Ana Sayfa Blog Sayfa 348

Yerli girişim Midas ile artık Borsa İstanbul’daki şirketlere de yatırım yapabileceksiniz

Amerikan borsalarına düşük işlem ücreti ile yatırım yapma imkânı sunan modern yatırım uygulaması Midas’ta hesap işletim ve saklama gibi ücretler ödemeden Borsa İstanbul (BIST) işlemleri yapabileceksiniz.

Türk ve Amerikan borsalarına yatırımı tek platformda birleştiren Midas, Borsa İstanbul yatırım işlemlerinde hesap işletim ücreti, saklama ücreti, hesap açılış ücreti, canlı veri ücreti, takas payı, rüçhan kullanımı gibi masrafların hiçbirini almayacak.

Türkiye’nin ilk masrafsız yatırım uygulaması olan Midas, düşük komisyonları ve modern yapısı ile öne çıkıyor.

Midas CEO’su Egem Eraslan, “Kaldırdığımız masraflar ve düşük komisyonlar sayesinde yatırımcılara binlerce lira tasarruf sağlayacağız. Amacımız Midas kullanıcılarının yaptıkları yatırımlarda kazançlarını yükseltebilmek.” ifadelerini kullandı.

Midas yatırım hesaplarında Borsa İstanbul işlemleri yıl sonuna kadar komisyonsuz olacak.

5 dakikada yatırım hesabı açılışı

Mobil uygulama üzerinden dijital olarak yatırım hesabı açma kolaylığı sunan uygulama, Midas’ı ilk defa kullanan yatırımcıların 10 dakikadan kısa bir sürede hesap açılışı, para transferi ve ilk yatırım işlemini kolayca gerçekleştirmesini sağlıyor.

Midas yatırım hesapları ile kullanıcılar, anlaşmalı bankalardan ücretsiz ve anında hem Türk Lirası hem de Amerikan Doları göndererek yatırıma başlayabiliyor. Kullanıcılar uygulama içinde dolar alım satım işlemi de yaparak iki borsa arasında anında geçiş sağlayabiliyor.
Borsa İstanbul ve Amerikan borsalarını ilk defa aynı platformda buluşturan Midas, tüm yatırım ihtiyaçlarını karşılayan tek platform olmayı hedefliyor.

Sabah 10.00’dan gece 23.00’e kadar gün boyu yatırım

200 binden fazla kullanıcıyı Amerikan borsaları ile buluşturan Midas’ın yenilikçi yatırım deneyimi artık sabah 10.00’da BIST ile başlayıp ABD borsalarının kapanış saati olan 23.00’e kadar devam edecek.

Borsa İstanbul işlemleri ile birlikte portföylerini Midas yatırım hesaplarına taşımak isteyen yatırımcıların virman işlemleri de uygulama içerisinde hiç olmadığı kadar hızlı ve kolay hale geliyor. Ayrıca ilk defa tamamen dijital olarak gerçekleştirilen rüçhan işlemleri de Midas’ın dikkat çekici özelliklerinden biri olarak ön plana çıkıyor.

BIST, Midas’ın büyüme yolculuğu için önemli bir kilometre taşı

Midas CEO’su Egem Eraslan, “Kullanıcılarımızın tüm yatırım ihtiyaçları için tek platform olma yolunda ilerliyoruz. Midas’ın büyüme yolculuğunda en heyecan verici kilometre taşlarından birini hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Amacımız Midas kullanıcılarına en şeffaf ve modern yatırım deneyimini sunabilmek.

Yalnızca bu yıl 4 milyon doların üzerinde mühendislik yatırımı yaparak tüm SPK lisanslı kuruluşların ARGE’ye harcadığı tutarın yarısından fazlasını tek başımıza harcamış olduk. Kullanıcılarımız Midas’a güveniyor ve farklı yatırım ihtiyaçlarını da Midas güvencesi ile gerçekleştirmek istiyor. Bu sebeple önümüzdeki dönemde hedefimiz kripto para yatırımlarında da en güvenilir tercih olmak.” dedi.

Kişiden kişiye eşya kiralama platformu Varsapp, 1.2 milyon TL yatırım aldı

Zeynep Eliçin ve Hande Sevinç tarafından kurulan, kişiden kişiye eşya kiralama platformu Varsapp, 1.2 milyon TL’lik ilk yatırımını aldı.

Eylül 2021 yılında canlıya alınan Varsapp‘in yatırım turu ŞirketOrtağım Melek Yatırımcı Ağı liderliğinde ve 9 melek yatırımcının katılımıyla tamamlandı. Varsapp, kişilerin ve markaların günlük eşyalarını güvenli bir şekilde kiraya vererek para kazanabileceği ve ihtiyaç duyulan eşyaların kiralanabileceği bir pazar yeri girişimidir.

Yurt dışında başarılı örnekleri bulunan kiralama modelini Türkiye’de ilk kez güvenli bir şekilde kişiden kişiye ve markadan kişiye eşya kiralama imkanı sunarak gerçekleştiren Varsapp’te, şu an 10.000’den fazla kullanıcı ve 1.500’den fazla ürün bulunuyor. Varsapp, kiralanan ürünleri eşya kiralama sigortası ile koruyor, ücretsiz bir şekilde özel kurye ile kullanıcılara ulaştırıyor. Kiralama süresi bittiğinde ise adresten geri alıyor. Girişimin en önemli özelliklerinden biri de karbon ayak izi, su tüketimi ve atık oranını azalttığı için dünyanın sürdürülebilirliğine fayda sağlıyor. Geçtiğimiz dönemde kişiden kişiye başarılı kiralamalar gerçekleştiren Varsapp, şimdi de önemli kurumsal markalarla anlaşıp markalardan kullanıcılara ürün kiralamanın yolunu açtı. Bu sayede kullanıcılara, markalarda merak ettikleri ürünleri kiralayarak deneme imkanı sunmuş oluyor. Varsapp, markalara kiralama yolu ile yeni bir pazarlama modeli yaratıyor.

