Ana Sayfa Blog Sayfa 667

Gong, girişimciler için çaldı: Albaraka Portföy Yönetimi A.Ş. Startup Girişim Sermayesi Yatırım Fonu resmi olarak duyuruldu

Albaraka Türk’ün yüzde yüz iştiraki olan Albaraka Portföy Yönetimi tarafından kurulan Startup Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (Startup GSYF), Borsa İstanbul’da gerçekleşen Gong töreniyle, nitelikli yatırımcılar pazarına dahil oldu.

Başlangıç sermayesi, Albaraka Portföy tarafından karşılanmış olan ve Mayıs 2020 itibarıyla faaliyetlerine başlayan Startup GSYF, kurumsal ve bireysel nitelikli yatırımcıların kolay yatırım yapabileceği şekilde dizayn edildi. Borsa İstanbul’da 13 Ekim 2020 tarihinde, “APYVC” koduyla “nitelikli yatırımcılar pazarında” işlem görmeye başlayan Startup GSYF, emeklilik fonları başta olmak üzere kurumsal ve bireysel nitelikli yatırımcılar için alternatif bir yatırım enstrümanı sunuyor.

Borsa İstanbul’a kote olan ve SPK mevzuatına göre kurulmuş olan Startup GSYF, yatırımcı bilgilendirmesi açısından oldukça şeffaf bir seçenek sunuyor. Startup GSYF, tüm yatırımcılar için ilgili pazarda alım satıma konu olabilecek ve ayrıca dileyen yatırımcılar için yeni pay ihracını da hızlı bir şekilde yapabilecek altyapıya sahip bulunuyor. Fon ayrıca yatırımcılara mevcut girişim portföyünü görerek yatırım yapabilme imkânı sağlarken, nitelikli yatırımcı tanımına uygun olan tüm yatırımcılar Borsa İstanbul nitelikli işlem pazarında işlem gören (İlk gün fon başlangıç pay fiyatı 1.095 TL) fon paylarından minimum 1 adet olmak üzere alma imkânına da sahip bulunuyor.

Borsa İstanbul’a kote olan ilk Girişim Sermayesi Yatırım Fonu Startup GSYF’nin gong töreninde konuşan Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Gönen, “Girişim Sermayesi yatırım fonu, katılım mantığını birebir yansıtan değerli bir ürün. Hepimiz girişimciliğe destek olmaya çalışıyoruz. Bunu projelere tek tek para toplamak yerine bir fon üstünden yapmanın avantajları var. Yatırımcı riskini dağıttığı bir portföye sahip oluyor. Girişimciler de fon yöneticileri nezdinde işlerini büyütürken kendilerine yardımcı olacak, önlerini açacak rehberler edinmiş oluyorlar; başarı şansları artıyor” dedi.

“Yeni nesil teknoloji şirketlerine yatırım yapacak”

2015 yılında kurulan Albaraka Portföy, yeni nesil teknoloji şirketlerine yatırım yapmak üzere kurguladığı Startup GSYF ile önümüzdeki 3-4 yıl boyunca büyüme potansiyeli gösteren girişimlere yatırım yapmayı planlıyor. Albaraka Portföy Genel Müdürü Muhammed Emin Özer ise törende yaptığı konuşmada, “7 yıl süre ile kurulmuş olan Startup GSYF’nin nitelikli yatırımcıları, Türkiye’nin genç, dinamik ve gelecek vadeden şirketleriyle buluşturmayı amaçladığına dikkat çekti. Özer, “Hangi sektör ya da hangi aşamada olduğuna bakmaksızın ürünü hazır halde ve yüksek büyüme potansiyeli taşıyan tüm teknoloji girişimlerini ilgi alanına alan Startup GSYF, özellikle ilk 2 yıl boyunca oldukça seri şekilde yatırım yapmayı planlıyor” dedi. Startup GSYF’nin ilk yatırımını Clotie’ye yaptığını belirten Özer sözleşme aşamalarının tamamlanmasıyla birlikte Kasım ayına girildiğinde 4 yatırım sürecinin daha tamamlanacağını ifade etti.

“Fon büyüklüğünü 500 milyon TL’nin üzerine çıkaracağız”

Albaraka Portföy Yönetimi olarak yönettikleri 18 yatırım fonu ile önemli bir bilgi birikimine sahip olduklarını belirten Özer, “Bugün 1,5 Milyar TL’nin üzerinde gayrimenkul fonu ve 400 Milyon TL’nin üzerinde menkul kıymet fonu yönetiyoruz. Hâlihazırdaki 4 ve kuruluş aşamasındaki 3 farklı girişim sermayesi yatırım fonu ile bu alanda da hızlı büyümeye devam ederek ve fon büyüklüğünü 500 Milyon TL’nin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Hem yatırımcıların hem de girişimcilerin ihtiyaçlarına uygun, farklı şekillerde kurgulanmış girişim sermayesi yatırım fonlarıyla bu alanda da fark yaratmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

“Girişimcilere açık tüm fonları ‘APY Ventures’ markası altında topladık”

Albaraka Portföy’ün girişimcilere açık olan tüm fonlarını “APY Ventures” markası altında topladığını belirten Muhammed Emin Özer, “Albaraka Türk’ün geçmişten gelen tüm birikimi ile yüksek potansiyelli girişimlerin yanında olmak isteyen APY Ventures, dinamik yapısıyla iyi bir takım arkadaşı olma vizyonuyla hareket ediyor. APY Ventures farklı fonlarıyla aktif yatırımlarına devam ederken girişimciler “apyventures.com” sitesinden başvurularını iletebilirler” dedi.

