Ana Sayfa Blog Sayfa 615

Keiretsu Forum, globalde toplam 314 girişime yatırım yaptı

Dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen melek yatırımcı ağlarından Keiretsu Forum, girişimler için önemli kaynak sağlayıcılardan biri olmaya devam ediyor.

Keiretsu Forum, 2017 ve 2018 yıllarında olduğu gibi 2020 yılında da globalde en aktif erken aşama yatırım ağı seçildi. Pitchbook tarafından “En aktif erken aşama yatırımcıları” ve “En aktif geç aşama yatırımcıları” kategorilerinde birinci seçilen, dünyanın en büyük melek yatırımcı ağı olan Keiretsu Forum, 2020 yılında tohum, erken ve geç aşamadaki toplam 314 şirkete fon sağlayarak bir rekora imza attı.

Keiretsu Forum Kurucusu ve CEO’su Randy Williams, “Yatırımcılar ve girişimciler, kaliteli anlaşma akışını, erken ve geç aşamadaki yatırım fırsatlarını bir araya getirmeyi başarmak için ölçeğimizden ve kanıtlanmış yaklaşımımızdan yararlanıyor. 2021’de genel olarak önemli bir büyüme öngörüyoruz.” dedi.

Keiretsu Forum’un dünya genelindeki toplam yatırımlarından %80’ini Kuzey Amerikalı şirketler alırken, onu %15 ile Avrupalı ​​şirketler ve %5 ile Asya-Pasifik şirketleri izledi. Keiretsu Forum üyeleri 2020’de önemli ölçüde finansman alan CleanFiber, Elevat Iot, Healionics, Inmedix, Joylux, KitoTech MedicalLaminar Pharma, Light Line Medical, LumiThera, Nanobebe, Orasis Pharmaceuticals, OtoNexus Medical Technologies, Seneca Therapeutics, Shieldox, Soteria Battery Innovation Group, Steelhead Composite ve Turn Technologies şirketlerini de destekledi.

Keiretsu Forum Türkiye Genel Müdürü Duygu Eren ise, “Keiretsu Forum, yerel girişimlerin erken fark edilerek dünyaya açılmalarında önemli fırsatlar sunuyor. Aynı şekilde yabancı Start-up’ların Türkiye girişimcilik ekosisteminde faaliyet göstermelerine de aracı oluyoruz. 2020’de 11 Start-up’a 6 milyon TL’lik yatırım gerçekleştirdik. 2021’de çok daha fazla Start-up yatırımı ve çok daha fazla melek yatırımcı olacak. Girişimcilik eko sistemimiz açısından 2021’de çok güzel gelişmelerin olacağına inanıyoruz. Bundan sonra da yolumuza bu global bakış açısı ile devam edeceğiz” diye konuştu.

Üç boyutlu yazıcı üreten Zaxe, ilköğretimden üniversiteye kadar talep artışı yaşıyor

İlk olarak Aralık 2016’da 10 milyon TL değerleme üzerinden aldığı yatırım ile karşımıza çıkan ve geçtiğimiz yıl içerisinde hem hikayesini hem de yine 8 milyon TL değerlemeli bir yatırımla dikkatleri üzerine toplayan üç boyutlu yazıcı üreten yerli girişim Zaxe, ilköğretimden üniversiteye kadar eğitimin tüm kademelerinde robotik, teknoloji ve tasarım bölümleri tarafından tercih ediliyor.

Edindiğimiz bilgilere göre Zaxe, Türkiye’nin 2023’te Ay’a yapacağını açıkladığı bilimsel araştırma yolculuğunda kritik parçaların bir kısmını da kendi 3D yazıcılarıyla üretecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın köy okullarının 15 Şubat’ta açılacağını, 8. ve 12. sınıflardaki eğitimin ise 1 Mart’ta yeniden yüz yüze başlayacağını açıklamasıyla beraber, okul yönetimleri de teknik donanımla ilgili ihtiyaçlarını gidermek için kollarını sıvadı. Hem ilköğretim hem lise hem de üniversitelerden Zaxe 3D yazıcı için yoğun bir talep geldi.

Okullarda yer alan her 1 bilgisayarı aynı anda 1 öğrenci kullanabilirken, 3D yazıcı ile sıvı reçine, plastik, kauçuk ve metal malzeme ile ortaya konulan tasarım ürününde 1000 öğrencinin yaratıcılığı ortaya konulabiliyor. Öğrencilerin yaratıcılıklarının geliştirmesi, daha küçük yaşlardan itibaren bilim, mühendislik ve mimarlık alanlarına eğilimlerinin tespit edilmesi için 3D yazıcılar kullanılıyor. Öte yandan ulusal ve uluslararası yarışmalarda öğrencilerin başarı gösterebilmeleri için eğitim uzmanları, 3D yazıcıların okullarda olmazsa olmaz bir eğitim gereci olduğunda hem fikir olduklarını açıklıyor.

