Ana Sayfa Blog Sayfa 176

Yapay zekayla içerik operasyonlarını birleştiren Oppflow, Product Hunt’ta günün birincisi oldu

İçerik pazarlaması ihtiyaçlarını tek platforma toplayan Oppflow, Product Hunt platformunda lansman gününde birinci sıraya yerleşti ve yerini gün boyu başka bir ürüne bırakmadı. 

Oppflow’un yaratıcı ekibi, startuplara içerik pazarlaması konusunda destek olan OppZone‘un sektöründeki 4 yıllık tecrübesi sayesinde girişimlerin hangi zorluklarla karşılaştığını birinci elden deneyimledi. Bu deneyimlerden yola çıkılarak yaratılan ürünlerinin de kullanıcılarının içerik pazarlamasında karşılaştığı sorunlara birebir çözüm ürettiğini belirtiyorlar. 

Oppflow, içerik pazarlamasını basitleştirmek, maliyetleri azaltmak ve markaların tek bir araçla yeni zirvelere çıkmasını sağlamak için yapay zeka, analitik ve işbirliğini birleştiren özelliklere sahip. Oppflow’un sunduğu özellikler arasında özelleştirilebilir iş akışlarıyla içerik üretim sürecinin kolay takibi, isteğe bağlı olarak kullanılabilecek yapay zeka destekli içerik asistanı sayesinde markaya özel içerik üretimi ve içeriğin her platform için sunulan analizlerle performansının görüntülenebilmesi gibi birçok devrim niteliğinde fonksiyon yer almakta.

Oppflow’un kurucu ortaklarından Odin Enes Özlen:

“Product Hunt’ta başarıyı yakalamak ve Oppflow’u dünyaya tanıtmak için aylardır çalışıyoruz, çalışmalarımızın karşılığında da günü birinci tamamlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Şimdi hızla gelen geri bildirimlerle ve isteklerle Oppflow’u çok daha iyi bir ürün yapmak için durmadan çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

Oppflow’un bu başarısının arkasında globalde yaratmış olduğu geniş komünite ve takipçi kitlesinin de etkisi büyük.

LinkedIn, Premium aboneler için yapay zekanın oluşturduğu ön yazıları test ediyor

Beyaz yakalıların sosyal ağı LinkedIn, iş başvurusu yapan kişilerin şirketlere kişiselleştirilmiş mesajlar oluşturmasına yardımcı olmak için yapay zekadan yardım alıyor. Şu anda premium aboneler için mevcut olan yeni özellik, adayın profilinden, iş tanımından ve işe alım yöneticisinin profilinden alınan bilgilere dayalı olarak ön yazı benzeri kısa mesajlar oluşturuyor.

Bu özellikle iş arayanlar, becerilerini ve deneyimlerini sergileyen son derece kişiselleştirilmiş mesajları LinkedIn platformu aracılığıyla doğrudan işe alma yöneticilerine kolayca gönderebiliyor. Bunun adaylara önemli miktarda zaman ve emek tasarrufu sağlaması ve iş arama sürecini daha verimli ve düzenli hale getirmesi bekleniyor.

LinkedIn daha önce profiller için yapay zeka yazma önerileri ve ortak makaleler için yapay zeka tarafından yazılmış metin özelliklerini denedi. Ancak bu yeni özellik, adayların belirli iş fırsatlarına göre uyarlanmış kişiselleştirilmiş mesajları hızlı ve kolay bir şekilde oluşturmasını sağladığından, işe alım sürecinde yapay zeka kullanımında ileriye doğru bir adım oluyor.

Yapay zeka tarafından oluşturulan mesajlar, bir ön yazının açılış cümleleri gibi okunur ve adayın profiline, iş tanımına ve işe alım müdürünün profiline göre kişiselleştirilebiliyor. Bu özellik, benzersiz becerilerini ve deneyimlerini sergileyen son derece kişiselleştirilmiş mesajlar göndererek diğer adaylardan sıyrılmalarına olanak tanıdığından, iş arayanlar için oyunun kurallarını değiştirecek gibi duruyor. 

Yapay zeka tarafından oluşturulan mesajlar son derece kişiselleştirilmiş olsa da LinkedIn, adayların güçlü yanlarını ve deneyimlerini doğru bir şekilde yansıtmasını sağlamak için metni yine de özelleştirmeleri ve düzenlemeleri gerektiğini vurguluyor. Bu, yapay zekanın içerik oluşturmasında yardımcı olabilse de nihai sonucun doğru ve etkili olmasını sağlamak için insan girdisinin hala gerekli olduğunu hatırlatıyor.

Üç Türk girişimcinin kurduğu HockeyStack, Y Combinator’a kabul edildi

B2B şirketleri, karmaşık ve uzun süren satış süreçleri nedeniyle verilerini 5’den fazla platformda saklamak zorunda kalıyorlar. Bu, şirketlerin en efektif müşteri edinim kanallarını anlamalarını imkansız hale getiriyor. HockeyStack tüm bu veri kaynaklarını birleştirip, kolayca analiz edilmesini sağlayarak B2B şirketlerin satış ve pazarlama aktivitelerini optimize etmesine yardımcı oluyor.

Kurucu ortaklar Buğra Gündüz, Emir Atlı ve Arda Bulut lise 2 öğrencisi iken, 2020 yılında hayata geçirilen HockeyStack, ilk yıllarında 275 bin dolar ciro elde etmeyi başarmıştı. Daha sonra ABD’nin prestijli üniversitelerinde okumaya hak kazanan kurucu ekip, HockeyStack’e tam zamanlı odaklanmak için eğitim hayatlarına ilk dönemde veda ederek San Francisco’ya yerleşti ve şu anda 8 kişilik global bir ekip ile Whatfix, Cognism, Oneflow ve Transfix gibi alanlarında lider şirketlere hizmet sunuyor.


Yıl sonunda pazarlama analitiği alanında en çok kullanılan ürün olma arzularını belirten HockeyStack kurucu ortağı ve CEO’su Buğra Gündüz:

“Uzun vadede dünya çapında tüm B2B şirketlerin veri altyapısını sağlayan bir platform olacağız. Bu büyük hedeflerimize birlikte koşacağımız yetenekli mühendisleri bulmak en öncelikli işim.” dedi.

HockeyStack ekibine katılmak isteyen mühendisler aktif iş ilanlarına buradan ulaşabilir.

Hatırlatmak gerekirse HockeyStack, QNBEYOND’un 4. Dönem mezunları arasında yer almıştı.