Artan ürün fiyatlarından dolayı yoğun bir kiralama talebi gördüklerini belirten Varsapp Kurucusu Zeynep Eliçin, “Kullanıcılarımızın para kazanabilecekleri ve ihtiyaçları olan ürünlere uygun fiyatlara erişebilecekleri bir platform sunuyoruz. Varsapp’te bulunan ürünlerin uygun ve erişilebilir fiyatlarda olması, kullanıcılarımızın kısa dönemlik ihtiyaçlarına daha fazla para ödememesini sağlıyor” dedi. Eliçin gelecek dönemde yeni markalarla işbirliklerini de açıklayacaklarını belirtti.

Sürdürülebilirliğin önemli olduğunun altını çizen girişimin Kurucu Ortağı Hande Sevinç, “Günümüzün en büyük problemlerinden olan tüketim çılgınlığı konusunda bir farkındalık oluşturuyoruz. Tüm süreçlerimizde karbon sıfır yaklaşımı benimsiyoruz ve karbon ayak izimizi sıfırlayabilmek için faaliyetlerde bulunuyoruz. Markalarla yaptığımız iş birlikleri sayesinde onlara da sürdürülebilir bir iş modeli oluşturuyoruz” diye konuştu.

Lider yatırımcı Murat Aksöz ise çevreye duyarlı ve iklim değişikliği ile ilgili bir fikri olan girişimlerin dünyanın geleceğine yön vereceğini söyleyerek, “Hem ekonomik baskı altındaki ev ekonomileri, hem de tüketim çılgınlığının önüne geçecek bu girişimi sonuna kadar destekleyeceğiz. Bu sadece ticari bir anlaşma değil, birey olarak da dünyanın geleceğine yönelik sorumluluğumuzdur.” dedi.

Yerli girişim Massive Bio kurucu ortağı Selin Kurnaz “Klinik çalışmalara katılmak neden önemlidir?”

Kanser, yaş ayrımı gözetmeksizin gencinden yaşlısına tüm insanları hedef alan, dünya çapında en yaygın hastalıklardan biridir. Klinik çalışmalar ise kanser tedavisinde yeni nesil tedavilerin geliştirilmesi ve kanser ilaçlarının yan etkilerinin azaltılması açıdan son derece önemlidir.

Biyoteknoloji endüstrisinde onkoloji odaklı yapay zeka programına sahip tek şirket olan, dünyanın neresinde ve hangi ekonomik koşullarla yaşıyor olursa olsun kanser hastalarını klinik çalışmalarla buluşturmayı amaçlayan Massive Bio’nun kurucu ortağı ve CEO’su Selin Kurnaz, klinik çalışmalara katılmanın önemi hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

Klinik çalışmalara katılmak neden önemlidir?

Klinik araştırmalar, tıbbi ilerlemelerin merkezinde yer alır. Klinik çalışmalar, hastalıkları önlemenin, tespit veya tedavi etmenin yeni yollarını arar. Mevcut ve gelecek nesillerin sağlığını iyileştirmede önemli bir rol oynar. Klinik çalışmalar, yeni bulunan bir tedavi yönteminin işe yarayıp yaramadığını ve güvenli olup olmadığını belirler. Kronik hastalıkları olan kişilerin yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlar, umut verir. Araştırmacıların gelecekte başkaları için daha iyi tedaviler bulmasına yardımcı olma fırsatı sunar. Pek çok ilaç kombinasyonu içerdikleri için hastalara kişiselleştirilmiş tedavi seçenekleri sunarlar.

Klinik araştırma nedir ve neden buna ihtiyacımız var?

Klinik araştırma, gönüllü hastaların katılımıyla gerçekleştirilen ve tıbbi bilgi edinmeyi amaçlayan bilimsel bir çalışma olarak tanımlanabilir. Mevcut ilaçların yan etkilerini azaltmak için yeni nesil ilaçlarla güncel tedavilere alternatif arar. Klinik çalışmalar, ortaya çıkan ilaçların insanlarda etkili ve güvenli olduğunu göstermek için önemlidir. Ürün tipine ve geliştirme aşamasına bağlı olarak, araştırmacılar başlangıçta gönüllüleri veya hastaları küçük pilot çalışmalara kaydeder ve anket sonuçlarına dayalı olarak giderek daha büyük ölçekli karşılaştırmalı analizler yürütürler.

Klinik araştırmalar nerede yapılabilir?

Araştırmanın niteliğine uygun, araştırma yapılacak kişilerin güvenliğini sağlamaya uygun, araştırmayı sağlıklı bir şekilde yürüten, takip eden ve gerektiğinde acil müdahalelerde bulunan personel, ekipman ve laboratuvar olanaklarına sahip olan, Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (Food and Drug Administration-FDA) onaylı araştırma ve geliştirme merkezlerinde ve klinik çalışmalar yapmak için tasarlanmış yerlerde yapılabilir. Klinik araştırmaların boyutu ve maliyeti değişebilir. Tek bir araştırma merkezini veya yalnızca bir ülkede veya birden fazla ülkede birden fazla merkezi içerebilir.

Klinik araştırma benim için uygun mu?

Kanser hatsalığı ile mücadelede dünya çapında 13 binden fazla klinik araştırma yürütülüyor. Kanser hastasının ve birlikte çalıştığı sağlık ekibinin bu tedaviler arasında hasta için en uygun tedavi yöntemini bilmesi mümkün değil. Massive Bio’nun gelişmiş algoritmaları, hastalar verilerini sisteme girdikten sonra hasta verilerini mevcut klinik deneylerle en hızlı şekilde eşleştirir ve doğru bilgi sunar. Bir sağlık çalışanın bir kanser hastasının klinik çalışmaya uygun olup olmadığını eşleştirmesi yaklaşık 25 dakika, Massive Bio’nun geliştirdiği yapay zeka algoritması bu süreyi 67 saniyeye indiriyor ve hasta kendisi için en uygun klinik çalışmanın nerede olduğunu kısa süre içinde öğrenebiliyor. Bir klinik araştırmaya katılmadan önce, bir katılımcı olarak ne beklemeniz gerektiği ve olabilecek her şey size söylenecektir. Örneğin, araştırma ekibinden biri tedavinin olası yan etkilerini veya diğer risklerini açıklayacaktır. Tüm bu bilgilere sahip olduğunuzda, katılmak isteyip istemediğinizi değerlendirebilirsiniz.

Selin Kurnaz Kimdir?

