Ana Sayfa Blog Sayfa 187

“İlk günlerde kendinizi kabul ettirebilmek çok kolay değil.” Cem Zararsız, TeklifimGelsin

Kişiselleştirilmiş bankacılık pazar yeri TeklifimGelsin, kullanıcıların saniyeler içerisinde kredi, yatırım, kredi kartı ve kredi karnesi gibi finansal servislere ulaşmalarına, karşılaştırmalarına ve işlemlerini tamamlamalarına baştan sona destek oluyor.

Açık Bankacılık Teknolojisiyle bankalarla entegrasyon kurarak onlarca bankanın kullanıcılara tekliflerini bir araya getiriyor. TeklifimGelsin’de üye olan kullanıcılar, taleplerine göre gelen onlarca teklifi karşılaştırarak başvurularını yapabiliyor.

Ankara merkezli girişim TeklifimGelsin kurucu ortağı Cem Zararsız, girişimleriyle alakalı tüm detayları bizlerle paylaştı.

Nike, NFT odaklı Force 1 dijital ayakkabı koleksiyonunu piyasaya sürdü

Web3 tabanlı .SWOOSH platformunu geçtiğimiz kasım ayında tanıtan Nike, platforma özel Force 1 adındaki ilk dijital koleksiyonunu duyurdu. Koleksiyonun 8 Mayıs’ta davetiyelerle belirli bir gruba açılacağı ve 10 Mayıs’ta genel erişime açılacağı belirtildi.

“Classic Remix” ve “New Wave” adındaki iki model, yalnızca sanal olarak satışa sunuluyor. Yani ürünü satın alırsanız fiziksel olarak bir benzerine sahip olamayacaksınız. Kutuların fiyatı ise 19.82 dolar olarak belirlendi. SWOOSH web sitesinde hesabı olan kişiler, bu dijital ayakkabılara kolayca erişebilecek. Dijital ayakkabıların isimleri açıklansa da modelleri hakkında henüz herhangi bir bilgi bulunmuyor. Yani satın alınan ayakkabıların modelleri bilinmeden yalnızca ismine bakılarak satın alınabilecek.

10 Mayıs’tan sonra açıklanmayan bir tarihte Nike, tüm OF1 kutularını aynı anda gösterecek, ancak kutuyu açmama gibi bir seçeneğiniz de olacak. O gün geldiğinde SWOOSH üyeleri uyarılacak. Her kutu, örneğin diğer platformlara (uyumluysa) dışa aktarma ve daha fazlası için kullanabileceğiniz bir 3B dosyayla birlikte geliyor. 

OF1 koleksiyonunda 100.000’den fazla “Nike Virtual Creations” var ve bunların çoğu Air Force 1’e dayanıyor. Bir Klasik Remix kutusu seçtiyseniz, “1982’den 2006’ya kadar yayınlanan favori, klasik bir AF1 arşivi” veya “nostaljik bir dokunuşla daha benzersiz, özel bir AF1” modeline sahip olacaksınız. New Wave’i seçenler, “2007 veya sonrasına ait klasik bir arşiv” veya “daha fütüristik bir dokunuşa sahip etkileyici, özel bir AF1” alacaklar. Ayrıca, şirketin bir önceki “Your Force 1” yarışmasının kazananlarına ait dört tasarım da her iki kutu tipinin karışımında yer alıyor. 

Nike’ın .Swoosh’u piyasaya sürerken açıkladığı gibi, bu dijital koleksiyon öğeleri yalnızca çevrimiçi kullanım için sunulmuyor. Şirket, yakın gelecekte, özel fiziksel ürünler veya deneyimler gibi başka yeni yardımcı programlar ve faydalar sunacak. 

MediaTek, araçlar için yeni özellikler sunacak Dimensity Auto işlemcisini tanıttı

Akıllı telefon pazarının önemli işlemci üreticilerinden MediaTek, Dimensity Auto yonga setiyle otomotiv pazarında fark yaratmaya hazırlanıyor. Bu alanda fark yaratmak isteyen büyük markalar arasında MediaTek’in nasıl bir yol izleyeceği oldukça merak ediliyor.

Teknoloji devleri bu önemli pazardan pay alabilmek için ellerinden geleni yapıyor. Apple’ın CarPlay’i ve Google’ın Android Auto’su var. NVIDIA, ADAS yongaları ile de bu segmentte yer alıyor ve Qualcomm ayrıca araçlardaki medya ve diğer görevleri işlemek için yongalar sağlıyor. Bu nedenle MediaTek’in bu segmente girmesi oldukça normal görülüyor.

