Ana Sayfa Blog Sayfa 539

Honor, IMAX çekim yapabilen Magic 3 serisini duyurdu

Huawei markası altından ayrılarak kendi markalaşma sürecine giren Honor, uzun süredir ilk amiral gemisi akıllı telefonu için çalışmalarına devam ediyordu. Sonunda ilk akıllı cihazlarını tanıtan Honor, seriye Magic 3 adını veriyor.

3 farklı modelin yer aldığı seride Magic 3, Magic 3 Pro, Magic 3 Pro Plus modelleri bulunuyor. Özellikleri ile dikkat çeken bu akıllı cihazlar, tasarımı ile şık bir deneyim sunarken kamerası ile sinemayı aratmayacak bir video çekim fırsatı da kullanıcılarına sunuyor.

Her üç modelde de 1344 piksel yoğunluğuna sahip 6.7 inç OLED bir ekran yer alıyor. Ekranların yenileme hızı ise 120Hz olarak belirtiliyor. Ek olarak her üç modele de 4.600 mAh kapasiteli batarya yerleştiren Honor, 66W kablolu hızlı şarj desteği de sunuyor.

IMAX ve Honor arasında gerçekleşen bir iş birliği ile bu akıllı telefonların kameraları, LOG formatında yani bir IMAX filmi çekebilmenize olanak sağlıyor. Bu dikkat çekici özelliğe ek olarak 8 farklı modu bulunan Honor Magic 3 serisi bir de, sekiz adet 3D LUT renk derecelendirme seçeneği de sunuyor.

Telefonları birbirlerinden ayıran en büyük özellik ise işlemcileri. Magic 3’e Snapdragon 888 yerleştiren Honor; Magic 3 Pro ve Magic 3 Pro Plus’a ise Snapdragon 888+ işlemcisini tercih ediyor. Honor; Magic 3 ve Magic 3 Pro’da 8 GB RAM ve 256 GB depolamaya yer verirken Magic 3 Pro Plus’ta ise 12 GB RAM ve 512 GB depolamaya yer veriyor.

Karşılaştırma detaylarını incelediğimizde ise Honor Magic 3 ile Magic 3 Pro’nun arasındaki tek farkın 64 MP’lik bir arka kamera olduğunu görüyoruz. Pro ve Pro Plus modellerinde ise RAM ve depolama alanı farklılıkları mevcut.

Telefonların ne zaman satışa sunulacağı hakkında bir bilgi vermeyen şirket, yeni dönemindeki ilk amiral gemisi serisi için fiyatları açıklıyor. Magic 3’e 1.050 dolar, Magic 3 Pro’a 1.290 dolar ve Magic 3 Pro Plus’a ise 1.760 dolar fiyat etiketinden sahip olunabiliyor.

Sırbistan merkezli siber güvenlik girişimi Trickest, Earlybird’ün katıldığı turda 1.4 milyon Euro yatırım aldı

Saldırıları otomatik engelleyen Sırbistan merkezli siber güvenlik girişimi Trickest, tohum turda 1.4 milyon Euro yatırım aldı.

Credo Ventures liderliğinde gerçekleştirilen bu tura UiPath kurucuları ile Earlybird Digital East katıldı.

Nenad Zarić ve Mihailo Tomić tarafından kurulan Trickest’in bulut tabanlı platformu müşterilerine; etik bilgisayar korsanları ile güçlü otomasyon ve iş akışı oluşturma yetenekleri sağlıyor. Ayrıca şirketler tek bir platformdan yüzlerce açık kaynaklı aracın gücünden yararlanabiliyor.

Platformu kullanan şirketlerin, hem dışarıdan kiralanan harici saldırgan güvenlik uzmanlarına ödenen bütçelerden hem de dahili kurumsal kullanıcılardan tasarruf edeceği söyleniyor ve operasyonlarının da etkinliğini artıracağı vaat ediliyor.

Earlybird yönetici ortaklarının ortak açıklamasında: “Kurucular Nenad ve Mihailo’ya olan güvenimiz, Trickest’e yaptığımız yatırımın en önemli nedenlerinden biriydi. Nenad’ın popüler hata ödül platformu HackerOne’da Uber, Paypal, Snapchat gibi küresel şirketlerin hata ödül programlarına katılma konusundaki birkaç yıllık deneyiminden Trickest fikrini ortaya çıkardılar.” dedi.

