandemisinin başında yoğunlaşan toplumsal endişelerden faydalanarak sağlık kurumlarına saldırdıkları gibi, insanların merak duygusunu ve bilgi edinme ihtiyacını kullanarak her gün yeni döngülerle sistemlere saldırıyorlar. Raporda, son dönemin yükselen siber tehdit trendleri arasında kimlik hırsızlığının ve sivil toplum kuruluşları / dernekler gibi devletlerle bağı bulunan çok paydaşlı kurumlara yönelik saldırıların dikkat çektiği belirtiliyor.

Microsoft tarafından yıllık olarak hazırlanan Dijital Savunma Raporu’nun sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı. Geçtiğimiz senenin siber güvenlik trendlerini içeren rapor, siber korsanların tespit edilmelerini zorlaştıracak teknikler kullanarak en bilinçli hedefleri bile tehdit edebilecek kadar ustalaştıklarını ortaya koyuyor. Saldırıların giderek daha komplike hale gelmesinin yanı sıra, siber korsanların belirli teknikleri daha sık kullandıkları ve kullanıcı bilgisi çalmaya, korsan yazılımlara ve IoT cihazlarına olan ilgilerini arttırdıkları görülüyor.

Bireyler ve kuruluşlar için çeşitli güvenlik önerilerinin de paylaşıldığı raporda öne çıkan maddeler şöyle:

2019’da 13 milyarı aşkın şüpheli mail adresini bloklayan Microsoft, bu adreslerin 1 milyarı aşkın kısmının kimlik dolandırıcılığı yapmak üzere hazırlanan URL’ler olduğunu tespit etti.
Raporda IoT’a yönelik tehditlerin de giderek arttığı ve evrildiği; 2020’nin ilk yarısında, 2019’un ikinci yarısına kıyasla saldırıların ortalama %35 oranında arttığı kaydedildi.

Siber suç örgütleri tekniklerini geliştiriyor

  • Fidye yazılımlar büyük bir tehdit olarak büyümeye devam ediyor.
  • İşletmeleri hedef alan suç örgütleri teknik altyapılarını buluta taşıyarak yasal servislerin arasında saklanabiliyor. Siber saldırı planlayanlar, ağırlıkla sistemleri korsan yazılımlara karşı savunmasız olanları hedefliyor.
  • Siber korsanlar, Covid-19 pandemisinin başında yoğunlaşan toplumsal endişelerden faydalanarak sağlık kurumlarına saldırdıkları gibi, insanların merak duygusunu ve bilgi edinme ihtiyacını kullanarak her gün yeni döngülerle sistemlere saldırıyorlar.
  • Geçtiğimiz yıllarda zararlı yazılımlara odaklanan siber korsanların, son zamanlarda %70 oranda bireylere ait gizli bilgileri toplamalarına yardımcı olan kimlik hırsızlığına yöneldikleri görülüyor. Korsanlar, kişileri gizli bilgileri paylaşmaya ikna etmek amacıyla çoğunlukla büyük ve güvenilir markaları taklit eden e-posta’lar gönderme yolunu seçiyor. Özellikle kurye ve teknoloji şirketlerinden gelen e-postalar konusunda kullanıcıları uyaran Microsoft yetkililleri; pandemi ile birlikte dağıtım, e-ticaret ve teknoloji şirketlerinden gelen e-postalar açılırken dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Kamuyu hedef alan siber korsanlar da yöntemlerini değiştiriyor

  • Kamuyu hedef alan siber korsanlar da artık daha çok sivil toplum kuruluşları, think tank’ler, uluslararası ilişkiler ve güvenlik konularında faaliyet gösteren topluluklar gibi devlet politikalarına etki edebilecek pozisyondaki yapılara yönelik saldırılar gerçekleştiriyor.
  • Geçtiğimiz yıl kamuyu hedef aldığı tespit edilen siber saldırıların ağırlıkla Rusya, İran, Çin ve Kuzey Kore üzerinden yapıldığı belirtiliyor.
  • Evden çalışma modeli de eskisine kıyasla çok daha geniş bir dijital ağı kontrol altında tutma zorunluluğuyla karşı karşıya kalan işletmelerin işini güçleştiriyor.
  • Organizasyonlar uygulamalarını buluta taşımaya devam ederken, siber korsanlar da sunucuların normal trafiğini engellemeye ve erişimi yok etmeye yönelik saldırılarını aynı paralelde arttırıyor.
  • Öte yandan Microsoft’un yakın geçmişte yaptığı bir araştırmaya göre, CISO’ların (Chief Information Security Officer / Bilgi Güvenliği Yöneticisi) %73’ü, son 12 ay içerisinde şirketlerinden hassas verilerin dışarıya sızdırıldığını düşünüyor ve bu doğrultuda şirket içi risk yönetim teknolojilerine daha geniş bütçe ayrılması gerektiğine inanıyor.

