Ana Sayfa Blog Sayfa 590

letgo’dan ikinci el araç satış hizmeti: letgo oto+

İkinci el alışveriş platformu letgo, araba kategorisindeki tüketici ihtiyaçlarına kalıcı ve kökten çözüm bulmak amacıyla letgo oto+ isimli yeni bir iş modeli geliştirdi. letgo oto+, dijitalden fiziksele uçtan uca kusursuz bir müşteri deneyimi sunarak araba alıp satmayı çok kolay ve güvenli hale getiriyor.

letgo oto+’ın portföyündeki tüm arabalar letgo oto+ güvencesiyle standart olarak gelen 3 temel özellikle tüketiciyle buluşuyor. Birincisi, tüm arabalar şeffaf bir şekilde, TSE onaylı ekspertiz raporu ve en ufak ayrıntıları dahi gösteren fotoğraflar ile satışa sunuluyor. Böylece, arabanın durumuyla ilgili akılda hiçbir soru kalmıyor. İkinci olarak, 12 ay/20 bin km garanti verilerek, alım sonrasında yaşanabilecek riskler de güvence altına alınıyor. Son olarak, alıcılar hiçbir neden belirtmeden 14 gün/500 km içinde değişim imkanından faydalanabiliyor. Üstelik, letgo oto+ tüm bu özellikleri ücretsiz olarak sunuyor. Ayrıca, çözüm ortaklarıyla birlikte sağlanılan sigorta ve finansman gibi değer yaratan hizmetlerin yanı sıra, Türkiye’nin her yerine, kapıya teslim ve takas imkanıyla araba alımındaki tüm ihtiyaçlara cevap veriliyor.

letgo oto+’ta müşteriler, letgo uygulaması ya da letgootoplus.com üzerinden satışa sunulan zengin araba portföyünden istediği arabayı seçerek letgo oto+ güvencesiyle anında satın alabiliyorlar. “Bizim en büyük showroom’umuz dijital platformumuz” ifadesiyle letgo uygulamasının 7/24 açık online showroom olduğunu belirten letgo Genel Müdürü Onur Kavak, “alım tarafında sunulan bütün hizmetleri tamamen online kanallara taşımak ve araba alımını internetten bir kıyafet almak kadar kolay hale getirecek yenilikleri sunmak niyetindeyiz” dedi.

letgo oto+, araba satmanın yeni ve kolay yolu!

Çok zahmetli ve uzun süren araba satış süreci, letgo oto+ ile sadece birkaç saat içinde çözümleniyor. Arabasını satmak isteyenler, letgootoplus.com ya da letgo uygulaması üzerinden arabalarının bilgilerini girerek ön fiyat teklifi alıyor ve randevuyla letgo oto+ ekspertiz merkezine davet ediliyor. Burada profesyonel eksperler tarafından gerçekleştirilen ücretsiz ekspertiz sonrasında, arabaya son ve değerinde fiyat teklifi sunuluyor. Eğer müşteri için de teklif uygunsa noter işlemlerine geçiliyor ve ödeme anında nakit olarak yapılıyor.

İlk müşteri tecrübe merkezi Maslak’ta açıldı

letgo oto+, İstanbul Maslak Atatürk Oto Sanayi’de 1600 m2’lik bir alanda kurulan “ilk müşteri tecrübe merkezi” ile Türkiye’nin en büyüğü olan 5 araba lifti kapasiteli ekspertiz bölümü ve showroom alanı ile hizmet veriyor. letgo oto+, müşterilerine, arabalarının değerini kaybetmeden tek bir merkezde güvenli, konforlu ve hızlı bir şekilde satışını yapabilme; aynı zamanda letgo güvencesiyle kolayca araba satın alabilme imkanı sunuyor.

letgo oto+ tüketici ihtiyaçlarına cevap vererek alım satım deneyiminin tamamını sahipleniyor

letgo oto+ ile araba alım satımında yaşanan tüm sorunları kökünden çözerek, hiç olmadığı kadar kolay ve güvenli hale getirmeyi amaçladıklarını ifade eden letgo Genel Müdürü Onur Kavak sektöre dair değerlendirmelerde bulunarak “Türkiye’de 2020 sonu itibarıyla kayıtlı 13 milyon araba var. Buna karşılık yine geçen yıl 6,5 milyon ikinci el araç satışı oldu. Bu verilerden yola çıkarak araba sayısının yarısı kadar satış olduğunu söyleyebiliriz. Diğer yandan satılan ikinci el araç sayısı birinci el araçlardan 11 kat daha fazla. Türkiye, çok büyük bir ikinci el pazarı. Türkiye’deki arabaların ortalama yaşının 13’ün üzerinde olduğunu düşünürsek eskiyen araçların yenilenmesi gerek. Bu da pazarın büyümesinde etkili olacak” dedi.