İki yerli girişim Zaxe ve Byqee iş birliğiyle bisikletler elektrikli hale geliyor

Klasik bisikletleri birkaç dakika içinde tek şarj ile 45 kilometreye varan menzilli elektrikli bisiklete dönüştüren kitler üreten yerli girişim Byqee tarafından tasarlanıp, yine diğer bir yerli girişim Zaxe yazıcılarında üretiliyor.

Ulaşım konusunda çevreci ve ekonomik çözümler, her geçen gün etki alanını genişletiyor. Bu noktada ilk tercih ise elektrikli bisikletlerden yana. Fakat fabrikada üretilmiş elektrikli bisikletler standart yapıları nedeniyle bisiklet tutkunları tarafından tercih edilmiyor. O ürünler yılda 40 milyon dolarlık bir hacimle Türkiye’nin ihracat karnesine yazılıyor. Bisikletini elektriklendirmek isteyenlerin ilk başvurduğu adres ise Byqee’un ürettiği elektrikli bisiklet setleri. Türkiye’nin yerli ve milli 3D yazıcı üreticisi Zaxe, bisikletleri kısa sürede elektrikli bisiklete dönüştüren setler üreten Byqee ile iş birliğine giderek, bu dönüşüm setlerini üretiyor. Yine bisikletlerde kullanılan telefon tutacağından sepet ve mataraya kadar birçok parça da yine Zaxe tarafından hazırlanıyor.

Her yıl 420 bin klasik bisiklet üretiliyor

Dünyada ulaşım, karbon salınımı nedeniyle küresel ısınma sorunu ve Covid-19’un kalabalık alanlarda bulaşması sebepleriyle daha bireyselleşti. Türkiye’de geçmiş yıllarda spor ve eğlence amacıyla kullanılan bisiklet, bugün hem ekonomik hem de çevresel etkileri nedeniyle en çok tercih edilen ulaşım araçlarından birine dönüştü. Öyle ki bisiklet fabrikaları tüketicilerden gelen talepleri karşılayabilmek için ek mesailere başladı. Bu ortamda bir start-up Byqee tüketicilere sunduğu dakikalar içinde klasik bisikletleri elektrikli ulaşım aracına dönüştüren kitleriyle büyük fark yarattı. Tek şarjla 45 kilometre menzile kadar ulaşım sağlayan bir elektrikli bisiklet için gereken kritik parçalar ise Zaxe 3D yerli yazıcı tarafından üretilmeye başlandı.

Türkiye’nin bisiklet üretim potansiyelinden söz eden Zaxe Genel Müdürü Emre Akıncı, “Yaşadığımız son günlerde oluşan ulaşım sorununa en ideal çözüm elektrikli bisikletlerden geliyor” dedi. Türkiye’nin bisiklet ekonomisi hakkında bilgi veren Akıncı “Ülkemizdeki bisiklet üretimi yıllık 400-420 bin adet civarında. 2021’in ilk 5 ayındaki bisiklet ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 93,6 arttı. Türkiye’de üretilen bisikletlerin yüzde 70’i ihracata, yüzde 30’u da iç tüketime gidiyor. Byqee’nin Zaxe 3D yazıcı ile ürettiği elektrikli dönüşüm kitleri ile normal bisikletler birkaç dakika içinde 45 kilometre menzile kadar yol yapabilen bir elektrikli ulaşım aracına dönüşüyor. Dünyada otomobil yolculuklarının yüzde 40’nın 5 kilometre ve altındaki mesafelere gitmek için yapıldığını düşündüğümüzde, Byqee ile çalışmamız sadece ekonomiye değil, çevreye de önemli bir katkı sağlıyor” bilgisini verdi.

Samsung, yeni nesil akıllı saati Galaxy Watch 4 ve Watch 4 Classic’i duyurdu

Güney Koreli teknoloji devi Samsung, geçtiğimiz gün Unpacked etkinliğini düzenlemiş ve yeni Flip3 5G’yi ve Fold3 5G’yi tanıtmıştı. Şirket bu cihazlara ek olarak, 2 yeni akıllı saatini de piyasaya sürdü: Galaxy Watch 4 ve Watch 4 Classic.

