Ana Sayfa Blog Sayfa 228

OpenAI, konuşmaları yazıya dönüştüren Whisper API modelini piyasaya sürdü

Yapay zeka araçlarıyla hayatımızda yeni bir sayfa açan OpenAI, konuşmaları yazıya dönüştüren Whisper API modelini geçtiğimiz Eylül atında yaptığı duyurunun ardından piyasaya sürdü. Bu yeni model, aynı zamanda çeviri işlevi de görüyor.

Dakikası 0,006 ABD Doları olarak fiyatlandırılan Whisper, OpenAI’nin birden çok dilde “sağlam” transkripsiyona ve bu dillerden İngilizceye çeviriye olanak sağladığını iddia ediyor. M4A, MP3, MP4, MPEG, MPGA, WAV ve WEBM gibi çeşitli biçimlerdeki dosyaları da alıyor.

Sayısız kuruluş, Google, Amazon ve Meta gibi teknoloji devlerinin sunduğu yazılım ve hizmetlerin merkezinde yer alan, son derece yetenekli konuşma tanıma sistemleri geliştirdi. Ancak Whisper’ı farklı kılan şey, OpenAI başkanı ve başkanı Greg Brockman‘a göre web’den toplanan 680.000 saatlik çok dilli ve “çoklu görev” verileri üzerinde eğitilmiş olması ve bu da benzersiz aksanların, arka plan gürültüsünün ve teknik jargonun daha iyi tanınmasına yol açıyor. Yani rakiplerine oranla daha gelişmiş bir dil algılama deneyimine sahip oluyor.

Brockman, ses transkripsiyon teknolojisini benimseyen işletmeler söz konusu olduğunda, önünde pek çok engel bulunuyor. Şirketler, konuşma teknolojileri benimsememelerinin başlıca nedenleri olarak doğruluk, aksan veya lehçeyle ilgili tanıma sorunları ve maliyeti belirtiyor.

OpenAI, Whisper’ın transkripsiyon yeteneklerinin mevcut uygulamaları, hizmetleri, ürünleri ve araçları iyileştirmek için kullanıldığını görüyor. Yapay zeka destekli dil öğrenme uygulaması Speak, yeni bir uygulama içi sanal konuşma yardımcısına güç sağlamak için Whisper API’yi kullanıyor.

OpenAI, Whisper’ın da yeni piyasaya sürüldüğünü ve hata yapabileceğini hatırlatıyor. Sistem, büyük miktarda gürültülü veri üzerinde eğitildiğinden, OpenAI, Whisper’ın transkripsiyonlarına gerçekte konuşulmayan sözcükler ekleyebileceği konusunda uyarıyor.

Yerli elektronik para şirketlerinden Birleşik Ödeme, Azerbaycan’a anında para transferine başladı

İnovatif FinTek çözümleriyle Türkiye’nin ilk elektronik para şirketlerinden Birleşik Ödeme, uluslararası para transfer hizmetini Azerbaycan’a da taşıdı. Bölgenin lider FinTek’i olma vizyonu kapsamında faaliyetlerini sürdüren Birleşik Ödeme, Azerbaycan’a Türkiye’den para transferlerini komisyonsuz ve anında gerçekleştiriyor. 

‘Komisyonsuz para transfer altyapısını sağlayan ilk şirketiz’

Türkiye ile Azerbaycan arasında güçlü bir bağ olduğunu belirten Birleşik Ödeme CEO’su İlker Sözdinler, “Birleşik Ödeme olarak, yurt dışı açılımımızı yaklaşık 1.5 yıl önce Azerbaycan ile başlattık. İki ülke arasındaki güçlü bağı geliştirdiğimiz finansal teknolojilerle daha da ileri bir noktaya taşımayı amaçladık. Gerekli başvurularımızı yaparak lisans alma süreçlerimizi tamamladık. Şu anda Birleşik Ödeme olarak, Türkiye’den Azerbaycan’daki tüm kartlara komisyonsuz para transfer altyapısını sağlayan ilk şirketiz. Azerbaycan’daki kullanıcılara beklemeden, saniyeler içinde ve tüm kartlara komisyonsuz 7/24 para transferi imkânı sunuyoruz. Deneyimli ekibimizle yatırımcısı olduğumuz Turan gibi Türk girişimleri için de altyapı hizmeti sağlıyor, startupların yurt dışındaki başarılarına destek oluyoruz. Önümüzdeki günlerde de akıllı kasa, sanal POS gibi diğer ürünlerimizle pazarda varlığımızı sürdürecek; global iş ortaklarımızın da Azerbaycan’a açılmasını sağlayacağız. Başarımızın en önemli etkeni de buradaki operasyonumuzu bankacılık ve finans teknolojileri alanına hâkim, ülkenin pazar dinamikleri konusunda tecrübeli ismi Azerbaycan Ülke Müdürü Edgar F. Abdullayev ile yürütmemiz” dedi. 