Türkiye ikinci el araba pazarının büyüklüğüne rağmen, tüketicilerin ihtiyaçlarını birebirde karşılayabilen ve herkesin ortak tercihi olan bir platformun henüz olmadığını dile getiren Onur Kavak, şöyle konuştu: “Araba kategorisindeki tüketici ihtiyaçlarını anlayıp bunları ortadan kaldıracak çözümler sunmak gerekiyor. letgo ikinci el pazarına ilk olarak 2017 yılında araba kategorisini yayına alarak girdi. O dönemdeki asıl amacımız araba kategorisine olan talebi gözlemlemek ve ihtiyaçları analiz edebilmekti. Çok kısa bir süre içerisinde platformda yayınlanan milyonlarca ilan hem pazardaki ihtiyacın büyüklüğünü anlamamızda hem de özellikle son kullanıcı tarafında yaşanan sıkıntıları görmemize yardımcı oldu. Araba kategorimizin müdavimi kullanıcılarımızla yaptığımız araştırmalar sonrasında gördük ki, ikinci el araba piyasasında, aynı ikinci el eşya pazarında olduğu gibi, tüketicilerin henüz çözüm bulamadığı birçok sorun var. Artık sadece alım satımın hızlı bir şekilde yapılabildiği bir pazaryeri olmak yeterli değil. Araba alım-satım esnasında ve sonrasında yaşanabilecek sorunları da ortadan kaldıran ve alım satım deneyiminin tamamını sahiplenen bir çözüm ortağı olmak gerekiyor.” dedi.

Cube Incubation, Avrupa merkezli GDEXA ile mentorluk odağında iş birliği yapmaya başladı

Teknopark İstanbul‘un kuluçka merkezi olan Cube Incubation global mentorluk ağını uluslararası işbirlikleriyle genişletiyor. Cube Incubation, global ölçekte faaliyetlerini sürdüren Avrupa merkezli GDEXA ile mentorluk odağında işbirliği yapmaya başladı.

Yapılan iş birliğiyle birlikte iki taraf mentor havuzlarını karşılıklı olarak programlarındaki girişimlerle buluşturuyor olacak. Böylelikle Cube Incubation bünyesindeki mentorlar GDEXA’nın küresel çapta destek verdiği girişimlere mentorluk hizmeti sağlarken, GDEXA’nın bünyesindeki mentorlar da Cube Incubation bünyesinde bulunan ve uluslararası pazarlara erişmeye hedefleyen girişimlere destek verecek.

Cube Incubation’ın hali hazırda akademi ve iş dünyasından yetkin yaklaşık 120 adet mentoru bulunuyor ve bu sayı her geçen gün daha da artıyor. GDEXA ise farklı ülkelerden 65 adet mentora sahip. Bu işbirliğiyle beraber hem sektörel açıdan hem de coğrafi açıdan oldukça geniş bir alan kapsanmış olacak. Ayrıca bu işbirliği kapsamında mentorların gelişimine yönelik eğitim faaliyetleri sağlanırken ve mentorların birbirleri arasında iş ağı oluşturmaları da desteklenecek.

İş birliğinin ilk etabı mentorluk odağında olmakla beraber yakın dönemde birçok alanda işbirliğinin genişletilmesi hedefleniyor. İşbirliğinin bir sonraki etabında iki kurum küresel çapta hızlandırma programları yapmayı hedefliyor. Cube Incubation yakın zamanda 10.000 m2’lik yeni binasını hizmete açmasıyla beraber tüm programlarını aşama aşama uluslararası seviyeye taşımaya başladığı bilgisini ifade etmek de fayda var. Bu açıdan yakın zamanda Cube Incubation’dan uluslararası girişimcilik ekosisteminde birçok işbirliği anlaşması duyacağız.

Türkiye’nin en büyük mentorluk havuzlarından birisine sahip olan Cube Incubation bir yandan Türkiye’den mentorluk başvurularını almaya devam ederken diğer yandan farklı ülkelerden de mentorluk başvurularını almaya devam ediyor.

Oyun girişimciliğinin önem kazandığı son dönemde Türkiye Oyun Sektörü 2020 Raporu yayımlandı

Gaming in Turkey’in 2016 yılından itibaren önemli veriler ile oyun sektörünün geleceğine yön verdiği Türkiye Oyun Sektörü 2020 Raporu yayımlandı.

Pandeminin oyun ve espor dünyasına etkisi, Türk oyun pazarı, Türk mobil oyuncu alışkanlıkları, Türkiye’de oyun ve espor sektörü, Türk oyuncularının karakteristik özellikleri, Türkiye’deki oyuncu sayısı ve oyun sektörü geliri ve daha birçok kritik bilginin yer aldığı 2020 yılına ait rapor, aynı zamanda markaların şu ana kadar en çok katkı sağladığı “Türkiye Oyun Sektörü Raporu” oldu.

