Ana Sayfa Blog Sayfa 516

Microsoft, seyahat ve konaklama hizmetlerini birlikte geliştirmek için OYO ile stratejik anlaşma yaptığını doğruladı

Microsoft, “yeni nesil seyahat ve konaklama” platformu olan Hindistan merkezli Oyo ile birkaç yıl sürecek bir stratejik ittifak kurduğunu doğruladı.

Temmuz ayında Microsoft’un Oyo’ya yatırım yapmak için görüşmelerde olduğu ve teknolojilerini Güney Asya pazarındaki en değerli şirketlerden biri olan Hintli girişime sağlamanın yollarını araştırdığına dair bir rapor yayımlanmıştı. Microsoft, bugün yapılan basın açıklamasıyla bu iddiaları doğruladı ve Oyo’ya stratejik bir öz sermaye yatırımı yaptığını da söyledi, ancak yatırımın değerine dair bir açıklama yapmadı.

Oyo, “yeni nesil seyahat ve konaklama hizmeti” geliştirmek için Microsoft ile ortaklık kurmaktan heyecanlı olduğunu dile getirdiği açıklamasında, bulut tabanlı yenilikleri yönlendirmek, konaklama ve seyahat teknolojisi endüstrisini yeniden şekillendirmek için Microsoft Azure‘un önemli bir etkinleştirici olarak kabul edileceğine de değindi.

Oyo’nun açıklamasına göre, dünyanın dört bir yanında bulunan küçük ve bağımsız oteller ve ev sahipleri, Microsoft Azure’un güvenliği ve ölçeklenebilirliği ile misafirlerinin deneyimini yönetmek, gelirlerini artırmak ve operasyonlarını sorunsuz bir şekilde yürütmek için en son Oyo teknolojisine erişebilecek.

Microsoft Hindistan Başkanı Anant Maheshwari yaptığı açıklamada, Microsoft’un Oyo gibi dijital yerlileri endüstri dönüşümünü ve yenilikleri hızlandırmak ve pandemi sonrası dönemin zorluklarını gelecek için fırsatlara dönüştürmek için güçlendirdiğini görmenin ilham verici olduğunu söyledi.

Oyo, pandemi sırasında dünyanın dört bir yanındaki sokağa çıkma yasaklarının uygulanmasıyla dünya çapında binlerce çalışanını işten çıkarmak zorunda kalmıştı. Oyo CEO’su Ritesh Agarwal Temmuz ayında Bloomberg TV’ye verdiği demeçte, “yüzde 60’ın üzerinde bir düşüş sadece 30 gün sürdü” diyerek pandeminin şirketi nasıl etkilediğine dikkat çekmişti.

OPPO, Türkiye’nin de dahil olduğu yeni bölgesel operasyonlarını duyurdu

Teknoloji markalarından Oppo, bugün gerçekleştirdiği ‘CEE Into The Future’ etkinliğinde, genel merkezin olduğu Polonya-Varşova, test merkezinin bulunduğu Romanya ve kapsamlı üretim tesislerinin bulunduğu Türkiye’nin de aralarında olduğu 11 Orta ve Doğu Avrupa ülkesindeki operasyonel altyapıyı kapsayan bölgesel operasyonların başladığını duyurdu.

Bölgesel operasyonların merkezi, Orta ve Doğu Avrupa Başkanı Johnny Zhang’in liderliğinde Polonya’nın Varşova şehri olmaya devam edecek. OPPO halihazırda CEE bölgesinde Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Kazakistan, Moldova, Polonya, Romanya, Rusya, Slovakya, Türkiye, Ukrayna ve Özbekistan’da faaliyet gösteriyor ve bu ülkelerde 400 milyondan fazla kişiye ulaşıyor.

OPPO bölgeye olan bağlılığını, Türkiye’de şirket için Reno ve A Serisi akıllı telefon üretecek kapsamlı bir üretim tesisine yatırım yaparak gösterdi. Fabrikada halihazırda 800’den fazla yerli çalışan istihdam ediliyor. OPPO ayrıca, bölgeye uzun vadeli bağlılığının bir başka göstergesi olarak Romanya’da bir test merkezi kurdu.

