Ana Sayfa Blog Sayfa 634

WhatsApp, güncellenen gizlilik sözleşmesiyle ilgili Türkçe basın açıklaması yayınladı

Geçtiğimiz günlerde WhatsApp’ın gizlilik sözleşmesinde yapacağı yeniliği duyurması ile milyonlarca kullanıcı uygulamayı terk etmeye ve alternatiflerine yönelmeye başladı. Ve ayrıca sosyal medyada dünya çapında bu konuyla ilgili yüzbinlerce tweet atıldı.

Konuya artık sessiz kalamayan WhatsApp’tan resmi bir açıklama geldi.

WhatsApp’ın resmi açıklaması

WhatsApp olarak insanların uygulama üzerinden alışveriş yapmalarını ve işletmelerden destek almalarını kolaylaştırmak istiyoruz. Şeffaflığı daha da artırmak ve işletmelerin WhatsApp üzerinden müşterileriyle iletişimlerine yardımcı olmak adına, gizlilik politikamızı güncelliyoruz. Bu sayede, işletmeler ana şirketimiz Facebook üzerinden güvenli hosting hizmeti alma seçeneğine sahip olabilecekler. Bu güncelleme, WhatsApp’ın Facebook ile veri paylaşımını değiştirmiyor. Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar insanların arkadaşlarıyla veya aileleriyle özel olarak nasıl iletişim kurduğunu etkilemiyor. Gelecek ay boyunca kullanıcılarımızın gözden geçirmelerine süre tanımak adına yeni politikamızı şimdiden WhatsApp aracılığıyla paylaşıyoruz.

Son güncelleme ve bunun kullanıcılarımız için ne anlama geldiğiyle ilgili daha fazla bilgi almak için WhatsApp Yöneticisi Will Cathcart’ın açıklamalarına ve aşağıdaki soru-cevaplara göz atabilirsiniz:

Bu güncelleme WhatsApp’ın Facebook ile olan ilişkisini nasıl etkiliyor?

  • Bu güncelleme, WhatsApp’ın Facebook ile veri paylaşımını değiştirmiyor. Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar insanların arkadaşlarıyla veya aileleriyle özel olarak kurduğu iletişimi etkilemiyor.
  • WhatsApp olarak insanların gizliliğini korumaya büyük önem veriyor ve gizlilik politikalarını kullanıcılarımız ile paylaşıyoruz. Bir ay boyunca yeni politikayı gözden geçirmeleri için süre tanımak adına kullanıcılarımızla WhatsApp üzerinden bu değişiklikler hakkında doğrudan iletişim kuruyoruz.

Facebook’un bu güncelleme ile WhatsApp mesajlarına erişimi olacak mı?

  • WhatsApp üzerinden arkadaşlarınızla ve ailenizle yaptığınız görüşmeler ve mesajlaşmalar, uçtan uca şifreleme ile korunur.
  • Uçtan uca şifreleme, yolladığınız fotoğrafın, ses kaydının, videonun ya da mesajın sadece sizin tarafınızdan ve konuştuğunuz kişi tarafından okunduğunu/dinlendiğini garanti eder.
  • Üçüncü şahıslar, WhatsApp ya da Facebook bile, bu içerikleri göremez.
  • Bunun sebebi, uçtan uca şifreleme sayesinde mesajlarınızın bir kilitle güvence altına alınmasıdır ve sadece alıcı ve siz bu kilidi açıp okuma yetisine sahipsinizdir.

Bu güncelleme Türkiye’deki kullanıcılar için ne anlama geliyor?

  • Tüm kullanıcılar için olduğu gibi, Türkiye’deki kullanıcılar da yukarıda da belirtilen aynı gizlilik, uçtan uca şifreleme ve güvenlik özellikleriyle korunmaya devam ediyor.

WhatsApp’ın bu güncellemedeki amacı nedir?

  • Çoğu insan WhatsApp’ı arkadaşlarıyla ve ailesiyle sohbet etmek için kullanırken, giderek daha fazla insan WhatsApp aracılığıyla işletmelere de ulaşıyor.
  • Şeffaflığı daha da artırmak ve işletmelerin WhatsApp üzerinden müşterileriyle iletişimlerine yardımcı olmak adına gizlilik politikamızı güncelliyoruz.
  • Bu sayede, işletmeler ana şirketimiz Facebook üzerinden güvenli hosting hizmeti alma seçeneğine sahip olabilecekler.
  • Bununla birlikte, WhatsApp üzerinden işletmelerle mesajlaşmayı ya da iletişim kurmayı tercih etmeyen kişiler bu değişiklikten etkilenmeyecek.

