Ana Sayfa Blog Sayfa 414

Online market alışverişi hizmeti sunan Weee!, 425 milyon dolar yatırım aldı

Pandemi ile birlikte çevrimiçi market alışverişinde ciddi bir patlama yaşandı. Bu alana yapılan yatırım her geçen gün artarken, etnik yemekleri dilediğiniz her an evinizde yiyebilmeniz pek mümkün değil. Bu alandaki boşluğu doldurmak amacıyla hizmet veren çevrimiçi market alışverişi girişimi Weee!, yaklaşık bir senenin ardından yeni bir finansman turunu başarıyla tamamladığını duyurdu.

ABD’nin önde gelen gıda dağıtım şirketi Weee!, SoftBank Vision Fund 2 öncülüğünde ve Greyhound Capital katılımıyla gerçekleşen E Serisi finansman turunda 425 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

2015 yılında kurulan ve merkezi Fremont, Kaliforniya’da bulunan Weee!, 10.000’den fazla yerel kaynaklı ve bulunması zor olan etnik kökenli ürünün dağıtımına odaklanıyor. Bu ürünlerin içinde Çin, Japonya, Kore, Filipinler, Hindistan ve Latin Amerika mutfağından yüzlerce seçenek bulunuyor. Kuzey Amerika’daki her eve uygun fiyatlı gıda erişimi sağlamayı hedefleyen şirket, ürün çeşitliliğine önem veriyor ve her hafta 500’den fazla yeni ürünü platformuna ekliyor. Weee!, müşterilerine çevrimiçi market siparişi deneyimi sunmak için 1.000’den fazla restoran ile ortaklığa sahip.

Hafta başında duyurulan E Serisi finansman turu, Mart 2021’deki 316 milyon dolarlık D Serisinden yaklaşık bir yıl sonra geliyor. 2021 yılında önemli işlere imza atan Weee!, geçtiğimiz ekim ayında Asyalı bir gıda dağıtım şirketi olan RICEPO‘yu satın almıştı. Yeni sermaye, şirketin platform teklifini yeni ve mevcut etnik kökenler arasında genişletmesine ve daha fazla müşteriye uygun fiyatlı hizmet vermesine katkı sağlayacak. Weee! ayrıca, uluslararası genişlemesini hızlandırmak için yeni coğrafyalara açılmayı, depo otomasyonunu ve yapay zeka teknolojisini geliştirmeyi hedeflediğini açıkladı.

NASA, SpaceX’e yeni görevler verirken şirketin sözleşmesini 3,49 milyar dolara yükseltti

NASA, Uluslararası Uzay İstasyonuna yapılacak olan Crew-7, Crew-8 ve Crew-9 görevlerini SpaceX‘e verdiğini ve SpaceX’in toplam Ticari Mürettebat Taşımacılığı Yeteneği (CCtCap) sözleşmesini 3,49 milyar dolara çıkardığını duyurdu.

2011 yılında Space Shuttle’ın emekliye ayrılmasıyla sona eren Amerikan mürettebatlı fırlatma yeteneklerinin geliştirilmesi için SpaceX’e 2014 yılında 2,6 milyar dolarlık sözleşme verilmişti. Özel uzay uçuşu şirketi, 2020’den beri Crew Dragon uzay aracı ve Falcon 9 roketi aracılığıyla Crew-1’den Crew-3’e üç operasyonel görevi başarıyla başlatarak ISS‘ye teslim etti.

Değişiklikten önce SpaceX, ISS’ye üç görev daha teslim etmek üzere sözleşme yaptı: 2022’de Crew-4 ve Crew-5; 2023’te Crew-6 görevleri. SpaceX’in performans dönemi artık 31 Mart 2028’e kadar uzanıyor. Bu, fırlatma ve uzay operasyonları yapan şirket için güzel bir haber.

NASA’nın Uzay Operasyonları Misyon Müdürlüğü Yardımcı Yöneticisi Kathy Lueders, ajansın bildirisinde, “Uzay istasyonuna ek uçuşlar sağlamaya başlamamız kritik önem taşıyor. Bu yüzden istasyonda ABD varlığını sürdürmek için bu misyonlara ihtiyaç duyulduğunda her zaman hazır durumdayız” dedi.

