Ana Sayfa Blog Sayfa 438

Lime, yeni nesil elektrikli bisikletlerini ABD’de piyasaya sürdü

Lime, Mart 2021’de Gen4 elektrikli bisikletlerini tanıtmış ve dünya çapında ağını genişletmek için 50 milyon dolar yatırım yapacağını duyurmuştu. Geçtiğimiz aylarda yapılan küçük çaplı testlerin ardından, Gen4 elektrikli bisikletler ABD’deki kullanıcılarının kullanımına sunuldu. Paylaşımlı mikromobilite deneyimini geliştirmesi beklenen yeni bisikletlerin lansmanı çarşamba günü ABD’nin başkenti Washington DC‘de gerçekleşti.

Yeni elektrikli bisikletler değiştirilebilir bataryalara sahip

Yeni bisikletin en önemli özelliği değiştirilebilir bataryalara sahip olması oldu. Yeni modelin değiştirilebilir bataryaları aynı zamanda Lime’ın elektrikli scooter modelleri ile birlikte de kullanılabiliyor. Lime, yaptığı açıklamada, “Bunun, sürücüler için araç kullanılabilirliğini geliştirirken operasyonlarımızın verimliliğini ve sürdürülebilirliğini önemli ölçüde artırmasını bekliyoruz” dedi. Bu özelliğin Lime şarj aletlerinin yükünü azaltarak kaldırımlardaki şarjı bitmiş araç kalabalığını azaltmaya yardımcı olması ve şirkete hem zaman hem de maddi açıdan tasarruf sağlaması bekleniyor.

Lime, çarşamba günü 250 adet Gen4 elektrikli bisikletleri Washington DC’de piyasaya sürdü ve başkentteki yaklaşık 2.500 e-bisikletten oluşan filonun tamamını kademeli olarak değiştirmeyi planlıyor. Yeni nesil bisikletler, Washington DC’nin yanı sıra, önümüzdeki baharda Atlanta ve Charleston dahil olmak üzere dünya çapında daha fazla şehre ulaşacak.

Lime’ın elektrikli bisiklet hizmetini geliştirmesi ve Gen4 bisikletlerini piyasaya sürmesi, dünya genelinde e-bisiklet kullanımının arttığı bir dönemde gerçekleşti. New York Times‘a göre, Amerikalılar 2020’de elektrikli arabalardan daha yüksek oranda e-bisiklet satın aldılar.

Geçtiğimiz sene Gen4 elektrikli bisikletleri geliştirmek için 50 milyon dolar yatırım yapan Lime, e-bisiklet hizmetini dünya çapında 50 şehre genişletmeyi başardı. Londra dahil bazı büyük şehirlerde yaklaşık 12 milyon e-bisiklet yolculuğu yapılmasına yardımcı olduğunu belirten şirket, 2022’de bu alana daha çok odaklanacağını söyledi.

Yerli siber güvenlik şirketi Picus Security, Log4j güvenlik açığını kısa sürede tanımlayarak kütüphanesine ekledi

Yerli siber güvenlik şirketi Picus Security, dünya genelinde tüm güvenlik ekiplerini harekete geçiren Log4j güvenlik açığını atak simülasyonu kütüphanesine ekleyip ilgili iyileştirme önerilerini üç saat gibi kısa sürede tanımlayarak alanında önemli bir başarı sağladı.

Tüm dünyada BT ve siber güvenlik ekiplerini harekete geçiren, CVSS ölçeğine göre 10 üzerinden 10 puana sahip kritik bir güvenlik açığı 2021 yılının son günlerine damgasını vurdu. Dünya genelinde yaygın olarak kullanılan Apache Log4j yazılımını etkileyen bu açık saldırganların zararlı komutlarını uzaktan çalıştırmasına olanak sağlıyor. İlgili kütüphaneyi kullanan birçok Java tabanlı yazılımın da aynı güvenlik açığını barındırma olasılığı ve bu yazılımların bulunduğu milyonlarca sistemin saldırganların eline geçme riski Log4j güvenlik açığını son derece tehlikeli bir hale getiriyor. Halihazırda birçok tehdit grubunun bu açığı kullanmaya başladığı tespit edilmiş durumda.

