Ana Sayfa Blog Sayfa 4

Yapay zeka aracı Veo 3 ile fotoğraflarınızı videolara dönüştürebileceksiniz

Google’ın yapay zekâ tabanlı video oluşturma platformu Gemini, Veo 3 teknolojisiyle yepyeni bir özelliği kullanıcıların hizmetine sundu. Bu yenilikçi fotoğraftan videoya dönüştürme özelliği sayesinde, kullanıcıların sabit görüntüleri yalnızca birkaç saniye içinde canlı, hareketli ve sesli sekiz saniyelik videolara dönüşüyor.

Mayıs ayında duyurulan ve ileri düzey yapay zekâ teknolojisiyle donatılan Veo 3, geçtiğimiz hafta dünya genelinde 150’den fazla ülkedeki Google AI Pro abonelerinin kullanımına açıldı. Özellikle son güncellemeyle Gemini uygulamasına eklenen yeni “Fotoğraftan Videoya” (photo-to-video) özelliği, kullanıcıların fotoğraflarını benzersiz şekilde canlandırarak, görsel hikâyelerini çok daha dinamik hâle getirmelerine olanak sağlıyor.

Kullanıcıların yaratıcılığı sınırları zorluyor

Veo 3‘ün kullanımının başlamasının ardından geçen yedi haftada Gemini ve Google’ın diğer yapay zekâ destekli aracı Flow üzerinden 45 milyondan fazla video üretildi. Kullanıcılar, klasik peri masallarını modern influencer’ların perspektifinden yeniden yorumlamaktan, ASMR deneyimleriyle lav akışının seslerini keşfetmeye kadar birçok yaratıcı içerik ortaya koydu. Bu özellik sayesinde artık hayal gücünü harekete geçirmenin ve sınırları zorlayan içerikler üretmenin önü tamamen açıldı.

Fotoğraflarınıza canlılık katmak çok kolay

Fotoğraflarını hızlıca videoya dönüştürmek isteyen kullanıcılar, Gemini uygulamasındaki komut kutusunun araç menüsünden “Veo ile Videolar” (Videos with Veo) seçeneğini seçip, kullanmak istedikleri fotoğrafı yükleyerek işlemi başlatabiliyorlar. Daha sonra videoda görmek istedikleri sahneyi ve varsa sesli detayları da belirterek, fotoğrafın saniyeler içinde hareketli bir videoya dönüşmesini sağlayabiliyorlar. Günlük nesneleri canlandırmak, çizim ve resimlere hayat vermek ya da doğal manzaralara canlılık katmak bu özellik sayesinde mümkün. Kullanıcılar, oluşturdukları videoları anında indirip veya paylaş butonuyla sevdikleriyle kolayca paylaşabiliyor.

Güvenlik her zaman ön planda

Google, Veo 3 ve Gemini platformunu kullanıcıların güvenliği ve içerik güvenilirliği açısından sürekli geliştirmeye büyük önem veriyor. Araçlar kullanıma sunulmadan önce, kapsamlı güvenlik testleriyle (red teaming) proaktif olarak test edilip, olası riskler önceden tespit edilerek çözümler üretiliyor. Ayrıca kötüye kullanım risklerini ortadan kaldırmak için detaylı değerlendirmeler yapılıyor ve güvenlik politikaları sürekli olarak güncelleniyor.

Tüm yapay zekâ destekli videolarda, izleyicilerin içeriğin yapay zekâ ürünü olduğunu anlamasını sağlayan görünür filigranlar ve gizli dijital SynthID filigranı kullanılıyor. Kullanıcıların videolar hakkındaki geri bildirimleri ise güvenlik önlemlerinin geliştirilmesine ve genel kullanıcı deneyiminin sürekli olarak iyileştirilmesine katkıda bulunuyor.

Google AI Ultra ve Pro aboneleri, bu heyecan verici yeni özelliği Gemini.google.com adresi üzerinden hemen keşfedebilir ve fotoğraflarını sıra dışı videolara dönüştürmeye başlayabilirler.

Odine, Karadağ merkezli Logate’in yüzde 53’ünü satın aldı

Karadağ merkezli Logate’in yüzde 53’ünü satın alarak stratejik büyüme hedeflerinde güçlü bir hamle yapan Odine bu satın alma ile; halihazırdaki ürün ve hizmet portföyünü ileriye taşımanın ötesinde, 5G ve ileri bağlantı teknolojilerindeki teknik yetkinliğini artıracak.

Aynı zamanda Ar-Ge kapasitesini uluslararası ölçekte genişletecek olan Odine, özellikle Avrupa pazarı başta olmak üzere yeni bölgelere erişimini güçlendirmiş olacak. Odine bu satın alma ile fintech, kamu ve kurumsal teknolojiler gibi yeni dikeylerde ölçeklenebilir büyümenin önünü açarak, yüksek katma değerli ürün ve hizmet geliştirme fırsatlarını artırmayı amaçlıyor. Ayrıca Logate’in çekirdek şebeke yazılımlarındaki teknik bilgi birikiminin, Odine’in orta ve uzun vadede 6G ve ötesinde gelişmesi beklenen yeni nesil bağlantı teknolojilerine yönelik çalışmalarına da katkı sunması öngörülüyor.

2006 yılında kurulan Logate, özellikle 5G altyapısı, bankacılık sistemleri ve kurumsal çözümler odaklı portföyüyle tanınıyor. Deneyimli mühendis kadrosu, yazılım odaklı yaklaşımı ve bölgedeki güvenilirliğiyle öne çıkan şirket, bu satın almayla birlikte artık Odine’in küresel teknoloji ekosisteminin bir parçası haline geliyor.

