Ana Sayfa Blog Sayfa 577

50 bin TL ödüllü Mercedes-Benz StartUP yarışması 2021 başvuruları 7 Mayıs’a kadar uzatıldı

Mercedes-Benz StartUP 2021 Programı kapsamında düzenlenen Mercedes-Benz StartUP Yarışması’nın son başvuru tarihi gelen talepler üzerine 7 Mayıs 2021 tarihine kadar uzatıldı. Başvurunuzu bu bağlantıdan yapabilirsiniz.

Bugüne kadar iş geliştirme eğitimleri, atölye çalışmaları, para ödülü, ulusal ve uluslararası network geliştirme gibi farklı yollarla 150’nin üzerinde startup’ı destekleyen Mercedes-Benz StartUP Programı; bu sene de Mercedes Benz ve Impact Hub Istanbul işbirliğinde gerçekleşiyor. Program kapsamında gerçekleştirilen Mercedes-Benz StartUP Yarışması hayatı kolaylaştıran; Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan bir veya birkaçına katkıda bulunan, topluma ve çevreye fayda sağlayan, teknolojiyle bağı olan iş planı ve prototipi hazır startup’ların başvurularını 7 Mayıs 2021 tarihine kadar kabul ediyor.

Seçilen ilk üç startup’ın her birine 50.000 TL ödül

Yarışma jürisi tarafından fikir aşamasını geçmiş, iş planı netleşmiş, prototipi üretilmiş ya da prototip planı hazır olan startup’lar değerlendirmeye alınıyor. Bu yıl “Ulaşım Çözümleri”, “Sosyal Fayda” ve “Jüri Özel Ödülü” kategorilerinin kazananları, 50.000’er TL’lik büyük ödülün sahibi olacak. İlk 10’a kalan tüm projeler ise “StartUP Boost” adı verilen özel bir gelişim programına ve Avrupa startup ekosistemini yakından tanıma ve potansiyel işbirlikleri geliştirme fırsatları bulacakları Almanya Girişim Ekosistemi modülüne katılmaya hak kazanacak. Ayrıca ilk defa bu sene ilk 10 startup, Mercedes-Benz yöneticilerinden, kendi ihtiyaçlarına yönelik kurgulanmış birebir mentorluk desteği alacak.

Yarışmanın jürisinde sivil toplum kuruluşlarından, startup ekosisteminden ve medyadan uzman isimlerin yanı sıra Mercedes-Benz’ yöneticileri de yer alıyor.

  • Ahmet Can – “Teknoloji Her Yerde” Programı Sunucusu
  • Ayşe Sabuncu – Impact Hub İstanbul Kurucu Ortak
  • Ceylan Özünel – Yaşama Dair Vakıf Yönetim Kurulu Üyesi
  • Çiğdem Toraman – StartersHub Genel Müdür
  • Didem Daphne Özensel – Mercedes-Benz Türk İkinci El Kamyon ve Otobüs Satış Direktörü
  • Emre Kuzucu – Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE Direktörü
  • Oben Akyol – Circular Mind Kurucu
  • Özlem Vidin Engindeniz – Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu Üyesi ve Küresel IT Çözümleri Merkezi Direktörü
  • Süer Sülün – Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı
  • Şükrü Bekdikhan – Mercedes-Benz Otomobil Grubu Başkanı
  • Talat Yeşiloğlu – Fast Company Türkiye Yayın Yönetmeni
  • Tolga İmamoğlu – WRI Kıdemli Yönetici, Ulaşım & Yol Güvenliği

İki Türk girişimcinin kurduğu Your Porter App, 50 milyon dolar yeni yatırım alan rakibi Guesty tarafından satın alındı

Airbnb ve VRBO gibi kısa vadeli kiralık platformlarda emlak yönetim yazılımı sunan Guesty, Seri D turda 50 milyon dolar yatırım aldı ve iki Türk girişimcinin Hollanda’da kurduğu Your Porter App‘i satın aldığını duyurdu.

İsmail Can Lermi ve Erinç Arık tarafından kurulan Your Porter App‘ı sizlere ilk detaylı olarak Şubat 2019’da paylaşmıştım. Ancak bir önceki yıl Temmuz 2018’de melek yatırımcı ve girişimci kimliğiyle yakından tanıdığımız Fırat İşbecer’den de yatırım almıştı.

Girişim, Airbnb üzerinden profesyonel olarak birden fazla ev kiralayan ev sahiplerine yönelik mobil öncelikli otomasyon ve yönetim araçları sunan bir uygulamadır. Bu satın almayla ilgili herhangi bir değerleme veya miktar açıklanmadı.

Bu satın almayla birlikte Fırat İşbecer ve Cem Çetin de girişimden exit (çıkış) yapmış oldu.

Konuyla ilgili İşbecer: “Daha önce Pozitron ve Monitise ekibimizde yer alan ve değerli katkıları olan İsmail Can Lermi ve Your Porter’in kurucu ortağı ve vizyoner CEO’su Erinç Arık’ı tebrik ediyorum. Bu yolculuklarına yatırımcı olarak dahil olmuş olmaktan ve onlara yol arkadaşlığı yapmaktan dolayı çok mutluyum. Ekosistemimiz icin güzel bir gelişme oldu.” dedi.

