Ana Sayfa Blog Sayfa 5

Tarım ve teknoloji girişimi Agrotech’ten çiftçilere özel geliştirilen yapay zeka: AgroTech AI

Tarım ve teknoloji şirketi Agrotech, tarımda en kritik durumlarda bilgiye anında erişimi sağlayacak yapay zekâ uygulaması AgroTech AI’yı geliştirdi.

Çalışma, Ar-Ge süreçleri devam eden yapay zekâ destekli tarım çözümlerinin ilk versiyonu olma özelliğini taşıyor. AgroTech AI’ın ilk versiyonu kullanıcı deneyimleri sonrası sürekli geliştirilecek ve bu yenilikler kamuoyu ile paylaşılacak.

Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım A.Ş.’den yapılan açıklamada, iklim değişikliği ve doğal kaynakların azaldığına, gıda talebinin hızla arttığına dikkat çekilerek tarımsal üretimin desteklenmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Açıklamada, “Geliştirdiğimiz AgroTech AI, tarım sektörünün dijitalleşmesine katkı sunmayı amaçlayan stratejik bir adım olarak hayata geçirilmiştir. İlerleyen dönemde, elde edilecek kullanıcı geri bildirimleri ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda, AgroTech AI’ın yeteneklerinin sürekli geliştirilmesi ve yeni versiyonlarının kamuoyu ile düzenli olarak paylaşılması planlanmaktadır. Şirketimizin stratejik hedefleri doğrultusunda; tarım sektöründe dijitalleşmeyi hızlandırmak, verimliliği artırmak ve sürdürülebilir üretim süreçlerini desteklemek amacıyla yapay zekâ ve veri teknolojilerine yönelik Ar-Ge yatırımlarımız devam edecektir” denildi.

Uygulama üzerinden soru sorulabiliyor

Şirketten yapılan açıklamada, kullanıcıların, bitki, toprak ve ürün fotoğraflarını 0212 357 07 00 numaralı AgroTech AI’a iletip WhatsApp uygulaması üzerinden doğrudan soru yönelterek bilimsel, güncel ve güvenilir tarımsal bilgiye saniyeler içinde erişebileceği ifade edildi.

Açıklamada uygulamanın detaylarıyla ilgili şu bilgiler yer aldı:

“Yapay zekâ ve veri teknolojilerinin güçlü bir entegrasyonuyla tasarlanan AgroTech AI’da çoklu LLM (Büyük Dil Modelleri) orkestrasyonu ile tarımsal her konuda en yetkin modelin bilgi üretmesi sağlandı. Agentic Yapı sayesinde AgroTech AI, otonom karar verme yetkinliğine sahip olarak en doğru ve güncel veri kaynaklarını kullanmaktadır. Gelişmiş RAG (Retrieval-Augmented Generation) mimarisi ile terabaytlarca büyüklükteki özel tarımsal veri havuzundan doğrudan bilgi çekerek yanıt üretmektedir. Görsel Analiz ve Doğal Dil İşleme Teknolojileri ile fotoğraflı içerikler ve doğal dilde iletilen sorular yüksek doğrulukla analiz edilmektedir. Agentic mimarisi sayesinde konum bilgisine göre anlık iklim verileri, hava koşulları ve şiddetli hava uyarılarının takip edilmesi sağlanmıştır. Proaktif olarak çiftçilere hatırlatmalar ve uyarılar iletilmektedir.”

Teknolojinin gücünü tarımla harmanlıyor

Tarım ve teknoloji şirketi Agrotech, sürdürülebilir tarım ve gıda arz güvenliği üzerine kurguladığı iş modelinde, çiftçilere istikrarlı gelir ve pazar garantisi sağlayarak tarımsal üretimi destekliyor. 3 bin dönümü kendisine ait, 23 bin dönümlük alanda sözleşmeli tarım yaparak arazi ve ürünü kurguladıktan sonra teknolojideki gücünü devreye sokuyor.

Siber güvenlik girişimi OctoXLabs, Yapı Kredi FRWRD GSYF liderliğinde yatırım aldı

2021 yılında İsmail Velioğlu, Ahmet Kotan ve Cem Kotanoğlu tarafından kurulan Türkiye merkezli siber güvenlik girişimi OctoXLabs, yatırım turunu; Yapı Kredi FRWRD GSYF, Gelecek Etki GSYF, Türkiye Kalkınma Fonu tarafından yönetilen Teknoloji ve İnovasyon Fonu, TT Ventures GSYF, Finberg ve Maxis Ventures‘tan aldığı yatırımlarla tamamladı.

  • Yapı Kredi FRWRD GSYF, siber güvenlik girişimi OctoXLabs’e yaptığı yatırımla bu turun lider yatırımcısı oldu.

Dijital dönüşümle birlikte kurumların en büyük sınavlarından biri, dijital sınırların ortadan kalkması oldu. Bulut altyapıları, uzaktan çalışma ve yapay zekanın yaygınlaşması; çalışanları, verileri ve sistemleri fiziksel sınırların ötesine taşıyarak daha geniş ve karmaşık bir saldırı yüzeyi oluşturdu. Bu durum, tehditlerin daha görünmez hale gelmesine ve yönetiminin zorlaşmasına yol açtı.