Bu bildiride NASA, SpaceX’in şu anda mürettabı ISS’ye taşıma yetkisine sahip tek Amerikan şirketi olduğunu kabul etti. Boeing ayrıca 2014 yılında NASA’dan toplam değeri 4,2 milyar dolar olan altı misyonlu bir CCtCap sözleşmesi almıştı, ancak Starliner uzay aracı hala mürettebatsız test aşamasında. Bir sonraki test uçuşunun Mayıs 2022’de, ISS ile buluşmak üzere Atlas V roketi ile yapılması planlanıyor.

Sonunda NASA, SpaceX ve Boeing Ticari Mürettebat programlarının astronotları ISS’ye uçurmak için birlikte çalışmasını planlıyor.

Instagram, videolara otomatik altyazılar ekleyecek

Dünyanın en çok kullanılan sosyal medya platformlarından biri olan Instagram, kullanıcıların paylaştığı videolar için otomatik altyazılar eklemeye başlayacağını duyuran bir açıklama yaptı.

Otomatik altyazılar, Türkçe’nin de dahil olduğu 17 dilde mevcut olacak. Instagram, yeni özelliğin, işitme güçlüğü çeken kullanıcıların platforma daha iyi erişim sağlamasını hedefliyor. Otomatik altyazıların videoları sessiz izlemeyi tercih eden kullanıcılar için de faydalı olması bekleniyor.

Instagram’ın en büyük rakibi olarak tanımlayabileceğimiz TikTok, otomatik altyazı özelliğini Nisan 2021’de kullanıma sunmuştu. Geçtiğimiz aralık ayında ise Twitter, platformun daha erişilebilir olmasını sağlamak amacıyla benzer bir özelliği iOS ve web istemcisi için tanıtmıştı.

Instagram, İngilizce, İspanyolca, Portekizce, Fransızca, Arapça, Vietnamca, İtalyanca, Almanca, Türkçe, Rusça, Tayca, Tagalogca, Urduca, Malayca, Hintçe, Endonezyaca ve Japonca dahil olmak üzere, otomatik altyazı özelliğinin 17 dilde kullanıma sunulduğunu onayladı. Şirket, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, daha fazla dil desteğinin yakında geleceğini söyledi.

Instagram başkanı Adam Mosseri, sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımlarda, yeni özelliğin uzun zamandır beklendiğini ve kullanıcıların özelliği açıp kapatma seçeneğine sahip olacağını söyledi.

Instagram, 2022 yılında Reels’a odaklanarak video alanını ikiye katlayacağına dair bir açıklama yapmıştı. Geçtiğimiz yılın son ayında ise şirket, kullanıcıların yorumları artık Reels videoları ile yanıtlayabileceği yeni bir özellik tanıtmıştı. Instagram’ın bugünkü duyurusu ise şirketin platformunu güncellemesi ve IGTV uygulamasını kapatacağını duyurmasından bir gün sonra geldi. Duyurunun bir parçası olarak Instagram, artık tüm videoları ana uygulamasında bulundurmaya odaklanacağını ve önümüzdeki aylarda video uygulamasını basitleştirmeye ve iyileştirmeye devam edeceğini söyledi. Instagram ayrıca, Reels’a odaklandığını yineledi ve Reels’ın uygulamadaki etkileşime büyük bir katkı sağladığını vurguladı.

California Kamu Hizmetleri, Cruise ve Waymo otonom araçlarının trafikte faaliyet göstermesine izin verdi

California Kamu Hizmetleri Komisyonu (CPUC), geçen Pazartesi günü General Motors ve Alphabet Inc‘in sürücüsüz birimlerine güvenlik sürücülerinin bulunduğu otonom araçlarda yolcu hizmetine başlaması için izin verdi.

CPUC, GM birimi Cruise ve Alphabet birimi Waymo‘nun Sürücülü Dağıtım izinleri altında olduğunu, yolculardan ücret toplama yetkisine sahip olduğunu ve ortak yolculuklar sunabileceğini söyledi. Açıklamadan önce, Cruise ve Waymo’nun yolcu hizmeti vermesine, ücret tahsilatına izin verilmeksizin yalnızca test amaçlı izin verilmişti.