Your Porter App Ekibi

50 milyon dolarlık yatırımla ilgili Guesty kurucu ortak ve CEO’su Amiad Soto, “Halka açık pazarlarda, konaklama tesisi yönetiminde birçok oyuncu var. Aynı şey konut mülk yönetimi için de geçerli. Kısa süreli kiralamalarda, büyük oyuncu bulunmuyor. Bu bizim için büyük bir avantaj.” dedi.

Geçtiğimiz yıl Guesty, çok birimli listeler ve apart oteller dahil olmak üzere çeşitli mülk türlerini desteklemek için de ürün hedef yelpazesini genişletti. Yatırımcılar tarafından yapılan fonlamanın doğru bir karar olduğu üzerinde duruluyor. Rakamlara bakıldığında Amerika Birleşik Devletleri’nde 2021 yaz hacmi, 2019 yılından %32, 2020 yılından ise %282 yüksekmiş. İngiltere’de de yaz rezervasyonları yüzde 180 artmış. Dolayısıyla bu pazarda çok büyük bir potansiyel görülüyor.

Soto, “Kesinlikle büyük oteller için büyük değişimler oldu ve olmaya devam edecek. Ancak tatil kiralamaları için müşterilerine farklı bir deneyim sunan butik tarzı oteller, pandemiyle birlikte çok daha çekici hale geldi. Yatırımcılarımızın da inandığı şey bu.” dedi.

Guesty bugüne kadar toplamda 110 milyon dolar topladı. Yeni tur, Apax Digital Fund liderliğinde ve mevcut yatırımcılar Viola Growth, Flashpoint, Vertex Ventures, Kingfisher Investments Advisors ve La Maison Partners‘ın katılımıyla gerçekleşti. Apax’ın genel müdürü Daniel O’Keefe ise Guesty’nin yönetim kuruluna katılıyor.

O’Keefe yaptığı açıklamada; “Sofistike mülk yönetimi çözümlerini, hızla değişen bir küresel ekosisteme getirme misyonlarını hızlandırmaya yardımcı olmak için, Guesty ekibine yatırım yapmaktan heyecan duyuyoruz” dedi.

BlaBlaCar, Mobilize, RATP ve Uber, yeni proje Mobilite360 kapsamında güçlerini birleştirdi

Dört ana mobilite aktörü, Şehir İçi Mobilite ile ilgili ortak bir manifesto yayınlayarak, geleceğe dönük ortak vizyonlarını ortaya koydu.

4 şirket; BlaBlaCar, Mobilize (Renault Grubu), RATP ve Uber birbirini tamamlar nitelikteki uzmanlık bilgilerini Mobilite360 adı verilen proje ile bir araya getirecek. Böylece şehirlerde daha sade, yeşil, sürdürülebilir ve paylaşımlı mobilite çözümleri hayata geçirilecek

Günümüzde yeni mobilite hizmetlerinin kullanımının yaygınlaşması ve servis sağlayıcılar ile kamu arasındaki diyalog eksikliği de göz önünde bulundurulduğunda, bu dört ana mobilite aktörü, dört temele dayanan yeni bir şehir içi mobilite vizyonu ortaya koydu:

  • Ulaştırma sistemlerinden kaynaklanan kirliliği ve hizmet filolarının ve operasyonlarının karbon ayak izini azaltarak çevresel etkiye olumlu katkı sağlamak,
  • Kamusal alanların optimum kullanımı ve daha az yoğunluğa sahip şehirleri teşvik ederek yaşam kalitesini iyileştirmek,
  • Uygun ve erişilebilir teklifler geliştirerek herkesin mobiliteden faydalanabilmesinin sağlanması,
  • Emniyetli, güvenilir ve kullanımı kolay bir ulaştırma sistemi sunarak kullanıcı deneyimini iyileştirmek.

Geniş bir uzmanlık yelpazesini bir araya getiren proje: Mobilite360

Geniş bir uzmanlık yelpazesini bir araya getiren “Mobilite360” üyeleri, yeşil ve paylaşımlı ulaşımın benimsenmesini teşvik etmek için yeni altyapıların oluşturulması ile ilgili çalışmalar yapmayı planlıyor. Üyeler aynı zamanda ilk kilometreden son kilometreye talebe bağlı paylaşımlı mobilite hizmetlerini ve tamamlayıcı hizmetleri keşfederek yoğunluğun olmadığı saatlerde, gece de dahil olmak üzere hizmet sürekliliğini sağlamak istiyor. “Mobilite360” üyeleri kısa vadede, şehirde çeşitlilik içeren, daha esnek ve daha yeşil bir mobilite imkânı sunan bir deneyim başlatmak istiyor.

“Mobilite360” proje üyeleri amaçlarını gerçekleştirmek için, operatörler ve kamu yetkilileri arasında daha yaygın ve organize bir diyaloğa dayanan daha iş birlikçi bir yaklaşım getiriyor. Bu yaklaşım aynı zamanda bilgi ve uzmanlığın teşvik edilip denetimli paylaşılması ile inovatif mobilite çözümlerinin ortak inşası temel alıyor.