Tarihi Yapılar Canlanıyor

3D yazıcıların öğrencilere sunduğu birçok imkan söz konusu. 3D yazıcılar okul öncesi dönemden başlayarak, ilk, orta ve lise öğreniminde öğrencilerin sorunları birlikte ve daha yaratıcı şekilde çözmesini sağlıyor. Mühendislik tasarımı için prototip oluşturma, mimarlık için 3 boyutlu modeller yaratma, tarih öğrencileri içinse bugün sadece resimlerde gördükleri yapıları yeniden hayata geçirme fırsatını veriyor. Aynı zamanda endüstri alanında meslek liselerinde okuyan öğrenciler, bölümlerine göre ihtiyaçları olan çözümlerine yine 3D yazıcılarla ulaşabiliyor.

İlköğretimden Üniversiteye Yoğun Talep

Zaxe Genel Müdürü Emre Akıncı, 3D yazıcı kullanma yaşının 6’ya düştüğünü belirterek, geleceği şekillendirecek neslin şimdiden yol almaya başladığını söyledi. Dünyada ve Türkiye’de ana sınıfına giden öğrencilerin hayalini kurdukları oyuncakları, bilgisayara yükleyerek 3D yazıcıdan bastığını anlatan Akıncı, hem tasarım hem de sanat alanında yetişecek nesillerin uygulamaya daha küçük yaştan başladığının altını çizdi. Zaxe 3D yazıcıların hem okul grupları hem de hayırseverler tarafından okullarda öğrencilerin kullanımına sunulmak için satın alındığı bilgisini veren Akıncı, şunları söyledi:

Her Öğrenciye, 3D Yazıcı Hayali

“Zaxe 3D yazıcılar bugün hem ilköğretim ile liselerde hem de üniversitelerde yoğun şekilde kullanılıyor. 300 kadar ilköğretim ve lise kurumunda, 300’den fazla da üniversitede bizim yerli 3D yazıcımız faaliyet gösteriyor. 3D yazıcılarımızdan oldukça memnun olan zincir okul grupları ile üniversiteler yeni taleplerde bulunuyor. Aynı zamanda hayır severler de 3D yazıcıların öğrencilerin gelişiminde dijitalleşme kadar etkili olduğunu fark ettikçe, okullara bu imkanı sağlamak için harekete geçiyor. Özellikle yurt dışındaki okullarda 3D yazıcılarla öğrencilerin geleceklerini şekillendirecek uygulamalara imza atılırken, Türkiye’deki eğitim kurumlarında da 3D yazıcı kullanımının giderek arttığını görmek, bizi sektör temsilcisi olarak ayrıca sevindiriyor. Aynı zamanda bizim her bir öğrencinin 3D yazıcı sahibi olması hayalimiz var. Böylece Türkiye’deki eğitim seviyesi, yaratıcılığını kullanacak öğrencilerle beraber çok yükseğe çıkacaktır.”

Teknoloji Tasarım Dersi İçin

Birçok okul grubunun sunduğu eğitim olanakları arasında, 3D yazıcı ile öğrencilerin yaratıcılığının geliştirilmesine de odaklandıklarını vurgulayan Akıncı “Öğrencileri için daha fazlasını isteyen okul yöneticileri ve öğretmenler, 3D yazıcı ile çocuklara uygulamalı eğitim vermeyi tercih ediyorlar. İnsanın içindeki merak duygusunu uyandırmak ve bunu malzemeye aktarmak için 3D yazıcıların rakibi olan öğretici ve yararlı bir ürün yok. Dijitalleşme elbette önemli. Öğrenciler bunu bilgisayar ve tabletleriyle bir şekilde yaşıyor. 3D yazıcı dünyasında ise öğrenciler çok ucuz malzemeler kullanarak, birçok tasarıma imza atma imkanını yakalıyor. Bugün hem devlet hem de özel ilköğretim okullarının 6-7 ve 8. sınıfları için zorunlu olan teknoloji tasarım dersinin kitaptan değil de uygulamada hayata geçmesi noktasında da 3D yazıcılar eğitim kurumlarının vazgeçilmez yardımcıları olarak yerini alıyor” dedi.

