Ana Sayfa Blog Sayfa 450

Walmart, InHome teslimat hizmetini 2022’de 30 milyon ABD evine ulaştırmayı hedefliyor

Walmart, bugün yaptığı açıklamada, InHome teslimat hizmetini yıl sonuna kadar 30 milyon ABD hane halkına erişilebilir hale getirmeyi planladığını açıkladı. Genişlemeyi desteklemek için Walmart, bu yıl 3.000’den fazla ortak teslimat sürücüsünü işe almayı ve ayrıca %100 tamamen elektrikli teslimat kamyonlarından oluşan bir filo kurmayı planlıyor.

İlk olarak 2019 sonbaharında piyasaya sürülen Walmart InHome teslimat hizmeti, müşterilerin çevrimiçi olarak market siparişleri vermelerine olanak tanıyor. Müşteri siparişini oluşturduktan sonra bir Walmart çalışanı, akıllı giriş teknolojisiyle eşleşen InHome uygulaması aracılığıyla müşterinin kapısının veya garajının kilidini açmak için tek seferlik bir erişim kodu kullanır. Uygulama müşteriyi her adımda bilgilendirir ve çalışanların giysilerine takılan bir kamera teslimatın tüm aşamasını kaydeder.

Walmart’ın InHome teslimat hizmeti, üyelik fiyatına dahil edilen bahşişler dahil hiçbir ek ücret olmaksızın aylık 19,95 ABD Doları üzerinden ücretlendirilir. Müşteriler, mevcut bir akıllı kilidi, garaj tuş takımını kullanarak veya InHome’dan 49,95 dolar karşılığında yeni bir akıllı kilit satın alarak InHome ortaklarına tek seferlik erişimi genişletebilir.

2040 yılına kadar sıfır emisyonlu bir filo işletmeyi hedefleyen Walmart, bu yıl bu hizmeti desteklemek için 3.000’den fazla InHome ortak teslimat sürücüsü kiralamayı ve onları %100 elektrikli teslimat kamyonetlerinden oluşan bir filoyla donatmayı planlıyor. Aynı zamanda, Walmart’ın 41 eyaletteki mağaza ve kulüplerde 1.396 elektrikli otomobil şarj istasyonundan oluşan büyüyen altyapısı tarafından da destekleniyor.

Walmart tarafından aktarılan bilgilere göre InHome sürücüleri Walmart tarafından istihdam edilir ve mevcut mağaza görevlerinin çoğundan saat başına ekstra 1,50 ABD doları alırlar. Walmart, bu ücretlendirmenin en iyi çalışanları işe çekmek için olduğunu belirtiyor.

TV ve radyo reklamlarının dijitaldeki etkilerini ölçen Medialyzer, 2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Türkiye’de rakibi bulunmayan ve sunmuş olduğu yapay zeka destekli görüntü tanıma teknolojisi ile TV ve radyo reklamlarının anlık olarak takibini ve online mecralarda yarattığı etkinin ölçümlenmesini sağlayan yerli girişim Medialyzer, liderliğini TechOne VC ve twozero Ventures‘in yaptığı turda; Kültepe Yatırım, Ünal Cem Sungur ve Behiç Pektaş’ın da dahil olduğu turda 2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

Kısa sürede Türkiye’de Türkiye İş Bankası, Modanisa, Vodafone, E-bebek, Avansas gibi büyük reklam verenlerle çalışmaya başlayan Medialyzer, yeni yatırım turu ile bu başarısını global pazarda da sürdürmeyi planlıyor.

“TV ve radyo reklamlarının dijitaldeki etkilerini ölçüyor”

TV reklamlarının etkinliğinin ölçülememesi ve gerçek zamanlı raporlanamaması problemlerinden yola çıkarak geliştirdiği makine öğrenmesi ve görüntü tanıma teknolojileri ile geleneksel medyaya yenilikçi bir bakış açısı getirerek reklam verenlerin kampanyalarından maksimum verim almalarını sağlıyor. TV Attribution ürünü ile TV ve radyo reklamlarının, dijital pazarlama süreçlerinde olduğu gibi veri odaklı yönetilmesini ve yatırım geri dönüşlerinin artırılmasına olanak veriyor. TV Tracking ürünü ile de tüm reklamların gerçek zamanlı olarak takip edilmesini sağlarken TV ile dijital medyayı senkronize ediyor ve markanın rakip TV reklamlarını kendi avantajına kullanmasını sağlıyor.

