Ana Sayfa Blog Sayfa 1053

Semantik Devlet’e Doğru

Platformumuz içerisinde zaman zaman konuk yazarların içeriklerini de yayınlayacağız. Sosyal Ağlar Tarihi kitabı yazarı Buğra Ayan, ‘Semantik Devlet’e Doğru’ başlıklı yazısıyla egirişim’de.

İnternet bir çok denklemi büyük bir süratle değiştiriyor.  2000’li yılların başlarında “İnternet sizin için nedir?” sorusuna neredeyse hiç kimse “Sosyal Medya” cevabını veremezken bugün “Sosyal Medya” en favori cevaplardan biri.

Sosyal ağlar 2006 yılında ‘Arkadaşını bul’ sloganıyla başladığı serüvenine bugünlerde kişilerin hayatlarından alabilecekleri tüm veriyi alma iddiasıyla devam ediyor. Facebook sizin tüm anlarınızı, Twitter aklınızdan geçen tüm fikirleri , Instagram yakaladığınız en iyi kareleri, Youtube ise kaydedilmeye değer tüm anları istiyor.

Bugün insanlığın çoğu için Facebook’a giriş yapılamaması uluslar arası bir savaştan çok daha büyük bir sorun olabiliyor. Çünkü birey kendini sosyal ağlar üzerinden rahatça ifade edebiliyor.  Bunu ifade edebileceği alternatif bir mekan neredeyse yok.

İnternetin ikinci aşaması olan Web 2.0 ile beraber bir çok kavram gelişti. Twitter diplomasisi, e-devlet , e-okul , çevrimiçi devasa açık kurslar (mooc) bunlardan sadece bir kaçı. Siyasilerden devletlere, sağlık sektöründen eğitim camiasına kadar tüm alanlar ilk başlarda direnselerde ilerleyen yıllarda bu yeni duruma göre yeniden konumlanmak zorunda kaldı.

Bilginin kitlelere daha hızlı ulaşması yeni bir şeffaflık anlayışı getirdi. Twitter’dan bir milletvekilinin seçmeniyle, bir sanatçının hayranı ile diyaloguna denk geldik. Markaların müşterilerin kızgınlıklarına tahammül etmeleri gerektiğine canlı tanık olduk. Twitter cevaplanamayan Tweet gibi bir seçenek koymadı. Her düşünceye bir cevap verilebileceğinin altını çizdi.

Facebook’un bu konudaki müdahalesi ise çok daha sertti. Ünvanınız her ne olursa olsun siteye giriş yaptığınızda bu ünvanları kapıda bırakmanız gerektiğini, ne kadar çok paranız olsa dahi 5.000 kişilik arkadaş limiti başta olmak üzere sitedeki bir çok temel değiştirmeyeceğini söyleyerek insanlar arasındaki hiyerarşinin karşısında olduğunu derinden de olsa belirtti. Bu açıdan bakıldığında Facebook; bugün bir sosyal ağın ötesinde, tüketim toplumunun doğurduğu kimlik bunalımında can çekişen birey için, narkoz görevi gören dijital bir sakinleştirici oldu. Belki de süper güçlerin bir öfke yönetim programı.

Evet. İnternet bugünlerde bir ‘Sosyal Ağ Çağı içinden geçiyor fakat ya bir sonraki evre nasıl olacak ? 2000’li yılların başında sosyal ağlar nasıl bir bilinmeyenden ibaretse bugün içinde internetin geleceği olarak görülen Anlamsal Ağ (Semantik Web) diğer bir ismiyle Web 3.0 bir çok bilinmeyene sahip bir denklem.

Anlamsal ağ bir çok teknik açıklama yapılabilir, fakat basitçe ‘Kişiye özel İnternet‘ diyebiliriz. Yapay zekanın daha güçlü bir şekilde kullanıldığı bu yeni ağ modelinin tam olarak ne zaman internet endüstrisine kazandırılacağı, kırılma noktasının hangi projeler olacağını kesin olarak söylemek mümkün değil. Fakat bilinen şu ki, büyük bir hızla bu ağa doğru gidiyoruz. İnternet gün geçtikçe insanlığın yeni sorular sormasına olanak tanıyor. Bu soruları sordukça bugün sahip olduğumuz sistemlerin ne kadar daha fazla geliştirilebileceğini görebiliyoruz.