Odine, Logate’in sahip olduğu yenilikçi ürün portföyünü kendi küresel erişimi, müşteri tabanı ve bulut tabanlı dijital altyapısıyla bir araya getirerek hem mevcut pazarlarda daha güçlü konumlanmayı hem de yeni segmentlerde daha geniş bir etki yaratmayı hedefliyor. Bu doğrultuda, yalnızca teknik kapasitenin değil; ürün inovasyonu, satış gücü ve bölgesel uzmanlığının da daha geniş ölçekte yönetilecek bir yapıya ulaşması bekleniyor.

Odine Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Alper Tunga Burak verdiği demeçte;

“Logate ile attığımız bu adımı, Odine’in uluslararası büyüme stratejisi açısından önemli bir kilometre taşı olarak değerlendiriyoruz. Sahip oldukları teknik bilgi birikimi ve bölgesel deneyimin, bizim küresel operasyonel kabiliyetimiz ve altyapımızla birleşmesiyle ortaya çıkacak sinerjinin her iki taraf için de sürdürülebilir değer yaratacağına inanıyoruz. Bu iş birliğinin yalnızca mevcut pazarlardaki konumumuzu güçlendirmekle kalmayıp; finansal teknolojilerden kamu altyapısına, kurumsal yazılım çözümlerinden dijital iletişim platformlarına uzanan birçok alanda büyümemizi destekleyeceğini öngörüyoruz.”

İşlem kapsamında, dolaylı olarak Logate D.O.O.’nun yüzde 100 oranında pay sahibi olduğu, yazılım alanında eğitim ve insan kaynağı geliştirme faaliyetleri yürüten iştiraki Logate Institut Za Informacione Tehnologije ile yüzde 70 oranında payına sahip olduğu, Avusturya merkezli pazarlama şirketi Logate GMBH de Odine’in ortaklık yapısına dolaylı olarak katılıyor. Bu iştirakler sayesinde Odine, sadece teknoloji yetkinliğine katkı sağlamakla kalmayıp, nitelikli insan kaynağı geliştirme kapasitesini artıracak ve Avrupa’daki operasyonel varlığını daha da güçlendirecek.

Üretken yapay zekaya odaklanacak olan Obase, 124 Ar-Ge projesini ürüne dönüştürdü

Yazılım ve bilgi teknolojileri alanında faaliyet gösteren Obase, İstanbul Ümraniye’deki Ar-Ge merkezinde uzman kadrosuyla çalışmalarını sürdürüyor.

Şirket; dijital dönüşüm, verimlilik, öngörüsel modelleme, planlama, tahminleme, optimizasyon, ileri analitik, büyük veri yönetimi, IoT, yapay zekâ, mobil teknolojiler, veri görselleştirme ve karar destek sistemlerine yönelik yenilikçi çözümler geliştiriyor.

“Hızla dönüşen sektörlerin ihtiyaçlarına odaklanıyoruz”

Obase Sektörel Çözümler ve Veri Analitiğinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İlkay Öztürk, şirketin yeni odak alanlarına ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Son yıllarda, hizmet verdiğimiz sektörlerin hızlı dönüşümüne uyum sağlayan, kullanıcı deneyimini iyileştiren ve operasyonel verimliliği artıran teknolojiler üzerine odaklanıyoruz. Perakende sektörü için mağaza süreçlerini kolaylaştıran Akıllı Mağaza Asistanı, tedarik zincirinde uçtan uca izlenebilirlik ve çok kanallı müşteri deneyimleri gibi konularda geliştirme çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ayrıca üretken yapay zekâ çözümlerinin sunduğu yenilikçi olanakları da önceliklerimiz arasına alıyor, iş süreçlerine değer katan uygulamalar geliştiriyoruz.”

AIR ile karar süreçlerinde verimlilik artıyor

Obase tarafından geliştirilen karar zekası platformu AIR, gelişmiş analiz kabiliyetiyle stratejik karar alma süreçlerini hızlandırıyor ve işletmelerin verimliliğini artırıyor. Doğal dil etkileşimleriyle çalışan AIR, günlük operasyonlardan stratejik karar noktalarına kadar geniş bir yelpazede doğru ve hızlı içgörüler sunarak kurumların rekabet avantajını güçlendiriyor.

AIR, çoklu ajan mimarisi sayesinde farklı uzmanlık alanlarına sahip yazılım ajanlarının kolay entegrasyonunu mümkün kılıyor. Bu esnek yapı, sistemin ihtiyaçlara göre ölçeklenmesini ve özelleştirilmesini sağlarken; özel olarak geliştirilen teknoloji sayesinde token kullanımı minimum seviyeye indirilerek maliyet avantajı sunuluyor.

Ayrıca AIR, kullanıcılarla olan etkileşimlerinden sürekli öğrenme yeteneğine sahip. Bu dinamik yapı sayesinde platform, zamanla bir yardımcıdan kıdemli bir uzmana dönüşebilecek şekilde evriliyor.

Kalite AI: Çağrı merkezlerine üretken yapay zeka gücü

Obase’in üretken yapay zeka destekli çağrı merkezi çözümü Kalite AI, çağrıların kalitesini uçtan uca ve yüksek doğrulukla değerlendiriyor. Speech-to-Text teknolojisiyle metne dönüştürülen çağrılar, büyük dil modelleri (LLM) yardımıyla analiz edilerek kalite puanı hesaplanıyor ve olası kural ihlalleri tespit ediliyor. Objektif ve tutarlı değerlendirme sağlayan bu çözüm, operasyonel verimliliği artırmayı, hizmet kalitesini ve müşteri deneyimini üst seviyeye taşımayı hedefliyor.