Microsoft Türkiye Pazarlama Grup Direktörü Ozan Öncel: “Siber güvenlik alanına yapılan yatırımları arttırmak artık bir lüks değil, bir zorunluluk”

Raporun sunduğu sonuçlara ilişkin görüşlerini paylaşan Microsoft Türkiye Pazarlama Grup Direktörü Ozan Öncel, “Dijital Savunma Raporu’ndan elde ettiğimiz verileri incelediğimizde, siber güvenlik alanına yeni kurallar getirilmesinin gerekliliğini çok açık şekilde görebiliyoruz. Pandemiyle birlikte hayatımızda kalıcı bir yer edinen uzaktan çalışma /uzaktan öğrenme gibi yeni modeller, nihayet siber güvenliğe bakışımızı değiştirmeye başladı. Devlet ve özel sektör ayrımı yapılmaksızın, tüm organizasyonların siber saldırıları durdurmak için yetkin iş gücüne ve teknolojiye daha geniş kapsamlı ve ciddi yatırımlar yapmasının bir zorunluluk haline geldiği konusunda artık hemen herkes hemfikir. Önümüzdeki dönemde güvenlik güncellemeleri, yedekleme politikaları ve MFA (Multifactor Authentication / Çok Yönlü Otantisite) gibi kavramların işletme bünyelerinde daha fazla içselleştirileceğini umuyoruz; çünkü açıkçası veri güvenliğini korumak isteyen yapıların bu konuya hassasiyetle yaklaşmaktan başka çaresi yok. Raporun sonuçları, sadece MFA’nın (Çok Yönlü Otantisite) erişilebilirliğini arttırmanın bile siber saldırıların önünü büyük ölçüde keseceğini ortaya koyuyor” dedi.

Siber güvenlik alanına yapılan tüm yatırımların ötesinde, bu alanda gerçek bir ilerleme sağlanabilmesi için çalışma hayatının paydaşlarının, fikir liderlerinin, ilgili devlet birimlerinin ve bireylerin iş birliği içinde çalışması ve bilgi paylaşımını sürekli hale getirmesi gerektiğini vurgulayan Ozan Öncel, bu nedenle ilk olarak 2005 yılında Microsoft Güvenlik Bilgileri Raporu olarak yayınlanmaya başlayan raporun zamanla Microsoft Dijital Savunma Raporu’na evrildiğini belirtti. Öncel, Microsoft’un bu derinlikli raporunun, dijital ekosistemin siber güvenliğini sağlamak adına iş birliği içinde çalışan sektör paydaşlarına katkı sağlayacağına inandığını da sözlerine ekledi.

Microsoft, siber korsanlar ve zararlı yazılımlarla etkin bir şekilde mücadele edebilmek adına teknolojiyi, operasyonlarını, yasal aksiyonları ve politikaları eş zamanlı olarak uygulamaya koymaya özen gösteriyor. Microsoft’un Dijital Suçlar Birimi, 2010’dan bu yana güvenlik güçleri ve iş ortaklarıyla iş birliği içinde 22’den fazla siber saldırı girişimini bertaraf ederek 500 milyonun üzerinde cihazın siber suçlulardan korunmasını sağladı.

Apsiyon, alışveriş merkezleri için yeni AVM Yönetim Yazılımı’nı duyurdu

Toplu yaşam alanlarının uçtan uca entegre bir şekilde yönetilmesini sağlayan yerli girişim Apsiyon, yeni ürünü AVM Yönetim Yazılımı’nı tanıttı.

Alışveriş merkezi yönetim süreçlerini kolaylaştıran yeni ürün, tek ekrandan süreçlerin yönetilmesine imkan veriyor. Alışveriş merkezi yönetimleri için geliştirilen en kapsamlı yazılım olma özelliği de taşıyan Apsiyon’un AVM Yönetim Yazılımı, entegre sistemler sayesinde ekstra zaman ve verimlilik kazandırıyor.

Bulunduğumuz ve zaman geçirdiğimiz tüm alanlar günün ihtiyaçları doğrultusunda hızla dijitalleşmeye devam ediyor. Günün değişen ihtiyaçlarına her zaman hızlı çözümler getiren Apsiyon, yeni geliştirdiği AVM Yönetim Yazılımı ile alışveriş merkezlerinin yönetimde ihtiyaç duyduğu tüm süreçlere uygun çözümler sunuyor ve AVM’lerin tek bir ekranda yönetilmesine olanak tanıyor.

AVM yönetimlerinde karmaşık olan süreçleri pratikleştiren yazılım, Apsiyon’un site yönetim yazılımındaki tüm modüllerini bünyesinde barındırırken ayrıca AVM Yönetimleri’nin; kiracı bazında sözleşme şartlarını belirlemesini ve sözleşmeleri hazırlamasını, mağazaların ve kiracıların sözleşmelerine göre sabit kira veya ciro üzerinden bağımsız bölümlere göre 4 farklı tipte borçlandırma yapabilmesini sağlıyor.

