Ana Sayfa Blog Sayfa 573

Mercedes-Benz StartUP’ın 2021 yılı yarışmasına 633 girişim başvurdu

Mercedes-Benz’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na katkı veren startup’ları ödüllendireceği Mercedes-Benz StartUP yarışmasına başvurular tamamlandı. Yarışmaya Türkiye’nin 43 ilinden 633 startup başvurdu.

“Sosyal Fayda” ve “Jüri Özel Ödülü” kategorilerinin yanı sıra yarışmanın bu yılki 3 büyük ödülünden biri, yeni açılan “Ulaşım Çözümleri” kategorisinde verilecek. Kriterleri sağlayan ve yaptığı işin sonuçlarıyla ulaşım çözümleri geliştiren bir startup, ödülün sahibi olacak.
Yarışmaya başvuruların yüzde 47’si 25 yaş altı girişimcilerden oluşurken yaklaşık 4 girişimciden 1’i kadın oldu.

Bugüne kadar iş geliştirme eğitimleri, atölye çalışmaları, para ödülü, ulusal ve uluslararası network geliştirme gibi farklı yollarla 150’nin üzerinde startup’ı destekleyen Mercedes-Benz StartUP Programı; bu sene de Mercedes-Benz ve Impact Hub İstanbul iş birliğinde gerçekleşiyor. Program kapsamında gerçekleştirilen Mercedes-Benz StartUP yarışmasının başvuru süreci tamamlandı. Yarışmaya Türkiye’nin 43 ilinden 633 startup başvurdu.

Hayatı kolaylaştıran; Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan bir veya birkaçına katkıda bulunan, topluma ve çevreye fayda sağlayan, teknolojiyle bağı olan iş planı ve prototipi hazır startup’ların başvurularını kabul eden Mercedes-Benz StartUP yarışmasının seçim aşamasına geçiliyor.

Sürdürülebilir kalkınmaya destek veren startup’lar bu yarışmada

16 Mart ile 7 Mayıs 2021 tarihleri arasında başvuruların kabul edildiği “Mercedes-Benz StartUP” yarışmasına 43 ilden toplam 633 başvuru yapıldı. Başvuruların yüzde 48’i, Türkiye’nin en büyük şehri olan İstanbul’dan geldi. İstanbul dışında en çok başvuru yapılan şehirler, yüzde 17 oranlarıyla Ankara ve İzmir oldu. Başvurular, ağırlıklı olarak Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan; “Sorumlu Üretim ve Tüketim”, “Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları” ve “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” alanlarına katkı veren startup’lardan oluşurken, başvuruların çeşitliliği de dikkat çekti.

Başvuran startup’lar arasında bilgi ve iletişim teknolojileri, eğitim, çevre ve tarım alanlarında çözüm sunmayı hedefleyen projeler çoğunlukta yer alırken, yüzde 62’sinin prototipi veya prototip planı hazırken, yüzde 25’i ürünü veya hizmetinin müşterilere açıldığı görüldü. Ayrıca startup’ların ürün veya hizmetlerinin birincil müşterileri olarak “Bireyler” ve “İşletmeler”i, ikincil olarak ise “Devlet Kurumları”, “Hanehalkı” ve “Girişimler”i hedefliyor.

Yediden yetmişe yaratıcı enerji

Projeye 15 ile 64 yaşına kadar geniş bir yaş aralığındaki girişimciler başvurdu. Başvuran girişimcilerden 11 tanesi 18 yaşın altındayken, başvuruların yüzde 47’si 25 yaş altı girişimcilerden geldi. Projeye başvuru yapan ve eğitim durumunu belirtenlerin yüzde 15’i lise, yüzde 42’si üniversite mezunuyken lisansüstü ve doktora yapanların oranı yüzde 21 oldu.

Seçilen ilk üç Startup’ın her birine 50.000 TL ödül

Yarışma jürisi tarafından fikir aşamasını geçmiş, iş planı netleşmiş, prototipi üretilmiş ya da prototip planı hazır olan startup’lar değerlendirmeye alındı. Bu yıl “Ulaşım Çözümleri”, “Sosyal Fayda” ve “Jüri Özel Ödülü” kategorilerinin kazananlarının her biri, 50.000 TL’lik büyük ödülün sahibi olacak. İlk 10’a kalan tüm projeler ise “StartUP Boost” adı verilen özel bir gelişim programına ve Avrupa startup ekosistemini yakından tanıma ve potansiyel iş birlikleri geliştirme fırsatları bulacakları Almanya Girişim Ekosistemi modülüne katılmaya hak kazanacak. Ayrıca ilk defa bu sene ilk 10 startup, Mercedes-Benz yöneticilerinden, kendi ihtiyaçlarına yönelik kurgulanmış birebir mentorluk desteği alacak.

Mercedes-Benz StartUP’ın jürisi, kendi alanlarında birbirinden değerli isimlerden oluşuyor

Yarışmanın jürisinde sivil toplum kuruluşlarından, startup ekosisteminden ve medyadan uzman isimlerin yanı sıra Mercedes-Benz’in yöneticileri de yer alıyor.

