Şirketlerin çalışma alanlarını yenilenen çalışma koşullarına göre ele alan Mapiq, düzenlenen Seri A turda 17 milyon euro yatırım aldı. Daha önce 10 milyon dolar alan girişim, 7 milyon dolar daha yatırım alarak turu tamamladı. Yeni yatırım turu, Rinkelberg Capital, Energy-Innovation fonu ENERGIIQ‘in katılımıyla gerçekleşti.
2013 yılında Sander Schutte ve Jasper Schuurmans tarafından kurulan Mapiq, gayrimenkul maliyetlerini düşürmek ve sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemeyi amaçlıyor. Covid-19 salgını, global çapta hibrit çalışmayı hızlandırdı. Birçok kuruluş, insanların çalışma şeklini yeniden keşfetme fırsatını benimsiyor. Hibrit model, küresel olarak kuruluşların potansiyel olarak maliyetleri düşürmesine, yetenekleri çekmesine ve elde tutmasına ve kurumsal performansı ve kültürü güçlendirmesine yardımcı oluyor.
Girişim, kurulduktan sadece bir yıl sonra Deloitte’ın Amsterdam’daki ofisleri için ortaklık yaptı. Edge binası, BREEAM tarafından dünyanın en sürdürülebilir ofisi seçildi. Böylece Mapiq, iş yeri deneyimi endüstrisinde ön plana çıkmayı başardı. Mapiq, Microsoft, Booking.com, COTY, PwC, Danone, RioTinto, AkzoNobel, Heineken, KPMG ve diğerleri gibi küresel müşterilerle birlikte çalışıyor.
Mapiq CEO’su Sander Schutte, “Yatırımcılarımızın ilerlememize bu kadar güvenmeleri, bizim için güçlü bir bağlılık işareti oluyor. Hibrit çalışma modellerine artan ihtiyaç nedeniyle, dünya çapındaki birçok şirket, potansiyel bir Mapiq kullanıcısı haline geliyor. Seri A turu, bu artan talebi karşılamamıza, yeni ürünler geliştirmemize ve uluslararası pazar liderliği konumumuzu daha da genişletmemize olanak sağlıyor.” dedi.
Rinkelberg Capital CEO’su Marc Slendebroek, “Mapiq, bu çalkantılı zamanlarda olağanüstü girişimcilik sergileyen, gerçekten yenilikçi ve performans odaklı bir yapıya sahip.” dedi.
Mapiq, şirketlere yüksek doğrulukta veriler sağlayarak, ofis alanlarının kullanımını yönetmeye ve sürekli olarak iyileştirmeye olanak tanıyor. Sonuç olarak şirketler, enerji açısından daha verimli iş yerleri yaratarak gayrimenkul maliyetlerini azaltıp sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyebiliyor.
Hibrit çalışma trendleri hala çok canlı olduğundan ve iş yeri teknolojisi doğası gereği vazgeçilmez hale geldiğinden girişim, aldığı yatırımı yeni bölgelerde faaliyet göstermek için kullanacak.