Siber tehditler her geçen gün değişiyor ve siber saldırganlar yeni saldırı yöntemleri geliştirerek yeni güvenlik açıkları keşfediyor. Siber saldırganların dünya genelinde birçok sistemi günler hatta saatler içinde ele geçirebilmelerine olanak tanıyan bu tür ataklara karşı hızla önlem alınması gün geçtikçe daha da önem kazanıyor. Picus Security, yılın son günlerine damgasını vuran ve güvenlik dünyasını harekete geçiren Log4j güvenlik açığı gibi ortaya çıkan yeni tehditlere saatler içinde karşılık veren dünyanın öncü siber güvenlik şirketleri arasında yer alıyor.

Yeni tehditlere karşılık verme sürelerinin ortalama üç saat olduğunun altını çizen Picus Security Kurucu Ortağı ve Picus Labs’dan sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Süleyman Özarslan, “Kendi alanımızdaki şirketler arasında saldırılara en hızlı karşılık veren organizasyonlardan biriyiz. Picus olarak bu yıl Microsoft e-posta sunucularını hedef alan Hafnium tehdit grubunun ve ABD’nin en büyük petrol boru hattını yöneten Colonial Pipeline şirketine milyonlarca dolar zarar veren Darkside tehdit grubunun saldırılarına da saatler gibi kısa bir sürede karşılık vermiştik. Aynı şekilde Log4j güvenlik açığını Picus platformunun atak simülasyon kütüphanesine üç saat gibi kısa bir sürede ekledik ve iyileştirme önerilerini tanımladık” dedi.

Siber saldırılara hızla karşılık vermek büyük önem taşıyor

Bu tür kritik seviyedeki güvenlik açıklarında hızlı olmanın büyük önem taşıdığını belirten Özarslan, “Günümüzde saldırganlar aynı gün içerisinde bütün dünyada on binlerce sistemi etkileyecek saldırılar düzenliyorlar. Bu saldırılara karşılık vermek için, biz siber güvenlik profesyonelleri de en az saldırganlar kadar hızlı olmalıyız. Dünyada bu alandaki en yetkin ekiplerden biri olan Picus Labs olarak, bu saldırılara saatler içerisinde cevap vererek kurum ve kuruluşların çok hızlı bir şekilde önlem almalarına olanak sağlıyoruz” dedi.

Risk devam ediyor

Log4J güvenlik açığı hala keşfedilme aşamasında ve tehdidin henüz hangi farklı ortamlarda kullanılacağı bilinmiyor. Bu nedenle önümüzdeki günlerde daha farklı sistemlerde bu tehdidin devam edeceği öngörülüyor. Güvenlik açığına yönelik yeni yamalar çıktıkça ve uygulandıkça saldırının farklı varyantları gözlemlenebiliyor. Bu nedenle siber güvenlik ekiplerinin karşılaşabilecekleri artçı tehditlere karşı hazırlıklı olmaları büyük önem taşıyor.

Dünyada siber saldırı simülasyonunun öncüsü olan Picus Security, yeni ortaya çıkan siber saldırılara yönelik simülasyonlarını sürekli güncelliyor ve organizasyonların güvende kalmasına yardımcı oluyor.

Tüp bebek tedavisinde yapay zeka ile kaliteli embriyo seçen yerli girişim Auctifera’nın hikayesi

Bayer’in girişimcilik programı Bayer G4A’e seçilen girişimlerden Auctifera, Tüp bebek tedavisinde embriyo seçimi aşamasında en kaliteli embriyo seçimini subjektif ve kişi bağımlı olmaktan çıkarıp; görüntü işleme ve makine öğrenmesi ile objektif, otomatize ve kişilerden bağımsız hale getirmenizi sağlıyor.

Girişim kurucusu Tahir Koray Yozgatlı, bize kuruluş hikayesini anlattı ve sundukları çözümle ilgili derin bilgiler verdi.