Tam Faktoring Papara Card: Esnaf ve KOBİ’ler için ön ödemeli sadakat kartı

Faktoring sektörünün önde gelen firmalarından Tam Faktoring, ekonominin lokomotifi olan esnaf ve KOBİ’lerin hayatını kolaylaştıracak ürünlerine bir yenisini daha ekleyerek, faktoring sektöründeki ilk ön ödemeli sadakat kartını geliştirdiğini duyurdu.

Tam Faktoring’in yerli fintech girişim Papara ile birlikte hayata geçirdiği Tam Faktoring Papara Card, Tam Faktoring’in sayısı 100 bine ulaşan, ağırlıklı esnaf ve KOBİ’lerden oluşan müşteri portföyüne özel olarak geliştirildi. Tam Faktoring Papara Card, ücretsiz ve aidatsız olarak sahip olunacak bir ön ödemeli sadakat kartı olarak tanıtıldı. Tam Faktoring müşterileri, Tam Faktoring Papara Card ile Papara Card’ın kullanıcılarına sunduğu tüm avantajlara sahip olurken; önümüzdeki dönemde kendilerine özel sunulan kampanya ve avantajlardan da yararlanacaklar.

“Esnaf ve KOBİ’lerimizin hayatını kolaylaştıracak”

Tam Faktoring CEO’su Hakan Karamanlı yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Tam Faktoring olarak bugün büyük çoğunluğu esnaf ve KOBİ’lerden oluşan ve sayıları 100 bine ulaşan önemli bir müşteri kitlemiz var. Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini sürekli analiz ediyor, anlamaya çalışıyoruz. Geldiğimiz noktada; önemli bir portföye sahip olan bir finans kuruluşu olarak müşterilerimize avantajlar dünyasının kapılarını aralamak istiyoruz. Bunun için de yine kendi sektörünün önde gelen firmalarından Papara ile bir iş birliği yaptık. Müşterilerimizin her daim ceplerinde taşıyabilecekleri, Mastercard güvencesi ile sahip olacakları ön ödemeli bir sadakat kartı olarak Tam Faktoring Papara Card’ı geliştirdik. Tam Faktoring’in tüm müşterileri bu karta sahip olabilecek ve avantajlarından yararlanabilecekler. Önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz tüm kampanya ve avantajlardan müşterilerimizi yararlandırmak arzusundayız. Esnaf ve KOBİ’lerimizin hayatını kolaylaştıracak yenilikçi ve alternatif hizmetlerimiz devam edecek. Tam Faktoring Papara Card’ı, müşterilerimizin katma değerli hizmetlerden yararlanabilmelerini sağlayacak önemli bir araç olarak konumlandırdık. Tam Faktoring ve Papara iş birliğinin, sektöre ve müşterilerimize değer katacağımıza yürekten inanıyoruz.” dedi.

“Kazançlı bir finansal deneyim sunuyoruz”

Türkiye’nin en yüksek işlem hacmine sahip finansal teknoloji girişimi olan Papara’nın Kurucusu ve CEO’su Ahmed Faruk Karslı ise “Papara, tüm finansal işlemlerin özgürce gerçekleştirildiği, kullanıcı odaklı çözümleri olan bir finansal teknoloji kuruluşudur. Kullanıcılar, Papara’da zaman kısıtlaması olmadan 7/24 ücretsiz ve anında işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Tam Faktoring ile yaptığımız iş birliği ile esnaf ve KOBİ’lerin de bu avantajlardan yararlanmalarını istiyoruz. Tam Faktoring Papara Card ile tüm müşteriler kazançlı bir finansal deneyim yaşayacak” dedi.

Tam Faktoring Papara Card’ a sahip olmak için Tam Faktoring müşterisi olmanız gerekiyor. Ağırlıklı olarak KOBİ ve esnaftan oluşan Tam Faktoring müşterileri, Türkiye genelinde 24 ilde faaliyet gösteren 37 Tam Faktoring şubesinden, mobil uygulama Tam’a Sor’a ücretsiz üye olarak veya yalnızca Tam Faktoring çağrı merkezi numarasından talep ederek kartlarını rahatlıkla temin edebilecekler. Tam Faktoring Papara Card, ücretsiz ve yaşam boyu aidatsızdır.

Tam Faktoring Papara Card Avantajları ise şöyle sıralanıyor:

  • Ücretsiz ve yaşam boyu aidatsız kullanım hakkı
  • Tam Faktoring’in müşterilerine sunduğu avantaj ve kampanyalar
  • Papara Card’ın sunduğu avantajlar
  • 7/24 ücretsiz ve anında para transferi
  • Tüm ATM’lerden para çekebilme ve yatırabilme imkanı
  • Yurt içi ve yurt dışında güvenli bir yöntemle para yatırma, para çekme ve para transferi
  • Tüm eft/havale ve faktoring işlemlerini IBAN’sız yapabilme kolaylığı

Pasha Yatırım Bankası ve OMG Capital, yerli girişim Tarfin adına 40 milyon TL’lik Varlığa Dayalı Menkul Kıymet ihracı gerçekleştirdi

Pasha Yatırım Bankası A.Ş ve OMG Capital Advisors, sizlere geçtiğimiz haftalarda yatırımını paylaştığımız yerli girişim Tarfin adına nitelikli yatırımcılara sunulmak üzere ortalama 342 gün vadeli 40.000.000 TL tutarında Varlığa Dayalı Menkul Kıymet ihracı gerçekleştirmiştir.

3 taksit ödemeli olacak şekilde yıllık yüzde 17,00 basit faiz getirisi sunan VDMK, JCR Eurasia’dan AA- (Yüksek Düzeyde Yatırım Yapılabilir Kategori) kredi notuna sahip olup yüksek bir kurumsal yatırımcı ilgisi çekmiştir.