Xiaomi gibi yeni “akıllı araba üreticilerinin” yükselişiyle, firma bu kategoride güçlü bir tedarikçi olmaya hazır olmak istiyor. Yeni Dimensity Auto, akıllı araçlar için bir paket olarak duruyor. Firma, segmenti güç verimliliği ve performansla yenilemeyi vaat ediyor. İşlemci, bu segmentin geleceği için hepsi bir arada bir çözüm olarak geliyor. Birden fazla kategoriye ayrılıyor. Bilgi-eğlence için Dimensity Auto Cockpit bulunuyor. Firmaya göre dünyanın en hızlı akıllı kokpiti olacak. Çip, derin öğrenme ve görüntü işleme için yüksek performanslı yapay zeka çoklu işlemciler kullanıyor.

Yeni çip, son teknoloji 3nm işlemiyle birlikte geliyor. Ayrıca Auto Cockpit, 120 Hz’e kadar yenileme hızlarına sahip birden fazla HDR 8K ekranı destekleyip bir dizi akış ve kod çözme özelliğini bünyesinde barındırıyor. İşlemci, 5G NTN teknolojisi ve 5G RedCap ile bağlantıların sürekli olarak sürdürülebilir olması amaçlanıyor. Yonga setinde, kesin coğrafi konum belirleme için operatör birleştirme, Wi-Fi 7 desteği, çoklu çift Bluetooth ve GNSS desteği bulunuyor.

MediaTek, araçlar için bütünleşik bir sistem sunuyor. Şirket, otonom sürüş ile bir geleceğe hazır olan Dimensity Auto Drive özelliğini de işlemciyle beraberinde getiriyor. MediaTek, teknolojiyi sunmanın yanı sıra, anlaşmayı potansiyel ortaklar için cazip hale getirmeye devam ediyor. İşlemci ile ilgili özellikler, uzun vadeli olarak geliştiriliyor. Bu sayede markaların da MediaTek’in de emin adımlarla ilerlemesi amaçlanıyor.

E-ticaret pazar yeri B4mar, fikir aşamasında 15 milyon TL değerleme üzerinden 1.8 milyon TL yatırım aldı

Ahmet Sefa Bir ve Şerafettin Özsoy tarafından kurulan ve girişimlerin ticarileşme ve yatırım alma süreçlerini dijitalleştiren platform olan in4startups son aldığı 2. tur yatırımın ardından girişim stüdyosuna dönüşümünü başlamıştı.

Girişim stüdyosu dönüşümüyle birlikte kendi içinden de yeni girişimler çıkarma hedefiyle çalışmalar başladı. Bu çalışmaların ilki e-ticaret pazar yeri projesi B4mar oldu. Bu proje fikir aşamasında yatırım almış oldu.

Açıklanan rakamlara göre b4mar fikir seviyesindeyken 15 milyon lira değerleme üzerinden yüzde 12 hisse karşılığında 1.8 milyon lira yatırım aldı. Yatırımı ise in4startups’ın yatırımcı havuzunda yer alan sanayici iş insanı Melih Sınırcı yaptı.

B4mar Nedir?

E-pazaryeri piyasası bilindiği gibi dev “decacorn” oyuncuların yer aldığı ve kıyasıya rekabet edilen bir Pazar. Bu nedenle b4mar’ın daha niş ve net bir oyun stratejisi var.

Kurucuların verdiği demeçte;

“Platformun tüketicilere sağlayacağı en önemli avantaj uygun fiyat. B4mar tüketicilere dakikalar içerisinde ürün gönderimi vaadinde bulunmuyor. Çünkü böyle bir vaadin yüksek maliyeti diğer pazar yerlerinde bir şekilde fiyatlara ve tüketicilere yansıtılıyor. B4mar içerisinde zamanla referanslı satış da hayata geçirilecek. Böylelikle müşteri olmasına referans olduğunuz kişilerin satışlarından da özel indirimler ve ücretsiz ürünler kazanma şansına sahip olabileceksiniz.