Param’ın ürünü ParamPOS’un işlem hacmi 2021 yılında yüzde 334 arttı

Türkiye’nin önde gelen sanal POS çözümlerinden ParamPOS, 2021 yıl sonu finansal verilerini açıkladı. Bu verilere göre ParamPOS; 2021 yılında işlem hacminde yüzde 334 büyürken, yapılan işlem sayısında da yüzde 577 gibi rekor bir büyümeye ulaştı.

Yıl sonu finansal raporunda öne çıkan bir diğer rekor büyümeyse ParamKart’ta gerçekleşti. 2021 yılında, ParamKart ile gerçekleştirilen işlemler yüzde 144 artış gösterirken, işlem adedinde ise yüzde 142’lik büyüme kaydedildi. Yılın en yüksek işlem hacmine sahip ilk üç sektörü benzin ve yakıt istasyonları, market ve alışveriş merkezleri ve giyim ve aksesuar oldu. ParamKart kullanıcılarının en fazla işlem gerçekleştirdiği sektörlerse market ve alışveriş merkezleri, benzin ve yakıt istasyonları ve yemek sektörü oldu. Tüm işlemlerin toplam sepet ortalaması ise 82,65 TL olarak hesaplandı.

Sunulan raporda, büyüme oranlarının yanı sıra tüketici davranışlarına da yer verildi. 2021 yılında, ParamKart ile en çok işlem yapılan gün Pazartesi günü, en fazla işlem yapılan saatler ise 09.00-09.30 olarak kaydedildi. 2020 yılında ise en fazla işlem yapılan zaman Salı günü, 11.30-12.00 saatleri arasındaydı.

ParamPOS’tan geçen en yüksek işlem hacmi pazaryerlerinde oldu

2021’de işlem hacmini en fazla artıran sektör, yüzde 703’lük artışla pazaryeri oldu.

Pazaryeri sektörünü ise sırasıyla hizmet, video, eğlence ve oyun gereçleri kategorileri takip etti. Aynı şekilde, işlem adedini yüzde 693 artıran Pazaryerleri, en yüksek işlem adedine sahip ilk 5 sektör arasındaki liderliğini korudu.

Yemek ve mobilya harcamalarında büyük bir artış görüldü.

Yemek harcamalarının işlem adedi yüzde 979 büyürken mobilya harcamalarının işlem adedi %797 büyüdü. Sepet ortalamasının 302 TL olduğu 2021 yılı verilerinde, taksitli işlem sayısına yönelimde yüzde 650 artış kaydedildi. Bu artış, sadece tek çekim ödeme seçeneğinde ise yüzde 565 oranında gerçekleşti.

Param Kurucusu Emir Can Yılmaz: “2021 yılını rekor üstüne rekor büyümeyle kapattık.”

2021 yılı finansal sonuçlarını değerlendiren Param Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Emir Can Yılmaz: “Türkiye’nin finansal teknolojideki öncü gücü olan Param markamızla sektördeki liderliğimizi bir kez daha kanıtladık. ParamPOS işlem hacmi, 2020 yılına oranla yüzde 334 büyüdü. ParamKart ile yapılan işlemlerde, geçen yıla oranla yüzde 144 kat artış kaydettik. Tüketici ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yaptığımız geliştirmelerin ve ortaya koyduğumuz emeğin olumlu geri dönüşlerini görmek bize gurur ve motivasyon veriyor. Kuveyt Türk Bankası’nın aramıza katılmasıyla bugün toplamda 22 banka ve 9 kart markasıyla anlaşmalı hizmet veriyoruz. Param’ı tercih eden kullanıcılarımıza en iyi hizmeti sunabilmek için sürekli altyapımızı güçlendiriyor, insan kaynağı yatırımı yapıyoruz. Geçmişte bankaların üstlendiği tahsilat, ödeme, mikro kredilendirme gibi birçok konuda fintech’ler söz sahibi olmaya başladı bile. 2024 yılına kadar, bankalar da dahil olmak üzere tüm finansal kuruluşlar içerisinde ilk 10’da yer alma hedefimize emin adımlarla yürüyoruz.” sözlerini paylaştı.