“Yeni ürünler ile global pazarda ölçeklenmeyi hedefliyor. ”

İlk yatırım turu sonrasında yazılım geliştirme süreçlerine odaklanan Medialyzer, Google Analytics, Adjust, Appsflyer gibi entegrasyonların yanında, kendi geliştirdiği ölçümleme teknolojisi ile birlikte TV reklamlarından dijital platformlara gelen kullanıcıların takibini yaparak TV yatırımlarının uzun vadeli etkinliğini ölçebilir hale gelmiştir. Bu yatırım turu ile birlikte İspanya ve Doğu Avrupa ülkeleri başta olmak üzere global pazara açılmayı amaçlayan Medialyzer, Video on Demand platformlarındaki reklamların ölçümünü yapacak Videolyzer ve TV aracılığıyla gelen kitleyi dijital medyada tekrar hedeflenebilir hale getirecek olan TV Remarketing ürünlüriyle yeni teknolojiler üretmeyi hedeflemektedir.

“Global pazarlarda başarılarımızı sürdürmek istiyoruz.”

Medialyzer’ın kurucu ortaklarından Mustafa Güllü, “Kuruluşumuzdan itibaren sadece 18 ay içerisinde ülkemizin en önde gelen markalarının güvenini kazanarak aylık 50 milyon TL’lik medya bütçesinin daha efektif bir şekilde yönetilmesini sağlar hale geldik. Medya alanının dönüşümüne hız kazandıracak yeni teknolojilerle birlikte global pazarlarda başarılarımızı sürdürmek istiyoruz” dedi.

Sony, PlayStation 5 için hazırladığı yeni VR başlığını duyurdu: PlayStation VR2

Oyun konsolları ile oldukça tanıtan Sony, oyun dünyasındaki yeni atılımlarını duyurmaya ve kullanıcıları için yeni deneyimler geliştirmeye devam ediyor. CES 2022 sahnesine çıkan Sony, yeni nesil oyun konsolu PlayStation 5’e değinmeden geçmedi. Televizyonları ile ilgili açıklamalar gerçekleştiren şirket, son olarak yeni VR ekipmanlarını ele aldı.

Geçtiğimiz senelerde PlayStation 5 ile uyumlu VR ekipmanını duyuran Sony, daha verimli çalışan bir VR başlığı üzerinde durduğu söyleniyordu. Hatta bir süredir Sony’nin PS5 üretimi ile çakışmaması adına PlayStation VR2 üretimine şimdiden başlandığı söyleniyordu. Gelen sızıntılar CES 2022 sahnesinde kendini belirterek gelmekte olan VR gözlüğünün adını PlayStation VR2 olduğunu duyurdu.

4K çözünürlük desteği ile piyasaya sunulacak olan VR2, HDR desteği ile akıcı bir görüntü deneyimi yaşatacak. Sony tarafından paylaşılan duyuruya göre bir önceki nesle göre genişletilmiş bir görüş alanı ve göz takip sistemi de yer alacak. Bu yeni özellikler ile birlikte kafanızı hareket ettirmeden istediğiniz alana daha rahat bir şekilde bakabileceksiniz.

VR2 ile yüksek derecede hissiyat vaadeden Sony, gözlükte 2000×2040 çözünürlüğün yer aldığını belirtiyor. 110 derecelik açısı ile oldukça büyük bir görme alanı sağlayan Sony, 120 Hz’e kadar arttırılabilen ekran tazeleme hızını bu başlığa yerleştirmiş.

Sony, VR2 Sense ile de VR deneyimini oldukça arttırdıklarını belirtiyor. Dokunsal geri bildirimler ve ortama göre uyarlanabilir titreşimler ile gerçek hayat hissiyatı uyandıran Sony, PS5 ile de uyumlu çalışıyor. Tamamen tek bir kablo ile bu deneyimi yaşayabilmek mümkün.

Şirket, PlayStation’un en bilindik oyunlarından olan Horizon serisinin yeni oyununu da bu etkinlikte paylaştı. VR gözlüğe özel olarak geliştirilecek Horizon: Call of the Mountain isimli oyun, PlayStation VR2’nin piyasaya sürülmesi ile piyasaya cıkacak. Oyunun Guerilla Games ve Firespite ortaklığında geliştirildiğini de belirtelim.