  • Ahmet Can – “Teknoloji Her Yerde” Programı Sunucusu
  • Ayşe Sabuncu – Impact Hub İstanbul Kurucu Ortak
  • Ceylan Özünel – Yaşama Dair Vakıf Yönetim Kurulu Üyesi
  • Çiğdem Toraman – StartersHub Genel Müdür
  • Didem Daphne Özensel – Mercedes-Benz Türk İkinci El Kamyon ve Otobüs Satış Direktörü
  • Emre Kuzucu – Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE Direktörü
  • Özlem Vidin Engindeniz – Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu Üyesi ve Küresel IT Çözümleri Merkezi Direktörü
  • Süer Sülün – Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı
  • Şükrü Bekdikhan – Mercedes-Benz Otomobil Grubu Başkanı
  • Talat Yeşiloğlu – Fast Company Türkiye Yayın Yönetmeni
  • Oben Akyol – Circular Mind Kurucu
  • Tolga İmamoğlu – WRI Kıdemli Yönetici, Ulaşım & Yol Güvenliği

Türk oyun şirketi Garawell Games’in ilk oyunu, 50 milyon indirmeyi aştı

Dünyada oyun pazarı en hızlı büyüyen sektörler arasında yer alırken, Türk oyun girişimcileri bu alanda bayrak taşıyıcılığı üstleniyor.

2021 Ocak ayında Nebih Başaran tarafından 7 kişilik bir ekiple kurulan ve ilk yatırımını Galata Business Angels üyesi Umur Özal ve melek yatırımcı Haluk San’dan alan Garawell Games, bugün mobil platformlarda ulaştığı indirme sayılarıyla tüm dünyada adından söz ettiriyor.

Şirketin, global oyun yapımcısı Supersonic Studios ortaklığıyla 2021 Mart ayında yayınladığı Bridge Race isimli oyun, 120 ülkede mobil platformların zirvesine yerleşip, dünya genelinde 50 milyonun üzerinde indirme sayısına ulaştı. Böylelikle Türk geliştiricilerin oyunu, Nisan ayında dünyada en çok indirilen mobil oyun olma başarısını gösterdi.

“Tüm dünyaya oyun ihraç etmeye devam edeceğiz”

İlk oyunlarıyla tüm dünyada zirveye oturan şirketin kurucusu ve CEO’su Nebih Başaran, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Ülkemizde ve dünyada mobil penetrasyon çok hızlı büyürken, oyun oynama alışkanlığı da tüm yaş gruplarında hızlı bir şekilde artıyor. Bugün mobil oyunlar eğlence sektöründe çok önemli bir payı kaplarken, bu gelişmeyi ülkemiz oyun geliştiricileri için de bir fırsat olarak görüyorum.

Türkiye’deki oyun girişimlerinin ihracat potansiyelleri çok yüksek. Garawell Games olarak 7 kişilik bir ekiple başladığımız yolculukta önemli yatırımlar aldık ve artık oyunumuz dünyanın dört bir yanına ulaşarak zirveye yerleşti. Ülkemizin bu sektörde sahip olduğu yeteneği ve potansiyeli de göstermesi sebebiyle, böyle bir başarıya imza attığımız için çok mutluyuz. Türkiye’den dünyaya değer yaratan oyunlar ihraç etmek ve listelerde üst sıralarda kalmak istiyoruz. Ekip olarak büyük bir tutkuyla yeni oyunlar için hazırlanıyor, önümüzdeki süreçte farklı başarılara da imza atacağımıza inanıyorum.” dedi.

İsim değişikliğine giden Hürriyet Emlak, yoluna Hepsiemlak olarak devam edecek

15 yıl boyunca emlak sektöründeki dijital dönüşümün öncüsü olan Hürriyet Emlak, sektörde imza attığı ilklerin ve elde ettiği başarıların ardından kurumsal kimliğini yenileme ve yoluna Hepsiemlak olarak devam etme kararı aldı.

Hepsiemlak Eş Genel Müdürü Zeynep Tandoğan, büyük değişim ile ilgili şunları söyledi: “15 yıl boyunca emlak sektöründeki dijital dönüşümün öncüsü olduk. Yıllar içinde iş modelimiz, stratejimiz günün ihtiyaçlarına göre değişti. Artık daha iddialı hedeflerin yanı sıra kalite, hız ve güven üzerine kurulu vizyonumuzla, kendi ayakları üzerinde duran köklü ama genç bir marka olma yolunda bizi daha iyi anlatacak bir isim ve kimlik edinme kararı aldık. Bundan böyle yolumuza hepsiemlak olarak devam edeceğiz. Yenilenen yüzümüzle daha fazla kullanıcıya ulaşacağız. Teknolojiyi süreçlerimize dahil edip herkesin rahatlıkla kullanabileceği bir hale getiriyoruz ve getirmeye devam edeceğiz. Bu şekilde daha fazla kullanıcının sitemize ulaşımını sağlayacağız. Yeni ürünlerimizle ilanlarımızı daha görünür ve ulaşılır hale getireceğiz. Kurduğumuz moderasyon ekibimizle hatalı ilanlara yer vermeyeceğiz. Yeni markamızla performansımızı en üst seviyeye çıkarıp daha kazançlı bir yıl hedefliyoruz.”

“Kendimi şanslı hissediyorum”

Hepsiemlak, “Hürriyet Emlak oldu bak hepsiemlak.com” sloganıyla çektiği reklam filminde marka yüzü olarak oyuncu İlker Ayrık ile iş birliği yaptı. Hepsiemlak Marka Yüzü ve Oyuncu İlker Ayrık büyük değişim ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Hayatım boyunca şanslıydım. Hep güzel insanlar, kurumlar ve markalarla çalışma fırsatı buldum. Yine şansım yaver gitti ve hepsiemlak ile yollarımız kesişti. Böyle bir marka ile birlikte çalıştığım için de kendimi şanslı hissediyorum.”