Bu yeni dijital düzende “önleyici siber savunma” (preemptive cyber defense) stratejilerinin önemi hızla artarken, bu yaklaşımın temel bileşenlerinden biri olan CAASM (Cyber Asset Attack Surface Management) platformları öne çıkıyor.

OctoXLabs, geliştirdiği gelişmiş CAASM platformuyla kurumların tüm dijital varlıklarını anlık ve bütünsel olarak görünür kılıyor. Platform, doğru verileri ilişkilendirip önceliklendirerek, kurumların risklere hızlı ve etkili şekilde müdahale etmelerine olanak sağlıyor. Böylece kurumlar, dağıtık altyapılarındaki kontrolü yeniden ele alırken; proaktif ve sürdürülebilir bir güvenlik duruşu kazanıyor.

OctoXLabs CEO’su İsmail Velioğlu verdiği demeçte;

“Kurumların siber güvenlikte yaşadığı zorlukları birinci elden tecrübe eden kişiler olarak yola çıktık. Gerçek problemi anlayıp, günlük operasyonları aksatmadan çözüm sunacak bir platform geliştirdik. Hedefimiz, kurumların görünürlüklerini artırarak, sorun yaşanmadan önce risklere karşı önlem almalarını sağlamak ve güvenlik olgunluklarını ileriye taşımak. Aldığımız bu yatırımla birlikte, ürünümüzde yapay zeka kullanımını artırarak güncel ve gelişmiş siber saldırılara karşı daha hızlı ve etkili aksiyon almayı hedefliyoruz. Aynı zamanda küresel pazardaki güçlü konumumuzu daha da pekiştirerek, liderlik yolunda istikrarlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyoruz. Bu vizyona inanan ve destek olan herkese gönülden teşekkürler.”

  • Bu yatırım turunda, şirketin yatırım danışmanlığını Core Finance üstlenmiştir.

Baktek, Haluk Bayraktar’ın da katıldığı turda yatırım aldı

Avrupa Komisyonu’ndan üç kez “Mükemmeliyet Mührü” kazanmış patentli BioGuy II cihazıyla dünya genelinde sürdürülebilir çevre teknolojileri üreten Baktek, Pragma Capital Partners‘ın (PCP) Teknoloji Fırsatları Fonu’ndan ikinci kez yatırım aldı.

Yeni tura PCP Danışma Kurulu Üyesi ve VANSAN eski CEO’su Murat Can Ertöz ile milli havacılık ve savunma sanayi teknolojisinin öncü kuruluşu Baykar’ın Genel Müdürü Haluk Bayraktar da katıldı.

Yatırıma ilişkin değerlendirmede bulunan Bak-Tek CEO’su Alp Taşan verdiği demeçte;

“Çevre teknolojileri alanında sürdürülebilir çözümler sunan lider ürünümüz BioGuy II’den sonra, yeni yatırımla birlikte big datayı kullanarak izlenebilir veriler sunan yeni çözümlere odaklanacağız. Öte yandan yeni pazarlardaki büyümemizi hızlandıracak yüksek etkili ürünlerimizin daha geniş coğrafyalarda operasyonel büyümesine katkıda da bulunacak.”

“Bu güçlü ekiple işbirliğimizi derinleştirmekten mutluyuz”

PCP Yönetici Ortağı Özlü Yalaza, yeni yatırım hakkında şunları söyledi: “Bak-Tek’in geliştirdiği teknoloji çözümleri, yalnızca Türkiye’de değil küresel pazarda da büyük ilgi görüyor. Yeni ürünlerin Ar-Ge süreçlerini hızlandırmak ve uluslararası büyümeyi desteklemek adına Alp Taşan liderliğindeki bu güçlü ekiple işbirliğimizi derinleştirmekten memnuniyet duyuyoruz.”

BioGuy II ile yıllık “142 ton” karbon ayak izi sıfırlandı

Bak-Tek, atık suyun yeniden kullanımı, karbon ayak izinin azaltılması ve minimum enerji ile maksimum verim hedefleri doğrultusunda yürüttüğü inovatif çalışmalarıyla yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. 2023’te PCP’den yatırım alan şirket, bu başarının ardından PCP Teknoloji Fırsatları Fonu ile Murat Can Ertöz ve Haluk Bayraktar’ın katılımıyla yeni bir yatırım turunu daha tamamladı.

Bak-Tek, ticarileştirdiği BioGuy II teknolojisi geleneksel atık su arıtma sistemlerindeki yüksek enerji tüketiminin önüne geçiyor, fabrikalarda yıllık yaklaşık 142 tondan fazla karbon salımının önüne geçerek sürdürülebilirlik anlamında önemli bir çevresel etki yarattı. Otelcilik sektöründe ise atık bertaraf maliyetlerini optimize ediyor, atık suyun dönüştürülerek bahçe sulamada yeniden kullanımına olanak sağlıyor. Bu teknoloji, yakın gelecekte yaşanması öngörülen su kıtlığına karşı da alternatif bir çözüm olarak öne çıkıyor.

Şirketin ana ürünlerinden BioGuy II otellerden fabrikalara, AVM’lerden evsel atık arıtma sistemlerine kadar farklı sektördeki alanlarda atık suyu arıtmak için kullanılıyor. Zoi Environmental Technologies iştirakiyle birlikte Bak-Tek çözümlerini, şu anda Türkiye, Slovenya, Mısır, Avrupa Birliği ülkeleri ve Körfez bölgesindeki pazarlarda başarıyla müşterileriyle buluşturuyor. Suyun ortak değer olarak önem kazandığı ve kaynakların hızla azaldığı günümüzde, pazardan aldığı talepler de her geçen gün artıyor.

