Ana Sayfa Blog Sayfa 12

Türkiye Ekonomik Etki Raporu’na göre Google’ın ekonomiye katkısı 340 milyar TL’ye ulaştı

Türkiye, dijital ekonominin birçok alanında bölgesel bir güç hâline gelirken, yapay zekâ ve dijital teknolojiler bu dönüşümün merkezine yerleşiyor. Google da bu dönüşüme, kullanıcılara, işletmelere ve kamu kurumlarına platform ve araçlarıyla yeni fırsatlar sunarak katkı sağlıyor.

Public First tarafından Google iş birliğiyle hazırlanan Türkiye Ekonomik Etki Raporu, bu katkının ekonomik büyüme üzerindeki somut etkilerini ortaya koyarken, yapay zekânın önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin kalkınmasında üstleneceği kritik rolü vurguluyor.

Rapora göre, Türkiye’nin dijital ekosistemine yatırılan her 1 TL, ülke ekonomisine ortalama 5,6 TL geri dönüş sağlıyor. 2024 yılı itibarıyla Google’ın Arama, Ads, Haritalar, Play, Cloud ve YouTube gibi ürünlerinin Türkiye ekonomisine doğrudan katkısı 340 milyar TL (10 milyar ABD doları) seviyesinde gerçekleşti. Bu katkı, Türkiye’nin GSYİH’sinin yaklaşık %0,8’ine denk gelirken 260 binden fazla kişilik istihdamı destekliyor.

“Türkiye’nin teknolojiyi sadece kullanan değil, üreten ve yön veren bir ülke olmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz”

Google Türkiye Ülke Direktörü Mehmet Keteloğlu raporla ilgili verdiği demeçte;

“Google olarak Türkiye’nin dijital dönüşümüne uzun vadeli bir bakışla katkı sunuyoruz. Yapay zekâ, bu dönüşümün itici gücü olmaya devam edecek. Public First tarafından hazırlanan Türkiye Ekonomik Etki Raporu da bu tabloyu açıkça ortaya koyuyor: Yapay zekâ 2035 yılına kadar Türkiye’nin GSYİH’sine yıllık %7,4’ün üzerinde katkı sağlayabilir. Bu yalnızca ekonomik büyüme açısından değil, toplumsal gelişim ve yenilikçilik açısından da önemli bir potansiyel anlamına geliyor. Rapora göre katılımcıların %73’ü Türkiye’nin bir ‘Yapay Zekâ Süper Gücü’ olmayı stratejik öncelik haline getirmesi gerektiğini belirtirken, işletmelerin %90’ı yapay zekâ araçlarının ülke ekonomisi için büyük bir fırsat sunduğunu düşünüyor. Kullanıcı tarafında da yapay zekâya hızlı bir adaptasyon gözleniyor; örneğin Google Gemini’ın günlük aktif kullanıcı sayısı 2025’in ilk yarısında iki kattan fazla arttı. Biz de Google olarak, Türkiye’nin bu dönüşüm sürecinde teknolojiyi sadece kullanan değil, üreten ve yön veren bir ülke olmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Hem ekonomiye hem de topluma fayda sağlayacak teknolojileri herkes için erişilebilir hale getirmeye, Türkiye’de yapay zekâ odaklı büyümeyi destekleyecek yatırımlarımıza devam edeceğiz.”

Raporun öne çıkan verileri ve İstatistikleri

  • Google’ın Türkiye ekonomisine 2024 yılında katkısı 340 milyar TL (yaklaşık 10 milyar ABD doları) oldu.
  • Bu etki, ülkenin GSYİH’sinin %0,8’ine denk geliyor ve 260 binden fazla kişilik istihdamı destekliyor.
  • Türkiye’nin dijital ekosistemine yatırılan her 1 TL, ekonomiye ortalama 5,6 TL olarak geri dönüyor.
  • Google Arama ve Workspace, yılda 530 milyar TL verimlilik artışı potansiyeli sunuyor.
  • Google Cloud’a geçen işletmeler toplam 23 milyar TL tasarruf sağladı.
  • Google hizmetleri, kullanıcılar için yılda 1,6 trilyon TL (yaklaşık 50 milyar ABD doları) refah değeri yaratıyor.
  • Google Arama ve Ads 210 milyar TL, Haritalar 55 milyar TL, YouTube 27 milyar TL,
  • Google Play 31 milyar TL, Cloud 11 milyar TL’lik ekonomik faaliyet sağladı.
  • Android ve Google Play ekosistemi 750 milyar TL büyüklüğe ulaştı; 3 milyondan fazla kişiye istihdam yarattı.
  • Yapay zekâ, 2035 yılına kadar Türkiye’nin GSYİH’sine %7,4’ün üzerinde katkı sağlayarak ekonomiye 3,2 trilyon TL ek değer kazandırabilir.

Google ve Public First iş birliğiyle hazırlanan Türkiye Ekonomik Etki Raporu’na buradan ulaşabilirsiniz.

Yerli girişim Upsonic, 1 milyon dolar yatırım aldı

Agent framework alanında açık kaynaklı ve Agentic AI yaklaşımını benimseyen girişimlerden biriolan Upsonic, toplamda 1 milyon dolar yatırım aldı.

Daha önce açıklanan yatırım turunda; OrangeFund, Gelecek Etki Fonu, Cem Sibay, Doğan Aksoy, Tambi Jalouqa ve Taygun Alban gibi isimler yer almıştı. APY Ventures da turun bir parçası olarak katıldı. Upsonic, framework’ü içerisindeki Safety Engine özelliği,reliability-first tasarımı ve multi-model yapısı sayesinde, geliştiricilerin projelerini üretim ortamına güvenle taşımasına olanak tanıyan nadir framework’lerden biri olarak öne çıkıyor.