Pazartesi gününden itibaren, Cruise’un San Francisco’daki bazı halka açık yollarda akşam 22.00 ile sabah 06.00 saatleri arasında saatte 30 mil (48 km) hızda “Sürücülü Dağıtım” hizmeti sağlamasına izin verilirken, Waymo’nun San Francisco ve San Mateo ilçelerinin bazı bölgelerinde 65 mil (104 km) hıza kadar hizmet sunabilmesine izin verildi. Ancak hiçbir zaman için iki şirket de yoğun sis veya şiddetli yağmur sırasında çalışamayacak.

Bu ayın başlarında, GM ve Cruise, direksiyon simidi veya fren pedalı gibi insan kontrolleri olmayan sınırlı sayıda otonom araçlarını kullanmak için yetkililere belgelerini iletti.

Waymo, Ağustos ayında bir test programı başlattıktan sonra California’da on binlerce müşterisinin beklemekte olduğunu söyledi. Şirket, “Önümüzdeki haftalarda program aracılığıyla ücretli geziler sunmaya başlayacağız” dedi.

Cruise’un Küresel Hükümet işlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı Prashanti Raman yaptığı bir açıklamada, duyurunun “ileriye doğru atılmış bir başka olumlu adım” olduğunu söyledi. “Misyonumuz her zaman burada, San Francisco’da sürücüsüz bir ticari yolculuk hizmeti başlatmak olmuştur ve bu, üzerine çalışmaya devam edeceğimiz şey.”

Gözde Girişim’in yeni şirketi Gözde Tech Ventures, girişimlere 20 milyon dolar yatırım yapacak

Yıldız Holding şirketlerinden Gözde Girişim, 1 Mart’ta yaptığı yönetim kurulunda aldığı karar neticesinde yeni bir teknoloji yatırım şirketi kurdu.

Yeni şirketin adı Gözde Tech Ventures Teknoloji A.Ş. oldu. Yönetim kurulu başkanlığını Yahya Ülker’in üstleneceği yeni şirketin vizyonu, teknoloji alanındaki gelişmelere paralel olarak dünyada büyük bir dönüşüm gösteren yeni iş metotlarını ve fırsatlarını değerlendirmek, bu alanda öncülük görevini üstlenen yurt içi ve yurt dışındaki girişimlere yönelik yatırım fırsatlarını değerlendirmek olacak. Gözde Tech Ventures, ağırlıklı olarak SaaS (Software as a Service – hizmet olarak yazılım), oyun, finans teknolojileri, blokzincir, yapay zeka, mobilite, eğitim teknolojileri, pazarlama teknolojileri ve e-ticaret sektörlerine odaklanacak.

Gözde Tech Ventures, iki yıl içinde 20 milyon dolar yatırım büyüklüğüne ulaşarak ilk etapta yaklaşık 10 girişime yatırım yapmayı planlayan şirket, uzun vadede Gözde Girişim’in toplam aktif büyüklüğünün yüzde 10’una kadar ulaşmayı ve sektörün önemli girişim sermayesi oyuncularından biri olmayı hedefliyor.

Gözde Tech Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Yahya Ülker, şirketin kuruluşuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Yeni kurduğumuz şirketimizin esas amacı sermayeye ihtiyaç duyan yeni girişimleri destekleyerek onlarla birlikte büyümek, ülkemizde ve dünya çapında bu konuda öncülük yapan girişimleri desteklemek, Yıldız Holding’in girişim sermayesi alanındaki bilgi ve tecrübesini bu yeni girişimlerin hizmetine sunmak ve onları globale taşımaktır.”

Alphabet’in drone hizmeti Wing, 200 bin teslimata ulaştı

Alphabet’in drone hizmeti Wing, 200.000 ticari teslimata ulaştığını duyurdu. Firma test sayılarını hariç tuttuğunu belirtti. Şirket 100.000 teslimata 7 ay kadar önce ulaşmıştı. Test ve ticari dağıtım için birincil pazar olan Avustralya, bu yılın ilk iki ayında bu teslimatların 30.000 kadarına ev sahipliği yaptı.

Daha da ayrıntılı olarak bakıldığında, Wing bir günde 1.000’den fazla teslimat yapıyor. Bu sayı her 25 saniyede bir teslimat olduğunu gösteriyor. Şirketin 200.000 teslimata ulaşması, Avustralya’nın önde gelen süpermarket zincirlerinden biri olan Coles ile ticari bir ortaklık duyurmasından sonra gerçekleşti. Anlaşma, Wing’in Avustralya’nın başkenti Canberra’da gıda maddelerinden sağlık ürünlerine kadar 250 civarı farklı ürün teslim ettiğini gösteriyor.