Yandex Ads Space’ten yeni reklam modeli: Etkileşim Kampanyaları

Yandex Ads Türkiye, gelenekselleşen CMO Etkinliğinde yeni ürünü Etkileşim Kampanyaları‘nı tanıttı.

Türkiye’nin önde gelen dijital ajans temsilcilerinin katıldığı etkinlikte, dijital reklam teknolojisindeki son gelişmeler ve yeni stratejiler masaya yatırıldı. Etkinlikte konuşan Yandex Ads Büyüyen Pazarlar Bölge Başkanı Veronika Zueva, “Yeni kampanyamızı başlatmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Etkileşim Kampanyaları, yüksek kaliteli trafik ve kullanıcı etkileşimi sağlamak üzere tasarlandı. Amacımız, işletmelerin pazarlama hunisinin her aşamasında büyüme hedeflerine ulaşmalarına katkı sunmak” dedi.

Dijital işletmelere tam destek

Yandex Ads Büyüyen Pazarlar Bölge Başkanı Veronika Zueva, Yandex Ads Space’in “sonuç başına ödeme” reklam modelinin özellikle e-ticaret alanında başarıyla uygulandığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Yandex Ads Space Performans Kampanyaları, e-ticaretin büyümesi için sonuç başına ödeme reklam modeli son derece etkili olduğunu kanıtladı ve pazarlama hunisinin alt kademelerinde dahi işletmelerin ihtiyaçlarını başarıyla karşıladı. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilmek adına İşletmelerle yakın işbirliği içinde çalışıyoruz. Bu yaklaşım Etkileşim Kampanyalar gibi yenilikçi bir çözüm geliştirmemizi sağladı. Artık, internetteki tüm işletmelerin büyümesini pazarlama hunisinin her aşamasında destekleyebiliyoruz. Bu çözümümüzü e-ticaretin ötesine genişleterek seyahat, otomotiv ve daha birçok sektöre sunmaktan heyecan duyuyoruz.”

Görünürlük garantisi ve yüksek etkileşim

Etkileşim, kullanıcıların sitede geçirdiği süre ve sayfa derinliği gibi kriterlere dayanıyor. Yandex Ads Space Etkileşim Kampanyaları, gerçekten içerikle ilgilenen ve etkileşimde bulunan kullanıcıları hedefliyor. Öne çıkan avantajlardan biri de görünürlük garantisi. Banner’lar yalnızca en az yüzde 50’si 1 saniye boyunca görünür olduğunda ücretlendiriliyor. Bu eşiğin altında kalan gösterimler Yandex Ads Space tarafından karşılanıyor.

Platform ayrıca, işletmelere kampanya yönetiminde zaman ve kaynak tasarrufu sağlayan yönetimli hizmetler sunuyor ve yüksek performans için benzersiz bir veri kümesi ve makine öğrenimi algoritması kullanıyor.

Beymen Dijital Pazarlama Direktörü Murat Dağlı verdiği demeçte;

“Yandex Ads etkinliğinde en son güncellemeler ve gelecek planları hakkında bilgi almaktan büyük memnuniyet duyduk. Görünürlük ve kaliteli trafiği önceliklendiren Etkileşim Kampanyaları bizim için çok önemli. Beymen her zaman yeni fikirlere ve girişimlere açık bir şirkettir.”

3GEN Dijital Ajans CEO’su Ali Emre Bekereci, CMO Etkinliğine katılmaktan memnuniyet duyduklarını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Yeni Etkileşim kampanyası, müşterilerimizin hedef kitleleriyle daha anlamlı bir şekilde etkileşim kurmalarına yardımcı olacak. Sunulan reklam formatları ve veri odaklı yaklaşım kampanya performansımızı iyileştirmek için umut vaad ediyor.”

Geniş reklam formatı yelpazesi

Yandex Ads Space Etkileşim Kampanyaları, üç farklı reklam formatıyla sunuluyor:

Dinamik banner’lar: Feed’e dayalı bu format, istediğiniz kadar görsel yüklemenize olanak tanıyor. ML modeli, en iyi performans gösteren kreatifleri otomatik olarak seçiyor.
Statik görsel: Çeşitli reklam senaryolarında etkili bir şekilde kullanılabilen klasik formattır.
Uyumlu (adaptive) display banner’lar: Görsel, başlık, açıklama, fiyat, CTA, dil, bağlantı vb. alanlarda özelleştirilebilen, tamamen duyarlı bir formattır.

Boby.ai, Revo Capital’in de tura katılmasıyla toplamda 1.5 milyon dolardan fazla yatırım aldı

Revo Capital, üretken yapay zekâ üzerine kurulu, küresel ölçeklenebilirlikte ve son kullanıcıya yönelik mobil uygulamalar geliştiren Boby.ai’ye yatırım yaptığını duyurdu.

Geçtiğimiz Nisan ayında girişim, 1.25 milyon dolar yatırım almıştı. Bu yatırımla birlikte tohum öncesi turun 1.5 milyon doları aştığı ifade ediliyor. Tahminimizce Revo Capital, 300-350 bin dolar arası bir yatırım yaptı.