ParamPOS’ta En Çok İşlem Hacmine Ulaşan 5 Sektör

2021’de işlem hacmini yüzde 703 artıran Pazaryerleri, ilk beş sektör arasındaki liderliğini korudu.

  • Pazar yerleri
  • Hizmet Sektörleri
  • Video, Eğlence ve Oyun Gereçleri
  • Eğitim, Kırtasiye ve Ofis Malzemeleri
  • Sigorta Harcamaları
  • ParamPOS’ta En Çok İşlem Adedine Ulaşan 5 Sektör

2021’de işlem adedini yüzde 693 artıran Pazaryerleri, bu kategoride de lider.

  • Pazar yerleri
  • Video, Eğlence ve Oyun Gereçleri
  • Hizmet Sektörleri
  • Elektrik Elektronik Eşyaları
  • Sigorta Harcamaları

ParamKart’ta En Çok İşlem Hacmine Ulaşan 5 Sektör

  • Benzin ve Yakıt İstasyonları
  • Market ve Alışveriş Merkezleri
  • Giyim ve Aksesuar
  • Elektrik, Elektronik Eşyalar
  • Yemek

ParamKart’ta En Çok İşlem Adedine Ulaşan 5 Sektör

  • Market ve Alışveriş Merkezleri
  • Benzin ve Yakıt İstasyonları
  • Yemek
  • Giyim ve Aksesuar
  • Elektrik Elektronik Eşyalar

Visa İnovasyon Programı’nın üçüncü döneminden mezun olan 6 girişim

Türkiye’nin dijital ekosisteminde inovasyonu desteklemek ve hızlandırmak amacıyla yürütülen Visa İnovasyon Programı’nın 3. döneminde Türkiye’den 6 fintech mezun oldu. Yeni dönemde fintech’ler KOBİ’lerin güçlendirilmesi, yeni nesil ödeme deneyimlerinin tasarlanması ve yeni ödeme akışlarının oluşturulması temalarına odaklandılar.

6 ay süren program kapsamında fintech’ler, Hackquarters ekibiyle aynı ofisi paylaşıp girişimcilik ekosisteminde ticarileşme ve müşteri geliştirme desteği aldılar. Yalın Girişimcilik, İnsan Odaklı Tasarım, Veri Güvenliği ve Regülasyon gibi konularda 32 saat eğitimlerini tamamladılar ve 70 saati aşan mentörlük aldılar.

Çeşitli kanallardan yurtdışına açılma olanakları

Visa İnovasyon Programı, fintech’lerin Türkiye’den yurtdışına açılmaları için de önemli fırsatlar sunuyor. Bu dönem Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan’daki programların tek bir çatı altında toplanmasıyla fintech’ler yurtdışındaki iş ortaklıkları ve uzmanlarla da çalışma fırsatını elde etti. Aynı zamanda küresel ölçeklendirme hedefiyle İngiltere, Singapur, ABD, Rusya, vb. gibi ülkelerden şirketlerle 10 saati aşan iş ortaklığı oturumlarına katıldılar.

Mezun fintech’ler programdan somut çıktılarla ayrılıyor

Program süresince, katılımcı fintech’ler Visa’nın yerel ve global iş ağındaki banka, e-para kuruluşu ve üye işyerleri ile 14 pilot çalışma gerçekleştirdi. Fintech’lerden ikisi, gerçekleştirdikleri yatırımcı görüşmeleri sonucunda toplam 2,3 milyon dolar yatırım almayı başardı. Ayrıca katılımcılardan bir tanesi yurt dışında iş ortaklığı kurma fırsatı buldu.