Pandemi sürecine rağmen ihraç tutarının üzerinde gelen bir taleple tamamlanan bu işlem ile yaklaşık 6.000 çiftçinin tarımsal girdi ihtiyaçları sermaye piyasalarından fonlanmıştır. Bu ihraç, hem Tarfin’in daha fazla çiftçiye destek vermesini sağlamış, hem de yüksek katma değerli VDMK ve benzeri sermaye piyasaları enstrümanlarının reel sektörün finansmanında oynadığı kritik rolü bir kere daha göstermiştir.

Tarfin, Türkiye genelinde 46 ildeki 3.900’e varan köyde üretim yapan çiftçilere 260 satış noktasında rekabetçi fiyatlarla ve çiftçilerin nakit akışlarına uygun vade imkanlarıyla uyumlu gübre, tohum, yem ve benzeri tarım girdileri satışı yapmaktadır.

PASHA Bank, Türkiye’de kurulu bir yatırım bankası olup, bölgede faaliyet gösteren girişimcilere ve yatırım yapan işletmelere yatırım bankacılığı ve kurumsal bankacılık ürünleriyle kaynak ve yönetim desteği sunmaktadır.

OMG Capital Advisors, bu menkul kıymet ihracına konu varlıkların tespiti, nitelikli yatırımcıya uygun bir finansal ürün haline getirilmesi ve pazarlanması ile ilgili teknik ve yasal süreçlerin bütün aşamalarında gerekli danışmanlık ve destek hizmetlerini sağlamıştır. OMG, sermaye piyasaları ve yapılandırılmış finansal ürünler alanlarında uzmanlaşmış bağımsız bir danışmanlık kuruluşudur.

Doktora gitmeyen erkekler için online klinik hizmeti veren Numan, Seri A turda 11 milyon Euro yatırım aldı

Erkekler için çevrimiçi sağlık kliniği hizmeti veren Londra merkezli girişim Numan, Seri A turda 11 milyon Euro Seri A yatırım aldı.

Bu tura; Anthemis Exponential, Vostok New VenturesColle Capital ve Novator katıldı.

Şubat 2019’da çalışmalarına başlayan Numan, erkeklerin sağlıkları ve sağlıklı yaşamları söz konusu olduğunda, onların harekete geçmelerine yardımcı oluyor.

Girişimin yaptığı bir araştırmaya göre her 4 erkekten 3’ünün bir şeyler ters gittiğinde doktora gitmiyormuş. Erkeklerin; kanser, kalp hastalığı ve aşırı kilolu olma olasılığı daha yüksektir ve sigara, içki ve uyuşturucu kullanımına da daha yatkındır. Şirket, çevrimiçi olarak kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturabilen bir klinisyen ekibi ile en yaygın erkek sağlığı sorunları için düzenlenmiş tedavi seçenekleri sunuyor.

Numan’ın Kurucusu ve CEO’su Sokratis Papafloratos, “Erkeklerin sağlık ve refah sorunları için basit ve erişilebilir çözümler sunan yeni bir tür sağlık hizmeti şirketi inşa ediyoruz. Bir dizi teşhis ve klinisyen konsültasyonu yoluyla erkeklerin sağlıklarını daha iyi anlamalarına yardımcı oluyoruz. Cinsel Sağlıktan Saç Dökülmesine, Sigarayı Bırakma ve Genel Refah’a kadar her şeyi kapsayan tıbbi çözümler sunuyoruz.” dedi.

Numan, bu yatırımı; Teknolojiye yatırım yapmaya devam etmek, operasyonları genişletmek ve ekibi büyütmek için kullanmayı planlıyor. Ayrıca NHSX’in eski CEO’su Sam Shah kısa süre önce Baş Tıbbi Strateji Sorumlusu olarak ekibe katıldı.

Oyunlaştırma tabanlı e-öğrenme platformu Kahoot, SoftBank’tan 215 milyon dolar yatırım aldı

Bu yılın başlarında 28 milyon dolarlık bir yatırım alan ve kullanıcılar tarafından oluşturulan oyunlaştırılmış e-öğrenme içerikleri platformu Kahoot, uzaktan eğitime olan talep artışından ötürü büyümesini ikiye katlamak için yeni bir yatırım aldı.

Son 12 ayda 1,3 milyar “katılımcı oyuncu” kazanan Norveç merkezli girişim, 43.000.000 yeni hisse ihracı yoluyla, SoftBank’tan 215 milyon dolar yatırım aldı. Yeni yatırım satın almalar ve aynı zamanda büyümesini hızlandırmak için kullanılacak. SoftBank, hem oyun hem de çevrimiçi eğitime yatırım yapma konusunda uzun bir geçmişe sahip bir şirket olarak önümüze çıkıyor.

Kahoot, tamamen özel bir girişim ile halka açık bir şirket arasında bir basamak olan Oslo’daki Merkur Pazarı‘nda işlem görüyor ve bugün girişim, haberlerde yapılan açıklama ile yüzde 15’in üzerinde değer kazandığı söyleniyor.

Kahoot!‘un yaptığı açıklamada, işletmelerin kurumsal kültür oluşturmak, personelini eğitmek ve etkileşimde bulunmak için, giderek daha çekici, güvenilir ve kullanıcı dostu yollar aradıkça, platformun güçlü bir büyüme ivmesi yaşadığı ve benimsendiği söylendi.

Aynı zamanda Kahoot!, okullar ve eğitimciler, ister sanal olarak ister sınıfta olsun, öğrenme deneyimini geliştirmek istiyorlar. Girişim, değer yaratan organik olmayan fırsatlarla hızlandırılmış büyümeyi finanse etmek için Özel Yerleştirme (Private Placement)‘den elde edilen net geliri kullanmayı ve benzersiz bir platform şirketi kurmaya devam etmeyi planlıyor.