Selin Kurnaz, Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirdikten sonra eğitimini devam ettirmek için ABD’ye gitti. Türkiye’deki iki ana daldan sonra Michigan Üniversitesi’nde üç ayrı mühendislik derecesi alıp, Makina Mühendisliğinde doktora yaptı. Eğitiminin ardından ABD’de 10 yıl strateji, operasyon ve şirket alım satımı konusunda yönetici danışmanlığı yaptı. 2015 yılında Dr.Arturo Loaiza Bonilla ve Çağatay Çulcuoğlu ile birlikte Massive Bio’yu kurdu.

Kitle fonlama platformu fonbulucu üzerinden girişimlere 2022 yılında 110 milyon TL yatırım yapıldı

Girişimlerini kurmak veya büyütmek için finansman arayan girişimcilere kaynak sağlamak ve her seviyede yatırım fırsatı yaratmak adına 2016 yılında yola çıkan, Nisan 2021’de Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) lisan alarak Türkiye’yi paya dayalı kitle fonlama sistemiyle tanıştıran fonbulucu, bir yılı henüz geride bırakmışken 2022 yılı hedefini yakaladı.

Girişimcilerin banka kredilerine, yüksek finansman maliyetlerine ya da borçlanmalarına gerek kalmadan paya dayalı kitle fonlama modeliyle finansmana ulaşmalarını sağlayan fonbulucu, birikimlerini değerlendirmek isteyen her ölçekten yatırımcıya yenilikçi fikirler ve inovatif girişimlerden pay alarak yatırım yapma olanağı tanıyor. Geliştirdiği etkin yatırım sistemiyle bugüne dek platformda kampanya hakkı kazanan 46 girişimin 15 binden fazla yatırımcıyla bir araya gelmesini sağlayan, başarılı olan 40 girişimin 107 milyon TL’nin üzerinde fon toplamasına aracı olan fonbulucu, Türkiye girişimcilik ve yatırımcılık ekosisteminin gelişiminde katalizör görevi görüyor.

“Türkiye’nin potansiyeli son derece yüksek bir girişimcilik iklimine sahip”

Başarısını 3 Eylül Cumartesi günü Ankara’daki ofisinde #ne100milyonoldu etkinliğiyle kutlayan platform; girişimciler, yatırımcıları ve basın mensuplarıyla bir araya geldi. fonbulucu Kurucusu ve CEO’su Hakan Yıldız yaptığı konuşmada startup ekosistemin Türkiye’deki durumunu değerlendirerek şunları söyledi:

“Türkiye’de girişimcilik ekosistemi son 10 yılda hızlı bir gelişim gösterdi. Startup Blink tarafından geçtiğimiz haziran ayında yayınlanan ‘Küresel Startup Ekosistemi Endeksi 2021’ raporuna göre, Türkiye en iyi startup ekosistemine sahip 100 ülke arasında 44’üncü oldu ve bir önceki yıla göre beş basamak birden yükseldi. 2020 genelinde 179 startup melek yatırımcılar ve risk sermayedarlarından toplam 137 milyon dolarlık yatırım almıştı. 2021’in ilk çeyreğinde ise bir rekor kırılarak ilk üç ayda 61 Türk girişimin aldığı yatırım tutarı 509 milyon dolar oldu. Bu hızla yükselen grafik, Türkiye’nin potansiyeli son derece yüksek bir girişimcilik iklimine sahip olduğunu kanıtlıyor. Yine aynı şekilde büyük kurumsal firmaların ekosisteme dahil olması, çok daha fazla paydaşın aktif bir şekilde ekosistemi büyütmeye çalışması gelecek açısından umut veriyor.”

“Bu modelin çok daha aktif biçimde kullanılması gerekiyor”

Girişimcilerin kitlesel fonlamanın önde gelen modellerinden biri olan paya dayalı kitle fonlamasını kullanmasının global boyuttaki gelişimin en önemli faktörlerinden olduğunu söyleyen Hakan Yıldız, “Şirketlerin ya da sosyal girişimlerin büyümesi, istihdam yaratılması, ülke ekonomilerinin gelişmesi, inovatif iş modelleriyle dünya pazarlarında rekabet edebilen organizasyonların kurulması için bu modelin çok daha aktif biçimde kullanılması gerekiyor. Kitle fonlamasının genel yapısı ve dağılımı açısından işlerin nasıl değiştiğine özellikle dikkat edilmeli. 2016 yılında, kredi piyasası tüm sektörün yüzde 70’ini oluşturuyordu. Son dört yılın öz sermaye kitle fonlaması istatistikleri ise işlerin yavaş yavaş değiştiğini gösteriyor. Endüstri hala öncelikli olarak kredi verme segmenti etrafında dönse de, paya dayalı kitle fonlaması şu anda üç kattan daha hızlı büyüyor ve bundan 10 yıl sonra nerede olduğumuzu görmek ilginç olacak” dedi.

Ekosistemin ülkemizdeki değerini artırmak ve Türkiye’yi küresel pazarda söz sahibi bir konuma getirmek amacıyla elini taşın altına koymaktan çekinmeyen bir kitle fonlama platformu olarak şu ana dek alınan sonuçlardan ötürü büyük bir gurur duyduklarını ifade eden Yıldız, “100 milyonu aşan fonlama tutarıyla ilk eşiği atlatmış durumdayız. Kısa vadede önce 300 milyon, ardından 500 milyon TL’ye doğru ilerliyoruz. Yine kısa vadede 1 milyar TL’lik finansman hacmi yaratmak bizim için zor olmayacak” sözlerini kaydetti.

Sparga1 girişimi sürdürülebilir yerli tarıma can suyu olacak

#ne100milyonoldu etkinliğinde yapılan çekiliş sonucu bir yatırımcıya ailesiyle birlikte gideceği bir haftalık tatil hediye edilirken 10 yatırımcı fonbulucu’nun 255’erlik payına bedelsiz olarak sahip oldu. Etkinlik ayrıca sağlıklı ve potansiyeli yüksek kuşkonmaz üretimi yaparak yerel ve sürdürülebilir bir tarım modeli inşa etmek misyonuyla kurulmaya hazırlanan Sparga1 girişiminin törenle yatırıma açılışına da sahne oldu. Sparga1, tarımsal üretimin finansmanında kitle fonlama sisteminin kullanılacağı fonTar finansman ve yatırım modellemesinin ilk projesi.