Gaming in Turkey Kurucusu Ozan Aydemir; “Bu sene de ekip olarak tüm ekosisteme yarayacak bilgilerle dolu bir rapor hazırlamak için oldukça gayret gösterdik. Böylesine zorlu bir dönemde bile büyümeye devam eden oyun ve espor dünyasının her detayını paylaşmaya çalıştık. Ozan Elektronik Para ekibine ayrıca teşekkür ediyorum. Alanlarındaki değerli bilgileri bizlerle paylaşarak hem raporumuzun gelişmesine olanak sağladılar hem de yanımızda yer alarak bu raporun büyümesi için destek verdiler. Umarım 2020 raporumuz da her zaman ve herkesin gerektiğinde başvurabileceği bir bilgi kılavuzu olur ve fayda sağlar” diye konuştu.

Türkiye Oyun Sektörü 2020 Raporu’nda görüşlerine yer verilen raporun destekçilerinden Ozan SuperApp CEO’su Ömer Suner; “Ozan SuperApp olarak oyun ve espor meraklıları için müthiş bir dünya kurmayı planlıyoruz. Bunun ilk adımı olarak “Ozan Mode: ON”u hayata geçirdik ve faaliyetlerimize başladık. Planlarımız arasında ilerleyen günlerde, Türkiye’nin ve dünyanın en iyi oyun ve espor ekipleriyle iş birliği yapmak da var. Sadece Türkiye’de değil, globalde de ses getirecek projelerimiz için ülkemizin en iyi oyun ajanslarından biri olan Gaming in Turkey ile çalıştığımız için çok mutlu ve gururluyuz. Bu değerli rapor için kendilerine bir kez daha Ozan SuperApp ailesi adına teşekkür ediyorum” dedi.

İşletmelerin canlı yayında satış yapmasını sağlayan yerli mobil uygulama girişimi: ClickMe Live

Türkiye’nin ilk canlı yayında e-ticaret pazar yeri olarak kurulan ClickMe Live, Nisan ayında hizmete giriyor.

E-ticaret ekosisteminde dünyada giderek yaygınlaşan ve yeni nesil pazarlama yöntemi olan canlı yayında alışveriş; son bir yıldır Türkiye’de çeşitli marka, pazar yeri ve firmalar tarafından denenmekle beraber henüz yaygın olarak hayata dahil olmamıştı. Pandemi döneminde yükselişini hızlandıran online alışveriş ve video içerikler, hızla gelişen e-ticaret içeriğini farklı bir boyuta taşıdı. Gerek e-ticaret ve sosyal ticaret entegrasyonu, gerekse müşteri memnuniyeti ve deneyimini farklılaştırma ihtiyacından kaynaklanan yeni bir online pazar yeri uygulaması hayatımıza dahil oluyor.

Canlı yayında gerçek zamanlı satış ve ödeme: ClickMe Live

Parakende ve yazılım konularında birçok girişimi hayata geçiren Güven Hanege; 2020 yılında e-ticaret alanında ihtiyaca özel yazılım projeleri için çalışırken, canlı yayında e-ticaret konseptinin dikkatini çekmesiyle 2020 yılı sonunda çekirdek kadrosunu tamamlayarak, bu sektöre giriş yapabilecek teknoloji üzerinde çalışmaya başladı. Nisan ayında canlıya geçecek olan ClickMe canlı yayında e-ticaret uygulaması, hayatımıza yeni bir alışveriş deneyimi kazandıracağı söyleniyor.

Hanege “AVM ve cadde mağazaları gibi fiziksel perakendecilikte müşteri etkileşimini sınırlandıran pandemi, online alışverişi ise olumlu yönde etkilemeye ve e-ticaret satışlarını artırmaya devam ediyor. ClickMe uygulaması, online satış için gelişmiş ve etkileşimli bir yol sunan yenilikçi bir alışveriş deneyimi olarak hayatımıza yerleşecektir. E-ticaret pazarında arayış içinde olan markalar, özellikle canlı ticaretin Asya’daki büyük yükselişini takip ediyorlar. Bu yüzden ClickMe ile işbirliğine çok kısa sürede olumlu yanıt verdiler. ClickMe tüketiciye, doğrudan canlı alışveriş olanağı sunuyor, canlı yayında tüketiciye ürün gerçek zamanlı olarak tanıtılıyor, fiyat veriliyor, kampanya yapılıyor. Ürün bilgileri ve özellikleri hakkında gerçek zamanlı olarak tüketicilerin soruları cevaplandırılıyor. Gerçek zamanlı geri bildirim yapılıyor. Bununda tüketici memnuniyetini arttıracağını ve e-ticarette en büyük sorun olan iade sorununu azaltacağını düşünüyoruz. ClickMe ile Perakendeciler, müşterileri ile birlikte büyüyen bir ekosistem oluşturacaklardır.” dedi.

Influencerlar ile işbirliği ClickMe’yi Influencerlerı ve Markaları birlikte büyütecek. Influencerlar ve markalar aynı platformda buluştu.