QNBEYOND Ventures yönetici ortağı Özge Öz;

“HockeyStack ekibini ilk kez gördüğüm andan beri çok büyük bir saygım var. Genç yaşlarına rağmen alanlarına olan hakimiyetleri, disiplinleri, iş yapış hızları ve hırsları bizi çok etkiliyor. Onların ilk yatırımcısı olmaktan dolayı çok mutlu ve gururluyuz.’’ diyerek görüşlerini belirtti.

Dünyanın en prestijli hızlandırma programı olan Y Combinator’ın Haziran ayında başlayacak yeni dönemine girerek yatırım alan HockeyStack, daha önce QNBEYOND Ventures dışında Mustafa Namoğlu ve Umur Çubukçu’dan yatırım aldı. Danışma kurulunda ise Mark Kosoglow ve Ross Pomerantz gibi satış ve pazarlama alanlarında dünyaca ünlü isimler yer alıyor.

İçerik pazarlamayı çok etkin kullandıklarını belirten HockeyStack ekibi, kendi hikayelerini anlatan kısa bir video da yayınladı.

Dyson, Singapur’da yeni nesil bataryalar için üretim tesisi açacak

Küresel teknoloji şirketi Dyson, Singapur’da yeni nesil bir batarya fabrikası inşaa etmeye hazırlanırken; Filipinler ve Birleşik Krallık’ta yeni Ar-Ge kampüslerini, uluslararası gelişmiş üretim kapasitesini ve küresel Ar-Ge ayak izini büyük ölçüde hızlandırdığını duyuruyor. Bu üç büyük yatırım, dünyanın sunduğu en iyi mühendislik yeteneklerinden yararlanarak Dyson’ın uluslararası alandaki hedeflerinin büyüklüğünü yansıtıyor.

Kurucu Sir James Dyson:

“Yazılım, bağlanabilirlik, yapay zeka ve tescilli son teknoloji bataryalar yeni nesil Dyson teknolojisine güç verecek. Tıpkı öncü dijital elektrikli motor teknolojisine yaptığımız uzun vadeli yatırımlar gibi, Dyson’ın yeni nesil batarya teknolojisi de Dyson ürünlerinin performansında ve sürdürülebilirliğinde büyük bir devrim yaratacak.” dedi.

Singapur

Dyson’ın küresel genel merkezinin bulunduğu Singapur, ilk tescilli yeni teknoloji batarya tesisine ev sahipliği yapmak üzere seçildi. Tesis bu yıl tamamlanacak ve 2025 yılına kadar tamamen faaliyete geçerek yeni geliştirilen Dyson ürünleri için tescilli teknolojiye sahip Dyson batarya hücreleri üretecek.

Singapur’un batısındaki Tuas’ta yer alan, Dyson tarihindeki en önemli gelişmiş üretim yatırımı olan fabrika 53 basketbol sahası büyüklüğünde.

Dyson daha küçük, hafif, sürdürülebilir ve enerji yoğun bataryalara öncülük etmek için on yıldan uzun bir süre önce şirket içi batarya programını başlattı. Araştırma ekipleri, yeni malzemeler ve süreçler kullanan, akıllı ve dijital olarak etkinleştirilmiş bir ortamda monte edilen tescilli yeni teknoloji batarya üzerinde küresel olarak çalışıyor.

Dyson Genel Müdürü Roland Krueger konuyla ilgili açıklamasında:

“Bilim ve öncü teknolojileri kullanarak kökten değmiş ve yenilikçi Dyson ürünleri geliştirmeye odaklanmış durumdayız. Singapur’daki gelişmiş üretim faaliyetlerimiz Dyson’ın tamamen yeni bir batarya teknolojisini pazara sunmasını sağlayacak. Singapur’un yetenekli mühendisleri ve bilim insanları ile Endüstri 4.0 üretimini benimseyen destekleyici hükümeti, burayı Dyson gibi yüksek teknolojiye sahip bir şirket için kusursuz bir yer haline getiriyor.” dedi.

Filipinler

Dyson’ın araştırma, geliştirme ve gelişmiş motor üretimi kapasitesini tek bir çatı altında toplayacak olan ve 166 milyon sterlinlik (yaklaşık 4.1 milyar TL) bir yatırımı temsil eden yeni Filipinler Teknoloji Merkezi, 92 basketbol sahasına eşdeğer bir alana yayılacak.

Tomas, Batangas’taki yeni kampüsün ülkedeki en büyük yatırımlardan ve en ileri teknoloji üretim merkezlerinden biri olacağı düşünülüyor. Bu da Dyson’ın küresel hedeflerinde Filipinler’in artan öneminin altını çiziyor. Yatırımın bir parçası olarak Dyson, başlangıçta 400 mühendis ve bu yılın ilerleyen dönemlerinde ekibe katılacak 50’den fazla mezun mühendisi işe almayı hedefliyor.

Filipinler’deki Ar-Ge ekipleri diğer alanların yanı sıra yazılım, yapay zeka, robotik, akışkanlar dinamiği ve donanım elektroniğine odaklanacak. Bu uzmanlık alanları, Dyson’ın robotik teknolojilerden hava iyileştirme teknolojilerine kadar yüksek performanslı ürünleri ve Dyson Supersonic saç kurutma makinesi gibi giderek daha fazla yazılım, sensör ve bağlanabilirlikle etkinleştirilen saç bakım ürünleri için kritik önem taşıyor.

MyDyson uygulaması halihazırda kullanıcılara hava kalitesi ve çevreleri hakkında canlı veriler sunuyor. Sensörler, yapay zeka ve bağlanabilirlik sayesinde Dyson mühendisleri, ürünlerin kullanım ömrü boyunca daha fazla işlevsellik ve fayda sağlayabiliyor. Ayrıca kişiye özel tavsiye ve destek de sunabiliyor.

2024’ün ilk yarısında faaliyete geçmesi planlanan kampüs, Dyson çalışanlarının refahına önem veren Dyson’ın dünya çapındaki diğer ilham verici tesislerinin izinden gidecek. Kampüsün mimarisi, iş birliğini ve yeni fikirlerin üretilmesini desteklemek için hava kalitesi, doğal ışık ve yeşilliğe öncelik verecek. Kampüste eğlence ve spor alanlarının yanı sıra laboratuvarlar ve ofisler de yer alacak. Son teknoloji ürünü yeni tesisler, Dyson için Filipinler’de türünün en önemli örneği olacak.