OPPO Orta ve Doğu Avrupa Başkanı Johnny Zhang, şu açıklamalarda bulundu: “Bugün, bölgedeki varlığımızı inşa etmek için iki yıldan fazla süren sıkı bir çalışma içerisindeydik. OPPO, 800 yerli çalışandan oluşan Türkiye’deki üretim tesisinin açılışından bölge genelinde yerel ekiplerin kurulmasına kadar, markamızı uzun vadede inşa etmemizi sağlamak için sürdürülebilir bir varlık oluşturuyor. Bölgede yaptığımız ve devam eden yatırımların gösterdiği gibi Orta ve Doğu Avrupa, OPPO için kritik derecede önem gösteriyor. Bölge yalnızca akıllı telefon teknolojisini benimsemekle kalmadı, bugüne kadar elde ettiğimiz başarı, OPPO ile Orta ve Doğu Avrupa bölgesindeki kullanıcılar arasındaki sinerjiyi gözler önüne serdi.”

Etkinlikte konuşan Canalys Araştırma Müdürü Ben Stanton ise şunları söyledi: “Tüketiciler birinci sınıf kalitede bir kameraya, bir ekrana ve uzun ömürlü bir pile sahip akıllı telefon istiyor. Aynı zamanda yerel olarak yatırım yapan ve yerli yetenekleri istihdam eden güvenilir bir marka görmek istiyorlar. OPPO, bölgedeki insanların ilişki kurabileceği ve güvenebileceği saygın bir marka ile Orta ve Doğu Avrupa pazarına seçenek getiriyor.”

5G’de liderlik

2022’nin sonunda Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde yaklaşık 20 milyon 5G mobil aboneliğinin olması bekleniyor ve bunun önümüzdeki 5 yıl içinde on kat artarak 200 milyona[1] ulaşacağı tahmin ediliyor. OPPO’nun 2019 yılında ilk ticari 5G akıllı telefonu Avrupa pazarına sürmesiyle 5G standartlarındaki liderliği onu sunduğu kapasite, hız ve esneklikten yararlanmak isteyen operatörler ve perakendeciler için ideal bir ortak haline getiriyor.

Johnny Zhang, konuyla ilgili şunları söyledi: “OPPO, birçoğu Avrupa’da olmak üzere dünya çapında 80’den fazla operatörle 5G iş birliği gerçekleştirdi ve 5G standartlarıyla ilgili 3.000’den fazla patent başvurusunda bulundu. OPPO akıllı telefonlarının 5G’nin avantajlarını bölgedeki kullanıcılara sunmak için tamamen optimize edilmesini sağlamak için bölgedeki operatörlerle yakın iş birliği yapıyoruz.”

İnovasyonun tarihi

6 Araştırma Enstitüsü, 5 Ar-Ge Merkezi ve dünya çapında kendini yeniliğe adamış 10.000’den fazla personeli ile şarj ve pil teknolojisi, yapay zeka ve 6G’yi kullanan gelişmiş görüntü ve video teknolojisi gibi kritik kullanıcı merkezli teknolojilerde yenilikler yapan OPPO, donanım, yazılım ve tasarım yeteneklerini daha da geliştirmeyi ve optimize etmeyi taahhüt ediyor. ‘İnsanlık için Teknoloji, Dünya için İyilik’ vizyonu ile hareket eden OPPO, teknolojisi ve inovasyonu aracılığıyla insanları daha fazlasını yapmaya teşvik eden kullanıcı merkezli bir deneyim sunmanın görevleri olduğuna inanıyor ve bunun için kullanıcı deneyimini geliştiren teknolojiler geliştirmeyi amaçlıyor.

Yerli girişim Thread in Motion, TIM Partners programıyla akıllı eldivenlerini tüm dünyaya duyuracak

Endüstriyel akıllı giyilebilir ürünler üreten yerli teknoloji girişimi Thread In Motion, yeni TIM Partners programını duyurdu.

TIM Partners programı, Thread In Motion’ın mevcut faaliyet bölgelerine ve yeni hedef pazarlarına uçtan uca kusursuz hizmet vermeyi amaçlıyor.

Program ile ilgili konuşan Thread In Motion Kurucu Ortağı ve CEO’su Kadir Demircioğlu, “Uzun zamandır ajandamızda olan partnerlik yapısını tam anlamıyla hayata geçirdiğimiz için çok heyecanlıyız. Bilinen kanal satış düzenine yepyeni bir soluk getiriyoruz; yurt içi ya da yurt dışındaki partner firmalarımızın hak edişleri bir yana, ‘önce insan’ felsefemiz doğrultusunda satışı gerçekleştiren çalışanları ödüllendireceğiz. Ayrıca, pazarda rakipsiz olan akıllı eldivenlerimiz iş ortaklarımızı rekabette öne geçirmekte, bunun da aldığımız en güzel geri dönüşlerden bir tanesi” olduğunu söyleyebilirim” dedi.