Bu arada Kahoot, iki yönlü bir iş inşa ediyor: Birincisi, okul çocuklarının başkalarının çevrimiçi öğrenme içeriğini oluşturup kullanmasını ve bunlara göz atmasını, kullanmasını amaçlayan bir platform; ikincisi, şirketlerin diğerlerinin kurumsal eğitim materyallerini oluşturabileceği ve kullanabileceği bir platform. İlki ücretsiz kullanıma vurgu yaparken, ikincisi ücretli bir üründür. Her iki durumda da Kahoot’un içeriği, süreci daha eğlenceli ve ilgi çekici hale getirmek için oyunlaştırma fikri etrafında inşa edilmiştir.

Kahoot şimdiye kadar sunduğu modelde oldukça başarılı oldu. Son 12 ayda platform üzerinden oynanan 200 milyon oyun ve kullanıcı tarafından oluşturulan 100 milyon Kahoot ile 1.3 milyar katılımcı oyuncuya sahip olduğu söyleniyor.

E-öğrenmenin yanı sıra, oyun şirketleri, küresel pandemi nedeniyle bazı normal faaliyetler kısıtlandığı için insanları yönlendirmek ve meşgul etmek için içerik sağlayarak, bu yıl bir tür beklenmedik bir şekilde hiper seviyede büyüyen teknoloji kategorilerinden biri oldu.

OPPO, League of Legends Dünya Şampiyonası 2020 iş birliği kapsamında turnuvaya özel ürünler sunacak

OPPO, Riot Games ile yaptığı uzun süreli anlaşmanın bir parçası olarak League of Legends Dünya Şampiyonası 2020 (S10) ile iş birliğini duyurdu. Anlaşma dahilinde, OPPO Find X2 League of Legends Esports: World 2020 Sürümü ve OPPO Watch League of Legends Limited Edition[1] gibi iş birliğine özel ürünler piyasaya sürülecek. Bu ortaklık kapsamında resmi bir şarkı ve bir müzik videosu da yayınlanacak.

Bu yılın teması: Efsane Olun

Bu yılın ortaklığının teması ‘Efsane Olun’ olarak belirlendi. League of Legends (LOL), benzersiz bir oyun ortamı sunarak dünyanın dört bir yanından birçok oyuncuya bir ‘efsanenin yolculuğunu’ deneyimleme fırsatı yaşatıyor. Nexuslarını korumak için gece gündüz saatlerce pratik yapan oyuncular, gerçek bir efsane olma yolunda ilerliyor. League of Legends’ın OPPO’ya ilham veren özelliği, oyunun ve oyuncularının tutkulu ve yenilikçi ruhu oldu.

İş birliğiyle ilgili olarak, OPPO Küresel Pazarlama Başkanı William Liu, şunları söyledi: “LOL Esports’un akıllı telefonda ilk küresel iş ortağı olan OPPO, markayla yeniden iş birliği yapmayı ve kullanıcılarına özelleştirilmiş yüksek kaliteli ürünler sunmayı dört gözle bekliyor. Yalnızca bir e-spor simgesi olmakla kalmayan LOL, aynı zamanda OPPO’nun mükemmellik için çabalamak ve kullanıcıları için benzersiz deneyimler yaratmakla ilgili inandığı değerleri de paylaşıyor.”

Riot Games’in Global Esports Ortaklıkları ve İş Geliştirme Başkanı Naz Aletaha ise “Hayranlarımıza LOL Esports’tan ilham alan yüksek teknolojiye sahip ürünler sunmak için OPPO ile iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Geçen yıl, OPPO ile küresel turnuvada ortaklık yapan ilk şirket biz olduk. OPPO’nun tasarıma ve yeniliğe olan tutkusunu takdir ediyoruz. Birlikte, dünya çapındaki hayranlarımıza daha fazla eğlence sunmayı amaçlıyoruz” dedi.

Tüketici merkezli bir marka olarak kullanıcılarını dinlemeyi ve onlarla iletişim kurmayı amaçlayan OPPO, 2018’de Avrupa pazarının OPPO için ilk adımı olan Find X’i Fransa’nın Louvre kentinde duyurmuştu. Akıllı telefon, o zamanlar OPPO’nun en iyi tasarımının ve teknolojisinin bir yansımasıydı ve sektörün yenilikçi yönlerini ileri taşıyan bir cihaz olarak görülüyordu. İki yıl sonra OPPO, sektördeki en iyi ekranlardan birini taşıyan ve kaliteden ödün vermeyen Find X2’yi piyasaya sürdü. Keşfetmeyi asla bırakmayan OPPO, bu seriyle ve diğer akıllı cihazlarla kullanıcılarına daha zengin deneyimler yaşatmaya devam edecek.

Facebook ile iş birliğini duyuran Teknasyon, yerli girişimlerin dijital ihracat büyüklüğünü 10 milyar dolara ulaştırmak istiyor

Facebook ve Teknasyon, Temmuz ayında başlattıkları yeni iş birliği ile Türkiye’deki dijital girişimlerin Facebook platformunu kullanarak globalde büyümelerinin önünü açtı. Hali hazırda 155 ülkede satış yapan Teknasyon, yerel pazarda iş yapan girişimlere yıllar içinde kazandığı global tecrübesini aktaracak ve onları dünyaya açacak.

Teknasyon, bu yeni iş birliğinde, “Facebook Mobil Uygulamaların Büyümesinden Sorumlu Ülke Partneri” rolünde yer alıyor. Bu rolünde, tüm bilgi ve tecrübesini girişimlerle en iyi şekilde paylaşabilmek için bünyesinde yeni bir ekip kuran Teknasyon, “Growth Partnership/Büyüme Ortaklığı” programına dahil olan girişimlere ilk günden itibaren 360 derece destek verecek.