Somut fayda yaratan projeler ödüllendirildi

Obase’in uygulamaya aldığı projeler yalnızca zaman tasarrufu değil, aynı zamanda somut verimlilik artışları da sağlıyor. Akıllı Envanter Optimizasyonu Projesi ile stoksuz ürün oranlarında %50, stok fazlasında %30, imha oranlarında ise %60 azalma sağlandı. Smartfind Projesi sayesinde kullanıcıların aradığı ürünleri sepete ekleme oranı %50’nin üzerine çıkarken, satış tahminlerinde %99,8 doğruluk oranı yakalandı. Bu çözüm, Zincir Mağazalar Derneği tarafından “En İyi Teknolojik Çözüm” ödülüne layık görüldü.

Obasein geliştirdiği Promni Çok Kanallı Kampanya ve Sadakat Yönetimi çözümü, kampanya geri dönüş oranını 5 kat, sepet tutarını ise %70’e kadar artırdı. Aynı zamanda raporlama süreçlerinde 3 kata kadar zaman tasarrufu sağlanırken, IT ekiplerine bağımlılık %40 oranında azaltıldı.

Türk oyun şirketi Circle Games, 7.25 milyon dolar yatırım aldı

Dünyanın önde gelen mobil oyunlarından bazılarını geliştirmiş deneyimli isimlerin bir araya geldiği yeni mobil oyun stüdyosu Circle Games, bugün 7.25 milyon dolarlık tohum yatırım turunu tamamladığını duyurdu.

BITKRAFT Ventures liderliğinde gerçekleşen yatırım turuna a16z Speedrun, Play Ventures, APY Ventures ve e2vc gibi yatırım fonları da katıldı. Yeni fonlama ile Circle Games; yüksek kaliteli üretim, hızlı geliştirme süreçleri ve yenilikçi pazarlama yöntemleriyle mobil bulmaca oyunlarının yeni çağını tanımlamayı hedefliyor.

Türkiye’nin en başarılı oyunlarının arkasındaki tecrübeli ekip

Circle Games’in kurucu ekibi, son on yılın en başarılı bulmaca oyunlarının yaratılmasında önemli rol oynamış isimlerden oluşuyor. Gram Games (Zynga tarafından satın alınan), Dream Games ve Good Job Games gibi Türkiye’nin lider stüdyolarında görev alan ekip, toplamda 20’den fazla canlı oyunun geliştirilmesinde ve üç farklı oyunun soft launch sürecinde aktif rol aldı.

Circle Games Kurucu Ortağı ve CEO’su Göktürk Balıkcı verdiği demeçte;

“Türkiye’de mobil oyun sektörünün hızlı bir şekilde büyüdüğüne tanıklık ediyoruz. Geçmiş yıllara kıyasla çok daha güçlü ve tecrübeli bir yetenek havuzu bulunuyor. Bu sayede daha yüksek kaliteli oyunları daha hızlı geliştirmek mümkün oluyor. Aynı zamanda yapay zekânın benimsenmesi de kişiselleştirmeden yaratıcı üretime, sanattan yazılıma kadar her şeyi hızlandırarak hem hız hem de yaratıcılığı artırıyor. Hedefimiz en iyi yeteneklerle çalışmak, doğru türlere odaklanmak ve her detayın önemli olduğu oyunlar yaratmak; çünkü hem oyunlar hem de oyuncular çok daha iyisini hak ediyor.”

İlk Oyun: Hızlı geliştirme süreci ve erken başarı sinyalleri

Circle Games’in ilk oyunu olan Sort Express, 2024 yılı sonunda geliştirilmeye başlandı ve sadece 10 hafta gibi kısa bir süre içinde global lansmana hazır hale geldi. Hızla büyüyen gündelik bulmaca oyunları kategorisini hedefleyen Sort Express, oyun içi tempo, engel tasarımı ve zorluk akışı gibi alanlarda yenilikler sunuyor.

BITKRAFT Ventures Ortağı Jasper Brand yatırım hakkında şunları söyledi:

“Circle Games, tohum aşamasında gördüğümüz en umut verici stüdyolardan biri. Derin sektör deneyimi, güçlü oyun anlayışı, hızlı geliştirme kapasitesi ve bugünün mobil oyun pazarında nasıl başarı kazanılacağını açıkça ortaya koyan bir vizyonla hareket ediyorlar. İlerleme sistemleri, dinamik zorluk yapısı ve oynanabilir reklam stratejilerindeki yenilikleriyle Türkiye’nin bir sonraki büyük gündelik oyun başarısına dönüşeceklerine inanıyoruz.”

Mobil oyunlarda artan gelir potansiyeli

Yatırım, sektörün en uygun olduğu zamanda geliyor. Sensor Tower verilerine göre, 2024 yılında oyuncular mobil oyunlarda uygulama içi satın alımlara 82 milyar dolar harcadı. Oturum sayılarında yıllık %12, geçirilen sürede ise %8 artış gözlemlenmesi, kaliteli ve yüksek bağlılık sağlayan deneyimlere güçlü bir talep olduğunu ortaya koyuyor. Oyun indirme sayılarında hafif bir düşüş yaşansa da, uygulama içi satın alma gelirleri hâlâ yıllık %4 büyüyerek 81 milyar dolara ulaştı. Bu durum kaliteli içerik ve iyi yapılandırılmış monetizasyon stratejilerinin, oyun indirme sayısından bağımsız olarak başarı getirdiğini gösteriyor.

Ekip Büyütülecek, Yeni Oyunların Geliştirilmesi Hızlanacak

Yeni yatırımla birlikte, Circle Games şu anda 12 kişilik olan ekibini genişletecek, Sort Express için içerik ve canlı operasyonlara ağırlık verecek ve yeni bulmaca oyunları prototipleri geliştirecek.

Türk yapay zeka girişimi Loop Smart, ilk turda 400 bin dolar yatırım aldı

Müşteri deneyimini yapay zeka ile yeniden tanımlayan teknoloji girişimi Loop Smart AI, ilk yatırım turunu 400 bin doların üzerinde tamamladı. Monday Capital, Mantra ve ABD’li önde gelen melek yatırımcıların katıldığı bu tur, girişimin uluslararası potansiyelini de öne çıkardı. NASDAQ’ta elde ettiği görünürlükle hızlanan Türk yapay zeka girişimi, yalnızca birkaç hafta içinde ondan fazla müşteri ve yıllık altı haneli gelire ulaştı.

