Ana Sayfa Blog Sayfa 306

Uygulama geliştiricisi Bending Spoons, not uygulaması Evernote’u satın aldı

Bir zamanların popüler not alma uygulaması Evernote, mobil uygulama geliştiren Bending Spoons tarafından satın alındı. 1 milyar dolar değerlemeye ulaşan verimlilik odaklı not tutma uygulamasının yeni dönemde nasıl bir yol izleyeceği oldukça merak ediliyor.

14 yıldır bağımsız bir şekilde çalışamlarını sürdüren uygulama, onuncu yıldönümü olan 2018’de yaklaşık 225 milyon kayıtlı kullanıcıya sahip olduğunu açıklamıştı. Zirveden geriye doğru düşüşe geçildiğinde Evernote’un satılma fikri kaçınılmaz sona dönüşüyor. Şu an için uygulamayı kaç kişinin kullandığı bilinmiyor. Bending Spoons tarafından yapılan açıklamada uygulamanın “milyonlarca ödeme yapan müşterisi” olduğu belirtiliyor.

Evernote 2008’de piyasaya sürüldüğünde, piyasadaki ilk bulutla senkronize not alma uygulamalarından biri oldu. Bu sayede sadece masaüstü bilgisayarda çalışanlarının değil aynı zamanda o döneme damga vuran iPhone 3G ve T-Mobile G1 kullanan kişilerin de hemen favorisi haline geldi.

Evernote’un ücretsiz “temel” planı, o yıl yalnızca iki cihazı senkronize etmek ve ayda yalnızca 60 MB içerik yüklemeye izin veriyordu. Bugün itibariyle, ücretsiz plan kullanıcıları not başına maksimum 25 MB boyuta sahip içerikler yükleyebiliyor. 

Evernote CEO’su Ian Small, alınan kararın Evernote için ileriye doğru atılmış stratejik bir adım olduğunu ve Bending Spoons’un “güçlü mali durumu olan olağanüstü bir işletme kurduğunu ve Evernote’u ileriye taşıyacak beceri ve kaynaklara sahip olduğunu” söyledi. Small, “Verilerinizi güvende tutma taahhüdü konusunda her zamanki gibi kararlıyız. Bildiğiniz ve sevdiğiniz Evernote gelişmeye devam edecek.” dedi. 

Uygulamayı satın alan Bending Spoon ise ayda yaklaşık 100 milyon kullanıcı tarafından kullanıldığını belirttiği birkaç mobil uygulamayı bünyesinde barındırıyor. Şirket, çeşitli video ve fotoğraf düzenleme uygulamalarının yanı sıra egzersiz ve yoga uygulamalarını kullanıcılara sunuyor. 

Satış işlemleri sonrasında Evernote’un nasıl bir reaksiyon göstereceği henüz bilinmiyor. İlerleyen süreçte Bending Spoons tarafından uygulama içerisinde çeşitli değişiklikler yapılacağı tahmin ediliyor.

KWORKS’ün 2022 yılı Demo Günü’nde sunum yapan 13 yerli girişim

Koç Üniversitesi Girişimcilik Merkezi KWORKS’ün 2022 Demo Günü KWORKS Şişli Yerleşkesinde gerçekleşti.

Yıl boyunca yürütülen Hızlandırma, Ön Hızlandırma, Etki Girişimciliği programlarında yer alan 13 başarılı girişim, KWORKS’22 Demo Day sahnesinde yer aldı. Girişimcilik ekosistemin öncü isimlerinin katıldığı etkinlik, çevrimiçi platformlarda yapılan canlı yayın üzerinden de takip edildi.