Hedef, Türk girişimlerin küresel rekabette pozisyonlarını sağlamlaştırmak

Program kapsamında odak noktası girişimlerin global başarı hikayeleri yazmasına yardımcı olmak olan Teknasyon ekibi, onları tanıyıp hikayelerini öğrenmek, mevcut durumlarını, hedeflerini anlamak ve ortak yol haritası çıkarmak için girişimlerle çok yakın çalışacak. Global pazarlama stratejilerinin belirlenmesi kapsamında orta/uzun vadeli pazarlama planları oluştururken; hedef pazarların tespiti, pazarlama kampanyalarının şekillendirilmesi, kullanılacak tasarımların belirlenmesi, bütçelerin en verimli şekilde yönetilmesi konularında destek olacak. Kampanya yönetimi, optimizasyon, dönüşüm artırma, yerelleşme ve çoklu ülke hedeflemeleri konularında mentorluk ve eğitimler verecek Teknasyon ekibi; ayrıca girişimin gelirlerini artırabilmeleri için fiyatlama, karlılık, ölçekleme ve bütçe planlama konularında da tüm tecrübesini paylaşacak.

Teknasyon, girişimlerin global rekabette pozisyonlarını sağlamlaştırmak adına sektör iç görüleri, rakip analizi, pazar araştırma ve yeni iş modeli fikirleri konularında danışmanlık verecek. Global bilgi ve tecrübesini paylaşmanın yanında, kendi teknik ekibi tarafından geliştirilen, müşteri hizmetleri yönetimi, abonelik ve uygulama içi satın alma yönetimi, kullanıcı doğrulama, pazarlama, raporlama ve analiz araçlarını da girişimlerin kullanımına sunacak.

Türk girişimler için globalleşmenin yolu finansman ve doğru stratejiler

15 farklı girişimle yatırımlarını sürdüren ve onları global arenaya taşıyan Teknasyon’un, kısa bir zaman önce desteklemiş olduğu yatırımlardan Meditopia, 60 milyon dolar değerleme üzerinden yabancı yatırım aldı. Meditopia tecrübesi, bir Türk dijital girişimin dünyaya açılabilmesi için doğru teknolojik çözümlere, iyi bir ekibe, globalde nasıl pazarlama yapılacağının bilmesine, finansmana; dolayısıyla yatırım alma imkanlarına ve doğru büyüme stratejilerinin belirlenmesine olan ihtiyacın ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

Teknasyon kurucu ortağı Burak Sağlık “Türkiye’yi dünyanın dijital merkezlerinden biri yapmak için çok çalışıyoruz. Facebook ile yıllardır çok yakın çalıştık. Facebook bu dönemde bize hem projelerimizi tüm dünyada kullanıcılara ulaştırabileceğimiz platform sundu, hem de global tecrübelerini aktararak Teknasyon’un büyümesine çok ciddi katkı sağladı. Biz de performans pazarlama, kreatif ve medya üretimi, yerelleşme ve global pazarlara açılma konularında çok tecrübe kazandık. Şimdi kazandığımız deneyimi ve geliştirdiğimiz teknolojileri girişimciler ile paylaşacağız. 2024 yılına kadar hedefimiz bu iş birliği ile girişimleri yurtdışı pazarlarına açarak büyütmek ve 10 milyar dolar dijital ihracat geliri yaratmak.” dedi.

Uydu görüntülerinden tarım verileri elde edilmesini sağlayan SpaceSense, 1 milyon Euro yatırım aldı

Yapay zeka teknolojisi sunarak çiftçilere uydu görüntüleri sunan Fransa merkezli girişim SpaceSense, ilk turda; Techmind, Space Ventures InvestorsMarc Batty ve Thomas Cabrol‘den 1 milyon Euro‘luk bir tohum yatırım aldı.

Bu yatırım; uzay teknolojisinin uydu görüntüleri için yapay zeka platformunun geliştirilmesi ve ekibe yeni kişiler alınması için kullanılacak.

2019 yılında kurulan SpaceSense, uydu görüntülerinden mümkün olduğunca çok insanın erişebileceği bilgiler sunmayı hedefliyor ve Avrupa Uzay Ajansı, 50 Partner, Ecole Polytechnique ve CNES gibi kuruluşlar tarafından da girişim destekleniyor.

Yapay zeka ile uydu görüntüsü verilerinin karmaşıklığını ortadan kaldırarak, bu verilerin analizini çok hassas ve çok az şirket için erişilebilir hale getiriyor, ancak bu teknolojinin küresel yapısı, iklim değişikliğini anlamayı ve bunlarla mücadele etmeyi de hayati hale getiriyor.

SpaceSense, platform aracılığıyla, uydu görüntülerinden gelişmiş öngörüler elde etmek için özel olarak tasarlanmış Yapay Zeka (AI) modellerinin oluşturulmasını ve dağıtımını basitleştirerek şirketlere sunuyor.

Bu ihtiyaç ilk olarak SpaceSense’in kurucu ortağı ve CEO’su Jyotsna Budideti tarafından belirlendi. Konuyla ilgili “Uydu görüntülerini kullanarak farklı projeler üzerinde çalışarak, analizin son kullanım durumu ne olursa olsun, işimin önemli bir kısmının her zaman aynı olduğunu fark ettim. Bu uydu görüntü projelerinin süresini ve karmaşıklığını önemli ölçüde azaltacak bir araç yapma fikrim vardı ve  SpaceSense ile de bu hedefime ulaşıyorum. Kendimizi kullanıma hazır uydu öngörüleri sağlayıcısı olarak konumlandırıyoruz.”