ClickMe özellikle micro infuencelara yeni bir kazanç platformu olacak. Influencerlar ile markaları bir araya getirerek markaların online ortamda influencerlara görev atamalarına ve etkileşimlerine göre kazanç sağlamalarına olanak verecek. www.sosyalbocek.com influencer platformu kurularak ClickMe için yayıncı/influencer başvuruları alımına başlandı. Bugüne kadar ClickMe için 1000’in üzerinde başvuru gerçekleşti. ClickMe’de yapılacak satışların influencerlar aracılığı ile gerçekleşmesi, markanın algısını arttırmaya ve satışına büyük etkisi olacağı tartışılmaz.

ClickMe ne avantajlar sağlıyor?

Hem tüketici hem de satıcı açısından Clickme deneyiminin avantajları oldukça fazladır.

  • ClickMe yayını ile mağaza olsun olmasın herkes her yerden satın alma ve satış yapabilir. Herhangi bir altyapı gerektirmez. İster tarladan ister odandan istersen mağazandan…
  • Maliyetsiz, ekipman gerektirmeyen bir prodüksiyon sağlar. Sadece bir akıllı telefon canlı yayına katılmak için yeterli. Gerisi size kalmış.
  • Hem satıcı hem tüketici için pratik, kolay ve ulaşılabilir bir deneyimdir.
  • Satılan ürün özellikleri gerçek zamanlı olarak tanıtılır, özel anlık indirimler tanımlanabilir. Tüketici ile yayın sırasında etkileşim kalınarak soru ve yorumlar anında cevaplanır. Bu da satışın gerçekleşmesi için önemli bir etkendir.
  • Tüketici memnuniyeti ve tatmini en üst seviyede gerçekleşeceğinden, ürünlerin iade oranı düşük olacaktır.

Canlıya alınmadan önce marka ve influencerların odağında olmayı başaran ve yakın zamanda tüketicilere online alışverişte eşsiz bir deneyim sunacak olan ClickMe canlı pazar yeri, girişim ekosisteminde dikkatleri üzerinde toplayacak.

İnsan kaynakları çözümleri üreten yerli girişim Sorwe, 3.2 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı

Sürdürülebilir organizasyonlar oluşturmak için tüm İK süreçlerini dijitalleştirerek, uçtan uca çalışan deneyimi ve analizi sunan Sorwe, TechOne Fonu liderliğinde, Estonya merkezli Startup Wise Guys Yatırım Fonu ve Melek Yatırımcı Selahattin Zoralioğlu’ndan 3.2 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı.

Emrah Ertürk, Emre Üner ve Ergin Ertürk tarafından kurulan Sorwe, 2019’da İngiltere’nin Global Entrepreneurship programına seçilerek, Londra ve İstanbul ofisleriyle beraber global bir girişim olarak yolculuğuna devam ediyor. Sorwe, şirketlerde tüm çalışanların iletişimde kalmasını sağlarken, ne hissettiklerini anlamak için gerçek zamanlı veriler toplayarak, analizler sunuyor.

Şimdiden 7 ülkede 60 binden fazla çalışan tarafından aktif olarak kullanılan Sorwe, çalışanların tüm kurumsal iletişim ve gelişim aşamalarında yanlarında olarak, şirketlerde çalışan bağlılığını ortalamada %25 arttırmakta ve işten ayrılma oranını da %8 düşürmektedir.

Motive ve Gelişen Takımlar İçin Tek Platform

Sorwe, şirketlere oyunlaştırılmış dijital iş yeri deneyimi sunarak, çalışan bağlılığını ve performansını arttırmaktadır. İç iletişim, geri bildirim, e-öğrenme ve performans ana başlıkları altında, iş yerindeki deneyimi, çalışan odaklı bir şekilde uçtan uca dijitalleştirmektedir. Sorwe, şirketler tarafından kullanılan dağınık ve birbirinden bağımsız insan kaynakları araçlarının yarattığı karışık ve masraflı süreçleri ortadan kaldırarak, tüm insan kaynakları araçlarını ve şirketlere özel intranet uygulamalarını tek platformda toplamaktadır.

Analitikle Rekabet Avantajı

Sorwe İnsan Analitiği ile şirketlerin ihtiyacı olan tüm insan kaynakları süreçlerinin takibi yapılmakta ve birbirleriyle bağlantılı analizler elde edilmektedir. Sorwe; Bağlılık, Mutluluk, İklim & Kültür ve Çalışan Etkinliği ana başlıkları altında toplam 18 temel endeksin anlık takibini yaparak, çalışan deneyimini; departman, lokasyon, kuşak, cinsiyet ve özel profil kırılımlarında analiz edebilme avantajı sağlar.