8 Şubat’ta ne olacak?

  • Güncelleme, WhatsApp’ın Facebook ile veri paylaşımını değiştirmiyor ve insanların dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar arkadaşlarıyla veya aileleriyle özel olarak kurduğu iletişimi etkilemiyor.
  • WhatsApp’ı kullanmaya devam etmek isteyen tüm kullanıcıların, yeni hizmet şartlarını 8 Şubat’a kadar kabul etmeleri gerekiyor.
  • WhatsApp’ı kullanmaya devam etmek isteyen tüm kullanıcıların güncel hizmet koşullarını onaylayarak kullanımlarına devam etmeleri mümkün olacaktır.

Turkcell’in BiP uygulaması, WhatsApp’ın gündeminden dolayı son 24 saatte 1 milyon 124 bin yeni kullanıcı kazandı

Gizlilik sözleşmesini güncellemesi ile kişisel verilerin kullanımı konusunda kullanıcılar tarafında ciddi endişe uyandıran WhatsApp, kullanıcı kaybetmeye ve alternatiflerine çok hızlı bir şekilde yönlendirmeye devam ediyor. Bu noktada fayda gören uygulamalardan biri ise Turcell’li mühendisler tarafından geliştirilen BiP.

Tüm operatör kullanıcılarına açık Türkiye’nin iletişim ve yaşam platformu BiP’in kullanıcı sayısı son 24 saat içerisinde 1 milyon 124 bin kişi daha arttı. Sorunsuz mesajlaşma, HD sesli ve görüntülü arama özellikleriyle BiP dünyanın 192 ülkesinde tercih edilmeye devam ediyor.

Birçok üstün özelliği rakiplerinden önce hayata geçirerek iletişim uygulamaları alanında fark yaratan BiP’teki tüm veriler yüksek güvenlikli şifreleme ile Türkiye’deki Turkcell veri merkezlerinde korunuyor.

BiP, mesajlaşma, sesli ve görüntülü arama özellikleri ile hem bilgisayarlar hem de mobil cihazlardan kesintisiz iletişim sunuyor. HD kalitesinde sesli ve görüntülü görüşme yapma imkânı da sağlayan BiP’te Gece Modu, Kişiselleştirilmiş Menü gibi farklı özellikler de yer alıyor. BiP’in fark yaratan yetenekleri bunlarla da sınırlı kalmıyor. BiP’e özel kaybolan mesaj yeteneği sayesinde, gönderilen mesajlar seçilen süre boyunca takipçinin sohbet ekranında görünüyor ve belirlenen süre dolunca otomatik olarak siliniyor.

Tüm bu gelişmiş özelliklerin yanı sıra BiP uygulamasının Acil Durum özelliği ile kullanıcılarının acil durumlarda sonra durum bilgilerini ve konumlarını tek tuşla hem BiP mesajı hem de SMS ile paylaşmalarını sağlıyor. Çeviri özelliği ise anlık mesajlaşma sırasında 106 farklı dilde sohbet etmeyi sağlıyor. Keşfet bölümünde yer alan çeşitli kanallar ile kullanıcılarına bilgilendirici ve eğlenceli içerikler sunan BiP, Sağlık Bakanlığı ile iş birliği yaparak Koronavirüs Bilgilendirme ve Danışma Kanalı da açtı. Operatör ayrımı olmadan BiP kullanıcıları bu kanal üzerinden koronavirüs testi yapabiliyor ve gerekli durumlarda ALO 184 Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi Danışma Hattı’na ücretsiz ulaşabiliyor.

Elektrikli araç sinyali veren Martı’nın kurucusu Oğuz Alper Öktem: “Onbinlercesi sokağa çıktığında, İstanbul’a yakışacak mı?”

Martı’nın kurucusu Oğuz Alper Öktem, kişisel Instagram hesabından yaptığı bir paylaşım ile yakında hizmete gireceğini düşündüğümüz ve elektrikli olduğuna emin olduğumuz yeni bir hizmetini paylaştı.

“Onbinlercesi sokağa çıktığında, İstanbul’a yakışacak mı?”