Mağaza sahipleri tedarikçiler için ise ürünleri daha uygun fiyata sunabilmeleri için sunduğu avantajlar olacak. Mevcut pazar yerlerinde aynı markadan yüzlerce satıcı aynı ürünü satmaya çalışırken öne çıkmak için ödedikleri yüksek pazaryeri komisyonlarına ek olarak ciddi reklam bedelleri ödemek zorunda kalıyorlar. Bunun doğal sonucu olarak ürün fiyatlarına bu ekstra maliyetlerini yansıtarak tüketiciye daha pahalı ürün sunmak zorunda kalıyorlar. Her markadan sadece bir satıcının olabileceği b4mar’da ise satıcıların mümkün olduğunda üretici olması ya da üreticiden “exclusive” haklarla ürün tedarik edebilmesi isteniyor. Böylece aracısız bir şekilde üretici fiyatlarına erişebilmesi hedefleniyor. Böylece mağaza sahibi hem daha düşük pazaryeri komisyonu öderken hem de kendi markalarında tek satıcı olmanın getirdiği ölçek ekonomisi kaynaklı satış kolaylığından dolayı karlılık sorunu ortadan kalktığı için tüketicilere daha cazip fiyatlar sunabiliyorlar. Bu nedenle mağaza açacak tedarik seçimi büyük bir titizlikle yapılıyor. Ve daha iyi tedarikçilere erişilebilmesi için başlangıçta çok daha az ama ülke çapında saygın dev üreticilerle anlaşıldı.”

Büyük Hedef: Anadolu’nun Kapılarını E-ticarete Açmak

“Anadolu’da birçok üretici satışlarını arttırmak için ya ulusal market zincirlerine ürün tedarik etmek istiyor ya da mevcut bilinen e-ticaret pazaryerlerinde satıcı olmak istiyor. Fakat ulusal market zincirlerinde satış yapabilen marka sayısı çok az olduğu için birçok üretici çareyi e-ticaret pazaryerlerinde satış yapmak olarak görüyor. Fakat piyasada adı duyulmuş pazar yerlerinde satış yapmak oldukça maliyetli. Birinci maliyet sebebi komisyon oranlarının %30’lara kadar varmış olması. Ayrıca aynı ürünü satan binlerce satıcı olduğu için birbirleri arasındaki yarıştan dolayı büyük bir yarış var. Üstelik sadece düşük fiyat vermeniz yeterli değil öne çıkmak için pazaryerlerine içeride uyguladıkları öne çıkarma reklamlarından satın almak zorundasınız. Bu nedenle Anadolu’da e-ticarete atılmak isteyen birçok üretici ciddi bir maliyet sorunuyla karşı karşıya kalıyor.”

B4mar’ın Global Hedefleri ve 2.Yatırım Turu

b4mar’ın globalleşme hedefinde birçok ülke için planlamalara ve ön temaslara başlandı.
Bunlardan birincisi Suudi Arabistan. Özellikle Türk gıda ve tekstil ürünlerinin Suudi Arabistan’a, Suudi petrol türevli perakende ürünlerin de Türkiye’ye satışının kolaylaştırılması için hem Türk hem Suudi resmi makamların desteğiyle özel işbirlikleri geliştirilmek isteniyor. Bununla birlikte ödeme sistemlerinde katılım bankacılığının dijital ürün ve ödeme sistemlerinin merkeze alınması hedefleniyor.

Bir diğer ülke ise Almanya. Özellikle gurbetçi Türk vatandaşlarının iki ülke arasındaki alışverişlerini katalizör güç olarak kullanarak Almanya merkezli Avrupa ülkelerine genişleme planı yapılıyor. Türki Cumhuriyetler için Özbekistan merkez üs olarak düşünülürken koşer sertifikalı ürünlerin satışında yer almak için İsrail ana ülke olarak düşünülüyor. Kafkaslara açılım için ise Gürcistan’ın merkez ülke olması hedefleniyor.

b4mar yakın zamanda 2. yatırım turuna çıkmayı hedefliyor. Öngörülen tarih ise 2022 temmuz ayı. 2. yatırım turunda yatırımcı profili olarak ister bireysel ister kurumsal yatırımcı olsun geleneksel perakendecilik, pazar yeri yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, uluslararası ticaret alanında deneyimli yatırımcılardan stratejik yatırım almayı hedefliyor.

Oppo, ekran altı kameralı katlanabilir telefonun patentini aldı

Çin merkezli akıllı telefon üreticisi Oppo, esnek bir ekrana ve ekran altı kameraya sahip yeni bir akıllı telefon üzerinde çalışıyor. Ancak bu model, Find N2 ve Find N2 Flip gibi katlanabilir bir ekranla değil, bunun yerine döndürülebilir bir ekranla geliyor.