Bu yıl 8. dönemi gerçekleştirilen KWORKS Hızlandırma Programları kapsamında toplam 18 girişim, ilk defa yürütülen Etki Girişimciliği Programı’nda ise 6 girişim desteklendi. KWORKS girişimleri program dönemi boyunca pilot proje, ürün lansmanı, hibe desteği, fatura kesme, kullanıcı sayısını artırma ve tohum öncesi yatırım toplama gibi farklı hedefler içinden iş modellerine ve aşamalarına göre seçtikleri hedeflere odaklandılar. KWORKS ekibinin yoğun desteğini alarak somut başarılar elde eden 13 girişimin 11’i gelir yaratan girişimler. Bu girişimlerden 3’ü program dönemi içinde ilk faturalarını keserken 8’i ise cirolarını artırarak gelir yaratmaya devam etti. 10 girişim program dönemi içinde kurumsal bir şirket ile pilot çalışma, ortak iş geliştirme ve ortak ürün geliştirmeye yönelik iş birliği yaptı. Sunum yapan 13 girişimden ikisi ise program dönemi içinde yatırım turu kapatarak önemli bir başarıya imza attı.

Artcomun ve Cross4Cloud yakın zamanda kapattıkları yatırım turlarını KWORKS’22 Demo Day’de duyurdular. Bu girişimlerin yanı sıra KWORKS mezunu girişimlerden dördü de 2022 yılında yatırım turu kapatırken, yıl sonuna kadar yatırım turu kapatan aktif ve mezun KWORKS girişimlerinin sayısının dokuza, alınan toplam yatırım tutarının 6M USD’nin üzerine çıkması bekleniyor.

KWORKS’22 Demo Günü’nde sunum yapan girişimler:

Artcomun: Sanat ticaretini mobil cihazlara sığdırırken veri ve algoritmaların gücünden faydalanıyor. Spotify’ın müzik endüstrisine yaptığı benzer bir dokunuş ile veri ve algoritmaların gücünü kullanarak sınırsız tedarik gücüne ve çeşitliliğe erişiyor.

Blueit: Binalarda harcanılan su miktarını, gerçek zamanlı olarak takip edip optimize eden bir “Su Yönetim Sistemi” inşa eder.

Cross4Cloud: Kurumların ve girişimlerin çoklu bulut kullanımlarını yönetmelerini, farklı lokasyon ve servisleri bir arada kullanmalarını, fiyat ve performans optimizasyonlarını sağlayan bir platformdur.

Farmlabs: Küçük ve orta ölçekli tarım işletmeleri için ortalama %25 gübre tasarrufu sağlayan erişilebilir hassas tarım teknolojileri platformudur.

MadebyU: Yaratıcı bireylerin endüstri 5.0 uyumlu üretim teknolojilerini talep üzerine baskı yöntemiyle kullanmasını sağlayan bir platformdur.

Pdmechanics: Endüstriyel tesislerin üretim makinelerinde gelişen arızaları yapay zekâ destekli platformunda erken teşhis ederek plansız üretim duruşlarını azaltan kestirimci bakım SaaS girişimi.

Recool Technologies: Çevreci anlayışla bakterileri yok edebilen PLC tabanlı mobil makinesi ile CNC tezgahlardaki soğutma sıvılarını filtre ederek üretime geri kazandıran teknoloji girişimidir.

Senyorapp: Senyorlar (50+) için oluşturulmuş eğitim, yaşam ve komünite platformu.

TheClico: Markalar hakkında farklı platformlar üzerinden gelen müşteri geri bildirimlerini Doğal Dil İşleme ve Makine Öğrenmesi modelleriyle analiz ederek anlık olarak dashboard arayüzüne toplayan bir online itibar yönetimi yazılımı hizmetidir.

Tiyatronet: Web ve mobil uygulamaların yanı sıra akıllı televizyonların standart uygulamaları arasında da yer alan, yüksek standartlarda çekim kalitesi ve altyazı seçenekleriyle tiyatroyu erişilebilir kılan dijital tiyatro platformudur.

Tospaa: Farklı yaş gruplarında çocuklar ve öğretmenler için kodlama öğreniminde kullanılabilecek oyun tabanlı dijital ve fiziki materyaller tasarlayan sosyal bir girişimdir.

Walkino: İnsanların hayatındaki hareketsizliğe çözüm olabilmek ve sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda yaşamaya teşvik etmek amacıyla oyunlaştırılmış bir deneyim sunan mobil uygulama.

Wellow: İyi yaşamı odağına alarak, çalışanlara kişiselleştirilmiş esnek yan haklar ve ödüller sunan bir hrtech girişimi.

