Ana Sayfa Blog Sayfa 176

Kanseri erkenden teşhis etmek isteyen Cyted, 15.4 milyon euro yatırım aldı

Erken kanser teşhisi için çalışmalar yapan Cyted, düzenlenen turda 15.4 milyon euro yatırım aldı. Tur, BGF ve Morningside Ventures tarafından yönetildi.

2020 yılında Rebecca Fitzgerald OBE ve Marcel Gehrung tarafından kurulan girişim, kanserin erken tespit edilmesini sağlamak için yeni teşhis yöntemleri sağlıyor. Cyted’in teşhis platformu, kanserlerin ve enflamatuar hastalıkların erken tespiti ve risk sınıflandırması için invaziv olmayan bir testi veriye dayalı biyobelirteçlerle birleştiriyor.

Girişim, ilk uygulamasının yemek borusu kanserinde olduğunu iddia ediyor. Bugüne kadar Cyted, Birleşik Krallık’ta 80’den fazla tesiste yemek borusu kanserinin öncüsü olan Barrett özofagusu olan hastaları teşhis etmek ve izlemek için 15.000’den fazla test yaptı.

Test ayrıca, birinci basamak sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere Ağustos 2022’den bu yana topluluk ortamlarında kullanıma sunuluyor. Girişimin  birincil hedefi, birincil ve toplum bakım ortamlarında NHS hastalarına özofagus kanseri için erken teşhis testleri sağlamak oluyor.

Cyted CEO’su Marcel Gehrung:

“Tanı ürünlerimizi daha fazla pazara sunmaya çalışırken mevcut ve yeni yatırımcıların desteğini aldığımız için çok heyecanlıyız. Bu yatırım, teknolojimize duyulan güveni gösteriyor. Erken evre kanser önemli küresel sağlık sorunu ve teknolojimizin daha da fazla hasta ve ailelerinin hayatında gerçek bir fark yaratma potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz.” dedi.

BGF’den Lucy Edwardes Jones:

“Cyted, teşhis ve kanserin kesiştiği noktada en yenilikçi girişimlerden biri. Girişim, basit ve ölçeklenebilir bir çözümle gerçek dünyadaki bir sorunu ele alıyor.” dedi.

Yeni yatırım, girişimin mevcut pazarlardaki faaliyetlerini genişletmesine ve ABD pazarına girmesine olanak sağlayacak.

Whatsapp, mesaj düzenleme özelliğini kullanıma sundu

Popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp, merakla beklenen mesaj düzenleme özelliğini kullanıma sundu. Bu heyecan verici ekleme, kullanıcılara, alıcının orijinal içeriği görmesi konusunda endişelenmesine gerek kalmadan, gönderdikten sonra 15 dakikalık bir pencere içinde mesajlarını değiştirme gücü veriyor.

Bu özelliği kullanmak için süreç, çeşitli platformlarda basit ve sezgisel oluyor. Android’de kullanıcılar, istenen mesaja uzun basıp “Diğer seçenekler”e dokunarak “Düzenle”yi seçebiliyor. iPhone kullanıcıları, uzun süre bastıktan sonra “Düzenle”ye dokunarak aynı şeyi yapabiliyor. Web veya masaüstü kullanıcıları, fareyle mesajın üzerine gelebilir, menü düğmesine tıklayıp “Mesajı düzenle”yi seçebiliyor. Kullanıcılar, düzenleme arayüzüne girdikten sonra gerekli değişiklikleri yaptıktan sonra onay işaretine dokunarak bu süreci sonlandırabiliyor.

Düzenlenen mesajlar, şeffaflığı sağlamak için ince bir “düzenlenmiş” etiketi ile gösteriliyor. Yeni özelliğin en önemli avantajlarından biri, ilgili diğer taraf için ek sohbet bildirimleri sunmaması oluyor. Bu, gereksiz kesintileri önleyip konuşmanın akışını sürdürmeye yardımcı oluyor. Ancak, mesaj düzenlemenin şu anda yalnızca metin mesajlarıyla sınırlı olduğuna dikkat etmek gerekiyor. Fotoğraflar, videolar veya altyazıları gibi medya dosyaları şu anda düzenlenemiyor.