Şirketin katlanabilir ekranı, bazı dikkate değer tasarım öğeleri içeriyor. Yeni patent, belgeyi Çin Paten Ofisi’nde (CNIPA) görüldü. Bu yeni ekran teknolojisi ile kullanıcılar, şu anda piyasada satılan katlanabilir akıllı telefonlardan farklı olarak cihazın form faktörünü tek bir dokunuşla değiştirebiliyor.

Patent, yakında çıkacak olan bu akıllı telefonun tasarım çizimlerinin yanı sıra ürünün temel bir tanımını da içeriyor. Burada, cihazın arka tarafında LED flaşlı bir kamera modülüne sahip olduğu görülüyor. Bununla birlikte bu modül, döndürülebilir ekran ve destek yapısı ile birleştirilen arka panelin iki parçası arasına yerleştiriliyor. Ön tarafta selfie kamerası veya böyle bir sensörü barındırmak için herhangi bir görünür kesik bulunmuyor. İşte tam bu kısımda da devreye ekrana entegre edilmiş kamera modülü devreye giriyor. 

Oppo’nun bu fütüristik cihazıyla ilgili teknik özellikler gibi daha ince ayrıntılar hala bilinmiyor. Diğer dikkate değer tasarım detayları arasında, sağ taraftaki ses tuşları ve güç düğmesi, altta bulunan bir USB Type-C bağlantı noktası ve hoparlör ızgarası yer alıyor. Bunun hala sadece bir patent olduğunu ve şirketin şu anda gerçekten böyle bir akıllı telefon üzerinde çalışıp çalışmadığının maalesef bilinmiyor.

Tıbbi dokümantasyon süreçlerini değiştiren Smart Reporting, 15 milyon euro yatırım aldı

Sağlık teknolojileri odaklı Smart Reporting, 15 milyon euro yatırım aldı. Yatırım, European Investment Bank tarafından yapıldı.

Doktorların çalışma saatlerinin %40’a kadarını belgelere ayırdıkları ve doktor notlarının anlaşılmasının zor olduğu bildiriliyor. Hastanelerde toplanan verilerin yalnızca %3’ü daha sonra tıbbi araştırma gibi başka amaçlar için değerlendirilebiliyor, yani çok sayıda değerli bilgi kayboluyor. Münih’te bulunan Smart Reporting, bu bakış açısını değiştirmeyi hedefliyor. Girişim, daha iyi karar verme ve tedavi planları için tıbbi verilerin değerinden yararlanmak üzere yazılım geliştirdi.

Smart Reporting’in teknolojisi yapay zekaya dayalıdır ve klinik verileri verimli bir şekilde toplamayı, yapılandırmayı ve işlemeyi mümkün kılıyor. Teşhis yazılımı ses kontrollü oluyor. Sağlık hizmetlerini dijitalleştirmek için uyarlanmış bir yapı sunuyor. Radyoloji ve patolojide teşhis süresini kısaltan, teşhis kalitesini artıran, manuel süreçleri otomatikleştiren ve sevk eden doktorlarla iletişimi kolaylaştıran tamamen değerlendirilebilir ve makine tarafından okunabilir sonuçlar elde etmek için kullanılabiliyor. Bu sayede hasta sonuçlarını iyileştirmede önemli bir rol oynuyor.

Smart Reporting kurucusu ve eş CEO’su Wieland Sommer:

“Tıbbın geleceği veri odaklı şekilde ilerliyor. Klinik iş akışlarını derinlemesine otomatikleştirmek, kanıta dayalı karar vermeyi mümkün kılmak ve gelecekte verimli, kaliteli tıbbi bakım sağlamak için yüksek kaliteli, standartlaştırılmış veriler gerekecek. Son yıllarda önde gelen uluslararası teknoloji şirketleriyle artan sayıda ortaklık yoluyla küresel pazar erişimi oluşturduk. EIB’de, ABD ve Kanada gibi yeni pazarların yanı sıra cerrahi prosedürler için belgeler gibi diğer uygulama alanlarına açılmamızı önemli ölçüde hızlandırmamıza yardımcı olacak güçlü, uzun vadeli bir ortak bulmuş olmaktan mutluluk duyuyoruz.”