Hataların ve unutkanlıkların önüne geçmek ise çok kolay! Borçlandırılan döneme ait mükerrer borçlandırma yapılmasını engelleyen yazılım, aynı zamanda AVM yönetimlerine kiracı bazında ve seçilen kriterlere uygun olarak “Sözleşme Bitiyor Hatırlatması” da yapıyor.

Tüm akıllı cihazlardan erişim imkanı

AVM Yönetim Yazılımı, kullanıcılarını tek bir bilgisayar ile sınırlandırmıyor. Kurulum gerektirmeyen online yapısı sayesinde internete bağlı olan tüm telefon, tablet, masaüstü bilgisayar ve notebook gibi cihazlardan kolay erişime imkan tanıyor. Apsiyon tarafından donanım, bağlantı bakımı ve desteği sayesinde, her zaman yedeklenen ve üst seviye sunucularla çalışan AVM Yönetim Yazılımı, her gün yenilenen güncel yapısı ile de kesintisiz hizmet veriyor.

AVM yönetimlerine özel web sitesi

AVM yönetimine özel olarak tasarlanabilen web sitesi sayesinde, web sitesi maliyetlerini de azaltan AVM Yönetim Yazılımı, sistem ile tam entegre olarak çalışıyor. AVM resimleri, adresi, telefon numarası, hava durumu, anketleri, güncel haberleri, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya sayfaları ve duyuruların paylaşabileceği web sitesine, hiçbir ek ücret ödemeden sahip olunabiliyor. Ayrıca yine ciro tutarları AVM Yönetimi tarafından web sitesine girilebiliyor veya kiracıların web sitesi üzerinden yöneticiye göndermesi sağlanıyor.

Entegre sistemler ile kolay kullanım imkanı

Kira dağıtımının ve takibinin kolaylıkla yapılabildiği AVM Yönetim Yazılımı, doküman yönetimi sayesinde tüm evrakları kayıt altına alarak gerekli olduğunda kolayca ulaşılmasına olanak tanıyor. Tam entegre Muhasebe Modülü sayesinde hatasız işlemler yaparak zamandan tasarruf ettiren yazılım ile tüm finansal raporlara her an ulaşılabiliyor. Tüm bankalar ile entegre çalışan yazılım, Online Tahsilat süreçlerini de hızlandırıyor. İş Takibi özelliğiyle tüm süreçlerin kolayca yönetilerek verimliliğin artırılmasına imkan tanıyan sistem, tamamen entegre olarak çalışan Kartlı Geçiş ve ve Plaka Tanıma Sistemleri ile de tüm giriş ve çıkışları tek ekrandan yönetilmesi d sağlıyor.

Oyuncu bilgisayarı markası Monster’ın 20 yıllık hikayesini kurucusu İlhan Yılmaz anlattı

Oyuncu bilgisayarı denince akla gelen ilk markalardan biri olan yerli girişim Monster’ın kurucusu İlhan Yılmaz, egirişim’in konuğu oldu. Küçük bir dükkanda başlayan hikaye bugün büyük bir genel merkez haline dönüştü.

Yılmaz, 20 yıllık bir geçmişe sahip olan şirketin hikayesini, yaşadığı zorlukları ve hedeflerini anlattı. Global açılımını da geçtiğimiz hafta Almanya ile yapan Monster, gelecekte bir dünya markası olmak istiyor. 2030’lu yıllarda ise kuantum teknolojisini deneyerek önemli bir adım atmayı da en büyük hedefleri arasında olarak gösteriyor.

Monster notebook, gelecekte; yerel dizüstü bilgisayar üreticileri sıralamasında; özellikle Gaming ve Performans ürünleri ile Monster markası ile globalde ilk 5 teknoloji firması arasında yer almayı hedeflemektedir. Özellikle dizüstü bilgisayar ürünleri tarafında butik mağazacılık hizmetini yaygınlaştırmayı, online satış kanalları ve mağazacılık kanalları tarafında yapılacak çalışmalar ile de marka bilinirliliğini arttırmayı hedefliyor.

Türkiye’deki başarılı teknoloji şirketleri ile yeni içeriklerimiz gelmeye devam edecek.

Kurumsal çalışanların finansal sağlığını iyileştirme yardımcı olan Nowpay, 2.1 milyon dolar yatırım aldı

Gelişmekte olan pazarlarda kurumsal çalışanların ‘finansal sağlığını‘ iyileştirmeye yardımcı olan platform NowPay, tohum turda 2.1 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Yeni yatırım; platformun yeteneklerini daha da derinleştirmek ve geliştirmek, ekibini genişletmek ve MENA ve bölge pazarlardaki genişlemesi için kullanılacak.

Bu tura; ABD, BAE, Çin ve Mısır’dan yatırımcılarla birlikte; Foundation Ventures ve Endure Capital katıldı. Yatırımcılar arasında şu an; BECO Capital, 500 Startups, Plug and Play, 4dx Ventures, MSA Capital, EFG-EV Fintech ve Ebtikar bulunuyor. Tura ayrıca; Quirky Ventures, Gehan Fathi ve Rolaco gibi bölgenin önde gelen melek yatırımcıları da katıldı.