Kurulacak şirketin ilk aşama kampanyası olarak 3 Eylül’de paya dayalı kitle fonlaması turuna çıkan Sparga1 girişimi, 4 milyon TL fon toplama hedefiyle 16 Eylül’e kadar yatırımcılarla bir araya gelecek. Kampanyanın başarıyla sonuçlanması halinde fonlama tutarı kadar sermaye ile kurulacak olan Sparga1 Tarım A.Ş., 60 ila 90 gün içerisinde üretim amaçlı ikinci yatırım turuna çıkacak ve bu kampanyada 16 milyon TL fon hedefleyecek. Yapılacak yeni kampanyada toplanan fon, mevcut şirkete bedelli sermaye artırımı yolu ile aktarılacak. Bu nedenle ilk kampanyada yatırım yapan yatırımcılar ikinci kampanyaya da katılarak sermayedeki pay oranlarını koruyabilecek. Yatırımcılardan hem birinci kampanyaya katılanlar hem de ikinci kampanyadaki bedelli sermaye artırımına oranlarını korumak amaçlı belirlenmiş tutarla katılanlar elde edilenden yüzde 7 daha fazla kâr alma imtiyazına da sahip olacak. Girişim şirketi, ayrıca üçüncü yıldan itibaren yatırımcılara düzenli temettü dağıtımı yapacak. Dördüncü yıldan itibaren hasat miktarını artırarak temettü oranını yükseltecek olan Sparga1; beşinci yıldan itibaren en yüksek üretim kapasitesine ulaşarak sonraki yedi yıllık dönemde temettü dağıtımını maksimize edecek. Şirket 12 yıllık yatırım, üretim ve satış sürecinin sonunda tasfiye edilecek.

Vestel, yeni teknolojilerini tüketici elektroniği fuarı IFA’da tanıttı

Kullanıcıların hayatında daha fazla kolaylık ve seçenek sağlanması için birlikte çalışabilirliğin önemine dikkat çeken Erdoğan, Home Connectivity Alliance (HCA) Yönetim Kurulu Üyesi olduklarının altını çizdi. Erdoğan, son kullanıcıların tek bir mobil uygulama üzerinden birliğe üye markaların akıllı ürünlerini kullanabilmesi için ortak bir iletişim altyapısı oluşturduklarını belirtti.

Yerli üretim batarya ile Vestel Şarjlı Dik Tip Süpürge

Vestel, bataryasını kendi ürettiği yeni şarjlı dik tip süpürge modelini de IFA’da tanıttı. Tasarım ve üretimi tamamıyla yerli kaynaklarla yapılan ve seri üretimine başlanacak olan şarjlı dik tip süpürgesi Vestel S50, mıknatıslı duvara asma aparatı ve tek şarjla 80 dk’ya varan çalışma süresi ile öne çıkıyor. Ergonomik tutma sapı ve ergonomik hava çıkış delikleri gibi özellikleriyle de kullanıcıların günlük hayatını kolaylaştırmayı hedefliyor.

Vestel’den Avrupa’ya Elektrikli Araç Şarj Cihazı ihracı

Vestel’in Ar-Ge faaliyetleri kapsamında geliştirdiği ve hali hazırda dünyanın dört bir yanına ihraç ettiği Elektrikli Araç Şarj Cihazları (EV Charger) yeni tasarım ve geliştirilen özellikleriyle IFA’da sektörün beğenisine sunuldu. Iberdrola, Eneco, E.ON gibi dünyanın önde gelen enerji şirketleriyle yaptığı uluslararası iş birlikleriyle Avrupa’da EVC’lerin yaygınlaşmasına öncülük eden Vestel, elektrikli araç kullanımının yaygınlaşmasına da katkıda bulunarak daha sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyor.

Vestel, IFA’da elektrikli bisiklet bataryaları, pille çalışan televizyon ve şarjlı dik süpürgelerin yanı sıra önümüzdeki yıl piyasaya çıkacak olan telekom ESS bataryasının maketini de sergiliyor.

Ekran teknolojileri ile göz alıcı renkler ve taşınabilirlik sergilendi

Vestel’in fuarda tanıttığı ekran teknolojileri OLED TV, Mini LED TV, Quantum Dot TV, 8K TV, Philie TV ve TV With Me ürünleri de ziyaretçilerden büyük ilgi gördü.

Vestel OLED TV, kullanıcıları sadece yeni bir televizyonla değil yepyeni bir dünya ile tanıştırıyor. Gerçek dünyadaki parlaklığı ve renkleri sunan OLED TV, panel teknolojisiyle olağanüstü kontrast, derin siyahlar ve gerçeğe yakın renk canlılığının yanı sıra hem ışık hem de gölge sahnelerinde ayrıntılar sunuyor.

1008 yerel karartma bölgesi bulunan yeni Vestel Mini LED TV, QD teknolojisi ile çok yüksek kontrast oranının yanı sıra göz alıcı renk performansı da sunuyor. Vestel Mini LED TV, yepyeni bir TV deneyimi sağlıyor.

Quantum Dot TV ise ev eğlencesini, bambaşka bir düzeye çıkarıyor. Yarı iletken malzemeden oluşan nano kristaller olan Kuantum noktaları sayesinde, yüksek parlaklık seviyelerine çıkabilen, en gerçek ve en canlı renkleri sunan bir deneyim kullanıcıya sunuluyor.

Vestel, 8K TV’nin harika tasarımı sayesinde de ekran teknolojisi ile üstün çözünürlüğü bir araya getiriyor. 7680×4320 pikseli bulunan Vestel 8K TV, kullanıcıların televizyonlarından bekleyebilecekleri daha yüksek bir standart sağlıyor.

Taşınabilir televizyonlardan olan Philie TV ise kullanıcıların farklı amaçlar için diledikleri her yere götürebilecekleri, pille çalışan eşsiz bir akıllı TV. Gerek Z kuşağının mobil yaşam tarzına gerekse izleme alışkanlıklarına uyum sağlamak üzere tasarlanan TV with ME de taşınabilir bir akıllı televizyon olarak özgün tasarımı sayesinde, odalar arasında rahatlıkla taşınabiliyor. Ürünler Türkiye pazarında Vestel Mobil TV ve Vestel Stream TV olarak satışa sunuldu.