Google, İsrail merkezli siber güvenlik şirketi Siemplify’ı 500 milyon dolara satın aldı

Bulut tabanlı ve kurumsal güvenlikteki operasyonlarını hızlandırarak yeni yıla başlayan Google, işletmeler için uçtan uca güvenlik hizmetlerinde uzmanlaşmış, İsrail merkezli bir siber güvenlik girişimi olan Siemplify‘ı satın aldığını doğruladı.

Satın alma İsrail basınında daha önce de yer aldı ve bugün Siemplify’ın CEO’su ve kurucu ortağı Amos Stern ve Google, işlemi doğruladı. Siemplify, Google Cloud Platform’a ve özellikle Chronicle operasyonuna entegre edilecek. Google ve Siemplify, satın almanın mali detaylarına dair bir açıklama yapmadı. Ancak TechChrunch‘ın haberine göre anlaşmaya yakın kaynaklar işlemin 500 milyon dolar olduğunu doğruladı.

2015 yılında Alon Cohen, Garry Fatakhov ve Amos Stern tarafından kurulan İsrailli girişim, güvenlik ekiplerinin siber tehditlere yanıt verme şeklini iyileştirmeyi iddia ediyor. Bugün Siemplify platformu, Fortune 500 şirketleri ve MSSP’ler gibi önde gelen güvenlik ekiplerinin çoğu tarafından güvenilmektedir. Güvenlik ekiplerinin risk ve tehditleri iyi yönetmelerini sağlayarak maliyetlerini azaltmalarına yardımcı oluyor.

Google Cloud, yaptığı açıklamada, “Siber saldırıların hem sıklık hem de karmaşıklık açısından hızla büyüdüğü bir zamanda, bu iki şirketi bir araya getirmek için bundan daha iyi bir zaman olamaz” sözlerine yer verdi.

Chronicle, siber güvenlik telemetrisi için tasarlanmış bir platform olarak yer alıyor. Platform, ihlalleri tespit etmek ve durdurmanın bir yolunu bulmak için tüm cihazlar ve ağlar arasında verileri izliyor. SOAR platformları ise aktiviteyi yönetmek ve izlemek, iyileştirme sürecini otomatik veya manuel olarak başlatmak için güvenlik operasyonları uzmanları tarafından kullanılır.

Hayvancılık teknolojileri geliştiren yerli girişim Cowealthy, 400 bin dolar yatırım aldı

Albaraka Türk, Vakıf Katılım ve Bilişim Vadisi tarafından kurulan, Albaraka Portföy Yönetimi A.Ş.’nin yöneticisi olduğu Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (BV GSYF), sürdürülebilir bir dünya için IOT ve yapay zeka tabanlı yenilikçi hayvancılık teknolojileri geliştiren Cowealthy’e yatırım yaptı.

Bilişim Vadisi GSYF’nin liderlik ettiği yatırım turunda; melek yatırımcıların katılımıyla 400 bin dolar tohum yatırımı alan Cowealthy, bugüne kadar hayvancılık alanında geliştirdiği katma değeri yüksek elektronik ürünleri ile yurtdışında onlarca ülkeye ulaştı. Cowealthy aldığı yeni yatırımı, ürünlerini geliştirmekte ve A.B.D ve A.B. başta olmak üzere yeni pazarlama açılmakta kullanacak.

Tüm dünyada özellikle sağmal inek çiftliklerinde giderek artan şekilde kullanılan sürü yönetim çözümleri ülkemizde de endüstriyel çiftlikler tarafından ilgi görmeye ve kullanılmaya başlandı. Temel olarak sürüdeki ineklerin hareket, vücut sıcaklığı gibi bireysel verilerinin toplanması ve bu verilerin yapay zeka algoritmalar ile işlenerek faydalı bilgi haline getirilmesi esasına dayanıyor. Hassas tarım uygulamaları kapsamında değerlendirilen bu teknoloji “sürü yönetim çözümleri” olarak adlandırılıyor Dünyada bu alanda hem donanım hem de yazılım olarak bütüncül ürün geliştiren çok az sayıda şirket bulunurken, Cowealthy bu teknolojiyi bütüncül olarak geliştiren tek Türk şirketi olma özelliğini taşıyor.

