Ana Sayfa Blog Sayfa 553

Ataşehir Belediyesi’nden oyun girişimleri için yeni hızlandırma programı: PikselUp

Ataşehir Belediyesi İnovasyon Merkezi INOVATA’nın yenilik ve yaratıcılık odaklı çizgisinde hayata geçirdiği oyun girişimlerini hızlandırma programı PikselUp başlıyor.

PikselUp, katılımcı ekiplerin girişimci yanlarını destekleyerek, girişimleri daha ileri seviyeye taşımak ve onları bir oyun girişimcisi olma yolunda desteklemek misyonuyla yola çıktı. Yeni Nesil Kafası ve Xathon yürütücülüğünde düzenlenen hızlandırma programına başvuru 28 Haziran‘da sona eriyor.

Oyun girişimleri için hızlandırma: PikselUp

PikselUp’ın ilk dönemi pandemi nedeniyle online olarak düzenlenecektir. Pandemi koşullarının iyileşmesi halinde gelecek dönemler için Ataşehir Belediyesi İnovata Girişimcilik Merkezi’nde devam edecektir.

24 hafta sürecek olan kapsamlı oyun hızlandırma programı PikselUp’ta, bir oyun geliştiricinin ihtiyaç duyacağı her şey göz önüne alındı.

Hızlandırma programı boyunca katılımcılar, alanında uzman kişilerce desteklenecek, girişimcilik ve oyun stüdyosu yönetimi odaklı workshoplar ve etkinliklerle hızlanacak.

Oyun dünyasında aktif olan profesyoneller ve girişimcilik ekosistemindeki başarılı kişilerden oluşan 30+ kişilik mentor ekibi ile katılımcılar düzenli olarak mentorluk alacak. Katılımcılar, mentorluk seanslarından grup veya bireysel olarak yararlanabilecek.

Yoğun workshop ve mentorluk seanslarının yanında, PikselUp’ın sahip olduğu geniş yatırımcı ve yayıncı ağı sayesinde PikselUp katılımcıları yatırımcı ve yayıncılara kolaylıkla erişecek, sağlanan avantajlar ile katılımcılar hızlı bir şekilde büyümeleri hedefleniyor..

Programdan mezun olan girişimlerle kurulacak mezun ağı ile oyun girişimciliği ekosisteminde kuvvetli bağlar kurulması da amaçlanıyor.

1 Haziran’da başvurular başlayacak. PikselUp 1. döneme katılmak isteyen oyun geliştirici ekiplerin 28/06/2021 tarihine kadar başvurularını tamamlaması gerekiyor. Oyun geliştirme alanında istekli 18 yaş üstü kişilerin başvuruları bekleniyor.

PikselUp Lansman Yayını

Yerli yapay zeka teknolojileri girişimi Alterna CX, aldığı yatırımla ABD pazarına açılıyor

Alterna CX, Teknoloji Yatırım A.Ş’den Explore Yatırım Programı kapsamında ABD’de büyüme faaliyetlerinde kullanılmak üzere 250 bin dolar tutarında yatırım aldığını sizlerle paylaşmıştık. Alterna CX’in Teknoloji Yatırım’dan güncel yatırım tutarına ek olarak, takip eden turlarda kullanılmak üzere eş yatırım opsiyonu da bulunuyor.

Yapay zeka tabanlı çözümleri ile Gartner Magic Quadrant raporunda Voice of the Customer applications alanında dünyanın 30 öncü şirketi arasında yer alan ve bu rapora giren ilk Türk şirketi olan Alterna CX, bu yatırımı ABD’de büyüme faaliyetlerinde kullanacak. Alterna CX’in Teknoloji Yatırım’dan güncel yatırım tutarına ek olarak, takip eden turlarda kullanılmak üzere eş yatırım opsiyonu da bulunuyor.

Teknoloji Yatırım tarafından yürütülen Explore Yatırım Programı, teknoloji şirketlerinin uluslararası pazarlara giriş ve bu pazarlardaki büyüme aşamalarını hızlandırmayı amaçlıyor. Mevcut dönemde, programın hedefinde ABD pazarına girmeyi veya bu pazardaki mevcut ayak izini büyütmeyi hedefleyen SaaS şirketleri bulunuyor. Programın hazırlık aşaması olan “Pre-Explore Hızlandırma” süreci ABD’deki en önemli hızlandırma programlarından biri olan ERA ile birlikte yürütülüyor. Pre-Explore aşamasını başarılı bir şekilde tamamlayan ve yatırım değerlendirme süreci olumlu sonuçlanan şirketlere ABD pazarına giriş faaliyetlerinde kullanmak üzere 250 bin ABD Doları ile yatırım yapılıyor.