Tüm paydaşlarımızla ‘Aynı Çatının Altındayız’ felsefemizle büyüyoruz

Zeynep Tandoğan, “Sektördeki tüm paydaşlarımızla ‘Aynı Çatının Altındayız’ felsefemizle birlikte büyüyoruz” ifadesini kullanarak şöyle konuştu: “Biz ticari bir bakış açısının dışında sosyal sorumluluğumuzun da farkında olan bir şirket olarak paydaşlarımızın destekçisi olmaya önem gösteriyoruz. Tüm bu farkındalıkla pandemi sürecinin başında ‘Aynı Çatının Altındayız’ kampanyamızı başlattık. Kampanyamızın ilk fazında tüm üyelerimize 1 ay ücretsiz kullanım hakkı tanımladık. İkinci fazda hem mevcut üyelerin hem de üye olacak yeni emlak ofislerinin faydalanabileceği 2 ay ücretsiz üyelik fırsatı sunduk. Bu kampanya ile 15.000’i aşkın emlak ofisine 10 milyon TL’den fazla destek sağladık ve müşterimizi bazımızı %15 artırdık. Mayıs ayı içerisinde alınan tam kapanma kararı ile de kampanyamızın üçüncü fazını hayata geçirdik ve hem mevcut üyeler hem de yeni üye olacaklara hiçbir şart, koşul, sözleşme, taahhüt olmaksızın yüzde 50 indirim sağladık. Gayrimenkul sektöründeki ihtiyaçlardan yola çıkarak Türkiye’de emlak sektörünü dijitalleştirme görevini üstlendik ve İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası (İEKO) iş birliği ile Emlak Akademisi projemizi hayata geçirerek gayrimenkul danışmanlarına online platformda eğitim vermeye başladık. Düzenlediğimiz eğitimlerde binlerce emlak ofisinin bilgi sahibi olmasını, akıllarında kalan soru işaretlerinin yanıt bulmasını sağladık. Ekim ayında yaşanan İzmir depremi felaketi sonrasında çadırlarda kalan depremzedelere destek olmak için harekete geçtik. Profesyoneli olduğumuz ‘ihtiyaca göre en doğru konutu bulma’ noktasından yola çıkarak Ahbap Derneği ve Bayraklı Belediyesi iş birliğiyle 20 ailenin 1 yıllık kira masraflarını üstlendik.

Tüm bunların yanı sıra teknolojik yatırımlarımızla da değer katıyoruz. Öyle ki, emlak sektörünü dijitalleştirme görevini üstlenen bir marka olarak teknoloji alanına yaptığımız yatırımlarımızı da artırdık. Hem iş ortaklarımıza hem de son kullanıcılarımıza daha hızlı ve kolay bir deneyim yaşatmak amacıyla ilan girişini 2 dakikaya kadar indirerek ‘Türkiye’nin en hızlı ilan sitesi’ olduk. Akıllı Hat teknolojisiyle Hürriyet Emlak üyesi emlak ofislerinin müşteri kaçırma sorununun önüne geçtik. İlan sayfalarında WhatsApp ikonuna yer verdik ve kullanıcılarımızın tek dokunuşla görüntülü görüşme, fotoğraf, video, konum ve doküman gönderme gibi hayatlarını kolaylaştıracak fonksiyonların hepsini sunduk. Türkiye’nin en kapsamlı ‘Haritadan Arama’ özelliğini sunduk. Sözleşmeleri dijitalleştirdik. Artık emlak ofisleri tüm sözleşmelerini kurumsal sayfamız hesabından oluşturup saklayabiliyorlar. Ve aylık 25 milyon trafiğimiz ve 10 milyon kullanıcımızla yolumuza devam ediyoruz”

“Yaz döneminde fiyat artışları öngörüyoruz”

Gayrimenkul sektörünü de değerlendiren Zeynep Tandoğan, şunları söyledi: “Yeni açıkladığımız Nisan Endeksi verilerine baktığımızda hem satılık hem de kiralık konutlarda deniz kenarına bir eğilim var diyebiliriz. Geçtiğimiz yılın haziran ve temmuz aylarında denize kıyısı olan illerdeki satılık konutlar son 5 yılın en yüksek arama hacmine ulaşmıştı. 2021 yılında da bu ilginin devam ettiğini görüyoruz. Tatil döneminin yaklaşmasıyla birlikte bu bölgelere olan talep de tekrar artışa geçecek. Talep beraberinde fiyat artışlarını da getiriyor. Pandeminin de etkisiyle bu trendin devam edeceğini, özellikle yaz döneminde fiyatlarda yine artışların süreceğini öngörüyoruz. Sizlerin de yakından takip ettiği üzere geçtiğimiz hafta TÜİK, Nisan ayı konut satış istatistiklerini açıkladı. Verilere göre nisan ayında Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre %124,1 artışla 95 bin 863 konut satıldı. Ancak Ocak-Nisan 2021 dönemindeki konut satışları geçen yılın aynı periyoduna göre %6,5 azalma gösterdi. Hafta sonu kısıtlamalarının da bunda önemli bir etkisi oldu. Bu daralmanın tam kapanma yaşadığımız Mayıs 2021 döneminde bir kat artmasını bekliyoruz. Ancak kapanma sonrasında yine geçtiğimiz yıl olduğu gibi kampanyalar söz konusu olursa satışlar yukarı doğru hızla ivme kazanacaktır.”