Platformun amacı birkaç endüstride kullanılmak ama ilk başta Tarıma odaklanacak. “Tarım, uydu görüntülerinden en çok yararlanabilecek alanlardan biridir” diyen girişimin diğer kurucu ortağı Sami Yacoubi, “Çiftçilerin karşılaştığı yasal ve çevresel zorluklar, onları gelişmiş mahsul izleme çözümlerini kullanmaya itiyor. Uydu, doğruluk ve maliyet arasında mükemmel bir çözümdür” diyor. Platform, kullanıcılarına verim tahmini, toprak nemi tespiti, mahsul sağlığı izleme vb. gibi çok çeşitli kullanımlar için özelleştirilmiş veriler sunuyor.

Türkiye’deki medya yatırımları bu yılın ilk yarısında 6 milyar 294 milyon TL’ye ulaştı

Türkiye’de Tahmini Medya ve Reklam Yatırımları 2020 Yılı İlk 6 Ay Raporu’na göre, toplam medya yatırımları 6 milyar 294 milyon TL olarak gerçekleşti. Yine bu dönemde toplam medya ve reklam yatırımlarının tutarı, 7 milyar 867 TL oldu. İlgili rapor, Reklamcılar Derneği (RD), Reklamverenler Derneği (RVD), İnteraktif Reklamcılık Derneği (IAB), Açıkhava Reklamcıları Vakfı (ARVAK), Ulusal Radyo Yayıncıları Derneği (URYAD) ve Mobil Mecralar Araştırma Pazarlama ve Reklamcılık Derneği (MMA TR) adına bağımsız danışmanlık şirketi Deloitte tarafından hazırlandı.

Pandemi sürecinin yatırımlardaki etkisi dikkat çekici

Tüm dünyayı etkileyen pandemi, Türkiye medya ve reklam yatırımlarının üzerinde de direkt etkisi gözlemleniyor. Bu süreçte reklamverenler öncelikle marka bilinirliğinin korunması için, daha sonra da satış odaklı kampanyalar gerçekleştirdi. Özellikle yaşam stili (“lifestyle”) tarzı ürün skalasına sahip olan reklamverenlerin yeni öncelikleri, evde geçirilen sürelerin artışıyla birlikte yeni müşteri kazanmak oldu. Birçok reklamveren de evde geçirilen zamanın artmasıyla doğru orantılı şekilde ev içinde daha çok tüketilen mecralara yöneldiler. Pandemi sürecinin reklam yatırımları üzerindeki etkisi en çok bu yılın ikinci çeyreğinde hissedildi. TV ve dijital diğer mecralara göre pandeminin olumsuz etkisini daha az yaşarken, özellikle sinema ve açıkhava medya yatırımlarında büyük düşüşler gerçekleşti.

TV izleme süreleri yükseldi

Türkiye’deki medya yatırımları içerisinde yüzde 34,7 oranında paya sahip olan TV medya yatırımları, bu yılın ilk altı ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 4,9 artarak 2 milyar 186 milyon TL’ye yükseldi. Pandemi öncesi global TV reklam harcamalarında, 2020 yılında yüzde 2,5 büyüme beklenirken pandemi etkisi sonrasında ise yüzde 13,8’lik küçülme ile sonuçlanması bekleniyor.

Türkiye’de pandemi döneminde evde geçirilen zamanın artması ile toplam TV izleme süreleri yükseldi. Mart-Mayıs döneminde tematik kanal izlenmesi daha hızlı artarken kısıtlamalar sebebiyle çekimlerin iptali, ana kanallarda tekrar yayınları zorunlu kıldı. Perakende, finans ve özellikle e-ticaret sektörlerinde günün şartlarını adresleyen kampanyalar ile hareketlilik sağlanırken bazı reklamverenler özellikle prodüksiyondaki zorluklar nedeniyle önemli ölçüde kampanyalarını iptal ettiler veya ertelediler. Bu nedenle, hızlı başlayan televizyon reklam yatırımları beklenenin altında büyüdü. Tematik kanallara talep artarken özellikle bu kanallarda yer alan canlı yayınlardaki reklam yatırımları önem kazandı. Tüm spor müsabakalarının iptali veya ertelenmesi, tematik kanal içeriğini olumsuz yönde etkiledi.

Haziran itibariyle kısmen normale dönüş ile Temmuz ve Ağustos’ta ertelenmiş olan talebin, teşvik kredilerinin devreye girmesi sonucu, mevsimsel etkinin tersine televizyon, artan bir talep aldı. Yıl sonu raporunda ikinci yarıyıl reklam yatırımlarında kayda değer bir artış bekleniyor.

Dijital içerik tüketimi arttı

Dijital medya yatırımlarının raporlanmasında bu yıl yapılan metodoloji değişikliği ile yatırımlar daha geniş bir kapsamda ele alınıyor. Metodoloji değişikliği nedeniyle toplam dijital medya yatırımları bir önceki yılın aynı dönemi ile birebir karşılaştırılamamakla beraber önemli bir büyüme gerçekleştiği görülüyor. Türkiye’deki Medya Yatırımları içerisinde yüzde 55,3 oranında paya sahip dijital medya yatırımları, bu yılın ilk 6 ayında 3 milyar 479 milyon TL seviyesine ulaştı.

Pandemi döneminde karantina ve uzaktan çalışma uygulamaları sebebiyle evde geçirilen zamanın artması ile tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de dijital içerik tüketimi arttı. Gündem sebebiyle haber içeriklerinin tüketiminde ve buna bağlı olarak haber portalları, gazete ve haber kanallarının internet sitelerinin ziyaretçi sayılarında artış oldu. Dijital platformlardan dergi okuyanların sayılarında da artış yaşandı. Benzer şekilde, PC üzerinden ve mobilden oyun oynama, video izleme ve müzik dinleme süreleri uzadı. Gerek bireysel, gerek kurumsal hesapların sosyal medya ve video platformları üzerinden canlı içerik paylaşımları ve bu içeriklerin tüketimi önemli nispette artış gösterdi. Dijital platformlar üzerinden film ve dizi yayını yapan platformların aboneliklerinde, dijital radyo ve podcast dinleme alışkanlığında da artış gözlemlendi.

