Ana Sayfa Blog Sayfa 230

Sağlıklı yaşam ve beslenme platformu ZOE, 2.3 milyon euro yatırım aldı

Gıda, yaşam tarzı ve sağlık arasındaki noktaları daha iyi bir şekilde birleştiren ZOE, 2.3 milyon euro yatırım aldı. Yatırım, Flight Fund tarafından yapıldı.

Sağlık ve zindelik alanı son yıllarda kesinlikle dijital bir dönüş aldı. Sonuç olarak, sağlık ve zindelik hizmetlerine, beslenme uzmanlığına ve bütünsel bakıma erişim daha erişilebilir ve giderek daha popüler hale geliyor.

King’s College London’dan Profesör Tim Spector, veri bilimi lideri Jonathan Wolf ve girişimci George Hadjigeorgiou tarafından Londra’da kurulan ZOE, gıda, yaşam tarzı ve sağlığın kesiştiği noktada çalışan kişiselleştirilmiş bir beslenme girişimi olarak karşımıza çıkıyor. 

Sağlık bilimcileri tarafından oluşturulan ZOE, diyetlere ve yaşam tarzlarına yaklaşımımızı yeniden tasarlamak ve kullanıcılar için sağlık sonuçlarını iyileştirmek amacıyla kişiselleştirilmiş beslenme programları sunuyor.

Program, kan şekerini, kan yağ tepkilerini ve bağırsak mikrobiyomunu analiz eden evde yapılan bir testle başlıyor. Sonuçlar daha sonra yapay zeka ve tescilli ZOE PREDICT çalışmalarındaki katılımcılardan alınan verilerle birleştirilerek bireyin yediği herhangi bir yiyecek için kişiselleştirilmiş puanlar oluşturuluyor. Hizmetin kullanıcıları daha sonra uygulama içi araçlar, dersler ve uzman beslenme desteği ile daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir günlük alışkanlıklar oluşturmayı öğrenebiliyor.

Gerçek şu ki, her insan ve her vücut farklıdır. Farklı sağlık hedeflerine ulaşmak çok kişisel bir deneyimdir ve ZOE’nin platformu bu özel yaklaşımı kitlelere ulaştırmayı amaçlıyor.

Flight Fund kurucusu Steven Bartlett, “Arada bir, gerçekten dünyayı derin bir şekilde ileriye taşıma potansiyeline sahip bir şirketle karşılaşıyorum. Bunu yapmak için cesur bir vizyona ve iyi uygulanmış bir ürün yol haritasına sahip harika bir ekip gerekir. Bu tam olarak ZOE’de bulduğum şeydi. Beslenme bilimi devrimine liderlik ederek dünyayı değiştireceğine gerçekten inandığım bir şirketin yatırımcısı ve şimdi elçisi olmaktan büyük gurur duyuyorum.” dedi.

Bu yeni yatırım, girişimin operasyonlarını büyütecek. Şu anda İngiltere ve ABD’de mevcut olan fonlar, platformun yeni pazarlara taşınmasına da yardımcı olacak.

10 maddede Togg T10X ön sipariş ve çekiliş süreci: Bilmeniz gereken tüm bilgiler

Türkiye’nin doğuştan elektrikli ilk akıllı cihazı Togg T10X için ön siparişler çekilişle belirlenecek. 16-27 Mart tarihleri arasında App Store, Google Play ve App Gallery üzerinden kullanıma sunulan Trumore uygulamasını indiren veya Togg websitesi üzerinden Tru.ID oluşturan her bir tekil kullanıcı, nakit ya da kredi kartı aracılığıyla cüzdanlarına aktardıkları 60 bin TL ön ödemeyi yaparak, çekiliş sürecine katılmaya hak kazanacak.