Sorwe globalde İK sektörüne yön verecek bir çözüm

Gallup’un 2020 yılındaki araştırmasına göre, çalışanların %85’i şirketlerine karşı bağlılık ve işlerinde isteklilik hissetmiyor. Pozitif bir çalışan deneyiminin olmadığı şirketlerde, çalışan bağlılığının ve performansının da arttırılamadığını belirten Sorwe CEO’su Emrah Ertürk; “Daha mutlu, bağlı ve katılımcı çalışanlar yaratmak gayesiyle ilk günden itibaren global bir vizyonla oluşturulan firmamızın, Avrupa pazarında büyümesini destekleyecek bir stratejik yatırım sürecini tamamladık. Sorwe, uçtan uca yaklaşımı ile globalde İK sektörüne yön verecek ve bu alanda yeni bir kategori yaratacaktır.” dedi.

10 milyonun üzerinde kullanıcısı olan yerli oyun girişimi Cube Games, yatırım aldı

2017 yılında Şevket Bedir tarafından 4 kişilik bir ekip ile kurulan yerli oyun girişimi Cube Games, ilk turda; Dora Capital, BA Ventures, Turgut Konukoğlu, Özhun Olgar ve Orkun Olgar gibi isimlerden yatırım aldığını bizimle paylaştı. Yatırımın değerlemesi veya miktarı açıklanmadı.

Hyper Casual ve Casual oyunlar üreten Cube Games, kurulduğundan bu kadar olan süreçte iki oyununu yayıncı aracılığı ile uygulama marketlerine sundu. Yayınladıkları oyunlar 10 milyonun üzerinden kullanıcıya ulaşmayı başardı. 2020 yılına geldiklerinde ise ekiplerini büyütmeye karar verdiler ve şu an geliştirme, pazarlama ve reklam gibi tüm süreçleri in-house yöneten 22 kişilik bir ekibe yükseldiler.

Oyun geliştirme ve tasarım süreçlerine ek olarak kendi bünyelerinde reklam kampanyalarını yöneten “marketing art” ve kullanıcı edinme & gelir yaratma süreçlerini yöneten “dijital pazarlama” ekipleri bulunuyor.

Girişimin kurucusu Şevket Bedir: “2018 yılında yayıncı aracılığı ile pazara sunduğumuz Blackship Royale ve Pick The Gold oyunları Day 1’de %60 üzerinde retention rakamına sahipti ve 10 milyondan fazla kullanıcıya ulaşarak USA Top 30’a girmeyi başardı. 2020’de in-house olarak yayınladığımız ilk projemiz olan Wax Inc. USA Top Chart’a girerek 2 milyon kullanıcıya ulaştı. Bu projelere ek olarak IOS platformunda 40’ın üzerinde aktif oyunumuz bulunuyor.”

Ayrıca Bedir, egirişim’e gelecek hedefleriyle ilgili özel yaptığı açıklamada; “Türkiye’de yazılım ve oyun geliştirme alanında çok büyük başarılara imza atmış şirket ve stüdyolar mevcut. Bu başarılar bize hem ilham oluyor, hem de yapabileceklerimizin sınırı olmadığını gösteriyor. Güçlü yatırımcılarımız, deneyimimiz ve yetkin ekibimiz ile büyümeye devam ederken ülkemizin yazılım dünyasındaki konumunu da sağlamlaştırmayı hedefliyoruz. Şu an üretim planımızda bulunan 5 adet hybrid-casual projeye ek olarak Casual ekibimiz Match 3 Puzzle sınıfında bir oyunu da geliştirmeye devam ediyor. Önümüzdeki dönemde bu projeler ile 50 milyon kullanıcıya ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi.

Mobil oyunlarında; oyun içi satın alma ve reklam gösterme üzerine kurulu bir gelir modeli mevcut. Bugüne kadar Cube Games, IOS pazarına ağırlık vermişti, yeni dönemde bunu çeşitlendirerek hem coğrafi olarak hem de platform bazında büyütecek.

Yatırım ile beraber Emre Eren Kullakcı‘yı Yönetici Direktör olarak ekibe dahil oldu. Kendisi Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olduktan sonra hem Türkiye’de hem Dubai’de satış, pazarlama ve strateji departmanlarında oldukça başarılı bir kariyerin ardından Cube Games’e katıldı.

Bedir son olarak “Türkiye’de yazılım ve oyun geliştirme alanında çok büyük başarılara imza atmış şirket ve stüdyolar mevcut. Bu başarıların yarattığı gurur, ilham ve güçlü ekibimiz ile hem kendi markamızı büyütmeyi hem de ülkemizin yazılım dünyasındaki konumuna katkıda bulunmayı hedefliyoruz.”

Azerbaycan merkezli teslimat girişimi Fonibo, DAAL Venture Capital’den yatırım aldı

Son zamanlarda hızla gelişen, hızlı teslimat hizmetleri alanında hareketliliğin devam ettiğini görüyoruz. Pandemi ve dünyanın dört bir yanındaki diğer kapanma süreçleri nedeniyle, insanların alışveriş davranışları önemli ölçüde değişti ve hızlı teslimat hizmetleri günlük hayatımızın bir parçası haline geldi.