Önceki nesillere göre tasarımını tamamen yenileyen Samsung; yepyeni bir işlemci, güçlendirilmiş donanım ve daha yüksek çözünürlüklü bir ekran ile kullanıcıları karşılıyor. Galaxy Watch 4, sportif şıklığı arayanların daha çok tercih edebileceği bir model olurken Galaxy Watch 4 Classic, daha klasik saatleri andıran bir tasarım sunuyor.

40mm ve 44mm olmak üzere farklı boyut seçenekleri bulunan Watch 4 modeli alüminyum bir gövdeye sahip iken Watch 4 Classic modeli ise Samsung’un klasik saat tasarımlarına benzer bir gövdeye sahip. 42mm ve 46mm olmak üzere iki farklı boyut seçeneği sunulan Watch 4 Classic’in gövdesi de paslanmaz çelik olarak belirlenmiş.

Bir akıllı saat için oldukça yüksek bir piksel yoğunluğunun bulunduğu saatte bu değer 330ppi olarak karşımıza çıkıyor. Samsung’un giyilebilir ürünleri için özel tasarladığı 5nm tabanlı Exynos W920 işlemcisinden gücünü alan bu saatler, yeni Wear OS 3 işletim sistemi ile kullanıcıların karşısına çıkıyor. One UI Watch gibi yeni bir kullanıcı arayüzü karşımıza çıkan Samsung, her iki saate de 1.5 GB RAM’e ve 16 GB dahili hafızaya yer veriyor.

Daha gelişmiş sağlıklı yaşam ve egzersiz özellikleriyle dikkat çeken Watch 4 ve Watch 4 Classic, klasik sensörlere ek olarak Samsung BioActive Sensor olarak adlandırılan yeni bir karma sensörü de barındırıyor. Bu sistemde optik kalp hızı sensörü, elektriksel kalp sensörü ve bioelektrik empedans analiz sensörünü bir arada bulunuyor. Ayrıca bu sistem sayesinde saatin gövde kalınlığının biraz daha ince olması sağlanıyor.

Google ile iş birliği içerisine giren Samsung; Spotify, YouTube Music ve daha pek çok popüler uygulamanın akıllı saat uygulamasına erişim imkanı sunuyor. Ayrıca One UI Watch ile de pek çok ekran arayüzü kullanıcıları bekliyor.

1 Eylül tarihinden itibaren ön satışa sunulacak Galaxy Watch4 ve Galaxy Watch4 Classic, 22 Eylül tarihinden itibaren ise resmi satışına başlanacak. 2.199 TL’den başlayan 40mm Watch 4 Classic’in 44mm’lik versiyonu ise 2.399 TL’den satın alınabiliyor. Watch 4 Classic’in 42mm’lik seçeneği 2.799 TL’den, 46mm’lik seçeneği ise 2.999 TL’den tercih edilebiliyor.

Talkdesk, 230 milyon dolar yatırımın ardından 10 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Bulut tabanlı iletişim merkezi yazılımı sağlayıcısı Talkdesk, 230 milyon dolarlık D serisi finansman turunda değerlemesini 10 milyar dolara yükseltmeyi başardığını duyurdu.

Orta ölçekli ve kurumsal işletmelerin müşteri hizmetlerini iyileştirmek için yapay zeka ve makine öğrenimi kullanan Talkdesk, 2011 yılında yolculuğuna başladı. Şirket, Fujitsu, IBM, Acxiom ve Trivago‘nun da aralarında bulunduğu 1800‘den fazla firmaya hizmet veriyor.

Geçtiğimiz sene temmuz ayındaki 143 milyon dolar değerindeki C serisi finansmanla 3 milyar dolar değerlemeye ulaşan Talkdesk, bir sene içinde 3 kattan fazla büyüdü ve son yatırımın ardından 10 milyar dolar değerlemeye yükseldi.

Yeni yatırımcılar, Whale Rock Capital Management, TI Platform Management ve Alpha Square Group ve şirketin mevcut yatırımcıları Amity Ventures, Franklin Templeton, Top Tier Capital Partners, Viking Global Investors ve Willoughby Capital yatırım turuna katılım sağladı.

San Francisco merkezli Talkdesk, şirketlerin müşteri hizmetlerini ve müşteri deneyimini iyileştirmek için çağrı merkezi temsilcilerinin her yerden çalışmasını kolaylaştırarak bulut tabanlı iletişim merkezi yazılımı sektörünün öncü firmalarından biri olarak gösteriliyor. Talkdesk CEO’su Tiago Paiva, D serisi finansman turuna yatırımcıların gösterdiği ilgiden memnun olduklarını belirtti.