Ekip, bu son yatırımla pazarın genişletilmesi ve teknolojinin daha da geliştirilmesi hedefleriyle genişlemeyi planlıyor.

Emisyon primi ile 2022’de yatırım alan girişimler için yüzde 10’luk vergi Resmi Gazete’de yayımlandı

Geçtiğimiz sene yatırım almış ve emisyon primi elde etmiş girişimleri etkileyecek ek vergi kararı ile ilgili detaylar belli oldu. Resmi Gazete‘ye göre bu girişimler, %10 ek vergi ödeyecek.

Resmi Gazetede yayımlanan ‘Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ ile getirilen ve yatırım alan girişimlerin de ödemekle yükümlü kalacağı yeni ek vergi Türkiye’nin Girişim ve Yatırım Ekosistemine olumsuzluklar getireceği konuşuluyor. Özellikle yabancı yatırımcılar açısından Türkiye’ye olan güveni sarsacağı tahmin ediliyor.

Resmi Gazete’de paylaşılan bilgilerin bir kısmı şu şekilde:

7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi yedinci fıkrası hükmü aşağıdaki gibidir:

“(27) Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle, 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile aynı Kanunun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden, dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin %10 oranında, 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen istisna ile yurtdışından elde edilen ve en az %15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden ise %5 oranında ek vergi hesaplanır ve bu verginin ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içinde, ikinci taksiti bu süreyi takip eden dördüncü ayda ödenir. Özel hesap dönemi tayin edilen mükelleflerde bu vergi, 2023 yılı içinde sona eren hesap dönemi için verilmesi gereken beyannamelerde gösterilmek suretiyle uygulanır. Bu vergi gider ve indirim olarak dikkate alınamaz ve hiçbir vergiden mahsup edilemez. Şu kadar ki 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının; (d), (i), (j) ve (k) bentleri ile geçici 14 üncü maddesi kapsamındaki istisnalar, aynı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının; (b), (c), (ç), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri kapsamındaki indirimler, 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesi kapsamında tevkifata tabi yatırım indirimi istisnası, ilgili Kanunları uyarınca kurum kazancından indirilebilen bağış ve yardımlar ile 10/7/2018 tarihli ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 407 nci maddesi kapsamında tanımlanan mikro ve küçük işletmelerin teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-ge ve tasarım merkezlerinden elde ettikleri istisnaya ve indirime konu kazançları üzerinden bu vergi hesaplanmaz. 6/2/2023 tarihi itibarıyla, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ek vergiden muaftır. Tahsil edilen ek vergi, genel bütçe geliri olarak kaydedilir ve 5779 sayılı Kanun ile diğer kanunlara göre mahalli idarelere verilecek payların hesabında dikkate alınmaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

Ek verginin mükellefleri

MADDE 4- (1) Ek verginin mükellefleri, 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda sayılan mükelleflerdir. Buna göre;

a) Sermaye şirketleri,

b) Kooperatifler,

c) İktisadi kamu kuruluşları,

ç) Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler,

d) İş ortaklıkları,

ek verginin mükellefidirler.

(2) Kurumlar vergisi beyannamesi veren dar mükellef kurumlar da ek vergi mükellefleri kapsamındadır.

(3) 6/2/2023 tarihi itibarıyla Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa İlleri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ek vergiden muaftır.

Kesinleşen bu yeni vergi bu yıl içerisinde iki basamaklı olarak ödenecek. Kar eden ya da zarar eden fark etmeksizin tüm girişimleri bağlayan bu kararın sonucunda Nisan ve Ağustos aylarında eşit taksitlerle vergi ödenecek. Konu hakkında daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Volkswagen ID.7 tanıtıldı: İşte orta-üst segment aracın özellikleri

Volkswagen’in üst orta sınıftaki ilk küresel elektrikli modeli olan yeni ID.7‘nin dünya prömiyeri yapıldı. 700 kilometreye varan menzil (WLTP), gelişmiş güç-aktarma sistemleri, geniş iç mekan ve üst sınıf teknolojiler, ID.7’yi uzun mesafeli yolculuklar için konforlu bir limuzin haline getiriyor.

Yaklaşık beş metre uzunluğundaki model, gelişmiş müşteri odaklı kullanım konseptine ve üst düzey kaliteli görünüme sahip. ID.7 lansmanının 2023 yılı içinde Avrupa ve Çin’de; 2024’ten itibaren Kuzey Amerika ve Türkiye’de yapılması planlanıyor.

