Ana Sayfa Blog Sayfa 141

Yemeksepeti’nden öğrenciler için gelir modeli: Yaya Kurye

Türkiye’de hızlı ticaretin öncü markalarından Yemeksepeti, çevreye duyarlı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek Yaya Kurye modelini hayata geçirdi.

Yakın mesafeli siparişlerin yürünerek teslim edilmesini sağlayarak teslimat opsiyonlarını zenginleştirmeyi ve aynı zamanda karbon salımını azaltmayı ve çevreye olan etkisini minimize etmeyi hedefleyen bu model, ilk etapta İstanbul, İzmir, Antalya, Konya, Isparta, Muğla ve Balıkesir‘de uygulanacak. Yaya Kurye teslimatlarıyla Yemeksepeti’nin çevre odaklı hedeflerine katkı sağlanırken, aynı zamanda üniversite öğrencileri başta olmak üzere daha fazla kişiye iş imkanı da sunulacak.

1 km’nin altında mesafedeki siparişlerin yürüyerek teslim edilmesini amaçlayan bu yeni model; restoran teslimatlarının yanı sıra Yemeksepeti Market ve Yemeksepeti Mahalle hizmetlerinde aktif rol oynayacak ve ağırlık sınırlamaları ile yakın mesafeli siparişlerin teslimatını sağlayacak.

Teslimat ağını çeşitlendirmek, daha çevreci ve verimli hale getirmek için önemli yatırımlar yapan Yemeksepeti’nin sektörde bir ilk olan Yaya Kurye modeliyle, yoğun saatlerde bölgesel gecikmelerin azaltılması ve teslim sürelerinin kısalmasını sağlaması da hedefleniyor.

Üniversite öğrencileri için yeni bir gelir modeli

Part-time çalışma modeline de uygun olmasının yanı sıra Yaya Kurye modeli, ehliyet ve araç gibi kısıtlamaları kaldırarak, üniversite öğrencileri başta olmak üzere daha fazla kişiye iş imkanı sağlayacak ve yatırım maliyetine gerek olmaksızın pek çok kişi için kazanç sağlayabileceği bir yapı oluşturacak.

Yemeksepeti’nin Yaya Kurye hizmeti, gençlerin değer verdiği çevreciliğe hizmet ederken, egzersizi öne çıkaran sağlıklı yaşam beklentilerine uyumlu bir çalışma modeli sunuyor. Esnek çalışma kültürü sayesinde üniversite öğrencilerinin tercih edebileceği bir iş modeli sunacak olan bu hizmet, aynı zamanda şehirde mahalle ve mahalleli kültürünün gelişimine de katkıda bulunacak.

Yemeksepeti kullanıcılarına karbon salımı olmayan teslimatlar sağlarken, hizmet standartlarını ve opsiyonlarını daha üst seviyelere taşıyacak olan Yaya Kurye modeli, aynı zamanda Yemeksepeti’nin lojistik ağını genişletme hedeflerine de destek olacak. Karbon salımı yapmadan hizmet vererek Yemeksepeti’nin karbon ayak izi hedeflerine katkıda bulunacak olan bu çevreci teslimat girişiminin yanı sıra elektrikli motorsiklet ve bisikletin de teslimat araçlarına eklenmesiyle daha yeşil bir lojistik ağ hedefleniyor.

Çevreci ve inovatif teslimat yöntemlerinden biri olan otonom teslimat robotu YEBO da alternatif teslimat modelleri arasında önümüzdeki dönemde adından daha çok söz ettirmeye devam edecek.

Almanya’da birinci yılını dolduran Trendyol, Körfez ülkelerine açılıyor

Türkiye’nin önde gelen e-ticaret platformlarından Trendyol, Almanya pazarına girişinin birinci yılını kutluyor.

Uluslararası büyüme planları doğrultusunda ilk yurt dışı ofisini Berlin’de açan Trendyol, bir yıl içerisinde, tamamı Türkiye’de üretilen ürünleriyle, Almanya’nın moda alanında en çok tercih edilen platformları arasında yer aldı. Trendyol, Almanya’da birinci yılını kutlarken, Körfez ülkelerinde de operasyonlarına başladığını duyurdu.

Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, verdiği demeçte;

“Hep olduğu gibi, gelecek planlarımızın odağında yine, yerli üreticilerimizle birlikte, yerel üretimi artırmak ve ülkemizin sahip olduğu bu potansiyeli dünyaya açmak var. Körfez ülkelerinde operasyonlarımızı başlatmak için çalışmalarımızı hızlandırdırdık. Bu bölgede Türk ürünlerine büyük bir ilgi var. Teknoloji ve pazarlama gücümüzü kullanarak, bu ülkelerdeki ilginin Türk üreticileri ve markalarımızla çok daha etkin bir şekilde buluşmasını sağlayacağız. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile başlayarak, bölgede e-ihracat operasyonlarımızı kurguladık. Bu iki ülkede geçtiğimiz hafta İngilizce web sitemizi ve uygulamalarımızı yayına aldık. Bu ay sonunda Arapça seçeneğini de ekleyerek bölgedeki müşteriler ile Türkiye’deki üretici ve satıcılarımızı buluşturmayı hedefliyoruz. Dubai’de bu kadar kısa sürede en popüler e-ticaret aplikasyonu sıralamasında birinci sıraya yerleştik. Arapçayı geliştirdikten sonra aynı başarıyı Suudi Arabistan’da da yakalayacağımızı düşünüyoruz” dedi.

4.5 milyon müşteriye ulaşmayı hedefliyor

Dubai’de hiçbir pazarlama faaliyeti gerçekleştirmemiş olmalarına rağmen, siteyi aktif etmelerinin ardından 5 gün içerisinde 2.500’e yakın sipariş geldiğini anlatan Çetin,

“Hedefimiz; Türkiye’den ihracat ile başlayan operasyonumuzun, Dubai’deki operasyon merkezimiz üzerinden devam ederek müşterilerimize sunduğumuz deneyimi geliştirmek. Türk üretici ve satıcılarının Trendyol aracılığıyla bu ülkelerde satış yapmalarını sağlayacağız. Bu bölgede 2024 yılında müşteri sayımızın 4.5 milyona ulaşmasını hedefliyoruz. Dubai’de uluslararası operasyonlarımız için açtığımız bir depomuz var. Bu depomuzu Körfez bölgesinin iade operasyonları için de kullanmayı hedefliyoruz. Körfez operasyonunun, yeni bir coğrafya, farklı bir kültür ve deneyimlerle bizleri çok heyecanlandırdığını söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.