Küresel salgının, müşterilerin etkileşim kurmaları ve çoğu evden faaliyet gösteren işletmeler için önemli bir dönüm noktası olduğunu dile getiren Paiva, çevrimiçi siparişlerde, arama, sohbet ve e-posta gibi iletişim araçlarının daha önemli hale geldiğini de belirtti.

Talkdesk personelinin yarısını mühendislik alanında çalışanlar oluşturuyor. Şirket, yeni finansman sonrası özellikle bu ekibin sayısını ikiye katlamayı planladığını açıkladı. Şirketin ayrıca halihazırda faaliyet gösterdiği Latin Amerika, Avrupa, Asya ve Avustralya’da da faaliyetlerini genişletme planları var.

Samsung, tablet formlu ekrana sahip Galaxy Z Fold3 5G’yi tanıttı

Teknoloji devi Samsung, 11 Ağustos günü düzenlediği Unpacked etkinliği kapsamında yeni akıllı cihazlarını tanıtmaya devam ediyor. Etkinlik kapsamında, Samsung cihazlarına bakıldığında tablet formuna geçebilen Z Fold serisi’nin en yeni üyesi, Z Fold3 5G dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.

Önceki serilerde olduğu gibi çift ekrana sahip olan telefonun önünde 6.23 inç büyüklüğe, 816×2260 çözünürlüğe ve 25:9 oranına sahip bir ekran yer alıyor. Bu ekranı Samsung, telefonu tablet formunda değilken kullanılması için yerleştiriyor.

Ekran

Z Fold3 5G’nin ana ekranına bakıldığında ise 7.6 inç büyüklük, 1768×2208 çözünürlük, 120 Hz yenileme hızı ve Super AMOLED olması gibi özellikleri öne çıkıyor. Ayrıca Fold serisinde yaşanan ekran katlanma sorununu çözmeye devam eden Samsung, Z Fold3 ile daha az bir ekran izi sunduğunu söylüyor. Ayrıca Samsung bu telefonun ekranını, Corning Gorilla Glass Victus cam ile üst düzey bir koruma sağlıyor.

Kamera

Arka tarafında 3 farklı kamera yer alan telefonda; her biri 12 MP olan geniş açılı, ultra geniş açılı ve telefoto gibi lensler yer alıyor. Ana kamerası 4K 60fps video çekebilirken HDR 10+’ı da destekliyor. 2 farklı ön kamera bulunan cihazın ana ön kamerası 16 MP çözünürlüğe sahip. Diğer ön kamera ise arka kapakta bulunuyor ve 10 MP çözünürlüğü ile kullanıcıları karşılıyor.

Genel Özellikler

Qualcomm’un Snapdragon 888 5G işlemcisinden gücünü alan Z Fold 3 5G’nin en düşük sürümünde 256 GB depolama alanı ve 12 GB RAM bulunuyor. Bir üst seçeneğindeki ise 512 GB depolama alanı ve 16 GB RAM yer alıyor.

4400mAh kapasiteli bir bataryanın yer aldığı akıllı telefon 25W’a kadar hızlı şarj desteği ile kullanıcıların karşısına çıkıyor. USB 3.2 destekleyen ve USB Type-C girişinin yer aldığı Fold3 5G, kablosuz şarj ve tersine kablosuz şarj gibi özellikleri de barındırıyor. Ek olarak harici S-Pen desteğinin de bu akıllı telefonda da bulunduğunu söyleyelim.

Galaxy Z Fold3 5G, KDV dahil 21.999TL’ye satın alınabilecek. 1 Eylül’den itibaren ön satışa sunulacak Z Fold3, 22 Eylül’den itibaren resmi satışı başlayacak.

Samsung, yeni katlanabilir akıllı telefonu Galaxy Z Flip3 5G’yi duyurdu

GalaxyAkıllı cihaz teknolojileri ile dikkatleri üzerine çeken Samsung, kullanıcıları için geliştirdiği cihazları paylaşmaya devam ediyor. 11 Ağustos günü gerçekleştirilen Unpacked etkinliği ile şirket, yeni katlanabilir akıllı telefonu Galaxy Z Flip3 5G’yi detaylandırdı.