Hedef, alanının dünyadaki ilk 10 şirketi arasına girmek

Alterna CX, doğal dil işleme, deneyim analitiği ve makine öğreniminden yararlanarak müşteri ve çalışan deneyimini teknoloji çağının ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlıyor. Şirketlerin müşterilerine dokunduğu tüm temas noktalarında gerçek zamanlı olarak müşteri geri bildirim verilerini toplama, sunulan deneyimi ölçme, makine öğrenmesi modelleri ile analiz etme ve aksiyon alarak sürekli iyileştirme döngüsünü kurmalarını sağlıyor. Aralarında Akbank, İş Bankası, Koçtaş, Aksigorta, Teknosa, BNP Paribas Cardif ve TEB gibi müşterilerin olduğu Türkiye’nin yanı sıra Avrupa ve Asya’da 6 farklı ülkede müşterileri bulunan Alterna CX’in kurucu ortaklarından Gürol Kurt, elde ettikleri başarılarla Türkiye’yi uluslararası arenada temsil etmekten gurur ve mutluluk duyduklarını ve hedeflerinin bu alanda yatırımlarına devam ederek dünyanın alanlarında ilk 10 şirketi arasına girmek olduğunu belirtti.

Kısaca Alterna CX ne yapar?

Alterna şirketlerin müşterilerine sunduğu deneyimleri sürekli iyileştirmelerini sağlayan yapay zeka tabanlı bir çözümdür.

Daha detaylı olarak Alterna CX ne yapar?

Yapay zeka tabanlı çözümleri ile Gartner Magic Quadrant raporunda Voice of the Customer applications alanında dünyanın 30 öncü şirketi arasında yer alan ve bu rapora giren ilk Türk şirketi olan Alterna CX, doğal dil işleme, deneyim analitiği ve makine öğreniminden yararlanarak şirketlerin müşteri ve çalışan deneyimini teknoloji çağının ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlamasını sağlıyor. Şirketlerin müşterilerine dokunduğu tüm temas noktalarında gerçek zamanlı olarak müşteri geri bildirim verilerini toplama, sunulan deneyimi ölçme, makine öğrenmesi modelleri ile analiz etme ve aksiyon alarak sürekli iyileştirme döngüsünü kurmalarını sağlıyor.

İki şirket nasıl bir araya geldi?

Alterna CX Teknoloji Yatırım’ın SaaS şirketleri için ABD pazarına yönelik ERA işbirliği ile yürüttüğü “Pre-Explore Hızlandırma Aşamasına” 2020 yılında katılım sağladı ve programın birinci dönem mezunları arasında yer alıyor. Bu program kapsamında ABD pazarında nasıl konumlanabileceğini belirleyip, giriş sürecine yönelik yol haritasını belirledi. Program kapsamında Teknoloji Yatırım’ın aldığı 250 .000 USD yatırım opsiyonunu Teknoloji Yatırım bu yatırımla kullanmış oldu.. Teknoloji Yatırımın devam eden turlarda kullanabileceği eş ve devam yatırımı hakkı da bulunuyor.”

BiSU’nun hızlı teslimat servisi BiRi, Kadıköy’de hizmete başladı

2015’te, su siparişlerini kolaylaştırmak ve kullanıcılarına en iyi hizmeti vermek için kurulan BiSU, 55 ilde yaklaşık 1 milyon haneye 50’den fazla su markası ile su sipariş iletimine aracılık ediyor.

Daha önce hizmete sunduğu Bi’Market lansmanı ile kullanıcılarını 7000’den fazla market ürünü ile buluşturarak hizmet ağını genişleten BiSU; 5. yılında, sektör tecrübelerini teknoloji ile buluşturup, sistemde verimlilik yaratarak müşterinin ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor!

Yeni “BiRi”

Yeni servisi BiRi ile damacana su siparişlerini haftanın 7 günü, gece 24’e kadar 30 dakikada teslim ediyor. Türkiye’nin en bilinen su markalarının dahil olduğu servis, kullanıcılara birçok su markası arasından seçme imkânı sunarak damacana teslimatında bir ilki gerçekleştiriyor.

“BiRi” nasıl kullanılır?

BiSU uygulamasından BiRi hizmetine ulaşarak zengin damacana ve içecek portföyü içinden dilediğinizi seçebilir, siparişinizi gün, saat ve hız tercihlerinize göre kişiselleştirebilirsiniz. Temassız ödeme ile alışverişinizi güvenle tamamlayabilirsiniz. Uygulama ayrıca, dileyen kullanıcıları için damacana ürünlerini bayi üzerinden sipariş verme seçeceğini de sunmaya devam ediyor.

Bir evin tüm içecek ihtiyacı çok uygun fiyatlarla “BiRi”de

BiSU Kurucu ortağı Ergin Üner, tüketicilerden gelen talepleri doğru portföyle buluşturarak evin tüm içecek ihtiyacına yönelik bir hizmet sunmayı hedeflediklerini belirtti ve damacana gibi sık tüketilen soda, gazlı içecek, sıcak içecek gibi kategori seçeneklerini de uygulamaya ekleyerek, tüketici ihtiyaçlarına göre uygulamayı geliştirdiklerini, bu ürünleri marketten de uygun fiyata kullanıcı ile buluşturduklarını paylaştı.

Çok Yakında Tüm İstanbul’da

Kadıköy’de 4 depo açarak ilçenin tamamında BiRi servisini hizmete açan, çok kısa sürede tüm İstanbul’da 100 depoya ulaşarak 1000 kişilik istihdam yaratmayı hedefleyen BiSU, sonrasında hızlı teslimatta ekonomik verimlilik yaratabilecekleri diğer şehirlerde de hizmet vermeyi planlıyor.