28 Mart’ta noter huzurunda yapılacak dijital çekilişle ön sipariş sahipleri belirlenecek.

İşte 10 maddede T10X ön sipariş süreci:

  1. 2023 yılı içinde T10X sahibi olmak için çekilişe katılmak isteyenler, Togg.com.tr veya App Store, Google Play ve App Gallery üzerinden kullanıma sunulan Trumore uygulamasından “Akıllı Cihaz Konfigüratörü”ne girip, cihazın donanım özelliklerini, teknik verilerini ve model fiyatlarını inceleyebilecek, diledikleri T10X versiyonunu seçip istedikleri gibi yapılandırabilecek.
  2. Kullanıcılar, seçtikleri versiyonun tasarımını, ‘Türkiye’nin Renkleri’yle 360 derece döndürerek inceleyip, dış renk seçeneğine karar verebilecek. Dilerlerse akıllı cihazın bulunduğu ortamı değiştirerek beğendikleri dış rengin T10X üzerinde güneşli bir havada nasıl göründüğünü de görebilecek.
  3. Dış rengi belirleyen kullanıcılar, bir sonraki adımda T10X’in jant seçenekleri arasından seçim yapıp, iç tasarımı keşfetmeye geçecek.
  4. Kullanıcılar, T10X’in geniş hacimli iç tasarımını yakınlaştırarak veya daha geniş bir açıdan görebilecek. Sonrasında da diledikleri opsiyonel donanımları ekleyip, lansmana özel avantajlı donanım paketlerinin detaylarını görüntüleyebilecek.
  5. Konfigürasyonu tamamlayanlar özet sayfasında detayları inceleyip son kontrollerini yapacak.
  6. Ön sipariş sözleşmesini inceleyip onaylayanlar ise ödeme aşamasına geçecek.
  7. Eğer kullanıcının daha önceden kurulu bir Trumore e-Cüzdanı varsa ve 60.000 bin TL bakiye yüklemişse ön ödemeyi tamamlayarak çekilişe katılma hakkı kazanacak ya da Trumore üzerinden Trumore e-Cüzdanını yaratıp 60.000 bin TL bakiyesini yükledikten sonra ön ödemeyi tamamlayarak, çekilişe katılma hakkı elde edecek.
  8. Ön sipariş dönemi kapandıktan sonra, dijital çekiliş 28 Mart tarihinde noter huzurunda çekilecek. Çekilişe katılacak kullanıcıların sıralı listesi çekiliş öncesinde Togg tarafından yayınlanacak. Çekiliş sonlandığında kazanan kullanıcılar akıllı cihazlarının teslimat tarihi geldiğinde, ön ödeme tutarı düşülmüş bir şekilde kalan ödemelerini yapacak.
  9. Ön sipariş dönemi sonunda noter huzurunda yapılacak çekilişle, sipariş hakkı kazananlar teslimat önceliğiyle birlikte belirlenecek. Teslimat tarihi belirlenirken seçilen versiyonun yaklaşık teslimat dönemi ile kullanıcının çekiliş sıralamasındaki yeri dikkate alınacak.
  10. Çekilişte sipariş hakkı kazanamayan kullanıcıların ön ödeme bedelleri ise kullanıcıların Trumore e-Cüzdanlarına ardından bankalarına bağlı olarak en geç 14 gün içinde otomatik olarak hesaplarına geri yatırılacak.

KolayBi’, turizm ve otelcilik sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için yeni hizmetini duyurdu

Türkiye’deki KOBİ’leri güncel çözümlerle buluşturan bulut tabanlı yeni nesil ön muhasebe ve finans platformu KolayBi’, yeni geliştirmesini duyurdu. Yeni yılla birlikte yürürlüğe giren konaklama vergisi kapsamında KolayBi’, turizm ve otelcilik sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin oluşturdukları satış faturalarına konaklama vergisi ekleyebilmesi için geliştirme sürecini tamamladı.

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından düzenlenen ve 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren konaklama vergisi ile halihazırda sunulan geceleme hizmeti ve bununla birlikte satılan yeme-içme, aktivite, havuz kullanımı gibi tüm hizmetler, yüzde 2 vergiye tabi tutulmaya başlandı. Güncel ihtiyaçlar doğrultusunda KOBİ’ler başta olmak üzere birçok işletmeye finansal hizmet ve ön muhasebe çözümleri geliştiren KolayBi’, gerekli geliştirmeleri tamamladı. Yönetmelik doğrultusunda haricen hesaplanması gereken konaklama vergisi, KolayBi’nin devreye aldığı yeni özelliği sayesinde faturalara eklenebiliyor. İşletmeler bunun yanı sıra her ürün/hizmet için satır bazlı olacak şekilde bu vergi tipini seçebiliyor.