Şu an bu konuyla ilgili tüm bilgiler Öktem’in Instagram’da yaptığı görselle birlikte “Onbinlercesi sokağa çıktığında, İstanbul’a yakışacak mı?” paylaşımı ile sınırlı. Tarafımıza henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak üzerinde logo ve ortaya çıkmış gerçek bir ürünü gördüğümüzde, bu hizmetin neredeyse kesin olarak yakın gelecekte devreye alınacağından eminiz.

Yeni paylaşımlı elektrikli araç modeli ile Martı, scooter’ı güvensiz bulan ya da fotoğraftan da anlaşıldığı gibi iki kişi güvenli yolculuk yapmak isteyenler için bir çözüm sunacak. Bu araç ile kullanıcılar daha uzun ve daha konforlu ve kendine ait olmayan bir araç ile ulaşım sağlayacak. Araç kiralayan acentelere oranla bu hizmetin daha hızlı ve erişilebilir olduğunu düşünüyoruz.

Biliyorsunuz taksiciler Martı’ya karşı gelmişti, bu hizmetle birlikte araç kiralama acenteleri ile de arasını açacak gibi duruyor.

Bu içerik elde edilen veri doğrultusunda, yorumlar neticesinde oluşturulmuştur. Elbette resmi olarak tarafımıza bir içerik geldiğinde sizlerle hızlıca paylaşacağız.

Ödeme çözümleri sunan Sipay ve fintech odaklı güvenlik hizmeti veren PCI Checklist, iş birliği yaptı

Ödeme sistemleri alanında dinamik ve yenilikçi bakış açısına sahip olan Sipay ve fintech ekosistemindeki şirketlerin gerçek zamanlı güvenlik denetimlerini ve dijital sürdürülebilirlik ihtiyaçlarını karşılayan bir girişim olan PCI Checklist iş birliği yaptığını duyurdu.

PCI Checklist, iş birliği kapsamında Sipay’in müşteri edinim süreçlerini kısaltacak ve siber güvenlik risk haritasıyla her bir üye işyerinin sektördeki siber güvenlik durumu hakkında da bilgi sağlayacak. Böylece Sipay kullanıcılarının kredi kartı bilgilerinin sanal ortamda güvenli bir şekilde korunması sağlanacak. Sipay aynı zamanda PCI Checklist’in ödeme sistemleri alanında ilk müşterisi olma özelliği de taşıyor.

Türkiye’nin yeni nesil ödeme çözümleri sunan finansal teknoloji şirketi Sipay Genel Müdürü Semih Muşabak iş birliğine dair şu sözleri ifade etti: “Kullanıcıların online ödeme konusunda PCI-DSS gibi sahip olduğumuz global tescilli güvenlik sertifikalarına sahip altyapıları kullanması büyük önem taşıyor. Yapay zeka da bu alanda kullandığımız diğer bir teknoloji olarak öne çıkıyor. Sipay olarak sunduğumuz ödeme altyapılarında müşterilerimize her zaman global standartlarda güvenlik sunmak her zaman en büyük önceliğimiz. PCI Checklist ile yaptığımız iş birliğiyle de güvenlik konusunda kullanıcılarımıza en iyi hizmeti vermeye devam edeceğiz.”

Ödeme sistemleri alanında dinamik ve yenilikçi bakış açısına sahip olan Sipay, dijital cüzdan alt yapısı, kartlı ve kartsız ödeme, banka havalesi ve diğer alternatif ödeme alma yöntemlerinin tamamını tek bir çatı altında birleştiriyor. Global tecrübeye sahip deneyimli yönetim kadrosu ve uzman Ar-Ge gücüyle 360 derece çözüm sunan Sipay, global yüksek güvenlik standardı olan PCI-DSS sertifikasına sahiptir. Elektronik Para ve Ödeme Sistemleri alanında hem son kullanıcılara hem üye iş yerlerine kullanımı kolay, güvenilir ve hızlı çözümler sunarak çalışmalarını özverili biçimde sürdürüyor.

PCI Checklist, fintech ekosisteminde güvenlik konusuna yenilikçi çözümler getirmek ve PCI-DSS’nin Türkiye ve dünyadaki uygulamalarını iyileştirmek için 2019 yılının Nisan ayında kuruldu. PCI Checklist, bazıları Global 100’de yer alan ödeme sistemi sağlayıcıları ve bankalarla birlikte çalışır. Sürekli büyüyen müşteri portföyü ve son derece deneyimli ekibi ile PCI Checklist, şirketlerin siber güvenlik risklerini nasıl değerlendirdiklerini ve bunları nasıl önceliklendireceklerini üzerine çalışmalarını sürdürüyor.