Şehir içi mobilite manifestosu ile 4 üye, mevcut mobilite sistemlerinin dönüşümü ve kamu yetkilileriyle iş birliği içerisinde tüm yolcular için zengin ve inovatif bir teklifin gelişimi için birlikte çalışma kararlılığı hayata geçiyor. Manifestoyla birlikte karbon içermeyen refah seviyesi yüksek ve daha kapsayıcı şehirler hedefleniyor.

4 markanın ortak açıklaması

Mobilize Genel Müdürü Clotilde Delbos: “Otomotiv dünyası değişiyor. Kullanıcılar daha esnek mobilite çözümleri arıyor ve şehirler otomobillerin ayak izini azaltmak istiyor. Mobilize, sektörde kendini bu dönüşüme adamış olan bir aktör. Ayrıca “Mobilite360” projesine katılmak ve bir yandan sürdürülebilir otomobil kullanımını destekleyerek optimize ederken, diğer yandan da çevresel etkisini azaltmak amacıyla ortaklarımızla çalışmak için sabırsızlanıyoruz.”

Uber Fransa Genel Müdürü Laureline Serieys: “Birlikte şehir içi mobilitenin enerji dönüşümünü hızlandırmak, ‘Mobilite360’ projesinin kurucu temellerinden biridir. Bu kolektif proje sayesinde Uber şehirlere ve kullanıcılara yeni çözümler sunabilecek. Bu proje sürdürülebilirlik stratejimiz ve bundan birkaç ay önce duyurmuş olduğumuz 2025 itibarıyla elektrikli araçlarımızın oranını yüzde 50’ye çıkarma planımız ile tamamen örtüşüyor.”

BlaBlaCar kurucu ortağı ve CEO’su Nicolas Brusson: “Koltukları boş bir şekilde seyreden otomobiller inanılmaz bir potansiyel içeriyor. Her gün 17 milyon sürücü tek başına yollarda seyahat ediyor ve bu da 40 milyon boş yer demek! ‘Mobilite360’ projesi ile, otomobil paylaşımını büyük ölçekte gerçek bir paylaşımlı ulaşım seçeneğine dönüştürmek istiyoruz.”

RATP Grubu Strateji, İnovasyon ve Gelişim Başkanı Marie-Claude Dupuis: “Bugün deklare etmekte olduğumuz manifesto, RATP Grubu’nun kendini akıllı, insancıl ve sürdürülebilir şehirler için tercih edilen, yeni fikirlere açık ve kentsel modellerde gerekli değişiklikleri yapmaya özen gösteren bir ortak olarak konumlandırma yaklaşımıyla uyumlu. İşte bu yüzden kamu yetkililerine şehirleri daha sürdürülebilir, kapsayıcı ve keyifli hale getirecek tüm araçları sağlamak için uzmanlık bilgimizi sunuyoruz.”

Kolektif House, Maslak bölgesindeki ikinci lokasyonunu açmaya hazırlanıyor

Pandemi ile birlikte iş hayatı dönüşürken, deneyimini ve çevikliğini ortaya koyarak geliştirdiği yenilikçi çözümlerle çalışma hayatının dönüşümüne öncülük eden Kolektif House, Maslak’ta yeni lokasyonunu açmaya hazırlanıyor. Kolektif House’un Aksoy Plaza’da yer alacak lokasyonu, haziran ayında üyelerin hizmetine sunulacak.

Bugün itibariyle Levent, Maslak, Ataşehir ve Şişhane de dahil olmak üzere farklı lokasyonlarda hizmet veren şirket, yeni lokasyonunu haziran ayında Maslak Aksoy Plaza’da açmaya hazırlanıyor.

Farklı ihtiyaçlara yönelik yeni nesil çalışma alanları bir arada

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Kolektif House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur, “Salgın ile birlikte günümüzde küçük büyük fark etmeksizin tüm şirketler çalışanların dilediği zaman dilediği yerden çalışmasına olanak tanıyan esnek ofis çözümlerine yöneliyor. Hibrit çalışma modelinin benimsendiği yeni iş hayatında ofisler şehrin kalbinde yer alan merkez ofis ve çalışanların yaşadığı yere yakın lokasyonlardan çalışabileceği uydu ofisler olarak konumlanıyor. Birçok şirket ise bunlara ek olarak günlük ofis kullanımına imkân sunan “kullandığın kadar öde” sistemini ofis çözümlerine etmeye başladı.

Bu esnek yapı kurumlar için maliyet avantajı sağlamanın yanında bireyleri daha özgür ve mutlu, şirketleri ise daha verimli kılıyor. Kolektif House olarak bizler de Maslak’ta açacağımız yeni lokasyonumuzda farklı ihtiyaçlara yönelik yenil nesil çalışma alanlarını bir arada topladık. Maslak Aksoy Plaza’da her profilden firma için alanlar yarattık. Yeni lokasyonumuzda küçük ve orta ölçekteki firmalar için paylaşımlı ofis çözümlerimize ek olarak kurumlar için de talebe göre tasarlanan Kolektif Enterprise çözümlerimizi sunuyoruz. Böylece kendilerine özel izole bir alana sahip olan kurumsal üyelerimiz aynı zamanda çalışanlarının network’ünü geliştirebilecekleri ve yeni iş birliklerine kapı aralayabilecekleri bir yapıya kavuşacak” dedi.