Dört farklı iş birliği modeli uygulanıyor

Thread In Motion, TIM Partners programı dahilinde iş ortaklarına Diamond, Platinum, Gold ve Silver olmak üzere dört farklı model sunuyor. Her model kendi içerisinde belirli minimum gereksinimler, farklı yüzdelerde hak edişler ve partner’ın hedeflerine daha kolay ulaşabilmesi için çeşitli avantajlar barındırıyor.

Thread In Motion Kanal ve Partner Program Direktörü Gökhan Barlak’ın belirttiğine göre yurt dışında Romanya, Hollanda, Almanya, İspanya, Portekiz, Güney Kore, Hindistan ve Brezilya’daki oyuncular ile ilerleyen iş ortaklığı yapısı son bir senede olgunlaşarak TIM Partners programına dönüştü ve Türkiye ile beraber global pazarlarda uygulanmaya başladı.

Şengünler: ‘‘Lojistik sektörünü birlikte dönüştürüyoruz’’

Türkiye’nin lider izlenebilirlik entegratörü Vector’ün CEO’su Halit Erol Şengünler “Thread In Motion’ın Türkiye’deki ilk ve tek Diamond partneri olarak akıllı eldivenler ile müşterilerimizin lojistik süreçlerini hızlandırıp kusursuz hale getiriyoruz. Yola çıktığımız günden beri her noktada destek aldığımız Thread In Motion ile sektörü dönüştürmeye başladık. Hem biz hem de müşterilerimiz oldukça memnun, hedefimiz tüm pazarı endüstri 4.0 kazanımlarıyla buluşturmak” diye konuştu.

Oyun odaklı fon WePlay Ventures, ilk yılında 10 girişime yatırım yaptı

2020 yılının 3. çeyreğinde faaliyetlerine başlayan Türkiye’nin ilk oyun sektörü odaklı yatırım şirketi WePlay Ventures, geçtiğimiz yılın bir özetini paylaştı.

Oyun ve Startup sektörlerinde tecrübeli ekibi ile oyun girişimlerini desteklemeyi ve büyütmeyi odağına alan WePlay Ventures, ilk yılında Mobil, PC ve Konsol platformları için oyunlar geliştiren 10 stüdyoya yatırım gerçekleştirdi. WePlay Ventures bu alandaki yatırımlarına hız kesmeden devam etmeyi planlıyor.

Yatırımların %60’ı mobil, %40’ı PC ve Konsol platformları

Türkiye Oyun Sektörü, özellikle son 3 yıl içerisinde göstermiş olduğu büyük başarılar ile küresel oyun pazarının önemli oyuncuları arasına adını yazdırdı. 2020 yılı itibari ile 1 Milyar doları aşmayı başaran Türkiye Oyun Pazarı, birçok yeni oyun girişiminin kurulmasına ve mevcut oyun girişimlerinin önemli yatırımlar alarak hızla büyümesine olanak sağladı. Bu konuya paralel olarak 1 yıl içerisinde 1250’den fazla oyun girişimini inceleyerek 400’den fazla görüşme yapan yatırım şirketi, bu girişimler arasından 10 oyun stüdyosuna yatırım yaptı.

Sırasıyla Gnarly Game Studio, Madcraft Studios, Funmoth Games, Hoody Studios, Forge Games, Gorilla Softworks, Gyroscoping Games, UDO Games, Hero Concept ve Apphic Games’e yatırım yapan WePlay Ventures, portföylerini mobil, PC ve konsol platformlarında dengeli bir şekilde dağıtmayı hedeflediklerini ve şu ana kadar yapmış olduğu yatırımların %60’ının Mobil %40’ının ise PC ve Konsol platformlarına oyun geliştiren stüdyolardan oluştuğunu açıkladı.

