Ana Sayfa Blog Sayfa 381

Sabancı Ventures, iki yerli girişim Zack.ai ve Bulutistan’a yatırım yaptı

Sabancı Topluluğu, ‘yeni ekonomi’ odaklı uzun vadeli büyüme stratejisi kapsamında, Sabancı Holding Kurumsal Girişim Sermayesi Fonu, Sabancı Ventures aracılığıyla iki yeni yatırımı daha tamamladı.

Bu kapsamda Sabancı Ventures, yerli bulut sistem entegratörü olarak müşterilerine veri depolama ve bulut yönetimi gibi hibrit bulut çözümleri sunan Bulutistan ile yapay zekâ odaklı akıllı asistan hizmetleri konusunda uzmanlaşmış Zack.ai’ın hissedarı oldu. Bu yatırımlarla birlikte 2020 yılında kurulan Sabancı Ventures’ın portföyündeki toplam girişim sayısı 4’e yükseldi.

Sunduğu ana çözümler arasında sanal sunucu, güvenlik duvarı, veritabanı ve teknik desteğin yer aldığı Bulutistan, Deloitte Technology Fast 50 Türkiye 2019 Programı tarafından Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketi seçilmişti. Şirket 2020 yılında ise teknoloji ve inovasyon kategorisinde IBM Beacon ödülünü aldı.

Zack.ai ise çağrı merkezlerinin yerini alabileceği düşüncesi ile geliştirdiği Natural Language Processing katmanı ve %90-95 seviyesinde anlama oranı ile sesli akıllı asistan ve bot ürünleri geliştiriyor. Girişimin bot ürünleri müşteri tutumunun olumlu, olumsuz veya tarafsız olup olmadığını belirlemek için bir metin parçasında ifade edilen görüşleri algoritmalarla sınıflandıran “duygu durumu analizi” özelliğine sahip.

Toplam 13 ülkede 7 farklı iş ortaklığıyla faaliyet gösteren ve çok uluslu şirketlerle uzun soluklu ortaklık tecrübesine sahip olan Sabancı’nın, yatırımcı olarak bu şirketlerde yer alması, girişimlerin uluslararası büyüme yolculuklarına da önemli katkı sunacak.

“Yeni Ekonomi, büyüme stratejimizin en önemli unsuru olacak”

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sabancı Holding Strateji ve İş Geliştirme Grup Başkanı Gökhan Eyigün, “Kendini sürekli yenileyen, gelişen, güçlenen ve değişen dünya ekonomisine hızlı adapte olan bir Sabancı Topluluğu yaratma vizyonumuz kapsamında, stratejimizin önemli parçalarından biri de geleceğin şirketlerine yatırım yapmak. Bu kapsamda Sabancı Topluluğu ekosistemini girişimlerin kullanımına açmamızın yanı sıra onların aynı zamanda global pazarlara açılabilmesi için Sabancı networkünü de kullanabilmeleri sağlıyoruz. Global ayak izi olan bir grup olmamız nedeniyle erişimimiz olan coğrafyalara etkileşimde olduğumuz girişimleri götürmek, globalleşme anlamında ekosisteme yaptığımız en önemli katkıların başında geliyor” dedi.

Yapay zeka destekli çeviri yazılımı sunan Lilt, 55 milyon dolar yatırım aldı

Yapay zeka destekli çeviri yazılımı sunan Kaliforniya merkezli Lilt, C Serisi finansman turunda 55 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Four Rivers liderliğindeki yatırım turu, yeni yatırımcılar Sorenson Capital, CLEAR Ventures ve Wipro Ventures‘ın yanı sıra, mevcut yatırımcılar Sequoia Capital, Intel Capital, Redpoint Ventures ve XSeed Capital‘ın katılımıyla gerçekleşti.

San Francisco, Kaliforniya merkezli Lilt, 2015 yılında Spence Green ve John DeNero tarafından ortaklaşa kuruldu. Şirket, pazarlama, destek ve e-ticaret belgelerinin ve web sitelerinin çevirisi için hem yapay zeka çeviri motoru hem de gerçek tercümanlar aracılığıyla bir teklif sunar. Yaklaşık 40 dili destekleyen Lilt platformu, çevirmenlere belirli bir kelime için çeşitli olası çevirileri gösteren özel terimler ve sözlükler sunar. Çevirmenlerden gelen geri bildirimlere de bağlı olarak yapay zeka çeviri motoru, önerilerde bulunmak için çeviri verilerini analiz eder. Ancak, son söz yine çevirmendedir.