Qualcomm, VR gözlükler için Snapdragon AR2 Gen 1 işlemcisini tanıttı

Dünyanın en çok tercih edilen işlemcileri arasında bulunan Qualcomm, VR gözlüklere güç verecek Snapdragon AR2 Gen 1 işlemcisini teknoloji severlerle buluşturdu. Çok çipli tasarımla birlikte kullanıcıların yorulmadan saatlerce kullanılabileceği ince ve hafif gözlüklerin temelleri atılıyor.

VR için geliştirilen çip setleri, gücün yarısını kullanırken şirketin XR2 tabanlı referans tasarımına göre 2.5 kat daha fazla yapay zeka performansı sağlıyor. Qualcomm, bu konudaki püf noktanın cihazlardaki bilgi işlem yükünü gözlük çerçevesine yaymak olduğunu belirtiyor. İlk işlemci, 4nm tabanlı AR desteği, CPU, Tensor AI işleme, grafikler ve görsel analitik gibi özellikler için geliştirilmiş motorları bünyesinde barındırıyor. Kullanıcıların hem vücudunu hem de etrafındaki dünyayı takip etmesi için dokuz adede kadar eş zamanlı kamerayı destekliyor.

Gözlüklerin başka yerinde bulunan bir diğer yardımcı işlemci, göz izleme ve bilgisayar görüşü gibi görevler için bir yapay zeka hızlandırıcı içeriyor. Üçüncü bir çip ağları ve telefonlarla bağlantıyı yönetiyor. Bu sadece ağırlığı daha iyi dengelemekle kalmayıp aynı zamanda her şeyi yapabilen tek bir çiple göreceğinizden daha küçük devre kartlarına ve daha az kablo bulunmasına yardımcı oluyor. Qualcomm, ağ oluşturmanın önemli olduğunu söylüyor. Telefonlardaki Snapdragon 8 Gen 2 gibi, AR2 Gen 1 de WiFi 7’yi destekleyen ilk platformlardan biri oluyor.

AR2 Gen 1 platformu üzerine inşa edilen akıllı ürünler, Lenovo, LG, Nreal, Oppo ve Xiaomi dahil olmak üzere çok sayıda tanınmış şirkette “çeşitli aşamalarda” ilerliyor. Qualcomm tarafından geliştirilen çip setli ilk VR gözlüğü hangi şirketin piyasaya süreceği henüz bilinmiyor. 

Twitter, DM bölümü için uçtan uca şifreleme özelliği üzerinde çalışıyor

Elon Musk‘ın satın almasıyla birlikte her gün yeni bir haberle gündemden düşmeyen Twitter, şimdi de güvenlik önlemlerini arttırmaya hazırlanıyor. Meta uygulamalarının birçoğunda bulunan uçtan uca şifreleme özelliği şimdi de Twitter’a geliyor.

Araştırmacı Jane Manchun Wong tarafından tespit edilen özellik, Twitter’ın Android için geliştirilen uygulamasında bulunuyor. Uygulama içerisinde geçen bir kodda uçtan uca şifrelemeyle alakalı geliştirmeler bulunulduğu açıklandı.

Jane Manchun Wong, bu haberi Twitter üzerinden paylaşırken Elon Musk da Wong’un tweet’ine göz kırpma emojisi koyarak cevap verdi. Aslına bakarsanız Elon Musk, ilk zamanlardan bugüne kadar Twitter üzerinden gönderilen mesajların Signal tarzı korumaya sahip olması gerektiğini söylemişti. Bu sayede mesajların hesap sahibi dışında kimse tarafından okunamaması ve mesajların kötü kişiler tarafından ele geçirilmemesi amaçlanıyor. İşlerin başına geçmesiyle beraber kullanıcılar tarafından belki de en çok destekleneceği özellik bu olacak.