Bu özelliğin kullanıma sunulması kademeli olarak gerçekleşti. İlk olarak WhatsApp beta test kullanıcılarına ulaştı ve şimdi dünya çapındaki kullanıcıların kullanımına sunuluyor. WhatsApp, düzenleme özelliğini önümüzdeki haftalarda kademeli olarak kullanıma sunarak tüm kullanıcıları için sorunsuz bir deneyim sağlamayı hedefliyor. Bu strateji, işlevselliğin istikrarlı olmasını ve Android, iPhone ve masaüstü kullanıcılarının geniş kullanıcı tabanına hitap edebilmesini sağlıyor.

Mesaj düzenleme özelliğinin kullanıma sunulmasıyla birlikte WhatsApp, gönderilen mesajlar üzerinde daha fazla kontrol ve esneklik sağlayarak kullanıcı deneyimini geliştiriyor. Yazım hatalarının düzeltilmesine, yanlış anlamaların düzeltilmesine ve konuşmaların genel netliğinin iyileştirilmesine olanak tanıyor. Özellik daha geniş çapta kullanılabilir hale geldikçe kullanıcılar, mesajlarında herhangi bir güçlük çekmeden ince ayar yapmanın rahatlığının ve güveninin tadını çıkarabilecekler. 

Aynı anda birçok chatbot ile konuşmanızı sağlayan platform: ChatALL

Yapay zeka destekli chatbot’ların yükselişe geçtiği bu zamanlarda, verilen cevaba güvenmeyenler için ChatALL alternatifler sunuyor. Aynı anda bieden fazla chatbot ile konuşmayı sağlayan platform, kullanıcıların güvenilir cevaba kolayca ulaşmasını sağlıyor.

ChatALL, ChatGPT, Bard, Alpaca, Vincuna ve Claude dahil olmak üzere 17 adede kadar başka chatbot’larla aynı anda sohbet etmenizi sağlayan yeni bir platform olarak karşımıza çıkıyor. Bu, farklı sohbet robotları arasında geçiş yapmak zorunda kalmadan sorgularınız için en iyi sonuçları alabileceğiniz anlamına geliyor.

ChatALL, size diğer çeşitli chatbotl’ardan gelen yanıtları gösteriyor. Sorularınızı aynı anda ChatGPT, GPT4, Bing, Bard, Claude, Wenxinyiyan ve Xunfei Xinghuo dahil olmak üzere 10’dan fazla popüler chatbot’una gönderebiliyor. Daha sonra cevapları bekleyip tek tek sunuyor. Bu, yanıtları karşılaştırmanıza ve en uygun bulduğunuz yanıtı seçmenize olanak tanıyor.

Platform, Çince, İngilizce ve Almanca olmak üzere 3 dili destekliyor. Kullanıcılar, ChatALL’ı kullanmak için GitHub‘da bulunan kurulum paketini kullanarak Mac, Windows veya Linux cihazlarına kolayca yandan yükleyebiliyor.

ChatALL, diğer chatbot’lardan farklı kılan bir dizi özelliği bünyesinde barındırıyor. Bunlar arasında hızlı soru modu, yerel görüşme geçmişi, yanıtları vurgulama ve silme yeteneği, ChatGPT için otomatik çevrimdışı mod, herhangi bir zamanda herhangi bir botu etkinleştirme veya devre dışı bırakma seçeneği ve bir sütun ile iki sütun arasında geçiş yapma esnekliği yer alıyor. 

ITHome, Sun Zhigang’ın ChatALL’un ana yazarı olduğunu bildirdi. Zhigang, Kaikeba’nın (Çinli bir çevrimiçi eğitim şirketi) ortağıdır ve Harbin Teknoloji Enstitüsü’nden bilgisayar bilimi alanında mezun oldu. Zhigang’a göre ChatALL, kodunun çoğu GPT-4 kullanılarak oluşturuldu. 