Upsonic, kurumların operasyonlarını akıllı otomasyon süreçleriyle daha güvenli, ölçeklenebilir ve sürdürülebilir hale getiriyor. Bu dönüşümün en belirgin şekilde hissedildiği alanlardan biri fintek şirketlerinin ve bankaların ihtiyaç duyduğu KYC, risk analizi, uyumluluk raporlama ve dolandırıcılık tespiti gibi kritik süreçleri agentic workflow’lara dönüştürürken, aynı zamanda güçlü bir agent governance altyapısı da sunuyor.

Upsonic’in geliştirdiği AgentOS, fintek ve bankalardaki agentların performansını izleyen, kalite ölçümü yapan ve ölçekleme süreçlerini otomatikleştiren bir kontrol katmanı sunuyor. Bu sayede bu firmalardaki geliştiricilerin kurum içerisindeki işleri otomatikleştirmek için kendi agent’larını kolayca oluşturabilmesini, yönetebilmesini ve ölçekleyebilmesini sağlayan açık kaynak kodlu bu platform, agent tabanlı otomasyon dönüşümünün merkezinde konumlanıyor.

“Upsonic, standartları belirleyenlerin öncüleri olacak”

Konuyla ilgili konuşan APY Ventures Fon Yöneticisi Mustafa Keçeli verdiği demeçte;

“Her dönüşüm döneminde bazı ekipler yalnızca trendi takip eder, bazıları ise standardı belirler. Bizim vizyonumuz, bu standardı şekillendiren ekiplerle büyümek. APY Ventures olarak Upsonic’in bu grubun öncülerinden biri olacağına inanıyoruz. AgentOS vizyonlarının global ölçekte güçlü bir potansiyel taşıdığını görüyor, bu yolculukta onları desteklemekten mutluluk duyuyoruz.”

Sabancı ARF’ın 4. döneminden mezun olan ve yatırım almaya hak kazanan girişimler

Sabancı Holding’in erken aşama teknoloji ticarileştirme ve yatırım odaklı Sabancı ARF (Almost Ready to Fly) Programı, 8 Ekim’de düzenlenen Sabancı ARF On Air Demo Day ile beraber 4. dönem mezunlarını verdi. Programın bu dönemki mezunlarıyla beraber ek yatırım almaya hak kazanan girişimler de belli oldu.

Sabancı ARF 4. Döneminden mezun olan girişimler

AFC Yeşil Teknolojiler: Yerli madenlerden ısı yalıtımlı, süperhidrofobik, antibakteriyel özellikli ve kendi kendini temizleyebilen hem iç hem de dış dekorasyonda kullanılabilen yenilikçi yüzey kaplama malzemeleri geliştiriyor.

Algbio: Mikroalg tabanlı yenilikçi arıtma sistemleriyle atıksu yönetimini etkin şekilde gerçekleştiriyor. Şirket, çevresel kirliliği azaltırken atık algleri biyogübre ve plastiğe dönüştürerek döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor.

ChemCode: Gıda güvenliği ve yönetim sistemleri geliştirmek amacıyla biyoteknoloji ile bilgisayar bilimlerini birleştiriyor. Girişim, patentli teknolojisi sayesinde gıda analiz süresini 30 dakikaya kadar düşürüyor.

Kfobix: Enerji sektöründe buzlanma ve korozyon gibi kritik sorunlara karşı süperhidrofobik nanokompozit kaplama teknolojisi geliştiriyor.

Pigmentium: Fotovoltaik (PV) panellerin gece saatlerinde de elektrik üretebilmesini sağlayan kaplama çözümü geliştiriyor. Şirket, aynı malzeme yol ve şehir aydınlatmalarında da kullanılarak enerji verimliliğine katkı sağlıyor.

Omica: Geleneksel hayvan testlerine çevresel ve etik açıdan sürdürülebilir bir alternatif olarak 3D hücre kültürleri ve mikrobiyal biyoteknolojiyle cilt dokusunu birebir taklit eden test platformları geliştiriyor.

Rocycling: Endüstriyel filtrelerde kullanılan plastikleri mekanik ve kimyasal yöntemlerle geri dönüştürerek sürdürülebilir atık yönetimine katkı sağlıyor.

Seismocode: Jeotermal enerji üretimi ve doğal kaynak aramalarında mikrotremör verilerini analiz ederek en uygun sondaj noktalarını belirliyor. Böylece yanlış sondajların önüne geçilir, maliyetler azalır ve başarı oranı yükseltiliyor.

Yugen: Deri endüstrisine yönelik olarak nar kabuğundan, mekanik ve dayanım özellikleri geliştirilmiş çevre dostu biyo-deri üretimi sağlıyor.

Sabancı Holding çalışanlarından çıkan ve 4. Dönemden mezun olan kurum içi girişimler

SecwAI: Üretimsel yapay zeka araçlarının kullanımında artan siber güvenlik tehditlerine karşı veri güvenliğini ve gizliliği sağlamaya yönelik çözümler geliştiriyor.

Novium: Üretimsel yapay zeka teknolojisiyle malzeme geliştirme süreçlerini hızlandırır; şirket verilerini kullanarak malzeme özelliklerini simüle eder ve firmaya özel çözümler sunar.

CarboCycle: Sanayi sektörlerine yönelik geliştirilen çevrim içi platform ile karbon emisyonlarını sektör ve üretim kapasitesine göre analiz ediyor. Girişim, enerji tüketimine bağlı karbon salımını hesaplayarak en uygun karbon yakalama teknolojilerini öneriyor.