‘Sunduğumuz teknolojiyle pazarın yüzde 10’una hakimiz’

Birleşik Ödeme Azerbaycan Ülke Müdürü Edgar F. Abdullayev ise şunları söyledi: “Azerbaycan’da ailesini bırakarak Türkiye’ye çalışmak için giden pek çok vatandaşımız bulunuyor. Aynı şekilde çocukları Türkiye’de okuyan aileler de hayli fazla. Vatandaşlar ailelerine ya da çocuklarına para transferini ihtiyaç olduğu anda yapmak istiyor. Bir de transfer için yüksek miktarda komisyon ödemek zorunda kalıyorlar. Birleşik Ödeme olarak Azerbaycan’daki bankalarla kurduğumuz güçlü bağlantılar, ülkenin en teknolojik ve güçlü data center altyapısına sahip olan Azintelecom ile iş birliğimiz ve Tier III sertifikasyonuna sahip güvenli ve yüksek teknolojili altyapımız sayesinde Azerbaycan’da para transferi mesai sonrası ya da hafta sonu fark etmeksizin 7/24 gerçekleştirilebilir hale geldi. Şu anda Birleşik Ödeme teknolojik altyapısı sayesinde pazarın yüzde 10’una hâkim durumdayız.” 

Tofaş, Stellantis’in Türkiye haklarını 400 milyon dolara satın aldı

Koç Holding ve Stellantis N.V. müşterilere ve iş ortaklarına sınıfının en iyisi ürün ve hizmetlerin verimli bir şekilde sunulması, Türkiye’deki operasyon potansiyelinin artırılması amacıyla mevcut Tofaş ortak girişimlerini daha da genişletme ve büyütmeyi hedeflediklerini açıkladı. 

Tofaş, Stellantis Türkiye dağıtım şirketi Stellantis Otomotiv Pazarlama A.Ş.’nin sermayesinin tamamını satın alıyor. Sonuç olarak, Türkiye’de dağıtıma sunulan tüm Stellantis markalarıAlfa Romeo, Fiat, Citroën, DS Automobiles, Jeep®, Maserati, Opel ve PeugeotTofaş tarafından dağıtılacak.

Türkiye’deki tüm faaliyetlerin iki güçlü hissedarın desteğiyle tek bir çatı altında toplanması, dünya çapında ticari faaliyetlerde, üretimde ve Ar-Ge’de benzeri görülmemiş sinerjilere izin verirken, Türk tüketicisine daha geniş ve verimli ürün ve hizmetler sunmanın da yolunu açacaktır. Tofaş’ın potansiyelini daha da ileriye taşımak için yeni iş fırsatları da ufukta belirmektedir.

Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu “6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketinin yaralarını sarmayı sürdürüyor, üzerimize düşeni kararlılıkla gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bu zor dönemin atlatılmasında ülkemize yapılacak yatırımların büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Bu stratejik yatırım; üretim hacmi, ihracat performansı ve Ar-Ge yetkinlikleri ile şirketimiz Tofaş’ı otomotiv sektöründe çok daha önemli bir noktaya taşıyor. Türkiye otomotiv sektöründe lider konumundaki Tofaş, bu yeni yatırım ile hedeflerini büyütüyor ve iddiasını güçlendiriyor. Böyle zor bir süreçte gerçekleşen bu umut verici anlaşma topluluğumuzun ve ortağımızın ülkemize olan inancını da bir kez daha teyit ediyor. Ortaya çıkacak katma değer ile ülkemizin otomotivdeki rekabet gücünün artmasına hizmet etmeyi sürdüreceğiz.” dedi.