“Yenilikçi ürünlere iş hayatının dönüşümüne öncülük ediyoruz”

Ön kiralamalara başladıklarını belirten Ahmet Onur: “Bu dönüşümü iyi kullanan firmalar rotasyonlu çalışma modelini kalıcı olarak sahiplendi ve daha küçük merkez ofislere geçip, esnek çözümlerle merkez ofislerini desteklemeye başladı. Yeni çalışma hayatında bu senaryoyu çok daha sık göreceğiz. Kolektif Enterprise’da, ortaya çıkan ihtiyaca göre ihtiyaç duyulan büyüklükteki ofisi kurumun tercihleri doğrultusunda tasarlayıp, tüm operasyonel süreçlerini verimli bir şekilde yönetiyoruz. Böylece şirketler yatırım maliyetlerine katlanmadan, tüm operasyonu tek elden yönetebilmenin yanında m2’lerini azaltarak ilave verimlilik elde ediyor. Öngörülemeyen bir durum ya da personel sayısında değişiklik olması durumunda ise şirketlere büyüyen ya da küçülen ekipler için mevcut metrekarenin belirlenmesinde nihai çevikliği sunuyoruz. Ayrıca, esnek çalışma alanlarının tercih edilmesi çalışan bağlılığı, memnuniyeti, verimliliği/üretkenliği, yaratıcılığı ve motivasyonu açısından da büyük katkı sağlıyor.”

“Yenilikçi ürünlere iş hayatının dönüşümüne öncülük ediyoruz”

Ayrıca Onur, “Bu yeni yapıda çalışmanın olduğu her yerde anılmayı hedefledik. Bu hedef doğrultusunda herkes için çalışma hayatını daha iyi bir geleceğe taşıyan marka olma ve Kolektiflilere değer katacak yenilikçi çözümler sunma vizyonuyla çözümlerimizi farklı koşullara adapte ederek, çalışma kültürünün dönüşümüne öncülük ediyoruz. Bugün gelinen noktada dönüşüm sürecinde pek çok kurumun tercih ettiği stratejik bir ortak olmayı başardık. Yenilikçi çözümlerimizle birey ve şirketleri özgürleştirmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Thread In Motion tarafından geliştirilen akıllı eldiven Glogi, CarrefourSA depolarında kullanılmaya başlandı

Sürdürülebilirlik vizyonuyla çalışanları için doğrusunu sağlamayı amaçlayan CarrefourSA, desteklediği ve ürün satın aldığı Thread In Motion’ın geliştirdiği akıllı eldiven Glogi’yi kullanarak zamandan ve maliyetten yüzde 50 tasarruf ediyor. Sekiz farklı ülkeye ihraç edilen ürün, lojistik sektöründeki operasyonel süreçleri akıllı hale getiriyor.

Endüstriyel giyilebilir teknolojiler ve entegre yazılımlar geliştiren Thread in Motion, geçtiğimiz ay yeni ürünü Glogi’yi duyurmuştu. Zaman ve maliyetten yüzde 50 verimlilik sağlayan Glogi’yi Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA da 11 deposunda kullanıyor.

Özellikle lojistik süreçlerinde kullanılan akıllı eldiven, mal giriş-çıkış, toplama, ayrıştırma, mal sayım, e-ticaret operasyonları gibi pek çok iş sürecinde kullanılıyor. Ürün ve şirket hakkında konuşan Thread in Motion’ın Kurucu Ortağı ve CEO’su Kadir Demircioğlu, “Thread in Motion olarak kurulduğumuz günden bu yana müşterilerine kulak veren ve onların geri bildirimlerini alarak isteklerine cevap vermeyi görev bildik. Özellikle pandeminin de etkisiyle lojistik sektöründe yaşanan büyük değişime uyum sağlamak üzere akıllı eldiven Glogi’yi çıkardık; böylece hem lojistikteki süreçleri iyileştirerek hem de operasyon hızını yüzde elli artırarak amaçladığımız müşteri memnuniyetini sağladık. Yerli bir şirket olarak ülkemizde Türk mühendislerimizle beraber geliştirdiğimiz eldivenleri artık sekiz farklı ülkeye ihraç ediyoruz. Bu, bizim için büyük bir gurur kaynağı.” dedi.

CarrefourSA’dan girişimlere destek

Akıllı eldiven Glogi, eller serbest kullanım kolaylığı ve sadece 45 gram olmasıyla lojistik sektöründe çığır açıyor. Ayrıca, çalışanların mutluluğunu ve ergonomisini düşünen yeni nesil el terminalleri, CarrefourSA depolarındaki mevcut sistemlere kolayca entegre oluyor.