Next Step: İnsan hareketinden elektrik enerjisi üreterek alternatif ve sürdürülebilir bir yenilenebilir enerji kaynağı sunuyor.

Sabancı ARF’tan ek yatırım almaya hak kazanan girişimler

Dönem’le birlikte portföyde toplam 56 girişime ulaşan Sabancı ARF, 16 iç girişim projesinin 6’sının şirketleştiği ve 24 girişimin ek yatırım aldığı bilgisini paylaştı.

Sabancı ARF Lideri Yeliz Erinçkan, Sabancı ARF’den mezun olmanın girişimcilik yolunda en büyük yatırım olduğunu, program süresince tüm girişimcilerin büyüme yolunda katlanarak ilerlediğini belirterek, ek yatırım hakkı kazanan girişimleri açıkladı:

  • Yugen Company
  • Omica
  • Kfobix
  • Algbio
  • Pigmentium

Sabancı Holding Strateji ve İş Geliştirme Grup Başkanı Gökhan Eyigün ARF programı hakkında verdiği demeçte;

“Bugün burada, 4. Dönem mezunları olan 13 girişimimizin mezuniyetlerini yani kanatlanmalarını kutluyoruz. Her biri, Sabancı Topluluğu şirketleriyle PoC süreçlerine girdi, ofis desteği aldı, mentorlukla gelişti, ekosistemde kendini tanıttı ve nakdi destekle güçlendi. Sabancı ARF olarak, girişimcilik yolculuğunun sadece bir başlangıç olduğunu biliyoruz. Bu yolculukta cesaret, vizyon ve dayanıklılık kadar; doğru destek mekanizmaları da kritik. Biz bu mekanizmayı inşa etmeye devam edeceğiz. Hep birlikte, Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini daha da ileriye taşıyacağız.”

Yerli finansal teknoloji şirketi Lidio, 4 milyonluk kullanıcı havuzuyla Lidio Pass’i duyurdu

Türkiye’nin hızla büyüyen ve dönüşen e-ticaret ekosistemine kattığı derin uzmanlık ve son teknoloji çözümleriyle bilinen Lidio, Lidio Pass ile yenilik getiriyor.

İşletmeleri 4 milyon kullanıcısıyla buluşturan Lidio Pass, kart saklamanın çok ötesine geçerek kapsayıcı bir alternatif ödeme çözümüne dönüştü. Türkiye’nin ve dünyanın en büyük işletmeleri ile çalışan Lidio, bu oyuncuların çok uzun yıllardır ödemeleri pürüzsüzleştirebilmek gayesiyle kullandığı çözümlerini tüm KOBI’lerine ve tüketicilerine sunuyor. Tek tıkla ödeme, kredi, havale/EFT ve yakında devreye girecek açık bankacılık servisleriyle Lidio, işletmelere güvenli ve hızlı bir deneyim sunuyor.

İşletmelere ödeme süreçlerinde uçtan uca avantaj sağlayan Lidio Pass’in öne çıkan özellikleri şöyle sıralanıyor: Kart saklamanın ötesinde çok kanallı ve kapsamlı yapı, hızla büyüyen bugün bile 4 milyon kullanıcılı hazır havuz, kart bilgisi girmeden hızlı, güvenli ve pürüzsüz ödeme deneyimi, abonelik, SaaS, tekrarlayan ödemeler ve çok kanallı kullanım senaryoları ve esnek iş modeleri, smart switch ile en uygun banka yönlendirmesi, AI destekli fraud önleme, kart, kredi, havale/EFT ve yakında açık bankacılık servisleri, PCI-DSS sertifikalı, kullanıcı verilerine temas etmeyen altyapı.

Lidio Kurucu Ortağı ve CEO’su Emre Güzer konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Lidio Pass kapsamlı servisleriyle, son teknoloji altyapısıyla ve 4 milyon kullanıcıya dokunan hazır havuzuyla, artık bir kart saklama ürünü olmaktan çktı. Alanında uzman ekibimiz, katma değerli servislerimiz ve işletmelere sunduğumuz ayrıcalıklı dünyamızla Lidio Pass’in Türkiye’nin alternatif ödeme yöntemi olma yolunda hızla ilerlediğini söyleyebilirim. Lidio’da işletmelere vaadimiz yalnızca teknik kolaylık değil, aynı zamanda satış performansını artıracak gerçek bir rekabet avantajı da sunuyoruz. Tek bir ürünle birden fazla ihtiyacını karşılayabilen işletmeler, Lidio Pass çatısı altında daha düşük maliyetle daha yüksek değer elde ediyor. Bu yaklaşım önümüzdeki dönemde kredi ve açık bankacılık servislerimizin devreye girmesiyle daha da güçlenecek. Tıpkı ödeme geçidi ürünümüz olan Lidio Core gibi, Lidio Pass de her şey dahil bir bakış açısıyla tasarlandı. Birden çok ürünü ayrı ayrı satın almak yerine Lidio Pass ile hepsine daha düşük maliyetle erişim imkanı veriyoruz. Halihazırda bir kart saklama çözümüne sahip olan işletmeleri de, Lidio Pass’in çok kanallı kapsayıcı yapısıyla tanışmaya, aradaki farkı hem mali tablolarında görmeye hem de artan memnuniyet oranlarıyla müşteri sadakatini pekiştirmeye davet ediyoruz.”

EY Girişimci Kadın Liderler Programı’nın 2025 sınıfına seçilen 10 kadın girişimci

Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, kurumsal finansman, strateji ve vergi hizmetleri şirketi EY’ın, bu yıl Türkiye’de dokuzuncusunu gerçekleştireceği EY Girişimci Kadın Liderler Programı’nın 2025 sınıfına katılacak 10 girişimci açıklandı.