Büyüyen kapak detayı ile dikkat çeken Z Flip3 5G, 1.9 inç Super AMOLED arka ekran kapağı ile geliyor. Bu ekranın çözünürlüğü ise 260 x 512 piksel. Geçen yılın ZFlip modelinde ise 1.1 inç Super AMOLED arka ekran kapağı yer alıyordu.

6.7 inç ana ekrana sahip Yeni Z Flip3’ün ekranı 2640 x 1080 piksele ve Full HD+ çözünürlüğe sahip. 425ppi piksel yoğunluğuna sahip ekranın; 120 Hz yenileme hızı, Dynamic AMOLED 2X panel ve 22:9 görüntü oranı gibi özellikleri bulunuyor.

183 gram ağırlığa sahip Z Flip3, geçen seneki Z Flip ile aynı ağırlığa sahip. Akıllı telefonun kalınlığı ise 6.9 milimetre. IPX8 sertifikasıyla suya dayanıklılık sunan telefonun kenarlarında, Samsung’un “şimdiye kadarki en sağlam alüminyum materyalimiz” olarak tanımladığı, Armor Aluminum adlı bir malzeme yer alıyor.

Bu cihazı için 7 farklı renk seçeneği sunan Samsung; krem, yeşil, lavanta ve siyah renklerini mağazalarında barındıracak. Online satış stratejisi uygulayan Samsung, Z Flip3 5G’nin gri, beyaz ve pembe renkleri online mağazalarında yer verecek. Buna ek olarak Z Flip3’ün farklı kapak seçenekleri de bulunuyor.

Ana ekranın üzerinde yer alan kamera 10 megapiksel olarak belirlenmiş. Bu kameranın detaylarına bakıldığında ise f/2.4 lens ve 80 derecelik geniş açılı selfie kamerası dikkat çekiyor. Arkada ise 2 farklı kamera yer alıyor. Bu kameraların ilkinde 12 megapiksele ve f/2.2 lense sahip 123 derecelik ultra geniş açılı bir kamera yer alıyor. Diğerinde ise 12 megapiksele ve f/1.8 lense sahip 78 derecelik geniş açılı bir kamera bulunuyor.

Samsung Galaxy Z Flip3 5G, gücünü Qualcomm’un Snapdragon 888 işlemcisinden alıyor. Buna ek olarak telefon; 8 GB RAM, 128 GB veya 256 GB olmak üzere iki farklı depolama alanı seçeneği ve 3300 mAh kapasiteli bir batarya ile kullanıcılarını karşılıyor.

OneUI 3 tercih edilen arayüzün arka planında Android 11 yatıyor. Ayrıca Galaxy Flip3 5G’nin kenarına yerleştirilmiş bir adet parmak izi okuyucu da yer alıyor. Telefonun Türkiye fiyatı ise 11.999 TL olarak belirlenmiş. 1 Eylül’den itibaren ön satışa sunulacak telefonun 22 Eylül’den itibaren ise resmi satışı başlayacak.

Sermaye piyasalarında faaliyet gösteren Gedik Portföy’ün yeni ismi Inveo Portföy oldu

Inveo Yatırım Holding’te yürütülen yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında Gedik Portföy’ün yeni ismi Inveo Portföy oldu.

Sermaye piyasalarının öncü portföy yönetim şirketi Inveo Portföy, özel portföy yönetimi ve yatırım fonlarındaki tecrübesini, Inveo Yatırım Holding gücü ve vizyonuyla birleştirdi. Yeni vizyonu ile Türkiye’de daha da büyümeyi hedefleyen Inveo Portföy’ün son üç yıl içinde portföy büyüklüğü 65 milyon TL’den, 1 milyar TL’ye ulaştı. 13 yıllık sermaye piyasaları deneyimine sahip Inveo Portföy’ün yönettiği fon sayısı 3 yıl içinde 6’dan 18’e yükseldi. Inveo Portföy’ün TEFAS rakamlarına göre yatırımcı sayısı ise 20 bin.

Inveo Portföy geniş ürün yelpazesi ile 2020’de yatırımcılarına %8,5 ile %90 arasında yıllık getiri sağladı. Yatırımcılar kendi risk tercihlerine uygun olan Inveo Portföy fonlarını TEFAS’a üye tüm banka ve aracı kurumlardan alabiliyorlar.