Bilimsel çalışmalar ve sahadan toplanan veriler, çiftliklerde insan varlığının azalması ile verim artışının doğru orantılı olduğunu gösteriyor. Dolaysıyla, canlı hayvan çiftliklerinde otonom teknolojiler başlı başına verim artışı için bir kaynak teşkil ediyor. Diğer yandan sürü büyüklükleri arttıkça Cowealthy Sürü Yönetim Sistemi gibi çözümler olmadan işletmelerin idare edilmeleri imkansız hale gelmiş durumda. COWEALTHY girişimi Aralık 2020’de Türkiye’nin Kalkınma Hamlesinin sivil üssü Bilişim Vadisi’nde , Melih Ertürk , Volkan Uslu , Mevlüt Altunterim , Bener Karadeniz , Yücel Saykal ve İsmail Bican tarafından tohum öncesi yatırım ile kurulmuştu.

“Yenilikçi ekonomiyi hep birlikte inşa edeceğiz”

Albaraka Portföy Genel Müdürü Muhammed Emin Özer; Türkiye’deki start up ekosisteminin gelişmesine katkı sağlamayı sürdürüyoruz. Bu doğrultuda Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’muz ile ekosistemdeki en büyük eksikliklerden olan donanım girişimlerini de destekleyerek yenilikçi girişimlere yatırım yapmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Girişimcilere dokunduğumuz çatı markamız APY Ventures’ın, yönettiği fonlar ile startup ekosistemine yaptığı katkıyla daha katma değerli ve yenilikçi ekonomiyi hep birlikte inşa edeceğimize inanıyoruz” dedi.

Cowealthy kurucusu İsmail Bican ise yaptığı değerlendirmede; “Dünyada insan nüfusunun önlemez şekilde arttığı ve bu mavi kürenin kaynaklarının bizleri beslemekte zorlandığını hepimiz net şekilde görüyoruz. Cowealthy daha iyi bir gelecek için kaynakların verimli kullanımına katkı sağlamak için kurulmuş bir girişim. Amacımız çiftlik hayvanlarının dilinden anlayarak, endüstriyel çiftliklerde hayvan refahını sağlamak ve bu sayede üretim verimini artırmak. Geliştirdiğimiz çözüm ile başta sağmal inekler olmak üzere tüm çiftlik hayvanlarının yaşam kalitesinin artırılmasını sağlıyoruz. Hayvan konforu arttığında verim artıyor. Birim tüketim başına üretilen süt artıyor. Saha çalışmaları çiftliğe göre değişmekle birlikte, çözüm yatırımının kendisini 6 – 12 ay içerisinde ödediğini gösteriyor. Sistem ömür hedefinin minimum 6 yıl olduğu düşünülürse, geri kalan süre boyunca çiftçilere sürekli değer üreten bir çözüm sunuyoruz” dedi.

“Hedef dünyanın önemli oyuncuları arasına girmek”

Bilindiği gibi küresel iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının başında büyükbaş çiftlik hayvanlarının saldıkları metan gazları geldiğini kaydeden Bican; “Biz sağladığımız verim artışı ile küresel iklim değişikline karşı fayda üretiyoruz, çiftliklerin karbon ayak izini azaltmasına destek oluyoruz. Halihazırda çiftlikler için dünyanın birçok ülkesine, otomatik hayvan kaşıma fırçası motor sürücüsü, sağım pulsatörü kontrolcüleri gibi yüksek teknoloji elektronik donanım ihraç ediyoruz. Hedefimiz, 2022 yılı içerisinde dünya çapında yeni ve ileri teknoloji sürü yönetim çözümümüzü pazara sunmak ve Türkiye’den çıkarak alanımızda dünyanın önemli oyuncular arasına girmek” dedi.

Girişimlerle iş birliği yapmaya devam eden Migros’tan yeni hizmet: Sanal influencer Mia

Mükemmel alışveriş deneyimi yaşatmak amacıyla ileri teknoloji ve inovasyonu iş yapış biçimlerine entegre eden Migros, dünyada trend olan uygulamaları Türkiye’de hayata geçirerek sektöre öncülük eden şirketlerinden biri olmaya devam ediyor.

Migros, girişimlerle iş birliği geliştirme platformu olan Migros Up’un destekçisi olduğu Evecrude Picture Animation Studio ile birlikte tasarladığı sanal influencer Mia, pazarlama alanında perakende sektörüne yeni bir boyut getiriyor.