İlgili ürüne vergi eklenip daha sonra otomatik olarak fatura kesilebiliyor

KOBİ ve işletmelerin gelişen güncel ihtiyaçlarına yönelik geliştirme planlamalarını yapıp, hızlıca devreye aldıklarını belirten KolayBi’ CTO’su Eray Balat: “Turizm ve otelcilik sektöründe çalışma yapan işletmeler için yürürlüğe alınan KDV harici yüzde 2 oranında konaklama vergisi, faturalandırma konusunda yeni bir ihtiyaca yol açtı. Biz de bu yasal zorunluluk nedeniyle gerekli geliştirmeleri hızlıca yaparak 1 Ocak itibarıyla kullanıcılarımızın hizmetine sunduk. Bu sayede kullanıcılar oluşturdukları ürün/hizmetler, faturalar ve genel giderlerinde ekstra olarak konaklama vergisini ekleyebiliyorlar. Faturalarına ekledikleri her ürün/hizmet için satır bazlı olacak şekilde bu vergi tipini seçebiliyor. Kullanıcı dilerse fatura keserken tek tek ürüne vergi eklemesi yapmaktansa ilgili ürününe bu vergiyi ekleyebiliyor. Daha sonra da otomatik olarak fatura kesebiliyor. Yılın ilk ayında sorunsuz bir şekilde işleyen sistemimizle işletmelere kolaylık sağladık. Yeni gelecek olan mevzuatlar dahilinde tüm sektörler için geliştirmelere devam edeceğiz” dedi.

Yeni nesil yatırım bankası Hedefbank, Fimple’ın SaaS bankacılık platformuyla faaliyetlerine başlıyor

Finans sektöründe 20 yılı aşkın tecrübeye sahip olan Hedef Holding, sektöre kattıkları değeri, modern iş modelleri ile daha geniş kitlelere yaymak için bankacılık faaliyetlerine başlıyor. Geleceğin bankası vizyonuyla geleceğin yıldız şirketlerinin yol arkadaşı olmayı amaçlayan Hedefbank, yeni nesil yatırım bankacılığı konusunda platform olma iddiası ile sektörde adını duyurmaya hazırlanıyor.

Hedef Holding yenilikçi vizyonunu gerçekleştirmek ve sektöre yepyeni bir bakış açısı getirmek üzere kurduğu Hedef Yatırım Bankası için bankacılık yazılım altyapısı olarak en güncel teknolojik platforma sahip Fimple ile anlaşma imzaladı.

Hedefbank Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Namık Kemal Gökalp, Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden finans alanında, global piyasaların güçlü temsilcilerinden biri olmayı hedefleyen Hedef Yatırım Bankası’nın; teknolojik altyapısı, grup şirketlerinin ve ortaklarının gücü, finansal hizmetler alanındaki deneyimi ile yenilikçi çözümleri, yerel ve uluslararası piyasalar hakkındaki bilgi ve deneyimini, tüm paydaşlarına sürdürülebilir katma değer yaratmak misyonu ile yürüteceğini belirtti. Kapsamlı bir hazırlık ve planlama sürecinden sonra, alanlarında uzman bankacılarla faaliyet gösterecek bankamız, dünyada yaşanan değişimlere paralel olarak, yatırım bankacılığına farklı bir soluk getirmek amacıyla yola çıktı. Önümüzdeki dönemde stratejilerimiz doğrultusunda, Türkiye ekonomisi ve tüm paydaşlarımıza sürdürülebilir katma değer yaratmaya yönelik faaliyetlerimizde, Fimple önemli bir iş ortağı olmaya devam edecektir.