Girişimleri satın alma yöntemiyle desteklemeye çalışan CarrefourSA, Thread In Motion ile 2019 yılından bu yana entegre bir şekilde çalışlarak Glogi akıllı eldiven kullanıyor. Tüm depo operasyonuna pozitif etki eden Glogi ile CarrefourSA, çalışanları arasında işlemlerde yüzde 50’yi aşkın bir hız artışı yakaladı. Bunun yanı sıra insan kaynaklı hatalar da neredeyse sıfıra indirgendi. Sahadan toplanan bilgiler ölçümlenerek daha doğru kararlar alınmaya başladı.

Thread In Motion’ın değerlemesi 100 milyon TL

Almanya ve İngiltere’nin başı çektiği sekiz farklı ülkeye ihracat yapan şirket, geliştirdiği yazılım platformu sayesinde veri analizi de sağlayarak lojistik sektöründe tüm süreçleri optimize ediyor. Sabancı Holding Kurumsal Girişim Sermayesi Sabancı CVC’nin yapmış olduğu yatırım ile 100 milyon TL’nin üzerindeki değerlemesiyle günden güne daha da güçleniyor.

Twitter’in sohbet odası özelliği Spaces’ın kullanım rehberi ve özellikleri

Twitter, bir süredir test aşamasında olan sesli sohbet odaları özelliği Twitter Spaces’i resmi olarak hayata geçirdi. Bugün itibariyle 600 ve daha fazla takipçisi olan tüm hesaplara sohbet odaları oluşturma olanağı getirildi. Twitter, Spaces özelliği için bir kullanım rehberi de yayınlarken, ayrıca üzerinde çalışılan özellikleri de açıkladı.

Özellik hakkında açıklamalar yapan Twitter Kıdemli Ürün Yöneticisi Esther Crawford, şöyle konuştu: “Twitter’da canlı sesli sohbetleri bir süredir test ediyoruz ve insanların sesini duymanın, Twitter’daki konuşmalara yeni bir yol yarattığını farkettik. Bunu kurduğumuzdan beri Sohbet Odası oluşturma imkanı milyonlarca insanın kullanımına açıldı ve geri bildirimlerinize göre iyileştirmeler yapmaya devam ettik. Bugün Twitter’da 600 ve daha fazla takipçisi olan tüm hesaplara Sohbet Odası oluşturma olanağını getiriyoruz. Sohbet Odası kurma olanağını herkese sunmadan önce daha fazla öğrenmeye, Sohbet Odası kullanımını kolaylaştırmaya ve insanların harika bir kitleyle keyif almasına odaklandık.”

Güvenlik kontrolleri oluşturuldu

Crawford, işin güvenlik tarafına da büyük önem verdiklerini kaydederken, İnsanların Sohbet Odalarına hostluk yaparken ve Sohbet Odalarına katılırken kendilerini güvende hissetmeleri için host ve konuşmacılar için güvenlik kontrolleri oluşturduklarını anlattı. Crawford, “Örneğin, sunucu olarak, konuşamacıların sesini kapatabilir ve mikrofonlarını kaldırabilir veya Sohbet Odasından tamamen kaldırabilirsiniz. Yakın zamanda, sunucuların aynı anda tüm konuşmacıları sessize alma imkanı ve daha kolay Sohbet Odası yönetimi için yeni bir yönetim sayfası ekledik. Herkes Sohbet Odasındaki diğer kişileri bildirebilir ve engelleyebilir veya Sohbet Odasını bildirebilir. Ayrıca, engellediğiniz kişiler yönettiğiniz yaptığınız bir Sohbet Odasına katılamazlar ve engellediğiniz biri katıldığınız bir Sohbet Odasında konuşuyorsa etiketler ve uyarılar görürsünüz” dedi.

Peki Sohbet Odaları nasıl çalışıyor?

iOS ve Android için Twitter’da, takip ettiğiniz birisi Sohbet Odası başlattığında veya konuştuğunda, canlı olduğu sürece zaman çizelgenizin üst kısmında mor bir balon olarak görünüyor. Bir Sohbet Odasına dinleyici olarak katıldığınızda, duyduklarınıza emojilerle tepki verebilir, sabitlenmiş Tweetlere göz atabilir, alt yazılarla birlikte takip edebilir, Sohbet Odasına Tweet veya DM gönderebilir veya konuşma talebinde bulunabilirsiniz.

Bir Sohbet Odasına konuşmacı olarak katıldığınızda, konuşmanın yanı sıra tweetleri Sohbet Odasına sabitleyebilir, söylediklerinizi herkesin takip edebilmesi için altyazıları açabilir ve takipçilerinizin katılabilmesi için Sohbet Odasına tweet atabilirsiniz. Bir Sohbet Odası oluşturduğunuzda, kontrol sizde – kimin konuştuğunu, konuları ve titreşimi kontrol edersiniz.

Twitter Spaces İçin Üzerinden Çalışılan Yeni Özellikler Neler?

Biletli Sohbet Odaları: Sunucular konuşma, bağlantı ve eğlence için Sohbet Odası yaratmak için zaman ve çaba harcıyor. Twitter, sunucuların parasal destek alarak yarattıkları deneyimler için ödüllendirilmeleri üzerinde çalışıyor ve dinleyicilere en çok önemsedikleri konuşmalara özel erişim sağlıyor. Host’lar bilet fiyatlarını ve kaç tane satılabileceğini belirleyebilecek. Sınırlı bir grup önümüzdeki aylarda Biletli Sohbet Odasına sunuculuk yapabilecek.