Programa katılmaya hak kazanan girişimciler, EY Girişimci Kadın Liderler Programı 2025 kapsamında; EY’ın eğitim, mentorluk, iş geliştirme ve güçlü küresel ağından faydalanarak işlerini büyütme ve uluslararası pazarlara açılma fırsatı elde edecek.

KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu’nun, Bozlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Bozluolçay’ın ve Sanko Holding Onursal Başkanı Zeki Konukoğlu’nun yer aldığı önemli iş insanlarından oluşan bağımsız jüri tarafından seçilerek EY Girişimci Kadın Liderler Programı’na katılmaya hak kazanan girişimciler; küresel çapta düzenlenecek programa dahil olacaklar. EY Girişimci Kadın Liderler Programı ile EY Türkiye bu dönem de dahil olmak üzere toplamda 90 girişimci kadına, iş ve liderlik stratejilerini geliştirme, potansiyel iş ortaklıklarını, özel sermaye kaynaklarını belirlemeye destek olan geniş profesyonel ağlara dahil olma, yatırımcılar nezdinde kurumsal görünürlüklerini artırma gibi konularda destek sağlamış olacak.

EY Girişimci Kadın Liderler Programı 2025 sınıfına seçilen kadın girişimciler:

  • Buse Tellioğlu Altındiş, Pasta Bonatelli Kurucusu
  • Çiğdem Kıral, KEBO Kurucu Ortağı
  • Diloy Gülün, Karma Films Kurucusu
  • Eda Zaloğlu, BEE Company CEO’su
  • Fatma Gülşah Demirsoy, GCE Metal Kurucusu
  • İlkim Asiye Ünlü, İlkim Makina Genel Müdürü
  • İpek Karagöz, Krijen Kurucu Ortağı
  • Jale Tuncel, İdeteks Kurucu Ortağı
  • Özgür Arzu Barbaros, Virgosol Kurucu Ortağı
  • Özlem Ural, Literatür Kimya Kurucu Ortağı

Tamamen ücretsiz olan programa seçilen kadın girişimciler, iş dünyasının başarılı liderlerinin bilgi ve deneyimlerinden yararlanabilecekleri prestijli bir ağa da katılma fırsatı elde edecek. Seçilen kadın girişimciler EY’ın geniş ve kapsamlı kaynaklarına erişerek, şirketlerini sürdürülebilir bir şekilde büyütme, pazar lideri olma yeteneklerini güçlendirme ve rekabet avantajı elde etme imkânına sahip olacak. Ayrıca program, kadın girişimcileri alanlarında öne çıkararak; eğitim, birebir mentorluk desteği, 60 ülkede 1000’den fazla kadın girişimciden ve ilham verici rol modellerden oluşan küresel bir topluluğun bir parçası olma gibi birçok alanda fırsat sağlayacak.

EY Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı ve Girişimci Kadın Liderler Programı Lideri Müge Tan Belviso konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Günümüz iş dünyasında girişimci kadınlar, finansman, üretim, pazarlama ve sürdürülebilir büyüme gibi birçok zorlu iş sürecini aynı anda yöneterek başarıya ulaşmak için büyük bir çaba gösteriyor. Ancak bu süreçte, gerekli kaynaklara erişim ve stratejik yönlendirme noktasında çoğu zaman desteğe ihtiyaç duyulabiliyor. Bununla birlikte, etkin yönetim ve liderlik becerilerini en verimli şekilde kullanmak da büyük önem taşıyor. EY olarak, uzun yıllara dayanan tecrübemiz ve bilgi birikimimiz ile girişimci kadınların bu yolculukta yaşadığı tüm zorlukların farkında olarak, Girişimci Kadın Liderler Programımız ile kadın girişimcilere kapsamlı katkı sağlamayı hedefliyoruz. Programımız dahilinde sunduğumuz eğitim, mentorluk, iş geliştirme fırsatları, güçlü profesyonel ağ ve EY’ın geniş kaynakları aracılığıyla girişimci kadınların yönetimsel becerilerini geliştirmelerine katkı sağlıyoruz. Programımızda yer alan eğitimlerle katılımcıların; hukuk, vergi, finans, teknoloji, kurumsal strateji ve iletişim gibi iş dünyasının temel alanlarında bilgi ve donanımlarını güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Aynı zamanda, girişimlerini uluslararası arenaya taşımaları, küresel rekabet güçlerini artırmaları için desteklerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. EY Girişimci Kadın Liderler Programı 2025 sınıfımıza seçilen tüm girişimci kadınları gönülden tebrik ediyor ve başarılar diliyorum.”

10’uncu yaşını kutlayan Getir, alışverişi yapay zeka ile daha da hızlandırmayı planlıyor

Kurulduğu 2015 yılında hayata geçirdiği “dakikalar içinde teslimat” modelini tüm dünyaya tanıtan Getir, alışveriş deneyimini yeniden tanımladı.

Kuruluşunun 10’uncu yılında, Türkiye’nin en büyük teknoloji yatırımlarından biri olarak konumlanan Getir; market, yemek, mobilite ve finansal hizmetleri tek bir uygulama üzerinden sunarak kullanıcılarının günlük ihtiyaçlarını karşılıyor. Şirket, yapay zekâ destekli altyapısıyla her kullanıcıya kişiselleştirilmiş bir deneyim sağlıyor.

Getir, geliştirdiği harita tabanlı tedarik sistemiyle dünyada bir ilki başlatarak market ürünlerini dakikalar içinde kullanıcılarına ulaştırdı. Bugün Türkiye’nin en değerli teknoloji markalarından biri haline gelen girişim, kullanıcılarına yalnızca ürün değil, zaman kazandırıyor.