Yenilikçi teknolojisiyle maliyet avantajı ve hızlı kurulum imkanı sağlıyor

Fimple CEO’su Dr. Mücahit Gündebahar, yeni kurulan banka ve finans kuruluşlarının altyapı teknolojilerine karar verme aşamasında Fimple’ı öncelikli kurumlar arasında görmelerini memnuniyetle karşıladığını belirtti. Fimple’ın Mikro servis mimarisi ile dizayn edilmiş tamamen tanım tabanlı SaaS ana bankacılık platformu, bankalara, tüketici ve tedarikçi finansman şirketlerine, yatırım bankalarına, dijital bankalara, servis bankacılığı hizmeti sunmak isteyen finans kurumlarına, kredi kurumlarına modern bir platform sunduğunu ifade etti. Ayrıca, Fimple Platformunun aylık üyelik modeli ve kullandıkça öde şeklinde kurgulanan “fair” lisanslama modeliyle, başlangıç aşamasında olan veya kısıtlı müşterisi olan banka ve finans kuruluşlarının, geleneksel sistemlerin gerektirdiği ilk yatırım maliyetlerine maruz kalmayacaklarını söyledi.

Bankaların faaliyet onayı” süreçlerini hızlandırıyoruz

Gündebahar ayrıca, “Fimple olarak, kuruluş aşamasında olan banka ve finans kurumlarının, özellikle faaliyete geçinceye kadar olan yolculuklarında, onlara pürüzsüz ve çevik bir yol arkadaşlığı yaparak süreci ciddi oranlarda hızlandırdığımızı da belirtmek isterim” dedi.

Tamamı APIden oluşan Bulut Tabanlı Özel Bankacılık Yazılımı

Fimple platformunun birçok temel bileşenden oluşan özel bir bankacılık yazılımı olarak dikkat çektiğini belirten Gündebahar sözlerine şöyle devam ediyor:

“Günümüzde bir bankanın rekabette en önemli silahı, dış kurumlar ile entegrasyon kabiliyeti ve servis bankacılığı iş modellerini karşılayabilme yetisidir. Bu noktada Fimple, önce-API yaklaşımı ve yazılım geliştirme kitlerini (SDK’ler) pozisyonlandırmasıyla, finansal kurumun ve ekosisteminin yeni ürün geliştirme, yeni iş modelleri oluşturabilme gibi yeteneklere sahip olmalarını sağlamaktadır. Şu anda sistemde 2100’den fazla finansal API bulunmakta olup 2023’ün sonuna kadar 4.000’den fazla barındırılan Finansal API olmasını öngörüyoruz.”

Fimple Finansal Çözümler Ekosistemi  

Fimple olarak  sadece ürün geliştirmediklerini, sundukları ana bankacılık sitemi ve dikey olarak uzmanlaşmış iş ortakları ile platform oluşturduklarını belirten Gündebahar sözlerine şöyle devam ediyor: “Geleneksel yaklaşımlarda  tek bir yazılım sistemi ile   bankaların tüm ihtiyaçlarını çözerdik, bu tarz sistemler her ne kadar bazı avantajlar sağlasa da, özellikle kendini yenileme, dikey uzmanlaşmadan uzaklaşma ve operasyonel anlamda ciddi zorluklar barındırmakla birlikte uzun vadede sürdürülebilirlik ve yenilikçilik özelliklerini kaybetmektedirler. Fimple sadece ana bankacılık sistemi değil, sunduğu Pazar yeri üzerinden modern bankacılık platformuna entegre çalışan uzman yan sistem ailesiyle bir ekosistem sunmaktadır. Böylece birçok ürün grubunda geleneksel yaklaşımlarda gördüğümüz (vendor locking) sendromu elimine edilmektedir.”

Baidu, global kullanıcılar için yapay zeka destekli sohbet uygulaması WiseAI’yi duyurdu

Çin merkezli arama motoru Baidu, global kullanıcılar için WiseAI adlı bir yapay zeka sohbet uygulaması başlattı. Şirket, birkaç gün önce ülkede WiseAI’nin “Xiaokan Planet” adlı Çince versiyonunu piyasaya sürdü.