Buna hepimizin kullandığı bir arama motoru olan Google üzerinden örnek verebiliriz. Google’da “karın ağrısına ne iyi gelir” diye bir arama yaptığımızda bize 479.000 sonuç geliyor. Hepimiz biliyoruz ki kimse bu 479.000 sonucun tamamına bakmayacak. Orada 479.000 değil 47 bin sonuç olsa da bizim için bir şey değişmeyecek. Google bunun yerine benim bulunduğum konumu görüp, benzer konumdan karın ağrısı ile ilgili yakın zamanlarda yapılan aramaları tarayıp, bunu sulardaki sorunlarla veya soğuk ile ilişkilendirip muhtemel çözüm önerilerini daha akıllıca ortaya koyabilirdi. Buna hava durumu, su kalitesi gibi onlarca etkeni de katabilirdi. İşte anlamlandırılmış ağ çağında bunlar sıradanlaşan özellikler olabilecek.

Google örneğinde dikkat etmemiz gereken önemli noktalardan biri ise şu. Tıpkı sosyal medyanın önemli bir parçası olduğu Web 2.0 internet yoluyla nasıl toplumsal dönüşümler yaptıysa Web 3.0’da da benzer bir senaryo bizi bekliyor. Hint asıllı düşünür Jiddu Krishnamurti’nin  “Anlamak değişimdir.” şeklinde ifade ettiği mottosu internetin geleceğinde sıklıkla karşımıza çıkacak bir durum olarak görülüyor. Anlamlandırılan veri, anlamlandırılmış sistemleri ortaya koyacak. Anlamlandırılmış sistemler ise toplumda gerek sosyolojik gerek ekonomik olaylara bakışındaki değişimleri körükleyecek.

Dolayısıyla bahsi gelecekte veriyi yöneten kurulacak sistemleri de yönetecek. En çok veriye sahip olan aktörlerden biri olan devletler de bugün e-devlet, m-devlet gibi sistemler geliştirirken bu dönemde “Semantik Devlet” fikri üzerine yoğunlaşmak zorunda kalabilecekler. Geleceğin internetinin sloganı kişiye özel internet olurken, semantik devletin sloganı ise “Kişiye özel devlet” olmak durumunda kalabilecek.

Semantik Devlet vatandaşının yaşadığı yerdeki hava durumunu kontrol ederek, kişinin sağlık durumunda olabilecek değişimlerle ilgili önceden vatandaşını uyarabilecek. İş arayan vatandaşlar ile çalışan arayan iş verenleri ısı haritaları üzerinden anlık olarak takip ederek bilgilendirme mesajı ile vatandaşa özel yönlendirme yapabilecek.  Benzeri yüzlerce uygulamanın olacağı bu dönemde tıpkı web 2.0’ın devletler ve şirketler için getirdiği şeffaflık,sorgulanabilirlik gibi olgulara çok daha güçlü bir şekilde ortaya çıkacak.

Bunun paralelinde ise devasa bir problem haline dönüşen gizlilik ve güvenlik sorunu gelecek. Bilgisayar korsanları artık Facebook hesabını değil, sağlık haritanızın tüketim alışkanlıklarınızla ilişkisini hackleyebilecek. Bir ülkenin vatandaşlarının ağrı kesici kullanım haritası derin internet üzerinden satışa çıkarılabilecek.

Tıpkı Web 2.0’a geçerken yaşadığımız sancılar gibi Web 3.0 da dikensiz gül bahçesi olarak insanlığın karşısına gelmeyecek. Fakat kesin olarak görülen gerçek şu ki; semantik gelişime ayak uyduramayan gerek markalar, gerek kurumlar büyük krizler yaşayabilecek. Kimileri bu krizleri atlatacak kimileriyse atlatamayacak.

Bugünden internetin geleceğine yani kendi geleceğimize bakmak ve “Semantik Web”  üzerine senaryolar üretmek geleceğin güçlü internet aktörleri arasında olmak için önemli.