Stellantis CEO’su Carlos Tavares ise “Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’da lider bir pazar payına ulaşmaya çalışırken, uzun vadeli stratejik planımız olan Dare Forward 2030’da kritik bir rol oynuyor” dedi. “Koç ile ortaklığımızı derinleştirmek sinerji yaratacak, değeri artıracak ve tüm segmentlerdeki Stellantis markaları için pazar potansiyelini büyütecektir. Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından biri olan Tofaş ortak girişimimiz, önemli üretim ve Ar-Ge merkezlerimizden biridir. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu mevcut acı verici süreçte, sürdürülebilir bir geleceği umutla ve dayanıklıkla yeniden inşa etme kapasitesini dünyaya gösteren bir ülkede liderlik rolümüzü 50 yılı aşkın geçmişimizin ötesine taşıyacağı için bu anlaşma üzerinde çalışan ekiplere en içten teşekkürlerimi sunuyorum.” açıklamasında bulundu. 

Anlaşma ayrıca şunları da özetlemektedir:

  • Stellantis, 2025 yılı başından itibaren üretime başlama hedefiyle 5 marka için planlanan hem orta boy hafif ticari araç hem de binek otomobil versiyonlarında “K0” modelinin üretimini Tofaş’a tahsis edecek.
  • Mevcut Doblo üretiminin, Temmuz 2023’te “K0” modelinin üretim bantlarında çalışmalar başlayıncaya kadar devam etmesi planlanıyor.
  • Mevcut Fiat Egea/Tipo projesi 2025 yılı sonuna kadar uzatılmıştır.

İlgili rekabet otoritelerinin onayı da dahil olmak üzere gerekli düzenleyici onaylara tabi olacak işlemin 2023 yılının ikinci yarısında tamamlanması bekleniyor.

Binance, DALL-E’ye rakip olacak yapay zeka destekli Bicasso ile NFT üretecek

Dünyanın en büyük kripto para platformlarından Binance, OpenAI tarafından geliştirilen görsel içerik odaklı yapay zeka destekli DALL-E‘ye rakip olacak Bicasso uygulamasını duyurdu. Bicasso ile NFT’ler oluşturulup satabilmek mümkün hale geliyor.

Binance, kullanıcılarının platform içerisinde işlem yapmaları ve daha fazla kazanmaları için çeşitli uygulamalar ve oyunlar yapıyor. Hem kullanıcı sayısında artış yaşanması hem de uygulamada geçirilen vaktin uzaması sayesinde işlem sayısında da buna bağlı olarak yükseliş oluyor. Bicasso da bu etkenleri sağlayacak birçok özellik yer aıyor.

Bicasso olarak adlandırılan yapay zeka, kullanıcıların yaratıcılıklarını gerçekleştirmelerine ve yalnızca birkaç tıklamayla bir NFT kazanmalarına olanak tanıyacak. Bunu yapmak için yapay zeka kullanıcılardan, ne tür bir içerik almak istediklerini ve görevlerin bir açıklamasını istiyor. Bu verilerin eksiksiz girilmesiyle beraber birkaç saniye içerisinde render alınarak içeriğin gözler önüne serilmesi sağlanıyor.

Binance ve Bicasso’nun ana hedefi , kullanıcıların kendi dijital portrelerini oluşturmalarını sağlamak gibi görünüyor. Anında bir NFT oluşturma yeteneğinin de birden fazla kişiyi fazlasıyla memnun edeceği düşünülüyor. 

Hayal gücünün bir sınırı olmadığı gibi kullanıcılar, belirttikleri içerikleri kolayca oluşturulmasını bekliyor. Yapay zeka tarafından oluşturulan görsel içerik, NFT ve blockchain olarak kaydedilebiliyor.