Yapay zekâ çözümleri sektör bağımsız olarak iş modellerini hızla dönüştürürken, belirlenen hedeflere yönelik olarak bağımsız çalışma, karar verme ve eylem gerçekleştirme yeteneğine sahip yapay zekâ ajanlarının kullanımı da artıyor. Müşteri desteği, satış öncesi iletişim ve şirket içi bilgi akışı gibi operasyonel süreçleri otomatize eden kurumsal yapay zekâ ajanları geliştiren Loop Smart AI, sadece haftalar içinde Türkiye’de ondan fazla markayla iş birliği yaparak dolar bazında yıllık altı haneli gelir seviyesine ulaştı. Bali’de doğan fikirle New York’ta geliştirilen ve şimdi İstanbul merkezli olarak Türkiye’de büyüyen şirket ilk yatırım turunu 400 bin dolarla kapattı.

E-ticaret, moda, teknoloji ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren markalara hizmet veren Loop Smart AI’ın yatırımcıları arasında Monday Capital, Mantra ve ABD’li önde gelen melek yatırımcılar yer alıyor.

Türkiye ve ABD’de büyüyerek başladı

“Şirketi kurma fikri, sıradan bir online alışveriş sırasında müşteri hizmetlerinden saatlerce yanıt alamayınca şu soruyu sormamızla başladı: Yapay zekâ çağında, neden hâlâ basit müşteri soruları için günlerce bekliyoruz?” ifadeleriyle şirketin doğuşunu anlatan Loop Smart’ın Kurucu Ortağı ve CEO’su Ari Nazir şunları söyledi: “Buna yönelik geliştirdiğimiz ilk prototip, bir e-ticaret mağazasında başarıyla çalıştı. Mükemmel olmasını beklemek yerine, ürünü yayınlayarak sahada geliştirdik. Bu bize pazarda büyük bir hız kazandırdı. Ardından ağızdan ağıza yayılan etki ile yeni markalar kapımızı çalmaya başladı. Bugün Loop Smart AI, Türkiye ve ABD’de onlarca marka tarafından kullanılıyor. Bu hızlı büyümeyi de müşterilerimizin yapay zekâ destekli müşteri deneyimi çözümleri sayesinde dönüşüm oranlarını artırması ve maliyetlerini düşürmesi sayesinde elde ettik.”

NASDAQ’ta tanıtımla başarısını taçlandırdı

ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Every ile kurduğu stratejik ortaklık sayesinde, ürünlerini global ölçekte yaygınlaştırma sürecine başlayan Loop Smart AI, başarısını NASDAQ borsasının ünlü dijital duvarında tanıtımının yayınlanmasıyla taçlandırıldı. Böylece şirket, küresel görünürlüğünü sadece birkaç ay içinde hızla artırmayı başardı.

Müşteri hizmetlerinde yapay zekâ çözümleri fırsatları sanıldığından fazla

Loop Smart’ın Kurucu Ortağı ve COO’su İlker Selim Zorluoğlu ise “Yapay zekâ temelli müşteri hizmetleri alanı kalabalık gibi görünüyor, ama sahada bunun tam tersini görüyoruz. Görüştüğümüz markaların yalnızca 5’te biri yapay zekâ asistanları kullanıyor ve kullananların da çoğu eski, etkisiz sistemlerle çalışıyor. Bu da büyük bir boşluk ve fırsat anlamına geliyor” açıklamasını yaptı.

Loop Smart AI’ın müşteri sorularını yanıtlayan bir araç olmanın ötesinde, işletmelerin iş yapış biçimlerini dönüştüren bir çözüm sunduğunun altını çizen Zorluoğlu vizyonlarını “Yapay zekâyı her ölçekteki işletme için erişilebilir, etkili ve sürdürülebilir bir destek gücü haline getirmek” olarak tanımladı.

Loop Smart, aralarında global otel zinciri ve pazara açılma atağına liderlik ederek Radisson Hotel Group ve perakende giyim markası Tudors dâhil olmak üzere 10’dan fazla kurumsal müşteriyi, ilk üç ay içinde kazandı.

Hayat Finans, kuruluşunun ikinci yılında 1 milyon kullanıcıya ulaştı

Temelleri 1937 yılında atılan ve 17 ülkede faaliyet gösteren Hayat Holding’in finans sektöründeki yatırımı Hayat Finans, Türkiye’nin ilk dijital bankası olarak kurulduktan sonra 2 yıl içinde 1 milyon kullanıcı sayısına ulaştı.

Aynı zamanda Türkiye’de aktif büyüklüğe göre en büyük dijital banka olmayı başardı. Hayat Finans, Hayat Holding’in gücü, dijital banka yetkinlikleri ve tüm kullanıcılara eşit avantajlar sunması sayesinde, kısa sürede kullanıcıların beğenisini ve güvenini kazanarak hızlı büyümeyi başardı. Hayat Finans, fiziksel şubelere ihtiyaç duymadan, tüm bankacılık işlemlerini Hayat Finans Mobil uygulaması ve internet bankacılığı üzerinden erişilebilir hale getirerek Türkiye’de dijital bankacılığın standartlarını yeniden tanımladı. Bireysel Bankacılık, Ticari Bankacılık, KOBİ Bankacılığı, Hazine İşlemleri, Yatırım Bankacılığı ve Özel Bankacılık gibi geniş bir hizmet yelpazesi sunan banka, güvenilir, yalın ve yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çekiyor.