Inveo Portföy bu istikrarlı performansı; özgün olarak kurgulanmış modern risk ve yatırım yönetimi tekniklerinin dinamik bir şekilde kullanıldığı bir süreç içerisinde gerçekleştiriliyor. Özel portföy yönetimi ve tüm kolektif yatırım araçları alanında öncü portföy yönetim şirketi Inveo Portföy sürekli iyileştirme ve yenilikçi yaklaşımlar ile değişen koşullara uyum sağlamak için esnek kalarak, kaliteli hizmeti en önemli hedef olarak görmektedir.
Yatırımcıların finansal hedeflerine ulaşmaları için aktif portföy yönetimi ile değer katmayı hedefleyen Inveo Portföy, uzun vadeli kazancı her şeyin önünde tutan bir anlayış içerisinde hizmet vermeye devam ediyor.

Onur Topaç: “Inveo Portföy ile yeni bir dönem başlatıyoruz”

Inveo Portföy’de isim değişikliği başta olmak üzere yaşanılan değişim ve hedefler hakkında bilgi veren Inveo Yatırım Holding CEO’su Onur Topaç, şunları söyledi: “Yeni bir kimlikle, yeni bir yüzle sermaye piyasaları sahnesinde büyümeye devam ediyoruz. Inveo çatısı altında portföy yönetim alanında faaliyet gösteren Gedik Portföy’ün ismini, yeniden yapılanma süreci çerçevesinde Inveo Portföy olarak değiştirdik. Bu süreç bizim için sadece bir isim değişikliği değil; şirketimiz, çalışanlarımız ve yatırımcılarımız için yeni bir başlangıç. Önümüzdeki dönemde organizasyon yapımızı daha da kuvvetlendirerek, sermaye piyasalarındaki 30 yıllık tecrübemiz ile şimdiye kadar elde ettiğimiz başarılarımızı, Inveo Portföy adıyla daha ileriye taşıyacağımıza inanıyoruz. Hedefimiz, sermaye piyasalarında varlığımızı güçlendirmenin yanı sıra, yatırımcılara kaliteli ve katma değerli portföy yönetim hizmeti sunmak. Inveo Portföy olarak şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da güzel başarı hikayeleri yaratacağımıza inancımız tam. İlerleyen zamanlarda kuracağımız yeni fonlar ve özelliklegirişim sermayesi fonlarıyla da ülkemizin büyümesine katkı sağlamak için çalışmaya devam etmeyi hedefliyoruz.”

Halim Çun, Inveo Genel Müdürü

Inveo Portföy’ün isim değişikliği hakkında açıklama yapan Inveo Portföy Genel Müdürü Halim Çun, görüşlerini şöyle dile getirdi: Portföy yönetimi sektöründeki tecrübemizi ve yatırımcı memnuniyetini ön planda tutan vizyonumuzu Inveo Yatırım Holding’in 30 yıllık sermaye piyasalarındaki gücü ile bütünleştirdik. İsim değişikliğimiz ile başlayan bu dönüşüm, ülkemize ve yatırımcılarımıza sermaye piyasalarında farklılık ve değer yaratma amacımızın sadece başlangıcıdır. Yatırım fonları ve portföy yönetimi konusunda uluslararası finansal piyasaları yakından izleyerek ülkemizin şartları ve yatırımcılarımızın ihtiyaçlarına göre kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Teknolojiyi yakından takip edip dijitalleşmeyi sağlayarak bireysel ve kurumsal yatırımcılarımızın finansal hedeflerine ulaşmaları yönünde değer katmak temel hedefimizdir. Çıktığımız bu yolda şirketimizin bilgi birikimine ve sektördeki uzmanlığımıza güveniyoruz. Inveo Yatırım Holding’in sinerjisi ve desteğiyle ulusal pazara sunduğumuz hizmetlerimizi uluslararası düzeyde rekabetçi, yatırım ürünlerimizi de hem kalite hem de büyüklük ve çeşitlilik açısından sektörde öncü olacak şekilde geliştirerek büyümeyi hedefliyoruz.

Siber güvenlik devi NortonLifeLock, rakibi Avast’ı 8,1 milyar dolara satın alıyor

Tüketici siber güvenliğinde dünya liderlerinden olan NortonLifeLock, insanların dijital yaşamlarını güvenli bir şekilde yaşamaları için yeni bir adım atıyor. Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, NortonLifeLock, Prag merkezli küçük ve orta büyüklükteki işletmelere yazılım üreten rakibi Avast‘ı 8,1 milyar dolar karşılığında satın almaya hazırlanıyor.