Yüksek Öğretimde Kritik Öneme Sahip

3D yazıcıların üniversitelerde çok kritik bir öneme sahip olduğunun altını çizen Akıncı, “3D yazıcı ile bir tarih öğrencisi şu anda sadece fotoğraflardan gördüğü İskenderiye Feneri’ni bilgilerini yükleyerek, tasarımını kendisi yaparak basabiliyor. Bir tıp fakültesi öğretim üyesi, milyonlarca hastaya umut olacak bir ameliyat aparatının çizimini yapıp, baskısını alabiliyor. Mimarlık ve mühendislik öğrencileri ile endüstriyel tasarım bölümünde okuyan öğrenciler açısından 3D yazıcılar kağıt, kalem ve T cetveli kadar olmazsa olmaz bir ürün durumunda. O nedenle üniversitelerimizde 3D yazıcılarımız giderek daha çok kullanılıyor ve birçok alanda üniversite öğrencilerinin ve araştırmacıların ihtiyaçlarını karşılıyor” dedi.

Özgüvenleri Artıyor

Öğrencilerin 3D yazıcıyı basit tasarımı sayesinde oldukça verimli şekilde kullanabildiğini anlatan Akıncı “Öğrenciler küçük yaştan itibaren akıllı telefon ve tablet kullanarak büyüyorlar. Bu da onların 3D yazıcıları daha rahat kullanmalarını sağlıyor. Önce tasarım programını kavrayan öğrenciler, kendi tasarımlarını yaptıktan sonra yazıcıdan istedikleri malzeme ile ürünlerini alıyor ve yaratıcılıklarının tadını çıkarıyor, özgüvenleri de artıyor” diye konuştu.

Uzay Programının Parçası

Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan 2023 yılında Ay’a bilimsel proje yürütmek için mekik yollanması projesinde de, 3D yazıcılar başrolde olacak. Bugün NASA ve Avrupa Uzay Ajansı ile Hindistan ve Çin tarafından gerçekleştirilen uzay programlarında, en kritik parçalar, milimetrik hassasiyet gerektiren cihazlar, 3D yazıcılarla basılıyor. Türkiye’nin uzay programında da yine 3D yazıcılar ön planda yer alacak.

Site yönetimini dijitalleştiren Apsiyon’un ilk reklam filmi yayınlandı

Kurulduğu günden bu yana istikrarlı bir büyüme yakalayan ve son iki yıldır Türkiye’nin en hızlı büyüyen ilk 100 şirketinden biri olan Apsiyon, apartman ve site yöneticilerinin her zaman yanında olduğunu ilk reklam filmi ile izleyicilere anlatıyor.

Tek mekanda çekilen reklam filmi; aidat tahsilat takibinden sayaç okumaya, iş takibinden mobil uygulamaya, bakım-onarım ve stok takibinden muhasebe & finans işlemlerine kadar tüm süreçlerin uçtan uca nasıl yönetildiğini anlatıyor. Alper Üstündağ’ın anlatıcı olduğu reklam filminde, tüm süreçler teknolojiyle sorunsuz bir şekilde yönetilirken, site yöneticisini canlandıran usta oyuncu Somer Karvan’ın yaşadığı güven ve huzur gözlerinden okunuyor. Televizyon kanallarında yayınlanacak olan reklam filmi, tek bir yöneticinin toplu yaşam alanlarında Apsiyon ile neler yapabileceğini anlatıyor.

Apsiyon’un reklam filmleri:

ParamPOS ile Sevgililer Günü için yapılan alışveriş önceki yıla göre yaklaşık 27 kat artmış

Geliştirdiği yenilikçi ürünlerle ödeme sistemleri sektörüne öncülük eden TURK Elektronik Para AŞ’nin Türkiye’nin ilk dijital bankası olma yolunda emin adımlarla ilerleyen markası Param, Sevgililer Günü istatistiklerini açıkladı.

Param’ın verilerine göre 1-14 Şubat 2021 tarihleri arasında hem online işlem hacmi hem de online alışveriş tutarı geçen yılın aynı dönemine kıyasla artış gösterdi. Söz konusu tarihlerde ParamPOS’lar ile yapılan online alışverişlerde işlem adedi bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık 27 kat artarken, online alışveriş tutarı ise yüzde 576 yükseldi.

Ortama sepet tutarında düşün gözlemlendi

Ortalama harcama tutarında ise geçtiğimiz yıla göre düşüş yaşandı. 2020 yılında 974 TL olan rakam, bu yıl 246 TL’ye geriledi. İller bazında incelendiğinde ise bu yıl en çok harcama yapılan şehirler sırasıyla İstanbul, İzmir ve Ankara oldu. Bu 3 büyük ili Gaziantep ve Antalya izledi. Öte yandan Param’ın verilerine göre internetten alışverişler şubat ayının ilk haftasında daha yoğun yaşandı. Sevgililer Günü alışverişi son dakikaya bırakılmadı.