Almanya’da 36 milyon adet ürün satışı

Çağlayan Çetin, “Trendyol olarak gelecek planlarımızın en başında her zaman Türkiye’nin üretim gücünü e-ihracat ile yurtdışındaki müşterilerle buluşturmak var. Geçtiğimiz yıl bunun ilk adımını atarak Almanya’da ilk yurt dışı ofisimizin açılışını gerçekleştirdik. Bugün 1 milyonun üzerinde müşteri Almanya’da Trendyol aracılığıyla 200’den fazla Türk markasından alışveriş yapıyor. Platformumuz aracılığıyla 350 binden fazla ürüne ulaşabiliyorlar. Yurt dışında 2021 yılından bu yana toplamda 1 milyonu aşkın müşteri platformumuz üzerinden 36 milyon adet ürün satın aldı. Yakın zamanda da Almanya Online Perakendeciler Birliği (BVOH) tarafından Avrupa’nın bir numaralı moda pazaryeri seçildik. Son 12 ay içerisinde, Trendyol uygulaması Almanya’da en çok indirilen uygulamalar arasına girdi” dedi.

Yerli girişimler Kalkınma Ajansları ile globalde! Küresel girişimcilik etkinliklerine katılım çağrısı açıldı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda çalışan Kalkınma Ajansları 100’ü aşkın teknoloji girişimini ABD, Portekiz, Finlandiya ve Katar‘daki global etkinliklere taşıyacak.

Dünyanın en önemli girişimcilik etkinlikleri arasında yer alan Web Summit, Slush, CES ve Web Summit Qatar‘a milli katılım ilk kez 5 Kalkınma Ajansı’nın iş birliği ile gerçekleşecek.

İstanbul Kalkınma Ajansı, Ankara Kalkınma Ajansı, İzmir Kalkınma Ajansı, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı ve Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı iş birliğiyle global pazarlara açılmayı hedefleyen Türk teknoloji girişimcilerini Lizbon, Helsinki, Las Vegas ve Doha’da düzenlenecek olan küresel girişimcilik ve teknoloji etkinliklerine götürecek.

Çağrı kapsamında başarılı bulunan girişimciler; 13-16 Kasım 2023 tarihleri arasında Portekiz’in Lizbon kentinde düzenlenecek olan Dünyanın en büyük teknoloji konferansı Web Summit’e, 30 Kasım – 1 Aralık 2023 tarihleri arasında Finlandiya’nın Helsinki kentinde gerçekleştirilecek Slush etkinliğine, 09-12 Ocak 2024 tarihleri arasında ABD’nin Las Vegas şehrinde düzenlenecek olan dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı Consumer Electronics Show (CES) Fuarı’na ve 26-29 Şubat 2024 tarihleri arasında Katar’ın Doha kentinde ilk defa düzenlenecek Web Summit Qatar’a katılım sağlayabilecek.
İlgili etkinliklere başvuranlar arasında başarılı bulunan startuplara her etkinlik için farklı kapsamlarda destek sağlanacak.

Etkinliklere katılım sağlayabilmek için startupların; Türkiye’de kayıtlı olma, küresel piyasaları hedefleme ve etkinliğe ait özel şartları karşılama koşullarını yerine getirmeleri bekleniyor.

İngilizce olarak doldurulması gereken başvuru formunda; startupa ilişkin resmi bilgiler, startup profili, ürün bilgileri, küresel piyasalar için strateji, startup katılımcı ekibine ilişkin bilgiler, girişimi anlatan maksimum 1,5 dakikalık İngilizce tanıtım videosuna yer verilmesi gerekecek.

Son Başvuru: 10 Eylül 2023

Global marka olma yolunda ilerlemeyi hedefleyen Türk teknoloji girişimcileri başvurularını 10 Eylül 2023 Pazar, Saat 24:00’a kadar İstanbul Kalkınma Ajansı’nın web sitesi istka.org.tr üzerinden gerçekleştirebilecek.

Destek kapsamında her bir girişimci bir etkinliğe katılım sağlayabilecek. Katılımın düşük kalması durumunda girişimciler diğer etkinliklere de davet edilebilecek.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda İSTKA tarafından CES 2022 Fuarı’nda kurulan İstanbul Pavilyonu’nda 28 startup, CES 2023 Fuarı’nda kurulan İstanbul Pavilyonu’nda ise 53 startup yer alarak yeni ürün ve teknolojilerini tüm dünyaya tanıtma şansı elde etmişti.

CES fuarında; dijital sağlık, akıllı şehirler, sürücüsüz araçlar, robotik, artırılmış ve sanal gerçeklik, yapay zeka, oyun, kozmetik teknolojileri ve daha birçok alanda; müşteri ve yatırımcı görüşmesi, iş birliği, bayilik anlaşması, ilk satışını-ihracatını yapan, distribütörlük teklifi alan Türk firmalar olmuştu.

Web Summit Lizbon

160’dan fazla ülkeden 70.000’in üzerinde katılımcı, 1.200’den fazla yatırımcı ve yaklaşık 2.500 medya temsilcisi ile gerçekleşen dünyanın en büyük teknoloji konferansıdır. Konferans kapsamında teknoloji endüstrisinin ileri gelenleri konuşmalarıyla geleceği şekillendirirken startuplar ürünlerini sergileyip yatırımcılarla bir araya gelmektedirler.

Slush

Slush etkinliği startup ekosisteminde yer alan 12.000’den fazla kurucu, yatırımcı, yönetici, medya ve nitelikli yeteneği bir araya getiren bir networking etkinliğidir. Dünyayı teknoloji anlamda değiştirmek isteyen yeni oyun kurucuların oluşmasına ve dünyayı değiştirmek isteyen mevcut girişimcilere yardım etmek amacıyla kurulmuş kâr amacı gütmeyen bir organizasyondur.

CES

CES (Consumer Electronic Show), her yıl ocak ayında Las Vegas, Nevada’da Consumer Electronics Association tarafından düzenlenen tüketici elektroniği etkinliğidir. Amerika kıtasında gerçekleşen en önemli teknoloji fuarıdır. 1967 yılından beri düzenlenmektedir. En ileri teknoloji ürünleri bu fuarda sergilenmektedir.