Visa İnovasyon Programı’nın üçüncü dönem mezunları:

  1. FineDine: Dijital menülerle restoranların satış ve müşteri memnuniyetini arttıran yapay zekaya dayalı sipariş yönetim platformu.
  2. Fintegre: Tüketici finansmanı, elektronik sigorta, pazar yeri ve geri satın alma ve takas çözümleri aracılığıyla perakendecilerin finansal refahını artıran bir finansal hizmet sağlayıcı platformudur.
  3. HASO: İş yerlerinin, bankacılık sistemi dışında kalan segment ve tüketicilere ulaşmasını ve tüketicilerin herhangi bir kredi ilişkisi olmadan “Şimdi Al Sonra Öde” yapmasını sağlayan, üye işyeri ve tüketicilere yönelik risk yönetim platformu.
  4. Norma: Mikro-KOBİ’ler ve serbest çalışanlar için bankacılık ve iş yönetim çözümleri sunan finansal servisler platformu.
  5. Paratic: Tüm banka hesaplarını, işlemleri tek ekranda görmeyi, tek bir platform üzerinden yönetmeyi, banka hesaplarına ek olarak POS işlemleri, API çözümleri, entegre ERP, toplu ödemeler, toplu tahsilatlar sağlayan platform.
  6. SoliClub: Şehirlerin ulaşım hizmetlerine ve üniversitelerin kampüs ihtiyaçlarına odaklanan çözümlerle insanların tüm ihtiyaçlarını tek kartla karşılamaya odaklanan akıllı şehir çözümleri sunan bir platform. İnsanların günlük yaşamlarına hız ve kolaylık katan donanım ve yazılımlar geliştiriyor.

Dijital sağlık girişimi Transcarent, 200 milyon dolar yatırım aldı

Dijital sağlık girişimi Transcarent, bugün 200 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Kinnevik ve Human Capital liderliğindeki C Serisi finansman turuna, General Catalyst, 7wireVentures, Alta Partners, Merck Global Health Innovation Fund, Jove Equity Partners, Threshold Ventures, ve GreatPoint Ventures da katılım sağladı.

Seri C yatırım, Transcarent’in toplam yatırımını bir yıldan kısa bir süre içinde 298 milyon dolar seviyesine çıkardı.

2020 yılında kurulan Transcarent, kendi kendini sigortalayan çalışanlar ve aileleri için dijital bir sağlık ve bakım platformu sunuyor. Transcarent, acil bakım gibi temel ihtiyaçların yanı sıra, daha düşük maliyetli ilaçlar ve semptom değerlendirmesi gibi birçok hizmet sunuyor. Gerektiğinde ameliyatlar, evde bakım desteği, kanser ve uzman görüşleri de sunulan hizmetler arasında yer alıyor. Üyeler, canlı ve dijital desteğe 7/24 doğrudan erişim sağlayabiliyor.

Transcarent CEO’su Glen Tullman, yaptığı açıklamada, Transcarent’ta sorumluluğu tekrar tüketicilere veren yeni ve farklı bir sağlık deneyimi oluşturduklarını söyledi. Tullman, sağlık tüketicilerinin anlayabilecekleri, kendilerini rahat hissedebilecekleri ve tarafsız bir şekilde bilgilendirilebilecekleri bir sağlık hizmetine erişim sağlamak istediğine dikkat çekti.

Şirket, geçtiğimiz bir yıl içinde yönetici ekibinde önemli değişiklikler geçirdi. Ayrıca, 1 milyonun üzerinde üyeye hizmet veren cerrahi ve temel bakım sağlayıcısı BridgeHealth‘in satın alınmasını ve entegrasyonunu tamamlayarak önemli adımlar attı. Transcarent ayrıca, dünyanın önce gelen perakende isimlerinden olan Walmart ile de bir ortaklık kurduğunu paylaşmıştı. Çalışanlar ile işverenlerin Walmart’ın düşük maliyetli hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak isteyen Walmart, kendi kendini sigortalayan çalışanlar için Transcarent ile bir ortaklık duyurdu.

Cem Bölükbaşı, FIA Formula 2’ye giden ilk Türk yarış pilotu oldu

Espor dünyasında 2017’den bu yana kazandığı şampiyonlukların ardından, profesyonel yarış kariyerinde yalnızca iki seneyi geride bırakan başarılı milli yarış pilotumuz Cem Bölükbaşı, Formula serilerinde kariyer basamaklarını tırmanmaya devam ediyor. Bölükbaşı, bugün İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında FIA Formula 2 2022 Şampiyonası’nda Çek takım Charouz Racing System ile yarışacağını açıkladı.