Emin Can Yılmaz “Değişen alışkanlıklar kalıcı olacak”

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Param Kurucusu Emin Can Yılmaz, şunları söyledi: “Pandemi tüketici alışkanlıklarında büyük değişimlere yol açtı. Bu yıl Sevgililer Günü döneminde hem işlem adetlerinde hem de işlem hacimlerinde geçen yıla kıyasla ciddi sıçramalar yaşandı. Değişen tüketici alışkanlıklarının önümüzdeki yılarda da kalıcı olacağını öngörüyoruz. Param olarak işimiz her anlamda “e”, dijital olduğu için e-ticaretin büyümesi bizim de büyümemiz anlamına geliyor. ParamKart, ParamPOS ve ParamKredi ürünlerimizle müşterilerin beklentilerini analiz ederek, uygun ürünler hayata geçiriyor ve kullanıcılarımıza kolaylık sağlamaya devam ediyoruz.”

ARTIOX: Sanat eserlerine blockchain teknolojisi ile yatırım yapmanızı sağlayan yerli platform

Yerli girişim Artiox, değerli sanat eserlerini blockchain teknolojisi ile tokenize ederek kullanıcıların sanat eserlerine istediği zaman, dilediği miktarlarda yatırım yapabildiği ve bunun ticaretini kolayca yönetebildiği yeni nesil yerli bir sanat yatırım platformudur.

Tuncay Dakdevir ve Cemal Doğan tarafından Haziran 2019’da Ankara’da kurulan Artiox, en iyi değer saklama yollarından biri olan sanat yatırımlarında değerli sanat eserlerine yatırım yaparken gereken yüksek giriş sermayesi bariyerini ortadan kaldırarak küçük yatırımcıların da sanat yatırımı yapabilmesini sağlayarak hem sanat yatırımlarını daha demokratik hale getirmeyi hedefliyor hem de bu marketin daha akışkan olmasını sağlıyor.

Blockchain ile yatırım

Girişimin ürettiği değer önerisiyle ilgili kurucu ortaklardan Tuncay Dakdevir:

“Kullandığımız blockchain teknolojisi ve oluşturduğumuz platform sayesinde kullanıcılar eksper onaylı ve sigortalanmış olan eserlere ait oluşturulmuş özel tokenlerden diledikleri miktarda alarak bütçeleri doğrultusunda kendilerine çeşitli eserlerden oluşan bir portföy oluşturabiliyor, 7/24 aktif olan platformumuzda diledikleri zaman alım-satım yapabiliyor ve portföylerinin anlık değerlerini gözlemleyebiliyorlar. Ayrıca tüm bu işlemleri geleneksel modellere göre çok düşük olan komisyon oranı ile hızlıca gerçekleştirebiliyorlar. Haliyle kullanıcının belirlediği miktarda yatırım yapabilme, düşük komisyon, 7/24 açık market, hızlı işlem, portföy oluşturabilme, anlık değer ölçebilme ve varlığa dayalı token (asset backed cryptocurrency) arzı, Artiox’un benzersiz değer avantajları olarak karşımıza çıkıyor.” dedi.

Artiox nasıl kullanılıyor?

Kullanıcı web sitesi üzerinden mail adresi ve parola ile hesap oluşturuyor. Ardından “1. seviye kimlik doğrulaması” gerçekleştirdikten sonra kendine ait banka hesabından web sitesinde belirtilen kurallara uygun şekilde Artiox’a yatırım yapmak istediği tutarı gönderiyor. Hesabına bakiye tanımlandığı andan itibaren dilediğince tüm işlemleri gerçekleştirebiliyor.

Bir ODTÜ Teknokent şirketi olan Artiox, Mayıs 2019’da 100 bin dolarlık tohum öncesi yatırım almıştı. Yeni görüşmelerin devam ettiği edindiğimiz bilgiler arasında.

Artiox’la ilgili tüm gelişmeleri egirişim üzerinden takip edebilirsiniz.

Ozan Elektronik Para, Visa üyelik sürecini başarıyla tamamladı

Bireysel kullanıcılar ile küçük ve orta ölçekli işletmeleri finansal servislerle buluşturmak üzere yola çıkan yerli fintech Ozan Elektronik Para, Visa üyelik sürecini başarıyla tamamladı. Ozan Visa Kart kullanıcıları, dünyanın her yerinde güvenle harcama yapabilecek.