Web Summit Qatar

Dünyanın en iyi teknoloji etkinliklerinden birisi olmayı amaçlayan ve Katar’ın Doha kentinde ilk defa düzenlenecek etkinlik teknoloji ve iş dünyasındaki en önemli isimleri bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Etkinliğin 600’ün üzerinde startup, 300’den fazla yatırımcı ve 7500’ü aşan katılımcıya ev sahipliği yapması öngörülmektedir.

Yerli sağlık teknolojileri girişimi Gesund, Invest 101 fonundan yatırım aldı

2021 yılında Dr. Enes Hoşgör tarafından kurulan Gesund.ai, klinik düzeyde yapay zekâ algoritmalarının geliştirme süreçlerinde etkinliğine ve bağımsız verilerle validasyonuna yönelik faaliyet gösteren bir yapay zekâ fabrikası olarak konumlanıyor.

Gesund.ai, ilk turda Türkiye Kalkınma Fonu’nun Invest 101 fonundan yatırım aldı.

Gesund.ai, yapay zekayı bir tıbbi cihaz yaşam döngüsü olarak düzenleyerek, müşterilerine çeşitli ancak standardize edilmiş tıbbi veri kaynaklarına gizlilik odaklı erişim, düzenleyici izni ve klinik doğrulama gibi süreçleri de destekleyen bir analitik platform sağlıyor. Platform, sağlık alanındaki algoritma geliştiricilerin düzenleyici gerekliliklerine uymasına yardımcı olmak için; güvenlik, etkinlik ve eşitlik açısından üçüncü taraf tıbbi yapay zeka çözümlerini denetleyecek ve onaylayacak bir süreç sunuyor. Platform; modelleri, verileri ve uzmanları kodsuz bir ortamda bir araya getirerek tüm paydaşlar için AI/ML yaşam döngüsünün tamamını düzenliyor.

Gesund.ai ilgili platformu ile geleneksel olarak 2 yıla kadar süren klinik doğrulama sürecini 2-4 ay aralığına kadar kısaltabiliyor. Mevcut durumda radyoloji dikeyine odaklanıyor; dünya çapında şu ana kadar geliştirilen tıbbi yapay zekâ ürünlerinin %80’i radyoloji alanında. Ekip gelecekte; patoloji, kardiyoloji, oftalmoloji, cerrahi ve genom alanlarına yönelik modülleri de devreye almayı planlıyor.

Girişim, Türkiye Kalkınma Fonu’ndan aldığı bu yatırım ile önde gelen uluslararası ilaç şirketlerinin de içinde olduğu mevcut ve potansiyel müşterilere yönelik faaliyetlerini genişletmeyi planlıyor.

Şirketin yatırımcıları arasında Türkiye Kalkınma Fonu’nun yanı sıra Merck, McKesson, Northpond ve 500 Emerging Europe bulunuyor.

Türkiye Kalkınma Fonu Genel Müdürü Dr. Elif Emirli Altuğ, CFA, sağlık ve teknoloji sektörlerindeki büyüme potansiyeline vurgu yaparak şunları ifade etti:

“Gesund.ai’yi, Türkiye Kalkınma Fonu olarak desteklemekten büyük bir memnuniyet duyduğumuz stratejik bir girişim. Sağlık sektöründe yapay zekâ temelli çözümler, geleceğin sağlık hizmetlerinin temelini oluşturacaktır. Gesund.ai’ın, bu stratejik alanda önemli bir teknoloji şirketi olarak küresel düzeyde büyük bir etki yaratacağına inancımız tamdır.”

Gesund.ai’nin kurucu ortağı Dr. Enes Hoşgör ise,

“Dünyanın içinden geçtiği yapay zekâ devriminin doğurduğu kaçınılmaz ihtiyaçlar şirketimizin tezini ve zamanlamasını kusursuz kılıyor. Türkiye Kalkınma Fonu’nun bu stratejik desteğiyle ivmelenen dünya çapındaki ticari ve teknolojik atılımlarımızı önümüzdeki aylarda yepyeni zirvelere taşıyacağız. ” yorumunda bulundu.

Türkiye Kalkınma Fonu ve ODTÜ Teknokent iş birliğiyle kurulan Invest 101 fonu, Gesund.ai gibi yenilikçi girişimlere yaptığı yatırımlarla Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini güçlendirmeye ve dünya çapında rekabet edebilir girişimlere destek olmaya devam ediyor. Faaliyetlerine 2023 yılında başlayan INVEST 101 erken aşamadaki teknoloji girişimlerine yatırım yaparak portföyünü büyütmeyi hedefliyor. Fon’un, Gesund.ai dışında yatırım yaptığı girişimler arasında DefensX, ClayToken, Veloxia ve Syntonym bulunuyor.

Doping Hafıza, yapay zeka destekli yeni Dijital Öğrenme Platformu’nu duyurdu

Dijital öğrenme platformu Doping Hafıza, güncellenen yeni versiyonu ile öğrenmeyi farklı bir seviyeye taşırken; ilkokuldan ortaokula, liseden üniversiteye yüz binlerce kullanıcıya öğrenmenin eğlenceli yanlarını keşfettiriyor.

Yapay zeka destekli ve hem Türkiye’de ve dünyada ilk olan yapay zeka destekli ders koçu, öğrenci gelişimini öğrencinin yaşını baz alarak gerçek zamanlı takip ediyor. Yeni platform aynı zamanda canlı bireysel ders koçluğu gibi birçok özelliği kullanıcı deneyimine sunuyor. Aynı zamanda platform; zengin içerik havuzuyla YKS, LGS, KPSS, DGS ve ALES gibi sınavlara hazırlık sürecinde de kullanıcılarına kişiselleştirilmiş bir deneyim ve kalıcı öğrenme imkanı sunuyor.

Mert Kalkavan, Doping Hafıza CEO’su

İki yıl süren yapay zeka altyapılı platform hazırlıkları ve uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda yenilenen yapısıyla, 2023’ün ağustos ayında güncellenen versiyonunda hem yapay zeka hem canlı destek hem de en kaliteli öğrenme içeriklerini harmanlayarak kullanıcılara ihtiyaç duydukları tüm unsurları sunuyor. Platformun yenilenen yüzüyle daha çok kullanıcıya ulaşmayı hedeflediklerini belirten Doping Hafıza CEO’su Mert Kalkavan, verdiği demeçte;

“Doping Hafıza dijital öğrenme platformumuzun yeni hali önümüzdeki senelerde yüzbinlerce öğrencimizin umarım hem hayallerine ulaşmasına destek olacak hem de onları şaşırtıp, meraklandırarak, yeni hayaller de kurmalarına vesile olacak” dedi.