Geçtiğimiz ay mevcut yatırımcılarından Aslanoba Capital, Alesta Yatırım ve melek yatırımcılarının katılımı ile köprü yatırım turu gerçekleştiren BiSU değerlemesini 50M $ ‘a taşımıştı. Sene sonuna kadar serie A turunu gerçekleştireceklerini belirten BiSU kurucu ortağı Ergin Üner, şu ana kadar pazar yeri olarak ciddi büyümelere imza atan BiSU’nun yeni hızlı teslimat servisi BiRi için çok heyecanlı olduklarını ve uçtan uca hızlı teslimat kategorisine de çarpıcı bir giriş yapacaklarını ekledi.​

Türk girişimcilerin San Francisco’da kurduğu Pubinno, fıçı bira hatlarını temizleyen ürünü Smart Clean’ı duyurdu

San Francisco merkezli teknoloji şirketi Pubinno, pandemiyle birlikte hem işletmelerin hem de son tüketicilerin artan hijyen kaygılarına karşı fıçı bira hatlarının temizliği için Smart Clean adlı yapay zeka destekli bir ürün geliştirdi.

Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Can Algül, “Hedefimiz, yapay zekayı da sektöre entegre ederek sürdürülebilirliği baş rolde tutarak hijyeni sağlamak ve ‘Biranın İnterneti’ni endüstri standardı yapmak.” dedi.

Fıçı biralara yönelik hijyen kaygısına çözüm olacak

Bir yılı aşkın süredir mücadele edilen koronavirüs salgını, başta yiyecek ve içecek sektörünü etkiledi. Pek çok işletme operasyon stratejilerini yeniden değerlendirmek zorunda kalırken, tedarik zincirinin bozulması, tüketici talebinin değişmesi ve pazardaki belirsizlik gibi zorluklarla mücadele etmek için çevikliğe ve dayanıklılığa imkan veren akıllı teknolojilere yöneldi. Artan ihtiyaç, teknoloji şirketlerini de harekete geçirdi.

Hali hazırda 5 ülkede operasyonu devam eden girişim Pubinno, işletmelerdeki bira hatlarının temizliğini tamamen otomatik hale getiren yapay zeka destekli ürünü Smart Clean’i pazara sundu.

Ar-Ge çalışmaları iki yıl süren ürünün ayrıntılarını aktaran Pubinno Kurucu Ortağı Can Algül, “Pandemiyle beraber, bira üreticileri, alkollü mekanlar ve son tüketici için her bardakta aynı kaliteyi yakalamanın yanı sıra, hijyen de oldukça önemli hale geldi. Geliştirdiğimiz ve Smart Clean adını verdiğimiz ürünle, içecek hatlarının temizliğini yapay zeka ve patentli teknolojimizle 4 kat daha iyi temizliyoruz. Amacımız, akıllı çözümlerimiz ve sınıfının en iyisi hizmetimizle, fıçı bira ekosistemindeki tüm paydaşların operasyonlarını daha verimli, hijyenik yönetmelerine ve mükemmel bira lezzetini mükemmel kalitedeki müşteri hizmetiyle sunmalarına yardımcı olmak” dedi.

Amazon Türkiye, Pazar günü teslimat hizmetini Ankara, Bursa, İzmir ve Kocaeli ile genişletiyor

Amazon Türkiye, Pazar günü teslimat hizmetinin 4 şehirde daha hizmete girdiğini duyurdu. İstanbul’da 2019’dan beri sunulan Pazar günü teslimat hizmetinden artık Ankara, Bursa, İzmir ve Kocaeli’deki müşterileri de yararlanabiliyor.

Bu şehirlerin belirli bölgelerinde yaşayan Amazon Prime üyeleri seçili ürünlerde Pazar günü teslimat seçeneğinden herhangi bir ek ücret ödemeden faydalanabilirken, Prime üyesi olmayan müşteriler bu hizmete 7.90₺ ödeyerek ya da 30 günlük deneme süresinin ardından aylık 7.90 TL ücretle sahip olabilecekleri Prime üyeliği aracılığıyla erişim sağlayabiliyor.

Amazon.com.tr Ülke Genel Müdürü Richard Marriott, “Amazon’da müşterilerimize sürekli olarak yenilikler sunmak için çalışıyoruz. İstanbul’daki müşterilerimizin Pazar günü teslimat seçeneğinden duyduğu memnuniyeti biliyoruz ve bu hizmetimizi artık Ankara, Bursa, İzmir ve Kocaeli’de daha da fazla kişiye ulaştıracak olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Pazar günü teslimat, her günün artık bir Amazon teslimat günü olduğu ve artık bu şehirlerdeki Amazon müşterilerinin Amazon’da alışveriş yaparken daha fazla rahatlığın keyfini çıkarabileceği anlamına geliyor,” şeklinde konuştu.

Artboard Studio, 7 milyon dolar değerleme ile 212’den tohum yatırım aldı

Profesyonel grafik ve animasyon içerikleri üretebileceğiniz, pazarlama ve marka tasarım ekiplerinin beraber çalışabildiği bir uygulama olan Artboard Studio, Türkiye’nin ilk aktif fonlarından olan 212‘den 7 milyon dolar değerleme üzerinden tohum yatırım aldı.