Cem Bölükbaşı, her hafta sonu iki yarış olarak gerçekleşen seride toplam 14 hafta boyunca ülkemizi temsil edecek. 2022 sezonu, Formula 2’nin 2017’deki başlangıcından bu yana en uzun takvim olarak dikkat çekiyor.

Espordan gerçek pistlere tarihi başarıya imza atan dünyadaki ilk yarış pilotu

Cem Bölükbaşı bu gelişme ile, Türkiye motor sporları tarihinde Formula 2’de yarışan ilk Türk yarış pilotu olurken, aynı zamanda espor dünyasından gelip bu seviyede sanaldan gerçeğe uzanan bir başarı hikayesine imza atan dünyadaki ilk yarışçı olarak da tarihe geçti.

Başarılı sporcumuz Formula 2 Şampiyonası’ndaki ilk yarışına Mart ayında Bahreyn Pisti’nde çıkacak. Bölükbaşı, Formula 1 Dünya Şampiyonası ile aynı hafta sonu ve aynı pistlerde gerçekleşen Formula 2 Şampiyonası’nda toplam 28 yarışta pistte zafer peşinde koşacak.

“Hedefim Formula 1’de yarışan ilk Türk olmak”

Espor dünyasından Formula 1’e geçen dünyadaki ilk yarış pilotu olma hedefi için çok önemli bir atmayı başardığını belirten Cem Bölükbaşı şöyle konuştu:

“Benim için inanılmaz bir gelişme bu. Sanal yarışlarda binlerce saat antrenman yapıp, Formula 1 Espor yarışlarında dünya şampiyonlukları kazanırken hayalimde hep bir gün gerçek yarış pistlerinde de yeteneklerimi gösterebileceğim düşüncesi vardı. Son iki yılda çeşitli şampiyonalarda elde ettiğim başarılarla bunu kanıtladığımı düşünüyorum. En son çıktığım Euroformula Open şampiyonası oldukça başarılı geçti. 15 yarışta 8 kez podyuma çıktım ve 2 yarışı da birinci bitirdim. Simulasyonda yaptığım antrenmanların yarış kariyerimde çok büyük katkısı oldu.

İlk kez kullandığım araçlarda podyuma çıkmayı başardım. Şimdi ise sadece birkaç hafta önce ilk defa resmi test sürüşlerine çıktığım Formula 2 aracıyla tam sezon FIA Formula 2 Şampiyonası’nda yarışacağım. Bu yolculukta hayallerime benim kadar inanan başta ailem, ajansım TEM Agency ve ana destekçim ICRYPEX’in yanı sıra Kuzu Grup, Zorlu Enerji, Go Türkiye, Rixos, Gentaş’a; yine destekleriyle yanımda olan TOSFED’e çok teşekkür ederim. Bu destekler olmasa bu noktaya gelemezdim. Şimdi bir an önce Charouz Racing System ile sezona başlamak için sabırsızlanıyorum. Yarış kariyerime, Türkiye ve dünya motor sporları tarihine yeni rekorlar eklemek için elimden gelenin en iyisini yapacağım.”

“Cem Türk otomobil sporları tarihinde çok önemli bir kapıyı aralıyor”

TOSFED Başkanı Eren Üçlertoprağı, “Cem Bölükbaşı, 10 yılı aşkın bir süredir yakından takip ettiğimiz başarılı ve genç bir sporcumuz. Tek koltuklu otomobil yarışları, hepimizin yakından bildiği üzere, ancak maddi ve manevi ciddi destekle ilerlenebilen bir alan. Cem’in Formula 1 Espor alanından gelmesiyle, “sanaldan gerçeğe” uzanan hikayesi, yurtiçi ve yurtdışında da özellikle Formula 1 yönetimi tarafından yakından takip ediliyor. Örnek bir genç sporcumuz olan Cem Bölükbaşı, şimdi Formula 2’ye çıkarak Türk otomobil sporları tarihi açısından çok önemli bir kapıyı aralıyor. Cem’i Formula 2’de görmeyi çok arzuluyorduk. Bu noktada milli, sporcumuzun maddi ve manevi olarak artan bir eğriyle desteklenmesi çok önemli. Biz de Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu olarak kendisini her anlamda destekliyoruz. Formula 1’e uzanabileceği bu yolda, Cem’in hepimizi gururlandırmaya devam edeceğine yürekten inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