Teslimat hizmetine yapılan diğer eklemeler arasında Roll’d’dan KFC ve Vietnam yemekleri ile Friendly Grocer‘dan hızlı COVID-19 testleri ve St. John Ambulance QLD‘den ilk yardım malzemeleri gibi ürünler yer alıyor.

Teknoloji, kırsal ve diğer ulaşılması zor yerler için kullanışlı duruyor, ancak Wing sürecin şehir hayatı için de vazgeçilmez olacağını düşünüyor.

Google bir blog gönderisinde, “Drone teslimatını günlük hayata entegre etmek yalnızca ek bir kolaylık değil” diyor. “Wing, insanlara yoğun yaşamlarında daha fazla zaman verirken işletmeler için satışları artırırken, trafik sıkışıklığını, kazaları ve sera gazı emisyonlarını azaltma sözünü veriyor. O geleceğe bir göz atmak istiyorsanız, Avustralya’ya bakmanız yeterli.”

Peki Wing nasıl çalışıyor?

Bir müşteri Wing mobil uygulaması aracılığıyla bir sipariş verdiğinde, drone paketi teslimat tesisinden almak için 45 metre yüksekliğe havalanıyor ve teslimatını yaparken bu seviyede seyrediyor. Tesisten paketi aldıktan sonra birkaç dakika içerisinde teslim noktasına gidiyor ve kullanıcının telefonuna drone’un geldiğine dair bildirim geliyor. Ardından Wing 7 metreye kadar alçalıyor ve iplerle paketi müşterinin alabileceği seviyeye indiriyor, teslimat bu şekilde tamamlanıyor. Tüm bu sürecin otonom olarak gerçekleştiğini de belirtmekte fayda var.

 

ABD, kötü amaçlı yazılım “wiper” tehdidi konusunda uyarıda bulundu

FBI ve CISA, Ukrayna’da gözlemlenen veri silmeye yarayan kötü amaçlı yazılımların ülke dışındaki kuruluşları etkileme olasılığı konusunda bir uyarı yayınladı.

Geçen Perşembe gününden bu yana Rusya’nın saldırısına uğrayan Ukrayna, Ocak ayından bu yana bir dizi siber saldırıya uğruyordu.

FBI ve CISA (Federal Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Birimi) ortak bir tavsiyede, Ocak ayında WhisperGate olarak bilinen Ukrayna devlet kurumlarına ve geçen hafta HermeticWiper olarak bilinen Ukrayna savunma bakanlığına yönelik wiper (bulaştığı her şeyi silen) saldırılarına atıfta bulundu.

Birimler, CISA web sitesinde yayınlanan ortak danışma belgesinde, verileri silen kötü amaçlı yazılımların “bir kuruluşun günlük operasyonlarına doğrudan bir tehdit oluşturabileceğini ve kritik varlıkların ve verilerin kullanılabilirliğini etkileyebileceğini” söyledi.

CISA ve FBI, danışma belgesinde “Ukrayna’daki kuruluşlara karşı daha fazla yıkıcı siber saldırıların meydana gelmesi muhtemel ve istemeden diğer ülkelerdeki kuruluşlara da yayabilir” dedi. “Kuruluşlar farkındalığı artırmalı ve böyle bir olay için planlama, hazırlık, tespit ve müdahaleyi kapsayan yeteneklerini değerlendirmelidir”

Belge, bugüne kadar araştırılan verileri silen kötü amaçlı yazılımla ilgi ayrıntıların yanı sıra, bu yazılımların algılanmasına ve önlenmesine yardımcı olmayı amaçlayan güvenlik ihlali göstergelerini de içeriyor.

Ocak ayında, WhisperGate olarak bilinen wiper yazılımı, bir dizi Ukraynalı kuruma karşı kullanıldı. Ukrayna bu saldırılardan Rusya’yı sorumlu tuttu. Geçen Çarşamba ise, Ukrayna Savunma Bakanlığı ve özel sektör işletmeleri, Rus İşgalinden hemen önce bu kötü amaçlı yazılımdan etkilendi. Symantec‘teki araştırmacılar, bu yazılıma araştırmacılar tarafından “HermeticWiper” adının verildiğini ve yazılımın bazı durumlarda “yem veya dikkat dağıtma” olarak fidye yazılımını da beraberinde bulundurduğunu belirtti.