WePlay Ventures’ın yatırımcısı olduğu oyun girişimleri 1 yıl içerisinde 4 kat büyüme

Yatırımlarını Akıllı Sermaye Modeli ile gerçekleştiren WePlay Ventures, yatırımcısı olduğu girişimlere finansal desteğin yanı sıra stratejik olarak da birçok destek sunuyor. Kendilerini bir takım arkadaşı gibi konumlandırarak oyun stüdyolarına erken aşamadan itibaren strateji, finans ve iş geliştirme gibi konularda destek olarak çok daha hızlı büyümelerini ve küresel oyun pazarının önemli oyuncularından biri haline gelmelerini hedefliyor. Bu doğrultuda WePlay Ventures’in yatırım gerçekleştirdiği oyun stüdyoları, 1 yıl içerisinde 4 kat büyüyerek toplam değerlemelerini 64 Milyon dolara çıkarmayı başardı. Bünyesinde 160’tan fazla ekip arkadaşı bulunduran oyun stüdyoları, yine bu süre zarfı içerisinde 10 tanesi PC ve Konsol olmak üzere toplamda 180’den fazla oyun geliştirdi.

Talep üzerine baskılar yapan Printify, 45 milyon dolar yatırım aldı

Talep üzerine baskı şirketi Printify, bugün Index Ventures liderliğinde 45 milyon dolarlık A serisi bir yatırım turunun haberini duyurdu.

H&M Group, Virgin Group, Wise, Vinted, Squarespace ve RedHat gibi isimlerin de yer aldığı yatırım turunun ardından şirketin değerlemesinin 300 milyon doların biraz üstünde olduğu düşünülüyor.

Gelişen bir e-ticaret platformu olan Printify, herkesin bir iş kurmasını ve kendi benzersiz ürünlerini yaratmasını sağlayarak hızla büyüyen yaratıcı ekonomiyi besliyor. Printify, son satıştan hemen sonra ürünleri üretir; yani, önceden ürünleri hazırlayıp risk almak yerine, kişiye özel ve talep üzerine siparişlerini hazırlar. Şirket, birincil pazarı olan ABD’de en geniş kapsama alanıyla, dünya çapında 100’den fazla yerde tüccarları baskı üretim ortaklarıyla buluşturuyor. Geçtiğimiz sene hızlı bir büyüme kaydeden Printify, şu anda 2 milyondan fazla kayıtlı satıcıya satış yapıyor.

Printify’ın kurucusu ve CEO’su James Berdigans, “Vizyonumuz, e-ticareti seri üretimden isteğe bağlı üretime dönüştürerek fazla stoğu ortadan kaldırmak ve çevresel atıkları azaltmaktır” diyerek talep üzerine üretimin çevre için yarattığı öneme de dikkat çekiyor.

Merkezi Letonya’da bulunan şirket, dünyanın her yerinden 500’e yakın kişiyi istihdam ediyor ve genişlemeye devam etmeyi planlıyor. Yeni finansmanın ardından şirket, mühendislik, pazarlama ve tasarım alanlarında neredeyse tamamı uzaktan 70’den fazla açık pozisyonu bulunduğunu belirtti.

Printify, geçtiğimiz sene daha çok insanın çevrimiçi alışverişe yönelmesiyle sektörde önemli değişikliklerin meydana gelmesine dikkat çekti. E-ticaret siteleri, girişimciler ve içerik üreticilerinden artarak gelen talebe cevap vermekten gurur duyduklarını vurgulayan Berdigans, yeni pazarlara genişleyerek ve Avrupa’nın yetenekli insanlarını ekibe katarak büyümeyi sürdürmeyi planladıklarını söyledi.

Güzellik ürünlerini uygun fiyatlarla kendi etiketi altında satan Beauty Pie, 100 milyon dolar yatırım aldı

Londra merkezli güzellik girişimi Beauty Pie, bugün büyük bir finansman turunun haberini duyurdu. Şirket, daha geniş kategorilere genişlemek için 100 milyon dolar yatırım aldı. Insight Partners ve Index Ventures‘ın yanı sıra, Balderton Capital, General Catalyst ve Latitude VC gibi isimler turda karşımıza çıkıyor.

Kendisini üst düzey güzellik ve sağlık ürünleri için bir alıcı kulübü olarak tanımlayan Beauty Pie, 2016 yılında güzellik sektöründe yıllarını geçirmiş girişimci Marcia Kilgore tarafından kuruldu. Şirket, sektörün önde gelen üçüncü taraf laboratuvarlarında üretilen birinci sınıf kalitede sağlık ve güzellik ürünlerine erişim sağlıyor ve birçok üreticiden üst düzey ürünler tedarik ederek bunları kendi etiketi altında satıyor.