IMAX deneyimi evlere geliyor

Televizyonlarda IMAX® ve DTS®’in en iyi özelliklerini bir araya getiren IMAX® Enhanced, dünyanın en sürükleyici eğlence deneyimini evlere taşıyor.

Fuarda sergilenen Dolby Vision IQ teknolojisi ise, odadaki değişen ışıklandırmaya ve oynatılan farklı içerik türlerine dinamik olarak uyum sağlarken cihazın tüm yeteneklerini de en üst düzeye çıkartıyor.

Araç içi ekran çözümleri IFA’da

Vestel, IFA 2022’de tüm mekanik ve elektronik bileşenlerinin, gerekli yazılım çözümlerinin ve ekranlarda kullanılan ara yüzlerin tasarımında Vestel mühendislerinin imzası olan araç içi ekran çözümlerini tanıttı. Bu teknoloji ile kullanıcılar bağlanabilirlik özellikleriyle evlerindeki klimayı çalıştırıp, en yakın araç şarj istasyonunun nerede olduğuna bakabiliyor ve sürücü bir ekran üzerinde navigasyonu takip ederken, diğerleri de yolcu ekranı üzerinde televizyon programını izleyebiliyor.

Prime+ Dijital Bilgilendirme Ekranları

Fuarda ilgi gören bir diğer ürün ise yenilikçi ekran çözümleri sunan yeni nesil Dijital Bilgilendirme Ekranları: Vestel Prime Plus Serisi. Seri, sunduğu UHD çözünürlük, farklı parlaklık (500, 700) ve boyut seçenekleri (43”, 50”, 55”, 65”) ile pazarın ihtiyaç ve beklentilerine cevap veriyor. Prime+ serisi, Android 9.0 platformu ile çalışıyor.

IFX Plus Serisi ile öğretmek ve öğrenmek çok kolay

Vestel’in en son IFX Plus Serisi ekranları (65”, 75”, 86”), öğretmenlerin merak uyandıran ve esnek bir öğrenme ortamı yaratmalarına yardımcı oluyor. Ön hoparlörler, ön giriş/çıkışlar, uzak alan mikrofonu, bütünleşik yakınlık sensörü ve NFC okuyucu ile önden erişilebilirlik modülüne de sahip hızlı tepki veren dokunmatik ekran teknolojisi sunuluyor.

VHuddle kurumsal marka imajını güçlendiriyor

Vestel’in toplantı odası düzenini hafifletmek için işletmelere sunduğu çözüm VHuddle uygulaması, boşluksuz ekran etkileşimini artırıp kurumsal marka imajını güçlendirdiği gibi kullanım kolaylığı da sağlıyor. Huddle Room SW ise Vestel’in küçük/büyük odalara ve kalabalık mekanlara uyan, hızlı ve kolay bir diğer başlatıcı uygulaması.

Yenilikçi görsel çözümler

Vestel Görsel Çözümleri, yenilikçi bir bakış açısına sahip P2.6 ve P2.0 ürün gruplarıyla iç mekanlara yönelik, LED ekran ürünleri ile de ekran teknolojileri pazarına katkıda bulunuyor. Bunun yanında sahip oldukları 5K çözünürlük ile FHD’nin dört katından fazla çözünürlük ve 500 cd/m² harika parlaklık sağlıyor.

LED wall yelpazesinin yanı sıra Vestel, ekran boyutunun sınırını daha da ileriye taşıyan sabit boyutlu 120” LED ekranını da fuarda tanıttı. Android 9.0 işletim sistemi ile gelen 120” büyük ekran, tümleşik kumanda aygıtı ve dahili hoparlörü de içine alan hepsi bir arada paket olarak sunuluyor.

Yüksek ortam ışıklı iç mekanlar için tasarlanan Vestel Yüksek Parlaklıklı Dijital Bilgilendirme Ekranı Serisi (sergilenen ekran boyutları: 32”, 49”, 55”) ise opsiyonel IP5x özellikleri sayesinde, otobüs/tren istasyonları veya havalimanlarında sunduğu toza dayanıklı uygulama imkânı ile yarı dış ortamlar için kullanım kolaylığı sağlıyor.

Be A Chef ile ünlü şefler artık mutfağınızda

Vestel, Be A Chef dijital hizmeti ile kullanıcılara ünlü şefler tarafından hazırlanan tarif ve ipuçlarını kullanarak bir şef gibi yemek pişirme imkânını sunuyor. Uygulamanın pişirme sırasında sabit sıcaklık ve süre yerine, farklı sıcaklık ve fonksiyonları ilgili tarife göre otomatik olarak aktifleştirmesi sayesinde şefler tarafından hazırlanan yemeklerin tadını ev konforunda çıkarma şansı veriyor.

Dünyanın İlk Fırında Tütsüleme Teknolojisi

SmokeTech teknolojisi ile dünyada ilk defa fırın içindeki gıdalara tütsü tadı katma fırsatını sunan Vestel’in bu ürünü, entegre otomatik talaş yakma özelliği sayesinde yemek pişerken otomatik olarak tütsüleme yapabiliyor. Bu özellik, ızgara tadını daha sağlıklı bir şekilde elde etmeyi de mümkün hale getiriyor.

Vestel’in Buharlı Fırın ailesinin en yeni üyeleri olan Steam Base ve Steam Base+ ise kullanıcılara buhar destekli pişirme fonksiyonları sayesinde, suyunu kaybetmeyen rostolar yapma ve pişirme sırasında etin dışında mükemmel çıtırlığı elde etmelerine imkân sağlıyor. Aynı zamanda bu fırınlarda hidrolitik kendi kendini temizleme teknolojisi de bulunuyor.

Sensör Teknolojili Ankastre Fırın, TFT Dokunmatik Ekran ara yüzüne sahip ve partikül analiz sensörü ve BurnGuard fonksiyonu ile mükemmel yemek pişirme deneyimi sunuyor.

Renkli TFT kumandalı 78 cm V-flex İndüksiyon Ankastre Ocak, sıcaklık sensörleriyle yanmayı ve aşırı kaynamayı önlüyor. Esneklik sağlayan Flex indüksiyon alanları, farklı boyutlardaki tencere kullanımına imkân veren otomatik köprü fonksiyonuna sahip. Bu ankastre ocak aynı zamanda kablosuz haberleşme üzerinden Vestel’in akıllı ev uygulamaları ile de kumanda edilebiliyor.