WiseAI yapay zeka desteğiyle sohbet imkanı sunuyor.  Uygulama, kullanıcıların arkadaşları ve sırdaşları olabilecek sanal bir robotla sohbet etmeleri için güvenli bir alan sağlıyor. Kullanıcılar üzgün, yorgun veya depresif hissettiklerinde ve sadece güvenli bir alanda biriyle konuşmak veya duygularını dışa vurmak istediklerinde, bunu yapmak için WiseAI sohbet botunu kullanabiliyor.

WiseAI Chatbot, dünyanın her yerindeki kullanıcılar için 7 gün 24 saat aktif hale geliyor. Şirket tarafından yapılan resmi açıklamaya göre WiseAI chatbot, karmaşık konuşmaları anlayıp analiz etmesine ve kullanıcılarıyla anlamlı tartışmalar yürütmesine yardımcı olan  gelişmiş algoritmalar, son teknoloji yapay zeka ve doğal dil işleme teknolojisinden yardım alıyor.

Uygulama, konuşmalar yoluyla stresi azaltmak, zihinsel durumunuzu rahatlatmak, ruh halinizi yükseltmek ve genel sağlığınızı iyileştirmek için tercih ediliyor. Önceden programlanmış yanıtlara dayanan jenerik sohbet robotlarının aksine WiseAI, doğal dil komutlarını anlamasına ve bunlara gerçek zamanlı olarak sezgisel ve insani hissettiren yanıtlarla yanıt vermesine yardımcı olan gelişmiş makine öğrenimi teknolojisini kullanıyor.

Baidu’nun kurucu ortağı ve CEO’su Robin Li, derin öğrenme algoritmalarının dördüncü teknolojik devrimin temel taşını oluşturduğunu söyledi. Çin hükümeti de yerel şirketleri, ülkeyi küresel haritaya yerleştirecek yapay zeka teknolojisi geliştirmeleri için destekliyor ve teşvik ediyor. Pekin, önde gelen firmalarını ChatGPT’ye meydan okuyabilecek büyük yapay zeka (AI) modelleri oluşturma konusunda destekliyor.

Portekiz merkezli Smartex, yerli girişim Tuvis’i satın aldı

Portekiz merkezli Smartex, tekstil üretim hatlarının görsel kalite kontrolü için benzersiz yapay zeka ve derin öğrenme çözümleri geliştiren yerli teknoloji girişimi Tuvis‘i satın aldığını duyurdu. Satın almadan sonra kurucular Smartex bünyesine dahil oldu.

Tuvis, Eyüp Görkem Bayram, Bahadır Gölcük ve Batuhan Şahin tarafından, 2019 yılında İstanbul’da erken aşama yatırım ile kuruldu. Hem Smartex hem de Tuvis, en son teknolojiyi kullanarak tekstil endüstrisini dijitalleştirme hedefini paylaşıyor. Kurucularının birlikte okudukları üniversite yıllarından sonra, makine öğrenimi bilgilerini daha önceden mevcut olan sektör bilgileriyle birlikte endüstriye uygulamaya karar verdi. Ocak 2022’den bu yana şirket Eyüp Görkem Bayram ve Bahadır Gölcük liderliğinde yolunda ediyordu.

Küresel tekstil endüstrisine büyük katkı sağlayan ülkelerden biri olan Türkiye, köklü bir yerel distribütör olan ERKO, çok sayıda tam zamanlı mühendis ve servis teknisyeni ile şu anda Smartex’in en büyük pazarlarından biri. Bu satın alma ve yeni bir teknoloji merkezinin açılışı, Smartex’in küresel tekstil endüstrisine değer katma, müşteri deneyimini iyileştirme ve sıfır atıklı bir gelecek için çabalama misyonuna yönelik bir sonraki adımıdır. Küresel bir buluşma noktası olarak İstanbul, bölgedeki yetenekleri dahil etmek için mükemmel bir yer ve Smartex, yeni teknoloji merkezini İstanbul’un iş merkezlerinden biri olan Maslak’ta konumlandıracak olmaktan büyük heyecan duyuyor.

Teknoloji Merkezi, ekibin gerçekten benzersiz bir şey yaratması için bir alan sağlayacak ve burada Customer Service Engineer, Customer Success Specialist ve diğer alanlarda uzmanlığa sahip bir çok çalışan istihdam edilecek.