Sinemia, 4. turda Revo Capital’den 5,5 Milyon TL’lik yatırım aldı

Özel Sinema Kulübü Sinemia, dördüncü tur yatırımını ileri teknolojiler alanındaki deneyimiyle bilinen Revo Capital’den aldı. Ağustos ayında başlatılan bu turdaki yatırımın toplam miktarı 5,5 milyon TL olarak açıklandı. Sinemia Kurucusu Rıfat Oğuz, bu yatırımı Türkiye’deki büyümenin yanı sıra, ABD’de hızlı bir başlangıç yapmak için kullanacaklarını açıkladı.

2016 yılının başında Aslanoba Capital’den aldığı ilk yatırımdan bu yana 14 kat büyüyen Sinemia, yıl içerisinde sırasıyla Aslanoba Capital, Istanbul Startup Angels üyeleri Burak Örücü ve Ali Çebi ile 500 Startups’tan yatırım almıştı. Özel Sinema Kulübü, bu kez Revo Capital ile el sıkıştı. Ağustos ayında başlatılan bu turdaki toplam yatırım miktarı Sinemia tarafından 5,5 milyon TL olarak açıklandı.

ABD’de hızlı bir başlangıç yapacak

500 Startups yatırımı ile ABD açılımını başlatan ve San Francisco ofisini kuran Sinemia’nın Kurucusu Rıfat Oğuz, 2017’de bu pazara odaklanacaklarının sinyalini veriyor: “Revo Capital’in Sinemia’nın ABD planlarına ve hedeflerine olan inancı ve ileri teknolojik girişimler alanında sahip olduğu deneyimi Sinemia’ya güç katacak. Bizler de bu yeni yatırımı, Türkiye’deki büyümenin yanı sıra, ABD’de hızlı bir başlangıç yapmak için kullanacağız.”

22 milyon tekil kişiye ulaşan bir sinema platformuna dönüştü

Sinemia Premium ile üyelerine aylık abonelik modeli sunarak yola çıkan girişim, geçtiğimiz yıl içerisinde Premium üyeliğin sunduğu fırsatların çerçevesini genişletti. Premium üyeler aylık abonelik bedeli ödeyerek Türkiye’nin tüm illerinde her gün sinemaya gidebilme imkanının yanı sıra, Sinemia’nın anlaşmalı olduğu restoran, kafe ve markalarda avantajlı fiyatlardan faydalanabilmeye başladı. Böylece marka, öncesi ve sonrasıyla üyelerine bütüncül bir sinema deneyimi sunmaya odaklandı.

Yine geçtiğimiz yıl içerisinde Sinemia Social içerik platformunu da yayına alan Sinemia, bugün sadece sosyal medyadan 22 milyon tekil kullanıcıya ulaşan, sinemasevere uçtan uca bir servis sunan bir sinema platformu haline geldi.

Revo Capital’in 13’üncü yatırımı

Sinemia ile birlikte yatırım sayısını 13’e çıkaran Revo Capital’in Ülke Yöneticisi Cenk Bayrakdar, ”Sinemia, sadece bir sinema üyelik sistemi değil, Türkiye’de sinemaya giden 17 milyon izleyiciyi sahiplenen finansal teknolojilere dayalı bir sadakat programı. Rıfat ve ekibi aynı değer önermesini ABD’deki 235 milyon izleyiciye taşırken Sinemia’nın yanındayız. Ayrıca yeni çözümler ve ortaklıklar ile Sinemia’yı Türkiye’nin en bilinen markaları arasına taşımak için heyecanlıyız” dedi.

ODTÜ Teknokent’in uygulayıcısı olduğu T-BİGG programı ile hayallerini gerçekleştir

Hayalinizdeki teknoloji tabanlı iş fikrinizi test etmeniz için 150.000 TL’ye kadar sermaye desteği ve mentorluk sunan TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimci Programı’na (BİGG) erişmenizi sağlayan T-BİGG Programı başvuruları devam ediyor.

ODTÜ Teknokent, geçtiğimiz yıl girişimcilik alanındaki 13 yıllık deneyimiyle T-BİGG programını başlattı. Programın ilk döneminde, desteklenen girişim sayısı ve destek oranı göz önünde bulundurulduğunda, başarılı TÜBİTAK BİGG uygulayıcı kuruluşu oldu ve girişimcilere TÜBİTAK tarafından toplamda yaklaşık 5 Milyon TL destek verilmesine aracı oldu.