Mücahit Gayıran ve Hooman Askari tarafından kurulan Artboard Studio, tasarımcıların pazarlama odaklı görsel ve animasyon içerikleri üretirken ihtiyaç duyduğu özellikleri, kullanıma hazır materyalleri ve online birlikte çalışma sistemini barındıran hibrit bir platform. Bu tarayıcı tabanlı çalışma sistemi sayesinde herhangi bir bilgisayardan, güçlü konfigürasyonlara ya da dosya indirmeye gerek kalmadan tüm projelerinizi yönetebileceğiniz, aynı zamanda önceden tasarlanmış şablonlar sayesinde projelerinizi hızlıca bitirip sunum gönderebileceğiniz özellikleri de barındırıyor. Tasarımcıların en çok zamanını alan onay süreçlerini ve içerik ihtiyacını da tek bir yerden çözebiliyor.

Kurucu Ortak ve CEO Gayıran, bu yatırım turu ile ilgili: “Alınan yatırımı hem kullanıcı deneyimini hızlandırmak hem de tasarımcıların ihtiyaç duyduğu bazı temel özellikleri geliştirmek için kullanacağız. Bunların başında tasarımcıların birçok projeyi ve tasarım materyalini aynı anda kullanabileceği esnek çalışma alanı geliyor. Daha hızlı ve pratik bir kullanıcı deneyimi sunarak, tasarımcıların zamandan daha çok tasarruf etmesini sağlayacağız.” dedi.

7 yıl önce başlayan hikaye

7 sene önce Photoshop formatında tasarım içerikleri üreterek Mockup Zone ismi ile faaliyetlerine başlayan girişim, ürettiği içeriklerin daha kolay kullanılması ve Photoshop, Illustrator ve After Effects gibi karmaşık ve çok güçlü bilgisayarlara gerek duyulan uygulama ihtiyacını ortadan kaldırmak üzere Artboard Studio projesini başlattı.

2018 Nisan ayında ilk demo versiyonu Product Hunt’ta yayınlamdı ve ilk erken aşama kullanıcılarını almaya başladı. Sonrasında çok hızlı büyüme yakalayan firma birçok tasarımcı ve reklam ajansı tarafından aktif kullanılan bir araç halini aldı. 2019 yılında büyümeyi daha hızlandırmak ve uygulamanın özelliklerini geliştirip Adobe, Figma ve Sketch gibi profesyonel tasarım araçlarına rakip ve tamamlayıcı araç olmak adına global kuluçka merkezlerinden Techstars Toronto programına seçilip 2020 yılında programı bitirerek yılda 4 kat büyüme yakaladı. Şimdi de 212’nin yatırımıyla katlanarak büyümeyi hedefliyor.

Kuruculardan Mücahit, 18 yıldır profesyonel grafik tasarımcı. Artboard Studio öncesinde reklam ajansı ve online satış konularında tecrübesi bulunan Gayıran, 7 yıl önce kurduğu Mockup Zone isimli şirkette 200bin grafik tasarımcıya ürettikleri Photoshop içeriklerinin satışını gerçekleştirdi. Elde ettiği içerik kütüphanesini ve kullanıcı kitlesini, yine aynı sektörün sorunlarının çözen Artboard Studio’ya aktararak e-ticaret modelini bir SaaS projesine çevirdi. Diğer kurucu ortak Hooman ise, 10 yıl öncesine kadar UI/UX tasarımları yaparken, 7 yıl önce front-end yazılımcı olmaya karar verip yaptığı tasarımların kod kısmını da öğrenerek WordPress temaları üretmeye başladı ve onları Themeforest gibi marketplaceler’de satmaya başladı. Kazandığı tasarım ve kodlama tecrübesiyle, Mockup Zone bünyesindeki içeriği daha kolay bir arayüz sayesinde, tarayıcı tabanlı bir yazılıma dönüştürdü ve 2018’de Artboard Studio’nun ilk demo versiyonunu yayına sundu.

Farklı araçlara ihtiyaç duymadan tek platformda tüm tasarım sürecini çözme

Artboard Studio özellikle reklam içerikleri üreten tasarımcıların yaşadığı içerik ve özellik sorununu çözüyor, daha hızlı bir deneyim, farklı araçlara ihtiyaç duymadan tek platformda tüm tasarım sürecini bitirebilme, ekip oluşturup tasarım projeleri üzerinde paylaşımlar yapabilme ve onay süreçlerini hızlandıran sunum ve gerçek zamanlı çalışma sistemlerini tek bir platformda sunuyor.

Tasarım süreçleri için gerekli olan tüm ileri seviye donanımlar ve özellikler artık yeni teknolojiler sayesinde daha demokratize olmaya başlıyor, bunu en güzel örneklerini browser’da çalışan komplike uygulamalar sayesinde daha sık görmeye başladık, Artboard Studio da Google ile yaptığı özel anlaşmayla Chromebook kullanıcılarının tarayıcılarında daha hızlı ve akıcı tasarım süreçleri deneyimlemeleri için Chrome OS kullanıcılarına bir ay ücretsiz Artboard Studio kullanımı veriyor. Bu aslında güçlü tarayıcıların iyi internet bağlantıları sayesinde neler yapabileceğini de ispatlayacak önemli bir ortaklık.