2015 yılında bilgiyi dünyada herkesin kullanımına sunmak için adım attıklarını söyleyen Green ve DeNero, internetin tüm insanlara erişilebilir olmasının karşılıklı anlayışı ve fırsatlara erişimi artırabileceğine inandıklarını belirtiyor. Lilt’in ürünü e-ticaretten ulusal güvenliğe kadar geniş bir uygulama yelpazesinde kullanılıyor. Şirketin müşteri tabanında teknoloji şirketi Intel ve ayakkabı markası ASICS dahil olmak üzere çok sayıda büyük çaplı şirket yer alıyor.

Yeni yatırım ile araştırma ve mühendislik alanına yatırım yapacağını söyleyen Lilt, Contentful, Figma ve Github gibi kurumsal sistemler için portföyünü genişletmeyi planlıyor. Yakın zamanda Tayvan, Arjantin ve Romanya’da üretim merkezleri kuran şirket, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da müşterilerine yönelik ekiplerini genişletmeyi hedefliyor.

Microsoft, yapay zeka destekli not alma uygulaması Microsoft Journal’ı duyurdu

Piyasaya sürülmesinden bir yıldan biraz fazla bir süre sonra, Journal adlı bir dijital not alma uygulaması bir Microsoft Windows uygulaması haline geliyor. Şirket bu hafta, kullanıcıların Windows tabletlerde ve diğer kalem özellikli cihazlarda dijital kalemlerini kullanarak notlar alabilmelerine ve çizimler oluşturmalarına olanak tanıyan yeni not alma uygulamasının artık “Microsoft Journal” olarak kullanıma sunulacağını duyurdu.

Ekip, uygulamanın yapay zekasını, başlıklar, yıldızlı öğeler, anahtar kelimeler ve hatta çizimler dahil olmak üzere kullanıcıların yazdıklarını otomatik olarak tanıması ve sınıflandırması için eğitti. Uygulama, kullanıcıların içeriği seçmek için dokunabilecekleri ve ardından “taşımak” veya “kopyalamak” gibi diğer eylemleri gerçekleştirebilecekleri araçlar içeriyor.

Yapay zeka ayrıca uygulamanın arama yeteneklerini geliştirmeye yardımcı oldu, böylece eski notlarınızı, listelerinizi, eskizlerinizi ve daha fazlasını, uygulamaya aktarabileceksiniz. Ayrıca yapay zeka, karalama gibi yeni hareketleri geliştirmeye yarayacak. Bu araçlar mod değiştirmeden daha pratik bir kullanım sağlayacak.

Uygulamanın lansmanı hakkında konuşan Microsoft Uygulamalı Bilimler Teknik Sorumlusu ve Lideri Stevie Bathiche, “Yapay zekanın insanların yaptığı görevleri hızlandırdığı ve hepimizi daha üretken kıldığı bilgisayar destekli bir akıl yürütme çağına giriyoruz” dedi. “Journal, yazılım hareketlerinizi öngördüğünde bir deneyimin ne kadar güçlü olabileceğini göreceksiniz. Bu yalnızca başlangıç.”

Uygulamanın resmi lansmanı ile Journal, yeni renkler ve malzemelerle Windows 11 görünümünü güncellendi. Ekip, yakın vadede odak noktasının artık kullanıcı geri bildirimlerini ve birikmiş yeni özellikleri ele almak olduğunu söylüyor. Uygulama, 5 Nisan – 8 Nisan tarihleri ​​arasında kullanıcılara sunulacak ve doğrudan Microsoft Store’dan indirilebilecek. Uygulama hem Windows 10 hem de 11 cihazlarda çalışacak.

Niantic, artırılmış gerçeklik stüdyosu NZXR’ı satın aldı

Artırılmış gerçeklik platformu Niantic, salı günü yaptığı açıklamada, Yeni Zelanda merkezli artırılmış gerçeklik teknolojisi geliştiren NZXR‘ı satın aldığını duyurdu. Niantic’in WebAR geliştirme platformu 8. Wall‘u son satın almasından sadece bir ay sonra gelen bu satın alma işleminin finansal detaylarına dair bir açıklama yapılmadı.