Alanında uzman, profesyonel ekibi fark yaratıyor

Yaklaşık 200 kişilik profesyonel ekibiyle farklı öğrenme enstrümanlarını bir araya getiren Doping Hafıza, yapay zeka ile donatılan yeni versiyonu kullanıcılarına sundu. Başta sınavlara hazırlanan kullanıcılar olmak üzere birçok farklı yaş grubundan ders çalışan kullanıcıya tüm öğrenme ihtiyaçlarını tek bir dijital uygulama üzerinden karşılayabildikleri bir sistem sunan Doping Hafıza, kullanıcıların zamandan tasarruf ederek, mekan sınırlarına takılmadan kişiselleştirilmiş bir süreç ile öğrenmelerine olanak tanıyor.

Kullanıcıların ders çalışma sürecinde ihtiyacı olan her şeyi düşünen Doping Hafıza; akıllı değerlendirme paneli ile çok daha hızlı ve verimli çalışmayı sağlarken aynı zamanda kullanıcıların hangi derste ne kadar başarı gösterdiğini ve gelişim noktalarını sürekli olarak takip etme imkanı sunuyor. Kullanıcıların çalıştıkları tüm derslere dair istatistikleri tutan yapay zeka temelli altyapısı kullanıcıyı adım adım takip ederken aynı zamanda kullanıcının zayıf olduğu konularda da özel içerikler sunarak öğrenme sürecini en iyi seviyeye getirmeyi hedefliyor.

Doping Hafıza, Oxford University Press iş birliği ile geliştirdiği Dopiverse aracılığıyla da 1., 2. ve 3. sınıf grubundaki çocuklara eğlenirken öğrenecekleri bir oyun uygulaması sunuyor. Bu konuda çocukların ve velilerin muzdarip olduğu zararlı oyunlar ve ekran bağımlılığı sorununu dert ettiklerini aktaran Kalkavan,

“Platformumuzda ilkokul kademesindeki çocuklarımız için tamamen güvenli ve eğlenceli eğitsel bir oyun evreni inşa ettik. Hem Türkiye’de hem de yurt dışında -Amerika, Kanada ve İngiltere’de- kullanıcılarımız şuan bu evrende birbirleriyle etkileşiyor, aktiviteler yaparken değerli beceriler ediniyor” dedi.

Kişiye özel ders çalışma programı ve öğrenme yolculuğu

Doping Hafıza yenilenen yapısında yapay zeka asistanı sayesinde performans takibi ve değerlendirme özelliğiyle kullanıcının çalışma süreci boyunca derslerindeki çalışmaları takip ederek raporlarken kullanıcı sadece ders çalışmaya odaklanıyor. Kullanıcının derslerdeki bilgisine ve öğrenim hızına göre en uygun çalışma programını hazırlayan yapay zeka asistanı aynı zamanda kullanıcının en verimli şekilde ders çalışmasına da olanak tanıyor. Her kullanıcıya onu sabırla dinleyen, onun hızına ayak uyduran, onun seviyesine ve tercih ettiği yöntemlerle ders anlatan bir yapay zeka öğretmeni vaat eden platform YKS’den LGS’ye, ilkokuldan ortaokula, ortaokuldan lise sona kadar tüm sınıflarda dönem dersleriyle birlikte KPSS’den DGS, ALES ve İngilizce’ye kadar birçok paketi kullanıcılara sunuyor.

Togg, dijital sanat yayın platformu Mode Art’ı kullanıcılarının hizmetine sunuyor

Kullanıcı odaklı (user-centric), akıllı (smart), empatik (emphatic), bağlantılı (connected), otonom (autonomous), paylaşımlı (shared) ve elektrikli (electric) olarak tanımladığı özelliklerini temsil eden USE CASE Mobility® kavramını dijital sanatla ifade eden Togg, dünyanın ilk çevrimiçi dijital sanat yayın platformu Mode Art’ı kullanıcılarının hizmetine sunuyor.

Togg’un dijital platformu Trumore ile Neva XR tarafından geliştirilen dijital sanat uygulaması Mode Art, akıllı cihazları birer sanat galerisine dönüştürüyor. Kullanıcılar bu uygulama ile T10X’lerinde özgün dijital sanat eserlerini görüntüleyip sergileyebiliyor; eserleri indirip, arka planı bir sanat galerisine dönüştürebiliyor.

Akıllı cihazı kişiselleştirmenin estetik yolu

Mode Art, akıllı cihazın araç içi ambiyansını kişiselleştirme imkânı sağlayarak, estetik arayışa yeni bir yön veriyor. Ayrıca, kullanıcıların kendi NFT koleksiyonlarını sergilemelerine olanak da tanıyor. Sanatseverler uygulama ile dünya genelindeki sanat eserlerini keşfedip sanatçıların çalışmalarını yakından inceleme fırsatı bulurken, dijital sanat eserlerine erişilebilirlik de artıyor.

Eşsiz koleksiyonlar ve sanatçılar yer alıyor

Mode Art uygulamasında, ‘İnsan-Teknoloji’, ‘Doğu-Batı’, ‘Akıl-Kalp’, ‘Birlik-Çokluk’ gibi Togg’un dualite dünyasından yola çıkarak eser üreten sanatçılar Can Büyükberber, Nohlab, Mehmet Kızılay, Selay Karasu, Ahmet Said Kaplan, Güvenç Özel, Tiber Ergür ve Berkan Alkan’ın çalışmaları yer alıyor.

Kullanıcılar, ‘Anadolu Mirası’, ‘Dünya Dışı’, ‘Makine Görüleri’, ‘Neo-Doğa’, ‘Işık Sanatı’ , ‘Spektrum’ ve ‘Gerçeğin Ötesi’ başlıklarını taşıyan, her biri eşsiz koleksiyonlar arasından bir seçim yapabiliyor.