Hedeflerle ilgili kurucuların yaptığı ortak açıklama ile: “Figma ve Sketch gibi daha spesifik tasarımcılara hitap ederek ürün tasarımı dikeyindeki rekabeti başka bir yönden ele alıp, sadece pazarlama tasarımcıları için özel bir çözüm üzerinde çalışıyoruz. Aldığımız yatırımla geliştireceğimiz yeni özellikler sayesinde Photoshop, Illustrator ve After Effects gibi uygulamaların hibrit bir versiyonunu, tarayıcıda çalışan ve gerçek zamanlı paylaşım özellikleri barındıran bir uygulama dönüştürerek marketing design dikeyini domine etmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Artboard Studio ön tohum yatırımını 2020 yılında Techstars Toronto’dan almıştı. Şimdi de yoluna 212’yi dahil ederek büyüme sürecine büyük bir güç kattı. Önümüzdeki dönemde girişimi neler bekliyor, birlikte göreceğiz.

Lojistik teknolojisi girişimi Yolda, 1.9 milyon dolar yatırım aldı

KOBİ’ler başta olmak üzere tüm işletmelerin karayolu taşımacılık süreçlerini dijitalleştiren Yolda.com, henüz ilk yılında 1.9 milyon dolar tutarındaki ikinci yatırım turunu kapattı.

Avusturya merkezli ve çok hızlı büyüyen startuplara yatırım yapan Speedinvest’in liderlik ettiği yatırım turuna, mevcut yatırımcılar Collective Spark ve tüm melek yatırımcılar da katıldı. Güçlü bir Seri A yatırım turuna hazırlanan Yolda.com’un bir yılda aldığı toplam yatırım, gerçekleşen yatırım turu ile birlikte 2.7 milyon dolara ulaştı.

Yolda.com Kurucu Ortağı ve CEO’su Volkan Özkan “Tüm mevcut yatırımcılarımızın yatırıma dahil olması bizim için önemliydi. Yeni yatırımcımız da bize, globalleşme yolculuğumuzda güç verecek. İlk yılımızda parsiyel (LTL) taşımacılıkta çok önemli taşıma hacimlerine ulaştık, yeni yatırımla hedefimiz hizmet alanımızı tam kamyon yükü (FTL) çözümleriyle genişleterek yaklaşık 10 kat büyümek ve Avrupa başta olmak üzere uluslararası alanda faaliyet gösteren bir firma haline gelmek. Tabii bu hedefler doğrultusunda ekibimizi 1 yıl içinde 2 kat büyütmek ve alanında uzman isimleri de bünyemize katmak istiyoruz” dedi.

Hizmeti uçtan uca yönetiyor

Yolda.com Kurucu Ortağı ve CTO’su C. Murad Özsert ise “Yeni yatırımla beraber veri odaklı bir girişim olarak, yeni nesil teknolojiler geliştirerek otomasyon ve operasyonel verimliliği arttırmayı hedefliyoruz. Geliştirdiğimiz teknoloji ve çözümler ile sadece müşterilerimizin nezdinde değil, sektörde de dijitalleşmeye öncü olma gayesini taşıyoruz.” dedi.

Yolda.com yalın, çevik, dinamik ve hızlı yapısı, teknoloji altyapısı ve uzman ekibi ile B2B iş ortakları için tüm lojistik operasyonu uçtan uca yönetiyor. Atıl kapasitenin önüne geçerek taşımacılığı verimli hale getiriyor ve lojistik sektörünün dijital dönüşümüne yardım ediyor. Aynı zamanda paylaşım ekonomisi odaklı hareket ederek, bireysel taşıyıcılara destek oluyor, onlara bir platform ve yeni iş fırsatları sunuyor. Böylece lojistik maliyetlerini azaltıyor, müşteri memnuniyetinin artmasını sağlıyor ve karbon ayak izinin düşmesine yardımcı oluyor.

Akıllı ulaşım servisi Volt Lines, uzaktan çalışmayı bu yaz Summer Campus 2021’e taşıdı

Akıllı ulaşım servisi sunan İstanbul merkezli girişim Volt Lines, bize aktardığı özel bir içerik ile bu yaz çalışma modelini 24 gün sürecek olan Summer Campus 2021‘e taşıdığını paylaştı.

Volt Lines kurucusu Ali Halabi “Volt Lines’ı 2018 yılında geleneksel personel servisi kiralama hizmetine karşı akıllı ve sürdürülebilir bir ulaşım alternatifi olarak kurduk. Volt Lines’tan önce şirketler, çalışanlarının ulaşımını sağlamak için servis kiralamak zorundaydı; ancak koltukların %50’si boş kaldığı için bu uygulama son derece verimsizdi. Volt Lines ile şirketler artık çalışan başına aylık abonelik satın alabiliyor ve uygulamamız aracılığıyla çalışanların İstanbul, Ankara ve Türkiye’nin diğer şehirlerinde Volt Lines’ın 100’lerce aracından oluşan ağına erişebilmelerini sağlıyor.” dedi.