Kasım 2021’de 300 milyon dolar yatırım aldığını paylaştığımız Niantic, 9 milyar dolar değerlemeye ulaşmıştı. Meta’dan farklı olarak insanları dış dünyaya yaklaştıran teknolojiler geliştirmek isteyen Niantic, mevcut finansmanı Real-World Metaverse adını verdiği vizyonunu oluşturmak için kullanmayı planladığını açıklamıştı. Niantic, dünyanın ilk ve tek gezegen ölçekli artırılmış gerçeklik platformunun geliştiricisi olduğunu iddia ediyor.

NZXR, yıllardır şirketlerin ve markaların cep telefonları ve AR kulaklıkları için ilgi çekici ve etkileşimli AR uygulamaları ve prototipleri geliştirmelerine yardımcı oluyor. Satın alma işleminin ardından Niantic’e katılan NZXR ekibi, Niantic’e özgü “Gerçek Dünya Metaverse” deneyimlerinin tasarım ve geliştirmesinin bir parçası olacak. Niantic, geçtiğimiz kasım ayının başında geliştiricilerin artırılmış gerçeklik ve “Gerçek Dünya Metaverse” vizyonlarını gerçekleştirmelerini sağlayan Lightship platformunu başlatmıştı. Niantic, yaptığı açıklamada “NZXR, teknolojinin fiziksel dünyadaki yaşamlarımızı nasıl olumlu yönde etkileyebileceği konusundaki bu vizyonu paylaşıyor” sözlerine yer verdi.

NZXR, etkileşimli tiyatro oyunlarından AR kaykayına kadar çok sayıda deneyim ve proje geliştirdi. Wellington merkezli ekip, Qualcomm ve Magic Leap gibi şirketlerin artırılmış gerçeklik kulaklıklarını yeni deneyimlerle harmanladı. NZXR’nin kendi blog gönderisine göre şirket, kalıcı bir ortaklık teklifini kabul etmeden önce Niantic ile işbirliği yaptı ve Pokémon Go gibi oyunların arkasındaki şirketin bir parçası oldu.

Teknolojik ürünlerin abonelik yoluyla kiralanmasını sağlayan Grover, 330 milyon dolar yatırım aldı

Teknoloji ürünlerinin abonelik yoluyla kiralanmasına olanak tanıyan Grover, C Serisi finansman turunda 330 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. 220 milyon doları borç finansmanı olan yatırımın, 110 milyon doları öz sermaye olarak elde edildi.

Energy Impact Partners liderliğindeki Seri C finansman turu, Co-Investor Partners, Korelya Capital, Viola Fintech ve Assurant katılımıyla gerçekleşti. Mevcut finansman, girişimin değerlendirmesini 1 milyar dolar seviyesine çıkardı.

ABD’de kurulan Almanya doğumlu girişim, pazarda bir ilk olarak hızlı büyümesini sürdürüyor. Şirket, sunduğu teklifin teknolojiyi kullanmanın ekonomik ve sürdürülebilir yollarına yönelik artan tüketici talebinden kaynaklandığını belirtiyor. “Ortak hedefimiz tüketici teknolojisine erişimi basitleştirmek ve dünyanın her yerindeki insanlar için teknoloji açığını kapatmaktır” diyen Grover kurucu ortağı ve CEO’su Michael Cassau, Grover’in teknolojiyi sunma şeklinin dünya çapında büyük bir değişim yaratacağına dikkat çekti.

Grover aracılığıyla sunulan ürünler, kullanım ömürlerinin sonuna gelene kadar iade edilir, yenilenir ve yeniden döngüye katılır. Ortalama bir ürün, birkaç yıl içinde en az dört farklı kullanıcıya ulaştırılıyor. Şirket, şu anda 500.000’den fazla ürüne ev sahipliği yapıyor.

Son yatırım, Grover’in tüketici teknolojisine erişimi kolaylaştırmasına ve döngüsel ekonomiyi yeni ülkelere yayma planını hızlandırmasına yardımcı olacak. Almanya, Avusturya, İspanya, Hollanda ve ABD’de faaliyet gösteren Grover, yeni pazarlara giriş yaparak abone sayısını artırmayı planlıyor. 2021’de Miami’de bir üs açan şirket, önümüzdeki günlerde öncelikli olarak ekibine 100 kişi daha eklemeyi hedefliyor. Şu anda 450 kişilik bir ekiple hizmet veren girişim, aktif 250.000 kullanıcıya ulaşıyor.