Twitter, uçtan uca şifreleme özelliğini ilk def test etmiyor. Şirket, 2018 yılında da uçtan uca şifrelem özelliğini belli bir grup üzerinde test etti. Bu test sürecinin ardından kayda değer bir ilerleme oluşmadı ve proje rafa kaldırıldı. Twitter’ı satın aldıktan sonra sansasyonel kararlar vererek birçok kullanıcı tarafından olumsuz tepkiler alan Elon Musk, her ne kadar olumsuz yorumlar alsa da kullanıcıları önemseyecek çalışmaları da arka planda yapıyor.

Twitter Blue ile beraber doğrulama sürecinin sarpa sarmasının ardından uçtan uca şifreleme özelliğinin gün yüzüne çıkması, platformun önceliğini güvenliğe verdiğini bizlere gösteriyor. Twitter’a ilerleyen süreçte ne gibi yenilikler geleceği henüz tam olarak bilinmese de kullanıcılar tarafından olumlu ya da olumsuz far etmeksizin oldukça ses getireceği tahmin ediliyor.

DogGO, kitle fonlama ile 5.4 milyon TL yatırım aldı

Pet ailelerine güvenli köpek gezdirme ve evde bakım vb. hizmetleri sunan Türkiye’nin ilk mobil uygulaması ve kontrollü pazar yeri DogGO, kitle fonlama ile 5.4 milyon TL yatırım aldı. 31 Ekim’den itibaren 60 günlük kampanya süreci olduğunu sizlerle paylaştığımız girişim, Startup Burada ile hedeflediği yatırıma 10 gün gibi oldukça kısa bir sürede ulaştı.

2018 yılında kurulan DogGO, turda Hedef Portföy Yönetimi, Startup Burada GSYF, VeVentures, EGİAD ve Angel Effect’ten yatırım aldı.

DogGO, kullanıcılarının petlerine dair detaylı bir profil alarak, uygulama sayesinde kolay hizmet talep edebilme ve takip özelliği, akıllı ve uygun eşleşme ve petinin tüm ihtiyaçlarına destek olabilen 7/24 müşteri hizmetleri sunuyor.

DogGO’nun kurucularından biri olan Mehmet Oğul Gürsoy, “Sahiplenmenin giderek arttığı bir dönemde, pet aileleri iş ve hayat yoğunlukları sebebiyle, petlerinin ihtiyaçlarını gerektiği gibi karşılayamıyorlar. Bu açıdan kullanıcılara, güvenli, takip edilebilir, kurumsal hizmetler sunmak çok büyük önem arz ediyor. DogGO olarak bu hedefi uygulamanın çıktığı 2019 yılından beri adım adım gerçekleştiriyoruz. Şu anda İstanbul’da 9000 eğitimli Walker’ımız bulunmaktadır. Bugüne kadar 200.000’in üzerinde hizmet sağladık ve DogGO’nun kullanıcılarının geri bildirimlerine dayanarak edinilen veriye göre %97.7 oranında müşteri memnuniyetine ulaştık. Uygulamamızda 150.000’in üzerinde kullanıcı ve on binlerce pet profili kayıtlıdır. Ek olarak kurumsal firmalar ile çalışanlarına veya kullanıcılarına yönelik anlaşmalar yaparak tüm pet ailelerinin ihtiyaç anında DogGO’dan yararlanmasını sağlıyoruz.’’ dedi.

Yatırım turu sonrasında DogGO, 2022-2023 yıllarında İzmir ve Ankara açılımlarıyla beraber, hizmet ürünlerini çeşitlendirmek, geliştirmek ve tüm pet ailelerinin, petleriyle alakalı veterinerlik hizmetleri, pet kuaför, pet taksi ve pet sigorta ihtiyaçlarına da cevap veren bir platform olmayı planlıyor.

 

Mobilite odaklı girişim JUCR, 31.2 milyon euro yatırım aldı

Elektrikli araç şarj çözümleri sağlayan JUCR, 31.2 milyon euro yatırım aldı. Yatırımın 6.2 milyon euro’su Vector Venture Capital ve mevcut yatırımcılar 2bX ve German Media Pool’dan (GMPVC) tohum yatırım olarak geldi. 25 milyon euro yatırım ise girişimin şarj alanı oluşturması sırasında oluşabilecek borçlar için kullanılacak.