Binance, Rusya’da kullanıcıların hesaplarını askıya almaya başladı

Kripto borsası Binance, Reuters’ın haberine göre, yaptırımlarla hedeflenen Rus müşterilerinin hesaplarını engellediğini belirtti. Ancak Ukrayna’nın dijital para platformlarında Rus kullanıcıları üzerinde bir engelleme çağrısına yanıt olarak başkalarının hesaplarını dondurmayacağını söyledi.

Şirket sözcüsü daha fazla ayrıntı vermeyi reddederek, “Yaptırım listesindekilerin, eğer varsa, hesaplarını bloke ediyoruz ve tüm yaptırımların tam olarak yerine getirilmesini sağlıyoruz” dedi.

Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Avrupa ve Kanada, Rusya’yı, Rusya’nın Ukrayna işgalinden sonra SWIFT uluslararası ödeme sistemine erişimini engellemek de dahil olmak üzere yeni yaptırımları duyurmuştu.

Ukrayna Başbakan Yardımcısı Mykhailo Fedorov, yaptığı açıklamada, büyük kripto borsalarından Rus kullanıcıların kripto pazarda işlemlere izin veren dijital cüzdan adreslerini engellemesini talep ettiğini söyledi.

Aynı zamanda Dijital Dönüşüm Bakanı olan Federov, geçen günlerde Rus ve Belaruslu politikacılar tarafından sahip olunan dijital cüzdanlar hakkında bilgi için ödül teklifi koymuştu. Konuyla ilgili olarak “Sadece Rus ve Belaruslu politikacılarla bağlantılı adresli dondurmak değil, aynı zamanda sıradan kullanıcıları sabote etmek çok önemli” sözlerini kullandı.

Ayrı bir Binance temsilcisi ise şunları söyledi: “Milyonlarca masum kullanıcının hesabını tek taraflı olarak dondurmayacağız. Kripto, dünyanın dört bir yanındaki insanlara daha fazla finansal özgürlük sağlamayı amaçlıyor.”

Dünyanın en büyük kripto para borsası Binance, geçen ay Rusya ve komşu ülkelere genişlemek istediğini söylemişti. Rusya, Rusça Telegram kanalının 113.000’den fazla üyesiyle Binance için önemli bir pazar olarak duruyor.

Şirket 2019’dan bu yana, kullanıcılarının ödeme şirketi Advcash aracılığıyla Rus rublesi yatırmasına ve çekmesine izin veriyor. Advcash’in söylediğine göre, kullanıcılar dijital cüzdanları aracılığıyla Binance’de anında para yatırma ve çekme işlemlerine devam edebilecekler. “Platformumuzda bazı kullanıcılar belirli bankalara uygulanan yaptırımlar nedeniyle sınırlamalar yaşayabilirler.”

Girişimler, Kanyon Cinemaximum’da gerçekleşecek sunum yarışması Pitch Challenge’da bir araya geliyor

Geometri Melek Yatırım Ağı’nın organizasyonu ile 50 girişim, 20’den fazla yatırımcı ve sektör profesyonelleri 30 Mart Çarşamba günü 09.30-12.30 saatleri arasında Kanyon Cinemaximum’da Pitch Challenge’da bir araya geliyor.

Yarışmaya bu bağlantıdan başvurabilirsiniz.

Pitch Challenge’da 50 girişim, melek yatırımcı ve iş insanlarından oluşan toplam 20 kişilik jüriye üçer dakikalık sunumlarını yapma fırsatı yakalayacak. Gerçekleşen her sunum sonunda jüri üyeleri tüm katılımcılara açık şekilde girişimlere 7 ile 10 arasında bir puan verecek ve soru cevap için ayrıca bir süre ayrılmayacak. Finale kalan iki girişimin sunumları tekrar dinlendikten sonra kazanan girişim Pitch Challenge’ın şampiyonu olacak. Pitch Challenge’da kazanan girişim $1K ödülün sahibi olacak.

Etkinlik, potansiyel yatırımcılar ile tanışmak, yeni işbirlikleri geliştirmek isteyen, çalıştığı alan, sektör, bulunduğu aşama fark etmeksizin tüm girişimlere ve halka açık olarak gerçekleşecek.