Türkiye’de 40 milyon üyeye ulaşan Getir, ülkenin ilk süper uygulaması konumunda olduğunu dile getiriyor. Getir ve GetirBüyük ile binlerce market ürününü dakikalar içinde teslim eden platform, GetirYemek üzerinden 80 binden fazla restoranı kullanıcılarla buluşturuyor. GetirSu ile haftanın her günü su markalarını adreslere ulaştırıyor, GetirÇarşı ile petshop, çiçekçi gibi ondan fazla kategoride esnafı dijitalleştiriyor. GetirBitaksi ve GetirAraç ile kent içi mobiliteyi kolaylaştırırken, GetirFinans aracılığıyla hızlı ve şeffaf finansal hizmetler sunuyor.

Geniş pazar yeri ekosistemiyle küçük üreticilerden büyük markalara kadar uzanan bir tedarik ağı oluşturan Getir, başlangıçta 225 ürün ve 33 tedarikçiyle yola çıktı. Bugün bu rakamlar 5.000 ürüne ve 560 tedarikçiye ulaştı. GetirYemek, GetirÇarşı ve GetirSu platformlarında toplamda 87 binden fazla iş ortağı bulunuyor.

Yapay zekâ yatırımlarını merkezine alan Getir, kullanıcı deneyimini kişiselleştirilmiş kampanyalar ve lokasyon bazlı teklifler ile sürekli geliştiriyor. “Hazır Sepet” özelliği, kullanıcıların alışkanlıklarına göre özel ürünlerden oluşan sepetler öneriyor ve yapılan pilot uygulamalarda kullanıcıların büyük çoğunluğu önerilen sepeti değiştirme gereği duymuyor.

Türkiye’de bir ilk olan “Alışveriş Listem” özelliği ise alışverişi daha da kolaylaştırıyor. Kullanıcılar, yazılı bir alışveriş listesinin fotoğrafını yüklediklerinde sistem listedeki ürünleri otomatik olarak sepete ekliyor. Bu özellik, en sık tercih edilen ürünleri tanıyarak kişiye özel sepet oluşturuyor ve gerekirse kullanıcıya alternatif markalar da sunuyor.

Yemek tarafında geliştirilen “Ne Yesem” aracı, restoranların en çok tercih edilen ürünlerini yorumlar ve performans verileriyle birlikte göstererek seçim sürecini kolaylaştırıyor. Ayrıca yemek fotoğraflarından yapılan kalori tahminleriyle kullanıcıların formunu korumasına yardımcı oluyor.

10 yıllık süreçte 1 milyara yakın siparişte 3 milyar ürün teslim eden Getir’in uygulaması 130 milyon kez indirildi. Günlük 1,2 milyon ziyaret alan platform, 65 şehirde 550 mağaza ile hizmet veriyor. Geniş ürün yelpazesinde meyve-sebzeden kişisel bakım ürünlerine, atıştırmalıklardan bebek ürünlerine, vegan ve glutensiz seçeneklerden lokal markalara kadar 5 binden fazla ürün bulunuyor. Getir, sahadaki kuryeler ve mağaza çalışanlarıyla dolaylı olarak 13 bin kişiye, merkez ofiste ise 1.200 kişiye istihdam sağlıyor. Şirketin merkez ofis kadrosunun üçte birini yazılım, mühendislik, veri analitiği ve ürün geliştirme ekipleri oluşturuyor.

Operasyonlarını tamamen veriye dayalı algoritmalarla yöneten Getir, kendi geliştirdiği yapay zekâ sistemleriyle tedarikten teslimata kadar tüm süreçleri optimize ediyor. Trafik yoğunluğu, aktif kurye sayısı, anlık sipariş hacmi ve hava durumu gibi faktörleri saniyeler içinde analiz eden Tahmini Varış Süresi (TVS) sistemiyle siparişlerin zamanında ulaşması sağlanıyor. Lokasyon bazlı teklifler, kişiye özel kampanyalar ve depo stok yönetimi gibi akıllı perakende çözümleri sayesinde her kullanıcıya bulunduğu bölgeye uygun, benzersiz bir alışveriş deneyimi sunuluyor.

İstanbul’da yağmurlu bir pazartesi ile İzmir’de sıcak bir cuma akşamında bile tamamen farklı deneyimler sunabilen Getir, teknolojiyi kent yaşamının ayrılmaz bir parçasına dönüştürerek ikinci on yılında da alışverişte ezberleri bozmaya devam ediyor.

Tera Girişim, Aura Portföy’ün yüzde 16,6’sını satın aldı

Tera Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. (Tera Girişim), iştirak yapısını genişleterek halka arz öncesi yatırım portföyünü çeşitlendirme yönünde stratejik bir adım attı.

Tera Girişim, Tera Grubu bünyesinde faaliyet gösteren bir diğer şirket olan Tera Finansal Yatırımlar Holding A.Ş. (TRHOL) ile birlikte Aura Portföy Yönetimi A.Ş.’nin (Aura Portföy) yüzde 16,6 hissesini devralmak üzere anlaşmaya vardı.

Anlaşma kapsamında Tera Girişim ve TRHOL, toplam 34.778.600 adet nama yazılı payı (şirket sermayesinin %90,10’u) mevcut ortaklardan devralacak.

İşlemin tamamlanmasının ardından Aura Portföy’ün yeni ortaklık yapısı şu şekilde oluşacak:

  • Tera Finansal Yatırımlar Holding A.Ş. (TRHOL): %73,54
  • Tera Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. (Tera Girişim): %16,58
  • Emre Tezmen: %9,90

Bu işlemle birlikte Tera Girişim, girişim şirketleri portföyünün yanı sıra finansal hizmetler alanında da yatırım yelpazesini genişletmiş olacak.