628 milyon euro yatırım alan Bolt, 7.4 milyar euro değerlemeye ulaştı

Estonya merkezli Bolt, bugüne kadarki en büyük finansman turunu kapattığını duyurdu. Şirketin paylaştığı açıklamaya göre 628 milyon euro yatırım alan Bolt’un değerlemesi 7.4 milyar euro seviyesine yükseldi.

Sequoia Capital ve Fidelity Management and Research Company‘nin ortak liderliğinde gerçekleşen finansman turu, Whale Rock, Owl Rock, D1, G Squared, Tekne ve Ghisallo tarafından desteklendi.

Araç çağırma, paylaşımlı taksi, mikromobilite, yemek ve market siparişi alanında faaliyet gösteren girişim, 2013 yılında Markus VilligMartin Villig ve Oliver Leisalu tarafından Tallin’de kurulmuştu. Şehirleri arabalar için değil insanlar için yeniden inşa etmek gerektiğini söyleyen Bolt, son 8 yıldır, kişisel bir arabaya sahip olmanın artık bir zorunluluk olmadığını kanıtlamak için sürekli çaba sarf ettiğini belirtiyor.

İlk olarak paylaşımlı taksi uygulaması olarak başlayan Bolt, zaman içinde e-scooter ve e-bisiklet kiralamadan araç paylaşımına, yiyecek ve market teslimatına kadar genişledi. Bolt, şu anda Avrupa ve Afrika’da olmak üzere 45 ülkede ve 400’den fazla şehirde faaliyet gösteriyor. Bolt’un aktardığı bilgiye göre şirketin mobilite ve teslimat hizmeti 100 milyondan fazla kullanıcı tarafından kullanılıyor. Bolt, Ağustos 2021’deki E Serisi finansmanı duyururen 75 milyon müşterisi olduğunu açıklamıştı.

Pandemi sırasında geliştirilen ve piyasaya sürülen 15 dakikada market teslimat hizmeti Bolt Market, şirketin en yeni ürünlerinden biri. Avrupa genelinde 10 ülkede hizmet veren Bolt Market, bu lokasyonlarda birçok mağazaya sahip. Şirket ayrıca, çevre üzerindeki etkiyi azaltmak için Avrupa’daki tüm sürüşlerini “Bolt’s Green Plan” projesi kapsamında karbonsuz olarak gerçekleştiriyor.

Ağustos ayında Bolt’un 600 milyon euro değerindeki finansman turunu kapatarak 4 milyar euro değerlemeye ulaştığını sizlerle paylaşmıştık.

340 milyon dolar yatırım alan GoStudent, 3.5 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Çevrimiçi özel ders alanında Avrupa’nın lider isimlerinden olan GoStudent, D Serisi finansman turunda 340 milyon dolar yatırım aldı. Prosus liderliğindeki yatırım turuna Deutsche Telekom, SoftBank Vision Fund 2, Tencent, Dragoneer, Left Lane Capital ve Coatue katıldı.

2016 yılında Felix Ohswald (CEO) ve Gregor Müller (COO) tarafından Viyana’da kurulan GoStudent, bugüne kadar 699 milyon dolar yatırım aldı. GoStudent Haziran 2021’de 244 milyon dolar yatırım alarak 1.7 milyar dolar değerlemeye yükselmişti. Şu anda 3 milyar euro (3.5 milyar dolar) değerinde olan şirket, Avrupa’nın en değerli ed-tech girişimleri arasında yer alıyor. GoStudent, 2021 yılında Kanada, Meksika ve Türkiye dahil olmak üzere 16 ülkeye genişledi ve 19 uluslararası ofis açtı.