Müzik terapi de var

Uygulamanın bir diğer özelliği ise müzik terapi. Kullanıcılara müzikle meditasyon yapma imkânı sunan Mode Art, klasik Türk müziğinin derinlikleri ile sesin iyileştirici gücünü birleştirerek benzersiz bir müzik kütüphanesi seçeneği yaratıyor.

Akıllı cihazı olmayanlar da Trumore üzerinden Mode Art’ın sayfasından koleksiyonları inceleyebilecek. Mode Art uygulaması Trumore dijital premium üyelerine sunuldu ve 2023 yılı T10X teslimatlarında standart olarak yüklü.

Oyun geliştirme süreçlerini optimize eden Handler, 13.5 milyon TL değerleme üzerinden yatırım aldı

Fikir, kod, pazarlama dahil oyun geliştirme süreçlerini yapay zeka ile optimize eden Handler, Alesta‘dan 13.5 milyon TL değerleme üzerinden yatırım aldı.

Handler, son dönemin devrimi sayılabilecek yapay zeka teknolojisini oyun endüstrisinin her
alanına entegre ederek, oyun geliştirme süreçlerini daha hızlı ve verimli hale getiriyor. Handler’ın oyun geliştirme süreçleri için geliştirdiği teknolojiler; kod üretimi, oyun dizaynı, oyun zorluğu dengesi ayarlama gibi birçok karmaşık işlemi, daha az insan iş gücüyle, daha verimli bir hale getiriyor. Handler’ın amacı, mobil oyunların “seri, kaliteli ve hızlı üretimini” mümkün kılmak ve bu süreci yapay zeka teknolojilerle desteklemektir. Handler, oyun şirketlerinin yapay zeka teknolojisini kendi sistemlerine entegre edebilmeleri için, geliştirdiği yapay zeka teknolojilerini ulaşılabilir bir hizmet olarak da sunuyor.

Oyun endüstrisinin geleceğini şekillendirme vizyonuyla, Handler, geliştiricilerin ve
tasarımcıların hayal gücünün sınırlarını zorlayarak yaratıcı ve yenilikçi oyunlar geliştirmelerine olanak tanıyor. Yüksek verimlilik ve hızlı üretim, oyun şirketlerine rekabet avantajı sağlamakla kalmayıp, oyun deneyimini daha geniş kitlelere ulaştırma kapasitesini de artırıyor.

Handler’ın bu zamana kadar geliştirdiği yapay zeka teknolojileri, hızla gelişen yapay zeka
teknolojisine adapte olma gücünü “Prompt Engineering” ile birleştirerek; mobil oyun
şirketlerinin geleneksel oyun üretim sistemlerini optimize ediyor.

Handler kurucusu ve CEO’su Toyanç Şayan yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Bir çok endüstri, üretim ve data analiz gibi karmaşık sistemlerine yaratıcı yapay zekayı dahil etmeye başladı bile. Oyun endüstrisinin de bu teknolojiye adapte olması kaçınılmaz. Handler olarak, geliştirme süreçlerinde; insan – yapay zeka işbirliğinin kaçınılmaz olduğunun bilincindeyiz. Yapay zeka teknolojisinin yaygınlaşması ve oyun geliştirme süreçlerinde verimli bir şekilde kullanılması için çalışmaya devam edeceğiz. Yapay zeka teknolojisinin oyun sektöründe beklenenden daha fazla etkisi olacağını hep beraber göreceğiz. Handler olarak, bu sürecin öncüsü olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.”

Handler, aldığı yatırım ile geliştirdiği yapay zeka teknolojisini entegre ettiği, Hybrid-Casual ve Casual oyun geliştirme süreçlerini otomatize edecek sistemler geliştirip, bu teknolojilerle hem oyun geliştirip hem de yapay zeka teknolojisini bir hizmet olarak sunmayı planlıyor.

BinBin global e-bisiklet üreticisi VanMoof için satın alma görüşmelerine başladı

Dünya genelinde 6 ülkede faaliyet gösteren ve 2023 yılının başlarında Go Sharing’i devralarak Hollanda’da 10 farklı şehirde operasyonlarını başarılı şekilde tekrar başlatan BinBin, Temmuz ayında iflasını açıklayan Hollandalı elektrikli bisiklet üreticisi VanMoof’u satın almak için teklif yapmayı hedeflediğini duyurdu.

BinBin ve VanMoof Arasında gizlilik sözleşmesi imzalandı

BinBin yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre iki şirket arasında gizlilik sözleşmesi imzalandı ve satın alma kararı için BinBin tarafından VanMoof’un verileri inceleniyor.

18 Temmuz’da iflasını açıklayan VanMoof, bugüne kadar değeri 2.000 Euro’nun üzerinde olan 200.000 adet bisiklet satışı gerçekleştirdi. Şirketin iflasını açıklamasının ana sebeplerinden biri olarak bakım masraflarının yüksekliği gösteriliyor. 1000 Yatırımlar Holding’in bir parçası olan BinBin’in yapayı hedeflediği bu satın alma sonucunda getireceği operasyonel düzenlemeler ile bu sorunların aşılabileceğine inanılıyor.

Amsterdam halkının beğenisini yakalayan VanMoof markasının satın alma sürecinin önümüzdeki haftalarda tamamlanması bekleniyor.

IAA Mobility 2023’te dikkat çekecek Bosch inovasyonları

Araçlar, günümüzün dijital dünyasının ayrılmaz bir parçası. Gelecekte bağlanabilirlik, otomasyon, kişiselleştirme ve yüksek verimli güç aktarma sistemleri için yeni işlevler, yazılım ve akıllı donanım sayesinde daha fazla sunulacak.

Teknoloji ve servis tedarikçisi Bosch, her iki alanda da eşit derecede yer alıyor. Şirket, frenler, direksiyon sistemleri ve elektrikli güç aktarma sistemlerinden sensörlere, araç bilgisayarlarına ve yazılım çözümlerine kadar modern araçların temel bileşenlerini tek bir çatı altında geliştiriyor ve üretiyor. Bosch, Münih’teki IAA Mobility 2023’te güvenli ve sürdürülebilir mobilite için en yeni ve büyüleyici çözümlerini sunacak. Mobilite sektörüne yönelik donanım, yazılım ve yeni servisler, B3 salonu, D10 numaralı Bosch standında sergilenecek.