Beauty Pie’ın iş modeli, ambalajın dışına ve estetiğe odaklanmaktan ziyade, içeriğe odaklanmayı gerektiriyor. Şirket, etiketlerine yalnızca üreticilerin talep ettiği fiyatı ekler ve sattığı ürünlerden gelir elde etmez. Şirketin asıl gelir elde ettiği nokta ise abonelik sistemidir. Geçtiğimiz sene üye sayısı iki kat artan şirket, gelirlerini de %100’den fazla artırarak pandemi döneminin zorlu şartlarında büyümesini sürdürmeyi başardı.

Beauty Pie, bu büyümesini kurucusu Marcia Kilgore’un güzellik sektöründeki uzun deneyimine borçlu demek mümkün. Soap & Glory, Bliss Spa ve FitFlop gibi ikonik markaların arkasındaki güçlü girişimci Kilgore, müşterilerinin lüks ürünleri maliyet fiyatını satın alabilmelerini ve daha fazla şeffaflık yaratmak istediğini söylüyor.

Şirket, yeni finansman turunu duyurmasıyla birlikte, altyapısını güçlendirmek için daha fazla depo ve pop-up mağaza kurmak istediğini açıkladı. Ayrıca, Beauty Pie Plus adında yeni bir üyelik modeli ile gelirindeki artışı devam ettirmeyi hedefliyor.

Yerli oyun girişimi Gulliver’s Games, Boğaziçi Ventures liderliğinde 750 bin dolar tohum yatırım aldı

Türkiye’de unicorn’ların çıkmasıyla birlikte oyun girişimciliğin öneminin kazandığı günümüzde girişimlere yapılan yeni yatırımları görmek ve bunları sizlere aktarmak oldukça güzel oldu.

Doğan Akdağ tarafından İstanbul’da kurulan yerli oyun girişimi Gulliver’s Games, Boğaziçi Ventures‘ın liderlik ettiği tohum turda; Amerika merkezli March Capital ve melek yatırımcı Özgür Aksoy‘dan 750 bin dolar yatırım aldı.

Tycoon türde oyunlar geliştiren girişim: Gulliver’s Games

Kurucusu Doğan, bize kuruluş hikayesiyle bana; “Peak ve King maceralarımdan sonra 2019’un sonunda İstanbul’a, Gulliver’i tek başıma kurma amacıyla geri döndüm. İlk 9 ay takımı genişletene  kadar, sadece hyper-casual’a odaklandık. 2020 Ağustos’undan itibaren bir yandan Tycoon mekaniğinin mimari ve tasarım alanında keşfetmeye başladık. İlk Tycoon demomuzu 2021 başında teste çıkardık ve metrikler bize doğru yolda gittiğimizi gösterdi. Bu süreçte de tohum yatırım turumuzu tamamladık ve şimdi ekibimizi genişleterek, ilk oyunumuzu global pazarda büyütmeye hazırlanıyoruz.” dedi.

Yeni ofisimize çıktık ve remote değil, tamamen ofisten çalışıyoruz. Üretim sürecinde ekibin bir arada olmasının pozitif etkisinin paha biçilemez olduğuna inaniyoruz. Ayrıca ekibimizi genişleterek 10’a yakın istihdam edeceğiz.”

Gulliver’s Games’in açık pozisyonlarına buradan ulaşabilirsiniz.

Doğan son olarak aldıkları yatırımla ilgili ise;

“Aldığımız yatırımla birlikte ilk hedefimiz, 1 senedir üzerine çalıştığımız alt yapımız ile Tycoon pazarının hakimi olmak. Bu yolda yeni oyunumuzun hazırlıklarını tamamlamak üzereyiz. Genç ve yetenekli ekibimizi büyüterek uzun vadeli planlarımızı gerçekleştirmek için sabırsızlanıyoruz.” dedi.

Doğan’ı yeni süreçlerinden ötürü tebrik ederim. Yakında kendisinin hikayesini egirişim’de paylaşacağız.

PayPal, ertelenmiş ödeme hizmeti sağlayıcısı olan Paidy’i 2,7 milyar dolar karşılığında satın alıyor

PayPal Holdings, Inc., kredi kartlarına alternatif olarak ertelenmiş ödeme hizmetleri sağlayıcısı olan Paidy‘i 2,7 milyar dolar karşılığında satın aldığını duyurdu.