Bu yatırım, Revo Capital’in Mart 2025’te ilk kapanışını 86 milyon dolarla gerçekleştirdiği ve 2026 itibarıyla 100 milyon dolar hedeflediği üçüncü fonundan yapılan ikinci tohum yatırımı oldu. Yeni fon, kökleri Türkiye’ye dayanan — kurucu ekip veya yerel Ar-Ge varlığı ile — ve küresel kategorilerde lider olma potansiyeline sahip 25’ten fazla girişime yatırım yapmayı hedefliyor.

Bu yatırım ile Boby.ai, ilk uygulaması Mozart AI ile yakaladığı başarının üzerine koyarak yeni ürün lansmanlarını hızlandıracak. Mozart AI, kullanıcıların kişiselleştirilmiş şarkıları anında oluşturmasını sağlayan yapay zekâ destekli bir müzik uygulaması olarak Kasım 2024’te piyasaya sürüldü; yalnızca beş ay içinde aylık brüt gelirini 10 katın üzerinde artırarak olağanüstü bir büyüme gösterdi ve 2,5 milyondan fazla indirildi.

Gökçe Oğuz, Onur Olgun ve Berat Oğuz tarafından kurulan Boby.ai, Türkiye’nin yeni nesil yapay zekâ odaklı tüketici teknolojileri dalgasının öncülerinden biri konumunda.

Revo Capital Kurucu Ortağı ve Yönetici Direktörü Cenk Bayrakdar, yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Boby.ai’nin Türkiye’den dünyaya kategori tanımlayan yapay zekâ uygulamaları inşa etme yolculuğuna destek vermekten büyük heyecan duyuyoruz. Kurucu ekibin mobil oyun sektöründeki geçmişi, hızlı iterasyon ve pazara giriş becerileriyle birleşince, bu yeni mobil AI çağında küresel ölçekte ölçeklenme konusunda ideal bir konumda olduklarına inanıyoruz.”

Boby.ai’den önce Gökçe Oğuz, Türkiye’nin mobil oyun alanındaki en önemli exitlerinden biri olan Fabrika Games’in kurucu ortağıydı; şirket Voodoo tarafından satın alınmıştı. Gökçe Oğuz, birlikte Boby.ai’yi kurduğu Berat Oğuz ile birlikte ayrıca lider playable ad teknolojisi stüdyosu Playable Factory’yi de hayata geçirmişti.

Boby.ai Kurucu Ortağı ve CEO’su Gökçe Oğuz ise demecinde;

“Yeni nesil tüketici odaklı yapay zekâ uygulamalarının, kullanıcı davranışını derinlemesine anlayan, hızlı test edip ürünlerini büyütebilen ekipler tarafından şekilleneceğine inanıyoruz. Hem yerel ekosistemi hem de küresel B2C ürün yaratma sürecini anlayan bir yatırımcı olan Revo Capital ile iş birliği yapmaktan dolayı çok mutluyuz.”

Küresel ölçekte oyun dışı uygulama içi satın alım (IAP) pazarı 2024 yılında 69 milyar dolara ulaşması beklenirken, yapay zekâ tabanlı uygulamaların yıllık 3 kat büyüme ile 1,3 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Bu halen toplam pazarın %2’sine denk gelse de hızlı bir şekilde büyüyor. Türkiye, bu alanda öne çıkan bir pazar olarak dikkat çekiyor; dünya standartlarında mühendislik yeteneği, mobil odaklı ürün refleksi ve uluslararası pazarlama harcamalarının %60’ını karşılayan devlet teşvikleri sayesinde, küresel AI uygulama gelirlerinin neredeyse üçte birini oluşturuyor.

Ürün odaklı DNA’sı, yüksek gelir potansiyeli sunan bir pazar segmenti ve güçlü yapay zekâ destekli tüketici ürünleri portföyüyle Boby.ai, Türkiye’nin bir sonraki küresel AI şampiyonu olmaya aday.

Easyapp, Seri A öncesi turda Aykut Karaalioğlu’ndan yatırım aldı

Yapay zeka destekli teknolojisi ile saniyeler içerisinde mobil uygulama geliştirmeyi mümkün kılan Easyapp, Seri A yatırım turu öncesinde Aykut Karaalioğlu‘ndan aldığı yatırım ile kurduğu stratejik ortaklık ile gücünü artırıyor.

Bu turun, Aykut Karaalioğlu’nun en yüksek tutarlı yatırımı olduğu söyleniyor.

Yapılan anlaşma kapsamında Karaalioğlu, yalnızca bir yatırımcı olarak değil; küresel pazarlardaki tecrübesini de Easyapp’in vizyonuna destek vermek için kullanacak.

Geçmişin İlhamı, Bugünün Ortaklığı

Easyapp ve Aykut Karaalioğlu arasındaki stratejik iş ortaklığı, uzun bir dostluğa dayanıyor. Easyapp kurucusu Enes Zahid Urhan, 2015’ten bu yana yurt dışında başarı elde etmiş Türk girişimcileri yakından takip ediyordu.

Easyapp'in ekran görüntüsü
Easyapp’in ekran görüntüsü

Bu dönemde Aykut Karaalioğlu ile tanışarak vizyonundan ilham alan Urhan, 2020 yılında kendi girişimi Taptoweb’in hikayesini anlatan bir mesaj ile gelecekte büyük öneme sahip olacak bir bağın ilk adımını attı.