Microsoft Research’teki inovasyon ekiplerine daha önce liderlik eden NowPay’in Kurucu Ortağı ve CEO’su Mostafa Ashour, “Pandemi olduğu bir dönemde, tanınmış ve seçkin yatırımcıların bize güven duyduğunun mutluluğu ve gururu içindeyim. Girişimimizin temeli; Tasarruf, harcama, bütçeleme ve borçlanmayı yöneterek finansal sağlığımızın korunmasını sağlıyor. Finansal stres, çalışanlar için en büyük dikkat dağıtıcı faktör olarak önemli bir rol oynuyor. NowPay, bu boşluğu doldurarak, çalışan sağlığı alanını proaktif olarak ele almayı seçen işverenlere için çeşitli avantajlar sunuyor. Özellikle son aylarda NowPay, hem çalışanları hem de işverenleri güçlendirmeye oldukça yardımcı oldu. Çalışanlar için her türlü finansal yönü iyileştirmek ve finansal katılımı gerçeğe dönüştürmek istiyoruz.” dedi.

2019 yılında kurulan NowPay, çok hevesli ve deneyimli bir ekibe sahiptir. Mostafa Ashour liderliğindeki ekipte Amazon Lendind’te çalışmış kurucu ortak Ahmed Sabry, daha önce EFG’de genel müdür olarak çalışan Gehan Fathi ve Fortune 500 Stanley-Black & Decker için Mısır satışlarını yöneten Mahmoud ElHosseiny bulunuyor.

Giderler ve gelir arasında, çalışanın moralini çok fazla strese sokan ve üretkenliği engelleyen bir asimetri var diyen Foundation Ventures’ın Yönetici Ortağı Ziyad Hamdy, “Finansal istikrarın sağladığı mutluluk ve çalışanları güçlendirmeye yönelik bu yolculukta NowPay’in muhteşem ekibine katılmaktan heyecan duyuyoruz” dedi.

Mediterra Capital, yerli fintech PayCore’un çoğunluk hissesini satın almak üzere sözleşme imzaladı

Dünya çapında 30’dan fazla yatırım ve yönetim kurulu üyeliği tecrübesine sahip Mediterra Capital, Türkiye’nin yazılım ve yönetilen servis ödeme sistemi altyapı sağlayıcısı PayCore’un çoğunluk hisselerini satın almak üzere imza attı.

İşlemle ilgili yasal izinlerin alınmasının akabinde şirket devir işlemlerinin tamamlanması beklenmektedir.

PayCore, finans kuruluşlarına ve ödeme hizmeti sağlayıcılarına, ödeme sistemlerini yönetebilecekleri altyapıları on-premise veya cloud üzerinden as-a-service olarak sağlamakta; yazılım, entegrasyon ve operasyon yönetim hizmetlerini sunmaktadır.

2001 yılında kurulan Paycore, dünya çapında 35 ülkede 185’i aşkın müşteriye bu hizmetlerini sunmaktadır. Türkiye’de PayCore’un yazılımlarıyla, 1 milyon adetten fazla POS terminali yönetilmekte, gerçekleşen kredi kartı işlemlerinin 60%’ında finans kuruluşları PayCore’un ödeme çözümlerini kullanmaktadır.

Paycore, 2019 yılında 12 ülkede faaliyet gösteren Mastercard Payment Transaction Services Turkey Bilişim Hizmetleri A.Ş.’yi bünyesine katarak global bir oyuncu olma yönünde önemli bir adım atmıştır.

Şirket, 18 yıllık EMV ve Kernel tecrübesi ile ödeme teknolojileri alanında devrim niteliği taşıyan, akıllı telefon ve tabletlerin herhangi bir donanıma ihtiyaç duymadan POS terminali olarak kullanılmasını sağlayan SoftPOS teknolojisinin dünyada öncüsü olmuş ve Mastercard ve Visa’dan bu teknolojinin ödeme sistemlerinde kullanılması için onay almıştır. Fiserv ve Global Payments gibi şirketler SoftPOS teknolojilerinin sağlayıcısı olarak Paycore’u tercih etmişlerdir.

2011 yılında kurulan Mediterra Capital, Türkiye’de orta ölçekli şirketlere yatırım yaparak istihdam yaratmaya ve global pazarlarda rekabetçi oyuncular yaratmaya odaklanan bir özel sermaye fonudur.

Şu anda yaklaşık 330 milyon EUR fon büyüklüğü yöneten Mediterra Capital’ın yatırımcıları arasında EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası), IFC (Dünya Bankası), EIF (Avrupa Yatırım Fonu) ve FMO (Hollanda Kalkınma Bankası) gibi uluslararası kurumsal yatırımcılar bulunmaktadır.