Vestel Ankastre fırınlardaki özel SousVide fonksiyonu ile de gıdalar düşük sıcaklıklı su banyosunun içinde tam olarak arzulanan pişme düzeyinde daha sağlıklı ve homojen biçimde pişirilebiliyor.

Soğutucularda daha uzun tazelik sağlayan ve konfor sunan teknolojiler

EggWiser teknolojisi sayesinde de yumurtalar belirli bir bölme içinde tutulup kaynatılabiliyor. Yumurtalar, uygulama üzerinden ayarlanabilen rafadan, kayısı ve lop olmak üzere üç farklı düzeyde kaynatılabiliyor.

UVC ışıklarına sahip gelişmiş hava temizleme teknolojisi PureBeam+ ile donatılan Premium Vestel Buzdolapları ise bu özelliği ile hoş olmayan kokuları temizleyerek hijyen sağlıyor ve bu sayede yemeklerin daha uzun süre taze tutulmasına imkan veriyor.

FlexHeatTech, kontrolü kullanıcıya vererek günlük hayatı kolaylaştırıyor. Kullanıcılar, evin dışındayken dahi uzaktan kumanda yardımıyla donmuş gıdaların buzunu dondurucudaki 2 sıcaklık kontrollü özel bölmede çözebiliyorlar. Çözülme işlemi bittiğinde, çözülen gıdalar en uygun koruma ortamında saklanıyor.

Klimalarda yeni teknolojiler

Vestel’in yeni ve eğlenceli teknolojisi Rairbow Klima, sürekli olarak içindeki hava kalitesini ölçer ve kullanıcıyı bilgilendirir. Klima üzerindeki LED ambiyans aydınlatmaları ortam hava kalitesi iyi seviyede olduğunda yeşil, buz mavisi, mavi veya mora döner. Hava kalitesi orta düzeyde olduğunda renk macentaya döner, yoğun seviyede ise ambiyans aydınlatmaları kırmızıya döner. Havayı PM2.5’ten büyük partiküllerden ve sigara dumanından arındıran bu klimalar, hijyenik filtreleme sistemi sayesinde kötü kokuları, virüsleri ve alerjenleri yok eder.

WiseFlow teknolojisi ise klimanın soğutma modunda çalışabileceği en yüksek dış sıcaklık değeri olan +55oC’ye kadar çıkabiliyor. Dış ünitede yer alan ve verimi artırılan elektronik kart üzerindeki soğutma plakaları sayesinde yüksek dış sıcaklık derecelerinde dahi soğutma performansı sağlanabiliyor.

Vestel’in yeni hareket sensörlü klimaları ise odadaki hareketi algılayarak ev güvenliğine yardımcı olur. Örneğin EnergySave Pro özelliği ile kullanıcı odadan çıktığında otomatik olarak eko moduna geçer. NightWalk özelliği ile karanlıkta hareket algıladığında ışıkları açar. Guardian özelliği ile ise bir hareket algılandığında uygulama üzerinden bildirim gönderir. Tatil modu sayesinde ise kullanıcı evde yokken dahi evde biri varmış gibi ışıkları açar.

Sabancı ARF: Girişimlere Sabancı Center’da ofis, 30 bin dolar hibe, 150 bin dolar yatırım ve dahası

Sabancı Holding, hem Sabancı Topluluğu çalışanları, hem de dış girişimcilerin fikirlerini geliştirebileceği 20 haftalık, mentorluk, nakdi destek, hızlı ticarileşme ve yatırım fırsatlarını içeren yenilikçi bir erken aşama hızlandırma programını hayata geçiriyor.

Adını Almost Ready to Fly’in baş harflerinden alan Sabancı ARF, erken aşama (MVP, prototip, laboratuvar aşaması veya müşteri doğrulama aşamasında) veya pazara yeni çıkmış şirketleşmiş girişimcilere odaklanıyor ve ticarileşme süreçlerini hızlandırmasına destek oluyor.

Seçilen girişimlere 20 haftalık program sürecinde, Sabancı Topluluğu şirketlerinin Üst Düzey Yöneticileri mentör olarak atanıyor, ürün geliştirme ihtiyaçları için 30.000 dolar nakit desteği sağlanıyor, program süresince toplamda 150.000 dolara kadar yatırım fırsatı ve topluluk bünyesindeki şirketlerle iş birliği yapma fırsatı sunuluyor. Süreç boyunca, programa katılmaya hak kazanan tüm girişimcilere Sabancı Center, 4 Levent İstanbul adresinde ortak çalışma yapabilecekleri açık ofis imkanı da sunulmaktadır.

Akıllı ev aletleri teknolojileri üreten Beebird, 54 milyon TL değerleme üzerinden yatırım aldı

Ali Murat Arıkuşu ve Ferhat Ural tarafından 2019 yılında kurulan Beebird, tüketicilerin hayatlarını kolaylaştırıcı ev aletleri teknolojilerini Türkiye’de geliştirerek, dünya pazarına açılmayı, alanında lider markalardan biri olmayı hedefliyor.

Mutfakta %90’a kadar enerji ve zaman tasarrufu sağlayan teknolojilere yoğunlaşan Beebird, mutfak robotu, espresso makinesi, akıllı mutfak tartısı gibi ürünleri piyasaya sürmeye hazırlanıyor.

Beebird’e 54 milyon TL değerleme üzerinden gerçekleşen yatırım, bF Ventures fonunun liderlik ettiği grup tarafından yapıldı.

Tüketici tercihlerinde hızlı teknolojik gelişmelerin yaşandığı dönemde global marka olma yolunda ve Kilogram başına ihracat değerini arttırma kapsamında büyük fırsatlar olduğunu belirten kurucu Ali Murat Arıkuşu, “IoT ve Bulut teknolojisinin, ev asistanlarının gelişimi mutfaklara yenilik ve değişim olarak yansıyor. Global tüketici davranışlarındaki değişimin en faydalı şekilde değerlendirilmesi için yoğun Ar-Ge ve tasarım çalışmalarına, iş birliklerine, sınırların zorlanmasına ihtiyaç var ve bu konularda mazeretsiz elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

Girişim, aldığı yeni yatırım ile üretim ve ihracat çalışmalarını hızlandırmayı, markalaşma faaliyetlerini arttırmayı planlıyor.