“Türkiye’de bir ilki temsil ediyoruz”

Hayat Finans Genel Müdürü Galip Karagöz verdiği demeçte;

“İkinci yılımızın içinde 1 milyon kullanıcılara ulaşmanın, Hayat Finans’ın kullanıcı odaklı vizyonu ve uygulamalarının ne kadar güçlü bir karşılık bulduğunu gösterdiğini” belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Dijital doğan bir banka olarak, geleneksel bankacılığın kısıtlamalarından uzak, çevik ve yenilikçi bir yapıya sahibiz. Bu avantaj, kullanıcı ihtiyaçlarına hızla yanıt veren, yapay zekayı ve teknolojiyi merkeze alan, operasyonel verimliliği maksimize eden bir hizmet modeli geliştirmemizi sağladı. Böylece, her bir kullanıcımıza daha kişiselleştirilmiş, hızlı ve maliyet etkin çözümler sunabiliyoruz. Tamamen dijital bir banka olarak, süreci dijitalleştirmekle kalmadık; bankacılığı dijitalin doğasına göre yeniden tasarladık. Hiçbir şubeye ihtiyaç duymadan, tüm bireysel ürünlerimizi birkaç adımda erişilebilir hale getirdik. Katılım bankacılığı prensipleriyle faaliyet gösteren bir dijital banka olarak, bu alanda Türkiye’de bir ilki temsil ediyoruz.”

Yeni hedef: 5 yılda 10 milyon kullanıcı

Hayat Finans, önümüzdeki dönemde kullanıcı deneyimini daha da kişiselleştirmek için yapay zekâ destekli öneri motorları ve veriye dayalı çözümler geliştirmeyi planlıyor. Finansal kapsayıcılığı artırmayı önceliklendiren banka, özellikle gençler, finansal sisteme yeni katılanlar ve dijital kanal kullanıcıları için erişimi kolaylaştırmayı hedefliyor. Bankanın 5 yıllık hedefleri arasında, dijital katılım bankacılığı segmentinde bireysel kullanıcı adedi ve dijital kanal kullanımında liderlik yer alıyor. Hayat Finans, 5 yıl içinde fintek iştiraki Hayat Pay ile birlikte 10 milyon kullanıcıya erişmeyi amaçlıyor. Ayrıca yatırım, sigorta, dijital cüzdan ve açık bankacılık gibi alanlarda ürün yelpazesini genişleterek her bireyin finansal yolculuğuna eksiksiz eşlik etmeyi planlıyor.

KOBİ’ye Hayat

Hayat Finans, KOBİ’lerin sürdürülebilir büyüme yolculuğunda yalnızca bir finansman sağlayıcısı değil, aynı zamanda güvenilir bir yol arkadaşı ve danışmanı olmak için adımlar atıyor. Bu vizyon doğrultusunda, dijital hesap açılışı, evraksız finansman tahsisi ve dijital finansman kullandırımının yanı sıra, dijital teminat mektubu, DBS, Business kart gibi çözümlerle KOBİ’lerin ihtiyaçlarına hızlı, pratik ve düşük maliyetli çözümler sunuyor. Hayat Finans, tüzel bankacılık ürünlerini peyderpey dijitalleştirerek, sektördeki en kapsayıcı ve erişilebilir tüzel ürün setine sahip olma vizyonuyla hareket ediyor. Bu doğrultuda hem küçük ölçekli işletmelerin hem de büyük kurumsal yapıların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uçtan uca dijitalleştirilmiş, kullanıcı dostu ve yenilikçi çözümler geliştirmeye devam ediyor. KOBİ’lerin yalnız bugünkü değil, yarınki ihtiyaçlarını da öngören bu yaklaşımıyla Hayat Finans, danışman banka kimliğini dijitalleşme gücüyle birleştirerek sektöre yön vermeyi hedefliyor.

Hayat Finans kimdir?

Hayat Holding’in bankacılık yatırımı olan Hayat Finans’ın 21 Eylül 2023 tarihinde faaliyete geçmesiyle birlikte Türkiye’de dijital bankalar dönemi resmen başlamış oldu. Türkiye’nin lisanslı ilk dijital bankası olan Hayat Finans; şubesiz olmanın getirdiği maliyet avantajını müşterilerine yüksek kâr payı, masrafsız bankacılık işlemleri ve düşük maliyetli finansman olarak yansıtıyor. Aynı zamanda bir katılım bankası olan Hayat Finans’ın arkasında Türkiye’nin en köklü global şirketler grubu Hayat Holding var. 88 yıllık tecrübesiyle Hayat Holding; Molped, Molfix, Papia, Bingo, Evony gibi hızlı tüketim markalarının yanı sıra farklı sektörlerde yüzden fazla ülkede milyarlarca kişiye kaliteli Türk markalarını sunuyor.

Tark Games, Ludus Ventures liderliğinde gerçekleşen turda 2.5 milyon dolar yatırım aldı

Bağımsız PC ve konsol oyun geliştiricilerine odaklanan yeni nesil yayıncı Tark Games, Ludus Ventures liderliğinde ve Maxis Ventures ve APY Ventures‘ın katılımıyla gerçekleşen turda 2.5 milyon dolar yatırım aldı.

Bu yatırımla birlikte, mevcut yayıncı-geliştirici ilişkisinin aksine, Türkiye’de ilk defa erken aşamadaki bağımsız ekiplere finansal destek de sunularak, küçük ama yetenekli ekiplerin geliştirdiği oyunların global ölçekte başarıya ulaşması hedefleniyor.

Kurucu ortaklar, sektörde uzun yıllara dayanan deneyimlerini bu misyona taşıyor: Peak Games’in ilk çalışanlarından biri olan, The First Men ve Overfall gibi bağımsız projelere imza atmış İbrahim Yıldırım ile, Zula’nın geliştiricisi InGame Group’ta CEO olarak görev yapmış İlker Ergen, Tark Games’in arkasındaki isimler.