“Yeni markamızla daha da sevileceğiz”
Zeynep Tandoğan, gelecek planlarıyla ilgili de şu açıklamaları yaptı: “Hepsiemlak olarak yolumuza, üstün kullanıcı deneyimi, emlak sektörü uzmanlığı, yüksek kalite ve değer odağı ile emlak almak-satmak-kiralamak isteyen herkes için en güvenilir platform olma vizyonuyla devam edeceğiz. Emlağa dair A’dan Z’ye kritik bilginin en güvenilir içerik sağlayıcısı olmayı kendimize misyon edinerek en güvenilir ve uzman emlak profesyonellerinin tercih ettiği platform olma yolunda ilerleyeceğiz. Yaptığımız kampanyalarla üyelerimizden hep teşekkür mesajları aldık ve almaya devam ediyoruz. Sektörün öncüsü olarak emlak ofislerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Yeni markamızla daha da sevileceğimize eminiz.”

BKM verilerine göre temassız ödemeler 3 kat artış yaşarken internetten yapılan harcamalar da yüzde 83 büyüdü

Bankalararası Kart Merkezi (BKM), 2021 yılının nisan ayına ilişkin kartlı ödeme verilerini açıkladı.

BKM’nin verilerine göre, nisan ayı sonunda Türkiye’de 78,7 milyon adet kredi kartı, 141,1 milyon adet banka kartı ve 47,8 milyon adet ön ödemeli kart kullanılıyor. 2020 yılının nisan ayı ile kıyaslandığında kredi kartı adedinde yüzde 11’lik, banka kartı adedinde yüzde 3’lük, ön ödemeli kart adedinde ise yüzde 42’lik artış yaşandı. Toplam kart sayısı ise 267,6 milyon adede ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 oranında artış gösterdi.

Nisan ayında 117 milyar TL tutarında kartlı ödeme yapıldı

BKM verilerine göre, kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile nisan ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 72 artarak 117 milyar TL oldu. Kartlı ödemelerde yaşanan yüksek büyümede, 2020’nin nisan ayında pandeminin ilk günlerinde alınan tedbirlerle beraber kartlı ödemelerde meydana gelen yavaşlama (baz etkisi) etkili oldu. Nisan ayında ödemelerin 96,4 milyar TL’si kredi kartları ile yapılırken 18,5 milyar TL’sinde banka kartları, 1,6 milyar TL’sinde ise ön ödemeli kartlar kullanıldı. Kredi kartı ile ödemelerde önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı yüzde 70, banka kartı ile ödemelerde yüzde 73 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödemelerde ise bu oran yüzde 433 olarak gerçekleşti.

İnternetten kartlarla yapılan ödeme tutarı yüzde 83 artış gösterdi

İnternetten kartlı ödeme tutarı nisan ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 83 artarak 29 milyar TL’yi geçti. İnternetten kartlı ödemelerin toplam kartlı ödemeler içindeki payı ise yüzde 24 oldu. Yani her 4 TL kartlı ödemeden 1 TL’si internetten gerçekleşti.

İnternetten kartlarla yapılan her 5 TL ödemenin 1 TL’si elektronik eşya sektöründe görüldü

İnternetten kartlarla yapılan ödemelerin sektör dağılımı incelendiğinde en fazla ödeme tutarının 5,6 milyar TL ile elektronik eşya sektöründe olduğu görülüyor. Elektronik eşya sektörünün, internetten kartlarla yapılan tüm ödemeler (29,2 milyar TL) içindeki payı ise yüzde 19 oldu. Farkı bir ifadeyle internetten kartlarla yapılan her 5 TL ödemenin 1 TL’si bu sektörde görüldü. Elektronik eşya sektörünü 4,1 milyar TL ve yüzde 14 pay ile market/gıda, 1,9 milyar TL ve yüzde 7 pay ile kamu-vergi ödemeleri, 1,7 milyar TL ve yüzde 6’şar pay ile giyim ve aksesuar ile yapı malzemeleri sektörleri takip etti.

Nisan ayında temassız ödeme adedi geçen yılın 3 katına ulaştı

Kartlar ve mobil cihazlar üzerinden hiçbir temas gerektirmeden ödeme yapmaya imkân sunan temassız ödemelerde şifresiz işlem limiti 7 Mayıs 2021 tarihinden itibaren 350 TL’ye çıkartıldı. Artık temassız ödemeler 350 TL’ye kadar şifresiz, bu tutar üzerindeki işlemler ise temassız ve şifreli olarak yapılabiliyor. Bu sayede kullanıcılar artık daha yüksek tutarlı ödemeleri de çok daha hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirebiliyor.

Nisan ayındaki temassız ödeme adedinin 2020 yılının aynı dönemine göre 3 katına ulaşmış olması da temassız ödemenin her geçen gün daha çok tercih edildiğini ortaya koyuyor. Nisan ayında mağaza içi yapılan ödemelerin yüzde 49’unun yani her 2 kartlı ödemeden 1’inin temassız olarak yapıldığı gözlemlenirken günlük temassız ödeme adedi ise 8 milyon adedi geçti.

Her 4 iş yerinin 3’ünde temassız ödeme kabul ediliyor

Temassız ödemeler sadece kart kullanıcılarına değil iş yeri sahiplerine de büyük kolaylık sağlıyor. Kullanıcı tarafındaki yaygınlaşmayla beraber iş yeri tarafında da temassız dönüşüm hızla devam ederken bugün her 4 terminalden 3’ünde temassız ödeme yapılabiliyor. En çok temassız işlem yapılan iş yerlerinin ise sırasıyla market-gıda, yemek, akaryakıt ve sağlık/kozmetik sektörlerinde yer aldığı görülüyor.