Şimdi al, sonra öde çözümlerinin Japonya pazarına uyarlanmasına öncülük eden Paidy, tüketici ve satıcılardan oluşan iki taraflı ve oldukça büyük bir platform geliştirmeyi başardı. Paidy’nin kuruluş amacı Japonya’da online alışverişlerde kredi kartı kullanımının düşük olması. Müşteriler, kredi kartı yerine Paidy’i kullanarak kredi kartı ile alışveriş yapma riskinden kurtulabiliyor ve Japonya’daki birçok ödeme merkezine gidip alışverişleri tutarında nakit para ödeyebiliyorlar.

PayPal’ın Japonya Başkan Yardımcısı Peter Kenevan, “Paidy’nin markasını, yeteneklerini ve ekibini PayPal’ın uzmanlığı, kaynakları ve küresel ölçeğiyle birleştirmek, stratejik olarak önemli olan bu pazardaki ivmemizi hızlandırmak için güçlü bir temel oluşturacak” açıklamasında bulundu. Satın alma işleminin, PayPal’ın dünyadaki en büyük üçüncü e-ticaret pazarı olan Japonya‘daki yerel ödemeler pazarındaki yeteneklerini ve dağıtımını artırması ve şirketin ülkedeki mevcut sınır ötesi e-ticaret işini tamamlaması bekleniyor.

Müşteriler için faydalı gözüken “şimdi al, daha sonra öde” işlemi, satın alınan ürünlerin ödemelerinin geç yapılması sebebiyle satıcılar için zaman zaman sorunlara yol açabiliyor. Bunun önüne geçebilmek için Paidy’nin ödeme platformu, kredibiliteyi puanlamak, işlemleri garanti altına almak ve tüccarlara ödeme garantisi vermek için teknolojisini kullanıyor ve satıcıların da kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor.

Satın alma işleminin ardından Paidy, mevcut işini yürütmeye, markasını korumaya ve çok çeşitli pazar yerlerini desteklemeye devam edecek. Ayrıca, Russel Cummer ve Riku Sugie, şirketi yönetmeye devam edecek. Satın alma işleminin, geleneksel kapanış koşullarına tabii olarak 2021’in son çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.

Dijital sigortacılık platformu Marshmallow, 85 milyon dolar yatırımla 1,25 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Araba sigortasına yeni bir bakış getiren Birleşik Krallık merkezli Marshmallow, yeni bir finansman turunda 85 milyon dolar yatırım alarak 1,25 milyar dolar değerlemeye ulaştı. Mevcut yatırımcılar arasında Passion Capital, Investec ve Scor gibi isimler karşımıza çıkıyor.

Tek yumurta ikizleri Oliver ve Alexander Kent-Braham tarafından kurulan şirket, Londra merkezli bir dijital sigorta platformudur. Marshmallow, ilk olarak geleneksel sigorta şirketlerinin yüksek ücretler talep ettiği gurbetçilere araba sigortası sunarak başladı. Makine öğrenimi kullanmayı sektördeki güçlü rakiplerine göre daha avantajlı gören firma, sigortacılık sektöründe her şeyi dijitalleştirmek için rakiplerinden daha fazla veri kullanmaya özen gösterdiğini belirtiyor.

Şu anda 100 binden fazla müşteriye sahip olan Marshmallow, yakın zamanda diğer ürünlerini piyasaya sürmeyi ve Avrupa çapında genişleme planlarını gerçekleştirmeye hazırlanıyor.

Pandemi döneminde, sigorta teknolojisi ve insurtech pazarında, tüketici davranışlarının büyük bir değişiklik yaşadığına şahit olmuştuk. İnsanlar, diğer birçok alanda olduğu gibi sigortacılık sektöründe de çevrimiçi hizmetlere hızla yönelmiş ve çevrimiçi hizmetlere geçişin hızlanmasıyla sektör, büyük bir yatırım dalgası görmüştü. Marshmallow da bu ölçeklenmeden nasibini alarak büyümesini sürdürmeyi başaran insurtech girişimler arasında yerini almayı başardı. Kasım 2020’de 30 milyon dolarlık yatırımla 310 milyon dolar değerine yükselen şirket, neredeyse dört kat değerlenerek son 6 ayda %100 büyüdü.