2026’ya kadar en geniş ürün gamına sahip olacak

ID.7 ile Volkswagen’in elektrikli atağının bir sonraki adımını attıklarını söyleyen Volkswagen Binek Araç CEO’su Thomas Schäfer:

“ID.7 üst düzey konfor ve uzun menzil sunuyor. 2026 yılında pazara sunacağımız 25 bin Euro’nun altındaki giriş seviyesi ID. modelinden, ürün gamındaki en üst model olan ID.7’ye kadar uzanan elektrikli otomobillerimizle, Avrupa’da en geniş elektrikli ürün gamını biz sunacağız. Hedefimiz 2030 yılına kadar Avrupa’daki satışlarımızın yüzde 80’inin elektrikli olması. 2033 yılından itibaren Volkswagen Avrupa’da sadece elektrikli araç üretecek.” şeklinde konuştu.

Verimlilikte yeni standart

ID.7’nin verimlilikte yeni standartlar belirlediğini belirten Geliştirmeden Sorumlu Marka Yönetim Kurulu Üyesi Kai Grünitz:

“Modüler elektrik platformu (MEB) temeli üzerine kurulan ID.7’de, WLTP normuna göre 700 kilometreye kadar menzil hedefliyoruz. Bunu, güç-aktarma sistemleri ile termal yönetim alanlarında önemli ölçüde verimlilik artışı ve çok iyi aerodinami ile sağlıyoruz.” dedi.

ID.7, tamamen yeni, yüksek verimli güç-aktarma nesline sahip ilk MEB modeli. 210 kW/286 PS ile Volkswagen ID ürün gamı içindeki en güçlü ve en yüksek torklu elektrikli tahrik motoruna sahip model. Bu güç seçeneği, batarya boyutundan bağımsız olarak ID.7’de kullanıma sunuluyor. Şirket içinde APP550 olarak anılan güç ünitesi, Kassel’de (Almanya) Volkswagen Group Components ile birlikte geliştirildi ve burada üretiliyor.

Yeni elektrikli güç-aktarma sistemi, her şeyden önce enerji tüketimi açısından optimize edilmiş. Batarya boyutlarına bağlı olarak 700 kilometreye kadar WLTP menzili ve 200 kW’a kadar şarj kapasitesi öngörülüyor. Böylece ID.7, uzun mesafe kullanımı açısından da uygun bir model olarak öne çıkıyor.

Modern Fastback tasarımı

Sıkıcı, geleneksel, sıradan sedan anlayışı yerine, ID.7’de müşterilerin beklentilerine karşılık verecek modern ve kapsayıcı bir fastback tasarım söz konusu. Neredeyse beş metre uzunluğa sahip olan ID.7, gelişmiş aerodinamik prensiplere göre tasarlandı. Tavanı coupe tarzında zarif bir şekilde arkaya doğru eğimli. Bu eğimli tavan çizgisi araç donanımına bağlı olarak yaklaşık 0,23 gibi mükemmel bir sürtünme katsayısı elde edilmesine katkıda bulunuyor. Uzun dingil mesafesi ve kısa aks uzantıları, aracın içinde tüm yolcular için bolca yaşam alanı yaratıyor.

Yeni işletim konsepti 

ID.7 ile birlikte bilgi-eğlence ekranına entegre, tamamen yeni bir işletim konsepti tanıtılıyor. Volkswagen bu yeni konsept ile müşterilerinden gelen geri bildirimler sayesinde kullanıcı deneyimini iyileştiriyor. Yeni kullanıcı deneyimi standart olarak 38 cm (15 inç) bilgi-eğlence ekranı, artırılmış gerçeklik head-up display, bilgi-eğlence sistemine entegre edilen yeni klima kullanım konsepti, serbestçe atanabilen sık kullanılanlar düğmeleri ve arkadan aydınlatmalı dokunmatik kaydırma bandı özelliklerini içeriyor.

ID.7’nin Avrupa, Çin ve Kuzey Amerika pazarları açısından Volkswagen için son derece önemli bir model olduğunu söyleyen Marka Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası Yönetim Kurulu Üyesi Imelda Labbé yaptığı değerlendirmede:

“ID.7, tüm dünyadaki mevcut ve yeni Volkswagen müşterilerini heyecanlandıracak çekici bir paket sunuyor. Bu Volkswagen modeliyle ayrıcalıklı bir dünya, premium konfor, ileri seviyede günlük kullanım özellikleri ve göz dolduran premium teknolojiler sunuyoruz.” şeklinde konuştu.