Smartex CEO’su Gilberto Loureiro, “Bu satın almanın, mühendislik gücümüzü küresel olarak genişletmek için stratejik bir hareket olduğuna inanıyoruz. İstanbul’daki büyüyen ekibimizin yardımıyla, dünya çapında tekstil endüstrisi üzerinde kalıcı bir etki yaratacağımızdan eminiz.”

Smartex, Tuvis’in katılmasından büyük heyecan duyuyor. Tuvis’in satın aılınmasından sonra Smartex’in Türkiye genel müdürü olan Eyüp Görkem Bayram verdiği demeçte “Yolculuğumuz benzer şekilde başlamıştı ve şimdi ise yollarımız kesişti. Tuvis ekibi adına, Smartex’e katılmaktan, ürün ve hizmetleri güçlendirerek tekstil endüstrisinin dijitalleşmesinde küresel etkiyi artırmaktan dolayı heyecan duyuyoruz.” dedi.

DepOrtak, 1.8 milyon dolar değerleme üzerinden 450 bin dolar tohum yatırım aldı

1 Mart’ta canlıya geçen dijital depolama platformu DepOrtak 1.8 milyon dolar değerleme üzerinden ilk tohum yatırımını aldı.

Yaklaşık 2 yıllık iş ve yazılım geliştirme süreci sonrasında Akın Arslan ve Oruç Kaya liderliğinde hayata geçirilen DepOrtak, depolama alanına sunduğu arttırılmış-zeka destekli teknolojileriyle, girişimcilik ekosistemi içinde kısa sürede büyük ilgi çekti.

Lojistik sektörünün köklü gruplarından Talha Holding’in bir süredir radarında olan girişim, ilk yatırımını Talha Holding’in genç neslini temsil eden Abdullah Küçük ve Talha Küçük’ten 450 bin dolar yatırım aldı.

Gelecek 5 yılda 50 ülkede hizmet vermeyi hedefliyor

Crunchbase, Gartner, Supplify gibi global otoritelerce dünyadaki sayılı lojistik teknolojiler arasında sıralanan Tırport’un kurucusu Akın Arslan ve ülkemizde depoculuğun en iyi teorisyenlerinden Oruç Kaya’nın girişimi olarak hayata geçen DepOrtak, sahip olduğu teknolojilerle sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da ve bölgesinde farkı gösterecek iddialı çözümlerle yola çıktı. Önümüzdeki 5 yıl içinde, Türkiye’de 10 milyon m2, globalde 30 milyon m2’nin üzerinde depolama alanını platformu üzerinden yönetmeyi, dünyada 50’nin üzerinde ülkede hizmet vermeyi hedefliyor. DepOrtak geliştirdiği “gri depolama” konsepti ile mevcutta depo olarak kullanılmayan ama gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra e-ticaret başta olmak üzere ev ve ofis eşya depolaması dahil alternatif depolama ihtiyaçlarına çözüm olabilecek “gri depolama” alanlarını envantere kazandırarak renklendirmeyi hedefliyor.

Mikro depolardan e-ticaret ürünlerinin 2 saat içinde müşteriye ulaştırılması mümkün olacak

DepOrtak 2024’te devreye alacağı son kilometre depolama teknolojileriyle, e-ticaret sitelerindeki yüzbinlerce satıcının, sokak aralarına kadar girecek DepOrtak Mikro Depoları üzerinden ürünlerini müşterilerine 2 saatten kısa süre içinde ulaştırabilmelerini de mümkün kılacak. DepOrtak, tüm depolama süreçlerinin uçtan uça dijital olarak yönetilmesine teknolojileriyle imkan yaratırken, diğer taraftan depolar ile depolama ihtiyacı olanları yeni nesil dijital platformunda bir araya getiriyor. Birbirlerine dijital olarak bağlanmış yüzlerce ticari depo ve gri deponun, ağ teknolojileriyle tek elden yönetilebilmesine, paylaştırılabilmesine ve e-ticarete entegre edilebilmesine olanak sağlıyor.