Yeni nesil finansal teknoloji (fintech) girişimi olan Ozan Elektronik Para A.Ş. (Ozan) tüm dünyada bireysel kullanıcılar ile küçük/orta ölçekli işletmeleri finansal servislerle buluşturmak amacıyla kuruldu. 6493 sayılı yasa kapsamında BDDK tarafından elektronik para lisansı verilen Ozan, Ocak 2020’den itibaren de TCMB’nin denetim ve gözetiminde hizmet vermektedir.

Ozan Elektronik Para; İngiltere, Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD’de hizmet vermek üzere gerekli lisans ve altyapı çalışmalarına son hız devam ediyor. 2020 yılını “hazırlık yılı” olarak değerlendiren Ozan Ekibi, global hedeflerini gerçekleştirmek üzere 2021 yılına çok önemli bir adım atarak başladı ve Visa üyeliğini resmen duyurdu.

Visa tarafından düzenlenen Q4 Earnings Conference Call’da Visa CEO’su Alfred F. Kelly, Ozan’dan bahsederek global para transferi ve diğer bir çok alanda, 2021 başında Visa ile Ozan arasındaki iş birliği ile önemli adımların atılacağının sinyalini vermişti.

Önümüzdeki günlerde Ozan SuperApp ile Türkiye pazarına iddialı bir giriş yapacaklarını belirten Ozan Elektronik Para CEO’su Ömer Suner: “Visa ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği ile kullanıcılarımız Ozan SuperApp içerisinde Visa sanal kartlarını oluşturabilecekler. Böylece kullanıcılarımız nakit taşıma ağırlığından kurtulacaklar. Bunun yanı sıra, Ozan Ekibi olarak global bir marka olma yolunda, dünya genelinde, başta diğer fintech’ler olmak üzere marka, kurum ve kuruluş ile iş birliği hedefimiz var. Bu bağlamda Visa gibi stratejik iş birliklerimize de hız kesmeden devam edeceğiz.”

Suner ayrıca, Ozan SuperApp ile kullanıcıların istek ve ihtiyaçları doğrultusunda günlük hayatı kolaylaştıracak yeni özellikler geliştireceklerinin de altını çizdi.

Pazardan aracılığıyla verilen siparişleri Bizero’nun teslimat robotları taşıyacak

Semt pazarlarındaki tezgâhlardan evlere sipariş imkanı sağlayan pazar yeri mobil uygulaması Pazardan ve otonom teslimat robotları geliştiren Bizero Robotics, Türkiye’de ilk defa semt pazarından kullanıcıların adresine otonom teslimat robotu Pika ile ilk teslimatını yaparak test gönderimlerine başladı.

İlk teslimat bölgesi: Rumeli Hisarüstü

İlk teslimat için Rumeli Hisarüstü pazarından verilen sipariş Etiler’deki adrese gönderildi. Uzaktan operatör erişimiyle otopilot destekli teslimat yapabilen PİKA, sipariş verilen Rumeli Hisarüstü pazarındaki tezgâha yönlendirildi. Sipariş edilen ürünler pazarcı tarafından PİKA’ya yüklendi ve adrese teslim edilmek üzere yola çıktı. Sipariş adrese yaklaştığında kullanıcı Pazardan uygulaması üzerinden bildirimle siparişini teslim aldı.

Pazardan kurucu ortağı Burak Sıraç “Pazardan’ı kurarken meyve ve sebze satan bir platform değil, kullanıcılara dijital semt pazarı deneyimi sunan bir teknoloji şirketi olma vizyonuyla yola çıktık. Kullanıcı deneyimini sürdürülebilir olarak artırmak için tüm süreçlerde teknolojiyi kullanacağız.” dedi.

Bizero Robotics kurucu ortağı Mehmet Akıncılar “Kampüs içi yemek teslimatından sonra ilk şehir operasyonumuzu Pazardan uygulaması ile gerçekleştirmekten mutluluk duyuyoruz. Yeni normallerle temassız teslimat gereksiniminden yola çıkarak motokuryeleri sahadan masabaşına taşıyıp güvenli bir teslimat olanağı sunuyoruz. Böylece hem pazarcı esnafının taşıyıcı ihtiyacını gideriyor, hem de son kullanıcıya otonom teslimat robotlarımızla hızlı bir şekilde taze ürünleri taşıyabiliyoruz.” dedi.

Burak Sıraç, Bora Gündüz ve Okan Tübek tarafından kurulan Pazardan, şu ana kadar 1000’e yakın üye kazandı. Pazardan için gelen ilk yorumlar da oldukça pozitif. Kullanıcılar mobil uygulama üzerinden, yerlerinden bile kalkmadan, pazar alışverişi yapma deneyimini çok sevdi.