Mercedes-Benz Türk, mobilite girişimlerini desteklemek için Mercedes-Benz Türk Ventures’ı kurdu

Mercedes-Benz Türk, 2017 yılında StartUP programı ile başlattığı Türkiye’nin yenilikçi kalkınmasına verdiği desteği 2022’de yeni fonu Mercedes-Benz Türk Ventures ile daha odaklı ve uzun soluklu bir yatırım programına dönüştürüyor.

Fon, Türkiye’deki girişim ekosistemine yatırım yaparken, Mercedes-Benz Türk’ün gücünü ve olanaklarını mobilite dünyasını değiştirecek girişimlere açıyor. Kurulan fon ile bu yıl Mercedes-Benz Türk’ün AR-GE harcamalarının yüzde 2’si yenilikçi girişimlere aktarılacak.

Mercedes-Benz Türk Ventures, “AR-GE/Tasarım Merkezi Sahibi İşletmelerin Girişimci Firmalara veya Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına Yatırım Yapma Şartı” ile ilgili yeni yasal düzenlemeye uygun olarak kuruldu. Türkiye’nin geleceği için yenilikçi ve sürdürülebilir kalkınma modelindeki fırsatlara işaret eden düzenleme, Mercedes-Benz Türk’ün Türkiye’deki yenilikçi girişimlere 2017 yılından beri kesintisiz sürdürdüğü katkısını çoğaltma imkânı tanıyor.

Değişim yaratacak girişimler aranıyor

Mercedes-Benz Türk Ventures; gerçek bir değişim yaratacak ve mobilite dünyasını geliştirecek girişimleri arıyor. Türkiye’de kurulu pazara çıkmış veya çıkma aşamasındaki girişimler ile teknoloji geliştirme bölgelerinde kurulu teknopark firmaları ve THS 6 seviyesindeki girişimlere “Mobilite dünyasını değiştirecek eksik parça sen misin?” sorusunu soran Mercedes-Benz Türk Ventures, 2022 yılında Mercedes-Benz Türk’ün toplam AR-GE harcamalarının yüzde 2’sini girişimlere yatıracak. Mercedes-Benz Türk Ventures fonu ile girişim ekosistemine aktarılacak tutar, şirketin o yıl gerçekleştirdiği AR-GE harcamalarına bağlı olarak değişebilecek.

Elon Musk, Cybertruck’ın 2023’de satışa sunulacağını duyurdu

Elon Musk, şirketin Giga Texas fabrikasının açılış partisinde Tesla’nın nihayet gelecek yıl Cybertruck‘ı satmaya başlayacağını duyurdu. Sahnede Cybertruck aracı sergilendi ve araç, kapılarının artık kulpları olmaması dışında hala önceki versiyonlara benziyor. Araba sürücünün kapının yakınında olduğunu anlayabilecek ve kapıları açması gerektiğini bilip kapıyı açacak. Musk ayrıca, ilk olarak 2019’da duyurulan Cybertruck’ın piyasaya sürülmesindeki gecikme için de özür diledi. Tesla’nın ilk hedef çıkış tarihi 2021’di, ancak şimdi 2023’e ertelendi.

Otomobil üreticisi, Cybertruck’ı Amerika’daki “en yüksek hacimli” otomobil fabrikası olmasını umduğu Texas Gigafactory’de üretecek. Musk, dünyadaki diğer planlanan Gigafactory’lere de değindi ve araçların üretiminin daha çevre dostu olacağından söz etti. Musk’a göre şirket bu yıl “insanlık tarihinde hiçbir şirketin ulaşamadığı derecede” üretimi artırmakla ilgilenirken, gelecek yıl tamamen “büyük bir yeni ürün dalgası” üretmekle ilgilenecek.

Şirket, Cybertruck’a ek olarak, gelecek yıl Tesla Semi elektrikli aracını ve henüz açıklamadığı diğer ürünleri de piyasaya sürmeyi planlıyor. Uzun mesafeler arasında kargo taşımak için tasarlanan elektrikli taşıma aracının 2019’da piyasaya sürülmesi gerekiyordu, ancak piyasaya sürülmesi de birkaç kez ertelendi.

Musk, Tesla’nın Optimus insansı robotunun da 2023’te üretime başlayacağını ve insanların yapmak istemediği herhangi bir görevi yerine getirmek için tasarlanacağını söyledi.