Bilindiği üzere akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte, hizmet verenleri hizmet alanlarla buluşturan platform-tabanlı dijital iş modelleri hızla hayatımızın bir parçası olmaya devam ediyor. 2010 yılında Uber ile başlayan bu yeni iş modeli, Airbnb’nin konaklama sektöründe ürettiği çözümlerle genişledi. Daha sonra 2016 itibariyle Convoy, Sennder, Coyote, CargoX ve Tırport gibi dijital yük-kamyon ağları, taşımacılık sektöründe her şeyi kökten değiştirmeye başladılar. Günümüzde “Digital Yük Ağları”(Digital Freight Networks) olarak da adlandırılan bu iş modelleri tüm sektörlerde yaygınlaşıyor.

Sağlık odaklı işe alım platformu Medwing, 47 milyon dolar yatırım aldı

Sağlık çalışanları için işe alım platformu kuran Medwing, düzenlenen Seri C turda 47 milyon dolar yatırım aldı. Tura, Northzone, Cathay Innovation, Cherry Ventures, Quadrille Capital, Atlantic Labs, Hambro Perks ve şaşırtıcı şekilde Silicon Valley Bank’in yatırım kolu SVB Capital katıldı.

2017 yılında Berlin’de kurulan Medwing, hastane ve klinikleri hemşireler ve yaşlı bakıcıları ile eşleştirmek için tasarlanmış bir platformla Almanya ve Birleşik Krallık’taki sağlık sektörünü hedefliyor. Bununla beraber aynı zamanda eczacılar, ebeler, doktorlar ve benzeri profesyonellere de hitap ediyor. Platform şu anda, iş arama, sözleşmeler, imzalar ve zaman çizelgelerini kapsayan tamamen dijital bir iş akışına erişebilen yaklaşık 5.500 kayıtlı tıbbi işveren ve 500.000 sağlık uzmanıyla Almanya ve Birleşik Krallık’ta hizmet veriyor.

Medwing kurucusu ve CEO’su Johannes Roggendorf, “Sağlık hizmetlerinde mevcut kalıcı işe alma ve geçici personel alma pazarı bozuk ve hala çok manuel ve analog. Bunu dijital bir pazara taşımak, yalnızca genel olarak sağlık sistemi için maliyet tasarrufu sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda sağlık çalışanları ve hastaneler için hizmet seviyelerini de artıracak.” dedi.

Girişim, hem kalıcı hem de geçici yerleştirmelere odaklanarak diğer oyunculardan farklılaşmayı amaçladığını söylüyor. Ayrıca, Berlin merkezli üniversite hastanesi Charité gibi büyük sağlık hizmetleri müşterileriyle doğrudan çalışırken, platformunda kendi geçici personelini pazarlamak isteyen geleneksel işe alım ajanslarını da destekliyor.

Yatırım sonrasında Roggendorf, “Şimdilik bu iki ülkeye odaklandık ancak diğer Avrupa ülkelerine de genişlemeyi planlayarak Avrupa’nın önde gelen sağlık hizmetleri platformu haline gelmeyi planlıyoruz.” dedi.

Microsoft, Bing’in yeni GPT-4 modelinde çalıştığını doğruladı

Microsoft, Bing arama motorunda geçtiğimiz gün tanıtılan GPT-4 modelinin uzun süredir kullanıldığını açıkladı. Şirket yetkilileri, yeni sürümün Bing kullanıcıları tarafından fark edilmeden kullanıldığını belirtti.

Microsoft ve OpenAI, Ocak ayında yenilenen ortaklıklarını duyurdu. Bu ortaklıkla beraber OpenAI’a milyarlarca dolar Microsoft, geliştirilen yeni teknolojileri öncelikli olarak kullanıyor. Arama motoru Bing’e entegre edilen yapay zeka da bunun en büyük kanıtı oluyor. Bing’de, son 5 haftadır duyurusu yeni yapılan GPT-4 modelinin kullanıldığı açıklandı. Herkes o zamanın en gelişmiş GPT-3.5 modelini kullandığını zannederken aslında test kullanıcısı gibi GPT-4’ü kullandı. 