Pazardan’da şu anda; Beşiktaş, Şişli, Mecidiyeköy, Etiler, Levent, Ulus, Arnavutköy, Maslak, Ayazağa, Sarıyer, Göktürk gibi ilçelere teslimat yapan 11 semt pazarı ve tezgahlar mevcut. Çok yakında daha geniş bir skala ile farklı bölgelerde de hizmet verecek.

Cem Boyner “Boyner IQ ile teknoloji yatırımlarımızı artırıyoruz”

Perakende sektörüne yenilikçi projeleriyle her zaman farklı bir soluk ve bakış açısı getiren Boyner, müşteriyi ve teknolojiyi odağına aldığı bir dönüşüm başlattı. Teknoloji ekiplerinin liderliğinde yürütülecek ve Boyner IQ olarak adlandırılan bu dönüşüm yolculuğunun lansman toplantısı, bine yakın çalışanın katılımıyla online olarak gerçekleştirildi. Boyner’in teknoloji vizyonunun ve Boyner IQ’nun anlatıldığı lansman toplantısında Boyner Grup CEO ve Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, Boyner Büyük Mağazacılık Omnichannel Genel Müdürü Erdem Çalışkan, Boyner Grup İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı Emek Yurdanur çalışanlarla bir araya geldi. Bilişim ve teknoloji alanında çalışmalarıyla tanınan gazeteci ve yazar Serdar Kuzuloğlu da ilham verici konuşması ile Boyner IQ lansmanında yer aldı.

“All-line” olarak adlandırdığı, fiziksel ve dijital tüm kanallarında zengin ve farklı müşteri deneyimi stratejisiyle çalışmalarına yön veren Boyner, Boyner IQ lansmanında teknoloji hedef ve vizyonunun yanı sıra teknoloji alanında uzmanlaşmış insan kaynağına yatırım ve bu kıvılcımla başlayacak bütünsel teknolojik dönüşüm hedefinin detaylarını duyurdu.

Boyner: “Boyner IQ ile artık müşteri mutluluğu teknolojileri işindeyiz”

Boyner IQ lansman toplantısında Boyner Grup CEO ve Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, Boyner’de her zaman müşteri memnuniyeti ilkesini gözettiklerini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Boyner IQ ile teknoloji yatırımlarımızı artırıyoruz. Teknolojiyi sadece yazılım, yapay zeka, bulut, mobil uygulamalar dünyası olarak görmüyoruz. Bizim tam 40 yıldır asıl işimiz müşteri, ana işimiz insan. İşimizin özünde ticaret ve teknoloji ile insani değerleri buluşturmak var. Kanal bağımsız online-offline, yani all-line müşterilerimizi mutlu etme işindeyiz. Boyner IQ ile de işimiz artık Müşteri Mutluluğu Teknolojileri. Boyner IQ’nun ana yapı taşı ise Boyner’de 40 yıl boyunca geliştirdiğimiz Boyner EQ’su. Yani müşterilerimize duyduğumuz koşulsuz sevgi ve saygı. İşte Boyner IQ, bu sevgi ve saygıyı yani Boyner EQ’sunu dijitalleştirerek geleceğe taşıyacak. Boyner IQ geliştirdiği çözümlerle perakende sektörünü dönüştürecek yeniliklerin merkezi haline gelecek. İçinden pek çok yeni liderin yetişeceği bir inovasyon ve teknoloji okulu olacak. Bugün, bu yeni yolculuğun başlamasına tanıklık etmekten dolayı çok mutluyum.”

Çalışkan: “Boyner IQ, teknoloji vizyonumuzda kaldıraç görevi üstlenecek”

Boyner Büyük Mağazacılık Omni-Channel Genel Müdürü Erdem Çalışkan da Boyner’in teknoloji vizyonunu aktardığı konuşmasında şunları söyledi: “Kanal bağımsız müşteri mutluluğu ve deneyimini temel alan All-line stratejimizin odağında teknoloji var. IT ekiplerimiz liderliğinde teknolojiyi tüm iş süreçlerimize oturtmak, dijital ve teknoloji odaklı düşünmeyi şirketimiz bünyesindeki her birime, her departmana yaymak için çalışıyoruz. Ve, burada başrol teknoloji ekiplerimizde. Boyner IQ, bu süreçte kaldıraç görevini üstlenen, teknoloji ekiplerimizi anlayan, dinleyen, çözüm üreten, eğiten, geliştiren, takdir eden, katılımcılığını artıran, diğer departmanlarla arasındaki bağı güçlendiren çok önemli bir platform. Şu ana kadar perakende sektöründe hep öncü olduk, örnek alınan işler yaptık, bundan sonra da teknoloji vizyonumuzla hayata geçireceğimiz yeni projelerle sektörün teknoloji önderlerinden biri olacağız. Bu süreçte de her zaman olduğu gibi odağımızda müşterilerimiz ve onların mutluluğu olacak dedi.”