Nijat Manafov ve Misir Jafarov tarafından kurulan hızlı teslimat girişim Fonibo, geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü Suudi şirketi DAAL Venture Capital‘den 50 bin dolar yatırım aldı ve bir ilke imza atarak, Azerbaycan’a yurt dışından resmi yatırım getiren ilk girişimi oldu. 15 kişilik Fonibo ekibinin yaş ortalamasının ise 20 olduğu söyleniyor.

Kısa sürede geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşan hizmet, artık binlerce kişiye evlerinden çıkmadan süpermarket, restoran ve diğer perakende satış noktalarından ürünlerini kapılarına kadar ulaştırıyor. Şu anda sadece Bakü’de faaliyet gösteren Fonibo, müşterilerine 15 dakikalık kısa bir teslimat süresi vaat ediyor. Hızlı teslimatın arkasındaki hızlı rotasyon planlaması ve otomatik çözümler, Fonibo’nun bu hizmeti herhangi bir deposu olmadan, insanlara sunmasını sağlıyor.

Kullanımı oldukça kolay bir uygulama olan Fonibo ile kullanıcılar, istedikleri ürünleri sepete ekleyebilir ve siparişlerini harita üzerinde seçilen alana tek dokunuşla teslim ala bilir. Güncellenen Fonibo’nun pazardaki rakiplerine göre en büyük avantajlarından biri de ekspres teslimat sağlamasıdır. Ekspres teslimat yoluyla kullanıcılar mektup, anahtar, belge ve s. herhangi bir öğeyi bir noktadan diğerine göndere ve ya teslim ala bilir. Güncellenen uygulamada pek çok sürpriz yenilik vaat eden firma, sipariş sonrası ürün ekleme veya çıkarma, sipariş veren asistanlarla iletişim halinde kalma gibi benzersiz avantajlar da sunuyor.

Şirket şu anda hizmet alanını genişletme, yeni kullanıcılar kazanma ve bir sonraki yatırımı alma hedefine doğru başarıyla ilerliyor.

Goldman Sachs ile EBRD, yerli fintech DgPays’e yatırım yapıyor

Türkiye’nin alanında lider finansal teknoloji sağlayıcısı DgPays, bir yıla yakın süren görüşmeler sonucunda Goldman Sachs ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası EBRD’den yatırım almak üzere anlaşmaya vardı. Yatırım turu gerekli mercilerden onayların alınmasının ardından tamamlanacak.

Goldman Sachs Varlık Yönetimi Birimi ve EBRD tarafından yapılacak yatırım, Türkiye’de bugüne kadar fintech alanında yapılan en önemli uluslararası yatırımlardan biri olma özelliğini taşıyor.

DgPays, Türkiye’de fintech şirketleri arasında yenilikçi olarak öne çıkan lider bir konuma sahip. Şirketin kurucusu ve CEO’su Serkan Ömerbeyoğlu, kuruluşundan bu yana hızlı bir büyüme gösteren ve fark yaratan DgPays’in, Goldman Sachs ve EBRD yatırımı ile daha da güçleneceğini belirterek şunları söyledi: “Şirketimiz, sunduğu yenilikçi teknoloji ve çözümlerle kısa sürede fintech alanında önemli uluslararası yatırımcıların dikkatlerini çekmeyi başardı. Dünyanın en önemli finans kuruluşlarının ilgi odağı olmaktan mutluyuz. Bu ortaklığın, stratejimizin bir parçası olan mevcut ürün ve hizmetlerimizi global trendlere paralel olarak uluslararası ölçeğe taşımak ve açık bankacılık gibi alanlarda geliştirdiğimiz yeni ve yüksek teknoloji ürünleri yerel ve küresel seviyede yaymak için de kaldıraç etkisi yapacağını düşünüyoruz. Bizim enerjimiz ve girişimci ruhumuz, ortaklarımızın network ve tecrübesiyle birleşince çok yakında başarılarla anılan bir platform olacağız. Bu bağlamda ülkemize doğrudan yabancı yatırım getirmekten de memnuniyet duyuyoruz.”

Goldman Sachs Varlık Yönetimi Birimi adına konuşan Max Klimov, “Teknoloji adaptasyonu, yüksek genç nüfusu, finans ve teknoloji alanlarındaki kaliteli insan kaynağı ile Türkiye fintech alanında büyüyeceğine inandığımız bir pazar. En yenilikçi teknolojiler gerek ödeme sistemleri gerekse bireysel bankacılık alanlarında uzun zamandır tüketicilerin hizmetine sunulmakta. Biz, DgPays’in teknoloji altyapısı ve alanındaki tecrübesi ile sektörün ve paydaşlarının büyümesinde ve gelişmesinde kilit bir rol oynayacağına inanıyoruz” dedi.