İklim odaklı çözümler geliştiren Mitiga Solutions, 13.2 milyon euro yatırım aldı

İklimle ilgili tehlikeleri önleme, dayanıklılık ve uyum sağlama kapasitesini geliştiren iklim teknolojisi girişimi Mitiga Solutions, düzenlenen Seri A turda 13.2 milyon euro yatırım aldı. Kibo Ventures tarafından yönetilen tura Microsoft Climate Innovation Fund, Nationwide Ventures, Faber Ventures ve CREAS Impacto katıldı.

NASA‘ya göre küresel ısınma hızı son 10.000 yılda görülmeyen bir seviyeye ulaştı. İnsan faaliyetlerinin neden olduğu artan CO2 emisyonları nedeniyle dünyanın ortalama yüzey sıcaklığı geçtiğimiz yüzyılda 1°C arttı. 1969’dan bu yana okyanus 0.33°C derecenin üzerinde ısındı ve ekstra ısının yaklaşık yüzde 90’ını emdi. Mitiga Solutions bu konuda ciddi fark yaratmak istiyor.

2018 yılında Dr. Alejandro Marti ve Dr. Mauricio Hanzich tarafından kurulan girişim, bilimsel modelleri son teknolojiyle birleştirerek sigorta, gayrimenkul, enerji ve finans sektörlerinin iklim değişikliğinin risklerini ve belirsizliklerini anlamasına ve çözmesine yardımcı oluyor.

Mitiga Solutions, zorlu çevresel zorlukları çözmek için yapay zeka (AI), yüksek performanslı bilgi işlem, jeofizik ve sayısal hava tahmini  dahil olmak üzere çeşitli teknik alanlardan uzmanlar kullanıyor.

Girişimin müşterileri arasında AXA Climate Insurance, Howden Group, Willis Tower Watson, Safran ve INDRA’nın yanı sıra EUROCONTROL ve UNDP gibi devlet kurumları ve Danimarka Kızılhaçı gibi kar amacı gütmeyen kuruluşlar bulunuyor.

Mitiga Solutions kurucusu Dr. Alejandro Marti:

“Geleceği tahmin etmek için geçmiş olaylara dayanan geleneksel risk yönetimi araçları artık yeterli değil. İşletmeleri açıkta, varlıkları mahsur ve itibarları risk altında bırakıyor.” dedi.

Girişim, aldığı yatırımı doğal afetlerin meydana gelmesini durdurmaya yardımcı olmak ve fizik tabanlı modellerini hayata geçirmek için kullanacak.

Meta, Twitter alternatifi P92 hakkında yeni bilgiler verdi

Facebook, Instagram, WhatsApp ve Messenger gibi sosyal medya platformlarının tepe şirketi Meta, Twitter alternatifi olarak geliştirdiği P92 hakkında yeni bilgiler paylaştı. Yeni platform, özellikle içerik üreticiler ve tanınmış kişiler için özel olarak tasarlanmış merkezi olmayan bir sosyal ağ oluşturmayı amaçlıyor.

Son zamanlarda Instagram’ın ana şirketi Meta, Project 92 hakkında yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Ortaya çıkan bilgilere göre merkezi olmayan uygulama, Mastodon gibi diğer uygulamalarla uyumlu olurken Instagram’ın temeli üzerine inşa edilecek. Dikkate değer özellikler arasında Instagram kimlik bilgilerinizi kullanarak oturum açma, mevcut takipçilerle senkronize olma yeteneği ve kullanıcı adınızın, biyografinizin ve Instagram’dan doğrulamanın sorunsuz bir şekilde taşınması sağlıyor.