Şirket değerinin 160,7 milyon TL (15 Haziran 2025 itibarıyla) olarak belirlendiği işlem, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Rekabet Kurumu onaylarının ardından 5 iş günü içinde kapanışa gidecek.

  • Nihai kapanış tarihi ise 31 Aralık 2025 olarak öngörülüyor.

Tera Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı Genel Müdürü Dr. Bülent Uygun verdiği demeçte;

“Yatırım portföyümüzü, girişim şirketlerinin yanı sıra finansal iştiraklerle de çeşitlendirip zenginleştiriyoruz. Bu sayede finansal hizmetlerde dikey entegrasyonu güçlendirmeyi ve yenilikçi yatırım araçları geliştirmeyi hedefliyoruz.”

Tera Girişim’in mevcut yatırım portföyü; stratejik, mali ve idari danışmanlık, gayrimenkul yatırımları, siber güvenlik, eğlence-medya ve fon yönetimi gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerden oluşmaktadır. Portföyde yer alan iştirakler arasında:

  • Sözinv Danışmanlık A.Ş. – Stratejik, mali ve idari danışmanlık ile gayrimenkul yatırımları alanında faaliyet göstermektedir.
  • Centralone Entertainment Film Prodüksiyon A.Ş. – Eğlence ve medya sektöründe içerik üretimi, menajerlik ve etkinlik yönetimi hizmetleri sunmaktadır.
  • Barikat İnternet Güvenliği Bilişim Ticaret A.Ş. – Türkiye’nin önde gelen siber güvenlik şirketlerinden biridir.
  • Fonops Danışmanlık A.Ş. – Fon ihraç süreçleri, reklam ve tanıtım danışmanlığı alanlarında hizmet vermektedir.
  • Pie Portföy Simit Sarayı Girişim Sermayesi Yatırım Fonu – Yiyecek ve hizmet sektörüne odaklanan yenilikçi bir girişim sermayesi yatırım fonudur.

Bu yatırımlar, Tera Girişim’in sürdürülebilir büyüme ve uzun vadeli değer yaratma stratejisinin temel taşlarını oluşturmaktadır.

Regülasyon teknolojisi platformu Surveill, Simya VC’nin de katıldığı turda 1 milyon dolar yatırım aldı

212’nin, erken aşama girişimlere yatırım yapma hedefi doğrultusunda hayata geçirdiği Simya VC ve melek yatırımcıların da katıldığı yatırım turunda Surveill’a toplam 1 milyon dolar yatırım yapıldı. Elektronik iletişim süreçlerinin yönetimine odaklanan yapay zekâ destekli RegTech(regülasyon teknolojisi) platformu Surveill, aldığı yatırımla platformun iş zekasını geliştirerek operasyonlarını küresel ölçekte büyütmeyi, uyumluluk otomasyonu ve analitiklerini derinleştirmeyi ve ekibini genişletmeyi hedefliyor.

Yapay zekâ destekli uyumluluk platformu Surveill, iletişim ve pazarlama süreçlerinde regülasyonlara tam uyum sağlayan çözümler sunuyor. Kurum içi ve müşteriyle yapılan elektronik iletişimleri regülasyonlara uygun olarak yönetmeye odaklanan Surveill, bankacılık, aracı kurumlar ve varlık/portföy yönetimi gibi yüksek derecede regüle edilen sektörlerde uyumluluk riskini düşürüp operasyonel verimliliği artıran yapay zekâ destekli çözümler sunuyor. Platform, e-posta, sosyal medya, web, chat ve iş birliği uygulamalarındaki içerikleri yakalayıp analiz ederken, otomasyonu insan liderliğindeki değerlendirme süreciyle birleştirerek her kurumun ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir uyumluluk gözetimi sağlıyor.

Elektronik iletişim uyumluluğunda öncü olmayı hedefliyor

Surveill Kurucu Ortağı ve CTO’su Aslı Bonabi ise konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Yüksek derecede regüle edilen sektörlerde uyumluluk, işletmeler için en acil sorunlardan biri hâline geldi. Surveill olarak yapay zekâ destekli platformumuzla bu sorunu modern uyumluluk standartlarına uygun şekilde çözmeye odaklanıyoruz. Aldığımız yatırımla, elektronik iletişim uyumluluğunun temel taşı misyonumuzu hızlandırmayı ve platformun zekâsını, gerçek zamanlı izleme kabiliyetlerini ve kurumsal entegrasyonları güçlendirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca operasyonlarımızı küresel ölçekte büyütmeyi, uyumluluk otomasyonu ve analitiklerimizi derinleştirmeyi ve ekibimize üst düzey yetenekler katmayı planlıyoruz. Bu yatırım turunu vizyonumuzun ve teknolojimizin güçlü bir teyidi olarak görüyoruz.”

Günler süren inceleme süreçlerini dakikaya indiriyor

Simya VC Yönetici Ortağı Selma Bahçıvanoğlu yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Simya VC olarak, yapay zekâ destekli uyumluluk çözümlerine olan hızla büyüyen talebi karşılayan Surveill’e yatırım yapmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Regüle edilen sektörlerde pazarlama ve satış iletişimlerinin riskleri her geçen gün artarken, Surveill’in ölçeklenebilir yapay zekâ platformu bu boşluğu doldurarak kurumlara verimlilik sağlıyor. Kurucu ekip, Aydın Bonabi’nin 15 yılı aşkın regülasyon deneyimi ile Aslı Bonabi ve Ignacio Ortega’nın üst düzey teknik ve ürün geliştirme uzmanlıklarını bir araya getirerek hem çözümün karmaşıklığını yönetiyor hem de hedef pazar ve pazara giriş stratejisini net bir şekilde belirliyor. Surveill’in yapay zekâ destekli regülasyon teknolojilerinde, özellikle regüle edilen sektörlerdeki pazarlama ve satış iletişimlerinin risklerini yönetme konusunda yeni bir sayfa açacağına inancımız tam.”