Microsoft ayrıca, OpenAI’nin GPT-4 ve ötesinde güncellemeler yaptığı için Bing’in bu gelecekteki güncellemelerden ve iyileştirmelerden yararlandığını belirtti. Microsoft’un topluluk geri bildirimlerine dayalı kendi güncellemelerinin yanı sıra Bing kullanıcıları, mevcut en kapsamlı arama yardımcı pilot özelliklerine sahip olduklarından emin olabilirler.

Microsoft’un Pazarlama Sorumlusu Yusuf Mehdi, devrim niteliğindeki yapay zekayı geliştirmedeki başarısından dolayı OpenAI’yi tebrik etti.

Şirketin iddia ettiği çeşitli profesyonel testlerde “insan düzeyinde performans” sergiliyor. Bu son model önceki modellemelere göre daha büyük oluyor. Daha fazla veri üzerinde eğitildiği için model dosyasında daha fazla yer kaplıyor. Bu sonuçlar da sistemin çalıştırılmasını daha pahalı hale getiriyor. GPT-4’ün geliştirilmesinde kullanılan yaklaşım, daha iyi sonuçlar elde etmek için “ölçeği büyütmeyi” içeriyor.

Şirket, GPT-4’ü eğitmek için Microsoft Azure’u kullandı ve Microsoft, başlangıç ​​için milyarlarca yatırım yaptı.

Dijital terapi ve koçluk platformu HelloSelf, 20 milyon dolar yatırım aldı

Londra merkezli dijital terapi ve koçluk platformu HelloSelf, düzenlenen Seri B turda 20 milyon dolar yatırım aldı. Octopus Ventures liderliğindeki tura Omers, Mantaray ve Oxford Capital katıldı.

Dijital terapötiklerin, beyin sinir sistemi, zihinsel sağlık sorunları ve geleneksel yöntemlerle tedavi edilemeyen diğer sorunları tedavi etmek için geçerli bir çözüm olduğu kanıtlanmıştır. Pandemiden bu yana, dijital terapötiklerin bir yan kuruluşu olduğu dijital sağlığa olan talep gün geçtikçe artıyor.

Dijital terapi ve koçluk pazarının 2022’de 4.5 milyar dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor. 2022’den 2027’ye kadar pazarın 17.7 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu büyük pazarda HelloSelf de kendine büyük bir yer edinmek istiyor.

Girişim, öncelikle ruh sağlığı ve dijital terapötik desteği sağlama konusundaki boşluğu dolduran, yapay zeka destekli bir dijital terapi platformu olarak lanse ediliyor. 2018 yılında kurulan HelloSelf, dünyanın en hızlı büyüyen dijital terapi platformlarından biri olarak emin adımlarla ilerliyor. Platform, kişilere ve kurumlara kişiye özel dijital terapi hizmetleri sunuyor.

Çevrimiçi bir terapi ve psikolojik koçluk hizmeti olarak HelloSelf, kullanıcılarını İngiltere’nin en iyi klinik psikologlarıyla buluşturuyor ve hatta oturumlar arasında yapay zeka destekli çevrimiçi destek sağlıyor. Üyelerinin bakım hızını ve kalitesini optimize etmek için sağlık uzmanları, işverenler, NHS, sigortacılar, arkadaşlar ve aile gibi yönlendirici ortaklarla birlikte çalışıyor.

Bir kullanıcı bir terapiste bağlandığında, platform, psikolog tarafından tasarlanmış uygulamada mesajlaşma, izleme ve etkinlikler dahil olmak üzere destek sunuyor.

Girişimin kurucusu Charles Wells, “Octopus’un yatırım turuna katılmasından çok memnunum. Küresel olarak yetersiz hizmet alan 1.2 milyardan fazla insan var. Alınan yatırım ve ağımızın güveniyle HelloSelf’in Birleşik Krallık ve ötesindeki etkisini hızlandırabiliriz.” dedi.

Yeni yatırımla HelloSelf, İngiltere ve Avrupa’daki güvenilir terapistler, üyeler ve ortaklık ağını daha da büyütmeyi hedefliyor.