Yeni uygulama, takipçilerinizi ve önerilen içeriği gösteren merkezi bir beslemeye sahip olacak ve izleyicilerinizle etkileşim kurmanıza olanak tanıyacak. 500 karaktere kadar olan metin güncellemeleri özlü ifadeler sunuyor. 5 dakikaya kadar videolar, bağlantılar ve fotoğraflar eklenebiliyor. Kullanıcılar, içerikle etkileşime geçmek için beğeni, yanıt ve yeniden gönderi seçeneklerine sahip olacak.

Project 92, içerik oluşturucu kontrollerine ve hesap güvenliğine güçlü bir vurgu yapıyor. Yanıtları ve bahsetmeleri yönetme, spam’ı zahmetsizce engelleme veya bildirme ve gelişmiş güvenlik için 2 faktörlü kimlik doğrulamayı kullanma becerisine sahip olma imkanı sunuyor. Ayrıca Instagram’da engellenen tüm hesaplar, gizli kelime tercihleriyle birlikte taşınıp aynı topluluk yönergeleri uygulanacak.

Uygulama üzerinden para kazanmayla ilgili ayrıntılar henüz açıklanmadı. Bu ihmal, lansmanda potansiyel bir reklam yokluğunu gösteriyor. Sonuç olarak organik bir sosyal strateji geliştirmeye odaklanılacağını düşünülüyor. Uygulamanın mikro metin güncellemeleri, son zamanlarda Instagram akışını çoğaltan Twitter ekran görüntülerini paylaşma eğiliminin yerini alabilecek gibi duruyor. Ancak, kullanıcıların yeni platformlara nasıl tepki vereceğini tahmin etmek her zaman zor oluyor. Bu nedenle esneklik ve uyarlanabilirlik daha çok vurgulanıyor.

Haziran sonunda çıkması planlanan Project 92, kendilerini ifade etmek ve kullanıcılarla etkileşim kurmak için yeni bir yol arayan içerik üreticiler ve tanınmış kişiler için umut vaat ediyor. Gelişini beklerken, bu yeni merkezi olmayan sosyal ağın sürekli gelişen sosyal medya manzarası üzerindeki etkisinin nasıl olacağı oldukça merak ediliyor. 

Missafir, uzaktan ev yönetim uygulaması Missafir Owner’ı duyurdu

Türkiye’nin ilk ve en büyük ev konaklama markası Missafir, bünyesindeki ev sahipleri için tasarladığı yeni mobil uygulaması “Missafir Owner” ile ev yönetimini akıllı telefonlara taşıyor. Missafirli ev sahipleri, Owner mobil uygulaması sayesinde evleriyle ilgili tüm detaylara akıllı telefonlarından gerçek zamanlı ve anlık olarak erişebiliyor. 

Uygulama üzerinden evlerinin gelir ve gider durumu takip edilebiliyor, rezervasyon bilgileri görüntülenebiliyor ve takvim yönetimi yapılabiliyor. Ayrıca, evlerde gerçekleşen bakım veya temizlik hizmeti gibi önemli güncellemeler hakkında anında bildirim almak mümkün. 

Missafir CEO’su Mehmet Yüksel,

“Kısa dönem konaklama sektöründeki ev sahiplerimizin beklentileri, detaylı ve şeffaf bilgilendirme sürecinin yanı sıra kolay erişim ve zamandan tasarruf etmek. Missafir Owner’i bu beklentiler doğrultusunda tasarladık. Uygulamamız sayesinde, ev sahiplerimiz dünyanın herhangi bir yerinden evleriyle alakalı gelişmeleri kontrol edebiliyorlar. Missafir olarak teknolojik yatırımlarımıza devam ederek, hem ev sahiplerimizin hem de misafirlerimizin kusursuz bir deneyim yaşamaları için yenilikler paylaşmaya devam edeceğiz.” açıklamalarında bulundu. 