Mobilite sektöründeki en büyük trendlerden biri, diğer satıcıların yazılımlarıyla da uyumlu olan yüksek performanslı araç bileşenlerine yönelmek. Bosch, buradan hareketle zekası, bileşenlerin kendisine ve aynı zamanda merkezi araç bilgisayarlarına yerleştirilebilen donanımlar sunuyor.

Görünmez ama her yerde: Yarı iletkenler teknik cihazların önemli bir parçasıdır. Otomotiv sektöründeki ilk on yarı iletken üreticisinden biri olan Bosch, araştırma ve geliştirmeye ve dünya genelindeki yarı iletken üretim ağını genişletmeye sürekli olarak yatırım yapıyor. Portföyünde entegre devreler, MEMS (mikroelektromekanik sistemler) sensörleri, güç yarı iletkenleri ve güç modülleri yer alıyor. Bosch, kendi elektrik/elektronik (E/E) araç mimarilerini tanımlayan otomobil üreticileri için, yarı iletkenlerin işlevsel kapsamını bu mimariye tam olarak uyarlama olanağı sunuyor.

Hassas çevresel algılama için sensörler: Çevre algılama, otonom sürüş işlevleri için vazgeçilmezdir. Bosch’un yeni radar sensörleri, SAE Seviye 0 ila 3’te destekli ve otonom sürüş işlevlerini mümkün kılıyor. Bosch, bu radar sensörlerinin altıncı nesli için yapay zekayı da bünyesine kattı. Bu yeni nesil, mesafe, yüksek hızlar ve açısal çözünürlük ölçümünde daha iyi performans gösteriyor. Sonuç olarak, motosikletler gibi nesneler de tüm görüş alanı boyunca güvenilir bir şekilde algılanabiliyor. Bosch ayrıca IAA’da yeni nesil ultrasonik sensörlerini de tanıtacak. Yapay zeka tabanlı yükseklik sınıflandırması sayesinde bu sensörler, daha sağlam algılama özellikleri sunuyor. Bu da bir engelin yüksekliği gibi durumları tahmin etmelerini sağlıyor. Ayrıca, yankıların üç katına çıkarılması bu sensörleri daha da hassas hale getirerek, örneğin yayaların ve düşük yansımalı nesnelerin hızlı ve güvenilir bir şekilde algılanmasını sağlıyor. Portföy yeni kamera yuvalarıyla tamamlanıyor. Görüntü analizi artık kameranın kendisinde değil, Bosch’un ADAS Entegrasyon Platformu gibi merkezi araç bilgisayarlarında gerçekleşiyor. 3 ve 8 megapiksel varyantlarının yanı sıra Seviye 4 uygulamaları için 12 megapiksel versiyon seçeneği de bulunan kamera yuvaları, görüntü sensörü teknolojisinin en ileri noktasında yer alıyor.

Yeni nesil araç bilgisayarları: Bosch, bireysel olarak yapılandırılabilen araç bilgisayarları ile müşteriye özel E/E mimarileri için modüler ve ölçeklenebilir bileşenler sunuyor. Araç entegrasyon platformu, merkezi ve bölgesel E/E mimarilerine sahip yazılım tanımlı araçların etkinleştiricisi. Buradaki fikir, aracın uygulama yazılımını merkezi araç bilgisayarlarına taşımak. Bu şekilde, araç entegrasyon platformu gövde, hareket ve konfor gibi tüm alanlarda işlevsel entegrasyon sağlıyor. Kablosuz güncellemeler, araç yazılımını her zaman güncel tutabiliyor. ADAS entegrasyon platformu, gelişmiş sürücü destek sistemleri alanına yönelik bir Bosch araç bilgisayarı. Bu güçlü bilgisayar, SAE Seviye 0 ila 4’te destekli ve otonom sürüş işlevleri ve park etmeyi gerçekleştirebilir. Modüler ve ölçeklenebilir mimarisi sayesinde platform, üçüncü taraf yazılımların esnek entegrasyonu da dahil olmak üzere her otomobil üreticisinin özel gereksinimlerine göre uyarlanabiliyor. Kokpit entegrasyon platformu, bilgilendirici eğlence ve gösterge alanlarının bilgi işlem görevlerini tek bir bilgisayarda birleştiriyor. Performans ve fonksiyonel güvenlik gereksinimlerine bağlı olarak, bilgisayara iklim kontrolü, bağlanabilirlik, sürücü destek işlevleri ve sürücü ve yolcu izleme, çevresel görünüm ve araç kamerası kaydı gibi kamera tabanlı uygulamalar gibi diğer alanlardan ek işlevler entegre edilebiliyor. Hareket entegrasyon platformu, güç aktarma sistemleri, şasi ve direksiyon için güvenlikle ilgili uygulama yazılımlarına odaklanıyor. Bu portföyü tamamlamak için Bosch, araç bilgisayarları ile dağıtılmış ECU’lar, sensörler ve aktüatörler arasında bir bağlantı görevi gören bölge ECU’larını sunuyor.

Elektromobilitede sonraki adımlar: Bosch, elektromobilite çözümleri portföyünü genişletmeye devam ediyor. Şirket, ilk kez 800 volt teknolojisini kullanarak bir elektrik motoru ve invertör üretecek. Motor gelişmiş güç ve tork yoğunluğu sunarken, invertör yüzde 99’a varan verimliliğe ulaşmasını sağlayan silikon karbür (SiC) güç yarı iletkenleri kullanıyor. Ayrıca şarj cihazı ve yüksek voltajlı DC/DC dönüştürücüyü tek bir gövdede birleştiren bir şarj cihazı dönüştürücü de yakında üretime girecek. Bu çözüm alandan tasarruf sağlayacak ve maliyetleri azaltacak.

Elektrikli otomobillerde ve hibritlerde doğru sıcaklığı ayarlama: Bosch, elektrikli ve hibrit araçların kullanım mesafesini artırmak için akıllı termal yönetim kullanıyor. Soğutucu akışkan devresinin ve soğutma devresinin optimum koordinasyonu, sıcak ve soğuğun hassas bir şekilde dağıtılması, akünün verimliliğinin artırılmasını ve tüm bileşenlerin optimum sıcaklık aralığında çalışmasını sağlıyor. Bu amaçla Bosch, önceden entegre edilmiş çözümler olarak esnek termal üniteler geliştiriyor. Bunlar daha az parça, montaj adımı ve kablo ile kurulum alanını ve ağırlığı azaltıyor. Yolcular da bundan faydalanıyor, termal yönetim sistemi araç içerisinde yeterli bir sıcaklık sağlıyor. Küresel fırçasız üfleyici, yolcu bölmesindeki iklim konforunun artırılmasında aktif bir rol oynuyor. Dış hava sıcaklığına ve araç yolcularının gereksinimlerine bağlı olarak, soğutma veya ısıtma için hava akışını aracın içine taşıyor. Akıllı motor topolojisi, ağırlığı önemli ölçüde azaltırken, güç yoğunluğunu artırıyor ve gürültü emisyonlarını azaltan kompakt bir tasarım sunuyor.