Hatırlatıcılar: Neyin ne zaman olduğunu takip etmeyi kolaylaştırmak için, önümüzdeki haftalarda çıkacak özellikle Sohbet Odaları için de hatırlatıcılar planlayıp ayarlayabileceksiniz. Bu şekilde, insanlar en sevdikleri şeyleri hiç kaçırmayacaklar.

Başkalarıyla birlikte sunuculuk yapma: Konuşmacıları, katılımcıları yönetmeye yardımcı olmak ve ayrılmanız gerekirse, sunucularınızdan birine sunuculuğu devretmek için diğer insanlarla birlikte sunuculuk yapma özelliği de gelecek.

Daha iyi erişilebilirlik: Canlı altyazılarda, duraklatılabilmeleri, özelleştirilebilmeleri ve daha doğru olabilmeleri için iyileştirmeler yapılıyor.

Vejeteryan kişilere özel sosyal medya platformu Veganzone, 3 milyon dolar değerleme ile ilk yatırımını aldı

Vejeteryan hayatı benimseyen kişiler için SuperApp olmayı hedefleyen sosyal medya platformu Veganzone, 3 milyon dolar değerleme ile Focus Global Project’ten ilk yatırımını aldı.

Şubat 2021’de New York’ta hayata geçirilen Veganzone’un kurucuları Selin Cansın Tuyen (CEO), Kaan Kayabalı (CMO), Murat Aksu (COO) ve Ogous Chan Ali (CTO)’den oluşuyor.

Dünyanın dört bir yanındaki farklı kültürlerden vegan – vejetaryenlerin tanışmalarına, ortak etkinlikler düzenlemelerine ve veganlıkla ihtiyaç duyulan her bilgiye ulaşmalarını amaçlayan Veganzone, henüz Şubat ayında New York’ta kurulmasına karşın bugün Türkiye dâhil 40 ülkeden kullanıcıya ulaşıyor. Veganzone’un Türkiye’de de 7 bin üyesi bulunuyor.

Bugüne kadar yerli ve yabancı pek çok girişime yatırım yapan Focus Global Project’den ilk yatırımını alan Veganzone, bu yatırımı yazılım teknolojilerinin geliştirilmesi ve etkin olduğu pazarlarda büyümeye ayırmayı hedefliyor.

Dünya çapında bir uygulama olma yolunda hızla ilerleyen Veganzone’u ve kitlesini çok önemsediklerini söyleyen Focus Global Project Yönetici Ortağı Kerem Kapancı, Vegan – vejetaryen hayatı benimsemiş kişiler arasında iletişimi ve etkileşimi geliştiren bu projenin ilk yatırımcısı olmaktan mutluluk duyduklarını, Veganzone’a verdikleri desteklerini arttırarak sürdüreceklerini belirtti.

Veganların Buluşma Noktası

Kerem Kapancı, marketlerde veya kasaplarda satın alınan etlerin üretim aşamasının yağmur ormanlarının yok olmasından, su, toprak ve enerji israfına, havanın ve suyun kirlenmesinden iklim değişikliğinin tetiklenmesine, hayvan ve bitki türlerinin tükenmesinden sera gazlarının artmasına kadar pek çok çevresel etkiye sebep olduğunu hatırlattı.

Doğanın korunmasına önem veriyorsak tabağımızdakilerin de nelere neden olduğundan haberdar olmamız gerektiğini, çünkü yiyecek seçimlerimizin de çevresel bir mesele olduğunu dile getiren Kapancı; “Focus Global Project olarak bu tam da bu nedenle Veganzone’a destek olmayı bize ev sahipliği yapan dünyamıza ve doğaya ödediğimiz bir borç olarak görüyoruz” dedi.

İş Portföy, oyun dünyasını destekleyeceği İş Portföy Dijital Oyun Sektörü Karma Fon’u duyurdu

Yenilenebilir enerji, teknoloji, cinsiyet eşitliği ve sağlık gibi temalara dayalı yatırım fonları ile yenilikçi ürünler sunan ve son olarak blockchain teknolojisine yatırım imkânı sağlayan İş Portföy bu kez de, İş Portföy Dijital Oyun Sektörü Karma Fon’u 4 Mayıs 2021 Salı günü yatırımcılarla buluşturdu.

Dünya çapında 150 milyar dolardan fazla gelir üreten dijital oyun sektörünün yatırım değerini keşfetmek, Türkiye’de ilk defa bir yatırım fonuyla mümkün oluyor. Türkiye’nin ilk ve tek dijital oyun sektörüne yatırım yapma imkânı sağlayan fonu İş Portföy Dijital Oyun Sektörü Karma Fon’la oyun dünyasının sunduğu potansiyele artık kolayca yatırım yapılabilecek.