Missafir Owner Uygulamasına Yakından Bakış

Missafir Owner’in kullanımı da kolay anlaşılır ve kullanıcı dostu arayüzüyle oldukça basit. Uygulama temelde dört ekran ile tasarlanmış: 

  • Overview: Evlerle ilgili tüm bilgilerin genel özetinin bulunduğu bölüm. Bu bölümde kullanıcılar evler arasında tek adımda geçiş yapabiliyor. Net gelir, brüt gelir, ortalama günlük kira bedeli ve doluluk oranı bilgileri burada grafiklerle aktarılıyor. 
  • Properties: Evlerle ilgili detaylı bilgilerin olduğu bölüm. Burada hesabınıza bağlı olan evi seçerek detaylarını inceleyebiliyorsunuz.
  • Reports: Yıllık bazda raporları görebildiğiniz bölüm. Burada evinizin geçen yıl ne kadar kazandırdığını, kaç gün rezerve olduğunu ve ay kırılımlı gelir dağılımını görebiliyorsunuz. 
  • Expenses: Evinizle ilgili giderlerin detaylandırıldığı bölüm. 

Missafir Head of Technology Mesut Çilingir ise şu açıklamalarda bulundu:

“Missafir Owner, özenli ve ve detaylı bir çalışmanın sonucunda ortaya çıktı. Kullanıcı deneyimini önceliklendirdiğimiz bu projede, ev sahiplerimizin farklı platformlarda yayında olan evleriyle alakalı verilere en hızlı sürede ulaşmalarını amaçladık. 50+ platformda dijital görünürlük sağladığımız ev sahiplerimiz, evleriyle alakalı bilgilere masaüstünden erişebiliyordu, Missafir Owner ile bu hizmetimizi geliştirerek mobile taşımış olduk.”

Ev konaklaması konusunda hem ev sahiplerine hem de konuklara teknolojik çözümler sunan Missafir, günümüzde 4 ülkede 100’ün üzerinde popüler lokasyonda hizmet veriyor.

iyzico, PayU Global’e direkt bağlanarak küresel konumunu güçlendiriyor

2019 yılında gerçekleşen iyzico ve PayU birleşmesinin ardından, sektörün öncü fintech markası iyzico, küresel konumunu güçlendirecek önemli bir başarıya imza attı. PayU’nun aldığı yeni karara göre iyzico, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde gösterdiği güçlü performansı ve başarısı sayesinde, PayU çatısında 18 ülkenin bağlı olduğu Bölgesel Ödeme Organizasyonu’ndan ayrılarak, PayU Global’e direkt bağlandı.

iyzico CEO’su Orkun Saitoğlu:

“iyzico sahip olduğu vizyon, deneyim ve teknoloji çözümü ile küresel konumunu güçlendiriyor’’

iyzico’nun PayU yapılanması içinde PayU Global’e direkt bağlanmasının küresel konumunu güçlendireceğini belirten iyzico CEO’su Orkun Saitoğlu:

“Satın alma sürecinin ardından 1.5 yıl gibi kısa bir süre içinde PayU ile birleşme sürecimizi tamamlamıştık. Gelecek vizyonumuz, hedefleri gerçekleştirmede gösterdiğimiz performans ile kısa sürede PayU bölgeleri içerisinde güçlü bir konuma gelmeyi başardık. Şimdi ise Bölgesel Ödeme Organizasyonu’ndan ayrılıp PayU Global’e direkt bağlanarak yeni bir dönemi başlatmış olduk. Bu sayede, PayU ile beraber küresel ekosistemde sahip olduğumuz gücümüzü artırmaya, finansal hizmetleri demokratikleştirme ve dijitalleşme çalışmalarımıza değer katmaya devam edeceğiz.’’ dedi.

Yerli sanal mutfak girişimi Bundle Kitchen, 1.25 milyon dolar tohum yatırım aldı

Türkiye’nin ilk sanal mutfak girişimlerinden biri olarak yeme içme sektörüne benzersiz bir yaklaşım getiren Bundle Kitchen, büyüme yolunda attığı adımlarla sektördeki konumunu güçlendirmeye devam ediyor.