Gedik Yatırım ve Papara, yerli fintech girişim Finfree’ye yatırım yaptı

Senih Mete Dal, Adnan Can Türkay ve Cem Ünüvar tarafından bir yıl önce kurulan tam kapsamlı mobil yatırım platformu Finfree, Türkiye’nin köklü yatırım kuruluşlarından Gedik Yatırım ve Türkiye’nin en büyük elektronik para ve ödeme hizmeti girişimlerinden Papara‘dan yatırım aldı.

Yatırım ile ilgili Gedik Yatırım CEO’su Onur Topaç, Papara’nın Kurucusu Ahmed F. Karslı ve Finfree Kurucu Ortağı Senih Mete Dal imza attı. Fintech şirketlerinin ülkemizin ekonomik büyümesine ve ekonomimizin dünyaya açılmasında önemli katkıları olacağını belirten Onur Topaç, Gedik Yatırım’ın umut veren start-up yatırımlarına devam edeceğini söyledi.

Gedik Yatırım ve Papara, bir yıl önce kurulan yeni nesil mobil yatırım platformu Finfree’ye yatırım yaptı. Gedik Yatırım ve Papara’dan yatırım alan Finfree’nin hedefi dünyaya açılmak ve uluslararası sermaye piyasalarında adından söz ettirmek.

Onur Topaç: “Finans alanındaki fintech’lere yatırım yapmaya devam edeceğiz”

Fintech sermaye girişimi yatırımı konusunda değerlendirmede bulunan Gedik Yatırım CEO’su Onur Topaç, konu hakkında şunları söyledi: “Gedik Yatırım olarak 169 milyon TL ile tarihimizin karlılık rekorunu kırdığımız bir yılın hemen ardından, yolumuza hızla devam ediyor, farklı alanlara da açılıyoruz. Dünyada gelişen trendleri yakından takip ediyoruz. Sadece kendi platformlarımızla, şubelerimizle, çalışanlarımızla değil, farklı platformlarla da sermaye piyasası ürünlerini ülkemizdeki yatırımcılar başta olmak üzere dünyaya ulaştırma hedefindeyiz. Bu kapsamda hedef kitlesi belli, iş planını oluşturmuş ve büyümeyi hedefleyen sermaye piyasası ile ilgili olan girişimlere yatırım yapma arzusundayız. 20-35 yaş arası genç nesil yatırımcı sayısının son 1 yılda 3 katına çıktığı bir ortamda, özellikle o kitleyi hedefleyen Finfree’ye yatırım yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu sayede genç segmentin de yatırım ürünlerine erişmelerine yardımcı oluyoruz. Finfree, inovatif ve kapsamlı yapısıyla yatırımcılarımıza yeni bir kanal ile yüksek değer önerisi sağlayacaktır. Senih Bey liderliğindeki genç ve dinamik bir ekiple büyük başarılara imza atacağına inandığımız Finfree uygulamasına inancımız tam. Buna benzer girişimlere önümüzdeki dönemde de yatırım yapmaya devam edeceğiz.”

Finfree, uluslararası sermaye piyasalarında adını duyurmayı hedefliyor

Tam kapsamlı mobil yatırım platformu Finfree Kurucu Ortağı Senih Mete Dal, alınan sermaye desteği ile platformu global sermaye piyasalarına da açmak istediklerini bildirdi. Dal, gelecek planları hakkında şunları söyledi, “Finfree olarak ülkemizde milenyum kuşağının geleneksel sermaye araçlarıyla tanışması ve yatırımlarını yalın bir şekilde yönetebilmesi için çıktığımız bu yolda Gedik Yatırım ile Papara’dan destek almış olmak bizleri gururlandırdı. Finfree ile kullanıcılar borsa ile sorunsuz bir şekilde tanışıyor, ücretsiz şekilde yatırım eğitimini alıp, para ödüllü borsa yarışmalarına katılabiliyor. Kendini finansal açıdan yeterli hissettiğinde uygulama üzerinden yatırım yapabiliyor ve portföyünü takip edebiliyor. Halka açık güçlü şirketleri keşfetmek, finansal oranlarını incelemek Finfree ile tamamen ücretsiz. Bu şekilde sermaye piyasalarına daha çok yeni nesil yatırımcı kazandırmayı hedefliyoruz. 4 ay gibi bir sürede 40 bin’den fazla kullanıcıya eriştik. Bu kullanıcıların 20 bini eğitimlerini tamamladı. Finfree kuruluşundan bu yana 4 ay gibi kısa bir sürede Türkiye’nin en büyük finansal okuryazarlık projelerinden biri oldu. Gedik Yatırım ve Papara’dan aldığımız finansal destek sayesinde dünyaya açılmak ve uluslararası sermaye piyasalarında adımızdan söz ettirmek istiyoruz” şeklinde sözlerini tamamladı.

Ahmed Faruk Karslı: “Fintech girişimlerinin her zaman yanındayız”

Papara’nın kurucusu ve CEO’su Ahmed F. Karslı, Finfree’ye yaptıkları yatırım hakkında şunları söyledi: “İçinde bulunduğumuz ekosistemle birlikte büyümeyi çok önemsiyoruz. Finfree’nin finansal okuryazarlığın özellikle genç nesil içerisinde yayılması ve finansal ürünler ile yatırım araçlarına erişiminin artırılması hedefi bizim misyonumuzla da örtüşüyor. Bizimle benzer hedeflere sahip ve aynı yolda ilerleyen tüm girişimlerin yanındayız. Bu yüzden de gençlerin erken yaşta finansal dünyaya adım atmalarına katkıda bulunan ve eğitim olanaklarıyla bilinçli yatırım yapmalarını sağlayan Finfree’ye destek olmaktan oldukça mutluyuz. İşbirliğimizin büyük bir farkındalık yaratacağına inanıyorum.”