Birleşik Krallık

Dyson, İngiltere’nin Bristol kentinde, 10 yıl sonrasına uzanan bir ürün serisi üzerinde çalışan yüzlerce yazılım ve yapay zeka mühendisine ev sahipliği yapacağını açıkladı. Küresel teknoloji şirketinin Birleşik Krallık ve İrlanda’daki ticari ve e-ticaret ekiplerine de ev sahipliği yapacak olan yeni Teknoloji Merkezi’ne 100 milyon sterlinlik bir yatırım yapmayı planladığını da açıkladı.

Şehrin merkezindeki Castle Park’ın karşısında yer alan yeni merkez, geçen yıl Dyson’ın RAF hangarlarını restore ederek giyilebilir cihazlar ve robotik odaklı Ar-Ge laboratuvarlarına dönüştürdüğü Wiltshire’daki Hullavington Airfield Kampüsü’nde duyurulan Robotik Merkezi’nin ardından Dyson’ın Birleşik Krallık’taki bir diğer büyük yatırımını temsil ediyor. Bristol’e olan bağlılık, şehrin yazılım ve dijital beceriler için uluslararası bir merkez olarak konumunu yansıtırken; Birleşik Krallık’tan ve dünyanın dört bir yanından en yüksek nitelikli kişilerin işe alınmasını sağlayacak.

Dyson Baş Mühendisi Jake Dyson yeni binayla ilgili yaptığımı açıklamada:

“Bizim için sensörler, uygulamalar ve bağlanabilirlik, makineye sadece fonksiyon eklemenin çok daha ötesinde. Bu gelişmeler, kullanıcılarımızı destekleyiş biçimimizi dönüştürüyor ve bir ürünün performansını kullanım ömrü boyunca nasıl geliştirebileceğimizi otonom bir şekilde değerlendirerek en yüksek performansa ulaşmalarını sağlıyor. Önemli hedeflerimiz var ve büyüyen küresel ekibimizin bir parçası olarak artan sayıda yazılım, yapay zeka ve bağlantı mühendisini işe alacağız. Bristol’daki yeni Dyson Teknoloji Merkezi, Dyson’ın bağlantılı geleceğine katkıda bulunan hayati bir merkez olacak.” dedi.

Bristol Köprüsü yakınlarındaki bir binanın sürdürülebilir şekilde yeniden geliştirilmesinin devamı olarak inşa edilecek olan yeni Teknoloji Merkezi, Dyson’ın Malmesbury ve Hullavington kampüsleri ve Londra’daki ofisleri de dahil olmak üzere Birleşik Krallık’taki mevcut yapılanmalarının yanında yer alacak ve Birleşik Krallık’ta Ar-Ge’de yer alan 3.500’den fazla kişiye istihdam sağlayacak. Dyson son on yılda Ar-Ge’ye 1,4 milyar sterlin yatırım yaptı.

Malmesbury Kampüsü aynı zamanda 160 lisans öğrencisinin öğrenim ücreti ödemeden BEng mühendislik diploması aldığı, Dyson’dan maaş aldığı ve ilk günden itibaren gerçek projeler üzerinde çalıştığı Dyson Enstitüsü’ne de ev sahipliği yapıyor. Bristol’daki yeni Dyson Teknoloji Merkezi, Dyson teknolojilerinin uygulamalarını ve bağlantılı işlevlerini geliştirerek Dyson’ın bağlanabilirlik geleceğine de katkıda bulunacak.

True Global Ventures, TGV 4 Plus Opportunity Fund (OF) ile üretken yapay zekaya odaklanacak

“TGV 4 Plus Follow on Fund (FoF)” adlı fonunu TGV 4 Plus Opportunity Fund (OF)” olarak yeniden isimlendiren True Global Ventures (TGV), yeni fonuyla üretken yapay zeka taahhüdünün Web3’ün ötesinde güçlendiğini duyurdu. TGV, bu isim değişikliğiyle mevcut piyasa koşullarında en iyi büyüme aşamasındaki üretken yapay zeka ve Web3 yatırım fırsatlarından daha fazla yararlanılmasını hedefliyor.

Üretkenlik kazanımları, ek gelir akışları, hatta doğru kullanmasını bilen birçok kuruluş için haksız rekabet avantajları yaratmaya yönelik sunduğu temel kullanım alanlarıyla üretken yapay zeka, metin tabanlı sohbetlerin ötesine geçiyor. Üretken yapay zeka gibi sektörü dönüştüren teknolojiler artık mülk yönetimi, hukuk firmaları, danışmanlık, müşteri hizmetleri ve inşaat gibi birçok farklı sektörde kullanılıyor.

Üretken yapay zekada uzmanlaşan şirketlere yatırım yapacak

Kendi yaptığı araştırmalarda, birçok kuruluş ve yatırımcının henüz bu ezber bozan çözümlerden yararlanmaya öncelik vermediğini tespit eden TGV, bu üretken yapay zeka şirketlerinde hâlâ büyük bir değer yaratma fırsatı olduğuna inanıyor.

FoF’un ilk kapanışı Haziran 2022’de 146 milyon ABD doları olarak gerçekleşti. Mevcut fon toplamının %40’ından fazlası General Partners (GP) tarafından taahhüt edildi. OF ise üretken yapay zekayla yol alacak Web3 liderlerine yatırım yapmanın yanı sıra, üretken yapay zeka konusunda uzmanlaşmış büyüme aşamasındaki şirketlere de yatırım yapacak.

Etkinliklerini yapay zeka ile şekillendiriyor

2011 yılından bu yana yeni kurulan yapay zeka şirketlerine yatırım yapan TGV, bu yatırımları vizyonunun ayrılmaz bir parçası haline getirdi. Web3’e yatırım yapmaya 2016 yılında başlasa da, daha önce yatırım yaptığı veya takip ettiği yapay zeka şirketlerinin çoğu artık olgunlaşarak büyüme aşamasına ulaştı. Başta oyun ve açık Web3 Metaverse’leri sektörleri olmak üzere, portföy şirketlerinin birçoğu üretken yapay zeka çözümlerini iş faaliyetlerine entegre etti. Bu çözümlerle hızlı bir şekilde yeni ortamlar, sanal öğeler, avatarlar, oynatılamayan karakterler, müzik ve daha fazlasını üretmek mümkün oluyor.