Sanal mutfak iş modelinin Türkiye’deki başarılı temsilcisi Bundle Kitchen, Orta Doğu’nun en önde gelen sermaye fonlarından Nuwa Capital liderliğinde ve Kybele Investment‘ın katılımıyla gerçekleştirilen tohum yatırım turunda 1.25 milyon dolar yatırım aldı.

Bu yatırım, şirketin Türkiye pazarında lider konumunu güçlendirmesi ve küresel olarak büyümesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Sanal mutfak iş modelinin Türkiye’den çıkan başarılı temsilcisi olan Bundle Kitchen, bünyesinde bulundurduğu çeşitli markalar aracılığıyla en iyi ürünü en uygun fiyat ve sürdürülebilir bir hizmetle müşterilerine sunmayı amaçlıyor. Yiyecek ve içecek sektöründe çeşitli markaları tek bir çatı altında buluşturan girişim, geniş marka yelpazesiyle farklı damak zevklerine hitap etmeyi sürdürüyor. Rebel, Green Box, Sandosan, Suup Çorba & Meze, Wrap Me Some, Nane Sumak, 150 Gr, Keftedes, Hungry Vegan olmak üzere çatısı altında bulunan 10 farklı markayla Bundle Kitchen, 3 yıl içinde Türkiye genelinde 50 mutfak açmayı hedefliyor.

2021 yılında kurulduğu ilk günden bu yana sanal mutfak iş modelini sürekli geliştirerek kısa sürede büyük bir başarı yakalayan Bundle Kitchen, günlük ortalama 1.500 sipariş gerçekleştiriyor Ocak 2023’te Etiler Han Space’te ilk hibrit lokasyonunu hayata geçiren girişim, 10 marka, 4 şube ve 50’den fazla satış noktasıyla faaliyetlerini sürdürüyor.

Teknoloji odaklı yaklaşımı ve geliştirdiği çözümlerle müşterilerine aynı anda farklı markalardan sipariş verebilme imkanı sağlayan girişim, hem Türkiye ve hem de dünyada hızla büyüyen paket servis sektörüne yeni bir soluk getiriyor. Aldığı 1 milyon 250 bin dolarlık yatırımla küresel varlığını güçlendirmek isteyen girişim, yeni nesil sanal mutfak konsepti alanında Orta Doğu’nun en büyük foodtech şirketi olmayı hedefliyor.

Bundle Kitchen Kurucusu Alican Karaca, egirişim’e verdiği demeçte;

“Bundle Kitchen olarak öncelikli hedefimiz Türkiye’nin yiyecek ve içecek sektöründe önde gelen markalarından biri olmak. Ardından, küresel bir marka olma yolundaki çalışmalarımızı hızlandıracağız. Küresel ölçekteki ilk açılımımızı Orta Doğu bölgesinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz. En büyük hedefimiz müşterilerimize hızlı ve kolay bir şekilde ulaşılabilen kaliteli gıda hizmeti sunmak” dedi.

Yerli fintech girişimi Fimple, 1. yılında Kasa Katılım Bankası ile anlaşma sağladı

2022 yılı Mayıs ayında tamamladığı çekirdek yatırım turunun ardından aktif olarak faaliyetlerine başlayan Fimple, kuruluşunun ardından kısa sürede tamamı sektör tecrübeli 50’den fazla çalışma arkadaşı, 80’den fazla iş ortağı ile sektör konumlandırması hakkında ilk izleminleri verdi.

Mikroservis mimarisiyle en güncel teknolojileri kullanarak geliştirdiği ve Fimple Core adını verdiği ana bankacılık teknoloji platformuyla dikkatleri üzerine çekerek yeni nesil yatırım bankaları olma vizyonuyla kuruluş çalışmalarını sürdüren yatırım bankaları Hedefbank ve Qbank ile anlaştı.

Geçtiğimiz günlerde ise Fimple, katılım bankacılığı prensipleriyle hizmet vermeye hazırlanan Kasa Katılım Dijital Bankası ile ana bankacılık platform sağlayıcı olarak anlaşarak kısa zaman içerisinde elde ettiği başarılarına bir yenisini daha ekledi.