İspanyol ressam Pablo Picasso’dan büyük ölçüde ilham alan kripto borsasının yapay zekası için bu yeni oluşuma Bicasso adının verilmesinin arkasında da Binance ve Picasso yatıyor. Yapay zekanın şu an için geliştirilme aşamasında olduğu belirtiliyor. Test sürecinde ilk olarak 10.000 kişinin katılacağı açıklandı. Yapılan geri dönüşlerle beraber daha geniş bir test programı ve hemen ardından da tüm kullanıcılara açılacağı tahmin ediliyor. Bicasso ile içerik oluşturmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Doktorlara muayene için dijital bir platform sunan Doctorly, 10 milyon dolar yatırım aldı

Doktorlar için dijital öncelikli, bulut tabanlı, tamamen merkezi bir muayenehane yönetimi platformu sunan Doctorly, düzenlenen Seri A turda 10 milyon dolar yatırım aldı. Tura, WELL Health Technologies Corp., Horizons Ventures, SpeedinvestThe DeltaUNIQA VenturesCalm/Storm Ventures ve Seedcamp katıldı.

2018’de kurulan Doctorly, seri teknoloji girişimcileri, doktorlar, teknoloji uzmanları ve ürün tasarım uzmanlarından oluşan uluslararası bir ekipten oluşuyor. Kurucuları arasında Samir El-Alami, Anna von Stackelberg, Nicklas Teicke ve Sebastian L yer alıyor. 

Alman düzenleyici Kassenärztliche Bundesvereinigung’dan (KBV) onay almadan ve 2022’nin başında lansmanını yapmadan önce ürününü oluşturmak için dört yıl harcadı. Doctorly, Almanya’da ve uluslararası alanda doktorlar tarafından kullanılan eski muayenehane yönetimi yazılımını değiştirmeyi hedefliyor. Girişim, B2B ve B2C modelleriyle, bir doktorun muayenehanesini dijital olarak yönetmesi ve hastalarıyla daha önce hiç olmadığı kadar etkileşim kurması için tüm dijital teknolojiyi, araçları ve desteği tek bir sistem üzerinden sağlıyor.

Doctorly’nin LinkedIn hesabı üzerinden, “Tıbbi uygulamaların nasıl çalıştığını yeniden dijitalleştirmeye devam etmek ve yüksek düzeyde düzenlenmiş, temel idari yüklerini büyük ölçüde azaltarak tıp uzmanlarını desteklemek için inanılmaz derecede motive olduk.” açıklaması yapıldı.

Doctorly, 2023’te hizmetlerini ana pazarında ölçeklendirmenin yanı sıra satış ve pazarlama işgücünü genişletmeyi planlıyor. Ayrıca girişim, 2024 yılında Seri B yatırım turuna çıkarak çalışamlarını daha da büyütmeyi hedefliyor.

Meta, geliştirdiği AR gözlüklerini 2027 yılında piyasaya sürecek

Meta, artırılmış ve sanala gerçeklik odaklı AR gözlüklerini 2027 yılında piyasaya sürmeyi planlıyor. Mark Zuckerberg, milyarlarca dolar yatırım yaptığı metaverse’den olumlu geri dönüş alabilmek için destekleyici ekipmanlar geliştiriyor.

Ortaya çıkan bilgilere göre cihazların avatarları gerçek dünyanın üzerine entegre edilmiş yüksek kaliteli hologramlar yansıtma kabiliyetine sahip olacağı bildiriliyor. Bununla beraber ürünlerin oldukça pahalı olması bekleniyor. Gözlükleri ilk olarak 2024 yılında Meta çalışanları test edecek. Meta’nın “İnovasyon” odaklı gelişmiş akıllı gözlük serisi çalışanların geri bildirimlerinin ardından geliştirilip piyasaya sürülecek.

2024’te Meta, “VR tüketici pazarındaki en cazip fiyat noktasında” satmayı planladığı “Ventura” kod adlı bir VR kulaklığı da piyasaya sürmeyi planlıyor. 2025 yılında ise şirket, üçüncü nesil Ray-Ban Stories’i piyasaya sürmeyi planlıyor. Gelen metinleri görüntülemek, QR kodlarını taramak ve mesajları gerçek zamanlı olarak diğer dillere çevirmek için tasarlanmış “vizör” adlı bir ekrana sahip olacak. Kullanıcıların el hareketleriyle gözlükleri kontrol edebilecekleri ve sonunda sanal bir klavye kullanarak mesaj yazabilecekleri bildiriliyor. Ayrıca Meta, bu özel gözlüklerle uyumlu bir akıllı saat geliştiriyor.