True Global Ventures, fonun ve portföy şirketlerimizin satış, uyum, hukuk, pazarlama ve iletişim gibi alanlarda daha verimli olmasına yardımcı olacak araçların kullanımına yönelik üretken yapay zeka stratejini uygulamaya koydu. TGV’nin yaklaşık 500 katılımcının farklı görüşlerinin temsil edildiği küresel çevrimiçi konferanslarının içeriği ve konuları da üretken yapay zekayla şekilleniyor. Üretken yapay zeka, konuşmacıları çok daha iyi paylaşım içerikleri oluşturmaya zorluyor.

İki küresel pazar liderine yatırım

OF bugüne kadar iki küresel pazar liderine yatırım yaptı. Bunlardan ilki, şu ana kadar dünyadaki dijital varlıkların %20’sinden fazlasını ve dünyadaki NFT’lerin %30’unu sıfır saldırıyla güvence altına alan dijital varlık bireysel koruma alanında küresel bir lider olan Ledger oldu. Diğeri ise eğlence ve açık metaverse segmentlerinde gerçek dijital varlık sahipliğini savunan, Financial Times’ın Yüksek Büyüme Kaydeden Şirketler Asya-Pasifik 2023 sıralamasında ve Fortune’un Kripto 40 listesinde yer almak gibi çeşitli ödüllere layık görülen Web3’ün küresel lideri Animoca Brands oldu.

Konuyla ilgili açıklama yapan TGV 4 Plus Opportunity Fund Yönetici Ortağı Konrad Wawruch:

”Yeni ve iyi fırsatlar gördüğümüz bir dönemde, fonumuzu yeni adıyla piyasaya sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Alışıldık bekle ve gör yaklaşımının yerine, benimsediğimiz yatırım hattı düzeniyle, cazip değerlere ve iyi getiri sağlama potansiyeline sahip sektör liderlerini seçiyoruz. Küresel ortak ağımız aracılığıyla, hızla büyüyen bir pazarda gerçek kazananlara dönüşmelerine yardımcı oluyoruz” dedi.

TGV 4 Plus Opportunity Fund Yönetici Ortağı Fredrik Adolfsson ise:

“Büyüme sermayesi piyasasının, aile ofisleri gibi dönüştürücü teknolojilere erişim konusunda yatırımcılara önemli fırsatlar sunduğuna inanıyoruz. Üretken yapay zeka ve blokzinciri gibi teknolojiler, mevcut portföy şirketlerini çok daha verimli ve etkili hale getirerek onlara bir avantaj ve rekabet üstünlüğü sağlayabilir” diye ekledi.

Web3 ve blockchain alanındaki girişimlere yatırım yapacak yeni fon: Slash Ventures

Dijital dünyanın hiç olmadığı kadar hızlı gelişimi, Web3 teknolojilerinin benzersiz potansiyellerinin ortaya çıkışı ve blockchain’in hayatımıza girişi ile dijital bağlantı ağımız, oyun oynama biçimimiz dönüşüme uğradı.

Slash Ventures, dijital dünyanın ve Web3’ün potansiyelinden yararlanan vizyoner girişimleri güçlendirmeyi misyon edinirken; yeni nesil teknolojinin ve Web3 öncülerinin büyümesini hızlandırmak ve bir yenilik ekosistemini beslemek için iş birliğinin gücüne inanarak, kapsamlı destek hizmetleri de sunuyor.

Slash Ventures deneyimli yatırımcılar, sektör ve teknoloji uzmanlarından oluşan tutkulu ekibi ile en son yatırımları, sektör içgörülerini ve web3 teknolojisi dünyasındaki heyecan verici gelişmeleri paylaşarak geleceği şekillendiriyor. Aynı zamanda Slash Ventures, dijital deneyimlerin sınırlarını beraber keşfettiği ve web3 dünyasının olasılıklarının kilidini açtığı yolculuğunu da sürdürüyor.

Blockchain tabanlı projelere yatırım yapan Slash Ventures, fonun ilk yatırım yaptığı girişim ise Earnify oldu. Slash Ventures Managing Partner’ı Ali Erhan Tamer, Web3 ve blockchain ekosistemindeki yeni fon hakkında;

“Slash Ventures, Web3 girişimlerine yatırım yapmak isteyenlere sunduğumuz yeni nesil Web3 girişim sermayesi platformu… Bu dünyada yer almak isteyenlerin, projelerine merkeziyetsiz yatırım arayanların ve başarı hikayeleri yakalamak isteyenlerin peşindeyiz. Birçok kripto para borsasıyla da anlaşmamızın olması avantajıyla platformumuzda güçlerimizi birleştirerek, projeleri token ve NFT evreni ile buluşturmayı amaçlıyoruz. 2023 yılı bitimine kadar 10 yatırım gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Şu an için gerçekleştirdiğimiz ilk yatırımımızı da Earnify oldu. Earnify ile müşterilerimizin Web3 dönüşümünü sağlayacağız. Aynı zamanda Slash Ventures ile bu ekosistemin içinde yer alan gençleri de çok önemsiyoruz. Bunun için de Web3 dünyasında bulunmak isteyen üniversiteli gençlerimiz için “Slashers Internship” programını kurduk.

Fintech sektöründe 10. yılını kutlayan iyzico, gelecek 10 yılın stratejisini açıkladı

Finansal hizmetleri demokratikleştirmek ve tabana yaymak vizyonuyla 2013 yılında kurulan iyzico, 10. yıl dönümüyle birlikte geleceğin iyzico’sunu inşa ediyor. 100 bin üye iş yeri, 4 milyon kullanıcı ile 70 milyar TL işlem hacmine ulaşan iyzico, gelecek dönem için odağına KOBİ’lerin büyümesi ve dijital dönüşümlerine rehberlik etmeyi alıyor.