Bu yıl da TÜBİTAK BİGG başvurularında kendi işinin patronu olmak isteyen girişimci adaylarının başvurularını bekliyor. T-BİGG’e tbigg.com adresinden başvurabilir, ODTÜ Teknokent ailesine katılarak içindeki girişimcilik ateşini tetikleyecek bir destekçi kazanabilirsiniz. Son Başvuru : 1 Mart 2017

Neler Sağlanacak?

Eğitim Kampı, İş Planı Kampı, Mentorluk Danışmanlık, Panel Sunumuna Hazırlık, Yatırımcı Demo Day.

2. aşamaya geçmesi için uygun bulunan girişimcilerin ODTÜ Teknokent Kuluçka merkezlerinden birinde şirketinin kurulmasına izin veriyor ve bir ODTÜ Teknokent şirketi olarak girişimcilik sürecin boyunca ihtiyaç duyacağınız desteği alma ayrıcalığını elde etme şansı yakalıyorsunuz.

Tecrübeli eğitmen, mentor ve yatırımcılarla birlikte fikrini başarılı bir iş modeline dönüştürmek ve uluslararası başarılara imza atmak için acele et!

T-BİGG programıyla ilgili detaylı bilgi için ve başvuru için: tbigg.com

500 İstanbul, mağdur yolcuyu havayolu şirketine karşı koruyan ClaimCompass’a yatırım yaptı

Yolcu ile havayolu şirketi arasında hukuki süreç yürüten ClaimCompass500 Istanbul‘dan yatırım aldı. 500 Startups ana fonu ve 500 Istanbul’un beraber yaptıkları yatırımın miktarı henüz açıklanmadı. Ancak 500 Startups, girişimlere ortalama 100 bin dolar yatırım yapmaktadır.

ClaimCompass; Rötarlı kalkan, iptal edilen ya da uçakta yer kalmaması sebebiyle bir sonraki sefere yönlendirildiğiniz uçuşlar için sizin adınıza havayolu şirketleri ile hukuki bir süreç yürütüyor. Bu süreç başarılı sonuçlanıp tazminat almaya hak kazanırsanız kendi payı olan %25’i de alarak yolcunun bu sorundan bir nebze de olsa kazançlı çıkmasını sağlıyor.

ClaimCompass son 3 ayda 5 kat büyümüş

500 Startups ile Amerika’ya giden girişim henüz program bitmeden 3 ayda 5 kat büyümeyi başarmış.

Bu platformun sonucunda elde edilen tazminat yolculuk mesafesi ve ülkeye göre değişkenlik gösteriyor. Ortalama ise 400 euro civarında olduğu söyleniyor. Eğer ki hukuki süreç olumsuz sonuçlanırsa, ClaimCompass’a ödeme yapmıyorsunuz. ClaimCampass’in Türkçe bir arayüzü de var ve Türkiye için iç hat uçuşlarında da hizmet veriyor.

ClaimCompass, Doğu Avrupa ülkelerini hedefleyerek kuruldu. Bu yatırım turuna 500 İstanbul fonuyla beraber, 500 Startups Ana fonu da katılmış. Şubat ayında Amerika’da gerçekleştirilecek olan 500 Startups’ın gerçekleştirdiği Batch 19 Demo Day‘de sahne alacak girişimler arasındaymış.

2015 yılında Doğu Avrupa ülkelerini hedefleyerek kurulan girişim, 500 Startups’ın B19 dönemine katılmak üzere kısa süre önce ABD’ye gitmiş ve hatta bu Şubat ayındaki demo day‘de sahne alacakmış.

Ünlü Basketbolcu Sinan Güler, akıllı sporcu bilekliği geliştiren Inovatink’e yatırım yaptı

Ünlü Basketbolcu Sinan Güler bildiğiniz gibi spor hayatının yanı sıra melek yatırımcılık kimliğiyle de aktif olarak çalışmalarını sürdürüyor. Sinan Güler, sporculara özel akıllı bileklik geliştiren Inovatink‘e yatırım yaptı.