Diğer sanal influencer’lardan farklı olarak Mia özel olarak tasarlanmış olup tam bir 3D modelleme ile daha özgün hareketler yapabiliyor. Gerçeklik ve hayal gücünün muazzam karışımı ile yaratılmış dünyasında, ürettiği içeriklerle sınırsız ve benzersiz bir şekilde kendini ortaya koyuyor. Sahip olduğu kişilik örüntüsüyle kendi içinde tutarlı ve bağlantılı tepkiler vererek yaşadığını hissettiren Mia, müşteriler ile samimi ve güvenilir bir ilişki kurmayı hedefliyor.

Mia, sosyla medya hesabında Migros ile ilgili en güncel gelişmeleri ve ürün deneyimlerini keyifli bir şekilde paylaşırken aynı zamanda takipçileriyle ilk olarak Beylikdüzü 5M Migros mağazasında buluşacak. Mağaza içinde özel olarak tasarlanan etkileşim ekranından da içerikler paylaşacak ve ziyaretçileriyle birlikte dans ederek eğlenceli bir alışveriş deneyimi sunacak.

Intel’in Alder Lake serisi işlemcileri ile Apple M1 Max çipinin önüne geçtiği söyleniyor

Dünyanın lider işlemci üreticilerinden Intel, tüm çalışmalarına hızla devam ediyor. CES 2022 sahnesinde yerini alan Intel, “en hızlı dizüstü bilgisayar işlemcisi” olduğunu iddia ettiği ve yeni bir mimari içeren 12. nesil Alder Lake serisini duyurdu. Şirket, bu işlemcisini geliştirirken Intel Core i9-12900HK işlemcisindeki tasarım ilhamı ile hareket etmiş.

2021 yılının sonlarına doğru tanıtılan ilk 12. nesil Alder Lake işlemcileri, şirketin son yıllardaki en büyük başarılarından biri olmuştu. Üretkenlik ve oyun performansı açısından Ryzen 9 5950X gibi işlemciler ile yarışan bu çip, mimari olarak değişerek daha da güçlü bir şekilde karşımıza çıkıyor.

ARM tasarımlarının benzerliğini koruyan bu yeni 12. nesil Alder Lake işlemciler, aynı zamanda yüksek performans ve verimlilik çekirdekleri de içeriyor. 5.0 GHz arttırılmış hız sayesinde hem oyun hem de üretkenlik alanında öne çıkan yeni işlemciler, en iyi dizüstü bilgisayar işlemcisi olarak nitelendirilen Apple M1 Max’i ve AMD Ryzen 5900HX’i geride bıraktığı söyleniyor.

Bir önceki sürümüne göre yeni işlemcinin performansına bakıldığında, oyun performansının %28 arttığı gözlemleniyor. Üretkenlik alanındaki testlerde ise Premiere Pro kullanılıyor ve PugetBench testi yapılıyor. Test sonuçlarının performansı M1 Max ile karşılaştırıldığında %44 daha verimliği çalıştığı söyleniyor. Şirket, Autodesk kıyaslamalarında ise önemli gelişmeler elde ettiklerini belirtiyor.

Apple, M1 çipi ile performans ve verimlilik odaklı olduğunu belirtirken kullanıcılara oldukça uzun süreli pil de sağlıyor. Intel’in açıkladığı bu veriler arasında maalesef ki pil hakkında herhangi bir açıklama bulunmuyor.

Yapılan tüm test ve değerlendirmelerin Intel tarafından yapıldığını belirtmek gerekiyor. Gerçek ve doğru testlerin işlemcinin piyasaya çıkması ile test edilebileceğini hatırlatmak gerekiyor. Bu yeni serinin ne zaman piyasaya sürüleceği hakkında herhangi bir bilgi ise paylaşılmadı.

Finansal işlem platformu OlduBil, global pazara açılıyor

Limak’ın, kullanıcıların para transferi, alışveriş ve fatura ödemeleri dahil birçok finansal işlemi dijital ortamda bir bankaya gitmeye gerek duymadan ve kolaylıkla tek yerden yapabilmesini sağlayan mobil hizmet platformu OlduBil, yurt içinde kısa bir dönemde yakaladığı başarılı ivmesini yurt dışına taşımaya hazırlanıyor.