  • Volt Lines pandeminin başlangıcından beri uyguladığı uzaktan çalışma modelini Akdeniz sahillerine taşıyor.
  • 11 Haziran’da başlayacak olan Volt Lines Yaz Kampüsü 24 gün sürecek.
  • Volt Lines çalışanları Fethiye Ölüdeniz’de çalışırken, aileleri, yakınları ve sevgili hayvan dostları ile tatil yapabilecek.
  • Biraz güneş, öğle tatillerinde açık havada tadı çıkarılacak muhteşem doğa gezileri ve dahası Zoom görüşmeleri yerine Volt Lines çalışanlarının ekip arkadaşları ile bir araya gelerek kaliteli zaman geçirme fırsatı olacak.

Halabi “Dünyamız 2020 yılının Mart ayından beri hayatlarımızı yepyeni bir gerçekliğe sürükleyen bir salgınla mücadele ediyor. Bu yeni gerçeklik ya da farklı bir deyimle “yeni normal”, toplu aşılama sonrasında bile hayatlarımızda kalacak gibi görünüyor. Çalıştığımız 100’lerce kurumsal şirketten aldığımız geri bildirimler ile çalışma dünyasının geleceğinin hibrit olacağını öngörebiliyoruz. Ofislerimiz olmaya devam edecek, ancak çalışma düzeni; hem ofisten hem uzaktan olmak üzere esnek modele dönecek.”

Bu nedenle Volt Lines olarak 2020 yılında çok kısa bir süre içinde Esnek Ulaşım Modeli’ni geliştirdik. Volt Lines Esnek Ulaşım Modeli sayesinde, çalışanlar Volt Lines uygulamasını kullanarak ofise geliş gidişleri için bir gün önceden koltuk rezerve edebiliyor ve bu sayede esnek düzende çalıştıklarında ulaşımlarını sorunsuz ve güvenli bir şekilde sağlayabiliyor. Bu model, şirketlere eski servis kiralama modeli yerine “yeni normal” düzenin ihtiyaçlarına uygun çözümler sunarak modern, akıllı, sürdürülebilir bir ulaşım imkanı sağlıyor.

TÜBİSAD’ın raporuna göre e-ticaret harcamaları pandemi etkisiyle yüzde 45 arttı

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), Deloitte Digital işbirliğiyle hazırlanan “TÜBİSAD Ekonominin Dönüştürücü Gücü: E-Ticaret Etki Analizi 2020 Raporu, Türkiye E-Ticaret Ekosistemine Bakış” başlıklı araştırmanın bulgularını kamuoyuna açıkladı.

E-ticaret ekosistemi ile e-ticaretin ekonomik ve sosyal etkilerini ölçme amacıyla hazırlanan rapor, sektör bileşenleriyle yapılan görüşmeler ile 220’den fazla işletme ve 1.500 tüketici ile yürütülen saha çalışması sonuçlarına dayanıyor.

Küresel e-ticaret trendlerinin incelendiği raporda, pandemi etkisiyle 2020 yılında dünyada internet kullanan her beş kişiden dördünün e-ticareti deneyimlediği vurgulanıyor. Salgın sürecinde farklı yaş gruplarından ve ekonomik düzeyden tüketicilerin yanı sıra KOBİ ve girişimler de ilk kez e-ticaret deneyimini yaşarken, tüketici beklentilerindeki değişim ile farklı kategori ve ürün segmentlerine doğru hızlı bir yönelim göze çarpıyor.

Türkiye’de e-ticaret harcamaları 2020 yılında 226 milyar TL oldu

2019’da 3,4 trilyon dolar tutarında olan küresel e-ticaret hacmi 2020 yılında yüzde 26 büyümeyle 4,3 trilyon dolara ulaşırken, 2021 yılında küresel e-ticaret hacminin yüzde 14 artışla 4,9 trilyon dolara yükseleceği tahmin ediliyor. Türkiye COVID-19 etkisiyle hızla büyüyen bu küresel pazar içerisinde e-ticaretin GSYH’ye oranının yüzde 4,5’e ulaşması ile birlikte 2020 yılında olgun pazarlar arasına girmiş görünüyor. Türkiye’de e-ticaret harcamaları 2020 yılında 226 milyar TL olurken, yurtiçi satıcıların e-ticaret hacmi 216 milyara yükselmiş bulunuyor. Türkiye ekonomisi 2020’de reel olarak yüzde 1,8 büyürken, e-ticaret harcamaları COVID-19 pandemisinin etkisiyle yüzde 45 oranında büyüme sergiledi. E-ticaret harcamalarının yerli hane halkı nihai tüketim harcamaları içerisindeki payı yüzde 8 olurken, e-ticaret alışverişlerinin yüzde 63’ünün mobil uygulamalar üzerinden yapıldığı görülüyor.