Yurdanur: “Odağımızda ‘insan’ ve ‘insan’a yatırım var.”

İnovasyon ve teknoloji odaklı yaklaşımın Boyner Grup’un DNA’sında olduğuna ve bu yaklaşımla şu ana kadar birçok icat çıkartıldığına değinen Boyner Grup İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı Emek Yurdanur konuşmasında şunları söyledi: “Teknoloji, çok uzun yıllardır strateji ve yatırım kararlarımızda öncelikli sırada yer alıyor. Bununla birlikte, “insan” odaklı yaklaşımımız hiç değişmedi, değişmeyecek. Sonuçta, teknolojiyi de iş sonuçlarına dönüştürecek, dijital dönüşümü gerçekleştirecek bu ekipteki yetenekler. Bu nedenle, insana yatırım yapmaya devam ediyor, yenilikçi ve çağdaş İK uygulamaları ile ekiplerimizin dijital yetkinliklerini artırmak, eğitim ve gelişim programlarının yanı sıra ekibimizi güçlendirmemize yardım edecek daha esnek ve daha rekabetçi İK uygulamaları için odaklı bir şekilde çalışıyoruz. Boyner IQ çatısı altında yapılandırdığımız bu programlar sadece Boyner çalışanları için değil “dijital yetkinlik” sahibi olmak isteyen, bu alanda gelişmek isteyen herkes için ilham verici olacak. Böylesi önemli bir platformu hayata geçiriyor olmaktan dolayı çok mutluyuz.”

Bilişim ve teknoloji alanında çalışmalarıyla tanınan gazeteci ve yazar Serdar Kuzuloğlu da ilham verici konuşması ile Boyner’in, Boyner IQ çatısı altında yürüteceği teknolojik dönüşüm yolculuğunun anlatıldığı lansman toplantısına ayrı bir renk kattı.

Kişiye özel deneyim sunan meditasyon uygulaması Innerjoy, Teknasyon’dan yatırım aldı

Geçtiğimiz yıl 10’dan fazla girişime yatırım yapan Teknasyon, 2021 yılında global açılımını başlatacak olan kişiselleştirilmiş meditasyon uygulaması Innerjoy’un yatırımcısı oldu.

Burcu Yapar ve Gökhan Üç tarafından kurulan Innerjoy, 2020 yılında kurdukları uygulama ile meditasyonun tüm dünyada herkes için kolay pratik edilebilir ve erişilebilir olmasını hedefliyorlar. Innerjoy; kullanıcıların stres, dikkat eksikliği, odaklanamama ve uykusuzluk gibi zorluklardan arınmaları için onlara özel bir deneyim sunuyor. Kullanıcılarının hayat evresi ve öncelikleri gibi birçok değişkene göre, kişiye özgü uygun bir program sunan Innerjoy bu özelliği ile diğer mobil uygulamalardan ayrılıyor. Yapay zekâ destekli altyapısı ile Innerjoy, kullanıcılarına bugüne dek 1.5 milyon dakikadan fazla meditasyon yaptırdı.

Kurucu ortaklardan Burcu Yapar: “Meditasyonun özellikle şehir insanlarının hayatında sağlıklı beslenmek, spor yapmak gibi günlük bir rutin olacağına inanıyorum ve bu dönüşüm çok yakın zamanda gerçekleşecek. Innerjoy olarak; meditasyonun sadece spiritüel bir uygulama olmadığını, her yaştan herkesin hayatında yer alacak bir pratik olduğunu gösteren, dünya çapında bir uygulama olmayı hedefliyoruz.” diyor. Gökhan Üç ise aldıkları yatırımı şöyle değerlendiriyor: “Teknasyon ve Rockads Programı’nın global ölçekteki mobil uygulama pazarı deneyimi ve desteğiyle kullanıcıları tarafından çok sevilen Innerjoy’un yeni dillere, yeni coğrafyalara hızlı ve etkili bir şekilde girmesini; global ölçekte güçlü bir oyuncu olmasını hedefliyoruz.”