Oliver Kent-Braham, bir röportajda, şirketin şimdiki planının müşterileriyle olan ilişkilerini derinleştirmek olduğunu söyledi. Marshmallow müşterilerinin ortalama yaşının 20 ila 40 yaş arasında olduğuna dikkat çeken Kent-Braham, daha genç kullanıcıları hedefleyen yeni ürünleri piyasaya sürmek gibi düşünceleri olduğunu vurguladı. Şirket, müşteri sadakatini artırmayı hedefleyerek bu müşterileri uzun yıllar elde tutmanın önemine dikkat çekiyor.

Yerli girişim HeloRobo, Facebook’un Türkiye’deki İş Uygulamaları Servis Sağlayıcısı oldu

Dünyadaki dijital ekosistem, son dönemde sosyal medya platformları üzerinden yapılan sosyal ticaret ile farklı bir boyut kazanmaya başladı. Hızlı büyüyen sosyal medya ticaretine yönelik bütünleşik çözümler üreten HeloRobo, Instagram ve WhatsApp’ı da bünyesinde bulunduran, toplamda Türkiye’de 62 milyon, dünya çapında 3 milyara yakın kullanıcısı olan Facebook markası ile yeni bir iş birliğine imza attı.

Facebook’un Türkiye’deki İş Uygulamaları Servis Sağlayıcısı olan HeloRobo, yeni anlaşma ile markanın yakın zamanda Instagram DM mesajlaşma ara yüzünü Türkiye’de ürün geliştiricilere açmasının ardından WhatsApp, Facebook Messenger, Instagram DM ve Live Chat üzerinden ticaret yapılmasına olanak sağlayan ilk sosyal medya ticaret platformu oldu.

Instagram, Türkiye sosyal ticaret ekosistemine girdi

Türkiye’de sosyal medya ticareti alanında bütünleşik çözümler üreten HeloRobo, Facebook ile yaptığı anlaşma ile markanın altyapısı üzerine kendi AR-GE ekibi tarafından geliştirdiği HeloRobo Sosyal Medya Ticareti Platformu ile bugüne kadar Instagram, Facebook ve WhatsApp üzerinden sosyal ticareti yönetmeyi sağlayan Türkiye’nin ilk platformu oldu.

Daha önce sosyal medya ticareti yapan üyelerine Facebook Messenger, WhatsApp ve Live Chat mesajlaşma kanallarından sunduğu hizmete Türkiye’de bir ilk olarak Instagram DM’i de dâhil eden HeloRobo, tüm sosyal medya mesajlarının tek bir platformdan kolay ve etkili şekilde yönetilmesini sağlıyor.

Sosyal Ticarette Sıcak ve Etkili İletişim

Global ve Türkiye özelinde sahip olduğu e-ticaret tecrübesi ile sosyal medya üzerinden yapılan e-ticaret odaklı ‘iletişimsel satış’ mesajlaşma tabanlı servisini ilk olarak kullanıma sunan HeloRobo, her biri kendi başına birer servis olacak yeni pazarlama ve satış odaklı kullanım alanlarını da önümüzdeki birkaç hafta içerisinde üyelerine açacağını duyurdu.

İlk kullanıma sunduğu iletişimsel satış servisi ile üyelerinin hayatını kolaylaştırmayı, satış ve pazarlama performanslarını arttırmayı hedefleyen HeloRobo Sosyal Medya Ticaret Platformu, sahip olduğu teknolojinin sunduğu kolaylığın yanı sıra insan faktörünü öne çıkararak sıcak, etkili bir satış ve pazarlama deneyimi sunuyor.

Kullanıma ilk açılan iletişimsel satış servisi ile aynı anda farklı platformlardan iletişime geçen birden fazla müşteri ile tek platformdan görüşme, ürün seçiminden stok takibine, fatura oluşturmadan kargoya, ödeme seçiminden adrese, eski sipariş takibine kadar her detayı optimize eden platformda üyeler ürünleri filtreleyerek aratabiliyor, sürükle bırak özelliğiyle müşteri ile paylaşabiliyor.

Üye firmanın e-ticaret sitesi ile entegre çalışan, üyelerine müşterileri ile sohbet ederken e-ticaret sitelerinde var olan tüm özellikleri kullanma ve görüşmeyi satışa dönüştürme imkanı sunan platform daha önce erişilemeyen sosyal medya kullanıcılarına erişim fırsatı sunuyor. HeloRobo Sosyal Medya Ticaret Platformu’nda, ürün detayları hakkında birebir yazışarak görüşme yapma, mesajların kişiselleştirilmesi, müşteri ile iletişim halinde alışveriş sepetini oluşturup tercih ettiği kargo ve ödeme yöntemini belirleme ve son aşamada satış sürecini tamamlama olanakları da yer alıyor. Tüm bu işlemleri satıcı isterse müşteri temsilcisi ile manuel olarak dilerse de mesajların altında beliren komut rakamlarıyla otomatik olarak gerçekleştirebiliyor.