KOBİ’lerin büyümesine rehberlik edecek ve dijital dönüşüm süreçlerinde tamamlayıcı hizmetler sunacak olan iyzico, son kullanıcılar için de alışveriş deneyimini uçtan uca sahiplenip ödeme opsiyonlarını çeşitlendirecek.

iyzico, inovatif ürün ve hizmetlerle son 5 yıl boyunca her yılı ortalama yüzde 102 büyüme sağlayarak kapadı. Üye iş yeri sayısını son 1 yılda yüzde 20 arttıran iyzico, 2023 yılını 150 milyar TL hacimle kapatmayı, son kullanıcı sayısını 6 milyona, üye işyeri sayısını ise 130 bine çıkarmayı hedefliyor.

iyzico CEO’su Orkun Saitoğlu:

“Finansal hizmetleri üye işyerleri ve son kullanıcılar için demokratikleştirmeye devam ederken büyümelerine ve dijitalleşmelerine destek olacağız”

Türkiye’deki tüm işletmelerin yüzde 99.8’inin KOBİ’lerden oluştuğuna ve bu işletmelerin toplam istihdamın yüzde 76.7’sini sağladığına dikkat çeken iyzico CEO’su Orkun Saitoğlu, bu oranların ülke ekonomisinde KOBİ’lerin yeri ve öneminin büyüklüğünü çarpıcı olarak gösterdiğini belirtti. Orkun Saitoğlu:

“iyzico olarak, 10 yıl önce finansal hizmetleri demokratikleştirme vizyonuyla yola çıktık ve ödemeler alanında bunu gerçekleştirdik. İkinci 10 yılımızda ise finansal hizmetleri demokratikleştirmeye devam ederken KOBİ’lerin büyüme serüvenlerinde yol arkadaşı olmayı hedefliyoruz. Dijitalleşme yoluyla performans ve verimliliklerinde sağlanacak artışın ülkemizin ekonomik büyümesi açısından da öneminin farkındayız. Biz bu noktada iyzico olarak, alışverişin etrafında demokratik bir ekosistemin varlığını güçlendirmek için yeni dönemimizde finansal hizmetleri hem üye işyerleri için hem son kullanıcılar için dijitalleştireceğiz” dedi.

Saitoğlu, iyzico’nun ikinci 10 yılında da üye işyerleri için finansmandan raporlamaya, nakit yönetiminden pazarlama ve CRM araçlarına kadar pek çok çözüme kolay ve güvenilir şekilde ulaşmalarını sağlayacaklarının da altını çizdi.

Türkiye’de ödemeler pazarının öncüsü olduklarını belirten Saitoğlu, iyzico’nun alışverişin henüz fiziki ortamda, kasa önünde duran pek çok farklı bankaya ait POS cihazlarıyla yapıldığı dönemde kurulduğunu ve bir pazar yarattıklarını hatırlattı. 10 yıldır Türkiye’de hem son kullanıcı hem üye işyeri için güvenli alışveriş alt yapısı oluşturduklarını vurgulayan Orkun Saitoğlu:

“KOBİ’lerin hızlı gelişim gösteren e-ticaretten daha fazla pay alabilmesi için geliştirdiğimiz iyzico ile Öde üye işyerlerimizin müşterilerine yüzde 37 daha hızlı tamamlanan bir ödeme deneyimi sağladık. Bu avantajları sayesinde iyzico ile Öde, 2021-2022 döneminde işlem adedi bazında yüzde 155 büyüme kaydetti. Bugünse 35 binden fazla üye iş yerimiz tarafından kullanılıyor. Geçtiğimiz yıl içerisinde iyzico ile Öde’yi kabul eden üye işyerlerinin e-ticaret işlemlerinin yüzde 20’si iyzico ile Öde üzerinden gerçekleşti” ifadelerini kullandı.

Rafta, reyonda ve kapıda ödeme için yeni çözümler

Online alışverişin yanı sıra iyzico Cep POS ürünüyle alıcı ve satıcıyı fiziksel ortamda da buluşturan iyzico’nun bu alandaki yatırımları da devam edecek. Perakende kanalında rafta, reyonda ve kapıda ödeme alma deneyimini iyileştirecek çözümler üzerinde çalıştıklarını söyleyen Orkun Saitoğlu:

“Üye işyerlerimizin hem fiziki hem de internet mağazalarındaki tüm ödeme alma işlemlerini tek panelden kontrol edebilmeleri için çalışıyoruz. Çoklu kanallardaki tüm finansal ihtiyaçlarını ve nakit akışlarını kolayca yönetebilecekleri uçtan uca servisler sağlayacağız” dedi.

 

iyzico alışveriş dünyasının avantajlarını kullanıcıları ile buluşturuyor

E-ticarette güvenli ödeme yolculuğunu sürdürülebilir kılmayı amaçlayan iyzico, KOBİ’lerin yanı sıra son kullanıcıları da merkezinde tutmaya devam ediyor. Yeni dönemde ödeme opsiyonlarını çeşitlendirerek, son kullanıcılarına hızlı, kolay ve güvenli alışveriş deneyimini daha da pürüzsüz sunmak için geliştirmeler yaptıklarını belirten Saitoğlu, “iyzico olarak alışveriş deneyimini uçtan uca sahiplenmeyi hedefliyoruz. Burada araştırma aşamasından ürünü bulduğu anda karar vermesine, satın almaya geçerken kampanyalardan faydalanmasına, satın alma aşamasında hızlı, güvenli ve kolay ödeme yapmasına ve sonrasında Korumalı Alışveriş, Kolay İade özelliklerimiz ile tüm alışveriş sürecinde kullanıcılarımızın yanında olmak için çalışmalarımıza başladık“ dedi. Kullanıcılar, iyzico cüzdan bakiyeleri ile alışveriş harcamalarında geri iade alabilecekleri kampanyalar ile alışveriş dünyasının avantajları ile buluşacak. Açık bankacılık servisleri, iyzico üye iş yerlerinde alışveriş ayrıcalıklıkları gibi özellikler de eklenecek.

Online diyetisyen servisi Fit Brokoli, Cem Şibay’ın şirketinden 400 bin dolar yatırım aldı

Sağlıklı beslenme danışmanlığı ve wellbeing (esenlik) trendi yükselişini sürdürürken, birçok insan diyetisyenlerin kapısını çalıyor. Kişisel beslenme danışmanlığına makine öğrenmesini dahil eden online diyetisyen servisi Fit Brokoli, Amazon Başkan Yardımcısı (Vice President) ve Prime Video Genel Müdürü Cem Şibay’ın kişisel yatırım şirketinden 400 bin dolar yatırım aldığını duyurdu. Bugüne kadar yalnızca şirketlere ve şirketlerin çalışanlarına yönelik hizmet veren ve aldığı yatırımla merkezini Hollanda’ya taşıyarak Avrupa pazarındaki yerini hazırlayan Fit Brokoli, hizmetlerini Mart 2023 itibarıyla son kullanıcıya da açtı.

Fit Brokoli CEO’su Bekir Şirin, aldıkları yatırıma dair düşüncelerini şu sözlerle paylaştı: “Amazon Başkan Yardımcısı (Vice President) ve Prime Video Genel Müdürü Cem Şibay’ın yatırım şirketinden önemli bir yatırım aldık. Cem Şibay Amazon’da 18 yıl geçirdi ve birçok birimde yöneticilik görevleri yürüttü. 7 sene boyunca M&A (Birleşmeler ve Devralmalar) alanında Amazon yatırımlarını yönetti. Bu dönemde Amazon’un yaptığı yatırımlar arasında Çiçek Sepeti de vardı. Biz de aldığımız yatırımla birlikte hedeflerimize bir adım daha yaklaştık.”