EBRD’nin Risk Sermayesi Yatırım Programı adına konuşan Maria Barsuk, “DgPays’in bu kadar kısa süre içerisinde büyük ölçekli bir ödeme sistemi şirketi haline gelmesi ve pazardaki önemli oyuncular ile stratejik ortaklıklara gitmesinden çok etkilendik. EBRD olarak yatırım yaptığımız ülkelerdeki dijital dönüşümü ve yenilikçi tüketici çözümlerini destekleyerek söz konusu ülkelerin ekonomik gelişimine de katkı sağladığımıza inanıyoruz. Hissedar olarak EBRD, Serkan Ömerbeyoğlu’nu ve ekibini, Türkiye’nin Fintech dünyasının lider markası olmak için ilerledikleri yolda destekliyor olacak.”

Geniş ekosistemi, yenilikçi hizmet ve ürünleriyle öne çıkıyor

Ödeme Sistemleri alanında faaliyet gösteren DgPays, Serkan Ömerbeyoğlu tarafından 2017 yılında kuruldu. DgPays, halen başta bankalar, e-para şirketleri, mobil ağ operatörleri, sigorta şirketleri ve lojistik şirketleri olmak üzere 24 kurum; 55 milyon debit/ön ödemeli kart, 23 bin ATM ile 300 bine yakın işyerinde kullanılan Android POS ve Soft POS’tan oluşan bir çözüm ve hizmet ekosistemine sahip. DgPays, 2020 yılının Ağustos ayında da Doğuş Grubu’na ait Türkiye’nin en büyük sadakat programlarından ZUBİZU ile ortaklık yaptı.

Türkiye’nin hemen hemen bütün bankalarına hizmet veren DgPays, ATM, Pos, Ön Ödemeli Kart, Debit kart yönetim yazılım ve hizmetleri gibi geleneksel ödeme teknolojilerinin yanı sıra, dijital platformlar, elektronik cüzdan, ödeme geçiti altyapıları, mobil ödeme teknolojileri, NFC, QR, yeni nesil POS ve ödeme kabul eden teknolojiler ile ödeme sistemi ihtiyaçlarını uçtan uca karşılıyor. Şirket, firmalara sunduğu yazılım çözümlerinin yanı sıra, bu çözümlerin kullanıldığı platformların işletimini de yapıyor.

Finans teknolojileri alanında deneyimli girişimci olan ve DgPays’i kurmadan önce ödeme sistemlerinde faaliyet gösteren Provus Bilişim Hizmetleri’nde ortak olarak görev yapan DgPays CEO’su Serkan Ömerbeyoğlu, Türkiye’nin en büyük ön ödemeli kart programı olan İninal’ın da fikir babası ve kurucu ortaklarından birisidir. Ömerbeyoğlu, Provus’un MasterCard’a satış sürecinde de yer almış ve bir süre de üst düzey yönetici olarak MasterCard bünyesinde çalışmıştı.

Inveo Yatırım Holding, Borsa İstanbul’da Yıldız Pazar’da işlem görmeye başlıyor

Inveo Yatırım Holding‘in (INVEO) hisseleri 1 Nisan’dan itibaren Borsa İstanbul’da Yıldız Pazar’da işlem görmeye başlayacak.

Türkiye’nin en büyük şirketlerinin yer aldığı Yıldız Pazar’da piyasa değerini artıran ve güçlü pazar kriterlerini sağlayan şirketler yer alabiliyor. Borsaya ilk kotasyonda halka arz edilen kısmının piyasa değeri 300 milyon TL ve üzeri olan şirketlerin işlem gördüğü Yıldız Pazar’da olacakları için mutlu olduklarını ifade eden Inveo Yatırım Holding CEO’su Onur Topaç, bu başarının artarak devam etmesi için çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti.

“Inveo yeni nesil bir değer yatırımcısı”

30 yıldır Türkiye’nin önde gelen yatırım kuruluşları arasında yer alan Gedik Yatırım’ın ana ortağı Inveo Yatırım Holding’in (INVEO) hisseleri Borsa İstanbul’da Yıldız Pazar’da işlem görecek. 1999 yılında Inveo Yatırım Holding’in hisselerini Borsa İstanbul’da halka açtıklarını belirten Topaç, sözlerine şöyle devam etti:

“Inveo Yatırım Holding, sermaye piyasalarına ve geleceği parlak şirketlere yatırım yapan yeni nesil bir değer yatırımcısı. Inveo, özsermayesini 2020 yılında yüzde 310 büyüme ile 148 milyon TL’den 606 milyon TL’ye yükselterek güçlendirdi. Kaliteli ve deneyimli bir ekip ile çalışan şirketimiz yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla değer yaratmayı misyon ediniyor. 30 Eylül 2020 tarihine kadar GYHOL kısa koduyla Borsa İstanbul’da işlem gören Inveo, bu tarihten itibaren INVEO koduyla işlem görüyor. 1 Nisan’dan itibaren de Yıldız Pazar’da yerini alacak. Şirketimiz yeni dönemde de potansiyeli yüksek şirketlere ortak olmaya, finansal ve entelektüel sermaye koyarak bu şirketlerin değerini maksimize etmeye devam edecek.”