Yeni masaj işlevine sahip koltuklar ve elektronik olarak karartılabilen panoramik cam tavan gibi özellikleriyle ID.7, normalde sadece üst sınıf premium rakiplerde bulunan donanım seçeneklerini kullanıma sunuyor. Akıllı yeni panoramik cam tavan, dokunmatik olarak opak ve şeffaf ayar arasında değiştirilebiliyor. ID.7’deki diğer birçok işlev gibi, tavan da sesli komutlarla çalıştırılabiliyor. Bu, yeni IDA sesli asistan kullanılarak yapılıyor. Bir başka yenilik de; Volkswagen’de ilk kez, isteğe bağlı olarak soğutma veya ısıtma dışında kurutma işlevine sahip Climatronic özellikli koltuk sunuluyor.

German Campaign for Healthier Backs (AGR) onaylı koltuklarda masaj işlevi de bulunuyor. Opsiyon listesindeki çeşitlilik Harman Kardon imzalı 700 watt’lık ses sistemine kadar uzanıyor. Öndeki merkezi hoparlör ve bagajdaki subwoofer dahil olmak üzere 14 üst düzey hoparlör yeni Volkswagen ID.7 modelinde benzersiz bir ses deneyimi yaşatıyor.

Sınıfının en iyi asistan sistemleri

Sürüş verilerine sahip “Travel Assist”, gerektiğinde ID.7’nin yanal ve dikey kontrolünü üstlenebiliyor. Volkswagen, bu özelliği VW Grubu’nun yazılım şirketi CARIAD ile birlikte geliştirdi. ID.7 istenirse, çok şeritli otoyolda 90 km/s’nin üzerindeki hızlarda yardımlı şerit değiştirmeyi desteklemek için “Travel Assist” işlevinden yararlanıyor. Sürücü yine bu işlevi denetliyor, ancak sürüş yorgunluğu önemli ölçüde azalıyor. Konu park etme olduğunda, elektrikli Volkswagen bağımsız olarak farklı şekillerde yardımcı manevralar gerçekleştirebiliyor. Bunlardan biri de 50 metreye kadar hafıza işlevine sahip park özelliği. Sürücü bunun için ya ID.7’de oturmaya devam ediyor ya da akıllı telefon uygulamasını kullanarak aracın dışından park etme prosedürünü izliyor.

Hızlandırılmış elektrikli atağı: 2026’ya kadar on yeni model

Yeni ID.7, Volkswagen tarafından 2026 yılına kadar pazara sunulacak olan on yeni elektrikli modelden biri. Sadece bu yıl, yeni ID.3, uzun dingil mesafene sahip ID. Buzz ve ID.7 tanıtılıyor. 2026 yılında elektrikli bir kompakt SUV ve ID. 2all modelinin 25.000 Euro’dan daha düşük bir fiyata seri üretime girmesi planlanıyor. Bu, otomobil üreticisine en kapsamlı elektrikli araç model yelpazesiyle rakiplerine kıyasla önemli bir avantaj sağlayacak. Yeni ID.7, Avrupa ve Kuzey Amerika pazarları için Emden’deki Volkswagen fabrikasında üretilecek. Çin pazarına yönelik ID.7 modelleri yerel olarak üretilecek.

Çevrimiçi akış platformu pazarında işler kızıştı: Netflix tahtını kaybetti

Akış platformlarının öncüsü olan Netflix, yarattığı pazarda yıllarca hakim bir konuma sahip olarak çevrimiçi film ve dizi tüketme biçimine yeni bir boyut kazandırsa da tahtı tehlikeye girdi. Ortaya çıkan verilere göre Amazon Prime Video, izlenme odağında Netflix’in önüne geçti.

Netflix, bu segmentte tek olduğu için pazarı kendi tercihlerine göre şekillendiriyordu. Ancak, son on yılın sonunda manzara değişti ve niş bir pazardan endüstri devleri için bir savaş alanına dönüştü. Büyük şirketler Netflix ile birlikte savaşa girdikçe, akış pazarının hiyerarşisi değişiyor. Amazon ve Disney gibi devlerin yanı sıra Apple, HBO ve Paramount da kendi platformlarını hızla tanıttı. 2023’ün ortalarına hızla ilerlerlerken Netflix’in akış platformu pazarında liderliği geride kalıyor. Amazon’un Prime Video, izlenme alanında tüm rakiplerinden daha büyük bir pazar payına sahip oluyor.