PC ve konsol oyunları alanında ürün geliştirme, pazarlama ve yayıncılık konularında bilgi birikimine ve güçlü bir geçmişe sahip olan bu ekip, daha önce global ölçekte başarı kazanmış projelerde liderlik yaparak, hem kreatif hem de ticari süreçlerde aktif rol aldı.

İlker Ergen, Tark Games’in yaklaşımını şöyle özetliyor:

“Türkiye’de geliştiriciler büyük potansiyele sahip; ancak doğru yönlendirme ve sürdürülebilir destek eksikliği, bu potansiyelin ortaya çıkmasını yavaşlatabiliyor. Biz Tark’ı, bu potansiyelin doğru şekilde açığa çıkmasını sağlayacak bir yapı olarak kurguladık.”

Tark’ı geleneksel yayıncılardan ayıran en önemli fark; yalnızca yayın sürecinin sonunda değil, ürün stratejisinden geliştirmeye, kullanıcı geri bildirimlerinden platform iş birliklerine kadar tüm üretim döngüsüne aktif ve finansal olarak katkı sağlaması olacak.

İbrahim Yıldırım ise şu sözlerle ekliyor:

“Küçük ama vizyon sahibi ekipler, oyun endüstrisinin en heyecan verici projelerini geliştiriyor. Ne yapmak istediğini bilen, sabır ve özenle iz bırakacak projelere odaklanan geliştiricilere; oyunlarını hayal ettikleri şekilde gerçekleştirebilmeleri için erken finansman, yaratıcı özgürlük ve sürecin her aşamasında doğrudan destek sunan bir yaklaşım benimsedik.”

Ludus Ventures Genel Ortağı İsmet Gökşen yatırımla ilgili şöyle yorum yapıyor:
“Tark, Türkiye’nin PC ve Konsol oyun ekosisteminde eksik olan yayıncı profilini tamamlıyor. Sadece oyunları piyasaya sürmekle kalmayıp, geliştiricilere stratejik rehberlik, üretim desteği, finansal destek ve küresel görünürlük sağlıyor. Ekip olarak, mobil alandaki yayıncılık tecrübemizle bu vizyonun parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz.”

Maxis Ventures’dan Koordinatör Selami Düz, yatırım hakkında şu değerlendirmede bulundu:

“Tark Games’in, bağımsız geliştiricilere odaklanan yaklaşımı ve derin sektörel deneyime sahip kurucu ekibiyle Türkiye oyun sektöründe önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz. Maxis olarak bu vizyoner yolculuğu desteklemekten büyük heyecan duyuyoruz.”

Yıldız Ventures’ın global odaklı pladis Hızlandırma Programı’na seçilen 12 girişim

Gıda sektöründeki faaliyetlerine değer katma amacıyla Yıldız Holding’in global atıştırmalık şirketi pladis, Yıldız Ventures iş birliğiyle bu yıl ilk kez pladis Hızlandırma Programı’nı hayata geçirdi.

Küresel çağrıya 300’ün üzerinde girişim başvurdu. Cesur fikirleri ve bilimsel yaklaşımlarıyla dikkat çeken 12 yenilikçi girişim programa katılmaya hak kazandı.

Katılımcılar, 1 Temmuz – 30 Ağustos 2025 tarihleri arasında düzenlenen sekiz haftalık program boyunca, sağlık, sürdürülebilirlik ve içerik inovasyonu alanlarında geliştirdikleri çözümleri ölçeklendirme fırsatı bulacak. Seçilen girişimler ayrıca Eylül ayında gerçekleşecek “pladis Innovation Day” etkinliğinde sahne alarak, projelerini pladis’in global marka ve bölgeleriyle paylaşacak.

Program kapsamında ele alınan temalar üç ana başlıkta toplanıyor:

  • Fonksiyonel gıdaların geliştirilmesi: Güzellik, sağlıklı yaşam ve genel sağlık alanlarına yönelik fonksiyonel atıştırmalıklar, nutrasötikler ve yapay zekâ destekli ürün geliştirme çözümleri.
  • Kişiselleştirilmiş beslenme: Çocukların gelişimini ve 50 yaş üstü bireylerin uzun vadeli sağlığını destekleyen fonksiyonel ve takviye edilmiş atıştırmalıklar.
  • Geleceğin bileşenleri: Hassas fermantasyon, geri dönüştürülmüş içerikler ve bitki bazlı ürünlerle sürdürülebilir ve besleyici atıştırmalık deneyimleri sunan yenilikçi yaklaşımlar.

Girişimler, pladis’in küresel ağından Ar-Ge, mevzuat ve uyumluluk, tedarik zinciri, pazarlama, satış, tüketici trendleri ve ESG alanlarında uzmanlaşmış 30’dan fazla mentordan destek alacak. Bu bire bir mentorluk süreci, girişimlerin büyümesini hızlandırmak ve ticari başarıya ulaşmalarını sağlamak amacıyla tasarlandı.

Yıldız Ventures Yönetim Kurulu Üyesi ve Yıldız Holding Strateji, İş Geliştirme ve M&A Başkanı Fezal Okur Eskil verdiği demeçte;

“Hızlandırma programına dahil olan girişimler, yalnızca yenilikçi fikirleriyle değil, aynı zamanda bilime dayalı yaklaşımları ve sürdürülebilir etki yaratma potansiyelleriyle de öne çıkıyor. Yıldız Ventures olarak, bu girişimlerin sektörümüze yön vereceğine inanıyor, sadece global ölçekte desteklemekle kalmıyor, stratejik önceliğimiz haline getiriyoruz. Bu programla birlikte seçilen girişimlere global bir ağ, rehberlik ve büyüme fırsatları sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz.”

pladis Ar-Ge Başkanı Jennifer Moss da demecinde;

“Bu grupta inanılmaz bir yaratıcılık var. Ancak en çok dikkat çeken şey, düşüncelerinin ne kadar uygulanabilir olduğu. Bu ekip, büyük fikirlere sahip ama bu fikirler sağlam bir bilimsel temele dayanıyor ve gerçek dünyada test edilmeye hazır.”