Bu dönemde arama motoru, video reklamları ve sosyal medyanın dijital reklam yatırımlarından aldıkları paylarda önceki yıllara göre artış yaşandı. Mobilin, dijital reklam yatırımlarından aldığı pay, önemli ölçüde yükselerek yüzde 71,6’ya ulaştı, programatik yöntem ile satın alınan yatırımların payı ise yüzde 81,4’e çıktı.

Dijital Reklam Yatırımlarının özellikle okula dönüş ve Kasım-Aralık dönemindeki online satış kampanyalarının etkisiyle 2020’nin ikinci yarısında artış göstereceği; diğer yandan pandeminin günlük yaşama etkilerinin nispeten azalması sonucu ilk yarıda yatırım ve buna bağlı pay kaybı yaşayan mecralara yapılacak yatırımların artmasıyla, dijitalin toplam reklam yatırımlarından ilk yarıda aldığı payın değişebileceği öngörülmekte.

Mobilde günlük aktif kullanıcı sayısında artış

Pandemi dönemi boyunca dijital dönüşümün ve evden çalışma oranının yükselmesi ile mobil ticaret, mobil bankacılık, evlere servis eden mobil uygulamaların kullanımları, mobil oyunlar, hayatı kolaylaştıran mobil hizmetlerin ve uygulamaların kullanımları ciddi oranda arttı. Mobil reklam yatırımları, 2020’nin ilk 6 ayında 2 milyar 491 milyon TL seviyesine ulaştı.

Mart ayı itibariyle, e-ticaret verilerinin yükselmesi, haberleşmek için yoğun olarak mobil haberleşme teknolojileri ve sosyal medyanın kullanılması, özellikle müzik, eğlence, yemek tarifleri, spor içerikleri, hobilere yönelik içerikler ve dizi tekrarı içeriklerinin yoğun olarak mobil ortamlardan tüketilmesi reklamverenlerin de ilgisini artırdı. Pandemi döneminde mobil oyunlarda günlük aktif kullanıcı sayısında yüzde 15 artış görülerek bazı oyunların, Türkiye’de günlük aktif kullanıcı sayıları 5 milyon seviyelerine ulaştı. Bu vesileyle oyun içi reklamlarda da artış yaşandı. Ek olarak Audio reklam vb yeni formatlar da hayatımıza girdi.

Tirajlarda ciddi kayıplar meydana geldi

Türkiye’deki medya yatırımları içerisinde toplamda yüzde 2,9’luk paya sahip olan yazılı basın medya yatırımları, bu yılın ilk 6 ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre, yüzde 37,3 oranında azalarak 185 milyon TL oldu. Pandemiden kaynaklı kısıtlamalar sebebiyle tüketici mecra alışkanlığı sert bir değişim gösterdi; gündem haber portalları ve televizyona evrildi.

Gazete dağıtımının sokağa çıkma yasağı sebebiyle mümkün olmadığı günlerde, alternatif dağıtım yöntemlerinin de etkisiyle, yazılı basın mecralarında tiraj kayıpları yaşandı. Birçok dergi, kısıtlama döneminde kağıt baskıdan dijital yayına dönüş gösterdi. Yine reklamverenin de tercihini gazete ve dergi yerine, haber portalleri ve tematik kanallardan yana kullanması sebebiyle ilk altı ay rakamlarında düşüş raporlandı.

Açıkhavanın hızla toparlanması öngörülüyor

2020’nin Ocak ve Şubat ayları, hatta pandeminin başlangıcı olarak görülen Mart ayının ortalarına kadar açıkhava açısından hareketli bir performans gerçekleşti. Mart ortalarında pandeminin gündemi ele geçirmesi ve sokağa çıkma kısıtlamaları, kent içi trafiğinin tamamen denecek kadar durmasına neden oldu. Açıkhavanın en temel özelliği hiçbir araç veya aracı kullanmadan sokağa çıkan kitlelere direkt ulaşması iken, kitlelerin evlerden çıkamaması açıkhavayı durdurdu.

Bu etkilerle, Türkiye’deki medya yatırımları içerisinde toplamda yüzde 4,6 oranında bir payı bulunan açıkhava medya yatırımları, bu yılın Ocak-Haziran döneminde, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 26,7 oranında azalarak 289 milyon TL olarak gerçekleşti. Düzenli büyüme gözlemlenen açıkhava mecrasının ilk kez bu denli küçülme yaşaması beklenmeyen bir sonuç. 2020 sonuna kadar ilk yarıyıldaki küçülmeyi tamamen telafi edemese de hızla toparlanması öngörülüyor.

Radyoda yılın ikinci yarısında kayıpların telafi edilmesi bekleniyor

Türkiye’deki medya yatırımları içerisinde toplamda yüzde 2,1 oranında bir paya sahip olan radyo medya yatırımları, bu yılın ilk 6 ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 17,1 oranında düşüş göstererek 130 milyon TL olarak gerçekleşti. Bununla birlikte bu yılın ilk çeyrek sonuçlarına göre, yıla çok iyi başlayan radyolar, özellikle sokağa çıkma yasaklarında neredeyse reklam kuşaklarını tamamen boş geçirdi. Pandemi döneminde aslında radyoların dinlenme süreleri arttığı halde, reklamverende yıllardır yerleşmiş olan radyo arabada dinlenir algısı ile gelirlerde ciddi bir düşüş yaşandı. Yapılan araştırmalar radyonun hala evde dinlendiğini gösteriyor. Radyoların, yılın ikinci yarısında kayıpları telefi edip az da olsa bu yılı yükselişle kapatacağı öngörülüyor.