Fonmap, yapay zeka ile kişisel yatırım danışmanlığı hizmetini duyurdu

TEFAS fonlarıyla birlikte, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) onaylı alternatif yatırım fonlarına mobil uygulamayla dijital erişim sunan Fonmap, Türkiye’nin en geniş kapsamlı fon platformu haline geldi. Şimdi ise herkese yapay zeka destekli kişisel yatırım danışmanlığı hizmetine başladı.

Bankalar ve portföy yönetim şirketleri kişisel yatırım danışmanlığı gibi özel bankacılık hizmetlerinde belli büyüklükte portföye sahip olma şartı ararken, Fonmap’te özel hizmetler için portföy büyüklüğünde sınır bulunmuyor. Fonmap’in yapay zeka teknolojisiyle özel yatırım danışmanlığı hizmetinden, portföy büyüklüğü ister bin TL ister 3 milyon TL olsun herkes yararlanabiliyor.

Fonmap’in kişisel portföy danışmanlığı modülü, herkes için özel yatırım stratejisi belirliyor. Buna en uygun fon sepetini öneriyor. Böylece yatırımcı, yüzlerce TEFAS fonu arasında kaybolmadan, kendi risk ve getiri tercihine göre fon önerisine ulaşabiliyor.

En kapsamlı fon platformu

Fonmap Kurucu Ortağı Sami Güzel “Fonmap, dijital fon platformu olarak hizmet vermeye başlayalı 15 ay gibi kısa bir süre oldu. Bu sürede Türkiye’nin en kapsamlı fon platformu haline geldik. Toplam yatırımcı sayısı 5,5 milyon yatırımcıyı geçen TEFAS fonlarının yanı sıra 400 bine yakın yatırımcının olduğu girişim sermayesi ve gayrimenkul yatırım fonlarına (GSYF ve GYF) dijital erişim sağlıyoruz. Start-up olarak kurulan Fonmap, şimdi başlangıç evresinden, büyüme evresine geçti. Kendi geliştirdiğimiz yerli ve milli teknolojimiz sayesinde tüm kullanıcılarımıza sunduğumuz yapay zekâ destekli yatırım danışmanlığı hizmetimizle büyümemizi hızlandıracağız.”

Türkiye’de ilk defa yapılıyor

Türkiye’de bir ilk olan fon platformunda yapay zekâ ile özel yatırım danışmanlığı hizmetinden faydalanmak için Fonmap uygulamasında saklama hesabı açmak yeterli. Uygulama üzerinden bir anket dolduran yatırımcının risk profili, yatırım amacı, vadesi, risk-getiri tercihi gibi sorularla belirleniyor. Kullanıcı dilerse kendi risk tercihlerini yazarak da sistemi yönlendirebiliyor. Buna uygun olarak her yatırımcıya özel öneriler ekrana geliyor. 5 değişik fondan oluşan öneri, portföy dağılımına göre veriliyor.

Fonmap, bu önerileri hazırlarken profesyonel algoritmaları kullanıyor, makro göstergeleri dikkate alıyor. Böylece yatırımcının kişisel risk seviyesine, hedeflerine ve beklentilerine en uygun strateji üretiliyor. Hem risk-getiri dengesi hem de makroekonomik uyum açısından optimize edilmiş, dinamik bir fon portföyü eşleştirmesi sunuyor. Yatırımcılar da önerilere uygun alım yapmak istendiğinde hemen işlem yapabiliyor. Ayrıca her pazartesi sabahı yapay zekâ tarafından oluşturulan haftalık portföy raporuyla da detaylı yorumlar yatırımcıya ulaşıyor.

Güzel “Tefas’ı her yerden alabilirsiniz. Ama Fonmap’in farkı kişiye özel sepet önerileri başta olmak üzere kullanım kolaylığı, finansal piyasalar analizi gibi birçok hizmeti bir yerde bulundurması” dedi.

Alternatif yatırım fonlarına kolay erişim

TEFAS fonlarının yanında başka hiçbir yerde olmayan Girişim Sermayesi ve Gayrimenkul Yatırım Fonlarını (GSYF ve GYF) da içeren Fonmap, Türkiye’de alternatif yatırım fonlarına erişimi dijitalleştiren ilk mobil uygulama olma özelliğine sahip. Yatırımcılar, Fonmap uygulaması sayesinde hiçbir evrakla uğraşmaksızın geleceğin unicorn’larına, enerji, fintek, telekom gibi pek çok farklı sektörden şirkete ve getiri potansiyeli yüksek gayrimenkullere erken aşamada yatırım yapabiliyor. Alternatif yatırım fonlarına dijital kolay erişimle sermaye piyasalarında çığır açan Fonmap, bu pazarda likiditeyi de sağlayan hizmet veriyor. Fonmap’te GSYF ve GYF’lerin pay devri imkanına kavuşan yatırımcılar, 7 yılı bulan uzun süreleri beklemeden paylarını devredebiliyor. Diğer taraftan bu fonlara yatırımı kaçıranlar da yatırım fırsatını yakalıyor.