Musk’ın bahsettiği bir başka Tesla ürünü ise oldukça fütüristik görünecek şekilde tasarlanacak özel bir robotaksi. Ancak tüm bunlardan önce Tesla, bu yıl Kuzey Amerika’da Tam Otonom Teknolojisinin geniş bir beta sürümünü piyasaya sürecek.

Buradan Giga Texas fabrikasının açılışının tamamını izleyebilirsiniz.

Eken ve biçen tarım emekçilerini buluşturan platform Ne Ekersen’in hikayesi

Zorlu Holding’in kurum içi girişimcilik programı Parlak Bi Fikir’e seçilen girişimlerden Ne Ekersen, takımı çiftçi ailelerden geliyor. Aileleri tarım sektöründe üretim yaparken birebir sorunlar yaşadı. Tarım üreticileri, verimliliklerini artırabilmek için gerekli teknolojik bilgiye kolay erişemiyor. Bu bilgiye erişim, iş kurma ve geliştirme, işçi bulma, makine hizmeti alma gibi konularda bir iş ortağına ihtiyaç duyuyorlar.

Günümüzde teknolojik gelişmelerin hız kazanmasıyla bu ihtiyaç daha da gün yüzüne çıkmış durumda ve verimli üretim yapmak rekabette oldukça önemli. Diğer yandan tarım teknolojisi geliştiren şirketler de çiftçilere kolaylıkla ulaşamıyor ve sundukları akıllı tarım teknolojilerinin yaygınlaşmamasından şikâyetçiler. Tarım üreticileri ile teknoloji geliştiriciler arasında görünmez bir uçurum var.

Emre Taşkıran, Gökay Sert ve Vestel Ventures tarafından kurulan Ne Ekersen; tarım üreticileri, teknoloji geliştiricileri ve hizmet sağlayıcıları ortak bir platformda buluşturuyor.

Tarım üreticisinin ihtiyaç duyduğu teknolojiyi sağlayan ve üreticiye 7 gün 24 saat bilgiye erişim imkânı sunan bir iş ortağı oluyor. “Ne Ekersen” ile üretici her türlü tarımsal hizmete kolaylıkla ulaşabiliyor.

Ne Ekersen’in hikayesi

Hisse senetlerine kolay yatırım yapmanızı sağlayan mobil platform: Finfree

Yatırıma dair eğitim, temel analiz, portföy takibi gibi tüm ihtiyaçları tek bir uygulamayla karşılayan Finfree, platform üzerinden Türk hisselerine erişim imkânı sunuyor. Girişim, Workup Girişimcilik Programı‘nın 8. dönemine seçildi.

Senih Mete Dal, Adnan Can Turkay ve Cem Ünüvar  tarafından İstanbul merkezli kurulan Finfree, kullanıcılarının kendi başına yatırım yapabilmesini sağlayan ve profesyoneller ile bilgi asimetrisini yok ederek yatırımı demokratikleştiren yeni nesil yatırım uygulaması olarak öne çıkıyor. Kullanıcılar tecrübeli ya da tecrübesiz fark etmeksizin yatırım ihtiyaçlarına mobilden çözüm bulabiliyor, tamamen dijitalleşmiş yalın yatırım platformu deneyimine kavuşabiliyor. Finfree kullanıcılarına ücretsiz finansal veriler, ücretsiz portföy yönetimi, ücretsiz eğitim ve sermaye piyasalarına yalın erişim hizmetleri sunarak sınırları aşmayı hedefliyor.

Bugüne kadar Finfree üzerinden eğitim, temel analiz, portföy takibi gibi konularda destek alan kullanıcılar, bundan böyle yatırım hesabı açabilecek ve işlemlerini Gedik Yatırım güvencesiyle yapabiliyor. Borsada Türk hisselerine erişimi hem çok kolay hem de çok uygun hale getiren Finfree, Gedik Yatırım’ın sermaye piyasalarındaki uzun yıllara dayanan köklü birikiminden destek alıyor.