Yerli girişim WorqCompany, Innovate21st finansal teknolojilerde ivmelendirme programından yatırım aldı

Innovate21st, Eylül 2020’de açıklanan perakende ve gayrimenkul teknolojileri dikeylerine odaklanan ilk programının ardından ikinci programında ana teması finansal kapsayıcılık ve finansal teknolojiler olan WorqCompany, Fintegre ve AgrioFinans’a yatırım yaptı.

İlk Programı Mayıs 2020’de başlayan Innovate21st Yatırım ve İvmelendirme Programı ile, idacapital, Akiş GYO ve Akkök Holding liderliğinde EtkiYap Girişim’in de yer aldığı yatırımcılarla, geniş çaplı bilgi tabanı ve Venture Capital desteğini sunarak Perakende, Alışveriş ve Ticari Gayrimenkul alanlarında dijitalleşmenin yol açtığı değişimle oluşan yeni ihtiyaçlara yenilikçi çözümler geliştiren girişimcileri desteklemişti.

Programın ilk fazında 90’ın üzerinde başvuru arasından;

  • Kozmetik sektöründe artırılmış gerçeklik üzerine çalışan Pulpo AR
  • Lojistik ve depolama alanında pazar yeri mantığıyla hizmet veren Park Palet ve Navlungo

idacapital tarafından düzenlenmiş olan ivmelendirme programına katılmaya hak kazanmıştı ve bu şirketlere 450 bin dolar Seri A öncesi yatırımı yapılmıştı.

15 Kasım’da anons edilen ikinci program olan finansal teknolojiler programına ise 100’ün üzerinde girişim başvurdu.

Belirli seçim aşamalarının ardından;

  • Birçok dikeyde aktif olarak faaliyet göstermekle beraber temelinde teknolojiye erişebilirlik ve alım gücünü artırmaya yönelik POS finansmanı sağlayan Fintegre,
  • Tarımsal üretim ve değer zinciri finansmanını yeniden tasarlayan tarım odaklı bir finansal teknoloji girişimi olan Agriofinans,
  • KOBİ ve girişimler için kuruluş işlemleri, ofis çözümleri, finansal raporlama ve muhasebe danışmanlığı, hukuki danışmanlık, pazarlama ve insan kaynakları gibi tüm profesyonel servisleri tek bir kaynaktan alabilecekleri yeni nesil hizmet platformu olan WorqCompany

idacapital tarafından düzenlenecek olan ivmelendirme programına katılmaya hak kazandı ve bu şirketlere 500 bin dolar Seri A öncesi yatırımı yapıldı.

İvmelendirme programına katılmaya hak kazanan girişimlere, yatırım yapılabilirlik seviyesini ve iş büyümesini geliştirmeye odaklanan 24 haftalık program içerisinde yatırım analistlerinin ve mentorların yapacağı bire bir toplantılarla finansal model tasarımı, birim ekonomisi analizleri, büyüme ve finansman desteği, VC yatırımcıları ile pazarlama, teknoloji, hukuk ve vergi vb. konularında bilgi paylaşımı imkanı, program ortaklarımızdan ek finansman alma olanağı, VC yatırımcıları ve ortak yatırımcılardan oluşan geniş bir ağa ulaşma fırsatı gibi birçok olanak sunularak, bu girişimlerin gelişimi Innovate21st tarafından takip edilecek.

Teknasyon, yerli oyun girişimi Panteon’a yeni geliştireceği strateji oyunu için 10 milyon dolarlık nakit kaynak sağladı

Mobil oyun geliştiricisi Panteon; 4X türündeki yeni mobil strateji oyununu finanse etme sürecinde Teknasyon’un Kurucu Ortakları Mustafa Vardalı, Burak Sağlık ve Mustafa Sevinç’ten 10 milyon dolarlık fon sağladı. Topladığı bu fonla ekibini genişletip geliştireceği strateji oyunu için yeni bir ekip kuracak olan Panteon, eş zamanlı olarak ayrı bir ekiple Hyper Casual oyunlar geliştirmeye devam edecek.

2020 yılında 3 kat büyüyen Panteon; 50 milyondan fazla indirilerek dünya listelerinde başarılı bir yer edinen Home Restoration başta olmak üzere, 100 milyondan fazla oyuncuya ulaştırdığı başarılı Hyper Casual oyunları ile tanınıyor. Panteon’un Kurucu Ortağı Ufuk Şahin’in; Türkiye’nin ilk browser tabanlı strateji oyunu olan Savasim (2004) ile ODS (2006) ve Son Savaş (2008) gibi çok kişinin katılarak oynadığı strateji oyunları üzerine başarılı tecrübeleri bulunuyor.