Teknoloji ve işbirlikleri geliştirmeleri ile sürekli yenilenen ve kullanıcılarına rahat, kolay, kazandıran ve uzman hizmetler sunan OlduBil’in 2021’de oldukça başarılı bir ivme yakaladığına dikkat çeken Özdemir, “Büyüme odaklı çalışmalarımıza henüz, yeni girmemize rağmen, öncesindeki bir yıllık dönemde dahi kullanıcı sayımız 50 kat arttı, yenilikçi hizmetlerimize artan oranlarda talep var, OlduBil kart ile yapılan harcamalar 70 kat artış sağladı” dedi.

OlduBil kartı ile ödeme yapan kullanıcılar, marketten giyime kadar pek çok anlaşmalı markada yapılan harcamalar üzerinden önemli oranlarda sınırsız ve nakit para iadesi ile indirimler kazanma imkânından yararlanıyor. OlduBil kullanıcıları uygulamaya kayıt ile birlikte anında ücretsiz bir sanal Mastercard’a sahip oluyor, dileyen kullanıcılar uygulama içerisinden fiziki kart talebinde bulunabiliyor.

2023 hedefi: 3 kıta

Yurt içindeki faaliyetlerini 2022’nin ilk aylarında açıklanacak yeni işbirlikleri ve işler ile daha da genişletecek olan OlduBil, yurtdışı faaliyetlerine ise ilk olarak yine 2022 yılının ilk çeyreğinde ülkeler arası hızlı ve güvenli para transfer hizmetini sunarak başlayacak. Bu konuda bir yandan yurtiçi ve yurtdışındaki büyük kurumlar ile entegrasyon çalışmaları sürdürülürken, diğer yandan Limak’ın halihazırda personeli, proje ve yatırımlarının olduğu ülkelerde de start verilecek. OlduBil’i Limak sinerjisi ile birlikte yurt dışında da büyütmeyi hedefleyen şirketin ilk durakları ise Kuveyt, Azerbaycan ve Kosova olarak planlanıyor.

OlduBil’in, Türkiye’de alanının en başarılı şirketleri ile işbirliği yaparak müşterilerine birçok finansal ve yenilikçi hizmetleri bir arada sunan bir dijital platform olduğu bilgisini paylaşan Limak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Batuhan Özdemir, şöyle devam etti: “OlduBil’i bu aşamada, Limak’ın faaliyette bulunduğu üç kıtada hizmet veren global bir şirket haline dönüştürmek istiyoruz. Büyük projelerimizin bulunduğu kimi ülkelerde bizden beklenti de benzer şekilde. Teknoloji transferi önem verilen konuların başında geliyor, yatırım görüşmelerini başlattığımız yerler de var.”

NFT lideri OpenSea, 300 milyon dolar yatırım alarak 13.3 milyar dolar değerlemeye ulaştı

NFT müzayede pazarı OpenSea, yapılan açıklamalara göre; 2021 yılında büyük bir rekor kırarak değerlemesi neredeyse diğer tüm girişimlerden daha hızlı büyüdü.

Son paylaşılan bilgilere göre OpenSea, liderliğini Paradigma ve Coatue‘nin yaptığı turda 300 milyon dolarlık Seri C yatırım alarak değerlemesini 13.3 milyar dolara çıkardı. Girişimin ulaştığı bu değerlemenin çok muazzam bir büyüme olduğu söyleniyor.

OpenSea, yalnızca son 30 gün içinde 2.4 milyar dolardan fazla işlem hacmi gördü ve geçtiğimiz 2021 yılı içerisinde yüz milyonlarca dolarlık işleme aracılık etti. Andreessen Horowitz‘in kripto kolu tarafından sadece altı ay önce verilen 1.5 milyar dolarlık bir değerlemeden yükselen girişimin, kendi hacim büyümesinin yanı sıra 7,6 milyar dolarlık bir değerlemeyle yükselen Dapper Labs dahil olmak üzere diğer amiral gemisi NFT şirketlerininkini de yansıtıyor.

OpenSea, bir çok diğer NFT pazar yerlerinin görüş alanında yer alıyor. Ancak şu anda çok az büyük rakibi var, ancak Coinbase bu fırsatı görüp NFT pazarına girerse ve diğer NFT pazar yerleri de ciddi bir yatırım alırsa, bu pazardaki rekabet çok farklı boyutlara ulaşabilir.

NFT alanı 2021’de çok fazla hareket gördü, ancak bu değerlemeyi gerçekleştiren OpenSea, devam eden başarısına ve yeni başlayanları kripto koleksiyonlarının gelişen dünyasına çekmek için bir güven ortamı oluşturacak.