35 milyon dolar değerleme

Fonmap, tohum yatırım turunu başarıyla tamamladı. Turkcell Yeni Teknolojiler GSYF, Tera GSYO ve RePie Portföy’ün katılımıyla gerçekleşen yatırım turunda Fonmap, 35 milyon dolar değerleme üzerinden 3 milyon dolar yatırım aldı. Güzel “Bu yatırımla birlikte, yatırım alışkanlıklarını dönüştürmeye, yatırımcıların kararlarını veriyle güçlendirmeye ve sermaye piyasalarının gelişimine öncülük etmeye devam edeceğiz” dedi. 2024 Haziran ayında hizmete giren Fonmap, aradan geçen 15 aylık dönemde 10 bin kullanıcıya ulaştı. Fonmap, 20 portföy yönetim şirketinin yönettiği GSYF ve GYF’lere de yatırım imkânı sunuyor.

Yapay zeka özel portföyü profesyonel algoritmalarla oluşturuyor

Fonmap yapay zekâ yatırımcıya özel portföy oluştururken çok katmanlı ve profesyonel bir algoritma uyguluyor. İlk aşamada yatırımcının risk profili, vade tercihleri ve yatırım amacı dikkate alınıyor. Ardından, fonların tema, kategori, risk seviyesi ve geçmiş performansları benzer ürünlerle karşılaştırılıyor. Bu süreçte özellikle Sharpe oranı (risksiz varlığa kıyasla performans oranı), Sortino oranı (portföyün gelirleri yatırım hedefine göre puanlamak), ortalama getiri ve volatilite gibi teknik performans göstergeleri esas alınıyor. Böylece yalnızca mutlak getiri değil, risk ayarlı başarı da değerlendirmeye katılıyor.

Makroekonomik boyutta ise, fonların son KAP raporundaki varlık dağılımları incelenerek, ilgili varlık sınıflarının ve sektörlerin mevcut makroekonomik görünümü ile eşleştiriliyor. Örneğin, devlet tahvili ağırlığı yüksek bir fon için faiz ve enflasyon trendleri; hisse senedi yoğun portföylerde ise büyüme verileri, sektör bazlı gelişmeler ve küresel piyasa dinamikleri göz önünde bulunduruluyor. Ayrıca, dalgalanmalara karşı hedge stratejileri eklenerek portföyün farklı senaryolara karşı dayanıklılığı artırılıyor.

Navlungo, e-ihracat servis platformu Envoyo’yu satın aldı

Türkiye’nin önde gelen lojistik teknolojisi girişimlerinden Navlungo, Birleşik Krallık merkezli e-ihracat servis platformu Envoyo’yu satın aldığını duyurdu.

Hâlihazırda Amazon, Shopify, Walmart, eBay, Alibaba, Ozon ve Etsy gibi önde gelen global pazar yerlerinde markaların satış yapabilmesi için danışmanlık ve büyüme hızlandırma hizmetleri sunan Envoyo, bu alandaki güçlü konumu ile dikkat çekiyor. Özellikle Doğu Avrupa ve Rusya pazarlarında güçlü bir konuma sahip Ozon’da da birçok Türk markasının satışa başlamasına öncülük etti.

Envoyo, Navlungo’nun e-ticaret ekosistemi markası oluyor

Kurucuları Borga Es ve Onur Güzel liderliğinde, Gökhan Akar, Özge Yürür ve Emin Yücekaya gibi melek yatırımcıların desteğiyle 750 bin doların üzerinde yatırım alan Envoyo, bugüne kadar 250’den fazla firmanın global pazar yerlerinde satış yapmasına aracılık ederek Türkiye’nin dijital ihracat ekosisteminde önemli bir yer edindi.

Satın alma sonrası Envoyo, Navlungo’nun e-ticaret çözüm platformu olarak yeniden konumlanacak.

Bu kapsamda;

  • Yurt dışında şirket kurulumu,
  • Muhasebe ve finansal yönetim,
  • Gümrük ve vergi hizmetleri,
  • Ürün fotoğrafçılığı ve içerik üretimi,
  • Eğitim ve danışmanlık dahil toplam 45 farklı servis

tek bir çatı altında satıcılara sunulacak.

Ayrıca kısa süre içerisinde sektörün önde gelen eğitmenlerinin video eğitim içerikleri, ücretsiz ve ücretli seçeneklerle Envoyo platformunda yer almaya başlayacak.

Navlungo kurucus İsa Korkmaz verdiği demeçte;

“Parkpalet ve Domestic satın alımlarımızın ardından, şimdi de Envoyo ile güçlerimizi birleştirerek çok kanallı lojistik ve e-ticaret çözümleri sunan bölgesel lider olma yolunda büyüme stratejimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu satın alma ile sadece kargo çözümü sunan bir platform olmaktan çıkıp, e-ticaretin her aşamasına dokunan tam kapsamlı bir ekosistem haline geliyoruz. Envoyo markasıyla yalnızca mevcut ihracatçılara değil, henüz satışa başlamamış 1 milyon potansiyel e-ticaret girişimcisine de ulaşacağız.”

Envoyo kurucu ortağı Borga Es ise demecinde;

“Envoyo bugüne kadar sektörde güçlü iş birlikleri kurdu. Son olarak QNB Finansbank ile düzenlediğimiz eğitimlerle 15.000 KOBİ’ye ulaştık. Pazaryerlerindeki deneyim ve ilişkilerimizin Navlungo’nun gücünü daha da artıracağına inanıyoruz.”

Envoyo Yatırımcılarından Gökhan Akar ise;

“Envoyo’ya yaptığımız yatırım, Türk üreticilerinin küresel pazarlarda yer bulmasına katkı sağlama inancımızın bir yansımasıydı. Navlungo ile birlikte bu vizyon artık çok daha geniş bir kitleye ulaşacak.”