Panteon’un, sağladığı fonla geliştirileceği yeni oyun 4X strateji türünde olacak

Geçmişte çok popüler olan browser tabanlı strateji oyunları, mobil cihazların yaygınlaşması ve güçlenmesiyle yerini günümüzdeki mobil 4X strateji oyunlarına bırakmış durumda. 2020 yılı verilerine göre; Mid Core oyun pazarının üçte birini oluşturan bu oyunlar, geçtiğimiz seneye göre yüzde 31 büyüme gösterdi. Hyper Casual türüyle oyun dünyasıyla tanışan kitlenin, yaş aldıkça 4X strateji türlerini tercih etmeye başlaması bunda önemli bir rol oynuyor. Bu türdeki güncel oyunlarda, oyuncular kendi şehirlerini ve ordularını kurup karşılarına çıkan on binlerce oyuncu ile savaşarak kendi krallıklarını kurmaya çalışıyor. Rise of Kingdoms ve State of Survival gibi başarılı örneklerin yer aldığı türde rekabet her geçen gün daha da artıyor.

Panteon Kurucu Ortağı Ufuk Şahin, geliştirecekleri yeni oyun ve sağladıkları fon hakkında şunları söyledi: “4X strateji türünde geliştireceğimiz yeni oyun için çok heyecanlıyız. Oyunun hikâyesi mitolojik ögelerle desteklenecek ve Orta Çağ’da geçecek. Başlangıçta 3 krallık ve 20’den fazla kahramanın yer alacağı oyunumuza zamanla yeni krallıklar ve kahramanlar eklenecek. İlk versiyonunu 2 yıl içerisinde tamamlamayı hedeflediğimiz oyunumuzun 42 kişilik tecrübeli ekibinde dünyanın en başarılı 10 4X strateji oyunundan birinin Lead Game Designer’ı da yer alacak. Bununla birlikte oyunun bazı sanatsal içeriklerini yurt dışındaki stüdyolarla kurulacak iş birlikleri çerçevesinde üreteceğiz. Oyun test aşamasındayken; Teknasyon’dan aldığımız 10 milyon dolarlık fonun yanı sıra oyunun pazarlaması için 20 milyon dolarlık ek bir fon toplayacağız ve toplam proje bütçesini 30 milyon dolara çıkaracağız. Projeye başlamak için 6 aylık bir hazırlık süremiz bulunuyor. Bu süreçte isimlerinin böyle bir projede yer almasını isteyen yetenekli ve tecrübeli yeni ekip arkadaşlarına da ihtiyacımız olacak” dedi.

Panteon ekibine katılıp 4X strateji türünde oyun geliştirmek isteyenler, Panteon’un internet sitesinden başvurularını kolaylıkla yapabilirler.

Yerli girişim Bizero’nun teslimat robotu Pika, Caddebostan Coffy’de kullanılmaya başlandı

Yerli girişim Bizero Robotics’in geliştirip ürettiği yarı otonom teslimat robotları, tek fiyatlı kahve noktası olarak kendini konumlandıran Coffy’de Mayıs itibarıyla kullanılmaya başladı.

Pizza Restoranları AŞ tarafından tüketiciyi doğru fiyata kaliteli kahve ile buluşturmak fikri ile hayata geçen kahve zinciri Coffy, paket servis operasyonlarında Pika ile dijital kahve zinciri olma amacında.

Pilot bölge olarak Caddebostan’da bulunan Coffy’nin Bağdat Caddesi şubesi seçilirken kullanıcılar Coffy uygulamasından “robot getirsin” seçeneği ile sipariş verebiliyor. Robotlar müstakil yerleşkeler, işyerleri ve kampüsler hedeflenen uygulamada sadece adrese değil Caddebostan sahil gibi anlık konumlara da teslimat gerçekleşebiliyor.

50’nin üzerinde teslimat tamamlandı

20 kişilik bir ekip tarafından geliştirilen Pika’nın Coffy’ye özel elektronik kilit sistemi bu sürümde ilk kez kullanılırken, Pika adrese geldiğinde kullanıcının telefonuna gönderilen SMS ya da sesli komut üzerinden kilit açılabiliyor. 2 kilometre yarıçapta; Erenköy, Suadiye, Caddebostan semtlerinde yapılan 50’nin üzerinde insansız ve temassız teslimatta sokağa çıkma yasaklarına rağmen kullanıcıların yoğun ilgisiyle karşılaşılırken siparişlerin tamamı kahveler dökülmeden veya herhangi bir ısı kaybı yaşanmadan başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.

Uzaktan pilotlar yardımıyla kontrol edilebilen Pika robotları, machine learning (makine öğrenmesi) temelli sisteme kastedilen rotaları şimdiden öğrenmeye başlayarak yarı otonom altyapı modellemesi de gerçekleştiriyor. Kaldırımların yanı sıra, kavşak ve trafik ışıklarında, ara sokak ve yağışlı kaygan zeminlerde de teslimatlar başarıyla gerçekleştirilirken, 1 hafta içerisinde eğitim alan 6 pilot Pika kullanım ehliyeti almaya hak kazandı.

2 km yarıçapta Erenköy, Suadiye, Caddebostan semtlerinde yapılan 50’nin üzerinde insansız ve temassız teslimatta sokağa çıkma yasaklarına rağmen kullanıcıların yoğun ilgisiyle karşılaşılırken siparişlerin tamamı kahveler dökülmeden veya herhangi bir ısı kaybı yaşanmadan başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.

Sporculara giyilebilir teknoloji geliştiren Ankara merkezli girişim Neurocess’in hikayesi

2018’de yılında Erhan Ertan ve Mert Ergeneci tarafından kurulan Ankara merkezli Neurocess, profesyonel sporcuların anlık kas aktivitelerini takip ederek antrenman performanslarını arttıran ve sakatlık risklerini azaltan giyilebilir teknolojiler geliştiren bir girişimdir.