2025 pladis Hızlandırma Programı’na seçilen girişimler:

  • Nuritas: Yapay zekâ, derin öğrenme ve genomik kullanarak bitkilerden doğal peptitleri ortaya çıkaran, doğadan gelen hücre sinyalleme peptit içerikleriyle yepyeni bir kategori yaratarak milyarlarca insanın yaşamını iyileştirmeyi hedefliyor.
  • BIOVIT: Gıda şirketlerine en etkili ve sürdürülebilir vitamin ve mineralleri sağlıyor.
  • PulseON Foods: Baklagil bazlı, patentli bir içerikle, sindirim sağlığı, tokluk ve kilo yönetimi gibi konularda doğal çözümler sunuyor.
  • Zya: Enzimlerin gücünü kullanarak vücudun gıdayı kullanım şeklini değiştiriyor. İlk içerikleri “Convero” adlı enzim, yendikten sonra şekerin %30’unu lif haline dönüştürüyor.
  • Kyomei: Tarımsal atık olan yeşil yaprakları sağlıklı ve sürdürülebilir gıda bileşenlerine dönüştürüyor.
  • Supernatural Foods: Sebzeleri besin değerini koruyarak cips benzeri atıştırmalıklara dönüştüren özel bir işlemle, sağlıklı atıştırmalık dünyasını devrimleştiriyor.
  • Just Nosh: Patates cipsi gibi çıtır, patlamış mısır gibi hafif Water Lily Pops (nilüfer tohumu patlağı) adlı ürünle daha iyi bir alternatif sunuyor.
  • Fermtech: Gıda endüstrisinin yan akışlarını kullanarak çiftliksiz gıda üretimi yapıyor. Örneğin “Koji Cocoa” adlı ürünü, kakao tozunun %75’ine kadar bire bir oranla kullanılabiliyor ve karbon ayak izini %98 azaltıyor.
  • MicroLub: Bitki bazlı gıdalarda yağ ikameleri için doku devrimi yapan yeni nesil protein teknolojileri geliştiriyor.
  • Pack2Earth: Her ortamda oda sıcaklığında kompost olabilen, aynı zamanda kuru ve sıvı ürünlerin paketlenmesine uygun, toksin ve mikroplastik içermeyen ambalaj malzemeleri geliştiriyor.
  • Shiru: Yapay zekâ destekli keşif süreciyle doğal, ölçeklenebilir ve yüksek performanslı içeriklerle ürün inovasyonunu dönüştürüyor.
  • Sun Bear Biofuture: Mikroorganizmalar ve hassas fermantasyon yoluyla içeriklerin geleceğini biyomühendislikle şekillendiriyor.

Yerli bulut hizmet sağlayıcısı DT Cloud, Yenilikçi ve İleri Teknolojiler GSYF’den yatırım aldı

Yerli bulut hizmet sağlayıcısı DT Cloud, 20 Haziran 2025 tarihinde imzalanan anlaşma ile Türkiye Kalkınma Fonu tarafından yönetilen Yenilikçi ve İleri Teknolojiler GSYF’den yatırım aldı. Şirket bu yatırımla, yerli ve egemen bulut altyapısını güçlendirme yolunda önemli bir adım attı.

Türkiye Kalkınma Fonu’nun yönettiği fonlar aracılığıyla, kalkınmada öncelikli stratejik sektörlerde faaliyet gösteren bölgesel ve küresel ölçekte güçlü şirketler oluşturma, yüksek teknoloji üreten girişimleri destekleme misyonu ve Yenilikçi ve İleri Teknolojiler GSYF’nin savunma sanayii odaklı ileri teknoloji vizyonu ile DT Cloud’un “Bulut Vatan” yaklaşımı, savunma, kamu ve endüstriyel alanlarda geliştirilen yerli bulut teknolojileriyle güçlü bir sinerji oluşturuyor.

Dijital Türkiye’nin Yerli Bulutu DT Cloud, bu stratejik vizyonu yalnızca savunma alanıyla sınırlamadan; endüstriyel dijital dönüşümün yanı sıra kritik alanlarda dijital altyapı arzını önceleyen sektörlere de taşıyor.

Yenilikçi ve İleri Teknolojiler GSYF’nin stratejik yatırımcılarının katkısıyla; siber uzayda dijital egemenlik hedefi ile yerli ve milli teknolojilerin yaygınlaşmasında önemli bir potansiyel güç birliği hedefleniyor.

DT Cloud Kurucusu ve CEO’su Tolga Dinçer tarafından verilen demeçte;

“Bu yatırım, yalnızca DT Cloud’un değil, Türkiye’nin dijital bağımsızlık vizyonunun hem stratejik bir yansıması hem de somut bir göstergesidir. DT Cloud olarak ülkemizin tüm kritik sektörlerinde ihtiyaç duyulan dijital altyapıyı, uçtan uca yerli ve milli şekilde üretme kararlılığındayız. Türkiye Kalkınma Fonu’nun bu sürece stratejik ortak olarak katılması, ülkemizin dijital bağımsızlığı için sahiplendiğimiz Bulut Vatan vizyonumuzu daha da hızlandıracak.”