Geliştirilmiş fren sistemleri: Bosch’un en yeni nesil elektronik denge programı (ESP®), modern fren sistemlerinin önemli bir bileşenidir. Elektromekanik fren güçlendirici iBooster ile otonom sürüş sırasında gerekli fren sistemi yedekliliğini, otomatik acil frenleme için yüksek derecede fren basıncı oluşturma dinamiğini sağlar. Hibrit ve elektrikli araçlarda frenleme enerjisi geri kazanımının verimliliğini artırır. Araç dinamikleri kontrolü (Vehicle dynamics control) 2.0, ESP®’nin yeni çekirdek kontrol sistemidir. Sensör bilgilerine dayanarak araç davranışını öngörür ve proaktif olarak müdahale eder.

Otonom sürüşü hızlı ve güvenilir bir şekilde geliştirme: Bosch iştiraki ETAS, işletim sistemi ile araçtaki bireysel yazılım uygulamaları arasında bir bağlantı olarak özel bir ara yazılım piyasaya sürüyor. Bu çözüm, sürücü yardımı ve otonom sürüş için yazılım işlevlerinin sürekli olarak geliştirilmesine olanak tanıyor. Güvenlikten ödün vermeden saniyede 10 gigabayttan fazla bant genişliğinde yazılım uygulamaları arasında anında iletişim sağlıyor. Deterministik davranış, birçok geliştirme adımının kaydedilmiş gerçek verilerle sanal olarak gerçekleştirilmesine imkan sunuyor. Tekrarlanabilir simülasyon tabanlı doğrulama, gerçek trafik koşullarında maliyetli test sürüşü kilometrelerinin sayısını azaltmayı mümkün hale getiriyor.

Destek sistemleri ile güvenliği artırma: Bosch sürücü desteği, daha güvenli ve daha konforlu sürüş imkanı sağlıyor. Araç üreticileri, boylamasına ve yanlamasına yönlendirme, otomatik şerit değiştirme ve acil frenleme gibi modüler bir sistemden istedikleri fonksiyon paketini bir araya getirerek SAE Seviye 2 otomatik sürüş fonksiyonlarını uygulayabilir. En gelişmiş varyant olan Bosch driving assist premium, otonom sürüş fonksiyonlarının uygulamasını otoyoldan şehir içi ve kırsal trafik durumlarına genişletmek için 360 derecelik bir kamera kuşağı kullanıyor.

Elektrikli araçlarda enerji yönetimi: Bosch’un bağlantılı araç enerji yönetim sistemi, elektrikli bir aracın termal yönetimini, güç aktarma sistemlerini ve elektrik sistemini bir araya getiriyor. Bu, enerjinin araç düzeyinde optimum şekilde dağıtılmasını sağlayarak enerji tüketimini azaltıyor ve konforu artırıyor. Ayrıca güvenli ev modu gibi yeni işlevlerin de önünü açıyor. Bu, ısıtma ve klima kontrolü gibi konfor öğelerinin güç tüketimini gerektiği şekilde azaltarak aracın kalan akü şarjı ile varış noktasına ulaşmasına yardımcı oluyor.

Daha iyi menzil tahminleri ve uygun şarj noktaları: Elektrikli araç sürücüleri için önemli bilgiler, araçlarının mevcut menzilini ve kişiselleştirilmiş şarj noktası önerilerini içeriyor. Bu bilgilerin doğruluğunu artırmak için Bosch, rota, topografya ve tüketim verilerini hava durumu ve trafik akışı hakkındaki en son güncellemelerin yanı sıra klima kontrolü veya koltuk ısıtması gibi elektrikle çalışan hangi konfor öğelerinin o anda kullanımda olduğuna dair bilgilerle destekliyor. Bulut tabanlı algoritmalar gerçek menzili hesaplar, uygun bir şarj noktası seçer ve bu bilgileri navigasyon haritasında görselleştirir.

İç mekan algılama: Bosch’un iç mekan izleme sistemi, başta çocuklar olmak üzere araç içindekilerin güvenilir bir şekilde algılanmasını sağlamak için çeşitli teknolojileri bir araya getiriyor. Dikkat dağınıklığı, uyku sersemliği veya çözülmüş emniyet kemeri gibi kritik durumlar hızlı bir şekilde tespit edilebilir ve sürücü buna göre uyarılabilir. Sistem, araç içindekilerin sağlık durumunun da göstergesi olabilecek hareketlerin ve yaşamsal belirtilerin tespitine dayanıyor. İç mekan izleme kameralarının son derece hassas kabin algılama radarıyla veya alternatif olarak Perfectly Keyless için de kullanılan ultra geniş bant teknolojisiyle kombinasyonu, iç mekan algılama sisteminin yeteneklerini geliştiriyor ve genişletiyor. Bu da yoldaki herkes için güvenliği artırıyor.

Lenovo, yapay zeka inovasyonları için 1 milyar dolar ayırdığını duyurdu

Dünyanın lider teknoloji şirketlerinden Lenovo, 2023 yılının ikinci çeyrek (Lenovo mali yılının ilk çeyrek) sonuçlarına göre 12,9 milyar dolar ciro ve 191 milyon dolar -Hong Kong Finansal Raporlama Standartlarına göre (HKFRS) net gelir elde etti.

Lenovo, Gider-Ciro (E/R) oranını esnek tutmak ve sürdürülebilir kârlılığı artırmak için proaktif adımlar atmayı sürdürürken, büyüme ve dönüşüm için yatırım yapmaya devam ediyor. Lenovo, yapay zekâ (AI) cihazları, yapay zekâ altyapısı ve yapay zekâ çözümleri başta olmak üzere dünya genelindeki işletmeler için yapay zekâ dağıtımını hızlandırmak amacıyla yapay zekâya üç yılda 1 milyar dolar daha yatırım dahil olmak üzere, orta vadede inovasyon yatırımlarını iki katına çıkarma kararlılığını koruyor.