Bu akıllı bileklik Bibi Armband, antrenman verilerini analiz etmeye, özellikle de profesyonel ve amatör basketbol oyuncularının performanslarını takip etmeye odaklanıyor. Normal bir akıllı bileklikle erişilemeyen verilerini topluyor ve Bibi App uygulamasıyla sporcuların kişisel gelişimini takip etmesine olanak tanıyor. Sporcular bulutta saklanan veriler üzerinden kişisel antrenman programını şekillendirebiliyor.

Sinan Güler “Bu sistemin tüm sporculara kişisel gelişimleri için eşit bir fırsat sağlayacağına inanıyorum.”

Bibi, Inovatink tarafından geliştirilmeye devam ediyor. Nesnelerin İnterneti (IoT) alanında yetkin çözümler sunuyor. 8bitiz ortaklığıyla 2013 yılında kurulmuş. Lojistik, enerji gibi farklı sektörlerde çözümler geliştiriyor ve Inovatink, Bibi ile giyilebilir ürünler dikeyinde fark oluşturacak ürün çıkarmak istiyor.

 

Barkod tarama girişimi Scandit, Atomico’dan 7,5 milyon dolarlık Seri A yatırım aldı

Mobil barkod tarama uygulaması olan Scandit, Skype’ın kurucu ortağı olan Niklas Zennström’ün yatırım firması Atomico’dan 7.5 milyon dolar Seri A yatırım aldı.

Scandit, İsviçre’de 2009 yılında MIT, ETH Zurich ve IBM Research’ten olmak üzere bir grup doktora mezunu tarafından kuruldu. Çalışanlara ve tüketicilere akıllı telefon, tablet ve giyilebilir cihazlar üzerinden herhangi bir mobil uygulama ile barkod tarama imkanı da sunuyor. Scandit; envanter yönetimi, teslimat ve veri girişi gibi alanlarda şirket yönetimini kolaylaştıran hizmetler de veriyor.

Şirket lojistik, sağlık, perakende ve üretim de dahil olmak üzere Verizon, GE Healthcare, Home Depot, Macys ve Shell gibi büyük markaların da bulunduğu bir çok büyük müşterisi var.

Scandit, 5.5 milyon dolarlık yatırım almıştı. Aldığı bu yatırım turu ile şirket nakdini veri tabanlı platfomlarını ve bulut hizmetlerini iyileştirmek için kullanmayı planlıyor.

Atomico ortaklarından Teddie Wardi, “Samuel’in (Scandit CEO’su ve kurucu ortağı Samuel Mueller) ve takımının ulaştığı başarı, olağandışı bir ürün ve takımın kombinasyonunun bir kanıtı niteliğinde. Onlar tam olarak aradığımız türde kurucular. Yıkıcı teknolojileri ile birlikte kendi alanlarında global bir lider olmaya hazır bir şirket yarattılar.”

Startupbootcamp İstanbul Demo Day etkinliğine 8 ülkeden 14 girişim katıldı

Startupbootcamp İstanbul, 19 Ocak’ta Soho House’da düzenlediği Demo Day ile programından mezun olan 14 girişimi yatırımcılarıyla buluşturdu. Geçtiğimiz yaz hızlandırma programına kabul ettiği 10 girişimi duyurmuştuk. Bu programdan mezun olan girişimler ile eski mezunlarının katıldığı Demo Day’de girişimler sahne alarak yatırımcılara ve katılımcılara bir sunum gerçekleştirerek, kendilerini anlattı.

Startupbootcamp İstanbul, geçtiğimiz yıl 92 ülkeden 830 başvuru aldı. 17 ülkede faaliyet gösteren diğer Startupbootcamp programlarına göre en yüksek başvuru rakamına ulaşmış. Bu programa dahil olan girişimciler diğer 17 ülkedeki ağlarla da bağlantılı hale gelerek, bu pazarlara açılma konusunda bu programın ağından destek alabiliyor.

Bu zamana kadar hızlandırma programına katılan girişimler 1,7 milyon dolarlık fonu StartersHub’dan olmak üzere, toplamda 8 milyon dolardan fazla yatırım aldılar.

Demo Day’de 9 tanesi yeni mezun ve 5 önceki dönemden mezun olmak üzere 14 girişimi sahneye çıkardı. Türkiye’den 3 girişim var.

Önceki dönem mezunu 5 girişim: Monument, Eventbaxx, Segmentify, Smart Moderation ve Visionteractive.