Richard Birich, Max Grollmann ve Lukas Puls tarafından 2020 yılında kurulan JUCR, elektrikli araçlar için uçtan uca bir şarj çözümü geliştiriyor. Girişimin geliştirdiği sistem, Avrupa’daki elektrikli otomobillerin şarj noktalarına sorunsuz erişmesini sağlıyor. Berlin merkezli girişim, yazılım çözümüyle kullanıcılara Avrupa’nın en yoğun şarj ağlarından birine erişim sağlıyor ve aynı zamanda elektrikli arabaları şarj etmek için kendi çözümlerini de geliştirip müşterilerine sunuyor.

Elektrikli araçların kullanımı Avrupa çapında popülerlik kazanırken, sürücüler hala farklı ödeme modelleri ve erişim yöntemleri olan birçok sağlayıcıya güvenmek zorunda kalıyor. Ancak JUCR, bu sorunların çözümünü tek bir yerde topluyor. Aylık abonelik esasına göre çalışıp finansal olarak da erişilebilir bir yapıya sahip oluyor. 

JUCR’nin yazılım CTO’su Max Grollmann, “Her türden modası geçmiş teknolojiye sahip mevcut pazar durumuna göre, geleceğin şarj altyapısını şekillendirme söz konusu olduğunda JUCR için mükemmel bir fırsat var. Özellikle önümüzdeki yıllarda kat kat büyüyecek bir sektörde tüm kaynakları güvenilir ve ölçeklenebilir bir ekosisteme oturtmalıyız.” dedi.

Vector Venture Capital Genel Müdürü Uwe Gerlinger, “Konu yeni bir araç almaya geldiğinde birçok kişi elektrikli bir araba almak konusunda isteksiz. Büyük parçalarda bu, yeterince gelişmiş bir şarj altyapısının olmamasından kaynaklanmaktadır. JUCR’nin hem yazılım hem de donanım tarafında sunduğu teknik yeteneklerden çok etkilendik. Ayrıca şirket, Avrupa EV şarj ağındaki boşlukların nasıl doldurulacağına dair net bir vizyona sahip.” dedi.

Girişim, aldığı yatırımı kullanarak kendi yazılım ve donanımını daha da geliştirmeye çalışıyor. 2025 yılına kadar JUCR, en az 100.000 şarj istasyonuyla kendi şarj ağını kurmayı hedefliyor.

Kullanıcıların kendi oyunlarını geliştirmelerini sağlayan Yahaha, 40 milyon dolar yatırım aldı

İçerik üreticilerin ve herhangi bir teknik detay bilmeyen kişilerin oyunlar geliştirmesini ve 3D animasyonlar oluşturması için gerekli desteği sunan Yahaha, 40 milyon dolar yatırım aldı. Temasek ve Alibaba yönetimindeki tura 37 Interactive Entertainment katıldı. Girişim daha önceden aha önce 5Y Capital, HillHouse, Coatue, ZhenFund, Bertelsmann Asia Investments, BiliBili ve Xiaomi‘den yatırım aldı.

Chris Zhu (CEO), Pengfei Zhang (COO) ve Hao Min (CTO) tarafından Ekim 2020’de kurulan girişim, 3D içerik oluşturmayı kolaylaştırmayı amaçlıyor. İster temel seviye ister ileri seviyede olan içerik üreticileri, platformla beraber kendi oyunlarını, dünyalarını ve sosyal alanlarını oluşturabiliyor.

Yahaha’nın oyun oluşturmayı oldukça kolay hale getiren kodsuz araçlara ve ayrıca kapsamlı, kullanımı kolay öğreticilere sahip olduğu açıklandı. Kullanıcılar Web2 tabanlı, mobil odaklı veya PC oyunları yapabiliyorlar.

Yahaha CEO’su Chris Zhu, “Herkesin oyun yapabilmesi için yaratıcılığını en iyi şekilde kullanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Geliştirilen oyunlar sadece basit veya gündelik oyunlar değil. Bunların 3B gerçek zamanlı etkileşimli çok oyunculu oyunlar olabileceğine ve anında oynanabilmeleri gerektiğine inanıyoruz.” dedi.