10 yıl içerisinde şubeli bankacılığın sona ereceğini öngören Özgür Bayraktar’dan yeni kitap: Next Generation Banking

Bankacılık sektörü, challenger bank olarak da bilinen yeni nesil dijital bankaların, geleneksel bankalara karşı önemli bir pazar payını yakalamaya başlaması nedeniyle global anlamda büyük bir değişim yaşıyor.

Kariyerinde Türkiye ve Avrupa’da önemli fintek projelerinde üst düzey yöneticilik deneyimleri bulunan ve bizim de yakından tanıdığımız bir isim sevgili Özgür Bayraktar, üçüncü kitabı Next Generation Banking ile geleneksel bankacılığın yaşadığı bu tarihi dönüşümü kaleme alıyor.

Bayraktar: “10 yıl içerisinde şubeli bankacılık tamamen sona erecek.”

Juniper Research’ün araştırmasına göre 2020 yılında dünya üzerindeki 2,4 milyar insanın bankacılık faaliyetlerini tamamen dijital kanallar üzerinden gerçekleştirdiğini belirten Bayraktar, 2024 yılına kadar bu rakamın 3,6 milyarı aşabileceğini ve bunun da şubeli bankacılığın 10 yıl içerisinde sonunu getirebileceğinin altını çiziyor.

Finans dünyasında kariyer yapmak isteyen gençlerin ve finansal teknolojilere merak duyan tüm iş insanlarının istifadesine sunulan kitap ile geçmişten bugüne; bugünden ise geleceğe bankaların yeni teknolojilerle evrildiği dönüşüm; RPA, Açık Bankacılık, Blockchain, Wealthtech, RegTech gibi 18 farklı bölüm ile masaya yatırılıyor.

Next Generation Banking kitabını Kitapyurdu’ndan satın alabilirsiniz.

800 milyon dolar değerlemeyi aşan Getir, 100 milyon dolar yatırım alıyor

Online market teslimat uygulaması girişimi Getir, 800 milyon doları aşan değerlemesi ile 100 milyon dolar yatırım alıyor.

Getir ile doğrudan iletişime geçtiğimizde, haberin doğru olduğunu ancak henüz turun kapanmadığını ve dolasıyla rakamlarda biraz değişiklik olabileceğini söylediler.

Ayrıca Reuters’e iki kaynağın verdiği demeçte de, Getir, İngiltere’deki büyümeyi sağlamak ve bu pazardaki maliyetlerini ilk etapta kontrol altına almak için 100 milyon dolardan fazla yatırımı güvence altına almak istiyormuş. Ancak henüz yatırımcılarla ilgili tarafımıza da bilgi verilmedi.

Bir yıl önce Getir, risk sermayedarı Michael Moritz‘in liderliğinde bir grup yerli ve yabancı yatırımcıdan 38 milyon dolar yatırım almıştı.

Resmi açıklamanın yapılmasına birkaç hafta gibi kısa bir zaman var. Net bilgi ve rakamlar elimize ulaşınca sizlere aktaracağız. Biz egirişim olarak Getir ile doğrudan iletişimdeyiz. İçerikleri her zaman kaynağından alırız. Bu konuyla ilgili ilk olarak bizden bilgi edineceksiniz.

getir’in hikayesi

Yerli fintech Provision, PIN destekli SoftPOS ürününü hizmete sundu

Dünya genelinde 2020 yılı itibariyle işletmelerin yalnızca yüzde 15’i banka veya kredi kartı ile ödeme kabul edebiliyor. 200 milyon’a yakın küçük işletme ise POS cihazlarının yüksek maliyeti nedeniyle yalnızca nakit ödeme kabul edebiliyor. Halbuki, pandemiyle birlikte nakit kullanımı yerine kart ile temassız ödeme kullanımı oldukça arttı.

Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin gelir kaybına neden olan bu soruna çözüm geliştirmek isteyen yerli teknoloji şirketi Provision geçtiğimiz yıl temassız ödeme limiti altındaki işlemler için Android tabanlı akıllı telefon ve tabletleri POS terminallerine dönüştüren SoftPOS uygulamasını hayata geçirmişti.