Pitch Challenge’ta sahnede yer almak isteyen girişimler başvurularını online olarak yapabiliyorlar.

Risk sermayesi ve girişim sermayesi yatırımlarını yüksek bütçeli, riskli olarak değerlendiren kurumsal ve bireysel yatırımcıların dahil olduğu, Avrupa ve ABD’de uygulanan Rolling Fund modelini TTK çerçevesinde AŞ statüsünde uygulayan Geometri Melek Yatırım Ağı’nın bugüne kadar 8 yatırımı bulunuyor.

Temmuz 2019’da hayata geçen ve erken aşama teknoloji girişimlerinin yatırım turuna dahil olarak $20K yatırım gerçekleştiren Geometri Melek Yatırım Ağı özellikle sağlık, malzeme, finans, kurumsal yazılım ve direk son kullanıcıyı hedefleyen teknoloji girişimlerine odaklanırken mevcut portföyünde sürdürülebilir hayvancılık ve doğal et üzerine çalışmalarını sürdüren Nebyan Doğal, ikinci el ürünlerin değerlemesini ve değişimini sağlayan nakitsiz alışveriş platformu Barty, SuperApp pazaryeri platformu Barakatech, satın alma davranışlarını makine öğrenmesiyle yalın bir şekilde tahmin eden SaaS platformu Enhencer, inme hastaları için geliştirilmiş ev tipi tıbbi cihaz üreticisi ABD merkezli HoustonBionics, bireysel ve kurumsal büyük parça eşya taşıma platformu Octovan, yapay zeka teknolojisinden faydalanarak gayrimenkul fotoğraflarında iyileştirme sağlayan Oda Studio ve glokom hastalığının tedavisini sağlayan giyilebilir tıbbi cihaz GlaucoT girişimleri yer alıyor.

Eş zamanlı olarak yatırım almaya ve yatırım gerçekleştirmeye devam eden Geometri Melek Yatırım Ağı’nın hedefi erken aşamada yüksek potansiyeli bulunan, ihracata odaklanmış teknoloji girişimlerine yatırım gerçekleştirmeye devam ederken portföyünün gelişmesiyle birlikte 2022 yılında girişim sermayesi yatırım fonu olarak çalışmalarını sürdürmeyi planlıyor.

Teknopark İstanbul, girişimler için bu yıl kendi yatırım fonunu kuruyor

Kurulduğu 2010 yılından bu yana akademi-sanayi-girişimci iş birliğini pratik ve örnek bir model olarak hayata geçiren Teknopark İstanbul, 2022 itibarıyla 408 firma, 2 bin 623 milli proje ve 7 binden fazla Ar-Ge mühendisine ev sahipliği yapmaya başladı.

Kuluçka merkezi Cube Incubation ile Türkiye ve bölgenin en büyük girişimcilik merkezinde start-upların projelerinin hayata geçmesini sağladıklarını belirten Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, bu sene yatırımcıların dışında kendi oluşturacakları özel yatırım fonu ile her türlü projeye destek olmayı amaçladıklarını, böylece girişimci sayısını arttıracaklarını söyledi.

3 bine yakın proje ile diğer teknoparklardan ayrışıyor

Teknopark İstanbul’da şimdiye kadar 2 bin 500’ün üstünde yerli ve milli projenin tamamlandığını ve kurum yapıları ile de Türkiye’deki diğer teknoparklardan ayrıştıklarını ifade eden Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, “Ortaklarımızın SSB ve İTO olması nedeniyle biraz daha endüstriye temas eden derin teknoloji kapsamındaki projeleri kabul etmeye gayret ediyoruz. Türkiye’deki diğer teknoparklar, üniversiteler bünyesinde yer alırken, biz ise kampüsümüzde yer alan üniversite binalarımız ve partner üniversiteler ile öne çıkıyoruz. Önümüzdeki dönemde başka üniversiteleri de buraya davet ediyoruz. Türkiye’deki birçok üniversite ile farklı projelerde çalışıyoruz. Diğer yandan Türkiye’nin önde gelen firmalarıyla girişimcileri bir araya getirerek projelerinin satışa dönüşmesi, satışlarını ölçeklenmesi ve yeni projelerin çıkmasına vesile oluyoruz” sözlerini kullandı.