Commencis ve Akinon, bulut bilişim alanında iş birliği yaptı

Dijital dönüşüm alanında lider teknoloji şirketlerinden Commencis ve Türkiye’de başlattığı çok kanallı e-ticaret dönüşümünü yurt dışına taşıyarak tüm dünyaya teknoloji altyapısı servis etmeyi hedefleyen Akinon, bulut bilişim alanında iş birliğine gitti.

İş birliği kapsamında, Akinon, Amazon Web Services (AWS) altyapısıyla bulut teknolojileri üzerinde çalışan geniş hacimli platformları için maliyet optimizasyonu sağlayarak, kullanımı çok daha verimli hale getirecek. Bu süreçte, Commencis‘in bulut bilişim alanındaki uzmanlığı ve danışmanlığından yararlanacak.

Amazon Web Services tarafından, 2020 yılında, Türkiye’de ‘Yılın Danışmanlık Partneri’ seçilen Commencis, uzman ekibi ve 10 yılı aşkın cloud tecrübesiyle şirketlerin tüm bulut dönüşüm süreçlerini yönetiyor.

Türkiye’de ve dünyada önde gelen perakende markalarının dijital dönüşüm süreçlerini destekleyen omni-channel çözümler geliştiren Akinon, 20 ülkede 100’ün üzerinde markaya hizmet veriyor. AWS teknolojisi ve Commencis’in Cloud alanındaki uzmanlığından yararlanmak üzere gerçekleştirdiği bu iş birliğiyle Akinon, perakende sektörünün esnek, modüler ve ölçeklenebilir e-ticaret platformu ihtiyacını karşılayarak, tüm dünyaya teknoloji altyapısı servis eden bir firma olma hedefini destekleyecek.

Tolga Tatari, Akinon

Akinon’un kurucu ortağı ve CEO’su Tolga Tatari, iş birliğiyle ilgili şunları söyledi: “Perakende alanındaki dijital dönüşüm trendi, pandemi döneminde katlanarak artmaya devam etti. Sektörün tamamı hem dijitalleşmenin hem de dijital kanalları daha verimli kullanmanın yollarını aramaya başladı. Perakende sektörünün uçtan uca dijital satış ve operasyonlarını yapmasına olanak veren altyapıları sağlamaya devam ederek, son 3 yıl içerisinde ticaret hacmimizi yılda ortalama %295 büyüme ile 62 katına çıkardık. Bu hızlı büyüme dönemlerinde, esnek ve uygun maliyetli bir bulut altyapısı kullanmak son derece kritik. Türkiye’den çıkan en büyük e-ticaret platformu olma hedefimizi gerçekleştirirken Commencis gibi bulut bilişim alanında uzman bir firmanın desteğini almaktan dolayı oldukça mutluyuz. Başarımızı global ölçekte de sürdürürken, Commencis’in en önemli yardımcılarımızdan biri olacağına inanıyoruz.

Fırat İşbecer, Commencis

Commencis kurucu ortağı ve CEO’su Fırat İşbecer ise: “Son 10 yıldır bulut teknolojisinin organizasyonlar üzerindeki etkisi giderek artıyor. Özellikle perakende sektörünün karlılığı sürdürmek için dijitalleşme süreçlerinde ihtiyaçlarına göre ölçeklenebilen bulut çözümleri kullanmaları büyük önem taşıyor. Commencis olarak en büyük Cloud servis sağlayıcıları ile olan iş ortaklıklarımız sayesinde şirketlerin esnek ve ölçeklenebilir altyapılardan faydalanmasını sağlayarak, bulut maliyetlerini azaltmaya yönelik ciddi çalışmalar yapıyoruz. Amazon Web Services teknolojisini kullanarak, Akinon gibi dünya devleriyle rekabete odaklanan bir e-ticaret firmasının büyüme ve karlılığını artırma hedefine katkı sağlamaktan dolayı çok mutluyuz.”

Commencis, büyük veri, kullanıcı deneyimi, yazılım ve bulut bilişim alanındaki ürün ve çözümleriyle dünyada önde gelen şirketlerin dijitalde büyümelerine öncülük ediyor. Amazon Web Services, Google Cloud ve Microsoft Azure gibi lider bulut servis sağlayıcılarının danışmanlık partneri olan Commencis, şirketleri, bulut teknolojisiyle buluşturarak, iş süreçlerini hızlandırmaya ve teknoloji yatırımlarını en verimli şekilde hayata geçirmelerine yardımcı oluyor.