Meta, önümüzdeki birkaç yıl içinde AR ve VR gözlükleri piyasaya sürmeyi planlayan tek büyük teknoloji şirketi değil. Apple’ın uzun zamandır beklenen karma gerçeklik kulaklığını Haziran ayında WWDC’de görücüye çıkaracağı tahmin ediliyor. AR ve VR teknolojileri, gün geçtikçe hayatımıza daha fazla adapte oluyor. 

Evimdeki Psikolog’dan depremzedeler için yeni hizmet: Askıda Terapi

Online terapi platformu Evimdeki Psikolog, deprem bölgesinde yaşayan ve depremden etkilenen kişiler için Askıda Terapi hizmetini başlattı. Bu hizmetle beraber depremzedelere yardım etmek isteyen kişiler, onlar için terapi seansları alabilyorlar.

Konuyla alakalı girişim tarafından yapılan açıklama şu şekilde:

“Ülkemizi derinden sarsan afet sonrasında fiziksel yaraları sarmak ve bölgedeki ihtiyaçları temin etmek için tek yürek olmuş bir şekilde çalıştık. Bu büyük yıkım, ruhsal yaraların da bir an önce ele alınmasını da beraberinde gerektirdi. Hiç şüphesiz yaşanılan bu afet fiziksel etkileriyle birlikte ruhsal dünyamızı da derinden sarstı.

Doğrudan depremi yaşayan bireyler hala var olan koşullar altında yaşamlarına devam etmeye çalışırken bölgeden uzakta yaşayan bireyler ise muazzam bir gönüllülük ile “Onlar için ne yapabilirim?” sorunun telaşını yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Bu noktada asırlık bir Japon sanatı olan Kintsugi ile söze devam etmeyi anlamlı buluyoruz. Çatlamış ve hasar almış çömlekleri onarmak için kullanılan bu teknik, kırılan parçaları toz altın, gümüş veya platin ile onarmayı içerir. Bizler de bireysel ve toplumsal olarak aldığımız hasar sonrasında en anlamlı şekilde, hayatımıza yeni değerler katarak tüm parçalarımızı tekrar bir araya getirmenin yolunu bulmak bundan sonraki süreçte en önemli meselemiz olmalıdır.

“Başımıza gelen olay kadar, bundan sonra ne yapacağımızı da çok önemlidir.”

Psikologlar olarak; bölgede evini, sokağını, anılarını, yakınlarını kaybetmiş birçok insanın ruhsal olarak en temel ihtiyacının yalnız olmadığını bilmek olduğuna şahit oluyoruz. Bu ihtiyacın farkındalığı ile evimdekipsikolog.com olarak depremin ikinci gününden itibaren ücretsiz online psikolojik destek ekibi oluşturduk. Bölgedeki insanları yalnız bırakmamak için hızlıca organize olduk.

“Bir günde oluşan ruhsal yaralar, bir günde sarılamayacak.”

Deprem anında ve sonrasındaki yaşantıların etkilerinin hızlıca iyileşip kapanacak bir yara olmadığını biliyoruz. Fiziksel yaralar iyileştiğinde ve belki tüm şehirler toplandığında dahi uygun destek alınmadıysa ruhsal yaralar iyileşmeyebilir ve kendine zarar vermek, başkasına zarar verme, alkol ve madde kullanımı gibi kişinin kendince bulduğu baş etme yöntemlerine başvurma riski bulunmaktadır. Deprem bölgesinde yaşayan ve kayıp veren herkes bu risk grubunun içindedir. Bu bilgiye dayanarak ücretsiz verdiğimiz psikolojik desteği daha sürdürülebilir hale getirmek için “Askıda Terapi” projemizi geliştirdik.

Askıda Terapi Nedir?

  • Bizlere ücretsiz psikolojik destek için başvuran her birey öncelikli olarak kısa bir ön görüşmeden geçer.
  • Ön görüşmede risk grubunda olduğu tespit edilen bireyler uygun uzmanla eşleştirilir,
  • 48 saat içinde ilk psikolojik destek seansı gerçekleşir,
  • Askıya bırakılan her terapi ise risk grubundaki bireylerin 6-12 ay süreyle takip edilmesine aracılık sağlar.