Geçen sene yatırım miktarı rekor kırdı

Savunma sanayinin yanı sıra diğer alanlarda da girişimcilere destek verdiklerini ve tarımdan tekstile, eğitimden biyoteknolojiye, siber güvenlikten yapay zekaya kadar çok farklı projelere ev sahipliği yaptıklarını belirten Bilal Topçu, “Bu sayede Türkiye ekonomisine, ihracata katkı sağlıyoruz. Bu faaliyetlerle Türkiye diplomaside de güçleniyor. 2021’de toplamda 12 firmamız yatırım aldı. 7 firmamız ise yaklaşık 650 milyon liraya varan bir değerleme üzerinden, 50 milyon lira yatırım aldı. Bunların içinde çok farklı yazılım firmaları da vardı. Kampüs tesislerimiz şu an dolu durumda. Bu yüzden 3’üncü etap binalarımız ile birlikte kampüsü büyütme çalışmalarımız devam ediyor. Bu sene içerisinde yeni girişimcilerimize, yeni firmalarımıza yer açmak adına yeni binalarımızı da hizmete açacağız” şeklinde konuştu.

52 patentli girişimci

Teknoparklar içinde gelişmekte olan 5 ila 10 yaş olan Teknoparklar arasında geçen sene birinciliği aldıklarını belirten Bilal Topçu, “Yayınlanan patent effect raporuna göre Türkiye’deki bazı köklü üniversiteleri de geride bıraktık. Türkiye’de 52 patentli girişimciye ev sahipliği yapan birinci Teknopark olduk. Bu da bizim mutluluk kaynağımızdır. Buradan patent sahibi girişimci ve firmalarımıza da teşekkür ediyorum. Ayrıca patent konusundaki danışmanlık ve maddi desteklerimize de devam edeceğiz” diye konuştu.

Yurt dışı fuarlarda Türkiye’yi temsil

Yurtiçi ve yurtdışında teknoloji ve girişimcilik ile ilgili fuarlara, bünyelerindeki girişimcilerle birlikte katılarak Türkiye’yi temsil ettiklerini de ifade eden Topçu, “Girişimcilerimizi ve projelerini bedelsiz olarak kendi stantlarımızda ağırlıyoruz. Böylece güç birliği sağlıyoruz. Örneğin geçen ay Las Vegas’ta CES’teydik. Üç girişimcimiz ile Tüketici elektroniği fuarında yer aldık. Bu ay Barcelona’da MWC’de yer alacağız. Kuzey Afrika, Avrupa gibi uzak doğu pazarlarıyla da irtibat halindeyiz. Oradaki firmaların Türkiye’ye girmesi ya da bizim girişimcilerimizin farklı pazarlara açılması noktasında girişimlerimiz de var” sözlerini kullandı.

Asya Teknoparklar Zirvesi’ne ev sahipliği

Asya Teknoparklar Birliği Zirvesi’ne 2017 yılında ev sahipliği yaptıklarını anımsatan Topçu, “2023 için de başvurmuştuk. Moskova’yla yarıştık ama biz kazandık. 2023’te Asya Teknoparklar Birliği Zirvesi’ne, Teknopark İstanbul’da ev sahipliği yapacağız. Asya merkezli teknoloji şirketleri ve teknoparkların, yaklaşık iki yüzden fazla kurumun katıldığı bu zirveye ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyacağız” dedi.

Yeni hedefler

2022 hedeflerinden bahseden Bilal Topçu son olarak: “Biyoteknoloji alanında yeni inşa edilen yerlerimizi açmayı istiyoruz. Hatta şu anda Amerika Kanada’dan başvurular alıyoruz. Çünkü temiz odalara hem akademisyenlerin hem de girişimcilerin ulaşması kolay değil. Biz start-uplara bu imkânı sağlayacağız. Buradaki kapasitemizi; siber güvenlik ve biyoteknolojiyle yüzün üzerinde olan girişimcimizi bir bu kadar daha artırmayı planlıyoruz. Eğer iddialı projeleri varsa hepinizi küp kuluçka merkezine bekliyoruz. Tüm Ar-Ge firmalarımızı da Teknopark İstanbul’daki ofislerimizde yer almaya davet ediyoruz. Beyoğlu Uydu Kuluçka Merkezi’miz ile de İstanbul’un merkezinde yer alıyor olacağız. dedi.