Haziran 2024’te Karaalioğlu ve Urhan, Karaalioğlu’nun ev sahipliğinde New York’ta düzenlenen Turks in Tech topluluğunun etkinliğinde bir araya geldi. Karaalioğlu’na Easyapp’i tanıtan Urhan, yalnızca bir gün içerisinde Turks in Tech için bir mobil uygulama geliştirdi.

Aylar sonra San Francisco’da bulunan Blue Bottle’da tekrardan bir araya gelen Urhan ve Karaalioğlu, Easyapp’in son aylarda elde ettiği başarılar ve atılan yeni adımlar üzerine bir toplantı gerçekleştirdi.

Easyapp ekibine Co-CEO olarak dahil olan Av. İbrahim Aslan’ın da dahil olduğu toplantıda Karaalioğlu’nun vizyonu ile birlikte Easyapp ekibi, “3 günlük uygulama geliştirme süresini 30 saniyeye indirmek” hedefi ile çalışmalarına devam etti.

Mayıs 2025’te 3 günlük süreyi 5 dakika gibi kısa bir süreye düşüren Easyapp ekibi, bir ay sonrasında kullanıcıların yalnızca 1 dakikada kendi istekleri ile birebir uyumlu bir şekilde uygulama geliştirebilecekleri güncellemelerini yayına aldı.

Enes Zahid Urhan ve Aykut Karaalioğlu'nun İstanbul'da birlikte pozu
Enes Zahid Urhan ve Aykut Karaalioğlu‘nun İstanbul’da birlikte pozu

İstanbul’da Enes Zahid Urhan ile bir araya gelen Aykut Karaalioğlu, Easyapp’e stratejik olarak katılarak kurucu hisselerden pay aldı. Böylelikle Karaalioğlu, Easyapp’in çatı şirketi Taptoweb’in ortakları arasına dahil oldu.

Easyapp kurucusu Enes Zahid Urhan, Karaalioğlu ile gerçekleştirdikleri ortaklığın kendisi için önemiyle ilgili demecinde;

“Aykut Karaalioğlu’nu 2015’ten beri takip ediyordum. 10 yıl boyunca kendisini yalnızca bir girişimci olarak değil, bir yol gösterici olarak da gördüm ve vizyonundan ilham aldım. Karaalioğlu’nun melek yatırımcı geçmişindeki en büyük yatırımlarından biriyle Easyapp’e ortak olması bu ilişkiyi stratejik bir birlikteliğe dönüştürdü. Bugün kendisi yalnızca bir yatırımcımız değil; başından beri vizyonumuza ortak olan deneyimli bir isim.”

Aykut Karaalioğlu ise Urhan’ın sözlerine katıldığını belirterek ortaklık kararını ve beklentilerini şu şekilde açıkladı:

“Easyapp, mobil uygulama geliştirme alanında sadece yeni bir çözüm değil, mobil dünyayla ilgili paradigmaları değiştirecek bir çözüm. Teknik bariyerleri ortadan kaldırması ve dijital dönüşümü herkes için erişilebilir kılması beni etkiledi. Bu vizyona inandığım için Easyapp’e ortak oldum. Edindiğim küresel tecrübeyi ekiple paylaşarak Easyapp’i dünya çapında bir başarıya dönüştürmek için katkı sağlamayı hedefliyorum.”

Global Vizyonun Yeni Dönemi

Easyapp, yalnızca kullanıcı dostu bir ürün olmanın ötesinde teknik bariyerleri ortadan kaldırarak dijitalleşmeyi herkes için mümkün kılan, küresel ölçekli bir teknoloji altyapısı konumunda. Karaalioğlu’nun Easyapp’e katılımı da sadece finansal bir yatırım olmanın ötesinde deneyim, vizyon ve stratejik yol arkadaşlığının bir buluşması.

İş birliği ile birlikte Easyapp, küresel büyüme yolculuğuna yeni bir ivme kazandıracak.

Easyapp, bireysel ve kurumsal markaların dijital dünyaya adım atmalarını ve büyümesini sağlayan yapay zeka destekli bir platform sunuyor. Teknik bilgi gerektirmemesi ile ön plana çıkan platform; tüm teknik, tasarım ve içerik kararlarını alarak dakikalar içerisinde mobil uygulama, web sitesi ve mikro e-ticaret platformları oluşturabiliyor.

QNB Sigorta, QNBEYOND iş birliğiyle düzenlediği Start-up Network Day’de girişimcilerle bir araya geldi

QNB Sigorta, QNBEYOND iş birliğiyle düzenlediği Start-up Network Day etkinliğinin ikincisini gerçekleştirdi.

Tech For Tomorrow temasıyla gerçekleştirilen etkinlik; yapay zekâ, giyilebilir teknoloji, wellness, dijital pazarlama, sürdürülebilirlik, veri odaklı analiz ve gömülü sigortacılık gibi alanlarda 7 farklı girişimi bir araya getirdi.

Etkinlikte girişimciler, geliştirdikleri çözümleri ve müşteri içgörülerinden beslenen yaklaşımlarını QNB Sigorta ve QNB Bank yöneticileriyle paylaşarak, bu fikirlerin sigortacılık sektöründeki potansiyel uygulamalarını somut örneklerle aktardı. Etkinlik süresince gerçekleşen interaktif oturumlar ve birebir görüşmeler, girişimlerle kurum yöneticileri arasında doğrudan iletişim kurulmasına ve olası iş birliklerinin değerlendirilmesine olanak sağladı.