Araştırma raporu hakkında değerlendirmelerde bulunan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kızıltan şunları söyledi: “E-ticaret COVID-19 salgını ile birlikte küresel ticarette çok önemi bir konuma oturdu. Pandemi ile birlikte bu doğrulta yepyeni bir döneme girdiğimize inanıyoruz. Bu bilinç doğrultusunda bu yıl sekizincisi yayınlamayı planladığımız Türkiye’de e-Ticaret Pazar Büyüklüğü raporunu yeni dönemde, sektörün bir ekosistem olarak ekonomik ve sosyal açılardan yarattığı etkiye odaklandırdık. Çalışmamız, ülkemizin e-ticarette olgun pazarlar arasına girdiğini gösteriyor. Bu trend memnuniyet verici olmakla birlikte, bölgeler arası dijital uçurum, e-ticaretin faydalarının tabana yayılımı açısından tehdit oluşturuyor. Dijital olgunluk seviyemizi tüm bölgelerimizde yükseltebilirsek, küresel çapta ciddi bir sıçrama yakalayan e-ticaret alanında ülkemizi daha da ileri seviyelere taşıyabiliriz.”

Pandemi etkisiyle tüketicilerin e-ticaret alışveriş sıklığı arttı

Pandemi salgını ile e-ticaret yapan tüketicilerin e-ticaret alışveriş sıklığının arttığı görülüyor. E-ticaret tüketicilerinin tercihlerinin de incelendiği araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 51’i, e-ticaret kanallarının tercihinde en etkili faktörün uygun fiyat olduğunu belirtiyor. Tüketicilerin e-ticarette en yaygın alışveriş yaptığı kategori yüzde 85 oranla giyim ürünleri olurken, tüketicilerin yaklaşık yarısı pandemi döneminde dijital içerik kullanımlarını artırdığını belirtiyor. Tüketicilerin en çok tercih ettiği e-ticaret kanalı ise yüzde 91 oranla e-ticaret pazaryerleri.

E-ticarete katılan işletme sayısı beş yılda yüzde 42 arttı

E-ticaret ekosisteminin büyüme trendlerine de yer verilen raporda, e-ticarete katılan işletme sayısının 2015’ten bu yana toplam yüzde 42 oranında arttığı vurgulanıyor. Geçtiğimiz yıl toplam satışları içerisindeki internet satış payının arttığını belirten işletmelerin oranı yüzde 65 olurken, işletmelerin yüzde 22’si internet satış kanalı için ek istihdam oluşturduklarının altını çiziyor. COVID-19 salgını sona erdikten sonra da internet satışlarının artacağını düşünen firma oranı ise yüzde 39.

“TÜBİSAD Ekonominin Dönüştürücü Gücü: E-Ticaret Etki Analizi 2020 Raporu, Türkiye E-Ticaret Ekosistemine Bakış” çalışmasında e-ticaret faaliyetlerinin Türkiye’nin ekonomik kalkınma vizyonuna desteğine ilişkin çarpıcı veriler de yer alıyor. Bulgulara göre:

  • Yerel işletmelerden yapılan e-ticaret harcaması 216 milyar TL’ye ulaşmış bulunuyor
  • E-ticaretin toplam gayri safi katma değer katkısı 253 milyar TL.
  • E-ticaret toplam istihdama 1,9 milyon çalışanla katkıda bulunuyor.
  • E-ticaretin Türkiye’de toplam vergi katkısı 56 milyar TL.
  • E-ticaret bölgesel gayrisafi katma değerinin (GSKD) Türkiye bölgesel gayrisafi katma değerine oranı yüzde 5,6.
  • E-ticaret destekli istihdamın Türkiye istihdamına oranı %7,2.

Lojistik sektöründe tüm gönderiler içerisinde e-ticaret payı yüzde 60

Raporda e-ticaretin, lojistik ve ödeme sistemleri gibi bileşenleri arasında dijital dönüşüm süreçlerine olan katkısı da gözler önüne seriliyor. İşletmelerin yüzde 81’i internet satışlarıyla dijital yetkinliklerinin arttığını belirtiyor. Geleneksel lojistik sektöründe mikro dağıtım gibi çeviklik ve teknoloji odaklı yeni değer önerileri gelişirken, lojistik sektöründe 2020 yılında yapılan tüm gönderiler içerisinde e-ticaretin payı yüzde 60 olarak ölçülüyor. Kargo sektöründe 2020 yılında yüzde 65 istihdam artışı yaşandığı da görülüyor.

Elektronik ödemeler yaygınlaşıyor

Türkiye’de e-ticaret ile birlikte elektronik ödemelerin hızla yaygınlaştığı ve benimsendiği gözlemleniyor. 2020 yılında kartlı ödemelerin toplam e-ticaret işlemleri içerisindeki payı yüzde 61 olurken, 2019’dan bugüne e-cüzdanın toplam e-ticaret işlemlerindeki pay artışının yüzde 50 olduğu görülüyor.