Yaşanan bu toplumsal depremde her şeyini kaybeden bir bireyi topluma kazandırmak için siz de askıya terapi bırakın, kişinin sağlıklı düşünmesine, hayatını yeniden kurabilmek için nefes almasına, planlama yapabilmek için zihninin sakinleşmesine destek olun.

Askıya bıraktığınız her terapi yeni bir hayata başlamak için bir umuttur. Depremzedelere umut olun.”

KVKK, TikTok’a 1.75 milyon TL ceza verdi

Kişisel Verileri Koruma Kurulu (KVKK), popüler sosyal medya platformu TikTok‘a 1.75 milyon TL ceza kestiğini açıkladı. Cezanın sebebi, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun gerektiği şekilde yapılmamasınından kaynaklı olduğu belirtiliyor.

KVKK web sitesinde yapılan açıklama şu şekilde:

“İnternet ve sosyal medya platformlarında TikTok uygulaması ile ilgili olarak açık rızanın 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (Kanun) kapsamında usulüne uygun alınmadığı, kişisel verilerin elde edilmesi ve saklanması hususunda hukuka aykırılıkların bulunduğu ve yazılıma ait birçok güvenlik açığı olduğuna yönelik yer alan muhtelif haber ve şikayetlerden hareketle Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından 6698 sayılı Kanun’un 15’inci maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında resen inceleme başlatılmasına karar verilmiştir. Konuya ilişkin veri sorumlusundan alınan savunma yazıları ve bununla bağlantılı olarak Gizlilik Politikası ve Hizmet Koşullarının incelenmesi neticesinde, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun 2023/134 sayılı Kararı ile;

  • TikTok’un 2021 yılı Ocak ayında Gizlilik Politikasında güncelleme gerçekleştiği, güncelleme neticesinde metinde 13 ve 15 yaş aralığındaki kullanıcı hesapları için varsayılan gizlilik ayarının “özel” olarak değiştirildiği bu sayede, yalnızca kullanıcının onayladığı takipçilerin paylaştığı videoların görüntülenebileceği, videoları indirebilecek ve yorum yapabilecek kişilerin sınırlandırıldığı belirtilmekle birlikte; belirtilen güncelleme öncesinde varsayılan olarak profillerin herkese açık olarak görüntülenerek etkileşimde sınırlandırılma bulunmamasının, hassas yaş grubunda olan kullanıcıların verilerine erişilmesi kapsamında risk teşkil ettiği, ayrıca kullanıcılara ilişkin risklerin belirlenerek risklerin azaltılmasına dair yeterli tedbir alınmadığını gösterdiği,
  • 2021 yılı Ocak ayında Gizlilik Politikasının güncellenmesi öncesinde uygulamayı kullanan 13 yaş altı çocukların kişisel bilgilerinin görüntülendiği ve uygun ebeveyn izni olmadan çocuklar hakkında veri toplandığı, dolayısıyla uygulamayı kullanmış olan çocuklar üzerinde olumsuz sonuç doğma riskinin bulunduğu,
  • Veri sorumlusunun internet sitesinde yer alan Gizlilik Sözleşmesinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 5’nci maddesinde yer alan işleme şartlarının tümünün belirtildiği, ancak hangi kişisel verilerin hangi amaçla ve hangi işleme şartına dayanılarak işlendiği hakkında net bilgi verilmediği, bu hususta veri sorumlusunca Kanun’un 4’üncü maddesinde yer alan “belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenme” ve “işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma” ilkelerine aykırı hareket edildiği,
  • TikTok hesabı oluşturulurken kullanıcıların hesap oluşturmaya devam etmeleri halinde Hizmet Koşulları (Kullanım Şartları) ile Gizlilik Politikasını kabul etmiş sayılacaklarının belirtildiği , ancak Hizmet Koşulları kısmında onay alınırken ilgili metnin henüz Türkçe’ye tercüme edilmediği, bu sebeple kullanıcılara içeriğin kolay anlaşılır bir biçimde sunulmadığı ve kullanıcıların kullanım şartlarını tam olarak anlayamadan kabul etmesinin ihtimal dahilinde olduğu,
  • Platformda hesap oluştururken ya da hesap oluşturulup aktif olarak kullanılırken açık rıza alınmasına ilişkin herhangi bir durum ile karşılaşılmadığı, TikTok’un Gizlilik Politikasının, esasen aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmek için hazırlanmış bir metin olduğu, ancak açık rıza metni yerine de kullanıldığı, dolayısıyla, Aydınlatma Yükümlülüğünün Yerine Getirilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’in 5’inci maddesinin (f) bendine göre açık rıza şartına dayalı olarak gerçekleştirilen kişisel veri işleme faaliyetleri bakımından açık rızanın aydınlatma yükümlülüğünden ayrı olarak yerine getirilmesi şartının sağlanmadığı,
  • Veri sorumlusu tarafından, profilleme amacıyla çerezler kullanılarak gerçekleştirilen kişisel veri işleme faaliyetine ilişkin olarak ilgili kişilerden açık rıza alınmadığı, bu kapsamda yürütülen kişisel veri işleme faaliyetinin de hukuka uygun olmadığı