Etkinliğin açılış konuşmasında söz alan QNB Sigorta Genel Müdürü Pınar Kuriş, “Teknolojiyi sadece satış süreçlerini kolaylaştırmak için değil, müşterilerimizle daha güçlü ve anlamlı bağlar kurmak için kullanıyoruz. Kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi ve toplumsal faydayı gözeten çözümler geliştirmeyi önceliklendiriyoruz. Girişimlerle aynı vizyonu paylaşmak, yenilikçi fikirleri doğrudan dinlemek ve birlikte değer yaratmak bizim için son derece kıymetli. Bu tür buluşmaların, sigortacılığın geleceğini şekillendirmede önemli rol oynadığına inanıyoruz” dedi.

QNB Sigorta, girişimcilik ekosistemiyle kurduğu iş birliklerini sürdürülebilir şekilde büyütmeyi ve bu tür etkinliklerle sektöre yön verecek teknolojik dönüşümlere öncülük etmeyi hedefliyor.

Boğaziçi Ventures’tan yeni yapay zeka fonu: BV Growth II

Türkiye’nin yüksek potansiyele sahip, deneyimli girişimcilerinden oluşan teknoloji ekosistemine odaklanan BV Growth II Fonu; ticarileşme eşiğinden ölçeklenme aşamasına kadar olan süreçte, ürünleşmiş ve pazarda karşılığı olan yapay zeka çözümlerine yatırım yapıyor. Böylece yatırımcılar, yalnızca erken aşamadaki girişimlerin büyümesine değil, aynı zamanda dönüşen sektörlerin geleceğine de ortak oluyor.

Boğaziçi Ventures CEO’su Barış Özistek yeni fonla ilgili verdiği demeçte;

“Yapay zeka girişimlerine ortak olmanın en kolay yolu BV Growth II’yi oluşturduk. Bu fon, etkili hisse oranlarıyla, erken aşamada geleceğin unicorn’larına ortak olmak isteyen vizyoner yatırımcılar için. 10. yılımızı kutladığımız 2025 yılında, tüm deneyimimizi aktardığımız ve önümüzdeki 10 yıla damga vuracak yeni nesil bir fon modeli geliştirdik.”

Boğaziçi Ventures Yönetici Ortağı Gizem Sezer ise demecinde;

“BV Growth II’yi yalnızca bir yatırım aracı olarak değil, kurumsal yatırımcılar için geleceği birlikte inşa edecekleri stratejik bir ortaklık zemini de olacak şekilde tasarladık. Fonumuz, yapay zeka dikeyinde küresel ölçekte ses getirecek erken aşama girişimlere finansmanın yanı sıra çok boyutlu global hızlandırma desteği de sağlayan bir platform sunuyor.” dedi.

BV Growth II Fon Yöneticisi Münir Kundakçı fonun teknoloji vizyonuna dair şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yapay zeka, içinde bulunduğumuz dönemi trilyon dolarlık bir teknoloji çağına dönüştürüyor. Sektörel dönüşümün çok hızlı yaşandığı bu evrede, doğru girişimi doğru zamanda desteklemek kritik. BV Growth II, teknolojiyi okuma yetkinliğimiz, girişimciyle kurduğumuz yakın ilişki ve pazarı sezme refleksimizle yatırımcıya güçlü bir değer önerisi sunuyor.”

Boğaziçi Ventures, erken aşama yatırımlara odaklanan ilk fonu ‘BV Growth I’ ile gerçekleştirdiği 40 yatırım ve yine henüz erken aşamada iki başarılı çıkışın ardından, yeni fonuyla yine lider yatırımcı pozisyonunu koruyor. 1,5–2 milyon Amerikan doları düzeyindeki ilk yatırımlarını gerçekleştiren BV Growth II, girişimlerin en az iki yıl sürecek büyüme yolculuklarında gerekli finansmanı sağlarken, global iş ortaklarıyla da hızlandırıcı bir rol üstleniyor.

Bugün Türkiye hem teknoloji üretim maliyetleri hem de erken aşama girişimcilik potansiyeli bakımından yapay zeka girişimleri için cazip bir konumda. Bu yeni fon, bu potansiyeli küresel vizyonla birleştirerek yatırımcılara yeni nesil teknoloji ortaklıklarına katılma imkanı sunuyor.

BV Growth II, yalnızca finansal sermaye sunan bir fon değil; girişimleri küresel ölçekte büyütecek derin teknoloji bilgisi, sektör içgörüsü ve güçlü iş ortaklıklarıyla farklılaşan bir platform olarak öne çıkıyor. Yatırımcı için sadece kazanç değil, aynı zamanda dönüşümün bir parçası olma imkanı da sunuyor.

Innogate’in 19. dönemine seçilen 12 yerli girişim

Türkiye’de teknoloji girişimcilerinin küresel pazarlara açılmasını sağlayan en kapsamlı programlardan biri olan Innogate, 19. döneminde 12 öncü Türk teknoloji şirketini İngiltere pazarında sahaya çıkarıyor.