Sinema en olumsuz etkiyi hissetti

Açık olduğu Ocak-Mart döneminde önceki yıla göre büyüme gösteren sinema sektörü açıkhava ile en olumsuz etkiyi hisseden ve hissetmeye devam eden mecra olarak göze çarptı.

Türkiye’deki medya yatırımları içerisinde toplamda yüzde 0,4 oranında bir paya sahip olan sinema medya yatırımları, bu yılın ilk 6 ayında, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 54,1 oranında ciddi bir düşüş göstererek 25 milyon TL’de kaldı.

Pandemi öncesinde global sinema reklam yatırımlarında, 2020 yılında yüzde 5,0 büyüme beklenirken pandemi etkisi ile bu mecrada, yüzde 31,6 küçülme bekleniyor. Sinemaların Mart ayında kapatılması ve Ağustos ayında katı sınırlamalar ile açılması, mecranın yaşadığı en önemli sorunların başında geliyor. Kısıtlamalar sebebiyle gerek Hollywood gerekse de Türk yapımcıların film yapımını tamamen durdurması sebebiyle, reklam yatırımlarının ilk altı ayda sert bir düşüş gösterdiği ifade ediliyor.

Pandemi döneminde markalar dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırdı

Değişen tüketici davranışları doğrultusunda markalar bilgi verme kanallarını ve yöntemlerini gözden geçirerek, dijital çözümlere yönelip dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırdılar. Bu alana yaptıkları yatırımları arttırdılar. Örneğin, bu dönemde online alışverişte kayda değer bir artış yaşandığı ve yeni kullanıcılar kazanıldığı için gerek e-ticaret firmalarının gerekse de online satış kanalı da olan diğer firmaların dijital reklam yatırımlarında büyüme gerçekleşti. Sosyal medya üzerinden yapılan canlı yayınlarda sponsorluk ve marka entegrasyonu uygulamaları, bu dönemde kullanıcı sayıları artan birçok sosyal medya platformunun mecra karmasına dahil edilmesi, influencer pazarlaması çalışmalarındaki artış vb. değişimler de pandemi döneminde değişen tüketici davranışlarının ve oluşan yeni trendlerin medya yatırım dağılımlarına etkisini göstermekte.

17 yaşındaki Emre Ergül’ün kurduğu oyun girişimi Daxe Games, 1 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Şubat 2020 tarihinde Emre Ergül tarafından kurulan hypercasual türünde oyun geliştiren Daxe Games, Sedat Eryılmaz tarafından 1 milyon TL değerleme ile ilk yatırımını aldı.

Henüz 17 yaşında yatırım alan genç girişimci Emre Ergül, yatırımla beraber mevcut iş gücünü arttırmak için çalışacaklarını, ekiplerini büyüteceklerini ve istihdama katkı sağlayacaklarını söyledi. Ergül ayrıca son dönemdeki Türk oyun stüdyolarının başarılarına katkı sağlamak adına çalışmalarına ara vermeden devam edeceklerinin altını çizerek en büyük hedefinin ise Daxe Games’i dünyanın sayılı oyun stüdyolarından birisi haline getirmek olduğunu söyledi.

Melek yatırımcı Sedat Eryılmaz ise oyun sektörünün potansiyelini gördüğünü ve güçlü bir yatırımla ülke ekonomisine katkıda bulunmak istediğini belirtti. Ergül, çalışmalarına oyun hızlandırma programı Game Factory ile devam edeceklerini ve ekosistemi desteklemek adına farklı işbirliklerini değerlendirdiklerini söyledi.

Game Factory kurucu ortağı Efe Küçük ise “Game Factory, Daxe Games dahil olmak üzere onlarca ekibe ve yüzlerce oyun geliştiriciye ev sahipliği yapıyor. Platformumuz içerisinde sıfırdan kurulan girişimlerden biri olan Daxe Games de yolun başından beri bizlerleydi. Kısa bir süre içerisinde potansiyellerini açığa çıkararak güzel bir başarıya imza attılar. Başarıya doğru çıktıkları bu yolda her zaman yanlarındayız. Mutluyuz ve gururluyuz.” diyerek temennilerini iletti.

Oyun girişimleri için bir hızlandırıcı görevi gören Game Factory, 40’tan fazla oyun stüdyosuna da ev sahipliği yapıyor ve sadece 1 yıl içerisinde 5’ten fazla ekibin yatırım almasına destek oldu. Türkiye oyun sektörünün giriş kapısı olma hedefiyle ilerleyen Game Factory kurucu ortağı Efe Küçük, oyun sektöründe olan ya da girmek isteyen herkese açık olduklarını ve üyelerini başarıya ulaştırmak için gereken her destek ve yatırıma hazır olduklarını söyledi.

Game Factory’yi herkese ulaştırmak adına bir topluluk projesi başlatacaklarının da müjdesini veren Küçük, önümüzdeki günlerde platformaları üzerinden gelişmelerin paylaşılacağını söyledi. Game Factory, oyun sektörüne girmek isteyen ya da oyun sektöründe bulunan her insan için onlarca içeriği tamamen ücretsiz olarak sağlıyor. Bunların içerisinde mentörlük, destekleri, offline ve online etkinlikler, kurslar, kariyer olanakları, networking potansiyeli gibi birçok önemli etken sayılabilir.

Game Factory’ye erişmek ve katılmak ise tamamen online ve ücretsiz. Websitelerinden ücretsiz bir şekilde başvurup kabul aldıktan sonra, kullanıcılar online olarak yüzlerce oyun geliştiriciyle tanışıp eğitimlere katılıyorlar. Aynı şekilde içeride bulunan network sayesinde üyeler kendi ekiplerini kurabiliyor, ya da bir ekibe katılabiliyorlar. Game Factory de bünyesinde kurulan ve faaliyet gösteren tüm girişim ve ekiplerin tüm ihtiyaçlarına cevap vermek için çalışıyor.