Gelişmeleri takip ediyoruz.

Samsung, CES 2022’de yeni taşınabilir ekran ve eğlence cihazı The Freestyle’ı tanıttı

Samsung’un Z ve Y kuşağı kullanıcıları hedefleyen yeni ‘The Freestyle’ projeksiyon cihazı, akıllı hoparlörü ve ortam aydınlatma cihazı özelliklerini hafif ve taşınabilir tek bir cihazda bir araya getiriyor. The Freestyle, yalnızca 830 gram ağırlığıyla, herhangi bir alanı anında bir ekrana dönüştürmeye imkan sağlıyor.

Geleneksel ve hantal projeksiyon cihazlarının aksine, The Freestyle’ın çok amaçlı döner yapısı, 180 dereceye kadar dönüş sağlayarak, masa, yer, duvar hatta tavan gibi tüm yüzeylerde yüksek görüntü kalitesi sağlarken, ayrı bir ekran yüzeyi gerektirmiyor.

Her açıda ve yüzeyde 100” inç boyutuna kadar kristal berraklığında görüntü

Etkileyici ve ileri teknolojik özelliklere sahip The Freestyle, tam otomatik keystone ve otomatik seviyeleme özellikleriyle birlikte sunuluyor. Bu özellikler sayesinde cihazın ekranı, tüm açılara ve yüzeylere otomatik olarak uyum sağlayarak, görüntünün mükemmel orantıda yansıtılmasını sağlıyor. Bunların yanında, ‘Otomatik Odaklama’ özelliği, The Freestyle’ın herhangi bir açıda ve yüzeyde 100” inç boyutuna kadar kristal berraklığına sahip görüntü vermesini sağlıyor. The Freestyle, ayrıca bozulma olmadan temiz ve daha derin bas sağlayan çift ‘Pasif Yayıcı’ya sahip bulunuyor. 360 derecelik ses yayılımıyla, kullanıcılara her an, her yerde sinema kalitesinde bir ses deneyimi sunuyor.

The Freestyle, USB-PD ve 50W/20V veya üzeri çıkışları destekleyen harici pillerle uyumlu olduğundan, kullanıcılar diledikleri her yere götürmek üzere cihazı yanlarında taşıyabiliyor. The Freestyle, geleneksel prizlerle uyumlu olup, ek kablo bağlantısına gerek kalmadan standart bir E26 ışık soketine/adaptörüne bağlandığında çalışabilen ilk taşınabilir ekran olma özelliğiyle de dikkat çekiyor.

The Freestyle, hem aydınlatma cihazı hem de akıllı hoparlör olarak kullanılabiliyor

The Freestyle, kullanılmadığı zamanlarda ortam modu ve yarı saydam lens kapağı sayesinde, ortamın atmosferini değiştirebilen bir aydınlatma cihazı olarak da kullanılabiliyor. Aynı zamanda, müziği analiz ederek, duvara, zemine ya da başka herhangi bir yüzeye yansıtılan görsel efektleri sesle eşleştirebilen akıllı bir hoparlör olarak da çalışabiliyor.

The Freestyle, hem Android hem de iOS mobil cihazlarla uyumlu özelliklerinin yanı sıra, ekran yansıtma, casting özellikleri ve Samsung Akıllı TV’lerde bulunan Akıllı TV özelliklerini sunuyor. Kullanıcılarına en iyi içerik görüntüleme deneyimini yaşatırken, aynı zamanda sektörün önde gelen uluslararası OTT – “Over The Top” (izleyiciye internet üzerinden direkt olarak ulaşan medya hizmetlerine verilen ad) ortaklarının onayını alan ilk taşınabilir projeksiyon cihazı olma özelliğini taşıyor. The Freestyle ayrıca, kullanıcıların cihazı ‘Eller Serbest’ modda kullandıkları esnada diledikleri sesli yardımcıyı seçmelerine olan veren, uzak alan ses denetimine sahip ilk projeksiyon cihazı olarak öne çıkıyor.

The Freestyle, 4 Ocak’tan itibaren ABD pazarında ön siparişe açılacak olup, önümüzdeki aylarda diğer küresel pazarlarda satışa sunulacak. Türkiye pazarında ise 2022 Mart ayında satışa sunulması planlanıyor.