İTÜ ARI Teknokent liderliğinde yürütülen ve son dört dönemi T.C. Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle hayata geçirilen bu uluslararası hızlandırma programı, girişimcilere yalnızca bir eğitim süreci sunmakla kalmıyor; aynı zamanda ölçeklenebilir büyüme, kurumsal şirketlerle iş birliği, yatırımcı erişimi ve global pazarlarda kalıcı başarı için stratejik rehberlik sağlıyor.

Her aşaması somut çıktılar ve sürdürülebilir etkiler üzerine tasarlandı

Programın Türkiye’deki online hızlandırma ve kamp aşamalarının ardından, 30 Haziran – 5 Temmuz tarihleri arasında Londra’da gerçekleşecek fiziksel program; girişimcilerin İngiltere’nin ileri teknoloji ve yatırım ekosistemiyle doğrudan temas kurmalarını, sahada gerçek müşteri ve yatırımcı görüşmeleriyle pazar bilgilerini derinleştirmelerini sağlayacak. Girişimler; hukuki ve operasyonel süreçlerden şirketleşmeye, yatırımcı sunumlarından sektörel iş birliklerine kadar geniş bir içerikle desteklenecek. Her aşaması somut çıktılar ve sürdürülebilir etkiler üzerine tasarlanan program, iş geliştirme ve uluslararası hızlandırma açısından güçlü bir yapı sunuyor.

“Always On” modeliyle 113 Türk girişimi 900’ün üzerinde küresel iş görüşmesi yaptı

Innogate programı, 2024 yılının Temmuz ayında “Always On” modeline geçerek Fransa, Almanya, Hollanda, İngiltere ve BAE gibi stratejik pazarlarda girişimcilere yıl boyunca hem online hem de fiziksel destek sağlayan dinamik bir yapıya kavuştu. Bu dönüşüm sayesinde, yalnızca son 12 ayda 113 Türk girişimi 900’ün üzerinde küresel iş görüşmesi gerçekleştirme fırsatı buldu. Geçtiğimiz ay Almanya’da gerçekleştirilen fiziksel keşif programının ardından gerçekleştirilecek olan Londra programı; küresel pazarda yer almak isteyen firmalar için hem bir vitrin hem de stratejik bir kaldıraç işlevi görüyor. Globale açılmaya hazır, yüksek potansiyele sahip girişimler; bu program aracılığıyla potansiyel müşteriler, stratejik iş ortakları ve yatırımcılarla birebir görüşmeler yapma fırsatı elde edecek. Böylece yalnızca İngiltere pazarıyla tanışmakla kalmayacak, aynı zamanda bu pazara entegre olma yolunda somut adımlar atacaklar.

Innogate | Always On kapsamında İngiltere’ye kabul edilen girişimler:

Beebird: Kronik hastalık yönetimi, erken teşhis ve önleyici sağlık alanlarına odaklanan bir sağlık teknolojileri şirketidir.

Büyütech: Otomotiv sektörüne yönelik yerli görüntü işleme teknolojileri geliştiren bir teknoloji şirketidir.

Elaves: Erken gelişim yıllarını yeniden tasarlamaya yönelik yenilikçi ürünler ve çözümler geliştiren bir eğitim ve teknoloji şirketidir.

NuManufacturing: Üretim döngüsünde kesinti olmadan verimliliği artırmak, enerji optimizasyonu sağlamak ve atıkları ile karbon emisyonlarını azaltmak için AI/ML tabanlı endüstriyel çözümler tasarımı, geliştirilmesi ve uygulaması konusunda uzmanlaşmıştır.

Opinnate: Ağ güvenliği politika yönetimi için yenilikçi çözümler sunan bir şirkettir ve firewall kuralı analizi, güçlendirme ve otomasyonu üzerine odaklanır.

Pardon AI: Dijital kullanıcı davranışlarını pazarlama, fiyatlama ve strateji önerilerine dönüştürmektedir. Restoran, kafe, otel ve benzeri işletmelere dijital sipariş ve ödeme çözümleri sunan bir teknoloji girişimidir.

Peerbie: Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için operasyonları kolaylaştırmak ve verimliliği artırmak amacıyla geliştirilmiş yapay zekâ destekli bir iş birliği platformudur.

Politus Analytics: Veri odaklı tüketici ve pazar analiz platformu sunan bir yapay zekâ girişimidir.

Pricing Coach: Özellikle konaklama sektörüne yönelik gelişmiş bir yapay zekâ destekli sistemdir. Bu sistem, fiyat stratejilerini optimize etmek ve gelir artışı sağlamak için tasarlanmıştır.

Rozetta: Tarihsel veriler ve yapay zekâ kullanarak havacılık sektöründeki çeşitli paydaşlar için operasyonel optimizasyon sağlayan iş zekâsı çözümleri sunar.

Symphony: İnsan kontrollü araçları otonom hale getiren robotik ve yazılım çözümleri geliştiren bir teknoloji şirketidir.

Winfluencer: Türkiye’nin ilk ve tek influencer pazarlama pazaryeri platformudur.