Fimple CEOsu Dr. Mücahit Gündebahar, Fimple olarak geçirdikleri ilk yıllarına ilişkin değerlendirmede bulundu

Gündebahar:

“Fimple olarak kurulduğumuz günden beri geldiğimiz noktaya baktığımızda banktech-fintech dünyasında önemli sayılabilecek bir yol katettiğimizi söyleyebilirim. Tabi bu yolculukta elde ettiğimiz başarıların arkasında her biri alanında tecrübeli ve her şeyden önemlisi inanmış bir ekibin olduğunu vurgulamak isterim. Sektörün ihtiyaçlarını titizlikle analiz edip en yeni teknoloji ve sistemleri kullanarak ortaya çıkardığımız ana bankacılık platformumuzun özellikle yeni kurulan banka ve finans kuruluşları tarafından ilgiyle karşılanması oldukça gurur verici. Bu durum aslında Fimple olarak çok doğru bir yolda ilerlediğimizin de bir kanıtı” dedi.

Gündebahar;

“Yoğun emek ve çabalar sonucu regülasyonun gereklerine tam uyumlu ürettiğimiz Fimple Core ana bankacılık platformumuzla banka ve finans kuruluşlarının teknoloji ihtiyaçlarını uçtan uca karşılarken aynı zamanda yenilikçi lisanslama modelimizle de geleneksel sistemlerin gerektirdiği ilk yatırım maliyetlerine göre önemli bir maliyet avantajı sağlıyoruz. Fimple Core’un ayırt edici ürün özellikleri yanında, bu avantajın da yeni kurulan bankalar tarafından tercih edilmemizde önemli bir etken olduğunu düşünüyorum” diye ekledi. Gündebahar, “Fimple olarak kendimizi ve ürünümüzü geliştirmemizde önemli katkıları olduğunu net olarak söyleyebileceğim çok değerli müşterilerimiz Hedefbank ve Qbank’ın ardından, bankacılık ekosistemimize yeni bir soluk getirerek ülkemizi bankacılık alanında yurt dışında temsil etme vizyonuyla çalışmalarını sürdüren Kasa Dijital Bankası ile ilk yılımız bitmeden yaptığımız anlaşma bizim için çok önemli bir kilometre taşı oldu. Bu süreçte emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma ve Kasa ailesine teşekkürlerimi sunuyorum” diyerek Fimple- Kasa Katılım Dijital Bankası anlaşmasına ilişkin düşüncelerini paylaştı.

Dr. Mücahit Gündebahar: SaaS yaklaşımıyla Türkiyede On-premise, yurt dışında bulut modeli”

Fimple’ın tüm ürünlerini global bir vizyon ve lokal pazar ile uyum içerisinde geliştirdiğini, API tabanlı ana bankacılık platformu ile yeni nesil iş ihtiyaçlarının adresler iken regülasyon uyumu konusunda azami özen gösterdiklerini ifade eden Gündebahar açıklamalarına şöyle devam etti:

“Fimple olarak en önemli asset’imiz son derece deneyimli çalışma arkadaşlarımız-ortaklarımız. Hem Türkiye’de hem de görüşmelerde bulunduğumuz yabancı ülkelerdeki lokal-bölgesel regülasyona uyumlu hareket etmeye çok önem veriyor ve çok titiz davranıyoruz. Fimple platformun hem on-premise modelde hem de bulut sistemlerde çalışma yeteneğine sahip olmasının avantajıyla, ülkemizde kurduğumuz bankaları on-premise modelde ele almayı tercih ettik. Hedef Yatırım Bankası, Q Yatırım Bankası ve Kasa Dijital Katılım Bankalarını tamamen on-premises bir yaklaşım ile kurduk.”

Dr. Mücahit Gündebahar: Fimple fintek ekosistemiyle birlikte büyüyecek.”