Finfree Kurucu Ortağı Senih Mete Dal; “Finfree’yi tasarlarken yatırımcıların ihtiyaç ve beklentilerinden yola çıktık. Yatırım sürecini karmaşadan uzaklaştırarak yatırıma ayrılan süreyi en aza indirmeyi amaçladık. Bugüne kadar yatırım yapmak isteyenlere eğitim, temel analiz, portföy takibi gibi ihtiyaç duydukları alanlarda destek veren Finfree, artık tam anlamıyla bir yatırım platformuna dönüştü. Finfree üzerinden kullanıcılarımız Gedik Yatırım bünyesinde hesap açarak Türk hisselerine hem kolay hem de uygun bir şekilde yatırım yapabiliyor. Uygulamayla birlikte yatırımcılar, Borsa İstanbul’a kullanımı oldukça kolay bir ara yüzle ulaşma ve yatırım yapma imkanı elde edecek. Geliştirilmiş yüksek düzey fonksiyonlar ile hem portföylerini grafik ile takip edebilecek hem de piyasadaki diğer yatırım araçları ile karşılaştırabilecekler.” dedi.

Otsimo, çocuk mobil oyun firması Sago Mini iş birliği ile 40 milyondan fazla çocuğa ulaşacak

Yerli girişim Otsimo, Kanada’nın en büyük oyuncak şirketinden Spin Master’a bağlı olan, dünyanın en büyük çocuk oyunu şirketi Sago Mini ile bir ortaklık kurdu. Bu iş birliği kapsamında tüm gelişimsel düzeydeki çocuklara konuşma ve telaffuz öğretmek üzere tasarlanan ilk uygulama Sago Mini First Words, 40 milyondan fazla çocuğa ulaşacak.

Özel çocuklara özel çözümler üreten mobil platform Otsimo ile oyun alanında dünya çapında onlarca ödül kazanmasıyla bilinen Sago Mini, konuşma terapisi ihtiyacı olan veya konuşmaya yönelik destek arayan çocuklara özel olarak, çocuk psikologları ve konuşma uzmanlarıyla birlikte tasarladıkları Sago Mini First Words uygulamasını kullanıcılara sundu.

Otsimo ve Sago Mini tarafından hayata geçirilen ilk uygulama olan Sago Mini First Words, nörotipik ve nöroçeşitliliği olan tüm çocukların rahatlıkla kullanabileceği, video ve akran modelleme yöntemleri kullanılarak geliştirildi. Çocukların ilgisini çekecek, aynı zamanda iletişim becerilerini geliştirecek fırsatlar ve sürprizlerle dolu olan App, konuşmayı öğretirken olumlu pekiştiricilerle de öğrenilen kelime ve seslerin kalıcı olmasını sağlıyor.

App Store’dan indirilebilen ve İngilizce olan uygulamanın farklı dillerdeki versiyonları ise 2023 yılında yayınlanacak.

“Daha çok güzel işler çıkaracağız”

Otsimo’nun CEO’su Zafer Elcik, “Hem Otsimo hem de Sago Mini ekibi gerçekleştirdiğimiz bu ortaklıktan dolayı çok mutlu. Yıllardır içinde bulunduğum özel eğitim sektöründe dünya çapında yaptığı oyunlarla bilinen bir şirketle çok daha güzel işler çıkaracağımızdan eminim. Uygulamamız, konuşma güçlüğü çeksin çekmesin her çocuk için erken aşamada konuşmayı ve yeni kelimeleri öğrenmeyi geliştirici bir uygulama. Video modelleme özelliği kullanarak geliştirdiğimiz uygulamamız tamamiyle bilimsel yöntemler kullanarak hazırlandı.

Video modelleme yönetimi, geleneksel konuşma terapisinde konuşma terapistlerince kullanılan, etkisi birçok çalışmayla kanıtlanmış en efektif yöntemlerden bir tanesi. İşe yaramasının en büyük sebeplerinden biri de aslında bu yöntemin, bizim dili öğrendiğimiz doğal yolu bir nevi taklit etmesi. Çocuklar uygulama sayesinde ekranda akranlarını görüp onları taklit ederek dil öğrenimlerini pekiştirebiliyor. Uygulamamızda bu yöntemi kullanma şeklimiz oldukça interaktif olduğu için çocuklar ekstra bir pekiştirme yapma şansı elde ediyor. Gör, yap, pekiştir akışıyla birlikte konuşmayı öğreniyor, aynı zamanda kelime dağarcığını geliştiriyor ve gerçek hayattan örneklerle de bağlamı kavrıyor. Tüm bunları yaparken de kendilerini görme şansları oluyor” dedi.