Mediterra kurulduğu 2011 yılından bu yana on bir şirkete yatırım yapmıştır. Glasshouse, Logo Yazılım, Mobiliz ve Mikro Ödeme yatırımlarından sonra Paycore’a yaptığı yatırımla, teknoloji sektöründeki yatırım sayısını beşe çıkaran Mediterra’nın, alanlarının lider şirketleri Tavuk Dünyası, Söke Un, Arkel, Terra Pizza, ACP Sigorta ve Uğurlu Balık şirketlerine de yatırımları bulunmaktadır.

Octo markasıyla hizmet veren yerli sosyal ağ platformu Ahtapot App, 12 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

2016 yılında kurulan ödüllü sosyal ağ platformu Ahtapot App, yeni turda Hüseyin Karayağız lider yatırımcılığında TRANGELS tarafından 12 milyon TL değerleme ile yatırım aldı. Aldığı yatırımla 2021’de global ölçekte varlık göstermeye hazırlanıyor.

Ahtapot App ile kişiler ve kurumlar başka bir markanın müşterisi olmak yerine kendi platformunun sahibi olacaklar.

Girişimin kurucu ortağı Özer Akıncı: “Artık Bireyler ve kurumlar kendi marka ve logolarıyla kendi mobil uygulamalarına sahip olabilecekler. Türkiye’de pazar payımızı arttırmayı hedefliyoruz. Kamu sektöründe yabancı iletişim altyapılarının yasaklanması Türkiye’nin uzun süredir yerli ve milli yazılımlara ihtiyaç duyduğunun en güçlü göstergesi. Ahtapot App olarak an itibariyle kamu, özel sektör, eğitim, dernekler ve bireylerin hemen kullanmaya başlayabileceği “Octo” isminde çok yönlü bir sosyal iletişim aracı geliştirdik ve mühendislerimizle birlikte Octo’yu sürekli geliştirmeye devam ediyoruz. 2021’in ilk çeyreğinde hazırlıklarımızı tamamlayıp belirlediğimiz dört pilot ülkede global piyasaya açılacağız. Türkiye pazarına kıyasla rekabetin daha yoğun olduğu global piyasada, yapay zeka temelli topluluk yönetim araçlarımızın bize pazarda ciddi stratejik avantaj sağlayacağını öngörüyoruz. Global pazarda Ahtapot App, Octo ismiyle tanıtılacak.” dedi.

Kendinize ait “Mobil” platformunuzda;

  • Yazı, fotoğraf ya da video gibi içeriklerin paylaşımı
  • Görüntülü görüşme
  • Anket Oluşturma
  • Mesajlaşma
  • Konum bildirme
  • Etkinlik oluşturma
  • Entegre ödeme sistemi
  • Uygulama pazar yeri
  • API Entegrasyonu
  • Yapay zeka ile topluluk verilerini anlamlandırma gibi bir çok gelişmiş araçlara sahip olacaksınız. Kullanıcılarınız platforma istedikleri ekrandan, cep telefonu, tablet, bilgisayardan (web) ulaşabilecekler.

90’ların sonu, 2000’lerin başında bilgisayarlara geçiş ve Fax teknolojisinin yerini mail teknolojisine devrettiği dönem gibi şimdi de mobil telefonlara geçiş ve mail teknolojisinin herkesin gündelik hayatta kullandığı yeni bir deneyim olan mesajlaşma ve gönderi paylaşımı pratiğine dönüşmesinin arefesindeyiz. İşte Ahtapot App olarak OCTO ile yeni iş yapma modelinin altyapısına sahip olmayı çok kolay hale getirdik.

Octo ile bireysel kullanım için üretilmiş diğer iletişim altyapılarının aksine tümüyle kontrolün sizde olduğu kendinize ait bir platformun sahibi olursunuz. Kişisel verileriniz ve kullanım esnasında üretilen tüm veriler sizde kalır ve bu verileri analiz ederek topluluğunuz hakkında çeşitli iç görülere sahip olursunuz.

Veri güvenliği ve verinin Türkiye’de kalması Ahtapot’un en başta gelen başlıklarından biri. Ahtapot’un en önemli özelliklerden biri de verinin sahipliğinin müşteride olması ve verinin müşterinin istediği yerde tutulması. Kurum ve kuruluşlar isteğe bağlı olarak platformu tamamen kendi sunucuları üzerinde çalıştırabiliyor ya da “Octo bulut sunucuları” üzerinden hizmet alabiliyor. Uçtan uca şifreleme ile verileriniz her zaman güvende kalıyor.
Kullanıcılar, API platformunu kullanarak ya da pazar yerinden seçebileceği binlerce uygulamayı sadece birkaç adımda Octo’ya entegre edip gündelik hayatta kullanmaya alışık olduğu uygulamaları kullanmaya devam edebiliyor.