DT Cloud, güçlü ve milli sermaye yapısıyla Türkiye’nin ilk yerli ve regülasyon uyumlu güvenli bulut altyapısını sunarak; savunma, kamu ve stratejik endüstrilerin dijital dönüşümüne öncülük ediyor. DT Cloud Platform; air-gapped ve yapay zekâ destekli Defense Cloud, sektöre özel Industry Cloud ve TCMB tarafından yetkilendirilen Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları için geliştirilen Fintech Cloud topluluk bulutu çözümleriyle; enerji, kamu, savunma ve finans gibi kritik altyapı verisi barındıran yüksek regülasyonlu sektörlerin ihtiyaçlarına, Türkiye’de konumlanan yüksek güvenlikli veri merkezleri üzerinden yanıt veriyor. Bu yapısıyla DT Cloud, yerli bulut altyapısının güçlendirilmesi, dijital egemenliğe dayalı dönüşümün hızlandırılması ve Türkiye’nin teknoloji odaklı kalkınma hedeflerine katkı sunmak üzere stratejik bir rol üstleniyor. Yapay zekâya yönelik küresel talebin hızla artmasıyla birlikte, özellikle kamu ve üretim gibi alanlarda yerel ve güvenli dijital altyapılara duyulan ihtiyaç daha da belirginleşirken; DT Cloud yalnızca Türkiye’de değil, dijital altyapı ihtiyacı olan ülkelere de bulut teknolojileri ihracatı vizyonunu küresel ölçekte gerçekleştirmeyi hedefliyor.

Ortaklık kapsamında; DT Cloud’un altyapı yatırımlarının hızlandırılması, bulut tabanlı yapay zekâ ve büyük veri destekli ürünlerin geliştirilmesi, off-grid mikro yapay zekâ veri merkezleri ile edge bulut çözümlerinin tasarlanıp üretilmesi gibi birçok stratejik adımın gerçekleşmesini hızlandırılması hedefleniyor. Bu adımlar, DT Cloud’un bölgesel ölçekte teknoloji ihraç eden bir bulut liderine dönüşme vizyonunu destekliyor ve küresel rekabet gücünü artırıyor.

Abdi İbrahim’in sağlıkta sosyal inovasyon programı Doz’un kazanan projeleri

Türk ilaç sektörünün önde gelen şirketlerinden Abdi İbrahim, yenilikçi vizyonu ve toplumsal fayda odaklı yaklaşımıyla, sağlıkta sosyal inovasyonu teşvik eden Doz ile sektöre değer katmaya devam ediyor.

Abdi İbrahim’in Impact Hub İstanbul iş birliğinde hayata geçirdiği Sağlıkta Sosyal İnovasyon Programı Doz’un kuluçka finali gerçekleşti.

Kazanan girişim: RareSum

Odak alanları “Biyoteknoloji ve İlaç”, “Önleyici Tıp ve Wellbeing”, “Sürdürülebilirlik” ve “Alternatif Ambalajlar” olan programın bu döneminde, jüri tarafından seçilen 6 girişim 4 aylık bir kuluçka döneminden geçerek final gününe hazırlandı.

Finalde birbirinden değerli girişimciler yarıştı. İşletmelere sıfır yatırım ve operasyonel maliyetle emisyonlarını doğrudan azaltma fırsatı sunan; otonom çalışan, esnek ve entegre bir karbon yakalama ve raporlama sistemi olan AeroCura, nanopartiküllerle çevre dostu çözümleri tarım gibi sektörlerde yaygınlaştırmak adına sürdürülebilir nanopartikül üretim cihazı geliştiren derin teknoloji girişimi Nanowiss, nadir hastalıkların teşhisini hızlandırmak için geliştirdiği yapay zeka tabanlı teknolojisiyle; doktorlar için karmaşık vakalarda karar desteği, klinik araştırmalar için tarama ve analiz çözümleri sunan sağlık teknolojisi girişimi RareSum, regl deneyimi yaşayan genç kızlar için koruyucu-önleyici sağlık hizmeti sunarak cinsel ve üreme sağlığı alanında doğru bilgiye erişimi güçlendiren, dijital bir kız kardeş olarak konumlanan Regl Çemberi, üretral kateter kullanan bireylerin sondalarını otomatize şekilde dezenfekte ederek tekrar kullanmalarını sağlayan kişisel dezenfeksiyon cihazı Recather, nanohibrit teknolojisiyle hızlı, yerli ve non-invaziv RSV tanı kitinin geliştirilmesi üzerine çalışan RSV Dedect büyük bir tutkuyla hayata geçirdikleri çözümlerin hikayesini ve vizyonlarını jüri üyeleriyle paylaştılar.

Jüri üyeleri tarafından titizlikle değerlendirilen projeler arasından, Tohum Destek Birincilik Ödülü’nü RareSum girişimi kazandı. Recather, Tohum Destek İkincilik Ödülü, Regl Çemberi ise Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.

Yenilikçi yaklaşımı, uygulanabilirliği ve toplumsal fayda potansiyeliyle öne çıkan girişim, sağlık alanında pozitif etki yaratma hedefiyle desteklenmeye hak kazandı.

“İyileştirme tutkumuzu, girişimcilik ekosistemine sunduğumuz destekle daha da ileriye taşıyoruz”

Final etkinliğinde konuşan Abdi İbrahim İnsan Kaynakları, Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Dr. M. Oğuzcan Bülbül verdiği demeçte;

“113 yıllık iyileştirme yolculuğumuzda, yalnızca ilaç üretmekle kalmıyor; toplumsal fayda yaratan, sürdürülebilir ve yenilikçi çözümleri desteklemeyi de temel sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Doz programı, bu yaklaşımın en somut örneklerinden biri. İyileştirme tutkumuzu, sağlıkta girişimcilik ekosistemine sunduğumuz destekle daha da ileriye taşımak bizim için büyük bir gurur. Bu yıl da birbirinden etkileyici çözümler geliştiren girişimlerle buluşmaktan büyük bir heyecan ve mutluluk duyduk. Başta ödül kazanan RareSum, Recahter ve Regl Çemberi girişimleri olmak üzere, tüm finalistlerimizin sağlık alanında kalıcı ve olumlu etkiler yaratacağına yürekten inanıyorum.”