Anlaşmanın şartlarına göre, NortonLifeLock, Avast hisselerinin %100’ünü elinde tutabilecek ve son zamanlarda fidye yazılımı saldırılarının artmasıyla birlikte küresel güvenlik önlemlerini ikiye katlayacak. Birleşmenin tamamlanmasının ardından, Avast CEO’su Ondrej Vlcek yeni kuruluşun başkanı olacak ve yönetim kuruluna katılacak.

Vlcek, son zamanlarda siber saldırıların önemli ölçüde arttığını ancak siber güvenlik önlemlerinin yetersiz kaldığını vurguluyor. Özellikle pandemi döneminde genel olarak siber saldırılarda çarpıcı bir artış görüldüğüne ve savunma talebinin son zamanların en yüksek seviyelerinde olduğuna dikkat çekti. Bu artışın tüketici ve işletmelere karşı bir tehdit olduğunu ve NortonLifeLock ile güçlerini birleştirerek siber güvenlik alanında konumlarını güçlendirmekten heyecan duyduklarını belirtti.

NortonLifeLock CEO’su Vincent Pilette, iki şirketin birleşmesi sonucu siber güvenlik platformlarının güçleneceğine ve 500 milyondan fazla kullanıcının kullanıma sunulabileceğine dikkat çekti.

İki şirketin bir çatı altında birleşmesinden stratejik ve finansal bazı fayda ve avantajlar öngörülüyor. Avast’ın gizlilikteki ve NortonLifeLock’un kimlikteki gücünün, temel güvenliğin ötesinde geniş ve tamamlayıcı bir ürün portföyü oluşturması bekleniyor. Yapılan açıklamada, birleşmenin artan ölçek, uzun vadeli büyüme, yeniden yatırım kapasitesi ile birlikte şirketin mali profilini geliştirmesi ve aynı zamanda hisse başı kazancı artırması hedefleniyor.

Bulut yedekleme ve kurtarma platformu OwnBackup, 240 milyon dolar yatırımla 3,35 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Bulut veri yedekleme ve kurtarma platformu OwnBackup 240 milyon dolar E serisi finansman ile 3,35 milyar doğar değerlemeye yaklaştığını duyurdu. Kümülatif olarak yaklaşık 500 milyon dolar yatırım alan şirket, altı ayda 2 milyar dolarlık değerleme artışı sağladı.

Böyle bir büyümeyle yatırımcıların dikkatini çeken OwnBackup, bu yatırım turuna çok sayıda yatırımcı ilgisi olduğunu bildirdi. Mevcut yatırımcılardan Insight Partners, Salesforce Ventures, Sapphire Ventures ve Vertex Ventures ile birlikte BlackRock Private Equity Partners ve Tiger Global‘i de içeren bugünkü yatırımın ortak liderliğini Alkeon Capital ve B Capital Group yaptı.

OwnBackup, kapsamlı yedekleme ve kurtarma çözümlerini bu yıl Microsoft’tan başlayarak diğer bulut platformlarına genişletmeyi hedefliyor. Yapılan açıklamada, OwnBackup’ın müşterilerin herhangi bir bulut platformunda verilerine sahip olmaları ve bunları korumaya odaklanmaya devam etmesinin Salesforce’un geniş müşteri ekosistemiyle başladığına yer verildi. OwnBackup, şu anda dünya genelinde 4 bin kuruluş için bulut veri koruması ve veri arşivleme çözümleri sunuyor.

OwnBackup CEO’su Sam Gutmann, “Her işletmenin hikayesi verilerle yazılmıştır ve bu son finansman turu, müşterilerimizin herhangi bir bulut platformunda verilerine sahip olmaları ve bunları korumalarını yetkilendirmeye yönelik süregelen vizyonumuzu destekleyecektir” açıklamasında bulundu.

240 milyon dolarlık bu son finansman turuyla şirket, Dynamics 365 müşterilerinin karmaşık yasal gereksinimleri karşılamasına, kullanıcı ve tümleştirme hatalarından kaynaklanan veri kesintilerini ortadan kaldırmasına yardımcı olacağını belirtiyor. OwnBackup, ortaklığın Microsoft Azure ve Dynamics 365’in kurumsal olarak daha fazla benimsenmesini sağlamanın yanı sıra kayıp veya bozuk verileri hızla geri yüklemelerine yardımcı olacağını söylüyor.