Kuruculardan Erhan ile Ankara ziyaretimde, ODTÜ Teknokent genel müdürü Serdar Alemdar aracığıyla tanıştım ve ODTÜ Teknokent içerisinde yer alan bir kafede hikayesini çektim. Kafe sohbeti havasında bu röportajda oldukça güzel bilgiler edindik. Şu anda özellikle İngiltere başta olmak üzere Avrupa futbol sektörüne odaklanan Neurocess, Nisan ayının ilk haftasında Diffusion Capital Partners’tan yatırım aldı. 2018 yılında donanım hızlandırıcı program Hax Accelerator’a katıldı.

Neurocess’in hikayesi

Her sektörün olduğu gibi Hardware yani donanım girişimi olmanın da zorlukları en derinden yaşayan Mert ve Erhan, yakın gelecekte giyilebilir teknoloji alanında adlarından oldukça söz ettirecekler.

Fonbulucu üzerinden Türkiye’nin ilk Paya Dayalı Kitle Fonlama kampanyası, yerli girişim PromoSEED ile başladı

Sermaye Piyasası Kurulundan lisans alarak Paya Dayalı Kitle Fonlaması sistemini hayata geçiren ilk platform olan Fonbulucu, ilk kampanyasını yatırımcılarla buluşturdu.

Türkiye’nin ilk Paya Dayalı Kitle Fonlama kampanyası, tarımsal üretim gibi çok önemli bir alanda faaliyet gösteren biyoteknoloji şirketi PromoSEED Biyoteknoloji A.Ş. oldu. Şirketin ‘Akıllı Bakteri Teknolojisi’ adlı kampanyası 60 gün sürecek ve yatırımcılar arz edilen payları alarak şirkete ortak olabilecek. 300 bin TL’lik fonlamaya ulaşması hedeflenen kampanya, 7 Temmuz 2021 tarihine kadar devam edecek. Başlar başlamaz yoğun bir yatırımcı ilgisinin olduğu kampanyanın ilk gününde fonun yüzde 20’si toplandı.

Biyoteknolojik ürünlerle güçlü ve sürdürülebilir tarım hedefi

2008 yılından bu yana tarım odağında bakteriler üzerinde bilimsel çalışmalar yürüten PromoSEED Biyoteknoloji A.Ş., kendi alanında on yılı aşkın tecrübeye sahip bilim adamları, teknoloji uzmanları ve girişimciler tarafından kurulmuş biyoteknolojik ürünler geliştiren ve üreten üniversite odaklı bir oluşum. Tarım sektöründeki dışa bağımlı yüksek teknolojik ürünleri yerli ve ülkemiz şartlarına uygun olarak üreten şirket, geliştirdiği Akıllı Bakteri Teknolojisi sayesinde tarım girdilerinde ciddi bir azalış sağlamak, üretim ve verimliliği arttırmak için çalışıyor.

Faaliyetlerine Erciyes Teknopark’ta devam eden şirketin Bac-OMET ve Bac-IMET olarak iki ana gruba ayrılan ürünleri 10 yılı aşan bilimsel araştırmalar sonucu geliştirildi. Üretim için gerekli tüm izinleri alınan teknolojinin patent başvurusu da tamamlanmış durumda. Tarımsal üretim verimini yaklaşık yüzde 20 oranında artırabilecek farklı ürünler için Tarım Orman Bakanlığından şu anda 6 ürün için lisans ve tescil belgelerini alarak üretim aşamasına geçen PromoSEED Biyoteknoloji A.Ş.’nin biyoteknolojik ürünleri; bitki büyümesi teşvikine, zararlı böceklerin kontrolüne ve mantar hastalıklarının engellenmesine yardımcı oluyor.

“PromoSEED’in Türkiye tarımının gelişimine katkıda bulunacağına inanıyoruz”

Türkiye’deki Paya Dayalı Kitle Fonlanmasının başlangıç projesinin PromoSEED olmasının asla bir tesadüf olmadığını ve bir tarım projesi olan bu projenin Türkiye’nin geleceğine damga vuracağına inandıklarının altını çizen fonbulucu.com Platformları Kurucusu ve Genel Müdürü Hakan Yıldız, “Ülkemiz tarımının geliştirilmesinde PromoSEED’in çok büyük katkıları olacağını gördük ve Paya Dayalı Kitle Fonlamasının ilk kampanyasını PromoSEED ile yapma kararı aldık. Yakın bir zamanda da bu kararımızın ne kadar doğru olduğuna hep birlikte şahit olacağız” dedi.

fonbulucu.com’un ve ekibinin destekleri ile kampanya hazırlık sürecini tamamladıklarını ve fonlanmaya çıktıklarını belirten PromoSEED CTO’su Orhan Kızılkaya ise Paya Dayalı Kitle Fonlamasının Türkiye’deki ilk kampanyasında var olmanın gururunu yaşadıklarını ifade etti. Orhan Kızılkaya, “Şirket olarak çok ciddi bir bilimsel altyapımız ve deneyimimiz var. Biyoteknolojik ürünlerimizle laboratuvar sürecinden endüstriyel boyuta geçme aşamasındayız. Tam da bu aşamada ülkemizde tarımsal biyoteknolojinin gelişmesine katkıda bulunmak isteyen halkımıza ve yatırımcılarımıza şirketimize yatırım yapmaları konusunda davette bulunuyoruz” dedi.

Paya Dayalı Kitle Fonlama’yla ilgili tüm gelişmeleri artık biz de egirişim olarak paylaşmaya başlıyoruz.