Sezen Aksu’nun yeni albümünün ilk video klibi Veo 3 ile hazırlandı

Sezen Aksu’nun, uzun bir aradan sonra yayımladığı yeni albümü Paşa Gönül Şarkıları’nın çıkış klibi Google Gemini ve Veo 3 ile hazırlandı. Son dönemde yapay zeka ile gerçekleştirdiği projelerle öne çıkan Öner S. Biberkökü yönetmeliğinde yapılan ve Sezen Aksu’nun Ozan Bayraşa ile birlikte seslendirdiği “Doğrucu” adlı şarkının video klibi, yapay zeka ve sanatın kesişiminde yer alan deneysel bir üretim süreciyle dikkat çekiyor. Minik bir serçenin izinde başlayan bu görsel anlatı, hem Aksu’nun lakabına incelikli bir selam gönderiyor hem de klibin şiirsel tonunu ilk sahneden itibaren hissettiriyor.

Veo 3, sadece sinematik videolar değil aynı zamanda yerel ses üretimi de yapabilen bir sistem sunuyor. Kullanıcıların uzun ve yaratıcı istemlerle (prompt) kendi fikirlerini hayata geçirmesini mümkün kılan model; fiziksel doğruluk, sahne tutarlılığı ve anlatı bütünlüğü açısından yeni bir standart belirliyor.

“Veo 3, Google Gemini’ın yaratıcı süreçlerin önemli bir parçası olmak için geliştirildi”

Google Türkiye CMO’su Serkan Girgin projeyle ilgili verdiği demeçte;

“Google olarak, teknolojinin insanların hayatına ve yaratıcılığına değer kattığında derin bir anlama ulaştığına inanıyoruz. Sezen Aksu’nun ‘Doğrucu’ şarkısının video klibi, Google Gemini ve yeni video oluşturma modelimiz Veo 3 gibi yapay zeka teknolojilerinin, insan yaratıcılığı ile birleştiğinde ortaya nasıl değerli işler çıkabileceğine dair çok kıymetli bir örnek oldu. Yapay zekânın herkes için faydalı olması misyonuyla, modellerimizi yaratıcı topluluklarla birlikte, onların geri bildirimleriyle geliştiriyoruz. Bu teknolojilerin yalnızca uzmanlar için değil; müzisyenler, sinemacılar, tasarımcılar ve tüm hikâye anlatıcıları için erişilebilir ve ilham veren bir yol arkadaşı olmasını hedefliyoruz. Sezen Aksu’nun sesi nesillerdir hayatlarımızın fon müziği oldu. Bu videoda Öner S. Biberkökü’nün yaratıcılığıyla, efsanenin bir serçe olup kanatlanmasına teknolojimizle yardımcı olmak bizim için büyük bir mutluluk oldu.”

“Yapay zekâyı bir anlatı aracına dönüştürmek, yönetmen olarak bambaşka bir deneyim sundu”

Gemini Veo 3 ile çekilen video klibin yönetmeni Öner S. Biberkökü ise projede hem teknoloji hem de sanatsal perspektifin iç içe geçtiğine vurgu yaptığı demecinde;

“Gemini ve Veo 3, hayal edilenin ötesinde olanaklar sunuyor. Bir yönetmen olarak en çok önem verdiğim şey izleyiciye gerçekten bir duyguyu geçirebilmek. Klibin hikâyesini kurgulama aşamasında, Sezen Hanım’la albümü dinlerken, bir parçada geçen “Şinanay” nakaratı beni bir anda geçmişe taşıdı. O anda zihnimde Sezen Aksu, hayatımızın her döneminde yanımızda olan bir serçeye dönüştü ve videodaki yerini aldı. Bu hissi görüntüye taşırken Google Gemini ve Veo 3, hem teknik hem de yaratıcı olarak gerçekten kusursuz bir ekip arkadaşı oldu. Veo 3, üretim sürecinde inanılmaz bir hız ve esneklik sağladı. Ama en önemlisi, benim yönlendirmelerimle, benim bakış açımla şekillenen Gemini ve Veo 3 ile tasarlanan bir estetik ortaya çıktı. İstemlerle resim yapar gibi çalışmak ve sahne seçimleriyle yapay zekâyı bir anlatı aracına dönüştürmek, yönetmen olarak bana bambaşka bir deneyim sundu.”

  • Veo 3, sesli video üretimi gerçekleştirebilen ilk Google video üretim modeli.
  • Fotogerçekçilik, fiziksel doğruluk ve sahne tutarlılığı gibi alanlarda önceki modellere kıyasla ciddi iyileştirmeler sunuyor.
  • Gemini altyapısıyla çalışan model, kullanıcıların doğal dilde yazılmış uzun komutları anlayarak yaratıcı sonuçlar üretebiliyor.
  • Veo 3, Google DeepMind’ın SynthID teknolojisini kullanarak hem video hem de ses içeriklerine doğrudan filigran yerleştiriyor. Veo videolarına ayrıca görünür bir filigran da ekleniyor. (Yaratıcı profesyoneller için tasarlanan Flow aracında Google AI Ultra aboneleri tarafından oluşturulan videolar hariç).
  • Veo 3 Modeli, Gemini uygulaması ve Flow üzerinden Google AI Pro ve Google AI Ultra paketlerine sahip kullanıcılar tarafından kullanılabiliyor. Google, deneyimlemek isteyen kullanıcılara, Google AI Pro paketini ilk ay boyunca ücretsiz olarak sunuyor.
  • İçerik üreticileri için gelişmiş kamera kontrolleri, 1080p çözünürlük ve günlük yüksek üretim limiti gibi özellikler sunuluyor.