Yeni mezun olan 9 girişim ve ülkesi şu şekilde;

Botler (Birleşik Arap Emirlikleri): MENA bölgesini hedefleyen Chatbot yaratma platformu ve pazaryeri

Composy (Bulgaristan): Ticari mekanlarda video veya oyun gibi görsel içeriklerle kullanılmak üzere yapay zeka (AI) ile üretilmiş müzik platformu.

ECG 4 Everybody (Sırbistan): Dünyanın ilk mobil EKG platformu

Genz Biotech (Türkiye): Göğüs kanseri riskini daha uygun fiyatla ve hızla ölçen genetik test

Human Electric (Yunanistan): Akıllı otopark yönetim sistemi ve açık hava reklam platformu

Moodnode (Polonya): Evlerdeki ışık kontrolünü akıllı hala getiren modüller ve uygulamalar

Poltio (Türkiye): Dijital sosyal anket yolu ile kullanıcılara, markalara ve yayıncılara etkileşim yaratma fırsatı ve büyük veri sağlayan SaaS platformu.

Thread in Motion (Türkiye): Türkiye’nin ilk ve dünyanın sayılı akıllı kumaş teknolojileri şirketi

VRex (Gürcistan): Turizm destinasyonlarını ve otelleri tanıtan sanal gerçeklik (VR) platformu

Antalya, Teknoloji Buluşmaları’na hazırlanıyor

Turkcell Ana sponsorluğunda, TOBB ve Türk Ekonomi Bankası (TEB) işbirliğinde EticaretSEM tarafından organize edilen TOBB Türkiye Teknoloji Buluşmaları bu kez Antalya Su Hotel’de gerçekleşecek. Gün geçtikçe sahnesi ve destekçileri genişleyen ve iş dünyasının teknolojik gereksinimlerini masaya yatıran, gündem yaratan teknolojik girişimciliğin farkındalığını yaratan, KOBİ’ler ve Girişimcilerin yoğun ilgisini çeken buluşmalar TOBB ev sahipliğinde gerçekleşecek. Teknolojinin ve internet tabanlı iş modellerinin öne çıktığı sunumlarda, Girişimcilik, Eticaret ve İletişim teknolojilerideki yenilikler sahnede olacak. Bu özel güne siz de davetlisiniz. Ücretsiz olan bu buluşmada yer alabilmek için www.teknolojibulusmalari.com adresinden kayıt yaptırınız.

KOBİ’lerimizin internetin gücünden maximum oranda faydalanması, işlerini dijital dünyaya tam ve eşzamanlı entegre etmesi için alanında en iyileri sahnesinde ağırlayacak olan etkinlikler zinciri yine binlerce konuğu bir araya getirecek.

“TOBB Türkiye Teknoloji Buluşmaları” nın Ana Sponsoru bu yılda TURKCELL olurken, Gittigidiyor.com platin sponsor oldu. TEB, Sefamerve.com, Ticimax Eticaret Sistemleri, F.I.T Solutions, DoraBase, Ayen Software, Pegasus Havayolları, YOLO, Cimri.com, Emarsys, Kariyer.net, Milliyet.com.tr, Fotometrik360, Pepakura Digital, AjansTR, Akdeniz Reklamcılar Derneği, Dijitalyol.com, CYF Fuarcılık ve OevBuev.com ise diğer sponsor firmalardan bazıları. Endeavour tarafından da desteklenen etkinlikler zinciri, bu yıl TOBB himayesinde gerçekleşiyor.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın destekleriyle gerçekleştirilecek olan bu büyük buluşmada sektörün en önemli isimleri bir araya geliyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin’in açılış konuşması ile başlayacak. TOBB Türkiye Teknoloji Buluşmaları yapımcısı ve TOBB Eticaret Meclis Başkan Yardımcısı Merter ÖZDEMİR ve Turkcell Direktörü Serdar Tarhan’ın sunumları ilk oturumda yer alacak. İlk oturum Merter Özdemir’in moderasyonunda Gittigidiyor paneli ile devam edecek.