Avrupa’ya açıldılar

2022’nin başında Romanya operasyonunu başlatan Fit Brokoli, aldığı yatırımla birlikte merkezini Hollanda’ya taşıdı. Avrupa pazarının kapısını araladıklarına dikkat çeken Bekir Şirin, “Yalnızca coğrafi olarak büyümüyoruz. Hizmetlerimizi şirketlerle yaptığımız anlaşmaların da ötesine taşıyoruz ve son kullanıcıya ulaştırmak için geliştiriyoruz. Fit Brokoli olarak 2020’deki kuruluşumuzun ardından kısa sürede yakaladığımız ivmeyi daha da artırmayı planlıyoruz” dedi.

“Deneyimlerimizi ortak zekaya dönüştürüyoruz”

Kişisel beslenme danışmanlığında yeni bir model yarattıklarını belirten Fit Brokoli CEO’su Bekir Şirin, ü

“Dijitalleşme beraberinde getirdiği nimetlerin yanında, götürdükleriyle de konuşulmalı. Bu noktada bizim en büyük vaadimiz insani bağları sürdürmek. Dolayısıyla kullanıcılarımızı her zaman gerçek bir diyetisyenle eşleştiriyoruz. Kullanıcı ona özel seçilmiş diyetisyenle ilerlerken, onun bilgisi olmadan değişiklik yapmıyoruz. Hizmetlerimizin perde arkasında teknolojiyi diyetisyenlerimizin hizmet kalitesini artırmak için kullanıyoruz. Yapay zeka ve makine öğrenmesi sayesinde diyetisyenlerin kullanıcılarımızı en doğru şekilde yönlendirmelerini sağlayan süreçler tasarlıyoruz. Kullanıcılarımızla kazandığımız deneyimi mesajlaşma uygulamasıyla bütün diyetisyenlerin kullanabileceği ortak bir zekâya dönüştürüyoruz” dedi.

Memnuniyet oranını %96’ya ulaştırdılar

Sağlıklı beslenme danışmanlığını en uygun fiyatlarla herkes için erişilebilir kılma misyonuyla çıktıkları yolda kısa sürede 150’den fazla şirkete hizmet vermeye başladıklarını belirten Fit Brokoli CEO’su Bekir Şirin, “Biz diyetisyenlik hizmetini hem deneyim hem de konsept anlamında yeniden tasarladık. Çok sevilen, bağlılık oluşturan, faydalı bir hizmet ortaya çıkardık. Bu yüzden diyetisyen değil, Fit brokoli diyoruz. WhatsApp üzerinden sınırsız mesajlaşma imkanı sunarak kullanıcılarımızı sürekli olarak destekliyoruz. Anlaştığımız şirketlerde 20 bini aşkın çalışanın diyetisyeni olduk. Her gün mesajlaştığımız on binlerce kullanıcımızın memnuniyet oranını %96’ya çıkardık. Öte yandan 47 net tavsiye skoru (NPS) ile rakipsiz bir yapılanma olduğumuzu ortaya koyduk. Hakkımızda daha fazla bilgi almak isteyen herkes sosyal medya hesaplarımızda paylaştığımız başarı hikayelerimizi dinleyebilir” ifadelerini kullandı.

Yapay zekayı NFT likidite ile entegre eden yerli girişim Ginoa, ilk yatırımını aldı

Yapay zeka ile güçlendirilen ve kullanıcıların NFT analizlerinden yararlanmasına yardımcı olmak adına GinoaGPT’yi piyasaya süren yenilikçi girişim Ginoa; TechOne Venture Capital, DOMiNO Ventures, Aegean Ventures ve Lima Ventures‘tan aldığı ilk yatırımla birlikte Yapay Zekâ-NFT-Analitik üçgeninde hizmet sunan lider bir sağlayıcı olmayı hedefliyor.

Ginoa, geliştirdiği teknolojiyle kullanıcıların yatırımları hakkında bilinçli kararlar vermelerine yardımcı olan yapay zekâ destekli sohbet robotu GinoaGPT’yi başlatmak adına yapay zekâ yeteneklerini genişletiyor.

Chatbase.co tarafından desteklenen GinoaGPT, kullanıcıların NFT’ler, NFT koleksiyonları ve Ginoa’ya ilişkin önemli detaylar hakkında bilgi almalarını sağlıyor. Bu sayede, hizmet alıcıların koleksiyonlar, aşırı değerli ve düşük değerli NFT’ler, satış rakamları, işlem hacmi, fiyatlandırma, değerli özellikler, telif ücretleri ve çok daha fazlası hakkında gerçek zamanlı verilere erişmesi sağlanıyor.

Ginoa, kullanıcılara NFT değerleme verilerini sunuyor

Ginoa’nın amiral gemisi ürünü olan Barterplace, herkesin NFT dünyasını keşfetmesine ve kişiler arası değiş-tokuşa olanak tanıyor. Platform, UpShot partnerliğinde yapay zekâ odaklı NFT değerleme verilerini kullanıcı dostu bir şekilde sunarken, on binlerce NFT koleksiyonundan 50 milyondan fazla NFT’yi yüzde 95’in üzerindeki etkileyici bir doğruluk oranıyla değerlendiriyor. Ayrıca, ilgili takas yeri hem gerçek zamanlı portföy takibi hem de doğru hesaplamalar sergilemesiyle dikkat çekiyor. Düşük işlem ücretlerinin de dahil olduğu benzersiz özellikleri, Ginoa’yı alternatif likidite sistemleri arayanlar için cazip bir seçenek hâline getiriyor.

Ginoa’nın NFT ortamını anlamaya yönelik yapay zekâ çözümü

Güncel konjonktürde portföylerini genişletmek isteyen NFT sahipleri; projeye güven, değerleme, tasfiye ve ücretler dahil olmak üzere çeşitli zorluklarla karşılaşıyor. Yapay zekâ bir projenin doğru değerini tahmin eden kalıpları belirlemek için NFT piyasa verilerini analiz edip özetleyerek, yatırımcıların riskleri en aza indirmelerine ve getirileri en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olabiliyor.