Böylece Türkiye’de yeni bir hizmet duyuran şirket, şimdi de PIN destekli SoftPOS ürününü hizmete sundu. Şirket, geçtiğimiz ay ödemelerin temassız işlem limitine takılmadan hızlı ve güvenli bir şekilde yapılmasına olanak veren çözümü için Mastercard ve Visa’nın “Güvenli PIN Kabulü Sertifikasyonu”nu tamamladı. PIN destekli SoftPOS, yine Kasım ayı içinde Akbank müşterileri için canlı ortama alınarak, Türkiye’de canlı ortama alınan, Android telefonları ve tabletleri POS cihazına çeviren şifre destekli ilk ürün oldu.

Limit sınırı ortadan kaldırılıyor

Yerli teknoloji şirketi, ödemelerin temassız işlem limitine takılmadan hızlı ve güvenli bir şekilde yapılmasına olanak veren çözümü ile özellikle küçük ve mikro ölçekteki işletmelere, POS maliyeti olmadan temassız özellikli kartlar ile ödeme kabul etme olanağı sağlıyor. Provision tarafından geçtiğimiz yıl hizmete sunulan uygulamaya getirilen güvenli PIN (şifre) özelliği, POS olarak kullanılan Android cihazlardan temassız işlem limitine takılmadan, güvenli ve temassız bir şekilde işlem yapılmasına imkân veriyor.

“Ürünün kısa sürede yurt içi ve yurt dışında yayılmasını öngörüyoruz”

Pandemi ile beraber yerel ve küçük işletmelere yönelik talebin arttığını ve ödeme sistemlerine yönelik geliştirdikleri inovatif yazılım çözümleri ile bu talebe yanıt vermeyi amaçladıklarını belirten Provision CEO’su Nihat Karabacak, konuya ilişkin değerlendirmesinde “Küçük ve mikro işletmelerin POS maliyetlerini düşürerek, daha yüksek tutarlı satış yapmalarına imkân veren şifre destekli SoftPOS uygulamasının tüm taraflara büyük kolaylık sağlayacağına inanıyoruz. Bu uygulama bugüne kadar şifre desteği olmadığı için sadece temassız işlem limitinin altında kalan alışverişlerde kullanılabiliyordu. Yeni geliştirdiğimiz PIN destekli SoftPOS’un, MasterCard ve VISA sertifikasyonlarını tamamlanmasıyla birlikte, artık işletmeler temassız limitine takılmadan ödeme kabul edebilecek. Ürünümüz Akbank müşterileri için Türkiye’de ilk kez canlı ortama alınırken, aynı şekilde global bir ödeme şirketi olan Portekiz SIBS ile Yunanistan’ın en büyük bankası AlphaBank’ın Romanya iştirakini de canlı ortama alarak ürünün yurt dışında da yaygınlaştırılması yolunda ilk ciddi adımı attık. Ürünümüzü kısa zaman içinde farklı ülkelerdeki diğer müşterilerimizle global olarak yaygınlaştırmaya devam edeceğiz.” dedi.

Timezeta: Ekiplerin birlikte daha verimli çalışmasını sağlayan yerli dijital proje asistanı

Yerli girişim Timezeta, projelerde yaşanan kalitesizlik maliyetlerini sıfıra yaklaştırmak amacıyla geliştirilmeye başlanmış yerli bir girişimdir.

  • Öncelikle şu notu düşmek istiyoruz. Başvuru yapan girişimlere 1 yıl ücretsiz olarak sunulacak.

Birçok firmayla birebir yürütülen geliştirme aşamasında proje yönetiminde yaşanan problemler tespit edilmiş ve ürün geliştirilmesinde bu aksamaların çözümüne odaklanılarak bu girişimi hayata geçirilmiştir.

Projelerde yaşanan problemler ve Timezeta çözümleri;

  • Proje gecikmeleri > Timezeta Gantt Plan Çizelgeleri
  • Bütçe Aşımları > Maliyet Takip Çizelgesi
  • Performans Ölçememe > Performans Raporu
  • Kültür Oluşturamama > Şirket Kültürü Modülü
  • İletişim Kopukluğu > Tüm görevlendirmeler, dosya paylaşımları, toplantılar bulutta

Mustafa Safa Orakçı ve Cem Helimoğlu tarafından Bursa’da kurulan girişim, ilk çalışmalarına Mayıs 2018’de başladı ve aradan geçen 2 yıldan fazla bir sürenin ardından Eylül 2020’de şirketleşti. Girişimciler, Timezeta’dan farklı olarak farklı işler de yürütüyorlar. Dolayısıyla finansmanlarını şimdilik kendileri oluşturuyor.