16 sektör temsilcisinin katıldığı sunum ve konuşmalar ile devam edecek olan programda 2 ünlü melek yatırımcı da sahnede olacak. Sefamerve.com CEO’ su Mehmet Metin Okur ve Melek Yatırım Ağ Başkanı Mehmet Buldurgan Antalyalı girişimciler ve KOBİ’lere seslenecek.

Yemeksepeti’nin girişimi Papyon kapandı

Yemeksepeti tarafından hayata geçirilen ve online restoran rezervasyonunda akla gelen uygulama olmayı hedefleyen Papyon.com da, irmik.com ve lokum.com’dan sonra kapandı. Kurulduğu günden bu yana yüzlerce restoranı kendi rezervasyon sistemine dahil ederek kullanıcılarına bu alanda hizmet veriyordu.

Bu yayını durdurma kararının neden olduğu konusunda henüz net bir açıklama yapılmadı.

Papyon kapanış metni;

“Bugüne kadar 30,000’i aşkın rezervasyona aracılık ederek siz lezzet düşkünlerini İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bodrum’un en ayrıcalıklı restoranlarıyla buluşturan Papyon.com, yayın hayatına veda ediyor. Bu dönemde bizlere eşlik eden tüm restoranlarımıza ve değerli kullanıcılarımıza teşekkür ederiz.” Papyon Ekibi

BKM Express eSpor kulübü Dark Passage ile sponsorluk anlaşması imzaladı

Türkiye’nin ilk dijital cüzdanı BKM Express, Türkiye’nin en köklü eSpor kulüpleri arasında yer alan Dark Passage‘ın League of Legends takımının ardından Counter Strike: Global Offensive, DOTA 2, FIFA 17 ve Hearthstone takımlarına da ana sponsor oldu. Dark Passage takımları, 2017’deki müsabakalarına “Dark Passage.BKM Express” adıyla çıkacak.

Türkiye’nin ilk dijital cüzdanı BKM Express, Türkiye’nin en köklü elektronik spor kulüplerinden Dark Passage ile olan sponsorluk anlaşmasını genişletti. 2016 yazında Dark Passage’ın League of Legends (LoL) takımının ana sponsoru olan BKM Express, yeni yılla birlikte sponsorluk anlaşmasını daha geniş kapsamla birlikte uzatarak Dark Passage’ın League of Legends takımının yanı sıra Counter Strike: Global Offensive (CS:GO), DOTA 2, FIFA 17 ve Hearthstone takımlarına da ana sponsor oldu. Genişleyen iş birliği kapsamında Dark Passage’ın söz konusu oyunlardaki takımlarının tümü bu yılki turnuvalarda “Dark Passage.BKM Express” adıyla boy gösterirken, takım formalarında BKM Express logosuyla mücadele edecekler.

BKM Express’in ana sponsoru olduğu Dark Passage League of Legends (LoL) takımı, 2016 yılında League of Legends Şampiyonluk Ligi’nin en büyüğünü belirleyen Türkiye Büyük Finali’nde rakibi SuperMassive’i 3-0 yenerek şampiyon olmuş, Brezilya’daki Uluslararası Wild Card turnuvasında Türkiye’yi temsil etmeye hak kazanmıştı. Dark Passage’ın DOTA 2 ve CS:GO takımları ise geçtiğimiz hafta Çin’de finalleri gerçekleştirilen World Electronic Sports Games turnuvasında Türkiye’yi başarıyla temsil ettiler.

Konuyla ilgili açıklama yapan BKM Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Serkan Yazıcıoğlu şunları söyledi: “Türkiye’de hızla gelişen eSpora olan desteğimiz artarak devam ediyor. Bu yıl bildiğiniz gibi, Fenerbahçe 1907 ve Galatasaray eSpor takımları da League of Legends Şampiyonluk Ligi’ne katıldı. Önümüzdeki dönemlerde gerek League of Legends’da gerekse eSporun diğer branşlarında oyunseverleri seyir zevki yüksek mücadeleler bekliyor. League of Legends takımımızın yanı sıra Dark Passage’ın diğer tüm branş takımlarına sponsor olarak eSpora olan desteğimizi artırdık. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da bu heyecana dahil olacağız. eSporseverlere yönelik çekilişler ve kampanyalar düzenleyerek oyunculara BKM Express’in güvenli, hızlı ve kolay ödeme çözümlerini tanıtacağız.”