Teknasyon CIO’su Onur Kurugöl, Innerjoy’a yaptıkları yatırım hakkında; “Ülkemizde meditasyon uygulamaları arasında kendisini başarılı bir şekilde kanıtlamış olan Innerjoy’un, yaptığımız yatırım ile yurt dışı pazarında da büyük başarılar elde edeceğine inanıyoruz. Günlük tempo içerisinde insanların hayatını zenginleştiren ve global vizyonu olan girişimlerin her zaman yanında olmaya devam edeceğiz.” diyor.

2013 yılında kurulan ve mobil uygulama geliştiricisi olarak hızla büyüyen Teknasyon; kendi ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdiği teknolojileri ürünleştirip diğer şirketlerin de kullanımına açarak B2B tarafında da büyümeye devam ediyor.

Innerjoy’un da dâhil olduğu, Teknasyon ve Facebook iş birliği ile hayata geçen Rockads Global Büyüme Programı; yurt dışına açılma hedefi olan dijital girişimlere 360 derece destek veriyor. Kendi bünyesinde oluşturduğu deneyimli Rockads ekibi, yıllar içinde kazandığı bilgi ve tecrübelerini girişimlere aktarıyor; gelir ve iş modeli oluşturma, pazarlama stratejileri belirleme ve pazarlama materyallerinin hazırlanması gibi konularda destek ve danışmanlık veriyor. Rockads’in, yatırım yaptığı girişimlere de sunduğu servislerden biri de çok kanallı müşteri desteği platformu Desk360. Teknasyon’un kendi gereksinimlerinden yola çıkarak diğer işletmelerin de hizmetine sunduğu Desk360; müşteri ilişkilerinde yüksek verimlilik, gelişmiş raporlama ve hızlı cevap teknolojileri sunuyor.

Teknasyon; 2021 yılında Rockads Global Büyüme Programı kapsamında, yurt içi ve yurt dışında başarılı bulduğu girişimlere yaptığı yatırımlar, gerçekleştirdiği iş birlikleri ile Türkiye girişim ekosistemine destek vermeye devam edecek. Yurt dışı pazarına açılmak isteyen dijital girişimler buradaki formu doldurarak Teknasyon’un yatırım programına başvurabilirler.

Bayer’in girişim hızlandırma programı G4A Turkey’in 2021 yılı başvuruları açıldı

Bayer’in bu yıl dördüncüsünü düzenlediği G4A Turkey 2021 Girişim Hızlandırma Programı’nın dördüncü ayağının başvuruları açıldı.

Programa sağlık, tarım, radyoloji ve çevre sağlığına (haşere ve kemirgen mücadelesi) yönelik dijital çözümler sunan girişimler başvurabilecek.

Türkiye’deki girişimcilik ekosistemine üç yılda toplam 2.5 milyon TL değerinde katkı sağlayan Bayer, G4A Turkey 2021 ile girişimcileri hibe, mentorluk, eğitim desteği ve iş birliği imkanlarıyla destekleyecek.

Son başvuru: 21 Mart

Başvurmak için: countries.g4a.health/turkey/

Başvuruları 21 Mart’a kadar devam eden G4A Turkey programına; sağlık, tarım, radyoloji ve çevre sağlığına yönelik dijital çözümler sunan ve fikir aşamasını geçen, yalın bir ürüne, prototipe ya da ileri seviye bir girişime sahip olan girişimciler katılabilecek.

Seçilen girişimlerin 60’ar bin TL hibe ile destekleneceği programda ayrıca girişimciler, 100 günlük online eğitim programı ve mentorluk desteği alacak. Ayrıca Bayer sunduğu iş birliği imkânları ile programa katılmaya hak kazanan girişimlerin networklerini genişleterek ürünlerini geliştirmelerine katkıda bulunacak.

Bayer, sağlık ve beslenme ile ilgili yaşam bilimleri alanlarında uzmanlaşmış küresel bir şirkettir. Ürün ve hizmetleri, insanlığa faydalı olabilmek ve giderek artan ve yaşlanmakta olan küresel nüfusun ortaya çıkardığı büyük zorlukların üstesinden gelmeyi desteklemek amacıyla tasarlanmıştır. Bayer Grup, aynı zamanda inovasyon ve büyümeyle değer yaratmayı ve kazanma gücünü artırmayı amaçlamaktadır. Sürdürülebilir kalkınma ilkelerine bağlı olan şirket, Bayer markası ile tüm dünyada güven, kalite ve güvenilirliğin timsali olmuştur. 2019 mali yılı itibarıyla 104 bine yakın çalışana ve 43,5 milyar Avro satış cirosuna sahip olan Bayer’in, yıllık sermaye harcaması 2,9 milyar Avro, Ar-Ge harcaması ise 5,3 milyar Avro düzeyindedir.