Mono App: Kullanıcılar ile markalar arasında etkileşim sağlayan mobil uygulama

Türkiye’de ve dünyada yeni bir yöntemle markaları ve tüketicileri tek bir dijital platformda bir araya getiren Mono App; uygulama marketleri App Store, Google Play ve AppGallery’de yerini aldı.

Mono App ile kullanıcılar istedikleri markaların bildirimlerine izin verecek, sadece bu markalardan bildirim alacak, bildirim aldıkça da puan kazanacaklar. Mono App kullanıcıları puanlarını TL olarak hesabına transfer edebilecek veya uygulama içerisindeki çeşitli yöntemlerle harcayabilecekler.

Mono App’i telefonlarına indiren kullanıcılar, mesaj almak istedikleri markalardan SMS yerine mobil bildirim alabilecek ve aldıkları her bir bildirim için mono puan kazanacaklar.
Kazandıkları mono puanları QNB Finansbank veya Enpara.com hesaplarına TL olarak da transfer edebilen kullanıcılar, isterlerse bu puanları Türk Hava Yolları Yolcu Programı Miles&Smiles Miline, Türkiye’de 3 binden fazla noktada geçerli hediye çekine, 45 binden fazla noktada geçerli Ticket yemek kuponuna da dönüştürebilecek. İsteyen Mono App kullanıcıları puanlarını sokak hayvanlarına mama olarak ulaştırılması için Hayvan Hakları Federasyonu HAYTAP’a bağışlayabilecek ya da iklim değişikliği ile mücadele için yenilenebilir enerji projelerine aktarabilecek.

Mono uygulamasının dikkat çeken bir diğer özelliği Düello ile kullanıcıların uygulamada keyifli vakit geçirmeleri ve çeşitli hediyeler kazanmaları hedefleniyor. Her gün farklı saatlerde yapılacak Düello’lar da düelloya kayıt yaptıran kullanıcılar arasında en hızlı olanlar, markalardan çeşitli hediye çeklerini kazanabilecekler.

Proje Sponsoru QNB Finansbank Bilgi Teknolojileri, Operasyon, Kanallar ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kürşad Demirkol konu ile ilgili şunları söyledi; “Mono, QNBEYOND Fikir Kampı’nda seçilen ve QNB Finansbank tarafından yatırım alan yenilikçi bir uygulama. Amacımız birbirinden değerli markalar ile müşterilerini, karşılıklı kazanımların olduğu bir platforma taşımak ve iletişimlerini sağlamak. Bir yandan markalar için tüketicilere ulaşabilecekleri yeni bir kanal oluşturuyorken; diğer yandan tüketiciler için sadece istedikleri markalardan bildirim almalarını sağlıyoruz. Mono App’in yenilikçi yönü ile bu platformda hem markalar, hem de tüketiciler kazanıyor.”

Facebook, ruh sağlığı desteği almak isteyen insanlara yönelik Duygusal Sağlık Kaynak Merkezi’ni hayata geçirdi

Facebook, insanların platformları üzerinden ihtiyaç duydukları uzman desteğine ve kaynaklarına ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla Duygusal Sağlık Kaynak Merkezi‘ni hayata geçirdi.

Facebook üzerinden Türkçe olarak da ulaşılabilen “Duygusal Sağlık” sayfasında, ruh sağlığı alanında uzman kurum ve kişilerin paylaştığı yerel bilgilere erişilebilecek.

Dünyanın eşi benzeri görülmemiş bir dönemden geçtiği bugünlerde ruh sağlığını korumanın ve destek bulmanın hiç olmadığı kadar önemli olduğunu dile getiren Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Matraş, şöyle konuştu: “Pandemi dünya genelinde ruh sağlığıyla ilgili yaşanan zorlukları artırdı. Biz de bu dönemde insanların destek almak, duygusal sağlıklarını korumak ve bu alanda ihtiyaç duydukları kaynaklara ulaşmak için Facebook ve Instagram’a geldiklerine şahit olduk. Bu, bizim için büyük bir sorumluluk. Bu kapsamda, önde gelen ruh sağlığı kuruluşları ile iş birliği yaparak ilk aşamada Kovid-19 kaynaklı yaşanan ruh sağlığı problemlerine odaklanacak ‘Duygusal Sağlık Kaynak Merkezi’mizi küresel olarak hayata geçirdik.