Girişimin kurucu ortağı Orakçı: “Girişimimiz PMS (Project Management Software) alanında faaliyet gösteriyor. Rakipler global ölçekte ve genellikle dolar üzerinden satış yapmaktalar. Ağırlıklı olarak takım içi iletişimi sağlamak amacıyla ürünlerini geliştiriyorlar, performans ve bilgi yönetimi (knowledge management) sorunlarına eğilmiyorlar. Türkiye pazarında en yaygın kullanılan PMS ürünleri; Bitrix24, Trello, Jira, Zoho, Asana, MS Project’tir. Takım içi iletişim ve görev yönetimi konusunda çok iyiler fakat performans ve knowledge management sorunlarına çözüm üretmemektedirler.” dedi.

Timezeta’nın değer önerisi

Girişimin kurucularına “değer öneriniz nedir?” diye sorduğumuzda, tarafımıza aşağıdaki maddeleri sundular.

  • Performans ve bilgi yönetimi (knowledge management) özelliklerinde rakiplerimizden önde oluşumuz
  • Türkçe ve İngilizce dil desteği
  • Ulaşılabilirlik (Müşterilerimizle birebir temas halinde yerel ve yerleşik bir ekibiz)
    Fiyat Uygunluğu
  • Öğrenci, akademisyen ve STK’lara ücretsiz erişim imkanı (Sosyal Sorumluluğumuz)
    Sezgisel ve Kullanıcı Dostu Arayüz
  • Kişiselleşebilme (Kullanıcılara özel süreç şablonları oluşturabilme, departman ve proje başlıklarını esnek olarak tanımlayabilme)
  • Güncel teknolojiler olan . Net Core ve React ile yazılım geliştirme

Fiyatlandırma

SAAS bir platform olan Timezeta, Aylık abonelik şeklinde kullanıcı başına ücretlendirme yapıyor. Herhangi bir taahhüt veya cayma bedeli olmaksızın kullandıkça ücretlendirilen bir modeli var. Satış yapıldıktan sonra kısa bir eğitimin ardından kullanmaya başlanabiliyor.

Kabul aldıkları kuluçka ve hızlandırma programları: İTÜ Çekirdek, BTM Kuluçka, TİM-TEB Girişim Evi ve BursaTTO Girişim 2020.

KPMG Türkiye, KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2020 Raporu’nu yayımladı

KPMG Türkiye Danışmanlık Bölümü, bu yıl ikincisini hazırladığı ‘KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2020 Raporu‘nu açıkladı. Rapora göre; Türkiye’de işlem hacmi ve işlem sayısı bir önceki yıla kıyasla artış kaydetti. 2021 yılı için iyimser beklenti korunuyor, ekonomide kademeli iyileşme ile işlem hacimlerinin artacağı öngörülüyor.

Belirsizliklerin yılı

Geride kalan tüm yıla damga vuran pandeminin yanı sıra ABD başkanlık seçimleri, ABD ve Hong Kong başta olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinde gerçekleşen protesto ve eylemler, Batı Asya’daki çatışmalar ve Brexit’le ilgili belirsizlikler ekonomi ve siyaseti etkiledi.

Rapora göre, 2020 yılında dünyada birleşme ve satın alma aktivitesinde önceki yıla yakın ancak altında bir performans gerçekleşirken Türkiye’de milyar dolar ve üzeri seviyede gerçekleşen işlemler nedeniyle işlem hacminde belirgin artış kaydedildi. İşlem adedi de 2019 yılına göre artış gösterdi. 2020 yılında değeri açıklanan işlem hacmi toplam 6,9 milyar dolara ulaştı.

Teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörü önde

2020 yılında küresel trendlere paralel olarak dijitalleşmenin yükselmesiyle hem işlem sayısı hem de işlem hacmi bazında TMT sektörü öne çıktı. Teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektöründeki en büyük işlem Türkiye Varlık Fonu’nun Turkcell hisselerinin yüzde 26,2’sini 1,8 milyar ABD doları bedelle satın alması oldu.

3,6 milyar dolarlık işlem hacmi

Finansal yatırımcılar (özel sermaye, risk sermayesi, varlık fonları vb.) 2019 yılında 78 işlem gerçekleştirirken, yarattıkları işlem hacminin toplam işlem hacmindeki payı yüzde 3 seviyesindeydi. Buna karşın, 2020 yılında toplam 129 işlem gerçekleştiren finansal yatırımcıların işlemlerinin toplam işlem hacmindeki payı geçtiğimiz yıldan farklı olarak yüzde 52 seviyesinde gerçekleşti.