‘Instagram üzerinden bir şekilde satış yapmış hesap sayısı 3 milyon’

Ocak ayında açıklanan Dijital 2021 raporuna göre, Türkiye’de 60 milyon kişi sosyal medya kullanıcısı ve bunun nüfusa oranı yüzde 70.8 diyen HeloRobo Genel Müdürü Gökhan Karahan, hızla büyüyen sosyal medya ticaret pazarını değerlendirdi. Karahan, “Sosyal medya platformları üzerinden kişilerin ve kurumların yaptığı pazarlama ve satış faaliyetleri olarak tanımlanan sosyal medya ticareti her gün büyük bir hızla büyüyor. Türkiye’de 30 milyon Instagram hesabı bulunuyor; bu hesapların 6’da biri ticari amaçlı kullanılıyor. Instagram üzerinden bir şekilde satış yapmış 3 milyon hesabın olduğu belirtiliyor. Satış amacı ile en yoğun kullanılan Sosyal Medya platformu olan Instagram, sosyal medya ticaretinde şuan için en büyük değer. Şirketlerin eğilimi çok büyük oranda e-ticaret sitesinden çok Instagram Shop’ta yer almaktan yana.

Yakın gelecekte sosyal medya ticareti, e-ticaret pazarının kat kat üzerine çıkacak, e-ticaretin tahtını sosyal medya sallayacak. Bu nedenle Facebook ile yaptığımız anlaşma ile Instagram DM’i de kapsayan ilk platform oluşumuzun sektörde çok şeyi değiştireceğine inanıyoruz. HeloRobo olarak sosyal ticaretin yakın gelecek senaryosuna çözümlerimiz ile hazırız. İlk olarak iletişimsel satış servisini kullanıma açtık ve birkaç hafta içerisinde yeni servisleri arka arkaya devreye alarak, sosyal medyada olan herkese farklı bir pazarlama ve satış deneyimi yaşatacağız. HeloRobo’nun iletişimsel satış servisinde, insan faktörünü devreden çıkmıyor, iletişim kişiselleşiyor. Satış için en önemli yöntem olan yüz yüze iletişimden sonra en iyi satış deneyimini sunan platform, etkileşimin çoğalmasını ve operasyonun azalmasını sağlayarak, sosyal medyadaki etkileşimin kolayca satışa dönmesi arasındaki köprü görevini üstleniyor.” dedi.

Hedef Balkanlar ve Ortadoğu’da Büyüme

“HeloRobo olarak, sosyal medyanın hepimizi kapsayan gücünü sosyal ticaretle en etkin biçimde birleştiriyor, el yordamı ile yapılan ticareti yöneterek kişi ve kurumlara teknolojinin gücünü kullanıp işletmelerini yeni bir dünyaya açılma fırsatı sunuyoruz” diyen Gökhan Karahan sözlerine şöyle devam etti: “HeloRobo, her boyutta sosyal medyada ticaret yapan şirket ve kişiye uygun bir platform. Aylık 200 TL’den başlayan paketlerden uygun olanı ile hızla büyüyen sosyal medya ticaretinde geride kalmamak, fark yaratmak artık çok kolay. Ekstra erişim ve kullanım kolaylığının yanı sıra platformumuzun çok dilli yapısı ile e-ihracatın da artmasını sağlamayı hedefliyoruz. Markamızın öncelikli hedefi Türkiye pazarı. Ancak küresel pazarı kapsayan Facebook anlaşmamız ile 2022 hedefimiz; çözümlerimizi HeloRobo markamız ile Balkanlar ve Ortadoğu’da bölgelerine/ülkelerine taşımak” dedi.

Instagram DM alt yapısını geçtiğimiz günlerde Türkiye ürün geliştiricilerine açan Facebook’un bu kullanım hakkını dünyada sadece Türkiye’nin dahil olduğu kısıtlı sayıda ülkeye açtığını belirten Karahan, Facebook’un Türkiye pazarına verdiği öneme dikkat çekti.