anlaşıldığından Kanun’un 12’nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbirleri almadığı tespit edilen veri sorumlusu hakkında Kanun’un 18’inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi uyarınca 1.750.000 TL idari para cezası uygulanmasına,

Ayrıca veri sorumlusunun;

  • İlgili kişilerin doğru bilgilendirilmesi adına Hizmet Koşullarının bir ay içerisinde Türkçeye çevrilmesi,
  • İlgili kişilerin doğru bilgilendirilmesi için söz konusu Gizlilik Politikası metinlerinin üç ay içerisinde Kanuna uygun hale getirilmesi,
  • Gizlilik Politikasının, aydınlatma metni yerine kullanıldığı ve geçerli bir aydınlatmanın unsurlarını taşımadığı anlaşıldığından, Kanun’un 10’uncu maddesi ve Aydınlatma Yükümlülüğünün Yerine Getirilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ hükümlerine uygun bir aydınlatma yapılması

hususunda talimatlandırılmasına

karar verilmiştir.”

TikTok’a kayıt olurken ve çeşitli sorulara onay verirken kullanıcılara Türkçe dil desteğinin bulunmaması da oldukça kritik bir konu oluyor. Belirtilen düzeltmeler içerisinde bu konunun da gözden geçirilerek gizlilik politika metninin Türkçe olarak sunulması isteniyor.

Hiwell, depremzedelere 1.500 seans ücretsiz online psikolojik destek vermeyi hedefliyor

2019 yılında psikolojik desteği herkese ulaşabilir hale getirmek amacıyla kurulan online psikolog ağı Hiwell, teknolojik altyapısını, operasyonel gücünü ve uzman klinik psikologlarının deneyimini depremzedelerin faydasına seferber ediyor.

Yaşanan afette sevdikleri ile ailelerini, evlerini, işlerini kaybedenlere psikolojik destek sunmak adına Hiwell, gönüllü online terapi uygulamasını hayata geçiriyor.

Tüm Türkiye gibi felaketin acısını derinden hissettiklerini belirten Hiwell kurucusu Ali Ozan Özçiçek, “Afet sonrasında barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçlardan sonra en kritik desteğin, uzmanlık alanımız olan psikolojik destek olduğunun bilincindeyiz. Hiwell ekibi olarak, en doğru şekilde ve zamanda görevimizi yerine getirmek için çalışıyoruz. Şu ana kadar 1.500 seanslık bir destek planladık, hedefimiz buna 1000 seans daha ekleyerek 2 bin 500 seanslık ücretsiz destek vermek. Gücümüze güç katan Hiwell psikologlarına da teşekkür ediyorum. Bu projede bizim yanımızda olarak ve birlikte çalışmanın onarıcı ve şefkatli yönlerini hissettirdiler.” dedi.

Depremzedeler için Ücretsiz Psikolojik Destek ve Terapi Seansları 

Depremzedelerin ve yakınlarının hayatına dokunarak onların yaşama yeniden ve iyi bir şekilde adapte olmalarını amaçlayan Hiwell, 250’nin üstünde gönüllü uzman klinik psikoloğun katılımı ile, afetten etkilenen binlerce kişiye ücretsiz online terapi ve psikolojik destek hizmeti sunuyor. İlk aşamada 350’yi aşkın depremzedeye ücretsiz psikolojik destek sağlayarak başlayan Hiwell, aylık 1.500’ün üzerinde ücretsiz psikolojik destek seansı gerçekleşecek.