Beebird, 2019 yılında KOSGEB İleri Girişimci Destek Programı ile kuruldu. Yemeklerin ve sıcak içeceklerin, telefon uygulamaları, ev asistanları rehberliğinde hazırlanabilmesini sağlayan yazılım ve donanımları Dudullu OSB Boğaziçi Üniversitesi (BÜDOTEK) Teknopark şubesinde geliştirmektedir. Ürünlerini bu yıl sonunda pazara sunacak girişimin odağındaki en önemli iki konu; profesyonel aşçıların oluşturduğu tariflerin kullanıcılar tarafından aynı kalite ve lezzette kolaylıkla yapılabilmesi, yapılırken de kullanıcılara başka işlerle ilgilenmesine imkan verecek zaman tasarrufu sağlanması.

Twitter, tweet düzenleme özelliği Edit Tweet’i test ediyor

Twitter, bu yılın başlarında, tüm zamanların en çok beklenen Twitter özelliklerinden biri olan Edit Tweet’in gerçekleşeceğini paylaşmıştı.

Twitter, şimdi bir sonraki adım için hazır. Twitter, Edit Tweet’in şu anda ekibi tarafından dahili olarak test edildiğini ve önümüzdeki haftalarda ilk olarak Twitter Blue abonelerine genişletileceğini paylaştı.

Twitter’dan yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Her yeni özellik gibi, potansiyel sorunları halkla paylaşılmadan önce belirleyip çözmemize yardımcı olması için Edit Tweet özelliğini daha küçük bir grupla test ediyoruz. Bu bizim en çok istenen özelliğimiz olduğundan, doğru anladığımızdan emin olmak istiyoruz. Testlerden, bu yeni özelliğin nasıl kullanıldığını ve insanların Tweet okuma ve yazma şekli üzerindeki etkisini hızlı bir şekilde anlamayı umuyoruz.

Bu testte, Tweetler yayınlandıktan sonraki 30 dakika içinde birkaç kez düzenlenebilecektir. Düzenlenen Tweetler bir simge, zaman damgası ve etiketle görünecek, böylece okuyucular orijinal Tweetin değiştirildiğini açıkça görecek. Etikete dokunmak, izleyicileri bağlam için Tweet’in geçmiş sürümlerini içeren Geçmişi Düzenleme’ye götürecek. Edit Tweet özelliğinin kullanıma sunulmasıyla birlikte Tweetlemenin daha ulaşılabilir ve daha az stresli hissettireceğini umuyoruz. Sohbete sizin için anlamlı olacak şekilde katılabilmelisiniz ve biz de bunu yapmayı zahmetsiz hissettirecek yollar üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. @TwitterBlue için Tweet bildirimlerini açın, çünkü yakında paylaşacak daha çok şeyimiz olacak!”

Twitter, Edit Tweet ile Tweetlemeyi daha kolay ve daha ulaşılabilir hale getirmeyi, insanlara kendilerini nasıl ifade edecekleri ve Twitter’da gerçekleşen birçok sohbete nasıl katkıda bulunacakları konusunda daha fazla seçenek ve kontrol sunmayı hedefliyor.

Edit Tweet nedir?

Edit Tweet, insanların Tweetleri yayınlandıktan sonra üzerinde değişiklik yapmalarını sağlayan bir özellik. Bu test için Tweetler, yayınlandıktan sonraki 30 dakika içinde birkaç kez düzenlenebilecek. Düzenlenen Tweetler bir simge, zaman damgası ve etiketle görünecek, böylece okuyucular orijinal Tweetin değiştirildiğini açıkça görecek. Etikete dokunmak, izleyicileri Tweet’in geçmiş sürümlerini içeren Tweet’in Düzenleme Geçmişine götürecek.

Yerli fintech Colendi, İngiltere merkezli SETL’ı satın aldı

Türkiye’nin en büyük sermayeli finansal teknoloji şirketlerinden biri olan Colendi, İngiltere’de stratejik bir satın almaya imza atarak SETL‘ı bünyesine kattı

Colendi; merkez bankaları, saklama ve ödeme kurumları ile yaptığı yüksek profilli çalışmaları ile tanınan, Londra merkezli, dünyanın önde gelen kurumsal ve regüle platformlar için blockchain temelli ödeme ve mutabakat sistemleri sağlayıcısı şirketlerinden olan SETL’ın tamamını satın aldı. Satın almayla birlikte büyümesini güçlenerek sürdüren Colendi, 100 milyon aktif finansal kullanıcıya hizmet veren dünyanın en büyük finans teknoloji şirketlerinden ve bölgedeki sayılı unicorn’dan biri olmayı hedefliyor.

Colendi, 2021 yılında Seri A yatırım turunda, 120 milyon dolar değerleme üzerinden 38 milyon dolarlık yatırım alarak değerlemesini 158 milyon dolara taşımıştı. Seri A yatırım turunda, Re-Pie, Finberg, Startupfon Fund, Longbow Capital Partners, Thomas M. Fitzgerald, Mehmet Sepil, Hasan Aslanoba, Kamani Family Ofice Fund gibi üst düzey yerli ve yabancı yatırımcılardan yatırım almayı başaran Colendi, 2022’nin ikinci yarısında da Seri B Yatırım turuna başladı.

SETL yöneticileri dünyaca ünlü finansçılar

İngiltere Eski Merkez Bankası Başkanı Sir David Walker’ın Başkanı olduğu, JP Morgan eski CTO’su Anthony Culligan’ın platformu hazırladığı ve Boston Consulting Group’un eski CEO’su Philippe Morel’in CEO’su olduğu SETL, satın alma sonrasında Colendi’nin İngiltere merkezli ofisi haline geldi.

Colendi Global CEO’su Bülent Tekmen, satın alma hakkında şöyle konuştu: “SETL’ı, Colendi ailesine dahil etmekten mutluluk duyuyoruz. SETL’ın yüzde 100’ünü satın aldık. SETL ekibinin tamamı Colendi’ye katıldı ve görevlerine devam ediyorlar. SETL ile birlikte bu dünyayı Web3 ile entegre etmek ve 100 milyon kullanıcıya ulaşmak üzere teknolojik iş birliği yaratıyoruz. Bu şekilde hem Londra’da bir merkeze, hem iyi bir mühendislik gücüne, hem de gerçek anlamda dünyadaki ‘mutabakat sistemine’ entegrasyona sahip oluyoruz. Ayrıca Fintech dünyası içinde güçlü bir teknoloji ile kendimize yeni bir oyun alanı açıyoruz.”