Haziran 2020’de Turkcell’in TVF ve LetterOne tarafından satın alınması ve Qatar Investment Authority’nin Borsa İstanbul’un azınlık hissesini satın alması 2020 yılındaki önemli finansal yatırımcı işlemlerinden oldu. Benzer şekilde Actera’nın Temmuz 2020’de Vivense’ye yaptığı yatırım ve Doğan Holding’in girişim sermayesi olan Öncü Girişim’in Sesa Ambalaj’ın yüzde 70 oranındaki hissesini satın alması finansal yatırımcı işlemlerinde arasında öne çıktı.

Yerli yatırımcıların işlem hacmi yabancıları geçti

Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği birleşme ve satın alma işlem sayısı, geçmiş yıllarla benzer şekilde 2020 yılında toplam 83 işlemle toplam işlem sayısının yüzde 32’si olarak gerçekleşti. Buna karşın, 2020 yılında yabancı yatırımcıların geçen yıla kıyasla yarattıkları işlem hacmi 3,1 milyar ABD doları olarak gerçekleşip artış gösterse de toplam işlem hacminden aldığı pay yüzde 45 ile yerli yatırımcıların gerisinde kaldı. Ayrıca 2020 yılında en büyük ilk 10 işlemin 6’sının yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirilmesi de dikkat çeken bir diğer nokta oldu.

Hedef kamuda değer yaratmak

2018 yılı ve öncesinde özelleştirme süreçleri ve TMSF işlemleri vasıtasıyla kamu kaynaklı işlemlerde yaşanan hareketlilik devam etti. 2019 itibarıyla Yeni Ekonomi Programı ile üretime, ihracata ve finansal istikrara dayalı ekonomik dönüşüm kapsamında TVF’nin aktif rol almasıyla kamuda değer yaratımı hedeflendi. Geçen yıl bu rolü, önemli işlemler ile hayata geçiren TVF, 2020’de ise stratejik ve büyük ölçekli yatırımlar ve satın almalarla kamuda değer yaratmaya devam etti.

Türkiye’nin rekabetçi şirketlerinin desteklenmesi hedefinin bir parçası olarak Turkcell’in yüzde 26,2 hissesinin TVF tarafından satın alınarak şirketin yönetim kontrolüne sahip en büyük hissedarı konumuna gelmesi ve ülke ekonomisinin tasarruf bazının büyütülmesi ve bankacılık dışı finansal sektörünün geliştirilmesi kapsamında kamu sigorta şirketlerinin TVF – Türkiye Sigorta çatısı altında birleştirilmesi yılın dikkat çeken kamu kaynaklı işlemleri arasında yer aldı. Çukurova Havalimanı Projesi işletme hakkı devri ihalesinin Favori İşletmecilik – Yako Tekstil Ortak Girişimi tarafından kazanılması ve Qatar Invesment Authority tarafından TVF’nin Borsa İstanbul’daki azınlık hissesinin devralınması da dikkat çeken kamu kaynaklı işlem olarak öne çıktı.

2021 için beklentiler iyimser

KPMG Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, 2021’deki birleşme ve satın alma işlemleriyle ilgili iyimser beklentilerin korunduğunu söyledi.

Uluslararası birleşme ve satın alma aktivitelerini takip eden, sektörün en etkili ve saygın kuruluşlarından Mergermarket tarafından yılın danışmanlık şirketi seçilen KPMG Türkiye olarak önemli işlemlerin danışmanlık süreçlerinde yer aldıklarını belirten Cantekinler şu başlıklara dikkat çekti:

  • Aşı çalışmaları sonucu salgının etkisinin kademeli olarak azalacağını, salgının ekonomik etkilerini azaltmak için de devletlerin açıkladığı benzeri görülmemiş ekonomik destek ve teşvik paketleri sayesinde merkez bankalarının genişleme politikaları ve para piyasalarına yüksek miktarda likidite sağlandığını, şirketlerin küresel çerçevede tedarik zincirlerini tekrar değerlendirdiğini görüyoruz. Bu çerçevede Türkiye’nin özellikle endüstriyel üretim sektörü açısından ön plana çıkmasını, büyüme, istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerine ulaşmak için öngörülebilir para ve kur politikası kapsamında ekonomik göstergelerdeki dengelenme sürecinin yatırımcı iştahını artırabilecek etkenler olmasını bekliyoruz. Öte yandan ekonomide pandemi etkisinin devam etmesi, toparlanma döneminin uzaması, olası ABD ve AB yaptırımları, Türkiye’nin yakın coğrafyasında gerçekleşebilecek siyasi belirsizlik ve güvenlik sorunları da aşağı yönlü riskler olarak öne çıkıyor.
  • KPMG Türkiye’nin hazırladığı rapora göre, 2021 yılında endüstriyel üretim ve otomotiv, teknoloji, medya ve telekomünikasyon, ilaç ve sağlık sektörlerinin öne çıkması bekleniyor.
  • TVF tarafından petrokimya, madencilik ve yerli kaynaklardan enerji üretim projelerine yapılacak yatırımlar, TMSF’ye devredilen şirketlerin tekrar ihale sürecine çıkması ve ÖİB’nın portföyünde yer alan varlıklar için ihale sürecine girmesi işlem hacmini artırabilecek etkenler arasında yer alıyor.
  • Küresel aşılama çalışmalarının hız kazanması ve pandeminin sonra erme sürecine girmesiyle 2021 yılı için iyimser beklentilerimizi koruduğumuzu ve kademeli iyileşme ile işlem adet ve hacminin artacağını öngörüyoruz.

Türksat 5A uydusu bu sabah SpaceX tarafından Falcon 9 roketiyle başarıyla fırlatıldı

Türksat 5A uydusu, SpaceX firmasına ait Falcon 9 roketiyle ABD’nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral üssünden Türkiye saatiyle 04.28’de başarılı şekilde fırlatıldı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türksat 5A uydusunun fırlatılmasını Ankara’da Türksat Genel Müdürlüğünde düzenlenen törenle canlı olarak takip etti.

Uydu’nun haberleşme alanında önemli bir adım olduğunu belirten Bakan Karaismailoğlu, çalışmalarına başlanan Türksat 5B uydusunun da Haziran ayında gökyüzüne fırlatılacağını açıkladı.

SpaceX’ten Türksat 5A uydu fırlatılış canlı yayını

TÜRKSAT 5A uydusunun fırlatılmasının ardından muhabirlerin sorularını yanıtlayan Bakan Karaismailoğlu, “4.28 diye planlanmıştı fakat hava koşulları nedeniyle 5.15’te fırlatıldı. 35 dakika sonra da ayrılarak kendi yörüngesine doğru ilerlemeye başladı. Bu yolculuk yaklaşık 4 ay sürecek, 4 ay sonra yörüngesine yerleştikten sonra testlerimizi yapacağız. Ondan sonra da uydu faaliyete başlamış olacak. Tabi yıllar süren çalışmanın sonucuydu. Başarılı şekilde fırlatıldığı için de hem mutluyuz hem gururluyuz. Bu heyecanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah bunun peşinden 5B gelecek peşinden 6A gelecek. Ülkemiz, ulaştırma ve altyapıdaki bütün başarılı çalışmalarına uzayda da devam ediyor. Uzay Vatan’da da bütün gücümüzü ve varlığımızı tüm dünyaya gösteriyoruz hissettiriyoruz. Bundan sonra uzay ve uydu çalışmaları da artarak devam edecek” dedi.

Türksat 5B için imalat tamamlandı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, Haziran’da uzaya fırlatılması planlanan Türksat 5B uydusu için de “5B’de imalatlar tamamlandı şuan testleri yapılıyor. Haziran 2021 gibi onu da fırlatmayı planlıyoruz. Peşinden yerli ve milli ilk uydumuz 6A çok önemli projelerimizden bir tanesi. Onda da çalışmalar devam ediyor. Onu da 2022’nin ilk aylarında fırlatmayı planlıyoruz. Bunlar geleceğe yön verecek çok teknolojik işler özellikle gençlerimizin önünü açan, ufkunu açan çok başarılı projeler. Bunlar artarak devam edecek” açıklamasında bulundu.

Türksat 5A’dan ilk sinyal

Bakan Karaismailoğlu, başarılı bir fırlatma yaşandığını belirterek, “35’inci dakikadan sonra, ilk ayrılmadan sonra da ilk sinyal geldi. Hiçbir sıkıntı yok. Yolculuğa devam ediyor 5A uydumuz” dedi.