‘Duygusal Sağlık Kaynak Merkezi’, insanların ihtiyaçlarını karşılamak ve merkezi bir kaynak sunarak yaşanan ruh sağlığı zorluklarını yerelde daha iyi desteklemek adına attığımız adımların ilki. Önümüzdeki süreçte de insanların ruh sağlıklarını desteklemek adına yatırımlarımıza devam edecek ve küresel ve yerel partnerlerimizin rehberliğinde yeni özellikler ve yenilikler üzerinde çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

Facebook’un Dünya Ruh Sağlığı günü kapsamında insanların konunun uzmanlarından destek alabilmeleri için globalde getirdiği yeni özellikler ise şu şekilde:

  • Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) stresi azaltmak ve ruh sağlığını korumak adına kolay uygulanabilir adımları paylaştığı Dijital Stres Yönetimi Rehberi, WhatsApp DSÖ Sağlık Uyarısı chatbot’u üzerinden ulaşılabilir olacak
  • Ruh sağlığıyla ilgili önemli dijital konuşmaları ve destek almayı kolaylaştırmak adına DSÖ ile birlikte tasarlanan çıkartma paketi, AR efekti ve 360 arkaplan Messenger üzerinden ulaşılabilir olacak
  • Crisis Text Line iş birliği ile intiharı ve kendine zarar vermeyi engellemeyi hedefleyen Messenger Kriz Desteği
  • Instagram’da yeni ruh sağlığı rehberleri

İnsanların duygusal sağlığını desteklemenin en önemli yolunun sağlıklı sosyal bağlantılar, yalnızlık, ruh sağlığı ve teknoloji gibi konularda yapılan araştırmalardan geçtiğini düşünen Facebook, bu konuda aynı zamanda The Aspen Institute ile iş birliği yaptı. İş birliği kapsamında akademi, sağlık, teknoloji, sivil toplum ve devlet gibi farklı alanlardan 60 uzman bir araya gelerek gelecek araştırmaların ve potansiyel çözümlerin yolunu açmak adına çalışmalarını paylaştı.

Hazırlanan raporun öne çıkan bulgularından biri de, Facebook ile yalnızlık arasındaki ilişkiye odaklanıyor. Yapılan kesitsel araştırmaların ortak vardığı sonuç, Facebook’un kullanıcılarda yalnızlık hissini artırmadığı, buna karşılık yalnız insanların daha çok Facebook kullandığı yönünde. Raporda paylaşılan bir diğer detay da, geçmiş araştırmaların sonuçlarına odaklanıyor: İnsanlar Facebook’u sosyal amaçlar için kullandıklarında yalnızlık hisleri azalırken, platform pasif olarak kullanıldığında yalnızlık hissi zamanla artabiliyor.

Facebook ve The Aspen Institute, önümüzdeki süreçte konuyla ilgili bir dizi uluslararası yuvarlak masa toplantıları düzenleyecek. Yapılan araştırmanın sonuçlarına buradan, Facebook’un Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında yayınladığı resmi blog yazısına buradan ulaşabilirsiniz.

Big Bang Startup Challenge bu yıl 3 Aralık’ta online olarak gerçekleştirilecek

2019 yılında yapılan UBI Global endeksine göre üniversitelerin girişimcilik kuluçka merkezleri arasında dünyada ilk 5’te yer alan İTÜ Çekirdek Erken Aşama Kuluçka Merkezi’nin her yıl girişimlerin en iyilerini belirlediği Big Bang Start-up Challenge 2020 için geri sayım başladı.

Kayıt olmak için » bigbang.itucekirdek.com

2020 mottosu: Rise Together

Bu yıl ‘Rise Together’ mottosuyla yola çıkan ve 03 Aralık 2020, Perşembe günü online olarak düzenlenecek olan Big Bang bir kez daha Türkiye’nin ve dünyanın yükselen girişimlerini ağırlayacak. İzleyicilere benzersiz bir online deneyim de sunmaya hazırlanan ve 100 binden fazla girişimcilik, teknoloji ve inovasyon odaklı kişinin takip edeceği etkinlikte 80 girişim standı online olarak gezilebilecek. TOP 20 girişimleri ise görkemli bir sanal sahnede sunumlarını gerçekleştirecek. Etkinlikte, sürpriz gösteriler ve konuklar da yer alacak.

Big Bang’te her yıl olduğu gibi bu yıl da girişimcilere milyonlarca liralık ödül, nakit ve yatırım ulaştırılması hedefleniyor.

Dünyanın 20 farklı ülkesinden başvuru alındı!

İTÜ Çekirdek bu yıl aralarında Arnavutluk, Azerbaycan, Hindistan, İran, Karadağ, Kosova, Lübnan, Makedonya, Malezya, Nijerya, Pakistan, Romanya, Sırbistan ve Tunus’un da yer aldığı 20 farklı ülkeden ve Türkiye’nin 81 farklı şehrinden binlerce başvuru aldı.

Big Bang’in Türkiye’ye değer katan onlarca paydaşı bulunuyor

İstanbul Sanayi Odası, Elginkan Vakfı’nın Elmas Paydaş; Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği (OİB), Petrol Ofisi, Teknoloji ile Üretelim Platformu ve EnerjiSA’nın Platin Paydaş; Agito, AKSigorta, Allianz, AvivaSA, Eureko Sigorta, HDI Sigorta, Türkiye Hayat Emeklilik, Türkiye Sigorta, Anadolu Efes, Commencis, Elder, Eksim ve Yapı Kredi Teknoloji’nin Altın Paydaşları arasında yer aldığı İTÜ Çekirdek’in Türkiye’ye değer katan, omuz omuza vermiş 40’ı aşkın paydaşı bulunuyor.