Yahaha, içerik üreticilerine yapay zeka ve bulut teknolojisi gibi daha fazla araç ve yeni işlevler sunarak onları desteklemeye devam edecek. İçerik üreticilerinden para kazanma modüllerinin için birtakım araştırmalar şu anda devam ediyor. Girişim ilerleyen süreçte durumu daha detaylı şekilde açıklayacak. 

Yatırımla beraber girişim, ekibin oyun endüstrisi yeteneklerini işe alarak ABD ve Asya Pasifik’teki çalışmalarını daha da genişletmeyi planlıyor. Ayrıca Yahaha’nın Helsinki ve Şangay’da iki genel merkezi bulunuyor. 

Bulut tabanlı veri analitiği girişimi MotherDuck, 47.5 milyon dolar yatırım aldı

Veri analitiği üzerinde çalışmalar yapan MotherDuck, 47.5 milyon dolar yatırım aldı. Yatırımın 12 milyon dolar‘ı Redpoint Ventures liderliğinde düzenlenen tohum turda geldi. Geriye kalan 35 milyon dolar‘ı ise Andreessen Horowitz liderliğinde düzenlenen Seri A turda geldi. Yatırım turuna, Amplify Partners, Madrona Venture Group, SV Angels ve Altimeter Capital da katıldı. MotherDuck’ın yatırım sonrası değerlemesi 175 milyon dolar oldu.

Jordan Tigani tarafından Seattle’da kurulan girişim, hafif ve sistemler için yoğun olmayan kullanım durumları için oluşturulmuş sunucusuz bir analiz hizmeti sunuyor. MotherDuck, açık kaynak platformu DuckDB’ye dayanıyor. İki girişim birlikte süreç içi çevrimiçi analitik işleme veritabanı veya OLAP üzerine inşa ediliyor.

DuckDB, 2019 yılında Hollanda’daki CWI’da araştırmacılar Hannes Mühleisen ve Mark Raasveldt tarafından kuruldu. Tanıtımından bugüne dek bir kullanıcının her yerde kolayca çalışabilmesini sağladığı için veri analistleri tarafından yaygın bir şekilde benimseniyor.

Platformun para kazandıran bir versiyonu olarak lanse edilen MotherDuck, kullanıcıların birden fazla kanala yayılmış analitik sorgular yürütmesine izin vererek ve DuckDB’nin yeteneklerinin ötesine geçecek.

Tigani, MotherDuck’ın geliştirilme sürecinde arkasındaki ilhamın “Big Data”nın artık geçerli sayılmadığının ortaya çıkması olduğunu söyledi. Ayrıca kurucu, MotherDuck’ın gelirinin muhtemelen abonelik ve kullanıma dayalı modelin karışımından ve düşük “başlangıç” maliyetinden geleceğini söyledi.

Girişimin kurucusu, “Ayda 10 dolar verdiğiniz paketinizde, gerçek analizler yapabilmenizi istiyoruz. Diğer bulut veri ambarlarındaki maliyetiyle karşılaştırabilirsiniz. O şirketler, 1-2 kat daha pahalı olabilirler.” dedi.

Yeni yatırımla beraber MotherDuck, küçük boyutlu ve 13 kişiden oluşan ekibini, yıl sonuna kadar 18 kişiye çıkarmayı planlıyor.

Güneş enerjisiyle şarj olabilen Toyota yeni Prius tanıtıldı

Japon otomotiv üreticisi Toyota, kendine has tasarım anlayışıyla dikkat çeken görünüme sahip ye Prius modelini duyurdu. Beşinci nesil Prius, önceki nesline göre daha güçlü özelliklerle geliyor.

Hibrit motorlu araç, ilk bakıldığında coupe tarzı bir tasarıma sahip gibi görünüyor. Aracın daha modern bir görünüme kavuşmasıyla beraber aks aralığı da genişletiliyor. Bu sayede aracın daha konforlu bir hal alması amaçlanıyor. Yenilenen far tasarımları, otomobilin günümüz tasarım anlayışına uymasını sağlıyor. Aracın ön ve arka tasarımı, alışılagelmiş Toyota tasarımlarının ötesine çıkarak sınıfına yeni bir soluk getiriyor.