Gündebahar son olarak:

“Fimple olarak fintek ekosisteminin potansiyelini çok net bir şekilde görüyor ve gelişmesine büyük önem veriyoruz. Fimple olarak oluşturduğumuz pazaryeri modelimizle ilk yılımızda bir kısmı yurt dışı olmak üzere 80’den fazla iş ortaklığı yaptık. Fimple altyapısını iş ortaklarımıza açarak kendi ürünlerini geliştirmelerine olanak sağladık. Bu ürünlerin büyük kısmını Fimple ana bankacılık sistemine entegre ederek müşterilerimizin hizmetine sunduk. Bu sayede sadece Fimple olarak değil iş ortaklarımızın da finansal fayda sağlamalarına aracılık ettik. Ekosistem ile birlikte büyüme modeline, ürün kabiliyetlerimizin yanında kapsayıcı iş ortaklığı faaliyetlerimiz ile de ülkemizin bankacılık-finans dünyasına katkı sağlayacağımıza inanıyoruz “diyerek sözlerini tamamladı.

Bayer G4A Girişim Hızlandırma Programı’na seçilen 5 girişim

Bayer’in girişimcilik ekosistemini desteklemek amacıyla girişimleri dünyanın önde gelen yenilikçi şirketleriyle buluşturan Hackquarters ile birlikte yürüttüğü G4A Girişim Hızlandırma Programı’na seçilen 5 girişim belli oldu. Bu yıl altıncı kez düzenlenen programda; sağlık ve tarım alanlarında dijital çözümler sunan, fikir aşamasını geçmiş, sürdürülebilir ve ölçeklenebilir bir iş modeline, yalın bir ürüne veya prototipe sahip ya da satış aşamasında olan 300’den fazla girişim değerlendirildi.

Bayer yöneticilerinin ve mentorlarının dahil olduğu özel bir jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda programa; Agrio Finans, Hekimanne, Help Steps, Lua Biosciences ve Non Nocere seçildi.

Seçilen 5 girişimden 2’sinin 200’er bin TL hibe ile destekleneceği programda tüm girişimciler; 100 gün boyunca online eğitim, mentorluk, iletişim ağını genişletme, girişimlerini geliştirme aynı zamanda Bayer ile iş birliği yapabilme imkânlarından yararlanabilecek.

Bayer G4A Girişim Hızlandırma Programı’na seçilen girişimler:

Agrio Finans 

Tarım ve gıda sektöründeki mikro ve küçük işletmelere, sürdürülebilirlik açısından olumlu etkileri olan uygulamalarını desteklemek ve ekonomik açıdan kalkınmalarına yardımcı olmak amacıyla danışmanlık ve finansman hizmetleri sunuyor.

Hekimanne 

Mobil uygulaması ve giyilebilir ateş ölçeri ile ayrıca sunduğu dijital sağlık arşivi aracılığıyla ebeveynlerin; bebeklerinin ve çocuklarının vücut sıcaklığını, sağlık verilerini takip etmelerine yardımcı oluyor.

Help Steps

Ücretsiz mobil uygulaması adımsayar özelliği ile kullanıcıların, adımlarını bağışlayarak sivil toplum kuruluşlarını desteklemesini sağlıyor ve markaların dijital reklam hedeflerini karşılamaya destek oluyor.

Lua Biosciences 

Sıvı biyopsi yöntemini kullanarak kan, tükürük gibi vücut sıvılarından protein, DNA ve RNA içeren molekülleri ayrıştırıp kanser türlerine özgü biyobelirteçler saptamayı, kanseri erken teşhis etmeyi kolaylaştıracak teknolojiler geliştirmeyi amaçlıyor.

Non Nocere 

Sanal gerçeklik teknolojisinin kullanıldığı cerrah eğitimi için nitelikli ve uygun maliyetli bir platform sağlayarak; sanal ameliyathanesi, sanal anatomi ve patoloji laboratuvarı ile cerrah eğitimini hem eğitmen hem de öğrenen açısından kolaylaştırmayı hedefliyor.