Ginoa’nın yöneldiği alana ve getirdiği çözümlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ginoa CEO’su Samet Duman, “NFT’ler gibi dijital varlıkların son derece istikrarsız olan değerleri, özellikle NFT sahipleri için önemli bir sorun hâline geldi. Sonuç olarak, NFT alıcı ve satıcıları, güvenlik ve değerleme sorunları nedeniyle işlemleri tamamlamakta zorluklarla karşılaşıyor. Biz, alandaki sorunlara çözüm getirebilmek adına yapay zekâ altyapısından yararlanarak NFT değerlemeleri, portföy analitiği ve ticaret hizmetleri ile bu sorunları çözmek için Ginoa’yı yarattık.” ifadelerini kullandı.

Ginoa, NFT pazarının etkin bir oyuncusu olmayı hedefliyor

Ginoa, gelecek vizyonu olarak, dünya çapındaki kullanıcılara Yapay Zekâ-NFT-Analitik üçgeninde çeşitli hizmetler sunan lider bir sağlayıcı olmayı hedefliyor. Elde edilen fonla, bu yıl içinde Autonomous NFT Trader adlı, cüzdan davranışına dayalı kişiselleştirilmiş bir takas sistemi olan ve tek tıkla takasa olanak tanıyan ek bir ürünü piyasaya sürmeyi kurgulayan Ginoa, mevcut ürünleri için de pazarlama stratejileri uygulamayı planlıyor. Ayrıca, yeni ürün geliştirmeleri ve önemli ortaklık anlaşmalarıyla birlikte NFT pazarında önemli ve etkin bir oyuncu olmaya yönelik çalışmalara devam ediliyor.

Üç kıtada beş ülkeye yayılan vizyoner ekip

Üç kıtada ve beş ülkede faaliyet gösteren Ginoa ekibi, sektör trendlerini yakından takip ediyor ve kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak için hızlı ve kesin çözümleri sunuyor. Ginoa’nın serüveni Samet Duman, Bartu Utku, Batıkan Çetin ve Erdem Akdemir tarafından birkaç yıl boyunca yürütülen NFT araştırmalarının ardından 2021 yılına gelindiğinde başladı. Diğer bir yandan, aktif olarak Ginoa’nın COO’su unvanıyla çalışmalarına devam eden Aleyna Doğan; Vayner3, Rarible, Defiant News, ONE37pm ve CryptoSlate’teki girişimlerinden kapsamlı bir NFT deneyimiyle öne çıkıyor. Ginoa’nın ekibi, MIT yapay zekâ araştırmacıları tarafından danışmanlık verilen son teknoloji Web3 mühendisleri ve makine öğrenimi mimarlarından oluşuyor.

TRT, dijital platformu tabii’yi duyurdu

Televizyon yayıncılığındaki 55 yıllık tecrübesiyle her daim yeniliklere imza atan TRT, Türk dizi ve filmlerine yönelik küresel çaptaki ilgiyi ve talebi karşılamak üzere kurduğu, uzun zamandır beklenen uluslararası dijital platformunu tanıttı. İlk etapta 15.000 saati aşan içerikle yola koyulacak ve farklı türlerdeki orijinal dizileriyle ön plana çıkacak olan tabii’nin geniş arşivinde çok sevilen TRT yapımları da yer alacak.

150’den fazla diziyle Avrupa, Ortadoğu, Orta Asya, Afrika ve Amerika’da 800 milyonun üzerindeki izleyiciye keyifli dakikalar sunan Türk yapımları, 146 ülkede geniş bir izleyici kitlesine ulaşarak büyük bir başarıya imza atıyor. Bu anlamda yeni bir oyun kurucu olan tabii, 2023 itibarıyla dizi ihracatında önemli hedefleri olan Türkiye’nin dijital yayıncılık sektöründeki bayrak taşıyıcısı olmaya hazırlanıyor.

tabii, ilk etapta 30 orijinal yapıma ev sahipliği yapacak 

TRT ortak değerleri konu edinen yapımlarıyla Türkiye’de olduğu gibi dünyanın dört bir yanında da izleyicileri büyülemeye ve ekran karşısına kilitlemeye devam ediyor. Bu başarıdan aldığı ilhamla yola çıkan tabii, aile dostu ve yüksek kaliteli yeni orijinal yapımlarını küresel izleyiciyle buluşturacak. Uluslararası dijital platform ilk etapta 30 orijinal yapıma ev sahipliği yapacak. tabii’de hoşgörü ve barışın timsali Mevlana’nın hayatının anlatıldığı Mevlana Celaleddin-i Rumi; Türk Hava Kuvvetleri ve savaş pilotlarının aksiyon dolu hikâyelerini paylaşan Hür; yepyeni maceralarıyla, TRT’nin sevilen içeriği Tozkoparan, yüksek mizah dozu ve eğlenceli oyuncu kadrosuyla Organizasyon Bizim İşimiz, psikolojik gerilim türünde ünlü isimleri buluşturan Son Gün ve süper kahraman evreninin ilk projesi Altay gibi dijital platforma özel hazırlanmış diziler yer alacak.

tabii, kültürel çeşitliliğe ışık tutacak 

Bugüne kadar TRT tarafından küresel izleyiciye sunulan ve dünya çapında geniş kitlelerce beğenilen hikâyelerimiz üzerine inşa edilen tabii, farklı kültürlerin ortak değer ve çeşitliliğine hitap edecek ve ailece izlenebilecek zengin içerikleriyle benzersiz bir yayın deneyimi sunacak. Sevilen ve artık klasik haline gelen Türk yapımlarının yanı sıra birbirinden özel orijinal içeriklere de ev sahipliği yapacak. Bu noktada tabii, ana akımda var olandan çok daha geniş bir kültürel çeşitliliği barındıran izleyici kitlesinin hikâyelerine ışık tutarak daha kapsayıcı içerikler sunmayı hedefliyor. Dünyanın dört bir yanından, birbirinden farklı; aşkla, cesaretle, empati ve zaferle örülü ilham veren hikâyelerden yola çıkacak olan tabii, sunacağı içeriklerle izleyicimizin ortak insani değerlerine hitap edecek.