Aracın iç kısmına değinecek olursak dikkatleri ilk çeken kısımlar yeni navigasyon ekranı, direksiyon ve iç ortam ambiyansı oluyor. 12.3 inç büyüklüğündeki eğlence ekranı, günümüz standartları için ideal boyutlara sahip. Direksiyondan itibaren ön konsolun neredeyse tamamında bulunan tuşlar da aracın teknik özelliklerinin çok fazla oluşunu en iyi şekilde yansıtıyor. Ayrıca boydan boya geçen LED iç aydınlatma da araca ağır ve şık bir görünüm katıyor.

Aracın motor bölümüne göz attığımızda 13.6 kWh‘lik bir batarya ile geliyor. 2.0 litrelik 4 silindirli içten yanmalı motor, 219 beygir gücüne sahip olduğu güçlü bir yapıya sahip olacak. Hibrit sistemli araç hem benzin hem de elektrikli motorla kullanıcıların ihtiyacını karşılayacak gibi görünüyor.

Batarya sistemi sayesinde Prius’un 100 km gidebileceği belirtiliyor. Ayrıca opsiyonel olarak gelen güneş panelleri de aracın elektrikli motorunun şarj olmasını ve yılda 1.250 kilometre fazladan menzile sahip olmasını sağlayacak.

Toyota, tanıtımını gerçekleştirdiği yeni Prius hakkında herhangi bir fiyat detayı vermedi. Tasarımıyla oldukça dikkat çeken sedanın 2023 yılı içerisinde yollarda olacağı açıklandı.

Netflix, uzaktan erişimle bağlantılı cihazlardan çıkış yapmaya izin veriyor

İçerik platformu Netflix, kullanıcıların hayatını kolaylaştıracak işlevsel özellikler sunmaya devam ediyor. Netflix’te aboneliği bulunan kişiler artık daha önce hesabına giriş yaptığı tüm cihazları tek bir yerden yöneterek uzaktan çıkış yapabilecek.

Kullanıcılar, birçok akıllı cihazdan Netflix’e erişim sağlayabiliyor. Bir otel odası, arkadaşının evi ya da eski telefon fark etmeksizin birçok cihazda hesaplar açık kalabiliyor. Hal böyle olunca kullanıcılar, hesaplarının hangi cihazlarda açık kaldığını maalesef tek bir yerden göremiyordu. Bunu fark eden Netflix de işlevsel bir çözüm geliştirdi. İster web sitesi üzerinden ister iOS işleti sistemli cihazınızdan isterseniz de Android işletim sistemli cihazınızdan Manage Access and Devices özelliğiyle beraber hesabınızın açık olduğu cihazları kolayca değiştirebilirsiniz.

Özelliği aktif edebilmek için ilk olarak uygulama içerisinden Ayarlar kısmına gelmeniz gerekiyor. Buradan Gizlilik ve Güvenlik kısmını seçin. Açılan sekmede Erişim izinlerini ve cihazları yönet kısmına tıklayın. Açılan sayfada hesabınızın açık olduğu cihazlar kolayca listelenmiş oluyor. Sadece bununla kalmayıp daha önce hangi cihazlarla bağlanıldığı ve hangi kullanıcı adıyla hangi cihazın giriş yaptığı da kolayca görünüyor. Bu kısımdan hesabınızın açık kalmasını istemediğiniz cihazı seçerek çıkış yapabilmeniz sağlanıyor.

Özellik, platformun ilerleyen süreçte ortak hesap kullanımını bitirdiğinde hesabı kullanan farklı kişilerin tespit edilerek ekstra ücret verilmesinin önüne geçiyor. Bu sayede sizden isinsiz hesabınızı kullanan kişilerden kurtulmak daha kolay bir hal alıyor.

Oturumu kapattığınızda kayıtlı şifrelerden hesaba giriş yapan kişiler hakkında şu an için geliştirilen bir çözüm maalesef bulunmuyor. Bunun için kullanıcılar şimdilik sadece şifrelerini sıfırlayarak araya sızan kişileri engelleyebiliyor.