Yeni blockchain alt yapısı hazırlıyor

Geleceği şekillendirmesi beklenen blockchain teknolojisi, günümüzde kripto para başta olmak üzere finans, sağlık, gayrimenkul, hukuk, politika gibi birçok alanda kullanılıyor. SETL ile birlikte yeni bir genel blok zinciri altyapısı hazırlığı yapan Colendi, bir tür DeFi girişimi oluşturacak. Yani merkeziyetsiz bir ağ üzerinde ürünler geliştirecek ve interneti olan herkesin parasal hizmetlere, finansal ürünlere, yatırım araçlarına, ticaret fırsatlarına erişebilmesine olanak sağlayacak. Ayrıca, aktif dApp’lere erişim gibi birçok yeniliği de kullanıcılarına sunacak.

Tekmen, “Kullanıcılarımızın için SETL’ın blockchain teknolojisini kullanmayı dört gözle bekliyoruz. İster oyun oynayın, ister alışveriş veya yatırım yapın, isterseniz tasarruf edin. Finansal etkileşimlerinizin deneyiminize gömülü olduğu bir gelecek görüyoruz. Bu alanda çok ciddi geliştirmelerle beraber SETL’ı başka alanlardaki iştiraklerimizin tamamına entegre ederek çalıştıracağımız yeni oyun alanları da çıkartıyoruz” dedi.

Doğru zamanda, doğru teknoloji

SETL Başkanı Sir David Walker ise “Colendi bizim için tam anlamıyla doğru ortak. Olağanüstü büyümeleri, finansal hizmetleri kapsayan değişiklikleri anladıklarını ve kucakladıklarını gösteriyor. Ortak vizyonumuzu gerçekleştirebilecek küresel bir ‘merkezi olmayan ağ’ oluşturmak için doğru zamanda doğru teknolojiyi getiriyoruz” dedi.

SETL CEO’su Philippe Morel ise “Colendi ile yeni bir tür DeFi girişimi yaratıyoruz. Hızlı ve ucuz bir halka açık blok zinciri, hızla gelişen ekonomilerde milyonlarca cüzdana ayrıcalıklı erişim, aktif dApp’lerden oluşan bir ekosistem ve RegFi aktörlerinin izin verilen defterlerini halka açık bir blok zincirine bağlama fırsatı. Bu fırsatı dış yatırımlara açacağız ve projenin gücü ve vadesi göz önüne alındığında yüksek düzeyde bir ilgi bekliyoruz” diye konuştu.

SETL’ın hizmet verdiği kurumlar arasında merkez bankaları ve finans devleri bulunuyor. Dünya çapında farklı güçlere, entegrasyonlara sahip olan yapıları Colendi’nin içine aldıklarına dikkat çeken Tekmen, şunları söyledi: “SETL’ın yatırımcıları arasında çok güçlü grupların olması çok önemli. SETL, birçok bankaya teknolojik altyapı sağlıyor. Birçok bankanın da burada kullandığı alt yapı ve teknoloji sayesinde farklı ülke, farklı dinamikler fark etmeksizin dijital olarak tek bir sistem içerisinde, saniyede 1 milyon işlem gerçekleştirebiliyor.’’

BigChefs, Toprağın Kadınlarından Sofralara projesini NFT’ye dönüştürüyor

Gamze Cizreli ile yakından tanıdığımız Türkiye’nin restoran liderlerinden BigChefs, yine bir ilke imza atarak Web 3.0 dünyasına NFT koleksiyonu ile giriş yaptı ve Toprağın Kadınlarından Sofralara NFT’sini, dünyanın en büyük NFT pazar yeri OpenSea’de yayınladı.

BigChefs, NFT ile başlayan Web 3.0 yolculuğundaki projelerinde, NFT sahiplerine belirli ayrıcalıklar, özel avantajlar ve deneyimler sunmayı planlıyor.

BigChefs, 520’yi aşan kadın çalışanıyla, restoran sektöründe kadın istihdamını en çok destekleyen markalardan. Aynı zamanda kadınları daha geniş bir ekosistemde desteklemek adına çalışmalar da yürütüyor. BigChefs, bu bakış açısı ile tarımdaki 2,5 milyon kadın istihdamına dikkat çekmek ve kadınların ekonomik kazanımlarına destek olmak için “Toprağın Kadınlarından Sofralara” projesini hayata geçirdi. 14 kadın ile başlayan proje, BigChefs’in iş birliği yaptığı 49 üretici firma ve kooperatif ile 120 kadın üreticiye ulaştı. “Toprağın Kadınlarından Sofralara” projesi sayesinde üretici kadınlarımız hem üretimlerine devam etme motivasyonu buluyor ve BigChefs menülerinde bu lezzetleri sunuyor hem de toplumdaki yerlerini güçlendiriyorlar.

BigChefs, çok yakın zamanda ayrıntılarını duyuracağı NFT koleksiyonunun ilk eserinde, üretici kadınları Web 3.0 dünyasında ölümsüzleştiriyor. Her biri ayrı bir sanat eseri olan koleksiyonun ilk NFT’si, Balıkesir Kaz Dağları’nda keçi peyniri üretimi yapan girişimci kadınlardan ilham alıyor. Eser, dünyada trend olan ve Türkiye’de henüz örneğine rastlanmayan “Infinite Zoom Art” tekniği ile “Studio Sigun” dijital sanat stüdyosunda tasarlandı.

2022 sonuna kadar Türkiye’de büyümeye devam ederek 5 şehirde, toplam 10 şube daha açmayı planlayan BigChefs, yurtdışında da bulunduğu ülkelerde yeni şubelerle büyümeye devam ediyor. Ayrıca BigChefs; Hollanda, Belçika, Amerika, Kuzey Kıbrıs, Libya, Kırgızistan ve Özbekistan da dahil olmak üzere 7 ülkede daha lezzet ve hizmet anlayışımızı temsil etmeye hazırlanıyor.