Akış metriklerini analiz eden JustWatch, tüm akış platformları için ana üs olarak hizmet veren ABD pazarına odaklanıyor. Bulguları, akış endüstrisindeki mevcut dinamiklere ışık tutuyor. Veriler, Amazon Prime Video’nun şu anda pazarın %21‘ini elinde tuttuğunu, Netflix’in ise %20‘de kaldığını ortaya koyuyor. Disney+, %15 pay ile üçüncü sırada yer alıyor.

Bu istatistikler yalnızca Amerika Birleşik Devletleri ile ilgili olsa da, global için de göz ardı edilmiyor. Ortaya çıkan modelleri belirlemek için küresel pazar eğilimlerini incelemek çok önemli görülüyor. Netflix, on yılı aşkın bir süredir tahtı rahatça elinde tutsa da Amazon artık pazarın öncüleri arasında yer alıyor.

Bu değişim, artık kendisini büyük rakipler ve giderek artan bir şekilde bölünmüş bir pazar payı ile çevrili bulan Netflix için önemli bir zorluk teşkil ediyor. JustWatch’ın verileri, Netflix’in şu anda karşı karşıya olduğu zorlukları vurguluyor. Abone sayısındaki düşüş, Netflix’in yapımlarının kalitesinde gözle görülür bir düşüşle aynı zamana denk geliyor.

Bu aksiliklere rağmen Stranger Things, Bridgerton ve The Witcher gibi seriler, platformun amiral gemileri olarak hizmet vermeye devam ediyor. Netflix, aktif olarak yeni bir yön arıyor ve artan rekabet karşısında yeni bir kitle yakalamayı umuyor.

LG, mobilite alanında Magna ile iş birliği yapıyor

LG Electronics (LG), küresel bir mobilite teknolojisi şirketi ve otomotiv alanındaki en büyük tedarikçilerden biri olan Magna ile teknik bir iş birliğini duyurdu. İki şirket, farklılaştırılmış müşteri deneyimleri sunmayı ve mobilitenin geleceğine hazır olmayı sağlamayı amaçlayan otomatikleştirilmiş bir sürüş-bilgi-eğlence çözümü için bir konsept geliştirmek üzere bir anlaşma imzaladı.

Anlaşma kapsamında LG ve Magna, LG’nin bilgi-eğlence özelliklerini Magna’nın Gelişmiş Sürücü Yardım Sistemi (ADAS) ve otomatik sürüş teknolojileriyle entegre etmenin teknik fizibilitesini araştıracak.

LG Araç Bileşeni Çözümleri (VS) Şirketi, otomobil endüstrisinde Araç İçi Bilgi-Eğlence (IVI) yeteneklerinin lideri olarak kabul ediliyor. Geleceğin otomobili beklentisiyle LG VS Company, geleceğin ürün ve teknolojilerinden oluşan portföyünü proaktif bir şekilde araştırıyor. Bu konsept, otomobil üreticilerinin araç programlarını daha iyi karşılamak için yürütülebilir IVI-ADAS çözümleri oluşturmaya odaklanacak. Hem LG hem de Magna, bu konsepti CES 2023 sırasında küresel otomobil üreticilerine tanıtmayı planlıyor.

 LG VS Company’nin Başkanı Eun Seok-hyun iş birliği ile ilgili:

“Artık otonom sürüş sektöründe olan Magna ile kokpit alanımızın ötesine geçen değer getirebilecek bir konsept geliştirmek için çalışmaktan heyecan duyuyoruz. Otomobil üreticilerinin en zorlu sorunlarından bazılarını çözmelerine yardımcı olabilecek potansiyel ADAS yeniliklerini göstermek için birlikte yakın bir şekilde çalışmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.

Bu iş birliği, LG ve Magna’nın Temmuz 2021’de duyurduğu, artan küresel değişimi desteklemek amacıyla e-motor, invertörler ve yerleşik şarj cihazlarının yanı sıra ilgili e-sürücü sistemleri üretmek için oluşturulan LG Magna e-Powertrain Co., Ltd. adlı başarılı ortak girişimin devamı olarak kabul ediliyor.