Teknolojik yenilikler sayesinde gelişimi hızlanan, ufkun ve yaratıcılığın sınırlarının zorlandığı bir evrende; yazılım, donanım, teknolojik cihazlar ve oyun sektörü ekosisteminin hemen her alanına temas eden bir yatırım fikriyle kapılar aralanıyor. Gelişmiş bilgisayarlar, akıllı telefonlar, konsollar, hızlanan işlemciler ve yaygınlaşan internet kullanımı sayesinde her geçen gün daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunan oyun dünyasının, kısa sürede 3 milyar oyuncuya ulaşacağı tahmin ediliyor.

İş Portföy Dijital Oyun Sektörü Karma Fon, portföyünün en az %80’iyle dijital oyun sektöründeki; oyunların yazılım ve donanımlarını geliştiren şirketlerden, eşsiz oyun deneyimlerini mümkün kılan platform sağlayıcılarına ve dijital oyunların oynandığı cihazların ve donanımların geliştiricilerinden, dijital oyun alanındaki organizasyon şirketlerine kadar, sektörün potansiyelini yansıtan geniş bir yelpazede, yerli ve yabancı şirketlerin hisse senetlerine ve borçlanma araçlarına yatırım yapıyor.

Yenilikçi ürünlere odaklanarak stratejisini çağın gelişimine adapte eden, Türkiye’nin en büyük özel portföy yönetim şirketi olan İş Portföy’ün Genel Müdürü Tevfik Eraslan, küresel dijital oyun sektörü ve dijital oyun temalı yeni fonları hakkında değerlendirmelerde bulundu: “3 milyara yakın kullanıcıya eriştiği tahmin edilen küresel oyun sektöründen elde edilen gelirlerin 2020 yılında 159 milyar dolar olduğu hesaplanıyor. Bu gelirin %45’i mobil oyunlardan, %32’si konsol oyunlarından ve %23’ü bilgisayar oyunlarından elde edildi. Teknolojik gelişmeler, oyun satışı yapan platformların oyunculara sunduğu kolaylıklar ve akıllı telefonlar üzerinden oyunların her an her yerde geniş kitleler tarafından erişilebilir hale gelmesi sayesinde dijital oyun sektöründen elde edilen gelirlerin önümüzdeki dönemde büyümeye devam etmesi öngörülüyor.

İş Portföy olarak global oyun sektörünün sunduğu potansiyelden yatırımcıları yararlandırmak amacıyla, dijital oyun sektörü alanında faaliyet gösteren yerli ve yabancı şirketlerin hisse senedi ve özel sektör borçlanma araçlarına yatırım yapacak olan İş Portföy Dijital Oyun Sektörü Karma Fon’umuzu sunmaya karar verdik.” dedi.

Fonun Türkiye’de bu yatırım temasına dayalı yine ilk ve tek yatırım fonu olduğunu ileten Eraslan, ”İş Portföy Dijital Oyun Sektörü Karma Fon’un karşılaştırma ölçütünde yer alan Solactive Video Games & Esports Endeksi performansı ile Nasdaq Endeksi ve S&P 500 endeksi karşılaştırıldığında, 2020 yılında Solactive Video Games & Esports Endeksi dolar bazında %92 getiri sağlarken, Nasdaq Endeksi %43,6 ve S&P 500 Endeksi %16,3 getiri sağladı. Fon, izahnamesinde yer alan yatırım kısıtlarını gözeterek Amerika, Japonya, Çin, İsviçre, Singapur başta olmak üzere sektörde büyüme potansiyeli yüksek ülkelerin sermaye piyasası araçlarına yatırım yapacak. Ayrıca, Türkiye piyasalarına kote olan oyun platformu sağlayıcıları, e-spor sponsorluğu yapan şirketler, oyun bilgisayarı distribütörleri fonun yatırım evreni içerisinde yer alacak.” diye belirtti.

İş Portföy Dijital Oyun Sektörü Karma Fon, TEFAS platfotumda işlem görecek ve TEFAS’a üye tüm banka ve aracı kurumlardan alınabilecek.

Şirketlere hızlı kargo çözümleri sunan yerli girişim PackUpp, 1 milyon paket teslimatını aştı

Ürettiği yazılımla teslimattaki tüm süreçleri dijitalleştiren PackUpp, kuruluşunun 1. yılında 1 milyon paket teslimatını aştı.

Altı şehirde hizmet veren PackUpp, kısa sürede değerlemesini 100 milyon TL’ye çıkararak Türkiye’nin lojistik teknolojileri alanında en büyük yatırımlarından birini çekmişti. Yeni hedefi globale açılmak olan girişim, Temmuz 2020’de de 12.5 milyon TL değerleme ile ilk yatırımını almıştı.

PackUpp, kurumsal firmalara ve e-ticaret sitelerine 3 Saatte Ekspres, Aynı-Gün ve Sonraki-Gün teslimat hizmeti sunan ve bunun yanında firmalara özel dedike sürücü ekibi ile hizmet veriyor.