Lenovo CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Yang Yuanqing, sonuçlar hakkında verdiği demeçte;

“Geçtiğimiz çeyrekte makroekonomik ortamda ortaya çıkan sorunlar nedeniyle donanım faaliyetlerimiz adaptasyon aşamasında kalsa da stratejimizi yürütmeye devam ettik. Hizmet odaklı faaliyetlerimiz güçlü bir büyüme elde ederek kârlılığını sürdürdü. Grup cirosundaki bilgisayar dışı ciro karması önceki yıla göre daha da artarak, çeşitlendirilmiş büyüme etkenlerimizin ne kadar etkin olduğunu ortaya koydu ve bu nedenle, önümüzdeki çeyreklerde sektörün toparlanması konusunda ihtiyatlı iyimserliğimi koruyorum. İnovasyonu ve akıllı dönüşümü desteklemeye devam ettikçe, uzun vadede sürdürülebilir kârlılık ve büyüme sağlayacağımıza inancım tam.”

Yapay zekâ yatırımları Lenovo’nun liderliğine güç katacak

Yapay zekayı her yönüyle değerlendirmeye devam eden Lenovo, istemciden uç noktaya, bulut çözümlerine ve ağa kadar bilişim gücündeki avantajlarını geliştiriyor. Büyük Dil Modellerinde ve yapay zekâ ile üretilen içeriklerde yapılan atılımlar, yapay zekâ geliştirme ve uygulama alanında büyük bir sıçrama niteliğinde olup, yapay zekanın benimsenmesini artıran bir katalizör ve hızlandırıcı görevi görüyor. Lenovo, önümüzdeki üç yılda yapay zekâ cihazlarını, yapay zekaya hazır ve yapay zekâ için optimize edilmiş bilişim altyapısını ve yapay zeka ile üretilen içerikleri dikey sektörlerin akıllı çözümlerine entegre ederek müşterilerin üretkenliklerini artırmasına yardımcı olacak 1 milyar dolar daha yatırım yapmayı hedefliyor.

Yapay zekâ çözümlerinde öncü

Altyapı Çözümleri Grubu’nun (ISG) kapsamlı yapay zekâ portföyü, yapay zekâ donanım altyapısı alanında dünyada üçüncü sırada yer aldı. Bu iş grubu, NVIDIA destekli yeni nesil yapay zekâ sistemlerinin tasarımına da öncülük ediyor. Yakında yeni duyurulan NVIDIA L40S GPU’ları içerecek olan Lenovo ThinkSystem SR675 V3 sunucular, dünya genelindeki profesyonellerin yapay zekayı geliştirmesine ve farklı sektörlerdeki kullanıcılara akıllı sohbet robotları, arama ve özetleme araçları gibi üretken yapay zekâ uygulamaları sunmasına yardımcı olacak. İlk yılında 45 ISV ortağıyla iş birliği yapan AÇG, şimdiden 70’i aşkın yapay zekâ optimizasyonlu platform üzerinde 150’den fazla yenilikçi yapay zekâ çözümü sunmayı başardı.

Çözüm ve Hizmetler Grubu (SSG), tahmine dayalı destek için yapay zekâ destekli cihaz bilgi edinme olanakları, servis birimine bütünleşmiş üretken yapay zekâ çözümleri ve yapay zekâ ile güçlendirilen sektörel çözümler gibi uygulamalarla portföyünde yapay zekadan yoğun bir biçimde yararlanıyor.

Akıllı Cihazlar Grubu (IDG) faaliyetleri, ürün tasarımı ve analizinde kullanılmak üzere kullanıcı içgörüleri madenciliğinde yapay zekâ kullanılmasından üretim öncesi kodlardaki güvenlik açıklarının taranmasına, parça planlama dahil olmak üzere üretime, kalite kontrolleri ve optimizasyonuna cihaz yaşam döngüsünün her aşamasında yapay zekadan yararlanıyor. Geleceğe baktığımızda, kişisel bilişimde dönüştürücü bir değişime öncülük eden Lenovo, yeni üretken yapay zekâ iş yüklerinin ihtiyaçlarını karşılamak için bilgisayarların da yapay zekâ bilgisayarına dönüşmesini öngörüyor. Lenovo, yapay zekâ bilgisayarlarının geleceğini, gelişmiş işlevsellik, hız, yaratıcılık ve kullanıcıyı içine alan gerçekçi deneyimler sunan istemci, uç nokta ve bulut teknolojilerinin yenilikçi ve hibrid bir karışımı olarak görüyor. Operasyon düzeyinde ise Lenovo, verimlilik, öngörü oluşturma ve karar verme süreçlerini desteklemek için şirketin akıllı üretim, tedarik zinciri, müşteri hizmetleri ve diğer süreçlerinde yapay zekâ kullanıyor.

Çözümler ve Hizmetler Grubu (SSG) ile yüksek faaliyet karı

Lenovo Çözümler ve Hizmetler Grubu (SSG), %21’in üstünde yüksek faaliyet kârı ile bir önceki yıla göre %18 artış anlamına gelen 1,7 milyar dolar ciro ile güçlü bir büyüme ve yüksek kârlılık sergilerken, destek hizmet faaliyetleri temel kârlılık etkeni olma özelliğini koruyor. SSG cirosunun (önceki yıla göre 4 puan artışla) yarısından fazlasını oluşturan Yönetilen Hizmetler ile Projeler ve Çözümler hizmetlerinin kapsamının genişletilmesinde güçlü bir ilerleme gerçekleşiyor. SSG, “Dijital İş Yeri Çözümleri” için güçlü bir iş geliştirme akışı oluşturmaya devam ediyor.

Altyapı Çözümleri Grubu (ISG) en güvenilir alt yapıyı sunuyor

ISG grubu, yapay zekâ, uç nokta, yapay zekâ, hibrit bulut ve yapay zekâ merkezli iş yüklerini destekleyen sunucu ve depolama gibi yapay zekâya hazır ve yapay zekâ ile optimize edilen altyapı geliştirme çalışmalarına yatırım yapmaya devam edecek. ISG, dijital ve akıllı dönüşümlerinde müşteriler için en güvenilir altyapı ortağı olma vizyonunu geliştirme konusuna yoğunlaşmayı sürdürüyor.