Gönüllü psikolojik destek projesi kapsamında, terapi almak isteyenler, Hiwell web sitesinde yer alan “Başvur” butonuna tıklayarak Google Form üzerinden başvurularını iletiyor. Bu hizmeti depremzedelere özel sunan Hiwell, başvuru sırasında verilen bilgiler doğrultusunda, ücretsiz online terapi ve psikolojik destek alacaklar için bir hesap açarak, ücretsiz 10 seans tanımlıyor.

Başvuruda bulunmak için tıklayın

Herkese Açık Ücretsiz Psikolojik Destek Canlı Yayınları 

Birinci dereceden depremden etkilenenler dışında, depremi doğrudan yaşamayan kişiler dahi psikolojik güçlükler yaşıyor. Yeni bir deprem korkusu içinde olan ya da Kahramanmaraş ve çevresindeki insanların yaşadıklarını görüp, duyup bu ortak acıyı hisseden ve bu travmayı kolektif olarak yaşayan milyonlarca insan bulunuyor.

Hiwell, deprem bölgesinde yaşamayan ancak afetten manevi olarak etkilenen, bölgedeki kişilere destek olmak ve bu süreçte hem doğru hem de bilimsel bilgiye ulaşmak isteyen herkes için YouTube üzerinden uzman klinik psikologlarıyla sekiz yayından oluşan bir canlı yayın serisi başlattı. Bu canlı yayın serisinde Hiwell uzman psikologları, birçok insanın merak ettiği ve gündeminde olan; depremzedelere destek olmanın yolları, psikolojik ilk yardım, çocuklarımızı bu süreçte korumak, kayıp, yas ve travma gibi konularda verdikleri webinar ile doğru bilgiyi yayıyor ve soru işaretlerini gideriyor.

Eğitim programları finanse eden StudentFinance, 41 milyon dolar yatırım aldı

Gelir paylaşımı yoluyla bireyler için uygun eğitim programlarını finanse eden StudentFinance, düzenlenen Seri A turda 41 milyon dolar yatırım aldı. Iberis Capital  tarafından yönetilen tura, Armilar Venture Partners, Mustard Seed Maze, Giant Ventures, Seedcamp, Monzo kurucusu Tom Blomfield ve SmartLenders Asset Management katıldı.

2019’da İspanya’da kurulan StudentFinance, Ironhack ve Le Wagon gibi eğitim kurumlarıyla ortak çalışarak geleneksel banka veya öğrenci kredilerine alternatif olarak yazılım geliştirme, siber güvenlik ve yapay zeka gibi disiplinlerde beceri geliştirmek isteyenlere finansman sağlıyor. Girişim, sektörler arasında en çok talep gören becerileri keşfetmek ve bunu bu boşluğa hitap eden en uygun eğitim sağlayıcılarla eşleştirmek için yapay zeka modelleri geliştirdiğini belirtiyor.

Öğrencilerin bakış açısına göre gelir paylaşım anlaşmaları, mezunların öğrenim ücretlerini yalnızca maaşları belirli bir eşiğe ulaştığında ödediği ve ardından aylık gelirlerinin bir yüzdesini kazancıyla belirli sayıda taksitle StudentFinance’a geri ödediği bir sistem anlamına geliyor. Öğrenciler hiçbir işe girmezlerse ödeme yapmıyor. İşe girip kazanç eşiğine ulaştıklarında ise geri ödeme yapmak zorunda oluyorlar.

StudentFinance kurucu ortağı ve CEO’su Mariano Kostelec, “İşgücü talebindeki eğilimleri ve dalgalanmaları gösteren, halka açık iş ilanı verilerini izliyor ve takip ediyoruz. Belirli beceriler için gelecekteki iş piyasası talebini tahmin etmek ve gelecekteki gelir düzeylerini tahmin etmek için bu verileri kullanan makine öğrenimi modelleri geliştiriyoruz. Bu, giderek daha fazla yatırım yapacağımız bir alan.” dedi.

Girişim, aldığı yatırımın %70’inin İspanya ve Almanya pazarları için kullanacağını kalan kısmı ise geçtiğimiz sene lansmanı yapılan İngiltere pazarı için kullanacak.