GoStudent, şu anda 22 ülkede müşterilerine hizmet veriyor. Platformu aracılığıyla bir üyelik modeli kullanan girişim, 30’dan fazla konuda ilk, orta ve üniversite çağındaki öğrencilere ücretli, bire bir ve video tabanlı eğitim sağlar. 50 dakikalık derslerden oluşan GoStudent eğitim modeli, her öğrenci için özelleştirilmiş öğrenme planları sunar.

GoStudent, yeni finansmanı uluslararası genişleme, stratejik ortaklıklar, satın alma ve ürün portföyünü genişletmek için kullanmayı planlıyor. Şirket, ABD, Asya-Pasifik ve MENA bölgesi gibi yeni bölgeler de dahil olmak üzere bu yıl en az 6 yeni pazara girmeyi planladığını söyledi.

Mart 2021’de B Serisi finansman turunda 70 milyon euro yatırım alan GoStudent, finansmanı Türkiye ve Yunanistan gibi uluslararası pazarlara açılmak için kullanacağını belirtmişti. Geçtiğimiz sene ülkemizde de faaliyetlerine başlayan şirket, “derse ve süreye göre 125 ₺ ve 192 ₺ arasındaki birim fiyatlarda özel dersler” sunuyor.

TechOne Venture Capital, 2021 yılında 11’i yeni olmak üzere toplam 15 girişime yatırım yaptı

2020 yılının ortasında faaliyetlerine başlayan TechOne Venture Capital, geçtiğimiz yılın bir özetini paylaştı. Tecrübeli ekibi ile Türkiye’den global pazarlara açılma potansiyeli olan teknoloji girişimlerine yatırım yapmayı, desteklemeyi ve büyütmeyi odağına alan TechOne, 2021 yılında 15 yatırım turu gerçekleştirerek 11 yeni girişime yatırım yaptı ve portföyündeki girişim sayısını 20’ye yükseltti.

  • TechOne ekibi 1 yıl içerisinde 10.290 girişim inceleyip, 1.924 online görüşme gerçekleştirdi ve 150 girişime detaylı inceleme (deep dive) gerçekleştirdi.

2020 yılının Temmuz ayında faaliyetlerine başlayan 300 Milyon TL büyüklüğe sahip TechOne fonu, 2021 yılında yatırımlarına hızla devam ederek, portföyüne sırasıyla Sorwe, VRLab Academy, AloTech, ULive, Tridi, Livad, ForFarming, Cognitiwe, Modanisa, Inooster ve Evreka’yı ekledi. Portföyündeki girişim sayısını 1 buçuk yıl içerisinde 20’ye çıkaran TechOne ekibi, 4 portföy girişimine ise devam yatırımı gerçekleştirdi.

1 yıl içerisinde 10.000’den fazla girişimi inceleyerek 1.924 görüşme yapan TechOne ekibi, global pazarda rekabet edebilecek teknoloji girişimlerine yatırıma devam ederek 50 girişime ulaşmayı hedefliyor. Şu anda aktif olan 20 portföy şirketi 1.300’den fazla kişiye istihdam sağlarken bu girişimlerin %85’inin yurtdışında ofisi bulunuyor. Portföy girişimleri yıllık ortalama 5,5 kat büyürken toplam cirolarının %92’si global pazardan geliyor.

TechOne 2022 yılında yatırımlarına hızla devam edecek!

Yatırımlarını Akıllı Sermaye Modeli ile gerçekleştiren TechOne, 30’dan fazla kişinin yer aldığı geniş ekibi ile yatırımcısı olduğu girişimlere finansal desteğin yanı sıra stratejik olarak da birçok destek sunuyor. Kendilerini bir takım arkadaşı gibi konumlandırarak girişimlere erken aşamadan itibaren strateji, finans ve iş geliştirme gibi konularda destek sunan ekip, girişimlerin çok daha hızlı büyümelerini ve küresel pazarın önemli oyuncularından biri haline gelmelerini hedefliyor. 2022 yılı hedefleri içerisinde ise yatırım sayısını 35’e çıkarmak, yatırım yapılan şirketlerdeki global gelirleri yüksek seviyede tutmak var.

İnfografik