Raporda e-ticaretin faydalarının toplumsal tabana yayılması için öneriler de paylaşılıyor:
Bölgeler ve demografik sınıflar arası dijital adaptasyon seviyelerinin dengelenmesi
Ambalaj kullanımı ve iade kolaylıklarının çevreye negatif etkisinin önüne geçilmesi
Siber saldırılar sonucu kişilerin finansal ve özel verilerinin çalınmasının engellenmesi
Dijital dönüşüme paralel mevcut işgücünün eğitilmesi ve istihdamın korunması

Elektrikli şarj istasyonu Shell Recharge, Eşarj iş birliği ile Türkiye pazarına girdi

Shell, 2050 yılına kadar net sıfır emisyon ile faaliyet göstermeyi hedefliyor. Bu doğrultuda daha temiz enerji kaynaklarının kullanımını için de yatırımlarını ve çalışmalarını hızla sürdürüyor.

Küresel düzeyde 35’ten fazla ülkede 185.000’den fazla elektrikli araç şarj ünitesi bulunan ve 2025’e kadar 500.000, 2030 yılına kadar 2,5 milyon noktaya ulaşmayı hedefleyen Shell, Türkiye’de de Shell Recharge markasıyla elektrikli şarj ünitelerini devreye alıyor. Shell & Turcas, bu istasyonların teknik ve ticari operasyonları için Enerjisa Enerji’nin 2018 yılında çoğunluk hisselerini satın aldığı Eşarj ile iş birliği yapıyor.

İlk etapta İstanbul’da bir adet, İzmir’de bir adet ve Sapanca’da iki adet hızlı şarj altyapısına sahip olan Shell istasyonlarının sayısının 2021 yılı Haziran ayı sonuna kadar tamamlanacak yatırımlar ile sekize yükseltilmesi hedefleniyor.

2030 yılında Avrupa’da yapılan araç satışlarının yarısının elektrik araçlar olması bekleniyor. Türkiye’de de son yıllarda gelişen bir pazar olan elektrikli araçlar açısından en önemli konuların başında yaygın elektrikli şarj ağı bulunması geliyor.

Yüzde yüz temiz enerji

Eşarj istasyonları, enerjilerini uluslararası IREC yenilenebilir enerji sertifikasına sahip kaynaklardan tedarik ediyor ve bu istasyonlarda tamamen temiz ve yenilenebilir enerji kullanılıyor.

Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Shell & Turcas CEO’su Emre Turanlı: “Elektrikli şarj istasyonları alanında 35’ten fazla ülkede 185.000’den fazla elektrikli araç şarj ünitesi ile elektrikli araç sahiplerine hizmet sunuyoruz. 2025’e kadar 500.000’e 2030 yılına kadar 2,5 milyona yükseltmeyi planlıyoruz.” dedi.

Küresel olarak 22 ülkede 50 binin üzerinde şarj noktası bulunan Avrupa’nın en büyük elektrikli şarj istasyonu firması New Motion’ı, İngiltere’nin en büyük elektrikli araç şarj ağı şirketi Ubitricity’i ve 4.400’den fazla şarj noktası bulunan Kuzey Amerikalı şirket Greenlot’ı satın alan Shell, ayrıca BMW, Daimler, Ford ve VW ortak girişimi olan grubu Avrupa’da otobanlarda ultra hızlı elektrikli şarj istasyon ağı yaratmak için Ionity ile anlaşma imzaladı. Kurulan şarj istasyonlarından alınacak hizmet ile sayesinde araçlar 5 ila 8 dk içinde şarj edilebilecek.

Türkiye’deki yatırımlarına değinen Shell & Turcas CEO’su Emre Turanlı, “Elektrikli araç sahibi misafirlerimize Shell Recharge markamız ile istasyonlarımızda hizmet veriyoruz ve elektrikli şarj noktalarına ilişkin pilot uygulamamızı ise Enerjisa ile başlattık. Önümüzdeki günlerde yapacağımız yatırımlarla, elektrikli araç sahibi misafirlerimiz İstanbul-Ankara ve İstanbul-İzmir otoyollarında bulunan istasyonlarımızda rahatlıkla araçlarını şarj ederek şehirler arası yolculuklarını gerçekleştirebilecekler. Öncelikli hedefimiz büyük şehirler ve tatil rotaları olacak. Talebe bağlı olarak en uygun teknoloji ile doğru zamanda yatırımlarımıza hız vereceğiz.” dedi.

“Odağımız sürdürülebilirlik ve teknoloji”

Enerjisa Enerji CEO’su ve Eşarj Yönetim Kurulu Başkanı Murat Pınar ise, “Teknolojiyi ve sürdürülebilirliği odak noktası olarak belirleyen tüm yatırımları önemsiyoruz. Tam bu noktada Eşarj ile sorumluluk alıyor ve yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin ilk ve en hızlı elektrikli araç şarj istasyon ağı olan Eşarj ile daha önce İsveç’e istasyon kurarak önemli bir adım atmıştık. Bugün ise Shell Recharge noktalarının operasyonlarını sağlayarak ekosistem içerisindeki öncü konumumuzu pekiştirecek önemli bir dönüm noktası yaşıyoruz. Eşarj olarak 2030 yılına geldiğimizde trafiğe çıkması öngörülen elektrikli araç sayısına da bağlı olarak karbon salınımına 2,5 milyon tonluk katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda Türkiye’nin yanı sıra dünya ekosistemine de yarar sağlayacak adımlar atıyoruz.” dedi.