Toplam değerlemesi 1.8 milyar TL’ye ulaştı

Kurulduğu günden beri İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi 2.991 girişime ve 6.544 girişimciye destek verdi. Desteklenen girişimlerin 864’ü şirketleşerek, 248 milyon TL’lik ciroya ulaştı ve 3.600’den fazla kişiye istihdam sağladı. Toplamda 147 girişim 196 milyon TL’yi aşkın yatırım aldı ve değerlemeleri 1.8 milyar TL’ye ulaştı.

iyzico’nun yeni CMO’su Murat Büyükkucak oldu

Türkiye’de 50 binden fazla e-ticaret sitesinin ödeme alt yapısını sağlayan ve 2 milyondan fazla kullanıcıya Korumalı Alışveriş hizmeti sunan iyzico’da CMO görevine, Hızlı Tüketim Ürünleri (FMCG), Tezgâh Üstü Piyasalar (OTC) ve Telekomünikasyon sektörlerinde deneyimli olan Murat Büyükkucak getirildi.

Boğaziçi Üniversitesi Siyasal Bilimler ve Uluslararası İlişkiler bölümünde lisans eğitimini tamamlayan Büyükkucak, daha sonra London School of Economics’in Siyaset Bilimi Departmanı’nda yüksek lisans programını tamamladı. Büyükkucak son olarak, Vodafone Türkiye Kurumsal İş Birimi’nde Pazarlama Direktörü olarak görev yapıyordu.

İş yaşamına Starcom Mediavest İstanbul’da Stratejik İletişim Planlama Sorumlusu olarak başlayan Murat Büyükkucak, ardından Kraft Foods Türkiye’de Marka Müdür Yardımcısı, The Coca-Cola Company’de Kıdemli Marka Müdür Yardımcısı ve Marka Müdürü, Novartis Consumer Health’de Marka Müdürü, British American Tobacco’da Kıdemli Marka Müdürü ve Marka Planlama ve Enformasyon Müdürü olarak görev yaptı.

2013 yılında Vodafone Türkiye Kurumsal İş Birimi’ne “Büyük İşletmeler & Kamu” Segmenti’nden sorumlu Pazarlama Kıdemli Müdürü olarak katılan Büyükkucak, “Yarına Hazırım” lansmanında aktif olarak rol aldı ve 30’un üzerinde büyük işletmenin Vodafone İş Ortağım çatısı altındaki iletişim çalışmalarına liderlik etti. Büyük işletmelere ve kamuya özel “Dijitalleşme Endeksleri”nin ve Vodafone’un ilk Akıllı Şehir Crowd-sourcing projesi olan “Şehir Sizin” platformunun lansmanlarına imza attı. Büyükkucak, 2 sene boyunca 3.000’in üzerinde katılımcının ağırlandığı “Vodafone Dijital Dönüşüm Zirvesi”ni de hayata geçirdi ve segmentin pazar payının ve servis gelirlerinin büyümesine katkı sağladı.

Murat Büyükkucak, 2016’da Marka Stratejisi & Pazarlama İletişimi Kıdemli Müdürü olarak atandı ve Vodafone ana markasının, Bireysel ve Kurumsal İş Birimleri’nin iletişim stratejilerinin belirlenmesi ve hayata geçirilmesinin yönetimini üstlendi. Vodafone markasının “Ready?” çatısı altında yeniden konumlandırılmasına yön verdi ve dijitalleşme vizyonuna katkı sağlayan “İnterneti Seviyorum” projesini de başarıyla yönetti. Ardından Yeni Müşteri Kazanımı (Acquisition) Tribe’ında Segmented Squad Product Owner olarak görev yapan Büyükkucak, Red&Freezone ticari stratejilerinin ve ürün vizyonlarının belirlenmesi ve tüm lansman süreçlerinin yönetilmesi ile beraber Agile dönüşümüne liderlik etti.

iyzico ekibine katılmadan önce Vodafone Türkiye Kurumsal İş Birimi’nde Pazarlama Direktörü olarak görev yapan Büyükkucak, Kurumsal Pazarlamanın güçlü büyüme performansına önemli katkılar sağladı.

iyzico’nun dinamik ve inovatif çalışma ortamıyla fark yarattığını dile getiren Murat Büyükkucak, ekibe katılmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “iyzico, takım kültürü ve çalışma sistemi başta olmak üzere pek çok konuda Türkiye’de başarılı bir örnek. Yönetim ekibinin başarılarını hayranlıkla takip ediyordum. Kısa sürede sektöründe öncü olabilmiş ve güven kazanmış bu ekibe dâhil olduğum için mutluluk duyuyorum. Genç ve dinamik bir ekiple çalışacak olmak heyecan verici. Türkiye’de finansal hizmetleri kullanıcı odaklı hale getirmek hedefimizle çalışmaya devam edeceğiz.”