Paket teslimatında yüzde 100 başarı

Kurulduktan kısa bir süre sonra 100 milyon TL şirket değerlemesine ulaştıklarını söyleyen PackUpp kurucu ortağı ve CEO’su Semih Emre Özcan, “Yerel ve globalde pek çok markayla işbirliği yapıyoruz. 2020 yılı içerisinde 2 kez yatırım turu tamamladık. Çok kırılgan ve riskli bir dönemde, rekor denebilecek 3 hafta gibi kısa bir sürede ikinci yatırım turumuzu tamamlarken %40’tan fazla da talep aldık. Aldığımız yatırımlarla PackUpp’ın global hedefleri için çalışmalarımıza ve teknolojimizi daha da geliştirmeye devam ediyoruz. Pandemi döneminde 1 yıl içerisinde 1 milyondan fazla paketin teslimatını gerçekleştirdik. Teslimattaki dijital dönüşüme öncülük eden hizmetlerimizle paketi kullanıcıya teslim etme oranımız % 100 başarıya ulaştı. Kullanıcılarımıza teslimat sürecinde paketlerini “Haritadan Canlı İzleme” özelliği sunuyoruz. Bunun yanı sıra gerekli durumlarda “Komşuma Bırak” özelliğiyle akıllı telefonları üzerinden tek tıkla adres değiştirmelerini de sağlıyoruz. Böylelikle evde olmasa da alıcının istediği yeni adrese teslimat yapılabiliyor” dedi.

Yerli yazılımla küresel güç

Türk mühendislerin geliştirdiği ve yüzde 100 yerli son teknoloji yazılımla hizmet verdiklerini belirten Özcan şunları söyledi: “PackUpp olarak kendi teknolojimizi kendimiz üretiyoruz. Yerli yazılımımızla global çapta güçlü ve benzersiz bir teknolojiye sahibiz.

Saha operasyonlarımızdan teslimata uçtan uca tüm sürücülerimizde kendi optimizasyonlarımızı, algoritmalarımızı ve uygulamamızı kullanıyoruz. 2021’de Türkiye’deki operasyonumuzdaki büyüme hedefinin yanı sıra gerçekleştireceğimiz 3. yatırım turuyla globale açılarak yerli teknolojimizi ihraç eden global bir marka ve global bir teslimat teknoloji devi haline geleceğiz” dedi.

PackUpp’la ilgili yeni gelişmeler oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

İçgörü ve analitik veri platformu Pivony, 7 milyon TL değerleme ile ilk yatırımını aldı

2020 yılında, kurucusu Emre Çalışır’ın Milan Politeknik Üniversitesi ve MIT Media Lab’daki doktora çalışması sırasında temelleri atılan Pivony, ilk tohum öncesi yatırımını 7 milyon TL değerleme ile Startup Wise Guys’dan aldı.

Günümüz dünyasında müşteri profilleri ve alışkanlıkları çok hızlı değişiyor, firmalardaki karar alıcılar rekabetçi ve hızlı büyüyen pazarlarda bu değişimi fark etmekte güçlük çekiyor. Pivony, firmaların iç ve dış veri kaynaklarında yer alan müşteri söylemlerinden yapay zeka ile çok kolay ve hızlı bir şekilde içgörü oluşturmalarını ve ortak beklenti grubundaki müşterileri belirleyerek, onların müşteri deneyimini bir üst seviyeye çıkarabilmelerini sağlıyor.

Capgemini’nin yaptığı bir araştırmaya göre firmaların %75’ i müşteri odaklı olduklarını düşünürken tüketicilerin yalnızca %30’u bu fikre katılıyor. Aradaki bu fark “Empati Boşluğu” olarak adlandırılıyor. Pivony, yalnızca büyük firmaların değil, küçük ve orta ölçekteki şirketlerin de tüketicileri daha kolay anlayarak veriye dayalı karar alma süreçlerini hızlandırmak için geliştirildi. Bu amaçla SaaS modelinde aylık abonelik tabanlı ve kolay ulaşılabilir bir fiyatlandırma politikasına sahip. Pivony, çalışmalarını büyük veriyi işleme, yapay zeka ile metin tabanlı içeriklerden anlam çıkarma konularına odaklanmış durumda.

6 farklı milletten 12 kişilik uluslararası bir ekip ile çalışmalarını sürdüren Pivony, Kuzey Amerika, Avrupa ve Türkiye pazarlarında büyümeyi hedefliyor.

Canlıya alındığı andan itibaren Pivony platformu, özellikle Türkçe dilindeki üstün başarısı nedeniyle Türkiye’den büyük firmalar tarafından kullanılmaya başladı. Bugüne kadar Pivony üzerinde 90 milyondan fazla müşteri geri bildirimi analiz edildi ve bu sayı her geçen gün artmaktadır.

Startup Wise Guys’dan aldıkları ön çekirdek yatırım turu ile ilgili Pivony kurucusu ve CEO’su Emre Çalışır “Oldukça zorlayıcı, bir o kadar da eğlenceli bir süreçti. SWG’nin bir portfolyo şirketi olarak çok daha hızlı bir büyüme gerçekleştireceğimize inanıyoruz. Özellikle Startup Wise Guys’ın desteğiyle birlikte ilk hedefimiz daha fazla global müşteriye ulaşmak ve yurtdışındaki faaliyet alanımızı artırmak olacak” şeklinde yatırım ile ilgili görüşlerini paylaştı.