 

Türkiye, eşi benzeri olmayan bir hikâye anlatıcısı

TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı ise tabii’nin Türkiye lansman toplantısında şu açıklamalarda bulundu:

“Dijital alanda da ‘daha adil bir dünya mümkün’ şiarıyla yola çıkarak geliştirdiğimiz bu dijital platform, ülkemizin uluslararası arenada yeni bir markası olmak için, bugün küresel serüveninin ilk adımını atıyor. Şimdi, bu şahsiyetli, asil milletin tarihinden, mücadelesinden, merhamet ikliminden ve insani bakış açısından beslenen yeni bir hikâyeye başlıyoruz. Biz mevcut küresel sistemin hal-i pür-melaline karşı, dijital platformumuz ile bir arada olmanın, ailenin, kadim değerlerimizin, kültürümüzün ve dünyada görmezden gelinen devasa kitlelerin gerçek hikayesini anlatacağız. Özgün olanın, kendi toprağında korunmasına özen göstereceğiz. Tezin de anti-tezin de aynı kaynaktan beslendiği kısır döngüye şerh düşeceğiz. Özellikle gençlerimize ilham kaynağı olacak, onları bilgilendirecek, perspektiflerini genişletecek, bakış açısını derinleştirecek ve rol modeller sunacak içeriklerimizle öne çıkacağız.

Dünyadaki aile odaklı içerik ihtiyacını karşılayacak öncelikli mecra olacağız. Film ve dizilerimizin yanı sıra emanet zihinler ve kalpler olarak gördüğümüz çocuklarımız için yepyeni animasyon içerikleri ile bize güvenen ailelerimizin yeni dijital evi haline geleceğiz. TRT Uluslararası Dijital Platformumuz, tüm insanlığı aynı suda yıkamak isteyenlere karşı açılmış saf, doğal ve yeni bir kaynaktır. Milyarlarca yapımın dışında kalan milyarların hikayesinin mecrasıdır. İddiamızın büyük olması yalnızca ilhamımızın büyük olmasından değil elbette…

Platformumuzun, güzel vatanımızın tanıtımından turizmine, ekonomisinden kültürel zenginliğinin paylaşımına önemli katkıları olacak. Şunu unutmayalım, bugün yepyeni bir Türkiye markası doğuyor ve bu marka zaman içerisinde yoluna güçlenerek devam edecek.

TRT Uluslararası Dijital Platformu ilk aşamada Türkçe, İngilizce, İspanyolca, Urduca ve Arapça dillerindeki içeriklerden oluşacak. 30 yeni yapım ve 184 yeni bölüm ile açılış aşamasında en zengin orijinal içeriğe sahip platform unvanını taşıyacak.

Yeni projelerimizin yanı sıra TRT’nin sevilen yapımlarının da yer alacağı platformumuz, ülkemizde 7 Mayıs’ta izleyicilerimizin ilgisine ücretsiz olarak sunulacak.

Aynı zamanda Youtube Premium üzerinden 5 dilde global olarak erişilebilir olacak. 2023’ün üçüncü çeyreğinde Orta Doğu, Latin Amerika ve Urduca konuşulan bölgeler başta olmak üzere küresel markamızı yurt dışında açarak uluslararası izleyicilerimize doğrudan ulaşacağız. Platformumuzun yazılımı ve tüm teknik altyapısı tamamı Türk mühendislerden oluşan TRT ekibi tarafından hazırlanmıştır. Türkiye’de izleyicilerimiz platformumuza ücretsiz olarak erişebilecektir.

‘TRT hem bellektir hem gelecek’ mottomuzun ‘gelecek’ kısmını yansıtan TRT Uluslararası Dijital Platformumuzun, küresel dijital yayıncılıktaki Türkiye markası olarak yolu açık olsun!”

tabii, “Bizi Birleştiren Nedir?” diye soracak 

İzleyicisine hızlı ve özel seçenekli erişimle geniş bir yelpazede eğlenceli diziler, filmler, belgeseller ve çocuklara yönelik içerikler sunacak olan tabii, dünyada ortak evrensel değerler etrafında bir araya gelecek, hikâyelerin birleştireceği toplulukların, ailece keyifli vakit geçireceği dijital bir platform olmayı hedefliyor. Aile, aksiyon, dönem, dram, fantezi, komedi, gençlik, polisiye, romantik komedi ve gerilim gibi çeşitli türlerde dizi ve filmleri, savaş, tarih, doğa belgesellerinin yanı sıra çocuklara yönelik programları Türk ve küresel izleyici tabii farkıyla keşfedebilecek. Çocuklara ve gençlere yönelik içerikleri, zengin animasyon seçenekleri ve çocukların hayran olduğu karakterlere sahip eğlenceli yapımlarıyla tabii binlerce saatlik izleme keyfi sunacak.

Farklı kültürleri ortak değerler çerçevesinde buluşturmayı hedefleyen tabii, uluslararası izleyiciye Türkçeye ek olarak ilk etapta İngilizce, İspanyolca, Arapça ve Urduca dillerinde erişim sunacak. Dijital platformun yüksek kaliteli seslendirmeleri ve altyazıları yakın zaman içinde daha fazla dil seçeneğiyle erişilebilir olacak.

Gençlere yönelik yepyeni içerikler tabii farkıyla karşınızda!

TRT, tabii ile ailenin en dinamik, en renkli ve en enerjik üyeleri için de çeşitli seçenekler sunuyor ve bir ilke daha imza atıyor. Genç kitle için dijitalde ilk defa böylesine yüksek sayıda orijinal içerik üreten TRT, bu eğlenceli ve heyecan verici yapımları tabii farkıyla sunacak. Dinamik ve enerjik bir tona sahip olan tabii, gençlerle aynı dili konuşarak hem onların hayatına dokunacak hem de orijinal yapımlarıyla onları birbirinden farklı dünyalarla tanıştıracak.

tabii uluslararası yolculuğuna Türkiye’den başlıyor 

tabii, ilk gösterimlerini yerelden evrensele giden bu büyük yolculuğunun en önemli dayanağı olan Türk izleyicisi için yapacak. tabii’nin “bizi anlatan”, toplumun her kesiminin kendisinden bir parça bulacağı ve izleyicileri yine merakla etrafına toplayacak hikâyeleri Türkiye’de ücretsiz olarak izlenebilecek. Uluslararası alanda, tabii ilk etapta YouTube ve Roku gibi 3. parti platformlar üzerinden ekonomik bir abonelik ücreti ile erişilebilir olacak. Türkçe, İngilizce,  İspanyolca, Arapça ve Urduca ile yola çıkacak olan tabii ilerleyen dönemde farklı dil seçeneklerini de kapsayacak. Dijital platform yayına başladığında www.tabii.com adresi üzerinden kayıt yaptıran kişiler bununla ilgili olarak bilgilendirilecekler.